ORTAOKUL 8. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN, FEN BİLGİSİ VE SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMEN ADAYLARININ GÜNEŞ SİSTEMİ’NE DAİR GÖRÜŞLERİ Ümmü Gülsüm DURUKAN, Elif ARIKURT, Çiğdem ŞAHİN Giriş Yöntem Bulgular Tartışma, Sonuç ve Öneriler Kaynakça DOI: http://dx.doi.org/10.14527/9786053183563b2.021 Giriş Astronomi biliminin doğuşunun ve gelişiminin uygarlıkların gelişim safhalarıyla paralel olduğu söylenebilir. İlk uygarlıklar astronomi biliminden ilk olarak tarım faaliyetlerinde yararlanmışlardır. Tarım faaliyetlerinin düzenlenmesi için takvim bilgisine ve takvim bilgisi için de gökcisimlerinin hareketlerinin bilinmesi ve anlaşılması gerekmektedir (Unat, 2001, s.2). Gökcisimlerinin anlaşılması, Dünya’nın yerinin sorgulanması ve evren araştırmalarını ortaya çıkarmıştır. Bu anlamda, Aristoteles Yer’in evrenin merkezinde bulunduğunu ve gökcisimlerinin hareketlerinin küresel hareketlerle sağlandığını ileri sürmüştür (Şekil 1). Benzer şekilde, Ptolemaios Ay, Güneş ve gezegenlerin Yer’in etrafında sabit ve muntazam bir şekilde dairesel olarak dolandıklarını ifade etmiştir (Topdemir ve Unat, 2012, s.54). Şekil 1.Aristoteles’in yer merkezli (geocentric) evren modeli (URL-1). Yer merkezli evren modelinin egemenliği Kopernik’in Katedralin kulelerinden Ay ve Güneş tutulmaları ve gezegenlerin kavuşumlarına ilişkin yapmış olduğu gözlemlerle sona ermiştir. Kopernik, Güneş’i merkeze alan, Yer’i de bir gezegen gibi Güneş çevresinde dolandıran “Güneş merkezli evren modeli”ni kurmuştur. Güneş merkezli evren modelinde; merkezde Güneş ve Güneş’in etrafında sırasıyla Merkür, Venüs, Yer, Mars, Jüpiter ve Satürn dolanmaktadır. Ay ise Yer’in çevresinde dolanır. Kopernik Güneş merkezli evren modelini sade bir akıl yürütme ile kurmuştur. Kopernik bir astronom olmayıp din adamı olduğu için gezegenlerin hareketini fiziksel ve matematiksel olarak açıklamakta yetersiz kalmıştır (Topdemir, 2011; Özsoy, 2015). Kopernik’in Güneş merkezli evren modeli, Galilei ve Keplerin fiziksel ve matematiksel açıklamaları ile desteklenerek bu günkü Güneş sistemi modeli oluşturulmuştur. Güneş sistemi, Güneş’in çekimi ile yörüngede bulunan bütün cisimlerden oluşur (Özdemir, Gürol ve Demircan, 2011, s.21). Güneş sistemi, merkezde Güneş ve onun etrafında belli yörüngelerde dolanan 8 büyük gezegen, birçok doğal uydu, cüce gezegenler, kuyruklu yıldızlar, meteorlar ve gezegenler arası gaz ve tozdan oluşmuş bir sistemdir (Aslan, Aydın, Demircan, Derman ve Kırbıyık, 2012, s.93). Güneş Sistemi gezegenleri 2006 yılına kadar sırasıyla Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Saturn, Uranüs, Neptün ve Plüton olmak üzere dokuz gezegen şeklinde bilinmekteydi. Ancak yapılan araştırmalarla birlikte Plüton’un gezegen tanımına uygunluk göstermediği tespit edilmiş ve Plüton gezegenlikten çıkartılarak cüce gezegen sınıfına dahil edilmiştir. 2006 yılı itibari ile Güneş sistemi gezegenleri Güneş’in etrafında belli yörüngelerde etrafında dolanan sekiz gezegen (Merkür, Venüs Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün) olarak belirtilmiştir (URL-2). Literatürde Güneş Sistemi ile ilgili yapılan çalışmalar incelendiğinde; bazı çalışmaların katılımcılarının da Aristotales ve Ptolemaios’un Güneş Sistemi ile ilgili görüşlerine benzer görüşlere sahip olduğu görülmektedir. Örneğin, İyibil’in (2010) çalışmasında öğretmen adayları arasında yer merkezli Güneş Sistemi çizenlerin olduğu tespit edilmiştir. Oysaki uygarlık düzeyinin artması ve nitelikli verilerin elde edilmesiyle Güneş Sistemi'nin mevcut durumu hakkında daha derin bilgi edinilmiş olup Güneş Sistemi'nin güneş merkezli (heliocentric) bir yapıya sahip olduğu bilinmektedir. 322 Acker (1996) Güneş Sistemi ile ilgili yaptığı araştırmada, ilkokul öğrencilerinin büyük çoğunluğunun güneşten uzaklık arttıkça gezegenlerin sıcaklıklarının azaldığı yönünde bir genelleme yaparak gaz yapıdaki gezegenlerle ilgili alternatif kavramlara sahip olduklarını tespit etmiştir. Arıkurt (2014) araştırmasında ilköğretim yedinci sınıf öğrencilerinin Güneş Sistemi ile ilgili “Gökadaların içerisinde sadece gezegenler bulunur. Bu yüzden Güneş Sistemi bir gökadadır” gibi alternatif kavramlara sahip olduklarını belirlemiştir. Durukan ve Sağlam-Arslan (2013) çalışmalarında öğretmen adaylarının Güneş merkezli çizimleri arasında; yalnızca güneş-dünya ve ay üçlüsüne odaklanan, gezegenlerin ortak bir yörüngede dolandığı veya Güneş Sistemi'nin içerisinde yıldızların yer aldığı alternatif kavramlar içeren çizimlerin bulunduğunu ifade etmişlerdir. Özetle literatürde öğrencilerin Güneş Sistemi çizimlerinde, Dünya’nın merkezde (İyibil, 2010; Durukan ve Sağlam-Arslan, 2013), Gezegenlerin sıralamasının hatalı (İyibil, 2010; Arıkurt, 2014), ve Güneş Sistemi’nde Güneş’ten başka yıldızların çizildiği (Durukan ve Sağlam-Arslan, 2013) belirlenmiştir. Bu araştırmaların sonuçları öğrencilerin Güneş Sistemi ile ilgili öğrenme güçlükleri yaşadıkları şeklinde yorumlanabilir. Bireyler Güneş Sistemi’ni formal olarak ortaokul sıralarında öğrenmektedirler. Bununla birlikte öğrenciler öğrenme ortamlarına alternatif kavramlar içeren ön bilgilerle de gelebilmektedirler (Trumper, 2001, 2003, 2006). Öğrencilerin sahip oldukları alternatif kavramların belirlenmesi, öğretim sürecinin iyileştirilebilmesine yönelik çalışmaların yapılmasına dikkat çekmek açısından oldukça önemlidir. Ortaokulda bireylerin Güneş Sistemi ile ilgili bilgilere ulaşmalarında rehberlik yapan kişiler ise fen bilgisi ve sosyal bilgiler öğretmenleridir. Öğrencilerin bilgiyi zihinlerinde yapılandırma süreçlerinde öğretmenlerin sahip olması gereken niteliklerden birisi de alan bilgisidir. Öğretmenlerin alan bilgilerinin yetersiz olması ya da alternatif kavramlar içermesi öğrencilerin öğrenmesini olumsuz yönde etkileyecektir. Bu nedenle hizmet öncesinde öğretmenlerin ön bilgilerinin belirlenmesi ve varsa alternatif kavramlarının giderilmesi yönünde çalışmaların yapılması bir gereklilik olarak görülmektedir. Çünkü öğretmenler tarafından hazırlanan öğrenme ortamları veya öğretim etkinlikleri de öğrencilerin alternatif kavramlar oluşturmalarına neden olabilmektedir (Cin, 2007; Coştu, Ayas ve Ünal, 2007; Kurnaz, 2007; Yağbasan ve Gülçiçek, 2003). Öğrencilerin Güneş Sistemi'ni ve Güneş Sistemi ile ilgili olayları öğrenme süreçlerinde kullanılan başlıca materyallerden birisi de görsellerdir. Öğretmenler Güneş Sistemi'ni anlatırken görsellerden ve çizimlerden yararlanmaktadırlar. Öğretmen adaylarının da ileride öğrencilerine Güneş Sistemi ve Güneş Sistemi ile ilgili olayları anlatırken çizimlerden yararlanacağı ya da öğrencilerinin çizimlerini değerlendirecekleri de dikkate alındığında, öğretmen adaylarının görüşlerinin çizim tekniği ile belirlenmesinin etkili olacağına inanılmaktadır. Öğrencilerin alternatif kavramlar geliştirmelerine, günlük hayattaki tecrübeleri/gözlemleri, inançları veya okulda kullanılan öğretim materyalleri neden olabilmektedir (Cin, 2007; Coştu vd, 2007; Kurnaz, 2007). Ayrıca ortaokul son sınıftaki öğrencilerle, gelecekte bu öğrencilere eğitim verecek fen bilgisi ve sosyal bilgiler öğretmen adaylarının Güneş Sistemi ile ilgili görüşlerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi, öğretmen adayları ile ortaokul öğrencilerinin görüşleri arasındaki benzerlik ya da farklılıkların ortaya konulması açısından önemli görülmektedir. Bu bağlamda yapılan çalışmanın amacı, ortaokul 8. sınıf öğrencilerinin ve gelecekte bu öğrencilere eğitim verecek olan öğretmen adaylarının Güneş Sistemi ile ilgili görüşlerini tespit etmek şeklinde belirlenmiştir. Yöntem Bu çalışma durum çalışmasının bütüncül çoklu durum desenine göre yürütülmüştür. Bütüncül çoklu durum deseninde, birbirinden bağımsız vakalar seçilir ve her bir vaka bir bütün olarak algılanır. Gerekirse vakalar arasında karşılaştırma yapılabilir (Yin, 1984 akt. Çepni, 2010). Katılımcılar Çalışmanın örneklemi 93 ortaokul sekizinci sınıf öğrencisi (OÖ), 96 dördüncü sınıf fen bilgisi öğretmen adayı (FBÖA) ve 94 dördüncü sınıf sosyal bilgiler öğretmen adayı (SBÖA) olmak üzere toplam 283 kişiden oluşmaktadır. Ortaokulda öğrenciler yedinci sınıfın “Güneş Sistemi ve Ötesi” 323 ünitesi kapsamında Güneş Sistemini öğrenmektedirler. Ancak bu çalışmada ortaokul sekizinci sınıf öğrencileri örnekleme dahil edilmiştir. Örnekleme sekizinci sınıf öğrencilerinin dahil edilmesinin sebebi, bu çalışmadaki katılımcıların bulundukları öğrenim sürecinin son sınıfında olmalarının esas alınmasıdır. Güneş Sistemi konusu hem fen bilimleri dersi hem de sosyal bilgiler dersi öğretim programında yer alan disiplinler arası bir konudur. Ortaokul öğrencileri ilköğretim yedinci sınıf fen bilimleri dersi öğretim programında Güneş Sistemi ile ilgili bilgileri Dünya ve Evren öğrenme alanı “Güneş Sistemi ve Ötesi” ünitesi kapsamında öğrenmektedirler (MEB, 2013). Ayrıca sosyal bilgiler dersi öğretim programında “Bilim, Teknoloji, Toplum” öğrenme alanında “Zaman İçinde Bilim” ünitesindeki kazanımların Fen ve Teknoloji dersi “Güneş Sistemi ve Ötesi: Uzay Bilmecesi” ünitesindeki (3.2, 3.3, 3.4, 3.5, 3.6) kazanımlarla ilişkilendirilmesi vurgulanmaktadır. Güneş-Dünya-Ay’ın hareketlerinden yararlanarak mevsimler, tutulmalar gibi konular işlenmektedir (MEB, 2009). Bu süreçte de özellikle ders kitaplarında Güneş Sistemi ile ilgili görsellerin/çizimlerin vb. yer aldığı görülmektedir. Disiplinler arası konu olma özelliği taşıyan Güneş Sistemi’nin öğretim sürecinde, hem FBÖA'larının hem de SBÖA'larının konu ile ilgili yeterli alan bilgisine sahip olmaları öğrencileriyle işleyecekleri ders içeriklerini düzenlemelerinde etkili olacaktır. Öğretmen adaylarının yeterli alan bilgisine sahip olup olmadıklarının belirlenerek, onlara yeterli alan bilgilerinin kazandırılmasına yönelik çalışmaların yapılmasının teşvik edilmesi için, çalışmanın örneklemine FBÖA ve SBÖA'lar dahil edilmiştir. Öğrencilerin ve onlara eğitim verecek olan öğretmen adaylarının çizimleri arasındaki benzerlikler ve farklılıklar olup olmadığı ise bilinmemektedir. Bu bağlamda ortaokul sekizinci sınıf öğrencilerinin, FBÖA ve SBÖA'larının benzer alternatif kavramlara sahip olup olmadıklarının tespit edilmesi, öğretim sürecinin iyileştirilmesinde önemli bir adım olarak görülmektedir. Veri Toplama Aracı Veri toplama aracı olarak çizim tekniğinden faydalanılmıştır. Çizim tekniği öğrencilerin düşüncelerini özgür bir şekilde ifade etmelerine/çizmelerine fırsat sunmakta, farklı bakış açılarını ortaya çıkarmada etkili olmaktadır. Bazı kişiler çizim yapmayı eğlenceli bulmaktadır. Çizim tekniği öğretmenlere öğrencilerinin öğrenmeleri ile ilgili ipuçları verebilmekte, öğrencilerin kendi öğrenmelerinin farkına varmalarını sağlamaktadır. Bununla birlikte çizimlerin puanlanması bu tekniğin dezavantajı olarak görülmektedir. Bu dezavantaja yönelik olarak araştırmacılar çizimlerin benzerliklerine göre sınıflandırılarak değerlendirilmesini önermektedirler (White ve Gunstone, 1992, s.105). Bu çalışmada da katılımcıların Güneş Sistemi ile ilgili düşüncelerini özgürce yansıtabilmeleri için çizim tekniğinden faydalanılmıştır. Güneş Sistemi ile ilgili alternatif kavramları barındıran bir Güneş Sistemi çizimi araştırmacılar tarafından hazırlanmış ve katılımcıların bu çizimi değerlendirmeleri istenmiştir. Katılımcılara Güneş Sistemi çiziminin hazır olarak verilmesinin sebebi hem tüm katılımcıların görüş belirtmesini sağlayarak (bazı katılımcılar çizim yapmak istemeyebiliyorlar) veri kaybının önüne geçmek hem de literatürde de yer alan alternatif kavramlara bu çalışmanın katılımcılarının da sahip olup olmadıklarını belirlemektir. Bununla birlikte, katılımcıların kendi düşüncelerini de özgürce ifade edebilmeleri için, isterlerse Güneş Sistemi çiziminin altında kendi çizimlerini de yapabilecekleri bir alana yer verilmiştir. Soru cevaplanırken, şeklin üzerinde düzeltme yapılması veya çizimin altında bırakılan boşluğa Güneş Sistemi’nin düzenlenerek yeniden çizilmesi konusunda katılımcılar serbest bırakılmıştır. Veri toplama aracı hazırlanırken literatürde yapılan çalışmalarda elde edilen bulgular incelenmiştir. İncelenen çalışmalardan elde edilen sonuçlar dikkate alınarak katılımcıların sahip olabileceği alternatif kavramları içeren bir Güneş Sistemi çizilmiştir. Çizimde yer alan alternatif kavramlar aşağıda listelenmiştir: Gökcisimlerinin birbirlerine göre boyutları ve büyüklüklerine dair alternatif kavramlar; Dünya Güneş’ten büyüktür (Arıkurt, 2014; Klein, 1982), Güneş diğer yıldızlardan büyüktür (Arıkurt, 2014; İyibil, 2010). 324 Gökcisimlerinin şekillerine dair alternatif kavramlar; Yıldızın şekli beş köşelidir/Yıldız şekilsizdir (Agan, 2004; Arıkurt, 2014; Bailey, 2008; İyibil, 2010; Kurnaz, 2012). Güneş sistemi içerisinde bulunan gökcisimlerine dair alternatif kavramlar; Güneş Sistemi içerisinde başka yıldızlarda bulunmaktadır (Frede, 2006; İyibil, 2010). Gezegenlere dair alternatif kavramlar; Gazsal gezegenlerin tümünün halkası yoktur (İyibil, 2010) ve Gezegenler hareketsizdir/bir sırada dizilmiştir (İyibil 2010). Ayrıca çizimde yukarıdaki alternatif kavramların dışında, katılımcıların asteroit kuşağının varlığı ya da Plüton’un bir gezegen olarak belirtilip belirtilmeyeceği ile ilgili görüşlerini de belirlemek için çizimde bunlara yer verilmemiştir. Veri toplama aracı olan “Güneş Sistemi ile ilgili Görüş Belirleme Çizim Sorusu” Şekil-2’de sunulmuştur. Yukarıdaki çizimde hata/hatalar var mıdır? Cevabınız evet ise, çizimde yer alan hata/hataları bulunuz ve aşağıdaki boşluğa bu hata/hataları gidererek yeniden bir çizim yapınız. Bulduğunuz hata/hataları kısaca açıklayınız. Şekil 2. Güneş Sistemi ile ilgili Görüş Belirleme Çizim Sorusu. Alternatif kavramlar içeren Güneş Sistemi çiziminin yapı geçerliğini sağlamak için iki fen eğitimi uzmanının görüşlerine başvurulmuştur. Fen eğitimi uzmanlarından birisi lisans düzeyinde astronomi dersine girmekte olup bu konuda deneyime sahiptir. Diğer fen eğitimi uzmanının ise astronomi konusu ve çizim tekniği ile ilgili çalışmaları bulunmaktadır. Uzmanlar çizimin bu şekilde kullanılmasını uygun bulmuştur. Veri Toplama Süreci ve Analizi Veri toplama sürecinde katılım gönüllülük esasına göre yürütülmüş ve katılımcılardan isim istenmemiştir. Güneş Sistemi ile ilgili Görüş Belirleme Çizim Sorusu dağıtılmadan önce katılımcılar çalışmanın amacı ve soruyu nasıl cevaplandıracakları hususunda bilgilendirilmiştir. Katılımcıların çizim sorusunu cevaplama süreleri yaklaşık 15 dakika sürmüştür. Veriler toplandıktan sonra, çizimdeki hatalar sınıf ortamında açıklanmış ve katılımcıların soruları cevaplanmıştır. Katılımcıların çizimlerinden ve ifadelerinden örnek alıntılar sunulurken, katılımcılardan ortaokul öğrencileri OÖ1, OÖ2…..OÖ93; fen bilgisi öğretmen adayları FBÖA1,…FBÖA96 ve sosyal bilgiler öğretmen adayları SBÖA1,…SBÖA94 şeklinde kodlanmıştır. Çizimle ilgili katılımcıların cevaplarından elde edilen verilerin analizi için, White ve Gunstone’nun (1992, s.105) belirttiği gibi çizimler benzerliklerine göre sınıflandırılmıştır. Verilerin analizi, içerik analizine göre iki aşamada yapılmıştır. İlk aşamada, katılımcıların çizimle ilgili tespitleri doğru ya da yanlış olmasına göre sınıflandırılmıştır. İkinci aşamada ise, katılımcıların tespit ettikleri hatalara yönelik yaptıkları açıklamalar; Doğru (D), Kısmen Doğru (KD), Alternatif Kavram (AK) içeren açıklamalar ve net olmayan açıklama) olarak kategorilendirilmiştir. Bununla birlikte, çizimde hata olmadığını belirten katılımcılar da “çizimde hata yok” kategorisi altında değerlendirilmiştir. Çizimlerin analizinde benzer kategorilendirme sistemlerinin literatürde de kullanıldığı görülmektedir (İyibil, 2010; Durukan ve Sağlam-Arslan, 2013; Şahin, 2014). 325 Tablo 1. Güneş Sistemi ile ilgili Görüş Belirleme Çizim Sorusundan Elde Edilen Verilerin İçerik Analiziyle ilgili Anlam Çözümleme Tablosu. Kategori Doğru Kısmen doğru Alternatif kavram Net olmayan Çizimde Tespit açıklama içeren açıklama açıklama hata yok Doğru Yanlış Katılımcılar tarafından yapılan açıklamalar, Güneş Sistemi ile ilgili görüş belirleme çizim sorusu tanıtılırken verilen hatalar tek tek değerlendirilerek (hatalar birbirinden bağımsız bir şekilde) analiz edilmiştir. Doğru tespit sınıflaması içerisinde yer alan üç açıklama türü bulunmaktadır. Bunlar; Doğru açıklama: Katılımcıların çizimde yer alan hatalardan birini doğru olarak tespit edip bu hatanın düzeltilmesi için yaptıkları doğru açıklamalar bu kategoride değerlendirilmiştir. Örneğin; Verilen çizimde bir hata olarak ‘hiçbir gazsal gezegen için halka çizimi’ yapılmamıştır. FBÖA’lardan birisi bu hatayı doğru olarak tespit etmiş ve gazsal gezegenlerin hepsinin halkaya sahip olması gerektiğini belirtmiştir. Bu açıklama tespit edilen hata için doğru açıklama olarak kabul edilmiştir. Kısmen doğru açıklama: Katılımcıların yer alan hatalardan birini doğru olarak tespit edip bu hatanın düzeltilmesi için yapılan kısmen doğru bilginin yer aldığı açıklamalar bu kategoride değerlendirilmiştir. Örneğin, verilen çizimde ‘gazsal gezegen için halka çizimi yapılmaması’ bir hata olarak sunulmuştur. Bu hatayı tespit eden katılımcıların, yalnızca “Satürn’ün ya da Jüpiter’in halkası olmalıdır” şeklindeki açıklamaları kısmen doğru açıklama olarak kabul edilmiştir. Net olmayan açıklama: Katılımcıların çizimde yer alan hataları fark edebildikleri ancak bu hataları düzeltemedikleri cevapları içeren kategoridir. Örneğin, bazı katılımcılar yıldızın şeklinin beş köşeli olmadığını tespit etmiş fakat bu hatayı düzeltmeye yönelik bir açıklama yapmamışlardır. Bu ve benzer açıklamalar bu kategori altında yer almaktadır. Yanlış tespit sınıflaması içerisinde yer alan iki açıklama türü bulunmaktadır. Bunlar; Alternatif kavram içeren açıklama: Katılımcıların çizimde yer alan hatalar arasından ya da doğru olmasına rağmen bilimsellikten uzak (alternatif kavram içeren) olarak çizimde kendilerinin tespit ettiği hatalara yönelik açıklamaların yer aldığı kategoridir. Örneğin, birçok katılımcı Plüton gezegeninin eksik çizildiğini belirtmiştir. Oysaki Plüton gezegeni 2006 yılında Uluslararası Astronomi Birliği’nin yaptığı bir düzenleme ile gezegenlikten çıkarılmış ve cüce gezegen olarak sınıflandırılmaya başlanmıştır. Çizimde hata yok açıklaması: katılımcıların verilen çizimde hiçbir hata bulunmadığını içeren cevaplarının yer aldığı kategoridir. Veri analizi sırasında katılımcıların verdiği cevaplar ilk önce doğru ve yanlış tespit olmasına göre sınıflandırılmıştır. İkinci aşamada ise yapılan doğru ya da yanlış tespitler için verilen cevaplardan kodlar oluşturulmuş ve kodlardan da temalar oluşturulmuştur. Örneğin katılımcı “yıldızlar beş köşeli değildir, küreseldir” şeklinde bir açıklama yaptı ise bu doğru tespit ve doğru açıklama olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca bu açıklama “gök cisimlerinin şekli” alt temasında sınıflandırılmıştır. Kodların geçerliğini sağlamak için iki araştırmacı fikir birliğine vararak kodlamaları yapmışlardır. Bu kodlara ait öğrencilerin ifadelerinin kullanım sıklıkları belirlenerek tablolarda sunulmuştur. Verilerin geçerliği için katılımcıların çizimlerinden ve açıklamalarından alıntılar sunulmuştur. Ayrıca verilerin güvenirliğini belirlemek için iki araştırmacı birbirinden bağımsız olarak verileri kodlamışlar ve kodlayıcılar arası tutarlık yüzdesi %90.00 olarak hesaplanmıştır. Bu yüzde, verilerin güvenilir olduğuna işaret etmektedir (Miles ve Huberman, 1984). Bulguların sunumu sırasında katılımcılar tarafından tespit edilen hataya yönelik sunulan alıntı çizimler, sadece tek bir hata içermeyebilir. Çizimler bir ya da birden fazla hata barındırabilmektedir. 326 Bulgular Katılımcıların Güneş Sistemi çizimi hakkındaki doğru tespitlerinden elde edilen bulgular Tablo 2’de sunulmuştur. Tablo 2. Katılımcıların Doğru Tespitlerinden Elde Edilen Bulgular. Tema Doğru açıklama Kısmen doğru açıklama Net olmayan açıklama Alt tema ve kodlar Gökcisimlerinin şekli Yıldızlar küreseldir. Dünya geoit şeklindedir Göktaşının belli bir şekli yoktur/şekilsizdir Dünyanın üzerinde kıtalar var Gökcisimlerinin yörüngeleri Gezegenlerin yörüngeleri çizilmemiş Gökcisimlerinin büyüklükleri Gezegenlerin büyüklükleri hatalı Mars Dünya’dan daha küçük olmalı Neptün Uranüs’ten daha büyüktür Yıldızlar gezegenlerden daha büyük olmalı Göktaşları gezegenlerden küçük olmalı Güneş daha büyük olmalı Gökcisimlerinin birbirine göre konumları (yakınlıkları/uzaklıkları) Güneş’e yakın yıldızlar bulunmaz Güneş’e yakın göktaşı bulunmaz Gezegenlerin yakınlıkları hatalı Gezegenlerin halkaya sahip olması Gazsal gezegenlerde Çizimdeki eksik gökcisimleri Ay eksik çizilmiş Çizimdeki boyutlandırma Çizimin üç boyutlu olmalı Gezegenlerin halkaya sahip olması Satürn Jüpiter Neptün Uranüs Yıldızların şekli yanlış çizilmiştir/Yıldızlar beş köşeli değildir. Göktaşının şekli yanlış çizilmiştir. Yıldızlar daha büyük olmalı Göktaşı daha küçük olmalı Bazı gezegenlerde halka bulunmaktadır Ortaokul 8.sınıf f* FBÖA 4.sınıf f* SBÖA 4. sınıf f* 8 --1 2 12 --1 2 4 3 2 --- 8 7 1 1 --2 ----4 10 12 --1 1 1 1 ----1 ----- 1 2 --- 3 2 --- ----1 --- 1 --- 8 5 2 --- --- 1 34 17 --1 60 4 4 --- 19 4 1 --- 7 7 5 1 ----2 2 2 2 --- 1 ----1 Doğru açıklama teması altında; gökcisimlerinin şekli, gökcisimlerinin yörüngeleri, gökcisimlerinin büyüklükleri, çizimdeki eksik gökcisimleri, gezegenlerin halkaya sahip olması, gökcisimlerinin birbirine göre konumları ve çizimdeki boyutlandırma şeklindeki alt temaları, kısmen doğru açıklama teması altında; gezegenlerin halkaya sahip olması alt teması ve hatalara yönelik yapılan açıklamanın net olmaması sebebiyle oluşturulan net olmayan açıklama teması yer almaktadır (Tablo 2). Katılımcılar yıldız, göktaşı ve Dünya’nın şeklindeki hataları ifade etmişlerdir. Yıldızların küresel ve göktaşlarının şekilsiz olduğunu üç farklı gruptaki katılımcılar da belirtmişlerdir (OÖ7: … yıldızların şekli 327 yanlış çizilmiştir. Onlar daire şeklindedir...). Dünya’nın şeklindeki hatalarla ilgili olarak; ortaokul öğrencileri ile FBÖA'lar Dünya’nın üzerinde kıtaların varlığından bahsederken (örneğin, OÖ77), SBÖA'lar Dünya’nın şeklinin kutuplardan basık ekvatordan şişkin bir geoit (“Dünyada şekil bozukluğu mevcuttur. Kutuplardan basık ekvatordan şişkin şeklinde olacaktır” SBÖA37) olduğundan bahsetmişlerdir. Şekil 3. Gök cisimlerinin şekillerine yönelik çizim örnekleri. Şekil 3’te OÖ4 ile FBÖA27 kodlu katılımcıların yıldızların küresel şekle sahip olması ve FBÖA27 ile OÖ77 kodlu katılımcıların Dünya gezegeni üzerinde kıtaların çizilmesi gerektiğini vurgulayan çizimleri bulunmaktadır. Şekil 3’te de görüldüğü gibi yıldızın küresel şekle sahip olması gerektiğini belirten katılımcı da, beş köşeli şekle sahip olması gerektiğini belirten katılımcı da bulunmaktadır. Katılımcıların bir kısmı gezegenlerin yörüngelerinin eksik çizildiğini belirtmiştir. Bu eksikliği fark eden katılımcılar genellikle ortaokul öğrencileri veya FBÖA'lardır. Katılımcıların çizimlerinden örnekler aşağıda sunulmuştur. 328 Şekil 4. Gezegenlerin belirli yörüngelerde dolaştığı ile ilgili çizim örnekleri. Gezegenlerin belirli yörüngelerde dolaştığını gösteren çizimler katılımcılar genellikle yörüngelerin eksik çizildiğini belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra Şekil 4’te FBÖA9 kodlu katılımcı yıldızların şeklini ve SBÖA39 kodlu katılımcı da bazı gaz gezegenlerinin halkaya sahip olması gerektiği konusunda hata olduğunu belirttikleri görülmektedir. FBÖA'ların gezegenlerin büyüklüklerinin hatalı olduğunu ifade ederek yeniden sıralama yaptıkları ve özellikle Mars’ın Dünya’dan daha küçük olması gerektiğini belirttikleri görülmüştür. Örneğin FBÖA50, “Venüs daha büyük, Mars daha küçük bir çizim var. Uranüs’te Neptün’den büyük” ifadesinde gezegenlerin büyüklüklerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Yıldızların gezegenlerden daha büyük olması gerektiği belirten öğretmen adayları bulunmaktadır. Güneş’in daha büyük olması gerektiğini belirten ortaokul öğrencilerinin yanı sıra Güneş ve yıldızların büyüklüğü arasında ilişki kuran bir FBÖA bulunmaktadır. Aynı zamanda az sayıdaki öğretmen adayı yıldızların gezegenlerden gezegenlerin de göktaşlarından büyük olduğunu belirtmiştir. 329 (FBÖA58) Şekil 5. Gezegenlerin büyüklüklerine göre sıralanmasına ait bir çizim örneği. Gökcisimlerinin birbirlerine göre konumları ile ilgili az sayıda katılımcı görüş belirtmiştir. Ortaokul öğrencileri ve FBÖA'lar Güneş’e yakın bölgelerde yıldız ve göktaşı bulunmayacağını ifade eden görüşlerine örnek olarak “güneşin yakın çevresinde yıldız ve göktaşı bulunamaz (FBÖA13)“ ve “Yıldızların güneşe olan uzaklıkları gezegenlerden daha büyüktür (FBÖA11)” şeklindeki ifadeleri verilebilir. Bir SBÖA gezegenlerin Güneş’ten daha uzak olması gerektiğini belirtmiştir. Gezegenlerin halkaya sahip olması alt teması altında bir FBÖA bulunmaktadır. Bu öğretmen adayının “Jüpiter’den sonraki bütün gezegenlerin Satürn’deki gibi halkaları var (FBÖA91)” şeklinde tespit ettiği hata, doğru açıklama teması altında yer almaktadır. Oysaki bu konuda görüş bildiren birçok katılımcı kısmen doğru açıklama kategorisinde yer almaktadır. Katılımcılar genellikle Satürn’ün ve Jüpiter’in halkaya sahip olduğunu ifade ederek çizimdeki hatayı belirtmiştir. Bu duruma ait örnek çizimler Şekil 4 ve 5’te görülmektedir. Verilen çizimde Ay’ın eksik olduğunu belirten katılımcılar da bulunmaktadır. Bu katılımcılara ait çizim örnekleri Şekil 6’da gösterilmektedir. Şekil 6. Çizimde Ay’ın eksik olduğunun ifade edilmesine yönelik çizim örnekleri. 330 Şekil 6 incelendiğinde OÖ69, OÖ39 ve FBÖA28 kodlu katılımcıların çizimlerinde kendilerine verilen Güneş Sistemi çiziminde Ay’ın olması gerektiğine yönelik doğru tespitte bulunmuş olsalar da çizimdeki; Gezegenler arası uzaklıklar, yıldızların şekilleri, büyüklükleri, Güneş dışında başka yıldızların yer alması, gezegenlerin büyüklükleri, halkaları gibi birçok hatayı tespit edemeyip düzeltemedikleri görülmektedir. Çizimde boyutlandırmanın eksik olduğu ve çizimin üç boyutlu bir yapıya sahip olması gerektiğini ifade eden bir SBÖA bulunmaktadır. SBÖA'nın bu eksikliği gidererek oluşturduğu Güneş Sistemi çizimi Şekil 7’de sunulmaktadır. (SBÖA33) Şekil 7. Çizimde boyutlandırmanın eksik olduğunun ifade edilmesine yönelik çizim örneği. Şekil 7’de bulunan çizimde yalnızca boyutlandırmanın yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Bununla birlikte, Güneş’ten başka yıldızların sistemde olmaması gerektiği ya da yıldızların şekli gibi hataların düzeltilmediği görülmektedir. Katılımcıların yanlış tespitlerinden elde edilen bulguların alt tema ve kodlara göre dağılımı Tablo 3’te yer almaktadır. Alternatif kavramlar içeren açıklama teması; gezegenlerin sıralaması, gökcisimlerinin şekli, gökcisimlerinin yörüngeleri, gökcisimlerinin büyüklükleri, gezegenlerin halkaya sahip olması ve çizimdeki eksik gökcisimleri olmak üzere altı alt temadan oluşmaktadır. Bu temanın yanı sıra, çizimde hata bulamayan katılımcıların ifadelerinden oluşturulan bir kod da yanlış tespit altında yer almaktadır. 331 Tablo 3. Katılımcıların Yanlış Tespitlerinden Elde Edilen Bulgular. Tema Alternatif kavramlar içeren açıklama 332 Alt tema ve Kodlar Gezegenlerin sıralaması Sıralama hatalı Satürn-Jüpiter yer değiştirmeli Uranüs-Neptün yer değiştirmeli Jüpiter-Mars yer değiştirmeli Mars-Dünya yer değiştirmeli Satürn en sonda olmalı Mars-Venüs yer değiştirmeli Gökcisimlerinin şekli Yıldızların belli bir şekli yoktur/şekilsizdir Yıldızlar şekildedir Yıldızlar nokta şeklindedir. Göktaşı nokta şeklindedir Göktaşı belli bir şekli yoktur Göktaşı kuyruklu yıldız gibi çizilmiş Güneş şeklindedir Gökcisimlerinin yörüngeleri Bütün cisimler güneş merkezinde dizilir Gökcisimlerinin büyüklükleri Güneş gezegenlerden küçük olmalı Yıldızlar daha küçük olmalı Dünya daha büyük olmalı Mars Dünya’dan büyük olmalı Satürn daha küçük olmalı Venüs daha küçük olmalı Venüs dünyadan daha büyük olmalı Dünya daha küçük olmalı Uranüs Neptün’den büyüktür Dünya-Satürn aynı büyüklükte Dünya en büyük gezegen Mars dünya kadar olmalı Neptün en küçük gezegen Uranüs daha büyük olmalı Göktaşları gezegenlerden büyük olmalı Göktaşı daha büyük olmalı Çizimdeki eksik gökcisimleri Plüton/ Plüton gezegeni eksik çizilmiş Ay eksik çizilmiş Gezegenlerin halkaya sahip olması Mars Çizimde hata bulunmamaktadır. Ortaokul 8.sınıf f* FBÖA 4.sınıf f* SBÖA 4. sınıf f* 8 ----2 ------- 1 1 1 1 ------- 3 --1 --1 1 1 1 3 5 --------- 1 --3 2 ------- 8 1 1 --1 2 1 --- --- 1 1 ----2 ------2 2 2 ----------1 1 2 2 2 1 1 9 3 10 --------------- --------------2 ----1 1 1 1 1 --- 1 --- 6 --- 20 1 --25 --11 2 35 Bazı katılımcılar çizimde gezegenlerin sıralamasının hatalı olduğunu belirtmişlerdir. Genellikle öğretmen adayları Uranüs ile Neptün gezegenlerinin sıralamasının değişmesi konusunda görüş bildirmiştir. Ve gezegenlerin sıralamasını değiştirerek yeniden çizim yapmışlardır. Şekil 8’de bu çizimlere ait örnek alıntılar bulunmaktadır. Şekil 8. Gezegenlerin sıralamasına ait örnek çizimler. Gökcisimlerinin şekli ile ilgili yanlış tespitler ise genellikle yıldızlar ve göktaşları ile ilgilidir (Şekil 9). Yıldızların belirli bir şeklinin olmadığı, mevcut yıldız şeklinin kollarının daha ince olması gerektiği veya nokta şeklinde (“yıldız beş köşeli değildir, beyaz bir nokta şeklindedir” SBÖA34) olduğu katılımcılar tarafından ifade edilmiştir. Yine göktaşlarının belirli bir şekli olmadığı, nokta şeklinde veya kuyruklu yıldıza benzer (SBÖA21, SBÖA24) olduğu belirtilmiştir. Bununla birlikte, bir SBÖA Güneş’in diğer yıldızlar gibi beş köşeli olması gerektiğini ifade etmiştir. OÖ10 ve FBÖA5 kodlu katılımcıların yıldızların şeklinin noktasal olduğunu ifade ettikleri çizimleri Şekil 9’da yer almaktadır. Bulabildikleri hatalar arasında, SBÖA21 kodlu aday göktaşını kuyruklu yıldız gibi ve SBÖA92 kodlu aday Güneş’i beş köşeli olarak ifade etmişlerdir. Bununla birlikte, SBÖA'ların yıldız ile göktaşı kavramlarını karıştırdığı görülmektedir. Bu durum öğretmen adaylarının “Yıldızda bir göktaşıdır (SBÖA4, SBÖA5, SBÖA86)”, “yıldıza göktaşı denir. Yıldız diye geçmez (SBÖA6, SBÖA9)”, “göktaşı ile yıldız aynıdır. Göktaşına yıldız denir (SBÖA45)” ve “yıldızlar şekilsizdir, göktaşlarının büyük hali (SBÖA16)” gibi ifadelerinden kolaylıkla anlaşılabilir. Gökcisimlerinin yörüngeleri alt temasının altında SBÖA29 “bütün gökcisimlerinin Güneş’in merkezi doğrultusunda dizilir” şeklinde bir açıklama yapmıştır. Bu anlamda mevcut çizimin doğru olduğunu belirtmiştir. Gökcisimlerinin büyüklükleri ile ilgili hataları açıklayan katılımcılar ya iki gezegeni karşılaştırarak ya da mevcut çizimdeki durumunu dikkate alarak gökcisimlerinin daha büyük veya küçük olması gerektiğini ifade etmişlerdir. SBÖA31 ve FBÖA18 kodlu adayların gezegenlerin büyüklükleri ile ilgili düzeltmeleri Şekil 10’da sunulmuştur. Bu adayların diğer hatalara odaklanmadığı da çizimlerinden anlaşılmaktadır. 333 Şekil 9. Yıldız ve göktaşının sahip oldukları şekillere dair çizim örnekleri. 334 Şekil 10. Gezegenlerin büyüklükleri ile ilgili çizim örnekleri. Çizimde Plüton gezegeninin eksik çizildiğini belirten grubun çoğunlukla SBÖA'ların olduğu dikkat çekmektedir. Bir SBÖA da Ay’ın çizimde eksik olduğunu belirtmiş ancak çizimde düzeltirken Ay’ı hilal şeklinde çizmiştir. Şekil 11’de sunulan örnek alıntılarda adaylardan SBÖA32’nin Satürn’ün halkasının eksik olduğunu belirtmesinin dışında başka bir hata tespit edemedikleri görülmektedir. Şekil 11. Gökcisimlerinin eksik çizimine ait örnek çizim örnekleri. 335 Yine SBÖA'lar arasından birkaç katılımcının Mars gezegeninin de halkaya sahip olması gerektiğini ifade ettikleri görülmüştür. Çizimde hata olmadığını ifade eden katılımcı sayısı oldukça fazladır (toplam 71 katılımcı). Bu katılımcılar arasından bazıları kendi alan bilgilerini yeterli bulmadıklarını ve bu sebeple çizimde bir hata olmadığını belirtmişlerdir. Bu duruma bir örnek, “Hata olduğunu sanmıyorum ancak hata bulabilecek kadar da bilgim olmadığını düşünüyorum (FBÖA42)” şeklindeki ifade verilebilir. Bu bulguların yanı sıra, katılımcıların gezegen yerine gezmenti, gezen gibi kavramlar ve gezegen isimleri için Jüpüter, satürün, satürnün, üranüs, statün, merker, jupider, satum, jubiter, satrün, mekür gibi yanlış kavram adlandırmaları yaptıkları belirlenmiştir. Tartışma, Sonuç ve Öneriler Güneş Sistemi ile ilgili çizime katılımcıların verdikleri cevaplardan elde edilen bulgular değerlendirildiğinde; gökcisimlerinin şekli konusunda her üç gruptaki katılımcıların en çok yıldızların şekli ile ilgili açıklama yaptıkları görülmektedir. Ancak Güneş Sistemi’nde güneşe yakın yıldız olmayacağını ortaokul öğrencileri ve FBÖA’lar belirtmişlerdir. SBÖA’lardan hiç kimse Güneş Sistemi’nde güneşten başka yıldızın olmaması gerektiğini belirtmemiştir. Yıldızın şekline yönelik doğru ve yanlış tespitler karşılaştırıldığında ise ortaokul öğrencilerinin doğru ve yanlış tespitleri benzerlik gösterirken, FBÖA’ların daha fazla oranda doğru bilgiye sahip oldukları, SBÖA’ların ise daha fazla oranda alternatif kavrama sahip oldukları söylenebilir. Yıldızların şekli hakkında görüş bildiren katılımcıların Güneş’in de bir yıldız olduğunu düşünmeden cevap vermiş olabilecekleri söylenebilir. Çünkü Güneş’in yıldız olduğunu düşünen bir kişinin diğer yıldızların da küresel olması gerektiği ile ilgili tüme varım yapması beklenir. Kavram öğrenmede tüme varım ya da tümden gelim süreçlerini başaramayan bireyler ya aşırı genelleme yaparak ya da eksik genelleme yaparak alternatif kavramlar geliştirebilirler (Ayas, 2011, s. 130). Örneğin SBÖA92’nin Güneşin de bir yıldız olduğu gerekçesiyle şeklinin de yıldızın şekli gibi beş köşeli olması gerektiğini savunması, öğretmen adayının hatalı tümden gelim yapmasının bir sonucu olarak düşünülebilir. Ayrıca bu alternatif kavram SBÖ92’nin yıldızın şekli ile ilgili eksik bilgiye sahip olması ile de yorumlanabilir. Bununla birlikte, yıldız ve göktaşlarının nokta ya da beş köşeli şeklinde tarif edilmesi öğrencilerin günlük hayattaki gözlemlerinden ve tecrübelerinden kaynaklanabilir. Geceleyin gökyüzü gözlemlendiğinde yıldızların dünyadan çok uzakta olmaları nedeniyle küçük görülmelerinden nokta şeklinde olduğunun ifade edilmesi ve yıldızların ışığının dünya atmosferinde kırılması sebebiyle de beş köşeli olduğunun ifade edilmesi günlük yaşam deneyimlerinin sonucudur. Alternatif kavramlar günlük yaşam deneyimlerinden kaynaklanabilmektedir (Yağbasan ve Gülçiçek, 2003). Ayrıca her üç gruptaki katılımcıların çizimde yıldızın şekli ile ilgili hata bulamamaları, onların sahip oldukları kültürel altyapıdan kaynaklanmış olabilir. Örneğin, Türk bayrağındaki yıldız şeklinin kullanımı beş köşelidir. Benzer durum, yıldızlar ile ilgili yapılan çalışmalarda da belirtilmektedir (İyibil, 2010; İyibil ve Sağlam-Arslan, 2010; Kurnaz, 2012; Arıkurt, 2014). Güneş Sistemi’nde yer alan gezegenlerle ilgili olarak gezegenlerin yörüngelerde dolanması gerektiğini, ortaokul öğrencileri ve FBÖA’lar, SBÖA’lara oranla daha fazla belirtmişlerdir. Gezegenlerin yörüngelerinin belirtilmesi önemlidir. Çünkü gezegenlerin yörüngelerinin belirtilmemesi gezegenlerin hareketsiz olduğunu düşündürmektedir (İyibil, 2010). Bununla birlikte gezegenlerin uzaklıklarının hatalı olduğunu doğru olarak sadece SBÖA’lardan bir kişi belirtmiştir. Ayrıca yıldızların gezegenlerden daha büyük olması gerektiğini ve gezegenlerin de göktaşlarından büyük olması gerektiğini sadece FBÖA’lar ve SBÖA’lar belirtmişlerdir. Bu durum hem öğrencilerin hem de öğretmen adaylarının gök cisimlerinin büyüklük, yerleşim düzeni, Güneş’e ve birbirlerine göre konumları gibi nitelikleri konusunda bilgi eksikliklerinin olması ile açıklanabilir. Bilgi eksiklikleri de alternatif kavramların oluşmasına neden olmaktadır (Coştu vd., 2007). Katılımcıların çoğunun gazsal gezegenlerin halkaya sahip olduğunu belirtemedikleri ancak hem öğrencilerin hem de öğretmen adaylarının diğer gazsal gezegenlere oranla daha fazla Satürn’ün halkası olduğunu belirttikleri dikkat çekmektedir. Katılımcıların Satürn’ün halkaya sahip olması 336 gerektiğini sıklıkla ifade etmiş olmaları, bazı bilgi kaynaklarında Satürn’ün halkasının vurgulu olmasından kaynaklanmış olabilir. Nitekim arama motorlarına “Güneş Sistemi” yazıldığında ekrana gelen görsellerde Satürn dışındaki diğer gazsal gezegenlerde halka görünmemektedir (Şekil 12). Alternatif kavramlara ders kitapları gibi öğretim materyallerinin de neden olabileceği (Yağbasan ve Gülçiçek, 2003) araştırmanın bu sonucu ile örtüşmektedir. (URL-3) (URL-4) Şekil 12.Güneş Sistemi'ne ait bazı web sitelerinde yer alan görsellerden örnekler. Plüton’un çizimde yer alması gerektiğini belirten katılımcıların birçoğu aynı zamanda Plüton’u bir gezegen olarak tanımlamaktadırlar. Plüton’u Güneş Sistemi çizimine en fazla oranda SBÖA’lar, ikinci olarak FBÖA’lar eklemişler ve ortaokul öğrencileri ise en az oranda eklemişlerdir. Öğretmen adaylarının ortaokul öğrencilerine oranla daha fazla oranda Plüton’u gezegen olarak ifade etmeleri onların güncel bilgileri takip etmemelerinin bir sonucu olarak yorumlanabilir. Ortaokul öğrencilerinin Plüton’u gezegen olarak daha az oranda çizmeleri onların öğretmenlerinin öğretmen adaylarına göre güncel bilgiyi daha fazla oranda takip etmelerinden ya da güncel ders kitaplarının güncel bilgileri içerecek şekilde yazılmış olmaları ile açıklanabilir. Bilinmektedir ki ders kitapları ve öğretmenler öğrencilerin alternatif kavramlarını geliştirmede ya da gidermede etkilidir (Yağbasan ve Gülçiçek, 2003).Ayrıca bulgulardan katılımcıların, Plüton’un bir cüce gezegen olarak sınıflandırıldığından ve Ceres gibi diğer cüce gezegenlerden haberdar olmadıkları görülmektedir. Bununla birlikte, karasal gezegenler (iç gezegenler) ile gazsal gezegenler (dış gezegenler) arasındaki asteroit kuşağı ve gazsal gezegenlerin dışındaki Kuiper asteroit kuşağından haberdar olmadıkları da çizim hakkındaki ifadelerinden ve düzeltmelerinden anlaşılmaktadır. Tüm katılımcıların asteroit kuşakları hakkında bilgi sahibi olmadığı söylenebilir. Katılımcıların Güneş Sistemi çizimindeki doğru tespitleriyle ilgili net olmayan açıklamaları incelendiğinde; doğru tespit yapmalarına rağmen açıklama yapamamaları onların ilgili kavramı zihinlerinde tam olarak yapılandıramamalarından ve ilgili bilgiyi ezberlemelerinin bir sonucu olarak düşünülebilir. Ortaokul öğrencilerinin, FBÖA ve SBÖA'ların Güneş Sistemi ile ilgili görüşlerinin araştırıldığı çalışmada, katılımcıların hiç birinin çizimde yer alan bütün hataları doğru olarak tespit edememesi dikkat çekmektedir. Katılımcıların genellikle çizimde yer alan 1-2 hataya odaklanıp bu hatalara yönelik küçük düzeltmeler yaptıkları, ancak Güneş Sistemi’ne dair yeni bir çizim yapmadıkları tespit edilmiştir. Bu durum, katılımcıların Güneş Sistemi ile ilgili yeterince bilgi sahibi olmadıkları şeklinde yorumlanabilir. Ayrıca çizimde hiçbir hata bulunmadığını ifade eden katılımcıların varlığı, çizimde verilen alternatif kavramlara bu araştırmanın katılımcılarının da sahip olmasıyla açıklanabilir. Güneş Sistemi ile ilgili bu araştırmada tespit edilen alternatif kavramlara yapılan birçok araştırmanın katılımcılarının da sahip oldukları ortaya çıkarılmıştır (Arıkurt, 2014; Cin, 2007; İyibil, 2010).Katılımcıların çizimle ilgili doğru ve yanlış tespitleri incelendiğinde ortaokul öğrencilerinin ve FBÖA’ların verdikleri yanıtlarının SBÖA’larının yanıtlarına oranla birbiri ile daha uyumlu olduğu dikkat çekmektedir. Bu durum ortaokul öğrencilerinin Güneş Sistemi konusunu öğrenmelerinde fen bilgisi öğretmenlerinin daha etkili olabilecekleri şeklinde yorumlanabilir. 337 Bu çalışmada katılımcıların görüşleri çizim tekniği ile belirlenmiştir. Benzer şekilde araştırma yapacak olan kişilere çizim tekniğini klinik mülakatlarla desteklemeleri önerilmektedir. Klinik mülakatlarla birlikte, alternatif kavramların kaynağı daha açık bir şekilde tespit edilebilir. Bu sayede değişime karşı dirençli bir doğaya sahip olan alternatif kavramların giderilmesi sağlanabilir. Benzer alternatif kavramlara hem öğrencilerin hem de öğretmen adaylarının sahip olduğu dikkat çekmektedir. Öğretmen adaylarının bu alternatif kavramlara sahip olmaları onların öğrenim süreçlerinde bu alternatif kavramların giderilemediğinin veya alternatif kavramların değişime karşı dirençli olmasının bir sonucu olarak yorumlanabilir (Şahin, Bülbül ve Durukan, 2013a; Şahin, Bülbül ve Durukan, 2013b). Ancak öğretmen adaylarının son sınıfta bu alternatif kavramlarla mezun olmaları endişe verici bir durum olarak görülmektedir. Çünkü gelecekte ortaokul öğrencilerinin alternatif kavramlarını giderecek olan kişiler bu günün öğretmen adaylarıdır. Bilinmektedir ki öğretmenler kendi sahip oldukları alternatif kavramları öğrencilerine de aktarabilmektedirler (Cin, 2007). Bu durumda bilimsel bilgisi yetersiz olan öğretmen adaylarının öğrencilerdeki alternatif kavramları nasıl giderebilecekleri düşündürücüdür. Nitekim öğretmen adayları lisans öğrenim sürecinde astronomi dersi almaktadırlar (YÖK, 2006). Astronomi dersi almalarına rağmen bu alternatif kavramlarını devam ettirmiş olmaları alternatif kavramların değişime dirençli doğasının bir sonucu olabileceği gibi bu dersin içeriğinin de gözden geçirilmesi gerektiği şeklinde yorumlanabilir. Öğretmen adaylarının astronomi konu ve kavramları ile ilgili alan bilgilerini artıracak ve alternatif kavramlarını giderecek çalışmaların yapılması tavsiye edilmektedir. Günlük hayattaki tecrübe ve gözlemlerinin bilimsel bilgilerle ilişkilendirilerek alan bilgisinin yapılandırılması, öğretmen adaylarının mesleklerini icra ederken öğretim sırasında karşılaştıkları sorunlara çözüm önerileri geliştirebilmesini ve öğrencilerini gerekli şekilde yönlendirebilmelerini sağlayabilir. Bununla birlikte öğretmen adaylarının güncel bilgileri takip etmeleri önerilmektedir. Öğrencilerin, öğretmen adaylarının ilgili konu hakkındaki görüşlerini farklı açılardan değerlendirmek için çizim tekniği bu araştırmada kullanıldığı gibi hazır çizimi değerlendirmelerine ve mevcut çizime alternatif özgün çizimlerini çizmelerini teşvik edecek şekilde kullanılabilir. Ayrıca bazı katılımcıların bazı gök cisimlerini yanlış bir şekilde adlandırdıkları görülmektedir. Öğrenmede dilin etkili bir faktör olduğu dikkate alındığında katılımcıların sahip oldukları yazım yanlışı içeren kavramlarının da öğrenme sürecini olumsuz etkileyeceği söylenebilir. Bu bağlamda öğretmenlere öğrencilerin kavramları doğru bir şekilde yazmalarını teşvik edici çalışmalar yapmaları önerilmektedir. Öne Çıkan Noktalar Yapılan çalışmanın amacı, ortaokul sekizinci sınıf öğrencilerinin ve gelecekte bu öğrencilere eğitim verecek olan fen bilgisi ve sosyal bilgiler öğretmen adaylarının Güneş Sistemi ile ilgili görüşlerini tespit etmektir. Yapılan çalışma, durum çalışmasının bütüncül çoklu durum desenine göre yürütülmüştür. Çalışmanın örneklemi 93 Ortaokul sekizinci sınıf öğrencisi, 96 dördüncü sınıf fen bilgisi öğretmen adayı ve 94 dördüncü sınıf sosyal bilgiler öğretmen adayı olmak üzere toplam 283 kişiden oluşmaktadır. Ortaokul öğrencilerinin, FBÖA ve SBÖA'ların Güneş Sistemi ile ilgili görüşlerinin araştırıldığı çalışmada, katılımcıların hiç birinin çizimde yer alan bütün hataları doğru olarak tespit edememesi dikkat çekmektedir. Katılımcıların genellikle çizimde yer alan 1-2 hataya odaklanıp bu hatalara yönelik küçük düzeltmeler yaptıkları, ancak Güneş sistemine dair yeni bir çizim yapmadıkları tespit edilmiştir. Bu durum, katılımcıların Güneş Sistemi ile ilgili bilimsel düzeyde bilgi sahibi olmadıkları şeklinde yorumlanabilir. 338 Kaynakça Acker, S. F. (1996). Identifying and correcting misconceptions about the solar system through a constructivist learning approach. Yayımlamamış yüksek lisans tezi, Teksas Üniversitesi, Teksas, ABD. Agan, L. (2004). Stellar ideas: Exploring students’ understanding of stars. Astronomy Education Review, 3 (1), 77-97. Arıkurt, E. (2014). Kavram karikatürlerinin ve kavramsal değişim metinlerinin ortaokul 7. sınıf öğrencilerinin başarılarına, kavramsal değişimlerine ve tutumlarına etkisinin karşılaştırılması. Yüksek lisans tezi, Giresun Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Giresun. Aslan, Z., Aydın, C., Demircan, O., Derman, E. ve Kırbıyık, H. (2012). Astronomi ve uzay bilimleri. İstanbul: Kriter Yayınları. Ayas, A. (2011). Kavram Öğrenimi. S. Çepni (ed), Kuramdan uygulamaya fen ve teknoloji öğretimi (9.Baskı). (ss.126-151) içinde. Ankara: Pegem Akademi Yayınları. Bailey, J. M. (2006). Development of a concept inventory to assess students’ understanding and reasoning difficulties about the properties and formation of stars. Yayımlanmamış doktora tezi, Arizona Üniversitesi, ABD. Cin, M. (2007). Alternative views of the solar system among Turkish students. Review of Education, 53 (1), 39-53. Coştu, B., Ayas, A. ve Ünal, S. (2007). Kavram yanılgıları ve olası nedenleri: Kaynama kavramı. Kastamonu Eğitim Dergisi, 15 (1), 123-136. Çepni, S. (2010). Araştırma ve proje çalışmalarına Giriş (5.Baskı). Trabzon: Celepler Matbaacılık. Durukan, Ü. G. ve Sağlam-Arslan, A. (2013). Fen bilgisi öğretmen adaylarının temel astronomi kavramlarını ilişkilendirme durumlarının analizi. Fen Bilimleri Öğretimi Dergisi, 1 (2), 97- 109. Frede, V. (2006). Pre-service elementary teacher’s conceptions about astronomy. Advances in Space Research, 38 (10), 2237–2246. İyibil, Ü. G. ve Sağlam-Arslan, A. (2010). Fizik öğretmen adaylarının yıldız kavramına dair zihinsel modelleri. Necatibey Eğitim Fakültesi Elektronik Fen ve Matematik Eğitimi Dergisi, 4 (2), 25-46. İyibil, Ü. G. (2010). Farklı programlarda öğrenim gören öğretmen adaylarının temel astronomi kavramlarını anlama düzeylerinin ve ilgili kavramlara ait zihinsel modellerinin analizi. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon. Klein, C. A. (1982). Children’s concepts of the Earth and the Sun: A cross cultural study. Science Education, 65 (1), 95-107. Kurnaz, M. A. (2007). Enerji kavramının üniversite 1. sınıf seviyesinde öğrenim durumlarının analizi. Yüksek lisans tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon. Kurnaz, M. A. (2012). Yıldız, kuyruklu yıldız ve takımyıldız kavramlarıyla ilgili öğrenci algılamalarının belirlenmesi. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 12 (1), 251- 264. M.E.B. (2009). İlköğretim sosyal bilgiler dersi 6-7. sınıflar öğretim programı. Ankara: Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı. M.E.B. (2013). İlköğretim kurumları (ilkokullar ve ortaokullar) fen bilimleri dersi (3, 4, 5, 6, 7 ve 8. sınıflar) öğretim programı. Ankara: Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı. Miles, M. B. ve Huberman, A. M. (1984). Qualitative data analysis: A source book of new methods. California: Sage. Özdemir, S., Gürol, B. ve Demircan, O. (2011). Astronomi ve astrofizik (2. Baskı). Ankara: Asil Yayın Dağıtım. 339 Şahin, Ç. (2014). What do the prospective science teachers know about human eye?. Asia-Pacific Forum on Science Learning and Teaching, 15 (1), Article 5. Şahin, Ç., Bülbül, E. ve Durukan, Ü.G. (2013a). Öğrencilerin gökcisimleri konusundaki alternatif kavramlarının giderilmesinde kavram karikatürlerinin etkisi. The International Symposium on Changes and New Trends in Education Symposium Proceeding Books, Cilt II, (ss. 139-147) içinde. 03.10.2016 tarihinde http://egtsemp.konya.edu.tr/pdf/proceedings_vol2.pdf adresinden erişilmiştir. Şahin, Ç., Bülbül, E. ve Durukan, Ü. G. (2013b). Öğrencilerin gök cisimleri konusundaki alternatif kavramlarının giderilmesinde kavramsal değişim metinlerinin etkisi. Journal of Computer and Education Research, 1 (2), 38-64. Topdemir, H. G. ve Unat, Y. (2012). Bilim tarihi. Ankara: Pegem Akademi Yayınları. Trumper, R. (2001). A cross-college age study of science and nonscience students’ conceptions of basic astronomy concepts in pre-service training for high-school teachers. Journal of Science Education and Technology, 10 (2), 189-195. Trumper, R. (2003). The need for change in elementary school teacher training -a cross-college age study of future teachers’ conceptions of basic astronomy concepts. Teaching and Teacher Education, 19 (3), 309–323. Trumper, R. (2006). Teaching future teachers basic astronomy concepts- Sun – Earth – Moon relative movements -at a time of reform in science education. Research in Science & Technological Education, 24 (1), 85-109. Unat, Y. (2001). İlkçağlardan günümüze astronomi tarihi. Ankara: Nobel Yayınları. URL-1 25.05.2016 tarihinde http://web.jccc.edu/gallery/astrotext/Bills%20Files/Astronomy% 20Textbook/chapter%2003.htm adresinden erişilmiştir. URL-2 12.09.2016 tarihinde https://www.newscientist.com/article/dn10028-pluto-added-to-officialminor-planet-list adresinden erişilmiştir. URL-3 01.06.2016 tarihinde https://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%BCne%C5%9F_Sistemi adresinden erişilmiştir. URL-4 01.06.2016 tarihinde http://www.fenokulu.net/yeni/Fen-Konulari/Konu/Gunes-Sistemi-veGok-Cisimleri_469.html adresinden erişilmiştir. White, R. T. ve Gunstone, R. F. (1992). Probing understanding. Londra: The Falmer Press. Yağbasan, R. ve Gülçiçek, Ç. (2003). Fen öğretiminde kavram yanılgılarının karakteristiklerinin tanımlanması. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 1 (13), 102-120. YÖK (2006). Fen bilgisi öğretmenliği lisans programı ders içerikleri. 01.06.2016 tarihinde http://www.yok.gov.tr/documents/10279/49665/fen_bilgisi/f385bc78-22df-497d-bfca7aee80c75c22 adresinden erişilmiştir. 340