ygs – lys biyoloji özet çözümleri test – 1

advertisement
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 1
1. K molekülü bir trigliserittir (nötral yağdır).
A seçeneğinde verilen K molekülünün yapısında
1 tane ester bağı vardır ifadesi yanlıştır. Gliserol
ve yağ asitleri arasında 3 tane ester bağı kurularak bir molekül trigliserit elde edilir. Bu esnada
3 molekül su açığa çıkar.
B seçeneğinde verilen I. ve III. tepkimeler dehidrasyon tepkimesidir ifadesi doğrudur. Bu
tepkimelere bakıldığında küçük moleküllerin su
kaybederek büyük moleküllere dönüştükleri görülecektir.
L molekülü suyla hidroliz edildiğinde aminoasitler oluşmaktadır. Bu nedenle L bir protein molekülüdür. Aminoasitler birbirine peptit bağları
ile bağlanarak protein molekülünü oluştururlar.
Yani C seçeneği doğrudur.
Büyük moleküllerin su alarak küçük moleküllere ayrıştırılmasına hidroliz denir. II. tepkimede
protein molekülü su alarak yapı birimi olan aminoasitlere ayrışır. Dolayısıyla II. tepkime hidroliz
tepkimesidir. O halde D seçeneği doğrudur.
2. I. deney tüpünde nişastayı parçalayan enzimler
0°C’de inaktiftir yani çalışmazlar. Bu durumda
nişasta molekülü parçalanamaz. Tüpe iyot çözeltisi eklendiğinde ortamda nişasta bulunduğundan mavi renk oluşumu gözlenir. (iyot nişasta
ayırıcıdır ve mavi renk verir)
II. deney tüpünde yağı parçalayan enzimler
35°C’de çalışırlar ve yağı parçalayarak yağ asidi
ve gliserol oluştururlar. Tüpe fenol kırmızı eklendiğinde ortamda yağ asitleri bulunduğundan
sarı renk oluşumu gözlenir. (Fenol kırmızısı asit
ayıracıdır ve sarı renk verir)
III. deney tüpünde protein parçalayan enzimlerin yapısı 80°C ’de bozulur. Bu durumda tüpte bulunan protein molekülleri yapı birimi olan
aminoasitlere parçalanamaz. Tüpe fenol kırmızısı eklendiğinde ortamda protein molekülü bulunduğundan renk değişimi gözlenmez.
I ve II nolu tüplerde renk değişimi gözlenirken III
nolu tüpte renk değişimi gözlenmez.
Yanıt: C
Laktoz molekülü glikoz ve galaktoz adı verilen iki
monosakkaritin birleşmesinden oluşur. M galaktoz molekülüdür ifadesinin yer aldığı E seçeneği
doğrudur.
Yanıt: A
3. Sınıflandırma birimlerinde türden aleme doğru
gidildikçe birey sayısı artar. Genetik benzerlik ise
azalır.
A sınıflandırma biriminin birey sayısı en fazla
olduğu için genetik benzerlik diğerlerine göre
azdır. I nolu ifade yanlıştır.
E sınıflandırma biriminde birey sayısı en azdır.
Bu sınıflandırma birimi tür olabilir. Tür; ortak
bir atadan gelen, yapı ve görev bakımından benzer özelliklere sahip, çiftleştiğinde verimli döller
meydana getiren bireyler topluluğudur. O halde
II nolu ifade doğrudur.
Alemden türe doğru gidildikçe birey sayısı azalır,
ortak özellikler ise artar. Ortak özellikler bakımından çoktan aza doğru sıralama E-B-D-C-A
şeklinde olmalıdır. Öyleyse III nolu ifade doğrudur.
Yanıt: E
www.deltakitap.com
1
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 1
4. Pepsin ve tripsinin optimum Ph değerlerinin
grafiğine bakıldığında farklı olduğu görülecektir.
Dolayısıyla I nolu ifade yanlıştır.
Pepsin ve tripsin enzimlerinin aktivite gösterdiği
ortak Ph değerleri vardır. Grafikte 4 ve 6 arasındaki Ph aralığında her iki enzim de aktivite
göstermektedir. Yani II nolu ifade doğrudur.
Ph sürekli arttığında her iki enzimin de çalışmasının bir süre sonra yavaşladığı ve sonra durduğu
grafikte görülmektedir. Öyleyse III nolu ifade de
doğrudur.
Tripsinin aktivite gösterdiği Ph aralığı pepsininkine göre daha geniştir. O halde IV nolu ifade de
yanlıştır.
6. Grafikteki canlının vücut sıcaklığı, çevrenin sıcaklığına göre değişmektedir. Vücut sıcaklığı dış
ortamın sıcaklığına bağlı olarak değişim gösteren canlılara soğukkanlı (değişken ısılı) canlılar
denir. İki yaşamlılar ve sürüngenler soğukkanlı
canlılardır. Vücut sıcaklığı sabit canlılara ise sıcakkanlı (sabit ısılı) canlılar denir. Kuşlar ve memeliler sıcakkanlı canlılardır.
Seçeneklerde verilen kaplumbağa, yılan ve kertenkele sürüngenler sınıfında yer alan soğukkanlı canlılardır. Kurbağa ise iki yaşamlılar sınıfına
dahil olan soğukkanlı bir canlıdır.
C seçeneğindeki deve kuşu, kuşlar sınıfında bulunan sıcakkanlı bir canlıdır. Dolayısıyla soruda
verilen grafik bu canlıya ait olamaz.
Yanıt: B
5. K→ Hem bitki hücresi, hem de prokaryot hücrede bulunduğuna göre hücre duvarıdır. Prokaryot
hücre yapısına sahip olan tüm canlılarda bitki
hücrelerinde olduğu gibi hücre duvarı bulunmaktadır. Ancak bakterilerin hücre duvarının
ana bileşeni bitkilerden farklı olarak selüloz değil, peptidoglikan adı verilen polisakkarittir.
L→ Sadece hayvan hücresinde bulunduğuna göre
sentrezomdur. Prokaryot hücrelerin çekirdek
zarı ve zarla çevrili organeli bulunmaz. Sadece
zarsız bir organel olan ribozom bulunur. Bitki
hücrelerinde ise sentrezom yoktur.
M→ Tüm hücrelerde bulunduğuna göre zarsız bir
organel olan ribozomdur.
T→ Sadece bitki hücresinde bulunduğuna göre
kloroplasttır. Kloroplast zarlı bir organel olduğundan prokaryot hücrelerde bulunmaz. Hayvan
hücreleri kloroplasta sahip değildir ve fotosentez
yapmaz.
Yanıt: C
2
Yanıt: C
7. I nolu organel mitokondridir ve oksijenli solunum
yapan hücrelerde bulunur. A seçeneği doğrudur.
II nolu organel sentrezomdur. Sentrezom sadece
hayvan hücrelerinde bulunur. B seçeneği doğrudur.
III nolu organel Golgi Cisimciğidir. Bu organel
paketleme ve salgılama yapar. C seçeneği doğrudur.
IV nolu organel Endoplazmik Retikulumdur. ER
hücrede madde taşımasında görev alır. D seçeneği doğrudur.
V nolu organel ribozomdur. Prokaryot hücreler
dahil tüm hücrelerde bulunur. Bu nedenle sadece bitki ve hayvan hücrelerinde bulunur ifadesi
yanlıştır.
Yanıt: E
www.deltakitap.com
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 1
8. t3 zaman aralığında grafiğe göre hücrenin ozmotik basıncı artmaktadır. Öyleyse hücre su
kaybetmektedir. Eğer hücre kendisinden daha
yoğun hipertonik ortama konulursa su kaybeder
ve plazmolize uğrar. Bunun sonucunda da ozmotik basıncı artar.
t2 zaman aralığında hücrenin ozmotik basıncı sabittir. Hücre ile bulunduğu ortam ozmotik
denge halindedir.
t1 zaman aralığında grafiğe göre hücrenin ozmotik basıncı azalmaktadır. O halde hücre kendisinden daha az yoğun olan hipotonik ortama
konulmuştur. Bu durumda hücre ortamdan su
alır ve ozmotik basıncı azalır. Dolayısıyla D seçeneğinde yer alan ifade yanlıştır.
Yanıt: D
11.I nolu maddenin hücre dışı yoğunluğu hücre içi
yoğunluğundan fazladır. O halde I nolu maddenin hücre içine alınması difüzyonla enerji harcanmadan gerçekleşir. Difüzyon hem canlı hem
de cansız hücrelerde gerçekleşebildiğinden hücrenin canlı olduğuna kesin kanıt sunmaz. A seçeneği yanlıştır.
II nolu maddenin hücre içi yoğunluğu hücre dışı
yoğunluğundan fazladır. Bu nedenle hücre dışına
difüzyonla verilir. B seçeneği doğrudur.
III nolu maddenin hücre içi ve hücre dışı miktarlarının eşitlenmesi difüzyonla gerçekleştiğinden
ATP harcanmaz. C seçeneği doğrudur.
I nolu madde hücre dışına aktif taşıma ile yani
enerji harcanarak verilir. D seçeneği doğrudur.
II nolu madde hücre içine aktif taşımayla enzimler kullanılarak alınır. E seçeneği doğrudur.
Yanıt: A
9. Bakterinin gelişme gösterdiği ortamlarda yer
alan ortak madde K’dır. Ortama ancak K maddesi eklendiğinde bakteri gelişmektedir. Bakteri,
K maddesini sentezleyemediği için bu maddenin
eklenmediği ortamlarda gelişme olmamaktadır.
Yanıt: A
10. X organeli çekirdek zarı ve hücre zarı arasında
uzanan kanalcık ve borucuklar sistemi olan endoplazmik retikulum dur. ER üzerinde ribozom
taşıdığında granüllü ER adını alır. Öyleyse I nolu
ifade doğrudur.
Y organeli zarla çevrili, üst üste dizilmiş yassı
keselerden oluşan golgi cisimciğidir. Golgi cisimciği hücrede depolama ve salgı yapma işlevlerini
yerine getirir. Hücre içi madde taşımacılığında
görev alan organel ER’dir. O halde II nolu ifade
yanlıştır.
Z organeli hücre içi sindirimde görev alan lizozomdur. III nolu ifade doğrudur.
Lizozom organelinde bulunan enzimler granüllü
ER üzerinde bulunan ribozomlarda sentezlenir.
Dolayısıyla IV nolu ifade doğrudur.
Yanıt: D
www.deltakitap.com
12.Nişasta molekülü enzimler tarafından yapı birimi olan glikoz molekülüne parçalanır. Bu olay
su varlığında gerçekleşen bir hidroliz tepkimesi
olduğundan tüpte glikoz ve su bulunabilir.
Enzimler kimyasal tepkimelerden değişmeden
çıkarlar ve defalarca kullanılabilirler. Bu durumda tüpte enzim molekülü de bulunabilir.
Aminoasit proteinlerin yapı birimidir ve tüpte
bulunmaz.
Fruktoz nişasta molekülünün yapısına katılmayan bir monosakkarittir. Nişasta çok sayıda glikoz molekülünün birleşmesinden oluşur. Dolayısıyla tüpte früktoz molekülü bulunmaz.
I, II ve V’deki moleküller tüpte bulunabilirler.
Yanıt: E
3
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 2
1. Lipitler önce yapıtaşları olan gliserol ve yağ
asitlerine parçalanır. Gliserol, glikoliz evresinden
oksijenli solunuma katılır. Yağ asitleri ise asetil
CoA’dan tepkimeye girer. Öyleyse X monomeri
yağ asididir.
Proteinler önce yapı birimi olan aminoasitlere
parçalanır. Aminoasitler asetil CoA’dan, 3C’lu
pirüvattan ya da krebs döngüsünden solunum
tepkimelerine katılır. O halde Y monomeri aminoasittir.
Karbonhidratlar hidroliz tepkimeleriyle glikoza
parçalanır. Glikoz, glikoliz basamağından solunum tepkimelerine katılır. Öyleyse Z monomeri
glikozdur.
3. Minimum yasasına göre fotosentez hızı, fotosenteze etki eden faktörlerden miktarı en düşük
olana göre belirlenir. Grafiğe bakıldığında mineral maddelerden K’nın ortamda bulunan miktarı kullanılan miktara kıyasla daha azdır. Yani
ihtiyaçtan daha az K ortamda bulunmaktadır.
Öyleyse minimum yasasına göre fotosentez hızını
belirleyen mineral madde K’dır.
Yanıt: B
Yanıt: C
2. Organik madde sentezinde C kaynağı olarak
CO2 kullanma fotosentez ya da kemosentez yapan tüm canlılarda ortak olarak gerçekleşir.
L hücresi ve K hücresi ışık enerjisini kullanarak
organik madde sentezi yapabiliyor. Ancak klorofil molekülü kloroplast içinde olmadığından K
hücresinin fotosentetik bakteri hücresi olduğunu
söyleyebiliriz. Fotosentetik bakteriler prokaryot
hücre yapısına sahiptir ve zarlı organeli yoktur.
Klorofil sitoplazmada bulunur.
L hücresinde K hücresinden farklı olarak klorofil
molekülü kloroplast içindedir. Öyleyse L hücresi
bitki hücresidir.
Bitki hücreleri ökaryot hücre yapısına sahip olduklarından kloroplast gibi zarlı organeller bulundururlar.
M hücresi kemosentetik bakteri hücresidir. Kemosentetik bakteriler güneş enerjisi yerine
inorganik maddelerin oksidasyonu ile açığa çıkan kimyasal enerjiyi kullanarak organik madde sentezlerler. Bu nedenle hem ışıklı hem de
karanlık ortamda kemosentez yaparak organik
madde sentezleyebilirler.
Yanıt: D
4
4. İyot çözeltisi damlatıldığında yaprağın ışık alan
ve kağıtla kaplanmamış kısmında renk değişimi
gözlenmiştir. Bunun nedeni şu şekilde açıklanabilir; yaprağın ışık alan kısmında fotosentez gerçekleşir, fotosentez sonucu oluşan glikoz burada
nişasta şeklinde depolanır, yaprağın bu kısmında
nişasta bulunduğundan iyot çözeltisi damlatıldığında renk değişimi olur.
Bu deney sonucu dikkate alındığında;
Fotosentezin gerçekleşmesi için ışığın gerekli olduğu söylenebilir. Çünkü ışık alan kısımda fotosentez gerçekleşmiştir. A seçeneği doğrudur.
Bitkinin kapatılan kısmında fotosentez gerçekleşmez. Ancak solunum sonucu organik madde
yıkımı gerçekleşir. B seçeneği doğrudur.
Bitkinin kapatılmayan kısmında glikoz molekülleri nişasta şeklinde depolandığından iyot çözeltisi damlatıldığında renk değişimi gözlenir. C
seçeneği doğrudur.
Bitkinin kapatılan kısmında Ph değeri en yüksektir diyemeyiz. Çünkü bu kısımda solunum sonucu CO2 çıkışı gerçekleşir CO2 ortamın asidikliğini artırır. Bu da PH değerinin düşük olmasına
yol açar. D seçeneği yanlıştır.
Bitkinin kapatılmayan kısmında O2 çıkışı daha
yoğundur. Çünkü bu kısımda fotosentez gerçekleşir. Fotosentez sonucu ortama O2 verilir. E seçeneği doğrudur.
Yanıt: D
www.deltakitap.com
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 2
5. I. deney düzeneğinde etil alkol fermantasyonu
gerçekleşir.
II. deney düzeneğinde laktik asit fermantasyonu
gerçekleşir.
III. deney düzeneğinde ise çimlenmekte olan tohumlar O2’li solunum gerçekleştirir.
Oksijenli ve oksijensiz solunum tepkimeleri dışarı
ısı veren ekzergonik tepkimelerdir. Bu nedenle
üç düzenekte de termometrelerdeki sıcaklık dereceleri yükselir. A seçeneği doğrudur.
Etil alkol fermantasyonu ve O2’li solunum tepkimeleri sonucunda CO2 oluşur. Bu nedenle I ve
III numaralı düzeneklerde CO2 çıkışı olduğundan
kireç suyu bulanıklaşır. B seçeneği doğrudur.
II. deney düzeneğinde gerçekleşen laktik asit fermantasyonu sırasında CO2 oluşmaz. Bu nedenle
kireç suyu bulanıklaşmaz. C seçeneği yanlıştır.
III. deney düzeneğinde O2’li solunum gerçekleştiğinden ortamdaki oksijen kullanılır ve oksijen
miktarı azalır. D seçeneği doğrudur.
I. deney düzeneğinde etil alkol fermantasyonu
gerçekleştirebilen maya hücrelerinin sayısı artar.
E seçeneği doğrudur.
7. K → İğ ipliklerinin oluşumu olabilir. Çünkü iğ ipliklerinin oluşumunda farklı yapılar görev yapsa
da hem bitki hem de hayvan hücrelerinde iğ ipliklerinin oluşumu gerçekleşir.
L → Sitoplazma boğumlanması ve sentrezomların eşlenmesi olabilir. Hayvan hücrelerinde sitoplazma bölünmesi boğumlanma ile gerçekleşir.
Ayrıca İnterfaz evresinde eşlenen sentrezomlar
hücrenin zıt kutuplarına giderek iğ ipliklerini
oluştururlar.
M → Orta lamel oluşumu olabilir. Bitki hücrelerinde sitoplazma bölünmesi orta lamel oluşumu
ile gerçekleşir.
I, II, III ve IV numaralı ifadeler doğrudur.
Yanıt: E
8. Bir hayvan hücresinde hücre döngüsünde önce
interfaz sonra mitotik evre gerçekleşir.
DNA replikasyonu (eşlenmesi) sonucu DNA miktarının iki katına çıkması interfaz evresinde
meydana geldiğinden ilk olarak IV numaralı olay
gerçekleşir.
Mitotik evre iki aşamada gerçekleşir:
6. Krebs tepkimelerinde substrat düzeyde ATP
üretimi, ETS’de ise oksidatif fosforilasyonla ATP
üretimi gerçekleşir. Vücudumuzda sindirim,
hücre solunumu gibi pek çok ayrışma ve parçalanma tepkimeleri gerçekleşirken enzimlere ihtiyaç vardır. Oksijenli solunumda krebs ve ETS
tepkimeleri gerçekleşirken de enzimler görev yaparlar.
1. Mitoz (çekirdek bölünmesi)
a. Profaz
b. Metafaz
c. Anafaz
d. Telofaz
2. Sitokinez (sitoplazma bölünmesi)
Çekirdek zarının ve çekirdekçiğin kaybolması
profaz evresinde gerçekleşir.
Kardeş kromatitlerin birbirinden ayrılması anafaz evresinde gerçekleşir.
Sitoplazma boğumlanması ise en son gerçekleşir
ve iki yavru hücre oluşur.
Sonuç olarak olayların gerçekleşme sırası şu şekildedir: IV – I – III – II
Yanıt: C
Öyleyse ATP üretimi ve enzimlerin görev yapması her iki tepkime için de ortak olarak gerçekleşir.
CO2 oluşumu pirüvattan Asetil CoA oluşurken ve
krebs döngüsü sırasında gerçekleşir.
H2O oluşumu ise oksijenli solunumda ETS’ye aktarılan bir çift hidrojen atomunun oksijenle birleşmesi sonucunda gerçekleşir.
Yanıt: D
www.deltakitap.com
Yanıt: C
5
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 2
9. – Homolog kromozomların
zıt kutuplara çekilmesi
– Krossing-over gerçekleşmesi
– Kromozom sayısının değişmesi
Mayoz I’de gerçekleşen olaylardır.
Kardeş kromatitlerin ayrılması → Mitozda gerçekleşir.
Öncesinde DNA miktarının iki katına çıkması →
Mitoz ve mayoz I bölünmede ortak olarak gerçekleşir. Hem mitoz hem de Mayoz I’den önce
interfaz evresi gerçekleşir. Bu evrede DNA kendini eşler ve DNA miktarı iki katına çıkar.
Yanıt: D
11.Sporofit (2n) bitkiden sporların (n) oluşması sırasında kromozom sayısı yarıya inmiştir. Öyleyse
I nolu olay mayoz bölünmedir. Mayozda krossing-over ile kalıtsal çeşitlilik oluşur. Yani A seçeneği doğrudur.
Sporlardan (n) gametofit bitkinin (n) oluştuğu II
numaralı olay sırasında mitoz gerçekleşir. Mitoz
bölünme ile genetik olarak birbirinin aynı hücreler oluşur. Yeni gen kombinasyonları meydana
gelmez. B seçeneği yanlıştır.
III numaralı olayda kromozom sayısı değişmemiştir. O halde mitoz gerçekleşmiştir. Mitoz sonucu oluşan yavru hücrelerin kromozom sayıları
ana hücre ile aynıdır. C seçeneği doğrudur.
IV numaralı olay dişi gamet (n) ve erkek gametin
(n) birleşmesiyle meydana gelen döllenme olayıdır. Döllenme sonucunda 2n kromozomlu zigot
oluşur. D seçeneği doğrudur.
Zigottan (2n) sporatif bitkinin (2n) oluştuğu V
numaralı olay sırasında mitoz bölünmeler gerçekleşir. O halde E seçeneği doğrudur. Dikkat
edilecek olursa kromozom sayısında bir değişiklik
olmadığında mitoz bölünme gerçekleştiğini söyleyebiliriz.
Yanıt: B
12.X: Üretici, Y: Birincil tüketici, Z: İkincil tüketici,
T: Ücüncül tüketicidir.
10. Mayoz bölünmenin anafaz I evresinde homolog
kromozomlar birbirinden ayrılarak hücrenin
zıt kutuplarına giderler. Anafaz II evresinde ise
kardeş kromatitler birbirinden ayrılarak zıt kutuplara giderler. Şekillere bakıldığında I. şeklin
anafaz I’i ikinci şeklin ise anafaz II’yi gösterdiğini
söyleyebiliriz.
Mayoz bölünmenin metafaz I evresinde homolog
kromozomlar tetratlar halinde hücrenin ekvator düzlemine dizilirler. O halde 3 numaralı şekil
metafaz I evresini göstermektedir.
Yanıt: D
6
- Y canlısı X canlısı ile beslendiğinden Y canlısının azalması X canlısının artmasına neden
olur. A seçeneği doğrudur.
- X canlısı üreticiler grubuna girer ve güneş
enerjisini kullanarak fotosentezle besin üretebilir. B seçeneği doğrudur.
- T canlısı besin piramidinin en üstünde yer
aldığından güneş enerjisinin bu canlının kullandığı besindeki enerjiye dönüşümü en uzun
sürer. Yani C seçeneği doğrudur.
- Aldığı besindeki enerji miktarı en yüksek
olan tüketici canlı Z değil Y canlısıdır. Çünkü enerji, üst basamaklara doğru aktarılırken
her basamakta azalır. D seçeneği yanlıştır.
- Z canlısı ikincil tüketici olan etçil bir canlıdır.
E seçeneği doğrudur.
Yanıt: D
www.deltakitap.com
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 2
13. 0- t1 zaman aralığında doğum oranı arttığından birey sayısı artmıştır. O halde I doğrudur.
II’deki ifade yanlıştır. Çevre direncinin en fazla olduğu zaman aralığı t1-t2’dir. t2-t3 zaman
aralığında birey sayısı artmaya başlar. Oysaki
çevre direnci (hastalık, parazitler, açlık, vb.) birey sayısının azalmasına yol açar.
III’teki ifade de yanlıştır. t2-t3 zaman aralığında
birey sayısı artmaya başladığından avcı tür sayısının arttığını söyleyemeyiz.
t1’de popülasyon maksimum birey sayısına ulaştığından IV nolu ifade de doğrudur.
15.* CO2 özümlemesi yapan canlı sayısının artması
* Fosil yakıt kullanımının artması
* Ormanların tahribi
* Motoru taşıtların kullanımının artması
Yukarıda sıralanan bu olayların hepsi sera etkisine neden olur. Ancak küresel ısınma sera etkisinin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Atmosferdeki
CO2 ve diğer sera gazlarının (metan, azot oksitleri ve kloroflorokarbon) artması sera etkisine
yol açar. Bunun sonucunda yeryüzünden yansıyan ısı tutulur ve sıcaklık artar. Küresel ısınma
ortaya çıkar.
Yanıt: E
Yanıt: D
16.Z canlısı saprofit bir canlıdır.
14.X canlısı ölmüş organizma ve atık maddeleri parçalayarak CO2 açığa çıkaran saprofit bir
canlıdır. Yani A seçeneği doğrudur.
Y olayı üretici ve tüketicilerin ortak olarak gerçekleştirdikleri solunum olayıdır. Bu olay sonucunda atmosfere CO2 verilir. B seçeneği doğrudur.
Bitkiler CO2’yi atmosferden alarak fotosentezle
besin(glikoz) üretiminde kullanılırlar. Otçul canlılar bitkilerle beslenirler. Dolayısıyla otçulların
glikozu solunumda kullanmaları CO2’nin en kısa
yoldan doğaya dönmesini sağlar. C seçeneği doğrudur.
Z canlısı fotosentez yapan üretici bir canlıdır.
Fotosentez gerçekleşirken atmosferden CO2 alınır. Bu nedenle Z canlısı atmosferdeki CO2 miktarının azalmasına neden olur. D seçeneği doğrudur.
Karbon döngüsünde sadece solunum olayı değil, fosil yakıtların yanması da atmosferdeki CO2
miktarını artırır. O halde E seçeneği yanlıştır.
Yanıt: E
www.deltakitap.com
Saprofitler ölmüş organizma ve atıkları parçalayarak organik maddeleri inorganik maddelere
dönüştürürler. A seçeneği doğrudur.
X canlısı havadaki azotun topraktaki azot tuzlarına dönüşmesini sağlayan azot bağlayıcı bakterilerdir. Bu bakteriler havanın azotunu bitkilerin kullanabileceği hale dönüştürürler. Sadece X
canlısının faaliyetleriyle değil, şimşek ve yıldırım
gibi doğa olayları ile de havanın azotu toprağa
kazandırılır. Bu nedenle B seçeneği yanlıştır.
T olayı nitrifikasyondur. Nitrifikasyon, kemosentetik bakteriler tarafından amonyağın önce
nitrite ardından nitrata dönüşmesi olayıdır. C
seçeneği doğrudur.
Y olayı denitrifikasyondur. Denitrifikasyon olayında, toprakta bulunan azotlu bileşikler denitrifikasyon bakterileri tarafından havanın serbest
azotuna dönüştürülür. D seçeneği doğrudur.
Tüketici canlılar üreticileri yiyerek beslenirler.
Dolayısıyla azot gereksinimlerini de bu şekilde
karşılarlar. E seçeneği doğrudur.
Yanıt: B
7
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 3
1. * 1. aminoasidin t RNA’daki antikodonu: CGA
ise,
Bu antikodonun m RNA’daki karşılığı olan kodon: GCU ‘dur.
* 2. aminoasidin t RNA’daki antikodonu: GUC
ise;
Bu antikodonun m RNA’ daki karşılığı: CAG
Şifre veren DNA’daki genetik kodu: GTC’dir.
* 3. aminoasidin m RNA’daki kodonu: ACU ise;
Bu aminoasidi şifreleyen DNA’daki genetik kod:
TGA’dır.
3. DNA hücre bölünmesi öncesi interfaz aşamasında kendini eşler. Eşleme sırasında DNA’nın
iki ipliği hidrojen bağlarından ayrılmaya başlar.
Bu ayrılma sonucunda uçları açıkta kalan adenin karşısına timin, guanin karşısına ise sitozin
nükleotitleri DNA polimeraz enzimi yardımıyla
bağlanır. Sırasıyla önce fosfat-şeker bağları ardından hidrojen bağları kurulur. Oluşan iki DNA
molekülünün her biri, bir eski iplik bir de yeni
sentezlenmiş iplikten oluşur. DNA’nın bu şekilde
eşlenmesine yarı korunumlu eşleme denir.
Yanıt: B
DNA’nın kendini eşlemesi yani replikasyon tüm
canlı hücrelerde çekirdekte gerçekleşmez. Prokaryot hücre yapısına sahip olan canlılarda replikasyon sitoplazmada gerçekleşir. Bu nedenle E
seçeneği yanlıştır.
Yanıt: E
2.
N14N14
1. bölünme
N14N15
N14N15
2. bölünme
N14N15
N15N15
N14N15
N15N15
2. bölünme sonucunda oluşan DNA’lar:
%50 N14N15 (melez)
%50 N15N15 (Ağır azotlu) olur.
Santrifüj tüpü görüntüsü şu şekilde olur.
N14N15 (%50)
N15N15 (%50)
Yanıt: B
8
4. Çok hücreli canlıların birbirlerinden farklı protein yapısına sahip olmalarının nedeni DNA’larındaki nükleotitlerin sayısı ve dizilişinin farklı
olmasıdır.
Tüm canlılarda transkripsiyon mekanızması ve
aminoasitlerin bağlanma biçimi aynı şekilde gerçekleştiğinden canlılar arasındaki farklılığın nedeni olarak gösterilemez.
Yanıt: C
www.deltakitap.com
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 3
5. – Özellik x kromozomunda çekinik bir genle katılıyor olabilir.
xry
xRxr
xry
xrxr
xRxr
7. Esra’nın kanı anti-A ile çökelmiştir. A kan grubuna
sahip kişilerin alyuvarlarında bulunan A antijeni, anti-A ile çökelir. Dolayısıyla Esra’nın A kan grubundan
olduğunu söyleyebiliriz.
Ancak Esra’nın kanı anti Rh ile çökelme meydana
getirmemiştir. Alyuvarlarında Rh antijeni bulunduran
Rh+ kan grubuna sahip kişilerin kanı anti-Rh ile çökelir. Rh – kan grubuna sahip kişilerin alyuvarlarında Rh
antijeni bulunmadığından anti-Rh ile çökelme meydana getirmez. Dolayısıyla Esra A Rh – kan grubuna
sahiptir.
Duygu’nun kanı hem anti-A ile hem anti-B ile çökelmiştir. AB kan grubuna sahip kişilerin alyuvarlarında
A ve B antijenleri bulunduğundan anti- A ve anti- B
ile çökelme meydana getirir. O halde Duygu’nun kan
grubu AB’dir. Ayrıca anti-Rh ile de çökelme olduğundan Duygu’nun AB Rh + kan grubundan olduğunu
söyleyebiliriz.
Ali’nin kanı anti-A ve anti- B ile çökelmemiştir. 0 kan
grubuna sahip kişilerin alyuvarlarında A ve B antijenleri olmadığından anti- A ve anti- B ile çökelmez. Yani
Ali 0 kan grubundandır. Ayrıca anti Rh ile de çökelme
gerçekleştiğinden Ali’’nin kan grubu 0 Rh+’dır.
Esra, Duygu ve Ali’nin kan gruplarını tespit ettiğimize
göre soruda verilen I, II ,III ve IV nolu ifadeler için
şunları söyleyebiliriz:
• Kan uyuşmazlığı anne Rh-, baba Rh + doğacak
çocuk da Rh+ olduğunda ortaya çıkar. Esra Rh- ve
Ali Rh+ kan grubundan olduğundan doğacak çocuklarda kan uyuşmazlığı görülme olasılığı vardır.
Yani I nolu ifade doğrudur.
• 0 kan grubuna sahip kişilerin alyuvarlarında A ve
B antijenleri bulunmadığından 0 genel vericidir ve
herkese kan verebilir. Dolayısıyla Ali, plazmasında
A ve B antikoru bulunduran bireylere kan verebilir.
O halde II nolu ifade doğrudur.
• Duygu AB kan grubundandır. AB kan grubuna sahip kişilerin kan plazmasında A ve B antikorları
olmadığından herkesten kan alabilir. Dolayısıyla
Esra Duygu’ya kan verebilir. O halde III nolu ifade
yanlıştır.
• Anne Rh- ( genotip rr şeklindedir), baba Rh+ (
genotip RR veya Rr şeklinde olabilir) olduğunda
çaprazlama yaptığımızda doğacak çocuğun Rh+
kan grubundan olma ihtimalinin olduğu görülecektir. Dolayısıyla Rh+ kan gruplu Duygu’nun annesi
Rh-, babası Rh+ olabilir. Yani IV nolu ifade doğrudur.
xRy
xry
– Özellik otozomal taşınan çekinik bir genle de
kalıtılıyor olabilir.
Aa
aa
aa
aa
Aa
Aa
aa
Yanıt: C
6.
Aa
Aa
AA
Aa
aa
aa
Aa
Aa
aa
Aa
Aa
K özelliği otozomal baskın olabilir.
Aa
aa
Aa
Aa
aa
Aa
aa
Aa
aa
Aa
L özelliği otozomol çeknik olabilir.
Yanıt: A
www.deltakitap.com
Yanıt: E
9
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 3
8. Değişen çevre şartlarında bir populasyondaki bireylerden ortama uyum sağlayabilenler hayatta
kalır ve soyunu sürdürür. Ortama uyum sağlayamayan zayıf bireyler ise ortadan kaybolur.
Buna doğal seleksiyon (doğal seçilim) denir. İngiltere’de sanayi devrimi sonrası çevre şartlarında meydana gelen değişim sonucunda zamanla
koyu renkli kelebeklerin sayısının artmasını doğal seleksiyon ile açıklayabiliriz.
Yanıt: C
10.
1
OORr
2
BOrr
OOrr
4
3
BBRr
veya
BORr
AOrr
5
BORr
ABrr
Yukarıdaki soyağacında yer alan bireylerin kan
gruplarıyla ilgili genotipleri şu şekildedir.
4. bireyin genotipi AOrr olduğundan D seçeneği
yanlıştır.
Yanıt: D
9.
1
xRxr
2
x Ry
3
xRxr
xry
4
5
xry
xrxr
Yandaki soyağacında yer
alan bireylerin x kromozomunda çekinik bir genle taşınan özellikle ilgili
genotipleri
şu
şekilde
olur:
xRxr
– 1. bireyin genotipi xRxr’dir. Özelliklle ilgili
alellerden biri baskındır. A seçeneği doğrudur.
– 2. bireyin genotipi xry’dir. Özellikle ilgili çekinik bir alel gen bulunur. B seçeneği doğrudur.
– 3. bireyin genotipi xRxr’dir. Özellikle ilgili bir
çekinik gen bulunur. C seçeneği doğrudur.
xry’dir.
– 4. bireyin genotipi
Özellikle gili alel
geni annesinden yani 3 nolu bireyden almıştır. D
seçeneği yanlıştır.
5. bireyin genotipi xRxr’dir. Özellikle ilgili baskın
geni 3. bireyden, çekinik geni ise 2. bireyden almıştır. E seçeneği doğrudur.
Yanıt: D
10
11.Evrim zinciri şu şekilde gerçekleşir:
Mayoz bölünme, döllenme ve mutasyon
↓
Kalıtsal varyasyon
↓
Doğal seleksiyon
↓
Adaptasyon
↓
Yeni tür
Buna göre soruda verilen olayların oluş sırası;
IV- II – III – I şeklinde olmalıdır.
Yanıt: B
www.deltakitap.com
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 4
1. A, B, D ve E seçeneğinde verilenler tohumun taşınmasını sağlayan mekanizmalardır.
4. Stomaların açılmasını sağlayan olayların gerçekleşme sırası şu şekildedir;
1. Bekçi hücrelerde fotosentezle glikoz üretilir ve
hücrede potasyum (K)birikir..
2. Komşu epidermis hücrelerinden bekçi hücrelere potasyum pompalandıkça çözünmüş madde
yoğunluğu artar. Bunun sonucunda ozmotik basınç da artar.
3. Komşu hücrelerden bekçi hücrelere ozmozla
su girişi olur.
4. Bekçi hücrelerde artan turgor basıncının etkisiyle hücreler şişer ve stoma açıklığı genişler.
Stomaların kapanmasını sağlayan olaylar ise
şunlardır:
- CO2 yoğunluğunun artması, Ph’ın düşmesi
- Fotosentez yapılmaması
- Glikozun nişastaya dönüşmesi
- Bekçi hücrelerde glikoz ve K+ yoğunluğunun
azalması
- Komşu epirdermis hücrelerine su geçmesi
- Turgor basıncının azalması
Buna göre:
A seçeneğinde verilen olay stomaların açılmasını
sağlarken; B, C, D ve E seçeneklerinde verilen
olaylar stomaların kapanmasında etkilidir.
C seçeneğinde verilen çiçek polenlerinin yapışkan olması ise böceklerle tozlaşan bitkilerde tozlaşmayı artıran bir uyumdur.
Yanıt: C
2. Hedef hücrelerde etkili olmaları,
Sentezlendikleri yerden farklı bir yere taşınabilmeleri,
Az miktarlarının bile etkili olması,
Bitkisel ve hayvansal hormonların ortak özelliğidir.
Ancak sadece hayvansal hormonlar özelleşmiş
bezler tarafından salgılanır.
Yanıt: D
Yanıt: A
3. Çimlenme sırasında fotosentez gerçekleşmez. Sadece solunum olayı gerçekleşir. Dolayısıyla enerji
üretimi ve enzim faaliyeti çimlenme sırasında
meydana gelen olaylardır. Ayrıca tohumun yapısında bulunan embriyoda çimlenme sırasında
mitoz bölünmeler hızlanır. Fotosentez gerçekleşmediği için ilk yapraklar
oluşuncaya kadar embriyo için gerekli besin endospermden sağlanır. Bu nedenle tohumun kuru
ağırlığında artma ve besin depolama görülmez.
Yanıt: C
www.deltakitap.com
11
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 4
5. II. Zigottan (2n), embriyo (2n) oluşması
III. Mikrospordan (n), vejetatif çekirdeğin (n) oluşması
V. Generatif çekirdekten (n), sperm çekirdeklerinin (n) oluşması
Bu olaylar mitozla gerçekleşir. Görüldüğü gibi
buradaki yapılar oluşurken kromozom sayısında
bir değişiklik olmamıştır.
7. Tozlaşma gerçekleştikten sonra dişi organ tepeciğine ulaşan polenler tepecikten salgılanan
yapışkan sıvı sayesinde buraya tutunur ve çimlenme başlar. Burada polenin yapısında bulunan
çekirdeklerden yeni yapılar oluşur;
Aşağıdaki iki olay döllenmeden önce gerçekleşir.
Vejetatif çekirdekten → polen tüpü,
Generatif çekirdekten → sperm çekirdekleri oluşur.
Döllenme sırasında;
I. Polen ana hücresinden (2n), mikrospor (n)
oluşması
IV. Tohum taslağındaki megaspor ana hücresinden (2n), megaspor (n) oluşması
Sperm çekirdeği (n) + Yumurta (n) → Zigotu
(2n),
Bu olaylar mayozla gerçekleşir .Söz konusu yapılar oluşurken kromozom sayısı yarıya inmiştir.
Sperm çekirdeği (n) + Polar çekirdekler (2n) →
Triploit çekirdeği (3n) oluşturur.
Döllenmeden sonra ise;
Zigot (2n) → Embriyoyu (2n)
Triploit çekirdek (3n) → Endospermi (3n)
Yumurtalık → Meyveyi oluşturur.
Yanıt: C
Yanıt: B
8. A, B , D ve E seçeneklerinde verilen olaylar bitkilerde uyartının yönüne bağlı olarak gerçekleşen tropizma hareketlerine örnektir.
6. Sünger parankiması ve stoma hücreleri kloroplast taşıdıklarından fotosentez yaparlar.
Floem (soymuk boru) hücreleri ve epidermis
hücrelerinde kloroplast bulunmaz. Bu nedenle
fotosentez yapamazlar.
Yanıt: B
12
A → Sardunyada gövdenin güneş gören kısmının
daha yavaş büyümesi → Negatif fototropizmadır.
B → Fasulye bitkisinin bir desteğin etrafına sarılması → Pozitif haptotropizmadır.
D → Bitkide üreme sırasında polen tüpünün
embriyo kesesine doğru ilerlemesi → Pozitif kemotropizmadır.
E → Yaralanma meydana geldiğinde kökün yaradan uzaklaşarak diğer tarafa doğru büyümesi
→ Negatif travmatropizmadır.
Ancak C seçeneğinde verilen olay turgor basıncının değişmesiyle meydana gelen uyartının yönüne bağlı olmayan bir nasti hareketidir.
C → Böcekçil bitkinin yapraklarının böceğin
yaprağa dokunmasıyla kapanması → Sismanastidir.
Yanıt: C
www.deltakitap.com
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 4
9. I numaralı yulaf filizinin kesik ucuna yerleştirilen agar, oksin hormonu içerdiği için ışığa doğru
yönelme gerçekleşir.
II numaralı yulaf filizinin uç kısmı kesilip sağ tarafa konulduğunda oksin sağ tarafta bölünmeye
neden olacağından karanlıkta sola yönelme gerçekleşir.
III numaralı yulaf filizinin sol tarafına konulan
mika oksin geçişini engellediğinden ışığa yönelme
gerçekleşmez. (Oksin hormonu bitkinin ışık alan
tarafında az, ışık almayan tarafında ise daha
fazla üretilir. Işık almayan taraftaki hücrelerin
daha fazla çoğalması sonucu bitki gövdesi ışığa
yönelir.)
11.L → Kambiyumdur. Bitkide yıllık halkaları oluşturur. Dolayısıyla A seçeneği doğrudur.
N → Ksilemdir. Ksilem bitkide su ve minerallerin
taşınmasını tek yönlü olarak gerçekleştirir. Bu
durumda B seçeneği yanlıştır.
K → Peridermistir. Peridermis çok yıllık bitkilerin kök ve gövdelerinin üzerinde bulunan ölü
hücrelerden oluşan kısımdır. Bitkiyi mekanik etkilere karşı korur. O halde C seçeneği doğrudur.
M → Floem, N → Ksilemdir. Her ikisi de kambiyum tarafından oluşturulur. D seçeneği doğrudur.
Çift çenekli bitkilerde ksilem ve floem arasında
kambiyum bulunur. İletim demetleri düzenli dizilirler. Kambiyum içe doğru ksilemi, dışa doğru
floemi meydana getirir. Dolayısıyla gövde enine
kesiti verilen bitki çift çeneklidir. Yani E seçeneği
doğrudur.
IV numaralı yulaf filizi her yönden ışık almaktadır. Bu bitkide oksin hormonu her yöne eşit
dağılacağından yönelme olmaz.
Yanıt: E
Yanıt: B
12.I → Kutikuladır. Kutikula bitkide su kaybını önler. A seçeneği doğrudur.
10. Terleme olayı ile bitkide fazla suyun uzaklaştırılması sağlanır. Bitkinin ısınması engellenir.
Bitki terleme ile su kaybettiğinde yapraklarda
ozmotik basınç artar. Bitkinin üst kısımlarında
emme kuvveti ortaya çıkar. Bunun sonucunda
ksilemdeki su sütunu yukarı doğru çekilir. Dolayısıyla suyun yükseklere taşınmasında ve topraktan yeni su ve minerallerin alınmasında terleme olayı etkilidir.
Ancak bitkide fotosentez ürününün köklere taşınması floem hücreleri tarafından gerçekleştirilir. Burada terleme olayının etkisi yoktur.
Yanıt: D
www.deltakitap.com
II → Epidermistir. Epidermis hücreleri tek sıralıdır ve aralarında boşluk bulunmaz. Bitkinin tüm
yüzeyini kaplar. B seçeneği doğrudur.
III → Stomadır. Stoma epidermisin farklılaşmasıyla oluşan bir yapıdır. Stomalar nemli ortam
bitkilerinde üst epidermiste, kurak ortam bitkilerinde ise alt epidermiste bulunur. Dolayısıyla C
seçeneği yanlıştır.
IV → Ksilemdir. Ksilem bitkide su ve minerallerin
taşınmasını sağlar. Ölü hücrelerden oluşur. D seçeneği doğrudur.
V → Palizat parankimasıdır. Palizat parankiması
hücreleri çok fazla kloroplast içerdiğinden fotosentezin en yoğun gerçekleştiği kısımdır. Yani E
seçeneği doğrudur.
Yanıt: C
13
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 4
13. Mikoriza; Mantar hifleri ve bitki kökleri arasında kurulan mutualist birliklerdir. Mantar hifleri
bitkinin yüzey alanını genişleterek, fosfat, su ve
minerallerin emilmesini sağlarlar. Buna karşılık
bitkinin fotosentezle ürettiği organik maddelerden faydalanırlar. O halde A seçeneğinde verilen
ifade doğrudur.
Nodül: Toprakta bulunan azot bağlayan bakterilerin fasulye, bezelye, soya gibi bitkilerin kök
hücrelerine girmesiyle nodül adı verilen yumrular oluşur. Bu ortak yaşamda bakteri bitkiye
atmosferden aldığı azotu sağlar, bitkide fotosentezle sentezlediği organik maddelerden bakteriye verir. Dolayısıyla B ve E seçenekleri doğrudur.
Mikoriza ve nodül bitkide besin elementlerinin
alınabilmesini sağlayan yapılardır. Yani C seçeneği doğrudur.
Mikoriza ve nodül mutualist yaşam şekilleridir.
Her ikisini de oluşturan canlılar arasında karşılıklı yarara dayanan bir ortak yaşam söz konusudur. Ancak parazit birlikteliklerinde bir arada
yaşayan canlılardan biri yarar sağlarken diğeri
zarar görür. Dolayısıyla D seçeneği yanlıştır.
Yanıt: D
14
www.deltakitap.com
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 5
1. Şekilde;
1 numaralı damar: Karaciğer atardamarı
2 numaralı damar: Karaciğer kapı toplardamarı
3 numaralı damar: Karaciğer üstü toplardamarıdır.
Buna göre;
- 2. ve 3. damarlar arasındaki glikoz farkına
bakılarak bireyin açlık ve tokluk durumu belirlenebilir. Tokluk durumunda, 2. damardaki glikoz yoğunluğu 3. damardaki glikoz yoğunluğundan fazladır. Dolayısıyla A seçeneği
doğrudur.
- 1. damar aorttan ayrılan karaciğer atardamarıdır. Oksijen bakımından zengin olan bu
damar karaciğerin oksijen ihtiyacını karşılar.
B seçeneği doğrudur.
- 3. damar karaciğer üstü toplardamarıdır.
Karaciğerde amonyaktan üre sentezlenir. Bu
nedenle karaciğerden çıkan karaciğer üstü
toplardamarında üre yoğunluğu daha fazladır. C seçeneği doğrudur.
- 2. damar sindirilmiş besinleri karaciğere taşıyan karaciğer kapı toplardamarıdır. Bu damar safra tuzlarını taşımaz. Safra karaciğer
hücreleri tarafından karaciğerde üretilir ve
safra kesesinde depolanır. Safranın bir kısmı
ise koledok kanalı (safra kanalı) ile oniki parmak bağırsağına dökülür. Dolayısıyla D seçeneği yanlıştır.
- Sindirimden sonra glikoz miktarının en yüksek olduğu damar 2. damardır. Ancak karaciğere 2. damarla gelen glikozun bir kısmı
glikojen şeklinde depolandığından 3. damarın
glikoz yoğunluğu 2. damardan düşüktür. Bu
durumda glikoz miktarı en az olan damardan en fazla olana doğru sıralama 1<3<2
şeklindedir. E seçeneği doğrudur.
2. Nişasta ve yağı sindiren X salgısı → Pankreas özsuyudur. Pankreastan karbonhidratları, yağları,
proteinleri, DNA’yı ve RNA’yı sindiren enzimler
salgılanır.
Proteini sindiren Y salgısı → Mide özsuyudur.
Mide özsuyu içinde proteinlerin sindirimini sağlayan pepsinojen enzimi, HCl, mukus ve süt çocuklarında lap enzimi bulunur.
Nişastayı sindiren Z salgısı → Tükürük salgısıdır.
Tükürük içinde bulunan amilaz enzimi nişastayı
dekstrine ve maltoza kadar parçalar.
Yanıt: B
3. Aminoasitler sırayla şu yolu izler:
Villüslerdeki kan kılcalları – karaciğer kapı toplardamarı – karaciğer – karaciğer üstü toplardamarı – alt ana toplardamar – kalbin sağ
kulakçığı – akciğer atardamarı – akciğerler –
akciğer toplardamarı – kalbin sol kulakçığı – sol
karıncık – aort atardamarı
Dolayısıyla aminoasitler aort atardamarına gelinceye kadar karaciğer, kalp ve akciğer gibi organlardan geçer.
Yanıt: D
Yanıt: C
www.deltakitap.com
15
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 5
4. Soluk alma sırasında;
- Diyafram kasılarak aşağı doğru düzleşir ve
göğüs boşluğunu karın boşluğuna doğru genişletir.
- Kaburgalar arası kaslar kasılarak göğüs kafesini öne doğru genişletir.
- Bu durumda göğüs boşluğunun hacmi artar,
basınç azalır.
- Akciğerlerdeki hava basıncı dış basınçtan az
olduğu için hava akciğerlere dolar.
Soluk verme sırasında;
- Diyafram gevşeyerek yukarı doğru kubbeleşir.
- Kaburgalar arası kaslar gevşer ve kaburgaların uçları aşağı doğru iner.
- Bu durumda göğüs boşluğunun hacmi azalır,
basınç artar.
- Akciğerlerdeki hava basıncı dıştaki basınçtan
fazla olduğundan hava akciğerlerden dışarı
verilir.
Dolayısıyla; II ve IV → soluk alma sırasında,
I ve III → soluk verme sırasında gerçekleşir.
6. Aşı ile vücuda zayıflatılmış ya da öldürülmüş
bakteri veya toksinleri verilir. Aşı yapıldıktan
sonra vücudun zararlıyı tanıması için bir süre
gereklidir. Bu esnada vücutta oluşan lenfositlerden bazıları hafıza hücrelerine dönüşür. Vücuda
aynı hastalık etkeni yeniden girdiğinde vücutta
hazır bulunan hafıza hücreleri antikorların hızlı
bir şekilde üretilmesini sağlar. Dolayısıyla daha
güçlü ve kısa sürede gerçekleşen bir tepki oluşur.
Grafiğe bakıldığında antijenin ikinci kez uygulanmasında antikor oluşumunun daha kısa bir
sürede gerçekleştiği görülecektir. Antijenin 1.
kez uygulanmasında belirli bir süre sonunda antikor oluşmaya başlamıştır. O halde I nolu ifade
doğrudur.
Antijenin 1. kez uygulanmasında 10 birim antikor oluşurken, antijenin 2. kez uygulanmasında 1000 birim antikor oluştuğu görülmektedir.
Dolayısıyla antijenin 2. kez uygulanmasında kazanılan direnç daha güçlüdür. Yani II nolu ifade
de doğrudur.
Ancak antijenin 2. kez uygulanmasında vücuda
daha fazla antijen verildiği için daha fazla antikor oluştuğunu kesin olarak söyleyemeyiz. Zira
aşıların yaklaşık olarak aynı miktarlarda antijen
bulundurduğu da kabul edilebilir.
Yanıt: A
5. I. HbO2 → Hb + O2 (Doku kılcallarında oksijen
yoğunluğu az olduğu için hemoglobin oksijenden
ayrılır.)
II. CO2 + H2O → H2CO3 → H+ + HCO3- (Doku
kılcallarında karbondioksit yoğunluğu fazladır.
Karbondioksitin büyük bir kısmı karbonikanhidraz enziminin etkisiyle su ile birleşerek H2CO3’e
(karbonik aside) dönüşür. Karbonik asit de hidrojen ve HCO3- (bikarbonat) iyonlarına ayrışır.)
III. Hb + O2 → HbO2 (Akciğer kılcallarında oksijen yoğunluğu fazladır. Hemoglobin oksijen yoğunluğunun fazla olduğu yerde oksijen ile bağlanarak oksihemoglobini oluşturur.)
IV. H+ + HCO3- → H2CO3 → H2O + CO2 (Akciğer kılcallarında HCO3- (bikarbonat) iyonları
alyuvarlarda hemoglobinden ayrılan H iyonları
ile birleşir. Tekrar H2CO3 (karbonik asit) oluşur.
Daha sonra karbonik asit, su ve karbondioksite
ayrışır.
Yanıt: D
16
Yanıt: D
7. L damarı kılcal damardır. Kılcal damarlarda kan
akış hızı düşük olduğu için madde alışverişi kolay
gerçekleşir. O halde I nolu ifade doğrudur.
K damarı kan basıncının ve kan akış hızının en
yüksek olduğu atardamardır. Bu damarlar bol
miktarda elastik lifler taşır. Bu lifler atardamarlardaki yüksek kan basıncına karşı dayanıklılığı artırır ve atardamara kazandırdığı esneklik
sayesinde kanın damar içinde ilerlemesine yardımcı olur. Yani II nolu ifade doğrudur.
M damarı toplardamardır. Toplardamarların
çapı atardamarlarınkinden daha büyük olduğu
için daha çok kan bulundurur. Vücuttaki kanın
yaklaşık %60’ı toplardamarlarda bulunur. Toplardamarlarda kan basıncı da düşüktür. Dolayısıyla III nolu ifade de doğrudur.
Yanıt: E
www.deltakitap.com
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 5
8. Akciğer toplardamarı (II) oksijen bakımından
zengin kanı akciğerlerden kalbe taşır. Bu kan
kalbin sol karıncığından aorta (I) geçer. Dolayısıyla iki damarın da oksijen miktarı birbirine
yakındır. A seçeneği doğrudur.
Yemeklerden sonra karaciğer kapı toplardamarına (III) ince bağırsaktan sindirilmiş besinler
geldiği için glikoz ve aminoasit miktarı en fazla
olan damardır. B seçeneği doğrudur.
Üre yoğunluğunun en fazla olduğu damar karaciğerden çıkan karaciğer üstü toplardamarıdır.
(V) Çünkü karaciğerde amonyak üreye çevrilir. Böbrek toplardamarı (IV) üre yoğunluğu en
düşük damardır. Çünkü böbreklerde ürenin bir
kısmı süzülür ve idrarın bileşimine katılır. C seçeneği yanlıştır.
V nolu karaciğer üstü toplardamarında CO2
miktarı fazladır. D seçeneği doğrudur.
Karaciğerde amonyak üreye dönüştürüldüğünden karaciğerden çıkan V nolu karaciğer üstü
toplardamarında amonyak miktarı en azdır. O
halde E seçeneği de doğrudur.
10. 5. damarın (böbrek toplardamarı) taşıdığı boşaltım madde miktarı 1. damarın (böbrek atardamarı) taşıdığı boşaltım madde miktarından
azdır. Çünkü böbrek atardamarında bulunan
boşaltım maddelerinin çoğu süzülerek idrarın
yapısına katılır. Yani I doğrudur.
Sağlıklı bir insanda suyun %99’u geri emilir. Yani
2. damarda (glomerulus kılcalları) suyun tamamı süzülür. Daha sonra 4. damarda (Henle kulbu
kılcal damar ağı) bu suyun %99’u geri emilir.
Dolayısıyla II nolu ifade doğrudur.
3. damarın(çıkan atardamar) taşıdığı su miktarı, 5. damarın taşıdığı su miktarından azdır.
Çünkü suyun tamamı glomerulustan bowman
kapsülüne süzülme ile geçer. Çıkan atardamarlar
böbrek kılcallarına ayrılarak nefron kanalcıklarının etrafını sarar. Burada bu kılcal damarlara
geri emilim ile suyun %99’u geçer. Daha sonra
kılcal damarlar birleşerek böbrek toplardamarına bağlanır. Dolayısıyla III nolu ifade yanlıştır.
1. damarın (böbrek atardamarı) çözünen madde
miktarı, 3. damardakinden(çıkan atardamar)
daha fazladır. 1. damarda bulunan kan hücreleri, plazma proteinleri ve yağ molekülleri dışındaki kan içeriği glomerulustan bowman kapsülüne süzülme ile geçer. Bu nedenle glomerulus
kılcallarının birleşmesiyle oluşarak bowman kapsülünden çıkan atardamarda çözülmüş madde
miktarı daha azdır. O halde IV nolu ifade de
doğrudur.
Yanıt: C
9. Kalbin kasılmaya başlaması sinoatrial (SA) düğümden başlatılan uyartılarla olur. (Sinoatrial
düğüm sağ kulakçık üzerinde bulunur.) (II)
Sinoatrial düğümden gelen uyartı ile kulakçıklar
kasılır (III)
Yayılan uyartılar antriyoventriküler (AV) düğüme ulaşır. (AV düğüm kulakçıklar ve karıncıklar
arasında yer alır.) (I)
Uyartılar his demetlerine aktarılır. His demetleri
karıncıkların duvarında dallanarak purkinje liflerini oluşturur. (IV)
Uyartıların purkinje liflerine ulaşmasıyla karıncıklar kasılır. Böylece kalp bir defa kasılıp gevşer.
(V)
Dolayısıyla kalbin kasılıp gevşemesi sırasında
gerçekleşen olayların doğru sıralaması: II – III –
I – IV – V
Yanıt: B
www.deltakitap.com
Yanıt: C
11.Tuzlu su balıklarının yaşadıkları ortam kendilerine göre hipertoniktir. Bu durum ozmosla su
kaybetme riskini doğurur. Bu nedenle çok fazla
su içerler. İçilen su ile birlikte alınan fazla tuz solungaçlardan aktif taşımayla enerji harcanarak
dışarı atılır. Ayrıca bu balıklarda yoğun idrar
oluşturularak su kaybı en aza indirilir. Tuzlu su
balıklarının glomerulusları da iyi gelişmemiştir.
Dolayısıyla I, II ve IV nolu özellikler tuzlu su balıkları için geçerliyken III nolu özellik ise tatlı su
balıklarına aittir.
Yanıt: D
17
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 5
12.Sağlıklı bir insanda glikoz ve aminoasidin %100’ü
geri emilir. Dolayısıyla idrarın yapısında glikoz
bulunmaz. İdrar toplama kanalları böbreğin öz
bölgesinde piramit şeklindeki yapılar olan piramit kanallarını meydana getirir. O halde idrarın
bulunduğu piramit kanallarında glikoz yer almaz.
Süzülme ile glomerulustan bowman kapsülüne
glikozun tamamı geçer. Proksimal tüpün etrafını saran kılcal damarlara glikozun tamamı geri
emilir. Bu kılcal damarlar daha sonra birleşerek böbrek toplardamarına bağlanır. Dolayısıyla
glomerulus ve böbrek toplardamarı glikoz içerir.
Glikozun tamamının geri emilimi proksimal tüpte gerçekleştiğinden henle kulbunda glikoz bulunmaz.
Yanıt: B
14.Kasın kasılması sırasında gerçekleşenler:
- A bandının boyu değişmez.
- I bandı daralır.
- H bandı görünmez olur.
- İki Z çizgisi birbirine yaklaşır ve kasın boyu
kısalır.
- Asetil kolin salgılanır.
Kasın gevşemesi sırasında gerçekleşenler:
- H bandı ortaya çıkar.
- I bandı uzar.
- Kasın boyu uzar.
- Sarkomerin boyu artar.
Kasılma ve gevşeme sırasında ortak olarak gerçekleşenler:
- Kasın hacmi ve kütlesi değişmez.
- A bandının boyu değişmez.
- Aktin ve miyozin ipliklerinin boyu değişmez.
- Enerji harcanır.
Bu bilgilere göre A seçeneğindeki ifade yanlıştır. Kasın gevşemesi sırasında (yani X’te) H bandı
ortaya çıkar. B, C, D ve E seçenekleri ise doğrudur.
Yanıt: A
13. Kas X → Çizgili kastır. Çizgili kas hücreleri uzun
silindir şeklinde ve çok çekirdeklidir. Bu kas
merkezi sinir sistemince kontrol edilir. İsteğe
bağlı çalışır. Hızlı kasılır ve çabuk yorulur.
Kas Y → Kalp kasıdır. Kalp kası silindirik ve yan
kollarla dallanan bir yapı gösterir. Bir ya da iki
çekirdeklidir. Otonom sinir sistemi tarafından
kontrol edilir. Çalışması iskelet kası gibi hızlı, düz
kas gibi devamlı ve istemsizdir.
Kas Z → Düz kastır. Düz kas hücreleri mekik
şeklinde ve tek çekirdeklidir. Otonom sinir sistemi tarafından kontrol edilir ve istemsiz çalışır.
Kasılmaları yavaş ve uzun sürelidir.
Yanıt: B
18
www.deltakitap.com
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 5
15.I nolu bölüm beyin kabuğudur. Beyin kabuğunda bilinç, hafıza, zeka, düşünme, yazma, bilerek
hareket etme ve duyuların alınıp değerlendirilmesi ile ilgili merkezler yer alır. Uyku ve iştahı
düzenleyen beyin bölümü hipotalamustur. Dolayısıyla A seçeneği yanlıştır.
II nolu bölüm beyinciktir. Beyincik hareket ve
denge merkezidir. B seçeneği doğrudur.
III nolu bölüm omurilik soğanıdır. Omurilik soğanı solunum, sindirim, dolaşım, salgılama gibi
yaşamsal olayların düzenlendiği, yutma, çiğneme, hapşırma, öksürme gibi reflekslerin kontrol
edildiği bölümdür. C seçeneği doğrudur.
IV nolu bölüm orta beyindir. Orta beyin görme
ve duyma reflekslerini kontrol eder. Ayrıca kas
tonusu gibi vücudun duruşunu düzenleyen merkezler burada yer alır. D seçeneği doğrudur.
V nolu bölüm omuriliktir. Omuriliğin iki önemli
görevi vardır. Beyin ile çevresel sinir sistemi arasındaki bağlantıyı kurmak ve refleks olaylarını
yönetmek. E seçeneği doğrudur.
16.Sinir hücrelerinde impuls hızını etkileyen faktörler şunlardır:
1-Miyelinli nöronlarda iletim daha hızlıdır.
2-Akson çapı arttıkça impuls iletimi de hızlanır.
3-Ranvier boğum sayısının azalması impuls iletimini hızlandırır.
O halde I doğrudur.
İmpuls sayısını etkileyen faktörler:
1-Uyarının şiddeti, frekansı ve süresi,
2-Nöron sayısı ve dizilişi,
3-Sinaps sayısı.
Dolayısıyla II doğrudur.
Eşik değerinin üzerindeki uyartı şiddeti impuls
hızını ve iletim şeklini değiştirmez. Sadece impuls
sayısını artırır, bu da tepki derecesini artırır. Bu
durumda III nolu ifade yanlıştır.
Sinir hücrelerinde impuls iletilirken enerji harcanır. Isı açığa çıkar, Oksijen ve glikoz tüketilir.
Karbondioksit üretilir. Yani IV doğrudur.
Yanıt: A
Yanıt: D
17. Elimize iğne battığında hızla elimizi çekmemizi
sağlayan bir refleks yayında üç tane nöron görev
yapar.
Önce reseptör uyarılır → Reseptör duyu nöronunda impulsun başlamasına yol açar → Duyu
nöronları impulsu omuriliğe taşır ve buradaki
ara nörona aktarır → Ara nöron impulsu motor nörona iletir → Motor nöron impulsu efektör
organa yani kol kaslarına ulaştırır. Böylece el ve
kol hareket ettirilir.
O halde sıralama şu şekilde olmalıdır:
Reseptör → Duyu nöronu → Ara nöron → Motor
nöron → Efektör
Yanıt: B
www.deltakitap.com
19
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 5
18. I nolu yapı kulak zarıdır. Kulak zarı kulak yolunun sonunda dış kulak ve orta kulak arasında
yer alır. A seçeneği doğrudur.
II nolu yapı çekiç, örs, üzengi kemikleridir. Ses
dalgalarının kulak zarında oluşturduğu titreşimler bu kemiklerden sırayla geçerek oval pencereye ulaşır. Yani I ve II nolu yapılar işitmede görev
alır.
III nolu yapı östaki borusudur. Östaki borusu orta
kulak ve yutak arasında bulunur. Şiddetli seste
kulak zarına gelen basınç östaki borusundan gelen ve iç taraftan uygulanan basınçla dengelenir.
Böylece kulak zarının zarar görmesi engellenir.
IV nolu yapı yarım daire kanallarıdır. İç kulakta
yer alan bu yapılar dengeden sorumludur.
V nolu yapı salyangozdur. Salyangoz içinde korti
organı bulunur. Salyangoz iç kulakta yer alan
işitmeden sorumlu bir yapıdır.
Bu bilgiler ışığında A, C, D ve E seçeneklerinin
doğru olduğu görülecektir. Ancak B seçeneği
yanlıştır. Kulak zarı (I), çekiç, örs ve üzengi kemikleri (II) ve salyangoz (V) kulakta işitmeden
sorumluyken, yarım daire kanalları (IV) dengeden sorumlu bir yapıdır.
19. Görme olayı sırasında cisimden çıkan ışınların
sırayla izledikleri yol şu şekildedir:
Cisimden yansıyan ışınlar → Kornea (I) → Göz
bebeği (II) → Mercek (III) → Camsı sıvı → Sarı
benek (IV) → Görme sinirleri (V) → Beyin kabuğu
I nolu yapı korneadır. Sert tabaka gözün ön kısmında saydamlaşıp kubbeleşerek korneayı oluşturur. Kornea göze gelen ışığı kırarak göz merceğine ulaşmasını sağlar. A seçeneği doğrudur.
II nolu yapı göz bebeğidir. İrisin tam ortasında
bulunan göz bebeği fazla ışıkta daralır, az ışıkta genişler. Bu şekilde göze gelen ışık miktarını
ayarlar. Ancak göz uyumunda yakındaki cisme
bakarken kalınlaşan, uzaktaki cisme bakarken
incelen yapı göz bebeği değil mercektir. Dolayısıyla B seçeneği yanlıştır.
III nolu yapı mercektir. Mercek göze gelen ışınları
kırarak ağ tabaka üzerine düşmesini sağlar. C
seçeneği doğrudur.
IV nolu yapı sarı benektir. Burası çubuk ve koni
hücrelerinin en yoğun bulunduğu yerdir. Koni
reseptörleri ortada, çubuk reseptörleri ise çevrede yer alır. D seçeneği doğrudur.
V nolu yapı görme sinirleridir. Bunlar impulsları
beyin kabuğuna taşır. E seçeneği doğrudur.
Yanıt: B
Yanıt: B
20
www.deltakitap.com
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 5
20. Endokrin bezler tarafından salgılanan hormonların özellikleri şunlardır:
- Çoğunlukla protein ya da steroit yapıdadırlar.
- Hormonlardan bazıları tek bir doku ve organı, bazıları ise birden fazla doku ve organı
etkiler.
- Salgılandıkları yerden farklı bir yerde iş görürler.
- İlgili yapıya kan yoluyla taşınırlar.
- Hormonlar hedef dokunun hücrelerinde bulunan özel reseptör proteinler tarafından tanınırlar.
dolayısıyla I, II ve V’teki ifadeler doğrudur. Hormonlar kana geçtikten ve belli bir eşik seviyeye
ulaştıktan sonra etkilerini gösterirler. İlgili organda istenen etkiyi yaptıktan sonra enzimler
tarafından parçalanarak kandaki miktarları giderek düşer. Yani III nolu ifade yanlıştır.
Ayrıca hormonların neden olduğu tepkiler, sinir
sisteminin neden olduğu tepkilere göre daha geç
ve uzun sürelidir. O halde IV nolu ifade de yanlıştır.
21.t1 zaman aralığında kandaki glikoz miktarının
artmasına bağlı olarak insülin hormonu miktarı
da artar. İnsülin hormonu glikozun beyin hariç tüm vücut hücrelerine geçişini uyarır. Ayrıca
glikozun fazlasının karaciğer ve kaslarda glikojen
şeklinde depo edilmesini sağlar. Böylece kandaki
glikoz miktarının normal seviyeye düşmesi sağlanır. O halde I nolu ifade doğrudur.
t2 zaman aralığında kandaki glikoz miktarı düşmektedir. İnsülin hormonunun etkisiyle kandaki glikozun fazlası karaciğerde glikojen şeklinde
depolanır. Dolayısıyla glikojen sentezinde artış
gerçekleşir. Yani II nolu ifade de doğrudur.
t3 zaman aralığında kandaki glikoz miktarı normal seviyenin altına düşmektedir. Bu durumda
pankreastan glukagon hormonu salgılanır. Bu
hormon glikojenin glikoza yıkılmasında ve glikozun karaciğer hücrelerinden kana geçmesinde
etkilidir. Grafiğin devamında da görüleceği gibi
bu olayın sonucunda kan şekeri normal seviyeye ulaşır ve dengelenir. Dolayısıyla III nolu ifade
doğrudur.
Yanıt: E
Yanıt: E
22.Aniden korkup, hızla kaçmaya başlayan bir insanda kas faaliyetlerinin artmasına yol açan
olayların gerçekleşme sırası şu şekildedir:
Hipotalamusun uyarılması
Hipofizin uyarılması
↓
Böbreküstü bezlerinin korteksinin uyarılması
↓
ACTH’ın salgılanmaya başlaması
↓
↓
Adrenalin salgılanmaya başlanması (En son bu
olay gerçekleşir)
Yanıt: D
www.deltakitap.com
21
YGS – LYS BİYOLOJİ ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST – 5
23. Kemik ve kandaki kalsiyum tuzlarının dengelenmesinde tiroit bezinden salgılanan kalsitonin
hormonu ve paratiroit bezinden salgılanan parathormon etkilidir.
Kandaki glikoz miktarının dengelenmesinden
pankreastan salgılanan insülin ve glukagon hormonları ile böbreküstü bezlerinden salgılanan
adrenalin hormonu etkilidir.
Böbreklerden sodyum ve klor emiliminin artmasında böbreküstü bezlerinden salgılanan aldosteron hormonu etkilidir. Pankreasın salgıladığı
hormonların bu olay üzerinde etkisi yoktur.
Dolayısıyla Sadece II nolu olayın gerçekleşmesinde böbreküstü bezleri ile pankreastan salgılanan
hormonlar birlikte rol oynar.
25.Reseptörler üç çeşittir:
1-Fotoreseptörler: Işığa karşı duyarlıdır ve
gözde bulunur.
2-Kemoreseptörler: Kimyasal uyaranlara karşı
duyarlıdır. Dilde ve burunda yer alır.
3-Mekanoreseptörler: Dokunma ve sıcaklık gibi
mekanik uyarılara karşı duyarlıdır. Deride ve
kulakta bulunur.
Dolayısıyla C seçeneğinde verilen tat ve koku duyusu kemoreseptörler ile uyarılır. Burundaki ve
dildeki bu reseptörler sıvı içinde çözünen maddeleri algılar.
Yanıt: C
Yanıt: B
24.Folikül evresinde; hipofizden FSH hormonu salgılanır. Bu hormon yumurtalıktaki folikülleri uyarır ve folikülde yeni bir yumurta hücresi gelişip
olgunlaşır.
Ovulasyon evresi, hipofizden salgılanan LH hormonunun etkisiyle gerçekleşir. LH hormonu folikülün yırtılmasını ve olgunlaşan yumurtanın
folikülden çıkmasını sağlar. Bu evrede yumurta,
yumurta kanalına geçer.
Korpus luteum evresinde; ovulasyon evresinde yırtılan folikül sarı renkli yağsı bir yapı olan
korpus luteuma (sarı cisme) dönüşür. Korpus
luteum çok miktarda progesteron salgılar. Bu
hormon döl yatağını embriyonun tutunması için
hazırlar.
Yanıt: B
22
www.deltakitap.com
Download