BÖLÜM 2 YARI İLETKEN DİYOT Amaç: p-n eklem diyot ile zener diyotun özelliklerinin incelenmesi ve davranışlarının belirlenmesi. BİLGİ 2.1 Yarı İletken: Yarı iletken devre elemanlarının yapımında saflaştırılmış ve gerektiği şekilde kristalleştirilmiş silisyum (Si) veya Germanyum (Ge) kullanılır. Düzgün kristal yapıdaki böyle bir yarı iletken malzemeye yabancı atomlar (örneğin P,As,...v.s) katılırsa, “serbest elektronlar” çoğaltılabilir. Bunlarla birlikte, ısıl uyarma sonucu yarı iletken malzeme atomlarından kopan elektronlar da vardır. Bu kopmalarla oluşan elektron noksanlığı çok zaman o yerlerde pozitif yüklerin kaldığı şekilde yorumlanır. Bu sözde pozitif yüke delik (deşik) denir. Delikler de, komşu atomlardan çalınan elektronlarla doldurmaları sonucu rasgele hareket ederler. Bir elektrik alan uygulandığında delikler de elektronlar gibi alanın belirlediği yönde sürüklenerek bir akıma neden olurlar. Deliklerle elektronların alanın etkisi ile hareket yönleri zıt olduğu halde taşıdıkları yükler de zıt işaretli olduğundan oluşturdukları akımlar aynı yönde, pozitiften negatife doğrudur. Sonuç olarak yabancı atomlarla katkılanmış bir yarı iletkenin cinsine göre, ya çok sayıda elektron ve az sayıda delik ya da çokça delik ve az elektron bulunduğu söylenebilir. Fazla sayıdaki taşıyıcılar çok zaman çoğunluk taşıyıcıları, diğerleri ise azınlık taşıyıcıları olarak anılırlar. Çoğunluk taşıyıcıları negatif yükler, yani elektronlar olan bir yarı iletken n-tipi olarak isimlendirilir. Diğer türe ise p-tipi denir. Katkı atomları katılmış bir yarı iletkende belirli bir sıcaklıkta, bu taşıyıcı yoğunlukları çarpımının sabit olduğu gösterilebilir. Ancak bunların taşıyıcı yoğunluğu, saf yarı iletkenlere göre daha büyüktür. Dolayısıyla katkılanmış yarı iletkenlerin iletkenlikleri daha mükemmeldir. 2.2 p-n Eklemi: Bir yarı iletkenin bir kısmı p-tipi, diğeri n-tipi olacak şekilde katkılanırsa, birbirlerine komşu iki farklı bölge ile bunların sınır bölgesi, yani p-n eklemi (p-n jonksiyonu) gerçekleşir. Yarı iletkenin elektron verici (donör) atomlarla katkılanması n-tipi yarı iletkeni, elektron alıcı (akseptör) atomlarla katkılanması ise p-tipi yarı iletkeni oluşturur (Şekil 2.1). Bu şekilde oluşturulan p-n ekleminde, örneğin p-tipi bölgedeki büyük yoğunluktaki delikler n-tipine doğru, n-tipi bölgedeki çoğunluktaki elektronlar p-tipine doğru yayılırlar. Bu olaya “difüzyon” denir. Ancak bu olay sürüp gidemez. Belirli bir süre sonra yüklerin hareketleri durur. Bir p-n ekleminde p-tipi bölgeye negatif, n-tipi bölgeye ise pozitif gerilim uygulanırsa; oluşan elektrik alan, yüklerin hareketini önemli ölçüde engeller. Dolayısıyla eklemden hemen hemen hiç akım akmaz. Böyle bir gerilim uygulanması “tıkama yönünde kutuplama” olarak anılır. Bunu tersi halinde, yani p-tipi bölgeye pozitif gerilim uygulanması durumunda ise eklemden büyük akım akar. Bu durum “geçirme yönünde kutuplama” olarak adlandırılır. Sonuç olarak geçirme yönünde kutuplanan bir p-n ekleminin büyük miktarda akım akıtabilmesine karşılık; tıkama yönünde kutuplanmasında ise çok çok küçük bir akım akıttığı söylenebilir. 2.3 Yari İletken Diyot: Bir p-n eklemi, p-tipi bölgesi n-tipi bölgesine göre negatif olduğunda çok çok küçük akım; ancak tersi durumda büyük bir akım akıtabildiğine göre; bir yönde akım geçiren bir devre elemanı, yani diyot olarak kullanılabilir. Bu nedenle bir p-n eklemi yarı iletken diyot işlevini görür. Böyle bir diyot şematik olarak Şekil 2.2’deki gibi gösterilir. Bu şekildeki gibi geçirme yönünde kutuplanmış bir diyotta p-n ekleminden geçen net akım, n-tipinden p-tipine geçen elektronların oluşturduğu akımla p-tipinden n-tipine geçen deliklerin oluşturduğu akımın toplamıdır. Yarı iletken bir diyotun ideal akım-gerilim eğrisi Şekil 2.3’deki gibidir. Bu şekilde, tıkama yönünde kutuplanmış diyottan geçen ve tıkama yönü doyma akımı olarak adlandırılan I 0 akımının gösterilebilmesi için ölçeğin bu kısmının genişletilmiş olduğuna dikkat edilmelidir; zira bu akımın değeri A mertebesindedir. Gerçekte bir diyotun elektriksel davranışı, diyotun öz eğrisi olarak adlandırılan bu değişime pek uymaz. Şekil 2.4’de verilen gerçek akım-gerilim öz eğrilerinden anlaşılabileceği üzere, V D gibi bir “eşik gerilimi” olarak isimlendirilen bir gerilim değerinin altında diyotun akıttığı akım çok küçüktür. Bu değer Si diyotlarda 0,7V, Ge diyotlar ise 0,3V civarındadır. Diyot karakteristiklerinden biri de R f , “diyot direnci” olarak anılan diyotun çalışma durumunda uçları arasındaki V geriliminin diyottan geçen akıma oranı olarak tanımlanan V/I büyüklüğüdür. Ancak bu R f büyüklüğü V ve I’ye bağımlı olarak çok fazla değişir. Bu nedenle de I akım aralığındaki V değişimine bağlı olarak, Rf V V2 V1 I I 2 I1 (2.1) şeklinde tanımlanması daha uygundur. 2.4 Zener Diyot: Şekil 2.3’den de anlaşılacağı gibi, tıkama akımı belirli bir tıkama gerilimine kadar sabit kalmakta; ancak bir V z tıkama geriliminde birden bire artmaktadır: Bu gerilim, zener gerilimi olarak adlandırılır. Böyle bir çalışmaya olanak sağlayacak şekilde gerçekleştirilen diyotlar sabit (referans) gerilim düzeni olarak kullanılabilirler. Böyle bir diyot zener diyot olarak anılır ve Şekil 2.5’deki sembolle gösterilir. Genellikle bu şekilde gösterildikleri gibi kullanılan zener diyotlar, V besleme gerilimi veya I L yük akımı değişimlerine karşı yük direnci uçları arasındaki gerilimin sabit kalmasını sağlarlar. Zira, Şekil 2.3’den de anlaşılacağı üzere I z diyot akımındaki büyük değişmeler bile V z diyot geriliminde gayet küçük değişime neden olurlar. DENEY A)p-n Eklem Diyotun Özellikleri: 1)Şekil 2.6’daki devre Digiac 3000-2.1 Semiconductors-1 modülünün 1 nolu düzeninden yararlanarak gerçekleştirilir. Diyotun uçları arasındaki V gerilimi 0-2V DC gerilim kaynağı ile değiştirilir. Osiloskopta ölçülen V gerilimleri Tablo 2.1’de verilen değerlere ayarlanarak, diyottan geçen akım ampermetre olarak kullanılan DM ile ölçülür, sonuçlar Tablo 2.1’e geçirilir. 2)Tablo 2.1’deki sonuçlardan yararlanılarak yarı iletken diyotun öz eğrisi (Şekil 2.4) çizilir. Tablo 2.1 V mV 850 I 800 750 700 650 600 550 500 400 300 200 100 3)Şekil 2.7’deki devre gerçekleştirilir. 0-12V DC gerilim kaynağı ile uygulanan gerilim değiştirilerek devreden geçen akım DM ile izlenir. Sonuçlar yorumlanır. 4)Şekil 2.7’deki devreden ampermetre olarak kullanılan DM çıkarılır. DC voltmetre olarak kullanılan DM ile diyot uçları arasındaki gerilim 0-12V DC gerilim kaynağı ile –1V’a ayarlanır. DM yardımıyla R 2 direnci üzerindeki gerilim düşmesi ölçülür ve Tablo 2.2’ye işlenir. Bu değerlerden, Ohm kanunu yardımıyla diyotun tıkama yönü doyma akımı (sızma akımı) hesaplanır. 5)Bu işlem Tablo 2.2’deki değerler için tekrarlanır, sonuçlar tabloya geçirilir. Tablo 2.2 Anot gerilimi V VR 2 mV Sızma akımı nA -1 -2 -3 -4 -5 -6 -7 -8 -9 -10 -11 -12 6)Diyotun ileri ve ters yöndeki dirençlerini ölçmek için diyot devreden ayrılır (Devreye hiçbir gerilim uygulanmaz). Ohmmetre olarak kullanılan DM ile diyotun geçirme (ileri) ve tıkama (geri) yönlerdeki dirençleri ölçülür, sonuçlar Tablo 2.3’e işlenir. (İleri yöndeki ölçümlerde Ohmmetre ile elemana uygulanan DC gerilimin (+) ucunun bağlanmasının gerektiği unutulmamalıdır.) Tablo 2.3 Diyot Direnç İleri yön Geri yön B) Zener Diyotun Karakteristikleri: 1)Şekil 2.8’deki devre Digiac 3000-2.1 Semiconductors-1 modülünün 6 nolu düzeniyle gerçekleştirilir. Zener diyotun uçları arasındaki gerilim 0-2V DC gerilim kaynağı ile Tablo 2.4’deki değerlere ayarlanır. Devreden geçen akım osiloskopla 22 ’luk R8 direnci uçları arasındaki gerilim düşmesi ölçülerek hesaplanır, sonuçlar Tablo 2.4’e işlenir. Tablo 2.4 Vz V 0,60 0,65 0,70 0,75 0,80 2)Bu devrede bazı değişiklikler yapılarak; Şekil 2.9’daki devre gerçekleştirilir. Osiloskop yardımıyla ölçülen zener diyot uçları arasındaki gerilim 0-12V DC gerilim kaynağı ile 1V’a ayarlanır (bu gerilimi zener diyota göre negatif bir gerilimdir; zira pozitif gerilim zener diyotun katoduna uygulanmıştır). DM ile devreden geçen akım ölçülür ve sonuç Tablo 2.5’e işlenir. VR8 mV I (mA) Tablo 2.5 I A Vz (V ) 1 2 3 4 4,2 4,4 4,6 3)Bu işlem Tablo 2.5’deki değerler için tekrarlanır ve sonuçlar tabloya geçirilir. 4)Tablo 2.4 ve Tablo 2.5’deki verilerden faydalanılarak zener diyotun öz eğrisi çizilir. 5)Şekil 2.9’daki devreden faydalanılarak Tablo 2.6’daki akım değerlerine karşılık gelen ve osiloskop yardımıyla ölçülen zener diyotun uçları arasındaki gerilim değerleri tabloya geçirilir. Tablo 2.6 I mA I1 I2 I3 I4 2 4 6 8 Vz V V1 V2 V3 V4 6)Tablo 2.6’dan elde edilen sonuçlardan faydalanılarak, (2.1) bağıntısının da yardımı ile zener diyotun, geçen akıma bağlı Rz direnci hesaplanır, sonuç Tablo 2.7’ye işlenir. Tablo 2.7 Rz 2-4mA 4-6mA 6-8mA 7)Şekil 2.10’daki devrede R9 yük direnci üzerinden geçen I L yük akımı ve devreden geçen toplam I akımı hesaplanır. Burada I akımı I L ’den %20 daha fazla olması uygundur. Böylece devreye uygulanması gereken Vin potansiyel farkı hesaplanır. Bu değerlerden I z zener akımı da hesaplanarak Tablo 2.8’e yazılır. 8)Bu devreye hesaplanan Vin potansiyel değeri uygulanır ve Tablo 2.8’deki akım değerleri DM ile ölçülür. Tablo 2.8 I Iz IL I L I z I hesap I ölçüm 9)Bu değerlerden I akımı ile hesaplanan I L I z akımı kıyaslanır. 10)Şekil 2.11’deki devre gerçekleştirilerek 0-12V DC gerilim kaynağı maksimuma getirilir. Devredeki DM’nin bir ucu sökülerek I L yük akımı sıfırlanır, bu durumda osiloskopla V z zener gerilimi ölçülür. Sonuçlar Tablo 2.9’a işlenir. 11)Bu işlem, Ryük direnci değiştirilerek Tablo 2.9’daki I L akımı değerleri için tekrarlanır, sonuçlar Tabloya geçirilir. Tablo 2.9 I L mA Vz 0 1 2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24 27 12)Bu değerlerden V z çıkış geriliminin, I L yük akımına bağlı Vz f I L değişimi çizilir. 13)Zener diyotta harcanan gücün belirlenebilmesi için bu devrede bazı değişiklikler yapılarak Şekil 2.12’deki devre gerçekleştirilir. 14) Bu durumda zener diyottan geçen I z ,max , maksimum akımı ile uçları arasındaki V z gerilimi ölçülür, sonuçlar Tablo 2.10’a işlenir. 15)Bu değerlerden, bilinen güç bağıntısı ile zener diyotta harcanan P gücü hesaplanır, sonuç Tablo 2.10’a geçirilir. Tablo 2.10 I z ,max Vz P SORULAR 1)Geçirme yönünde kutuplanmış bir Si diyotun akım akıtabilmesi için uçları arasındaki gerilim farkı en az ne kadar olmalıdır? 2)Bir diyotun sızma akımı neden standart bir ölçü aleti ile ölçülemez? 3)Tıkama yönünde kutuplanmış bir zener diyotun direnci yaklaşık ne kadardır? 4)Bir zener diyotla paralel bağlı bir yük direncinin uçları arasındaki gerilim nasıl değişebilir?