İNSAN İLİŞKİLERİNDE VE YÖNETİMDE ETKİLİ İLETİŞİM

advertisement
İNSAN İLİŞKİLERİNDE VE
YÖNETİMDE ETKİLİ
İLETİŞİM
ONUR AYDIN-2005
Onur Aydın -2005
1
İnsanda dilince değişir kader,
Ya yurda baş olur,ya başı gider.
Kutadgu Bilig
Onur Aydın -2005
2
İLETİŞİME GENEL BİR BAKIŞ

Canlılar varlıklarını sürdürebilmek için
iletişim kurmak zorundadırlar.İnsanlar
ilişkilerini iletişim ile sağlar.Hangi ortamda
hangi yöneticiye sorarsanız sorun ,insanların
yaşadığı en büyük sıkıntının iletişimle ilgili
nedenlerden kaynaklandığını
göreceksiniz.İletişimin iyi olmaması
nedeniyle,yöneticilerin çalışanlarıyla ve
çalışanların kendi aralarında kurduğu
ilişkilerde hayal kırıklığı ve gerginliğin
yaşanması sık rastlanılan durumlardır.
Onur Aydın -2005
3

İnsan ,bireysel varlığını ve toplumsal ilişkilerini
iletişim yoluyla sürdüren bir varlıktır.Bu açıdan
iletişimin tarihi insanlık tarihi ile başlar.İlkel
insanın tüm ihtiyaçlarını karşılamakta kullanılan
ilkel yöntemler,iletişim gereksinimini gidermek
içinde kullanılmıştır.

İlk insanların mağara duvarlarına çizmiş olduğu
resimler,Afrika yerlilerinin tamtamla iletişim
kurmaya ve haberleşmeye çalışmaları hep bu
iletişim gereksinimini gidermek içindir.
Onur Aydın -2005
4

1.
2.
3.
4.
5.
İletişim söz konusu olunca aşağıdaki
soruları kendimize sormalıyız
(Rowntree,2000):
Neden iletişim kurmaya ihtiyacım var?
Kiminle /kimlerle iletişim içinde
olmalıyım?
Hangi tür iletişim biçimini kullanmam
daha uygun olur?
İletişime geçmemi engelleyen faktörler
nelerdir?
İletişim kurma becerimi nasıl
geliştirebilirim?
Onur Aydın -2005
5
İLETİŞİM NEDİR ?


İletişimin tanımları İngilizce ve Fransızca da
karşılığı olan “communication”,Latince de
“communis” yani “ortak” kelimesinden
gelmektedir.
İLETİŞİM: İnsanların,toplu halde yaşamaya
başlamalarından itibaren,toplumsal
etkileşimlerde rol oynayan,sembolik
mesajların karşılıklı ulaştırılmasıyla bazı
anlamları aralarında paylaşmaları sürecidir.
Onur Aydın -2005
6



Masterson ve Watson’a göre;”İletişim
,sayesinde dünyayı anlamlı kıldığımız ve bu
anlamı başkalarıyla paylaştığımız insani bir
süreçtir”
İletişim,katılanların,bilgi/sembol üreterek
birbirlerine ilettikleri ve bu iletileri
anlamaya,yorumlamaya çalıştıkları bir süreçtir
(Dökmen,1994,321).
İletişim,en kısa ve yalın haliyle haberin,bilginin
yada en genel anlamıyla kültürün insan
topluluklarına dağıtım olgusu olarak
tanımlanır(Kaya,1985,1).
Onur Aydın -2005
7

İletişimin çeşitli özellikleri vardır.Bu özellikler aşağıda
özetlenmiştir (Turan,1994,44).
1.
İletişim aynen tekrar edilmez,çünkü sürekli olarak değiştirilir.
İletişim dinamiktir,çünkü kendi kendine karmaşık bir düzen
içinde oluşan mesajlardan çok aktif bir kişinin kasıtlı
hareketlerinden oluşur.
İletişim daireseldir,çünkü kişiden diğerine olan anlam
zincirini düz bir çizgi oluşturmaz,başladığı noktaya dönebilir
veya daha önceki bölümleriyle yeniden kesişebilir.
İletişim devamlıdır.Çünkü,çok zaman kendi başına tek
hareketten ziyade devam eden bir zincir oluşturmaya
yöneliktir.
İletişim geri alınamaz,çünkü bir kere verilmiş bir mesajın
etkilerinin alıcının dimağından hiç gelmemiş gibi silinmesi
mümkün değildir.
İletişim karmaşıktır.Çünkü,değişik seviyelerde değişik kişisel
kurumsal,sosyal ve kültürel anlamlar içerir.
2.
3.
4.
5.
6.
Onur Aydın -2005
8
İLETİŞİM SÜRECİNDEKİ
UNSURLAR

İletişimin kurulmasında birkaç unsur rol
oynar.Bunlar;kaynak(verici),kodlama,
mesaj,kanal(araç),alıcı ,alıcının eşik
değeri, alıcının şablonları, kod çözme ve
geribildirimdir.
Eşik
Mesaj
Verici
Kodlama
Mesaj Oluşturma
Mesaj
Kanal
Geribildirim
Onur Aydın -2005
Değerler
Alıcı
Şablonlar
9

1- KAYNAK:
Kaynak (Verici) iletişimi başlatandır.Kaynak,mesajı
iletilmek üzere veren,iletiler zinciri üreten,bir insan
veya bir makine olabilir.
Kaynak, bir konuşmada konuşmacıyı,bir
tebliğde sunanı,eserde yazarı,şiirde şairi,kitle
iletişim sürecinde ise yayının veya mesajın
üretimine katkıda bulunan kişi veya gurubu kapsar.
İkna olayının olabilmesi için kaynağın bir takım
özellikleri taşıması
gerekmektedir.Bunlar;güvenirlilik,sosyo-demografik
özellikler,empati gibi özellikler sayılabilir.
Onur Aydın -2005
10

2-KODLAMA:
Kaynak iletmek istediği bilgileri bir dizi sembole
çevirerek,sinyaller halinde kodlar.Kodlama
olamadan,bilgilerin bir insandan diğerine
nakledilmesi mümkün değildir.
Örnek: Duman ateşin göstergesidir.
Gazetenin kullanmış olduğu kod
yazı,radyonun ki ses,televizyondaki ise ses ve
görüntüdür.
Onur Aydın -2005
11

3-MESAJ:
Mesaj;”Konuşmacı ile dinleyici veya kaynak ile
hedef arasındaki ilişkiyi sağlayan unsurdur
(Gökçe,1993,52).
 Harf,rakam,renk,ses,ses tonu,yüz ifadesi,(jest ve
mimik) her türlü görsel ve işitsel işaretler,her türlü
sözlü ve yazılı ifadeler kaynağın alıcıya ulaştırmak
istediği duygu,düşünce ve davranışların kodlanmış
halidir.
 Bir mesajın istenilen amaca ulaşabilmesi ya da
hedef kitle tarafından verilmek istenilen şekilde
anlaşılabilmesi için şu özellikleri taşıması
gerekir(Rigel,1995,142).

Onur Aydın -2005
12
1.
2.
3.
4.
Mesaj,hedef kitlenin dikkatini ekecek şekilde
kurgulanmalı ve sunulup dağıtılmalıdır.
Mesaj;anlamı bozmadan aktarabilecek şekilde
hem kaynağı,hem hedef kitlenin ortaklaşa sahip
oldukları yaşam deneyimlerini ifade eden
işaretlerle verilmelidir.
Mesaj,hedefte ihtiyaç uyandırmalı ve bu
ihtiyaçların karşılanıp giderilmesi için bir şeyler
önermeli ve yol gösterici olmalıdır.
İhtiyaçların giderilmesinde ileti ile önerilen yol
bireyin içinde bulunduğu grup normuna uygun
düşmelidir.
Onur Aydın -2005
13

4-KANAL:
Kanal kaynakla alıcı arasındaki mesajın
aktarılmasını,geçmesini sağlayan yoldur.
Bu kavramın içine ışık ve ses dalgalarından
iletişim araçlarına kadar mesajı aktaran tüm yollar
girer ( Köknel,1986,51). İletişimde kanal,önemli
işlevi olan unsurlardan biridir.Kanal olmadan
iletişimin olması mümkün değildir.Yüz yüze
iletişimde kişinin bedeni,yüzü,giysileri ve sesi
kanal olarak nitelendirilirken,kitle iletişiminde ise
gazete,radyo ve televizyon birer kanaldır.
Onur Aydın -2005
14



5-HEDEF (ALICI):
Vericinin mesajını algılayan kişi alıcıdır. Alıcının
işlevi vericinin karşıtıdır.
Alıcının gelen mesajı alabilmesi için,mesajı almaya
hazır olması gerekir.Alıcının örneğin;yüz yüze
iletişimde dinlemesi,telefonu veya faksı
açması,televizyon veya radyonun düğmesini
çevirerek mesajı almaya hazır olması gerekir.
Mesajın algılanmasında alıcının içinde bulunduğu
psikolojik durumun,vericiye ait ön yargılarının,eşik
değerlerinin ve şablonlarının da rolü vardır.
Onur Aydın -2005
15
6-GERİBİLDİRİM (FEEDBACK)
Geri besleme ya da yansıma olarak ta ifade
edilebilen feedback iletişim sürecinin son
aşamasıdır.Feedback,kaynağın gönderildiği
mesaja karşılık hedef kitlenin verdiği cevap
mesaj olarak
tanımlanabilir(Cüceloğlu,1995,78).
Geribildirimler birkaç şekilde olabilir.
 Karşıdakine bakış şekli
 Kişinin beden hareketleri
 Kişinin sözlü olarak söyledikleri
 Bütün bunların hepsinin beraber ortaya
konması
 Sessiz kalma
Onur Aydın -2005
16
KİŞİLERARASI İLETİŞİMİ
ETKİLEYEN TEMEL FAKTÖRLER





İLETİŞİMDE ALGININ ROLÜ:
Algılarımız bize dış dünyadaki olaylar,nesneler ve insanlarla
ilgili bilgi sağlar.İnsan organizması dış dünyadan gelen
mesajları duyu organlarıyla alır ve beynin ilgili bölgesine
iletir.Farklı algılamalar insanların birbirleri ile ilişkilerini belirler.
Örneğin:”Dikkatli ol” mesajının algılanması kimden geldiğine
göre (annesinden,doktorundan,amirinden,rakibinden) değişir.
Alıcı,kendisine ulaşan sözcükleri,gördüğü hareketleri ve
olayları kendi değer yargılarının ve çevre baskılarının etkisi
altında kalır.Aynı mesaj,bir aile toplantısında başka,cenazede
başka algılanabilir.
ÖRNEK: İşine aksatmadan erken gelen bir memurun yöneticisi
tarafından takdir edilmesi onun gururlanmasına ,mutlu
olmasına sebep olurken,çevresi bu davranışı “müdüre
yaranma” diye değerlendirilebilir.Burada erken gelme
davranışını bırakarak gurup dayanışmasına geçebilir.
Onur Aydın -2005
17



İnsanların algılama sürecine etkisi olan bir diğer süreç
onlara ilişkin yaptığımız kategorizasyonlardır.Diğer
insanları onların algıladığımız çeşitli özelliklerine bağlı
olarak (yaş,cinsiyet,giyim tarzı,duruşu,konuşması)belli
sınıflara sokarız. İletişim kurarken sahip olunan bu
önyargılar iletişime yön verir.Çoğu zaman kontrol edilmesi
daha güç olan beden dilinde algılanır ve böylece iletişimi
olumsuz etkileyebilir.
Algılama ile ilgili olarak sözü edilmesi gereken bir diğer
faktör hale etkisidir.Hale etkisi bir kişinin diğer bir kişi veya
olayı tek bir olumlu özelliğinden dolayı tümden olumlu,veya
tek bir olumsuz özelliğinden dolayı tümden olumsuz
değerlendirilebilmesidir.
ÖRNEK: Bir çalışanı veya öğretmeni düşünelim,tam
zamanında geliyor ve çok düzenli,insanlarla ilişkilerinde
kendi fikirlerinde ısrar eden sivrilikler yapmıyor.Bireyin
sadece bu konulardaki dakikliği,başka konularda başarılı
olmasa da algılanmada pozitif yönde etki edebilir.
Onur Aydın -2005
18

İLETİŞİMDE DUYGULARIN ROLÜ:

Duygular yaşamımızda büyük yer tutar çünkü dış dünyayı
algılama biçimimizi ve ona nasıl tepkide bulunacağımızı
belirler.
ÖRNEK: Depresyon da olan biri etrafında olan bitene
olumsuz yönden bakar ve ortamdaki işaretleri yanlış
değerlendirebilir.Sevinçli olduğumuz bir günde başımıza
gelen tersliklere daha hoşgörülü bakabiliriz.Çok sevdiğimiz
birinin hatalarını görmeyebiliriz.Mutluysak mutlu olmanın
işaretlerini sergileriz,örneğin,gülümseriz,sosyal etkileşime
girmek isteriz.
Verici ve alıcının içinde bulunduğu duygusal durum
mesajın verilmesini etkilediği gibi yorumlanmasını da
etkiler.Özelikle korku ve kızgınlık duyguları vericinin ses
tonu ve beden dilini kullanmada farklı vurgulara neden
olacağı gibi,alıcının da mesajları gereksiz yere tehdit edici
mahiyette algılayıp yorumlanmasına sebep olabilir.


Onur Aydın -2005
19

İLETİŞİMDE KÜLTÜRÜN ROLÜ:

İletişim söz konusu olduğu zaman,kültürler arasında
büyük farklılıklar oluşur.Bu nedenle vericinin mesajları
farklı anlamlara ve yorumlara yol açabilir.
Anlamla ilgili engeller: Sözcükler farklı kültürdeki
insanlara farklı anlamlar ifade edebilir.Örneğin Türkçede
birbirine yakın iki insanın karşılıklı konuşmayı başlattığı
”Ne var ne yok” cümleciğinin karşılığı İngilizce de yoktur.
Algılama farklılıklarıyla ilgili engeller: Farklı dillerde
konuşan insanların dünyayı algılaması da farklı olur.Bir
ülke insanı,kullandığı çevre ile ilgili bir çok farklı
sözcükler üretir ki bu sözcüklerin diğer kültürlerde yeri
yoktur.


Onur Aydın -2005
20

İLETİŞİMDE ÇEVRESEL FAKTÖRLERİN ROLÜ:

Bir ortam içinde mobilyaların düzenlenişi,oturma düzeni
gibi fiziksel çevre unsurları da iletişimi
etkiler.Örneğin;yumuşak koltukların ,güzel halıfılekslerin
olduğu odalar öğretmenleri rahatlatır. Bunun yanında bir
ortamdaki insanların oturma düzenleri de kimin kiminle
daha fazla etkileşime gireceğini belirlemede önemli
olabileceği gibi,etkileşimin nasıl olacağını belirleyebilir.
Onur Aydın -2005
21

İLETİŞİMDE KİŞİSEL ÖZELLİKLERİN ROLÜ:
1-CİNSİYET:

Sosyal etkileşimlerde karşımızdaki kişinin kadın
veya erkek oluşuna bağlı olarak onlara farklı biçimlerde
tepkide bulunabilir veya onlardan farklı davranış
beklentiler içinde olabiliriz.
Kadınların beden diline yönelik olarak,örneğin daha
fazla gülümsedikleri,daha az kişisel alan
kullandıkları,daha fazla göz teması kurdukları
saptanmıştır.Ayrıca kadınlar daha açık,ifade edici ve
yakın davranmaktadır.(Depaulo&Friedman,1998).
Onur Aydın -2005
22
2-FİZİKSEL GÖRÜNÜM:



Diğer insanların fiziksel görünümü onlara karşı
davranışlarımızı ve iletişim kurma biçimlerimizi
etkileyebilir.
Genel kanı fiziksel yönden çekici olmanın ilişkiler üzerinde
olumlu etkisi olduğudur.
Kısacası,fiziksel görünüm birbirini hiç tanımayan kişilere
olan ilk tutumları olumlu yönde etkileme özelliği olsa
bile,diğer özeliklere kıyasla (bilgi düzeyi,kişilik,sosyal
beceriler vb,)uzun vadeli ilişkileri olumlu yönde etkileme
özelliği sınırlı görünmektedir.
Onur Aydın -2005
23
3-KİŞİLİK YAPILARI:


Kişilik yapıları üzerinde sürdürülen çalışmalarda
kişilerarası iletişimi etkileyebilecek önemli boyutlar arasında
nevrotiklik ve içe dönüklük alınabilir.Her insan nevrotik olma
ve olmama uçları arasında kalan bir çizgi üzerinde belli bir
yerde bulunur.
Önceden gördüğümüz üzere algı,iletişimi etkileyen önemli
faktörlerden birisidir.Nevrotik bireylerin insanlarla olan
etkileşimlerinde olumsuzluklara odaklanmaları
olasıdır.Yüksek düzeyde nevrotik bireylerin daha fazla kişisel
çatışma yaşadıkları gözlenmiştir.
Kişilerarası iletişimde etkisi olabilecek diğer bir kişilik özelliği
dışa dönüklük/içe dönüklüktür.İçe dönükler iz bırakabilecek
olayları(bir araba kazası,bir arkadaş toplantısında yaşanan
utandırıcı bir durum,sarhoş olma gibi)daha fazla hatırlar ve
etkisinden kurtulayamayabilirler.Dışa dönükler ise bu tür
olayları daha çabuk unutup,kolayca yaşamlarına devam
edebilirler.
Onur Aydın -2005
24

Bazı insanlar bir şey sorulmadıkça konuşmayı başlatmaz
veya olabildiğince kısa keserler.Bazıları ise sadece belli
ortamlar da konuşurlar. Kişi ne derce içe dönükse
iletişim kurmak için o derece az ihtiyaç duyarlar veya
iletişime az önem verirler.
Onur Aydın -2005
25
4- GEÇMİŞ DENEYİMLER:

Kişiler duymak istedikleri şeyleri duyarlar.Geçmişteki
tecrübeleri yüzünden,benzer durumlarda aynı mesajları
duymayı veya mesajı veren kişi olarak verdikleri aynı
mesajın daha önceki gibi algılanmasını
beklerler.Örneğin,yaptığı iş sürekli olarak tenkit edilen
bir insan bir defasında yaptığı iş karşısında,samimi bir
övgü bile alsa bile inanmakta güçlük çeker,alay
edildiğini sanabilir.
Onur Aydın -2005
26
5-DAVRANIŞ BİÇİMLERİ:
1.
2.
3.


Kişiler birbirleri ile iletişim kurmada farklı davranış
şekillerini benimserler.İletişim kurma sürecinde
insanlarda üç çeşit davranış ayırt edebiliyoruz.
Güvenli (assertive)
Saldırgan (agresif)
Pasif (nonassertive)
GÜVENLİ DAVRANIŞ BİÇİMİ:
Güvenli davranan kişi aktiftir.Hareketleri dolaysız ve
dürüsttür.Kendine ve başkasına karşı saygılıdır.Güvenli
davranan kişi istekler,ihtiyaçlar ve doğruluk konusunda
diğer insanlarla her zaman eşit olmayı teşvik
eder.Dinleyerek,müzakere ederek,ilişkiler kurarak daima
“kazan-kazan ” ilişkisini benimser.
Onur Aydın -2005
27

GÜVENLİ DAVRANAN KİŞİNİN BEDEN
DİLİNİN İFADESİ AŞAĞIDA VERİLMİŞTİR:

Bedeni diktir fakat rahat bir duruş sergiler.
Omuzlar diktir fakat az hareketlidir.
Oturuşta bacaklar bitişiktir.
Eller açık ve az hareketlidir.
Başla tasdik gerektiğinde yapar.
Düşünceli bir duruşu vardır.
Bakışları karşısındakini önemser niteliktedir.
Ses akıcıdır,rahattır,alçalmalar ve yükselmeler yoktur.
Komik olaylarda yerinde güler.








Onur Aydın -2005
28














PASİF DAVRANIŞ BİÇİMİ:
Pasif davranışın verdiği mesaj aşağılık duygusudur.Güvenli
olmayanlar başkalarının istek,ihtiyaç ve doğrularının
kendininkinden daha önemli olduğu görüşünü benimser.Bu
tarz davranış çıkar ilişkisi açısından ”kaybet-kazan” olarak
açıklayabiliriz.Anne ve çocuk arasındaki ilişki buna örnek
gösterilebilir.
Hem pasif hem de dolaylı davranır.
Başkalarının istek ve duygularını ön plana alır.
Vücudu yığılmış gibi durur.
Yüz hatları uzamış gibi ve çene sarkıktır.
Bacaklar rasgele bırakılmıştır.
Eller devamlı hareketlidir.
Omuzlar çekmiş gibidir.
Ses tonunda huzursuzluk vardır.
Sinirli bir gülüş sergiler.
Genelde vurguyu cümlenin sonuna koyar.
Soru sorar gibi konuşular.
Alt dudağını ısırırlar.
Onur Aydın -2005
29











SALDIRGAN DAVRANIŞ BİÇİMİ:
Saldırgan davranış oldukça karmaşık bir tablo gösterir.Bu
kişiler aktif veya pasif yolla saldırgan olabilirler.Bu
davranışın üstünlük duygusu veya saygın olmayan bir
ifadesi vardır.Uyumlu davranamazlar. Diğer insanların
doğrularını(yararlarını) ön plana çıkarmaz,”kazan-kaybet”
ilişkisini hedeflerler.
Beden duruşu dik ve gergindir.
Omuzlar arkaya çekik ve hareketlidir.
Dudaklar gergindir.
Oturuş,gergin,öne doğru eşik ve hareketlidir.
Başla tasdik etme keskin ve hızlı olur.
Kaşlar çatıktır.
Bakışlar öfkeyi ifade eder.
Yüz aşırı kızarır.
Ses tonu emir verir gibidir.
Onur Aydın -2005
30

6-İLETİŞİMDE EĞİTİMİN ROLÜ:

Eğitim sözcüğüyle burada kastedilen sadece okullarda
verilen eğitim değildir.İnsan doğduğunda itibaren önce
çevresi onunla sonra da o çevresiyle iletişim kurar.Bu
iletişim süreci içinde yaşamla ilgili birçok konuda
eğitilir.İçinde bulunduğu toplumun kurallarını,değer
yargılarını çevre ile kurduğu iletişim içinde öğrenir.

İletişim eğitimle elde edilmiş dil ve terminolojiyle
sürdürülür.Bireyin ait olduğu ortam ve toplumun geçerli
dili,konuşma tarzı,şakaları,takdim tarzı,beden dili
tamamen içinde yaşanan toplum tarafından öğretilmiş
veya bireyin yaşarken öğrendiği nitelikler olup iletişim
kurmada önem kazanır.
Onur Aydın -2005
31

Sözünü bilen kişinin
Yüzünü ağ ede bir söz
Sözünü pişirip diyenin
İşini sağ ede bir söz.
Söz ola kese savaşı
Söz ola kestire başı
Söz ola oğulu aşı
Balla yağ ede bir söz
Yunus Emre
Onur Aydın -2005
32
İLETİŞİM YÖNTEMLERİ
İnsanlar arasındaki iletişim sözlü ve sözsüz olmak üzere
iki şekilde yürütülür.
 SÖZLÜ İLETİŞİM:
 A-KONUŞMA: Uyuduğumuz zamanın dışında kalan
süreç içinde konuşmanın,yaşamımızda önemli bir yeri
işgal ettiğini görüyoruz.
 Konuşma insanlar için günlük
gereksinimdir.Konuşmanın etkili olmasında birçok
faktör vardır.Bunlar;ses tonu,sözcüklerin
seçimi,vurgu,içerik ,simgesel dil ve mizahın
kullanımı,hız telaffuz,ses perdesi,hedefe yönelik
konuşma,üslup-tarz,anlamlılık,zihinsel etkinlik ve
kalıplardır.bunların birkaçına sırayla bakalım.

Onur Aydın -2005
33
1- SES TONU:



Konuşmanın temelinde doğal olarak ses bulunur.
Çünkü vericiden alıcıya mesajı ulaştıracak olan
sestir.Konuşmada sesin yüksek veya alçak
oluşu,tonlama,vurgulama,akıcılık,işitilebilirlik,tınlama
,gibi farklılıklar mesajın anlaşılmasında olumlu veya
olumsuz rol oynar.
Ses tonu konuşmanın içeriğine de işaret
eder,kızgınlık,sevinç gibi duyguları dinleyene aktarır.
İletişim alanında çalışan uzmanlar,sesin yüksek ve
alçak tonlarda beraber kullanılmasıyla daha etkili
olacağının altını çizerler.Çünkü monoton bir ses
makine gibidir,yaşamı aksettirecek duyguları
içermez.Cümlelerin sonuna doğru yapılan vurgular
bu konuda daha çok yardımcı olur.
Konuşma sırasında,solunum sistemi gerektiği gibi
kullanılmalıdır.Bunun için doğru soluk almasını
öğrenmek gerekir. (ALIŞTIRMA YAPILACAK)
Onur Aydın -2005
34
2-SÖZCÜKLERİN SEÇİMİ:




Sözcükler,insanın içinde doğduğu kültürün (aile
kültürü,sokak kültürü vb.)sahip olduğu dilin tekrar tekrar
duyulmasıyla öğrenilir.iki insanın iletişim kurmaları için
aynı sözcük kalıplarına sahip olmaları gerekir. Bu da aynı
dili konuşmayan kişilerin iletişim kurmalarını engeller ve
ortak olan beden dili kalıplarına başvurmalarına neden
olur.
Etkili sözlü iletişimde kullanılan sözcüklerin anlamlarının
açık olmasına dikkat edilmelidir.
Konuşmalarda teknik sözcükler veya jargon kullanılması
farklı mesleklerden veya alanlardan olan kişilerin konuyu
anlamamalarına sebep olabilir.
Türkiye’de sık rastlanılan durumlardan biri batı kaynaklı
sözcükleri Türkçeye uyarlayarak kullanmaktır. Bu tür
sözcüklerle oluşturulan tümceler özellikle bu yabancı dili
kullanmayan kişilerin verilen mesajı anlamalarında zorluk
yaşamalarına neden olabilir.
Onur Aydın -2005
35
3- VURGU:
Konuşurken veya sesli okurken bazı sözcüklerin
veya sözcüklerdeki bazı hecelerin daha baskılı ve
şiddetli olmasına vurgu denir(Önen,1998).
 Örneğin,yer adlarında vurgu genellikle ilk
hecelerde bulunur. Vurgu sayesinde mesaj
belirginleşir.
4-KONUŞMANIN İÇERİĞİ:
Etkili sözel iletişim için,daima açık sözcükler
kullanılmalıdır.Fazla teknik veya farklı cümleler
kullanılmamalıdır.Dinleyicinin yaş,eğitim,kültür
seviyesine mutlaka dikkat edilmeli ve uygun
konuşma içeriği hazırlanmalıdır. Eğer dinleyiciler
konuya yabancı iseler,örnek olay ve detaylar
verilerek anlamaları sağlanabilir.
Onur Aydın -2005
36
5-SİMGESEL DİLİN KULLANILMASI:
Mecaz,teşbih(benzetme),abartma,alay ve buna
benzer simgeler konuşmaya renk katar ve anlamı
kuvvetlendirir.Mecaz,bir sözcüğü gerçek anlamı
dışında kullanmaktır.Kültürle yakından
ilişkilidir.Örneğin,Türk kültüründe kızılan bir
insana “domuz” demek bir başka kültürde aynı
değerlendirmeyi vurgulamaz.
6-KONUŞMADA MİZAHIN KULLANILMASI:
Konuşmadaki espriler dinleyenlerin dikkatlerini
toplayabilir ve konuşmaya renk katar. Ama zorla
yapılmış,dinleyenlere uymayan veya onların
anlamadığı bir mizah konuşmanın tüm etkisini yok
edebilir. Bu nedenle mizah kullanılacağı zaman
dinleyicilerin durumu,konuşmanın içeriği dikkate
alınmalıdır.
Onur Aydın -2005
37
7-KONUŞMA HIZI:

Konuşmada farklı hız kullanılarak dinleyenlerin
dikkatlerini sürdürmeleri sağlanabilir.
 Etkili bir konuşmada,konuşma hızının dakikada
140-150 kelimeyi geçmemesi gerekir.
 Bundan daha hızlı konuşmada,insanlar söyleneni
anlamak yerine konuşmacının ne kadar hızlı
konuştuğuna yoğunlaşırlar.Ancak etkili bir
konuşma biçiminde ana mesajın verilmesine
doğru,hız biraz artırılır.Ana mesaj verilir
verilmez,hız kesilerek birkaç saniye bu mesajın
sindirilmesine izin verilir.Konuşmada,çok hızlı
konuşmak kadar,çok yavaş konuşmak da etkililiği
azaltacaktır.
 Ayrıca ”eeeee ” gibi sesler çıkararak veya hiç ses
çıkarmadan donup kalmak gibi aralıkları
doldurmayı sağlayan duraksamanın da olması
dinleyiciyi sıkacaktır.
Onur Aydın -2005
38
B- ETKİLİ DİNLEME:







Dinleme sözel mesajlardan bilgi ve fikirleri alma ve özümleme
sürecidir(Smith,1986).
Karşımızdakini anlamak için dinlemeyi bilmek
gerekir.Dinlerken bir sorun,zihnimizin konuşmacının
konuşmasından daha hızlı çalışmasıdır.
Burada ne kadar iyi dinleyici olduğumuzu kontrol edelim.
Dinlerken aynı zamanda ne söyleyeceğinizi düşünür müsünüz
?
Karşınızdakinin söylediklerini kendi bildiğinizi esas alarak mı
dinlersiniz?
Dinlerken çevre faktörleri konsantrasyonunuzun dağılmasına
neden olur mu?
Dinlerken sıkıldığınız zaman vücut diliniz bunu belli eder mi?
Karşınızdakinin sözünü bitirmesine izin vermeyip onun yerine
cümleyi tamamlar mısınız?
Bu sorulara genellikle ”evet” cevabı veriyorsanız dinleme ile
ilgili problemler yaşamanız olasıdır.
Onur Aydın -2005
39
Etkili dinlemenin dört temel noktası vardır:
1- Bütün bedeniyle dinlemek:
Etkili dinleme insanın sadece kulakla dinlemesi değil
bütün bedeniyle dinlemesidir. Böyle bir dinlemede
konuşmacının sözlü olarak ifade ettiklerinin ötesinde
bedenin verdiği mesajı da algılamak mümkün olur.
2- Gerektiğinde soru sormak üzere dinlemek:
Konuşmacının konuşmasını dikkatle dinleyerek
anlaşılmayan tarafların aydınlanması için gerekli
soruları sorarak,dinlerken anlamayı sağlamaktır.
3- Geribildirim vererek dinlemek:
Dinlerken konuşmacıyla göz teması kurmak ve
konuşmacıya beden diliyle geribildirim vermektir.Yani
dikkat ettiğinizi ve olaya onun açısından bakamaya
çalıştığınızı bilmesini sağlamalısınız.

Onur Aydın -2005
40
Konuşmacının söylediğini kendi sözcüklerinizle
tekrarlayabilirsiniz.
 Konuşanın söylediğini özetleyebilirsiniz.
 Anlamadığınız noktalarda daha fazla şey anlatmasını
isteyebilirsiniz.
 Konuşmacının konuşmasına uygun eklemler
yapabilirsiniz.
 Çeşitli sesler kullanarak (mmm,hıhı,gibi)dinlediğinizi
gösterebilirsiniz.
 Söylenenleri hatırladığınızı gösterebilirsiniz.
4- Önemli olan kısımları not almak :
Etkili dinlemenin bir göstergesi de bireyin elindeki
kağıda gerekli notları almak veya dağıtılmış olan
konuşma metninin gerekli yerlerine işaret koymaktır.

Onur Aydın -2005
41
ETKİLİ DİNLEME İÇİN UYULMASI
GEREKLİ KURALLAR



Dinlemeye zihnen ve bedenen hazırlanın:
Eğer başkalarına da açık bir konuşma dinleyeceksiniz
konuşma başlamadan önce yerinizi bulun ve
belirleyin.Konuyla ilgili bildiklerinizi hatırlamaya çalışın.
Dikkatinizi konuya vererek konsantre olun:
Aynı anda birden fazla şeye konsantre
olamazsınız.Başarılı dinlemenin temel şartı dikkati konu
üzerinde toplamaktır.
Duygularınızı kontrol edin:
Konuşan hakkında önyargılarımızı bir tarafa
bırakmalısınız.Olası duygusal tepkilerinizi kontrol altına
almaya çalışın.Konuşmacının giyim ve konuşma
tarzı,kullandığı sözcükler,davranış biçimi gibi detaylara
takılmadan anlatılanı dinleme ve anlamaya
Onur Aydın -2005
42
çalışmalısınız.

Konuşmacının vereceği mesajı sonuna kadar dinleme
sabrını göstermelisiniz:
Konuşmacının mesaj verme tarzına göre bazen
söylenilenler konuşmanın sonunda bağlanır.Bazen de
konuşmacı söylediklerinin bir özetini yapar.Duygularının
anlaşılması için konuşmanın sonunu beklemek gerekir.
Onur Aydın -2005
43
EMPATİK DİNLEME




“Bir kişinin,kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak
olaylara onun bakış açısıyla bakması,o kişinin duygularını ve
düşüncelerini doğru olarak anlaması,hissetmesi ve bu
durumu ona iletmesi sürecine empati adı
verilir(Dökmen,1994).
Bir insanın karşısında empatik bir dinleyici bulması onu
psikolojik sağlığı açısından çok yararlıdır.
Empati yabancılaşmayı ortadan kaldırır.
Empatik iletişim verici ve alıcının birbirlerine değer verdikleri
düşüncesini pekiştirir.
Empatik dinleme önyargı ve değerlendirmeden uzak bir
dinlemedir.
Empatik bir dinleyici olmak için konuşan kişiyle göz teması
kurmak,beden duruşunu o kişiye göre ayarlamak,konuşan
kişiyi sözlü ve sözsüz iletişim yoluyla onaylamak,konuşulan
konuları açıklığa kavuşturmak gerekir.
Onur Aydın -2005
44




SÖZSÜZ İLETİŞİM:
Sözsüz iletişim sözcüklerle değil,hareket ve
davranışlarla gerçekleşen bir iletişim
sürecidir.Gündelik yaşamda çok sayıda uyaranın
etkisinde olan insan,bilinçli ya da bilinçsiz olarak
beden diline sık sık başvurulur.
Sözsüz iletişimde mesaj ileti olarak kabul
edilebilen unsurlardan birisi yüz ifadeleridir.İnsan
vücudunun en dikkat çeken yeri
yüzdür.(Cüceloğlu,1995,42).
Yüz ifadelerinin karmaşık ve çok farklı şekillerde
yorumlanabilmesinin başlıca nedeni yüz
ifadelerinin değişken olmasıdır.Yüzde dikkat
çeken başka önemli bir nokta da gözlerdir.
Onur Aydın -2005
45



Konuşma ve dinleme esnasında karşıdaki kişinin gözlerine
bakmak veya bakışlarını kaçırmak farklı anlamlara
gelebilmektedir.Kişinin konuşur veya dinlerken
karşısındaki kimsenin gözünün içine bakması iletişimin
etkisini artırmakta;bireyin konu ya da kişiye ilgi duyduğunu
göstermektedir.Gözü kaçırmak ise isteksizlik veya
bilgisizlik söz konusu olduğunda sıkça başvurulan bir yol
olmaktadır.
Eller,insanın kendini ifade etmesinde en etkili ve duyarlı
organdır.El hareketleri,konuşma ritim ve vurgu katarak
düşüncenin duygusal tonunu ortaya koyar.El ve kol
hareketlerine bakarak kişinin içinde bulunduğu ruhsal ve
psikolojik durumu ile ilgili ipuçları elde etmek mümkündür.
Ellerin havaya kaldırılıp yumruk yapılaması ,gücü başarıyı
ve mücadeleyi,ellerin açılması kişinin çevre ile ilişki
kurmak için harekete hazır olduğunu,elin kenarı ile yapılan
jest,hareket keskin ve seri anlamlar kattığını,konuşma
esnasında kişinin parmaklarını masaya vurması sıkıldığını
ifade etmektedir.
Onur Aydın -2005
46



Başın öne eğik oluşu dış dünya ile ilgilenmeme ve içe
dönme durumunu,başın belli bir kişiye yönelik olması
onunla ilgilendiğimizi gösterir.Baş örneğin yukarıya
doğru biraz fazla kalkıksa bir duruma karşı
çıkış,meydan okuma veya üstünlük duygusuna sahip
olma gibi yorumlanabilir.
Giysiler,kişiler arası iletişimde özellikle mesajların
algılanması ve hedeflerin ikna edilmesi ve hedef kitle
üzerinde olumlu bir imaj yaratılmasında önem
taşımaktadır.Ortama göre seçilmiş güzel ve intizamlı
kıyafet kaynağın kendisine duyduğu güvenin ve hedef
kitleyi oluşturan bireylere karşı duyduğu saygının
göstergesidir.
Bakışlar söz konusu olduğunda gözler önem
kazanır.Gözbebeklerinin büyüklüğü konusunda
yapılmış araştırmalar bulunmaktadır.İletişimde
gözbebeğinin büyümesi ilgiyi gösterir.
Onur Aydın -2005
47



Uzmanlara göre birbirlerine çok yakın ilişki
içinde olan insanlar birbirlerinin 0 ile 45 cm’lik
uzağında bulunabilirler.Bu alan mahrem mesafe
olarak bilinir.Kişinin mahrem alanına girilmesi
sıkıntı,tedirginlik ve saldırganlık eğilimlerinde
artışa yol açar.Asansörlerde veya toplu taşıma
araçlarında bu tür sıkıntılar yaşarız.
Karşılıklı konuşma durumundaki iki arkadaş
arasındaki mesafe genellikle 45cm ile 1.20 cm
arasında değişir.İşyerlerinde ve okullarda
arkadaş olan insanlar,birbirlerini tanıyan insanlar
çalışmalarda ,birbirlerine bu mesafede
dururlar.(Kişisel alan)
Sosyal mesafe 1.20cm ile 3 m arasında
değişir.Çok iyi tanımadığımız yabancılarla bu
mesafeden etkileşim içine gireriz.
Onur Aydın -2005
48
İLETİŞİMİ DAHA ETKİLİ HALE
GETİRMENİN YOLLARI


Mesaj karşıdaki kişinin nasıl algılayacağı
düşünülerek verilmelidir.Bu,mesajı alacak kişinin
varlığının kabul edilmesi gerektirir.Kullanılan
sembollerin alıcı tarafından bilinip bilinmediği
bilgisi,süslemesiz,dolaysız ve yalın dil kullanımı
iletişimi kolaylaştırır.
İletişim sürecinde olayların sadece görünen
değil başka yüzlerini de görmeye çalışmak
gerekir.
Onur Aydın -2005
49



İletişim sürecinde insanın sahip olduğu zihinsel
kalıpların iletişimi etkileyebileceği bilinmelidir.Bu
bilinirse mesaj yorumlanırken veya karşılık verilirken
önyargılardan uzak davranılması ve gerçeğin
algılanması kolaylaşır.
İletişime girişmeden önce iletilmek istenen husus
zihinde belirgin hale getirilmelidir.Bu iletişimi
amacının da belirgin hale getirilmesini gerekli kılar.
İletişi kurulacak ortam planlanmalıdır.Mesajın ne
zaman ve nasıl verileceğinin düşünülmesi
gerekebilir.İletişim planlanırken gereğinde
başkalarından fikir veya destek almakta fayda vardır.
Onur Aydın -2005
50



İletişim mümkün olduğunca taraflar arsında pozitif bir
atmosfer kurulmasını sağlamlıdır.Bunun için taraflar
kendi görüşlerinden farklı bir görüş karşısında birden
parlamamalıdır.İletişim konusunda ne olursa olsun
herkesin aynı görüşte olması beklenemez.İyi
iletişimde önemli kural he alıcının hem de vericinin
birbirlerine karşı dikkatli ve saygılı olmalarıdır.
En iyi iletişim yolu karşıdakini sabırlı ve soğukkanlı
biçimde dinleyip onu anladığını ifade etmektir.Daha
çok yanlış anlamayı düzeltmek,ikna etmek veya
başka boyutları da gösterme yolu seçilmelidir.
Ayrıca unutmamak gerekir ki davranışlar davranışları
doğurur.;Kırıcı davranma kırıcı davranmayı teşvik
eder.
Onur Aydın -2005
51




İletişimde pozitif bir atmosferi sağlamak için
diğer bir yol da karşıdaki kişi üzerinde baskı
kurmamaktır.Baskıcı iletişim,çatışmalara yol
açabilir ve mesajın etkisi azalabilir.
Konuşurken sadece kullanılan sözcükler değil
beraberindeki beden dili de önem taşır.Ses
tonu,konuşma hızı,nefes alıp verme,yüz ifadesi
,göz teması……vb.
Çoğu zaman beden dili söylenen sözcüklerden
daha etkili olabilir.Örneğin bir insana takdir
edici söz söylerken dudakları bükmek veya
omuz silkmek uygun düşmez.
İyi iletişim kurabilmek için dinlemek
şarttır.Dinlemek her zaman kolay olmayabilir.İyi
bir dinleyici olmak için engellerin üstesinden
gelinmelidir.
Onur Aydın -2005
52




İletişim süreci içinde geribildirimden yararlanılarak mesajın
planlandığı şekilde algılanıp algılanmadığından emin
olunmalıdır.Örneğin;konuşurken karşımızdaki kişinin yüz
ifadesi anlattığımız konunun anlaşılıp anlaşılmadığı
konusunda geribildirim verebilir.
Mesajda alıcının yararına olacak hususlar da
olmalıdır.Bunlara gerek sözcükler gerekse beden diliyle
dikkat çekilmelidir.
İyi iletişim kurmak için tutarlı olmak gerekir.Mesaj
hazırlanırken geçmişte söylenenler
anımsanmalıdır.Verilecek mesajlar uzun vadedeki amaçlara
uygun olmalıdır.
İletişimde hep anlaşılama beklenmemeli,anlamaya da
çalışılmalıdır.Sadece mesajın ifade edildiği sözcüklere değil
anlatım tarzı,sözlerin arkasındaki gizli anlam ve
davranışlara da duyarlı olmak gerekir.
Onur Aydın -2005
53
YÖNETSEL İLETİŞİM

Yönetsel iletişim,yönetimin işleyişini
sağlamak ve amacını gerçekleştirmek
amacıyla örgütü meydana getiren birimler
ve öğeler ile örgüt ve çevresi arsında
gerçekleştirilen sürekli bilgi ve düşünce
alışverişi ya da birimler arasında gerekli
ilişkilerin kurulmasına imkan sağlayan
toplumsal bir süreçtir(Dicle,1990,20).
Onur Aydın -2005
54


Çalışanların yönetimi benimseyebilmeleri,örgüttün
amaçlarına ulaşabilmeleri ve motive olabilmeleri için
yönetim hakkında yeterli bilgiye sahip olmaları da
yönetsel iletişim yoluyla
gerçekleştirilebilir.Çalışanlara yönetimin
ilkeler,kuralları ve amaçları hakkında ne kadar fazla
bilgi verilirse ve yönetim ile yönetilen arasında
sağlıklı işleyen bir iletişim düzeni kurulursa o kadar
başarılı olur.
Yönetimde iletişim,birimleri ve çalışanları birbirlerine
bağlayan anlaşma ve uyuşmalarını sağlayan temel
bir alt sistemdir.
Onur Aydın -2005
55



Yönetsel iletişim,çalışanların oluşturdukları küçük
gurupların birbirine karşı ve yönetime bağlılık
duygularının geliştirilmesini sağlar.
İyi bir iletişimci olarak değerlendirilmek isteyen okul
yöneticilerin yönetim ve iletişim konularında hüner
sahibi olmaları gerekir.Böyle bir yönetici,yönetim
alanını iyi bilmeli,insan ilişkilerinde bilgili ve yetenekli
olmalı,örgüt operasyonlarını anlayabilecek düzeyde
olmalıdır.
Örgüt içi iletişim,bireysel bireyler arası ve guruplar
arası iletişim boyutlarının yanı sıra örgütün dış çevre
ile olan iletişim boyutunu kapsar.
Onur Aydın -2005
56



Yönetimin işleyebilmesi için,okulda nelerin nasıl
yapıldığının,nelerin nasıl yapılacağının doğru
olarak bilmesi gerekir.Okulda yapılana ve
yapılacağa ilişkin bilginin dolaşması örgütün
işlemesi için gereklidir.
Bir yönetimde görevler ne denli iyi düzenlenmiş
olursa olsun,görev tanımları ne kadar açık
olursa olsun,görevleri yapacak iş görenler
arasında iletişim olmadan eşgüdüm ve amaçlara
yönelik etkileşim olmaz.
Yönetsel iletişim yöneticinin gönderdiği mesajın
anlamını,iş görene
anlatmasını,benimsetilmesini,onu eyleme
geçirmesini de kapsar.
Onur Aydın -2005
57


Yönetimin her seviyesinde varlığını ve önemini
kabul ettiren iletişim düzeni,aynı zamanda
örgütsel düzenin başarısını da yansıtır.
Nitekim bir yönetimde etkili ve sürekli işleyen
iletişim düzeni varsa o yönetimin başarılı
çalıştığı söylenebilir.
Onur Aydın -2005
58
YÖNETSEL İLETİŞİMDE
YÖNETİCİNİN ÖZELLİKLERİ

1.
2.
3.
4.
5.
İyi bir iletişimcide bulunması gereken beş
özellik Redding tarafından tanımlanmıştır
(Redding,1984,63).
Kişiye değer vermek
Dürüstlük
Zeka
Kredibilite
Duyarlılık
Onur Aydın -2005
59



KİŞİYE DEĞER VERME:
Kişinin kendisine olan sevgisine,kendine verdiği
değere,kendini değerli bulma dercesine ve
başkalarının hayatlarına katkıda bulunma
yeteneğine işaret eder.
Glauser’in 1981 yılında karar verme işlemleri
üzerindeki deneysel çalışmalarının
sonucunda,sözel yeteneğin ve kişiye değer
verme boyutu yüksek olan kişilerin partnerleri ile
etkileşimlerinde daha açık,rahat,daha az
gergin,sosyal ve görevsel olarak daha katılımcı
oldukları görülmüştür.
Onur Aydın -2005
60




DÜRÜSTLÜK:
Bir yöneticinin,onu izleyenlerin gözünde ahlaki
ve geleneksel standartlara ne kadar uygun
davrandığını gösteren derecedir.Bir yönetici bir
başkasının kuralları ile çelişen bir davranışı
göstermişse yönetici o kişi ile etkin olmayan
iletişim ilişkisini yaşamak zorunda olduğu
gerçeği ile karşı karşıyadır.
Hiçbir yönetilen ahlaki olmayan davranışlara
göz yuman,dürüst olmayan bir yöneticiye
güven beslemez.
Yönetim içinde yöneticinin kısa süreli
oluşturacağı sahte bir güvenilir imajı uzun süre
içersinde telafisi mümkün olmayan bir sonuç
doğurabilir.
Onur Aydın -2005
61



KREDİBİLİTE:
Kredibilite “inanılır olma” demektir. Ve kuşkusuz ki
kredibilite ,iletişimcinin etkinliğini artırır.Kişinin
kredibilitesi kişiden kişiye konudan konuya ve
durumdan duruma değişiklik gösterebilir.Sabit
olmakla birlikte otoritenin kesin bir çıktısı da
değildir.
Yöneticinin
bilgisi,deneyimi,yetenekleri,hitabeti,sözü,ve
davranışı arasındaki uyumu,dürüstlüğü,samimiyeti
inanabilirliğini artırır.
Onur Aydın -2005
62



DUYARLILIK:
Duyarlılık,iletişimcinin etkileşimde bulunduğu
kişiyi anlama dercesine işaret eder.Yönetici için
sadece çalışanların geçmişlerini bilmek
değil,işlerinde algıladıklarını bilmek de
önemlidir.Yöneticinin kendine ve tüm iletişim
şartlarına duyarlı olmalıdır.
Yönetici ile iletişim konusunda tüm söylenenlerin
haklı bir payı olsa da gözden kaçırılmaması
gereken gerçek;yöneticinin örgütte ki pozisyonu
ve örgütün iç ve dış çevresindeki
faktörlerin,yöneticinin konuşma,dinleme,yazma
ve okuma şekli üzerinde daima belirleyici olur.
Onur Aydın -2005
63


Duyarlı bir iletişimci başkalarına karşı
destekleyici,problemlerini cevaplayıcı ve
ilgilidir,kendine güven duyar,kendini ifade eder,
durumu ve şartlarını algılamaya çalışır.
Kişileri eleştirmez,yapıcı önerilerde bulunur,fikir
alır,sıcak ve bireysel ifadeler kullanır,gücünü çok fazla
vurgulamaz,yeni fikirleri duymaya istekli
davranır,kişilerle formel ve informel iyi ilişkiler
kurar,pozisyonu ne olursa olsun yüz yüze görüşmeler
için çalışanlarına fırsat yaratmaya çalışır.
Onur Aydın -2005
64






YÖNETİCİLERİN İYİ BİR İLETİŞİM ORTAMI
GELİŞTİRMELERİ İÇİN ŞU ÖZELLİKLERİ
TAŞIMASI GEREKİR.
Kendisini iyi tanımalı
İletişimin anlam ve işlevini iyi bilmelidir,
İletişimin yönetimde her düzeydeki çalışanları
kapsaması gerektiğini ve onlar için iletişimin
temel bir ihtiyaç olduğunu bilmelidir.
Çalışanlar arasında bireysel farklılıkları
değerlendirebilmelidir.
Duygusallıktan kaçınmalı,objektif olmalıdır.
Anlatılanı dinlerken görselleştirme,canlandırma
yapılamalıdır.
Onur Aydın -2005
65






Konuşurken ses tonunu iyi ayarlayabilmelidir.
Aceleci olmamalıdır.
Hoşgörülü olmalıdır.
Göz temasını gerçekleştirmelidir.
Söz kesmemelidir.
Söylenenleri çarpıtmamalıdır.
Onur Aydın -2005
66

Yönetici kendini ve düşüncelerini kabul
ettirebildiği sürece liderdir ve iletişim yöneticinin
ortak bir amaç için faaliyetleri ortak bir amaç için
koordine etmesi ve üyelerin isteyerek amaca
yönelik çalışmaları için motive edilmeleri,iletişim
becerilerinin kullanımına bağlıdır.Ayrıca
yöneticiler,etkin iletişim becerilerinin
gelişme,yükselme ve ödüllendirmelerinin de
önemli olduğunu bilirler.
Onur Aydın -2005
67
ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ ve VELİ
İLİŞKİLERİ


İlköğretim kurumlarında,öğretmenle öğrenci
arasında,öğrencinin bedensel ve zihinsel becerilerinin
gelişmesini destekleyici bir ilişki kurulur.Bu ilişki
öğrenciye rehber olur ve örnek teşkil eder.Şefkat ve
dürüstlüğün ağır bastığı mesajlar güvenli davranışla
verilmeye çalışılmalıdır.
Öğretmenlerin velilerle olan ilişkilerinde, öğrencinin
önce olumlu yanlarını söyleyerek söze başlaması
,velinin öğretmene saygısı ve onu dinlemeye yönelik
eğilimini yönlendirir.Eleştirilerle başlamak ,velinin
çocuğundan dolayı yara alan benliğini savunmaya
geçirir veya kendisini bu duruma düşüren çocuğuna
öfkeyle dolmasına neden olur.
Onur Aydın -2005
68
Download