Kanatlı bağırsağındaki sindirim ve emilim işlemleri ile ilgili yeni kavramlar Dr. Slah H.M. Esmail, Al-Mahallah Al-Kobra, Mısır World Poultry Volume 16, No 2, 2000. Çeviren: Serdar Pakkan/ Veteriner Hekim İnce bağırsak sindirim sisteminin taşlıkla kalın bağırsak arasındaki bölümüdür (Şekil 1). İnce bağırsak, çapı eşit uzun bir silindir şeklinde olup, besin maddelerinin sindirimi ve emiliminin gerçekleştiği en önemli yerdir. İnce bağırsağın yukarı bölümü duedonum; orta bölümü jejenum; alt bölümü de ileum olarak adlandırılır. Her bölümün kendine özgü bir yapısal ve kimyasal özelliği ve buna bağlı olarak da spesifik bir işlevi vardır. Bir ince bağırsak kesiti, çeşitli karakteristik katmanlardan oluşur. Bu katmanlar arasında mukoza ve kas katmanları oldukça önemlidir. sekum ince kolon Mukoza katmanı bağırsak kriptleri (çukurcuk) ve bağırsak villuslar (tüycükler) boyunca lumene doğru kloaka uzanır. Tüycükler ince oluşumlar olup, ince kursak k.ciğer bağırsağın iç kısmını kaplarlar ve sindirilmiş besinlerin emilim yüzeyini artırırlar. Bu konu bezli mide daha sonra detaylı olarak ele alınacaktır. taşlık duedenum Kas katmanı besin maddelerinin ince bağırsak pankreas boyunca geçişinde peristaltik ve boğumsal kasılmaları sağlaması açısından önemli bir işleve sahiptir. Bu kasılmalar aynı zamanda, alınan besin maddelerinin karıştırılması ve sindirim öncesinde homojen hale getirilmesini de sağlar. Şekil 1. İnce bağırsak Besin maddelerinin sindirimi Yem ince bağırsağa ulaştığında, ön mide sıvıları tarafından kısmen sindirilmiş ve taşlık tarafından ufalanmış haldedir. İnce bağırsaktaki sindirim işlemi, yemin çeşitli bileşenlerini daha basit elementlere parçalayan çeşitli işlemlerden oluşur. Ana besin maddeleri ve bunların parçalandığı basit elementler Tablo 1’de gösterilmiştir. İnce bağırsaktaki sindirim işlemi amilaz, sukraz ve proteaz gibi Lieberkuhn hücrelerindeki duedonal Besin maddesi Sindirim ürünü İşlevi bezlerden salgılanan enzimler protein amino asit doku gelişimi ve onarımı tarafından artırılır. İlk iki enzim karbonhidrat basit şeker enerji üretimi karbonhidratları; üçüncüsü de yağ yağ asidi enerji üretimi proteinleri parçalar. Pankreastan mineral ve vitamin aynı kalır spesifik işlevler salgılanan amilaz, lipaz ve nükleaz sırasıyla nişasta, yağ ve nükleik asitleri parçalar. Protein sindiriminden sorumlu tripsin, kimotripsin, karboksipeptidaz ve elastaz aktif olmayan bir halde pankreas sıvısında bulunur; ve, ince bağırsakta besin maddeleriyle temas edince aktif hale geçerler. Bu enzimlerin inaktif formda olması, bunların pankreas ve pankreas kanallarına zarar vermesini engeller. Pankreas sıvısı bikarbonat iyonları (HCO3-) gibi maddeler de içerir. Bunlar, enzimlerin sindirim işlevlerini yerine getirebilmesi için uygun bir ortam sağlar. Buna ek olarak, karaciğerden salgılanan safranın da en önemli işlevlerinden biri bu enzimatik aktivite için uygun bağırsak ortamı sağlamaktır. Tablo 1. İnce bağırsakta besin maddelerinin sindirimi İnce bağırsaktan emilim Sindirim işlemi sonrasında besin maddeleri bağırsak duvarından kana karışarak büyüme, onarım ve enerji üretimi için dokulara taşınır. İnce bağırsağın, besinlerin emilimi için onu önemli bir bölge haline getiren üç temel özelliği vardır: Öncelikle, ince bağırsak duvarının ince epiteli sıvı maddelerinin kolayca kana karışmasını sağlar. İkinci olarak, ince bağırsak çok uzunca bir tüp olduğundan, sindirilen besinler için büyükçe bir emilim alanı sağlar. Üçüncü olarak, bağırsağın yüzey alanı, binlerce tüycük yardımıyla daha da artırılır. Bu son işlev araştırmacılar tarafından çokça tartışılmıştır ve daha sonra detaylı olarak ele alınacaktır. Bağırsaktaki emilimde tüycüklerin rolü Bağırsak mukozasındaki tüycüklerin tüm bağırsak boyunca aynı yapıda mı olduğunu; yoksa, bağırsağın değişik bölümlerinde farkı yapılar mı gösterdiğini saptamak amacıyla Kansas State University’de bir çalışma yapılmıştır. Buna göre, duedonumdaki tüycükler plakalar halinde; jejenum ve ileumda da yaprak şeklinde bulunmuştur. İncelenen bağırsak bölümüne bağlı olarak da, değişik miktarda goblet hücrelerine rastlanmıştır. Bağırsak mukozasındaki tüycüklerin her bir bağırsak bölümündeki çukurcuklara oranı ve her bir birim tüycükteki goblet hücresi sayısı Tablo 2’de verilmiştir. Tablo 2. Tüycük ve çukurcukların ince bağırsaktaki miktarları Tüycük-çukurcuk Her birim tüycükteki oranı goblet hücresi duedenum 10.0:1 30 jejenum 1.5:1 28 ileum 3.5:1 16 Hesaplamalar, duedenumun birim alan başına goblet hücresi sayısının, diğer iki bölüme kıyasla daha fazla olduğunu göstermiştir. Bu oran duedenum, jejenum ve ileum için sırasıyla 6:2:1 şeklinde verilebilir. Karışım işleminin iki mekanizması İçerdiği çok fazla tüycük nedeniyle duedenum, tüycüklerin hareketi ile bir karışım merkezi olarak iş görür. Tüycüklerin bu hareketi, aynı zamanda bağırsağın kendi hareketini de sağlar. Fizyolojik açıdan, tüycüklerin hareketliliği, bağırsağın birim alanındaki tüycük sayısıyla doğru orantılıdır. Bu nedenle, duedonumda çok fazla miktarda bulunan tüycükler, submukozadaki ganglionlu nervus plexus yoluyla tüycük kaslarına daha fazla uyarı gitmesini sağlar; bu da, tüycüklerin hareketi için yeterli sinirsel uyarının sağlanmasıyla sonuçlanır. Duedonumdaki tüycüklerin fazlalığı, midedeki hidroklorik aside maruz kalan tüycük alanının daha fazla olması sonucunu doğurabilir. Bu da, tüycük hareketliliğini stimüle eden villikinin adlı mukozal hormonun salgısını artırır. Bu iki mekanizma (sinirsel ve hormonal), alınan yemin duedonal bölgedeki benzersiz karıştırılma işlemini açıklamaya yeterli olabilir. Duedenumda fazla miktarda goblet hücresi bulunması nedeniyle, bu bölgedeki emilim işlemi çok fazla değildir. Bu, goblet hücreleri tarafından fazla miktarda müsin salgılanması nedeniyledir. Müsin, bir lumen barriyeri olarak işlev yapar ve çoğu besin maddesi için bağırsak duvarının geçirgenliğini azaltır. Buna karşın, jejenum ve ileumda daha az goblet hücresi olması ve daha az müsin salgılanması nedeniyle, bu iki bölgede emilim daha fazla olur. Bu çalışmadan şöyle bir sonuç çıkarabiliriz: Bağırsak duvarındaki tüycüklerin varlığı, birçok literatürde açıklandığının tersine, her zaman emilim işlemini artırmaz. Tüycüklerin emilim özellikleri bağırsağın çeşitli bölümlerinde farklılık gösterir; ve bu farklılık, her bölgedeki tüycüklerin mikroyapısı ve buna bağlı biyolojik işlevle ilgilidir.