‹Ç HASTALIKLAR MEDICANABÜLTEN TEMMUZ 2013 SAYI: 55 MEDICANA SAĞLIK GRUBU AYLIK ÜCRETSİZ YAYINIDIR Uzun süreli açlığın temel olarak kalp hastaları üzerine olumsuz etkileri olduğu bilinmektedir. Bunun en temel nedenleri; beslenmenin gün içinde sadece kısıtlı bir zamana sıkıştırılması, bu zaman diliminde tüm günün ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla fazla miktarda ve ağır yiyeceklerin yenmesi ve son olarak da ilaç kullanımının aksaması olarak özetlenebilir. Ayrıca, özellikle yaz aylarındaki oruçlarda aşırı sıvı kaybına bağlı tansiyonda düşme de, insan hayatını tehdit edebilmektedir. Gece uykusunun bölünmesinin vücudun biyoritmini bozduğu ve bunun da kalp sağlığını olumsuz etkilediği de bilinmektedir. H‹PERTANS‹YON 444 MEDI 444 6334 www.medicana.com.tr Temmuz_Bulten_2013.indd 1 ÖZEL MEDICANA AVCILAR HASTANES‹ ÖZEL MEDICANA BAHÇEL‹EVLER HASTANES‹ ÖZEL MEDICANA ÇAMLICA HASTANES‹ ÖZEL MEDICANA HAZNEDAR HASTANES‹ ÖZEL MEDICANA KONYA HASTANES‹ ÖZEL MEDICANA SAMSUN HASTANES‹ ÖZEL MEDICANA BAHÇEL‹EVLER D‹ ÖZEL MEDICANA Ç‹FTEHAVUZLAR D‹ ÖZEL MEDICANA INTERNATIONAL ‹STANBUL HASTANES‹ ÖZEL MEDICANA INTERNATIONAL ANKARA HASTANES‹ Oruç tutma kararı verirken bütün hipertansiyon hastalarının doktorlarına danışması, en azından doktor kontrolünde, doktorlarının izniyle oruç tutup tutmayacaklarına karar vermeleri daha uygun olacaktır. Kalp hastalarının ve tansiyon sorunu olanların uymaları gereken diyet, çok zorlayıcı hayattan bıktırıcı bir diyet değildir. Kalp hastalarına önerilen beslenme tarzı, sağlıklı kişilere de kaliteli yaşam sürmeleri için tavsiye edilen bir beslenme tarzıdır ve ramazan ayında daha da önem kazanmaktadır. Yüksek tansiyonu olanların az tuzlu beslenmeye de dikkat etmeleri yanı sıra tereyağı, sakatatların yağları, koyun etinin içerdiği yağlar ve sığır etinin görünen yağlarıyla margarinlerden uzak durmaları da çok önemlidir. Tüm bunların yanında aşırı kalorili hamur işleri ve tatlılardan kaçınılması da gereklidir. Kalp ve damar sağlığı açısından olumsuz etkileri olan bu besin maddelerinden yalnızca ramazan ayında değil, kişinin tüm yaşantısı boyunca uzak durması sağlık açısından çok önemlidir. Şeker hastaları dikkat! Oruç tutmak sağlıklı insanların metabolik dengesini değiştirmez, ancak şeker hastaları için oruç tutmak son derece sakıncalı olabilir. Ramazan’da şeker hastaları uzun süre aç kaldıklarından şeker düşmesi sonucu hayati tehlikeler söz konusu olabilir. Şeker hastalarının Oruç tutanlar dikkat! BU SAYIDA ORUÇ TUTANLAR DİKKAT! vücudunda insülin yetersizliği ve şeker kullanımında dengesizlik olduğu için iftardan sonra hiperglisemi koması yaşanabilir. Bu durum felç veya ölümü getirebilir. Doktorlar Safra kesesi rahatsızlığı olanları uyarıyor; Safra kesesi taşı orta yaş ve üstündeki kilolu kişilerde ve çok doğum yapmış kadınlarda sıkça görülür. Çok yağlı yiyecekler tüketilmesi, kan kolesterol ve safra kolesterol düzeyinin arttırır ve kolesterol taşlarının ortaya çıkmasına neden olur. Ayrıca uzun süre açlık halinde safra kesesi içinde kalan safra koyulaşır, akışkanlığı azalır ve yeni taş oluşumunu arttırır. Safrada taşın bulunması hazımsızlığa, çok miktarda yağ içeren besinlerin yenmesi de karın ağrısı, bulantı ve kusmaya neden olabilir. İftarda yenilen çok miktarda besinden sonra, şiddetli karın ağrıları ve ‘akut kolesistit’ denilen safra kesesi iltihapları ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda hiç zaman kaybetmeden ilgili doktora başvurulması gerekir. Böbrek hastaları oruç tutmamalı Böbrek hastalarının oruç tutmaları sakıncalıdır. Böbrek yetersizliğinin en kesin tedavisi bol su içmektir. Böbrek yetersizliği olanların oruç tutmaları halinde hastalık ilerler. Ramazan ayında böbrek hastaları, iftar ile sahur arasındaki dönemde de su açıklarını kapatamaz. Bu nedenle hastalığının farkında olmayan birçok kişi, ramazan sonrası böbrek yetersizliği nedeniyle doktora başvurur. RAMAZANDA BESLENME AĞIZ KOKUSU Sağlık problemi olan kişilerin oruç tutması olumsuz sonuçlar doğurabilir. Günümüzün yaygın hastalığı olarak bilinen reflünün de Ramazan ayında sık karşılaşılan sorunlardan biridir. Bu tür rahatsızlıkların ortaya çıkmaması için sağlıklı beslenme önerilerine uyulması gerekir. Oruç, sağlıklı insanların metabolik dengesinde çok önemli değişiklikler yapmaz, ancak şeker ve karaciğer yetmezliği gibi rahatsızlıklarla hamilelik ve emziklilik gibi bazı özel durumlarda olumsuz sonuçlar doğurabileceği unutulmamalıdır. Onun için bu tür özel durumlara sahip veya kronik hastalığı olan kişilerin ilgili uzman hekime danışmadan oruç tutmamaları gerekir. HASTANEMİZLE İLGİLİ DETAYLI BİLGİLERE WWW.MEDICANA.COM.TR WEB SAYFAMIZDAN ULAŞABİLİRSİNİZ 6/17/13 1:06 PM MEDICANABÜLTEN TEMMUZ 2013 SAYI: 55 Ramazanda beslenme On bir ayın sultanı Ramazan’da bir ay boyunca irade ve beden terbiyesi yapabilmek, adeta vücudu bir detoks programına sokmak mümkün. Ancak her zaman olduğu gibi doğru beslenmeye dikkat edip beslenme alışkanlıklarınızı bu aya özel değiştirebilirsiniz. Metabolizmanın farklılaştığı bu dönemde oruç tutmayı sağlığa faydalı hale getirmek aslında bizim elimizde. gereken en az 30-60 dakikalık sürede, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçışını (reflü hastalığı) önlemek için ayakta ya da oturur pozisyonda olunmalıdır. Özellikle uzun süren açlık sonrası yemek miktarını iyi ayarlayamayanlarda reflü hastalığı neredeyse hemen her zaman ciddi bir sorun olmaktadır. Kilosu normalin üzerinde olan bireyler bu durumla daha sık karşılaşmaktadır. Yaz aylarında oruç tutanlar için beslenme önerileri Sağlıklı beslenmenin yanında, düzenli yürüyüş hayat boyu yapılması gereken sağlık için en önemli aktivitedir. Uzun süren açlıkla yavaşlayan, adeta tasarruf moduna geçen metabolizma, egzersizle hızlanacak, alınan kalorinin yakılmasına fırsat tanınacaktır. Sıcaklıkların yüksek seyretmesi nedeniyle Ramazanda yiyecek seçimi ayrı bir önem taşımaktadır. Mutlaka sahura kalkmak gereklidir. Böylece aç kalınan süre azalır ve metabolizmanın açlıktan dolayı daha fazla yavaşlaması engellenir. Kalorisi yüksek, tuzlu, yağlı, kızartılan gıdalardan kaçınılmalı, tatlı yenecekse, hafif ve sütlü veya meyveli tatlılar tercih edilmeli, evde de bunlar bulundurulmalıdır. Sebzeler soframızdan eksik olmamalı, sıvı tüketimi, lifli besin alımı yeterli olmalıdır. Yemek yavaş yenmeli, çiğneme uzun tutulmalıdır. “Örfümüzde var, baklavasız iftar, baklavasız bayram olmaz” düşüncesi yanlıştır, yakamadığımız her kalori bize fazla kilo ve hastalık riski olarak geri dönecektir. Yeterli sıvı alımı yaz aylarında çok önemlidir. Gün boyu yemek ve içmekten uzak duran vücut, iftarla birlikte ilk olarak sıvı alımına başlamalı ve sahura kadar yeterli miktarda sıvı aralıklarla içilmelidir. Daha az yağ tüketmeli, sebze, meyve ve lifli gıdalara sıcak günlerde ağırlık verilmelidir. İftar “oruç bitti, şimdi her şey serbest” mantığıyla algılanmamalı, kalorisi az, hafif, dengeli ve sağlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir. Gazlı içecekler, aşırı çaykahve tüketimi, çikolata, özellikle ramazan kültürümüzün bir parçası olan börek, çörek, hamurlu ve şerbetli tatlılar dengesiz beslenmenin omurgasını oluşturur. Bunlar mümkün olduğunca az tüketilmeli, hatta tüketilmemelidir. Diyabet, hipertansiyon, kalp hastaları, kolesterolü yüksek olanlar, mide barsak sorunu yaşayanlar bunlara azami dikkat etmeli, misafirperverlik yaptığımızı sanarak ikramda aşırıya gidilmemelidir. Yemeklerden sonra yatmak, ağır sporlar yapmak kaçınılması gereken uç noktalardır. Yemeklerden sonra midenin boşalması için Temmuz_Bulten_2013.indd 2 Oruç tutanların savaşı “ağız kokusu” yürüyüş kısmen daha serin olan saatlerde, mümkünse iftardan 1-2 saat sonra, ısınma hareketleri ile başlamalıdır. Özellikle ramazanın yaz aylarına rastladığı bu senelerde, kronik hastalıkları olanlar mutlaka doktorlarına danışmalı, sağlık için zararlı olacak durumlar mevcutsa oruç tutmakta ısrar edilmemelidir. Ramazan günleri aciller, uzun süren açlık sonrası hızını alamayıp yemeği abartanlarla dolar taşar. Hatta oruç tutmayanlar bile, iftar davetlerinde dengesiz ve sağlıksız beslenmeden etkilenirler. Bu konuda çocuklar, yaşlılar ve sürekli hastalığı olan bireyler ihmal edilmemelidir. Ramazan ayında oruç tutan kişilerde uzun saatler süren açlık ve sıvı tüketimi olmaması nedeniyle ağız kokusu sık rastlanan sorunlardan biridir. Oruç tutulması sebebiyle gün boyu dişlerin fırçalanamaması günlük bakımının yapılamaması ağız içerisinde bakterilerin üremesine ve dolayısıyla ağız kokusuna neden olmaktadır. Sahurda ve iftarda yediğimiz şeylere dikkat ederek ağız kokusunu azaltabiliriz. Ağız kokusunu önlemek için Uzman uyarısı; Çoğu kişi, “Benim ağız kokum böyle” diyerek, tedavi amacıyla hekime gitmeyi düşünmüyor. Ancak ağız kokusu tıpta bir hastalık olarak değerlendiriliyor. Oruç tutulması sebebiyle bu hastalık daha da rahatsız edici olabiliyor. Soğan sarımsak tüketimi ağız kokusuna yol açan yiyecekler olduğu için çok fazla tüketilmemesi eğer tüketilmesi gerekliyse pişirilerek tüketilmesi tercih edilmelidir. Şekerli ve baharatlı yiyeceklerin tüketilmesi, sindirim sonrası ortaya çıkan kötü koku ağız kokusuna neden olacağı gibi gün boyu ağız bakımı yapılamayacağından dişlerde çürüklere de yol açar. Sigara tüketimi hem diş eti hastalıklarına yol açar hem de fizyolojik ağız kokusuna neden olur. İçildikten sonra dişler iyi fırçalanmalı ağız gargarası ile çalkalanmalıdır. İftar ve sahurda bol su tüketimi çok önemlidir. Çay kahve gibi kafeinli şeylerin tüketimi vücutta su tutulmasına neden olduğu için ağız kuruluğuna yol açar. Ağız kuruluğu ağız kokusuna sebep olur. Bu nedenle asitli ve kafeinli içeceklerin fazla tüketilmemesi eğer tüketildiyse üzerine bol su içilmesi gerekmektedir. Süt ürünleri sindirimleri sırasında kötü koku ortaya çıkar. Sahurda içerisinde su içeriği yönünden zengin olan yiyecekler örneğin domates elma tüketilmesi ağız kuruluğunu önleyeceğinden dolayı ağız kokusunu azaltacaktır. Et ürünleri protein içerdiğinden sindirilmeleri sırasında kötü koku ortaya çıkacağı için bu tür yiyeceklerin az yenilmesi gerekmektedir. Sahurda ve iftarda dişlerin fırçalanması ağız gargaralarının kullanılması ve diş ipi kullanımı “ağız kokusunu” önlemek için önemlidir. Düzenli olarak Diş doktoruna muayene olmak sorunun giderilmesinde önemlidir. Oruç tutulmasından dolayı meydana gelen fizyolojik ağız kokusunu önlemek amacıyla baharatlı ve şekerli yiyeceklerin kafeinli ve asitli içeceklerin az tüketilmesi ve bol su içilmesi gerekir. 6/17/13 1:06 PM