BD EK‹M 2011 Beyaz Onlar, ”Beyaz Gül” adl› bildirileri da¤›tanlar, Hitler’in tehlikeli diktatörlü¤üne karfl› görüfllerini yaln›zca yaz›l› olarak aç›klayan bildirilerini da¤›tarak, ülkelerindeki silahl› ve ac›mas›z sisteme karfl› bir yandan “sessizce” direnirken, bir yandan da bu sistemin yöneticilerine karfl› halk› uyar›p uyand›rmaya çal›flan,gerçekten “bir avuç” üniversite ö¤rencisi idiler. 40 BD EK‹M 2011 Gül Yazan: ALAETT‹N G‹RAY B ir y›l› aflk›n süredir hemodiyaliz hastas› olarak, haftada 3 gün ve her seans 4 saat tedavi görmekteyim. Bu süre içinde kolumun birinin devaml› hareketsiz kalma zorunlu¤u bulunuyor. Di¤eri ile yemek yiyebiliyor, kitap, gazete gibi yay›nlar› biraz güç de olsa Alaettin Giray okuyabiliyorum. ‹ki ay önce, 50 y›ld›r üyesi oldu¤um Alman Kültür Derne¤i Kütüphanesi'nde yeni yay›nlar› gözden geçirirken, Almanca “Beyaz Gül” kitab›n› görünce, Almanya’ da 60 y›l önceki ö¤rencilik günlerim gözlerimin önüne geldi. Bu kitap bana “Beyaz Gül” ad›n› ilk kez kendisinden duydu¤um ve bu deyimin anlam›n› kendisinden ö¤rendi¤im ev sahibem han›m› an›msatt›. ‹stanbul Üniversitesi, ‹ktisat Fakültesi'ndeki hocam Prof. Neumark'›n önerisi ve teflvikiyle ö¤renimimi sürdürmek için Almanya'ya gitmifltim. Goethe Enstitüsü'nde bir y›l kadar Almanca'm› gelifltirdikten sonra Münih Maxmilian Üniversitesi ‹ktisat Fakültesi’ne kaydoldum.“Savafl sonras› y›llar› Almanya’s›”nda, bir ö¤rencinin kalabilecek yer bul41 BD EK‹M 2011 mas› büyük bir sorundu. Üniversite yak›nlar›nda, bir ailenin yan›nda kalabilece¤im tek oda bulabilmifltim. Ev sahibim bayan, kendisiyle sohbetlerimizde zaman zaman, savafl y›llar›nda yaflad›¤› ve hâlâ unutamad›¤› olaylar› sanki dün olmufl gibi anlat›rd›. Özellikle 1942 ve savafl›n kaybedilece¤inin anlafl›lmaya baflland›¤› 1943 y›l›n›n ilk aylar›ndaki olaylar› anlat›rken onun gözlerinden akan yafllar, çok zaman benim gözlerimi de yaflart›rd›. Sabahlar› ifle giderken, gece üniversite duvarlar›na katranl› boyayla yaz›lm›fl “Sistemi elefltiren sloganlar” aras›ndan geçti¤ini, ö¤leden sonra ifl dönüflünde ise 10-15 Rus esir kad›n›n bu sloganlar› silmekte olduklar›n› izledi¤ini anlat›rd›. Kimi günler ise, otobüs duraklar›na ya da kentin meydanlar›na, özenle b›rak›lm›fl “Beyaz Gül” bildirilerinden birini kimse görmeden ald›¤›n›n ve evde defalarca okudu¤unun öyküsünü dinlerdim. Bir sabah ifle giderken, ilan panolar›nda ikisi erkek, biri k›z üç üniversite ö¤rencisinin, o gece idam edildikleri haberinin, isimleri ve fotograflar›yla ilan edildi¤ini görünce günlerce uyuyamad›¤›n›, haftalarca kendine gelemedi¤ini anlat›rken h›çk›rarak a¤lamas›n› günlerce, haftalarca akl›mdan ç›karamad›¤›m› an›ms›yorum. “Beyaz Gül”ün ad›n› ve anlam›n› ilk kez kendisinden ö¤rendi¤im ev sahibemden, idam edilen üniversite ö¤rencileri Hans Scholl, k›zkardefli Sophie Scholl ve Christoph Probst’un adlar›n› da ilk kez duymufltum. Ankara’da, Alman Kütüphanesi’nde bir ay kadar önce “Beyaz Gül” adl› bir kitap görüp içine flöyle bir bakt›¤›mda, sayfalar aras›nda bu üç üniversite ö¤rencisiyle karfl›laflt›m. Hans Scholl, Sophie Scholl ve Christoph Probst 42 bir anda gözlerimin önünde canlan›verdiler. Beyaz Gül’ü Hans ve Sophie’nin k›z kardefli Inge Scholl 1954 y›l›nda yazm›fl. Inge, a¤abey ve ablas›n›n hayat›n›, onlar›n henüz çocuk yafllar›nda yaflad›klar›n›, gördüklerini ve savafltan sonra SS (Özel Kuvvetler) teflkilat› ile mahkeme kay›tlar›ndan kurtar›labilen belgelere dayanarak kaleme alm›fl. “Beyaz Gül” adl› sessiz direnifl örgütü ve onun amaçlar› u¤runda yaflamlar›n› yitiren üç üniversite ö¤rencisi, en adil yarg›y› ve hakettikleri en büyük övgüyü, ‹kinci Dünya Savafl›’nda Almanya’n›n karfl›s›ndaki en büyük “güç” Winston Churchill’den alm›fllard›r. ‹ngiltere Baflbakan›’n›n bu yarg›s› ve övgüsü flöyledir: “‘Beyaz Gül’ adl› bildirileri yay›nlayanlar, d›flardan da, içerden de hiçbir yard›m almam›fllard›r. (Almanya’n›n karfl›s›ndaki) biz müttefikler için onlar, tamamen yabanc› idiler. Ölümleri ile Almanya’da yeni bir diriliflin temelini oluflturmufllard›r. Kimdi bu bir avuç insan? Ne yap›yorlard› ve suçlar› ne idi? Onlar, Hitler’in tehlikeli diktatörlü¤üne karfl› görüfllerini yaln›zca yaz›l› olarak aç›klayan ve bu görüfllerinin yerald›¤› bildirileri da¤›tarak, ülkelerindeki silahl› ve ac›mas›z sisteme karfl› bir yandan “sessizce” direnirken, bir yandan da bu sistemin yöneticilerine karfl› halk› uyarmaya ve uyand›rmaya çal›flan, gerçekten “bir avuç” üniversite ö¤rencileri idiler. Bafllatt›klar› bu “sessiz” direniflin ülke kapsam›nda genifllemesi sonucunda, Führer’in de, sisteminin de sars›labilece¤ine ve halk›n, üzerine çöken korkakl›ktan kendini kurtararak, eski günlerdeki onurlu yaflam›na kavuflabilece¤ine inan›yorlard›.” BD EK‹M 2011 Beyaz Gül ad›yla bildiriler haz›rlay›p, bunlar› gizlice da¤›tarak, yalanlara inanmamas›, gerçekleri görebilmesi için Alman halk›n› sadece ve sadece uyarmaya ve uyand›rmaya çal›flan bu üç gencin onurlu ve trajik öyküsünü, ilgiyle okuyaca¤›n›za inan›yoruz. B eyaz Gül ki- tab›, Scholl kardefllerin en küçü¤ü Inge Scholl taraf›ndan 1954 y›l›nda yay›mlanm›flt›r. A¤abeyi Hans Scholl ve ablas› Sophie Scholl ile birlikte geçirdikleri çocukluk günlerinin an›lar›yla bafllad›¤› kitab›nda Inge Scholl, önce Hitler dönemi günlerinin evlerine yans›mas›n›, daha sonra ise a¤abeyi, ablas› ile arkadafllar› Christoph'un “onurlu ve üzücü” öykülerini anlatmaktad›r. Kardefllerinin an›lar›n› kurdu¤u “Scholl Vakf›”yla da yaflatan Inge Scholl, Beyaz Gül kitab›ndaki bilgileri, SS (Özel Kuvvetler) Örgütü'nün ve mahkeme kay›tlar›n›n kurtar›labilen belgelerine dayand›rmaktad›r. Afla¤›da, Alaettin Giray'›n Türkçe'ye çevirdi¤i Beyaz Gül’den birkaç bölüm yay›ml›yoruz: idi. Her tarafta Hitler’in Almanya'y› daha çok büyütece¤i, Alman halk›n› daha mutlu ve daha iyi yaflataca¤› söyleniyordu. Hitler sayesinde daha iyi yaflayaca¤›m›za biz de inan›yorduk. Biz, maddi ve manevi olarak buna kat›l›yorduk. A¤abeyim, ablam ve ben Hitler Gençli¤i’ne (HJ) ve K›zlar Birli¤i’ne (MD) kat›larak geziler ve yürüyüfller yap›yorduk.” • “Fakat babam›n, nedense, baz› tereddütleri vard›. O bizim kadar coflkulu de¤ildi.” • “Befl kardefl s›ra ile okula bafllam›flt›k. 1933 y›l›nda bir gün, okul merdiveninde bir k›z arkadafl›m bana flöyle dedi: 'fiimdi Hükümet'in bafl›na Hitler geldi. Almanya'da art›k her fley daha güzel olacak...' Onun bana dediklerini evde anne, babama ve kardefllerime anlatt›m. Evimize ilk kez politika giriyordu.” •“Hans 15 ve Sophie 12 yafl›nda "Hitler sayesinde daha iyi yaflayaca¤›m›za inan›yorduk" 43 BD EK‹M 2011 Hans Scholl, Sophie Scholl, Christoph Probst “Babam›n bu yan›t›n› pek anlayamad›k ama, üstelemedik de... Belli ki üzülmüfltü. Onu daha fazla üzmek istemedik.” • “Birkaç aydan beri ortal›kta tuhaf söylentiler dolafl›yor. 'Kimi hastanelerde ya da huzur evlerindeki yafll› hastalar›n sahiplerine, hastan›n öldü¤ü, cesedinin yak›ld›¤› ve isterlerse külünü alabilecekleri' söyleniyormufl. “O günlerde genç bir ö¤retmenimizin birden ortadan kayboldu¤unu duyduk. Annesine sorduk. Hiç bir fley bilmedi¤ini söyledi. O¤lu nasyonal sosyalist olmak istememifl. 'Acaba bu bir suç olabilir mi?' diye bize sordu. Biz de bilmiyorduk bunu.” •“Baz› söylentilere göre ö¤retmenimiz, 'Toplama Kamp›'na gönderilmiflti.” • “Birgün Hans babama,Toplama Kamp›'n›n ne oldu¤unu sordu. Babam k›saca, 'Ayn› halka karfl› bir savaflt›r, kendisini koruyamayan bir kifliye karfl› savaflt›r, kendi ülkesinin çocuklar›n›n mutluluk ve özgürlü¤üne karfl› savaflt›r' dedi.” 44 • • “Hans güzel gitar çal›yordu. Ayr›ca, birçok yöresel flark›lar toplam›flt›. Hatta (HJ) bayra¤›n› tafl›yarak Nürnberg’e de gitmiflti.” • • “Ablam Sophie bu arada liseyi bitirdi. Üniversiteye gitme haz›rl›klar› bafllad› evde, fakat ö¤renime bafllamas› için 6 ay süreli 'Savaflta yard›mc› hizmet' kursu görmesi gerekiyormufl.” • “Sophie bu kursu tamamlad›ktan sonra, Münih'de biyoloji ve felsefe ö¤renime bafllad›. Ablam Sophie Münih'de, do¤al olarak a¤abeyim Hans’›n yan›nda kal›yordu. Bu arada 'T›p e¤itimi alan gençlerin sömestr tatilinde BD EK‹M 2011 Bat› ve Do¤u cephelerinde seyyar hastanelerde görev yapacaklar› ve kendilerini buna göre haz›rlamalar›' gerekti¤i konusunda askeri emir yay›nland›.” • “A¤abeyim Hans, 'Führer'in, Alman halk›n›n ve Almanya’n›n gelece¤i ve yüceli¤i için kahramanca ölmeye haz›r›m' diye bafllayan Askerlik And›'n› içerek askerlik hizmetine bafllad›. Önce Fransa’da, sonra Rus cephesinde seyyar hastanelerde görev yapt›, okul zaman› ise ö¤renimine üniversite kliniklerinde devam etti.” •“Hans, sonbaharda Rus cephesi'nden dönmüfl, fakültede ö¤renimine kald›¤› yerden bafllam›flt›. Cephede geçirdi¤i üç ay, onu daha da olgunlaflt›rm›flt›. Hans, ayr›ca 'sertleflmifl'di de.” asla yabanc› bir manda istemiyoruz. Nasyonal Sosyalizm'in askeri kuvveti art›k tükenmifltir. Hitler’e, yandafllar›na ve parti üyelerine karfl› pasif direnifl bafllat›lmal› ve bu savafla da art›k son verilmelidir. ‹nsanlar›m›z, tarihi yap›lar›m›z ve flehirlerimiz daha fazla tahribata u¤ramadan bu savafla son verilmelidir. Biz “Beyaz Gül” olarak asla susmayaca¤›z. Führer, Alman halk›n› yok etmeye karar vermifl durumda. "Biz “Beyaz Gül” olarak asla ve asla yabanc› bir manda istemiyoruz. Nasyonal Sosyalizm'in askeri kuvveti art›k tükenmifltir. Hitler’e, yandafllar›na ve parti üyelerine karfl› pasif direnifl bafllat›lmal› ve bu savafla da art›k son verilmelidir..." • “Hans ve arkadafllar›, 'Beyaz Gül' ad› alt›nda bir bildiri haz›rlayarak gizli gizli da¤›tmaya bafllad›lar. ‹lk bildiriyi 1942'de, Münih flehir merkezinde da¤›tt›lar.” • “Konu olan “Beyaz Gül” ismi alt›nda bildiri yazanlar› ve da¤›tanlar› bulmak için Devlet Gizli Teflkilat›, Hitler Gençlik Teflkilat› ve Semt partizanlar› (SA) yurt çap›nda çal›flma sürdürmekteydi. Herfleye ra¤men çeflitli aral›klarla alt› adet bildiri da¤›t›lm›flt›r. • “Bu bildirilerin ana konusu özetle flöyleydi: Biz “Beyaz Gül” olarak asla ve > Savafl belki biraz uzat›labilir, fakat art›k kazan›lamaz. Savafl›n uzat›lmas›, daha çok Alman flehirlerinin ve daha çok sanayi tesislerinin yok edilmesine neden olacakt›r. > Parti üyeliklerinden ayr›l›n, parti toplant›lar›na art›k kat›lmay›n. Özgürlük, hürriyet ve fleref gibi en iyi sözleri Hitler ve Propaganda Naz›r› ve yandafllar› on y›l boyunca a¤›zlar›ndan düflürmediler. Bizim bugünkü devletimiz bir diktatörlüktür. Amac›m›z, sessiz direniflimizle onlara do¤ru yolu göstermektir. Führer, hem Kuzey Afrika’da ve hem de Rus Cephesi'nde 45 BD EK‹M 2011 > Alman Halk›, elindeki tüm olanaklar› kullanarak savafl›n bitirilmesi için çaba göstermelidir. Partiden ayr›lma, toplant›lara kat›lmama kararlar›, bu do¤rultuda at›lacak ilk ad›mlard›r. • “Hans Scholl ve k›zkardefli Sophie Scholl, üniversitede arkadafllar›na bildiri da¤›t›rken görüldüler ve 'üst makamlar'a bildirildiler.” • “Ayn› saatte üniversitenin telefonlar›na el konuldu, tüm girifl ç›k›fl kap›lar› kapat›ld› ve gizli polis, binada arama yapt›.” Sophie Scholl • baflar›l› oldu¤unu san›yor. Oysa flu anda flehirlerimiz bombalarla yok ediliyor. fiehirlerde yüzlerce insan ölüyor ve her iki cephede de her gün binlerce askerimiz ölüyor. Hitlerin her sözü yaland›r. O, bar›fl istiyorum dedi¤inde, bilin gerçekte ki savafl istiyordur. O demokrasi istiyorum diyorsa, bilin ki katliam istiyordur.” • “1943 y›l› Ocak ay›nda Stalingrad yenilgisinden sonra Hans Scholl, bildirilerini Münih'den sonra, Berlin, Viyana, Frankfurt, Salzburg, Hamburg baflta olmak üzere birçok flehirde de da¤›tmaya bafllam›flt›. “Beyaz Gül” bildirilerinde bu kez, flunlar yer al›yordu: > Almanya savafl› kaybetmifltir. > Hitler ve yandafllar›, savafl› kendi güvenlikleri ve ç›karlar› için sürdürmektedirler. 46 “A¤abeyim Hans ve ablam Sophie o gün, 18 fiubat 1943, Saat: 12:00'de gözalt›na al›nd›lar.” • “Hans ve Sophie üniversiteden, o günlerde ad› s›k s›k duyulan Wittelsbacher Palais'ye (Cezaevi) götürüldüler; o gece ve ertesi gün aral›ks›z sorguya çekildiler.” • “Gestapo ve cezaevinde görevli din adam› baflta olmak üzere, Hans ve Sophie'nin sorgulanmas›na tan›k olan tüm görevliler, bu iki kardeflin metanet ve cesaretine hayran kald›lar.” • “‹kinci günün sonunda, Hans ve Sophie'nin Christoph Probst adl› yak›n bir arkadafllar› da tutukland› ve o da ayn› cezaevine getirildi.” • “Nazi Partisi ve Hükümet, bildiri da¤›tan bu üç üniversite ö¤rencisinin yakalanmalar›n› gizli polisin büyük bir baflar›s› olarak ilan ettiler.” BD EK‹M 2011 • gibiydi. Çocuklar›n› görmek ve onlarla konuflmak için dilekçe vermek istedi¤ini söyledi. Onun bu iste¤ini kabul ettiler.” •“Hans ve Sophie’nin duruflma- “Cepheden gelen a¤abeyim Werner, Hans a¤abeyimin, Sophie ablam›n ve Christoph'un olduklar› yere do¤ru yürüdü ve yanlar›na giderek üçünü de önce kucaklad›, sonra tek tek ellerini s›karak tebrik etti.” “Üniversiteli üç gencin idam edilecekleri haberi, duruflma henüz bafllamadan halk aras›nda kulaktan kula¤a yay›lm›flt›.” lar›n› izlemek için annem, babam, cepheden gelen agabeyim Werner ve ablam Elisabeth ile ben (Inge), Justis Palais adl› mahkeme salonuna gittik.” • “Özel davet edilmifl Nazi Partisi ileri gelenleri ile SA’lar, salonda kendileri için ayr›lm›fl özel bir yere al›nm›fllard›. Yarg›çlar ve Berlin'den uçakla getirtilen özel yetkili a¤›r ceza baflkan› ünlü Freisler, as›k yüzleri ve çat›k kafllar›yla içeri girdiler, kürsüde yerlerini ald›lar.” • • “Werner a¤abeyimin onlar› tebrik etti¤ini gören Yarg›çlar Kurulu Baflkan› Freisler, 'Hans Scholl, Führer’e sad›k iyi bir nasyonal sosyalisttir” diyerek Hans a¤abeyimi birdenbire övdü. • ”Baflyarg›ç Freisler'in bu sözlerine sinirlenen Hans a¤abeyim, salondaki • “Önceden bildikleri verecekleri karar›n gerginli¤i, yüzlerine yans›m›flt›. Karfl›lar›nda ise, haklar›nda onlar›n verecekleri karar› umursamayan korkusuz ve sakin üç genç duruyordu. Onlar, kendilerine sorulan sorulara hiç heyecana kap›lmadan, sakin bir biçimde ve olgunlukla cevap veriyorlard›.” • “A¤abeyim ve ablam ile arkadafllar› Christoph için yarg›çlar kurulunun verdi¤i 'ölüm' karar›n› duyunca annem fenalaflt›. Onu d›flar› ç›kard›lar; sa¤dan soldan çeflitli sesler yükseldi, salon bir anda kar›flt›.” • “Babam, 'Ben Führer’in adaletini istemiyorum, kabul etmiyorum. 'Adaletin adaletini istiyorum' diye ba¤›rmaya bafllad›.” •“Bu arada annemi yeniden içeri getirdiler. Kendini oldukça toparlam›fl Scholl Kardefllerin en küçü¤ü Inge Scholl taraf›ndan yay›mlanan Beyaz Gül” adl› kitab›n kapa¤› 47 BD EK‹M 2011 çok kiflinin duyaca¤› bir ses tonuyla asker kardeflime, flöyle dedi: 'Her zaman kuvvetli ol, onurunu ve sukünetini koru ve her ne koflulda olursa olsun, hiçbir zaman onlar› övme, onlar› hakl› ç›karma...” • “Mahkeme Baflkan›, üçüne de son olarak söylemek istedikleri birfley varsa söylemelerini bildirdi. A¤abeyim Hans ve ablam Sophie hiçbir fley söylemediler. Christopher ise, sakin bir biçimde, 'Yaflam›m, eflim ve çocuklar›m için feda olsun' dedi.” Sophie Scholl okul kampüsünde Hitler karfl›t› bildiriler da¤›tt› karfl›layaca¤›m.'” •“Hans ve Sophie ise k›sa bir veda mektubu yazd›lar annem ve babama: 'Bize sa¤lad›¤›n›z güzel bir yaflam için size teflekkür ediyoruz. Tanr› bizimle beraberdir. Her ikinize son selamlar›m›z› iletiyoruz.'” • “Annemin mahkemece kabul edilen dilekçesindeki iste¤i yerine getirildi ve saat 16:00’ya do¤ru biz tüm aile bireyleri cezaevine al›nd›k.” • “Önce Hans’› getirdiler anne ve babama. Üzerinde cezaevi giysisi vard›. Rahat, sakin ve dik yürüyordu. Anne ve babam›n ellerini s›kt›.” • “Babam, onu kollar›n›n aras›na ald›, s›k› s›k› gö¤süne bast›rd›: 'Sizler hepiniz tarihe geçeceksiniz. Bu adalet Führer ve yandafllar›n›n adaleti. Ama onlar Allah’›n adaletini muhakkak görecekler, buna asla kuflkun olmas›n, o¤- •“Karardan sonra üçü de, mahkeme salonundan Münih Stadelheim “Ceza ‹nfaz Kurumu” denilen cezaevine götürüldüler.” • “Orada yasa gere¤i, birer veda mektubu yazmalar›na izin verildi. Christoph, annesine flu k›sa veda mektubunu yazd›: 'Anne sana çok çok teflekkür ediyorum. Çünkü beni bu dünyaya sen getirdin. Birazdan Allah’a ulaflaca¤›m. Ben oraya senden daha erken gidiyorum. Orada seni çok iyi 48 lum' dedi.” • “Babamdan sonra Hans, annemle ve bizle kucaklaflt›. 'Arkadafllar›m›n hepsine son selamlar›m› iletin” dedi ve son olarak bir k›z ismi söylerken gözlerinden akan iki damla yafl›n görülmemesi için masaya do¤ru e¤ilerek yüzünü sildi. Sonra da s›rt›n› döndü, hücresine geri gitti.” • “Hans gittikten sonra görevli bir bayan, Sophie'yi getirdi. Üstünde kendi giysisi vard›. Sophie anneme ve BD EK‹M 2011 babama bakarak gülüyordu. Yüzü bir günefl gibi ›fl›l ›fl›ld›. Sa¤l›kl›yd›. Annemin getirdi¤i flekerlemeleri ald›, a¤z›na atarken teflekkür etti. '‹yi oldu bunlar› getirdi¤in. Bugün ö¤le yeme¤i yememifltim' dedi.” • Sophie de, Hans gibi 'Biz hepsini, ama hepsini kendi üzerimize ald›k. Bizim 'Beyaz Gül' bildirilerinde yazd›klar›m›z ve söylediklerimizin hepsini, ayn›n› bütün Alman halk› düflünüyor, fakat bunu söylemeye cesaret edemiyor. Biz onlar›n ad›na yazd›k, söyledik bunlar›. Bu dalga durmayacak, devam edecek” diyerek, korkusuz ve gülerek görevlilerle hücresine döndü.” • paz, üç gencin idam edilmelerinden sonra öfkesini önleyememifl ve görevlilere yüksek sesle flöyle ç›k›flm›fl: 'Bu üç gencin ölümü ile flimdi her fleyin düzeldi¤ine, Almanya'n›n tüm sorunlar›ndan kurtuldu¤unu mu san›yorsunuz? O sorunlar› topra¤›n alt›na gömseniz de, onlar yine varlar ve asla yok olmayacalar. Gördü¤üm kadar› ile bu ülkede hiç kimse, bu üç genç kadar sevgi ve sayg› hak etmemifltir. Çünkü onlar, kendileri ile beraber olan hiçbir arkadafl›n› ihbar "Sizler hepiniz tarihe geçeceksiniz. Bu adalet Führer ve yandafllar›n›n adaleti. Ama onlar Allah’›n adaletini muhakkak görecekler, buna asla kuflkun olmas›n, o¤lum..." “Hapishane görevlilerinin söylediklerine göre, infaza götürülürken üçü de o güne kadar görülmedik bir cesaret ve metanet göstermifller.” • “Görevlilerin kendilerine teklif etti¤i son sigaray› üçü paylaflarak içmifller. Christoph, 'Birkaç dakika sonra öbür dünyada birbirimizi tekrar görece¤iz, ölümün bu kadar k›sa olabilece¤ini asla düflünmemifltim' demifl.” • “‹nfaza önce Sophie'yi götürmüfller. O, hep gülüyormufl. Hans, onurlu bir tav›rma ve kimseden yard›m almadan bafl›n› giyotine uzatm›fl ve bütün cezaevini ç›nlatan bir sesle 'Yaflas›n Hürriyet' diye ba¤›rm›fl.” •“Cezaevindeki din görevlisi pa- etmemifllerdir.” Bunlar› söyledikten sonra da, 17:30’a do¤ru yavafl yavafl batmak üzere olan günefli göstererek, “Bu günefl yar›n yine do¤acak ve yine gelecek” demifl ve flimdi gidip, bu üç genç için dua edece¤ini söylemifl.” • “Ertesi gün tüm gazetelerde üçünün fotograflar›, ayr›nt›l› bilgilerle yay›mlanm›flt›. Ayr›ca, Münih flehrinin meydan, kavflak ve tramvay duraklar›ndaki tüm duyuru panolar›nda “Vatana ihanet suçundan ölüm cezas›na mahkûm edildiler ve bu cezalar› 22 fiubat 1943 günü infaz edildi” yaz›s› ve üç gencin fotograflar›, adlar› ile yafllar› yer alm›flt›: 49 BD EK‹M 2011 Hans Scholl 25 yafl›nda, Christoph Probst 24 yafl›nda, Sophie Scholl 22 yafl›nda” • “‹ki kardeflimin ölümünden sonra annem, babam, kardeflim Elisabeth ve ben Inge, akrabal›k nedeniyle tutukland›k ve günlerce sorguya çekildik. O günleri tekrar yaflamak ve hat›rlamak istemiyoruz hiçbirimiz. Bas›n›n yazd›¤› gibi k›sa bir süre sonra yeni tutuklamalar bafllad›.” • “‹kinci bir davada Prof. Huber, Alexandra Scmorell, Will Graf da 'Vatana ihanet suçu'ndan ölüm cezas›na çarpt›r›ld›lar ve 19 Nisan 1943 tarihinde onlar da bafllar› giyotinle kesilerek idam edildiler.” • “Adlar›n› burada sayamad›¤›m›z binlerce kifli daha, toplama kamplar›na ya da hapishanelere gönderilerek, yaflama haklar›ndan yoksun b›rak›ld›lar.” •“Hitler yasalar› ile Alman toplumu korkutulmufl ve sindirilmiflti. Sessiz direnme yapmak isteyen üniversiteli birkaç gencin yaflamlar› da, ölüm cezas›yla sonuçland›r›lm›flt›.” • “Onlar her y›l etkinliklerle an›l›yorlar ve an›lacaklar.” • “Bafl Suçlu”, intihar ederek kendi aç›s›ndan sorumluluklar›ndan kurtulmufl olabilir. Fakat Alman halk›, savafl zararlar›n› karfl›lama fonuna savafltan sonra her y›l bütçeden katk› sa¤lamaktad›r. Bu paralar toplama kamplar›nda ölen ya da öldürülen insanlar ile savafl zaman› çal›flt›r›lan esirlerin ailelerine, tazminat olarak ödenmektedir.” • “Führer’in 12 y›l süren iktidar›ndan sonra Almanya, tarihinin en büyük 50 yenilgisini imzalam›flt›r.” • “Savaflta 13 milyonu Alman olmak üzere 55 milyon kiflinin yaflam›n› yitirmifl oldu¤u tahmin edilmektedir. Ayr›ca, Almanya’n›n da uzun y›llar do¤u ve bat› olarak ikiye ayr›ld›¤›n› hepimiz biliyoruz.” •“Savafl›n sona ermesi ile müttefikler, savafl suçlular› için tarihi bir karar alarak, onlar›n Nürnberg flehrinde yarg›lanmalar›n› öngördüler.” • “Tarihe Nürnberg Duruflmalar› ad› ile geçen yarg›lamada birkaç› d›fl›nda tüm savafl suçlular›na idam cezas› verildi ve infaz edildi.” • “Müebbet cezas› alanlar ise, müttefikler taraf›ndan yönetilen Berlin Spandau cezaevine gönderildiler. Son mahkûmun da eceli ile ölmesinden sonra Spandau cezaevi kapat›ld›.” • “Nürnberg duruflmalar› tamamlan›nca, mahkemenin Amerikal› savc›s› ülkesine dönmek üzere havaalan›nda bekleyen uça¤›na giderken yolunu de¤ifltirmifl ve idama mahkûm edilen Alman Adalet Bakan›'n› hücresinde ziyaret etmek istemiflti. Bu son görüflmesinde Amerikal› savc› ona, tarihe geçen flu sözleri söylemiflti: “Siz Adalet Bakan›, yaln›z Almanya'da de¤il, tüm Avrupa ülkelerinde ceza hukuku konusunda tek otoritesiniz. Kitaplar›n›z Avrupa Hukuk Fakülteleri'nde ders kitab› olarak okutulmaktad›r. Führer için yasa haz›rlayarak kendi idam›n›z› onaylam›fl oldunuz. Size bunu söylemek için buraya geldim. fiimdi ülkem Amerika’ya dönüyorum. Uça¤›m beni bekliyor.” •