MALAZGİRDİN SONRASI ıııııııııi!iıııııııımimılllTl^lıııııınifi'TÎ!i!iııııi!i “Haç,, la “Hilâl,, in cihan cengi Yazan: İsmail Habib Seviik Malazgirdin ilk büyük eseri •Anadolunun fethi»; bu fethin en heybetli eseri de «Haçlı seferleri» dir. Yalnız «Haçlı seferleri» ismi o hâdisenin hududsuz heybetini anlatmağa yeter değil. İki asra ya­ kın, 1095 ten 1270 e kadar tam 175 yılda Garbdan Şarka yalnız 8 Haçlı seferi yapılmış olmadı; o uzun za­ rtan içinde >o seferlerle iki. büyük din birbirile boğazlaşıp iki dünya birbipile çarpıştı. O tam manası lo bir «cihan cengi» dir. Anp. scbcb: padan istimdad edip duruyor. Evet Haçlı cenkleri Malazgird zaferin­ den sonra Türklerin iki boğaz kı­ yısına yerleşmesinden çıktı. Ana sebeb Malazgirddir. İlk mücahede: Anadolu Selçuk devletini kuran Süleyman Şahin Antakya zaferi üzerine Musul ve Haleb Meliki Şerefüddevle Müslim ile arası a çılır. Yaptıkları harbde Müslim mağlûb ve maktul düştü. Süley­ man Halebi muhasara ediyor. Vali dessasın biri. Elaltmdan Suriye Tarihçiler Haçlı seferleri için bir Sultam Tutuşa haber gönderir. O çok sebeb sayarlar: Kudüsün müs Alpaslamn kardeşi, yani Süleymalümanlar eline geçmesinden dolayı mn amcası. Amca, yanında büyuK kabaran din taassubu, Avrupanın kumandan Artuk Bey de olduğu o zamanki sefaleti yüzünden hal­ halde, yeğeninin üzerine yürür. kın şarkta daha mesud yaşamak Süleymanm ordusu dağılıverdi ve hülyasına düşmesi, asilzadelerle kendi maktul düştü. 1086. Sultan-ı şövayelerin maceraperestliği... Bun A’zam Melikşah Süleymanm oğul­ lar hep büyük îııristiyan kütleleri­ larını da, Artuk Beyi de kendi ya­ ni harekete getirmek için propa­ nına çağırır. Altı sene sonra 1092 ganda amilleridir, hiç biri ana se­ de Melikşah ölünce yerine geçen beb değil Bu seferlerin mahiyetile Berkizâruk Süleymanm oğullarını o seferlerdeki ana Eebebi en açık Anadoluya yolladı. En büyükleri surette büyük İngiliz, tarihçisi Gibbon söyledi. O seferlerin ma­ hiyeti için şunu der: «Asya İslâm âlemi bu zamanda nurlar ve parıl­ tılar içindeyken Avrupayı baştan­ başa derin bir barbarlığın karanlığı örtüyordu.» (C - 2, S - 632) o se­ ferlerin ana sebebini de şöyle an­ latıyor: «Türkler tarafından Kudü­ sün zaptından yirmi yıl geçince Piyer Lermit isimli bir papaz, ar­ tık Bizans imparatorluğundan bü­ tün ümidini kesmiş, bütün Avrupa cengâveı-Ierini toplayıp harekete getirmeğe başlıyor.» (S - 639) Y a­ ni Gibbon iki şey söylüyor: Haçlı seferleri bir kere «karanlıkla ay­ dınlığın çengidir» ve o uzun cenkler hep «Bizans yüzünden çıktı.» Çünkü Türkler Bizans kartalının Anadolu kanadını kırdıktan baş­ ka iki boğazın kıyılarına da yer­ leştikleri için, onu kıskıvrak tehaid îdiyorlar. Bizans imparatorluğu uristiyanlığm serhad kalesidir. O cale düşünce sıra Avrupaya gele­ cek. Zaten Bizans imparatoru Pa­ Kılıcaslan Selçuk tahtına çıkar. Bir iki yıl içinde devletini babası­ nın zamanındaki hale yükseltti. Fakat 1095 te Piyer Lermit’in ha­ rekete geçirdiği milyonluk sürü Istanbula gelip Anadoluya geçer. Wells’in «Cihan tarihinin umumî hatları» nda (C - 3, S - 131) anla­ tıldığı gibi bunlar cahil, başıbozuk, kumandansız halk yığınlarıydı. Bizansı yağma etmesinler diye İm­ parator Aleksis onları gemilerle Üsküdara geçirdi. Selçuk hüküm­ darı Kılıcaslan bunların hepsini İzmit yarımadasında mahveder. Haçlılara karşı İslâmların ilk m ücahedesi budur. Kılıcaslan İslâm âleminde kutsileşivermişti. İznik macerası: Ertesi yıl, asıl muntazam Haçlı ordusu, altı yüz binlik. Bunlar üç büyük kol halinde İstanbuldan ha­ reket eder. İlk iş olarak izniği mu­ hasara ediyorlar. Kılıcaslan İznik müdafaasını Emirlerine bırakarak kendisi ordusile dağlara çekildi. O mütemadi baskınlarla Haçlılara ağır telefat verdirirken İznik şehri de harikalı bir müdafaa yapıyor. 1097 nin 6 mayısında başlıyan mu­ hasara haftalanîır gitmek­ tedir. Jean Pozzi «Nicee» isimli eserinde etraflı tafsilât verir: Haç­ lılar ikinci bir ordu daha getirdi­ ler. Gene nafile. Türkler İznik gö­ lü sayesinde yardım alıp duruyor­ lar. Haçlı kumandanları gölü ele geçirmeden şehri almağa imkân olmadığını anladılar. Gemlik kör­ fezindeki gemileri tekerlekli kı­ zaklar üzerinden yürüterek göle getiriyorlar. Artık müdafiler müş­ kül duruma girdi. Yedi haftadır o kadar üstün kuvvetlere dayanan Türk askerlerinin yiyecekleri yok. Son gün 26 haziran. Bizans ordusu Aleksi Komnenos zayıf bir kuv­ vetle Haçlıları takib ederek oraya gelmişti. Türklere haber gönderdi. İki taraf anlaşır. Artık mukavemete imkân kalmadığını gören Türkler gece gizlice Bizans askerlerini içe­ ri aldılar. Ertesi sabah Haçlılar, kale burçlarında Bizans bayrakla­ rının dalgalandığım görünce bu zengin avı ellerinden kaçırdıkları­ na kızarlar. Bizans onların mütte­ fikiydi. Bir şey yapamazlardı. Yedi hafta karadan ve denizden o kadar uğraşıp, hem kale müdafilerine, hem durmadan baskın yapan K ılıcaslan kuvvetlerine karşı o ka­ dar telefattan sonra İzniği Bizans­ lIlara bırakarak büyük macerala­ rına devam için yola revan oldu­ lar. İki yıllık kanlı yol: Ünlü İngiliz tarihçisi Gibbon (Gibin) bu birinci ve en haşmetli Haçlı ordusunun Büyük İskenderin yolunu takib ettiğini söyliyerek Konyada Türkleri «yenilmez bir halde bırakıp» geçtiklerini söyler. Ele avuca sığmıyan Kılıcaslan Konya geçişini onlara pek pahalı satmıştı. Haçlı ordusu Eskişehire vardığı zaman Kılıcaslan Sivas Meliki Ahmed Danişmendle birleş­ ti. İki Türk hükümdarı Eskişehirde yaman bir cenk verdiler. Torosların meşhur Gülek boğazım geçiş. Çukurovada daimî baskınlar. Ni­ hayet Haçlı ordusu 20 eylül 1037 de Antakyaya geldi. Meğer en çe­ tin macerayı orada göreceklermiş. Kılıcaslamn ünlü kumandanı Yagi — Arkası Sa. 4, Su. 1 de — IMALAZCIRDIN SONRASI I “Haç,, la “Hilâl,, İn cihan cengi (İkinci sa h ild en devam ) derhal Danişmendin üzerine yürü­ Siyan akıllara sığmıyacak bir mü­ dafaa yapar. Muhasara bir sene sürüyor. Ondan sonra asıl hedef: Kudüs. Orası Şiî' Fatımilerin elin­ dedir. Godefroi (Godefrua) nm 50 binlik ordusuna ancak bir ay da­ yatabildi. W ells 15 temmuz 1099 da Kudüsü alan Haçlıların 70 bin müslümanı nasıl vahşiyane boğaz­ ladıklarını olduğu gibi anlatmak­ tan çekinmez: «Müslümanların toptan kath pek dehşetli olmuştu. Dökülen kanlar şehrin sokakların­ da s e l, gibi akıyor. O kadar ki sü­ variler dolaşırken atların ayakları altından etrafa kanlar fışkırmakta­ dır. Şövalyeler sevinçlerinin coş­ kunluğundan ağlaya ağlaya İsanm merkadenide kanlı ellerini kaldı­ rıp dua ediyorlar.« Sekiz Haçlı se­ ferinden bu birincisinin en kala­ balığının ve en çok iş göreninin Bilançosu: 1097 baharında 600 bin­ le Istanbuldan hareket ettilerdi, 1099 yazında Kudüse 50 binle gir­ diler. Aslan ve çakal: yerek onu mağlûb etti 1104. M ükrimin Halilin «İslâm Ansiklopedi­ si» ndeki «Danişmendiler» yazısına göre Ahmed Danişmend o yıl ve­ fat eder. Ahmed Danişmendin ölümünden sonra yerine geçen Melik Gazi Kılıcaslajıla iyi geçinerek Haçlılara karşı babasının mesleğinde yürü­ yüp cihada devam ettiği gibi gene 1104 yılında mücahede sahnesine Artukoğullarının da atıldığını gö­ rüyoruz. Fuad Köprülünün «İslâm Ansiklopedisi» ndeki «Artukoğulları» yazısında bildirdiği veçhile Artukoğlu Sokman 1104 te Mardini ele geçirdikten sonra Harran civa­ rındaki muharebede Haçlılara kar­ şı parlak bir ..afer kazanarak Urfa Kontu İkinci Baudouin ile kardeşi Joscelin’i esir etti. Sokman aynı yılda vefat eder. Kardeşi İlgazi ise Mardinden başka Halebi de ele ge­ çirerek Haçlıların amansız bir düş­ manı oldu. Selçuk Sultam Kılıcaslanın 1110 da Haçlılara karşı gön­ derdiği orduya ilgazi de bütün kuvvetlerde iştirak etmişti. Destanı bir kahraman: Haçlı mücahidlerinin en destanı kahramanı da Artukoğulları ara­ sından çıktı. Sokmanla İlgazinin yeğeni Belek. Remé Grousset’ııin bütün frenkler gibi Balak l’Ortogide dediği ve «Antakya Kontlu­ ğuna darbe- üstüne darbe indirdik­ ten sonra nihayet Kudüs kralile Antakya kuvvetini esir edip H arput kalesine gönderdi» diye yaz­ dığı «L’Emprire du Levant» ı (S 219) şanlı kahraman. Mükrimin Halil «İslâm Ansiklopedisi» nde (C - 2, S - 468) Belek hakkında tam sekiz sütun malûmat verir: Suriye hükümdarı Tutuş Urfa ve havalisi Emirliğini Sokman’a ver­ diği zaman o da kendi ülkesindeki Şuruç Emirliğini yeğeni Belek’e vermişti. Urfa Kontu Birinci Bau­ douin, k i sonra . Kudüs kralı _ oldu, Suruç’u kendi Kontluğuna ilhak edince, 1098, emaretsiz kalan Be­ lek, amcaları Sokmanla İlgazinin maiyetlerinde, Haçlı cenklerine karışıp kahramanlığının ilk staj­ larını yaptıktan sonra talih kendi­ sine en beklenmedik bir emareti nasib etti: Bizans İmparatoru Aleksis Komnenos, «Anadolunun fethi» başlıklı yazıda görmüştük, 1074 te, Bizans generallerinin en genci ve en liya­ katlisi olarak, Anadolu ordusu ku­ mandanı olmuştu. Selçuk Sultanı Süleyman iki boğazın kıyısına yer­ leşince Aleksis Rumeli kuvvetleri tarafından imparator ilân edilip tahtı ele geçirdi. Çok kurnaz ve entrikacı. Bir taraftan Selçuk Sul­ tam Süleymanla dost, diğer taraf­ tan hıristiyanlık âlemini Türkleı aleyhine kışkırtmakla meşgul. 1082 de Normanlar Adriyatikteki Dracı muhasara edip Bizans imparator­ luğunu batıdan tehdid edince A leksis Türk sultanından istimdad eder. Onun gönderdiği yardım sa­ yesinde tehlike atlatılır. Normanlann Tsalya istilâsında da Süley­ man Şahın yolladığı 7 binlik Türk kuvveti müstevlileri tardetti. Haçlı seferlerinde ilk mühim hâdise olan İznik muhasarasında De-Guignenin dediği gibi bütün fedakârlığı Haçlılar gösterdiği halde İzniği ele geçirmek suretile en yağlı parsayı imparator topladı. Haçlı kuman­ danları imparatora sadakat yemini etmişlerdi, imparator da onlara Anadolu Selçuk Sultanı Kılıcasyardım edecekti. Halbuki o sadece kendi çıkarma baktı. Birinci Haçlı lan vefat edince ülkesi oğulları aordusu iki yıllık kanlı yolda dövü­ rasmda taksim edilirken Elbistan şe dövüşe ve doğrana doğrana iler­ ve Malatya emareti henüz sabi olerken İmparator boyuna, Kılıcas- lan en küçük oğlu Tuğrul Aslana lan tarafından boş bırakılan yerle­ düşer. Çocuğa onası Ayşe Hatun ri almakla meşguldü.^ Gibbon gibi vasilik etmektedir. Bu kadın cesa­ en ağırbaşlı bir müverrih impara­ retine hayran olduğu Belekle ev­ torun Lâtinlerle yaptığı muahede­ lenir. Bu sayede küçük şehzadenin den alçakça dönüşünü anlattıktan atabeyi oldu. Sağa sola yaptığı çe­ sonra şöyle der: «Eğer tarihe yakı­ vik hareketlerle emaretini genişle­ şan üslûb vakarına ehemmiyet ver­ tiyor. 1122 de amcası İlgazi hasta­ meseydim Aleksi’yi aslanın ardın­ lanarak Halebden Mardine gidince dan giderek onun artıklarını yiyen Haçlı cenklerinin idaresini ona bı­ çakala benzetirdim.» Evet Haçlı­ raktı. Belek bu vazifeyi üzerine larla Türkler aslan cenkleri yapar­ alır almaz aynı yılın eylülünde ken çakal bütün garbî Anadoluyu Urfa Kontu Jocelin ile Birecik Konya yakınlarına ve cenub hu- Senyörünü mağlûb ve her ikisini esir ederek Harput kalesine hap­ dudlarına kadar ele geçirmişti. seder. Kontun esareti Kudüstekl İJçüzlü cihad: Kudüsü fetheden Godefroi erte­ Frank krallığı için büyük darbey­ si yıl 1100 de öldü: Kardeşi Birin­ di. Kral İkinci Baudouin Beleke ci Baudouin (Boduin) aynı yılın haddini bildirmek için 1123 te biz­ Noelinde Antakyadan Kudüse ha­ zat harekete geçti. Belek yıldırım reketle Kudüs kralı oluyor. Gene süratile Haçlıların üzerine atılır. hepsi, bu yıl içinde Danişmend Gazi Ma­ Ölümden kurtulabilenlerin la fa d a yaptığı bir baskın cengile başta kral olmak üzere, esir düş­ Antakya Prensi Bohömond’u esir tü. Kral ki Beleki tepeleyip maheder. Haçlı ordusundaki bu en bus Kontu kurtaracaktı, şimdi kahraman şövalyenin esareti bü­ kendi Beleke yenilip Harputta tün hırıstiyan âlemini dalgalandı­ Kontun yanına gönderilip hapse ran bir felâket olmuştur. Ertesi yıl atılır. Haçlıların İslâm ülkesine 1101 de bu felâketin de tesiriie girdiklerindenberi en büyük hezi­ Avrupadan mühim takviye kuv­ metleri budur. Belek artık bir des­ vetleri gönderilmeğe başladı. Bun­ tan kahramanı. Selçuk Sultam ları Venedik ve Ceneviz gemileri Mahmud Haleb emaretini ona ver­ durmadan taşıyordu. Garblı üç diği gibi Haçlılara karşı onu ser­ prens kumandasında ilerleyen üç dar tayin etti. Diğer Emirler hep ordudan mürekkeb bu takviye onun emrindedir. Cihan cengi ar­ kuvvetleri Kıhcaslanla Ahmed Da- tık iyice kızışmıştı. İsm ail H abib S E V Ü K nişmendin müşterek taarruzları karşısında perişan edildiler. Bizans İNCİ GERDANLIK imparatoru Aleksis Haçlıların ün­ 16 Kasım Salı günü saat lü kahramanı Bohbmond’u kendine 1-2 arasında Tepebaşında Çarteslim edilmek üzere Ahmed Dadaş lokantasından çıkıp K arlnişmende, De-Guignes’nin verdiği rakama göre, 260 bin altın teklif man Pasajından geçerek G aeder. Kılıcaslan, Haçlılara kar'i latasarayda Güney apartımazaferleri hep müştereken kazan­ nma giderken Kültür İnci­ dıkları için, bu paranın yan hisse­ sinden müteşekkil 90 incilik sini istedi. Danişmend hisse ver-' bir gerdanlık kaybedilmiştir. medikten başka Haçlıların yolladı­ Bulup 83124 numaraya teleğı fidye ile Boh^mond'u serbest fon edene iyi bir ikramiye bırakıyor. Hiddetlenen Kılıcasıan1 verilecektir. W t t