KALP HASTALIKLARI Prof. Dr. Murat Demiriz Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı 1 2 3 4 NORMAL KALP Normal kalp kadınlarda 300 gr, erkeklerde 350 gr ağırlığındadır. Duvar kalınlığı sağ ventrikülde 0.3-0.5 cm, sol ventrikülde 1.3-1.5 cm dir İskelet kası hücrelerinin mitokondri miktarı, hücrenin hacminin % 2 si iken; kalp kası hücreleri ise % 23 ünü oluşturmaktadır. 5 6 7 8 KARDİOVASKÜLER SİSTEM YETMEZLİĞİ Dolaşan kan hacminin azalması, organ ve dokuların beslenememesi, metabolik ihtiyaçlarının giderilmemesi 9 KARDİOVASKÜLER SİSTEM YETMEZLİĞİ NEDENLERİ: Kan kaybı Düzensiz kalp atımı (aritmiler) Kan akımının obstrüksiyonu Kan akımının regürjitasyonu Pompa yetmezliği (kalp yetmezliği) Kontraksiyon (sistolik) yetmezliği Dolum (diastolik) yetmezliği 10 SOL KALP YETMEZLİĞİ Genellikle 4 nedeni vardır: a) İskemik kalp hastalığı b) Hipertansiyon c) Aort ve mitral kapak hastalıkları d) Myokardial hastalıklar 11 SOL KALP YETMEZLİĞİ Morfolojik Bulgular: 1) Akciğerler: Pulmoner konjesyon ve ödem oluşur. 2) Böbrekler: Renal perfüzyon bozulur. Renin angiotensin aldesteron sistemi aktive olur. Tuz ve su retansiyonu başlar. Bu da ödem oluşumunu kolaylaştırır. Bazan ileri derecede dolaşım bozukluğuna bağlı bulgular ve prerenal azotemi meydana gelir. 3) Beyin: Hipoksik ensefalopati (İrritabilite, dikkat kaybı, uykusuzluk, uyuşukluk ve koma ) 12 SAĞ KALP YETMEZLİĞİ Genellikle 3 nedeni vardır: -pulmoner hipertansiyona yol açan akciğer hastalıkları -pulmoner kapak hastalığı -mitral stenoz -Pulmoner konjesyon minimaldir. 13 SAĞ KALP YETMEZLİĞİ Morfolojik Bulgular: 1) Karaciğer: Kronik pasif konjesyon Santral hemorajik nekroz (“Nutmeg” karaciğeri) 2)Dalak: konjestif splenomegali 3)Böbrek: Konjesyon ve hipoksi nedeniyle fonksiyon bozukluğu, sıvı retansiyonu 4) Subkutanöz dokular: Ödem 5) Plevral boşluklar: efüzyon, sıvı birikimi 6) Beyin: İskemik ensefalopati (konjesyon-hipoksi) 14 15 16 17 18 19 Santral hemorajik nekroz 20 KALP HASTALIKLARININ SINIFLANDIRILMASI . l) İskemik kalp hastalığı 2) Hipertansif kalp hastalığı-pulmoner hipertansif kalp hastalığı (kor pulmonale) 3) Konjenital kalp hastalıkları. 4) Diğer -Endokardial ve valvüler kalp hastalıkları - Myokard hastalıkları - Perikard hastalıkları - Romatoid kalp hastalığı - Tümörler 21 İSKEMİK KALP HASTALIĞI Kalp kası kanlanmasında dolayısı ile oksijenlenmesinde yetersizlik olması ile gelişen hastalıktır. Nedenleri: 1) kalp kasının artan 02 ihtiyacının karşılanamaması, (taşikardi) 2) kanın 02 taşıma kapasitesinin azalması (siyanotik kongenital kalp hastalığı, anemi, CO zehirlenmesi, sigara), 3) koroner kan akımının çeşitli nedenlerle azalması (aterom plağı) 22 İSKEMİK KALP HASTALIĞI’NDA OLUŞAN KLİNİK TABLOLAR 1) Angina pektoris 2) Myokard enfarktüsü 3) Kronik iskemik kalp hastalığı 4) Ani kardiak ölüm meydana gelir. 23 Epidemiyoloji: Endüstriyel ülkelerin hastalığıdır.Her yıl 500.000 Amerika’lı iskemik kalp hastalığından ölmektedir. 1980 den bu yana mortalitesi 1/3 oranında azalmıştır. Bu azalmaya: 1) sigara içimi, yüksek kan kolesterol düzeyleri, hipertansiyon ve sedanter bir hayat yaşama gibi risk faktörlerinin önlenebilmesi ve 2) tedavideki gelişmeler neden olmuştur 24 Koroner kan akımının azalmasının patogenezi: •Koroner tıkanma: aterosklerozis - aterosklerotik plak •Aterom plağındaki akut değişiklikler: (Kanama, rüptür, erozyon,ülserasyon) -Adrenerjik stimülasyonlar. -Plağın yapısı ve kompozisyonu. Rüptüre olan lezyonlar karakteristik olarak ekzantrik (çepeçevre olmayan) lezyonlardır. Yavaş büyüyen lethal olmayan kronik iskemiye yol açan lezyonlar kollateral oluşumu nedeniyle, daha az tehlikelidir. 25 Koroner kan akımının azalmasının patogenezi: •Koroner trombüs oluşumunun rolü- rüptüre olan aterosklerotik plak üzerine birikerek tıkanma oluştururlar.Trombositlerden salınan vazoaktif maddeler koroner vazospazm oluştururlar. •Vazospazmın rolü: Çeşitli vazoaktif maddeler, aterosklerotik plak olmadan enfarktüs oluşturabilirler. 26 1. ANGİNA PEKTORİS -Paroksismal ataklar şeklinde gelişen substernal veya prekardial ağrı ile karakterize bir semptomlar kompleksidir. -Genellikle efor ile ilişkili bir olaydır.Temel olarak klinik bir sendromdur. -Bu semptomların tekrarlaması ile myosit atrofisi ve interstisyel fibrosis gelişebilir. Üç tiptir: 1) Tipik anjina- stabil (%75 stenoz nedeniyle) 2) Varyant anjina : koroner arter spazmı ile oluşur. 3) kreşendo veya unstabil angina- giderek artan sıklıklarla (aterom plağının büyümesi) 27 28 29 30 31 32 33 34 2. MYOKARD ENFARKTÜSÜ -Özellik endüstriel ülkelerde l. ölüm nedeni oluşturan iskemik kalp hastalığının en sık görülen formudur. Morfolojik ve klinik olarak birbirinden farklı iki tip bulunur: 1) Transmural, (daha ciddi tıkanmalarda) 2) Subendokardial (kalp kasının 1/3 veya 1/2 iç bölümü tutulmuş). 35 36 Predispozan faktörler - Aterosklerozis : Enfarktüs çoğunlukla aterosklerotik kişilerde oluştuğundan, yaşla birlikte sıklılığı artmaktadır. Erkeklerde risk daha fazladır. -hipertansiyon -familial hiperkolesterolemi -sigara, -hiperlipoproteinemi yapan diğer nedenler -diabet, 37 Patogenez Transmural akut myokard enfarktüslerinin yaklaşık %90’ı koroner arterde daralma oluşturan üzeri ülsere bir aterom plağının trombüs ile kaplanması sonucu meydana gelir. Bir yanda trombüs oluşurken diğer yandan trombositlerden salınan maddeler vazospazma yol açarlar. Bu olguların %60 ında angiografilerde trombüs kitlesinin spontan olarak ortadan kalktığı izlenmektedir. Myokard infarktüslerinin geri kalan %10 unda aterom plağı bulunmaz. (Vazospazm, emboli, açıklanamayanlar) 38 Sonuçta oluşan enfarktüs alanının büyüklüğü şu değişkenlere bağlıdır: l) İskeminin büyüklüğü, şiddeti ve gelişme hızı 2) Kollateral kan akımının durumu 3) Myokardın metabolik gereksinim durumu 39 40 41 42 Enfarktüs oluştuktan sonraki myokardial yanıt: ATP tüketiminin azalması saniyeler içinde Kontraktilite kaybı 2 dk içinde İrreversible hücre zedelenmesi 20-40 dk içinde (sadece EM ile saptanır) 43 Makroskopik bulgular Hemen hemen tüm transmural infarktüsler sol ventrikülü tutar. Sadece sağ ventrikülü tutan vakalar %2’dir. Transmural infarktüs alanın uzun ekseni genellikle 4-10 cm.dir. Bazen postmortem incelemelerde koroner arterler tümüyle normal bulunabilir. ( vazospazm) Morfolojik değişikliklerin oluşabilmesi için bir süre geçmesi gerektiğinden, myokardial enfaktüs 8 veya 12 saatten önce makroskopik olarak görülemez. 19-24 saatte ise lezyon siyanotik görünüm alır. 44 Daha sonra ise infarkt alanı sarı renkte, iyi sınırlı, çevresinde ise demarkasyon hattı bulunan yumuşak kıvamlı alan şeklinde izlenir. İlk haftanın sonunda ise skar dokusu oluşmaya başlar ve yaklaşık 6. haftanın sonuna dek sürer. Bu süre infarktüsün alanının genişliğine göre değişir. 45 46 47 48 Transmural infarktüsün komplikasyonları - Papiller kas disfonksiyonu - mitral kapak yetmezliği - Fibrinöz veya fibrinohemorajik perikardit gelişebilir. - Mural trombozis - periferal embolizm -Ventriküler anevrizma - nekrotik alan balonlaşır - Rüptür - vakaların %1-5 inde. Rüptürün meydana gelebileceği zaman yaklaşık 4.-5. gündür- iskemik odakta maksimal yumuşama. Bununla birlikte bu olay 1. günde de olur, 2. haftanın sonunda da olur. Rüptür sonucunda kalp tamponadı gelişir. 49 Enfarktüsün mikroskopik bulguları : - tipik koagülasyon nekrozu ilk 4-8 saatte görülmez. Bu zaman diliminde, myokard liflerinin ödem nedeniyle birbirlerinden ayrışması görülebilir. - daha sonra koagülasyon nekrozu başlar, enfarktüs alanındaki myofibriller arasında nötrofil infiltrasyonu bulunur. Kontraksiyon bant nekrozu oluşabilir (24 saatin sonuna kadar) 50 -24 saat sonra total koagülasyon nekrozu oluşur. -Nükleuslar kaybolur, çizgili kaslardaki çizgilenmeler kaybolur. Yoğun PMN lökosit infiltrasyonu bulunur. 3-7 gün arasında nekrotik myofibrillerin makrofajlarca resorbsiyonu başlar, nekroz kenarında fibrovasküler cevap belirir. l0. günde enfarktüs çevresinde belirgin demarkasyon hattı oluşur. 6-7. haftada tam olarak skar dokusu meydana gelir. 51 52 53 54 55 Reperfüzyon iskemisi: Trombolizis, angioplasti veya akut koroner baypass cerrahisi ile tekrar kanlanan dokuda meydan gelen zedelenmedir. Kontrakte bant nekrozu ile karakterli myositler membran yetersizliği nedeniyle serbest radikallerin zedeleyici etkisi ile karşılaşırlar. 56 57 Komplikasyonlar: - MI geçiren hastaların hastaneye yattıklarında; - % 15-20 si komplikasyon yapmamış - %80-85 i komplikasyon yapmış olgulardır. - Komplikasyonlar (olguların %80-90 ı) - %75-95 arasında aritmi - %60 oranında sol ventrikül yetmezliği ve orta veya şiddetli akciğer ödemi - % 10 oranında kardiojenik şok. - %1-5 oranında rüptür ve papiller kas disfonksiyonu - %15-40 oranında tromboembolizm gelişir. 58 59 60 61 62 63 Kötü prognoza neden olan faktörler: -65 yaşın üzerinde olmak - Kadın olmak -Diabet hikayesi olmak -Önceden enfarktüs geçirmiş olmak 64 65 KRONİK İSKEMİK KALP HASTALIĞI -Yavaş gelişen myosit dejenerasyonu -Aritmilerle, bazıları da ilk önce kalp yetmezliği ile ortaya çıkarlar. Morfolojik Bulgular: - Kalp normal, normaldan büyük veya küçük - Koroner arterlerde çoğunlukla daralmaya neden olan aterosklerotik plaklar bulunur. - Makroskopik olarak myokardda küçük fibröz doku odakları izlenir. - Endokardda hafif kalınlaşma bulunabilir. - Ana mikroskopik bulgu, diffüz myokardial atrofi, perivasküler interstisyel fibrozis, myofibrillerin kümeleşmesi, tek hücre nekrozudur. 66 ANİ KARDİAK ÖLÜM Klinik bulguların saatlerle ölçülebilen sürelerde ortaya çıkarak hastayı ölüme götürdüğü olgularda ani kardiak ölümden sözedilir. Ani kardiak ölümlerin büyük çoğunluğu iskemik kalp hastalığının bir komplikasyonu olarak meydana gelir. % 40 ında iyileşmekte olan bir myokard enfarktüsü, %25 inden azında ise yeni oluşmuş myokard enfarktüsü bulunmuş. Daha az oranda -aort stenozu -myokardit, -mitral kapak prolapsusu -hipertrofik kardiomyopati 67 HİPERTANSİF KALP HASTALIĞI (sistemik) Bu tanıyı koymak için iki kriter gerekiyor: 1) Herhangi bir kardiovasküler patoloji olmaksızın sol ventkülde hipertrofi olması. 2) hipertansiyon hikayesinin bulunması. 68 -Buradaki hipertrofi basınç yüküne veya volüm fazlasına karşı kalbin gösterdiği adaptasyon cevabıdır . -Ancak bunun bir sınırı vardır. İleri derecede yüklenmede, hipertrofi, myosit zedelenmesine, kalp yetmezliğine ve kardiak dilatasyona yolaçabilir. - Hipertrofi olayında, myositlerde, yeni myofibrillerin, myoflamentlerin, mitokondrilerin ve ribozomların oluşması, hücrenin ve nükleusunun boyutlarının büyümesi söz konusudur. 69 70 71 Morfolojik ve Klinik Bulgular: -Sol ventrikül duvarı kalınlaşmıştır. (Normalde 3-5 mm. sağ, 13-15 mm. sol). Hipertansif kalp hastalığının kompanse edilen devresinde sol ventrikül duvar kalınlığı 2 cm. ye kadar ulaşır. Kompanse edilemeyen ileri dönemde ise dilatasyon başlar. -Klinik olarak, kompanse edilebilen dönemde hipertansif kalp hastalığı semptom vermez. Sadece EKG ve ekokardiografilerde bulgular verir. Hastanın hipertansiyona bağlı olan baş ağrısı, kulak çınlaması, burun kanaması gibi şikayetleri olabilir. - İleri dönemde kalp yetmezliğine bağlı bulgular ortaya çıkmaya başlar. Hipertansiyonun koroner ateroskleroz etkisi sonucunda iskemik kalp hastalığı da gelişebilir. Hipertansiyon nedeniyle oluşan ölümlerin 1/3 ü kalp yetmezliği ile olur. 72 Kor Pulmonale (pulmoner kalp hastalığı) Akciğerlerin hem fonksiyonlarını hem de yapısını etkileyen bazı hastalıklar sonucunda oluşan pulmoner hipertansiyona sağ kalbin aynı sol kalpte olduğu gibi adaptif bir cevap vermesi olayıdır. 73 Pulmoner hipertansiyona yol açan hastalıkların bazıları şunlardır: - Bazı akciğer hastalıkları - Kronik obstrüktif akciğer hastalığı - Diffüz pulmoner interstisyel fibrozis - Yaygın persistan atelektazi - Kistik fibrozis - Bazı pulmoner damar hastalıkları - Pulmoner embolizm - Pulmoner arteritis - Göğüsün anatomik-fizyolojik yapısını etkileyen hastalıklar - Pulmoner atrerioler konstriksiyonuna neden olan durumlar - Metabolik asidoz - Hipoksemi 74 75 - Akut korpulmonale, genellikle yaygın pulmoner emboli sonucunda oluşur. Sonuçta sağ ventrikülde dilatasyon meydana gelir. Hipertrofi için zaman yoktur. (geniş fakat duvarı kalınlaşmamış bir sağ ventrikül bulunur. 0.3-0.5 cm.) - Kronik kor pulmonale daha yavaş oluşan ve sağ ventrikül hipertrofisi ile kendini gösteren formdur.(l cm. ye yaklaşan bir duvar kalınlaşması bulunur.) 76 ENDOKARDİAL VE VALVÜLER HASTALIK Sınıflandırma: A. Kalsifikasyonla karakterli valvüler dejenerasyon -Kalsifikasyonlu aort valvülü stenozu -Mitral kapak halkasının kalsifikasyonu B. Mitral kapağın miksömatöz dejenerasyonu (Mitral valvül prolapsusu) C. Romatizmal ateş ve romatizmal kalp hastalığı D. İnfektif endokardit E. Non-enfeksiyöz vejetatif endokarditler -Nonbakteriel trombotik endokardit -SLE da görülen endokardit (Libman-Sacs endokarditi) F. Karsinoid kalp hastalığı G. Protez kapak komplikasyonları 77 A-1) Kalsifiye aort valvül stenozu: 3 nedeni vardır. - Romatizmal kalp hastalığı sonrasında -Yaşla birlikte gelişen kalsifikasyon - Konjenital olarak deforme olan valvülerin kalsifikasyonu Romatizmal kalp hastalığı sonucunda oluşanlar tüm nonkongenital aort stenozu vakalarının % 10 unu oluşturur. Sonuçta valvüller arasında yapışmalar meydana gelir. Non romatoid kalsifik aort stenozunda ise yapışma olmaz. Valsalva sinüslerinde oluşan kalsifiye kitleler nedeniyle valvüller ortaya doğru itilir. Valvüller arasındaki boşluk azalır. -Sonuçta sol ventrikül hipertrofisi gelişir. 78 79 A-2) Mitral anulusun (halkanın) kalsifikasyonu: Yaşlılarda mitral kapakta kalsiyum birikimi olabilmektedir. Özellikle iskemik kalp hastalıklarının eşlik ettiği bu tabloda kalsiyum birikimi mitral kapakların oturduğu halkaya olur. Herhangi bir inflamatuar değişim görülmez. Bu birikimin yaşla birlikte gelişen dejeneratif olaylar sonucunda oluştuğu düşünülmektedir. Genellikle valvüllerin fonksiyonunu etkilemez. Bazen kalsifiye alanların yırtılması ile yetmezlik gelişebilir. Kalsiyum birikimi radiolojik tetkiklerde görülebilir. 80 81 B) Mitral kapağın miksömatöz dejenerasyonu (Mitral valvül prolapsusu): Kadınlarda daha sık rastlanır. Tesadüfen bulunur. Mitral kapağın dejeneratif hastalıklarında korda tendineaların uzaması ve kopması durumlarında oluşur. Bazen Marfan sendromunun bir bulgusu olarak ortaya çıkar. -Bu hastalarda sıklıkla infektif endokardit gelişir. -Hafif derecede mitral yetmezlik bulguları meydana gelir. -Ventriküler ve atrial aritmiler oluşabilir. -Nadir olmakla birlikte ani ölüm meydana gelebilir. 82 83 Marfan sendromu 84 Romatizmal ateş ve romatizmal kalp hastalığı 85 C) Romatizmal ateş ve romatizmal kalp hastalığı: Romatizmal ateş, akut tekrarlayan inflamatuar bir hastalıktır. Genellikle çocuklarda streptokoklarla oluşan farengeal bir enfeksiyonu takip eder. Şu bulgularla karakterizedir: 1) Ateş 2) Büyük eklemlerde geçici poliartrit 3) Kardit 4) Subkütanöz nodüller 5) Deride eritema marginatum 6) Sydenham koreası -Akut atak sırasında görülen artrit ve myokardit tümüyle iyileşebilir. Ancak valvüllerde meydana gelen bozukluklar kalıcı olabilir ve kapak bozukluğu oluşur. 86 87 Morfolojik Bulgular: Aschoff body Bu cisimcik ortada bir fibrinoid nekroz odağı, etrafında ise lenfosit, makrofaj ve plasma hücrelerinden oluşmaktadır. Arada multinükleer dev hücreler bulunabilir. Bu lezyon hem endokard, myokard, hemde perikardda bulunursa “pankardit” ten sözedilir. Perikardial boşlukta fibrinöz veya serofibrinöz bir eksuda bulunur. Görünümü tipiktir. “ Tereyağlı ekmek görünümü” denir. 88 Fibrinoid nekroz odaklarının endokardda özellikle valvüllerde bulunması, küçük 1-2 mm. çaplı vejetasyonların, verrükaların oluşmasına yol açar. Myokarddaki inflamasyon bazan ventriküler dilatasyona, kapakların oturduğu anulusun (halkanın) genişlemesine ve kapak fonksiyonların bozulmasına yol açabilir. 89 90 91 92 93 Morfolojik Bulgular:(devam) -Büyük eklemlerde görülen akut artrit tablosu % 90 oranında erişkinlerde, daha az oranda çocuklarda görülür. -Deri lezyonları olan subkutanöz nodüller ve eritema marginatum vakaların % 10-60 sında bulunur. -Subkutanöz nodüller kalptekine benzeyen Aschoff bodylerden meydana gelir. Lezyonlar el bileği, el sırtı ve ayakta görülür. -Eritema marginatum ise daha çok üst ekstremiteler ve yüzde olmak üzere her yerde görülebilir. Lezyon deriden hafif kabarık ve giderek büyüyen kırmızı makulopapüller şeklindedir. -Koroner renal, mezenterik ve serebral arterlerde hipersensitivite anjitisine benzer şekilde arterit oluşur. 94 Morfolojik Bulgular:(devam) -Akciğerlerde nadiren romatik pnömoni veya plorit oluşabilir. Viral pnömonilere benzer şeklinde interstisyel bir reaksiyon söz konusudur. Klinik bulguları en sık görülme yaşı 5-15 yaştır. Çocuklarda kardit gelişme olasılığı % 50-75 tir. Bu olasılık erişkinlerde ise % 35 e düşer. Hastalar genellikle sonraki ataklardan korunmak için antibiotik profilaksisine alınırlar. 95 Kronik romatoid kalp hastalığı Genellikle ilk akut ataktan en az 10 yıl sonra görülür. Aschoff cisimcikleri bu durumda görülemiyebilir. Ortadan kalkmış, yerini fibröz doku almıştır. Kronik romatoid kalp hastalığında düzelmeyen bozukluklar bulunur. Oluşan fibrozis nedeniyle kalp kapakları kalınlaşmıştır. Olguların % 60-70 inde mitral kapak tutulmuştur. 96 D) İnfektif endokardit: Kana geçen çeşitli mikroorganizmaların kendilerinin kalp valvüllerinde ve endokardda zedelenme oluşturmalarıdır. Sonuçta valvüller üzerinde mikroorganizma içeren düzensiz vejetasyonlar oluşur. -Akut -Subakut (yüksek virülans- stafilokoklar) (% 65 inde streptokoklar) -Ayrıca diğer bakteriler mantarlar etken olarak bulunmuşlardır. 97 Bazı dispozan faktörler mikroorganizmaları yerleşimini kolaylaştırır. -mitral kapak prolapsusu -dejeneratif kalsifiye kapak darlıkları -biküspit aort darlığı -nötropeni -immun yetmezlik sendromları -immüno supresyon -Kalp vaküllerinde oluşan vejetasyonlar, mikroorganizmalar, fibrin ve trombositlerden meydana gelen trombotik kitlelerdir. Bu lezyonlar valvüllerde yırtılmalara, yapışmalara neden olabilirler. 98 99 100 101 102 103 İnfektif endokardit komplikasyonları: a- Kardiak -Valvüler darlıklar veya yetmezlikler -Myokard absesi, ventrikül duvarı perforasyonu -Süpüratif perikardit b- Embolik komplikasyonlar - Sol yanda oluşan trombüsler-beyin, dalak, böbrek embolisi - Sağda oluşanlar-Akciğer embolisi c- Metastatik enfeksiyonlar -Serebral abse -Menenjitis -Renal abse d- Renal komplikasyonlar -Embolik enfarktüs -Fokal glomerülonefrit -Diffüz glomerülonefrit -Multiple abse oluşumu 104 F-1) Nonbakteriyel trombotik endokardit: Valvüllerde fibrin ve trombositlerden oluşan kitleler bulunur. İnfektif endokarditlerden farkı mikroorganizma içermemesidir. Etyolojisi tam bilinmiyor. Temelinde koagülasyon yeteneğinde artışa neden olan bir hastalık vardır (Örneğin kanserler) Bu hastalıkta da trombositler koparak çeşitli embolik olaylar yaratabiliyorlar. 105 106 107 E-2) SLE endokardit (Libman Sacks hastalığı ) Otoimmun bir hastalık olan SLE de sıklıkla mitral ve triküspit valvülit bulunur. Bu tip valvülitte; kapaklar üzerinde küçük vejetasyonlar olur. Vejetasyonlar, histolojik olarak nekroz yanısıra fibroblastik proliferasyon inflamatuar hücre birikimi gibi bulgular içerir. 108 109 110 F) Karsinoid kalp hastalığı: Karsinoid sendrom (deride zaman zaman oluşan ani kızarıklık-flushing-, karın ağrısı, bulantı, kusma ve diare atakları, astıma benzeyen bronkokonstriksiyon atakları) lu vakaların yarısında bu kardiak bulgu bulunur. Tüm bu bulgulara karsinoid tümörden salınan seretonin, kallikrein, bradikinin, histamin ve prostoglandin gibi bioaktif maddeler neden olur. Morfolojik bulgular: Vakaların çoğunda endokardda plak benzeri bir kalınlaşma mevcuttur. Bu fibröz kalınlaşma bazan kapakları da tutabilir ve kapak bozukluklarına neden olabilir. Kardiak bozuklukların büyük çoğunluğunun sağ kalpte oluşur. (pulmoner vasküler endotelde bulunan monoamino oksidaz enziminin inaktivasyonu). 111 112 G) Protez kapak komplikasyonları -Tromboembolizm -İnfektif endokardit -Protez-doku bileşkesinde kalsifikasyon, yırtılma -Hemoliz 113 114 MYOKARDİAL HASTALIK İki ana katergoride incelenir: a) myokardit b) kardiomyopati -primer -sekonder 115 MYOKARDİT: Kalp kasının, lökosit infiltrasyonu ve myositlerin nekroz veya dejenerasyonu ile karakterize inflamatuar hastalığındır. Her yaşta görülebilir. Kalp yetmezleğine ani ölüme neden olabilir. Rutin otopsilerde % 1-4 arası bulunduğu söylenmektedir. Klinik olarak tanısı zordur: -Etyolojide, en çok virüsler suçlanmaktadır. Sıklıkla Coxackie A ve B, Echo virus, polio, influenza A ve B virüsleri sözkonusudur. -Virüsler dışında myokardit yapan infeksiyon ajanları olarak klamidya, riketsiya, bakteri mantar ve protozoonlar sayılabilir. -Vakaların çoğunda primer viral enfeksiyonda birkaç hafta sonra myokardit gelişmektedir. 116 117 MYOKARDİT:(devamı) -Enfeksiyon dışında da myokardit gelişebilir. Romatizmal ateş, SLE gibi bazı sistemik hastalıklarda penisilin sülfonamid gibi ilaçların yol açtığı allerjik reaksiyonlarda ve bazı kanser ilaçlarının direkt toksik etkisiyle myokardit oluşur. -Kalp transplantasyonunda da atılım olursa, benzer bir myokardit tablosu oluşur. -Ayrıca sarkoidoz gibi bazı etyolojisi bilinmeyen sistemik hastalıklarda tabloya bazen myokardit eşlik eder. 118 Morfoloji: -Aktif faz sırasında kalp ya normal ya da dilatasyon nedeniyle büyümüş görünümdedir. Lezyon diffüz ya da odaklar şeklindedir. Myokardda küçük hemorajik lezyonlar görülür. -Akut faz geçtikten sonra kalp normal görünebilir. Ancak viral myokarditlerde sıklıkla dilatasyon gelişir. Mikroskopik olarak; aktif faz sırasında küçük nekroz odakları ve çevresinde inflamatuar hücre birikimleri bulunur. İnterstisyel ödem nedeniyle myofibriller birbirinden ayrılmıştır. Histolojik görünüm infeksiyon ajanına göre spesifik olabilir. 119 120 MYOKARDİAL HASTALIK İki ana katergoride incelenir: a) myokardit b) kardiomyopati(Bu terim hastalığın özellik noninflamatuar yapısını vurgulamaktadır.) -primer -sekonder 121 a) Primer kardiomyopati -dilate CMP -hipertrofik CMP -restriktif obliteratif 122 123 124 Dilate kardiomyopati : Kalbin bilinmeyen bir nedenle dilate olması ve kalp yetmezliği gelişmesiyle karakterizedir. 4 etken suçlanmaktadır. 1) Alkol toksisitesi, (thiamin eksikliği- beriberi hastalığı) 2) Gebelikte beslenme yetersizliği, 3) Genetik bir defekt, 4) Viral myokardit sonrasında meydana gelebilir. - Morfolojik bulgular; -Kalp ağırlığı artmıştır. Zayıf kontraksiyon nedeniyle, kalp boşluklarında trombüsler meydana gelebilir. - Mikroskopik olarak hafif interstisyel fibrozis ve hafif inflamatuar hücre birikimi bulunabilir. Bazen endokardial kalınlaşma meydana gelebilir. - Bu durum, her yaşta meydana gelebilir. Hastaların sadece %25 i 5 yıldan fazla yaşar. Ölüm kalp yetmezliği, emboli veya aritmi nedeniyle olur. 125 126 127 Hipertrofik CMP: “Asimetrik septal hipertrofi”, “idiopatik hipetrofik subaortik stenoz” ve “hipertrofik obstrüktif CMP” adları da verilir. Etyolojisi ve patogenezi tam bilinmeyen bu bozuklukta, kalp kasının kontraktil elemanlarındaki proteinleri kodlayan genlerde mutasyonlar saptanmıştır. Klasik olarak septumda, ancak bazen sol veya sağ ventrikülde kalp kasında şiddetli bir hipertrofi bulunur. Olay özellikle subaortik bölgede oluşmuşsa kapak darlığına neden olur. - Mikroskopik olarak belirgin hipertrofik myositler izlenir. Hipertrofik CMP daha çok genç erişkinlerde görülür. Çoğu kez semptom vermez. İlk ortaya çıkan bulgular, nefes darlığı, kalp yetmezliği bulguları ve aritmilerdir. Ancak daha sonra gelişen problemler, mural trombüs oluşumuna yol açan atrial fibrilasyon, mitral kapakta enfektif endokardit, tedaviye cevapsız kalp yetmezliği ve ani ölüm dür. 128 129 130 Restkriktif / İnfiltratif CMP Ventrikül dolumunda yetersizlik olması Yeterli dilatasyon yok. Kardiak amiloidozis, sistemik amiloidozda veya tek başına senil kardiak amiloidozda görülür. Senil kardiak amiloidozis 70 yaşın üzerindeki kişilerin % 50 sinde bulunmaktadır. Endomyokardial fibrozis ve Loeffler endokarditi, diğer adıyla eozinofilik endokardit nadir antitelerdir. Her ikisinde de fibrozisle giden olaylara neden olurlar. Endokardial fibroelastozis de sık değildir. Etyolojisi bilinmez. Mural endokardiumda kıkırdak benzeri fibroelastik kalınlaşma bulunur. 131 b) Sekonder kardiomyopati: 1) Toksik nedenler: alkol, kobalt (bira) katekolaminler, CO, lithium, hidrokarbonlar, arsenik, siktofosfamid, doxorubisin, daunorubisin 2) Metabolik hastalıklar- hipertiroidizm, hipotiroidizm, hipokalsemi, hiperkalsemi, thiamin protein ve diğer vitaminlerin eksikliği, hemokromatozis 3) Nöromusküler hastalık-ataksi, musküler distrofi ,konjenital atrofiler 4) Depo hastalıkları - (mukopolisakkarit) -Glikojen depo hastalıkları -Fabry hastalığı (sfingolipid birikimi) 5) İnfiltratif hastalıklar-lösemi -karsinomatozis -sarkoidoz 6) İmmunolojik- transplantasyon sonrası 132 PERİKARD HASTALIKLARI 1) Perikardial boşlukta noninflamatuar sıvı birikimi: (Perikardial boşlukta normalde 30-50 cc sıvı vardır bu miktar 500 cc ye kadar artabilir). a) seröz: KKY, hipoproteinemi (renal, hepatik) b) serohemorajik: Künt göğüs travması, KPR (kardio-pulmoner resüssitasyon) c) şiloz: lenfatik obstrüksiyon d) kolesterol: miksodem, idiopatik 2) Hemoperikardium Perikardial boşlukta kan birikimi; MI sonrası gelişen kalp rüptürü, veya travma sonucu gelişen kanamalar, kanama diatezleri gibi durumlarda oluşur. Keza intrakardiak enjeksiyonlar da kan sızmasına neden olabilirler. 200300 cc kan birikmesi kalp tamponadına bağlı olarak ölüme neden olur. 133 134 3) PerikarditEtyoloji: a) infeksiyon ajanları-virüs, pyojenik bakteriler, tüberküloz, mantar gibi b) çoğunlukla immunolojik reaksiyonlar sonucu gelişenler - romatizmal ateş - SLE -skleroderma -postkardiotomi -MI sonrası -İlaç allerjisi reaksiyonları c) diğerleri: -üremi -tümör -travma -radyasyon 135 Akut perikardit: a) Seröz perikardit: - romatizmal hastalık ile -adeno ve influenza virus gibi viral enfeksiyonlarda Histolojik olarak; perikardial yüzeylerde PMN lökosit, lenfosit ve histiosit birikimi olur. Bazen biriken sıvı içerisinde bakteriler ve tümör hücreleri bulunabilir. 200 cc den fazla olursa kardiak fonksiyonları etkiler Nadiren organizasyon ve fibröz yapışma olur. b) Fibrinöz ve serofibrinöz perikardit-en sık görülen perikardit formudur. -MI, -üremi, -radyasyon, -romatik fever, -romatoid kalp hastalığı, -SLE ve -travma da oluşabilir. Makroskopik bulgusu tipiktir. (Tereyağlı ekmek görünümü) Organize ve yapışıklıklara neden olur (adhesiv perikardit) 136 137 138 139 Akut perikardit:(devamı) c) Pürülan veya süpüratif perikardit -Bakteriyel mikotik veya parasitik organizmalar ile oluşur. -Sıklıkla genç kadınlarda 10 ile 40 yaşlar arasında görülür. Mikroorganizmalar, perikardial boşluğa ya lober pnönomi, mediastinal infeksiyonlar, infektif endokardit gibi yakın bir odaktan, ya kan yoluyla, ya lenfatik yayılımla ya da kardiak cerrahisırasında gelir. Mikroskopik olarak bildiğimiz akut inflamatuar reaksiyon görülür. Organize olduğunda yapışıklık oluşabilir. (Konstriktif perikardit) d) Hemorajik perikardit: Genellikle tüberkülozda veya malign neoplastik olayların perikardı tutması sonucunda oluşur. Fibrinöz veya süpüratif inflamasyonla birlikte hemoraji vardır. e)Kazeöz perikardit: tüberküloz orijinlidir. Tbc basili buraya ya komşuluk yoluylu ya da lenfatik veya hematojen yolla gelir. fibrozis ve yapışma meydana gelebilir. 140 141 142 Kronik veya iyileşmekte olan perikardit: a- Adhesiv mediastinoperikardit: süpüratif veya kazeöz perikardit sonrasında gelişir. Kalp damarlarının çıktığı bölge daralmıştır Kalp yüke karşı çalışır, hipertrofi gelişir b- Konstriktif perikardit: Aynı nedenlerle oluşur. Burada ise kalbin diastolik genişlemesi engellenmektedir. (nadiren fibrinöz ve serofibrinöz inflamasyonlardan sonra da gelişebilir) Mediastino perikarditte olduğu gibi hipertrofi ve dilatasyon oluşumu görülmez. 143 ROMATOİD KALP HASTALIĞI Eklem hastalığı olan romatoid artrit, uzun süren ciddi vakaların % 20-40 ında kalbi de tutar. En sık bulgu fibrinöz perikardittir. Erken dönemde deride görülenlere benzer nodüller bulunur. Daha az oranda romatoid nodüller myokard ve endokardda da olur. Kapak bozukluklarına yol açabilir. 144 KALBİN TÜMÖRLERİ 1) Sekonder: Sıklıkla akciğer meme karsinomları, malign melanoma, lenfoma ve lösemi de kalp tutulumu olur. Genellikle perikardı tutar, perikardit oluştururlar. Ancak myokardı tuttuklarında, aritmi KKY, trombüs oluşumuna neden olurlar. 2) Primer a) En sık görüleni miksomalardır. Erişkinlerde sıktır. %90 oranla sol antriumda bulunur. 1 cm. çapından 10 cm ye kadar değişir. Parçalanabilir emboli nedeni olabilir. Kapak fonksiyonlarını engelleyebilir. Ani ölüme neden olabilirler. Histolojik olarak yıldızsı uzantılar gösteren mxoma hücreleri, endotelial hücreler, makrofajlar, immatür düz kas hücreleri ve bu hücreler arasında asit mukopolisakkaritlerden oluşan ara maddesinden oluşur. 145 146 147 KALBİN TÜMÖRLERİ-(devamı) b) Lipomlar ise sıklıkla subendokardium, subperikardium ve myokard içerisinde bulunur 10-12 cm. çapa ulaşabilirler. Kardiak fonksiyonları engelleyebilirler. c) Papiller fibroelastoma ya tesadüfen otopsilerde rastlanir. -genellikle kapaklar üzerinde bulunur. d) Rabdomyomlar çocuklarda en sık görülen primer kalp tümörüdür. -Kapakların obstrüksiyonu gibi problemlere yol açar. -Genellikle küçük gri-beyaz renkli myokardial kitlelerdir. e) Angiosarkom ve rabdomyosarkom nadirde olsa kalpte bildirilen malign tümörlerdir. 148 149 KONJENİTAL KALP HASTALIĞI Çocuklardaki kalp hastalıklarının en sık nedenini oluşturur. Her 1000 canlı doğumdan 7 sinin konjenital kalp hastalıklı olarak doğduğu bilinmektedir. Bu oran prematüre doğumlarda daha yüksektir. En sık görülen malformasyonlar - VSD - PDA - ASD - Pulmoner stenozis - Aort stenozu - Fallot tetralojisi - Aort koartasyonu - Büyük arterlerin transpozisyonu -Atrioventriküler septal defekt - Triküspid atrezisi - Persistan trunkus arteriosus Sıklık % 32 %8 %8 %8 %8 %8 %6 Erkek/kadın oranı 1-1 1-2 1-2 1-1 3-1 1-1 2-1 %5 2-1 %4 %2 1-1 1-1 %1 1-1 150 Bu anomalilerin oluşmasında çeşitli faktörlerin etkisi vardır: - Hipoksi - İonizan radyasyon - Çeşitli ilaçlar - Annenin kızamıkcık geçirmesi - Annenin alkol ve sigara kullanması - Genetik faktörler 151 Kalpteki çeşitli anomaliler iki ana kategoride incelenirler: 1)Şantlar - bir boşluktan diğerine veya bir damardan diğerine geçiş olması. -Sağdan Sola Şantlar- Erken Siyanoz: -Soldan - Sağa Şantlar- Geç Siyanoz 2)Obstrüksiyonlar 152 Sağdan Sola Şantlar- Erken Siyanoz: 1) Fallot Tetralojisi: a) VSD b) Ata binen aorta c) Pulmoner stenoz d) Sağ ventriküler hipertrofi Siyanotik konjenital kalp hastalıklarının en sık görülen formudur. Erişkin yaşlara kadar yaşayabilen hastalar mevcuttur. Hastalığın ciddiyeti pulmoner stenozun derecesi ile ilgilidir. - Kalp büyümüş, özellikle sağ ventrikül hipertrofisi nedeniyle apeks yukarı doğru kalkmıştır. 153 154 2) Büyük arterlerin transpozisyonu: Kompleks bir grup malformasyondur. Aort ve pulmoner arterin ventrikül yerine atriumdan veya karşı ventrikülden çıkması gibi anormalliklerdir.. En sık görüleni, aortun sağ ventrikülden, pulmoner arterin sol ventrikülden çıkmasıdır. Özellikle diabetik annelerin çocuklarında görülür. Foramen ovalenin açık kalması, bu çocukların hayatta kalmasını sağlar. Bunun yanısıra pulmoner arter ile aort arasında bulunan duktus arteriosusun açık kalması (%60) ve %30 vakada da VSD bulunması gene bu hastaların yaşamını mümkün kılar. Bu patern, yaşamın ilk iki ayındaki ölümlerin en başına gelen nedenidir. 155 156 3) Truncus arteriosus: Aort ile pulmoner arterin tek bir arter olarak hem sağ hem de sol ventrikülden kan alarak çıkmalarıdır. Çok sayıda başka kardiak anomali ile birlikte olabilir. - Hastalarda, pulmoner hipertansiyon ve sağ ventrikül hipertrofisi mevcuttur. - Tedavi görmeyen vakalarda prognoz kötüdür. 4) Triküspid Atrezisi: Triküspid valvüllerin yokluğudur. Hemen daima ASD ile birlikte olduğundan erken dönemde siyanoz ile ortaya çıkar. sıklıkla VSD de bulunur. Mortalitesi çok yüksektir. 157 Soldan - Sağa Şantlar- Geç Siyanoz 158 1) Ventriküler Septal defekt: En sık görülen konjenital kardiak anomalidir. Sıklıkla diğer anomalilerle birliktedir (Fallot tetralojisi). Vakaların sade %30 unda tek başına bulunur. VSD olgularının bazılarında ventriküller arasında hiç septum bulunmaz. Hastada tek bir ventrikül bulunur. %50 sinde ise septumun membranöz bölümünde defekt vardır. Fonksiyonel bozukluğun derecesi defektin çapına ve pulmoner darlığın bulunup bulunmadığına bağlıdır. Önceleri siyanoz olmayan hastalarda, zamanla gelişen sağ ventrikül hipertrofisi ve pulmoner hipertansiyon nedeniyle sağdansola şant ve sonucunda siyanoz gelişir. 159 160 2) Atrial Septal defekt: Belirtilerini erişkin dönemde ortaya çıkaran kalp anomalilerinin en sık görülenidir.Kadınlarda, erkeklerden daha sıktır. 3 tiptir. Ostium primum - Atrial septum üstü bölümünde Ostium sekundum - Faramen ovalede %90 Sinüs venosus defekti - atrial septumun alt bölümünde Foramen ovale ne işe yarar? Sol atriuma doğru açılan bir kapaktır. Doğumdan önce fetüsun sağ atriumundaki oksijenli kan yüksek basıncın etkisiyle foramen ovale aracılığı ile sol atriuma geçer. -Doğumda akciğerlerde solunum başlayınca pulmoner dolaşıma geçen kan nedeniyle sol atriumdaki basınç artar ve foramen ovale kendiliğinden kapanır. Bu kapanma olmazsa soldan-sağa şart oluşur. 1 cm. den küçük defekt varsa-gayet iyi tolere edilir. Ancak zamanla sağ atrium sağ ventrikül hipertrofisi ve siyanoz gelişir. 161 162 3) Patent Duktus Arteriosus: Intrauterin hayatta pulmoner arter ile aortu birleştiren doğumdan sonra refleks vazokonstriksiyonla 1-2 gün içinde kapanan vasküler kanaldır. Diğer anomalilerle birlikte bulunabilir. % 90 oranında tek başına bulunur. Duktusun çapı 1 cm. ye ulaşır. Sol ventrikül hipertrofisi gelişir. Pulmoner arter dilate olur. -PDA sıklıkla doğumda bir sorun yaratmaz. Soldan sağa şant olduğundan siyanoz önce görülmez. Sağ ventrikül hepirtrofisi ve pulmoner hipertansiyon geliştiğinde siyonoz görülebilir. -Duktusun aortaya bağlandığı yer genellikle subklavian arterlerden sonra olduğu için üst ekstremitelerde siyanoz oluşmaz, alt ekstremitelerde oluşur. 163 Obstrüktif-Nonsiyanotik Kongenital Anomaliler: 1) Aort koartasyonu: Erkeklerde daha sıktır. Turner sendromunda sıklıkla bulunur. Diğer anomalilerle birlikte bulunabilir. İki tiptir. a) preduktal b) post duktal Preduktal olanda, duktus arteriosus daima açık kalır. Duktus sonrası darlıkta ise duktus vakaların % 50 sinde açıktır. Vucudun alt yarısında siyanoz görülebilir. Postduktal alanlar daha sessiz seyreder, erişkin yaşlara kadar farkedilmeyebilirler. -Tipik olarak hastanın üst esktremitelerinde kan basıncı yüksekken alt ekstremitelerinde düşüktür. -Tedavi edilmemiş vakalarda ortalama yaşam süresi 40 yıldır. -Ölüm KKY, intrakranial hemoraji, infektif aortit ve aort rüptürü nedeni ile olur. 164 165 166 2) Pulmoner stenozis: -Sağ ventrikül hipertrofisi gelişir. -Pulmoner arterde post stenotik dilatasyon görülür. Hafif stenozlar asemptomatik olabilir. 3) Aort stenozu ve atrezisi: Konjenitel aort stenozu iki tiptir. a) valvuler b) subvalvuler Sıklıkla sol ventrikül hipertrofisi gelişir . Bazan aortta poststenotik dilatasyon gelişebilir. -Genellikle konjenitel stenozlar çok ciddi olmadıkça kolaylıkla tolere edilebilirler. Bu hastalar antibiotik profilaksisi altında tutulur ve ciddi fiziksel aktivitelerden kaçınmaları konusunda uyarılırlar. Ani ölüm nedeni olabilir. 167 Kalbin Pozisyon Anormallikleri -Sık değildir. -Ektopia kordis-kalbin vücut dışında veya batında olması -Dekstrokardi-kalbin sağda olması -Situs inversus totalis-tüm organlar +sinüzit + bronşektazi- Kartagener sendromu -İzole dekstrokardi 168 169 170