HADiSLERiN SENET VE METIN YÖNÜNDEN . DEGiŞiK DERECELERDE OLUŞU VE HER BiRiNiN AYRI AYRI iSiMLERLE ANILMASI DEGERLENDiRMEDE AYRI · ESASLAR TESBiTiNi . ZARÜRi KlLMAKTADlR. ŞU DAVAR Ki NiCE SAHlJ-! . DENILEN HADiSLER EN AZ iHTiMALLE HZ. PEYGAMBER'iN AGZINDAN ÇlKilGI GiBi RiVAYET EDiLMEMiŞ. OLABiliR. BU DURUMDA YENi KIYMET HÜKÜMLERINE iHTiYAÇ VARDlR. MÜCTEBA UGUR 1. HADiSiN TANlMI, ÖNEMi HADiS NEDiR?. Hadis, cem'i, ahadisı lügatta eskinin zıddı olarak yeni olan ·§ey manasınadır~ Biı manada sülasi masdan hudfuı; lıadese gelir. Tef'il manasıyla et-Tahdis, konu§mak, haber vermek anlamını ta§lr ve hadis bu babdan isim olarak manaiandınlmı§tır. "Kur'an'ı Muhammed kendi uydurdu diyen1er sözlerinde .qoğru iseler ''Kur'an•a>beıızer bir sÖz getirsiİıler bakalıİıil•s ~yetinde de bu anlamda kullanıimı§tır ki tek kelimeyle "söz" demı:ıktir. (1) B_u cemi bazı lügat alimlerine: göre ııiı.zdır; Bk: -Tertibu'l-Kamtlsu'l-Muh!t · (2:· Bs.) I/60!}. Meselil. el-FenA (140-207!757-822) alıAdla i· ıihdnse'nin cemi kabul etmesine karşılık İbnul-Berri (öl. 709!1309) buna itiraz eder. ez-Zeınahşeri (467-538/1074-1143) ye göre ahailis ~ism-i cemdlr. Ebu Hayyan (654-745!1256-1315) da buna lmrşıdır. Bk. İbn'u · Faris, Mek!l.yısu'I-Luga; ez-Zebldl, T!l.c'ül-Artls hadis maddeleri. (2) et-Ttlr: 34. \ DiYANET DERGiSi CiLT: XV SAYI: 2 MART NiSAN 1976 89 D!SLERtN ERLEND!RİL'MESİ HADiSiN ISTILAH, TERIM OLARAK MANASI Bütün hadis ustilcülerinin hadise terim olarak verdikleri mana aynıdır: "Hz. Peygamber (s.a.s.)'den nakl~lunan sÖz, fiil ve takrirler, ona ait ·sıfatlar .. "a HADiSiN SÜNNET iLE iLGiSi Bazı ustilcüler hadisi sünnet4 ile eş manalı, müteradif kabtil ederler 5 • Gerçekte her iki kelimenin manası terim olarak· aynıdır: Sünnet de ''Hz. Peygamber (s.a.s.)'iıi söz, fill ve takrirleridir"s. Görülüyor ki her iki terim arasında esasta bir fark yoktur. Nisbeten geniş bir açıklama yapmak gerekirse, "Sünnet, Hz. Peygamlııer (s.a.s.)'in sözleri, yaptıgı. işler, takrirleridir.'' Hadis de Hz. Peygamber (s.a.s.)'in sözleri, fillleri, takrirleri ve sıİatlan ile bunları dile getiren iflidelerdir." denil'e bilir. _ ''Müslüman, dilinden, elinden müslümanlar selamette kalan kimsedir." 7 ha<Usine bakalım: Hz. Peygamber'in, "Müslüman, dilinden, elinden diğ'er müslümanlar selamette kalan kimsedir." demesi. bir sünnet, bu sözlerini dile getiren ifadeler ise hadistir. "Hz. Peygamber _(s.a.s.) ayakkabı giymekte, saçını sakalmı ta:ramada,abdestte, bütiin işlerinde sağdan başlamaktan hoşlanırdı.''a misalinde ise . Hz. Peygamber (s.a.s.fin işlerinde sağ'dan ba§laması slli:ınet; bunu hadisin ilk ravisi olan Hz. Aişe (r.a.) dilinde ifil.de eden sözler hadistir. -Takrire misal sayılabilecek ·şu hadise gelince: ''Hz. .A§e (r.a.)'den.. Der ki: Hayızlı olduğum halde· Hz. Peygamber (s.a.s.)'ln başım tarardun."s · · Hadiste geçen olaya ve anlatılı§lna dikkat edelim... Burada Hz. Peygamber (s.a.s.)'e ait bir fiil yoktur. Hz. Peygamber yanında onunla 'il'gili bir iş yapılmıştır. O ise buna nza göstermiştir. Şu halde bir kadının hayızlı iken kocasının saçını taraması sünnet hükmünde bir iş olmuştur. Hz. AiŞe (r.a.)'ın bu hali ifade. eden sözleri Hz. Peygamber'le ilgisi dolayısıyla hadistir. HADiSIN ÖNEMi İslam dininin Kur'an-ı Kerim'den sonra ikinci temel esasının hadisler olduğ-u bilinen bir gerçektir. Bilhassa fıkhi sahada Kur'an-ı Kerim'de bulunmayan konularda sünnete, dolayısiyle slli:ıneti aksettiren hadisiere başvurul'ur. Hadisler Kur'an-ı Kerim'in daha iyi anla§llmasına yardım eder. Onu yer yer te'yid ve tasdik ettiği gibi mücmel, derli-toplu ·hükümlerlni açıklar; böylece ibil.detlerin ve bir .kısım muamelelerin yapılış şeklini açıkladığı. gibi mutlak hükümleri kayıt ve §arta bag-lar. Genel hüküinleri özelleştirir. Manası iyice açıkl':inmamış, kapalı 1 hükümlere açıklık getirir. Kur'an'da olmayari konulan hükme ba~lar. •IYANET DERGISI ILT: XV 5AYI: 2 MART -NISAN 1976 90 (3) Muhammed es-SabMg, el~Hadisu'n-Nebevt: Beyrut, 1972, sh. 14; et-Tlbl; elHu1asa fi Usu1i'l Hadis: Bagdat 1971, sh. 9; .Ahmet Nalm, Tecrtd-i Sarih Tercemesi, Mukaddlme (2. Bs) Ankara, 1957, I f6. ( 4) Sünnetin lügat ınıınıısı yol, usO.l, aııı:ıılagelmi§l Adetler m1ı.nl\sınadır. Bk. 1bn Manzur,. Lisanu'l Arab; "senen" maddesi. (5) bk. es-Sabbag, a.g.e., 16; M. Accac el Hattb, es-Sünne Kable't Tedvln, Kabire, 1963, sh. 16. _ (6) .Ahmet Naim, a.g.e., sh. 8. (7) Tecrid-i Sarih Tercemesi: I f29. (8) Aynı Eser, I/150. (9) Aynı Eser: I f218. _·.. __:_~· --~·-~:---·- .- - ·------·-·. ' Bütün bunlara misal vermekten ziyade hadislerin kültürel de~erlerine ilişrnek konunun çerçevesi bakımından daha yerinde olacaktır. ' . Hz. Peygamber {s.a.s.)'in vefatını gerlde bırakan yıllar ortaya çıkan sosyal ve siyasi geli§me İslam aleminde bazı çallcintılara yol açmı§; sonunda bir taraftan fıkhi, _öte yandan itikadi, bir dlğer taraftan siyasi fikir ayrılıklan ortaya çıkmı§tır. Böyle bir ortamda tabii olarak çeljitli dü§ünceler, fikirler, görüııler de kendini göstermi§tir. Cereyan eden olaylar, topluma ait bilgiler, ilmi gayretler ve sonuçları .. Hepsi de nesillere aktarılacak zengin veriler haline gelmi§tir. Saydığımız §artları havi bir ortamda bu zengin malzemenin nesilden nesile aktaniması baııanlı bir §ekilde yürütülebilmişse fıadis ilminin dünya ilim hayatına kazandırdığı bir metodla yÜrütülebilmiştir: İsnad.. Bu metodun geçerliliği hadisten başka tarih, siyer ve megazi, hatta edebiyat alanmdaki rivayetlerde bile kullanıil§lyla belli o"!Jnuştur. Ta§ıdığı bol tarihi' ve sosyal malfunatla devirlerin ilim dünyasına en zengin malzeme veri§! bir yana yalnızca cerh ve ta' dil esaslanyla ilmi tahkik. ve tenkit metodlarını. ortaya koyuııu bile hadisin ve hadis ilminin değerini .belirtrneğe kafidir. HADts: bEGEB RİLME DiN GÖREVLiLERiNE HADISiN LOZOMU Günümüz Türkiye~sinde halkta en fazla ili§kisi olan zümre şüphesiz dln görevlileridir. Din görevlilerinin içinde bulundukları toplumdaki görevleri hiçbir zanıan yalnızca namaz kıldırmak, va'z etmek, cenaze kaldınnak,. Kur'an ve mevlid okumak değildir. Onlar bu görevlerini yaptıkları kadar halkı eğitir, çeşitli sosyai konularda aydınlatır; fertleri birbirine sevdirici, birle§tirici bir rol oynarlar. Bu görevlerin yapılmasında kaynak olarak Kur'an-ı Kerim ve hadisiere başvururlar. Hadisler ihtiva ettikleri de~erlerle Türk toplumu. için ideal ahlak modeli çizerler. Yapıcı görev anlayışı içinde bu modelin gerçekleııtirilmesinde en fazla gayret gösteren İslam'ın şerefli görevlileri bütün konuşma, va'z, hutbe, kısaca irşad görevlerini en güzel şekilde hadislerin ıııığın.da yapmaktadırlar. Çağımiz biraz da misyon, propaganda çağıdır. Her millet, her grup, her din, her kültür kendisini reklam etmede; .tek gösterınektedir. İslam'ın her. gönüle, her vicdana açık' yönüyle reklama şüphesiz ihtiyacı yoktur. Ancak bazı yolunu ııaşınnışlarm İsiam'a sata§malarma fırsat · verilmemek üzere onun gerçek yönüyle tamtılması gerekir. Böylece aynı zamanda İslam'ın savunmasını . da o:ınuzlamış olanlar hadtsten de geniş. ölçüde faydalamr, hadislerin akli, nmı:. ahlaki değ-erlerinden yararlanırlar. HadisTerin değerleri karşısında bütün küfür, ilhad, yoz fi~rır-. gilne~ karııısıı:daki k~r. ~bi e:imeğe ı:ıahkfundur. Bunun i~indir · ki ''küfür ile ilhad ehline hadis ışıtme ile haıllıım: senedi ve rivayeti kadar giran gelen; onlan kızdıran ~hir şey yoktur."ıo denilmiştir. Son olarak şunu da belirtmek yerinde olur: Bir dln görevlisi her şeyden önce Kur'an dili Arapçayı iyi bilmek zorundadır. Ta ki İslam'ın ana kaynaklarına kendisi de inebilsin, onl'ardaki asıl cevheri gôrebilsin. Kaynakları iyice seçebilen, iyi değerlendirebilenler ·için taklitten. f:alıkike geçişin en sağlam yolu btıdur. Ve bir din görevlisi için tahkik- bir·. meziyet olmaktan çok vazife sayılsa yeridir. Ne yönden bakılsa bu vazifeyi yapacakların karııısına da hadisler çıkmaktatlır. Çiliık:ü hadisler bize fesahat ve belagatte zirveye varmış bir devirden ulaşmıııtır. Zamanının bütün edebi' telakkilerini aksetirecek yapıda bol filolojik, etimoiojik malzemeyi havidir. Bn konuda _§u hüküm hiç tereddüt etmeden (10) et-Tib'; ·A.g.e:: sh. 30. DiYANET DERGiSi CiLT: XV SAYI: 2 MART NISAN ·1976 91 verilebilir: "Kur'an~ı n:erim· ve hadisler diye bir dil kalmazdı.''. ll. olmasaydı yeryüzünde Arapça HADiSLERiN KlSlMLARI Hadisler genel bir tasnifle önce iki önemli gruba aynlırlar: a) Nebevi Hadisler: Hz.. Peygamber (s,a.s.)'e ait hadisler. b) Kudsi Hadisler: Manası Allah'dan Hz. Peygamber'e ilham edilen,· O'nun tarafından ifadelendirilen, ba§ka bir deyi§le manası Allah'dan, sözü Hz. Peygamber'den olanlar.. Kudsi hadisiere llahi ve Rabbii.ni hadisler de denilir. Allii.h'a nisbet edilerek rivayet edilıni§lerdir. Daha çok Allah'a kulluk etmeğe, O'nun insanog-luna verdiği nlınetlere, Aiıah'a bağlılığa dairdirler. Bu Çe§it hadisler konumuzia ikinci derecede ilgilidir. E.sasen hadis dendiğinde kudsi deg-il, Hz. Peygamber (s.a:s.)'e ait diğer çe§it hadisler anla§llır. Üzerinde· biraz durmak istediğimiz Nebevi Hadisler üç esas gruba ayrılmı§tır: Sahih, Hasen, ZayıfH •• SAHiH HADiSLER Adalet ve zabt sahibi ravilerin kesiksiz olarak birbirlerinden naklettikleri, §az olmaktan, illetli bulunmaktan uzak hadisiere deni1irı2 .. "Bu hadis sahih bir hadistir" vey!i "Bu hadis sahihdir" denildiği zaman o hadisin: , a) Ravilerinin cerh ve ta'dil bakımından adaletli; zabt, duyduğunu saklayıp ba§kalarına kusursuz nakletme bakımından sağlam ve giivenilir; b) Rivayet zincirinin kesiksiz olduğu, yani ilk nakllde bulunandan Hz. Peygamber (s.a.s.)'e kadar raviler arasında irtibat tam ve gerçekten nakllde bulunulduğunu gösteren ifadelerikapsayaıi bir senetle nakledildiği; c) Hadiste herhangi bir illet, mesela ravilerden birinin §eyhinden rivayetinin tarihen sabit olmaması veya bir hadis yalnızca bir sahabiden rivayet edilmi§ olarak bilinirken ba§kasından rivayet edilme gibi herhangi bir kusur bulunmadıjp.; ' ' d) Hadiste rivayeti makbul olan ravilerin .ı:ıaklettiliıerine aykırı bU: durum olmadıjp. anla§Ilırıa. Sahih hadisler de kendi aralarında derecelenir. Bu dereceleri kaynaklara göre değerlendirme bölümünde ele alacar:ız. ·r·- HASEN HADiSLER En me§hUr tarifine göre haseİı. hadis: "İsnadında yalancılıkla itharn edilmiş bir kimse· bulunıiıayan, şaz olmayan, benzeri başka yollardan rivayet edilmiş olan hadistir."ı4 ZAYlF HADiSLER YANET ıERGISI ~T: .. XV AYI: 2 MART NISAN 1976 92 Sahih veya hasen dı§mda kalan hadislerdir. Zayıf hadislerin çoğu ravilerin kusuru yüzünden zayıf olanlardır. Bu tür zayıf bağisierden birkaçı §unlardır: 1\Iu'dal: Senedinde pe§pe§e iki ravi dܧmܧ, Mıınkati': Senedi kesik, Müdelles: Ravisi ustaca· gizlenerek nakledilen, Metrük: Hiçbir. §ekilde kabO.l edilmesi mümkün olmayan, 1\Iuallel: Kusurlu, Şaz: Makbo.I rivayete aykırı vb .. (11) İbnu's-Salah, Mukaddime, .Dimeşk D!l.ru'l-Hikme yayını -Beyrut tab'ı; sh. 7. İbnu'8-Salah A.g.e.; sh 8; et-'l'lb~. a.g.e., sh. 35. (13) Tecridi Sarih 'l'ercemesl, · mukaddime, sh: 202 vd. (14) Bu tarif Ti'rnılzinlndir. Bk. İbn'us-Salah, A.g.e., 15; et-Tib', A.g.e., 38; Tecrid Tarcemesi Mukaddime; sh. 242. (12) bir de Mevzii: (uydurma) hadisler vardır. Bunlara anladı~z manada hadis denmesine imkan yoktur.· Tamamı uydurma sözler olan ınevzii hadisler ayrı bir konudur. Bunlardan başka HADiSLEE DEQ.ERLEl RİLMESİ MÜTEVATiR HADIŞLER Yalan söylemeleri aklen mümkün olmayan çok sayıda rll.vinin birbirlerinden görüşme sonucu naklettikleri hadislerdir. Müte:vatir hadisler Jii.fzı mütevAtir ve manası mütevatir olarak iki kısımdır. Lafzı mütevatir olanlar Hz. Peygamber (s.a.s.)'in ağzından çıktığı gibi rivayet edilenler; manası mütevatir olanıarsa mana aynı olmakla beraber çeşitli şekil ve ifade tarzlarıyla nakledilenlerdir. BIR GENEL TASNiF Bütün hadisler iut olduğu, bir başka deyişle senedinin ulaştığı kaynağa göre üç kısımdır: a) Merfü: Hz. Peygamber (s.a.s.)'e ait olan rivayetıer. b) Mevküf: Sahiibeye ait olanlar. c) Maktn': Tabiine, ·Hz: Peygamber (s.a.s.)'den sonraki sahabe nesli ile görüşüp onlardan nakilde bulunanlara ait olanlar.. lll. HADiSLERi DEGERLENDiRME ÖLÇÜLERI Hadisler bugün elde mevcut imkanlar muvacehesinde: a) Senetlerine, b) · Metinlerine, c) Kaynaklarına, hadislerin yazılı bulunduğu eseriere göre değerlendirilebilir. Bilinir ki bir hadis senet ve metin olarak iki kısımdan ibarettir. Senet; ilk kaynağ~· kadar hadisi nakledenlerin zincirleme sıralamasıılır. Hadisin senedi Qnun sağlaınlık belgesidir. !letin ise; hadisin ifadeleri yilni bir nianaya gelen, bir konuyu bize aktaran sözleridir. Hadisleri senetlerine göre değerlendirrneğe çalışmak zrunanımız ilmi ölçüleri içinde fazladan bir gayrettir. Zira senet" iJ.li kayna~ kadar ulaşan rivayet· zinciri teşkil edip hadisi tesbit ve yazılı· metin haline getirinceye kadar milhimdir. Gerisi nisbeten kolaydır. Ve bu yazılı metni sağlam esaslarla rivayetten ibarettir. Şu da var ki bu ifadeler . senet hadislerin tesbitinden sonra mühim değildir manasma alınmamalıdır. Senet aslında hadisin garantisi, doğruluk, sağlamlık ölçüsüdür. Ancak önemli olan hadisin tesbitidir. Her ne kadar sağlam bir· tesbit aricak sağlam bir senetle mümkün· olursa da sonuç varken sebep üzerinde oyalanınanın lüzum v~ faydası yoktur. O halde hadfs alimleriniİı ~erh ve ta'dil kitaplarında senet değerlendirmelerine yeteri kadar yer verip i,nce eler sık dokur bir tenkit anlayışıyla raviler1, isnatıarını en inc.e noktalaiı.na ·kadar aydınlattıklarını göz önüne alırsak metin değerlendirmesine daha geniş yer vermek, daha fazla zaman ayırmak ısteğimizde mlizur sayılabiliriz. Kaldı ki bugün, hadislerin dB.ha çolt senetleriyle uğraşmak. pratiğe fazla kaçan çağ1.mız ilim anlayışı içinde hadis ihtisası yapanlara has bir görev olıııalıdır. Dahası var, senetler zamanın tesbit metodu olarak kullanılıp en sağlam netice alındıktan sonra bu netice üzerinde durmak, dolayısıyla metinleri ilıtiva eden ana kaynaklara .eğilmek daha ·isabetli Q}acaktır. Böylelikle hadislerin direkt olarak değerlendirme imkanı doğacaktır. ÔIYANET DERGiSi CiLT: XV SAYI: 2. MART NISAN 1976 93 İSLER!N LENDt- r1LMESt iYANET >ERGISi cT: XV AYI: 2 MART NISAN 1976 94 . HADISLERi METNE GÖRE DEGERLENDiRME Metni değerlendirme ölçillerine girmeden metnin yukandaki kısa tarifine yeniden bir göz atalım: Metin hadisin ifadeleri, yani bir manaya gelen, bir konuyu aktaran sözleridir. Bu tarifi daha sözlerin1izin başında verdiğimiz hadis tarifine eklersek metin; ya Hz. Peygamber (s.a.s.)'in sözüdür ya da ona ait bir jşi, bir olayı, bir hali veya bit vasfı anlatan ifadelerdir; Aynı tarifi kullanarak mevkuf hadisin sahabe; maktu'un tabiine· ait·nakiller olduğunu aym çerçevede ifade edebiliriz. Öyleyse· hadis metni doğrudan doğruya Hz; Peygamber'in sözü veya fülidir. Bunlan asıl manasıyla tenkit etmek bir manada Hz. Peygamber'i değerlendirmek olacaktır. Yeter ki hadis sahih bir hadis olsun. Asırlardır ilim hayatına renk katan İslam alimleri hadisiere ayn bir önem vermi§ler, tek kelimeyle ''Peygamber sözünü salitelerinden ayırdetmek için" takat üstü gayret sarfetmi§lerdir. Dünya ilim tarilli İslam alimlerinin dini naslar üzerinde yaptıkları çalışmalara benzer bir çalışma henüz kaydetmiş değildir. Böyle olduğu için, ortaçağ dediğimiz bir devrin şartlarına göre fevkalade zor, hatta imkansız görülen bir işi başarıp İlın•i Dirayeti'l-Hadis adıyla bugünkü Avrupa medeniyetinde bile e§ine rastlanamıyan müstakil bir .ilim tesis ederek bir h!l·disi rivayet etmenin §artlarını, şekillerini, hükümlerini, · hadis ravilerinin hallerini, naklettiklerinin · çe§itlerini, bunlardan hüküm çıkarma yollarını... kaidele§tirenlerdİr ki bize gönill rahatlığı ile ''bir hadiste Hz. Peygamber (s.a.s.) buyuruyorlar ki" diyebilmek imkanını hazırlamı§lardır. Bu itibarla metin tenkidinde ölçü derken tamamen ilk adımda taklidi hareket etmemiz bir bakıma zorunlu olmaktadır. Zira metinlere başvurmada ilk kıyınet hükınümüz bizden önce. verilmi§ sahih, zayıf, metruk, ııaz, garip, mevzü, hasen ... den birisi olacaktır; İlk nazarda bunlara ekieyecek bir sözümüz yoktur. Dolayısıyla Tirmizi'nin "Hasendir, s~hihdir'' dediği bir rivayetin zayıf olduğunu iddia edecek, İbn-i Hacer'in reddettiği, SüyO,ti'nin illetli bulduğu bir rivayeti temize çıkaracak imkanımız olmadığına göre metin değerlendirmesinde ilk ölçü o metin hakkında İslam alimlerinin hükınü olmalıdır. Baııka bir yol arayanların en .azından bu hükümleri verenlerden daha üstün hadis bilgisine sahip olması, devir deği§se bile nasların kıyınet hükümlerinin değݧmeyec.eğini hesaba katması gerekir. Böyle bir değerlendinnenm fikri, dü§ünceYi dondınacağı iddiasına gelince; İslam'ın bizatihi kendisi statik değildir~ Onun için hiçbir zaman düşünceyi dondurmamış, f.ikre set çekmemiştir. Her türlü müsbet, yapıcı fikir ve dli§ünce İslam'da ma'kesini bulmuştur. Bütünüyle İslam böyle olduğuna göre naslarının otoriter bir görüşle · değerlendirilmesi hiçbir şekilde dÜŞÜneeye set çekmek OlJ1laZ, aksine daha başlangıçta yanlı§ değerlendirmenin, kıyınet hükmünden ·sapmanın . . . önüne geçer. Hadislerin senet ve metin yönünden deği§ik derecelerde oluşu ve her birinin ayrı ayn isimlerle anılması değerlendirmede ayrı esaslar tesbitini zarüri kılmaktadır. Şu da var ki nice sahih denilen ha(lisler en .az 'ihtimalle Hz. Peygamber'in ağzından çıktığı gibi rivayet ııdiımemiş olabilir. Bu durumda yeni kıyınet hükümlerine ilıtiyaç vardır. O halde: a) Sahih ve hasen hadisler. eğer muteber kaynakla~dan •alınmiş deiilse İslam'ın temel prensiplerine uyup uymadığına dikkat .edilmelidir. Zira, sahih" denilen. bazı· hadisler vardır ki· sağlam· bir senetle. uyduruİİnuştur, aslı yoktur. İslam'ın temel prensipleri Kur'an-ı Kerim 've sahih hadislerin ·tesbit ettiği şekilde· bellidir. Hz. Peygamber (s.a.s.)'iİı tebliğinde tenakuz olamıyacağına göre İslam esaslanna, İslam'ın dünya goruııune aykın düııen hadisiere her ne kadar sahih Yalnız bu değerlendirme ayrı bir de dense §ÜphelL bir gözle bakılınalıdır. bölümde vereceğimiz muteber kaynaklarda olmayan· hadisler içindir. b) Mütevatir baberler yine muteber kaynaklarda yoksa sahabe de dahil birçok kimsenin böyle bir söz söyleyip söylerneyeceği üzerinde .. HADİSLEI DEC:.ERLEl RİLMES! durulmalıdır. c) Mürsel denilen hadislerde irsali yapan, yani kendisi bizzat Hz. Peygamber'den duymadığı halde ba§ka bir sahabiden duyup kendisi duymuıı gibi nakleden sahabi ise hadis makbfil sayılır; Ancak İsrailiyyata dair haberler nakleden, mesela, Ka'bul Ahbar, Vehb b. Münebbih gibi bir sahabinin mürsellerini hemen kabfil etmeyip, diğer hadisiere uygunlugu görülürse makbUl sayılmalıdırı5, d) Tefsir ve hadis literatüründe çok geçen halkı ir§ad için hutbe ve va'zlarda çok kullamlan ve İsrailiyyat denilen İsrail Oğullarına ait olanlarla öteki kıssa (hikaye) lara gelince, bunlann mucize vasfı ta§lyanlan hariç genel değerlendirme ölçüsü §öyledir: ı. Kur'an-ı Kerim ve sahih sünnette söz konusu edilenlere uygun olanlar kabul edilebilir. 2. Kur'an-ı Kerim ve sahih sünnete uymayanlar kabül edilmez. 3. · Kur'an-ı Kerim ve sahih sünn!'!tin ne kabı1f ne de reddettikleri ise Allah tarafından gönderilen semavi kitapların asıllanna uygun olup olmadığı belli olmadığındanıo mutlak zaruret olmadan l:)ahis konusu. edilmemelidir. e) Tek ravisi olan ve hadis usulünde haber-i abad denilen hadisiere zayıf gözüyle bakılmalıdır. Aslında bu çeııit hadisler aklın icaplanna, Kur'an-ı Kerim'e, sahih sünnete aykındır. hk baklııta herkesin bilmesi gerekli bir ııeyi yalmz bir ki§inin nakletmesiı7 gibi akli bir prensiple kendini derhal belli eder. Bu konuya son vermeden §unlan da ilave edelim: Hadisleri iyi değerlendirebilmek için biraz da sağlam bir İslami kültür almı§ olmak gerekir. Bu İslami kültüre Hadis İlmi_ de dahildir. Ancak bu sayededir ki, ''Hz. Peygamber (s.a.s;)'e ait olan hadislerde bulunan: gulıışığına benzer ntirtİ görüp seiebilecek", bunlan Hz. Peygamber'e ait olmayan hadislerdeki "gecenin zifiri karanlığına benzeyen ·· zulmet"ten . ayıracak sezgi ve basirete, üstelik mümareseye sahip olunabilirıs. f) ·Hz. Peygamber' e ait bir hadis Kur'an-ı Kerim'e, İslam'ın genel esaslarına, akıl prensiplerine, müsbet ilimierin vardıjp sonuçlara, ilmİ . gerçekiere uygundur. Hadislerin değerlendirilmesinde genel esaslar olarak bu ölçülerderi de yararlanılabilir. Hadis olİnayan rivayetlerde bu ö~çülerden eser yoktur. üstelik rivayet söz veya mana itibariyle bozuk, Kur'an-ı J{erim'e ve sahih hadislere, akıl ve mantığa; tarihi vakıalara, mu'cize hariç müsbet ilimiere aykın ise zayıftır, hatta uydurmadır. H~. Peygamber'e ait olmayan bir sözü bilerek, bilmeyerek ona aitnii§. gibi göstermenin büyük· sorunıluluk taıııdığmı izaha lüzum yoktur. Bizzat Hz. Peygamber bunu menetmi§tir: "Yalan olduğunu bilerek bir sözü benim hadisim oıa;ak rivayet edenler yok mu! .. Yalanemın biridir."ıs ·?='" (15) (16) (17) · (18) (19) M. Yaşar Kıı,ndeınir, Mevzu Hadisler, Ankara. 1975; sh. 124. Hayreddin Karaman, Hadis Usulü: İst. 1965, sh. 124. Tecrid-i Sarih Tercemesi, Mulı:addime: sh. 278. · M. Yaşar Kandemir, A.g.e.: sh. 125-6. Müsllm, Sahlh, Mısır, 1375/1955; lj9. DiYANET DERGiSi CiLT: XV SAYI: 2 MART NiSAN 1976 95 AD!SLER!N }ERLEND!RİLMESİ - Aslında katı ve kabulü zor gerçekleri yumuşak göstermek, halkı cezbetmek, İsl1i.m'a ısındırmak için bile olsa her rivayete hadismiş gibi değer vermenin ne lüzümu, ne de faydası vardır. Böyle pir hareket İslil.m'ı olduğundan başka göstermek olacaktır, Bu itibarla Türkiye sosyal bünyesini ayakta tutmada büyük payları olduğu muhakkak olan· din görevlileri va'z, hutbe, konuşma ve irşad görevlerini yaparken çok dikkatli hareket etmelidirler. Halka anlattıkları hadisleri mtlteber kaynaklardan seçmeli, yukarıdan beri saydığımız ölçülere nazaran verecekleri kıyınet hükmüne göre değerlendirmelidirler. Ancak bundan sonradır ki, "bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki..." demenin; böylece. Peygamberimiz'e ait bir had):si başkalarına ulaştırmanin hazzını duyacaklardır. KAYNAKLARA GÖRE DEGERLENDiRME . Belli konulardaki2o hadislerin uyduruiın.uş olma ihtimali kuvveti( olduğu gibi elde mevcut -güvenilir kaynaklarda bulunmayan hadisler de genellikle uydurma, en azından zayıftırlar. Çünkü Hz. Peygamber'i.ıi vefatından sonraki ilmi faaliyet, sahabenin ilmi aktarma, tabiinin Uim alma gayretleri sonunda bir kısım hadis metiiıleri isnad . gibi sağlam bir metodla nakledilerek hadis kitaplarına geçirildi. Herbiri kontrolden ve sağlam tenkid · süzgecinden geçirilerek kitaplara aktarüan bu hadisler itibar gördü. Zamanla hadisler bu eseriere göre değerlendiriliİ' oldu. Sahih hadislerin· şu şekilde yedi dereceye ayrılması bu· iddiayı ispata kafidir: ı. Muttefekun Aleyh: Buhii.ri (194-256) ve Müslim'in (206-261) ittifakla rivayet e(jerek Sahih isimli eserlerine aldıkları. 2. Buhari'nin Salıih'ine alıp Müslim'in almadıkları. 3. · Müslim'iİı Sahlli'ine alıp BuMri'nin almadıkları. 4. Buhari ve Müslim'in Sahih'lerinde bulunmamakla beraber koydukları sahihlik şartlarına uyanlar. 5. Yalnız· Buhil.rt'nin şartlarına uyanlar. 6. Yalnız Müs1im'in şartlarına uyanlar. 7. Bubiiri ve Müslim'den gayri hadisçilerce sahih sayılan!ar21 . . Bu tasnifte görülüyor ki sahih hadislerin derecelendirilıneleri Bubiiri ·_ve Müslim ıiazar-ı ıtibara alınarak yapümışhr. Bu jki mühim muhaddis ile hadts ilminde taıiı,nmış alimierin herbiri ayrı değerde olan eserleri şöyledir: SAHiH~i BUHARi Cami2a tertibinde tasnif edilmiş olan Buhari'nin Sahih'i,- ekseri İslam alimlerine göre Kur'an-ı Kerim'den sonra en sahih kitap.tıl'24. 9082 hadisi ihtiva- eden eser 16 senede tamamlanmıştır, Eserde tekrarlar, sahabe, DiYANET .DERGiSI CiLT: XV SAYI: 2 MART NISAN 1976 96 tabiin kavilleri (mevkuf ve maktu' hadisler), ta'likler - 2602 hadis vardır ve hepsi de sahihdir2s. ayrı olmak üzere Sözü U2atmamak için almadıg-ımız, hangi konulardaki hadislerin mevzu olııbl.- leceg!nl. anlamak için bir. M. Yaııar Kandeıi:ıir; a.g.e., sh. 169 vd.·. (21) Tecridl. Sarlh tercemesi. Mukaddime. sh. 234. (22) Bölümlere ayrılarak tertip edilmiş hadis kitaplarına "Mıisaiuıef"denHdig! gibi Cil.mi de denir. Bir ca.mı. de btjiün hadis konuları mevcut tur. Bu konular, Akaid, Ahk!Un, Rikaak, Adabu't-ta'!Un ve'ş-şerab, Tefsir, tarih, slyer, şemail,. fiten, ilirenakıp ve mesalibdir. Bk. -es-Sab bağ a.g.e., · sh. 196; Hayrttln Karaman, a.g.e., sh. 27. (23) Tecrid-i Sarili terc. Mukaddime 217; escSabbağ, a.g.e.,,203. (24) Bk. Kullu ma fi'l Buhari Sahlh; Kuveyt 1966. (25) es-Sabbağ, a.g.e., sh., 213, Tecrid Terc. Mı=.C. 217 vd (20) 1 ı ~ ' 1 - ;:- iİADfSLER:h DEG-ERLENI R!LMES! SAHİH-i MUSLiM Buhari'nin -el-Cil.miu's-Sahih'i ile Müslim'in aynı adlı ei:ıerine sahihan (iki Sahih) denilınekted!r. Müslim'in Sahih'i .de· Cami tertibindedir. Mükerrerlerle beraber 7275 hadisi içine alır, tekrarlar hariç bu· sayı 4000 kadardır. el-Huseyn b. Ali en-Nisabüri, "Gök kubbe altmda Müslim'in kitabından daha sahihi yoktur"2s der. Müslim Salıih'iiıin Sahilı-i Buhari'den ayrıldığı bii.zı. önemli noktalar vardır ki ba§ında Mukaddime gelir. Bizzat Müslim'in kendisi eserine "sıhhatinde icma•· olanlar'ı" _ ya.ilnı§ olduğunu beyan ettiğine göre2r Müslim'de bulunan -hadisler de sahihdirler. ' · Yukanda geçtiği üze_re Buhari ve Müslim'in ittifakla rivayet ettikleri hadisler en sahih sayılanlardır. · . . Bundan sonra gelen hadis kitaplanna Sünen denilmektedir. SONEN-i EBi DAVUD c· 1' 'r ,, Daha çok fıkhi konuiarda muteber bir kaynaktır. Sünen-i Ebi Davud'da güzel ,bir ·tı;ı.hkikle yeniden ne§reden Muhammed Muhyiddin Abdulhamid'e göre 5274 hadis vardır. Hadisleri genellikle sahih ve hasendir. Bazı zayıf hadisler varsa da zayıflığına i§aret edilmi§ olduğu için eserden korkusuzca faydalanılabilir2s. Hz. Peygamber (s.a.s:)'den sünnet adına bilinen ne varsa bu kitapta mevcuttur29. SONEN-i TiRMiZi Buna Camiu't-Tirmizi de denilir. Dalıa çok metod yönünden meşhur olmu§tur. Evvela hasen hadis terimi ilk ö~ce Tirmizi'de kullanılmıştır. Hadisleri sahih ·ve hasendir. SONEN-i NESEi _Esas 1smi el-Mücteba veya Sünen-i Suğril. olan bu eser daha çok fıkhi ruidisleri ihtiva. eder. Hadisleri ravi tenkidine çok önem verdiği için muteberdir. SONEN IBN-i MACE Bilha.Ssa fıkıh bablannın tasnif §ekliyle me§hurdur. Hadisleri ekseriyetıe sahihdir. İbn-i Kesir der ki: "Sünen İbn-i Mace fıkıh babları güzel. tertiplenmi§ faydalı bir. kitaptır. Bu kitap şil.hitlerinin kolaylıkla bulunabilmesi ·bakımından kıYnıetlidir."3o _ Bu altı kitaba El-Kütübü's"Sitte denildiği malümdur. Herbirinin özelliği şu §ekilde hülasa olunınU§ tur: -Hadislerden hüküm çıkarmak isteyenler ıçın SE!lıih-i Buhilri, Ahkiim · hadislerini toplamak ve.bir arada görmek isteyenlere Sünen-i Ebi riavud, hadis .tekniğinin inaeliklerini öğrenmek isteyenlere Sünen-1 Tirmizı, . hadislerin fıkıh konulanna göre en iyi -tasnifini gfu m ek isteyenlere Sünen, İbn-i Mil.ce, fıkhi hadislerden çoğunu elde ebnek isteyenlere Sünen•i Nesei tavsiye edilmi§tir3ı. DIYf'.NET DERGiSi ClLT: XV SAYI: '2 Tecrid-i Sarih Terc. Muk. sh. 221. (27) .A..g.e., sh. 261. (26) (28) (29) (30) (31) Aynı MART NISAN yer. Els·Sabbaıt, a.g.e., sh. 225. H. Karaına,n, a.g.e., sh. 31. Türkiye'de 50 yıllık cumhuriyet döneminde hadis neııriyatı bütün dini neşriyatın %2's1 gtbt az bir seviyededir. bk. Mücteba Uıtur, Cumhuriyet· Devri Hadis Neııriyatı ve öıtrenimi, 50. yıl; Ank. 1973, sh. 347. · - 1976. ı 97 !:i:A.DiSLER:i:N ıi:GERLEND!~ .R:tLMEs! Hadiste bu aitı ana kaynak sonradan yazılanİara e5as teııkil ebni§tir. Bu e~rler kadar. meııhur olmamakla beraber. onlar kadar ~ahlh ve güv~nilir · birkaç· eser da:Qa zikredeliin: El-Muvatta'; İmam Malik b. Enes. El-Müstedrek; BuM.ri ve Müslim'in sahihlik · §artlarına uyduğu halde kitaplarına almadıkları hadisleri ihtiva eder. Müellifi: el-Hakimu'nNisab-o.ri'dir. MÜsned Ahmed b. Hanbel; Müsned-i Darimi; Sahlh İbn-i Hibban; Maaiıi'l-Asar (Tahiivi) ... IV. BiBLiYOGRAFYA Günümüz Türkiye'sinde hadis neşriyatı diğer dini neııriyata kıyasla çok azdıra2. Arapça asıllı kaYzıakları ternin ise güçtür. Bu itibarla bir din görevlisinin elde etmesi mümkün, başka bir deyi§le ·Türkiye'de bulunabilen kitaplara ait bii' ıısteyi_ zikretmekte yarar vardır. Hadis konusunda. Türkiye'de elde edilmesi imkan dahilinde olan eserlerden bazılari. §unlardır: 1:. Sahili-i Buhllıi, İst. 1315. 2. Sahili-i Müslim, İ~t. 1329-32;. aynca 1967-70. M. Sofuoğlu tercümesi ile, !st. Sünen-i Ebi Davnd; birçok baskısı vardır. Sitne_n-i Nesei. Sünen~i Tlı:mizi; O. Z~İti MQIIamehmetoğİu tercemesi neıırolunuyor. 6. . Sünen . İbn-i Mace, 3. 4. 5. DiYANET- DERGISI . CiLT: XV SAYI: 2 MART NISAN·" 1976 7. el-Muvatta'; İmam Malik'in bu eserinin bir baskısı İmam Bagavi'nin 1\Iesabihu's-Sünne'si kenarındadır. · 8. ·et-Tae; asıı ismi et-Tacü'l-Cami'li'l-Usül fi Aha.disi'r-Resitl oliın 5 · ciltlik bu eser MansUr Ali Nasıf'ındır. cami tertibinde Buha.ri, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi ve Nesei hadislerini muhtevidir. Hadisleri konularına göre tertipiediği ve müphem yerlerini §erhettiği için faydalıdır. Türkçe tercümesi ·de neııredilmi§tir. 9. etTergib ve'i:Tei-lıİb; Hafız Mun,zİİ:i'nin bu eseri deği§ik bir tertiptedir. Hadisier taşıdıkları hüküm ve inaıla itibariyle tıı:smf edilmi§lerdir. Mesela. namaz. konusundaki "Tergib'' (teş\rik) ve "Terhib" (korkutma) hadisleri 1k1 arı,a gruptadır: Bütün konular tali başlık:İar da taşımaktadır. et-:-":rergib fi · salii.ti'd-doM, et-t~rhlb · min men'iz-zeltiit gibi.:;. · Kaynaklarının geriellikle Kütübü's-Sitte ile İmam Malik'iıi. Muvatta'ı, Salıih .. İbn~i Hibban ·ve. Tabera.nı (Mu'cemi Kebir, Mu'cemi Evsat..); ei-Mü~tedre;k, Müsned · Aluned _b. Hanbel, Bezzir ~e :BeyıUı.ki'nin te§kil ett,iği bu eserde tekı:ıik yönden zayıf hadisler de varcp.r. Din görevlileri .. arasında çok :tutulan bu . eser hakkındaki iddiayı belgelendirecek birkaÇ misa.I verebıİirız: .. .''Ebti Zer'den .. Diyor ki: "Dostum (Hz. Peygamber) (s.~s.) bana yedi şey tavsiye etti: Fakirleri seVip onlara yakın olmayı, li:~ndinden ., . aşağıdakilere bıi.ınp yukarı olanlara bakmamayı, eza cem da. görsem · sıla-i rahm etmeyi, çokça "la .havle ve ıa kuvvete l.llil. billiili" demeyi, acı da_ olsa hakikati söylemeyi, Allah için kimseden çek:iıinlj:lmeyi, kimseden b4"- -şey .istememeyi..!' : .. !_ ... . 98 (82) 1968 tarihli Beyrut- Tab'ı Cilt I, ·sh. 581~ · /. '::;;;;, "Bu hadlsi Ahmed b. Hanbei Ebıl Zer;den Şa'bi riv§.yeti iİe nakietriı.iııtir. Halbuki Şa'bi'nin Ebu Zer'den si.nUl.i rivil.yeti yoktur.'•aa · "Cabir b. Abdiilah diyor ki: Hz. Peygamber ( s.a.s.) ; ''Kanaat tükenınez bir hazinedir." buyurdu•. Hadisi Beyhaki (Kitô.bu'z-Zühd'de) ıivft.yet eder. Ancak hadisin ref'i (Hz. Peygamber'in sözü gibi gösterilmesi) gariptir;''.ı4 "Osman b. Ebi Dehrişen'den .• Hz. Peygamber'den.. Buyurdu ki: "Allah, kuldan bedeni lle beraber kalbine de muvafık olmadıkça hiı;bir aineli kabfi.l etmez.'' Hadisi Muhammed b. Nasr böyle mürsel olarak rlvil.yet etmiştir. Ebu Ma:nsfi.ru'd-Deylemi Müsned-1 Firdevs'te Ubey b. Ka.'b'iı. bağlayıp mevsul olarak rivB.yet .eder. Mürsel rivayet daha sahihdir."o35 10. 1\fiŞka.tu'l-l)lesabih; Hatib Tebrizi, Şam 1962 tab'ı. 11. :trADİSLER: DEG-ERLEN RtLMES! Şerhi. Tecrid-i Sarili Tercemesi ve Buhli.ri'niıı kısalWmı§ldır. Faydalı izahlarla Diyanet ݧleri Başkanlığınca 12 cilt olaralt yayımlanmı§tır. Bilha.ssB. iman, ibMet, alılıi.k, siyer ve benzeri İslami konularda e§siz bir ilim hazinesidi:ras. Başkaniıkça eserden daha geniş çapta faydalanılmasını sağlamak üzere bir de kılavuz kitap neşredilmiştir. 12. Riyazü's-Salihiıı: En-Nevevi'niıı bu muteber eseri de sahih hadislerden seçilmi§tir. 3 cilt halinde Diya_net ݧleri Ba§kanlığıııc-a yayınla.Dl!lı§tıi'. 13. el-Edebu'l-Müfted: İmam Buhli.ri'nin bu eseri Türkçe tercemesiyle birlikte yayınlanmıştır. ;.,, 14. Bülfiğu'l-Meram Tercüme ve Şerhi: Daha çok ahkam hadislerine dairdir. Ahmed Davudoğlu tercümesiyle yayınlanmı§tır. · ve Tercümesi: Me§il.riku'l-Envar İmam Sagil.ni'nin Bulıil.ri ve Müslim'i birle§tirip harf tertibine koyarak meydana getirdiği eseridir. Bu eser İbn-i Melek §erhl Mebarikti'l-Ezhitr ile basılmı.ş ve çok tutulmuştur. Andığımız terceme Enver Baytan tarafıp.dan yapılmııı ve 15. Meşitriku'l-Envar yayınlanmıııtır. 16. 500 Ha:dis-i Şerif: Ömer Nasuhi Bilmen'in eseridir. İbil.det, ahlak ve manevi hayatın feyzine d~r muteber kayıtaklardan 500 hadisin. metni, meali ve ,açıklamasını muhtevidir. 17. On Kere Kırk Hadis: H. Basri Çantay. 18. ·Binbir .Hadis: M. Arif Bey. Yukarıdan beri verdiğimiz bilgilerle bir hadisi değerlendirineğe ya,rayş.cak ölçüler elde etıneğe çalışmı§ bulunuyoruz. Ancak bu ölçillerin kesılı olmaktan · çok ipuçları sayılması ·gerektiğini ekJ.emek zorundayız.· Özetlersek, bir hadisi değerlendirmenin onun mAnasma inip, kaynağına bakınakla iyi .sonuçlar vereceği muhakkaktır. Bununla beraber muteber kayıtaklarda bulunmayan hadisler için, 1 'Bımu Peygamber söylemiş . olabilir mi?" gibi bir soru her zaman hatırda tutulmalıdır. Sahih . hadislerin' kıyınet ölçÜleri ortada olduğun~ göre btlyld bir soru. da bizi . objektif bir . değerlendirmeye. götürecektir. · . . Hz: ' ' H.z. Peygamber'in sözlerini halka ula§tırmak; halkın bu feyizli kaynaktan yararlanmasını sağlamak -4;;in emek sarfedenlere sabır; gayre·t ve başarılar diliyoruz.. A.ynı eser If590, Hadis hk. Tenkitler için bk. el-ACL"O-N! .ke~fül Rafa, Halep, Ujl5L . -. (34) Aynı eser, I j346-8. .. , ' · . · · (35) M: Uğur;. C. SofuoiHu, Tecridi Sarih Tercemesi Kılavuzu; Ank. 1975, sh. 3. (33) DIYANET DERGisi CitT: XV SAYI: 2· MART. NiSAN 1976 99•