DİL VE KONUŞMA TERAPİSTLERİNİN BİLMESİ GEREKEN İLAÇLAR Fatma ÇELİK - Müzeyyen ÇİYİLTEPE GİRİŞ Farmakoloji; ilaçların kökenini, etkisini, mekanizmasını, yan etkilerini ve vücuttaki işlevlerini inceleyen bilim dalıdır. Dil ve konuşma terapistliği de dolaylı da olsa farmakolojik etkenlerden yani ilaçlardan etkilenmektedir. Bu etki olumlu ya da olumsuz olarak ortaya çıkabilmektedir. Bireylerin hastalıklarına göre kullandıkları farklı ilaç gruplarının dil ve konuşmayı olumsuz yönde etkileyecek yan etkileri ya da dolaylı etkileri olabilmektedir. Bu etkilerse çoğu zaman göz ardı edilmektedir. Söz gelimi; vokal foldlar üzerinde pek çok ilacın kurutucu etkisi olduğundan bu ilaçların yanında ağızdaki ve vokal foldlardaki kuruluğu önleyici yöntemlere başvurulmalıdır. Ancak bu yöntemlere karar verebilmek için hangi etken maddelerin ses üzerinde nasıl etki bıraktığı bilinmelidir. Diüretikler, antihistaminikler, vücuttan sıvı atımını hızlandırdıkları için vücütta susuzluk ve hücresel dehisratasyon görülür. Bu da vokal foldların nemsiz kalmasına neden olmaktadır. Nemli doku, kuru dokuya nazaran daha kolay titreşime girer. Kuru dokunun titreşim için zorlanması da vokal travmaya sebep olabilmektedir. Barbitüratlar, hipotermiye sebep olarak vücuttan sıvı atımını hızlandırırlar. Bu da ses tellerinde kuruluğa yol açmaktadır. Antidepresanlar, bilişsel fonksiyonları ve algıyı olumsuz etkilemektedir. Anestetikler, larinks spazmına sebep olabilirler. Bu da yutmada güçlüğe, penetrasyona yol açabilir. Antikoagülanlar, mide asidini de arttırdıklarından reflüye bağlı olarak seste bozulmalar görülebilmektedir. Hormonlar, vokal foldlarda ve seste kalıcı kalınlaşmaya sebep olmaktadırlar. Benzodiazepin, sedasyon etkisinden dolayı disfaji terapilerini olumsuz etkileyebilmektedir. Anti-psikotik ilaçların ender komplikasyonlarından olan nöroleptik malign sendrom; mutizmle karakterize olmuştur. Mukolitikler, kalın mukusun azalması ve larenks üzerindeki mevcut kayganlığı artırmak için kullanılır. Mukolitikler, antihistaminikler ve dekonjetanlar gibi kurutucu etkileri olan ilaçların etkilerini telafi etmek amacıyla kullanılabilirler. Anahtar Kelimeler: nörofarmakoloji, ilaçlar, etken maddeler, ilaç etki mekanizmaları, dil ve konuşma terapisi. AMAÇ VE YÖNTEM Bu çalışmanın amacı, dil ve konuşma terapistlerini ilgilendiren bağlamda ilaçlar hakında bilgi vermek ve ilaçların dil ve konuşma bozukluklarına etkisi konusunda farkındalığı artırmaktır. Bu çalışma, öncelikli olarak American Speech-Language-Hearing Association (ASHA)’nın yayımlamış olduğu ilgili makalelerden ve konuya ilişkin çeşitli kaynaklardan yararlanılarak derlenmiştir. BULGULAR/SONUÇLAR Dil ve konuşma terapistleri, anamnez sürecinde hastadan daha detaylı bilgi almalıdır. Hastanın kullandığı ilaçlara ilişkin hastadan ya da hasta yakınından alınan bilgilerin kontrolü sağlanmalı ve hastanın dil ve konuşmaya ilişkin şikâyeti ile kullandığı ilaçların herhangi bir ilişkisi olup olmadığa bakılmaldır. Kullanılan ilaçların olumsuz etkisi görülmüşse telafi yöntemlerine başvurulmalı ve hastaya ya da yakınlarına bu konuda bilgi verilmelidir.