MAKİNE SEKTÖRÜNDE REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ 04 Haziran 2014 Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin öncülüğünde yürütülmektedir. Proje, T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Tebliğ’i kapsamında desteklenmektedir. Projenin Eskişehir’de gerçekleştirilen aşamasında, Eskişehir Sanayi Odası, yararlanıcı kuruluş olarak projeye dâhil olmuştur. Bu rapor, projenin danışmanı TEPAV tarafından hazırlanmıştır. Raporun yazımında Ozan Acar, Şenay Akyıldız, İrem Kızılca ve Ali Sökmen çalışmışlardır. Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu İçindekiler GİRİŞ ................................................................................................................................. 2 MAKİNE ÜRETİCİLERİNİN SINIFLANDIRILMASI .............................................. 3 DIŞ ÇEVRE ANALİZİ ..................................................................................................... 8 Eskişehir’in sosyoekonomik yapısının analizi ................................................................. 8 Eskişehir’de Sanayi ve Dış Ticaret ................................................................................. 15 Eskişehir ’deki Sanayi Yapısı .............................................................................. 15 Eskişehir ’in Dış Ticareti ...................................................................................... 20 Eskişehir Makine Sektörü ve Sektörün Dış Ticareti .................................... 21 SEKTÖR ANALİZİ ........................................................................................................ 25 FİRMA YAPISI VE PERFORMANS ANALİZİ.......................................................... 28 FİRMA DEĞER ZİNCİRİ ANALİZİ ........................................................................... 34 Ar-Ge ve ürün geliştirme aşamasındaki mevcut durum ................................................. 36 Tedarik aşamasındaki mevcut durum ............................................................................. 39 Üretim ............................................................................................................................. 41 Satış, Pazarlama ve Servis .............................................................................................. 45 UR-GE YOL HARİTASI ................................................................................................ 48 Eğitim ............................................................................................................................. 49 Danışmanlık .................................................................................................................... 50 Yurt dışına açılma ........................................................................................................... 51 SONUÇ............................................................................................................................. 55 EK-1: SEKTÖREL TİCARET ANALİZLERİ ............................................................ 56 EK-2: FİRMA GENEL BİLGİLERİ............................................................................. 82 1 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu GİRİŞ Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin öncülüğünde yürütülmekte ve T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Tebliğ’i kapsamında desteklenmektedir. Projenin danışman kuruluşu TEPAV’dır. Projenin gerçekleştirildiği illerdeki Sanayi veya Sanayi ve Ticaret Odaları, projede, yararlanıcı kuruluş olarak yer almaktadırlar. Projenin amacı, Türkiye’nin 2023 yılı hedeflerini yakalamasında kritik bir rolü bulunan makine sektörünün yoğunlaştığı 7 ilde, her bir ilde faaliyet gösteren en az 10 makine üreticisinin rekabet gücünün mevcut düzeyini analiz etmek ve bu firmaların rekabet güçlerinin geliştirilmesinin önündeki engelleri tespit etmektir. Yapılan incelemeler neticesinde her bir il için, o ilden projeye dâhil olan firmaların rekabet gücü ihtiyaç analizi hazırlanacaktır. İl raporları, T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın, URGE Tebliğ’i kapsamında, projede yer alan firmalara vereceği destekler konusunda, Bakanlığa yol gösterici olacaktır. Projenin Eskişehir’de yürütülen aşamasının sonuçlarını içeren bu raporda, Eskişehir’de faaliyet gösteren 12 makine üreticisi firmanın mevcut rekabet gücü düzeyi analiz edilmekte ve bu firmaların rekabet güçlerini geliştirebilmeleri için ihtiyaç duydukları unsurlar tespit edilmektedir. Projede yer alan firmalar, TEPAV proje ekibi tarafından gerçekleştirilen ihtiyaç analizi doğrultusunda, T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın URGE Tebliğ’i kapsamında destekleneceklerdir. Bu raporda rekabet gücü ihtiyaç analizi yapılan firmalar Eskişehir Sanayi Odası (ESO) tarafından seçilmiştir. Firma seçimindeki temel kriter, firmanın ihracat yapması ya da ihracatı olmasa da ihracat yapma potansiyeli taşımasıdır. Buna ek olarak, söz konusu 12 firma, URGE Tebliğ’inin öngördüğü doğrultuda, Turquality Programı’nda yer almayanlar içerisinden seçilmiştir. Projede yer alan firmalar, Türkiye için öncelikli olan alt sektörlerde faaliyet gösterenler arasından seçilmiştir. Türkiye için öncelikli olan alt sektörlerin tespitinde, TEPAV tarafından geliştirilen seçme yöntemi kullanılmıştır. Firmaların rekabet güçlerini geliştirebilmeleri için nelere ihtiyaçları olduğunu belirlemek amacıyla öncelikle firmaların nitel ve nicel verileri derlenmiştir. Firmaların yapısını anlamak ve 2010-2012 dönemindeki performanslarını ölçmek amacıyla firmalardan “İhtiyaç Analizi Bilgi Formu”nu doldurmaları ve mali tablolarını TEPAV proje ekibiyle paylaşmaları istenmiştir. Daha sonra TEPAV proje ekibi, firmaların tümünü ziyaret etmiştir. Ziyaret sırasında, firmaların performanslarının belirleyicisi olan unsurlar üzerine bir mülakat gerçekleştirilmiştir. Firmalardan toplanan verilerin tümü ihtiyaç analizlerinde kullanılmıştır. Bu raporda, ihtiyaç analizi sonuçları yer almaktadır. Projeye dâhil olan firmalara ait verilerin gizli kalması gerektiği göz önünde bulundurularak, raporda firma isimlerinden bahsedilmemektedir. İhtiyaç analizi sonuçlarına geçmeden önce, birinci bölümde, firmaların faaliyetlerini sürdürdükleri ortamın anlaşılması için Eskişehir’in ekonomik ve sosyal yapısı analiz edilmektedir. İkinci bölümde, firmaların faaliyet gösterdikleri alt sektörle ilgili küresel eğilimler ve bu alt sektörlerde Türkiye’nin göreli rekabet gücü düzeyi değerlendirilmektedir. Üçüncü bölümde firmaların yapılarına yönelik değerlendirme ve 2010-2012 dönemindeki performanslarının analizi yapılmaktadır. Dördüncü bölümde ihtiyaç analizi sonuçları, beşinci bölümde ise URGE yol haritası verilmektedir. 2 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu MAKİNE ÜRETİCİLERİNİN SINIFLANDIRILMASI Makine sektöründeki üretim küresel bir değer zinciri etrafında örgütlenmiştir. Sektörde kullanılan hammadde ve girdilerin üretimi çok sayıda farklı ülkede gerçekleştirilebilmektedir ve ortaya çıkan nihai ürün uzak pazarlara satılabilmektedir. Hammadde ve girdinin hangi ülkede üretileceğinin belirlenmesinde ülkelerin teknolojik gelişmişlik düzeyi, lojistik konumu ve işgücü maliyetleri etkili olmaktadır. İkinci el makine dış ticaretindeki kısıtlamaları dışarıda bırakacak olursak, küresel ekonominin bir parçası olan ülkelerde makine ticaretinin büyük ölçüde liberal ekonominin kuralları çerçevesinde gerçekleştiğini söylemek mümkündür. Tarım başta olmak üzere bazı diğer sektörlerde olduğu gibi makine ürünleri dış ticaretinde ciddi engeller bulunmazken, farklı ülkelerin kendi üreticilerini farklı ölçeklerde ve araçlarla destekledikleri görülmektedir. Bu durum desteklerin bol olduğu ülkelerdeki üreticilerin göreli rekabet gücünü arttırmaktadır. Bu çerçevede, makine üretiminde faaliyet gösteren işletmelerin, yurt içi ve yurt dışından yoğun bir rekabet baskısına maruz kaldığı görülmektedir. Dünyadaki makine üreticileri incelendiğinde, beş farklı kategorinin öne çıktığı görülmektedir. Söz konusu kategorilerde yer alan firmaların temel özellikleri aşağıda ana hatlarıyla açıklanmaktadır. Küresel liderler: Bu grupta yer alan işletmeler kendi alt sektörlerinde dünya liderleridir. Bu tip işletmelerin, ürettikleri makinenin aynı zamanda mucidi ve sektörün en tanınan markası oldukları görülmektedir. Kaliteli üretim konusunda öncü olan küresel liderlerin, fiyat rekabeti yapamadıklarını söylemek mümkündür. Rekabet gücünün temelinde Ar-Ge ve ürün geliştirmenin yer aldığı bu tip firmalar, ağırlıklı olarak başta Almanya, Japonya ve İsviçre gibi gelişmiş ülkelerde yer almaktadırlar. Ar-Ge faaliyetlerinin makine verimliliğini arttırmaya yönelik enerji tasarrufu ve ileri malzeme tekniklerinin kullanımının arttırılması doğrultusunda gerçekleştirildiği görülmektedir. Bu tip firmalar müşterilerin ihtiyaçlarını gidermeye yönelik gerçekleştirilen ArGe faaliyetlerinin ötesine geçerek, iş yapma biçimini kökten değiştiren yenilikler yapabilmektedirler. Küresel liderler, merkezi coğrafi konumları nedeniyle hammadde ve girdiye ulaşma konusunda önemli avantaja sahiptirler. İleri teknolojili komponentleri çoğu zaman kendileri üretebilen, üretemese de avantajlı coğrafi konumları nedeniyle ihtiyaç duydukları teknolojik komponente kolaylıkla erişebilen küresel liderlerin kuvvetli bir tedarik ağları vardır. Bu kategorideki firmaların satış yaptıkları ülkelerin önemli bölümünde kendi satış ofisleri ve servis ağları bulunmaktadır. Yeterli büyüklüğe sahip olmayan pazarlarda ise yerel bayiler aracılığıyla satış ve servis hizmeti vermektedirler. Küresel liderlerden makine satın alan müşterilerin uygun koşullarda finansmana erişimleri bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerin Eximbank’ları, makine üreticilerini desteklemek amacıyla, bu üreticilerin müşterilerine uzun vadeli ve düşük faizli krediler verebilmektedirler. Gelişmiş ülkelerdeki lojistik altyapı imkânlarının gelişmişlik düzeyi, bu ülkelerdeki küresel liderler kategorisindeki makine üreticilerinin üretim tesislerinin içine kadar demiryolu ağının uzanmasını mümkün kılmaktadır ve bu durum, bu tip şirketlerin bir diğer önemli avantajı olarak öne çıkmaktadır. Hızlı yükselenler: Bu kategoride, iç ve dış pazarlarda küresel liderleri en fazla zorlayan işletmeler bulunmaktadır. Çoğunlukla 30-40 yıllık firmalardan oluşan hızlı yükselenlerin, ürün kalitesinde küresel liderlerle aralarındaki farkı hızlı bir biçimde kapatmakta oldukları 3 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu görülmektedir. Çoğunlukla Türkiye, Brezilya ve Meksika gibi yükselen piyasa ekonomilerinde yer alan bu kategorideki işletmelerin, küresel liderler kadar olmasa da Ar-Ge ve ürün geliştirme becerilerine sahip oldukları görülmektedir. Marka bilinirliği kendi ülkelerinde yüksek olan hızlı yükselenlerin, küresel ölçekteki marka bilinirlikleri zayıftır ama zaman içinde yükselmektedir. Hızlı yükselen kategorisindeki firmalar, makinelerinde kullandıkları yüksek teknolojili komponentlerin ağırlıklı bölümünü, gelişmiş ülkelerden ithal etmektedirler. Bu kategorideki en gelişmiş firmaların Ar-Ge faaliyetlerinin temel amacı, makine ürünlerinin katma değerinin önemli bölümünü oluşturan, ileri teknoloji komponentleri kendi içlerinde üretmektir. Bu firmalar Ar-Ge faaliyetlerini, müşterilerin ihtiyaçlarını giderecek ve teknoloji lideri şirketlerin yeni ürünlerinin benzerlerini patent ihlali yapmadan üretmek amacıyla yapmaktadırlar. Hızlı yükselen makine üreticilerinin satış ve pazarlama ağlarının küresel liderler kadar yaygın olmadığı görülmektedir. Bu tip firmaların kendi ülkeleri dışında satış ve servis ofisleri bulunmamakta, yurt dışındaki müşterilere satış ve servis hizmetini bayiler aracılığı ile verdikleri görülmektedir. Çoğunlukla yükselen piyasa ekonomilerinde bulunan hızlı yükselen şirketlerin finansmana erişim imkânları küresel liderler kadar bol değildir. Yükselen piyasa ekonomilerindeki Eximbank’ların makine ihracatında ithalatçılara kullandırdıkları kredilerin koşulları, makine sektöründe öncü olan gelişmiş ülkelerin Eximbank’larının sunduğu şartlar kadar avantajlı değildir. Lojistik imkânlar açısından değerlendirildiğinde, yükselen piyasa ekonomilerindeki ulaştırma altyapısının, gelişmiş ülkelerdeki kadar kuvvetli olmadığı bilinmektedir. Demiryolu ile liman bağlantısının sağlayabilen şirketlerin lojistik bir avantaj elde ettikleri görülmektedir. Ancak, bu kategorideki tüm işletmelerin bu imkâna sahip olmadıkları da bilinmektedir. 4 Fason üreticiler: Fason üreticiler grubunda, küresel liderlere üretim yapan işletmeler bulunmaktadır. Küresel liderlerin makinelerinin montajını ya da bu makinelerin bir veya birden fazla sayıda parçasını üreten firmalar, fason üreticiler kategorisinde yer almaktadırlar. Kendi markalarıyla üretim yapmayan fason üreticilerin öncelikleri arasında markalaşmak bulunmamaktadır. Fason üreticiler küresel bir değer zincirin parçası olarak faaliyetlerini sürdürmektedirler. Gelişmiş ülkelerin makine markaları için başta Çin olmak üzere işgücünün ucuz olduğu ülkelerde üretim yaparlar. Gelişmiş ülkelerdeki makine üreticilerinin hızla büyüyen Asya pazarına girmelerini sağlayan fason üreticilerinin üretim teknikleri ve kalite kontrol konularında kuvvetli oldukları bilinmektedir. Ar-Ge ve ürün geliştirme kapasiteleri düşük olan fason üreticilerin satış, pazarlama ve servis ağı kurmalarına gerek bulunmamaktadır. Fason üretim yapan makine üreticileri zaman zaman kendi markalarıyla da üretim yapmaktadırlar. Kendi markasıyla üretim yapma kabiliyetine sahip olan makine üreticilerinin, fason üretim aşamasında kazandıkları üretim ve kalite kontrol üstünlükleri sayesinde hızlı yükselenler kategorisine geçebildikleri görülmektedir. Yenilikçi KOBİ’ler: Yenilikçi KOBİ’ler isimden de anlaşılacağı üzere küresel liderler ve fason üreticilerden ölçek olarak daha küçüktür. Bu grupta yer alan firmalar Almanya ve İtalya gibi makine sektöründe öncü olan gelişmiş ülkelerde ve Türkiye ve Brezilya gibi yükselen piyasa ekonomilerinde yer alırlar. Bu grubun gelişmiş ülkelerdeki temsilcileri küresel pazarlarda son derece başarılı bir biçimde tutunabilmektedirler. Bulundukları endüstriyi dönüştüren yeniliklerin zaman zaman gelişmiş ülkelerdeki yenilikçi KOBİ’lerden çıktığı görülmektedir. Ancak, bu Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu grubun gelişmekte olan ülkelerdeki temsilcilerinin göreli rekabet güçlerinde sorunlar bulunmaktadır. KOBİ ölçeğinde olsalar da bünyelerinde Ar-Ge’ye önem verirler. Sayıları az da olsa Ar-Ge yapabilen mühendis çalıştırırlar. İleri teknolojili komponentleri yurt dışından ithal etmek zorunda olan yenilikçi KOBİ’lerin Ar-Ge faaliyetleri genellikle makine performansını iyileştirmeye yöneliktir. Yapılan yenilikler, müşterilerin karşılaştıkları problemleri çözmeye yöneliktir. Bulundukları pazarda tanınan bir marka olmakla birlikte yurt dışı pazarlarda bilinen bir marka değildirler. Gelişmiş olanlarının yurt dışında bir bayi ağı oluşturduğunu daha az gelişmiş olanların ise dış pazarlarda doğrudan müşteriye satış yapma yolunu tercih ettikleri görülmektedir. Bu grupta yer alan ve bayi ağı bulunmayan firmaların ihracat performansları çoğu zaman istikrarlı bir görünüme sahip değildir. Finansmana erişim gelişmiş ülkelerdeki yenilikçi KOBİ’ler için önemli bir problemdir. İşletme sermayesi eksikliği nedeniyle Ar-Ge faaliyetleri gerçekleştirilememekte, etkili bir satış ve pazarlama stratejisi uygulanamamaktadır. Lojistik bu grupta yer alan firmalar için önemli bir problem değildir. Yüksek hacimli üretim yapmadıkları ve ürünün nakliyesi çoğunlukla müşteri tarafından üstlenildiği için lojistik bir rekabet gücü dezavantajı değildir. Yurt dışındaki müşterilere satış sonrası destek ve bakım hizmetleri yenilikçi KOBİ’nin bulunduğu ülkeden yurt dışına eleman göndermek suretiyle gerçekleştirilmektedir. Takipçi KOBİ’ler: Makine üreticileri arasında rekabet gücü en düşük olan grup takipçi KOBİ’lerdir. Bu kategoride yer alan şirketlerin ağırlıklı olarak gelişmekte olan ülkelerde yer aldıkları görülmektedir. Yenilikçi KOBİ ve/ya hızlı yükselen gruplarındaki firmaların geliştirdiği yenilikçi ürünlerin benzerlerini üreterek ayakta kalmaya çalışırlar. Teknolojik komponentlerin tamamını dışarıdan temin eden takipçi KOBİ’lerin üretim biçimleri şekil verdikleri demir ve çelik ürünlerine elektronik komponentleri entegre etmek olarak özetlenebilir. İhracattan ziyade iç pazar odaklı bir satış stratejisine sahip olan bu işletmelerin üretim ve ürün tasarlama anlamında yeterli düzeyde kabiliyetleri bulunmaktadır. Ancak, Ar-Ge faaliyeti yok denecek kadar az, satış ve pazarlama kabiliyetleri ise son derece sınırlıdır. Bulundukları bölgede yer alan sanayi işletmelerinin kullandığı makinelerin üretimine odaklanan bu işletmeler, aracılar vasıtasıyla zaman zaman ihracat da yapabilmektedir. Ancak, ihracatta süreklilik bu firmalarda çoğu zaman gözlenmemektedir. Lojistik bu kategorideki firmalar için çoğu zaman bir engel değildir. Finansmana erişimin ise ülkedeki şartlara da bağlı olarak ciddi bir engel teşkil etmesi söz konusu olabilmektedir. Bu tip firmaların büyümelerinin önündeki temel engellerin başında finansmana erişim, satış ve pazarlama kapasitesindeki eksiklik ve şirket içi iş süreçlerinin olması gerektiği gibi tanımlı olmaması gelmektedir. Makine üreticilerinin makine üretimi değer zincirinde güçlü ve zayıf oldukları halkalar, üreticilerin dâhil oldukları, yukarıda ana hatlarıyla açıklanan, kategorilere bağlı olarak değişmektedir. Makine üretimi değer zinciri Ar-Ge, ürün geliştirme, tedarik, üretim, satış ve pazarlama ve servis halkalarından oluşmaktadır. Makine üreticisi kategorilerinin değer zincirinde güçlü ve zayıf oldukları kategoriler Şekil 1’de gösterilmektedir. Küresel liderlerin değer zincirinin tüm halkalarında kuvvetli oldukları, takipçi KOBİ’lerin ise tüm halkalarda ciddi zayıflıklarının bulunduğunu söylemek mümkündür. Hızlı yükselenlerin makinelerde kullanılan teknolojik komponentleri üretememeleri nedeniyle değer zincirinin tedarik ve kendilerine ait bir küresel satış ve pazarlama ağı kuramadıkları için satış ve pazarlama aşamalarında zayıf oldukları görülmektedir. Yenilikçi KOBİ’lerin ise hızlı yükselenler kadar olmasa da değer zinciri halkalarında gelişme gösterdikleri görülmektedir. 5 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Şekil 1: Makine üreticisi türleri ve üreticilerin değer zinciri halkalarındaki rekabet güçleri İşletme türleri Özellikleri Güçlü 1 1 • • • • • Teknolojiyi ilk önce geliştirenler Kalitede öncü, fiyat rekabetinde zayıf Ar-Ge kapasitesi en yüksek olanlar Küresel bir değer zinciri yönetirler Küresel bir satış ve servis ağları vardır Hızlı yükselenler • • • • • Küresel liderlerin en önemli rakipleri Yüksek kaliteli ve rekabetçi fiyatla üretim Ar-Ge kapasiteleri hızla gelişmektedir Değer zincirleri halen yereldir Küresel bir bayi ağına sahiptir Fason üreticiler • • • • • Küresel liderlere üretim yaparlar Son kullanıcıya doğrudan satışları sınırlıdır Üründen çok süreç iyileştirmeye odaklanırlar Yerel bir değer zinciri içindedirler, Satış örgütlenmeleri zayıftır Yenilikçi KOBİ’ler • Hızlı yükselen firmaların en önemli rakipleri • Makul kalite düzeyinde, rekabetçi fiyata üretim • Sınırlı da olsa Ar-Ge’ye önem verirler; trendleri takip ederler • Satış ve pazarlama ağları nispeten sınırlıdır, sınırlı sayıda ülkede bayileri vardır Küresel liderler 2 3 4 5 Takipçi KOBİ’ler • • • • • Düşük kaliteli, rekabetçi fiyatla üretim Ar-Ge faaliyetleri sınırlıdır/yoktur Endüstrideki mevcut eğilimleri geriden takip Satış örgütlenmeleri zayıftır İhracat çok sınırlıdır, varsa da istikrarsızdır Orta 2 4 Zayıf 3 5 Ar-Ge Ürün geliştirme Tedarik Üretim Satış ve pazarlama Servis Makine üreticilerinin gelişimi takipçi KOBİ kategorisinden küresel liderlere doğru olmaktadır. Gelişme sürecinde atlanabilecek tek aşama fason üreticiler kategorisidir. Büyüyen bir makine firmasının, yenilikçi KOBİ statüsünden, fason üretici kategorisini atlayarak, doğrudan hızlı yükselenler kategorisine geçişi mümkündür. Sanayileşerek kalkınan ve benzer gelir seviyesindeki diğer birçok ülkenin aksine sanayinin ekonomi içindeki payının halen yüksek olduğu başta Almanya, Japonya ve İsviçre gibi ülkelerdeki ekonomik istikrarın sağlanmasında küresel liderler kategorisindeki işletmeler önemli bir rol oynamaktadır. Önümüzdeki dönemde ABD’nin de makine sektöründeki azalan ağırlığını arttıracağını söylemek mümkündür. Kaya gazı devrimiyle birlikte azalan enerji maliyetleri ve yatırım ortamında yapılan reformlar neticesinde Asya’da üretimlerine devam eden ABD’li makine üreticilerinin yeniden ABD’ye döneceğine dair tahminler yapılmaktadır1. Türkiye’nin de kişi başı gelirde bu ülkeleri yakalayabilmesi için küresel liderler kategorisinde şirketlerinin olması gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı’nın destekleriyle gerçekleştirilen bu projeye Eskişehir’den dâhil olan 12 işletmeye Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Tebliğ’i kapsamında verilecek desteklerin, firmaların makine üretim değer zincirindeki aksaklıklarını gidermelerine ve bir üst kategoriye geçmelerine katkı sunması amaçlanmaktadır. Eskişehir’den projeye dâhil olan işletmelerin birkaçı yenilikçi KOBİ, diğerleri ise takipçi KOBİ statüsünde yer 1 Daniel Yergin, “The Global Impact of US Shale”, Project Syndicate, http://goo.gl/d9j9w8 (15 Ocak 2014 tarihinde erişildi). 6 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu almaktadır. Çalışmanın bundan sonraki bölümünde Eskişehir’deki takipçi ve yenilikçi KOBİ’lerin faaliyet gösterdikleri ortam analiz edilmektedir. Bu firmaların özellikleri, 2010-2012 dönemindeki performansları ve değer zinciri analizleri ilerleyen bölümlerde yapılmaktadır. 7 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu DIŞ ÇEVRE ANALİZİ Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi’nin Eskişehir aşamasında yer alan firmaların mevcut durumlarını ve bu firmaların daha rekabetçi olabilmeleri için geliştirmeleri gereken yönlerini tespit etmeden önce nasıl bir ortamda faaliyet gösterdiklerinin incelenmesi gerekmektedir. Çalışmanın bu bölümünde firmaların bulundukları ilin, yani Eskişehir’in genel yapısı incelenecektir. Eskişehir’deki sosyoekonomik durum, Eskişehir, Bursa ve Bilecik’i içeren TR41 Bölgesi ve Türkiye geneli ile karşılaştırmalı olarak incelenecektir. Buna ek olarak, Eskişehir’in sanayi ve dış ticaret yapısı analiz edilecektir. Eskişehir’in sosyoekonomik yapısının analizi Kalkınma Bakanlığı’nın “İllerin Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması (SEGE)-2011” çalışmasına göre Eskişehir, 81 il içinde 7. sırada yer almaktadır. SEGE-2011 çalışmasında, demografi, eğitim, sağlık, istihdam, rekabetçi ve yenilikçi kapasite, mali kapasite, erişilebilirlik ve yaşam kalitesi olmak üzere 8 alt kategoride, toplam 61 değişken kullanılarak illerin gelişmişlik düzeyi ölçülmüştür. Bu ölçümler sonucunda il sıralamaları yapılarak, aynı özelliklere sahip il grupları belirlenmiştir. Buna göre Türkiye, 1. grup en gelişmiş illeri gösterecek şekilde, 6 gruba ayrılmış ve Eskişehir; İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Antalya, Bursa ve Muğla’nın yer aldığı 1. kademe gelişmiş iller arasında yer almıştır. Eskişehir, nüfus yoğunluğu yüksek olmayan illerimizdendir. Nüfus büyüklüğü bakımından 81 il içerisinde 25. sırada olan il, nüfus yoğunluğu bakımından ise 44. sıradadır. TR41 Bölgesi’nin 3. ili olan Bilecik ise 81 il içinde 27. sırada olup, 3. kademe gelişmiş iller arasında yer almaktadır. Eskişehir, nüfus yoğunluğu yüksek olmayan illerimizdendir. TR41 Bölgesi’nin nüfusu 2012 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre 3.682.037 kişidir. Bunun yüzde 21’i Eskişehir’de yaşamaktadır. Bölgenin, Türkiye’nin toplam nüfusu içindeki payı yüzde 4,87, Türkiye’nin yüzölçümünden aldığı pay ise yüzde 3,71’dir. Bu durum, TR41 Bölgesi’nin nüfus yoğunluğunun Türkiye ortalamasının oldukça ilerisinde olduğunu göstermektedir. Türkiye’nin nüfus yoğunluğu km2 başına 98 kişi iken, bölgenin nüfus yoğunluğu km2 başına 129 kişidir. Ancak bunun nedeni TR41 Bölgesi’nde yer alan Bursa ilinin nüfus yoğunluğunun çok yüksek olmasıdır (km2 başına 258). Çünkü Eskişehir 789.750 kişilik nüfusu ile 81 il içerisinde 25. ve km2 başına 57 kişilik nüfus yoğunluğu ile 44. sırada yer almaktadır. Eskişehir’deki kentleşme oranı, Türkiye ortalamasının üzerindedir. Bölge, nüfusun il/ilçe merkezi ve belde/köylerdeki yerleşimi bakımından incelendiğinde Türkiye ortalamasına kıyasla çok daha yüksek bir kentleşme oranına sahip olduğu görülmektedir. Türkiye’de il/ilçe merkezindeki nüfusun toplam nüfus içindeki payı yüzde 77,3 iken, bölgede bu oran yaklaşık yüzde 89’dur. Bu durum, Eskişehir ve Bursa’nın yüzde 90 civarında kentleşme oranlarına sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Ancak bölgenin diğer ili olan Bilecik’te şehirleşme oranı Türkiye ortalamasının gerisinde olup, nüfusun yaklaşık yüzde 76’sının il/ilçe merkezlerinde yaşadığı görülmektedir. Eskişehir, çalışma çağındaki nüfus bakımından Türkiye ortalamasının üzerindedir. Türkiye genelindeki dağılım ile karşılaştırıldığında TR41 Bölgesi’nin daha yaşlı bir nüfusa sahip olduğu söylenebilir. Bölge nüfusunun yaklaşık beşte birini 0-15 yaş arası genç nüfus oluştururken, 60 yaş üstü nüfusun payı yaklaşık yüzde 12’dir. Türkiye genelindeki oranlar ise sırasıyla dörtte bir ve yüzde 11’dir. Bölge illerine ayrı ayrı bakıldığında da benzer bir dağılım görülmektedir. Bölgenin genelindeki genç 8 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu nüfusun, Türkiye’deki toplam genç nüfus içindeki payı yüzde 4,17 olup, bu pay bölgenin toplam nüfus içindeki yüzde 4,87’lik payının altındadır. Eskişehir’deki genç nüfus ise Türkiye’deki toplam genç nüfusun yüzde 1’ine denk gelmekte olup, bu oran ilin Türkiye’nin toplam nüfusu içindeki payının altında kalmaktadır. Bir başka şekilde söylemek gerekirse, Türkiye’nin genelinde nüfusun yaklaşık dörtte biri 0-15 yaş aralığında iken, Eskişehir’de nüfusun yaklaşık beşte biri bu yaş aralığındadır. Bursa ve Bilecik’in genç nüfus oranları için de aynı durumun geçerli olup, Bursa’nın genç nüfusu yüzde 21, Bilecik’in genç nüfusu ise yüzde 18 seviyesindedir. Bunun aksine bölgedeki 15 yaş üstü nüfusun, bu yaş aralığındaki toplam nüfustan aldığı pay yüzde 5’in üzerindedir. Eskişehir’de çalışma çağındaki nüfus, ilin toplam nüfusunun yaklaşık yüzde 78’ini oluşturmaktadır. Bölgenin diğer iki ilinde bu oran Eskişehir’den biraz yüksek olsa da bölgede yer alan üç il de çalışma çağındaki nüfus bakımından Türkiye ortalamasının üzerindedir. Eskişehir, kayıtlı istihdam yaratma performansı bakımından Türkiye ortalamasının ilerisinde olsa da, TR41 Bölgesi’nin bu göstergedeki yüksek performansı esas olarak Bursa’dan kaynaklanmaktadır. Türkiye’nin toplam nüfusundaki payı yüzde 4,87 olan TR41 Bölgesi’nin, Türkiye’deki kayıtlı istihdamın yüzde 6,72’sine sahip olması, bölgedeki kayıtlı istihdam yaratma performansının Türkiye ortalamasına göre çok daha yüksek olduğu anlamına gelmektedir. Her ne kadar Eskişehir ve Bilecik’teki kayıtlı istihdam rakamları Türkiye ortalamasından iyi olsa da, bölgenin başarısı önemli ölçüde Bursa’dan kaynaklanmaktadır. Toplam nüfustaki payı 3,55 olan ilin, Türkiye’deki toplam kayıtlı istihdamdan aldığı pay 4,22’dir. Eskişehir’in toplam nüfustaki payı yüzde 1 düzeyinde iken, kayıtlı istihdamdan aldığı pay yaklaşık yüzde 1,2’dir. Bilecik’te ise bu oranlar sırasıyla, yüzde 0,27 ve yüzde 0,34’tür. Bununla birlikte, illerin istihdam performansı ile ilgili daha ayrıntılı bir değerlendirme yapmak, veri eksikliği nedeni ile mümkün değildir. Eskişehir, hem Türkiye ortalamasına göre hem de TR41 Bölgesi’ne göre daha yüksek bir okuryazarlık oranına sahiptir. Nitelikli emek olarak özetlenebilecek beşeri sermayenin bölgedeki durumunu ortaya koyabilmek için ele alınması gereken göstergelerden biri eğitim düzeyidir. Okuma yazma durumuna göre nüfus verileri incelendiğinde, 2012 yılında Türkiye’de 6 yaşın üzerinde okuma yazma bilmeyen nüfusun, 6 yaşın üstündeki nüfus içindeki payının yüzde 4,2 olduğu görülmektedir. Aynı oran TR41 Bölgesi’nde 3,21, Eskişehir’de ise 2,53’tür. Bu oranlar Eskişehir’de okur-yazarlığın Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu göstermektedir. Eskişehir’in yanı sıra Bursa ve Bilecik de okur-yazarlık kriterine göre Türkiye ortalamasından daha iyi seviyededir. Bu illerde okur-yazar olmayan nüfusun 6 yaş üstü nüfus içindeki payı sırasıyla, yüzde 3,44 ve yüzde 2,82’dir. Eskişehir’de okuryazarlığın cinsiyete göre nasıl değiştiğine bakıldığında ise Türkiye genelinden çok farklı olmayan bir tablo ile karşılaşılmaktadır. İlde okuma-yazma bilmeyen kadın nüfusun oranı yüzde 4,3 seviyesinde iken, aynı oran erkeklerde yüzde 0,75’tir. Her ne kadar ilde okuma-yazma bilmeyen kadın sayısı, erkeklerden fazla olsa da, Eskişehir’de okuma-yazma bilmeyen kadınların oranının Türkiye genelinin gerisinde olduğunu belirtmek gerekir. Benzer bir dağılım bölgenin diğer illeri için de geçerlidir. Nitelikli işgücü bulma hususunun firmaların rekabet gücü açısından engel teşkil ettiği Eskişehir’de, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nin etkisiyle, üniversiteleşme oranı Türkiye ortalamasının çok ilerisindedir. Eğitime ilişkin bir diğer önemli gösterge de eğitim kurumlarında öğrenim gören nüfustur. Hem bölge genelinde hem de Eskişehir’de okul öncesi eğitim gören öğrencilerin sayısının Türkiye’deki toplam okul öncesi eğitim gören öğrenci sayısına oranı; bölge ve ilin nüfusunun, ülke nüfusundaki paylarının gerisindedir. Okul öncesi eğitimdeki durumun benzeri ilk ve ortaöğretimde öğrenim görenlerin oranı açısından da söz konusudur.2 Öte yandan Eskişehir’de 2 Eskişehir’in üniversiteleşme oranının yüksek olmasında, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nin etkisi olduğu, bu nedenle Eskişehir’in istisna teşkil ettiği dikkate alınmalıdır. 9 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu üniversiteleşme oranı Türkiye ortalamasının çok ilerisindedir. Ancak Eskişehir’in üniversiteleşme oranının yüksek olmasında, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nin etkisi olduğu, bu nedenle Eskişehir’in istisna teşkil ettiği dikkate alınmalıdır. Eskişehir’de eğitime ilişkin diğer göstergelerin, bölgenin genelinde ise eğitime ilişkin tüm göstergelerin Türkiye ortalamasının gerisinde olması, ilde ve bölgede nitelikli işgücü bulmanın ne denli ciddi bir sorun olduğunu göz önüne sermektedir. Eskişehir, sağlık göstergeleri bakımından Türkiye ortalamasından ilerisindedir. Beşeri sermayeye ilişkin değerlendirme açısından önem taşıyan bir diğer unsur sağlık hizmetlerindeki durumdur. Bölgenin sağlık göstergelerindeki performansının, genel olarak Türkiye ortalamasından daha iyi olduğunu söylemek mümkündür. Bölge hastanelerindeki yatak sayısı ile sağlık personeli sayılarının, Türkiye toplamlarından alınan pay sırasıyla yüzde 5,2 ve yüzde 5’tir. Bölge genelindeki performansın Türkiye ortalamasına göre daha iyi olması önemli ölçüde Eskişehir’in bölge genelini olumlu etkilemesinden kaynaklanmaktadır. Hastanelerde yüz bin kişi başına düşen yatak sayısı Türkiye genelinde 265 ve bölgede 282 iken, Eskişehir’de bu sayı 442 düzeyindedir. İl, hastane sayısı bakımında da Türkiye ortalamasının ilerisinde olup, eğitim göstergelerinde olduğu gibi sağlık göstergelerinde de hem bölge hem de Türkiye ortalamasına kıyasla daha olumlu bir görünüm sergilemektedir. İldeki sağlık personelinin yapısını incelemek gerekirse toplam personelin yaklaşık yüzde 23’ünün hekim olduğu ve Türkiye’deki hekimlerin yaklaşık yüzde 1,2’sinin Eskişehir’de bulunduğu görülmektedir. Bu hekimlerin yüzde 57’si ise uzman hekim statüsündedir. Eskişehir, ihracat performansı bakımından 81 il içinde 18. sıradadır. Ancak ihracat düzeyi olarak bakıldığında ildeki ihracatın Türkiye ortalamasının gerisinde kaldığı görülmektedir. Türkiye ortalaması yaklaşık 2 milyon dolar iken, ilin 2013 yılı ihracatı 1 milyon doların altında kalmıştır. Bölgenin dünya ile entegrasyon düzeyine ilişkin değerlendirme yapabilmek için bölgeyi dış ticaret performansına göre incelemek yerinde olacaktır. Ancak çalışmanın ilerleyen bölümlerinde Eskişehir’in dış ticaretine yönelik ayrıntılı bir değerlendirme yapılacağı için, bu bölümde bölgenin ve ilin dış ticaret göstergeleri ile ilgili genel saptamalar yapılacaktır. Bölge, dış ticaretteki performansı açısından Türkiye’nin oldukça ilerisindedir. Bölgenin Türkiye’nin toplam ihracatından aldığı pay yüzde 8,7 iken, ithalattaki payı yüzde 4,6’dır. İhracattaki yüksek oran Bursa’nın ihracat performansından kaynaklanmaktadır. Ülke ihracatının yaklaşık yüzde 8,1’i Bursa’da yapılmaktadır. Dış ticaret hacmi bakımından da Bursa, 81 il içerisinde İstanbul ve Kocaeli’nin ardından gelerek 3. sırada yer almaktadır. Ancak Eskişehir aynı kritere göre 18. sıradadır. Bölgenin diğer ili olan Bilecik ise hayli gerilerde olup 41. sıradadır. Bu göstergeler Eskişehir’in dünya ile entegre olmak hususunda yeterince başarılı bir performans sergileyemediği anlamına gelmektedir. Eskişehir, yenilikçilik performansı bakımından Türkiye ortalamasından daha iyi bir performansa sahiptir. Patent sayıları incelendiğinde, TR41 Bölgesi’nin yenilikçilik performansının yüksek olduğu görülmektedir. Bölgedeki patent başvuru sayısı, Türkiye’deki toplam başvuru sayısının yüzde 8,6’sıdır. Ancak bölgenin patent başvuruları hususundaki yüksek performansı yine Bursa’dan kaynaklanmaktadır. Türkiye’deki toplam patent başvurularının yaklaşık yüzde 7’si Bursa’da yapılmaktadır. Eskişehir ise 81 il içinde 11. sıradadır. İlde 2013 yılında 68 adet patent başvurusu gerçekleşmiştir. Buna karşın Bilecik, bölgenin diğer iki iline kıyasla çok geride kalmış ve 2013 yılında ilde yalnızca 3 adet patent başvurusu yapılmıştır. 10 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Tablo 1: TR41 Bölgesi ve illerinin sosyoekonomik durumu Veriler TR41 Bursa, TR411 TR412 TR413 Eskişehir, Bursa Eskişehir Bilecik Bilecik Yıl Kaynak Nüfus ve Demografi Nüfus İl/ilçe merkezinde yaşayan nüfusun toplam nüfusa oranı Yüzölçümü (göller dahil) 0-15 yaş aralığındaki nüfus 15-60 yaş aralığındaki nüfus 60 yaş üstü nüfus Okuma yazma bilen nüfus 4.87% 88.75% 3.71% 4.17% 5.05% 5.43% 5.00% 3.55% 89.35% 1.39% 3.19% 3.67% 3.72% 3.62% 1.04% 90.01% 1.77% 0.77% 1.10% 1.35% 1.10% 0.27% 75.91% 0.55% 0.21% 0.28% 0.35% 0.29% 2012 2012 2002 2012 2012 2012 2012 TÜİK TÜİK TÜİK TÜİK TÜİK TÜİK TÜİK 5.67% 3.65% 1.21% 0.34% 2011 (il bazında 2001) TÜİK 5.14% 5.72% 4.09% 4.22% - 1.19% - 0.31% - 2012 Aralık 2013 2012 TÜİK SGK TÜİK 4.42% 4.09% 4.70% 4.29% 3.25% 3.13% 3.47% 3.23% 0.91% 0.76% 0.97% 0.83% 0.26% 0.21% 0.26% 0.23% 2012 2012 2012 2012 TÜİK TÜİK TÜİK TÜİK 50.37% 1.08% 49.06% 0.23% 2012-2013 ÖSYM 3.53% 47.73% 3.45% 1.05% 1.08% 1.40% 2.33% 46.43% 1.93% 0.14% 0.22% 0.12% 2012-2013 2012-2013 2012-2013 ÖSYM ÖSYM ÖSYM 4.96% 4.38% 5.19% 3.32% 2.70% 3.30% 1.39% 1.28% 1.74% 0.26% 0.40% 0.15% 2012 2012 2012 TÜİK TÜİK TÜİK 4.60% 8.70% 4.24% 8.08% 0.28% 0.55% 0.07% 0.07% 2013 2013 TÜİK TÜİK 3.12% 5.93% 5.11% 1.29% 0.17% 3.58% 1.23% 4.63% 1.23% 0.60% 1.14% 0.29% 2012 2012 2013 TÜİK TÜİK TÜİK Milli Gelir Gayri Safi Katma Değer/GSYH oranı* İşgücü İşgücü Kayıtlı istihdam İşsiz sayısı Eğitim Okul öncesi eğitim gören öğrenci sayısı İlköğretimdeki öğrenci sayısı Ortaöğretimdeki öğrenci sayısı Toplam öğrenci sayısı (Okul öncesi,ilk ve ortaöğretim) Üniversitelerde öğrenim gören öğrenci sayısı (önlisans ve lisans) Üniversitelerde öğrenim gören öğrenci sayısı (lisansüstü) Üniversitelerde öğrenim gören öğrenci sayısı (Toplam) Üniversitelerde görevli akademik eleman sayısı Sağlık Sağlık personeli sayısı Hastane sayısı Hastanelerdeki yatak sayısı Dış Ticaret İthalat İhracat Ulaştırma Karayolları uzunluğu (Devlet,il,köy yolu) Demiryolu uzunluğu Motorlu taşıt sayısı *İllerin milli gelir içindeki paylarının toplamının bölgenin Türkiye'nin milli geliri içindeki payına eşit olmamasının nedeni, il verileri ile bölge verilerinin aynı yıla ait olmamasıdır. 11 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Veriler TR41 Bursa, TR411 TR412 TR413 Eskişehir, Bursa Eskişehir Bilecik Bilecik Yıl Kaynak TÜİK TÜİK TÜİK TÜİK Türk Patent Enstitüsü Diğer Göstergeler Elektrik tüketimi İş kayıtlarına göre girişim sayıları Toplam turist konaklama sayısı Tarımsal üretim değeri (Bitkisel,hayvansal) 6.49% 4.84% 2.03% 3.19% 4.69% 3.68% 1.65% 2.02% 1.18% 0.93% 0.36% 0.80% 0.61% 0.23% 0.02% 0.36% 2012 2012 2013 2012 Patent başvuru sayısı 8.55% 6.98% 1.50% 0.07% 2013 TR41 Bölgesi’nde üretilen katma değerin artış hızı, Türkiye genelinin ilerisindedir. Bölgenin Türkiye’nin toplam katma değeri içindeki payı 2004 yılından bu yana dalgalı bir seyir izlemiş olsa da 2004 yılından 2011 yılına kadar yüzde 6,3 olan payını yüzde 6,4’e çıkarabilmiş ve böylelikle İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra Türkiye’nin katma değerine en fazla katkı sağlayan 4. bölge olmuştur. Bölgesel katma değerin sektörel dağılımına bakıldığında, hizmetler sektörünün yüzde 53,4 olan payının, yüzde 64 olan Türkiye ortalamasının gerisinde olduğu görülmektedir. Benzer şekilde bölge, tarım sektöründe de Türkiye ortalamasının gerisinde kalmaktadır. Türkiye genelinde yüzde 9 olan tarım sektörü payı, bölgede yüzde 5,6 düzeyindedir. Bölge, sanayi sektörünün gayrisafi katma değerdeki payı bakımından ilk sıradadır. Bölgedeki ekonomik faaliyetlerin yaklaşık yarısı hizmetler sektöründe gerçekleştiriliyor olsa da, sanayi sektörünün bölge ekonomisine olan katkısı çok önemli bir seviyededir. Sektörün gayrisafi katma değerdeki payı Türkiye genelinde yüzde 27 seviyesinde iken bölgede bu oran yüzde 41 civarında olup, ortalamanın çok üzerindedir. Ancak sanayi sektörü 2004 yılından bu yana yaklaşık 1 yüzde puanlık değer kaybı yaşamıştır. Hizmetler sektörünün payı ise 3,5 yüzde puan artarak bölge ekonomisinde biraz daha belirgin hale gelebilmiştir. Bunun aksine tarım sektöründe 2004 yılında sonra 2,3 yüzde puanlık bir azalma söz konusu olmuştur (Şekil 2: TR41 Bölgesi’nin brüt katma değer üretimi değerlendirmesi). TR41 Bölgesi’nin çalışan başı katma değer seviyesi, bölgenin Türkiye’nin en zengin bölgesi olan İstanbul’a yakınsama performansı bakımından diğer bölgelere göre daha ileride olduğunu göstermektedir. 26 Düzey-2 bölgesini yakınsama performansına göre sıraladığımızda, TR41 Bölgesi’nin, Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne’nin yer aldığı TR21 Bölgesi’nin ardından geldiği ve 8. sırada olduğu görülmektedir (Şekil 2: TR41 Bölgesi’nin brüt katma değer üretimi değerlendirmesi). Çalışan başına katma değerdeki gelişmenin aksine, bölgenin kişi başı katma değer seviyesinde İstanbul’a yakınsama performansı diğer bölgelerin gerisindedir. Bölge, İstanbul’a yakınsama kriterine göre 20. sırada olup, Ankara’nın ardından gelmektedir. Ancak bunun nedeni, bölgenin zaten İstanbul’a yakın bir performans sergilemesidir. 2004 yılından bu yana dalgalı bir seyir izlemiş olmakla birlikte, bölgenin 2011 yılındaki kişi başı katma değer seviyesi, İstanbul’un kişi başı katma değer seviyesinin yaklaşık yüzde 88’ine denk gelmektedir. Bunun yanı sıra bölgenin Türkiye’nin ortalama gayrisafi katma değerinden çok daha fazla katma değer ürettiğinin de vurgulanması gerekmektedir. 12 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Bölgede yaratılan katma değerin, Türkiye ortalamasına oranının yüzde 100’ün üzerinde olması, ülke ekonomisine bölgeden yapılan katkının önemli boyutlarda olduğunu kanıtlar niteliktedir. Sanayi sektöründeki ekonomik faaliyetlerin büyük ölçüde bu bölgede, özellikle de Bursa’da gerçekleşiyor olmasının etkisiyle bu sonucun ortaya çıktığı söylenebilir. Şekil 2: TR41 Bölgesi’nin brüt katma değer üretimi değerlendirmesi Kaynak: TÜİK Bölgesel İstatistikler TR41 Bölgesi, kişi başı reel katma değeri 2007-2011 döneminde azalan tek bölge olmuştur. Bölgenin kişi başı reel katma değeri 2007 yılında 10.437 TL iken, 2011 yılında 10.196 TL’ye gerilemiştir. Bu durum bölgenin Türkiye’nin en yüksek kişi başı reel katma değerine sahip olan İstanbul’dan ıraksaması sonucunu beraberinde getirmiştir. Bölgelerin kişi başı reel katma değerleri, İstanbul’un yüzdesi olarak hesaplandığında, TR41 Bölgesi’nin 2007 yılında yüzde 90,4 ile ilk sırada olduğu, ancak 2011 yılında 2,2 yüzde puan kaybederek 3. sıraya gerilediği görülmektedir (Şekil 3: Kişi başı katma değer karşılaştırması (2007-2011). 13 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Şekil 3: Kişi başı katma değer karşılaştırması (2007-2011) Kişi başı reel katma değer (bin TL, 2011) 11.566 10.994 10.240 10.196 10.017 9.657 8.529 7.576 7.277 7.274 7.079 6.080 5.994 5.985 5.743 5.650 5.629 5.588 4.985 4.980 4.865 4.139 3.896 3.568 3.348 2.956 Kişi başı reel katma değerin değişimi (İstanbul’un %’si olarak, 2007-2011) İstanbul Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova Ankara Bursa, Eskişehir, Bilecik Tekirdağ, Edirne, Kırklareli İzmir Antalya, Isparta, Burdur Balıkesir, Çanakkale Aydın, Denizli, Muğla Zonguldak, Karabük, Bartın Manisa, Afyon, Kütahya, Uşak Adana, Mersin Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir Konya, Karaman Samsun, Tokat, Çorum, Amasya Kayseri, Sivas, Yozgat Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane Kastamonu, Çankırı,Sinop Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye Erzurum, Erzincan, Bayburt Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli Gaziantep, Adıyaman, Kilis Mardin, Batman, Şırnak, Siirt Şanlıurfa, Diyarbakır Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan Van, Muş, Bitlis, Hakkari 0,0 6,1 2,7 -2,2 5,1 4,0 0,8 8,0 0,5 0,0 6,8 1,6 5,7 3,3 4,6 2,3 1,6 2,0 4,6 6,1 4,5 3,8 7,3 4,6 4,2 2,8 Kaynak: TÜİK Bölgesel İstatistikler, TEPAV analizleri Kişi başı katma değer, bölgedeki refah seviyesi hakkında bir fikir verse de, verimlilik düzeyiyle ilgili bilgi vermemektedir. Verimlilik karşılaştırması yapabilmek için çalışan başına katma değer düzeyleri incelenmelidir. Buna göre TR41 Bölgesi, kişi başı reel katma değerdekinin aksine çalışan başı katma değer performansı diğer bölgelere kıyasla daha iyi bir konumda olup, 26 bölge içinde 8. sıradadır (Şekil 4: Çalışan başı katma değer karşılaştırması (2004-2011). Pek çok bölge 2004-2011 döneminde verimlilik kaybı yaşarken, TR41 Bölgesi’nin verimliliğinde yaklaşık 20 yüzde puanlık artış gözlenmiştir. Bölgenin çalışan başı katma değeri 2004 yılında 24.904 TL iken, 2011 yılında 29.979 TL’ye yükselmiştir. Aynı dönemde Türkiye genelindeki çalışan başı katma değer ise yaklaşık yüzde 11 düzeyinde büyümüştür. Bölgedeki çalışan başı katma değerin, verimliliğin en yüksek olduğu İstanbul’daki çalışan başı katma değere oranının 2004-2011 döneminde 4,1 yüzde puan artarak, 2011’de yüzde 80,1’e çıktığı görülmektedir. 14 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Şekil 4: Çalışan başı katma değer karşılaştırması (2004-2011) Çalışan başı katma değer (bin TL, 2011) 37.421 32.438 30.099 29.979 27.157 24.873 22.357 21.958 21.619 19.542 19.293 18.914 18.592 18.503 18.330 17.857 17.740 17.612 16.901 16.438 15.669 15.565 13.641 12.762 12.192 11.268 Çalışan başı katma değerin değişimi (İstanbul’un %’si olarak, 2004-2011) İstanbul Ankara Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova Bursa, Eskişehir, Bilecik İzmir Tekirdağ, Edirne, Kırklareli Antalya, Isparta, Burdur Mardin, Batman, Şırnak, Siirt Balıkesir, Çanakkale Manisa, Afyon, Kütahya, Uşak Şanlıurfa, Diyarbakır Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir Aydın, Denizli, Muğla Adana, Mersin Konya, Karaman Kayseri, Sivas, Yozgat Zonguldak, Karabük, Bartın Gaziantep, Adıyaman, Kilis Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye Erzurum, Erzincan, Bayburt Samsun, Tokat, Çorum, Amasya Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane Kastamonu, Çankırı, Sinop Van, Muş, Bitlis, Hakkari Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan 0,0 -5,9 -20,5 4,1 -9,5 4,5 -2,5 21,5 9,7 8,4 2,1 1,8 -1,7 -9,1 -3,6 -8,5 -15,0 3,5 -7,7 13,1 7,6 -6,0 7,4 -25,9 -3,9 1,1 Kaynak: TÜİK Bölgesel İstatistikler, TEPAV analizleri Eskişehir’de Sanayi ve Dış Ticaret Sanayi sektörünün bölge ekonomisine olan katkısı çok önemli seviyededir. Özel sektör aktivitesi yoğun sayılabilecek bir il olan Eskişehir’de, faaliyet gösteren işletmelerin ağırlıklı olarak yer aldığı sektörler inşaat, perakende ticaret ve imalat sanayidir. Eskişehir’de 2 adet Organize Sanayi Bölgesi (OSB) bulunmaktadır. Bu OSB’lerde faaliyet gösteren firma sayısı, sanayi işletmelerinin yaklaşık yüzde 1,8’i düzeyindedir. Mevcut verilere göre OSB’lerdeki firmalar ağırlıklı olarak makine imalat ve elektrikli cihazlar sanayi ile orman ürünleri, kâğıt ve mobilya sanayi alanlarında faaliyet göstermektedir. Eskişehir, dış ticaret hacmi verilerine göre Türkiye’de 18. sırada yer almaktadır. İlin hem ihracatında hem de ithalatında diğer ulaşım araçları sektörünün öne çıktığı görülmektedir. Makine sektörünün, Eskişehir’in toplam ihracatındaki payı yaklaşık yüzde 46, toplam ithalatındaki payı ise yaklaşık yüzde 27’dir. Eskişehir ’deki Sanayi Yapısı Eskişehir’in makine üreticileri için elverişlilik düzeyini anlamak için ildeki sanayi altyapısı hakkında bir değerlendirme yapmak faydalı olacaktır. Genel itibariyle değerlendirildiğinde, Eskişehir’in özel sektör aktivitesi yoğun bir il olduğunu söylemek gerekir. Eskişehir’de toplam 22.909 kayıtlı özel sektör işletmesi bulunmaktadır. Tüm bu işletmelerde sigortalı olarak çalışanların sayısı ise 15 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu 3 yaklaşık 285 bindir . Buna göre Eskişehir, özel sektör işletmeleri bakımından Türkiye’de 20. ve sigortalı çalışanlar bakımından ise 17. sıradadır. Kayıtlı işletmelerin sektörel dağılımı incelendiğinde, 4.969 firma ile ilk sırada inşaat sektörünün yer aldığı görülmektedir. Perakende ticaret ve imalat sanayi sektörleri de inşaat sektörünün ardından gelmektedir. Çalışanların sektörel dağılımında da aynı sektörler ilk üçte yer almaktadır. Ancak bu kez ilk sırayı yaklaşık 81 bin çalışanla imalat sanayi alırken, inşaat ve perakende ticaret sektörleri de imalat sanayinin ardından gelmektedir (Şekil 5: . Eskişehir’deki firmaların Türkiye’deki konumları hakkında fikir sahibi olabilmek için ISO ilk 500 ve ikinci 500 listelerine bakmak yerinde olacaktır. İstanbul Sanayi Odası’nın 45 yıldır sürdürdüğü “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” çalışmasının 2012 yılı raporuna göre, Eskişehir’de tekstil, gıda, cam ve makine sanayi gibi sektörlerde faaliyet gösteren 11 firma (ilk 500’de 7, ikinci 500’de 4 firma), Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları arasında yer almıştır. Ancak 2002 yılına kıyasla ilk 1000’deki firma sayısının 2 eksilerek, yüzde 15 oranında azaldığı belirtilmelidir. İSO 1000’deki firma sayılarına göre iller arasında bir karşılaştırma yapıldığında ise Eskişehir’in 18. sırada olduğu, bununla birlikte TR41 Bölgesi’nin diğer illerinden biri olan Bursa’nın ilk üçte yer aldığı görülmektedir. Bilecik ise 2 firma ile 40. sıradadır. Eskişehir’de, iki adet Organize Sanayi Bölgesi (OSB) bulunmaktadır. Bunlardan biri Eskişehir Sanayi Odası Organize Sanayi Bölgesi (EOSB)’dir. EOSB, 1969 yılında Eskişehir Sanayi Odası’nın öncülüğünde kurulmuştur. 2012 yılı itibariyle 413 kuruluşun üretim yaptığı bölgede, ağırlıklı olarak makine imalat ve elektrikli cihazlar sanayi ile orman ürünleri, kâğıt ve mobilya sanayi sektörlerinde faaliyet gösteren firmalar yer almaktadır (Şekil 5: Eskişehir’deki özel sektör aktivitesinin sektörel yapısı. Bursa’da yer alan diğer bir OSB de Sivrihisar Organize Sanayi Bölgesi’dir. Sivrihisar OSB 1998 yılında kurulmuş olup, OSB’nin yer seçim çalışmaları devam etmektedir. 3 Sosyal Güvenlik Kurumu, Kayıtlı istihdam istatistikleri 16 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Şekil 5: Eskişehir’deki özel sektör aktivitesinin sektörel yapısı Kaynak: TOBB Sanayi Veritabanı, OSBÜK, ESO Eskişehir, Karayolları 4. Bölge Müdürlüğü içerisinde yer almakta olup, bu bölgenin tamamında 1.915 km devlet yolu, 1.610 km il yolu ve 315 km de otoyol olmak üzere, toplam 3.878 km asfalt yol 17 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu 4 bulunmaktadır. Eskişehir’de ise Mayıs 2014 itibariyle 384 km devlet yolu ve 465 km il yolu olmak üzere toplam 849 km asfalt yol bulunmaktadır. 2002 sonu itibariyle Eskişehir’de 90 km bölünmüş yol bulunmakta iken, 2003-2013 yılları arasında 214 km uzunluğunda ilave bölünmüş yol yapılmıştır. Aynı dönemde 30 km yolda da iyileştirme çalışmaları yapılmıştır. 2014 yılında 85 km yolda asfalt çalışması yapılması hedeflenmektedir. OSB’ler bir ilin sanayisinin gelişmesinde çok önemli yer tutsalar da Eskişehir’deki sanayi işletmelerinin yaklaşık yüzde 1,8’i OSB bünyesinde faaliyet göstermektedir. Oysa OSB’ler sanayi arsalarını bir araya getirerek yatırımcıların enerji, iletişim gibi altyapı hizmetlerine erişim maliyetlerini düşürmekte ve böylelikle bulundukları ilin sanayisinin gelişmesinde çok önemli yer tutmaktadırlar. Maliyetlerin düşmesinin yanı sıra, OSB’de bulunmanın bir diğer avantajı da çeşitli izinlerin aynı merkezden alınmasını kolaylaştırıp, bölgede faaliyet gösteren firmaların zamandan tasarruf etmelerini sağlamasıdır. OSB’lerde altyapı hizmetlerini bağlatmak, OSB dışı bölgelere göre iki kat daha hızlı gerçekleşmekte olup, izin ve ruhsat süreçleri daha az bürokrasi içermektedir.5 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi’nin Eskişehir’deki yararlanıcı kuruluşu Eskişehir Sanayi Odası, bölgede sanayinin gelişimi için kritik bir işleve sahiptir. Eskişehir Sanayi Odası bünyesinde gerçekleştirilen faaliyetler Kutu 1’de anlatılmaktadır. 4 5 Karayolları Genel Müdürlüğü 10. Kalkınma Planı (2014-2018), İmalat Sanayinde Dönüşüm Özel İhtisas Komisyon Raporu 18 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Kutu 1: Eskişehir Sanayi Odası Eskişehir Sanayi Odası (ESO) 1 Kasım 1968 tarihinde, o zamana kadar aynı çatı altında oldukları Eskişehir Ticaret ve Sanayi Odasından ayrılarak, ilde sanayileşmeye hız kazandırmak ve sanayicilerin sorunlarıyla daha yakından ilgilenmek üzere, bağımsız bir Oda olarak faaliyetlerine başlamıştır. Kurulduğu ilk yıllarda 85 olan üye sayısı, şu anda çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren 607 firmaya ulaşmıştır. Halen Oda üyesi olan 607 firma, 21 meslek komitesi içinde çalışmalarını sürdürmektedir. Oda yönetimi söz konusu bu grupların kendi içlerinde belirledikleri 2 üye ile Oda meclisini oluşturmakta, bu meclis de kendi içinden yönetim kurulunu belirlemektedir. Avrupa Birliği’nin Aralık 1999 tarihinde gerçekleştirdiği Helsinki Zirvesinde ülkemizin tam üyeliğe adaylığının kabul edilmesiyle birlikte Türkiye – Avrupa Birliği ilişkileri yeni bir sürece girmiştir. Bu süreçte Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki mali işbirliği mekanizmasının da diğer aday ülkelerde olduğu gibi yeniden yapılandırılması gerekmiştir. Yaşanan gelişmelerden sonra, Türkiye’de bulunan kamu, özel ve sivil toplum kuruluşlarının AB standart ve mevzuatlarına uyumlu hale getirilmesi amacıyla birçok katılım öncesi mali yardım programı hayata geçirilmiştir. ESO bu süreci yakalamakta geç kalmamış ve açılan ilk mali destek programlarıyla birlikte projelere katılmaya başlamıştır. Bursa, Eskişehir, Bilecik Kalkınma Ajansı’nın kurulmasıyla birlikte ESO, Eskişehir sanayinin kapasitesini, kabiliyetlerini ve rekabet edebilirliğini artırma amacını güden özel projeler de üretmeye başlamıştır. ESO’nun son yıllarda ulusal ve uluslararası fonlar aracılığıyla hayata geçirmiş olduğu bazı projeler şunlardır: 1. Eurochambres CASE-KOBİ’lerin AB Müktesebatına Uyumunun Araştırılması Projesi, (2008): Toplam süresi 18 ay olan proje ile Türkiye, Romanya, Bulgaristan ve Hırvatistan’da faaliyet gösteren KOBİ’lerin AB’ye ekonomik entegrasyonunun hangi düzeyde olduğunun tespit edilmesi amaçlanmıştır. 2. CNC Eğitim Merkezi Projesi, (2009): Proje, sanayinin ihtiyaç duyduğu ara eleman sıkıntısına kısa vadede çözümler üretmek için tasarlanmıştır. AB fonlarından sağlanan mali kaynakla “ESO CNC Operatörü Yetiştirme Eğitim Merkezinin” kuruluşu Mayıs 2009 tarihinde tamamlanmıştır. Tam donanımlı bu eğitim merkeziyle, Eskişehir’in sanayi sektöründe her geçen gün daha fazla ihtiyaç duyulan CNC Operatörleri yetiştirilmeye başlanmıştır. 3. Eskişehir Sanayi Stratejik Gelecek Tasarımı Projesi, (2011): Projenin amacı, Eskişehir sanayinin gelecekte nerede olması gerektiğinin belirlenmesi ve bunun nasıl başarılacağına dair bir yol haritası ile stratejik raporun hazırlanmasıdır. Proje kapsamında gerçekleştirilen anket, araştırma, çalıştay, analiz ve raporlama faaliyetleri neticesinde Eskişehir Sanayi Stratejik Gelecek Tasarımı raporu hazırlanmıştır. 4. Daha Güvenli Gıda için Daha İyi Eğitim Projesi, (2011): Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Tarım ve Balıkçılık Hibe Programı kapsamında yürütülen projenin uygulama çalışmaları devam etmektedir. Eskişehir’de gıda ve gıda makineleri alanında faaliyet gösteren firmaların gıda güvenliği ve ilgili AB müktesebatı konularındaki kapasitelerinin artırılmasını amaçlayan proje, 12 ay boyunca uygulanacaktır. Koordinatörlüğünü Eskişehir Sanayi Odası’nın yürüttüğü proje dâhilinde; gıda güvenliği ISO 9001 ve ISO 22000 standartları ile AB’nin gıda güvenliği alanındaki uygulamaları konularında kapsamlı durum tespit anketleri, eğitimler, etüt çalışmaları ve çalışma ziyaretlerini içeren bir dizi faaliyet gerçekleştirilmektedir. Proje ile, sektör dâhilinde faaliyet gösteren üretici firmaların rekabet edebilirlikleri ve özellikle AB’nin ilgili müktesebatı konusundaki farkındalıkları artırılacaktır. Projeye ayrıca Uludağ Üniversitesi, Eskişehir Ticaret Borsası, Fransa ve İspanya’dan önemli gıda enstitüleri de ortak olarak katılmaktadır. Eskişehir’deki sanayi kuruluşlarının rekabet güçlerinin geliştirilmesi için çalışmalar yürüten ESO, son olarak TOBB tarafından yürütülmekte olan ve danışmanlığını TEPAV’ın gerçekleştirdiği Makine Sektörü’nde Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi’nin Eskişehir aşamasında yararlanıcı kuruluş olmuştur. İhtiyaç analizi yapılan firmalar için çıkarılan URGE yol haritasının koordinasyon görevini yine ESO yürütecektir. 19 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Eskişehir ’in Dış Ticareti Eskişehir, Türkiye’nin dış ticaretindeki önemini giderek artırmaktadır. 2004-2013 dönemi ihracat verilerine göre, Bursa 2004 yılında 0,2 milyar dolar olan ihracatını, 2013 yılında 0,8 milyar dolara yükseltmiştir. Bunun yanı sıra Türkiye’nin toplam ihracatı içindeki payı 2004 yılına kıyasla yaklaşık 0,2 yüzde puan artmış ve böylelikle 2013 yılında yüzde 0,55 seviyesine yükselmiştir. İlin ihracat yaptığı ülkeler arasında en üst sırada ABD bulunmaktadır. ABD’ye yapılan ihracatın, Eskişehir’in toplam ihracatından aldığı pay yüzde 28,9’dur. ABD’yi yüzde 11,1 ile Almanya ve yaklaşık yüzde 8’lik pay ile Fransa takip etmektedir. Avusturya, Romanya ve Rusya da ilin ihracat yaptığı diğer önemli ülkeler arasında yer almaktadır. Aynı dönemdeki ithalat6, ihracata göre biraz daha az büyümüş olsa da, ilin 2013 yılındaki ithalat seviyesi, 2004 yılına kıyasla yüzde 100’ün üzerinde bir artış göstermiştir. 2004 yılında 0,3 milyar dolar olan ithalat, 2013 yılında 0,7 düzeyinde gerçekleşmiştir. Ancak Eskişehir’in, Türkiye’deki toplam ithalat içindeki payı 2004 yılına kıyasla değişmemiş ve yüzde 0,28 olan oran, 2013 yılında da aynı seviyede kalmıştır. İthalat yapılan ülkeler arasında ilk sırada yine ABD bulunmaktadır. ABD’nin ilin toplam ithalatındaki payı yüzde 29,2’dir. İlin diğer önemli ithalat partnerleri ise sırasıyla, Almanya (yüzde 10), İtalya (yüzde 8,3), Avusturya (yüzde 6,8) ve Çin’dir (yüzde 5,6). Eskişehir’in dış ticaret hacmi dalgalı bir seyir izlemektedir. İlin dış ticaret hacmi 2009 yılına kadar artış gösterirken, 2009 yılında küresel krizin etkisiyle bir önceki yıla kıyasla yaklaşık yüzde 14’lük bir değer kaybı yaşamıştır. 2010 yılında bir önceki yılda yaşanan daralma, dış ticaret hacminin yüzde 29 civarında artması ile telafi edilebilmişse de, ilin dış ticaret hacmi 2013 yılında yaklaşık yüzde 3 oranında azalmıştır. Uluslararası Standart Sanayi Sınıflaması tek haneli sektör verileri, Eskişehir’in dış ticaretinin neredeyse tamamının imalat sanayinden oluştuğunu göstermektedir. İmalat sanayinin ilin dış ticaretindeki payı yüzde 92 seviyesindedir. İmalat sanayinin ardından gelen ikinci sektör ise madencilik ve taşocakçılığıdır ve bu sektörün payı ise yüzde 5 civarındadır. İki haneli alt-sektörlere bakıldığında ise ilin ihracatının yaklaşık yüzde 30’unun diğer ulaşım araçları sektöründe faaliyet gösteren firmalar tarafından gerçekleştirildiği görülmektedir. Bunun yanı sıra başka yerde sınıflandırılmamış makine ve teçhizat (yüzde 18,3) ile taşocakçılığı ve madencilik (yüzde 9,7) sektörleri de ilin ihracatındaki diğer önemli sektörler arasında yer almaktadır. İlin ithalat verileri incelendiğinde ise yine benzer bir durumla karşılaşıldığı görülmektedir. İhracatta olduğu gibi ithalatta da diğer ulaşım araçları sektörü yaklaşık yüzde 18’lik pay ile ilk sırada yer almaktadır.7 Metal eşya sanayi, başka yerde sınıflandırılmamış makine ve teçhizat ile ana metal sanayi ilin ithalatında öne çıkan diğer alt sektörlerdendir (Şekil 6: Eskişehir’in dış ticaretindeki temel büyüklükler. 6 TÜİK’in açıkladığı il bazında dış ticaret verileri, ilde üretilip yurt dışına satılan ürünlerin ve ildeki üreticilerin gerçekleştirdikleri ithalatı tam olarak doğru yansıtmayabilir. Bunun nedeni TÜİK’in dış ticaret verilerini gümrüklerden toplamasıdır. Eskişehir’deki bir üretici ihracatını Eskişehir dışındaki bir gümrük üzerinden gerçekleştirdiğinde, söz konusu ihracat ilgili gümrüğün bulunduğu ilin hesabına kaydedilmektedir. Benzer şekilde Eskişehir’deki bir üretici Eskişehir dışındaki bir gümrük üzerinden ithalat yaptığında, söz konusu ithalat ilgili gümrüğün bulunduğu ilin hesabına kaydedilmektedir. Bu raporda Eskişehir’in dış ticareti olarak verilen büyüklükler ildeki üreticilerin bir bölümünün dış ticaretini içermeyebileceği gibi Eskişehir gümrüğünü kullanan diğer illerdeki birey ya da kurumların dış ticaretlerini içerebilir. 7 Dış ticaret verileri gümrük kapılarından toplanmakta ve TÜİK tarafından yayınlanmaktadır. 20 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Şekil 6: Eskişehir’in dış ticaretindeki temel büyüklükler Kaynak: TÜİK, TEPAV Hesaplamaları Eskişehir Makine Sektörü ve Sektörün Dış Ticareti Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin, Türkiye’deki sanayi ve sanayi ve ticaret odaları tarafından firmaların talebi üzerine düzenlenen kapasite raporlarındaki bilgilerden oluşturulan Sanayi Veritabanı’na göre, Türkiye’de en çok sayıda makine üreticisinin olduğu il yaklaşık 8 bin firma ile İstanbul’dur. İstanbul’un ardından Ankara ve İzmir gelmektedir. Çalışan sayısı itibariyle incelendiğinde ise makine sektöründe çalışan sayısının en yüksek olduğu ilk üç il sırasıyla, İstanbul, Bursa ve İzmir’dir. SGK kayıtlarına göre Eskişehir’de kayıtlı 146 makine firması ve bu firmalarda da 2.578 sigortalı çalışan bulunmaktadır. SGK tarafından tutulan bu kayıtlar, firmaların ilk faaliyet alanlarına göre toplanmakta ve sadece sigortalı çalışanları kapsamaktadır. Eskişehir’de bulunan ve SGK 21 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu kayıtlarına göre belirlenmiş 146 makine üreticisi firmanın 38 tanesi montaj işleri 8 alanında faaliyet göstermektedir. İlde öne çıkan diğer makine alt sektörleri, tornacılık ve tesviyecilik, tarım ve ormancılık makinelerinin imalatı9 alanlarıdır (Şekil 7: İller itibariyle makine üreticisi sayıları ve Eskişehir’deki makine alt sektörleri. Şekil 7: İller itibariyle makine üreticisi sayıları ve Eskişehir’deki makine alt sektörleri Kaynak: Sosyal Güvenlik Kurumu- Kayıtlı istihdam istatistikleri, TOBB Sanayi Veritabanı 8 9 NACE kodu 28.26 NACE kodları sırasıyla; 28.27, 28.30 22 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Makine sektörü Eskişehir’in ihracatında önemli bir yere sahiptir. 2005-2013 döneminde Eskişehir’deki makine sektörünün10 ihracatı, ilin genel ihracat yapısına benzer bir seyir izlemiştir. 2009 yılına kadar makine sektöründeki ihracat miktarı artarken, 2009 yılında küresel krizin de etkisiyle yaklaşık 11 yüzde puan azalmıştır. Ancak izleyen yıllarda gerçekleşen artış ile 2013 sonunda kriz öncesi seviyenin üzerine çıkabilmiş, böylelikle 2005-2013 döneminde Türkiye’nin makine sektöründeki ihracatından aldığı payı ılımlı bir oranda (0,6 yüzde puan civarında) artırabilmiştir. Sektörün, Eskişehir’in toplam ihracatı içindeki payı dikkat çekicidir. 2005 yılında makine sektöründeki ihracat, ilin toplam ihracatının yüzde 44,6’sını oluştururken, 2013 yılında 2 yüzde puan artarak yüzde 46,4 seviyesine ulaşmıştır. Bu veriler ışığında makine sektörünün Eskişehir ekonomisi için giderek daha çok önem kazandığını söylemek mümkündür. Eskişehir’de makine sektöründe gerçekleştirilen ithalatın, ilin toplam ithalatı içindeki payı 20052013 döneminde 7 yüzde puan artmıştır. İlin 2005-2013 döneminde makine sektöründeki ithalat yapısı dalgalı bir seyir izlemiştir. 2009 yılına kadar artan makine sektörü ithalatı, 2009 yılında yaklaşık yüzde 6 oranında azalmış, ancak 2010 yılında çok ciddi bir sıçrama kaydederek kriz öncesi seviyenin iki katına ulaşılmıştır. 2010 yılından sonra ise makine sektörü ithalatında yüzde 43 oranında bir düşüş görülmüştür. İzleyen yıllarda bir miktar toparlanma söz konusu olsa da henüz 2010 seviyesine ulaşılamamıştır. Bununla birlikte aynı dönemde, Eskişehir’deki makine sektörü ithalatının, Türkiye’nin makine sektörü ithalatındaki ve Eskişehir’in toplam ithalatı içindeki payı sırasıyla 0,2 ve 7 yüzde puan artmıştır. 10 Makine sektörüne ilişkin dış ticaret hesaplamalarında “84” ve “85” kodlu HS2 (Fasıl) verilerinin toplamı alınmıştır. 23 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Şekil 8: Eskişehir’in makine sektörü ihracatı ve ithalatı Kaynak: TÜİK, TEPAV Hesaplamaları 24 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu SEKTÖR ANALİZİ Eskişehir’deki seçilmiş 7 odak makine sektörü 2012 yılı itibari ile toplam 1,1 milyar dolarlık ihracat hacmine sahiptir. Bu oran Türkiye’de proje kapsamındaki 39 odak alt sektör toplam makine ihracatının yaklaşık yüzde 10’unu oluşturmaktadır. Seçilmiş sektörlerin 2000 yılında 175 milyar dolar olan dünya toplam ihracatı yıllık ortalama yüzde 0,5 büyüyerek 2012 yılında 185,6 milyar dolara ulaşmıştır. Sektörler toplu olarak değerlendirildiğinde ise dünyada Almanya, Çin, ABD, İtalya ve Japonya’nın tüm sektörler genelinde ihracattaki öncü ülkeler olduğu görülmektedir. Proje kapsamında görüştüğümüz firmaların faaliyet alanları aşağıdaki gibidir.11 Kaldırma, istifleme, yükleme, boşaltma makine ve cihazları Metal işlemeye mahsus işleme merkezleri, istasyonlu tezgâhlar Metallerin işlenmesine mahsus torna tezgâhları Toprak, taş, metal cevheri vb. ayıklama, eleme vb. için makineler Kauçuk, plastik eşya imal ve işleme makine ve cihazları Kendine özgü fonksiyonlu makine ve cihazlar Metal dökümü için kasalar, plakalar, kalıp modelleri Kaldırma, istifleme, yükleme, boşaltma makine ve cihazları alt sektörü dünya ticaretinde 24 milyar dolarlık bir ihracat hacmine sahiptir. 2012 yılı itibariyle bu alt sektörü, dünyadaki toplam makine ihracatının yaklaşık yüzde 1,3’ünü yapmıştır. Türkiye’de sektörde 2009 yılında hızla gerilemiştir daha sonra 2011 yılına kadar hızla toparlanmıştır ancak Türkiye’nin bu sektördeki ithalatı ihracatının üstündedir. Sektör ithalata dayalı bir tedarik yapısı sergilemektedir. Türkiye’nin ihracatının yaklaşık yüzde 40’ı komşu ve bölge ülkeler tarafından talep edilmektedir. Sektörde Türkiye’nin ihracatı ithalatını karşılamada son derece yetersiz kalmaktadır. Metal işlemeye mahsus işleme merkezleri, istasyonlu tezgâhları alt sektörü dünya ticaretinde 12,2 milyar dolarlık bir ihracat hacmine sahiptir. 2012 yılı itibariyle bu alt sektörü, dünyadaki toplam makine ihracatının yaklaşık yüzde 0,7’sini temsil etmektedir. Türkiye’deki makine sektörü ihracatında henüz önemli bir paya sahip değildir. Türkiye’deki seçilmiş makine ihracatından aldığı pay 2012 yılı itibari ile yüzde 0,04’tür. Sektör küresel krizden büyük ölçüde etkilenmiş ve 2012 yılı itibari ile kriz öncesi dönemini halen yakalayamamıştır ve sürekli dış ticaret açığı vermektedir. Metallerin işlenmesine mahsus torna tezgâhları sektörü dünyada 7,3 milyar dolarlık ihracat hacmine sahiptir. Sektörün dünya ticareti küresel krizde yüzde 50’ye yakın değer kaybetmiş ve hala kriz öncesi seviyesini yakalayamamıştır. Sektörün en büyük ihracatçıları Japonya, Almanya ve Kore’dir. Japonya, sektördeki dünya toplam ihracatının üçte birine hâkimdir. Sektörün dünyadaki en büyük ithalatçısı ise 1,5 milyar dolarlık ithalatı ile ABD’dir. 2007-2012 döneminde ithalatı kümülatif olarak 7 puan artış gösteren ABD’nin en önemli ithalat partneri yüzde 45’lik pay ile Japonya’dır. Türkiye’nin bu sektördeki ithalatı ise yaklaşık 230 milyon dolar olup, 2012 yılında ithalatın yüzde 34’ünün Diğer Asya’ya yapıldığı gözlenmiştir. 11 Sektör analizlerinde HS (Harmonized System) sınıflama sistemi tarife 4 ayrımında kullanılmıştır. 25 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Toprak, taş, metal cevheri vb. ayıklama, eleme vb. için makineler alt sektöründe 19,4 milyar dolarlık bir ihracat hacmine sahiptir. Sektör 2009 krizinin etkilerinden kurtulmasına rağmen halen 2008 yılındaki dünya ihracatı seviyesine ulaşamamıştır. En fazla ihracat yapan ülkeler Almanya, Çin ve ABD iken son 5 yıl içinde ihracatını en fazla arttıran ülke Çin olmuştur. Türkiye sektörün ihracatında 2008 yılından bu yana fazla vermektedir. Dünyadaki en büyük ithalatçı Rusya Türkiye’nin en önemli ihracat partneridir. Ancak Rusya’nın sektördeki 1,8 milyar dolarlık ithalatında Türkiye’nin payı oldukça düşüktür. Türkiye Rusya dışında Irak, Azerbaycan ve Cezayir gibi ülkelere de önemli miktarda ihracat yapmaktadır ancak Rusya dışındaki ihracat partnerleri komşu ve bölge ülkeler ile kısıtlı kalmıştır. Kauçuk, plastik eşya imal ve işleme makine ve cihazları sektörünün dünya ihracat hacmi 24,1 milyar dolardır. Sektör küresel krizde yüzde 33’lük bir değer kaybı yaşasa da, izleyen yıllarda kademeli olarak artmış ve kriz öncesi seviyesinin üzerine çıkabilmiştir. Sektörün dünya ihracatında ilk sıralarda Almanya, Japonya ve Çin yer almaktadır. Sektördeki dünya toplam ihracatının yaklaşık dörtte biri Almanya tarafından gerçekleştirilmektedir. Sektörün en büyük ithalatçısı ise yaklaşık 3,5 milyar dolarlık ithalat hacmine sahip olan Çin’dir. Çin, ithalatının yüzde 31’ini ABD’den yapmaktadır. Türkiye de sektördeki ilk on ithalatçı arasında yer almaktadır. Türkiye’nin ithalat hacmi yarım milyar doların üzerinde olup, en önemli ithalat partneri Almanya’dır. Kendine özgü fonksiyonlu makine ve cihazları alt sektörü dünya ticaretinde 81 milyar dolarlık bir ihracat hacmine sahiptir. 2012 yılı itibariyle bu alt sektörü, dünyadaki toplam makine ihracatının yaklaşık yüzde 4,6’sını yapmıştır. Rusya dışında Türkiye genellikle bölge ülkelerine yönelik bir ihracat stratejisi izlemektedir. Irak, Iran, Suudi Arabistan ve Azerbaycan gibi ülkeler önemli partner olabilmelerine rağmen Türkiye’nin ihracat bu sektördeki ihracat sıçramasında etkili olabilecek ithalat potansiyeline sahip değildirler. Türkiye bu nedenle bu sektördeki hedef pazarını değiştirmeli dünyanın büyük ithalatçılarına yönelmelidir. Metal dökümü için kasalar, plakalar, kalıp modelleri sektörünün dünya ihracat hacmi 17,2 milyar dolar olup, küresel krizde yüzde 12’llik değer kaybı yaşanmıştır. Ancak takip eden dönemde 2009 yılındaki daralma telafi edilebilmiş ve 2012 yılı itibariyle kriz öncesi seviyenin üzerine çıkılabilmiştir. Çin, sektörün dünya toplam ihracatında en büyük paya sahip olan ülke konumundadır. 2007-2012 döneminde ihracatını en hızlı artıran ülke yine Çin olmuştur. Sektörün dünya ithalatında öne çıkan ülke ise ABD’dir. ABD ithalatının yaklaşık üçte birini Kanada’dan gerçekleştirmektedir. Türkiye’nin sektördeki ihracatı, toplam makine sektörü ihracatımızın içinde çok küçük bir paya sahiptir. Türkiye’nin bu alt sektördeki en önemli ihracat partneri Rusya, en büyük ithalat partneri ise Çin’dir. 26 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Tablo 2: Seçilmiş makine sektörlerinin Dünya ticareti (2007-2012) Dünya ticareti (Milyar $, 2012) Kaldırma, istifleme, yükleme, boşaltma makine ve cihazları Metal işlemeye mahsus işleme merkezleri, istasyonlu tezgahlar Metallerin işlenmesine mahsus torna tezgahları Toprak, taş, metal cevheri vb. ayıklama, eleme vb. için makineler Kauçuk, plastik eşya imal ve işleme makine ve cihazları Kendine özgü fonksiyonlu makine ve cihazlar Metal dökümü için kasalar, plakalar, kalıp modelleri 24,3 12,2 7,2 24,1 En çok ihracat yapanlar (2012) 81,2 17,2 En büyük ithalatçılar (2012) Almanya Çin ABD Çin Hollanda Çin ABD İspanya Rusya Japonya Hong Kong Çin Almanya Çin ABD ABD Japonya Almanya Japonya Çin ABD Almanya Almanya Çin G. Kore G. Kore Almanya Almanya Çin Rusya G. Afrika ABD ABD Çin Çin ABD 19,4 İhracatını en çok arttıranlar (2007-2012) Almanya Çin Çin Japonya Japonya ABD Çin Avusturya Tayland Almanya Singapur Çin Japonya Çin ABD ABD G.Kore Güney Kore Çin Çin ABD Japonya G. Kore Çin G. Kore Portekiz Meksika Kaynak: BM Comtrade, TEPAV Hesaplamaları 27 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu FİRMA YAPISI VE PERFORMANS ANALİZİ TEPAV Proje ekibi 16-17 Nisan 2014 tarihlerinde Eskişehir’e bir çalışma ziyareti gerçekleştirmiştir. Söz konusu ziyaret kapsamında, projenin yararlanıcı kuruluşu olan Eskişehir Sanayi Odası tarafından belirlenen 12 makine üreticisinin ihtiyaç analizi yapılmıştır. İhtiyaç analizi için gerekli olan veriler iki aşamada toplanmıştır. Birinci aşamada firmalardan temel performans göstergelerini proje ekibi ile paylaşmaları istenmiştir. İkinci aşamada ise firmaların performanslarının belirleyicilerini anlamak amacıyla firmalarla yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Her bir firmanın üretim tesisinde, firmanın en üst düzeyde yetkilileriyle 2 saati aşan görüşmeler yapılmıştır. Söz konusu görüşmeler, firmaların yapılarını anlamak ve rekabet güçlerini geliştirmek için nelere ihtiyaçlarının olduğunu tespit etmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Proje kapsamında görüşülen makine üreticilerinin ağırlıklı olarak takipçi KOBİ kategorisinden şirketler olduğu görülmektedir. Eskişehir’deki makine üreticileri, ölçek, sektör ve 2010-2012 dönemindeki performansları itibariyle farklılaşmaktadırlar. Ar-Ge ve inovasyon, satış ve pazarlama ve üretim becerileri firmadan firmaya değişmekle beraber, Türkiye’nin diğer illerinden projeye katılan firmalara kıyasla benzer bir ortalamaya sahiptir. Ancak, genel itibariyle değerlendirildiğinde projede yer alan firmaların takipçi KOBİ’lerin sahip oldukları problemlerin, önemli bir bölümüyle karşı karşıya kaldıkları görülmektedir. Bu problemlerin neler olduğu ilerleyen bölümlerde etraflıca ele alınacaktır. T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın UR-GE Tebliğ’i kapsamında, firmaların önümüzdeki 3 yıl boyunca gerçekleştirecekleri ortak faaliyetlere vereceği desteklerle, firmaların sorunlarının hafifletilmesine katkı sunulması amaçlanmaktadır. Bu destekler sayesinde firmaların küresel rekabet gücü artışı ve bulundukları üretici kategorisinden yenilikçi KOBİ’ler kategorisine yaklaşacaklardır. Yenilikçi KOBİ’ler kategorisinde bulunan firmaların ise hızlı yükselenler kategorisine geçişinin desteklenmesi beklenmektedir. Eskişehir’den projeye dâhil olan makine üreticileri oldukça geniş bir sektör yelpazesinde faaliyet göstermektedirler. Projeye katılan firmalar 7 farklı makine alt sektöründe faaliyet göstermektedir. Bu sektörler; kaldırma, istifleme, yükleme, boşaltma makine ve cihazları, metal işlemeye mahsus işleme merkezleri, istasyonlu tezgâhlar, metallerin işlenmesine mahsus torna tezgâhları, toprak, taş, metal cevheri vb. ayıklama, eleme vb. için makineler, kauçuk, plastik eşya imal ve işleme makine ve cihazları, metal dökümü için kasalar, plakalar, kalıp modelleri ve kendine özgü fonksiyonlu makine ve cihazlardan oluşmaktadır. Projede yer alan 12 firmanın neredeyse tamamı farklı makine türlerini üretmektedirler. Normal şartlar altında birlikte hareket etme şansı zayıf olan bu firmaların, bu proje neticesinde, ortak bir dizi faaliyete başlaması, ortaya yeni sinerjilerin çıkmasına aracı olabilir. Eskişehir’de ihtiyaç analizi yapılan makine üreticilerinin tamamı KOBİ’lerden oluşmaktadır. Satış gelirleri büyüklüğü itibariyle değerlendirildiğinde, 12 firmadan 7’sinin 1-5 milyon TL ciro aralığında satış gelirine, 3 firmanın 5-10 milyon TL ve 2 firmanın 10-20 milyon arasında ciroya sahip olduğu görülmektedir. Bu firmaların 2012 yılı ortalama ciro büyüklüğü yaklaşık 5,5 milyon TL olmuştur. Firmalar, ağırlıklı olarak 16-50 arası çalışana sahiptirler. 2012 yılında bu firmalarda çalışanların ortalama sayısı yaklaşık 50’dir. Projeye Eskişehir’den dâhil olan firmaların üçte ikisi 2012’de ihracat yapmıştır. 2012 yılı ortalama ihracat büyüklüğü 1,3 milyon TL tutarında gerçekleşmiştir (Şekil 9: Firmaların temel büyüklüklerine göre dağılımı (2012). Bu açıdan bakıldığında Eskişehir’den 28 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu projeye katılan firmaların genellikle küçük ölçekli ve sınırlı ölçüde ihracat yapan firmalar olduğu görülmektedir. Şekil 9: Firmaların temel büyüklüklerine göre dağılımı (2012)12 Proje firmaları 7 farklı alt sektörde üretim yapsalar da üretim biçimleri itibariyle büyük ölçüde benzeşmektedirler. Firmaların tamamına yakını siparişe bağlı olarak üretim yapmakta, stoklu çalışmamaktadır. Projede yer alan firmaların müşterilerinin makineyi kullanacakları alanın yapısı ve büyüklüğüne göre talep edilen makinenin boyutları değişmektedir. Her yeni makinenin üretimi için ayrı bir projelendirme gerekmektedir. Firmaların tümünün üretimlerinin emek yoğun bir yapıda olduğu da bir diğer önemli tespittir. Çelik ve/ya saç ürünlerine şekil verilmesi dışındaki üretim aşamalarının tümünün emek yoğun bir biçimde yapıldığı belirtilmiştir. Emek yoğun bir üretim yapısına sahip bu işletmelerin önemli bir bölümünde CNC tezgâhlarının olduğu görülmüştür. Firmaların çoğunluğu nihai ürün üretmektedir. Nihai ürün üreticilerinin müşterileri satın aldıkları makineyi doğrudan üretim bandına entegre edip üretime başlamaktadır. 12 Grafikler veri sağlayan firmaları göstermektedir 29 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu İhtiyaç analizi yapılan firmaların müşteri portföyleri oldukça geniş bir sektör yelpazesine dağılmaktadır. Firmaların müşterileri, gıda, demir-çelik, otomotiv, havacılık, beyaz eşya, inşaat ve diğer makine sektörleridir. Bu açıdan bakıldığında projede birbirine rakip olabilecek firmalar bulunmamaktadır. Kamu-özel sektör ayrımı olarak bakıldığında projeye dâhil olan firmaların esas müşterisinin özel sektör olduğu görülmektedir. Eskişehir’deki 12 makine üreticisinin tamamı, gerek yurt içi gerekse yurt dışı pazarlarda, yoğun bir rekabet baskısıyla karşı karşıyadırlar. Projeye dâhil olan firmalarının hiçbirinin faaliyet gösterdikleri pazarlarda fiyat belirleme gücü bulunmamaktadır. Gerek yurt içindeki diğer üreticiler gerekse ithalatta serbestlik nedeniyle yurt dışındaki üreticilerle yoğun bir rekabet durumu söz konusudur. Yurt içindeki rakipler başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin gelişmiş şehirlerinde yer almaktadırlar. Yurt dışı rakiplerin ise Almanya ve İtalya’da bulunduğu firma görüşmelerinde sıklıkla dile getirilmiştir. Rakipler arasında bulunan gelişmiş ülkelere ek olarak, başta Çin olmak üzere, ucuz işgücüne ve zayıf patent kanunlarına sahip ülkelerin de rakip olmaya başladığı bazı firmalar tarafından dile getirilmiştir. Ucuz işgücüne sahip ülkelerdeki üreticiler tarafından üretilen makinelerin, projede yer alan firmaların ürettiği makinelerden çok daha düşük kaliteli oldup, aradaki farkı fiyat avantajı ile kapatmaya çalıştıkları dile getirilmiştir. Firmalarla yapılan görüşmelerde firma yetkililerine firmanın mevcut rekabet düzeyini yurt içi ve yurt dışı rakiplerle karşılaştırmaları istenmiştir. Rekabet gücü, firma yetkililerine, pazar payını arttırma veya koruma, karlılık, verimlilik, teknolojik yeterlilik, yenilik kabiliyeti, marka bilinirliği, müşterilerin ve çalışanların memnuniyeti gibi unsurların bileşkesi olarak tanımlanmıştır. Bu doğrultuda, firma yetkilileri kendilerini yurt içi ve yurt dışındaki rakipleriyle karşılaştırdıklarında Şekil 10: Firmaların yerli ve yabancı rakiplerine kıyasla rekabet gücü durumları’daki durum ortaya çıkmıştır. Projede yer alanlar içerisinde yurt dışında lider olduğunu belirten firma olmamakla beraber, üç firma yerli pazarda liderliğe oynadığını belirtmiştir. Beş firma yurt içindeki rakiplerle benzer ya da biraz daha iyi bir rekabet gücüne sahip olduklarını belirtmişlerdir. Yurt dışı rakiplerle karşılaştırıldığında ise projede yer alan firmaların önemli bir bölümü, rekabet güçlerinin mevcut düzeyinin, yurt dışı rakiplere kıyasla benzer veya ileride olduğunu söylemişlerdir. Firma yetkilileri, Ar-Ge ve teknoloji üstünlükleri, markalaşmaya verdikleri önem, satış ve pazarlama kabiliyetlerinin ileri düzeyi, finansmana erişim imkânlarının daha bol olması gibi nedenlerle, yurt dışındaki rakiplerinin daha rekabetçi olabildiklerini belirtmişlerdir. Projede yer alan firmaların neredeyse tamamı Avrupa’daki makine üreticilerini esas yurt dışı rakip olarak gördüklerini dile getirmişlerdir. 30 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Şekil 10: Firmaların yerli ve yabancı rakiplerine kıyasla rekabet gücü durumları Firmaların, faaliyet gösterdikleri alt sektöre ve satış yaptıkları müşterilerin önceliklerine göre, rekabetçi olmaları için gerekli olan unsurlar farklılaşmaktadır. Projenin Eskişehir aşamasına dâhil olan firmalar, yurt içi ve yurt dışı pazarlarda rekabetçi olmak için gerekli olan en öncelikli unsurun kalite olduğunu belirtmişlerdir. Tek başına kalitenin faaliyet gösterdikleri piyasalarda tutunmak için yeterli olmadığını belirten firma yetkilileri, fiyat ve zamanında teslimatın kendileri için çok önemli olduğunu dile getirmişlerdir (Şekil 11)(. Eskişehir’deki İç pazarda satış sonrası destek dış pazara nazaran daha az önemli bir rekabet unsurudur. Bun karşılık fiyat, iç pazarda dış pazara kıyasla daha önemli bir rekabet unsurudur. Firma yöneticilerinin yatırım ortamına yönelik algıları, firma yetkilileriyle yapılan görüşmeler sırasında etraflıca değerlendirilmiştir. Firmadan firmaya yatırım ortamı engellerine yönelik algı önemli ölçüde farklılaşmaktadır. Ağırlıklı olarak Ar-Ge yoğun bir üretim yapısına sahip olan firmalar tarafından fikri mülkiyet haklarının korunma çerçevesindeki zayıflıklar önemli bir yatırım ortamı engeli olarak dile getirilmiştir. Görüşülen firmaların tümünde nitelikli işgücü bulmakta karşılaşılan problemler en kısıtlayıcı yatırım ortamı engeli olarak dile getirilmiştir. Nitelikli işgücünün arkasından işgücü ve vergilerden kaynaklanan masraflar önemli bir yatırım ortamı engeli olarak belirtilmiştir. Elektrik altyapısı, hammadde ve girdilere erişim ve lojistik imkânlarında ciddi bir aksaklık yaşanmadığı da görüşülen firma yetkililerinin ortak görüşü olarak dile getirilmiştir (Şekil 11). 31 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Şekil 11: Rekabetçiliğin belirleyicileri ve yatırım ortamı kısıtları algısı Firmaların 2010-2012 dönemindeki ihracat performansları genel olarak iyi olmakla beraber sürdürülebilir olmadığı görülmüştür. 2010-2012 döneminde ortalama ihracat artış hızı yüzde 762 olarak gerçekleşmiştir. Bu yüksek rakamda bir firmanın 2010’da eser miktarda ihracat yaparken 2012’de ciddi olarak ihracata yönelmesinin etkisi olmuştur. Üç firmanın ihracat miktarında söz konusu dönemde gerileme yaşanmıştır. İhracatın toplam satış gelirleri içindeki payı, 2012 yılında ortalama yüzde 16 civarında gerçekleşmiştir. Projedeki firmaların bir tanesi üretiminin yarıdan fazlasını ihraç etmiştir. 2012 yılında ihracatın toplam satışlar içindeki payının yüzde 10’un altında olduğu firma sayısı 6’dır. Geri kalan 6 firmanın değişen nispetlerde olmakla birlikte ihracat kapasitesine sahip olduğunu söylemek mümkündür. Projeye dâhil olan firmaların net satış gelirleri artış hızının 2010-2012 döneminde yukarı yönlü bir seyir izlediğini söylemek mümkündür. Türkiye, 2008 yılında küresel ekonominin tamamını etkisi altına alan ekonomik krizden oldukça sert bir biçimde etkilenmiştir. Türkiye ekonomisi 2009 yılında yüzde 4,5 oranında küçülmüştür. 2010 ve sonrasında ise küresel ekonomik krizin neden olduğu büyüme kayıpları önemli ölçüde telafi edilmiştir. Türkiye ekonomisi 2010 yılında yüzde 9,2, 2011 yılında yüzde 8,8, 2012 yılında ise yüzde 2,2 oranında büyümüştür. Büyümeye özel kesim tüketim ve yatırım harcamaları kaynaklık etmiştir. Özel sektör yatırım harcamalarındaki artış Eskişehir’den projeye dâhil olan firmalara da olumlu yansımıştır. 2010-2012 döneminde projede yer alan firmaların ortalama satış gelirleri artış hızı yüzde 57 olmuştur. Görüşülen firmalardan iki tanesinde söz konusu dönemde satış 32 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu gelirleri önemli ölçüde gerilemiştir. Firmaların satış gelirlerindeki artışa rağmen karlılıklarında önemli farklılıklar olmuştur. Ortalamada satış geliri artışına rağmen karlılığın artmadığı gözlemlenmektedir. Tablo 3: Firmaların temel performans göstergeleri 33 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu FİRMA DEĞER ZİNCİRİ ANALİZİ Çalışmada, projede yer alan makine üreticilerinin faaliyetleri, değer zincirinin halkaları itibariyle analiz edilmektedir. Firmalar satışa hazır hale getirdikleri ürünlerini ortaya çıkarırken, birinci aşamada Ar-Ge ve ürün geliştirme faaliyetlerini gerçekleştirmektedirler. Ar-Ge ve ürün geliştirme faaliyetleri, müşterilerin ihtiyaçlarına daha etkili bir biçimde cevap verebilmek ve firmanın pazar payını arttırması için özellikle de makine sektöründe kilit bir öneme sahiptir. Müşterilerin ihtiyaçlarına bağlı olarak ürünün tasarlanması ve projesinin çizilmesi bu aşamada gerçekleştirilmektedir. İkinci aşamada üretim için gerekli olan hammadde ve ara mamullerin tedariki gelmektedir. Hammadde ve girdiler yurt içinden ve/ya yurt dışından tedarik edilmektedir. Proje tamamlandıktan ve hammadde ve girdi ihtiyaçları tedarik edildikten sonra sırada üretim vardır. Üretim aşamasında verimliliğin sağlanması, firmaların sürdürülebilirliği için kritik öneme sahiptir. Verimliliğin belirleyicisi ise firmanın yönetim şekli ve sahip olduğu kaynakların niteliğidir. Üretim aşamasından sonra ise ürünün pazara sunulması ve arkasından destek hizmetlerinin verilmesi bir diğer ifade ile satış, pazarlama ve servis aşaması bulunmaktadır. Şekil 12: Makine üreticilerinin değer zinciri analizi 1 2 3 4 Ar-Ge ve ürün geliştirme Tedarik Üretim Satış, pazarlama ve servis • Ar-Ge faaliyeti var mı? • Kamu desteklerinden faydalanmış mı? • Ar-Ge mühendisi istihdam ediyor mu? • Ar-Ge faaliyetlerini müşterilerden gelen talep mi yönlendiriyor? • Üniversite ile ortak Ar-Ge projesi yürütülmüş mü? • İçeride ve dışarıda rakipler takip ediliyor mu? • Müşterilerin değişen talepleri değerlendiriliyor mu? • Girdi tedarikinde herhangi bir sorun yaşanıyor mu? • Az sayıda tedarikçiye bağımlı olunan girdiler var mı? • Katma değerin yüksek olduğu komponentler dışarıdan mı alınıyor? • Üretimde çalışanların nitelikleri ne durumda? • Üretime dönük hedefler belirleniyor mu? • Çalışanların niteliğini iyileştirmeye dönük bir strateji var mı? • Çalışanların verimliliği ölçülüyor mu? • Ürün bazında maliyet değerlendirmesi yapılıyor mu? Bunun için bir sistem var mı? • Pazar araştırması yaptırılıyor mu? • Yurtdışı fuarlara katılım var mı? • Dış ticaret yayınları takip ediliyor mu? • Ayrı bir pazarlama birimi var mı? • Pazarlama işiyle ilgilenen personelin yabancı dil bilgisi yeterli mi? • Satış sonrası destek ne şekilde veriliyor? Projenin temel amacı, Eskişehir’deki makine üreticilerinin küresel rekabet güçlerini arttıracak faaliyetleri tespit etmektir. Makine üreticilerini kategorilere ayırıp her bir kategorideki işletmelerin özelliklerine önceki bölümlerde değinilmişti. Küresel liderler kategorisindeki işletmelerin makine üretim değer zincirinin tüm halkalarında diğer kategorilerdeki işletmelerden daha kuvvetli olduğu belirtilmiştir. Küresel liderler kategorisi makine üreticilerinin ulaşabileceği son nokta olarak değerlendirilebilir. 34 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Küresel liderlerden önceki kategori ise hızlı yükselenler kategorisidir. Hızlı yükselenlerden sonraysa sırasıyla fason üreticiler, yenilikçi KOBİ’ler ve en son olarak da takipçi KOBİ’ler gelmektedir. Eskişehir’den projeye dâhil olan firmaların ağırlıklı olarak takipçi KOBİ ve kısmen de yenilikçi KOBİ grubuna dâhil oldukları göz önünde bulundurulduğunda, bu firmaların rekabet güçlerinde yapılacak iyileştirmelerin, bu firmaları üst kategorilere yaklaştırması hedeflenmelidir. Projede yer alan 12 firmanın makine üretim değer zincirinin halkalarındaki mevcut durumları aşağıda ele alınmaktadır. Bu firmaların bulundukları kategoriden bir üst seviyeye çıkabilmeleri için yapılması gereken iyileştirmeler değer zincirinin aşamaları incelenirken ortaya çıkmaktadır. Firmaların değer zincirinin her aşamasında değerlendirilmesine geçmeden önce ihtiyaç analizi kapsamında yapılan görüşmeler ve analizler neticesinde ortaya çıkan öncelikli tespitler aşağıda sıralanmaktadır. Firmaların bir kısmında Ar-Ge yetkinlikleri küresel ölçekte rekabetçi olacak düzeydeyken, diğer firmalar ağırlıklı olarak ürü geliştirme yapmaktadır. Bu alanda başarılı olan firmalarda Yenilik faaliyetleri ürün geliştirmeden ileriye gidip nitelikli Ar-Ge sınıfına girebilmektedir. Kamu desteklerinden faydalanma yaygındır. Firmaların çoğunda Ar-Ge personeli istihdam edilmektedir. Üretimde kullanılan parçaların tedarikinde ciddi bir sorun yaşanmamaktadır. Makinelerde kullanılan komponentlerin büyük bir çoğunluğu yurt dışından ithal edilmektedir. Makine kullanıcılarının komponentlerde yurt dışından tanınmış markaları tercih etmeleri makine üreticilerini ithalata itmektedir. Firmaların üretimde çalışan personelin genel kalitesinden orta derecede memnun oldukları görülmektedir. Yeni personel bulma konusunda ise ciddi sıkıntılar bulunmaktadır. Yeni personel bulmak zor ve mevcut personelin nitelik seviyesi düşük olsa da firmaların personel eğitimine değişen seviyelerde önem verdikleri görülmektedir. Başta tasarım, üretimde kalite, muhasebe ve pazarlama aşamalarında personel eğitimine ihtiyaç bulunmaktadır. Firmaların genellikle çalışanlarının verimliliklerini detaylı olarak ölçmemesi, maliyet muhasebesi yapmamaları ve süreç yönetimini tam olarak oturtmamış olmaları, firmalardaki zafiyetlerin kaynağında yer almaktadır. Buna ek olarak, firmaların bir sonraki yıla yönelik planlamaları temenni ve genel tahminlerin ötesine gidememektedir. Planlama zayıflığı nedeniyle, firmaların dış talep ya da makroekonomik koşullardaki dalgalanmalara duyarlı hale geldikleri görülmektedir. Projede yer alan firmaların üretim kabiliyet anlamında önemli bir eksiklikleri bulunmamaktadır. Ancak, verimli üretim uygulamaları konusunda bazı eksiklikler göze çarpmaktadır. Süreç yönetiminin gelişmemiş olması ve çalışanların verimliliklerinin ölçülememesi en çarpıcı iki verimsizlik kaynağıdır. Verimsizlik problemleri çözüldükten sonra firmaların yurt dışı rekabet gücü artacaktır. 35 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Yurt dışı rekabet gücünün geliştirilebilmesi ve firmaların ihracat kapasitelerinin arttırılabilmesi için verimlilik sorunları çözüldükten sonra firmaların yurt dışı pazarlama kapasitelerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Yurt dışı pazarlama başlığı altında öne çıkan ilk problem firmaların Pazar araştırması kapasitelerinin düşük olmasıdır. Firmaların yurt dışında son kullanıcıya ürün satacak şekilde örgütlenmeleri ve bayi ağı kurmamaları bir diğer sorun alanı olarak öne çıkmaktadır. Değer zinciri boyunca ortaya çıkan temel aksaklıklara aşağıda detaylı olarak değinilmektedir. Ar-Ge ve ürün geliştirme aşamasındaki mevcut durum AR-GE, bir firmanın yeni bir ürün veya üretim metodu geliştirme amacıyla yaptığı faaliyetlerin tümüne denmektedir. Ar-Ge’ye yatırım yapmak firmaların büyüme potansiyellerini arttırmada önemli bir rol oynamaktadır. Özel sektörün Ar-Ge yatırımlarının temel amacı ticari fayda sağlamak ve firmanın rekabet gücünü arttırmaktır. Makine sektöründe, küresel liderler kategorisindeki işletmeler, müşterilerin bile farkında olmadığı ihtiyaçları giderecek yeni teknolojiler geliştirebilmektedirler. Bunun dışındaki kategorilerde yer alan işletmelerin ise ağırlıklı olarak müşterilerin ihtiyaçlarına cevap vermek ve verimlilik ve karlılıklarını arttırmak amacıyla Ar-Ge yaptıkları bilinmektedir. Başarılı Ar-Ge çalışmaları neticesinde, sanayide bir ürünün üretim zaman ve maliyetini düşürebilen makineleri pazara sürebilen firmalar pazar paylarını arttırmaktadır. Makine sektöründe faaliyet gösteren ve küresel liderler kategorisindeki işletmeler, Ar-Ge’ye daha çok kaynak ayırmakla beraber, Ar-Ge faaliyetlerinin sadece bu kategorideki işletmeler tarafından gerçekleştirildiğini söylemek doğru değildir. Hızlı yükselenler, yenilikçi KOBİ’ler ve takipçi KOBİ kategorisindeki işletmelerin de Ar-Ge’ye değişen nispetlerde önem verdikleri görülmektedir. Özellikle Almanya ve İtalya’da sektördeki yeniliklerin büyük bir kısmını KOBİ’ler gerçekleştirmektedir. KOBİ’ler kimi zaman müşterileriyle, araştırma kuruluşlarıyla veya birbirleriyle işbirliğine girerek kaynaklarını paylaşmaktadır. Ağırlıklı olarak KOBİ’lerden oluşan ülkemiz makine sektöründeki firmaların da Ar-Ge faaliyetinde bulunması bu sebeple oldukça önemlidir. Ar-Ge’den farklı olarak ürün geliştirme, yeni yöntem ve teknolojilerin geliştirilmesi değil, var olan metot ve teknolojilerin farklı bir şekilde düzenlenerek kullanılmasıdır. Sektördeki temel eğilimleri takip etmek, müşteri talebine göre üretilen makinelerin özelliklerini, boyutlarını, tasarımını değiştirmek suretiyle Ar-Ge yapmadan ürün geliştirmek mümkündür. Ürün geliştirme, özellikle siparişe dayalı üretim yapan firmalar için önemlidir. Buna ilaveten bir ürünün satıldığı ülkeye göre farklı olarak geliştirilmesi gerekebilmektedir. Örneğin AB ülkelerine ihraç edilen makinelerin karşılaması gereken standartlar ile Ortadoğu ülkelerine ihraç edilenlerinki farklılık göstermekte, üreticiler de buna göre tasarımlarını değiştirmektedirler. Proje kapsamında yer alan firmaların Ar-Ge kabiliyetleri firmadan firmaya değişiklik göstermektedir. Almanya ve İtalya’daki benzer ölçekli firmaların küresel rekabet güçlerinin kaynağında tasarım kabiliyetinin yer aldığını doğrulayan firma yetkilileri, Türkiye’nin de makine alt sektörlerinde öncü bir konuma kavuşması için tasarım anlamında ciddi mesafe alınması gerektiğini belirtmişlerdir. 36 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Eskişehir’deki makine üreticilerinin makine tasarımlarında, yerli firmaların yaptıkları benzer üretimlerden farklılaşabilmekle beraber tasarımda öncülük edemedikleri görülmektedir. Eskişehir’de görüşülen firmaların tamamına yakını, Ar-Ge faaliyetlerinde bulunduklarını belirtmişlerdir. Firmalarda yapılan Ar-Ge’nin yoğunluğu ve niteliği, firmadan firmaya değişiklik göstermektedir. İki firma, Ar-Ge faaliyeti gerçekleştirmediğini belirtmiştir. Ar-Ge faaliyeti gerçekleştirdiğini beyan eden işletmelerin, yeni ürün geliştirebildikleri ve fakat geliştirdikleri yeni ürünler için patent almadıkları görülmektedir (Tablo 4: Firmaların temel Ar-Ge göstergeleri (2012). En az yoğunlukta Ar-Ge yapan firmalar için Ar-Ge faaliyetleri, müşteri talepleri doğrultusunda ürünler üzerinde yapılan bazı küçük değişiklikleri ifade ederken, Ar-Ge’ye en yüksek kaynağı ayıran firmalarda, mevcut ürünlere önemli yenilikler getiren özellik veya üretim metotlarının, firmanın kendi inisiyatifiyle geliştirilip patentlendiği gözlenmiştir. Bu çerçevede değerlendirildiğinde, projeye Eskişehir’den dâhil olan firmaların bir kısmı gerçek anlamda Ar-Ge yapmaktadır. Tablo 4: Firmaların temel Ar-Ge göstergeleri (2012) Firma 1 Firma 2 Firma 3 Firma 4 Firma 5 Firma 6 Firma 7 Firma 8 Firma 9 Firma 10 Firma 11 Firma 12 AR-GE Harcamaların Pasif Toplam İçindeki Yeni Geliştirilen Payı Ürün veya Hizmet 27 %2,8 2 4 Patent Sayısı veya Başvurusu 2 9 *veri paylaşımında bulunmayı kabul eden firmaların değerleri girilmiştir Firmaların, Türkiye’de başta KOSGEB, TÜBİTAK ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın verdiği Ar-Ge desteklerinden faydalanma açısından iki gruba bölündüğünü görmekteyiz. Kamu Ar-Ge desteklerinden, 12 firmanın beşinin faydalanabildiği görülmektedir. Ar-Ge desteklerinden faydalanmada yaşanan sıkıntılar arasında desteklerden faydalanmak için tamamlanması gereken bürokratik işlemlerin çokluğu gösterilmiştir. TÜBİTAK destekleri, alabilen firmaların gerçekleştirdiği yenilik faaliyetlerinin önemli bir bölümünün ciddi nitelikte olduğu anlamına gelmektedir. Buna karşın 7 firmanın herhangi bir Ar-Ge desteği almamış olması ise Ar-Ge kapasitesi açısından firmaların önemli değişiklikler gösterdiğine işaret etmektedir. Görüşülen firmaların yarısı AR-GE mühendisi istihdam etmektedir. Ar-Ge mühendisleri tam zamanlı olarak firmanın AR-GE laboratuarında çalışabildikleri gibi, zamanını üretim, tasarım ve Ar-Ge arasında da bölüştürebilmektedir. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının sahip olduğu AR-GE Merkezi 37 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu 13 tanımına göre projeye dâhil olan firmaların hiçbiri Ar-Ge merkezine sahip değildir. Bununla birlikte sadece iki firma, Ar-Ge için fabrikada ayrı alanlar tahsis etmekte ve sadece Ar-Ge ile ilgilenen personel istihdam etmektedirler. On iki firmadan üçü AR-GE faaliyetlerinde müşterilerle işbirliğinde bulunduğunu belirtmektedirler, fakat işbirliğinin derinliği firmadan firmaya farklılık göstermektedir. Bir firma müşterileriyle AR-GE için yoğun işbirliğinde bulunurken iki firma için işbirliği orta yoğunluktadır. Sadece bir firma, bugüne kadar üniversitelerle en az bir ortak AR-GE faaliyetlerinde bulunmuş olduğunu belirtmiştir. Görüşülen firmaların küçük bir kısmının faydalı model veya patenti bulunmaktadır. Fikri mülkiyet hakkı olmayan firmaların yenilik yapmadığı gibi bir sonuç çıkarmak doğru değildir. Çünkü bazı firmalar patent almak için gereken zaman ve emeğin teknolojilerin hızlı değiştiği bu sektörde çabaya değmediğini düşünmekte, bazı firmalar ise patent almaları durumunda rakiplerinin kendi tasarımlarını kopyalayacağından endişe etmekte ve bu nedenle patent başvurusu yapmaktan kaçınmaktadırlar. Tablo 5: Değer zincirinin Ar-Ge aşamasında firmaların değerlendirilmesi 13 Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tanımına göre, şirketin içerisinde ayrı bir birim olarak örgütlenmiş Ar-Ge faaliyetlerinde bulunan ve en az elli tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli istihdam eden, yeterli Ar-Ge birikimi ve yeteneği olan birimlere Ar-Ge Merkezi adı verilmektedir. 38 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Tedarik aşamasındaki mevcut durum Makine sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin küresel bir tedarik zinciri içerisinde faaliyetlerini sürdürdüklerini söylemek mümkündür. Makineler genel olarak yassı demir-çelik ürünleri, pnömatik sistemler, otomasyon sistemleri ve motorların bir araya gelmesiyle oluşmaktadır. Demir çelik sektöründe küresel bir aktör olan Türkiye’de yassı çelik üretimi ancak son yıllarda artmaya başlamıştır. Dolayısıyla, ihtiyaç duyulan demir çelik ürünlerinin büyük bir bölümü yurt içinden tedarik edilebilmeye başlanmıştır. Buna karşılık elektronik teknolojilere dayanan ve ürünün katma değeri en yüksek parçası olan otomasyon ve diğer elektronik sistemler ağırlıklı olarak yurt dışından ithal edilmektedir. Bu konuda özellikle müşterilerin otomasyon, motor ve pnömatik sistemlerde tanıdıkları markaları görmek istemeleri rol oynamaktadır. Eskişehir’den projeye dâhil olan firmaların ürettikleri ortalama bir üründe dışarıdan tedarik ederek kullandıkları elektronik komponentlerin makinenin toplam satış fiyatı içerisindeki payı firmadan firmaya farklılık göstermekle beraber firmalar genelde komponent kullanmamakta veya düşük yoğunlukta kullanmaktadır. Komponent bedelinin toplam satış bedeline oranı, en düşük olduğu firmada yüzde 12 seviyesinde iken en yüksek olduğu firmada yüzde 30’dur. 10 firma, komponent kullanmadığını veya komponentlerin toplam ürün satış fiyatına oranını bilmediğini belirtmiştir. (Tablo 6: Dışarıdan satın alınan komponentlerin makine satış fiyatına oranı (%). Komponent üretimi ile makine üretimi birbirinden tamamen farklı iki faaliyet koludur. Makine üreticilerinin aynı zamanda komponent üretmelerini beklemek gerçekçi değildir. Ancak, Türkiye’nin, komponent üretimi konusunda kendini geliştirmiş firmalara sahip olması ve yerli makine üreticilerinin yerli komponentleri tercih etmeye 39 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu başlaması, makine sektörünün Türkiye’nin kama değerine yaptığı katkının artmasını beraberinde getirecektir. Üretimin katma değerinin artması ise beraberinde Türkiye’nin cari açık probleminin çözümüne katkı sunacaktır. Tablo 6: Dışarıdan satın alınan komponentlerin makine satış fiyatına oranı (%) Komponent Değeri, % Firma 1 Firma 2 Firma 3 Firma 4 Firma 5 Firma 6 Firma 7 Firma 8 Firma 9 Firma 10 Firma 11 Firma 12 %0 %30 %0 %12 Projeye Eskişehir’den katılan firmalar genel olarak girdi tedarikinde sorun yaşamamaktadır. Bazı firmalar firma, sorunun Türkiye’de tedarikçi bulamamaktan ve tedarikçilerin fiyatlarını dövize endeksli olarak belirlemesinden olumsuz etkilendiklerini belirtmiştir. Bazı firmalar az sayıda tedarikçiye bağımlı olsa da, hiçbir firmanın girdi alımında az sayıda tedarikçiye bağımlı olmaktan kaynaklanan sorunları bulunmamaktadır. Türkiye’nin makine sektörüne yönelik stratejisini tasarlarken beraberinde elektronik ve yazılım sektörlerine yönelik de bir strateji tasarlaması gerekmektedir. 40 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Tablo 7: Değer zincirini tedarik aşamasında firmaların değerlendirilmesi Kaynak: TEPAV Analizleri Üretim Projede yer alan firmalarda, sipariş usulü üretimin, seri üretime göre daha yaygın olduğu tespit edilmiştir. Üretim aşamasında makineler ve el emeği kullanılmakta, incelenen firmalarda genel olarak her iki yöntemden de yararlanıldığı görülmektedir. Dolayısıyla bu firmaların üretimlerini emek ya da makine yoğun olarak sınıflandırmak mümkün değildir. Makine sektörünün geneline dair bir başka özellik ise fabrikalardaki takımlarla çok sayıda farklı makinenin üretilebiliyor olmasıdır. Örneğin, savunma sanayinde kullanılan tezgâhların küçük değişiklikler yapılarak tıbbi cihaz üretiminde kullanılması mümkündür. Bu sebeple bir sektörde yaşanan daralma durumunda fabrika büyük çaplı yatırıma gerek kalmadan başka sektörler için makine üretimi yapacak şekilde dönüştürülebilmektedir. Bu esneklik avantajı özellikle sipariş usulü üretim yapanlar için geçerlidir. Üretimdeki en kritik unsur çalışanların beceri düzeyidir. Firmalar, genel olarak üretim hattında çalışan elemanlarının niteliklerinden kısmen memnundur ve eleman bulmakta sıkıntı çekmektedirler (Tablo 8: Çalışanların mevcut beceri düzeyi şirketin ihtiyaçlarıyla uyumlu mu? (firma sayısı) Tablo 9: Nitelikli personel bulmakta karşılaşılan sorunların derecesi (firma sayısı). Eskişehir’de yükseköğretim mezunlarının toplam nüfusa oranının %16,6 ile Türkiye ortalamasının (%11,3) oldukça üstünde olması, 41 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu firmaların kalifiye personele erişimi açısından olumlu olmakla birlikte bu eğitim kurumları arasında Türkiye’nin uluslar arası listelere giren üniversiteleri bulunmamaktadır. Genel olarak firmalar mühendis bulmakta zorlanmamakla beraber üretimde çalışan nitelikli personel bulmakta zorlanmaktadır. Firmalar ildeki meslek liselerinin kalitesinden orta derecede memnun değildir ve makine ile ilgili bölümlerden mezunların sayısının azaldığından şikâyet etmektedir. Tablo 8: Çalışanların mevcut beceri düzeyi şirketin ihtiyaçlarıyla uyumlu mu? (firma sayısı) Eskişehir, sanayide çalışan işgücü arzı açısından diğer illere göre avantajlı olmakla birlikte uluslar arası rekabette işgücü arzı eksikliğinden kaynaklanan sorunlarla karşılaşmaktadır. Eskişehir’den projeye dâhil olan firmaların uluslararası ya da yerel pazarda rekabet halinde oldukları yabancı firmaların faaliyet gösterdikleri ülkelerdeki insan kaynağının niteliği göz önünde bulundurulduğunda, kalifiye çalışan bulmanın rekabet gücü için önemi daha belirgin hale gelmektedir. Firmalar, Eskişehir’de nitelikli eleman bulmanın zor olduğunu, diğer şehirlerine nazaran kendi illerindeki yetenek havuzunun daha geniş olmakla birlikte ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını belirtmekte, şehrin dışarıdan yetenek çekemediğini de vurgulamaktadır. Türkiye’nin en nitelikli insan kaynağının İstanbul, Ankara ve İzmir gibi gelişmiş metropollerde bulunması, şirketler için sorundur. Eskişehir’deki makine üreticilerinin küresel pazarlarda rekabet edebilmeleri için Türkiye’nin gelişmiş bölgelerindeki insan kaynağını çekebilmeleri son derece kritik bir öneme sahiptir. Bu bölgelerdeki insanların Eskişehir’e gelebilmeleri içinse Eskişehir’in yaşam kalitesinde iyileştirmelere ihtiyaç duyulduğu açıktır. Tablo 9: Nitelikli personel bulmakta karşılaşılan sorunların derecesi (firma sayısı) 42 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Değer zincirinin en kritik aşamalarından biri olan üretim aşamasındaki yetkinliklerin en temel belirleyicisi insan kaynağının niteliğidir. Altı firma çalışanlarının niteliklerini iyileştirmeye yönelik, sistematik olmamakla beraber, iş başı eğitim haricinde eğitim programları uyguladıklarını belirtirken üç firma çalışanlarına iş güvenliği gibi mecburi eğitimler hariç eğitim vermemektedir. Üç firma ise çalışanlarına hiçbir eğitim vermemektedir. Hiçbir firmada görevden göreve değişen tanımlı bir eğitim programı yoktur. Çalışanlarının niteliklerini iyileştirmeye daha fazla kaynak ayıran firmaların çalışanlarının niteliklerinden daha fazla memnun olmaması, verilen eğitimlerin etkilerinin istenen seviyede olmadığına işaret etmektedir. Çalışan temelli verimlilik ölçümü, genel olarak öznel gözlemlere dayalı olarak uygulanmakta, sadece bir firma tarafından sistematik bir şekilde uygulanmaktadır. Ürünün doğru bir biçimde fiyatlandırılabilmesi için, üretim maliyetlerinin ürün bazında takibi son derece kritik önemdedir. Ancak, Eskişehir’deki firmalarda dikkat çeken bir eksiklik, maliyet muhasebesinin genel olarak yapılmamasıdır. Firmalar çalışanlarının verimliliklerini tam olarak ölçemedikleri için bir ürünü üretmek için ne kadar emek ve parça masrafı yaptıklarını da bilememektedirler. Bu durum kaynak planlaması yapmayı da zorlaştırmaktadır. Sadece bir firma detaylı maliyet muhasebesi yaptığını belirtirken üç firma da görece daha az gelişmiş yöntemlerle maliyet muhasebesi yapmakta olduğunu belirtmiştir. Firmaların çoğu, ürün fiyatı belirlerken herhangi bir yönteme başvurmadığını belirtmiş, karar alırken piyasa koşulları ve önceki satışlara baktıklarını söylemiştir. Firmaların sadece yarısı üretim ve ihracata dönük hedefler belirlediklerini bildirmişlerdir. Hedef koyamayan firmalar, genel olarak tamamen sipariş bazlı üretim yaptıklarını ve hedef belirleme sürecinde temel zorluklarının siparişlerin ne yönde değişeceğini tahmin edememek olduğunu belirtmiştir. Bununla birlikte, hedef koyan firmalardan sadece bir tanesi bu hedefleri detaylı çalışma yaparak belirlemektedir. Kalan firmalarda yılsonlarında bir sonraki yıla yönelik hedefler belirlenmekle birlikte söz konusu hedeflerin ne ölçüde gerçekçi olduğu bilinmemektedir. Belirlenen hedeflerden yüksek miktarda sapmaların olduğu şirket yetkilileri tarafından dile getirilmiştir. Hedeflerini detaylı bir şekilde belirleyip takip eden iki şirket hariç yıllık hedefler, çoğunlukla şirketin ana ortaklarının temennilerinden meydana gelmektedir ve şirketin farklı birimleri arasında koordinasyonun sağlanarak hedef belirlenmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Buna ek olarak, belirlenen hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığı takip edilmemekte ve çeyreklik ya da yarıyıllık değerlendirmeler yapılmamaktadır. Bu çerçevede değerlendirildiğinde, hedef belirlediğini belirten firmaların bir kısmında aslında gerçek anlamda tutarlı ve ayakları yere basan hedeflerin belirlenmediğini söylemek mümkündür. 43 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Tablo 10: Değer zincirinin üretim aşamasında firmaların değerlendirilmesi 44 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Satış, Pazarlama ve Servis Makine sektörü, ticaretin küresel boyutta yapılabildiği, mesafelerin ihracata önemli engel teşkil etmediği bir sektördür. Sektörün, yüksek katma değerli ve siparişe dayalı yapısı nedeniyle lojistiğe olan bağımlılığı tekstil, demir-çelik gibi sektörlere nazaran daha düşüktür. Kalite fiyat dengesini tutturabilen makine üreticilerinin, satış, pazarlama ve servis kapasitelerini geliştirebilmeleri durumunda, dünyanın her yerine satış yapabilmeleri mümkündür. Makine sektöründe pazar bilgisi, dil kabiliyetleri, tanıtım gibi faktörlere ilaveten müşteri sadakati ve kalite algısı da çok önemlidir. Makine sektöründeki alıcılar üretim sürecini aksatmayacak dayanıklı, güvenilir ve bilinen marka makinelerin daha fazla para harcamaya değer olduğunu düşünmektedir. Bu bağlamda satış sonrası servis de müşterilerin kararlarını etkilemektedir. Eskişehir’de yer alan firmaların satış ve pazarlama kapasiteleri genel olarak kısıtlıdır. Firmalar içindeki bir azınlık satış ve pazarlama alanında belli bir kapasiteye ulaşmıştır. Projede yer alan firmalardan sadece üçünde ayrı bir satış ve pazarlama birimi bulunmaktadır. Diğer firmaların beşinde satış ve pazarlama işlemleri genel müdür ya da firma sahibinin bizatihi kendisi tarafından gerçekleştirilmektedir. Kalan dört firma, herhangi bir pazarlama faaliyetinde bulunmamaktadır. Hiçbir şirket pazar araştırması yapmamakta ve/ya bunun için bir danışmanla çalışmamaktadır. Bir firmada satış ve pazarlama elemanlarının yabancı dil seviyesi çok dilde iyi düzeydeyken, yedi firma çalışanlarının 45 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu yabancıl dil seviyelerinin yeterli olduğunu belirtmiştir. Bir firmada yabancı dil kabiliyeti düşük olup, üç firmada ise yabancı dil bilen personel bulunmamaktadır. Bütün firmalar satış sonrası destek vermektedir. Firmalar servis için teknik personellerini göndermektedir. Bir firma yurt dışındaki bayiler aracılığıyla servis vermektedir. Satış ve pazarlama anlamında kuvvetli olan firmaların ihracat performansı da istikrarlıdır. Eskişehir’den projeye dâhil olan firmaların çoğunluğu istikrarlı bir ihracat performansına sahip değildir. Bu firmaların ihracatta karşılaştıkları sorunlardan en önemlisi, bu alandaki kapasitelerinin zayıf olmasıdır. Bu firmaların pazarlama departmanı örgütlemesi, pazarlama elemanlarını eğitmesi ve yabancı dil kapasitelerini geliştirmesi, ihracat kapasitesini arttırmaları açısından faydalı olacaktır. İhracat kapasitesi görece yüksek olan firmaların karşılaştığı bir sorun ise rekabet ettikleri Almanya, İtalya gibi ülkelerdeki üreticilerin, daha iyi koşullarda ihracat kredisi veya garantisi alabilmesi, bu sebeple müşterilerin fiyatı daha pahalı olsa bile onları tercih etmesidir. Tablo 11: Satış, Pazarlama ve Servis Değerlendirmesi 46 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu 47 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu UR-GE YOL HARİTASI Bu çalışmada, projede yer alan Eskişehir firmalarının rekabet güçlerinin artmasının önünde engel oluşturan unsurlar tespit edilmiştir. Söz konusu unsurların tespitinde bütüncül bir yaklaşım benimsenerek, firmaların bulundukları ilin durumu, faaliyet gösterdikleri alt sektörde öncü olan ülkelerle Türkiye’nin karşılaştırmalı rekabet gücü ve firmaların yönetim yapıları incelenmiştir. Eskişehir’in ya da daha genel anlamda Türkiye’nin sosyoekonomik yapısından kaynaklanan aksaklıkların çözümü için önerilerin geliştirilmesi bu projenin kapsamı dışındadır. İhtiyaç analizinde, firmaların yapısından kaynaklanan aksaklıkların UR-GE kapsamında sağlanacak desteklerle giderilmesi hedeflenmektedir. İhtiyaç analizinde dile getirilen aksaklıklar ve bu aksaklıkları gidermek için gerçekleştirilmesi önerilen eylemler aşağıda sıralanmaktadır14. Bundan sonraki üç yıl boyunca, T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın destekleriyle gerçekleştirecek faaliyetlerin stratejik hedefi, projede yer alan Eskişehir firmalarının yenilikçi veya takipçi KOBİ statüsünden, hızlı yükselenler kategorisine sıçramalarına katkı sunacak şekilde tasarlanmalıdır. Bundan sonraki süreçte gerçekleştirilecek faaliyetler ESO tarafından koordine edilecektir. Değer zinciri çerçevesinde değerlendirildiğinde yenilikçi veya takipçi KOBİ’ler ve hızlı yükselen işletmeler arasındaki temel farklılığın Ar-Ge ve ürün geliştirme, üretim ve satış ve pazarlama aşamalarında ortaya çıktığı bilinmektedir. Projeye Eskişehir’den dahil olan firmaların da Ar-Ge, üretim ve satış ve pazarlama aşamalarında önemli eksiklikleri olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu eksikliklerin giderilmesine katkı sunacak faaliyetler Şekil 13’te yer almaktadır. 14 6 Haziran 2014 tarihinde projede yer alan firmaların, ESO’nun, Ekonomi Bakanlığı’nın ve TEPAV’ın temsilcilerinin katılımıyla ESO’da, ihtiyaç analizi sonuçlarının tartışıldığı bir toplantı gerçekleştirilmiştir. Söz konusu toplantıda proje kapsamında bundan sonraki üç yıl boyunca yapılacak eylemler kararlaştırılmıştır. 48 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Şekil 13: UR-GE Faaliyetleri Eğitim ESO tarafından, ihtiyaç analizi yapılan firmaların katılımıyla düzenlenecek eğitim programı giderlerinin yüzde 75’e kadarı T.C. Ekonomi Bakanlığı tarafından UR-GE Tebliğ’i kapsamında karşılanacaktır. İhtiyaç analizi yapılan firmaların dört temel alanda eğitime ihtiyaçları bulunmaktadır. Firmaların üretim sürecinde ihtiyaç duydukları en önemli nitelikli ara elemanlar kaynakçılardır. Çoğu firma, tecrübeli ve eğitimli kaynakçı bulmakta zorlanmakta, eğitim kurumlarından yeni mezun olmuş kaynakçılardan şirket içi eğitim olmadan yeterince yararlanamamaktadır. Bu sebeple üretimde çalışanlara endüksiyon kaynak eğitimi verilmesinin gerekli olduğuna karar verilmiştir. Eskişehir’den projeye katılan firmaların çoğu aile şirketi olup, önemli finansal kararlar şirket yöneticisi tarafından alınmaktadır. Bu konuda resmi eğitimi olmayan yöneticilerin kararlarını daha sağlıklı alabilmeleri için finansal tablo okuma eğitimine ihtiyacı bulunmaktadır.Yine aynı sebepten dolayı çok tercih edilen bir eğitim, aile şirketlerinde kurumsallaşma konusundadır. İhtiyaç analizinde de sıklıkla altı çizildiği gibi firmaların fiyatlandırma konusuna önem vermeleri gerekmektedir. Maliyet muhasebesinin nasıl yapılacağı, firmadan firmaya farklılaşabilir. Verimlilik ölçümü olmadan doğru fiyatlama ve performansa dayalı ücretlendirme yapmak 49 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu mümkün değildir. Verimlilik ölçümünün nasıl yapılacağı konusunda yetkin bir şirketten eğitim alınması önerilmektedir. Firmaların önemli bir bölümünde, dış ticaret operasyonları ve mevzuatı konuşunda eksiklikler tespit edilmiştir. Bu eksikliklerin giderilmesi için firmaların dış ticaretten sorumlu mensupları için bir eğitim programı düzenlenmesi uygun olacaktır. Bu program kapsamında dış ticarete genel bir girişe ilaveten müzakere, sözleşme hazırlama, fiyatlandırma ve ödeme yöntemleri konusunda eğitim verilmesi faydalı olacaktır. Sertifikasyon, ihracatın en önemli gereksinimlerindir. Avrupa, ABD gibi önemli müşteriler, ürünlerin pazarlarında satılabilmesi için üreticilerden belirli standartlara uyduklarını gösteren genel veya sektörel sertifikalar talep etmektedir. Örneğin, Eskişehir’de yer alan firmaların aktif olduğu sektörlerdeki en önemli pazarlar arasında bulunan ABD’de makineler için UL ve ANSI sertifikaları istenmekteyken, AB pazarı için EC sertifikasına ihtiyaç vardır. Bir ürün için ilk defa sertifika alması gereken KOBİ’ler için bu tür sertifikaların alınmasının zamansal ve parasal maliyetleri bulunmaktadır. Bu amaçla en önemli sertifikasyonlar için hazırlık ve başvuru sürecine dair eğitim almaları, özellikle ihracata yeni başlayan firmalar için faydalı olacaktır. Projeye katılan Eskişehirli firmaların şikayet ettikleri bir konu, ithal edilen ürünleri aynı kalitede üretmelerine ve hatta ihraç etmelerine rağmen zayıf marka algıları nedeniyle iç piyasada satmakta zorlanmakta olduklarıdır. Firmalar, öncelikli olarak marka yaratma, ardından marka yönetimi ve tescili, isim belirleme ve bilinirliği arttırma gibi alanlarda eğitim hizmeti almalıdır. Danışmanlık ESO tarafından, ihtiyaç analizi yapılan firmaların toplu danışmanlık hizmeti giderlerinin yüzde 75’e kadarı T.C. Ekonomi Bakanlığı tarafından UR-GE Tebliğ’i kapsamında karşılanacaktır. İhtiyaç analizi yapılan firmaların beş temel alanda danışmanlık hizmetine ihtiyaçları bulunmaktadır. 50 Eskişehir’deki en önemli endüstrilerden biri havacılık sanayidir. İlde AR-GE, üretim ve pazarlama açısından oldukça gelişmiş havacılık yan sanayi firmaları bulunmaktadır. Bu firmalar Airbus ve Boeing gibi dünya havacılık-uzay ve savunma devlerine önemli miktarda ürün tedarik etmekte olup, tedarik ve alım süreçlerini oldukça geliştirmişlerdir. Projeye dâhil olan firmaların makine sektörü ile yakından ilişkisi olan bu havacılık firmalarına tedarikçi olarak eklemlenebilmeleri, kendi üretim süreçlerini de dönüştürmeye yardımcı olacaktır. Mevcut durumda sadece bir firma havacılık sektörüne tedarikçilik yaptığını belirtmiştir. Bu sebeple, özellikle metal işleme alanında çalışan firmalara bu alanda verilecek bir danışmanlık hizmeti faydalı olacaktır. Makine sektörü yalın üretim tekniklerinin kullanılabileceği bir sektördür. Firmaların aynı miktarda girdi ile en yüksek miktarda üretim yapmasını sağlaması firma karlılığının anahtarıdır. Firma yöneticilerinin tek başlarına girdi/çıktı optimizasyonu yapabilmeleri çoğu zaman mümkün olamamaktadır. Dışarıdan bir gözün firmanın üretim yapısını derinlemesine incelemesi ve çıktı miktarını değiştirmeden, girdi kullanımında tasarruf gidilmesi için öneriler geliştirmesi yararlı olacaktır. Örneğin, firmalara öncelikle yalın yönetim perspektifinden bir değerlendirme Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu yapılıp, pazarlamadan üretime bütün süreçler değerlendirilebilir. Ardından değer zinciri yönetimi, liderlik, muhasebe yönetimi gibi tespit edilecek alanlarda danışmanlık hizmetleri alınabilir. Firmaların hangi pazarları hedeflemeleri gerektiği ve bu pazarlarda hangi tür müşterilerle ne şekilde iletişim kurmaları gerektiği konusunda bir pazar araştırması ve ticari istihbarat danışmanlığı hizmeti almaları firmaların ihracat performanslarının iyileştirilmesi için gereklidir. Öncelikli pazar ve müşterilerin belirlenmesinin ardından yurt dışı pazarlama organizasyonlarının düzenlenmesi yerinde olacaktır. Firmaların uluslar arası rekabet gücünün arttırılmasının en temel koşullarından biri AR-GE kapasitelerinin güçlendirilmesidir. Bu amaçla AR-GE planlaması ve yönetimi konusunda alınacak danışmanlık hizmetler faydalı olacaktır. Gerek kurumsallaşmayla alakalı olarak, gerek de ihracatın finansmanını sağlamak için firmaların finansal sistem ve nakit yönetimi danışmanlığı almalarında fayda bulunmaktadır. Firmalar, alacakları genel sertifikasyon eğitimine ek olarak daha az talep edilen sertifikalar için bireysel danışmanlık ihtiyacı duymaktadır. Günümüzde internet, şirketler için müşteri bulma ve müşteriyle iletişimde en önemli kanal haline gelmiştir. Eskişehir’de yer alan firmaların bir ortak özelliği, hepsinin internet sitelerinin iyileştirilebilecek yanları olmasıdır. Web siteleri gerek kullanışlılık ve estetik açıdan, gerek ürünlere dair çok dilli bilgi içeriği açısından bazı iyileştirmelere ihtiyaç duymaktadır. Firmaların kendilerini müşterilerine daha iyi tanıtabilmeleri ve bir marka haline gelebilmeleri için çevrimiçi iletişim stratejilerini oluşturmaları gerekmektedir. Eskişehir’deki firmalar, web sitesi tasarımı, sosyal medya yönetimi ve e-ticaret alanındaki yetilerini geliştirdikleri takdirde daha yurt dışındaki rakiplerine karşı daha rekabetçi bir konuma gelecektir. Yurt dışına açılma ESO’nun ihtiyaç analizi yapılan firmaların katılımıyla düzenleyeceği yurt dışı pazarlama ve alım heyeti programları T.C. Ekonomi Bakanlığı tarafından UR-GE Tebliğ’i kapsamında desteklenecektir. Her bir programın üst limiti 150 bin ABD doları olacak şekilde yüzde 75’i bakanlık tarafından desteklenmektedir. Eskişehir’den projeye dâhil olan 12 firma, 7 farklı makine alt sektöründe faaliyet göstermektedir. Bu nedenle firmaların tümünün bir arada, aynı fuara katılması mümkün değildir. Yurt dışı fuar katılım desteklerinden faydalanmak içinse firmaların bir arada hareket etmeleri zorunludur. Bu nedenle Eskişehir’deki firmaların, aynı fuara, bakanlık destekleriyle katılmaları mümkün değildir. Bu sorunu ortadan kaldırmak için Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi’nin yürütülmekte olduğu 7 ildeki firmaların alt sektörler itibariyle gruplandırılması ve aynı alt sektördeki firmaların, bu firmalar farklı illerde olsalar dahi, bir arada fuara katılmalarının mümkün kılınması düşünülmektedir. 51 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu 52 Eskişehir’den projeye dâhil olan firmaların aynı fuara katılmaları mümkün olmasa da, yurt dışı pazarları ziyaret etmeleri mümkündür. Firmaların tümü için önem arz eden pazarlardan bir veya birkaçına gerçekleştirilecek bir seyahat ile firmaların yeni müşterilere erişimleri sağlanabilir. Ticaret verileri göstermektedir ki firmaların faaliyet gösterdiği 7 alt sektörün tamamında ABD ve Çin en önemli pazarlardır. Firmalar, bu iki pazara araştırma gezisi düzenlemelidir. Çin ve ABD, gerek piyasa koşulları, gerek iş yapma biçimleri açısından Türkiye’den ve firmaların ihracat yaptığı Orta Doğu ve Orta Asya ülkelerinden önemli farklılıklar göstermektedir. Bu sebeple bu tip bir organizasyonun bahsi geçen pazarda deneyimli ve geniş bir ağa sahip bir danışman ya da danışmanlık şirketi ile birlikte gerçekleştirilmesinde fayda bulunmaktadır. Bu şirket, Eskişehirli firmaları potansiyel müşterilerle bir araya getirmeli, bu iki ülkede iş yapmanın koşul ve yöntemlerini firmalara öğretmelidir. Tespit edilen ülkelerdeki pazar gezilerinin gerçekleştirilmesinin ardından da bu ülkelerde sağlanan bağlantılar neticesinde Eskişehir’e ziyarete gelecek olan alım heyetlerinin proje kapsamında desteklenmesi faydalı olacaktır. Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Tablo 12: Eskişehir’de yer alan firmaların sektörlerindeki önemli fuarlar GTIP Sektör Adı İlgili Firma İlgili Fuar Fuar Yeri Fuar Tarihleri 8428 Kaldırma, istifleme, yükleme, boşaltma makine ve cihazları MAKEL MAKİNA DREMA-International Trade Fair of Machines and Tools for Wood and Furniture Industries Poznan, Polonya 16-19 Eylül 8457 Metal işlemeye mahsus işleme merkezleri, istasyonlu tezgâhlar ETASİS MAKİNA Asia's Sheet Metal Fabrication Technology Exhibition Tayland/Bangkok 13-16 Mayıs 8458 Metallerin işlenmesine mahsus torna tezgâhları ETASİS MAKİNA IMPE CHINA-China International Metals Processing Technology and Equipment Exhibition Tianjin, Çin, PR 21-24 Ağustos 8474 Toprak, taş, metal cevheri vb. ayıklama, eleme vb. için makineler AKAR MAKİNA The Big 5 Construct India-International Building and Construction Show Mumbai, Hindistan 11-13 Eylül 8477 Kauçuk, plastik eşya imal ve işleme makine ve cihazları AKAR MAKİNA, ÇETİN DÖKÜM MAKİNA Sri Lanka PlastInternational Plastics Exhibition Colombo, Sri Lanka 14-16 Ağustos Plastic & Rubber-Trade Exhibition Kazan, Rusya 03-05 Eylül 8479 Kendine özgü fonksiyonlu makine ve cihazlar MAKEL MAKİNA IMPE CHINA-China International Metals Processing Technology and Equipment Exhibition Tianjin, Çin, PR 21-24 Ağustos 8480 Metal dökümü için kasalar, plakalar, kalıp modelleri ÇETİN DÖKÜM MAKİNA CHINA DIECASTINGChina International Diecasting Congress and Exhibition Shanghai, Çin, PR 22-24 Temmuz ANKIROS-International Iron-Steel and Foundry Technology, Machinery and Products Trade Fair İstanbul, Türkiye 11-13 Eylül 53 Tablo 13: UR-GE yol haritası takvimi ve temsili maliyetler 2014 Faaliyet 2015 2016 2017 8 9 10 11 12 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 1 2 3 4 5 6 7 8 Maliyet ($) Eğitim Endüksiyon kaynak 60.000 Kurumsallaşma/Finansal Tablo Okuma 30.000 Markalaşma 10.000 Maliyet muhasebesi 30.000 Dış Ticaret 30.000 Sertifikasyon 30.000 Toplam 190.000 Danışmanlık MTM/Yalın üretim 120.000 Yerel havacılık Sanayi ile Entegrasyon 50.000 Pazar Araştırması ve Ticari İstihbarat 60.000 AR-GE 60.000 Nakit yönetimi 60.000 Sertifikasyonlar (ABD ve Çin) 120.000 Web danışmanlığı 30.000 Toplam 500.000 ABD ve Çin Pazar Gezilerinin Düzenlenmesi 100.000 Alım Heyetlerinin Davet Edilmesi 150.000 Yurt dışına Açılma Toplam Genel Toplam 250.000 940.000 SONUÇ Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin öncülüğünde yürütülmekte ve T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Tebliğ’i kapsamında desteklenmektedir. Projenin danışman kuruluşu TEPAV’dır. Projenin gerçekleştirildiği illerdeki Sanayi veya Sanayi ve Ticaret Odaları, projede, yararlanıcı kuruluş olarak yer almaktadırlar. Projenin amacı, Türkiye’nin 2023 yılı hedeflerini yakalamasında kritik bir rolü bulunan makine sektörünün yoğunlaştığı 7 ilde, her bir ilde faaliyet gösteren en az 10 makine üreticisinin rekabet gücünün mevcut düzeyini analiz etmek ve bu firmaların rekabet güçlerinin geliştirilmesinin önündeki engelleri tespit etmektir. Yapılan incelemeler neticesinde her bir il için, o ilden projeye dahil olan firmaların rekabet gücü ihtiyaç analizi hazırlanacaktır. İl raporları, T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın, URGE Tebliğ’i kapsamında, projede yer alan firmalara vereceği destekler konusunda, Bakanlığa yol gösterici olacaktır. Projenin Eskişehir’de yürütülen aşamasının sonuçlarını içeren bu raporda, Eskişehir ‘de faaliyet gösteren 12 makine üreticisi firmanın mevcut rekabet gücü düzeyi analiz edilmekte ve bu firmaların rekabet güçlerini geliştirebilmeleri için ihtiyaç duydukları unsurlar tespit edilmektedir. Projede yer alan firmalar, TEPAV proje ekibi tarafından gerçekleştirilen ihtiyaç analizi doğrultusunda, T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın URGE Tebliğ’i kapsamında destekleneceklerdir. Eskişehir’deki 12 makine üreticisinin TEPAV tarafından yapılan ihtiyaç analizi neticesinde firmaların değer zincirinin halkalarındaki aksaklıklar tespit edilmiştir. Söz konusu eksikliklerin giderilmesi durumunda firmaların yenilikçi veya takipçi KOBİ statüsünden hızlı yükselenler kategorisine ulaşabilecekleri değerlendirmesi yapılmıştır. Çalışmada, firmaların eksikliklerinin giderilebilmesi için bundan sonraki 3 yılda gerçekleştirilmesi önerilen bir takım aktiviteler tasarlanmıştır. Bu aktiviteler, ihtiyaç analizi sonuçları doğrultusunda, 12 firmanın temsilcilerinin katılımıyla, 6 Haziran 2014’te Eskişehir Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen toplantıda netleştirilmiştir. Önümüzdeki 3 yıl boyunca gerçekleştirilecek aktivitelerin organizasyonu ESO tarafından yapılacaktır. ESO’nun bu süreçte firmalarla yakın işbirliği içerisinde olmasında fayda bulunmaktadır. T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın destekleriyle, ESO organizasyonunda, önümüzdeki dönemde gerçekleştirilecek faaliyetlerin, firmaların bu raporda altı çizilen eksikliklerinin giderilmesine katkı sunmasını temenni ediyoruz. 55 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu EK-1: SEKTÖREL TİCARET ANALİZLERİ Ek 1.1 EK 1.1: Kaldırma, istifleme, yükleme, boşaltma makine ve cihazları Sektörün dünya toplam ticaret hacmi 2009 yılında yaklaşık yüzde 27 değer kaybetmiş ancak izleyen yıllarda ılımlı bir şekilde toparlanmaya başlamıştır. Henüz küresel kriz öncesi seviyesini aşamamış olsa da önemli ölçüde yakınsamış ve 24,3 milyar dolarlık hacme ulaşmıştır. 24.797 23.489 24.335 20.249 2007 2008 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 56 18.130 18.667 2009 2010 2011 2012 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Sektörün en büyük ihracatçıları Almanya ve Çin’dir. Sektördeki toplam ihracatın üçte biri bu iki ülke tarafından gerçekleştirilmektedir. Çin, aynı zamanda 2007-2012 döneminde ihracatı en hızlı artan ülke olmuştur. Çin, ithalatta da önemli bir aktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu dönemde ithalatını en hızlı artıran ülke, yüzde 36’lık büyüme hızını yakalayan Brezilya olmuştur. En büyük 10 ihracatçı (2012, milyon ABD doları) Almanya 2007-2012 CAGR (%) 3 ABD 18 Çin 7 Rusya 4.362 Çin 3.505 ABD 1.857 Italya 1.615 En büyük 10 ithalatçı (2012, milyon ABD doları) 0,1 Almanya 2007-2012 CAGR (%) 1 2.837 2.577 14 8 1.593 -0,2 895 Japonya 1.243 -2 Avusturalya 804 9 Hollanda 1.180 9 Kanada 787 5 Avusturya 1.079 1,7 Brezilya 753 36 Birleşik Krallıklar 688 -1 Fransa 652 -2 Meksika 633 4,6 Fransa 915 -11 Kanada 885 2 Ispanya 798 8 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları Not: CAGR hesaplanma yöntemi Dünyanın en büyük ihracatçısı olan Almanya’nın ana ihracat partnerleri Kanada ve Meksika’dır. Çin, ise ağırlıklı olarak Hindistan ve Avustralya’ya ihracat yapmakla birlikte ihracatını çeşitlendirebildiği ve tek bir bölge veya ülkeye odaklanmadığı görülmektedir. En büyük 10 İhracatçı (2012, milyon ABD doları) Almanya 4.362 Çin 3.505 ABD 1.857 İtalya 1.615 1 2 3 4 5 Kanada (32) Meksika (14) Brezilya (4) Çin (4) Avustralya (3) Hindistan (10) Avustralya (6) Endonezya (5) Rusya (4) Malezya (4) Kanada (32) Meksika (14) Brezilya (4) Çin (4) Avustralya (3) Fransa (12) Almanya (8) ) Birleşik Krallıklar (5) ABD (5) İspanya (5) Japonya 1.243 Çin (29) ABD (15) Tayland (12) Kore (6) Endonezya (5) Hollanda 1.180 Almanya (18) Birleşik Krallıklar (13) ABD (7) Belçika (7) Fransa (7) Almanya (23) Rusya (10) İsviçre (6) Birleşik Krallıklar (6) Polanya (4) Avusturya 1.079 Fransa 915 Almanya (14) Rusya (10) Birleşik Krallıklar (7) Hollanda (4) İsviçre (4) Kanada 885 ABD (78) Hollanda (3) Rusya (2) Brezilya (2) Avustralya (1) Fransa (8) Morokko (7) Suudi Arabistan (5) Hollanda (4) Portekiz (4) İspanya 798 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 57 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Dünyanın en büyük ithalatçısı konumunda olan ABD, sektördeki talebinin yüzde 45’ini komşu ülkelerden karşılamaktadır. İthalatta yüksek bir büyüme hızı yakalayan Brezilya’nın ana ithalat partneri Çin’dir. Çin, diğer ülkeler için de önemli bir pazar olsa da Almanya’nın sektörün büyük ithalatçılarının pazarlarındaki payının çok daha büyük olduğu görülmektedir. En büyük 10 ithalatçı (2012, milyon ABD doları) 1 2.837 Kanada (23) ABD Çin 2.577 Rusya 1.593 Almanya 895 2 3 4 5 Meksika (22) Japonya (14) Almanya (10) Çin (6) Almanya (29) Japonya (23) Kore (13) Diğer Asya ülkeleri (8) ABD (6) Almanya (24) Çin (8) Fransa (8) Avusturya (8) İtalya (7) İsviçre (13) Hollanda (12) İtalya (10) Fransa (10) Avusturya (8) Avusturalya 804 Çin (28) ABD (21) Almanya (10) Yeni Zelanda (7) İtalya (6) Kanada 787 ABD (66) Almanya (7) Japonya (5) Çin (5) Meksika (4) Brezilya 753 Çin (25) Almanya (15) İtalya (11) Kore (10) ABD (8) Birleşik Krallıklar 688 Hollanda (17) Almanya (14) İtalya (10) ABD (8) Kanada (6) Fransa 652 Almanya (19) İtalya (13) Finlandiya (10) İspanya (8) ABD (7) Meksika 633 ABD (42) Almanya (12) Çin (8) Kanada (6) İspanya (6) Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları Gelişmiş ülkelerin bir çoğunun sektördeki küresel varlığı gerilerken, Çin’in hızlı bir yükseliş içinde olduğu ve giderek sektörün en önemli oyuncusu olan Almanya’ya yakınsadığı görülmektedir. İhracat hacimleri daha küçük olmakla birlikte ABD ve Hollanda’nın pazar paylarındaki artış da önemli seviyelerdedir. 22 20 Dünya Pazar Payı (%), 2012 18 Almanya 16 Çin 14 12 10 8 ABD Italya 6 Japonya 4 Hollanda Fransa 2 Kanada Avusturya Ispanya 0 -15 -10 -5 0 5 10 15 20 25 2007-2012 İhracat Pazar Payı Kümülatif Artış Hızı (yüzde) Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 58 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Türkiye’nin sektördeki dış ticareti artmaktadır. Ancak 2010 yılından sonra gerçekleşen yüzde 90’lık artışa rağmen sektörün ihracatı henüz 140 milyon dolar seviyesinde olup, ithalatın belirgin bir biçimde altındadır. Bu durum, sektörün dış ticaret açığı vermeye devam ettiği anlamına gelmektedir. 472 Türkiye’nin sektördeki dış ticareti (2012, milyon ABD doları ve %) 395 352 331 296 267 ihracat ithalat 91 74 140 118 77 74 Türkiye’nin toplam makine dış ticareti içindeki payı (%) 2007 2008 2009 2010 İhracat 0,9 1,0 1,0 0,8 2011 2012 1,1 1,2 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları Türkiye, sektördeki ihracatının yaklaşık beşte birini dünyanın en büyük ithalatçılarına yapmaktadır. Ancak ihracatın geri kalanında küçük pazarların öne çıktığı görülmektedir. İthalatının yüzde 70’ten fazlasını ise Çin ve Avrupa ülkelerinden gerçekleştirmektedir. İhracatın ülkelere göre dağılımı (2012, milyon ABD doları) Rusya ihracatın ülkelere göre dağılımı (%) 16 11 Çin ABD 11 8 Almanya Irak 11 8 İtalya Fas 9 Azerbaycan 7 Cezayir 6 Meksika 5 6 4,9 96 88 Güney Kore 36 İspanya 27 22 20 18 5,8 3 ABD 14 2,8 3,7 Hollanda 13 2,7 Fransa 13 2,6 13 2,6 13 1,7 4 3 Bulgaristan 4 3 3 108 4,6 İran Kazakistan ithalatın ülkelere göre dağılımı (%) İthalatın ülkelere göre dağılımı (2012, milyon ABD doları) 2,4 Çek Cumhuriyeti Avusturya Kaynak: BM COMTRADE, TUIK TEPAV Hesaplamaları 59 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Ek 1.2 Ek 1.5: Metal işlemeye mahsus işleme merkezleri, istasyonlu tezgahlar Sektörün dünya toplam ihracatı 2009 yılından bu yana hızlı bir şekilde artmaktadır. 2009 yılında 5 milyar dolar civarında olan toplam ihracat, son dört yılda 2,5 katına çıkarak 12,3 milyar dolara ulaşmıştır. 12.264 10.249 8.455 7.133 6.560 5.057 2007 2008 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 60 2009 2010 2011 2012 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Sektörün dünya ticaretinde gelişmiş ülkelerdeki üreticilerin baskın olduğu görülmektedir. Küresel liderler özellikle Japonya ve Almanya’da bulunmaktadır. 2012 yılı toplam ihracatının yüzde 45’ini gerçekleştiren Japonya, ihracatını hızla artırmakta ve lider konumunu da sağlamlaştırmaktadır. En büyük 10 ihracatçı (2012, milyon ABD doları) 2007-2012 CAGR (%) Japonya 5.509 Almanya 2.454 En büyük 10 ithalatçı (2012, milyon ABD doları) 2007-2012 CAGR (%) 16 Çin 4,4 ABD 26 6.003 8 1.737 ABD 724 10 Almanya Kore 623 12,7 Hindistan 412 4 İtalya 574 7 Meksika 401 5,9 İsviçre 432 6 Rusya 363 16 Hong Kong 340 Tayland 346 34 Belçika 269 Hong Kong 299 30 Çin 156 20 Belçika 266 - 9 Türkiye 263 4,3 Çek Cumhuriyeti 2,7 - -0,4 606 143 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları Sektörün en büyük ihracatçısı olan Japonya’nın ihracatı, hemen arkasından gelen Almanya’nın ihracatının iki katından daha fazladır. Bu bağlamda diğer ülkelerden önemli ölçüde ayrışan Japonya, ihracatının yarısını Çin’e yapmaktadır. Ancak sektördeki büyük ihracatçıların tamamı birlikte ele alındığında, sektörde çok geniş bir coğrafyaya hizmet verilebildiği görülmektedir. En büyük 10 İhracatçı (2012, milyon ABD doları) Japonya 5.509 Almanya 2.454 1 2 3 4 5 Çin (50) ABD (17) Tayland (7) Hindistan (3) Kore (2) Çin (39) ABD (9) Avusturya (4) Meksika (4) Rusya (4) ABD 724 Meksika (19) Çin (18) Kanada (16) Belçika (10) Hindistan (5) Kore 623 Çin (47) ABD (18) Hindistan (9) Almanya (4) İtalya (3) İtalya 574 ABD (25) Çin (17) Almanya (10) Fransa (8) Rusya (4) İsviçre 432 Almanya (28) Çin (13) ABD (8) Hong Kong. (7) Fransa (5) Hong Kong 340 Çin (99) Diğer Asya ülkeleri (0,08) Tayland (0,06) Hindistan (0,04) Vietnam (0,01) Belçika 269 Almanya (28) Fransa (18) İtalya (11) Birleşik Krallıklar (7) Polonya (6) Çin 156 Hong Kong (19) Almanya (10) ABD (9) Hindistan (7) Japonya (6) Çek Cumhuriyeti 143 Rusya (26) Almanya (14) Polonya (8) Slovakya (8) Kanada (4) Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 61 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu ABD, Almanya ve Belçika gibi gelişmiş ülkeler dışında sektörün ithalatında gelişmekte olan ülkelerin öne çıktığı görülmektedir. Türkiye de sektörün en büyük ithalatçıları arasında yer almaktadır. Çin, 6 milyar dolarlık ithalatı ile sektörün en büyük ithalatçısıdır. Sektördeki ithalat talebinin karşılanmasında coğrafi yakınlığın önemi sınırlıdır. En büyük 10 İthalatçı (2012, milyon ABD doları) Çin 6.003 ABD 1.737 Almanya 606 1 2 3 4 5 Japonya (58) Almanya (16) Diğer Asya ülkeleri (8) Kore (5) ABD (3) Japonya (56) Almanya (12) Diğer Asya ülkeleri (11) Kore (7) İtalya (6) Japonya (26) İsviçre (18) Birleşmiş Krallıklar Diğer Asya ülkeleri (11) (10) Hollanda (8) Hindistan 412 Japonya (40) Almanya (15) Kore (14) Diğer Asya ülkeleri (8) Çin (4) Meksika 401 Japonya (38) Almanya (29) ABD (15) Kore (4) İtalya (3) Rusya 363 Almanya (22) Diğer Asya ülkeleri (15) Japonya (13) Çek Cumhuriyeti (9) İtalya (7) Tayland 346 Japonya (73) Diğer Asya ülkeleri (18) Almanya (2) Singapur (2) ABD (2) Hong Kong 299 Japonya (60) Kore (16) İsviçre (10) Diğer Asya ülkeleri (4) Hollanda (3) Belçika 266 Japonya (41) ABD (26) Birleşmiş Krallıklar (15) Türkiye 263 Diğer Asya ülkeleri (39) Almanya (15) Japonya (17) Almanya Diğer Asya ülkeleri (5) (4) İtalya (5) Kore (3) Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları Japonya, sektörün küresel lideridir. Sektörde önemli bir paya sahip olmasının yanı sıra dünya pazar payı da istikrarlı bir şekilde büyümektedir. Sektördeki diğer önemli aktör Almanya’dır ancak yine de hem ticaret hacmi bakımından hem de pazar payındaki artış hızı bağlamında Japonya’nın oldukça gerisindedir. Gelişmekte olan ülkelerin sektördeki önemi ise hayli sınırlıdır. 55 50 Dünya Pazar Payı (%), 2012 45 Japonya 40 35 30 25 20 Almanya 15 10 İtalya 5 ABD Kore İsviçre 0 Hong Kong Çin Çek Cumhuriyeti -5 -10 -5 0 5 10 15 20 25 30 35 40 2007-2012 İhracat Pazar Payı Kümülatif Artış Hızı (yüzde) Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 62 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Türkiye’nin sektördeki en büyük ithalatçılar arasında yer almasının da bir sonucu olarak, ihracatının yok denecek kadar az olduğu görülmektedir. İthalatın 2009 yılından sonra 4,5 kat artarak 264 milyon dolara ulaşmış olması, sektördeki dış ticaret açığı sorununun derinleştiğini göstermektedir. 264 Türkiye’nin sektördeki dış ticareti (2012, milyon ABD doları ve %) 232 213 212 138 ihracat ithalat 66 2007 Türkiye’nin toplam makine ihracatı içindeki payı (%) 10 6 5 0,6 4 3 4 2008 2009 2010 2011 2012 0,6 0,1 1 0,04 0,04 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları Türkiye’nin 2012 yılına ilişkin sektör verileri incelendiğinde, 1 milyon doların üzerinde ihracat yapılan tek ülkenin ABD olduğu görülmektedir. ABD’ye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 23’ü kadardır. Türkiye’nin sektördeki ithalat talebi ise önemli ölçüde Asya ülkelerinden karşılanmaktadır. ihracatın ülkelere göre dağılımı (%) İhracatın ülkelere göre dağılımı (2012, milyon ABD doları) 1 ABD İthalatın ülkelere göre dağılımı (2012, milyon ABD doları) 23 Tayvan ithalatın ülkelere göre dağılımı (%) 105 40 İsrail 0 9,2 Almanya 47 17,6 Cezayir 0 6,9 Japonya 45 17 Ukrayna 0 6,7 İtalya 6,7 Güney Kore 0 Özbekistan 15 10 5,6 3,8 Avusturya 0 5,2 İspanya 8 3 Güney Kore 0 4,2 ABD 6 2,2 Fransa 0 3,8 İsviçre 4 1,6 Almanya 0 3,5 Çin 4 1,3 Irak 0 2,4 Polonya 3 1,2 Kaynak: BM COMTRADE, TUIK TEPAV Hesaplamaları 63 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Ek1.3 1.3: Metallerin Ek Metallerinİşlenmesine işlenmesine Mahsus Torna mahsus torna Tezgahları tezgahları Sektörün dünya ticareti küresel krizde yaklaşık yüzde 48 değer kaybetmiştir. Ancak 2009 yılından sonra kademeli bir şekilde toparlanmaya başlamış ve yüzde 82 büyüyerek 7,3 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmıştır. Yine de 7,7 milyar dolarlık kriz öncesi seviyenin yakalanması henüz mümkün olmamıştır. 7.717 7.121 6.987 7.294 4.934 3.998 2007 2008 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 64 2009 2010 2011 2012 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Japonya ve Almanya, sektörün en büyük ihracatçılarıdır. Çin ise 2007-2012 dönemindeki yüzde 8,1’lik büyüme hızı ile ihracatını en fazla artıran ülke olmuştur. Sektöre yönelik ithalat talebinin önemli bir kısmı ABD’den gelmektedir. İthalat talebi en hızlı artan ülke ise Tayland’dır. En büyük 10 ihracatçı (2012, milyon ABD doları) Japonya 2.425 Almanya 1.187 Kore 785 Çin İtalya 510 425 ABD 317 Belçika 299 İsviçre 198 Avusturya 163 İngiltere 128 2007-2012 CAGR (%) 2007-2012 CAGR (%) En büyük 10 ithalatçı (2012, milyon ABD doları) 1,9 ABD 2,3 Çin 1,9 Almanya 8,1 Tayland -0,3 Rusya 324 18,0 -0,1 Belçika 293 -6,5 -3,9 Meksika 243 -3,9 Hindistan 238 -3,0 Türkiye 228 İngiltere 208 -9,3 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 1.525 7,1 4,2 880 -6,2 603 26,7 508 8,2 11,3 4,3 -4,8 CAGR: İhracat Pazar payı kümülatif artış hızı İhracatını en hızlı artıran Çin’in ana ticaret partnerleri Japonya, Almanya ve ABD’dir. En fazla ihracat yapan Japonya’nın başlıca ticaret partnerlerinin ise ABD, Tayland ve Çin olduğu görülmektedir. Almanya, sektörün önde gelen ihracatçıları için önemli bir pazar konumundadır. Japonya 2.425 1.187 Almanya Kore 785 Çin İtalya 510 425 1 2 3 4 5 ABD (29) Tayland (13) Çin (11) Belçika (6) Endonezya (4) Çin (23) ABD (13) Rusya (8) Fransa (6) Avusturya (4) ABD (35) Çin (12) Almanya (11) İngiltere (6) İtalya (5) Japonya (15) Almanya (8) ABD (8) Hollanda (5) Endonezya (5) Almanya (22) ABD (19) Çin (10) Fransa (5) Hindistan (5) ABD 317 Kanada (33) Meksika (32) Çin (6) Almanya (4) Brezilya (3) Belçika 299 Almanya (29) Fransa (18) İtalya (11) İngiltere (9) Polonya (8) İsviçre 198 Almanya (21) Tayland (11) Fransa (10) Çin (8) Rusya (7) Avusturya 163 Almanya (27) Rusya (15) ABD (11) Çin (11) Brezilya (9) İngiltere 128 Belçika (39) Fransa (8) İsveç (5) İtalya (4) ABD (4) Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 65 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu İthalatını en fazla artıran Tayland, sektöre yönelik talebini ağırlıklı olarak komşu bölgelerden karşılamaktadır. Japonya, en büyük ithalatçıların en önemli tedarikçisi konumundadır. Japonya’dan gerçekleştirilen ithalat, ABD’nin sektördeki toplam ithalatının yaklaşık yarısıdır. ABD 1.525 Çin 880 Almanya 603 Tayland 508 1 2 3 4 5 Japonya (45) Kore (19) Diğer Asya (13) Almanya (9) İtalya (5) Japonya (31) Diğer Asya (23) Almanya (18) Kore (12) İtalya (7) Japonya (29) Kore (11) İtalya (11) Çin (7) Türkiye (7) Japonya (69) Diğer Asya (14) İsviçre (6) Çin (4) İngiltere (1) Rusya 324 Japonya (18) Almanya (15) Diğer Asya (10) Belarus (10) Çin (9) Belçika 293 Japonya (60) İngiltere (18) ABD (9) Diğer Asya (3) Almanya (3) Japonya (33) ABD (21) Almanya (11) Kore (11) Diğer Asya (9) Japonya (30) Kore (15) Çin (12) Almanya (10) Diğer Asya (7) Diğer Asya (34) Kore (15) Japonya (14) Almanya (13) İtalya (7) Kore (29) Diğer Asya (13) Hollanda (13) Belçika (12) Japonya (10) Meksika 243 Hindistan 238 Türkiye 228 İngiltere 208 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları Dünya pazarında en büyük paya sahip olan ülke Japonya iken Avrupa ülkelerinin sektördeki payı giderek azalmaktadır. Çin, henüz çok küçük bir ihracat hacmine sahip olmakla birlikte, sektördeki hızlı yükselişini sürdürmektedir. 40 30 25 20 Almanya 15 10 Dünya Pazar Payı (%), 2012 35 Japonya Kore İtalya Çin Belçika 5 İngiltere ABD İsviçre 0 Avusturya -10 -8 -6 -4 -2 0 2 4 6 8 10 2007-2012 İhracat Pazar payı kümülatif artış hızı (yüzde) Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 66 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Türkiye’nin sektördeki ihracatı çok düşük bir seviyede seyretmektedir. İthalat ise 2009 yılından sonra yüzde 150’den fazla artarak 228 milyon dolara çıkmıştır. Bu durum sektörün kronikleşmiş bir dış ticaret açığı sorunu olduğunu göstermektedir. Türkiye’nin sektördeki dış ticareti (2012, milyon ABD doları ve %) 228 223 185 166 134 90 ihracat ithalat Türkiye’nin toplam makine dış ticareti içindeki payı (%) 7 3 2007 İhracat 2008 0,02 6 5 0,04 5 2009 2010 0,04 0,03 4 2011 2012 0,03 0,02 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları Türkiye’nin sektördeki en büyük ithalat partneri Tayvan’dır; sektörün en büyük ithalatçısı olan ABD’den yapılan ithalat ise binde 5 düzeyindedir. Sektördeki ihracatın önemli bir kısmının yakın bölgelere yapıldığı görülmektedir. İhracatın ülkelere göre dağılımı (2012, milyon ABD doları) İstanbul S.B. 0,6 Irak 0,4 Rusya Federasyonu Brezilya İhracatın ülkelere göre dağılımı (%) 0,2 0,2 İthalatın ülkelere göre dağılımı (%) İthalatın ülkelere göre dağılımı (2012, milyon ABD doları) 79 34,4 15,9 Tayvan 11,5 Güney Kore 33 14,5 6,8 Japonya 32 13,9 5,9 Almanya 29 Cezayir 0,2 4,7 İtalya Almanya 0,2 4,5 Çin Azerbaycan 0,2 4,4 Polonya Türkmenistan 0,2 4,4 Slovakya 5 2,1 Macaristan 0,1 4,0 İstanbul S.B. 3 1,5 Suudi Arabistan 0,1 3,8 Çek Cumhuriyeti 2 1,0 Kaynak: BM COMTRADE, TUIK TEPAV Hesaplamaları 15 12,6 12 8 6,7 5,1 3,3 Not: CAGR hesaplanma yöntemi 67 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu EkKauçuk, 1.5: Kauçuk, plastik eşya imal Ek 1.4: plastik eşya imal işlememakine makine ve ve cihazları veve işleme cihazları Sektörün dünya ticareti küresel krizde yaklaşık yüzde 33 değer kaybederek 15 milyar dolar seviyesine gerilemiştir. Sonraki yıllarda ise kademeli olarak artmış ve kriz öncesinde gerçekleştirilen ticaret hacminin üzerine çıkabilmiştir. Sektörün ticaret hacmi 2012 yılı itibariyle 24 milyar dolar düzeyindedir. 24.184 24.127 2011 2012 22.676 20.759 18.993 15.147 2007 2008 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 68 2009 2010 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu 2007-2012 döneminde ihracatı en fazla artan ülke yüzde 14,7’lik büyüme hızı ile Çin; ithalatı en çok artan ülke ise yüzde 36,4’lük büyüme hızı ile Endonezya olmuştur. Sektörün en büyük ihracatçısı Almanya olup, hemen ardından gelen Japonya’nın yaklaşık iki katı kadar ihracat hacmine sahip olduğu görülmektedir. En büyük 10 ihracatçı (2012, milyon ABD doları) Almanya 5.722 Japonya 3.191 Çin 2.866 İtalya 2.181 2007-2012 CAGR (%) En büyük 10 ithalatçı (2012, milyon ABD doları) 1,9 Çin 7,0 ABD 3.467 Tayland 1.289 -2,8 Almanya 1.221 6,2 2,2 2.401 14,7 2007-2012 CAGR (%) 21,4 1,2 2,1 ABD 1.609 2,1 Meksika Avusturya 1.609 3,1 Endonezya 907 36,4 Hindistan 891 20,0 Rusya 831 -1,3 Fransa 992 -4,0 Kanada 954 -0,7 1.020 İsviçre 741 -0,1 Brezilya 669 Kore 663 2,7 Türkiye 596 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 6,6 4,2 CAGR: İhracat Pazar payı kümülatif artış hızı İhracatını en hızlı artıran Çin’in ana ticaret partnerleri Tayland, Endonezya ve Hindistan’dır. En fazla ihracat yapan Almanya’nın ihracatı ise çeşitlenmiş olup, başlıca ticaret partnerleri Çin, ABD ve Rusya’dır. Almanya 5.722 Japonya 3.191 Çin 2.866 İtalya 2.181 1 2 3 4 5 Çin (14) ABD (12) Rusya (5) Polonya (4) Fransa (3) Çin (26) Tayland (20) ABD (11) Kore (8) Endonezya (5) Tayland (8) Endonezya (7) Hindistan (7) Brezilya (5) Japonya (5) Almanya (9) ABD (7) Fransa (7) Çin (6) Rusya (6) ABD 1.609 Kanada (17) Meksika (16) Çin (10) Almanya (6) Brezilya (4) Avusturya 1.609 Özel kategoriler (67) Almanya (7) Çin (3) ABD (2) İsviçre (2) Fransa 992 ABD (15) Çin (11) İspanya (7) Meksika (7) Brezilya (6) Kanada 954 ABD (51) Çin (8) Meksika (5) Lüksemburg (4) Almanya (4) İsviçre 741 Almanya (17) Çin (12) ABD (9) Fransa (6) Avusturya (5) Kore 663 Çin (33) Endonezya (12) Japonya (7) Vietnam (6) Tayland (6) Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 69 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu İthalatını en fazla artıran Endonezya’nın ana ithalat partnerleri Japonya ve Çin’dir. En fazla ithalat yapan Çin, ithalat talebinin yaklaşık üçte birini 31’ini Almanya’dan karşılamaktadır. Türkiye’nin başlıca ithalat partnerleri ise Avrupa ülkeleri ile Çin ve Japonya’dır. Çin 3.467 ABD 2.401 1 2 3 4 5 Almanya (31) Japonya (28) Diğer Asya (12) Kore (7) İtalya (6) Almanya (25) Kanada (19) Japonya (16) Çin (8) Avusturya (7) Tayland 1.289 Japonya (50) Çin (20) Diğer Asya (10) Almanya (8) Kore (3) Almanya 1.221 Avusturya (25) İsviçre (12) İtalya (10) Çin (7) ABD (7) ABD (21) Almanya (21) Japonya (11) İtalya (10) Çin (8) Meksika 1.020 Endonezya 907 Japonya (23) Çin (20) Almanya (14) Kore (11) Diğer Asya (10) Hindistan 891 Çin (20) Almanya (17) Japonya (12) Diğer Asya (9) ABD (7) Rusya 831 Almanya (28) Çin (16) İtalya (13) Avusturya (8) İsviçre (6) Brezilya 669 Almanya (21) Çin (20) İtalya (17) Avusturya (9) ABD (7) Türkiye 596 Almanya (26) Çin (25) İtalya (14) Japonya (6) Avusturya (6) Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 28 26 24 22 20 18 16 14 12 10 Almanya Japonya Çin ABD İtalya 8 Dünya Pazar Payı (%), 2012 Dünya pazarında en büyük paya sahip olan ülke Almanya’dır. Almanya’ya kıyasla henüz küçük bir ihracat hacmine sahip olan Çin, 2007-2012 döneminde hızla büyüyerek dünya pazarından aldığı payı yaklaşık iki katına çıkarabilmiştir. Avusturya 6 Kanada 4 Kore 2 Fransa İsviçre 0 -8 -6 -4 -2 0 2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24 26 2007-2012 İhracat Pazar payı kümülatif artış hızı (yüzde) Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 70 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Türkiye’nin sektörde gerçekleştirdiği ithalat, ihracatın belirgin bir biçimde üzerindedir. 2012 yılında ithalatta yaşanan yüzde 13’lük daralmaya rağmen, ihracat seviyesinin çok düşük olması dolayısıyla sektör dış ticaret açığı vermeye devam etmektedir. Türkiye’nin sektördeki dış ticareti (2012, milyon ABD doları ve %) 692 596 507 487 ihracat 452 315 ithalat Türkiye’nin toplam makine dış ticareti içindeki payı (%) 95 74 2007 2008 0,5 0,5 İhracat 123 103 72 65 2009 2010 0,4 0,4 2011 2012 0,5 0,6 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları Türkiye’nin sektördeki en büyük ithalat partneri Almanya’dır; sektörün en büyük ithalatçısı olan Çin’den yapılan ithalat ise yüzde 25 düzeyindedir. İhracatta Rusya, İran ve Almanya’nın öne çıkan ülkeler arasında olduğu görülmektedir. ihracatın ülkelere göre dağılımı (%) İhracatın ülkelere göre dağılımı (2012, milyon ABD doları) Rusya Federasyonu 17 İran 12 Almanya 9 Azerbaycan 8 Irak 7 Bulgaristan 5 G. Afrika Cumhuriyeti 5 ithalatın ülkelere göre dağılımı (%) İthalatın ülkelere göre dağılımı (2012, milyon ABD doları) 158 26,5 13,6 Almanya 9,7 Çin 7,1 İtalya 6,2 Japonya 37 6,2 5,6 Avusturya 36 6,0 4,4 Tayvan 3,9 ABD 148 82 31 22 24,8 13,7 5,2 3,6 Kazakistan 4 3,2 Güney Kore 11 1,8 Romanya 3 2,8 Fransa 10 1,7 2,2 İsviçre 9 1,5 Mısır 3 Kaynak: BM COMTRADE, TUIK TEPAV Hesaplamaları Not: CAGR hesaplanma yöntemi 71 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Ek 1.8: 1.5: Toprak, taş, metal cevheri vb. Ek ayıklama, eleme vb. için makineler Sektörün dünya toplam ihracatı 2009 yılındaki daralmanın ardında hızla toparlanmaya başlamışsa da, 2012 yılında hala kriz öncesi seviyesine ulaşamadığı görülmektedir. Sektörün küresel ticareti 2010 yılı itibariyle 19 milyar dolar seviyesindedir. 21.755 18.755 19.401 16.644 2007 2008 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 72 15.251 15.470 2009 2010 2011 2012 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Çin, 2007-2012 döneminde ihracatını en hızlı artıran ülke olmuştur. Almanya, şu an için sektörün küresel lideri konumunda olsa da, son 6 yılda ihracatının kümülatif olarak azaldığı ve Çin’in de hızla büyüdüğü düşünüldüğünde, Almanya’nın mevcut konumunu koruyamama ihtimalinin yüksek olduğu görülmektedir. En büyük 10 ihracatçı (2012, milyon ABD doları) 2007-2012 CAGR En büyük 10 ithalatçı (2012, milyon ABD doları) 2007-2012 CAGR (%) (%) Almanya 3.012 Çin -3,3 Rusya 21 ABD 9,2 Çin -3,1 Kanada -1,5 Avusturalya 3,2 Hindistan 613 9 Şili 576 31 567 8,6 2.859 ABD 2.042 İtalya 1.635 İngiltere 1.474 1.891 1.280 7 14 887 19 805 599 Fnlandiya 531 -3,9 İspanya 500 7,2 Suudi Arabistan G. Afrika 477 12 Meksika 502 Kanada 471 9 Almanya 479 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları -0,8 949 Fransa 14 -2,7 25 CAGR: İhracat Pazar payı kümülatif artış hızı İhracatını en hızlı artıran ve sektörün küresel lideri olmaya aday olan Çin’in ana ihracat pazarları Hindistan, Endonezya ve Avustralya’dır. Almanya ise dünyanın çeşitli yerlerine ihracat yapabilmektedir. Almanya 3.012 Çin 2.859 ABD 2.042 İtalya 1.635 İngiltere Fransa 1.474 599 1 2 3 4 5 Rusya (18) Çin (7) ABD (4) Fransa (4) Suudi Arabistan (4) Hindistan (9) Endonezya (7) Avustralya (5) Rusya (5) ABD (5) Kanada (29) Meksika (12) Çin (5) Şili (5) Avustralya (5) Rusya (9) İspanya (5) Türkiye (5) Cezayir (5) Fransa (5) ABD (15) Avustralya (11) Rusya (8) Çin (7) Almanya (6) Çin (8) Almanya (7) Cezayir (7) Kanada (5) Belçika (5) Fnlandiya 531 Rusya (32) Avustralya (7) ABD (6) Norveç (5) İsveç (4) İspanya 500 Cezayir (15) Çin (7) Almanya (6) Meksika (5) Fas (5) G. Afrika 477 Kongo (14) Zambia (11) Zimbabwe (10) Avustralya (7) Mozambik (5) ABD (56) Rusya (5) Şili (4) Güney Afrika (3) Avustralya (3) Kanada 471 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 73 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu İthalatı en hızlı artan Şili’de Almanya’nın sektörün dörtte birine hakim olduğu görülmektedir. En fazla ithalat yapan Rusya’nın ana partneri ise Almanya’dır. Almanya, diğer büyük ithalatçılar için de önemli bir pazardır. 1 2 3 4 5 Çin (15) İtalya (7) Finlandiya (7) İngiltere (6) Kanada (19) Çin (14) İngiltere (14) Almanya (9) İtalya (5) Almanya (23) Japonya (13) ABD (13) İngiltere (7) Fransa (6) ABD (55) İngiltere (7) Çin (7) Almanya (4) Finlandiya (4) Çin (21) İngiltere (18) ABD (14) Almanya (10) Finlandiya (5) Almanya 1.891 (30) Rusya ABD 1.280 Çin 949 Kanada 887 Avusturalya 805 Hindistan 613 Çin (27) Almanya (20) ABD (8) İtalya (5) Japonya (4) Şili 576 Almanya (26) ABD (18) Çin (13) Bezilya (7) İspanya (5) Suudi Arabistan 571 Almanya (23) Çin (17) Kore (12) İtalya (12) ABD (10) Meksika 567 ABD (36) Almanya (13) Kanada (8) Çin (7) İtalya (6) İngiltere (13) İtalya (10) İsviçre (10) Avusturya (9) Fransa (6) Almanya 502 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları Sektörde en hızlı büyüyen ülke Çin’dir. Çin, sektördeki önemini giderek belirginleştirmektedir. En büyük ihracatçı olan Almanya ise 2007-2012 arasında yüzde 3 küçülmüştür. İspanya hariç diğer Avrupa ülkelerinin de sektördeki pazar paylarının azaldığı görülmektedir. 20 18 Çin 14 12 ABD 10 İtalya 8 İngiltere 6 Dünya Pazar Payı (%), 2012 16 Almanya 4 Fransa 2 İspanya Fnlandiya G. Afrika Kanada 0 -8 -6 -4 -2 0 2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24 26 2007-2012 İhracat Pazar payı kümülatif artış hızı (yüzde) Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 74 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Sektördeki ihracat, Türkiye’nin makine sektörünün tamamında gerçekleştirilen ihracatta önemli bir paya sahiptir. Sektör, 2007 yılında dış ticaret açığı verirken, 2008 yılından itibaren ihracatın artmaya ve ithalatın azalmaya başlamasıyla birlikte dış ticaret fazlası vermeye başlamıştır. İhracat, 2007 yılından sonra yaklaşık yüzde 42 artmış ve 385 milyon dolara ulaşmıştır. İthalatta ise yüzde 17’lik bir daralma yaşanmıştır. Türkiye’nin sektördeki dış ticareti (2012, milyon ABD doları ve %) 385 381 347 342 342 317 314 272 256 248 238 218 ihracat ithalat Türkiye’nin toplam makine dış ticareti içindeki payı (%) 2007 İhracat 3,7 2008 2009 2010 2011 4,6 3,3 3,4 4,7 2012 5,2 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları Türkiye’nin sektördeki en büyük ihracat partneri Rusya’dır; Rusya dünyada sektörün en büyük ithalatçısıdır. Ancak Rusya’nın 1,8 milyar dolarlık ithalatından Türkiye’nin aldığı pay son derece düşüktür. Türkiye’nin Rusya dışında, genellikle küçük pazarlara ihracat yaptığı görülmektedir. İhracatın ülkelere göre dağılımı (2012, milyon ABD doları) 53 Rusya 40 Irak 24 Azerbaycan Cezayir 22 Almanya 21 İran 21 Türkmenistan ihracatın ülkelere göre dağılımı (%) 17 İthalatın ülkelere göre dağılımı (2012, milyon ABD doları) ithalatın ülkelere göre dağılımı (%) 125 14 Almanya 10 İtalya 6,2 İngiltere 18 5,8 5,7 Çin 17 5,2 5,5 Finlandiya 14 4,2 5,5 Fransa 13 3,4 3,2 ABD 11 2,2 68 40 21 Kazakistan 12 3,0 Avusturya 7 2,0 Suudi Arabistan 12 3,0 İspanya 6 1,6 Tunus 12 2,5 Hollanda 5 1,6 Kaynak: BM COMTRADE, TUIK TEPAV Hesaplamaları Not: CAGR hesaplanma yöntemi 75 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Ek Ek 1.6 1.9: Kendine özgü fonksiyonlu diğer makine-cihazlar(Boya Makineleri) Sektörün dünya toplam ihracatı 2009 sonrasında hızla toparlanmış ve 2011 yılında 127 milyar dolar ile tarihsel ortalamanın oldukça üzerine çıkmış olsa da, 2012 yılında yaklaşık yüzde 36’lık bir daralma yaşayarak 81 milyar dolara gerilemiş ve böylelikle kriz öncesi seviyenin de altına düşmüştür. 127.377 109.277 91.028 95.200 81.253 69.693 2007 2008 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 76 2009 2010 2011 2012 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Çin, yüzde 12’lik büyüme hızıyla ihracatını en çok artıran ülkedir. Sektörün en büyük ihracatçısı ise 13 milyar dolarlık ihracatı ile Almanya’dır. Çin, sektör ithalatında lider konumda olsa da, 2007-2012 döneminde ithalat talebinin daraldığı görülmektedir. Rusya, bu dönemde ithalatını en hızlı artıran ülke olmuştur. En büyük 10 ihracatçı (2012, milyon ABD doları) 2007-2012 CAGR (%) En büyük 10 ithalatçı (2012, milyon ABD doları) 2007-2012 CAGR (%) Almanya 13.815 1,5 Çin Japonya 13.677 -8 Amerika -10 Kore ABD 8.888 Kore 5.557 İtalya 5.544 Singapur 4,4 4.029 Çin 3.414 10.662 -1 8.522 -15 4.726 Almanya -4 -4 4.220 -3 Singapur 1 15 Rusya 2.354 14 12 Japonya 2.327 -13 3.464 Hollanda 2.549 -17 Hollanda 2.166 8 İsviçre 2.227 1,5 Meksika 2.086 0,7 Birleşik Krallıklar 1.752 -1 Fransa 1.868 -3 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları CAGR: İhracat Pazar payı kümülatif artış hızı Sektörün en büyük iki ihracatçısı olan Almanya ve Japonya’nın ana ihracat partnerleri Çin ve ABD’dir. Çin, sektördeki diğer büyük ihracatçılar için de önemli bir pazar konumundadır. 1 2 3 4 5 ABD (11) Rusya (5) Fransa (5) Avustralya (3) Almanya 13.815 Çin (13) Japonya 13.677 Çin (23) ABD (20) Kore (9) Tayland (8) Diğer Asya ülkeleri (8) Kanada (13) Meksika (9) Kore (7) Çin (7) Singapur (5) Çin (31) ABD (12) Japonya (6) Vietnam (4) Hindistan (4) ABD (8) Almanya (7) Çin (6) Fransa (5) Rusya (4) Endonezya (14) Hong Kong (12) Malezya (10) Diğer Asya ülkeleri (8) Çin (8) ABD (13) Hong Kong (10) Japonya (9) Singapur (5) Kore (4) ABD (18) Kore (13) Almanya (9) Almanya (26) ABD (14) Çin (7) Fransa (5) İtalya (3) ABD (13) Avustralya (8) Norveç (8) Rusya (6) Almanya (5) ABD 8.888 Kore 5.557 İtalya 5.544 Singapur Çin Hollanda İsviçre Birleşik Krallıklar 4.029 3.414 2.549 2.227 1.752 Diğer Asya Birleşmiş Krallıklar (6) (5) Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 77 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Sektörün en büyük ithalatçıları Çin, ABD ve Kore’dir. Ancak Çin’in ithalat miktarı ile diğer ülkelerden ayrıştığı görülmektedir. En büyük ithalatçılar taleplerini dünyanın dört bir yanından karşılamaktadır. Bu durum sektörün ticaretinin küresel olduğu anlamına gelmektedir. Çin 10.662 ABD 8.522 Kore 4.726 Almanya 4.220 Singapur 1 2 3 4 5 Japonya (33) Almanya (18) ABD (11) Kore (10) Diğer Asya ülkeleri (5) Japonya (23) Almanya (14) Kanada (11) Çin (10) Hollanda (4) Japonya (30) ABD (19) Almanya (10) Norveç (7) Çin (7) İsviçre (16) ABD (13) Japonya (12) Çek Cumhuriyeti (7) İtalya (5) ABD (30) Japonya (22) Malezya (8) Çin (7) Almanya (6) 3.464 Rusya 2.354 Almanya (33) İtalya (12) Çin (8) ABD (5) Birleşik Krallıklar (4) Japonya 2.327 ABD (24) Çin (22) Kore (10) Almanya (9) Diğer Asya ülkeleri (5) Hollanda 2.166 Almanya (34) ABD (24) Japonya (8) Meksika 2.086 ABD (40) Japonya (14) Almanya (12) Çin (5) İtalya (5) Almanya (34) İtalya (15) ABD (8) Japonya (5) Birleşik Krallıklar (5) Fransa 1.868 Diğer Asya ülkeleri Birleşik Krallıklar (3) (3) Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları Sektörde az sayıda tedarikçinin pazar hakimiyeti bulunmamaktadır. Her ne kadar Almanya ve Japonya’nın ihracat hacimleri önemli seviyelerde olsa da, pazar paylarının küçüldüğü, buna karşın Asya ülkelerinin, özellikle de Singapur’un pazar paylarını hızla artırdığı görülmektedir. 26 24 22 Dünya Pazar Payı (%), 2012 20 18 Almanya Japonya 16 14 12 ABD 10 8 İtalya 6 Kore Singapur Çin 4 İsviçre Birleşik Krallıklar 2 Hollanda 0 -2 -25 -20 -15 -10 -5 0 5 10 15 20 25 30 2007-2012 İhracat Pazar payı kümülatif artış hızı (yüzde) Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 78 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Türkiye’nin sektördeki ihracatı kriz öncesine göre toparlanmış olsa da, ithalat, ihracatın belirgin bir şekilde üzerindedir. Sektörün toplam ithalatının 2011 yılı itibariyle 1 milyar doları aştığı düşünüldüğünde, sektördeki dış ticaret açığı sorununun giderek derinleştiği görülmektedir. Türkiye’nin sektördeki dış ticareti (2012, milyon ABD doları ve %) 1.077 1.065 909 893 739 657 ihracat ithalat 221 160 Türkiye’nin toplam makine ihracatı içindeki payı (%) 2007 2 282 233 175 173 2008 2009 2010 2011 2,4 2,3 2 2,2 2012 2,5 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları Türkiye, ihracatını ancak dar talepli pazarlara yapabilmektedir. Rusya, Irak, İran; Türkiye’nin ihracatında öne çıkan pazarlardır. Bu bakımdan Türkiye’nin Çin, ABD ve Kore gibi büyük pazarlara açılması çok önemlidir. ihracatın ülkelere göre dağılımı (%) İhracatın ülkelere göre dağılımı (2012, milyon ABD doları) Rusya 22 İthalatın ülkelere göre dağılımı (2012, milyon ABD doları) 8 Almanya ithalatın ülkelere göre dağılımı (%) 424 40 16 Irak 17 6 İtalya İran 16 6 Çin 5 Güney Kore 50 5 4 Japonya 48 4 4 ABD 42 4 3 Çek Cumhuriyeti 29 3 3 İsviçre 25 2 3 Fransa 24 2 3 İsveç 21 2 Almanya 14 Suudi Arabistan 12 11 Azerbaycan Özbekistan 9 Etiyopya 9 Romanya 9 Cezayir 9 Kaynak: BM COMTRADE, TUIK, TEPAV Hesaplamaları 172 68 6 Not: CAGR hesaplanma yöntemi 79 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Ek 1.7:Ek Metal için kasalar, 1.7: dökümü Metal dökümü için kasalar Plakalar, kalıpmodelleri modeller plakalar, kalıp Sektörün dünya ticareti küresel krizde yaklaşık yüzde 12’lik değer kaybına uğramış ve 12,3 milyar dolar seviyesine gerilemiştir. Ancak sonraki yıllarda toparlanarak kriz öncesindeki seviyesinin üzerine çıkmıştır. 2012 yılı itibariyle sektör 17,3 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmıştır. 17.256 15.845 14.785 13.240 13.084 12.258 2007 2008 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 80 2009 2010 2011 2012 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu 2007-2012 döneminde ihracatı en çok artan ülke yüzde 19,8’lik büyüme hızı ile Çin olmuştur. Çin’in aynı zamanda sektörün en büyük ihracatçısı olması, sektördeki konumunu giderek sağlamlaştırdığı anlamına gelmektedir. Sektörün önemli ithalatçılarından biri yine Çin’dir. Hindistan ise ithalatta en hızlı artışı yakalayan ülke olmuştur. En büyük 10 ihracatçı (2012, milyon ABD doları) Çin 3.312 Japonya 1.702 2007-2012 CAGR (%) En büyük 10 ithalatçı (2012, milyon ABD doları) 19,8 ABD 3,6 2.171 Kore 2007-2012 CAGR (%) 1.781 Çin 12,4 Meksika 2,3 5,0 1.647 6,8 1.477 7,5 İtalya 1.425 0,5 Almanya Almanya 1.342 1,4 Tayland 824 15,1 2,7 Japonya 814 4,0 -1,3 Hong Kong 499 4,2 İtalya 469 2,6 ABD 1.013 Kanada 773 997 Portekiz 658 Hong Kong 585 5,3 Hindistan 468 Avusturya 554 1,6 Fransa 465 10,7 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 16,9 1,3 CAGR: İhracat Pazar payı kümülatif artış hızı Sektörün küresel lideri olan Çin’in ana ticaret partnerleri Asya ülkeleri, ABD ve Almanya’dır. Almanya, Tayland ve Meksika’nın sektördeki büyük ihracatçılar için önemli pazarlar olduğu görülmektedir. Çin 3.312 Japonya 2.171 Kore 1.702 1 2 3 4 5 Hong Kong (19) ABD (11) Japonya (8) Almanya (5) Hindistan (5) Tayland (21) Çin (21) ABD (18) Endonezya (7) Vietnam (4) Japonya (21) Çin (17) Hindistan (8) Meksika (6) Tayland (6) İtalya 1.425 Almanya (30) Fransa (8) Polonya (6) Avusturya (4) Çek Cumhuriyeti (4) Almanya 1.342 ABD (10) Çek Cumhuriyeti (9) İsviçre (7) Polonya (7) Meksika (6) Meksika (52) Kanada (23) Almanya (2) Çin (2) Venezuela (2) ABD (78) Meksika (7) Çin (6) Almanya (1) Fransa (1) ABD Kanada 1.013 773 Portekiz 658 Almanya (21) İspanya (20) Fransa (17) Çek Cumhuriyeti (4) Brezilya (4) Hong Kong 585 Çin (36) ABD (10) Almanya (5) Tayland (4) Japonya (4) Avusturya 554 Almanya (41) İsviçre (7) ABD (5) Çek Cumhuriyeti (4) İtalya (4) Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 81 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu İthalatını en fazla artıran Hindistan’ın ana ithalat partnerleri Çin ve Kore’dir. En fazla ithalat yapan ABD, ithalat talebinin yüzde 33’ünü Kanada’dan yüzde 42’sini de Çin, Japonya ve Kore’den karşılamaktadır. ABD 1.781 Çin 1.647 Meksika 1.477 Almanya 997 1 2 3 4 5 Kanada (33) Çin (21) Japonya (16) Almanya (7) Kore (5) Japonya (28) Kore (21) Çin (12) Diğer Asya (9) Almanya (6) ABD (32) Kanada (17) Çin (13) Kore (8) Japonya (8) Çin (19) İtalya (18) İsviçre (14) Avusturya (8) Çek Cumhuriyet (7) Tayland 824 Japonya (53) Çin (16) Kore (9) Diğer Asya (8) Malezya (2) Japonya 814 Kore (46) Çin (36) Tayland (6) Diğer Asya (4) Vietnam (1) Hong Kong 499 Çin (81) Japonya (11) Kore (3) ABD (1) Diğer Asya (1) İtalya 469 Almanya (29) Çin (16) Fransa (9) Avusturya (7) Türkiye (5) Hindistan 468 Çin (33) Kore (21) Diğer Asya (7) Japonya (6) Malezya (6) Fransa 465 Çin (30) İtalya (12) Almanya (11) Portekiz (10) İspanya (5) Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 24 22 20 18 16 14 12 10 8 Çin Japonya Kore Almanya İtalya ABD 6 Dünya Pazar Payı (%), 2012 Çin, sektörün küresel lideri olup, gerek ihracat hacmi gerekse de pazar payındaki artış hızı bakımından diğer ülkelerden ayrışmaktadır. Kore, ihracatını hızlı bir şekilde artırsa da, henüz ihracat hacmi düşük bir seviyededir. Sektörün öne çıkan ihracatçıları arasında Kanada dışındaki hiçbir ülkenin pazar payını düşürmediği görülmektedir. 4 Kanada Portekiz 2 Avusturya Hong Kong 0 -8 -6 -4 -2 0 2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24 26 2007-2012 İhracat Pazar payı kümülatif artış hızı (yüzde) Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları 82 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Türkiye’nin sektörde gerçekleştirdiği ihracat küresel krizde yaklaşık yüzde 10 değer kaybetmişse de, izleyen yıllarda toparlanabilmiştir. Fakat ithalatın giderek artması dolayısıyla, sektörün dış ticaret açığı önemli bir sorun olmaya başlamıştır. Türkiye’nin sektördeki dış ticareti (2012, milyon ABD doları ve %) 338 314 279 276 266 194 ihracat 150 ithalat 190 189 151 136 105 Türkiye’nin toplam makine dış ticareti içindeki payı (%) İhracat 2007 2008 2009 2010 2011 2012 0,65 0,82 0,92 0,89 0,93 0,89 Kaynak: BM COMTRADE, TEPAV Hesaplamaları Türkiye’nin sektördeki ihracatı yakın bölgelerle sınırlı kalmamış ve çeşitlenebilmiştir. Türkiye, ihracatının yaklaşık üçte birini Rusya ve Almanya’ya yapmaktadır. Sektörün en büyük ihracatçısı olan Çin ise Türkiye’nin en önemli ithalat partneridir. ihracatın ülkelere göre dağılımı (%) İhracatın ülkelere göre dağılımı (2012, milyon ABD doları) Rusya Federasyonu 33 17,3 Çin 14,3 İtalya 6,8 Almanya 10 5,2 Güney Kore 9 5,0 Fransa Almanya 27 İran 13 İtalya Fransa ithalatın ülkelere göre dağılımı (%) İthalatın ülkelere göre dağılımı (2012, milyon ABD doları) 89 60 40 32 27 26,3 17,8 11,8 9,4 7,9 Sırbistan 7 3,8 İspanya Bulgaristan 7 3,8 Japonya 10 3,0 Ege Serbest Bölgesi 6 3,4 Lüksemburg 10 2,9 Romanya 6 3,0 Portekiz 8 2,3 ABD 5 2,7 İsviçre 5 1,6 Kaynak: BM COMTRADE, TUIK TEPAV Hesaplamaları 15 4,4 Not: CAGR hesaplanma yöntemi 83 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu EK-2: FİRMA GENEL BİLGİLERİ Firma Adı: Aksoylu Trayler-Römork Sanayii ve Ticaret A.Ş. Kuruluş yılı ve yeri: 1954, Eskişehir Ortaklık Yapısı: Şirket, yüzde yüz yerli sermaye ile kurulmuştur. Konum: Şirket Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunmaktadır. Kapalı Alan: Firma, 8.000 m²’si kapalı toplam 20.000 m² alana sahiptir. Sektör: Şirket römork ve kasa yapımı ile ilgilenmektedir. Firmanın ağırlıklı olarak ürettiği ürünlerin uluslararası mal ticareti kodları HS-92’de 2920 olarak sınıflandırılmıştır. Üretim Tipi: Üretim sürecinin emek yoğun olduğunu belirten firma, sipariş usulü üretim yapmaktadır. Firma Adı: Berkel Makine Kuruluş yılı ve yeri: 2005, Eskişehir Ortaklık Yapısı: Firma yüzde yüz yerli sermaye ile kurulmuştur. Konum: Firmanın üretim tesisi Konya’da bulunmaktadır. Kapalı Alan: Firma, 1.000 m²’lik kapalı alana sahiptir. Sektör: Firmada fikstür ve kolaylaştırıcı ekipman üretilmektedir. Ağırlıklı olarak ürettiği ürünün HS-92’deki kodu ise 8466’dır. Üretim Tipi: Sipariş usulü üretim yapan firma, üretim sürecini emek yoğun olarak tanımlamıştır. 84 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Firma Adı: ÇMS Çetin Döküm Makina Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. Kuruluş yılı ve yeri: 1996, Eskişehir Ortaklık Yapısı: Şirket, yüzde yüz yerli sermaye ile kurulmuştur. Konum: Firma Eskişehir’de bulunmaktadır. Kapalı Alan: Firma, 6.000 m²’lik kapalı alana sahiptir. Sektör: Firma, dökümhane endüstrisi ve dökümhane tesisi imalat ve montajı ile ilgilenmekte; dökümhaneler için makine imalatı yapmaktadır. Ağırlıklı olarak ürettiği ürünlerin HS-92’deki kodu ise 8474’tür. Üretim Tipi: Üretimini sipariş usulü yapan firma, üretim sürecinde emek ve makinenin eşit yoğunluğa sahip olduğunu belirtmiştir. Firma Adı: EJS Eskişehir Jant Sanayi A.Ş. Kuruluş yılı ve yeri: 1995-1988, Eskişehir Ortaklık Yapısı: Firma tamamen yerli sermaye ile kurulmuştur. Konum: Firma Eskişehir’de bulunmaktadır. Kapalı Alan: Firma 10.000 m² açık, 4.000 m² de kapalı alana sahiptir. Sektör: Firma, otomotiv sanayi için jant üretimi yapmakta, bunun dışında da Turbomax için havacılık parçası üretmektedir. Firmanın ağırlıklı olarak ürettiği ürünlerin uluslararası mal ticareti kodları HS92’de 8708, 8431, 8411 olarak sınıflandırılmıştır. Üretim Tipi: Şirketin içinde hem emek yoğun üretim yapılan hem de makine yoğun üretim yapılan kısımlar vardır. Üretim, sipariş usulü gerekleştirilmektedir. 85 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Firma Adı: Emek Özel Civata Ltd. Şti. Kuruluş yılı ve yeri: 1960, Eskişehir Ortaklık Yapısı: Firma yüzde yüz yerli sermayelidir. Konum: Firma, Eskişehir’de bulunmaktadır. Kapalı Alan: Firma, 3.500 m²’si kapalı olmak üzere, 5.000 m²’lik alanda üretimini gerçekleştirmektedir. Sektör: Şirket cıvata, somun ve özel bağlantı elemanları üretmektedir. Firmanın ağırlıklı olarak ürettiği ürünün uluslararası mal ticareti kodu HS-92’de 8433, 8432 olarak sınıflandırılmıştır. Üretim Tipi: Sipariş usulü üretim yapan firma, üretim sürecinin emek yoğun olduğunu belirtmiştir. Firma Adı: Akar Makina Kuruluş yılı ve yeri: 1990, Eskişehir Ortaklık Yapısı: Firma yüzde yüz yerli sermayelidir. Konum: Firmanın üretim tesisi Konya’da bulunmaktadır. Kapalı Alan: Firma, 9.000 m²'si kapalı ve 5.000 m²’si açık olmak üzere toplam 14.000 m² üretim alanına sahiptir. Sektör: Şirket, demir çelik endüstrisi ve lastik kaplama sanayisi için makineler üretmektedir. Ayrıca farklı endüstri kollarına otoklav ve basınçlı ekipman imalatı da yapmaktadır. Ağırlıklı olarak ürettiği ürünlerin uluslararası mal ticareti kodları HS-92’de 8477 ve 8419 olarak sınıflandırılmıştır. Üretim Tipi: Firma çoğunlukla sipariş usulü, zaman zaman ise stok ile çalışmaktadır. 86 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Firma Adı: Dikmen Makine Çelik Konstrüksiyon ve Müh. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Kuruluş yılı ve yeri: 2010, Eskişehir Ortaklık Yapısı: Aile şirketi olarak kurulan firma, yüzde yüz yerli sermayelidir. Konum: Firma Eskişehir’de bulunmaktadır. Kapalı Alan: Firma, 1.250 m²'lik kapalı alana sahiptir. Sektör: Firma, geri dönüşüm makinelerinin imalatını yapmaktadır. Ürettiği ürünler HS-92’de 8433 olarak sınıflandırılmaktadır. Üretim Tipi: Emek yoğun üretim yapan firma, sabit bir stok miktarı bulundurmakta ve stokları azaldıkça üretim yapmaktadır. Firma Adı: ETASİS Elektronik Tartı Aletleri ve Sistemleri Sanayi ve Tic. A.Ş. Kuruluş yılı ve yeri: 1990, Eskişehir Ortaklık Yapısı: Firma, tamamen yerli sermaye ile kurulmuş bir aile şirketidir. Konum: Firma, Eskişehir’de bulunmaktadır. Kapalı Alan: Firma, 2.650 m² kapalı alana sahiptir. Sektör: Firmanın standart üretiminde market terazileri, endüstriyel teraziler, basküller, indikatörler, basınçölçerler ve yük hücreleri (Loadcell) bulunmaktadır. Bununla birlikte müşteri talebi doğrultusunda özel tartı sistemleri de üretilmektedir. 2000 yılı başında CNC Freze - Torna Tezgahı yapımına başlamış ve başarı elde etmiştir. Ürettiği ürünler HS-92’de 8457, 8458, 8459 olarak sınıflandırılmaktadır. Üretim Tipi: Üretim elle yapılması gereken çok fazla aşama içerdiği için emek yoğun olarak gerçekleştirilmektedir. Katalog ürünleri için seri üretim, özel ürünler için ise sipariş usulü üretim yapmaktadır. 87 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Firma Adı: Köklüce Makina Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. Kuruluş yılı ve yeri: 1997, Eskişehir Ortaklık Yapısı: Firma, yüzde yüz yerli sermaye ile kurulmuştur. Konum: Firma, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunmaktadır. Kapalı Alan: Şirket 14.600 m²’si kapalı toplam 36.500 m² bir alanda üretimini sürdürmektedir. Sektör: Şirket metal sektöründedir. Operatör kabinleri, tarım aletleri parçaları, inşaat kalıpları ve iskeleler üretmektedir. Üretim Tipi: Üretim sürecinin makine yoğun olduğunu belirten firma, sadece gelen siparişler doğrultusunda üretim yapmaktadır. Firma Adı: Makel Makine Sanayi ve Tic. A.Ş. Kuruluş yılı ve yeri: 1977, Eskişehir Ortaklık Yapısı: Firma yerli sermaye ile kurulmuştur. Konum: Firmanın üretim tesisi Eskişehir’de bulunmaktadır. Kapalı Alan: Şirket 6.000 m²’lik kapalı alana sahiptir. Sektör: ENDEL şirketler grubunun yatırım ihtiyaçlarından doğmuş olan firma, toprak sanayi (kırmızı grup) ve beyaz eşya sektörüne yönelik farklı ürünlerin imalatını yapmaktadır. Firmanın ağırlıklı olarak ürettiği ürünlerin uluslararası mal ticareti kodları HS-92’de 8479, 8428 olarak sınıflandırılmıştır. Üretim Tipi: Üretim sürecinin emek yoğun olduğunu belirten firma, ENDEL şirketler grubunun talebine göre üretim miktarını belirlemektedir. 88 Makine Sektöründe Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi: Eskişehir İhtiyaç Analizi Raporu Firma Adı: Yüksel Makina Sanayi ve Tic. A.Ş. Kuruluş yılı ve yeri: 1984, Eskişehir Ortaklık Yapısı: Yüzde yüz yerli sermaye ile kurulmuş bir firmadır. Konum: Firma, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunmaktadır. Kapalı Alan: Şirketin 3.000 m²’lik kapalı alanı bulunmaktadır. Sektör: Firma; çalıştığı firmalara ait özel parçaların yanı sıra, makine imalatçılarının standart parçalarından olan konnektörler, çatallar (DIN 71752), rakorlar, alternatör kasnakları, segman kanallı ve delikli pimler (DIN 1434 ) üretmektedir. Firmanın ağırlıklı olarak ürettiği ürünlerin uluslararası mal ticareti kodları HS-92’de 7412, 7415 ve 7318 olarak sınıflandırılmıştır. Üretim Tipi: Firma seri üretim gerçekleştirmektedir. Firma Adı: PEK Makina Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. Kuruluş yılı ve yeri: 1995, Eskişehir Ortaklık Yapısı: Firma, tamamen yerli sermaye ile kurulmuştur. Konum: Firmanın üretim tesisi Eskişehir’de bulunmaktadır. Kapalı Alan: Şirketin üretim tesisi 3.500 m² kapalı alana sahiptir. Sektör: Hard-soft bisküvi hatları, kraker üretim hatları, tünel fırınlar, hamur şekillendirme makineleri, bisküvi kremalama makineleri ve konveyörler firmanın üretimini yaptığı makineler arasında yer almaktadır. Firmanın ağırlıklı olarak ürettiği ürünlerin uluslararası mal ticareti kodları HS-92’de 8417 ve 8438 olarak sınıflandırılmıştır. Üretim Tipi: Sipariş usulü üretim yapan firmanın üretim süreci, emek yoğun olarak tanımlanmıştır. 89