KÜRESEL EĞLENCE SEKTÖRÜNDE İKY 3 BOŞ ZAMAN ALGISI VE TARİHSEL SÜREÇ İÇERİSİNDEKİ GELİŞİMİ Bir kavramın kökleri hakkında bilgi sahibi olmak şüphesiz o kavrama yüklenen anlamlar konusunda bizlere önemli ipuçları vermektedir. Buradan hareketle, boş zaman kavramının etimolojisine baktığımızda, bu kavramın Latince “licere” sözcüğünden türemiş olduğu ve boş olma, boş kalma, feragat anlamlarına geldiği görülmektedir (Okumuş; 2005:25-26). Boş zaman, insanların çalışma haricindeki zaman diliminde yaptıkları uğraşların tümüdür (Argyle;1996:3). Boş zaman tatil ve dinlenme olgusunu da içine alarak daha geniş bir anlamsal içeriğe sahip olan bir kavramdır. Sözlük anlamında bu kavram, iş yapmanın karşıtı olup insanın uyku, iş, okul, rutin mesleki, ailevi görev ve sorumluluklarının gereği olan eylemlerin dışında kendi hür iradesi ile kullanabileceği özgürce dinlenme, eğlenme, gönüllü olarak bir faaliyette bulunma vb… meşguliyetlerde bulunabilmesini (Mutlu;1995:73), psikolojik olarak da haz duyulan bir zamanı ifade etmektedir (Arslantürk ve Amman; 1999: 302-303). Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere boş zaman özel, kişisel, gönüllü olarak yapılan aktiviteler içinde olma durumudur. Bu bölümde, boş zamanın kavramsal çerçevesi çizilip, tarihsel süreç incelenecektir. Tarihsel süreç ele alınırken boş zaman ve çalışma arasındaki ilişki de açıklanacaktır. Kavramsal Çerçeve Boş zaman göreceli bir kavram olup toplumdan topluma, kültürden kültüre farklılık arz etse de sosyolojik anlamda insanların kendilerine ayırdığı özgür zaman olarak ifade edilebilir (Okumuş; 2005:26). Her dil, her toplum boş zaman, eğlence zamanı ve serbest zaman gibi kavramları kendisine göre anlamlandırmıştır. Ancak bu konuda ki temel görüşe bakıldığında boş zaman ‘insanın kendine ayırdığı zaman’, ‘zorunluluklardan geriye kalan zaman’ şeklinde açıklanabilmektedir (Bammel & Bammel;1992:5). Tezcan (1982:10)'a göre, boş zaman etkinliği, kişinin mesleksel, ailesel ve toplumsal ödevlerini yerine getirdikten sonra özgür iradesiyle girişebileceği dinlenme, eğlenme, bilgi ya da becerilerini geliştirme, toplum yaşamına gönüllü olarak katılma gibi bir dizi uğraşlardan oluşmaktadır. Bu bağlamda Tezcan (1982:10) boş zaman kavramını, bireyin hem kendisi, hem de başkaları için bütün zorunluluklardan kurtulduğu ve kendi isteğiyle seçeceği bir etkinlikle uğraşacağı zaman olarak açıklamıştır. Goodale ve Godbey’e (1988:4) göre boş zaman, genel olarak işin gerekliliğinden ve diğer zorunluluklardan kurtulma, özgürleşme anlamı taşır. Hibbins (1996:23) boş zamanı, çalışmanın zorlayıcı dünyasından; gevşeme, ferahlama, kendini salıverme durumlarına geçiş, bir nevi kaçış durumu olarak açıklamıştır. De Grazia (1962;14) kişinin zorunluluk durumu içindeyken, ihtiyaç duyduğu özgürlüğü boş zaman olarak ifade ederken; Juniu (2000) konuyu daha farklı açıdan ele alarak, boş zaman kavramının günümüzde istemli tercihlerin ve özgürlüğün alanı olmaktan çıkarak kurumsal/hegemonik aygıtların kontrolü altına giren, farklı maksatlara göre organize edilen, sınırlı/sorumlu kullanım alanı olan bir zaman/yaşam alanı haline dönüştüğünü ifade etmiştir. Yine boş zamanı tanımlamaya yönelik literatürde kullanılan bir kavram olan “recreation” (eğlence, dinlenme) kelimesi de “re-create”’den gelmekte olup, kişinin kendini yenilemesi anlamına gelmektedir (Bammel & Bammel; 1992:5). Brightbill (1960:4) boş zamanı, isteğe bağlı zaman olarak tanımlarken, ‘recreation’, kişinin kendini yenilemesi kavramına vurgu yapmaktadır. Boş zaman interdisipliner bir kavram olup, kişisel davranışları ele alması anlamında Psikoloji, toplumsal bir niteliği olması açısından Sosyoloji, yapılan aktivitelerin yaşam organizmaları üzerinde meydana getirdiği etkiler anlamında Biyoloji ve kavramın ortaya çıkışı ve tanımlandırılması açısından da Felsefe bilimiyle yakın ilişki içersindedir (Bammel & Bammel; 1992:6). Aslında bürokratik rasyonalitenin çalışma dışı alanı kuşatması, boş vakit kavramında da kimi anlamsal kaymalara sebebiyet vermektedir. Çünkü boş vakitler, çalışanların kendilerini yeniden kuracakları eğlenme / dinlenme alanları olmaktan çıkarak, yapay eğlenme isteği üreten dev endüstrilerin planlama ve tasarım hesaplarına göre re-organize olmakta ve bu yönde yeni anlamlar kazanmaktadır (Aytaç; 2002:232). Bu kavramın bizdeki algısına bakıldığında, boş zaman toplumumuzda çok yanlış anlaşılan bir kavramdır. “Boş zamanlarınızda ne yaparsınız?” sorusu kendi içinde pek çok paradoksu da beraberinde getirmektedir. Batı literatüründe ‘leisure time’ ve ‘free time’ ayrımı net bir şekilde ortaya konmuş olsa da bizde bu kavramlar arasındaki ayrımı bu kadar açık ifade etmek nerdeyse imkânsızdır. İki kavramda dilimize boş zaman, serbest zaman, özgür zaman şeklinde çevrilmiştir. Bozkurt’un (2000:16) da ifade ettiği gibi belli bir uğraşının, hareketin çalışma, boş zaman ya da ikisi olarak ve ya hiç biri olarak yapılması, var olan zamansal, mekansal ve kültürel koşullarla sıkı sıkıya ilişkilidir. Bu doğrultuda, çalışmada bu kavramı çalışma haricindeki her türlü hareketi kapsayan, en genel anlamında ve Türk Dil Kurumu tarafından Türkçeye çevrilmiş karşılığı olan ‘boş zaman’ şeklinde kullanılacaktır. Türk Dil Kurumu Eğitim Terimleri Sözlüğü (1974) İngilizcede ‘leisure time’, ‘spare time’ olarak kullanılan kavramı Türkçeye ‘uyumak, yemek yemek ve çalışmak için ayrılan zamanın dışında kalan zaman’, ‘dinlenmeye, gezmeye ve eğlenmeye ayrılan zaman’ şeklinde çevirmiştir. Yine Türk Dil Kurumu İktisat Terimleri Sözlüğü (2004) ‘leisure’ sözcüğünü dilimize ‘işçinin çalışma süresinin dışında kalan zaman’ olarak çevirmiştir. Türkçede ‘leisure time’ ve ‘free time’ sözcükleri arasındaki farkı net bir şekilde ortaya koymak için temel hareket noktasının neyin “vakit öldürmek” neyin ‘vakit doldurmak’ için yapıldığına cevap bulmakta olduğunu düşünülmektedir. ‘Leisure time’ olarak ifade edilen zaman planlanmış, düzenli olarak keyif alarak yapılan uğraşıları ifade ederken, ‘free time’ daha genel bir anlamda olup planlı, düzenli yapılmayan, insana fiziksel veya ruhsal hiçbir artı değer sağlamayan durumları da ifade etmektedir. Örneğin; spor yapmak, tv izlemek, müzik dinlemek, spor mücadelelerini izlemek vb… eylemler düzenli olarak yapıldığında insana fiziksel ve ruhsal olarak artı değer sağlayan davranışlardır. Bu bağlamda bu davranışların birer ‘leisure time’ (boş zaman) aktivitesi olduğunu ifade etmek doğru olacaktır. Tezcan (1977:3) çalışma dışı zaman kavramını üç (3) temel başlıkta ele almıştır. Boş zaman, bireyin tamamen özgür ve bağımsız olduğu, çalışma haricindeki zamandır. Ancak burada çok ince bir ayrım söz konusudur. Örneğin, aşağıdaki tabloda fizyolojik gereksinimler başlığında ele alınan yemek yeme, uyumak, vücut temizliği gibi faaliyetler, bu faaliyetler için gerekli olandan daha fazla zaman ayrıldığında bir boş zaman faaliyetine dönüşebilir. Örneğin; eğlenmek ve zevk almak için bir grup arkadaş bir restauranta ya da pikniğe giderse bu faaliyeti boş zaman içinde değerlendirmek gerekir (Tezcan, 1977:3). Yine çalışma dışı zorunluluklardan biri olarak görülebilen, bir babanın çocukları ile oynaması bir ailesel işlev olabileceği gibi, bir boş zaman uğraşı olarak da algılanabilir (Parker, 1971:26). Tablo1: Çalışma Dışı Zaman Fizyolojik Yemek yemek, uyumak, vücut temizliği gibi şeyler için ayrılan zamandır. Gereksinimler Dumazedier (1967) bu durumu “yarı boş zaman” faaliyetleri olarak da Çalışma Dışı ifade etmiştir. Bu zorunluluklar, ev işleri için gerekli zaman, ailesel Zorunluluklar görevler için harcanan zaman, alış veriş için ayrılan zaman. Bu durumlar tam olarak boş zaman faaliyetlerine girmemektedir. Parker (1971:27) boş zaman kavramını, bireyin hem kendisi, hem de Boş Zaman başkaları için bütün zorunluluklardan kurtulduğu ve tamamen kendi özgür iradesi ile seçeceği bir faaliyetle uğraşacağı zaman olarak tanımlamıştır. Kaynak: Mahmut, Tezcan (1977:3).