Hasan Efe Gültekin 10/C 116 ENDÜLÜS SUNUM ENDÜLÜS Arapların İspanya için kullandıkları terimdir. Endülüsün fethine tartışmalı olmakla birlikte 711 yılında Tarık bin Ziyad tarafından başlandığı kabul edilmektedir. 500 kişilik bir keşif birliği ile başlayan fetih hareketi, daha sonra gönderilen birliklerle geliştirilerek devam etmiştir. Endülüs tarihi 6 bölüm olarak ele alınmaktadır. 1. Valiler Dönemi (714-756 ): İlk İslâm fetihlerinin son halkasını Endülüs’ün fethi teşkil eder. Târık b. Ziyâd 711 yılında Malaga, Elvira (İlbîre), Córdoba, Ecija (İsticce) ve Toledo’yu (Tuleytula) fethetmiştir. 712 yılında Sevilla, Carmona (Karmûne), Niebla (Leble) ve Mérida (Mârid) zaptedilmiştir. 713 yılında Leon (Liyûn), Galicia (Cillîkıye) bölgeleri ve Lérida (Lâride), Barcelona (Berşelûne), Zaragoza (Sarakusta) şehirleri hâkimiyet altına alınmıştır. 714 yılında Halife Velîd b. Abdülmelik’in emriyle, Mûsâ b. Nusayr’ın Endülüs’ün idaresini oğlu Abdülazîz’e bırakıp yanına Târık’ı da alarak bol miktarda ganimetle birlikte Dımaşk’a dönmesi üzerine Endülüs’te “valiler dönemi” (asrü’l-vülât) başlamıştır. Bu dönem I. Abdurrahman’ın 756’da Endülüs Emevî Devleti’ni ilânına kadar devam etmiştir. 2. Endülüs Emevileri Dönemi (756-922): Abbasilerin iktidarı ele geçirmesiyle Suriye’den İspanya’ya kaçan I. Abdurrrahman kısa sürede başkenti Kordoba olan Emevi devleti kurmayı başarmıştır. I. Hişam (788-796) döneminde Malikilik devletin resmi mezhebi olmuştur. Endülüs Emevi devletinin en parlak günleri II. Abdurrahman dönemidir. Bu dönemde bölgenin ekonomik olarak geliştiği anlaşılmaktadır. II. Abdurrahman 929 yılında kendisini halife ilan etmiştir. Bu dönemde Kuzey Afrika’daki Fatimi (şii) yayılmasına karşı bazı Berberi kabilelerle birlikte mücadele edildi ve kısmen bu yayılma durdurulabildi. Çıkan iç karışıklıklar sonucu oluşan çok sayıda beylik 1031’de halifeliği kaldırarak Mülükü’t-tavâif adı verilen dönem başladı. 3. Mülükü’t-Tavâif Dönemi (1031-1090): Bu dönemde İspanya’da çok sayıda beylik oluşmuştur. Kastilya Kralı’nın İspanyada ilerlemesini durduramayan bu beylikler Kuzey Afrika’da hüküm süren Murabitler’den yardım istemişlerdir. 4. Murabitler Dönemi (10901147): Murabitlerin bölgeye müdahalesi ile Hıristiyan yayılması bir süre durdurulmuştur. Fakat beyliklerin tekrar birbiriyle mücadeleye başlamaları üzerine Murabıtlar Endülüs’ü kendi yönetimlerine bağlamışlardır. 1147 yılında Murabitler’in yıkılmasıyla bölgedeki Hıristiyan yayılması tekrar başladı. Bunun üzerine Kuzey Afrika’da hüküm süren Muvahidlerin koruması sağlandı. 5. Muvahhidler Dönemi (1147-1229): Hiristiyan yayılası ilk başlarda önlenmesine rağmen, çıkan karışıklıklar nedeniyle devamı sağlanamadı. 6. Gırnata Beni Ahmer Devleti (1238-1492): İspanya’nın Akdeniz sahilindeki Gırnata’da hüküm süren Nasriler tarafından kuruldu. Esnek bir politika izleyerek varlığını sürdürmeye çalışan emirlik 1492 yılında Kastonya Kralı Leon tarafından yıkıldı. Bölgedeki Müslümanların korunması ve tahliyesi için Osmanlılar bazı seferler düzenlendiyse de başarılı olunamadı. Böylece İspanya’da yaşayanlar sürülerek bölgedeki Müslüman varlığına son verildi. Kordoba/Kurtuba Ulu Camisi: Yapımını 785 yılında I. Abdurrahman tarafından başlatılan yapı 987 yılına kadar yapılan ilavelerle bugünkü plan ve boyutlarına ulaşmıştır. I. Evre: Yapının ilk evresinin inşasına yılında I. Abdurrahman tarafından 785 yılında başlanmıştır. Harimi mihrap duvarına dikey on bir sahından oluşan yapının kuzeyinde bir avlusu vardır. II Evre: Bu yapıda II. Abdurrahman döneminde 833 yılında yapı onarılmış, 848 yıllında ise yapı iç sahın sıraları bozulmadan güneye doğru uzatılarak mihrabın yer aldığı güney duvarı yenilenmiştir. III. Evre: Yapı III. Abdurrahman döneminde 951-852 yılında bazı onarımlar yapılmış, avlu duvarı kuzeye doğru uzatılarak bugünkü yerine taşınmıştır. Bu onarımlarda yapının 1593 yılında İspanyollar tarafından yıkılan minaresi de yapılmıştır. IV. Evre II. Hakem 961 yılında ana plana sadık kalınarak yapıyı kuzeye doğru on iki kemer bölmesi eklemek suretiyle genişletmiş ve bugünkü yerine kaydırılmıştır. V. Evre: Yapı 987 yılında II. Hişâm’ın veziri Mansûr tarafından doğu yanına son bir ekleme daha yaptırılarak genişletilmiştir. Kurtuba’nın 1236’da Hristiyanların eline geçmesinden sonra kiliseye çevrilen cami üç asır boyunca aynen muhafaza edilerek kullanılmış, XVI. yüzyılda orta bölümüne Rönesans üslûbunda bir katedral eklenmiş, XVIII. yüzyılda bazı değişiklikler yapılmışsa da bina mimari özelliklerini korumuştur. 1882’de millî eser kabul edilen yapı onarılıp koruma altına alınmıştır. Günümüzdeki hali TEŞEKKÜRLER