Uluslararası İlişkiler ve Çevre Siyaseti Rana İzci Çevre Siyaseti Çevre, Siyaset, Ekonomi Çevre Sorunları, Ulusal ve Uluslararası Çözüm Arayışları 1972-2003 Yılları arasında Uluslararası Çevre Siyasetinin Gelişimi: AB ve Türkiye’de çevre politikalarının oluşumuna karşılaştırmalı bir bakış Türkiye-AB İlişkilerinde Çevre Çevre Politikalarının Tarihi Gelişimi Bilinçlenme Onarma (1970-1979) Öngörme ve Önleme (1980-1989) Küreselleşme Çevre, Siyaset, Ekonomi Çevre siyasetinin ve çevre politikalarının kapsamını, hedeflerini, ilkelerini ve yasal araçlarını şekillendiren temel düşünceleri analiz edebilmek için aşağıdaki sorular hakkında düşünmek faydalı olacaktır. Çevreyi korumak neden önemlidir? Çevre, sadece ekonomik değeri olan ve insan sağlığı ile refahı için gerekli doğal kaynaklardan mı ibarettir? Çevre, Siyaset, Ekonomi Kalkınma ve ekonomik büyüme için çevre tahrip edilebilir mi? Çevre koruma ve kalkınma hedefleri arasında bir çatışma söz konusu mudur? İnsan merkezli ve eko merkezli düşünce arasındaki en büyük fark nedir? Çevre politikaları sadece meydana gelen zararı telafi etmeye mi yöneliktir? John Dryzek, The Politics of the Earth. Environmental Discourses. Second Edition, Oxford, Oxford University Press, 2005. Küresel Sınırlar Sorun Giderme Sürdürülebilirlik Arayışları Radikal Yeşil Düşünce Kaynaklar tükenir mi? Herhangi bir tehlike var mı? Sorunların varlığını kabul eden ama çözümleri gelişmiş ülkelerin siyasi ekonomisi içinde arayan bir yaklaşım Küresel sınırlar ve sorun giderme yaklaşımının yanıtsız bıraktığı sorulardan (ekolojik koruma, ekonomik büyüme, kuşaklararası adalet nasıl sağlanacak vb) yola çıkan bir görüş, yaklaşım Değişim ve red Hayatta kalma- sınırlar Başlangıçta otoriter ve daha merkeziyetçi bir tutum Sonrasında ise sivil topluma sıcak bakan daha demokratik bir yaklaşım Sorunların varlığını kabul etmeyenler Uzmanlara bırakalım Halka bırakalım Piyasa ekonomisine bırakalım Doğal kaynak yönetimi Çevresel etki değerlendirmesi Sürdürülebilir Kalkınma 1987 Brundtland Raporu Ekolojik Modernizasyon Akılcı Sosyo-ekonomik ve siyasi yapının farklılık yarattığı görüşü Yeşil Partiler Romantik Bireysel bilinç gelişimini öne çıkarıyor. Çevre Politikası: Hedefler, İlkeler Değişen çevresel koşullar, mevcut bilimsel veriler, teknolojik gelişmeler ve sosyo-ekonomik sorunlar çevre politikalarının kapsamını ve çevre koruma ile ilgili yasal düzenlemeleri şekillendirmektedir. Çevresel ilkeler bu süreçte çevre koruma yaklaşımlarına hakim olan bakış açısını yansıtmaktadır. Çevre Politikası: Hedefler, İlkeler Örneğin, aşağıda belirtilen ilkelerin ortaya çıkışı ve gelişimi a. çevre sorunlarının yarattığı zarar ve eşitsizlikler ile b. çevre sorunlara neden olan sosyo-ekonomik yapılardaki dengesizliklerin söz konusu dönemde nasıl algılandığını , c. bu zarar, eşitsizlik ve dengesizlikleri bertaraf etmek için tercih edilen (sosyal, ekonomik vb) düzenlemeleri şekillendiren çevresel kaygıları , çevre koruma yaklaşımlarını ve çevre anlayışını yansıtmaktadır. Kirleten öder ilkesi Hakkaniyet ilkesi Kirliliği kaynağında önleme ilkesi Önleyicilik ilkesi Entegrasyon ilkesi Sürdürülebilir kalkınma Çevre Sorunları Çevre sorunları sadece oluştukları alanı etkilemekle kalmayıp, bölgesel ve küresel değişimlere yol açabilmektedir. Bölgesel ve küresel çevre rejimleri mevcut çevre sorunlarının nedenlerini ortadan kaldırmak ve etkileriyle baş edebilmek için uluslararası işbirliğini tesis etmeyi amaçlamaktadır. Uluslararası İşbirliği Güç Çıkar Bilgi Uluslararası rejimler (prensipler, normlar, kurallar, karar alma prosedürleri) Rejim etkisi/tesiri; ürün (output), sonuç (outcome), kurumların etkisi Koordinasyon sorunları ve işbirliği sorunları Çevresel Değişim, Uluslararası Çözüm Arayışlarına Örnekler (Bölgesel-Küresel) Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Küresel İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, Akdeniz'in Deniz Ortamı ve Kıyı Alanlarının Korunması Sözleşmesi (Barselona Sözleşmesi). Çevre Siyaseti ve Politikaları-Türkiye Türkiye’de çevre politikasının gelişimi uluslararası gelişmelere paralel bir çizgide ilerlemiştir. Türkiye uluslararası çevre rejimlerinde ortak ama farklılaştırılmış sorumluluklar çerçevesinde hareket edeceğini belirtmiştir. Türkiye’nin özel şartları (ekonomik, sosyal ve çevre göstergeleri açısından) uluslararası rejimlerdeki tutumunu da şekillendirmektedir. 1972-2003 yılları arasında çevre politikalarının gelişimi: AB ve Türkiye’deki gelişmelere genel bir bakış Avrupa Birliği Uluslararası Gelişmeler Türkiye 1972 BMİÇK 1973 Birinci Çevre Eylem Programı 1973-1977 Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planında “çevre koruma” 1974 Çevre Sorunları Koordinasyon Kurulu 1978 Başbakanlık Çevre Müsteşarlığı 1983 Çevre Kanunu (en son 2006 yılında yenilenmiştir) 1973 AB Çevre Genel Müdürlüğü 1986 Avrupa Tek Senedi “Çevre Başlığı” 3 yeni madde 1987 Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu Raporu 1991 Çevre Bakanlığı 1972-2003 zaman aralığında çevre politikasının gelişimi Avrupa Birliği Uluslararası Gelişmeler 1992 Maastricht Antlaşması 1992-1999 Beşinci Çevre Eylem Programı 1994 Avrupa Çevre Ajansı 1997 Amsterdam Antlaşması “sürdürülebilir kalkınma” AB’nin temel hedeflerinden biri 1992 BM Çevre ve Kalkınma Konferansı 2001 Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi 2002-2012 Altıncı Çevre Türkiye 1998 Ulusal Çevre Eylem Planı (UÇEP) 2002 BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı 2003 Çevre ve Orman Bakanlığı 2003 Avrupa Çevre Ajansına üyelik Avrupa Birliği Sürecinde Çevre Türkiye Avrupa Birliği adaylığı sürecinde çevre konusundaki AB müktesebatını üstlenmek durumundadır. Avrupa çevre müktesebatı sektörel alanlardaki politikaları (atık yönetimi, ormanların korunması vb alanlar) ve yatay mevzuatı (Çevre Konusunda Bilgilere Ulaşım Direktifi, Çevresel Etki Değerlendirmesi Direktifi vb yasal düzenlemeler) içermektedir. AB koşulluluğu çerçevesinde Türkiye çevre politikasının içeriği,kapsamı, aktörler arasındaki ilişkiler, sorumluluklar, rol dağılımı ve politika yapım sürecinin niteliği değişime uğramaktadır. Avrupa Birliği Sürecinde Çevre Çevresel standartlar, çevre ve ticaret ilişkileri kapsamında çevre mevzuatıyla uyum konusu özellikle Gümrük Birliği kararından itibaren önem kazanmaya başlamıştır. 1999 Helsinki Zirvesinden itibaren Türkiye bu süreçte çevre konusunda nasıl ilerleyeceğini, nasıl bir yol izleyeceğini belirten çeşitli yasal belgeler hazırlamıştır. Katılım Müzakereleri çerçevesinde Çevre Faslı tarama süreci 2006 yılında başlamış ve Çevre Faslı 21 Aralık 2009 tarihinde açılmıştır. Çevre faslı için iki açılış, altı adet kapanış kriteri belirlenmiştir. Avrupa Birliği Sürecinde Çevre Başlıca zorluk ve sorunlar genel olarak AB-Türkiye ilişkilerindeki belirsizliklerden, Çevre mevzuatına uyum maliyetinin yüksek olmasından, Kurumlar arasındaki yetki karmaşasından, Türkiye’nin çevresel öncelikleri ve kalkınma hedefleri arasındaki ilişkinin yapısından , Türkiye’nin uluslararası çevre rejimlerindeki mevcut pozisyonu ile AB’nin tutumu arasındaki farklılıklardan kaynaklanmaktadır.