NEMLİLİK VE YAĞIŞ Su buharına nem denir. Miktarı bazen azalan bazen çoğalan ve yağışları oluşturan nem atmosferin en alt katmanı olan troposferde en çok bulunur. Nem le ilgili olarak nem konusunu, yoğunlaşma ürünü olan sis ve bulutları bir de yağışları bu konuda ele alacağız. Nemle ilgili olarak 3 farklı terimden söz edeceğiz. Nemi 3 türde inceleyeceğiz. Aslında nemi su buharı olarak tanımlasakta yağış oluşumuna göre nem; maksimum nem, mutlak (gerçek) nem ve bağıl nem olarak 3 farklı türde tanımlanır. Maksimum nem: Havanın alabileceği en fazla nem miktarıdır. Maksimum nem sıcaklıkla doğru orantılıdır. Yani sıcaklık arttıkça maksimum nem de artar. Buna bağlı olarak hava kütlesinde nem açığı artar. Mutlak (Gerçek) nem: Havanın içinde bulunan nemdir. Suyun buharlaşması sonucunda atmosferde gerçek nem artar. Yani gerçek nem miktarının çok olması için su ve sıcaklık gereklidir. Bağıl (Nisbi) nem: Mutlak nemin maksimum neme oranıdır. Yani havanın içindeki nem miktarı ile aynı havanın alabileceği en fazla nem miktarının oranıdır. Bağıl nemim çok olması yağış oluşumunu sağlar. Eğer bağıl nem %100'e yakınlaşmışsa yağış başlamıştır diyebiliriz. Soldan sağa 1.grafiğimizde gerçek nem maksimum nemi karşıladığı için bağıl nem %100 olmuş ve nem açığı kapanmıştır. Yani bu hava kütlemiz neme doymuştur ve yağış başlamıştır. 2.grafiğimizde (ortadaki) gerçek nem miktarı 1.grafikteki ile aynı olsada 2.grafiğimizde maksimum nem fazla olduğu için nem açığı vardır. Bağıl nem ise %30 olup yağış oluşmaz. 3.grafiğimizde maksimum nem oldukça fazla olup nem açığıda faladır. Hava kütlesi sadece %15 bağıl neme sahiptir. Yağış oluşumu yoktur ve havanın doyması için çok fazla mutlak neme ihtiyaç vardır. Sıcaklık arttıkça maksimum nem artar. Çünkü sıcaklığın artmasıyla ısınan hava genişler. Genişledikçe hava kütlesinin nem açığı artar çünkü hava kütlesi genişlemiştir. Maksimum nem sıcaklıkla doğru orantılı olduğu için sıcaklık arttıkça maksimum nem artar. Bu durumda nem açığıda arttığı için yağış oluşmaz. Ancak ekvator bölgesi sıcaktır ve buna bağlı olarak maksimum nemi fazladır. Yani nem açığı fazla olması beklenir. Burada nem açığı fazla değildir, hatta nem açığı yoktur. Ekvator bölgesinde buharlaşmada fazla olduğu için hava kütlesi çok çabuk neme doyabilmektedir. Yukarıdaki grafikte maksimum nemin arttığı mutlak (gerçek) nemin ise aynı kaldığı görülüyor. Yani maksimum nem artarken mutlak nem sabit kalırsa bağıl nem azalır şeklinde bir ifade ortaya çıkıyor. Evet bu duruma iki farklı örnek verebiliriz. Ekvator ve çöller ikiside sıcak bölge fakat yağış bakımından birbirinden tamamen ters bölgeler. Ekvatorda sıcaklığa bağlı olarak maksimum nem fazla ancak buharlaşmada fazla olduğu için gerçek (mutlak) nem de artmaktadır ve hava kütlesi doymaktadır. Çöllerde de sıcaklığa bağlı olarak maksimum nem fazladır fakat burada hava kütlesinin nem açığı kapanmaz. Çünkü yerde buharlaşıp mutlak nemi artırabilecek su yoktur. Ayrıca çöllerde alçalıcı hava hareketinin görülmesi, havanın yükselmesinide buharlaşmayıda azaltmaktadır. Yandaki SOS oyununda toplam 100 tane kutu vardır. Bu oyunda en fazla 100 tane harf kullanabiliriz. MAKSİMUM NEM Oyun başladı ve toplam 75 kutu harf ile dolduruldu. GERÇEK NEM Kutulardan 75 tanesi dolu ve toplam 100 kutumuz vardı. 75x100/100=%75 yapar. Yani bağıl nem %75 olur. BAĞIL NEM Oyunumuzda 25 kutumuz daha boştur. NEM AÇIĞI Biri oyunu bozdu ve biraz daha kutu ekledi. Yeni kutular eklenince oyunda yeni alanlar açıldı yani nem açığı arttı. YOĞUNLAŞMA Yoğunlaşma; su buharının yükselmesi ve bağıl nem oranının artması sonucu ortaya çıkar. Yoğunlaşma miktarına ve oluşumuna göre sis veya bulutları meydana getirir. Aşağıda sis türleri ile bulut türleri incelenmiştir. Sis Oluşumu Nemli hava kütlesinin soğuk zemin ile temas etmesi sonucu sis oluşur. Oluşumuna göre; kara sisleri, kıyı ve deniz sisleri, yerşekli sisleri (orografik sisler) olmak üzere 3'e ayrılır. Kara sisleri: Gece yeryüzeyinin soğuması ve havanın soğuk yüzey ile temas etmesi sonucu oluşur. Burada hava kütlesi soğuk yüzey ile karşılaşında yoğunlaşmaya uğramıştır. Kıyı ve deniz sisleri: Nemli hava kütlelerinin yatay hareketi sonucu oluşur. Deniz üzerinden gelen ılık ve nemli hava kütlesi soğuk kataya geldiği zaman yoğunlaşır ve sis oluşur. Okyanus akıntılarının olduğu yerlerde sıcak su akıntıları üzerindeki nemli ılık hava soğuk su akıntısı üzerinden geçerken sis oluşur. Sıcak karalar üzerinden soğuk denizlere doğru hareket eden hava kütleleri soğuk denizler üzerinde yoğunlaşır ve sis oluşur. Yerşekli sisleri (orografik sisler): Yatay yönde hareket eden havanın hafif eğimli dağ yamacı boyunca yükselmesi ve soğuması sonucu oluşurlar. Türkiye'de Bolu Dağı çevresinde ve Karadeniz dağlarında görülen sisler buna örnek olarak gösterilebilir. Cephe sisleri: Sıcak hava kütlesinin soğuk hava kütlesi ile karşılaştığı alanlarda, sıcak hava kütlesinin yükselerek yoğunlaşması sonucu sis oluşabilir. Bulut Oluşumu Bulut havada asılı tutulan su damlacıkları yığınıdır. Yükselen hava soğumaya ve yoğunlaşmaya başlar. Bu durum bulutları meydana getirir. Bulutlar alçak basınç alanlarında oluşur. Buralarda yükselici hava hareketi olduğu için yoğunlaşma oluşur. Yüksek basınç alanlarında ise alçalıcı hava hareketleri olduğu için yoğunlaşma oluşmaz ve buna bağlı olarak bulut oluşumu beklenmez. Birbirinden farklı bulutların meydana gelmesinde hava hareketinin yönü ve yoğunlaşma farklılıkları etkili olmuştur. Yükselen hava hareketi yoğunlaşmaya başlar ve kümülüs bulutlarını (küme bulutları) oluşturur. Kümülüs bulutları gökyüzünde kümeler halinde görülen bulutlardır. Yerden 3 km yüksekliğe kadar oluşabilirler. Bu yüzden alçak bulutlar sınıfında yer alır. Kümülüs bulutlarının alt kısımları yoğunlaşma sınırı olduğu için düz olur, üst kısımları ise kümeler şeklinde oluşmuştur. Bu bulutlar dikey yönlü hava hareketleri sonucu oluştuğu için ani değişimler yapabilir. Bu sebeple yağmur taneleri iri olur. Sağanak yağışlar oluşturur. Dolu oluşumu da bu tür bulutlanmada görülür. Hava kütlesinin alt ve üst sınırı arasındaki sıcaklık farkı azsa kararlı bir hava kütlesi oluşur. Dikey yönlü yükselmeler çok fazla görülmez. Bu tür bulutlar gökyüzünün tamamını kapladığı için tabaka bulutlar (stratüs) ismini alır. Bu bulutlar alçak bulutlardandır. Yeryüzüne çok yakın kısımlarda oluşurlar. Su taneleri genellikle küçük olur ve uzun süreli yağışlar getirirler. Troposferin yüksek kısımlarında ince tüy gibi görünen bulutlara sirüs bulutları denir. Bunlar yüksek bulutlardandır. Yağış oluşturmazlar. Su buharı atmosferin yüksek kısımlarına kadar çıkamadığı için buralarda bulut oluşumu görülmez. Sadece ince su zerreciklerinin oluşturduğu buz iğneleri oluşturan sirüsler vardır. Yağış Oluşumu ve Türleri Buharlaşma ile yükselen su buharı soğumaya ve yoğunlaşmaya başlar. Yoğunlaşma sonucu bulutlar oluşur. Eğer hava kütlesi neme doyarsa yani bağıl nem %100 e yaklaşırsa yağış oluşur. Havada asılı tutulan su damlaları asılı duramaz hale gelir ve yeryüzüne düşer. Hava sıcaklığı 0C'nin altına inerse yağış kar şeklinde oluşur. Bütün yağış oluşumları aslında birbiri ile aynıdır. Sadece oluştukları yerler, oluşum şekli farklıdır. Oluşumunda geçirdiği kademeler hepsinde aynıdır. Hepsinde sıcaklıkla beraber buharlaşma oluşur. Buharlaşan su tanecikleri yükselirken soğumaya başlar. Soğuma sonucunda yoğunlaşırlar ve yağış oluşur. Burada YÜKSELMEK kelimesine dikkat edelim. Aşağıda yağış oluşumlarını incelerken hepsinde yükselme kelimesi geçecektir. Çünkü yükselme olmadan yağış oluşmaz. Oluşumuna Göre Yağışlar Konveksiyonel yağış: Bunlara yükselim yağışlarıda denir. Şayet oluşumunda yerdeki su buharı sıcaklıkla beraber buharlaşır ve yükselir. Yükseldikçe yoğunlaşarak yağış oluşur. Bu tür yağışlar buharlaşmanın şiddetli olduğu yerlerde görülür. Ekvator bölgesi en güzel örnektir. Türkiye'de İç Anadolu Bölgesi'nde görülen yağışlar bunlardandır ve yerel dilde Kırkikindi yağışları ismi verilir. Bu yağışlar daha çok öğleden sonra meydana geldiği için bu isim verilmiştir. Öğlen vakti sıcaklık iyice arttığı için buharlaşma oldukça şiddetlidir. Havanın doyması öğleden sonraki vakitlere (ikindi) denk geldiği için yağış öğleden sonra oluşur. Cephe yağışı: Sıcak hava kütlesi ise soğuk hava kütlesinin karşılaşma alanlarında, sıcak havanın soğuk hava üzerinde yükselmesi sonucu yoğunlaşıp yağış bırakması ile oluşur. Bu tür yağışlar genellikle orta enlemlerde görülür. Kutuplar civarından gelen soğuk hava ile, ekvator civarndan gelen sıcak hava daha çok 45 derece enlemleri olan orta enlemlerde karşılaştığı için bu yağışlar buralarda oluşur. Türkiye'de Akdeniz Bölgesi'nde en çok görülen yağışlardandır. Yamaç yağışları (orografik yağışlar): Denizden gelen nemli hava kütlesi dağ engeli ile karşılaşında, dağ boyunca yükselmeye ve soğuyup yoğunlaşmaya başlar. Yoğunlaşma yeteri düzeye gelince yağış oluşur. Türkiye'de Karadeniz Bölgesinin denize bakan yamaçlarında sık görülen yağış oluşumudur. Hindistan'da Himalaya Dağlarının eteklerinde de bu tür yağışlar görülür. Yağış Biçimleri Yağmur ve kar: Hava nem ile doyunca yağış başlar. Eğer hava sıcaklığı 0C'nin üzerindeyse yağmur yağar. Sıcaklık 0C'nin altına inerse kar yağar. Dolu: Kararsız hava kütlelerinde su tanesinin atmosferde yükselip alçalması ve en sonunda yere düşmesi ile dolu oluşur. Dolu oluşumunda hava sıcaklığı önemli değildir. Sıcak havalarda da dolu yağar. Burada önemli olan atmosferdeki dikey yönlü hava hareketleridir. Çiy ve kırağı: Geceleri soğuyan hava ağırlaşıp zemine çöker. Havanın içindeki su taneleri ise zemin üzerinde çökerek ıslaklık bırakır ve buna çiy ismi verilir. Özellikle soğuk zeminler üzerinde daha çok görülürler. Bunlar zemin üzerinde meydana gelen yoğunlaşmış su zerrecikleridir. Hava sıcaklığı 0C'nin altında ise bu su taneleri donarak beyaz bir renge bürünürler ve kırağı ismini alırlar. Çiy ve kırağı oluşumunda sıcaklık farkı önemli bir etkendir. Sıcaklık farkının fazla olduğu yerlerde daha sık görülürler. Kırç: Yükselici hava hareketi olmadığında yere yakın bulunan soğuk hava geceleri zemine çöker. Hava sıcaklığı 0C'nin çok altındadır. Zemin üzerinde buz kristalleri oluşur ve donan her su zerresi buna eklenir. Kırç oluşumu kırağıdan farklıdır. Ayrıca kırç kırağıya oranla daha büyük boyutlardadır.