olay çevresinde gelişen edebi metinler

advertisement
OLAY ÇEVRESİNDE GELİŞEN EDEBİ METİNLER
Anlatmaya bağlı edebi metinler destan, masal, halk
hikayesi, mesnevi, manzum hikaye, hikaye ve
romandır.
Edebi metinlerin özelliklerinden biri kurmaca
oluşlarıdır.Amaçları okuyucu veya dinleyicide estetik
yaşantı uyandırmak, böylece onları zenginleştirmektir.
Anlatma esasına bağlı ilk metin türü masal ve destandır.
 Destanlar, önemli tarihsel olayların efsaneleşmiş hikayeleridir. Milletlerin tarih
öncesi dönemlerindeki kuraklık, göç, deprem gibi büyük felaketlerini dile
getiren destanlar bu bakımdan milli ve anonim ürünlerdir.
 İran'da Firdevsi'nin yazdığı Şehname, Yunan'da Homeros'un Ilyada ve Odise,
Finlilerin Kalavela, Hintlilerin Ramayana ve Mahabbarata destanları ünlüdür.
 Türk destanları da İslamiyet'ten önce ve sonra olmak üzere iki kısımdadır.
Yaratılış Destanı, Saka Destanı, Hun-Oğuz destanları islamiyet öncesinin;
Manas, Battal Gazi, Köroğlu destanları da islamiyet sonrasının önemli
destanlarıdır.
Türk destanlar
Türklere ait olmayan destanlar
 Alp Er Tunga Destanı
 Yunan Destanları-İlyada, Odysseia
 Şu Destanı
 İran Destanı-Şehname
 Hun - Oğuz Destanları
 Fin Destanı-Kalavela
 Attila Destanı
 Hint Destanları-Ramayana
 Oğuz Kağan Destanı
 Alman Destanı-Nibelungen
 Gök - Türk Destanları
 Sümer Destanı-Gılgamış
 Bozkurt Destanı
 Kırgız Destanı-Manas
 Ergenekon Destanı
 Latin Destanı-Aeneis (Eneid)
 Dokuz Oğuz - On Uygur Destanları
 Fransız Destanı -Chanson De
 Türeyiş Destanı
 Göç Destanı
Roland
 Rus Destanı-İgor
 Yazarı belli olmayan, olayları bilinmeyen bir ülkede ve zamanda geçen, içinde
olağanüstü olayların geçtiği, kendine özgü bir anlatım biçimi olan edebi
metinlerdir.

Anonim olan masalların, ağızdan ağza nakledildiği için kendine özgü bir
anlatım biçimi ve planı oluşmuştur.
 Halk hikayeleri; bir takım tarihsel şahsiyetlerin, aşıkların, halk arasında ünlü
olmuş kahramanların serüvenlerini, maceralarını anlatan hikayelerdir. Kesin
bir tarihsel olay söz konusu değildir.
 Nazım ve nesir karışıktır.
 Cimri
 Yiğit ile babası
 Geyik ile kaplan
 Kurt ile koyun
 Parmak çocuk
 Periler
 Sihirli çakmak
 Aç fare
 Pekmezci anne
 Kediler sultanı
 Mesnevi; uzun aşk maceralarının, öğütlerin ve çeşitli konuların anlatıldığı; her
beyti kendi içerisinde kafiyeli eski Türk edebiyatı nazım biçimidir.
 Bir olayı anlatmak çevresinde oluştukları için, edebiyatımızın ilk roman
örnekleri olarak da kabul edilirler.

Bazı şairler beş veya beşten fazla mesnevi yazmışlardır. Bunlar da ayrı isimlerle
anılır. Beş mesnevinin bir araya gelmesiyle oluşturulmuş esere hamse denir. Ali
Şir Nevâî, Taşlıcalı Yahya, Hamdullah Hamdi, Nergisî hamse şairlerinden
bazılarıdır.
 Edebiyatımızda mesnevi türünün ünlü isimleri şunlardır: Fuzûlî, Şeyhi, Nâbî,
Şeyh Galip…
 Mesnevi-i Şerif -Mevlana
 Kutadgu Bilig -Yusuf Has Hacib
 Vesiletü’n-Necat (Mevlid) -Süleyman Çelebi
 Leyla vü Mecnun-Fuzuli
 Hüsrev ü Şirin-Şeyhi
 Hüsn ü Aşk-Şeyh Galib
 Garib-nâme -Âşık Paşa
 Hayr-âbâd -Nâbî
 Har-nâme-Şeyhi
 Bir mekan, bir zaman ve kişiler etrafında gelişen olay örgüsünü şiir halinde
anlatan nazım biçimidir.
 Türk edebiyatında Tanzimat sonrasında gelişen bu türün en güzel örneklerini
Tevfik Fikret ve Mehmet Akif Ersoy vermiştir.
 Belli bir olay, olayın kişileri, geçtiği mekân ve zaman vardır. “Giriş, gelişme ve
sonuç” bölümleri hikâye ile benzer özellikler gösterir.
 Manzum hikâyeler, Tanzimat’tan sonra ortaya çıkmıştır.
 NAZAR -Yahya Kemal Beyatlı
 ÇOBAN ÇEŞMESİ
 Küfe - Mehmet Âkif Ersoy
 KOCAKARI İLE ÖMER
 Hikaye; dış dünyada karşılaşabileceğimiz türden olayları, kurgulayarak, belirli
bir hacim içerisinde anlatan metinlere denir.
 Dünyada Guy de Maupassant ve Çehov kendi isimleriyle özdeşleşen iki hikaye
tarzı oluşturmuşlardır.
 Türk edebiyatında ilk hikaye örneklerini Samipaşazade Sezai ve Halit Ziya
Uşaklıgil vermişlerdir.
 Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Refik Halit Karay, Ömer Seyfettin, Sait Faik
Abasıyanık, Memduh Şevket Esendal, Sabahattin Ali, Orhan Kemal, Tarık
Buğra, Haldun Taner önemli hikayecilerimizdendi
 Maupassant tarzında olaylar, Çehov tarzında da durum belirginleştirilir.
 Kırmızı başlıklı kız
 Çizmeli kedi
 Çirkin ördek yavrusu
 Küçük prens
 Kurbağa prens
 Rapunzel
 Deniz kızı efsanesi
 Roman; Anlatma esasına bağlı metinlerin en gelişmiş olanı romandır.
 Mekan, zaman ve kişiler etrafında gelişen geniş ve kapsamlı olay örgüsü,
yazarın sözünü teslim ettiği bir anlatıcı tarafından okuyucuya aktarılır.
 Romanları konuları bakımından macera, tarihsel, töre, psikolojik, ideolojik
gibi alt başlıklara ayırmak da mümkündür. Dünyanın tanınmış romancıları
arasında Cervantes, Balzac, Stendhal, Tolstoy, Dostoyevski, Gorki, Turgenyev,
Dickens, Flaubert, Steinbeck sayılabilir
 Türk edebiyatına roman, Tanzimafla birlikte gelmiştir. İlk roman örneği olarak
Şemsettin Sami'nin Taaşşuk-ı Tal'at ve Fitnat (1872) adlı eseri kabul
edilmektedir.
 Namık KEMAL- Vatan Yahut Silistre
 Ahmet Mithad Efendi- Dürdane Hanım
 Halid Ziya UŞAKLIGİL-Bir Ölünün Defteri
 Halide Edip ADIVAR-Ateşen gömlek
 Tarık BUĞRA-Küçük Ağa
 Oğuz ATAY-Tehlikeli Oyunlar
 Ahmet Hamdi TANPINAR-Sahnenin Dışındakiler
 Samim KOCAGÖZ-Kalpaklılar
 Adalet AĞAOĞLU-Ruh Üşümesi
 Orhan PAMUK-Resimli İstanbul
 Göstermeye bağlı edebi metinlerin tümüne genelolarak tiyatro, drama
veya dramatik edebiyat denilir.
 Diyaloglara, hikaye ve romanlarda sadece olay kahramanlarının
konuşmaları sırasında yer verilir. Ancak, tiyatro metinleri bütünüyle
diyaloglardan oluşur. Anlatmaya bağlı edebi metinler olay örgüsü
çevresinde bütünleşirdi
 Tiyatroda ise olay örgüsünün yerini perde ya da sahne alır.
 Her perdede, olay örgüsünü oluşturan kişiler, zaman ve dekor
değişir. Böylece bir bütünün parçaları tek tek devreye girmiş olur.
 Konusunu tarihi olaylardan ve mitolojiden alan ve acıklı bir sonrla biten tiyatro
eserleridir.
 Manzum olan ilk örnekleri Eski Yunan'da görülmüştür, 17. yüzyılda Fransa'da
klasisizm döneminde yeniden canlanmıştır
 Bu dönemde düzyazıyla verilen trajedi örnekleri de vardır.
 Koro, trajedinin temel öğesidir. Halkı temsil eder, eyleme karışmaz. Kentin
yaşlıları ya da kadınlarından oluşur. İnsanlara öğüt verir, yol gösterirler.

Erdeme ve ahlaka değer verilir.
 Kahramanları, sıradan insanlardan değil; doğa üstü varlıklar ( Tanrılar,
Tanrıçalar…), yüksek tabakadan kişilerden ( kral, soylular) oluştururlar.
 Eser, baştan sona kadar ciddi bir hava içinde geçer.
 Acı veren; vurma, yaralama, öldürme gibi olaylar sahnede seyirciye gösterilmez.
Yalnızca bu olayların öyküsü anlatılır
 İnsanların davranışlarını ve olayları gülünç bir tarzda sahneye koyan, insanları







gülerken ve eğlendirirken düşündüren tiyatro türüne denir.
Bir olay çevresinde oluşturulan komedilerde, hayatın ve insanların komik
durumları sergilenir.
Edebiyatımızda Batılı anlamda ilk komedi örneği Şinasi'nin Şair
Evlenmesi'dir.
Antik Yunan ve Roma komedyaları diyalog ve koro bölümlerinden oluşmuş;
manzum olarak yazılan bu metinlerde 3 birlik kuralına uyulmuştur.
Üslupta soyluluk aranmamış, metinde her çeşit kaba söze yer verilebilmiştir.
Komedyada konular, günlük hayattan; kişiler halktan seçilmiştir.
İzleyicinin korkmasına ve acı duymasına sebep olabilecek her çeşit olay (vurma,
yaralama) sahnede gösterilebilmiştir.
Komedyada kişisel ve toplumsal bozuklukların neden olduğu komik durumlar
sahnelenmiş, seyircinin güldürülürken düşündürülmesi ve doğru yola
yönlendirilmesi hedeflenmiştir.







Tek kişilik bir seyir sanatıdır.
Hikaye anlatma ve taklit yapma gibi
yetenekler sergilenir.
Meddanın repertuarı günlük hayatla ilgili
olaylar, masal, hikaye, efsane ve
destanlardan oluşur.
Meddahın anlatışını, günlük yaşamdaki
olaylar, masallar, destanlar, hikâyeler ve
efsaneler oluşturur.
Meddahın aksesuarını bir mendil ile bir
sopa (baston) oluşturur.
Genellikle güldürücü, ahlâkî ve edebi sonuç
çıkarılacak hikâyelerine klişeleşmiş
"râvıyân-ı ahbar ve nâkılân-ı âsar ve
muhaddisân-ı ruzigâr şöyle rivayet ederler
ki" şeklinde söz başı ile başlar, daha sonra
kahramanları sayıp hikâyesini anlatır.
Meddah hikâyenin kahramanlarını kendi
yöresinin dili ve şiveleri ile konuşturan
insandır.









Başlangıçta tiyatro eserlerinin tümü için
kullanılan bir terimdi. Daha sonra, hayatın
acıklı yönlerini ön plana alan, bu arada
komik unsurları da işleyen tiyatro eserlerine
verilen genel addır.
Batıda bu tarzda ortaya çıkan tiy,atronun
Türk toplumundaki gelişmesi ise seyirlik
geleneği üzerinde gelişmiştir
Drama Kahraman-Engel-Eylem şeklinde
kurgulanır.
Drama her zaman bir “şey” hakkında
kurgulanır.
Bir biçim ve içeriği vardır.
Bir sanat disiplini vardır.
Duygusal özelliğe sahiptir.
Seyircisizdir.
Birey kendi dünyasını yaratarak duygularını
form ve içeriği benimsemelidir.
 Taklit, mimik ve doğaçlama gibi
yeteneklerin ortaya konulduğu bu
tiyatro türünün asıl oyuncuları
Kavuklu ve Pişekar'dır
 Oyunda önceden hazırlanmış bir
metin yoktur. çoğu zaman izleyicinin
yönlendirmesiyle oyun kurulur.
Genellikle önceden hazırlanmış bir
metin yoktur.
 Orta oyununu farklı çevrelerden gelen
ve değişik uluslara ait olan insanlar
oynarlar
 Karagöz ile Ortaoyunun farkı ise,
Karagöz’ün perdede, Orta Oyun’un
meydanda oynanmasıdır. Yani Orta
Oyunu canlı kişilerle oynanırken
Karagöz’de tasvirlerin gölgesi
oynatılır.
 Karagöz'e benzeyen bir hareket ve
hacim oyunu olan kukla da günlük
hayatla ilgili olaylar, edebi eserler ve
hikayelerden beslenir.
 El kuklası, ipli kukla, iskemle
kuklası ve resim kukla gibi çeşitleri
vardır.
 http://www.delinetciler.org/edebiyat-kosesi/153100-
trajedi-ornegi.html
 http://milliedebiyat.com/index.php/turk-edebiyati/9sinif/kukla
 http://arsivbelge.com/yaz.php?sc=3587
 http://www.gozlemci.net/3894-gostermeye-bagliedebi-metinler.html
10\E sınıfı 418 numaralı öğrenciniz…
Download