Yazılım haritasında Türkiye fark yaratabilir mi? Interpromedya Haber Merkezi bthaber@interpromedya.com.tr İnterpromedya Yayın Grubu tarafından düzenlenen ve BT sektöründen isimlerin bir araya geldiği ‘Türkiye’den Bölgeyi Yönetenler’ toplantılarının ikincisi ‘Türkiye Yazılım Sektörünün Yurtdışı Açılımı’ başlığında düzenlendi. Türkiye’de yazılım sektörünün potansiyeli, bölge ülkelerinin ihtiyaçları ve sunduğu fırsatlar, sektörün gelişimi için atılması gereken adımlar ve taraflara düşen görevler sektör temsilcilerinin yorumları ile ele alındı. Toplantı katılımcılarından YASAD Başkanı Doğan Ufuk Güneş, pazarı büyütme hedeflerini çok net bir biçimde ortaya koyduklarına dikkat çekerek, şu yorumu yaptı: “Bunu her platformda söylüyoruz. Ama pazarı büyütmek sadece ihracatla olmaz. Kamu tarafında bir şeyler yapmamız lazım. Örneğin kamuda yerli yazılım şirketlerine pozitif ayrımcılık istiyoruz. Burada bir birikim sağlayabilirsek, bu hareketi şirketlerimize net biçimde döndürebilirsek, bizim şirketlerimiz de yeni pazarları bulurlar. Stratejimizi bu şekilde çizdik.” Rekabette maliyet dezavantajı Netaş Ağ Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gönül Kamalı, yazılımın katma değeri yüksek ve gücü de büyük bir alan olduğunu belirtirken, Logo Yurtdışı Satış ve Pazar Geliştirme Müdürü Şule Altuner ise şu eleştiriyi yaptı: “Türkiye yazılım pazarı genç bir sektör. Diğer sektörler daha anlaşılır ve devlet, sektörümüzü bazı noktalarda anlamıyor. Teşvikler bunun bir örneği. Onlara sektörümüzü anlatan biraz daha fazla bilgi sağlamalıyız. Öte yandan, projeler ve ihracat potansiyeli varsa, kamu bunu sonuna kadar da destekliyor. Yazılım sektörü farklı bir ihracat yapıyor. İthal etmeden, tamamen iç kaynaklarla ürün geliştiriyoruz.” TAV Bilişim Yazılım Geliştirme Müdürü Hakan Öztürk’e göre pazarda yeterince rekabet gücü sergileyememenin temel sebebi maliyetlerin yüksekliği. Bu nedenle, rekabet gücünü artıracak çözümlere odaklanmak gerektiğine dikkat çeken Öztürk, önemli bir gerçeğe şu sözlerle dikkat çekti: “Küreselleşen dünyada artık yerel üretici ve yerel pazar arayışı kapandı. Yerel dediğimiz nokta, tüm dünya oldu. Dünyaya açılamazsak iç pazarda rekabette de öne çıkmak zor. Kimse gelen ürünün milliyetine bakmıyor. Artık maliyet, ürünün getirdikleri ve bizim onu kullanmak için harcayacağımız çaba önemli.” Toplantı katılımcılarının hemfikir olduğu konu, Türk yazılım sektörünün yurtdışında büyüme potansiyelinin çok yüksek olduğu. Bu kapsamda Balkanlar, Rusya, Türk Cumhuriyetleri, Ortadoğu ve Afrika çemberinde Türkiye’yi merkez alan potansiyele dikkat çekildi. Bölgenin potansiyeli ışığında Türkiye’nin bu alanda da atılım yapması gerektiğine dikkat çekilirken, Cardtek EMEA Bölgesi Satış ve Kanal Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gökhan İnönü, şu sözlerle destek verdi: “Çözümlerimiz, saygın ve uluslararası kabul gören çözümler haline geldi. Ama hepsi bizlerin tırnağımızla kaza kaza yaptığımız şeyler. Fuarlar ve destekler var, ama yeterli değil. Herkes bizi, bizim gayretlerimizle tanıyor. Çalışanların da yetkinliklerinin, dil bilgilerinin geliştirilmesi gerek. Bu eğitim ihtiyacını görerek projeler yapıyoruz. Amacımız; hem sektörü hem kendi çalışanlarımızı bilgilendirerek, sahip olduğumuz güçlü pozisyonu devam ettirmek.” “Pazar büyüdükçe ihracat katlanır” Türkiye’nin yazılım sektöründe bir markaya dönüşmesinde, YASAD gibi STK’ların önemine vurgu yapıldı. Katılımcılara göre, birçok farklı coğrafyaya yakınlığın ışığında, Türkiye’nin yazılım ihracatı potansiyelini kullanmaması için önünde bir engel yok. Ama öncelikle pazarı büyütmek gerektiğini ve yeni YASAD yönetimi olarak temel hedeflerinin de bu olduğunu vurgulayan Güneş, “Pazarı büyütmenin yolu ihracat, istihdam ve kamunun yerli yazılım kullanması. Pazar büyüdükçe ihracat da katlanır. Pazarı birlikte büyüteceksek, YASAD şemsiyesi altında buluşup, kendimizi daha stratejik ve planlı biçimde, devlete ve sektörlere yardımcı olacak şekilde konumlandırmanız gerek” dedi. Toplantıda kamu sektörünün da yerli ürün almak yönünde çekinceleri üzerinde duruldu. Üründen değil, ama verilen hizmetten dolayı sorunlar olabildiği gerçeğine işaret eden Şule Altuner, önemli bir gerçeğe de dikkat çekti: “Yabancı bir ürüne milyon dolarlar verilirken, yerli bir yazılımda 100 dolar için pazarlık yapılabiliyor.” İşte bu nedenle Türk yazılım şirketlerine karşı pozitif ayrımcılığın önemli olduğunun altını çizen sektör temsilcilerine, Hakan Öztürk, şu önerisiyle katkıda bulundu: “Şirketlerimiz önce dik durabilmeyi başarmalı. Burada da rekabetin eşit şartlarda olması, YASAD’ın sektörü disipline etmesi gerekiyor. Rakibiz, ama bir taraftan da meslektaşız. Aynı pazarda birbirimize engel olmamamız gerek.” Pazar büyüdükçe istihdam da katlanır Katılımcıların hepsinin dikkat çektiği temel konu; STK’ların, kamunun ve şirketlerin bakış açısındaki farklılık. Bu tablo karşısında Güneş, önemli bir noktaya dikkat çekti: “Hepimiz aynı gemideyiz, sadece farklı kamaralardayız. Denizin dalgalı veya durağan olması bizim dışımızda birşey. Ama geminin gideceği rotanın belirlenmesi ve gemi içinde uyum bizim elimizde. Bu gemiyle gidemeyeceğimiz liman yok. Böylece ihracat da yapar, istihdama da katkı sağlarız. Kamunun bizden yazılım alması ile biz de istihdama katkıda bulunuruz. 350 binin üstünde öğrenci meslek liselerinin ilgili bölümlerinden mezun oluyor, ama biz hala ara eleman arıyoruz. Şu küçük pazarda ara eleman ihtiyacını duyuyorsak, pazar 2 milyar dolar büyüklüğe ulaşınca istihdama yapacağımız katkıyı devlete anlattığımız takdirde potansiyelimizi de anlarlar. İşte bu nedenle kendimizi düzgün anlatmamız gerek.” ‘Türkiye Yazılım Sektörünün Yurtdışı Açılımı’ başlıklı toplantı ile ilgili daha fazla detayı 864’üncü sayımızda yer alacak Dosya sayfalarımızda okuyabilirsiniz. Öncelikler masaya yatırıldı YASAD ve sektör temsilcilerinin katıldığı toplantı, şu önemli sonuçları ortaya koydu: - Türkiye yazılım pazarını büyütmek için kamu, özel şirketler ve STK’ların üstüne düşen görevler var. - Sektörün rekabet gücü kazanması önemli bir gereklilik. - Yazılım, her kesim tarafından bir sektör olarak kabul edilmeli. - Kamu ve özel sektör, yerli yazılım konusunda pozitif ayrımcılık yapmalı. - Yazılım sektörü şirketleri güçlü bir YASAD çatısı altında toplanmalı. - Türkiye’nin yüksek dinamikleri yazılım sektörüne de taşınmalı. - Sektörün gelişimi için güçlü bir sermaye altyapısı oluşturulmalı. - Yetişmiş ara eleman sıkıntısına karşı projeler oluşturulmalı. - Zaman yitirmeden yazılım envanteri oluşturulmalı. - Türkiye yazılımla bir marka olma hedefiyle yol almalı. Yazılım geçmişimiz yok! Bir yazılım envanteri olmayan Türkiye’de bu konuda çalışmalar yapmaya hazırlanan YASAD, bir envanter çıkartılması, ölçümleme ve raporlama yapılması için çalışıyor. Yeni TTK’nın hayata geçmesinin bu yolda önemli bir adım olacağına dikkat çeken Güneş, şöyle devam etti: “Bir envanter yapısı oluşturulması konusunda daha önce çok çalışma oldu, ama sonuç alınamamıştı. Türkiye’den bu alanda marka çıkmaması için bir sebep yok. Ama bilgi çağının işini yaparken, klasik sanayi çağ bakışı ile iş kurgulamaya çalışıyoruz. Marka da klasik sanayi çağının bakışı. Marka önemli. Ama asıl önemli olan; şirketten ziyade Türkiye’yi yazılımda marka yapabilmek olmalı. Çünkü yazılımla zaman ve mekan bağımsız bir iş yapıyoruz. Bir çabamız da Schengen Vizesi süreçleri odaklı. Yazılım tarafında işadamlarından bu vize zorunluluğunun kaldırılmasını hedefliyoruz. Çünkü bu, işadamlarımızın dünya ile eşit rekabet şansını ortadan kaldırıyor. Hem de bu engele rağmen Türk girişimcileri çok şeyler başarıyor olmasına rağmen…”