İLETİŞİM EĞİTİMİ Öğr. Gör.SELMA KESKİN Gülümseyin! Gülümseme en güzel bumerang’dır Aynı dili konuşanlar değil, Aynı duyguları paylaşanlar ANLAŞIRLAR… Mevlana İLETİŞİM NEDİR KİŞİ VEYA GRUPLAR ARASINDA; -İletişimde ilk dakika önemlidir. -İletişim,bilgi alışverişi değildir. Bilgi, düşünce ve duyguların paylaşılmasıdır. -Çift yönlü bir süreçtir. -Anlamları ortak hale getirmektir. -Kişiler-kitleler arasında köprüler kurmaktır. -Kişiye değil, kişiyle yapılan bir işlemdir. -İletişim bir bütündür. İLETİŞİM; bireyler ya da gruplar arasında söz, jest, mimik, yazı, işaret, görüntü, simgeler vb. araçlarla BİLGİ, DÜŞÜNCE ve DUYGU alış verişi sağlayan bir ETKİLEŞİM sürecidir. İLETİŞİM % 10 sözcükler- mesajın içeriği % 30 seslerle (alçak, yüksek, ritim, tonlama) % 60 vücut hareketleriyle (beden dili – en çok yüz ifadeleri) gerçekleştiği bilinmektedir. Bu unsurlara dikkat edersek; o o o o Kendimizi ifade etmeyi kolaylaştırmış, Karşımızdakini daha kolay anlamış, Konuşmaya bütünlük katmış, Kendimizin ve ilişkide olduğumuz insanların iç dünyalarını anlamada önemli ipuçları elde etmiş oluruz. o “Davranışınız ne ise siz o’sunuz” o Dünyadan alacağımız karşılık ,dünyaya verdiğimiz tepkiye bağlıdır.Bu yüzden çevremizde olumlu izlenimler bırakacak beden dili özelliklerini bilmek işimize yarayabilir diye düşünüyorum. İletişimde Mesafeler 1-Mahrem Mesafe: Cilt temasından başlar, bedenden 45 cm. uzaklığa kadar sürer. Bu alana, sevgililer, eşler, en iyi dostların girmesine izin verilir. 2-Kişisel Mesafe: 45 cm. ile 120 cm arası mesafedir. 3-Sosyal Mesafe : 120 cm ile 2 metre arası mesafe. 4-Kamusal Mesafe : 2 metreden daha uzak. Tanınmayan kişilere ayrılır. Dik açı varsa kişisel alanlara daha kolay girilir. Arada masa varsa etkileşim kişisel alandan sosyal alana kayar. Kullandığımız kelimelerin % 77’ si soyut % 23’ ü somut ( ZOGA ) Sayılabilir olanı say,ölçülebilir olanı ölç,sayılmayanı sayılabilir hale getir ,ölçülemeyeni ölçülebilir hale getir. GALİLEO İLETİŞİMİN YARARLARI İki yönlü başarılı bir iletişim; -Tüm çalışanların katılımını sağlar -Takdirden yararlanır -Başarıyı duyurur -Süreklidir. Görevimiz iki yönlü iletişimin gelişebileceği bir ortam yaratmaktır. Bu ortamı şu şekilde oluşturabiliriz; *Çalışanların dile getirdiği gelişme ve sorunlara kulak verip önlem alarak (kişilerin fikirlerini sorup, sonradan göz ardı etme hatasına düşmemeliyiz). **Girişimleri sözlerle destekleyerek... ***Alışılagelmiş engelleri aşabilecek bir dil kullanarak..(ben veya sen yerine BİZ) ****Dürüst, açık ve anlaşılır olmak etkin bir iletişim sağlar. ETKİN İLETİŞİM SİZE NE KAZANDIRIR *Yanlış anlamaların yol açtığı stresten kurutulacaksınız. *Başkalarını istismar etmeden ya da suçlamadan kendi haklarınızı koruyabileceksiniz. *Size yönelik tepki ve eleştirilere gerektiği gibi yanıt verebilecek başkalarına yapıcı eleştiriler getirebileceksiniz. *Yararlı tavsiyeler alabilecek başkalarına gerçekten işlerine yarayacak tavsiyelerde bulunabileceksiniz. *Karşınızdaki kişi ile onu kırmadan ve incitmeden tartışabileceksiniz. *Fikir ve önerilerinize daha kolay destek bulabileceksiniz. *Çevrenizdeki insanları daha etkin olmaya esinlendirebileceksiniz. *Sizinle birlikte çalışan insanları yönetme ve yönlendirmede çok daha az zaman, enerji ve çaba harcamak zorunda kalacaksınız. *Katıldığınız toplantıları çok daha verimli kılabileceksiniz. ETKİLİ İLETİŞİM KİŞİLERİN BİRBİRLERİNE: ÖNEM VERMESİ,SAYGI DUYMASI, KİŞİLERİN BİRBİRİNİ DİNLEMESİ,ANLAMAYA ÇALIŞMASIDIR. İletişim, vericinin tecrübe alanı ve alıcının tecrübe alanının kesiştiği bölgeden oluşur. Ortak tecrübe alanı … ortak tecrübe alanı ne kadar genişse İLETİŞİM o kadar ETKİLİ OLUR… BELLEK ve ÖĞRENME METOTLARI YALNIZ KULAK : % 20 Kalıcı BİLGİ YALNIZ GÖZ : % 30 Kalıcı BİLGİ KULAK + GÖZ : % 50 Kalıcı BİLGİ KULAK + GÖZ+TARTIŞMA: % 70 Kalıcı BİLGİ KULAK + GÖZ+TARTIŞMA+DENEME+KULLANMA: % 90 Kalıcı BİLGİ UNUTMA Bilgi Unutma Oranı Yüksek, Beceri Unutma Oranı Düşük BİLGİNİN UNUTULMA HIZI 3 1 2 8 GÜN SONRA …… HAFTA SONRA ……. HAFTA SONRA……. HAFTA SONRA ……. % 20 % 42 %52 %64 İLETİŞİMİ ZORLAŞTIRAN FAKTÖRLER KAYNAK TARAFINDAN OLUŞTURULAN GÜÇLÜKLER: • Planlanmamış konuşma • Dinleyiciye uygun olmayan anlatım tarzı • Hızlı ve gereksiz bilgi aktarımı • Yanlış sözcük seçimi • Ses tonunu ayarlayamama ve işitilmeme • Yüz ifadesi ve davranışlara dikkat etmeme • Vericinin sinirli ve huzursuz olması • Vericinin kendine güvensizliği • Vericinin konuşmaya önyargılı başlaması İLETİŞİMİ ZORLAŞTIRAN FAKTÖRLER ALICI TARAFINDAN OLUŞTURULAN GÜÇLÜKLER • Alıcının kendine güvensizliği • Algılama yavaşlığı • Dikkat toplama zorluğu • Soru sormama • Geçici rahatsızlıklar SÜREKLİ İLETİŞİM İÇİNDEYİZ BAKIŞIMIZLA,YÜZ İFADEMİZLE,GİYİNİŞ TARZIMIZLA ,EL KOL HAREKETİMİZLE,OTURUŞUMUZ VE KALKIŞIMIZLA KARŞIMIZDAKİLERE ÇEVREMİZDEKİLERE SÜREKLİ MESAJ VERİRİRİZ. BAKIŞLAR,GÖZLERİN DİLİ, İKİLİ İLİŞKİLERİN BAŞLAMASINDA NE KADAR ÖNEMLİDİR. İLETİŞİMDE 3A FORMÜLÜ A: AKTARMA A: ANLAMA A: ANLAŞMA İlk 2 A’ nın gerçekleşmesi ile iletişim tamamlanır. Ancak başarılı bir iletişim için diğeri de şarttır. İLETİŞİM SÜRECİ İster konuşun, ister yazın, ister dinleyin, ister okuyun, iletişim tek bir davranıştan daha fazla şeyi içerir. İletişim 5 aşamaya ayrılabilen olaylar zinciridir. 1-Kaynak bir fikre sahiptir 2-Fikir bir mesaja dönüşür 3-Mesaj iletilir 4-Alıcı mesajı alır 5-Alıcı, kaynağa tepkide bulunur ve geribildirim yollar.. Bu durumda süreç, her iki tarafın birbirlerine kendilerini açıklayıncaya kadar tekrarlanır. Ancak bu süreç kapsamındaki her bir adım başarıya ulaşırsa iletişimin etkili olduğu söylenebilir İLETİŞİM SÜRECİ İnsanlar zamanlarının çoğunu bilgi almakla geçirmektedir. Dinleme ve okuma, yazma ve konuşma kadar önemli iletişim etkinlikleridir. Çoğu insan 10 dakikalık bir konuşmanın ancak yarısını hatırlayabilir. Çok iyi eğitilmiş olanlar bile etkili okuma konusunda becerilerini gereğince geliştirememiştir. Herhangi bir yazılı kaynaktaki önemli noktalara nasıl ulaşılacağını bilmeyiz. Bu yüzden de bilgilerin büyük bir kısmından yararlanamayız. YARARLI İLETİŞİM TEKNİKLERİ 1-DİNLEMEK 2-SORU SORMAK 3-AÇIKLIĞA KAVUŞTURMAK 4-GELİŞTİRMEK 5-TAKDİR ETMEK 6-ÖZETLEMEK 7-KATILIMA ÇAĞIRMAK 8-YAPICI TARTIŞMA ''Karısı:canım bu gün radyatörün arkasındaki akıntıyı tamir edecek tesisatçı gelmedi Kocası:(televizyonda maç seyrederken )hı-hı Karısı:boru patladı ve bodrumu su bastı Kocası:sessiz ol şimdi gol atacak Karısı:bazı kablolar ıslandı ve köpeğimizi neredeyse elektrik çarpacaktı Kocası:tamir et o zaman Karısı:veteriner köpeğin bir haftada iyi olabileceğini söyledi Kocası: bana bir kola verir misin? Karısı: tesisatçı bizim boruların kesildiğine sevindiğini söyledi. Kocası: dinlemiyor musun bir kola istedim. Karısı: Peki Stanley senden ayrılıyorum. Tesisatçıyla balayına Havai'ye gidiyorum. Kocası:lütfen yakınmayı bırakıp bana bir kola getirir misin? Buradaki sorun hiç kimsenin beni dinlememesi''(Mesiti, S.4647) 1-DİNLEMEK ** İyi bir dinleyici misiniz? Genelde insanlar söylemek istedikleri en önemli noktayı en sona bırakırlar.Karşı tarafın sözünün bitmesi beklenmelidir. **Dinleme tekniği Etrafınızda dinlemekle yükümlü olduğunuz pek çok kişi var: size bağlı çalışanlar ve yöneticiler vs.. Onların fikirlerine önem verdiğinizi ve söyleyeceklerini dinlemeye hazır olduğunuzu belli etmeniz gerekir. DİNLEMEK İYİ DİNLEME BELİRTİLERİ *Karşınızdakinin konuşmasının sonunda bir sessizlik *Baş eğerek tasdik etmek, konuşmacıya doğru eğilmek gibi sessiz davranışlar KÖTÜ DİNLEME BELİRTİLERİ **Karşınızdakinin sözünü bitmeden kesmek **Kımıldamak, saate bakmak gibi huzursuz davranışlar DİNLERKEN *Konuşan kişinin gözlerine bakın *Konuşan kişiye doğru biraz eğilin *Başınızı sallayarak veya anlattıklarını kendi kelimelerinizle tekrar ederek konuşanı cesaretlendirin *Sorular sorarak konuya açıklık kazandırın *Başka şeylerle meşgul olmayın, başka şeyler düşünmeyin DİNLEMEYİ ENGELLEYEN TUTUM VE DAVRANIŞLAR *Karşımızdakini kendimizle karşılaştırmak *Karşımızdakinin düşüncelerini okumaya kalkışmak *Kendi söyleyeceklerimize hazırlanmak *Söylenenleri filtreden geçirmek *Söylenenlerin bitmesini beklemeden hüküm vermek,ön yargılı davranmak *Karşımızdaki konuşurken hayal kurmak *Karşımızdakinin anlattıklarında yaşadıklarımıza benzer bir şey olduğunda kendi başımızdan geçeni düşünmeye koyulmak *Kendi yaptığımız her şeyin doğru olduğunu kabul etmek ve eleştirilere kulak kapamak istemek *İşimize gelmediğinde konuyu değiştirmek *Sürekli “evet haklısın ben de öyle düşünüyorum” diyerek hoşa gitmeye çalışmak DİNLEME ENGELLERİ 1-Emir vermek,yönlendirmek(Onu yapamazsın-Git ondan özür dile) 2-Uyarmak ,göz dağı vermek (Bunu yapamazsan o zaman…) 3-Ahlak dersi vermek (Bu senin görevin) 4-Öğüt vermek ,çözüm getirmek (Neden farklı bir açıdan düşünmüyorsun) 5-Mantık yoluyla inandırmak (Bak sana işin doğrusunu anlatayım..) 6-Azarlamak (Doğru düşünmüyorsun) 7-Övmek yağcılık yapmak (Akıllı bir insansın) Ne olduğunuz o kadar çok bağırıyor ki, sesinizi duyamıyorum. W. Emerson DİNLEME ENGELLERİ 8-Ad takmak,ayıplamak (İşte bunda yanıldın) 9-Yorumlamak analiz etmek (Kızgın olduğun için böyle konuşuyorsun) 10-Güven vermek,duygularını paylaşmak (Gün doğmadan neler doğar) 11-Soru sormak,sınamak (Seni kim etkiledi) 12-Konuyu saptırmak,oyalamak (…birde olumlu yönünü düşün) 2-SORU SORMAK Başlıca iki tür soru vardır. Açık ve Kapalı sorular.. Açık sorular bir bilgiyi açıklamak veya bir kişinin ilgisini çekmek için kullanılır. Bu sorular genellikle NE, NEREDE, NE ZAMAN, NİÇİN, KİM, ve NASIL gibi kelimelerle başlar. (5n 1k) Açık sorular çok etkili olabilirler. Kişiyi özendirip onu konunun içine çeker. Kapalı sorular bir nokta üzerine parmak basarken veya EVET , HAYIR gibi bir cevap alarak karşımızdaki insanın onaylama ihtimalini denemek amacıyla kullanılır. SORU SORMA TEKNİĞİ Sorunuzla nereye varmak istediğinize karar verdikten sonra buna uygun soru tipini seçiniz (açık, kapalı).. • *Bu ne zaman olur? • *İşlemi kim denetliyor • *Esra, gelecek toplantıya katılabilecek misin? • *Öyle ise neden yapılıyor? • *Sonuçlar nerede sergileniyor? • *Sizce bu nasıl daha iyi olabilir? 3 AÇIKLIĞA KAVUŞTURMAK * Kişiler arasında yanlış anlama tahmin edilenden çok daha fazla olmaktadır. Açıklığa kavuşturmak, soru sormaktan çok, karşınızdaki kişinin anlatmak istediği konuyu anlayıp anlamadığınızı sınamaktır. *Açıklığa kavuşturmanın amacı, karşınızdakinin sözleriyle veya davranışlarıyla ne ifade etmek istediğini doğru olarak anlamaktır. AÇIKLIĞA KAVUŞTURMAK SONUÇLARI *Daha iyi bir dinleyici olmak *Daha fazla açıklık *Yanlış anlamanın sıklığında ve sayısında azalma *Daha profesyonel tartışma *Kişisel duyguların yanlış yönlenmesinin önüne geçmek 4-GELİŞTİRMEK Çevrenizdeki insanlar, iş arkadaşlarınız, müşteriler, size bağlı çalışanlar, amiriniz, rakipleriniz her zaman yeni fikirler üretirler. Bu gibi durumlarda sizin bu fikirleri geliştirerek öneri olarak başlayan bir şeyi işe yarar bir faaliyet haline getirmeniz gerekir. Diğer insanların fikirlerini kabul edip, onları geliştirmek ve zenginleştirmek, onlara apayrı bir fikirle karşılık vermekten çok daha yapıcı ve etkindir GELİŞTİRME SONUCUNDA *Fikir kaybı azalır *Fikri ilk üretende takdir ve teşvik duygusu uyanır *Daha iyi çözümler bulunur GELİŞTİRME TEKNİĞİ Bir başka kişinin fikrini kabullendikten sonra bu fikrin geliştirilebilmesi uyarlanması ve genişletilmesi için önerilerde bulununuz. *Bunu yarın daha ayrıntılı konuşmalıyız *Bu işin başlama tarihini Nisan ayına alsak daha iyi olur *Bu iyi bir fikir, eğitim çalışmalarını entegre edip iş kayıplarını önleneyebiliriz. *Bu iyi bir fikir, bu şekilde bütün ürün çeşitlerini bir arada pazarlayabiliriz. 5-YAPICI TARTIŞMA Bir görüşme sırasında bir başkasının fikrine karşı çıkmak yapıcı bir tutum olabilir. Yeni bir düşünce ileri sürmekle yeni fikir ve inanışların ortaya çıkabileceği bir diyaloga zemin hazırlayabilirsiniz. Eğer bir başkasının fikrini kabul etmiyorsanız onu hemen silip atmak yerine, konuya ilişkin daha farklı bakış açıları önerip onun fikrini ne sebeble kabul etmediğinizi açıklayabilirsiniz. Pek çok toplantı, kişilerin çok değişik yönlerde fikir üretmesi sonucunda amacından uzaklaşabilir. Bu, genellikle bir karşı fikri ortaya koymaktan çekinmenin sonucudur. Değişik bir kanıya sahip olduğumuzda, bu değişikliğin çok açık ve yapıcı bir şekilde ifade edilmesi önemlidir YAPICI TARTIŞMANIN SONUÇLARI *Açıklık *Katılım sağlamak *Daha iyi kararlara varmak YAPICI TARTIŞMA TEKNİĞİ Diğerlerinin fikirlerini inceledikten sonra bu fikirlere farklı açılardan bakmayı öneriniz veya bu fikirleri kabul etmeme gerekçelerinizi , bu fikirlerin ne gibi zorluklara yol açabileceğini anlatınız. İNSANLARLA MÜNASEBETİN ATEŞLE MÜNASEBETİN GİBİ OLSUN. ÇOK UZAKLAŞMA DONARSIN;ÇOK YAKLAŞMA YANARSIN SADİ ŞİRAZİ 6. ÖZETLEMEK . Alınan karar ve yapılan planların özetlenerek tekrar edilmesi bir tartışmaya açıklık ve düzen kazandırır. Özetleme ile açıklamanın karıştırılmamasına özen gösteriniz. Açıklama tek bir konu ile ilgilidir. Özetleme ise o ana kadar tartışılanların tümünü kapsar. Özetlemenin sadece toplantının veya tartışmanın sonunda yapılması gerekmez. Bir toplantının başında, Önceki toplantıda üzerinde durulan önemli noktaların hatırlatılması veya bir konudan diğerine geçerken önemli noktaların özetlenmesi gerekebilir Özetlemenin amacı, daha önceden yapılan tartışmanın önemli noktaların dikkat çekmektir ÖZETLEME TEKNİĞİ Bugünkü kararlarımızı özetlersek; hepimiz ISO 9001- 2000 belge alma konusunda “Yürütülen hizmetlerin yeniden yapılandırılması”nda hemfikiriz. X KİŞİSİ Kalite Yönetim Sistemi” konusunda çalışmalar yapacak. Oluşturulacak ,Kalite Komitesi, Kurumun içinde bulunduğu mevcut durumu tespit amaçlı; anket çalışması için bir plan hazırlayacak.. Gelecek Perşembe tekrar toplanıp gelişmeleri tartışacağız 7. KATILIMA ÇAĞIRMAK Herkes ne olup bittiğini, niçin böyle olduğunu, kendi görevinin ne olduğunu ve bu konuda ne gibi katkıları olacağını anlamalıdır. Katılıma çağırmak, soru cümleleri ile yapılsa da amacı öğrenmek değildir. Örn. –Dr. Tahir Besen bu konuda ne düşünüyorsun? Demekle bilgi de alınabilir, Dr. Tahir Besen tartışmaya da sokulabilir.. Katılıma çağırmanın amacı, bir başkasını tartışma içine sokmak ve katılıma özendirip cesaretlendirmek olarak özetlenebilir. KATILIMA ÇAĞIRMAK SONUÇLARI *Değer verilme duygusunun oluşması *Artan özendirme *Canlandırma Katılıma Çağırma Tekniği Kişilere ismi ile hitap ederek onları konunun içine sokmaya yönelik bir soru sorunuz. Bazı durumlarda soruyu sormadan önce bir özetleme yapmanız daha doğru olur. -Ahmet, sen ne dersin? -Bu plan uygulanabilir gibi görünüyor..Ayşe senin bu konuda fikrin nedir?... 8. TAKTİR ETMEK • Takdir etmekte bir beceridir ve bilinçli olarak kullanılmalıdır. • Gereksiz yere yapıldığında bir değeri kalmaz. Takdir, belirli bir kişiye veya onun yaptığı belirli bir işe yöneltilmelidir. AMAÇLARI **Kişilerin çabalarının farkına varmak **Çabaların yenilenmesini teşvik etmek **Diğer kişileri benzer çalışmalara özendirmek **Örnekler: -Ayşe, bu rapor için ne kadar çaba sarf ettiğin belli.. Bunu zamanında bitirmek için girdiğin sıkıntıları tahmin edebiliyorum.. -Çok güzel bir fikir, teşekkür ederim.. -Ahmet,örnek bir soruşturma yapmış ve formatları yerinde kullanmışsınız.Teşekkür ederim. İLETİŞİMİ ENGELEYEN DURUMLAR o Ellerinizi kenetleyin, kollarınızı bağlayın, ayak ayak üstüne atın geriye doğru yaslanarak oturun o Karşınızdaki insanın yüzüne bakmayın, mümkünse gözlerinizi kaçırın Karşınızdakini hiç ses çıkarmadan dinleyin veya sözünü kesin o İfadesiz bir şekilde durun o Konuştuğunuz insanın karşısına oturun o Konuştuğunuz kişinin adını öğrenmek için çaba harcamayın ve adını kullanmayın İLETİŞİMİ ENGELEYEN DURUMLAR o Hiç soru sormayın veya kapalı sorular sorun o Ne söylendiğini anlamak için kontrol etmeyin o Bir şeyleri değiştirmeye çalışmanın boş olacağını söyleyin o Karşınızdaki kişinin görüşünü ve duygularını kabul etmeyin o Aynı fikirde değilseniz “hayır yanılıyorsunuz” “bu çok saçma” deyin o Önce aynı fikirde olmadığınızı söyleyin sonra nedenini izah edin o Savunucu olun hiçbir zaman hatanızı kabul etmeyin o Karşınızdakini eleştirin ve yargılayıcı olun İLETİŞİMİ KOLAYLAŞTIRAN DURUMLAR o Elleriniz açık olarak öne doğru eğilin, o Kişinin yüzüne bakın ve olduğu kadar çok göz teması kurun o Kişi konuşurken, “evet” “gerçekten mi?” “ya demek öyle” gibi dinlediğinizi belirten sözler söyleyin o Gülün o 90 derecelik bir açı ile mümkünse yanına oturun o Konuştuğunuz kişinin adını öğrenin ve adını sık sık kullanın o Açık sorular sorun İLETİŞİMİ KOLAYLAŞTIRAN DURUMLAR o Söylenenlerden ne anladığınızı özetleyerek tekrarlayın o Kişinin duygularını anladığınızı ve olayları kendi açısından yorumlamasına hak verdiğinizi gösterin o Aynı fikirde olmadığınız durumlarda sadece kendi görüşlerinizi dile getirin o Kişiye karşı yargılayıcı olmayın ve onu olduğu gibi kabul edin o Aynı fikirde değilseniz önce sebebini belirtin, sonra kendi görüşünüzü belirtin o Hatanızı ve bilmediğiniz soru ve durumları kabul edin BAŞARILI İLETİŞİMİN ANAYASASI 1-İletişimin gerçek amacını saptayın (mesajınızdan ne elde etmek istiyorsunuz? 2-Çok iyi bir dinleyici olun - Yalnızca anlaşılmaya değil önce anlamaya çalışın - Dikkatle, ilgiyle ve derinlemesine dinleyin 3-İletişimi olumlu davranışlarınızla destekleyin - ne söylediğinizden çok “nasıl söylediğiniz” önemlidir. - empatik yaklaşımdan uzaklaşmayın 4-Mesajınızı iyi hazırlayın - konuşmanızı sistematik biçimde planlayın (beden dilini kullanın) BAŞARILI İLETİŞİMİN ANAYASASI 5-Mesajınızın temel içeriğini ön planda tutun ana fikirden uzaklaşmayın, konuyu dağıtmayın 6-Karşılıklı ve uzun süreli yararlara önem verin insanlar, kendi yararlarına önem veren konuşmalarını son derece olumlu karşılarlar 7-İletişim ortamını ve zamanını göz önünde bulundurun fiziksel ortamdaki tüm engelleri kaldırın 8-İletişimin sonuçlarını izleyin her aşamada (özellikle sözlü iletişimde) geri bildirim alın Sorular sorarak, gözlemleyerek ve notlar alarak iletişimi sürekli takip edin İNSAN, ALIŞKANLIKLAR ve İHTİYAÇLAR Bireyi yöneten kaynaklar içseldirler. Bunlar hayatın başlarında büyükler tarafından insanın içine yerleştirilir ve genellenmiş ancak kaçınılmaz olarak bireyin kaderini çizen rollere yöneltilirler. David Riesman Gerçek, her zaman bilinmek ve ara sıra söylenmek içindir. Söylediklerimin yarısı anlamsızdır. Ancak bunu diğer yarısı sana ulaşabilsin diye söylüyorum. Gerçeğin karşısında bir çocuk gibi oturun ve daha önceden oluşmuş tüm önyargılarınızı bir yana bırakın. Hayatın sizi yönlendirdiği boşluğa yönelin, yoksa hiçbir şey öğrenemezsiniz... T.H. Hukley İNSAN, ALIŞKANLIKLAR ve İHTİYAÇLAR Babam iki tür insan vardır derdi; işi yapanlar ve yapılan işten kendine pay çıkaranlar..benden birinci grupta yer almamı isterdi. Çünkü orada diğerinden daha az rekabet vardır derdi.. İndra Gandhi Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi 1-Temel fizyolojik ihtiyaçlar (siz şarkı söylerken aç sizi midesiyle dinler) 2-Güvenlik 3-Ait olma –sosyal ihtiyaçlar 4-Saygı ve statü 5-Öz gerçekleştirme ve tam doyum OT VE GÜZ YAPRAĞI Ot, bir güz yaprağına dedi ki; “Düşerken çok ses çıkarıyorsun !. Kış düşlerimin hepsi uçup gidiyor. Yaprak kızgınlıkla, “-Soysuz ve barksız yaratık! Şarkısız huysuz şey !. Sen yükseklere ulaşamazsın ve şarkı da söyleyemezsin.” Sonra güz yaprağı toprağa uzandı ve uykuya daldı. Ve bahar geldiği zaman tekrar uyandı ve artık o da bir ottu.. Ve sonbahar geldiğinde ve kış uykusu bastırdığında ve üstüne havadan yapraklar düşmeye başladığında kendi kendine mırıldandı, -“Ah bu güz yaprakları ! Ne kadar çok gürültü yapıyorlar ! Bütün kış düşlerim uçup gidiyor.” “Empati olgunluğun en iyi göstergelerinden biridir.” Tongue fu düşüncesi ÜSTLERLE İLİŞKİLER Sorumluluk sahibi üstlerle çalışanlar için davranış biçimleri (Sağlıklı ilişkileri desteklemek ve katkıda bulunma yolları) * üstünüzün liderliğini tanıyın * duyarlı olun * güvenilir ve dürüst olun * yetki sınırlarını çizin * istekli olun * iletişim kurun * iyi ilişki geliştirin Sorumluluk sahibi olmayan yöneticilerle çalışanlar * kendinizi kontrol edin * nazik, saygılı ve kararlı olun * tam bilgiyi toplayın * hayır demesini bilin * zamanlamayı iyi yapın * yazılı hale getirin * sesinizi uygun kanaldan duyurun İyi ilişki geliştirmek isteyen üstler ve astlar için davranış biçimleri * size yapılmasını istemediğiniz şeyi başkasına yapmayın * farklılığı kabullenin * yargılamayın * uzlaşın * birlikte çözün... AKTİFLEŞME TABLOSU Saklı gündemlerimiz aslında bir şeye veya bir duruma tepkidir, pasif tutumdur. Bu tepkileri değiştirirsek aktif tutum almış oluruz. Pasif tutum : Ben iyiyim Aktif Tutum: Herkes gibi benimde güçlü ve zayıf yanlarım var. Her iki yanımda da değişiklikler yapabilirim. Pasif tutum: Sen iyisin Aktif tutum: Kendimi iyi göstermek için başkalarını aşağılama gerekmiyor. Bu tür karşılaştırmalara son vermeliyim.. Pasif tutum: Ben acizim Aktif tutum: Benimde yeteneklerim ve güçlü yanlarım olduğuna göre kendimi başkalarının karşısında aşağılamam gerekmiyor. Pasif tutum: Ben kusursuzum Aktif tutum: Hiç kimse kusursuz değildir. Bazen ben de yanılabilir olumsuz bir şey yapabilirim. Kendinden Emin İfade, Kendinden Emin Dinleme Anne: Sağır mısın nesin? Kes şu teybin sesini. (saldırgan ifade) Delikanlı: sağır olmadığımı sen de biliyorsun anne. Hep böyle yapıyor müzik dinlememe izin vermiyorsun. (savunucu iletişim) Anne: Teybin sesini bu kadar açarsan komşular kızar. (pasif ifade) Delikanlı: Hayır kızmazlar. Her zaman açıyorum, bir şey demiyorlar (dinlemeyi ret) Anne: Teybin sesini bu kadar çok açtığında başım ağrımaya başlıyor. Sesini biraz kısmanı rica ediyorum (kendinden emin ifade) Delikanlı: Tamam anneciğim şimdi kısıyorum. (kendinden emin dinleme) Kendinden emin ifadenin örneklerde de görüldüğü gibi üç öğesi vardır: *durumun sizin açınızdan ortaya konması *durumun sizde açtığı duyguların dillendirilmesi *durumla ilgili kendi isteklerinizin belirtilmesi ÖĞRENME TARZLARININ KARAKTERİSTİK ÖZELLİKLERİ Bilgiyi öğrenme, depolama, hatırlama ve akla getirmede asıl olarak 5 duyudan üçü kullanılır. Gözleriniz, kulaklarınız ve dokunma duyunuz iletişim kurmanızda gerçekliği algılamanızda ve başkalarıyla ilişkiye geçmeniz de önemli roller oynar. Eşit kiplik tercihleri olanlar daha esnek öğrenirler ve çok sayıda öğrenme tekniğinden yararlanabilirler. İLETİŞİM ve REKABET FELSEFELERİ KAYBET-KAYBET Kaybet-Kaybet düşmanca bir çarpışma felsefesidir. İletişimin temelinde hesap sormak, ya da intikam almak düşüncesi vardır. Aynı zamanda kendi yönünü bulamamış çok mutsuz ve başkalarına fazlasıyla bağımlı olanların da felsefesidir. Onlar herkesin kendileri gibi olmalarını isterler. Hiç kimse bir şey kazanmazsa belki de hep kaybeden biri olmak o kadar kötü sayılmaz… İLETİŞİM ve REKABET FELSEFELERİ KAYBET-KAZAN Ben huzuru sağlamaya çalışırım, huzurun bozulmaması için her şeyi yaparım düşüncesi pazarlıklarda teslim olma boyun eğme gibi görülür. Liderlik tarzında ise bu, fazla hoşgörü ya da gevşeklik sayılır. Kaybetkazan iyi insan olmak demektir. İyi insanlar yarışta sonuncu gelirler. Ancak bir sorun vardır. Kaybet-kazan tipindekiler bir çok duygularını içine atar. Baskı halinde tutulan duyguların diğer belirtisi de haddinden fazla öfke, basit olaylara aşırı tepki, kuşkuyla karışık alaydır. Duygularını sürekli baskı altında tutan ve onları aşarak daha yüksek hedeflere doğru gidemeyen insanlar bunun kendilerine olan saygılarının ve ve sonunda da başkalarıyla olan ilişkilerinin niteliğini görürler. İLETİŞİM ve REKABET FELSEFELERİ KAZAN-KAYBET Her günümüzü eşimizle çocuklarımızla iş arkadaşlarımızla rekabet ederek geçirmek zorunda değiliz. Evliliğimizde kim kazanıyor sorusu gülünçtür. İki kişi birden kazanamıyorsa o zaman ikisi de kaybediyor demektir. Savunmacı zihinler ne yaratıcıdır ne de işbirliğinden yanadır. KAZAN-KAYBET DE, KAYBET-KAZAN DA GÜVENSİZLİĞE DAYANAN ZAYIF DURUMLARDIR. KİŞİSEL İLETİŞİM ve REKABET FELSEFELERİ KAZAN-KAZAN Kazan-kazan zihinsel ve duygusal bir düşünce tarzıdır. Kazan-kazan anlaşma yada çözümlerin karşılıklı yarar ve hoşnutluk sağlaması anlamına gelir. Bu mantık yaşamı bir rekabet arenası değil bir işbirliği alanı olarak görür. Çoğu insan her şeye ikili kıyaslamalar açısından bakar. Ama bu tür düşünce temelde hatalıdır. Bu, ilkeden çok güç ve mevkiye dayanır. Bu felsefenin temelinde şu paradigma vardır: Herkes için her şeyden yeterince vardır. Bir insanın başarısı diğerlerinin başarısızlığı anlamına gelmez. Diğerlerinin başarısızlığı pahasına kazanılması da gerekmez. Kazan-kazan 3. seçeneğe inanmak demektir. Ne sizin yönteminizdir, ne de benim. Daha iyi yüce bir yöntemdir bu… YÜZÜNÜZDEN HİÇ GÜLÜMSEME EKSİK OLMASIN