ULUSLARARASI İKTİSAT II DÜNYA TİCARETİNİN SERBESTLEŞTİRİLMESİ: KÜRESELLEŞME VE EKONOMİK BİRLEŞMELER KÜRESELLEŞME İkinci Dünya Savaşından sonra ortaya çıkan Dünya Ticaretini serbestleştirme eğilimleri günümüzde de hızlı bir biçimde sürmektedir.Evrensel boyutlarda Dünya ticaretini serbestleştirme çabaları adeta Dünyayı tek bir Pazar durumuna getirme amacına yöneliktir.Bu gelişme aynı zamanda ticaretin küreselleşmesi olarak da adlandırılabilir. Küreselleşme aslında çok boyutlu bir gelişmedir.Şöyle ki ekonomik olduğu kadar sosyal, siyasal, kültürel, vs. yönleri de bulunmaktadır. Ekonomik anlamda küreselleşmenin şu üç boyutu dikkat çekicidir. Ticari küreselleşme Mali küreselleşme Üretimin küreselleşmesi Ticari küreselleşme veya küresel ticaret 1947’ de kurulan GATT çerçevesinde gümrük tarifeleri ve kotaların kaldırılarak uluslararası ticaretin evrensel boyutlarda serbestleştirilmesi çabaları ile başlatılmıştır.Bugün GATT’ın yerine Dünya Ticaret Örgütü-DTÖ geçmiş bulunmaktadır. Mali küreselleşme, ülkelerin kısa ve uzun vadeli sermaye akımlarıyla ilgili olarak uygulamakta oldukları engel ve kısıtlamaları kaldırıp yurtiçi piyasalarını Dünya piyasaları ile bütünleştirmelerinin bir sonucudur. Üretimin küreselleşmesi ise, sınır ötesi üretimi yaygınlaşmasını ifade eder. I. DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ (DTÖ- WTO) 1 Ocak 1995 tarihinde faaliyete geçen DTÖ, Uruguay Görüşmeleri’nde oluşturuldu ve Dünya ticaretini serbestleştirme çabalarını sürdürmek üzere GATT anlaşmasını değiştirip, geliştirerek kendi bünyesine aldı. Başka bir deyişle DTÖ’ nün yasal dayanağı geliştirilmiş biçimiyle yeni GATT sözleşmesidir. Uruguay toplantılarında GATT sözleşmesinde değişiklik yapılmış ve yeni ortaya çıkan anlaşma metnine GATT 94 adı verilmiştir. Bu yeni anlaşma metni ilk sözleşme olan GATT 47 den çok daha geniş kapsamlıdır. Bu nedenle GATT 94 DTÖ ye bağlanmıştır. DTÖ, Bretton Woods’ un iki temel kuruluşları olan Dünya Bankası ile Uluslararası Para Fonu’nun yanında üçüncü bir örgüt biçiminde ortaya çıktı. I. DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ (DTÖ- WTO) DTÖ’nün Faaliyetleri 1. Örgütün kapsamına giren (GATT’ tan devralınan) anlaşmaların uygulanması yönetimi ve işleyişinin sağlanması, 2. Yapılacak yeni çok yanlı ticaret görüşmeleri için bir forum oluşturma, ticareti serbestleştirme çabalarına yeni alanlar katma, 3. Üyeler arasında çıkabilecek anlaşmazlıkları çabuk ve etkili bir biçimde çözmek üzere bir araburuculuk mekanizması kurma, 4. Üyelerin dış ticaret politikalarını gözden geçirme ve değerlendirme, 5. Sürekli bir kurumsal yapı olarak IMF, Dünya Bankası ve bunlara bağlı kuruluşlarla yakın iş birliği yapma, 6. Uluslararası ticaret sisteminin faydalarından yaralanmaları için gelişmekte olan ülkelere ve dönüşüm ekonomilerine yardımcı olma. I. DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ (DTÖ- WTO) Uluslararası ticarette ayrımcılığı kaldırmak için GATT/dan devralınan iki önemli kural: 1. En Çok Kayrılan Ülke Kuralı: Bir üye ülkenin diğerinin mallarının ithalatıyla ilgili olarak ona verilen bir ödün veya sağlanan bir kolaylık ayrım yapmadan diğer bütün ülkelere de aynen geçerli kılınmalıdır. 2. Ulusal İşlem Kuralı: Yurt içinde uygulanan vergi ve öteki müdahalelerde yerli mallarla yabancı mallar arasında bir fark gözetilmeden hepsine aynı işlem yapılmasını ifade eder. DTÖ’ nün dayandığı yönetim yapısı şöyledir: Üye ülkelerin ilgili bakanlarından oluşan bir Bakanlar Konferansı vardır. İki yılda bir toplanır. Tüm üye ülke temsilcilerinden oluşan bir Genel Konseye sahiptir. Nihayet örgütü temsil eden ve ilgili Bakanların atadığı bir Genel Direktörü bulunur.Örgütün merkezi Cenevre’dedir. II.GATT’TAN DTÖ’YE VARAN GELİŞMELER GATT’ın Kuruluşu ve Faaliyetleri Uluslararası para sistemi ve Dünya sanayi üretimi alanlarında sağlanan bir işbirliği karşısında uluslararası ticaretin serbestleştirilmesi yönünde de benzer girişimlere gerek duyulmuştur. O nedenle 1947-48 arasında Havana’da toplanan 50 kadar ülkenin temsilcisi Uluslararası Ticaret Örgütü (ITO) adı verilen bir organın kurulmasını kararlaştırdılar. ITO yasasında örgütün temel görevini uluslararası ticarette gümrük tarifeleri ve öteki kısıtlamaların kaldırılarak Dünya ticaretinin serbestleştirilmesi olduğu belirtiyordu. Ancak görevleri ülkelerin iç ekonomik politikalarına karışma niteliği taşıdığı gerekçesiyle başta ABD olmak üzere bazı sanayileşmiş ülkelerin yasama organları tarafından onaylanmamıştır. ITO’nun onaylanmaması üzerine geçici bir anlaşma olarak Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) ortaya çıkmıştır. GATT Dünya Ticaretini serbestleştirme çabalarını üye ülkeler arasında belirli aralıklarla yapılan çok yanlı tarife görüşme yoluyla yürütüyordu.Görüşme tekniği ise “karşılıklı ödün” ilkesi idi.Belirli malların önemli ihracatçısı olan ülke veya ülke grupların başlıca ticaret ortaklarından onların sattıkları mallar üzerinde gümrük indirimleri talep ederler; karşı tarafa, onlarda kendi mallarından ödün verirler. II.GATT’TAN DTÖ’YE VARAN GELİŞMELER GATT ve Ticaret Görüşmeleri Toplantı 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. İlk Konferans, Cenevre,(İsviçre) İkinci Konferans, Annecy,(Fransa) Üçüncü Konferans, Torquay,(İngiltere) Dördüncü Konferans, Cenevre,(İsviçre) Dillon Görüşmeleri, Cenevre,(İsviçre) Kennedy Görüşmeleri, Cenevre,(İsviçre) Tokyo Görüşmeleri, Cenevre,(İsviçre) Uruguay Görüşmeleri, Punta del Este,(Uruguay) Çeşitli GATT Politika ve Uygulamaları A- Koruma aracı olarak gümrük tarifelerinin tercih edilmesi B- GATT ve Haksız Rekabet uygulamaları C- GATT ve Çevre Korunması D- GATT ve Yeni Korumacılık Akımı Süresi 1947 1949 1950-1951 1955-1956 1961-1962 1964-1967 1974-1979 1986-1994 II.GATT’TAN DTÖ’YE VARAN GELİŞMELER Uruguay Görüşmeleri ve DTÖ Sonrası En geniş kapsamlı toplantı Uruguay görüşmeleridir. Görüşmelerde ele alınan başlıklar aşağıdaki gibidir: a- Sanayi Malları Üzerindeki Gümrük Tarifeleri: GÜ’ler sanayi malları üzerindeki tarife oranlarını %4.7’den %3’e düşürmeyi kabul etmişlerdir. b- Gönüllü İhracat Kısıtlamaları: “Gri alan önlemleri” de denen gönüllü ihracat kısıtlamaları 4 yıllık bir süre içerisinde kaldırılacaktır. c- Az Gelişmiş Ülkeler: AGÜ’lerinde tarife indirimlerinde bulunmaları istenmiştir. d- Tarım: Üye ülkeler tarım ürünleriyle ilgili olarak birbirlerinin piyasasına girişte tarife indirecekler; iç üretim desteklerini ve ihracata uyguladıkları teşvikleri azaltacaklardır. e- Tekstil ve Giyim Sektörü: Bu sektör üzerinde ihracat kotaları 10 yıllık bir sürede tarifelere dönüştürülecek ve tarifeler de %25 oranında indirilecektir. f- Hizmetler Ticareti: Hizmetler ticaretinin serbestleştirilmesini öngören Hizmetler Ticareti Genel Anlaşması (GATS) kabul edilmiştir. g- Sınai ve Fikri Mülkiyet Hakları: Patentler, markalar ve telif haklarının korunması için öngörülen süre, GÜ’lerde 20 yıl iken AGÜ’lerde 10 yıl olarak belirlenmiştir. h- Miktar Kısıtlamaları: Belirli koşullarda uygulanabilecek miktar kısıtlamaları GÜ’lerde 2 yıl GOÜ’lerde 5 yıl içinde kaldırılması öngörülmüştür. i- Ticaret Politikalarını Gözden Geçirme Mekanizması: j- Ticaretle İlişkili Yatırım Önlemleri: Yabancı sermayeli işletmelerin uymak zorunda oldukları yerel malzeme kullanma ve ihracat yapma gibi zorunluluklar aşamalı olarak kaldırılacaktır. III. KÜRESEL TİCARET ve DÜNYA ÜRETİM ARTIŞLARI Dünya Mal İhracat ve Üretim Hacimlerinde Yıllık Büyüme 1990-2000 (%) 1990-2000 1997 1998 1999 2000 7,0 11,0 5,0 5,0 12,0 Tarımsal Ürünler 4,5 6,0 0,0 2,5 8,0 Madencilik Ürünleri 4,0 9,5 4,0 -1,5 0,5 İmalat Sanayi Ürünleri 7,5 12,0 5,0 7,0 14,5 2,5 4,5 2,0 2,5 4,5 Tarımsal Ürünler 2,0 2,5 1,5 2,5 1,0 Madencilik Ürünleri 1,5 3,5 1,5 -2,0 3,5 İmalat Sanayi Ürünleri 2,5 5,5 2,5 3,5 6,0 2,5 3,5 2,0 3,0 4,0 Dünya Mal İhracatı Dünya Mal Üretimi Dünya GSYİH’sı III. KÜRESEL TİCARET ve DÜNYA ÜRETİM ARTIŞLARI Dünya Mal İhracat ve Üretim Hacimlerinde Yıllık Büyüme Yıllar 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Dünya Üretim Artış Hızı Dünya 2.8 3.7 4.8 2.6 3.1 4.1 5.3 4.8 Gelişmiş 2.6 3.4 3.9 1.2 1.6 2 3.3 2.7 GOÜ'ler 3.1 4.1 6.1 4.4 5.1 6.7 7.6 7.2 Dünya Mal ve Hizmet Ticareti Artışı İhracat İthalat Dünya Gelişmiş GOÜ'ler Gelişmiş GOÜ'ler 4.6 4.3 5.5 6 -0.01 5.7 5.6 3.4 8.1 0.1 12.1 11.7 13.3 11.6 14.5 0.3 -0.6 3.1 -0.5 3.4 3.4 2.2 7 2.5 6.3 5.4 3.3 10.6 4.1 10.3 10.4 8.5 14.6 8.9 15.8 7.3 5.3 11.5 5.8 12.4 İKTİSADİ BİRLEŞMELER TEORİSİ İktisadi birleşmeler teorisi, bir grup ülke arasındaki ticareti serbestleştirici politikalar izlemelerini konu edinmektedir. 1. Ekonomik Bütünleşmenin Amaçları * Mal ve Hizmetlerin Serbest Dolaşımının Sağlanması, * Üretim Faktörlerinin Serbest Dolaşımının Sağlanması * Üye Ülkelerin Ekonomik Politikalarının Uyumlaştırılması Yukarıda sıralandığı şekliyle ilk iki amacın gerçekleştirilmesi, yani serbest dış ticaret önündeki engellerin kaldırılması “Negatif Entegrasyon”u tanımlarken, entegre edilmiş bölümlerin işleyebilmesi için eşit koşulların yaratılması “Pozitif Entegrasyon”u ifade etmektedir. 2. Ekonomik Bütünleşme Türleri Ekonomik bütünleşme sürecinin değişik aşamaları vardır. Ekonomik bütünleşme aşamaları şunlardır: * Tercihli Ticaret Antlaşması, * Serbest Ticaret Bölgeleri, * Gümrük Birliği, * Ortak Pazar, * İktisadi Birlik, * Ekonomik ve Parasal Birlik. İKTİSADİ BİRLEŞMELER TÜRLERİ 1. Tercihli Ticaret Antlaşması: En dar kapsamlı ekonomik bütünleşme şekli, ekonomik işbirliği anlaşmasıdır. Burada, anlaşmaya taraf olan ülkeler, belirli mallar üzerindeki gümrük tarifelerini kaldırırlar. Bu tip birleşmede asıl amaç, taraflar arasındaki ticaret hacmini arttırmak, uluslararası ticarete ait çeşitli engelleri ortadan kaldırarak bu alandaki kontrolleri en aza indirmektir. 1932 yılında İngiltere ile Commonwealth arasında kurulan Commonwealth Ekonomik İşbirliği Sistemi, bu tip ekonomik bütünleşmeye örnek olarak verilebilir. 2. Serbest Ticaret Bölgeleri: Serbest ticaret bölgesi, üyeleri arasında ticareti kısıtlayan veya engelleyen tarife ve kotaların kaldırıldığı, üyelerin birlik dışında kalanlara karşı ise Ortalama Gümrük Tarifesi (OGT) uygulama zorunluluğunun olmadığı ekonomik bütünleşme şeklidir. Bölgeye giren mal ve hizmetler için yaratılan ortak piyasa, üretim faktörlerinin girişine açık değildir. Bu tür birleşmelerde, ekonomi politikalarının ve kurumların uyumlaştırılması ve birliği söz konusu değildir. Dolayısıyla bölge dışında kalan ülkelere karşı her ülkenin bağımsız olarak belirlediği ekonomi politikası uygulanır. Dünya’da serbest ticaret bölgelerine Latin Amerika Ülkeleri’nin kurduğu LAFTA, Avrupa Ticaret Bölgesi (EFTA) ve Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi (NAFTA) örnek verilebilir. İKTİSADİ BİRLEŞMELER TÜRLERİ 3. Gümrük Birlikleri ve Ekonomik Etkileri: GB; üyelerin karşılıklı ticaretleri üzerindeki gümrük tarifeleri, kotalar, ithal ve ihraç yasaları gibi her türlü engel veya kısıtlamaların kaldırılarak üçüncü ülkelere karşı ortak gümrük tarifesinin (OGT) uygulandığı bütünleşme şeklidir. Gümrük Birliği ile mal piyasalarında bütünleşme amaçlanmış ve bütünleşmeye katılan ülkeler arasındaki mal akımlarını kısıtlayan gümrük vergileri ile dış ticaret kontrolleri kaldırılmakta; üçüncü ülkelere karşı uygulanan gümrük vergileri eşitlenmektedir. GB, tarihte en çok görülen bütünleşme şeklidir. 1834 yılında birçok bağımsız Alman devletin kurduğu Zolverein ve 1957’de kurulan Avrupa Ekonomi Topluluğu AET GB’nin en güzel örneklerindendir. AB her şeyden önce bir gümrük birliğidir. AB’deki gelişmeler bütünleşme kuramının temelini oluşturan GB’nin diğer bütünleşme biçimlerini kapsayacak şekilde genişletilmesine neden olmuştur. GB, serbest ticaret bölgelerine göre daha geniş kapsamlı bir ekonomik bütünleşme sürecidir. Burada, serbest ticaret bölgelerindeki şartlara ek olarak birliğe üye ülkelerin serbest ticaret politikası izleme imkanları kısıtlanmıştır. Buna göre GB, serbest ticaret bölgesine göre daha ileri bir ekonomik bütünleşme derecesidir. İKTİSADİ BİRLEŞMELER TÜRLERİ 3. Gümrük Birlikleri ve Ekonomik Etkileri: A. Statik Etkiler: Teknoloji ve ekonomik yapının sabit kalması varsayımı altında yalnızca üretim faktörlerinin yeniden dağılımı dolayısıyla ortaya çıkacak etkileri ifade eder. Öte yandan birleşme hareketi ile ortak geniş bir piyasaya geçilmesi, kaynak arzını, üretim yöntemini ve teknolojiyi değiştiren bir dizi sonuçlar doğurur ki bunlara dinamik etkiler adı verilir. Statik etkiler bir kereye mahsus ortaya çıkarken yeniden yapılanma etkileri de denilen dinamik etkiler, süreklilik arz ederler. Aşağıdaki grafik GB’nin kısa dönemli statik etkilerini gösterir. Fiyat T A A’nın Fiyatı 225 V 200 e 150 M 100 I L C’nin Fiyatı+Tarife f B’nin Fiyatı J h N C’nin Fiyatı E 0 Y H K R T Miktar VMI (e) ÜÇGEN ALANI: +Ticaret Yaratıcı Etki YJN (f) ÜÇGEN ALANI: +Ticaret Genişletici Etki IEHJ (h) DİKDÖDRTGEN ALANI: -Ticaret Saptırıcı Etki Eğer VMI+YJN>IEHJ ise ilgili ülkenin GB’den net refah artışı sağladığı söylenebilir. İKTİSADİ BİRLEŞMELER TEORİSİ B. Statik Etkilerin Büyüklüğünü Etkileyen Faktörler: * En düşük maliyetli ülkenin GB’ye katılması. * Ortak gümrük tarifesinin düşük tutulması * Ortak ülkedeki maliyet ve fiyatların düşük olması * GB’den önce üretilmeyen bir mal söz konusu ise ticaret yaratıcı ve saptırıc etkiler ortaya çıkmayacaktır. * Coğrafi yakınlık. * GB üye ülkelerin üretim yapılarının tamamlayıcı veya rekabetçi olması. C. Gümrük Birliklerinin Dinamik Etkileri: Gümrük birliklerinin dinamik etkileri, dış ticaretin dinamik etkileri ile benzerdir. Bu etkiler arasında * Dış rekabetin artması * Ölçek ekonomileri * Teknolojik ilerleme * Yatırımları özendirme * Kaynak hareketliliği gelmektedir. İKTİSADİ BİRLEŞMELER TÜRLERİ 4. Ortak Pazar: Ekonomik bütünleşmenin üçüncü aşaması ortak pazardır. Ortak Pazar, GB’nin tüm unsurlarına ek olarak emek, sermaye, girişimci gibi üretim faktörlerinin üye ülkeler arasında serbest dolaşımını engelleyen bütün unsurların ortadan kaldırıldığı, üçüncü ülkelere karşı OGT’nin uygulandığı bir bütünleşme şeklidir. Gerek mal ve hizmet piyasalarında gerekse üretim faktörleri piyasalarında serbest dolaşımın sağlanması, ortak pazar içinde faktör fiyatlarının eşitlenmesini ve kaynakların etkin kullanılmasını sağlayacaktır. Ortak pazarın en başarılı örneği AB’dir. Aşağıdaki grafik, Ortak Pazar öncesi A ve B ülkelerindeki sermaye ve işgücü gelirlerinden oluşan toplam hasıla alanlarını göstermektedir. İKTİSADİ BİRLEŞMELER TÜRLERİ Göstergeler Stok (Sermaye/işgücü) Fiyat (Faiz/ücret) Sermayenin Geliri İşgücünün Geliri Net Yurtiçi Hasıla Net Milli Hasıla Net Kazançlar Ayrı Piyasalar A Ülkesi B Ülkesi OaC ObC Ra Rb OaCDRa ObCERb ADRa BERb ADCOa BECOb ADCOa BECOb * * Ortak Piyasalar A Ülkesi B Ülkesi OaG ObG Rcm Rcm OaGFRcm ObGFRcm AFRcm BFRcm AFGOa BFGOb AFHCOa BFHCOb FDH EFH İKTİSADİ BİRLEŞMELER TÜRLERİ 5. İktisadi Birlik: Birliğe üye ülke ekonomilerinin tam olarak birleştirilmesidir. Ortak pazar aşamasına ek olarak ekonomik birlik; ekonomik, parasal ve sosyal politikalar ile kurumların birleştirilmesini öngörür. Özellikle tek para sistemi, merkez bankası ve birleştirilmiş mali sistem ile ortak dış ticaret politikalarının uyumlaştırılması iktisadi birliğin temelini oluşturur. Bu aşamada uyumlaştırılacak politikalar aşağıdaki gibi sıralanabilir; * Mal standartları * Hizmet sektörü * Kamunun satınalma işlemleri * İşletme hukuku ilkeleri * Ortak rekabet kuralları * İnsanların serbest dolaşımı * Yasal ve yönetsel engeller Özetle, iktisadi birliğin kurulabilmesi için tüm önemli ekonomik, mali, sosyal ve yasal konularda adeta bütünleşmiş bir piyasa oluşturmak gerekir. İKTİSADİ BİRLEŞMELER TÜRLERİ 6. Ekonomik ve Parasal Birlik: Ekonomik ve parasal birliğin, iktisadi birlikten farkı ulusal ekonomik bağımsızlığın büyük ölçüde kaldırılması ve bunun yerini uluslarüstü bir otoritenin almasıdır. Birliğe üye ülkelerin ulusal paraları arasında sabit kur ilişkisi olup, üyeler arasında ulusal para ve maliye politikaları uyumlaştırılmaktadır. Ekonomik ve parasal gelişmeler ile politikalar arasında karşılıklı etkileşim söz konusu olduğundan, ekonomik bütünleşmenin tutarlı olabilmesi için ekonomik ve parasal unsurlar arasında uygun bir denge sağlanması gerekir. Üyeler arasında mal ve faktör hareketlerine konulan sınırlamaların kaldırılması reel anlamda ekonomik bütünleşme için yeterli olmakla birlikte, tam bütünleşme için parasal birlik ve siyasal bütünleşme şarttır. Parasal bütünleşmenin gerçekleşebilmesi için gerekli süreç şu aşamalardan oluşmaktadır: * Üye ülkeler arasında döviz kurlarında birliğin sağlanması, * Birlik içinde sermayenin serbest dolaşımını engelleyen tüm sınırlamaların kaldırılması, * Üye ülkelerin ekonomik politikalarında koordinasyonun gerçekleştirilmesi, *Ortak bir rezerv fonu ile para yaratma ve yok etme yetkisine sahip, ortak bir Merkez Bankası’nın kurulması, * Ortak bir paranın kabulü ve kullanılması. İKTİSADİ BİRLEŞMELER TEORİSİ 7. İkinci En İyi Teorisi: Tam rekabet ve serbest ticaret, dünya refahını en yüksek düzeye çıkartması bakımından en iyi politikalardır; o bakımdan bu politikalara “birinci en iyi” de denebilir. Tam rekabet piyasasında özel maliyet-sosyal maliyet arasında fark olmadığı varsayımına dayanır. Bununla birlikte gerçek hayatta özel monopoller, hükümet müdahaleleri veya üretimdeki dışsallıklar nedeniyle özel maliyet ve sosyal maliyet eşitliği gerçekleşmemektedir. Böyle bir durumda ise Pareto Optimumu sağlanamamaktadır. Bu durumda halen uygulamada olan kısıtlamaları dengeleyecek yeni düzenlemelere gidilmesi, ülke refahı açısından daha yararlı olabilir. Tam rekabet ve serbest ticaret politikalarının gerçekleşmediği durumlarda mevcut piyasa engellerini dengeleyecek yeni müdahaleci engellerin konulması (tarife gibi) “ikinci en iyi” politikalar diye adlandırılır. GB’leri ortak gümrük tarifesi uygulaması nedeniyle ikinci en iyi politikalarının önemli bir örneği konumundadır. 8. Kutuplaşma Teorisi: Farklı gelişme düzeyinde bulunan ülkelerin, mal ve faktör hareketlerinin serbest olduğu bir iktisadi gruba katılmaları durumunda, serbest piyasa düzeni, bunlar arasındaki gelişme dengesizliğini artırabilir. Bu yönde yığınlı (kümülatif) hareketler ortaya çıkar; böylece zengin ülkeler daha zengin, yoksul ülkeler daha yoksul duruma gelir. İsveçli iktisatçı Gunnar Myrdal tarafından ortaya atılan bu görüş, “Kutuplaşma Teorisi” olarak adlandırılır.