Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 Sabriye Çelik UGUZ1 Ferhat TOPBAŞ2 TOPLUMSAL CİNSİYET ve KADIN EMEĞİ: TURİZM SEKTÖRÜNE BETİMSEL BİR YAKLAŞIM Özet Dünya’da ve Türkiye’de kadınların toplumsal ve ekonomik hayata katılımlarının az olduğu bilinen bir gerçektir. Bu alanda yapılmış çalışmalar, özellikle 1970’lerden sonra toplumsal cinsiyet kavramına yönelmiş ve cinsiyetler arasındaki eşitliği tanımlarken, sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel hak ve fırsatlara erişimde eşitlikten bahsetmişlerdir. Bu çalışmada toplumsal cinsiyet kavramı, özellikle Dünya Ekonomik Forumu/“Cinsiyet Uçurumu Endeksi (GGI)”, Sosyal İzleme Örgütü/“Cinsiyet Eşitliği Endeksi (GEI)” ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı/“Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi (GII)” tarafından hazırlanan endeksler çerçevesinde incelenmiş ve Türkiye’de kadın emeğinin konumu, uluslararası verilerle kıyaslanarak tartışılmıştır. Çalışmanın devamında ise, kadın emeğinin en fazla istihdam fırsatı bulduğu ve Türkiye ekonomisi açısından da en önemli sektörlerden birisi olan turizm sektörü istihdamı cinsiyetçi yapısı itibari ile ele alınarak, sektörde kadın emeğinin yaşadığı sorunlar betimsel veriler yardımıyla tespit edilmiş ve çözüm önerileri geliştirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Toplumsal Cinsiyet, Kadın İşgücü, Turizm Sektörü GENDER AND WOMEN LABORFORCE: A DESCRIPTIVE APPROACH TO TOURISM SECTOR Abstract In the world and Turkey is a known fact that participates to women's social and economic life less. Studies conducted in this area, especially after the 1970s turned to the concept of gender and talked about equality in access to social, political, Yrd. Doç. Dr., Balıkesir Üniversitesi, Burhaniye Uygulamalı Bilimler Y.O, Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Bölümü, sabriyecelik@balikesir.edu.tr 2 Yrd. Doç. Dr., Balıkesir Üniversitesi, Burhaniye Uygulamalı Bilimler Y.O, Bankacılık ve Finans Bölümü, ftopbas@balikesir.edu.tr 1 Sabriye Çelik Uguz – Ferhat Topbaş 488 economic, cultural rights and opportunities while you are defining the equality between the sexes. In this study, the consept of gender was examined in the framework of indices prepared especially "Gender Gap Index (GGI)" by World Economic Forum, "Gender Equality Index (GEI)" by Social Watch and "Gender Inequality Index (GII)" by United Nations Development Programme and the position of women laborforce in Turkey were discussed in comparison with international data. In continuation of the study, by taking gender structure of tourism sector employment which found the most employment opportunities women's labor and is one of the most important sectors in terms of Turkey’s economy, problems experienced women’s labor in the sector were identified with the help of descriptive data and solutions were developed. Keywords: Gender, Women Laborforce, Tourism Industry. GİRİŞ Dünyada ve Türkiye’de kadınların toplumsal ve ekonomik yaşama katılımlarının az olduğu çok uzun zamandır bilinmektedir. Kadınların ekonomik ve toplumsal alanda istenen düzeyde katılımlarının olmamasının nedenleri çeşitlidir. Kadınların işgücüne katılımının düşüklüğü, kadınları ekonomik özgürlüğe ulaştıracak yolu kapatmakta, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin derinleşmesinde ve keskinleşmesinde ciddi bir rol oynamaktadır. Kadın çalışanlar, cinsiyeti itibariyle hem toplumda hem de çalışma hayatında erkeklere göre daha farklı sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Bu konuda yapılan birçok araştırmada, kadınların işgücü piyasasında karşılaştıkları çok yönlü ayrımcı uygulamaların kendi seçimlerinden ve kişisel yoksunluklardan değil, toplumsal ve kültürel yapıdaki cinsiyetçi bakış açısından, kadınların eğitim ve mesleki eğitimlerinde ve iş bulma sürecinde karşılaştıkları kurumsal engellerden kaynaklandığı saptanmıştır. Genel kabul görmüş bir tanıma göre toplumsal cinsiyet kavramı hak, sorumluluk ve fırsatlara erişimde eşitlik anlamına gelmektedir ve sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasal hayatın genelini kapsamaktadır. Bu çalışmada toplumsal cinsiyet kavramı tartışılarak emek piyasasında kadın ve erkeğin, kavramın gerektirdiği fırsatlara erişimde ne derece eşit haklara sahip olduğu dünya ve Türkiye ölçeğinde emek piyasaları çerçevesinde betimsel olarak incelenecek ve özelde ise turizm sektöründe kadın erkek işgücünün göreli yapısı tartışılacaktır. Mevcut durumun betimsel verilerle tanımlanmasının ardından sorunlar ve çözüme yönelik politikalardan literatürdeki örneklere değinilerek bahsedilecektir. 1. Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Emeği Toplumsal cinsiyet (gender) kavram olarak ilk defa, 1950’lerin ortalarında psikoloji alanında kişilik patolojilerinin tedavisi alanında kullanılmıştır. Toplumsal cinsiyet kavramının kapsamlı bir şekilde ve bugünkü anlamıyla ilk defa 1970’lerdeki feminist hareket tarafından kullanıldığını söylemek mümkündür. Feministler böyle bir yaklaşımın doğru olmadığını göstermek amacıyla kadınlarla erkekler arasındaki davranışsal ve psikolojik farklılıkların biyolojik sebepleri olmaktan çok toplumsal ve kültürel sebepleri olduğunu savunmuşlardır (Sayer, 2011: 9-10). Feministler bir yandan kadın ve erkek olmanın doğuştan ve doğal olduğunu ortaya koyarken, diğer yandan kadınlık ve erkekliğin nasıl yaşanacağının içinde bulunulan toplum tarafından belirlendiğini ifade etmişler ve toplumsal cinsiyet kavramını ortaya atmışlardır (Scott, 2007). Bu nedenle, 1980’li yıllarda analitik bir kategori olarak “kadın” The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 489 Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Emeği: Turizm Sektörüne Betimsel Bir Yaklaşım tanımından “toplumsal cinsiyet” kavramına yönelim olmuş ve toplumsal cinsiyet kavramı, kadınlarla erkekleri ve bunların birbirine bağımlı ilişkisini kapsayan bir kavram olarak kullanılmaya başlanmıştır (Aksoy, 2006). Kadını ve erkeği kapsayan bütüncül bir kavram olduğu için toplumsal cinsiyet olarak ifade edilmekte ve kadınlarla erkeklere ve kadınlarla erkekler arasındaki ilişkilere birlikte atıfta bulunan bir kavram olarak kullanılmaktadır. Bu gelişmelere paralel olarak toplumsal cinsiyet kavramının Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Konseyi tarafından kabul edildiği görülmektedir. Toplumsal cinsiyeti, kadın ve erkeğin toplumsal olarak inşa edilmiş tanımları biçiminde kavramsallaştırmaktadır. BM tarafından yapılan tanıma göre, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadınlarla erkekler ve kız çocuklarıyla erkek çocukları arasında hak, sorumluluk ve fırsatlara erişimde eşitlik anlamını taşımaktadır. Başka bir ifadeyle toplumsal cinsiyet eşitliği, birey olmaktan kaynaklanan hak, sorumluluk ve fırsatların kadın veya erkek olarak dünyaya gelmekle ilişkilendirilmemesi anlamına gelmektedir. Burada kastedilen eşitlik, kadınlarla erkeklerin “aynı olmaları” anlamına gelmediği gibi toplumsal cinsiyet eşitliğinin gerçekleştirilmesi de kadınlarla erkeklerin sonuç olarak aynı olmalarının sağlanması anlamını taşımamaktadır (United Nations, 2008: 4). Toplumsal cinsiyet eşitliği hem niteliksel hem de niceliksel anlamlar taşımaktadır. Niceliksel olarak, kadınların eşit temsillerine ve toplumun her alanında dengenin sağlanmasına atıfta bulunur. Niteliksel olarak ise, kalkınma önceliklerinin oluşturulması sürecinde kadınlarla erkeklerin eşit etkilerinin bulunmasına ve kadınlarla erkeklerin sonuçlardan eşit biçimde yararlanmalarının sağlanmasına işaret etmektedir. Ayrıca planlama, karar alma ve uygulama süreçlerinde kadınlarla erkeklerin farklı rol ve sorumluluklarının bulunmasından kaynaklanan farklı algı, çıkar, ihtiyaç ve önceliklerine eşit değer verilmesi anlamını içermektedir (United Nations, 2009: 1). Toplumsal cinsiyet temelli iş bölümü bağlamında ev işleri ve bakım hizmetleri kadınla tarafından yapılan ve yapılması beklenen işlerdir. Erkeklerin geleneksel olarak muaf tutulduğu bu işlerden kadınların sorumlu kılınması, onların ev dışında çalışma kararlarını etkileyen önemli bir faktördür (Aksoy, 2006). Kadınlar için evli olmak; işgücüne katılma ve iş piyasasında çalışma kararlarını çok yakından etkileyen, diğer bir faktördür (Beauregard, 2006: 338). Kadınların dışarıda ücretli işlerde çalışmaya başlamaları evdeki erkek otoritesinden kısmen de olsa uzaklaşmasını sağlasa da, işyerlerinde başka erkeklerin otoritesi ve kontrolü altına girmelerini engellememiştir (Oğuz, 2002). 2. Toplumsal Cinsiyet ile İlişkili Raporlar ve Endeksler Toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlikleri somut olarak göstermek için geliştirilmiş endeksler, dünyanın pek çok ülkesinde kadınların erkeklerle eşit olmadıklarını ve ayrımcılığa uğradıklarını doğrulamaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü, Dünya Bankası, Dünya Ekonomik Forumu, Avrupa Komisyonu ve Sosyal İzleme Örgütü tarafında yayınlanan istatistik ve raporlara göre, bütün dünya ülkeleri için hem küresel hem de bölgesel bazda işgücü piyasalarında toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin devam ettiğini ve daha çok kadınların aleyhine ayrımcılık yapıldığını ortaya koymaktadır. Bu eşitsizliklerin Türkiye'de de hüküm sürmekte olduğu görülmektedir. The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 Sabriye Çelik Uguz – Ferhat Topbaş 490 2.1. Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu/Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Endeksi 3 Kadınların ilerlemesini ulusların gelişmesinin önemli bir stratejik boyutu olarak kabul eden Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum/WEF), toplumsal cinsiyet eşitliğini göstermek üzere 2005 yılından itibaren Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu’nu yayınlayarak Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Endeksi (Gender Gap Index/ GGI) tespit edilmektedir. Bu endeks, kadınlarla erkekler arasındaki eşitsizliğin derinliğini ölçmek için, ekonomik katılım ve fırsatlar; eğitime erişim; sağlık ve hayatta kalabilme; siyasal güçlenme ile birlikte dört kritik alan belirlemektedir. Raporda, ülkelere 0 ile 1 arasında bir puan verilmekte, puan 1’e yaklaştıkça uçurum kapanmakta, 0’a yaklaştıkça derinleşmektedir (WEF, The Global Gender Gap Report, 2013: 4-6).Türkiye’nin Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Endeksi sıralamasındaki konumu, 2006-2013 yılları arasında şöyle seyretmiştir: Tablo 1: Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Endeksi (GGI)’ne Göre Türkiye’nin Konumu Yıllar 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 (2006-2013) GGI “Ekonomik “Sağlık ve Toplam “Eğitime “Siyasal (Genel Katılım ve Hayatta Ülke Erişim” Güçlenme” Sıralama) Fırsatlar” Kalabilme” Sayısı 106 92 85 96 115 105 118 110 87 108 128 121 124 108 88 106 130 123 130 110 93 107 134 129 131 109 61 99 134 126 132 106 62 89 135 122 129 108 62 98 135 124 120 127 104 59 103 136 Kaynak: WEF, The Global Gender Gap Report, 2013: 361. Tablo 1’e göre; Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Endeksi'nin genel sıralamasında, Türkiye dünyada cinsiyet uçurumunun en derin olduğu ülkelerden biridir. 2012 yılında 135 ülke arasında 124’üncü sırada, 2006'da 115 ülke arasında 105'inci sırada yer alan ülkemiz, 2013 yılında 136 ülke arasında 120'nci sırada olup, cinsiyetler arası eşitsizliğin en fazla olduğu ülkelerden biri olmuştur. Bu endekste, Türkiye’nin hemen önünde Zambiya, Guatemala, Katar, Kuveyt, Fiji, Etiyopya, Ürdün gibi sosyo-ekonomik anlamda Türkiye’den daha az gelişmiş ekonomilerin (veya ülkelerin diyebilirsin) yer alması dikkat çekici bir ayrıntıdır. Endekste Türkiye’nin genel sıralamada gelişim gösterdiği ancak yer aldığı bölgede en düşük sıralamada olan ülke olarak kaldığı belirtilmektedir (WEF, The Global Gender Gap Report, 2013: 10). Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Endeksi (2013)’ne göre, Türkiye’de kadınlar neredeyse hiç lider olamamaktadır. Türkiye'ye dair bazı çarpıcı veriler şöyledir: Yetişkin kadınlar arasında işsizlik oranı %11 (yetişkin erkeklerde bu oran %9), kadınlar arasında yarım gün çalışma oranı 3“Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu” ve “Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Endeksi” kavramı; - Deniz, M.H., Hobikoğlu, E.H. (2012), Cinsiyete Göre Gelişme Endeksi Çerçevesinde Kadın İstihdamının Ekonomik Değerlendirmesi: Türkiye Örneği, http://www.eecon.info/papers/546.pdf, ss. 123-130. - http://www.akifhamzacebi.org/teg/insanigelismeendeksi.pdf kullanılmıştır. The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 491 Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Emeği: Turizm Sektörüne Betimsel Bir Yaklaşım %24 (erkeklerde bu oran %7), tarım dışı istihdamda kadın işgücü oranı %23, banka hesabı olan kadınların oranı %33 (erkeklerde bu oran % 82), İşletmelerde liderlik konumuna yükselebilen kadın oranı %4 ve genel müdürü kadın olan firmaların oranı ise %12’dir (WEF, The Global Gender Gap Report, 2013: 360). Tablo 1’de GGI’nde sıralamaya esas alınan 4 temel kritere göre, 2013 yılında Türkiye 136 ülke içinde ekonomik katılım ve fırsatlar (127); eğitime erişim (104); sağlık ve hayatta kalabilme (57) ve siyasal güçlenme (103) sıralamalarında da diğer ülkelerden geride kalmaktadır. Türkiye’nin “ekonomik katılım ve fırsatlar” kriterinde, diğer kriterlere göre çok daha geride olması, kadın istihdamı sorununun boyutu hakkında fikir vermektedir. Türkiye’nin “ekonomik katılım ve fırsatlar” kategorisinde 127. sırada olması, Türkiye’de kadınların işgücüne katılımı ve istihdamı konusunda dünya ölçeğinde ne kadar geri bir konumda olduğunu gözler önüne sermektedir. Şöyle ki; 2006 yılında Türkiye, bu kriter kullanılarak sıralanan 115 ülke içinde 106. sırada (sondan onuncu) iken, 2013'de de yerini koruduğunu görmekteyiz. Tablo 2: “Ekonomik Katılım ve Fırsatlar” Kriterine Göre Türkiye’nin Konumu (2013) Toplumsal Cinsiyet Uçurum Alt Endeksler “Ekonomik Katılım ve Fırsatlar” İşgücüne Katılım Benzer İşler için Ücret Eşitliği (Anket) Tahmini Kazanılan Gelir (PPP US$) Milletvekili, Üst Düzey Yöneticiler, Müdürler Mesleki ve Teknik Çalışanlar Sıralama 127 123 79 121 104 93 Puan 0.427 0.40 0.64 0.29 0.11 0.57 Kadın Erkek 30 76 8,053 27,597 10 90 36 64 Kaynak: WEF, The Global Gender Gap Report, 2013: 360. Tablo 2’de Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Alt Endeksi’ne göre, en önemli ekonomik gösterge olan “ekonomik katılım ve fırsatlar”dır. Bu alt endeks, çalışma hayatına katılım, ilerleme ve ücret farklılıkları esas alınarak oluşturulmaktadır. Örneğin; kadınlar ve erkekler arasındaki ilerleme farklılıkları için milletvekilleri, üst düzey yöneticiler ve müdürler ile profesyonel mesleklerde çalışan kadınların aynı kategorideki erkeklere oranlarına bakılmaktadır. Tablo 2’de görüldüğü gibi; kadınların işgücüne katılım oranının düşüklüğü ve ücret eşitsizliği, Türkiye’nin en ciddi sorunlarındandır. Sadece bu veriler bile Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin boyutu konusunda net bir fikir vermeye yetmektedir. 2.2. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Raporu/Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksi Sosyal İzleme Örgütü'nün (Social Watch) 2012'da yayınladığı "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Raporu"na göre, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksi/GEI”nde, ülkeler üç temel kriter olan “eğitim”, “ekonomik faaliyet” ve “kadının güçlendirilmesi” göz önünde bulundurularak puanlandırılmakta ve sıralanmaktadır. Eğitim alanında GEI, tüm seviyelerdeki okullaşma ve okur-yazarlık için cinsiyet ayrımcılığını dikkate almaktadır; ekonomik faaliyet alanında, ekonomik faaliyetlere katılım, gelir ve istihdamda açıklığı hesaplamakta ve kadının güçlendirilmesi alanında, yüksek nitelikli işler, parlamento ve üst düzey yönetici pozisyonlarında ayrımcılığı ölçmektedir. GEI, 0’dan 100 (en iyi seviye)’a kadar bir ölçekte her üç alanda cinsiyet ayrımcılığı için bir değer hesaplamaktadır. GEI, yukarıda bahsedilen üç alanın aritmetik ortalaması yoluyla hesaplanmaktadır. (Social Watch, Gender Equity Index 2012). The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 Sabriye Çelik Uguz – Ferhat Topbaş 492 GEI (2004-2007) raporları ülkelerin gösterdikleri ilerleme ya da gerilemelere göre sıralandığında, Türkiye'de kadın-erkek eşitliğine ilişkin çarpıcı sonuçlar ortaya çıkmaktadır: Türkiye % -12,76 gerileme ile en çok gerileyen 10 ülke arasında Angola’dan sonra ikinci ülke olmuştur (Social Watch, Gender Equity Index, 2004-2007). 2007-2012 yıllarında ise Türkiye’nin bu endeksteki konumu, Tablo 3’te görülmektedir. Tablo 3: Türkiye’nin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksi/GEI’ne Göre Konumu (2007-2012) Ekonomik Kadının Yıllar Eğitim GEI Sıralama Faaliyet Güçlendirilmesi 83 34 19 45 130. (168 ülke içinde) 2012 85.3 35.8 17.3 46 140. (157 ülke içinde) 2009 84.4 35.7 17.3 46 140. (157 ülke içinde) 2008 47 134. (154 ülke içinde) 2007 Kaynak: Social Watch, Gender Equity Index 2012. 2004-2007 yılları arasında cinsiyet eşitsizliğinin en çok arttığı ikinci ülke olan Türkiye, Tablo 3’de görüldüğü üzere 2007 yılında 154 ülke içinde 134. sırada iken 2008 yılında da gerilemeye devam etmiş, 2009 yılında aynı konumunu korumuştur. 2012 yılında ise, 2007’ye göre 47’den 45’e gerilemiştir. 2.3. İnsani Gelişme Raporu/ Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi BM Kalkınma Programı (UNDP)’nın 1990 yılından itibaren her yıl yayınladığı İnsani Gelişme Raporu’nda, Toplumsal Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi/GDI, insani gelişme ölçütleri yönünden kadın erkek arasındaki eşitsizliği ölçmek için geliştirdiği bir endekstir. Bu raporlarda 2010 yılına kadar GDI kullanılırken, 2010 yılı itibariyle Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi (GII)’ne geçilmiştir. Yeni bir endeks olan GII, kazanımlar açısından kadınerkek arasındaki eşitsizliğini ortaya koymak amacıyla üreme sağlığı, güçlenme ve işgücüne katılım göstergeleri kullanılarak oluşturulmakta ve ekonomi, eğitim, sağlık ve politikadan oluşan farklı alanlardaki kriterler temel alınmaktadır (UNDP, 2012). Kadınların ekonomik durumunu ve sosyal hayattaki konumunu erkeklere göre ortaya koyan 2012 tarihli GII Raporu’na göre birçok ülkede kadın ve kız çocuklarının sağlık, eğitim ve işgücü piyasasında ayrımcılığa maruz kaldığı yaygın olarak kabul görmektedir. Kadın ve kız çocuklarının karşılaştığı dezavantajlar eşitsizliğin önemli bir kaynağı olmakta ve bu durum kadınların başarıya ulaşmalarında olumsuz yansımaları da beraberinde getirmektedir. Tablo 4: Türkiye’nin Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi/GII’ne Göre Konumu (2012) Ülke Türkiye Dünya 68 (148 ülke) 2012 GII 0,366 0,463 2012 GII Değeri 20 145 2010 Anne Ölüm Oranı 30,5 51,2 Ergen Doğurganlık Oranı 14,2 20,3 2012 Kadınların Ulusal Parlamentoda Temsil Oranı 26,7 52,3 2006-2010 En az Ortaöğretim Mezunu Nüfus (Kadın) 2006-2010 En az Ortaöğretim Mezunu Nüfus (Erkek) 2011 İşgücüne Katılım Oranı (Kadın) 2011 İşgücüne Katılım Oranı (Erkek) 42,4 28,1 71,4 62,9 51,3 77,2 Kaynak: UNDP, Gender Inequality Index 2012. The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 493 Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Emeği: Turizm Sektörüne Betimsel Bir Yaklaşım Bir ülkede GII değeri ne kadar yüksekse, ayrımcılıkta o kadar büyüktür. Tablo 4’e göre, 148 ülkedeki 2012 verilerine dayanan bilgilere göre, dünya GII ortalama değeri 0,463 iken, Türkiye’de GII değeri 0,366 ile ortalamanın altındadır. Türkiye’de GII’in 0,366 olarak gerçekleşmesini sağlayan üç etkin faktör; kadınların parlamentoda düşük temsil edilmesi % 14,2, eğitim alanındaki başarıda cinsiyet dengesizliğinin kadınlarda % 26,7, erkeklerde % 42,4 olması ve düşük iş gücü katılımının kadınlarda % 28,1, erkeklerde % 71,4 olmasıdır. Bu veriler, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kadınlar aleyhine açıldığını ve en dikkat çekici alanlardan birinin de kadın istihdamı olduğunu göstermektedir. 3. Toplumsal Cinsiyet ve İşgücü Piyasalarındaki Eğilimler Endüstrileşmiş ülkelerin işgücü piyasalarında 1990’ların ortalarından günümüze uzanan zaman diliminde üç önemli eğilim gözlemlenmektedir. Bunlardan birincisi hizmetler sektörü istihdamındaki büyüme; ikincisi, işgücü kutuplaşması olarak isimlendirilen, yüksek ve düşük vasıf gerektiren mesleklerde, diğer mesleklere oranla istihdamın zaman içinde büyümesi ve son olarak ücret kutuplaşması olarak isimlendirilen, yüksek ve düşük vasıf gerektiren mesleklerde, diğer mesleklere oranla reel ücretlerin artmasıdır (Akçomak ve Gürcihan, 2013: 4). Küreselleşme etkileri ve teknolojik gelişmeler, işgücü piyasası ve ücretler üzerinde değişikliğe neden olmuştur. Bunun neticesinde endüstrileşmiş ülkeler yüksek vasıflı görevler ve meslekler üzerine odaklanmakta; orta derecede vasıf gerektiren idari ve teknik işleri, bu işlerin daha ucuza yapılabildiği mekanlardan (az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerden) tedarik etmektedir. Temizlik, güvenlik, kişisel hizmetler, çocuk bakımı gibi pek çok görev az vasıf gerektirmesine rağmen, mekan-bağı, kadınları işgücüne katılımı ve artan uzmanlaşma nedeniyle talep artmaktadır. Sonuçta hizmetler sektörü istihdamı büyümekte, işgücü ve ücret kutuplaşması gözlemlenmektedir (Akçomak ve Gürcihan, 2013: 6-7). Hizmetler Sektörü İstihdamındaki Büyüme: Günümüzde pek çok endüstrileşmiş ülkede hizmetler sektörü istihdamı sanayi sektörü istihdamının üç katına ulaşmıştır (Head vd., 2009). Özellikle ticaret, ulaştırma ve haberleşme, mali kurumlar ve sigortacılık, yardımcı iş hizmetleri, toplum hizmetleri ve kişisel hizmetler gibi sektörlerin toplam istihdam içindeki payında büyük artışlar gözlemlenmiştir. Hizmetler sektöründeki istihdam artışları hem yüksek vasıf gerektiren (örneğin, tıp doktorları, ekonomistler, sigortacılar ve finans uzmanları gibi) hem de vasıfsız mesleklerde (örneğin, çocuk bakıcıları, güvenlik görevlileri, temizlik görevlileri gibi) görülmektedir (Jensen ve Kletzer, 2005; Autor ve Dorn, 2010). Yüksek vasıf gerektiren mesleklerde istihdamın artması daha çok “iş hizmetleri” sektörünün büyümesi, artan ticaret ve yeni ortaya çıkan mesleklerin daha küçük görevlere bölünerek üretimin parçalanması olgusuyla; vasıfsız mesleklerde istihdamın artması özellikle kadınların işgücüne katılması, artan işbölümü ve uzmanlaşma ile ilişkilendirilmektedir (Akçomak ve Gürcihan, 2013: 4). Hizmetler sektöründeki büyüme nitelikli kadın işgücü için yeni olanaklar sağlarken, niteliksiz kadın gücünün istihdamındaki artışı, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin çoğunluğunda enformel istihdama bağlı olmuştur (Toksöz, 2007:1). İşgücü Kutuplaşması: Endüstrileşmiş ülkelerde gözlemlenen bir başka eğilim işgücü kutuplaşmasıdır. Meslekler vasıflarına göre sıralandıklarında, istihdamın dağılımın her iki ucunda da zaman içinde arttığı görülmektedir. Yani yüksek ve düşük vasıf gerektiren mesleklere olan talep artmaktadır. Autor vd., (2006); Spitz-Oener (2006); Goos ve Manning (2007); The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 Sabriye Çelik Uguz – Ferhat Topbaş 494 Akcomak vd., (2011); Goos vd., (2009); Van Reenen (2011), işgücü kutuplaşması bulgusuna ulaşmıştır. Ücret kutuplaşması: İşgücü kutuplaşmasının doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Autor vd., (2006); Goldin ve Katz (2008); Firpo vd., (2009); Spitz-Oener (2006); Dustmann vd., (2009); Antonczyk vd., (2010); Machin ve van Reenen (2008), ücret eşitsizliği ve ücret kutuplaşması bulgularına ulaşmışlardır. 3.1. İşgücüne Katılım Oranı 1991-2012 yılları arasında dünya ve Türkiye’de kadın ve erkek işgücüne katılım oranları Tablo 5’de verilmiştir. Bu tabloya göre, bütün ülkelerde 1991 yılında işgücüne katılım oranı erkeklerde % 80,4, kadınlarda % 52,3 olarak gerçekleşirken 2012 yılında erkek iş gücüne katılım oranı % 76,5, kadın işgücüne katılım oranı % 50,3 olarak gerçekleşmiştir. Tablo 5: Dünya Ölçeğinde İşgücüne Katılım Oranı (Genel ve Cinsiyete Göre) Yıllar 1991 2000 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Toplam (%) 66,3 65,3 64,8 64,5 64,2 64,0 63,7 63,4 63,4 63,4 Dünya Erkek (%) 80,4 78,7 77,6 77,4 77,2 77,0 76,7 76,5 76,5 76,5 Kadın (%) 52,3 51,9 52,0 51,7 51,3 51,0 50,7 50,4 50,3 50,3 Toplam (%) 56,4 48,8 46,1 45,9 45,9 46,5 47,6 48,5 49,5 49,4 Türkiye Erkek (%) 80,1 72,7 70,3 69,6 69,5 70,0 70,5 70,7 71,5 70,8 Kadın (%) 34,0 26,3 23,4 23,6 23,6 24,5 26,1 27,6 28,8 29,4 Kaynak: ILO, Global Employment Trends 2014. Tablo 5’e göre, Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranlarının dağılımına bakıldığında; 1991-2012 yılları arasında önemli bir azalma gözlenmektedir. 1991 yılında kadınların işgücüne katılım oranı % 34,0 iken, bu oran 2005 yılında % 23,5’e ve 2012 yılında da % 29,4’e düşmüştür. İncelenen yıllarda, erkeklerin işgücü katılımlarında azalma görülmekle birlikte bu azalma daha az dikkat çekicidir. Türkiye kadınların işgücüne katılım oranı temelinde diğer ülkeler ile kıyaslandığında, sorunun ciddiyeti daha net görülmektedir: Türkiye, % 30’un altında seyreden kadınların işgücüne katılım oranı ile dünyanın oldukça gerisindedir. 3.2. İstihdam Oranı Tablo 6’da 1991 yılında dünya ölçeğinde çalışma yaşındaki erkek nüfusun % 75,6’sı istihdam edilirken, kadınların % 48,8’i istihdam edilmektedir. Yıllar itibariyle gittikçe azalan bu oran 2012 yılına gelindiğinde kadınlarda % 47,1 ve erkeklerde % 72,2 olarak gerçekleşmiştir. Ancak küresel krizin etkilerinin ağır biçimde hissedildiği 2009 yılında ve takip eden yıllarda hem kadın hem de erkek nüfusun istihdamındaki büyüme hızı durmuştur. The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 495 Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Emeği: Turizm Sektörüne Betimsel Bir Yaklaşım Tablo 6: Dünya Ölçeğinde İstihdamın Nüfusa Oranı (Genel ve Cinsiyete Göre) Dünya Türkiye Yıllar Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın (%) (%) (%) (%) (%) (%) 62,2 75,6 48,8 51,8 73,1 31,6 1991 61,1 73,9 48,5 45,6 67,8 24,7 2000 60,8 73,1 48,6 41,2 62,9 20,8 2005 60,7 73,1 48,4 41,2 62,6 21,1 2006 60,7 73,1 48,4 41,1 62,5 21,1 2007 60,4 72,8 48,0 41,4 62,4 21,7 2008 59,7 72,1 47,4 40,9 60,6 22,4 2009 59,6 72,1 47,1 42,7 62,6 24,1 2010 59,6 72,2 47,1 44,6 64,9 25,6 2011 59,6 72,2 47,1 44,9 64,7 26,3 2012 Kaynak: ILO, Global Employment Trends 2014. Tablo 6’daki verilere göre; Türkiye’de istihdamın geneli incelendiğinde, Türkiye’de çalışan nüfusun toplam nüfusa oranının % 45 ‘tir. Türkiye’de istihdamın yeterli düzeyde olmadığı bu istatistiklerden de anlalşılmaktadır. Öte yandan, 1991 yılında istihdam edilenlerin nüfusa oranı erkeklerde % 73,1, kadınlarda % 31,6 olarak ölçülmüş ve 2012 yılında erkek istihdamın nüfusa oranı % 64,7’e ve kadın istihdamın nüfusa oranı % 26,3’e düşmüştür. 19912012 yılları arasında Türkiye’nin istihdamda cinsiyet ayrımının olduğu ortaya çıkmakta ve kadınlar ve erkekler arasında istihdam oranındaki fark hala devam etmektedir. 3.3. İşsizlik Oranı Dünya genelinde, kadınlar arasında işsizliğin erkeklere kıyasla yüksek olduğu görülmektedir (Tablo 7). Kadınların işsizlik oranı 1991’de % 6,7 iken bu oran 2008’e gelindiğinde % 5,9’a düşmüş, 2008 yılındaki ekonomik krizin etkisiyle 2009 yılında % 6,5’e yükselmiş ve 2012 yılında ise, % 6,4 olarak gerçekleşmiştir. Tablo 7: Dünya Ölçeğinde İşsizlik Oranı (Genel ve Cinsiyete Göre) Dünya Türkiye Yıllar Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın (%) (%) (%) (%) (%) (%) 6,3 6,0 6,7 8,2 8,8 7,0 1991 6,3 6,1 6,7 6,5 6,7 6,1 2000 6,1 5,8 6,6 10,6 10,5 10,9 2005 5,9 5,6 6,3 10,2 10,0 10,9 2006 5,5 5,2 5,8 10,3 10,1 10,8 2007 5,6 5,4 5,9 11,0 10,8 11,4 2008 6,2 6,1 6,5 14,0 14,0 14,1 2009 6,1 5,8 6,5 11,9 11,5 12,8 2010 6,0 5,7 6,4 9,8 9,2 11,1 2011 6,0 5,7 6,4 9,2 8,6 10,7 2012 Kaynak: ILO, Global Employment Trends 2014. Türkiye’de yeni istihdam olanaklarının kısıtlılığı ve var olan istihdam kaybının en önemli sonucu olan işsizlik, özellikle 1980’li yıllardan itibaren bir eşitsizlik sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır (Candaş, 2010: 49). 1988 yılından 2001 ekonomik krizine kadar geçen süreçte The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 Sabriye Çelik Uguz – Ferhat Topbaş 496 kentlerde işsizlik oranının erkekler için pek değişmediği, kadınlar için ise düşmeye başladığı (Tunalı, 2003:109), 2001 ekonomik krizinin ardından ise, Türkiye ekonomisi tam anlamıyla bir “istihdamsız büyüme” dönemine girdiği (Dayıoğlu ve Ercan, 2009: 9) bilinmektedir. 3.4. Ücret Eşitsizliği Kadın çalışanlar, kariyerlerinde erkeklerle eşit ilerleseler bile ücret konusunda ayrımcılıkla karşılaşmaktadırlar (Stockford, 2004). Ülkelerin çoğunluğunda, kadınların ücretleri, erkeklerin ücretlerinin %70’i ile %90’ı arasını temsil eder. Avrupa Ülkelerinde ise, oran ortalama olarak 0.75 civarında olarak bilinmektedir (Plantenga ve Remery, 2006). Avrupa Komisyonu, kadınlar ve erkekler arasındaki ücret farkının süreklilik arz ettiğini, çalışılan her bir saat için, kadınların erkeklerden yüzde 15 daha az ücret aldığını belirtmiştir (ITUC, 2009: 23). Uluslararası Yoksulluk Merkezi’nin 2008’de yayınladığı bir makaleye göre Arjantin, Brezilya, Şili, El Salvador ve Meksika’da kadınlar, erkeklerin ücretlerinin yaklaşık yüzde 80’i kadar ücret elde edebilmektedir (ITUC, 2009: 27). ABD’deki Ücret Eşitliği Ulusal Komitesi’nin verilerine göre ABD’de 2012 yılı itibariyle kadınlar, erkeklerin elde ettiği ücretin ancak yüzde 76,5’ini elde etmektedir (National Committee on Pay Equity, 2014). Dünya Bankası verilerine göre, Türkiye’de ücretli ve maaşlı çalışan kadınların oranının erkeklerden daha düşük olduğu görülmektedir (Tablo 8). 2012 yılında ücretli ve maaşlı çalışanların oranı kadınlarda % 54,3, erkeklerde % 66,5 olup, bu durumun erkekler lehine geliştiği cinsiyet ayrımcılığının önemli bir göstergesidir. Tablo 8: Türkiye’de Ücretli ve Maaşlı Çalışanların Oranı (Genel ve Cinsiyete Göre) Yıllar 1990 2000 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Ücretli ve Maaşlı Çalışanlar Toplam (%) Erkek (%) Kadın (%) 39,0 46,5 21,6 48,6 53,5 35,3 54,2 57,8 43,8 58,9 61,7 50,8 60,5 63,3 52,4 61,0 63,8 53,1 60,0 63,4 51,1 60,9 64,9 50,7 61,7 65,8 51,6 62,9 66,5 54,3 Kaynak: World Bank, World Development Indicators 2014. Türkiye’de kadın ve erkek çalışanlar arasındaki ücret farklılığı, 2006 yılında var olmasına rağmen, 2010 yılında azalarak kadınlar lehine bir durum sergilendiği dikkati çekicidir (Tablo 9). Bu durumun nedeni, eğitimin ücretleri artırıcı ve cinsler arası ücret farklarını azaltıcı bir rol oynaması gösterilebilir. Ancak, cinsiyetler arası bir daralma kadınların önceki çalışmalarda belirtilen sorunlarını iyileştirdiği anlamına gelmemelidir. Tablo 9: Türkiye’de Nominal Aylık Ücretler (Genel ve Cinsiyete Göre) Brüt Ortalama Nominal Aylık Ücretler (TL) Yıllar Ortalama Nominal Ortalama Nominal Ortalama Nominal Ücret Ücret (Erkek) Ücret (Kadın) 1103 1107 1091 2006 1512 1510 1519 2010 Kaynak: ILO, Global Wage Database 2014. The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 497 Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Emeği: Turizm Sektörüne Betimsel Bir Yaklaşım 4. Turizmde İstihdamın Yapısı ve Kadınların Konumu Turizm sektörü geleneksel tarımsal üretiminin gerilediği çoğu ülkede en önemli endüstri olarak, istihdam olanaklarının artmasına neden olmaktadır. Turizm sektörünün insan gücüne (emek-yoğun) dayanmasından dolayı, bu sektörde istihdam diğer sektörlere oranla daha yoğun olmaktadır (Lea, 1989: 45). Bu emek yoğun özellik, turizm sektörünün istihdam yaratmasında etkin bir rol oynamakta ve aynı zamanda bu sektör hacim ve tür olarak çok çeşitli istihdam olanakları sunmaktadır (Levy ve Lerch, 1991: 68; Liu ve Wall, 2006: 160). Gelişmekte olan ülkelerde turizm sektörünün gelişmesi istihdam üzerinde önemli rol oynayacaktır. Turizm sektörünün gelişmesi ile birlikte üst yapı yatırımları ve döviz gelirleri artacak bu durumda hem doğrudan hemde dolaylı olarak ülkede istihdamın gelişmesine imkan sağlayacaktır (Hang ve Fang, 1997: 359). Dolayısıyla bir ülkede turizm sektörünün gelişmesi, ülke insanlarının bu sektörde istihdam edilmelerine imkan verebileceği gibi, işsizlik sorununun da kendiliğinden ortadan kalkmasına katkı sağlayacaktır. Turizm sektörü, dünyada en fazla iş sahası yaratan sektörlerden biri konumundadır. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) verilerine göre (Tablo 10); 2013 yılında turizm ve seyahat sektörü, dünya genelinde 267 milyon kişiye doğrudan ve dolaylı iş olanağı sağlayarak dünyadaki toplam istihdamın % 8,7’sini oluşturmaktadır (WTTC, 2013). Tablo 10’e göre, Türkiye’de turizm sektörünün sağladığı doğrudan istihdam oranı, 1990 yılında % 1,7 iken 2013 yılında % 2,1’e yükselmiştir. Türkiye, 2013 yılında turizm sektöründe doğrudan ve dolaylı olarak toplam çalışan kişi sayısı 2 milyon 106 bin kişi bulunurken, bu kişi sayısı Türkiye’deki toplam istihdamın % 8,4’ünü oluşturmaktadır (WTTC, 2013). Tablo 10: Dünya Ölçeğinde Seyahat ve Turizmin İstihdama Katkısı (Doğrudan ve Toplam) / (1990-2013) Dünya Genelinde Seyahat ve Türkiye’de Seyahat ve Turizmin Turizmin İstihdama Katkısı İstihdama Katkısı Yıllar Doğrudan Toplam Doğrudan Toplam 2,9 9,5 1,7 6,8 1990 3,5 9,7 2,5 7,2 2000 3,5 9,5 2,3 8,6 2005 3,5 9,2 2,1 8,2 2008 3,3 8,9 2,1 8,5 2009 3,3 8,6 2 7,6 2010 3,3 8,7 2 8,2 2011 3,3 8,7 2 8,3 2012 3,3 8,7 2,1 8,4 2013 Kaynak: WTTC, Data 2013. WTTC verilerinden de görüldüğü gibi, turizm sektörü hem doğrudan hem de bu sektöre girdi sağlayan diğer sektörlerde dolaylı istihdama katkı sağlamaktadır. İşsizliğin temel makroekonomik problem olduğu Türkiye’de turizmin yarattığı istihdam imkanları bu açıdan da önem kazanmaktadır. Kadınların genel olarak çalışma hayatında ve özel olarak turizm sektöründe maruz kaldığı ayrımcı uygulamaların varlığı birçok çalışma ile (Weyer, 2006; Anker ve Hein, 1986; Li ve Leung, 2001; Ecevit, 1998; Irmak, 2007; Dalkıranoğlu ve Çetinel, 2008; Costa vd., 2012) ispatlanmıştır. The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 Sabriye Çelik Uguz – Ferhat Topbaş 498 Sektörde kadın istihdamı konusunda yapılan bir çok çalışma, turizm sektöründeki istihdamın cinsiyetleştirildiğini ileri sürerek kadınların tam zamanlı, iyi ücretli, kalifiye ve yöneticilik pozisyonu olan işlere ulaşmalarının sınırlı olduğunu (Kinnaird ve Hall 1994; Skalpe, 2007) ve yönetim pozisyonlarını belirlemede cinsiyet farklılıklarının dikkate alındığını (Manwa ve Black, 2002; Thrane, 2008) tespit etmiştir. Böylece kadın çalışmaları turizm sektöründe ücretli, ücretsiz kadın işi toplumsal cinsiyet tartışmaları içine yerleştirilmiştir. Turizm sektöründe kadın istihdamını toplumsal cinsiyet açısından ve feminist bakış açısıyla (Hemmati, 2000; Bergmann, 1986; Bull, 1991; Akoğlan, 1996) ele alan yaklaşımlar dikkat çekici olmaya başlamıştır. Turizm endüstrisinde yapılan işlerin önemli bir bölümü ‘kadınsı’ ve ev işlerinin bir uzantısı olarak kabul edildiğinden, (örneğin; yemek pişirme, karşılama, yatak yapımı, temizlik, servis yapmak vb.) çalışan işgücünün kadın olması tercih edilmektedir. Bu nedenle endüstri, emek-yoğun olduğu kadar ‘kadın-yoğun’ iş alanı özelliği de göstermektedir (Akoğlan, 1996: 17; Cave ve Kilic, 2010: 285). Bu sektör, kadınımsı (dişileştirilmiş), düşük ücretli ve güvencesiz olarak karakterize edilmektedir (Costa vd., 2011). Ayrıca, kadınların yoğunluğunun daha çok alt seviyelerdeki işlerde olduğu bilinmektedir (Burgess, 2003: 50). Diğer pek çok sektörde olduğu gibi, turizmde de işgücü piyasası açısından önemli bir ‘dikey’ ve ‘yatay’ cinsiyet ayrımı vardır: Erkek ve kadını ayıran cinsiyetçiliğin ölçüsü, yatay olarak iş türleri açısından dikey olarak yükselme şansı ile açıklanır. Yatay olarak, turizm sektöründe kadın ve erkek farklı işlerde yer almaktadır. Kadın; garson, temizlikçi, oda hizmetçisi, seyahat acentası satış elemanı olarak istihdam edilirken; erkekler garson, barmen, sürücü olarak istihdam edilmektedir. Dikey olarak, turizm sektöründe tipik ‘cinsiyet piramidi’ yaygındır; yönetici pozisyonundaki anahtar işlerde erkekler egemenken, kadınlar çok az kariyer geliştirme fırsatı olan ve düşük seviyelerdeki işlerde yoğunlaşmaktadır (Hemmati, 2000: 18). Turizm sektöründe çalışan kadınların yüzdesi yüksektir (Lee ve Kang, 1998), ancak genel olarak kadınların görevleri vasıfsız, düşük ücretli işlerle sınırlıdır (Fernandez vd., 2009; Cave and Kilic, 2010: 280). Long ve Kindon (1997)’a göre, turizm gelişimi yeni istihdam olanakları sağlamasına rağmen bu tip turizm gelişimi var olan sistemdeki toplumsal cinsiyet algılarını, rollerini ve ilişkilerini pekiştirmektedir. Bu sistem, kadınların diğer işler dikkate alınmaksızın üretici eylemler için sorumluluklar almasını sağlar. Bu da erkeklerin daha üst pozisyonlarda çalışmasını, karar verici durumundaki işlerde çalışma durumunun sürdürülmesini sağlamaktadır. Turizm sektöründe ayrımcılık, işe alma ve istihdam etme sürecinde işverenlerin ekonomik olarak rasyonel davranması, cinsiyet ve devam eden ataerkil ilişki ve fikirler olmak üzere üç temel faktöre göre belirlenmektedir (Purcell, 1997: 5). Bu belirleyiciler içerisinde cinsiyet faktörü, erkekler ve kadınlar arasındaki farkları anlamak için çok önemlidir (Alarcon ve Ferguson, 2011). Ancak cinsiyet, bu sektördeki gelir dağılımı ve yönetici istihdamında farklılıkların tek nedeni olmamakla birlikte, diğer değişkenler ile sürekli etkileşim içinde olmaktadır. Örneğin, Adib ve Guerrier (2003) turizmde çalışanların cinsiyet, ırk, etnik köken, örgütsel yapı ve sınıfsal geçmiş gibi değişkenlerle değerlendirildiğini ispatlamışlardır. Kadınların işgücüne katılımında ve istihdam edilmesinde yaşanan bu olumsuz faktörlere (doğum, evlilik, annelik, ev işleri, toplumsal değer yargıları, cinsiyet, kariyer, ücret vb.) turizm sektörüne has özelliklerden kaynaklanan sorunlarda eklenince, kadınların turizm sektöründe çalışma koşulları zorlaşmaktadır. Turizm sektörünün yapısından kaynaklanan niteliksiz işgücünün fazlalığı, yüksek işgücü devir hızı, sezonluk olarak istihdamda yoğunlaşma The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 499 Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Emeği: Turizm Sektörüne Betimsel Bir Yaklaşım (mevsimsellik) ve sektöre küçük işletmelerin hakim olması gibi özelliklerin yanı sıra, kariyer fırsatlarının yokluğu, kötü çalışma koşulları, çalışma saatlerinin uzunluğu ve düşük iş tatmini gibi sık rastlanan sorunlar mevcuttur (Sinclair, 1997; Sinclair ve Stabler, 1997; Lee ve Kang, 1998: 346; Jollife ve Farnsworth, 2003: 312; Shaw ve Williams, 2004; Silva, 2006: 317; Chalkiti ve Sigala 2010: 336). Tüm bu problemler, turizm sektöründe çalışanların ve özellikle kadınların kısa süreli çalışma beklentisiyle işe girmelerine neden olmaktadır (Iverson ve Deery, 1997: 72; Pozo vd., 2012). Bazı çalışmalarda, turizm sektöründe eğitim ve işgücüne katılımda ve kariyerlerinde aynı özelliklere sahip olmalarına rağmen, kadın ve erkek arasındaki farklılıkların devam ettiği gösterilmiştir. Erkeklerin daha yüksek statüde olmasından dolayı daha fazla gelir, kadınların ise daha az gelir elde ettiği ve ücret eşitsizliğinin cinsiyet ayrımcılığının bir biçimi olduğu ispatlanmıştır (Biswas and Cassell, 1996; Purcell 1996; Lee ve Kang, 1998; Sparrowe and Iverson, 1999; Burgess, 2003; Riley ve Szivas, 2003; Thrane 2008). Santos ve Varejao (2007), Portekiz’in turizm işgücü piyasasında cinsiyetler arası ücret farkının tespitinde Oaxaca-Blinder ayrışım (Oaxaca-Blinder decomposition) yöntemi kullanılarak istihdam ve ücret arasındaki ilişkiyi ortaya koymuşlardır. Çalışmada, turizm sektöründe erkek ve kadın işçilerin niteliklerindeki farklılıklar nedeniyle bu farkın % 45 olduğu bulunmuştur. Turizmde ayrımcılık katsayısının tahmini % 8,4 olduğu ortaya konulurken, bu oranın diğer sektörlerdeki % 15,8 ortalamanın altında olmasından dolayı iyi olduğu vurgulanmıştır. Thrane (2008) çalışmasında, 1994-2002 döneminde Norveç’teki turizm çalışanlarının yıllık ücretlerini; eğitim, iş deneyimi, ebeveynlik ve evlilik gibi sosyo-demografik değişkenlerin nasıl etkilediğini incelemektedir. Bulgularına göre; turizm sektöründe (1) Diğer değişkenler sabit iken erkek çalışanlar, kadın çalışanlardan yaklaşık % 20 daha yüksek ücret almaktadır. (2) Hem kadın ve erkek hem çalışanlar için iş deneyimi ve yıllık ücret arasında bir içbükey (yani ters U) ilişki vardır. (3) Hem ebeveynlik ve hem de evlilik ücretleri etkiler, ancak etkileri erkek ve kadın çalışanlar arasında farklılık gösterir. Tugores (2008), İspanyadaki otellerde çalışan kadınlar arasında yapılan bir araştırmada kadın çalışanların; çalışma saatlerinin uzun olması ve ev işleri, çocuk bakımı gibi nedenlerden dolayı çalışmaya daha az zaman ayırdıklarını tespit etmiştir. Sonuç olarak, kadınların part-time ya da düşük ücretli işleri tercih etmek zorunda kaldıklarını ifade etmiştir. Dünya genelinde yaygın literatür kadınların işe alma, ücretlendirme ve terfi konularında cinsiyetçi ayrıma maruz kaldığını göstermektedir. Türkiye’de de sınırlı sayıda olsa da turizm sektöründe kadın emeğinin konumunu inceleyen çalışma mevcuttur. Demirkol vd., (2004), turizm sektöründe çalışan kadınların karşılaştıkları sorunları belirlemek üzere, örnekleme olarak İstanbul, Kocaeli ve Bursa’da faaliyet gösteren 40 tane 4 ve 5. yıldızlı otel işletmesinde 209 kadın çalışanla anket uygulaması yapmışlardır. Anket sonuçlarında işgücü ve çalışma saatlerinin fazlalığı, sorumluluk verilmesine karşın yetkinin azlığı, iş güvencesi, ücret ve hizmet içi eğitim olanağı yetersizlikleri ve taciz olaylarının çokluğu tespit edilmiştir. Dalkıranoğlu (2006), İstanbul’da 5 yıldızlı otellerde kadın ve erkek yöneticilerin cinsiyet ayrımcılığı konusundaki tutumlarını incelemiştir. Bu çalışmada, hem kadın hem de erkek The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 Sabriye Çelik Uguz – Ferhat Topbaş 500 yöneticilerin kadın çalışanlara karşı ayrımları önlemeye ya da var olan bakış açısını iyileştirmeye yönelik bir etkisinin bulunmadığı ortaya konulmuştur. Elmas (2007)’e göre, Kapadokya’da otellerin ve restoranların kat hizmetleri ve yiyecekiçecek servis görevlerinin kadınların ev işlerinin bir uzantısı olduğu ve kadın işi olarak görüldüğü ispatlanmıştır. Kadınlar, genellikle geleneksel ev işlerindeki hünerlerini kullanabilecekleri departmanlarda çalıştırılmakta ve böylece işverenler eğitim maliyetlerini azaltmaktadırlar. Çalışmada, kat hizmetlerde kadınların çok olmasına rağmen sadece bir tek kadının yönetici konumunda olduğu tespit edilmiştir. Tucker (2007) yaptığı araştırmada, Ürgüp ve Göreme’de kadınların turizm sektöründe çalışması uygun görülmediği, turizmin erkek işi olarak görüldüğü, ancak eşleri ya da diğer aile üyeleri aracılığıyla belirli şartlar altında çalışabildikleri ortaya çıkmıştır. Kadınların çoğunlukla pansiyonculuk yaptıklarına dikkat çekmektedir. Demir (2011)’in çalışmasında, Türkiye’de turizm sektöründe çalışanlara yapılan ayrımcılık araştırılmıştır. Bu sektörde faaliyet gösteren işletmelerin; iş ilanları, iş başvuru formlarının hazırlanması ve işe alma sürecinde kişilerin demografik özelliklerine göre farklı ayrımcılık yaptıkları tespit edilmiş ve karşılaşılan en önemli ayrımcılığın cinsiyet, yaş ve hemşericilik olduğu ortaya çıkarılmıştır. Yanardağ ve Avcı, (2012), Muğla ilinin turizmde lokomotifi olan Marmaris, Fethiye ve Bodrum ilçelerinde turizm sektöründe istihdam edilenlerin sorunlarını ortaya koymak için yapılan ampirik çalışma sonucunda ulaşılan en önemli sonuçlar; ücret düzeyinin düşük olması, çalışma saatlerinin fazla olması, çalışanların sosyal güvencelerinin olmaması, çalışanların eğitim düzeyinin düşük olması ve çalışanların çoğunluğunun turizm eğitimi almamış olmasıdır. Türkiye’de, 1980 sonrası benimsenen ve uygulanan politikalar çerçevesinde hizmetler sektörü istihdamı büyük oranda artmış ve bu artışın içinde turizm alanında istihdam, dış pazarlarda rekabet gücü olan neredeyse tek sektör haline gelmiştir. Hizmetler sektörü içerisinde turizm sektöründe istihdamın payı genel olarak artmakla birlikte, 2009-2013 yılları arasında turizm hizmet sektöründeki istihdam artışından % 16,5 oran ile en çok payı alan sektör olmuştur (Tablo 11). 2009-2013 döneminde istihdam artışının en fazla turizm sektöründe gerçekleştiği görülmektedir. Sonuç olarak, 2013 yılı itibariyle Türkiye’deki istihdamın yaklaşık olarak % 8,4’ünü turizm sektörü ortaya çıkarmaktadır. Tablo 11: Türkiye'de Hizmet Sektöründeki İstihdam Artışından Turizm Sektörünün Aldığı Pay (2009-2013) İstihdam Artışından Alınan Pay Sektörler (%) 16,5 Turizm 9,3 - Yiyecek İçecek Faaliyetleri 5,8 - Konaklama Hizmetleri 1,1 - Diğer Turizm Hizmetleri 12,4 Bina inşaatı 10,9 Perakende Ticaret Büro Yönetimi, Büro Desteği 7,4 Faaliyetleri 6,3 Taşımacılık Kaynak: AKTOB, Turizm İstatistikleri, 2014: 13. The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 501 Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Emeği: Turizm Sektörüne Betimsel Bir Yaklaşım Turizm sektörünün Türkiye ekonomisi içinde yarattığı istihdam ile ilgili olarak Tablo 12 incelendiğinde, istihdam rakamlarının sürekli arttığı görülmektedir. Turizm sektöründe çalışan toplam kişi sayısı 1983 yılında 218 bin iken, 2013 yılında % 16,79’lık bir artış sonucunda 1 milyon 298 bine yükselmiştir. 2013 yılında sektör çalışanlarının % 56’sı yiyecek içecek % 30’u konaklama 5,75’i seyahat acenteleri, % 7’si eğlence ve dinlence ve % 1,25’i de havayolu ulaştırması işletmelerinde istihdam edilmektedir. Türkiye genelinde turizmle ilişkili alanlarda 1,2 milyon dolayında kişi istihdam edilmektedir (AKTOB, Turizm İstatistikleri, 2014: 13). Tablo 12: Türkiye'de Turizm İstihdamındaki Durum (1983-2013) Yıllar Turizmde Çalışan Sayısı (000) 1983 218 1993 574 2003 847 2010 1.177 2011 1.178 2012 1.206 2013 1.298 Kaynak: AKTOB, Turizm İstatistikleri, 2014: 13. Turizm endüstrisi ile ilgili göstergelere bakıldığında ise, dünyada turizm sektöründe çalışan kadınların oranı % 46’dır (Hemmati, 2000: 17). Turizm sektörünün kadınlar için önemli bir sektör olduğu gerçeğinde yola çıkarsak; turizm istihdamı içerisinde yer alan kadın çalışanların oranı genel istihdam yapısına uygun olarak, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler bakımından farklılık göstermektedir. Gelişmiş ülkelerde genel işgücü içerisinde turizm sektöründeki kadın istihdam oranı % 35 - % 40 arasında seyrederken, gelişmekte olan ülkelerde bu oran % 5 ile % 10 arasında değişmektedir (Dünya Bankası, 2008: 244). Türkiye’de gelişmekte olan bir ülke olarak % 5 - % 10 arasındaki dilime girmektedir. Kadınların işgücüne katılma oranları gelişmiş ülkelerde eğitim seviyesi, toplumun sosyal ve kültürel gelişmişliği, uzmanlaşma vb. nedenlerle yüksek iken, yine aynı faktörlerin bulunmayışı yüzünden gelişmekte olan ülkelerde düşüktür (Yanardağ ve Avcı, 2012: 45). EUROSTAT’ın verilerine göre, 2006-2013 yılları arasında, Türkiye genelinde turizm sektöründeki istihdam oranlarında sürekli bir artış söz konusudur. Bu sektörde istihdam edilenlerin cinsiyetine göre dağılımına baktığımızda, kadın istihdam oranı bütün diğer sektörlerde olduğu gibi turizm sektöründe de erkek istihdam oranına göre düşüktür. 2013 yılında ülkemizde turizmde istihdam edilen erkeklerin oranı % 70 iken, kadınların oranı % 30 civarındadır. Ancak, turizmde istihdam edilenlerin içerisinde erkeklerin oranı 2006’da % 74,3 iken 2013’de % 70,1’e düşmüş, kadınların oranı ise % 25,7’den 29,9’a yükselmiştir (Tablo 13). Bu artış, turizm işletmelerinin giderek artan biçimde kadın istihdam etmeleri ile açıklanabilir. Dolayısıyla turizm sektöründeki kadın iş gücü ve istihdamı için özelliklerle ciddi bir önem taşımaktadır. The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 Sabriye Çelik Uguz – Ferhat Topbaş 502 Tablo 13: Türkiye'de Turizm Sektöründe İstihdam Edilen Kişilerin Cinsiyete Göre Dağılımı (2006-2013) Yıllar Toplam Erkek 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 20.433 20.750 21.193 21.271 22.593 24.099 24.819 25.520 15.173 15.392 15.596 15.402 16.168 17.131 17.511 17.878 Erkek (%) 74,3 74,2 73,6 72,4 71,6 71,1 70,6 70,1 Kadın 5.260 5.357 5.597 5.868 6.424 6.969 7.308 7.641 Kadın (%) 25,7 25,8 26,4 27,6 28,4 28,9 29,4 29,9 Kaynak: EUROSTAT, Tourism Database, 2014. SONUÇ VE GENEL DEĞERLENDİRME Dünya genelinde yaygın literatür, toplumsal cinsiyet bağlamında kadın-erkek işgücünün verimlilik özelliklerinden kaynaklanmayan ayrımcı uygulamalara maruz kaldığını göstermektedir. Kadınların işe alma, ücretlendirme ve terfi konularında cinsiyete yönelik ayrımcı uygulamalar, gerek çalışmada bahsedilen endeksler yoluyla ve gerekse de ekonometrik metodlarla ortaya konulmuştur. Kadınlara yönelik ayrımcı tutumlar ekonomilerin üretken gücünün önemli bir kısmını gündelik hayatın dışına itmektedir. Burada üretimden kasıt sadece çalışma hayatında emeği yoluyla bir mal veya hizmet üretmek değil, bunun yanında toplumsal yaşamda erkek ile aynı hak ve fırsatlara sahip kadınların kültürel, siyasal ve sosyal üretimleri de kastedilmektedir. Ayrımcılığı azaltmak anlamında yapılabileceklerin başında kadınların eğitim seviyelerinin yükseltilmesi, yasal düzenlemeler ile kadın işgücünün desteklenmesi gerekmektedir. Burada şunu belirtmek lazım; kadınları çalışma hayatında korumaya yönelik uygulamalar aslında ayrımcılığı besleyen sonuçlar yaratmaktadır. Doğum izninin artması, emzirme ve bakım sürelerinin artması, emeklilikte erken yaş avantajı, işverenleri kadın yerine erkek çalışanları tercih etmeye yönlendirmekte ve dolayısıyla kadın çalışanları korumamaktadır. En azından kamu alanında terfi almada adil sistemlere geçilmesi ve doğum izinlerinin kadın erkek arasında eşit paylaştırılması gibi uygulamalar, erkek çalışanın tercih edilme avantajını ortadan kaldıracaktır. The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 503 Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Emeği: Turizm Sektörüne Betimsel Bir Yaklaşım KAYNAKLAR ADIB, Amel; GUERRIE, Yvonne, (2003), “The Interlocking of Gender with Nationality, Race, Ethnicity and Class: The Narratives of Women in Hotel Work, Gender”, Work and Organizasyon, Volume10/4, s. 413-432. AKÇOMAK, Semih; BORGHANS, Lex; TER WEEL, Bas, (2011), “Measuring and Interpreting Trends in the Division of Labour in the Netherlands”, De Economist, Volume 159/4, s. 435-482. AKÇOMAK, Semih; GÜRCİHAN, H. Burcu, (2013), Türkiye İşgücü Piyasasında Mesleklerin Önemi: Hizmetler Sektörü İstihdamı, İşgücü Ve Ücret Kutuplaşması, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Çalışma Tebliği, No: 13/21, http://www.tcmb.gov.tr/research/discus/2013/WP1321.pdf, (Erişim Tarihi: 15 Ekim 2014). Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB), (2014), Turizm İstatistikleri, http://www.aktob.org.tr/pdf/AKTOB.TURIZM.VERILERI.pdf, (Erişim Tarihi: 15 Ekim 2014). AKOĞLAN, Meryem, K., (1996), “Konaklama Endüstrisinde Kadının Konumu”, Anatolia Turizm Araştırmaları Dergisi, Y. 7, S. 3-4, s. 16-23. AKSOY, Nurgül, (2006), Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme ve Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün Rolü, KSSGM Yayınları, Ankara. ALARCON, Daniela, M., Ferguson, Lucy, (2011), El Turismo Como Oportunidad: Buenas Prácticas Enturismo Sostenible Con Perspectiva De Género, FIIAPP, España. ANKER, Richard; HEIN, Catherine, (1986), Sex Inequalities in Urban Employment in The Third World, St. Martin's Press, New York. ANTONCZYK, Dirk; DELEIRE, Thomas; FITZENBERGER, Bernd, (2010), Polarization and rising wage inequality: Comparing the US and Germany, IZA Discussion Paper, No: 4842. AUTOR, David H.; DORN, David, (2010), Inequality and Specialisation: The growth of low-skill service jobs in the United States, IZA Discussion Paper, No: 4290. AUTOR, David H.; KATZ, Lawrence, F.; KEARNEY, Melissa, S., (2006), “The Polarization of the U.S. Labor Market”, American Economic Review, Volume 96/2, s. 189-194. BEAUREGARD, T. Alexandra, (2006), “Are Organisations Shooting Themselves in the Foot: Workplace Contributions to Family Work Conflict”, Equal Oportunities International, Volume 25/5, s. 336–353. BERGMANN, Barbara, R., (1986), The Economic Emergence of Women, Basic Books Inc. Publishers, New York. The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 Sabriye Çelik Uguz – Ferhat Topbaş 504 BISWAS, Rashmi, CASSELL, Catherine, (1996), “Strategic HRM and the Gendered Division of Labour in the Hotel Industry: A Case Study”, Personnel Review, Volume 25/2, s. 19-34. BULL, Adrian, (1991), The Economics of Travel and Tourism, Pitman, New Zealand. BURGESS, Cathy, (2003), “Gender and Salaries in Hotel Financial Management: It’s Still a Man’s World”, Women in Management Review, Volume 18/1-2, s. 50-59. CANDAŞ, Ayşen, (2010), Türkiye’de Eşitsizlikler: Kalıcı Eşitsizliklere Genel Bir Bakış, Proje Danışmanı: Ayşe Buğra, Açık Toplum Vakfı, İstanbul, http://www.spf.boun.edu.tr/content_files/turkiyede%20esitsizlikler_spf.pdf, (Erişim Tarihi: 15 Ekim 2014). CAVE, Peter; KILIC, Serpil, (2010), “The Role of Women in Tourism Employment with Special Reference to Antalya”, Turkey, Journal of Hospitality Marketing & Management, Volume 19/3, s. 280-292. CHALKITI, Katolina; SIGALA, Marianna, (2010), “Staff Turnover in the Greek Tourism Industry: A Comparison between Insular and Peninsular Regions”, International Journal of Contemporary Hospitality Management, Volume 22/3, s. 335-359. COSTA, Carlos; CARVALHO, Ines; BREDA, Zelia, (2011), “Gender Inequalities in Tourism Employment: The Portuguese Case”, Revista Turismo & Desenvolvimento, Volume 15, s. 39-54. COSTA, Carlos; CARVALHO, Ines; CACADOR, Sandra; BREDA, Zelia, (2012), “ Future Higher Education in Tourism Studies and the Labor Market: Gender Perspectives on Expectations and Experiences, Journal of Teaching in Travel & Tourism, Volume 12 /1, s. 70-90. DALKIRANOĞLU, Tülin, (2006), Çalışma Yaşamında Kadın İşgücü ve Cinsiyet Ayrımcılığı: Konaklama İşletmelerinde Bir Uygulama, Anadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eskişehir. DALKIRANOĞLU, Tülin; ÇETİNEL, Fatma G., (2008), “Konaklama İşletmelerinde Kadın ve Erkek Yöneticilerin Cinsiyet Ayrımcılığına Karşı Tutumlarının Karşılaştırılması”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Y. 20, s. 277-298. DAYIOĞLU, Meltem; ERCAN, Hakan, (2009), Labor Market Policies and Institutions with a Focus on Inclusion, Equal Opportunities and the Informal Economy, The case of Turkey, National background paper, ILO. DEMİR, Mahmut, (2011), “İş Yaşamında Ayrımcılık: Turizm Sektörü Örneği”, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, Y. 8, S. 1, s. 760-784. DEMİRKOL, Şehnaz; FİDAN, Fatma; PELİT, Elbeyi, (2004), “Turizm Sektöründeki Bayan İşgörenlerin Karşılaştıkları Sorunlar ve Otel İşletmelerinde Bir Uygulama”, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Y.1, S. 8, s. 71-88. The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 505 Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Emeği: Turizm Sektörüne Betimsel Bir Yaklaşım DUSTMANN, Christian; LUDSTECK, Johannes; SCHÖNBERG, Uta. (2009), “Revisiting the German Wage Structure”, Quarterly Journal of Economics, Volume 124/2 s. 843-881. DÜNYA BANKASI, (2008), Bölgeler İtibariyle Makro Ekonomik Büyüklükler, Seçilmiş Ülke Örnekleri, No:124. ECEVİT, Yıldız, (1998), “Türkiye’de Ücretli Kadın Emeğinin Toplumsal Cinsiyet Temelinde Analizi”, 75 Yılda Kadınlar Ve Erkekler, Tarih Vakfı Yayınları, s. 267-284, İstanbul. ELMAS, Sermin, (2007), “Gender And Tourism Development: A Case Study of the Cappodoccia Region of Turkey”, (Ed. Annette Pritchard, Nigel Morgan, Irena Atelyevic) Tourism and Gender: Embodiment, Sensuality and Experience, CABI Publishing, s. 302-314, Oxford. EUROPEAN STATISTICS (EUROSTAT), European Commission, Tourism Database, 2014, http://epp.eurostat.ec.europa.eu/portal/page/portal/tourism/data/database, (Erişim Tarihi: 15 Ekim 2014). FERNANDEZ, Melchor; PENA-BOQUETE, Yolanda; PEREIRA, Xesus, (2009), “Labor Conditions in the Spanish Hotels and Restaurants Industry”, Tourism Analysis, Volume 14/3, s. 293-312. FIRPO, Sergio; FORTIN, Nicola M.; LEMIEUX, Thomas, (2009), “Occupational Tasks and Changes in the Wage Structure”, http://client.norc.org/jole/SOLEweb/fortin.pdf, (Erişim Tarihi: 15 Ekim 2014). GOLDIN, Claudia; KATZ, Lawrence F., (2008), The Race Between Education and Technology, Harvard University Press, Cambridge MA. GOOS, Maarten; MANNING, Alan, (2007), “Lousy and Lovely Jobs: The Rising Polarization of Work in Britain”, Review of Economics and Statistics, Volume 89/1, s. 118-133. GOOS, Maarten; MANNING, Alan; SALOMONS, Anna, (2009), “Job Polarisation in Europe”, American Economic Review, Volume 99/2, s. 58-63. HANG, Xiaoli; FANG, Bingsong, (1997), “Measuring the Size of Tourism and Its Impact in An Economy”, Statistical Journal of the United Nations Economic Commission for Europe, Volume 14/4, s. 357-378. HEAD, Keith; MAYER, Thierry; RIES, John, (2009), How Remote is the Offshoring Threat?, European Economic Review, Volume 53/4, s. 429-444. HEMMATI Minu, (2000), “Women’s Employment and Participation in Tourism”, Sustainable Travel & Tourism, Volume 5/1, s. 17-21. ILO (International Labour Organization), (2014), Global Employment Trends, http://www.ilo.org/global/research/global-reports/global-employmenttrends/2014/WCMS_234879/lang--en/index.htm, (Erişim Tarihi: 15 Ekim 2014). The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 Sabriye Çelik Uguz – Ferhat Topbaş 506 ILO (International Labour Organization), (2014), Global Wage Database 2014, http://www.ilo.org/travail/areasofwork/wages-and-income/WCMS_142568/lang-en/index.htm, (Erişim Tarihi: 15 Ekim 2014). IRMAK, Emel, (2007), Cinsiyet Esaslı Ayrımcılığın İnsan Kaynakları Yönetimine Etkileri, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir. ITUC, (2009), Decent Work, Decent Life for Women, 1st World Women’s Conference Discussion Guide, 19-21.10.2009, Brussels, http://www.ituccsi.org/IMG/pdf/DECENT_WORK_DECENT_LIFE_FOR_WOMEN.pdf, (Erişim Tarihi: 15 Ekim 2014). IVERSON, Roderick D; DEERY, Margaret, (1997), “Turnover Culture In The Hospitality Industry”, Human Resource Management Journal, Volume 7/4, s. 7182. JENSEN, J. Bradford; KLETZER, Lori G., (2005), Tradable Services: Understanding the Scope and Impact of Services Offshoring, Institute for International Economics Woking Paper, No: 05-9. JOLLIFFE, Lee; FARNSWORTH, Regena, (2003), “Seasonality in Tourism Employment: Human Resource Challenges”, International Journal of Contemporary Hospitality Management, Volume 15/6, s. 312-316. KINNAIRD, Vivian; HALL, Dundee, (1994), “Conclusion: The Way Forward”, (Ed. Vivian Kinnaird, Dundee Hall), Tourism: A Gender Analysis, s. 210216.Chichester: John Wiley and Sons. LEA, John, (1989), Tourism and Development in the Third World, Pitman Publishing, London. LEE, Choong-Ki; KANG, Seyoung, (1998), “Measuring Earnings Inequality and Median Earnings in the Tourism Industry”, Tourism Management, Volume 19/4, s. 341348. LEVY, Diane E.; LERCH, Patricia B., (1991), “Tourism As A Factor in Development: Implication For Gender and Work in Barbados”, Gender and Society, Volume 5/1, s. 64-71. LI, Lan; LEUNG, Roberta W., (2001), “Female Managers in Asian Hotels: Profile An Career Chalenges”, International Journal of Contemporary Hospitality Management, Volume 13/4, s.189-196. LIU, Abby; WALL, Geoffrey, (2006), “Planning Tourism Employment: A Developing Country Perspective”, Tourism Management, Volume 27/1, s. 159-170. LONG, Veronica, H; KINDON, Sara L., (1997), “Gender and Tourism Development in Balinesa Villages” (Ed. M. Thea Sinclair), Gender Work and Tourism, s. 89-118, Routlege, London. MACHIN, Stephen; VAN REENEN, John, (2008), “Changes in Wage Inequality”, (Ed. Steven. N. Durlauf, Lawrence E. Blume), The New Palgrave Dictionary of Economics. The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 507 Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Emeği: Turizm Sektörüne Betimsel Bir Yaklaşım MANWA, Haretsebe; BLACK, Neil, (2002), “Influence of Organizational Culture on Female and Male Upward Mobility into Middle and Senior Managerial Positions”, International Journal of Cross Cultural Management, Volume 2/2, s. 357-373. NATİONAL COMMİTTEE ON PAY EQUİTY, (2014), The Wage Gap Over Time: In Real Dollars, Women See a Continuing Gap, http://www.pay-equity.org/infotime.html, (Erişim Tarihi: 15 Ekim 2014). OĞUZ, Gürsel, Y., (2002), Toplumsal Yaşamda Kadın, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir. PLANTENGA, Janneke; REMERY, Chantal, (2006), The Gender Pay Gap: Origins and Policy Responses –A Comparative Review of Thirty European Countries, Report Prepared for the European Commission, Brussels. POZO, Alejandro.G.; SORIA, Juan, A.C.; OLLERO, Jose, L. S; LARA, Macarena,M., (2012), The Regional Wage Gap in the Spanish Hospitality Sector Based on A Gender Perspective, International Journal of Hospitality Management, Volume 31/1, s. 266-275. PURCELL, Kate, (1996), The Relationship between Career and Job Opportunities: Women’s Employment in the Hospitality Industry as a Microcosm of Women’s Employment, Women in Management Review, Volume 11/5, s. 17-24. PURCELL, Kate, (1997), “Women's Employment in UK Tourism: Gender Roles and Labour Markets”, (Ed. M. Thea Sinclair), Gender Work and Tourism, s. 35-59, Routlege, London. RILEY, Michael; SZIVAS, Edith, (2003), “Pay Determination – A Socioeconomic Framework”, Annals of Tourism Research, Volume 30/2, s. 446-464. SANTOS, Luis, Delfim; VAREJAO, Jose, (2007), “Employment, Pay and Discrimination in The Tourism Industry”, Tourism Economics, Volume 13/2, s. 225-240. SAYER, Handan, (2011), Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Erkeklerin Katılımı, Uzmanlık Tezi, T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Afşaroğlu Matbaası, Ankara. SCOTT, Joan, W., (2007), Toplumsal Cinsiyet: Faydalı Bir Tarihsel Analiz Kategorisi, (Çev. Aykut Tunç Kılıç), Agora Kitaplığı, İstanbul. SHAW, Gareth; WİLLİAMS, Alan M., (2004), Tourism and Tourism Spaces, SAGE Publications Ltd., London. SİLVA, Paula, (2006), “Effects of Disposition on Hospitality Employee Job Satisfaction and Commitment”, International Journal of Contemporary Hospitality Management, Volume 18/4, s. 317-328. SINCLAIR, M. Tea, (1997), Gender, Work and Tourism, Routledge, London. SINCLAIR, M. Tea; STABLER, Mike, (1997), The Economics of Tourism, Routledge, London. The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 Sabriye Çelik Uguz – Ferhat Topbaş 508 SKALPE, Ole, (2007), “The CEO Gender Pay Gap In The Tourism İndustry—Evidence from Norway”, Tourism Management, Volume 28/3, s. 845-853. SOCIAL WATCH, Gender Equity Index 2004-2007, http://www.socialwatch.org/node/9359, (Erişim Tarihi: 08 Ekim 2014). SOCIAL WATCH, Gender Equity Index 2012, http://www.socialwatch.org/taxonomy/term/527, (Erişim Tarihi: 08 Ekim 2014). SPARROWE, Raymond, T.; IVERSON, Kathleen, M., (1999), “Cracks in the Glass Ceiling? An Empirical Study of Gender Differences in Income in the Hospitality Industry”, Journal of Hospitality and Tourism Research, Volume 23/1, s. 4-20. SPITZ-OENER, Alexandra, (2006), “Technical Change, Job Tasks, and Rising Educational Demands: Looking Outside The Wage Structure”, Journal of Labor Economics, Volume 24/2, s. 235-270. STOCKFORD, Marjorie, A., (2004), The Bellwomen: The Story of Landmark AT&T Sex Discrimination Case, New Brunswick, N.J.; Rutgers University Press, London. THRANE, Christer, (2008), “Earnings Differentiation in the Tourism Industry: Gender”, Human Capital And Socio-Demographic Effects, Volume 29/3, s. 514-524. TOKSÖZ, Gülay, (2007), Türkiye’de Kadın İstihdamının Durumu, Uluslararası Çalışma Örgütü, Ankara, http://kasaum.ankara.edu.tr/files/2013/03/TurkiyedeKadinIstihdamininDurumu.pdf, (Erişim Tarihi: 15 Ekim 2014). TUCKER, Hazel, (2007), “Undoing Shame: Tourism and Women's Work in Turkey”, Journal of Tourism and Cultural Change, Volume 5/2, s. 87-105 TUGORES, Maria, (2008), “Reconciling Work and Family from a Gender Perspective: An Application to the Balearic Hotel Industry”, Tourism Economics, Volume 14/1, s. 223-239. TUNALI, İnsan, (2003), Background Study on Labour Market and Employment in Turkey, European Training Foundation, Final Report, http://statik.iskur.gov.tr/tr/dis_iliskiler/BSTfinal%20report%20_27[1].June.2003_.pdf, (Erişim Tarihi: 15 Ekim 2014). UNITED NATIONS (UN.), (2008), The Role of Men and Boys in Achieving Gender Equality,http://www.un.org/womenwatch/daw/public/w2000/W2000%20Men%2 0and%20Boys%20E%20web.pdf, (Erişim Tarihi: 15 Ekim 2014). UNITED NATIONS (UN.), (2009), Important Concepts Underlying Gender Mainstreaming, http://www.un.org/womenwatch/osagi/pdf/factsheet2.pdf, (Erişim Tarihi: 15 Ekim 2014). UNITED NATIONS DEVELOPMENT PROGRAMME (UNDP), Gender Inequality Index 2012, https://data.undp.org/dataset/Table-4-Gender-Inequality-Index/pq34nwq7, (Erişim Tarihi: 15 Ekim 2014). The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509 509 Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Emeği: Turizm Sektörüne Betimsel Bir Yaklaşım VAN REENEN, John, (2011), “Wage Inequality, Technology and Trade: 21st Century Evidence”, Labour Economics, Volume 18, s. 730-741. YANARDAĞ, M. Özgür; AVCI, Mehmet, (2012), “Turizm Sektöründe İstihdam Sorunları: Marmaris, Fethiye, Bodrum İlçeleri Üzerine Ampirik Bir İnceleme”, Ege Stratejik Araştırmalar Dergisi, Y. 3, S. 2, s. 39-62. WEYER, Birgit, (2006), “Do Multi-source Feedback Instruments Support The Existence of A Glass Ceiling for Women Leaders”, Women in Management Review, Volume 21/6, s. 441-457. WORLD BANK, (2014), World Development Indicators http://data.worldbank.org/country/turkey, (Erişim Tarihi: 15 Ekim 2014). 2014, WORLD ECONOMIC FORUM (WEF), The Global Gender Gap Report 2013, http://www3.weforum.org/docs/WEF_GenderGap_Report_2013.pdf, (Erişim Tarihi: 15 Ekim 2014). WORLD TRAVEL AND TOURISM COUNCIL (WTTC), (2013), Data, http://knoema.com/WTTC2013/world-travel-and-tourism-council-data-2013, (Erişim Tarihi: 15 Ekim 2014). The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 487-509