06.04.2001 - İSLAM’DA SAĞLIĞIN ÖNEMİ VE BULAŞICI HASTALIKLARDAN KORUNMA Bakara Suresi,195 Muhterem Müslümünlar! Yüce Allah’ın imandan sonra insanlara verdiği en büyük ve en değerli nimetlerden birisi de sağlıktır. Sağlık olmadan hayatta hiçbir şey olmaz. Çünkü sağlıksız hayatın ne tadı ve ne de bir anlamı vardır. İnsan; hayatını sağlık, afiyet ve mutluluk içerisinde sürdürdüğü müddetçe neşeli, mutlu, huzurlu ve verimlidir. Bu sayede insan hayatın tadı ve güzelliğine; ahiret alemindeki tüm saadetlerin kazanılmasına ulaşır. Sağlığı, huzuru ve mutluluğu yerinde olmayan bir Müslüman’ın, ne kendisine, ne ailesine ve ne de içinde yaşadığı topluma bir faydası olamaz. Değerli Mü’minler! Her zorluğun bir kolaylığı, her yokuşun bir inişi olduğu gibi, yaşlılıktan başka her derdin de bir devası vardır. Yüce Allah, şifası olmayan bir hastalık yaratmamıştır. Peygamberimiz (s.a.s.) “Allah, şifası olmayan hiçbir hastalık yaratmamıştır.” (1) “İhtiyarlık hariç her hastalığın bir çaresi ve ilacı vardır.” (2), diye buyurmaktadır. Bu nedenledir ki, İslâm dinî, insan sağlığına çok önem vermiştir. Kur’an-ı Kerim'de ve Peygamberimizin sahih sünnetinde hayatın ve sağlığın Cenab-ı Hakk’ın en büyük emanet ve nimeti olduğu belirtilerek bunların korunması emredilmiştir. Muhterem Mü’minler! Bilgi çağının tüm nimetlerini paylaştığımız şu zamanda modern dünyanın teknik buluşları, sanayileşme, büyük kalabalıkların bir arada yaşama zorunluluğu, iletişimin zirveye ulaştığı çağımızda insanlara bir takım kolaylıklar sağladığı gibi rahatsız eden bir takım hastalıkları da beraberinde getirmiştir. Stres-gürültü, çevre kirliliği, hastalıklı ve zararlı besin maddeleri ve buna benzer diğer zararlı maddeler gibi... Sağlığımızı korumanın iki yönü vardır. Birincisi tedbir ikincisi tedavidir. Bulaşıcı hastalıklardan kaçınmak, her türlü temizlik kurallarına azami şekilde dikkat etmek; her vesileyle ellerimizi sabunla yıkamak, dengeli beslenmek, gıdasız kalmamak, her türlü mikroplu içecek ve yiyeceklerden uzak durmak ve mutlaka bu hususta hekimin tavsiyelerine uymak tedbirdir. Her türlü tedbire ve korunmalara rağmen hastalık gelirse, şifa aramak ve bulmak için gereğini yapmak da tedavidir. Bu hususta Sevgili Peygamberimiz; “Ey Allah’ın kulları tedavi olunuz.! Zira Allah, ihtiyarlıktan başka dermansız bir hastalık vermemiştir.” (3) Yüce Allah ise Kur’anda “Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız”(4) diye buyurmaktadır. Aziz Müslümanlar! Hayat mücadelesinde başarılı olmak istiyorsak sağlıklı olmak ve sağlıklı yaşamak mecburiyetindeyiz. Çünkü insanoğlu kıyamet gününde ilk olarak sağlık nimetine değer verip vermediğinden sorulacaktır. Dünyada huzurlu ve mutlu olabilmek , başkalarına muhtaç olmadan yaşayabilmek, ahirette de hesabı kolay verebilmek için sağlığımıza son derece dikkat etmeliyiz. Hutbemi Kanuni Sultan Süleyman’ın şu veciz sözüyle bitiriyorum. “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” _____________________________________________ 1)Ahmet b.Hanbel: 4278, İbn.Mace 3436, Ebu Davut 3855,Tirmizi 2039 2)Buhari: 10/113, İbn.Mace: 3939 3)Ebu Davud: 4/3,7 4)Bakara Suresi: 195