1. Su Arıtma Cihazları Son yıllarda toplumun sağlıklı suya olan ihtiyacının artmasıyla birlikte hızla büyüyen ambalajlı su sektöründe yıllık kişi başı tüketim 96 litreyi bulmuştur. Ambalajlı Su TC Sağlık Bakanlığı yönetmeliklerine uygun olarak üretilmekte, işletmeler Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmakta ve tesisler yine Sağlık Bakanlığı ve il Sağlık Müdürlüklerince düzenli olarak denetlenmektedir. Ülkemizde sağlıklı suya olan talebin giderek artması ve Ambalajlı Su Sektörünün her geçen gün büyümesi yeni bir iş kolunun da oluşmasına sebep olmuştur. Su arıtma Cihazları… Arıtma Cihazlarını Tanıtan Yöntemler Yanıltıcı Hemen herkesin daha çok doğrudan satış sistemiyle bir şekilde tanıtımı ile karşılaştığı su arıtma cihazları, bazı satıcılar tarafından birtakım yanıltıcı görsel şovlarla pazarlanmaya çalışılmakta, hiç bir bilimsel dayanağı bulunmayan yöntem ve söylemler tüketicilerin endişelenmesine ve ambalajlı doğal kaynak ve mineralli su aleyhine olumsuz ve yanlış kanaatlerin oluşmasına neden olmaktadır. Tüketiciyi ikna etmek için uygulanan en yaygın pazarlama yöntemlerinden biri Elektroliz Yöntemi. Bu yöntemde arıtma cihazından geçen sudan ve ambalajlı sudan iki ayrı bardağa örnek alınıyor. Bu örneklerin içerisine iki elektrot daldırılarak elektrik akımı uygulanıyor. Ambalajlı Doğal Kaynak ve Mineralli Suyun bulunduğu kaptaki suyun rengi pas rengine dönüşürken kabın dibinde renkli bir çökelti oluşuyor. Arıtma cihazından elde edilen suda ise daha az miktarda renk değişikliği oluşuyor. Bu deney sonunda tüketiciye yapılan açıklamalarda, Ambalajlı Doğal Kaynak ve Mineralli Suyun kirli ve içeriğinde sağlığa zararlı maddeler bulunduğu için bu değişikliğin olduğu söyleniyor. Arıtma cihazından elde edilen suda ise sağlığa zararlı herhangi bir madde ve kirlilik bulunmadığından rengi değişmediği, çökelti oluşmadığı bildiriliyor. Çoğu zaman tüketici bu yöntemle yapılan şovla ikna olarak, arıtma cihazını satın alma kararı verebiliyor. Diğer bir satış tanıtım yöntemi de; suya kimyasal madde damlatma yöntemi: Bu yöntemde tanıtım sırasında ambalajlı sudan ve arıtma cihazından geçen sudan alınan iki ayrı örnek tüplere koyuluyor. İçine kimyasal bir madde damlatılan tüpler çalkalanıyor. Bu çalkalanma sonucunda tüplerden biri çok diğeri daha az köpürüyor. Köpükler karşılaştırılarak arıtma cihazından elde edilen suyun daha hijyenik ve temiz olduğu, ambalajlı doğal kaynak suyunun ise kirli ve mikroplu olduğu öne sürülüyor. Diğer bir tanıtım yönteminde ise turnusol kağıtları ayrı kaplara alınan ambalajlı su ve arıtma cihazından elde edilmiş suya daldırılıyor. Turnusol kağıtlarında oluşan farklı renk değişimleri, arıtma cihazından elde edilen suların , Ambalajlı Doğal Kaynak ve Mineralli sudan daha sağlıklı olduğu yorumu yapılıyor. Bu tanıtım yöntemleri Tüketicileri Yanıltılarak, Sağlıklı Doğal Kaynak ve Mineralli Suyun Faydalarından Mahrum Kalmalarına Neden Olmakta. Doğal Kaynak Suları ve Mineralli Su sağlık açısından son derece faydalı mineralleri bünyesinde bulundurur. Doğadan çıktığı haliyle ambalajlanır. Su işletmeleri Sağlık Bakanlığı kontrol ve değerlendirmesi sonucunda verilen ruhsatlarla, Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Teşkilatlarının düzenli denetimleri altında, AB’ye tam uyumlu yönetmelik çerçevesinde faaliyetlerini sürdürmektedir. İ. Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Ana Bilim Dalı Raporu SUDER kuruluş ve varoluş amacı gereği bu aldatmacaların önüne bilimsel bir raporla geçmek istemiş ve bu nedenle İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Anabilim Dalı Başkanlığı’na müracaat etmiştir. Suder müracaatında pek çok su arıtma cihazının pazarlama sürecinde, tüketiciyi ikna etmek amacıyla Ambalajlı Suyun, arıtma cihazı ile elde edilen sulara elektroliz işlemi uygulayarak ve çıkan sonuçları karşılaştırarak tüketiciyi ikna etmek için öne sürülen bilgilerin doğru olup olmadığını ve bu işlemin gerçekte neyi ifade ettiğinin belirlenmesini talep etmiştir. İstanbul Üniversitesi’nin ekteki raporunda ayrıntılarını bulabileceğiniz söz konusu ikna yönteminin sonucundan kısaca bahsetmek gerekirse, ambalajlı suya uygulanan elektroliz işleminde suyun renginin değişmesi ve içinde çökelti oluşmasının sebebi; içeriğindeki çözünmüş olarak bulunan ve insan sağlığına da faydalı olan minerallerin, elektroliz işlemi sırasında dibe çökmesidir. Yine rapordan anlaşılacağı gibi suda pas renginin oluşması ise elektrotlardan birinin demir olması ve elektroliz işlemi sırasında demirin su içinde çözülmesinden kaynaklanmaktadır. Arıtma cihazlarından geçen suyun bünyesindeki minerallerin ekteki tablodan da anlaşılacağı üzere neredeyse tamamı sudan ayrıştırıldığından su, saf suya yakın hale dönüşmekte ve elektrik iletkenliği büyük oranda azalmaktadır. Suda çözülmüş mineral kalmadığından elektrotlar arasında elektrik iletimi sağlanamamakta, bu nedenle demir elektrottan herhangi bir demir çözülümü gerçekleşmeyerek suda renk değişimi (pas rengi)ve suyun dibinde çökelti oluşmamaktadır. Raporun sonuç bölümünde belirtildiği üzere: Suya uygulanan elektroliz işlemi suda bulunabilecek kimyasal veya bakteriyolojik kirleticileri tespit ederek bu konuda bir sonuca varılmasını sağlayacak bilimsel bir yöntem değildir. Arıtma cihazından geçirilen suyun içeriğinde doğal olarak bulunan toplam mineral içeriği %94 azalarak yararlı mineraller miktarı yok denebilecek kadar azalmaktadır.