taksim`e topçu kışlası`ndan sonra yeşilköy`e ayastefanos abidesi

advertisement
TAKSİM’E TOPÇU KIŞLASI’NDAN SONRA
YEŞİLKÖY’E AYASTEFANOS ABİDESİ
BAKİ SARISAKAL
TAKSİM’E TOPÇU KIŞLASI’NDAN SONRA
YEŞİLKÖY’E AYASTEFANOS ABİDESİ
Osmanlı Devleti, tarihimize 93 Harbi olarak geçen 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’nda
ağır yenilgiye uğramıştı. Ruslar, İstanbul önlerindeki Yeşilköy’e (Ayastefanos) gelmişlerdi.
Yapılan barış görüşmelerinin sonunda Osmanlı Devleti, Ruslarla Ayastefanos Antlaşmasını
imzalama zorunda kalmıştı. Osmanlı Devleti toprak kaybının yanında Rusların anıt talebiyle,
karşı karşıya kaldı. Savaş sırasında ölen yaklaşık 5 bin Rus askeri dağınık bir biçimde ve
çeşitli mezarlıklara gömülmüştü. Bunların bakımı ise oldukça zor bir konuydu. 1893 yılında
iki devlet arasında yapılan görüşmelerde gündeme gelen anıt talebini Osmanlı Devleti kabul
etti. Bu sırada Padişah (günümüzde Fahri Doktor unvanı verilen) II. Abdülhamid’di.
Rus Ordusunun savaş sırasında konakladığı Ayastefanos’ta Barutçubaşı ailesine ait
arazinin satın alınmasına izin verildi.
Satın alınan arazide Ruslar kale
görünümlü bir çevre duvarı ve
kademelenerek
yükselen
kulemsi
mimaride anıt yaptılar. Klasik Rus
üslubundaki anıtın inşaatı üç yıl sürdü.
Tasarımı Rus mimar Bozarov’a ait olan
anıtın iç dekorasyonunda St. Petersburg
Akademisi’nden resim sanatçıları görev
aldı.
Ayastefanos (Yeşilköy) Rus Anıtı,
kare plan üzerine simetrik şemalı üç
platformu olan ve sonuncu platform
üzerinde, kolonların taşıdığı soğan
kubbeli piramidal bir kuleyle tamamlanan
bir yapı olarak tasarlanmıştır. Geniş
merdivenlerle ulaşılan birinci platformda,
görkemli giriş kapısı bulunmaktadır. İç
içe yarım daire kemerli ve ortasında
muhtemelen metal bezemeli kapısı olan
girişin üstünde ve iki yanında aziz
figürlerinin bulunduğu panolar yer
alıyordu. Girişin iki yanından yükselen
merdivenlerle ulaşılan ikinci platformda
yine yarım daire kemerli ve ortası metal
bezemeli bir bölüm daha vardı.
Ayastefanos Abidesi
Bu platformların oluşturduğu ilk
bölüm, masif görünümlü ve Romanesk-Bizans karışımı, hatta kale benzeri askeri görünümlü
bir tasarımdı. Kolonların taşıdığı ve alttan ayrılıp yükselen üst kesim ise belirgin neo-Slav
karakterdeydi. Çan kulesi işlevi de gören bu bölüm, yeşil renkli parlak bir malzemeyle inşa
edilmişti.
Anıt 3 yıllık bir inşaat süresinin ardından 18 Aralık 1898’de, Rus Çarının kuzeni
Grandük Nikola Nikolayeviç, Fener Rum Patriği ve Osmanlı Devleti Padişahını temsilen
Tümen Komutanı Ahmet Ali Paşa ve Albay Tevfik’in hazır bulunduğu bir tören ile açıldı.
Ayastefanos Rus Abidesinin Açılış Töreni
Rusların bir zafer abidesi olarak yaptıkları bu anıt, Birinci Dünya Savaşı'nın başladığı
yıllarda Türk halkını savaşa motive etmek için başlatılan kampanyada hedef haline gelmiştir.
Osmanlı Devletinin İttifak Devletleri'nin yanında yer almasının kesinleşmesiyle Ayastefanos
Rus Abidesi'nin yıkılması Milli bir dava haline gelmiş, Savaşın resmen ilan edilmesinden on
üç gün sonra 14 Kasım 1914’de saat 08.30’daYeşilköy yakınlarındaki bu anıt, halkın gözleri
önünde havaya uçurulmuştur. Bu sırada abidenin on iki sütun üzerine oturtulan kısmı havaya
uçurulurken kalan diğer bölümler ise üç ay içinde temizlenmişti.
Ayastefanos Rus abidesinin havaya uçurulmasıyla tarihimize de bir ilke imza
atılmıştır. Anıtın yıkılacağı bilindiğinden, bu olayın filme alınmasına karar verilmiştir. Bu işi
için Viyana'da bulunan bir firmayla anlaşılmış ise de, Milli hassasiyetler dolayısıyla bu
işlemin yabancı bir şirket tarafından yapılması uygun görülmemiştir.
Yapılan araştırma sonucu orduda görevli, daha önce de sinema işlerinde çalışmış Fuat
adında genç bir yedek subay bulunur. Sonraları Uzkınay soyadını alacak olan genç yedek
subay, bu büyük tarihi olayı kaydederek ilk aktüel sinemacımız olarak tarihe geçmiştir. Ne
yazık ki, tarihi belge niteliğindeki bu film elimizde bulunmamaktadır.
Anıtın yıkılışının ertesi günü yayımlanan Tanin gazetesi Moniteur Orientarin de
kısmen verdiği şu haberi yayımlar:
"İslam Milleti şüphesiz payitahtı muazza-mada Rus galibiyetinin işareti olan bu
abidenin yerinde kalmasına tahammül edemezdi. Ahali önce binanın ahşap akşamım yakmış,
daha sonra kâgir kısmını da tahrip etmiştir. Fakat yıkım ve tahribe başlanılmadan din ve
dinayetine hürmet-kâr olan halk kulenin yukansında bulunan resim, çan ve sair taraflarda
çanlar indirilmiş kulenin üzerinde vesair tahrip edilen yerlere Osmanlı bayrakları dikilmiştir.
ı-ıaiK auıuerıın en yuKseK yerıemıue ua-vullar çalarak ilanı şadüman etmiştir. Binanın
içinden çıkarılan eşya polis müdüriyetine teslim edilmiştir. Bunların yanı sıra pirinçten
yapılmış altın yaldızlı abidenin küçük bir maketi de bulunmaktadır. Kilisede mevcut bulunan
diğer kıymetli eşyalar daha Önce bir Rus rahibi tarafından alınıp götürülmüştü.”
Tasviri Efkâr gazetesi de Ayastefanos Rus Abidesinin yıkılışı şöyle anlatılıyor:
“ Evvelki gün bir taraftan şehrimizde
Cihad-ı Ekber İslam ilan edilirken diğer taraftan
da 93’teki felaket elimenin bir hatırası olmak
üzere Ruslar tarafından Ayastefanos’da rekz
edilen abide-i melunette na kamil bir mukavemet,
bir his intikam ve nefret olan bir zümre-i
Müslimin tarafından hadm ediliyordu.
Tasvir-i Efkâr
Gazetesi
Kupürü
Cihad-ı Ekber İlan Ediliyor
Ayastefanos
Antlaşmasından
sonra 1302’de (1886) inşasına başlanıp
ancak 1307 (1891) yani dört- beş sene
zarfında inşa ve ikmal edilmiş olan bu
abidenin, evvelki gün bütün kısım
hariciyesi yıkılmış, merdivenleri ile
beraber harici duvarları da tahrip edilerek
yıkılmıştır.
Ayastefanos Abidesi Yıkılıyor
Ayastefanos Abidesi
Ayastefanos Abidesi Yıkılıyor
Ayastefanos Abidesi Yıkılıyor
Dün’de yine büyük bir hissi intikam ve nefretle mütehassis olan binlerce ahali, bundan
sonra artık gözümüze o kadar hainane ve ve zülmane bir mana ve ifade ile batmayacak olan
bu eser nefretten kalan enkaz mütebakiyesi temellerine kadar hadm ve tahrip ile meşgul
olmuştur.
İzzeti nefis milliye malik olan her millet gibi, cidden yüksek ve mübeccel bir taygan
hissiyat vatanperverane ile halkımızın ibraz eylediği bu hareket intikamcı yanı kadar tabi ve
meşru bir şey olamazdı. Fakat biz, vazifesini pek iyi takdir eden ve hain düşmanımızın
Ayastefanos’ta ki melun heykel mezalimini yıkmakla cidden yüksek ve mümtaz bir hissiyat
milliye ibraz eden vatandaşlarımıza ve bu meyanda millet vatanperiye peyşva olan
Hükümetimize, Rusların heykel zulmünün yıkıldığı bu esnada ve aynı münasebet ile ifası
lazım gelen diğer bir vazife-i milliyeyi daha hatırlatmak istiyor ve bu vesile ile de
Ayastefanos isminin değiştirilmesini istiyoruz…1
Ayastefanos Abidesi Yıkıldıktan Sonra Askerler ve Halk Abidenin Önünde
Anıtın yeri bugün Florya Atatürk Ormanı’nın arka tarafında kalan sırtta, Şenlikköy
tarafındadır. Anıtın yerinde, Bugün Birinci
Ordu'ya ait Levazımat Birliği vardır. Yani askeri
bölgedir. Anıttan hiç bir şey kalmamıştır.
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı
Vladimir Putin'in 3 Aralık'taki İstanbul ziyaretinde
ekonomi, bilim, güvenlik ve kültür alanlarını
kapsayan 11 ayrı anlaşma imzalanmıştır.
Bunların ilkinin, iki ülke topraklarına
defnedilmiş askerlerin anısına yapılacak anıt
mezarlara dair işbirliği anlaşmasıdır.
Vladimir Putin – Recep Tayyip Erdoğan
1
Tasviri Efkâr 16 Teşrinisani 1914
"Buna göre, Rusya'nın Krasnoyarsk kentindeki Troitski Mezarlığında yatan esir Türk
askerlerinin hatırası için 1915 yılında inşa edilen, bugün harap vaziyetteki anıtın yeniden
düzenlenmesine karşılık, Rus tarafı da eski adı Ayastefanos olan Yeşilköy'de yapılan 14
Kasım 1914’de yıkılan San Stefano Kilisesi'ni yeniden inşa edecektir.”
Taksim’e Topçu Kışlası’ndan sonra Yeşilköy’e Rus Ordusu’nun zaferi ve Osmanlı’nın
hezimeti vurgulayan Ayastefanos Abidesi. Hayırlı Olsun….
31 Mart Ayaklanmasının Simgesi Taksim Topçu Kışlası
Download