TEDAVİ

advertisement
TEDAVİ
Alkol kullanım bozukluklarında klinik tedavi gerektiren
durumlar:
Deliriyum tremens ve alkol entoksikasyonu.
Fiziksel başka bir hastalığın varlığı (hipertansiyon,
diabet vb.)
Başka bir ruhsal hastalığın varlığı (depresyon, psikoz
vb.)
Kendine ve çevresine zarar verme potansiyeli (intihar)
Daha önceden yapılan ayaktan izleme tedavisine
olumlu yanıt alınamaması.
Alkolü bırakmak için gerekli çevresel ve aile destek
yoksunluğu.
Başka bir bağımlılıkla birlikte olması.
Problemi Kabul Etme
 Tedavi eden, bağımlı ve aile, alkol bağımlılığının şu
özelliklerini kabul etmelidir.
 Alkol bağımlılığı süregiden bir hastalıktır. Hastalık bir
günde oluşmamıştır. Dolayısıyla bir günde çözüm
yolu bulunamaz.
 Alkol, insanın düşünce yapısını, duygularını ve
dolayısıyla davranışlarını etkileyen psikoaktif bir
maddedir. Bu nedenle sorun çözme, gerçeği
değerlendirme, öğrenme gibi süreçler olumsuz
etkilenir.
 Alkol bağımlılığı içme ve içmeme dönemlerinden
oluşur.
 Alkol alan bireyin davranışları diğer aile bireylerini
de etkiler.
 Alkol bağımlılığı aile ilişkilerini zedeler. Yani alkol
sorunun çözümünün sorumluluğu sadece bağımlının
değildir.
Temel Tedavi İlkeleri









Tek başına etkili bir tedavi yöntemi yoktur. Birkaç
yöntemi birlikte uygulamak daha uygundur.
Tedavi ortamından çok tedavinin içeriği önemlidir.
Terapist özellikleri, empati.
Hastaların benzer özellikte olmaları iyi sonuçlar
doğurur.
İşyeri tarafından tedaviye motive edilme.
Grup terapisi olumlu sonuçlar getirir.
Tedavi ekibinin özellikleri; medikal yönelimli tedavi
programlarında bağımlıların tedavi programını
tamamlama eğiliminde oldukları saptanmıştır.
Birlikte var olan psikiyatrik başka bir hastalığın
değerlendirilmesi ve uygun şekilde ele alınması.
Hastanede yatma süresi; bazı çalışmalarda ters,
bazılarında olumlu bir ilişki saptanmış
Biyolojik Tedaviler
 Tedavi gören kişiye alkol aldığı zaman
şiddetli kusmalara yol açan disulfiram ya da
panzehir (antabuse) verilir.
 Bu yolla acı ve ağrı yaratılarak alkolün
emilimi engellenir.
 Panzehir verme durumu bireyde problem
yaratabilir. Fakat ilacı almanın etkisiyle
kişinin alkol alımı azalacaktır.
 Panzehir verilirken hasta bir odaya
kapatılabilir.
 Biyolojik tedavilerin yararları psikolojik
tedavilerle birlikte uygulandığında
görülmektedir.
Adsız Alkolikler
(12 Basamaklı Destek Grubu)
 Dünyanın en ünlü kendine yardım grubudur.
 AA grupları düzenli toplantılar yapar. Gruba yeni
katılan üyeler alkolik olduklarını belirtirler, eski
üyeler de alkolle ilgili problemlerinden
bahsederler.
 Yaşamlarının daha iyi olduklarından bahsederler.
Yeni gelenlere tavsiyeler verilerek destek çıkılır.
 Üyeler, birbirlerinin içmeye başlamalarını
engellemekle yükümlüdürler.
 Üyeler kendilerine on iki maddeden oluşan felsefe
edinmişlerdir. Bu inanç çerçevesinde başarı
gösterirler
Farmakolojik Olmayan Tedavi
Yöntemleri
– Eğitim
– 12 Basamaklı destek programları (adsız alkolikler,
adsız kokain bağımlıları)
– baş etme stratejilerinin güçlendirilmesi.
– Gevşeme egzersizleri
– Aile terapisi
– Yaşam biçimi değişikliği (ilaç kullanımını
tetikleyen durumlardan kaçınma).
– Psikoterapi (Genellikle bireysel ya da grup olarak,
bilişsel ya da destekleyici)
– Mesleki ve fiziksel rehabilitasyon.
– Boş zamanları değerlendirme etkinlikleri terapisi.
– Cinsel Eğitim
– Sağlık ve beslenme konularında görüşme.
– Maneviyatın geliştirilmesi
BİLİŞSEL ve DAVRANIŞÇI
TEDAVİLER
 A. İtici Uyarılarla Terapi:
 Bu yöntemde kişi alkol aldığı, ona baktığı zaman
iğrenmesi ya da midesinin bulanması sağlanır.
 Hastanın içme arzusunu söndürecek durumların
hiyerarşisi oluşturulur ve içki içtiğinde kendisini
hasta edecek tiksindirici görüntüleri zihninde
oluşturulması sağlanır.
 Bu yöntem “gizli duyarsızlaştırma”dır. Hastanın
aile, sosyal çevre gibi diğer porblemleri de
bulunuyorsa bunların da değerlendirilmesi
gerekmektedir.
B. İzlerlik Yöntemi:
 Hastaları eğitmeyi ve panzehir almak gibi yollarla
davranışı değiştirmek amaçlanır. Bu terapi içkiyi
reddedebilmek için atılganlık eğitimi gibi sosyal beceri
ve iş bulma eğitimini içerir.
 Bir de “davranışsal kendini kontrol eğitimi” uygulanır.
Bu teknik aşağıdaki uygulamaları içerir:
 Örneğin özel bir günde diğer insanlarla birlikte olmak
gibi kısıtlı durumlarda kişinin kendisine içki içmek için
izin vermesini içeren uyarıcı kontrolü.
 Örneğin sadece karışık içkiler içmek ve içkiyi aceleyle
içmek yerine küçük yudumlar halinde içmek gibi
değişiklikler yapmak.
 Alkolden uzak durmanın pekiştirilmesi.
C. İçmede Azalma
 Kontrollü içme, alkol kullanımını tamamen
kesmeden ve sarhoşluk durumundan
kaçınmadan, alkolü ılımlı bir şekilde
tüketmektir.
 Ayrıca problem çözme ve atılganlık eğitimi
alırlar, sarhoşluk anlarının video kayıtlarını
izlerler. Bu durumları tanımış olurlar. Bu kişiler
tedavide büyük bir gelişme göstermektedirler.
 Kişiler içkiyle başa çıkılacak sosyal becerileri
öğrenirler. Atılganlık, gevşeme, stres yönetimi
ve meditasyon gibi.
 Kişiler, aile ve iş hayatlarındaki stresleri
belirleyip bunlara karşı önlem almaya çalışırlar.
 Terapist empatik ve destekleyicidir. İçkinin
olumsuz yönlerini bulmaya çalışır. Örneğin
alkolün maliyeti ya da oluşturduğu kilolar.
 Terapist hastayı davranışsal değişiklik yapmaya
sevk eder. Bu yaklaşım pek çok kişide işe
yaramıştır
 Alkol bağımlısı olan pek çok kişinin ailesiyle,
yakın çevresiyle ilişkilerini bozmuştur. Bu
nedenle kişiye tedavi uygularken çift terapisi,
evlilik terapisi, aile terapisi gibi yöntemler de
verilmelidir. Çünkü aile bireylerinin desteği
kişinin tedavisini başarıyla sonuçlandırmasında
büyük etkisi vardır.
Alkol Kötüye Kullanımı Tedavisinde
Klinik Değerlendirmeler:
 Geniş bir değerlendirme kişinin yaşamında onu içmeye
sevk eden durumları saptar.
 Terapist hastanın öncelikle aile ve evlilik problemlerine
odaklanmalı, psikolojik acısını azaltmalıdır. Ayrıca alkolü
bıraktığında oluşacak yoksunluk dönemlerinde de yardımcı
olmalıdır.
 Alkol kötüye kullanımı genellikle diğer rahatsızlıklarla
birlikte görülür. Ağır duygu durumu, depresyon ve özellikle
intihar gibi ciddi risk taşıyan kişilere panzehir tedavisi
fayda etmez. Bu durumda daha kapsamlı bir tedavi
uygulanması gerekir.
 3 belirgin tedavi yöntemi vardır. Adsız Alkolikler’e katılmak,
ikincisi içki ile başa çıkma becerilerini öğrenmek, ve kişiyi
içkiyi bırakması yönünde motive etmektir.
 Ayrıca hastaların % 40’ı kendi kendine iyileşebilmektedir.
Yeni bir işi, dini bir takım veya içkiyi bırakmasını
sağlayacak kötü deneyimleri bunları sağlayabilmektedir.
Yasadışı Madde Kullanımı İçin
Tedavi
 Eroin ve kokain gibi maddelere bağımlı olan
kişilerin tedavisi, ilaç tedavisi ve kişinin
maddeden uzak tutması ile gerçekleşir.
 Eroinin sebep olduğu yoksunluk belirtileri
mide bulantısı, kaygı, huzursuzluk, şiddetli
deliryum ve panik atak nöbetleriyle birlikte
ortaya çıkar.
Biyolojik Tedaviler
 Eroin bağımlılığında kullanılan iki tür ilaç vardır.
Biri eroine benzeyen eroin yerine kullanılan ilaçlar,
diğeri kişiyi eroin kullanımından koruyan eroin
antagonisti ilaçlardır.
 Eroine benzeyen ilaçlar sentetik uyuşturuculardır.
Methadone ve methadyl acetate gibi ilaçlardır. Ama
bu tedavi, ilaçlar bağımlılık yaptığından eroin
bağımlılığı yerine methadone bağımlılığı olarak
sonuçlanır.
 Methadone’un kesilmesi yoksunluk belirtilerine
neden olur. Ama eroininkinden daha hafiftir.
Bunun tedavisi için kişi, günde bir methadone
kullanır.
 Bu kişiler normal yaşamlarını rahatça
sürdürebilmektedirler. Bu tedavinin etkisi düzenli
psikolojik görüşmelerle artmaktadır. Bazıları
methadone’den memnun kalmadıkları için eroine
Psikolojik Tedaviler
 Bir çok psikoterapi yöntemi
uygulanmaktadır. Özellikle trisiklik
antidepresan olan desipranin ile bilişseldavranışçı tedavi oldukça işe yaramıştır.
 Bilişsel tedavide hastalara diğer bağımlı
kişilerden kaçınmaları ve bağımlı
olmayan kişilerle sosyal ortam içerisinde
olmaları söylenebilir.
 Hem bağımlı hem depresif hastalar için
ilaç tedavisinin yanında bilişsel tedavinin
uygulanması daha olumlu sonuçlar
yaratmaktadır
NÜKS ÖNLEME
 Nüks önleme, istenen davranış değişikliklerini
devam ettirmede bağımlıya yardımcı olmak
amacıyla bilişsel müdahale teknikleriyle
davranışsal becerileri birleştiren bilişseldavranışsal tedavi şeklidir.
 Nüks önlemenin amacı bağımlıya nüks sorunu ile
başa çıkmak için davranışını nasıl
değiştirebileceğini öğretmektir.
 Nüksleri önlemede, bağımlının alışkanlıkları,
yaşam biçimi, alkol kullanımı ile ilgili yanlış
düşünceleri değiştirilmeye, yeni baş etme yolları
oluşturulmaya çalışılmaktadır.
 Nüks süreçlerinde genellikle olumsuz düşünceler
söz konusudur. Tedavi yapılırken bu yanlış
inançların bulunup çıkarılması nüks önlemeyi
kolaylaştırmaktadır.
 Dünyada bütün alkol tedavi
programlarının temel amacı kişiyi
alabildiğince ayık tutabilmektir. Alkol
bağımlısının yaşam kalitesinin
artırılmasında ilk koşul ayıklıktır. Alkol
bağımlılarının % 65’inin 1 yıl ayık
kalabildiği, % 20-30’unun da yardım
görmeden bunu başardığı kabul
edilmektedir
Nüks Önlemede Temel
Hedefler:
 Yeni ve daha uygun başa çıkma
yöntemleri geliştirmek.
 Alkol kullanımı ile ilgili düşünce ve
inançları değiştirmek.
 Alışkanlıkları ve yaşam biçimini
değiştirmek.
SİGARA İÇMENİN TEDAVİSİ
Biyolojik Tedaviler
 Biyolojik tedavilerdeki yöntemler nikotin sakızları
ve nikotin bantlarıdır.
 Nikotin sakızları Amerika’da 1984’ten beri doktor
reçetesiyle, günümüzde isteğe bağlı elde edilebilir.
 Bu sakızlar sigarayı bırakma sırasında oluşan
yoksunluk belirtilerini azaltmak için
kullanılmaktadır. Daha sonra sakız kullanımı da
azaltılır. Sonunda amaç nikotin bağımlılığını
tamamen yok etmektir.
 Bu sakızlara bağımlı hale gelmek sigara
kullanmakla eş anlamlı olduğu için kalp-damar
hastalıklarının oluşumuna zemin hazırlamaktadır.
Nikotin sakızları, psikoterapiyle birlikte kullanılırsa
yararı görülmektedir.
 Nikotin batları ise ilk kez 1991 yılında
doktor reçetesiyle verilmiş, 1996’dan beri
de reçetesiz alınabilmektedir.
 Bant, kola yapıştırılır ve nikotin deri yoluyla
kan dolaşımına ve beyne ulaşır.
Kullanımları daha kolay olduğundan nikotin
sakızlarından daha çok tercih edilmektedir.
 Bu tedavi yöntemi bantlar küçültülerek, 1012 hafta sonra sonuçlanır. Fakat kişi, bant
kolundayken sigara içerse aşırı nikotin
miktarı tehlike yaratabilir.
Psikiyatrik Tedaviler
 Tekniklerden bir tanesi sigara içmeyi mide
bulandırıcı hale getirmektir.
 Hasta, havasız bir odaya oturtulur. 6 dakikada bir
sigara içirilir. Bu hızlı-içme tedavisidir.
 Bu tedavide alt yöntemler mevcuttur. Hızlı üfleme
(nefes almadan hızlı hızlı içme), içmeye odaklanma
(uzun süre içme) ve ağızda tutma (dumanı birkaç
dakika bırakmadan ağızda tutma).
 Bunlara rağmen bireylerin sigaraya takrar başlama
ihtimallerinin yüksek olduğu söylenmektedir.
 Bilişsel yaklaşıma göre kişiler akıllarına sigara
içme davranışını getirdiklerinde gevşeme
teknikleriyle vazgeçmeye yönlendirilir. Fakat
bu yöntem de oldukça başarısızdır.
 Williams ve arkadaşları etkili bir yöntem
bulmuşlardır. Kişinin birkaç haftalık dönem
boyunca sigarayı derecelendirerek azaltması
sağlanır. Aynı zamanda sigara içme aralıkları
arttırılır. Bu yöntemde kişilerin %50’ye yakını
bunu başarmıştır.
 Yine de en etkili yöntem doktorların hastalarına
yaptıkları klasik öğütlerdir. Kişinin kalp,
akciğer, yüksek tansiyon gibi rahatsızlıklarının
olması sigarayı en çabuk şekilde bırakmalarını
sağlar.
NÜKS ÖNLEME
 Sigarayı bırakan bir çok kişi bir yıl içinde tekrar
içmeye başlar.
 Bu kişiler çoğunlukla sigara kullanan kişilerle
birlikte yaşamaktadır.
 Araştırmalara göre sigarayı bırakanların tekrar
başlamalarının sebebi sigara içen insanlarla
birlikte yaşamalarıdır.
 Son zamanlarda uygulanan yaptırımlar
sayesinde sigarayı bırakanların artış göstermesi
beklenmektedir.
 Teşvik ya da tahrik olmadığı halde sigaraya tekrar
başlayanların sayısı da küçümsenmeyecek
derecededir.
 Bu yüzden sigarayı bırakmış kişilere sigarayla
ilgili düşüncelerinden uzak durmaları gibi
yöntemler gösterilmesi gerekmektedir.
Gidiş ve Sonlanım
 Uygulanan tedavilerin iyi ya da kötü sonuç
vermesinde birçok neden etkilidir.
 Kullanılan psikiyatrik maddenin dozu, birlikte
geçirilen ruhsal hastalık olup olmaması,
gelişimsel hikaye, baş etme becerisi, sosyal
destek, genetik yatkınlık tedavinin kaderini
belirlemektedir.
 Psikiyatrik ilaçların yanı sıra uygulanan terapi ve
çeşitli destek gruplarına (Adsız Alkolikler) katılım
tedavisinin olumlu sonuç vermesini sağlar.
 Eşlik eden psikiyatrik hastalığın varlığı uygulanan
müdahalelerde daha dikkatli olmayı gerektirir.
 Hastaya verilen ilaçlarda yan etkiler dikkate
alınmalıdır. İyi bir tedavi programı uygulanması
gerekmektedir.
 Madde kullanımına bağlı bozukluklar, bireyin
fiziksel ve zihinsel sağlığına çok kötü etki
etmektedir.
 Aynı şekilde bireyin ailesi de bu durumdan
etkilenir. Bu gibi durumlarda aile kurumu ayakta
kalması başarabilmeli, bağımlı olan bireye destek
vermelidir.
 Aileden ve yakın çevreden görülen sosyal destek
hastalığın seyrinde çok büyük rol oynamaktadır.
 Sonuç olarak birey için en uygun tedavi programı
hazırlanmalı, uygulanacak yöntemlerin
kombinasyonu ve uygun teknikler düşünülerek
hasta topluma kazandırılmalıdır
Download