ﻛﺘﺎب اﻷﻣﺜﻠﺔ )(Ders Notu ﻇﻔﺮ أﺳﻦ آﻗﯿﺎزي ٢٠١٣ 1 ِٰ ﺑِﺴ ِﻢ ﲪ ِﻦ اﻟﱠﺮِﺣﻴ ِﻢ ٰ ْ اﻪﻠﻟ اﻟﱠﺮ ّ ْ ِِ ِ ْ ﺼ َﻼةُ واﻟ ﱠﺴ َﻼم ﻋﻠَﯽ ُﳏ ﱠﻤ ٍﺪ وآﻟِِﻪ أ ِ .ﲔ َ َﲨَﻌ َ ب اﻟْ َﻌﺎﻟَﻤ ِّ اَ ْﳊَ ْﻤ ُﺪ ّٰﻪﻠﻟ َر َ َ َ ُ َ ﲔ َواﻟ ﱠ ُاَْﻷَ ْﻣﺜِﻠَﺔُ اﻟْ ُﻤ ْﺨﺘَﻠِ َﻔﺔ (Emsile-i Muhtelife) ﻧـَﺎ ِﺻٌﺮ ﺼًﺮا ْ َﻧ ﺼُﺮ ُ ﻳـَْﻨ Fiil-i Muzâri ﺼَﺮ َ َﻧ İsm-i Fâil Yardım eden. Masdar-ı Gayr-ı Mîmî Yardım etmek. Yardım ediyor. Yardım eder. Yardım edecek. Fiil-i Mâzi Yardım etti. ﺼُﺮ ُ َﻣﺎ ﻳَـْﻨ Nefy-i Hâl ﺼ ْﺮ ُ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـْﻨ ﺼ ْﺮ ُ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـْﻨ ﺼﻮٌر ُ َﻣْﻨ Cahd-ı Mustağrak Henüz (hiç) yardım etmedi. Yardım etmiyor. ِﻟ ﺼ ْﺮ ﻨ ـ ﻴ ـ ْ ُ َ ﺼ ْﺮ ُ ﻻَ ﻳـَْﻨ Nehy-i Gâib Yardım etmesin! Cahd-ı Mutlak Yardım etmedi. ﺼَﺮ ُ ﻟَ ْﻦ ﻳَـْﻨ Te’kid-i Nefy-i İstikbâl Emr-i Gâib Yardım etsin! Nefy-i İstikbâl Yardım etmeyecek. ﺼ ْﺮ ُ ْاُﻧ Nehy-i Hâzır Yardım etme! Emr-i Hâzır Yardım et! ًﺼَﺮة ْ َﻧ ِ ﺼٌﺮ َ ﻣْﻨ Masdar Bina-i Nev’ Bir türlü (çeşit) yardım etmek. Masdar Bina-i Merre Bir defa yardım etmek. İsm-i Âlet Yardım etme aleti. ﺼُﺮ َ ْأَﻧ İsm-i Tafdil ﺼﺎٌر ﻧـَ ﱠ ي ﺼ ِﺮ ﱞ ْ َﻧ En çok (daha çok) yardım eden. ﺼُﺮ ُ ﻻَ ﻳـَْﻨ Asla (elbette) yardım etmeyecek. ﺼ ْﺮ ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ِ ًﺼَﺮة ْﻧ İsm-i Mef’ul Yardım edilen. Mübalağa İsm-i Fâil Çok (mübalağalı) yardım eden. ِ ْأَﻧ ﺼ ْﺮ ﺑِِﻪ ﺼٌﺮ َ َﻣْﻨ İsm-i Mensub Yardıma mensup olan. İsm-i Zaman İsm-i Mekân Masdar-ı Mîmî Yardım etme zamanı. Yardım etme mekânı. Yardım etmek. ﺼْﻴـٌﺮ َ ُﻧ İsm-i Tasğir Az yardım eden. (Küçük bir yardım) ُﺼَﺮﻩ َ َْﻣﺎ أَﻧ Fiil-i Taaccübü Sânî Ne acayip (ne kadar da) yardım etti! Fiil-i Taaccübü Evvel Acayip yardım etti! 1 2 AÇIKLAMALAR ﺼ ْﺮ ُ ْاُﻧ ﺼ ْﺮ ُ ْاُﻧ ’un başındaki hemze; vasıl hemzesidir ( ’un aslı ِ ﺼ ْﺮ ُ ﻟﺘَـْﻨ ) أşeklinde yazılmaz ve geçildiğinde okunmaz. ’dur. ِ ﺼٌﺮ َ َﻣْﻨ, َﻣ ْﻔ َﻌ ٌﻞkalıbındandır. Bu siyga için kullanılan bir diğer kalıp da َﻣ ْﻔﻌ ٌﻞkalıbıdır. ِﻣْﻨﺼﺮ, ِﻣ ْﻔﻌﻞkalıbındandır. Bu siyga için kullanılan bir diğer kalıp da ﺎل ٌ ِﻣ ْﻔ َﻌve ٌِﻣ ْﻔ َﻌﻠَﺔ ٌَ ٌَ ي ﺼ ِﺮ ﱞ ْ َﻧ kalıbıdır. Masdar-ı Gayr-ı Mîmî’den yapılır. ُﺼَﺮﻩ َ َْﻣﺎ أَﻧ ve konulabilir. ِ ْأَﻧ ﺼ ْﺮ ﺑِِﻪ ’nin sonundaki ه ’ler ismin yerini tutan zamirdir. Bunun yerine isim de Emsile-i Muttaride şahıslara göre çekildiği için şahıs zamirlerinin bilinmesi gerekir. ŞAHIS ZAMİRLERİ (AYRI ZAMİRLER) َﲨْ ٌﻊ ُﻣﺜَ ًّﲎ İkil Tekil ُﻫ ْﻢ ُﻫـ َﻤﺎ ُﻫ َﻮ Onlar O ikisi O 3. Şahıslar ُﻫ ﱠﻦ ُﻫـ َﻤﺎ ُاَﻟْﻐَﺎﺋِﺒَﺔ Müzekker Çoğul ُﻣ ْﻔَﺮٌد ِ ﺐ ُ اَﻟْﻐَﺎﺋ Müzekker أَﻧْـﺘُ ْﻢ أَﻧْـﺘُ َﻤﺎ ِﻫ َﻲ ﺖ َ ْأَﻧ Siz Siz ikiniz Sen 2. Şahıslar ﱳ أَﻧْ ُ ﱠ ﻧَـ ْﺤ ُﻦ أَﻧْـﺘُ َﻤﺎ ِ ْأَﻧ ﺖ ُاَﻟْ ُﻤ َﺨﺎﻃَﺒَﺔ Müennes ﻧَـ ْﺤ ُﻦ �ََ أ Ortak Biz İkimiz Ben Müennes ﺐ ُ َاَﻟْ ُﻤ َﺨﺎﻃ اَﻟْ ُﻤﺘَ َﻜﻠِّ ُﻢ 1. Şahıslar 2 3 ُاَْﻷَ ْﻣﺜِﻠَﺔُ اﻟْ ُﻤﻄﱠ ِﺮَدة (Emsile-i Muttaride) ﺼ ُﺮوا َ َﻧ Fiil-i Mâzi Bina-i Malȗm ﺼَﺮا َ َﻧ ﺼَﺮَﺎﺗ َ َﻧ ﺼ ْﺮﺗُـ َﻤﺎ َ َﻧ ﺼ ْﺮ َن َ َﻧ ﺼ ْﺮﺗُـ ْﻢ َ َﻧ ﺼ ْﺮﺗُ ﱠﻦ َ َﻧ �َﺼ ْﺮ َ َﻧ ﺼ ْﺮﺗُـ َﻤﺎ َ َﻧ ﺼَﺮ َ َﻧ ت ْ ﺼَﺮ َ َﻧ ت َ ﺼ ْﺮ َ َﻧ ِ ﻧَﺼﺮ ت َْ ت ُ ﺼ ْﺮ َ َﻧ Fiil-i Mâzinin Meçhȗl çekimi şu şekilde yapılır: ) ـ ــِـ ـyapılır. 2. Kesra yapılan harften önceki harekeliler damme ( ) ـ ـ ـ ـ ـyapılır. Cezimli harflere dokunulmaz. ُ 1. Sondan bir önceki harfin harekesi kesra ( ِ ُﻧ ﺼ ُﺮوا ِ ُﻧ ﺼ ْﺮ َن ِ ُﻧ ﺼ ْﺮﺗُـ ْﻢ ِ ُﻧ ﺼ ْﺮﺗُ ﱠﻦ Fiil-i Mâzi Bina-i Meçhȗl ِ ُﻧ �َﺼ ْﺮ ِ ُﻧ ﺼَﺮا ِ ُﻧ ﺼَﺮَﺎﺗ ِ ُﻧ ﺼ ْﺮﺗُـ َﻤﺎ ِ ُﻧ ﺼ ْﺮﺗُـ َﻤﺎ ِ ُﻧ ﺼَﺮ ِ ُﻧ ت ْ ﺼَﺮ ِ ت َ ﻧُﺼ ْﺮ ِ ﺼﺮ ِ ت ْ ُﻧ ِ ت ُ ﻧُﺼ ْﺮ 3 4 AÇIKLAMA : Muzâri fiil, mazi fiilin başına siygasına göre getirilerek elde edilir. Bu harflere muzaraat harfleri denir. ) أَﺗَـْﻴـ َﻦ ( أ \ ت \ ي \ ن Fiil-i Muzâri Bina-i Malȗm ﺼُﺮو َن ُ ﻳَـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ُ ﻳَـْﻨ ﺼُﺮو َن ُ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ُ ﺗَـْﻨ ﺼُﺮ ُ ﻧَـْﻨ ﺼَﺮ ِان ُ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮ ِان ُ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮ ِان ُ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮ ِان ُ ﺗَـْﻨ harflerinden biri ﺼُﺮ ُ ﻳَـْﻨ ﺼُﺮ ُ ﺗَـْﻨ ﺼُﺮ ُ ﺗَـْﻨ ﻳﻦ ُ ﺗَـْﻨ َ ﺼ ِﺮ ﺼُﺮ ُ ْأَﻧ Fiil-i Muzâri’nin Meçhȗl çekimi şu şekilde yapılır: 1. Sondan bir önceki harfin harekesi fetha ( 2. Muzaraat harfinin harekesi damme ( ) ـ ــَـ ـyapılır. ) ـ ـ ـ ـُ ـyapılır. Fiil-i Muzâri Bina-i Meçhȗl ﺼ ُﺮو َن َ ﻳـُْﻨ ﺼ ْﺮ َن َ ﻳـُْﻨ ﺼ ُﺮو َن َ ﺗُـْﻨ ﺼ ْﺮ َن َ ﺗُـْﻨ ﺼ ُﺮ َ ﻧـُْﻨ ﺼَﺮ ِان َ ﻳـُْﻨ ﺼَﺮ ِان َ ﺗُـْﻨ ﺼَﺮ ِان َ ﺗُـْﻨ ﺼَﺮ ِان َ ﺗُـْﻨ ﺼ ُﺮ َ ﻳـُْﻨ ﺼ ُﺮ َ ﺗُـْﻨ ﺼ ُﺮ َ ﺗُـْﻨ ﻳﻦ َ ﺗُـْﻨ َ ﺼ ِﺮ ﺼ ُﺮ َ ْأُﻧ 4 5 Çoğul Masdar-ı Gayr-ı Mîmî ات ٌ ﺼَﺮ ْ َﻧ İkil Tekil ﺼَﺮ ِان ْ َﻧ ﺼًﺮا ْ َﻧ AÇIKLAMA : İsm-i failin sema-î olarak kullanılan kuralsız (cemi mükesser) siygaları 10 tanedir. Burada hepsi verilmemiştir. İsm-i Fâil Kırık Çoğullar ٌﺼَﺮة َ َﻧ Çoğul َ� ِﺻُﺮو َن ات ٌ َ� ِﺻَﺮ ﺼٌﺮ ﺼ ٌﺎر ﻧُ ﱠ ﻧُ ﱠ ِ ﻧَـﻮ اﺻ ُﺮ َ AÇIKLAMA : İsm-i mef’ul’un kırık çoğulu emsile kitaplarında Fakat uygulamada ِ َُﻣﻨَﺎﺻﲑ İkil َ� ِﺻَﺮ ِان َ� ِﺻَﺮَﺎﺗ ِن َﻣﻨَﺎ ِﺻ ُﺮ Tekil َ� ِﺻٌﺮ ٌَ� ِﺻَﺮة olarak yazar. olarak geçer. İsm-i Mef’ul Kırık Çoğul Çoğul İkil Tekil ِ َﻣﻨ ﺎﺻُﺮ َ ﻮرو َن ُ َﻣْﻨ ُﺼ ﺼ َﻮر ِان ُ َﻣْﻨ ﺼ َﻮرَﺎﺗ ِن ُ َﻣْﻨ ﻮر ُ َﻣْﻨ ٌﺼ ٌﺼ َﻮرة ُ َﻣْﻨ ـــــــ ات ٌ ﺼ َﻮر ُ َﻣْﻨ 5 6 AÇIKLAMA : ﻟَ ْـﻢOlumsuzluk (Nefy) edatıdır. Mazinin herhangi bir anında hükmü biten işler için kullanılır. Bu edat Muzâri fiilin başına geldiğinde lafzında ve manasında değişiklik yapar. 1. Lafzında: a) Cemi müennes nunları hariç; tesniye, cemi müzekker ve müfred muhataba nunlarını düşürür. b) Müfredlerde ise; fiilin sonu sahih harf ise cezm eder, illetli harf ise cezm yerine son harfi düşürür. 2. Manada: a) Olumlu olan fiili olumsuza çevirir. b) Muzâri fiilin manasını maziye çevirir. * ﻟَ ْـﻢ edatı, Allah-ü Teâlâ hakkında kullanıldığında muvakkat değildir. Zira Allah-ü Teâlâ zamandan münezzehtir. Cahd-ı Mutlak Bina-i Malȗm ﺼُﺮوا ُ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ُ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـْﻨ ﺼُﺮوا ُ ﻟَ ْـﻢ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻟَ ْـﻢ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻟَ ْـﻢ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ﺼَﺮا ُ ﻟَ ْـﻢ ﺗَـْﻨ ُ ﻟَ ْـﻢ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ ُ ﻟَ ْـﻢ ﻧَـْﻨ ﺼ ْﺮ ُ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـْﻨ ﺼ ْﺮ ُ ﻟَ ْـﻢ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ ُ ﻟَ ْـﻢ ﺗَـْﻨ ﺼ ِﺮي ُ ﻟَ ْـﻢ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ ُ ْﻟَ ْـﻢ أَﻧ Cahd-ı Mutlak’ın Meçhȗl çekime dönüşümü, aynen Muzâri’nin Meçhȗle dönüşümü gibi yapılır. Cahd-ı Mutlak Bina-i Meçhȗl ﺼ ُﺮوا َ ﻟَ ْـﻢ ﻳـُْﻨ ﺼ ْﺮ َن َ ﻟَ ْـﻢ ﻳـُْﻨ ﺼ ُﺮوا َ ﻟَ ْـﻢ ﺗُـْﻨ ﺼَﺮا َ ﻟَ ْـﻢ ﻳـُْﻨ ﺼَﺮا َ ﻟَ ْـﻢ ﺗُـْﻨ ﺼَﺮا َ ﻟَ ْـﻢ ﺗُـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ﺼَﺮا َ ﻟَ ْـﻢ ﺗُـْﻨ َ ﻟَ ْـﻢ ﺗُـْﻨ ﺼ ْﺮ َ ﻟَ ْـﻢ ﻧـُْﻨ ﺼ ْﺮ َ ﻟَ ْـﻢ ﻳـُْﻨ ﺼ ْﺮ َ ﻟَ ْـﻢ ﺗُـْﻨ ﺼ ْﺮ َ ﻟَ ْـﻢ ﺗُـْﻨ ﺼ ِﺮي َ ﻟَ ْـﻢ ﺗُـْﻨ ﺼ ْﺮ َ ْﻟَ ْـﻢ أُﻧ 6 7 AÇIKLAMA : ﻟَ ﱠﻤﺎOlumsuzluk (Nefy) edatıdır. Mazide bahsi yapılan konunun konuşulma anına kadar yapılmadığını ama konuşma anından sonra yapıla-bilineceğini ya da yapılmasının beklendiğini ifade etmek için kullanılır. Bu edat Muzâri fiilin başına geldiğinde lafzında ve manasında değişiklik yapar. 1. Lafzında: a) Cemi müennes nunları hariç; tesniye, cemi müzekker ve müfred muhataba nunlarını düşürür. b) Müfredlerde ise; fiilin sonu sahih harf ise cezm eder, illetli harf ise cezm yerine son harfi düşürür. 2. Manada: a) Olumlu olan fiili olumsuza çevirir. b) Muzâri fiilin manasını maziye çevirir. Cahd-ı Mustağrak Bina-i Malȗm ﺼُﺮوا ُ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ُ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـْﻨ ﺼُﺮوا ُ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ُ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ ُ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻧَـْﻨ ﺼ ْﺮ ُ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـْﻨ ﺼ ْﺮ ُ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ ُ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﺗَـْﻨ ﺼ ِﺮي ُ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ ُ ْﻟَ ﱠﻤﺎ أَﻧ Cahd-ı Mustağrak’ın Meçhȗl çekime dönüşümü, aynen Muzâri’nin Meçhȗle dönüşümü gibi yapılır. Cahd-ı Mustağrak Bina-i Meçhȗl ﺼ ُﺮوا َ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳـُْﻨ ﺼ ْﺮ َن َ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳـُْﻨ ﺼ ُﺮوا َ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﺗُـْﻨ ﺼَﺮا َ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳـُْﻨ ﺼَﺮا َ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﺗُـْﻨ ﺼَﺮا َ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﺗُـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ﺼَﺮا َ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﺗُـْﻨ َ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﺗُـْﻨ ﺼ ْﺮ َ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻧـُْﻨ ﺼ ْﺮ َ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳـُْﻨ ﺼ ْﺮ َ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﺗُـْﻨ ﺼ ْﺮ َ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﺗُـْﻨ ﺼ ِﺮي َ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﺗُـْﻨ ﺼ ْﺮ َ ْﻟَ ﱠﻤﺎ أُﻧ 7 8 AÇIKLAMA : َﻣﺎOlumsuzluk (Nefy) edatıdır. Şimdiki zamanı olumsuz yapmak için kullanılır. Bu edat Muzâri fiilin başına geldiğinde lafzında, hiçbir değişiklik yapmayıp; manada, Muzâri fiilin manasını yalnız şimdiki zamana tahsis ederek olumsuz yapar. ﺼُﺮو َن ُ َﻣﺎ ﻳَـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ُ َﻣﺎ ﻳَـْﻨ ﺼُﺮو َن ُ َﻣﺎ ﺗَـْﻨ Nefy-i Hâl Bina-i Malȗm ﺼَﺮ ِان ُ َﻣﺎ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮ ِان ُ َﻣﺎ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮ ِان ُ َﻣﺎ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮ ِان ُ َﻣﺎ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ُ َﻣﺎ ﺗَـْﻨ ﺼُﺮ ُ َﻣﺎ ﻧَـْﻨ ﺼُﺮ ُ َﻣﺎ ﻳَـْﻨ ﺼُﺮ ُ َﻣﺎ ﺗَـْﻨ ﺼُﺮ ُ َﻣﺎ ﺗَـْﻨ ﻳﻦ ُ َﻣﺎ ﺗَـْﻨ َ ﺼ ِﺮ ﺼُﺮ ُ َْﻣﺎ أَﻧ Nefy-i Hal’in Meçhȗl çekime dönüşümü, aynen Muzâri’nin Meçhȗle dönüşümü gibi yapılır. Nefy-i Hâl Bina-i Meçhȗl ﺼَﺮ ِان َ َﻣﺎ ﻳـُْﻨ ﺼَﺮ ِان َ َﻣﺎ ﺗُـْﻨ ﺼ ُﺮو َن ﺼَﺮ ِان َ َﻣﺎ ﺗُـْﻨ َ َﻣﺎ ﺗُـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ﺼَﺮ ِان َ َﻣﺎ ﺗُـْﻨ َ َﻣﺎ ﺗُـْﻨ ﺼُﺮ َ َﻣﺎ ﻧـُْﻨ ﺼ ُﺮو َن َ َﻣﺎ ﻳـُْﻨ ﺼ ْﺮ َن َ َﻣﺎ ﻳـُْﻨ ﺼ ُﺮ َ َﻣﺎ ﻳـُْﻨ ﺼ ُﺮ َ َﻣﺎ ﺗُـْﻨ ﺼ ُﺮ َ َﻣﺎ ﺗُـْﻨ ﻳﻦ َ َﻣﺎ ﺗُـْﻨ َ ﺼ ِﺮ ﺼ ُﺮ َ َْﻣﺎ أُﻧ 8 9 AÇIKLAMA : َ ﻻOlumsuzluk (Nefy) edatıdır. Gelecek zamanı olumsuz yapmak için kullanılır. Bu edat Muzâri fiilin başına geldiğinde lafzında, hiçbir değişiklik yapmayıp; manada, Muzâri fiilin manasını yalnız gelecek zamana tahsis ederek olumsuz yapar. Nefy-i İstikbâl Bina-i Malȗm ﺼَﺮ ِان ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮ ِان ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼُﺮو َن ﺼَﺮ ِان ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ﺼَﺮ ِان ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼُﺮ ُ ﻻَ ﻧَـْﻨ ﺼُﺮو َن ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼُﺮ ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼُﺮ ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼُﺮ ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﻳﻦ ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ َ ﺼ ِﺮ ﺼُﺮ ُ ْﻻَ أَﻧ Nefy-i İstikbâl’in Meçhȗl çekime dönüşümü, aynen Muzâri’nin Meçhȗle dönüşümü gibi yapılır. Nefy-i İstikbâl Bina-i Meçhȗl ﺼَﺮ ِان َ ﻻَ ﻳـُْﻨ ﺼَﺮ ِان َ ﻻَ ﺗُـْﻨ ﺼ ُﺮو َن ﺼَﺮ ِان َ ﻻَ ﺗُـْﻨ َ ﻻَ ﺗُـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ﺼَﺮ ِان َ ﻻَ ﺗُـْﻨ َ ﻻَ ﺗُـْﻨ ﺼُﺮ َ ﻻَ ﻧـُْﻨ ﺼ ُﺮو َن َ ﻻَ ﻳـُْﻨ ﺼ ْﺮ َن َ ﻻَ ﻳـُْﻨ ﺼ ُﺮ َ ﻻَ ﻳـُْﻨ ﺼ ُﺮ َ ﻻَ ﺗُـْﻨ ﺼ ُﺮ َ ﻻَ ﺗُـْﻨ ﻳﻦ َ ﻻَ ﺗُـْﻨ َ ﺼ ِﺮ ﺼ ُﺮ َ ْﻻَ أُﻧ 9 10 AÇIKLAMA : ﻟَ ْﻦKuvvetli olumsuzluk (Nefy) edatıdır. Gelecek zamanı kuvvetli olumsuz yapmak için kullanılır. Bu edat Muzâri fiilin başına geldiğinde lafzında ve manasında değişiklik yapar. 1. Lafzında: a) Cemi müennes nunları hariç; tesniye, cemi müzekker ve müfred muhataba nunlarını düşürür. b) Müfredlerde ise; fiilin sonunu nasb (üstün) eder. 2. Manada: a) Kuvvetli olumsuzluk manası verdirir. b) Muzâri fiilin manasını gelecek zamana tahsis eder. Te’kid-i Nefy-i İstikbâl Bina-i Malȗm ﺼُﺮوا ُ ﻟَ ْﻦ ﻳَـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ُ ﻟَ ْﻦ ﻳَـْﻨ ﺼُﺮوا ُ ﻟَ ْﻦ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ُ ﻟَ ْﻦ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮ ُ ﻟَ ْﻦ ﻧَـْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻟَ ْﻦ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻟَ ْﻦ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻟَ ْﻦ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻟَ ْﻦ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮ ُ ﻟَ ْﻦ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮ ُ ﻟَ ْﻦ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮ ُ ﻟَ ْﻦ ﺗَـْﻨ ﺼ ِﺮي ُ ﻟَ ْﻦ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮ ُ ْﻟَ ْﻦ أَﻧ Te’kid-i Nefy-i İstikbâl’in Meçhȗl çekime dönüşümü, aynen Muzâri’nin Meçhȗle dönüşümü gibi yapılır. Te’kid-i Nefy-i İstikbâl Bina-i Meçhȗl ﺼ ُﺮوا َ ﻟَ ْﻦ ﻳـُْﻨ ﺼ ْﺮ َن َ ﻟَ ْﻦ ﻳـُْﻨ ﺼ ُﺮوا َ ﻟَ ْﻦ ﺗُـْﻨ ﺼَﺮا َ ﻟَ ْﻦ ﻳـُْﻨ ﺼَﺮا َ ﻟَ ْﻦ ﺗُـْﻨ ﺼَﺮا َ ﻟَ ْﻦ ﺗُـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ﺼَﺮا َ ﻟَ ْﻦ ﺗُـْﻨ َ ﻟَ ْﻦ ﺗُـْﻨ ﺼَﺮ َ ﻟَ ْﻦ ﻧـُْﻨ ﺼَﺮ َ ﻟَ ْﻦ ﻳـُْﻨ ﺼَﺮ َ ﻟَ ْﻦ ﺗُـْﻨ ﺼَﺮ َ ﻟَ ْﻦ ﺗُـْﻨ ﺼ ِﺮي َ ﻟَ ْﻦ ﺗُـْﻨ ﺼَﺮ َ ْﻟَ ْﻦ أُﻧ 10 11 AÇIKLAMA : Emr-i Gâib: Hazır olmayan şahsa bir işin yapılmasını emretmektir. Muzâri fiilin gâib ve gâibe siygalarının başlarına emir lâm’ı ( ) ِلgetirilerek elde edilir. Emr-i Gâib Bina-i Malȗm çekimi sadece gâib ve gâibe siygaları için çekilir. Diğerleri için çekilmez. Bu edat Muzâri fiilin başına geldiğinde lafzında ve manasında değişiklik yapar. 1. Lafzında: a) Cemi müennes gaibe nunu hariç; tesniye ve cemi müzekker nunlarını düşürür. b) Müfredlerde ise; fiilin sonu sahih harf ise cezm eder, illetli harf ise cezm yerine son harfi düşürür. 2. Manada: a) Manayı ihbâri iken inşâi yapar. b) Muzâri fiilin manasını gelecek zamana tahsis eder. ِ ﺼُﺮوا ُ ﻟﻴَـْﻨ ِﻟ ﺼ ْﺮ َن ﻨ ـ ﻴ ْ ُ َ Emr-i Gâib Bina-i Malȗm ــــ ِ ﺼَﺮا ُ ﻟﻴَـْﻨ ِﻟ ﺼَﺮا ﻨ ـ ﺘ ْ َ ُ ِ ﺼ ْﺮ ُ ﻟﻴَـْﻨ ِﻟ ﺼ ْﺮ ﻨ ـ ﺘ ْ َ ُ ــــ ــــ ــــ ــــ ــــ ــــ ــــ Emr-i Gâib’in Meçhȗl çekime dönüşümü, aynen Muzâri’nin Meçhȗle dönüşümü gibi yapılır. Malȗm çekime ek olarak Mütekellim siygaları da çekilir. ِ ﺼُﺮوا َ ﻟﻴُـْﻨ ِ ﺼ ْﺮ َن َ ﻟﻴُـْﻨ Emr-i Gâib Bina-i Meçhȗl ــــ ــــ ِ ﺼَﺮا َ ﻟﻴُـْﻨ ِ ﺼَﺮا َ ﻟﺘُـْﻨ ِ ﺼ ْﺮ َ ﻟﻴُـْﻨ ِ ﺼ ْﺮ َ ﻟﺘُـْﻨ ــــ ــــ ــــ ِ ﺼ ْﺮ َ ﻟﻨُـْﻨ ــــ ِ ﺼ ْﺮ َ ْﻷُﻧ 11 12 AÇIKLAMA : Nehy-i Gâib: Hazır olmayan şahsa bir işin yapılmasını nehyetmektir (yasaklamaktır). Muzâri fiilin gâib ve gâibe siygalarının başlarına nehiy lâ’sı ( َ ) ﻻgetirilerek elde edilir. Nehy-i Gâib Bina-i Malȗm çekimi sadece gâib ve gâibe siygaları için çekilir. Diğerleri için çekilmez. Bu edat Muzâri fiilin başına geldiğinde lafzında ve manasında değişiklik yapar. 1. Lafzında: a) Cemi müennes gaibe nunu hariç; tesniye ve cemi müzekker nunlarını düşürür. b) Müfredlerde ise; fiilin sonu sahih harf ise cezm eder, illetli harf ise cezm yerine son harfi düşürür. 2. Manada: a) Olumsuz yapar. b) Manayı ihbâri iken inşâi yapar. c) Muzâri fiilin manasını gelecek zamana tahsis eder. ﺼُﺮوا ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ Nehy-i Gâib Bina-i Malȗm ﺼ ْﺮ َن ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼ ْﺮ ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ــــ ــــ ــــ ــــ ــــ ــــ ــــ ــــ Nehy-i Gâib’in Meçhȗl çekime dönüşümü, aynen Muzâri’nin Meçhȗle dönüşümü gibi yapılır. Malȗm çekime ek olarak Mütekellim siygaları da çekilir. Nehy-i Gâib Bina-i Meçhȗl ﺼ ُﺮوا َ ﻻَ ﻳـُْﻨ ﺼ ْﺮ َن َ ﻻَ ﻳـُْﻨ ﺼَﺮا َ ﻻَ ﻳـُْﻨ ﺼَﺮا َ ﻻَ ﺗُـْﻨ ﺼ ْﺮ َ ﻻَ ﻳـُْﻨ ﺼ ْﺮ َ ﻻَ ﺗُـْﻨ ــــ ــــ ــــ ــــ ــــ ــــ ﺼ ْﺮ َ ْﻻَ أُﻧ ﺼ ْﺮ َ ﻻَ ﻧـُْﻨ 12 13 AÇIKLAMA : Emr-i Hâzır: Karşımızda hazır bulunan şahsa bir işin yapılmasını emretmektir. Emr-i Hâzır Bina-i Malȗm çekimi sadece muhatab ve muhataba siygaları için çekilir. Diğerleri için çekilmez. Emr-i Hâzır, Muzâri fiilin muhatab siygasından iki aşamada elde edilir: 1. Muzâri fiilin sonu cezm ( ) ـ ــْـ ـedilir. 2. Muzaraat harfi atılır. a) Kalan ilk harf harekeli ise; başka bir şey yapılmaz. b) Kalan ilk harf cezimli ise; başına bir vasıl hemzesi ( ا ) getirilir. Bu hemze, sondan bir önceki harf ötreli ise ötreli; değil ise, esreli olur. Meydana gelen değişiklikler: 1. Lafızda: a) Cemi müennes muhataba nunu hariç; tesniye, müfred muhataba ve cemi müzekker nunları düşer. b) Müfredlerde ise; fiilin sonu sahih harf ise cezimli olur, illetli harf ise cezm yerine son harf düşer. 2. Manada: a) Mana inşâi’ye döner. b) Muzâri fiilin manası şimdiki zamana tahsis edilir. ــــ Emr-i Hâzır Bina-i Malȗm ــــ ــــ ــــ ــــ ــــ ﺼ ُﺮوا ُ ْاُﻧ ﺼَﺮا ُ ْاُﻧ ﺼَﺮا ُ ْاُﻧ ﺼ ْﺮ ُ ْاُﻧ ﺼ ِﺮي ُ ْاُﻧ ﺼ ْﺮ َن ُ ْاُﻧ ﺼ ْﺮ ُ ْاُﻧ ’un aslı ِ ﺼ ْﺮ ُ ﻟﺘَـْﻨ ــــ ــــ ’dur. Emr-i Hâzır’in Meçhȗl çekime dönüşümü, aynen Emr-i Gâib’in Meçhȗle dönüşümü gibi yapılır. Malȗm çekime ek olarak Mütekellim siygaları da çekilir. ــــ Emr-i Hâzır Bina-i Meçhȗl ــــ ــــ ــــ ــــ ــــ ِ ﺼ ُﺮوا َ ﻟﺘُـْﻨ ِ ﺼ ْﺮ َن َ ﻟﺘُـْﻨ ِ ﺼ ْﺮ َ ﻟﻨُـْﻨ ِ ﺼَﺮا َ ﻟﺘُـْﻨ ِ ﺼَﺮا َ ﻟﺘُـْﻨ ِ ﺼ ْﺮ َ ﻟﺘُـْﻨ ِ ﺼ ِﺮي َ ﻟﺘُـْﻨ ِ ﺼ ْﺮ َ ْﻷُﻧ 13 14 AÇIKLAMA : Nehy-i Hâzır: Karşımızda hazır bulunan şahsa bir işin yapılmasını yasaklamaktır. Nehy-i Hâzır Bina-i Malȗm çekimi sadece muhatab ve muhataba siygaları için çekilir. Diğerleri için çekilmez. Nehy-i Hâzır, Muzâri fiilin muhatab ve muhataba siygalarının başlarına nehiy lâ’sı ( edilir. َ) ﻻ getirilerek elde Meydana gelen değişiklikler: 1. Lafızda: a) Cemi müennes muhataba nunu hariç; tesniye, müfred muhataba ve cemi müzekker nunları düşer. b) Müfredlerde ise; fiilin sonu sahih harf ise cezimli olur, illetli harf ise cezm yerine son harf düşer. 2. Manada: a) Olumsuz olur. b) Mana inşâi’ye döner. c) Muzâri fiilin manası şimdiki zamana tahsis edilir. ــــ Nehy-i Hâzır Bina-i Malȗm ــــ ــــ ــــ ــ ــــ ﺼُﺮوا ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼ ِﺮي ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ــــ ــــ Nehy-i Hâzır’in Meçhȗl çekime dönüşümü, aynen Nehy-i Gâib’in Meçhȗle dönüşümü gibi yapılır. Malȗm çekime ek olarak Mütekellim siygaları da çekilir. ــــ Nehy-i Hâzır Bina-i Meçhȗl ــــ ــــ ــــ ــــ ــــ ﺼُﺮوا َ ﻻَ ﺗُـْﻨ ﺼَﺮا َ ﻻَ ﺗُـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ﺼَﺮا َ ﻻَ ﺗُـْﻨ َ ﻻَ ﺗُـْﻨ ﺼ ْﺮ َ ﻻَ ﻧـُْﻨ ﺼ ْﺮ َ ﻻَ ﺗُـْﻨ ﺼ ِﺮي َ ﻻَ ﺗُـْﻨ ﺼ ْﺮ َ ْﻻَ اُﻧ 14 15 Kırık Çoğul İsm-i Zaman, İsm-i Mekân, Masdar-ı Mîmî ِ َﻣﻨ ﺎﺻ ُﺮ َ Çoğul İkil Tekil ـــــــ ﺼَﺮ ِان َ َﻣْﻨ ﺼٌﺮ َ َﻣْﻨ İkil Tekil ِ ﺼَﺮ ِان َ ﻣْﻨ ِ ﺼٌﺮ َ ﻣْﻨ Kırık Çoğul Çoğul ِ َﻣﻨ ﺎﺻ ُﺮ َ ـــــــ İsm-i Alet AÇIKLAMA : Kemmiyete delâlet eden masdarlara Masdar Bina-i Merre denir. Çoğul ات ٌ ﺼَﺮ ْ َﻧ Masdar Bina-i Merre İkil Tekil ﺼَﺮَﺎﺗ ِن ْ َﻧ ًﺼَﺮة ْ َﻧ AÇIKLAMA : Keyfiyete delâlet eden masdarlara Masdar Bina-i Nev’ denir. Uygulamada daha çok müfredi (tekili) kullanılır. Çoğul ِ ات ٌ ﺼَﺮ ْﻧ Masdar Bina-i Nev’ İkil Tekil ِ ﺼَﺮَﺎﺗ ِن ْﻧ ِ ًﺼَﺮة ْﻧ 15 16 AÇIKLAMA : İsm-i Tasğir’in Üç vezni vardır. 1- ﻓُـ َﻌْﻴ ٌﻞ 2- ﻓُـ َﻌْﻴﻌِ ٌﻞ 3- ﻓُـ َﻌْﻴﻌِﻴ ٌﻞ Birinci vezin 3 harfli isimlerin, ikinci vezin 4 harfli isimlerin, üçüncü vezin 5 harfli isimlerin tasğirinde kullanılır. Aşağıda ﻓُـ َﻌْﻴ ٌﻞveznine ait çekim yapılmıştır. İsm-i Tasğir Çoğul İkil ﺼ ْﲑُو َن َ ُﻧ ات ٌ ﺼ ْ َﲑ َ ُﻧ ﺼ ْ َﲑ ِان َ ُﻧ ﺼ ْ َﲑَﺎﺗ ِن َ ُﻧ Tekil َ ُﻧ ٌﺼ ْﲑ ٌﺼ ْ َﲑة َ ُﻧ AÇIKLAMA : İsm-i Mensub, bir işe, bir yere veya bir şeye mensubiyeti ya da alâkayı ifade eden isimdir. Bir şeyin hâlini yâhut mahallini bildirir. Modern Türkçedeki karşılığı isme eklenen -sal, -sel ekleridir. ي ) … ﱞgetirip, yâ’den önceki son harfi kesralamakla yapılır. *İsm-i Mensub, bir şahıs isminden yapılırsa; taallȗk ve münasebeti bildirir. Örneğin: ي ُﳏَ ﱠﻤ ِﺪ ﱞMuhammedî. ِ *Ülke, şehir, köy vb. isminden yapılırsa; mahal bildirir. Örneğin: ﻲ إِ ْﺳﺘَﺎﻧْـﺒُﻮﻟـ ﱞİstanbul’lu. ِ *Diğer isimlerden yapılırsa hâl bildirir. Örneğin: ﻲ َر ْﺣـﻤـ ﱞMerhametli. Mimsiz masdarın sonuna şeddeli bir yâ ( İsm-i Mensub Çoğul İkil ﺼ ِﺮﻳﱡﻮ َن ْ َﻧ ت ٌ �ﺼ ِﺮﱠ ْ َﻧ ﺼ ِﺮﱠ� ِن ْ َﻧ ِ َﻧَﺼ ِﺮﻳـﱠﺘ ﺎن ْ Tekil ي ﺼ ِﺮ ﱞ ْ َﻧ ٌﺼ ِﺮﻳﱠﺔ ْ َﻧ AÇIKLAMA : Mübalağa İsm-i Fail kalıbı modern arapçada alet ismi olarak da kullanılır. Örneğin: Buzdolabı ﺑَـﱠﺮ ٌاد, Çamaşır makinesi ٌَﻏ ﱠﺴﺎﻟَﺔ Çoğul Mübalağa İsm-i Fâil ﺼﺎ ُرو َن ﻧَ ﱠ ات ﻧَ ﱠ ٌ ﺼﺎ َر İkil ﺼﺎ َر ِان ﻧَ ﱠ ﺼﺎ َرَﺎﺗ ِن ﻧَ ﱠ Tekil ﺼﺎٌر ﻧَ ﱠ ﻧَ ﱠ ٌﺼﺎ َرة 16 17 İsm-i Tafdil Kırık Çoğul Çoğul İkil Tekil أ ََ� ِﺻ ُﺮ ﺼُﺮ َ ُﻧ ﺼُﺮو َن َ ْأَﻧ ﺼَﺮ ِان َ ْأَﻧ ﺼَﺮَ� ِن ْ ُﻧ ﺼ ُﺮ َ ْأَﻧ ﺼَﺮى ْ ُﻧ ت ٌ �َﺼَﺮ ْ ُﻧ AÇIKLAMA : Fiil-i Taaccübü Evvel ve Fiil-i Taaccübü Sânî çekimleri fiilin kendisiyle değil zamirler (bitişik zamirler) ile yapılır. Malȗmdan olup meçhulleri gelmez. ŞAHIS ZAMİRLERİ (BİTİŞİK ZAMİRLER) َﲨْ ٌﻊ ُﻣﺜَ ًّﲎ İkil Tekil ُﻫ ْﻢ ُﻫـ َﻤﺎ ُه Müzekker Onların O ikisinin Onun 3. Şahıslar ُﻫ ﱠﻦ ُﻫـ َﻤﺎ َﻫﺎ Çoğul ُﻛ ْﻢ ُﻛ َﻤﺎ Sizin Siz ikinizin ُﻛ ﱠﻦ ُﻛ َﻤﺎ �َ Bizim ُﻣ ْﻔَﺮٌد ِ ﺐ ُ اَﻟْﻐَﺎﺋ ُاَﻟْﻐَﺎﺋِﺒَﺔ Müennes ﺐ ُ َاَﻟْ ُﻤ َﺨﺎﻃ َك Müzekker Senin 2. Şahıslar ِك ُاَﻟْ ُﻤ َﺨﺎﻃَﺒَﺔ Müennes �َ ي اَﻟْ ُﻤﺘَ َﻜﻠِّ ُﻢ Ortak İkimizin Benim 1. Şahıslar 17 18 ﺼَﺮﻩُ َﻣﺎ أَﻧْ َ ﺼَﺮَﻫﺎ َﻣﺎ أَﻧْ َ ﺼَﺮَك َﻣﺎ أَﻧْ َ ﺼَﺮِك َﻣﺎ أَﻧْ َ ﺼَﺮِﱐ َﻣﺎ أَﻧْ َ Fiil-i Taaccübü Evvel ﺼَﺮُﳘَﺎ َﻣﺎ أَﻧْ َ ﺼَﺮُﳘَﺎ َﻣﺎ أَﻧْ َ ﺼَﺮُﻛ َﻤﺎ َﻣﺎ أَﻧْ َ ﺼَﺮُﻛ َﻤﺎ َﻣﺎ أَﻧْ َ ﺼَﺮُﻫ ْﻢ َﻣﺎ أَﻧْ َ ﺼَﺮُﻫ ﱠﻦ َﻣﺎ أَﻧْ َ ﺼَﺮُﻛ ْﻢ َﻣﺎ أَﻧْ َ ﺼَﺮُﻛ ﱠﻦ َﻣﺎ أَﻧْ َ ﺼَﺮَ� َﻣﺎ أَﻧْ َ ) ـ ــِـ ـ ( ’ler bu zamirlerin öncesinde kesraه ُ zamirlerinde kiه \ ُﳘَﺎ \ ُﻫ ْﻢ \ ُﻫ ﱠﻦ ﻦ ) varsa kesralı okunur. Örneğin:ي ( sakin yâ ﺑِِﻪ \ ﻬﺑِِ َﻤﺎ \ ﻬﺑِِ ْﻢ \ ﻬﺑِِ ﱠ ْ NOT : أَﻧْ ِ ﺼ ْﺮ ﺑِِﻪ أَﻧْ ِ ﺼ ْﺮ ِﻬﺑَﺎ أَﻧْ ِ ﻚ ﺼ ْﺮ ﺑِ َ أَﻧْ ِ ﺼﺮ ﺑِ ِ ﻚ ْ أَﻧْ ِ ﺼ ْﺮ ِﰊ Fiil-i Taaccübü Sânî أَﻧْ ِ أَﻧْ ِ ﺼ ْﺮ ﻬﺑِِ ْﻢ ﺼ ْﺮ ﻬﺑِِ َﻤﺎ أَﻧْ ِ أَﻧْ ِ ﺼ ْﺮ ﻬﺑِِ ﱠﻦ ﺼ ْﺮ ﻬﺑِِ َﻤﺎ أَﻧْ ِ أَﻧْ ِ ﺼ ْﺮ ﺑِ ُﻜ ْﻢ ﺼ ْﺮ ﺑِ ُﻜ َﻤﺎ أَﻧْ ِ أَﻧْ ِ ﺼ ْﺮ ﺑِ ُﻜ ﱠﻦ ﺼ ْﺮ ﺑِ ُﻜ َﻤﺎ أَﻧْ ِ ﺼ ْﺮ ﺑِﻨَﺎ 18 19 veya 20 ﻛﺘﺎب اﻟﺒﻨﺎء )(Ders Notu ﻇﻔﺮ أﺳﻦ آﻗﯿﺎزي ٢٠١٥ 21 ِٰ ﺑِﺴ ِﻢ ﲪ ِﻦ اﻟﱠﺮِﺣﻴ ِﻢ ٰ ْ اﻪﻠﻟ اﻟﱠﺮ ّ ْ ِِ ِ ْ ﺼ َﻼةُ واﻟ ﱠﺴ َﻼم ﻋﻠَﯽ ُﳏ ﱠﻤ ٍﺪ وآﻟِِﻪ أ ِ ﲔ َ َﲨَﻌ َ ب اﻟْ َﻌﺎﻟَﻤ ِّ اَ ْﳊَ ْﻤ ُﺪ ّٰﻪﻠﻟ َر َ َ َ ُ َ ﲔ َواﻟ ﱠ Tasrifin bâbları; 6 bâb sülâsî mücerred, 12 bâb sülâsî mezîd, 1 bâb rubaî mücerred, 3 bâb rubâî mezîd, 6 bâb dehrace’ye mülhak, 5 bâb tedahrace’ye mülhak, 2 bâb ihranceme’ye mülhak olmak üzere toplam 35 bâbtır. • Sülâsî mücerred bâbların isimleri sıra numaralarıdır. • Sülâsî mezîd bâbların isimleri vezinlerinin masdarlarıdır. • Rubâî mücerred ve rubâî mezîd bâbların isimleri mevzunlarının mazîleridir. 1 22 SÜLÂSÎ BÂBLAR Sülâsî Mücerred Bâblar Sülâsî mücerred fiiller; kök harfi 3 harfli olan fiillerdir. Sülâsî mücerred bâblar 6 tanedir. Bu bâblar en çok kullanılandan en az kullanılana doğru sıralanmıştır. Sülâsî mücerred bâblar semaî’dir. Hem mazî hem muzarî hem de mastarları ancak sözlükten bakılarak öğrenilebilir. Belli bir kalıbı yoktur. Yani sülâsî mücerred bir fiilin kaçıncı bâbtan olduğunu sözlüğe bakmadan anlayamayız. Müteaddî : Fâil’in yaptığı işin bir mef’ûl’e geçmesi durumudur. Lâzım : Fâil’in yaptığı işin kendinde kalması durumudur. NOT: Genel olarak vücudun tamamı kullanılarak yapılan işler lâzım fiil ile ifade edilir. Fakat vücudun her hangi bir azası ile yapılan işler müteaddî fiil ile ifade edilir. 1.Bâb Vezni Mevzunu Binası ﻳَـ ْﻔﻌُ ُﻞ- ﻓَـ َﻌ َﻞ ﺼ ُﺮ ُ ﻳَـْﻨ- ﺼَﺮ َ َﻧ • Çoğunlukla müteaddî; Bazen de lâzım için. Müteaddîye Örnek Lâzıma Örnek ﺼَﺮ َزﻳْ ٌﺪ َﻋ ْﻤًﺮا َ َﻧ َﺧَﺮ َج َزﻳْ ٌﺪ Zeyd Amr’a yardım etti. Zeyd çıktı. 1. Bâbın Emsile-i Muhtelifesi َ� ِﺻٌﺮ ﺼ ُﺮ ُ َﻣﺎ ﻳَـْﻨ ﺼ ْﺮ ُ َﻻ ﻳَـْﻨ ِ ًﺼَﺮة ْﻧ ﺼ ُﺮ َ ْأَﻧ ﺼ ْﺮ ُ َﻻ ﺗَـْﻨ ِ ْأَﻧ ﺼ ْﺮ ﺑِِﻪ ﺼًﺮا ْ َﻧ ﺼ ْﺮ ُ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـْﻨ ِ ﺼ ْﺮ ُ ﻟﻴَـْﻨ ﺼ ُﺮ ُ ﻳَـْﻨ ﺼ ْﺮ ُ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮ ُ ﻟَ ْﻦ ﻳَـْﻨ ِ ﺼٌﺮ َ ﻣْﻨ ي ﺼ ِﺮ ﱞ ْ َﻧ ًﺼَﺮة ْ َﻧ ﺼ ٌﺎر ﻧَ ﱠ ﺼَﺮ َ َﻧ ﻮر ُ َﻣْﻨ ٌﺼ ﺼ ْﺮ ُ ْاُﻧ ُﺼَﺮﻩ َ َْﻣﺎ أَﻧ ﺼ ُﺮ ُ َﻻ ﻳَـْﻨ ﺼٌﺮ َ َﻣْﻨ َ ُﻧ ٌﺼ ْﲑ 2 23 2.Bâb Vezni Mevzunu Binası ﻳَـ ْﻔﻌِ ُﻞ- ﻓَـ َﻌ َﻞ ب ْ َ ﻳ- ب َ ُ ﻀ ِﺮ َ ﺿَﺮ • Çoğunlukla müteaddî; Bazen de lâzım için. Müteaddîye Örnek Lâzıma Örnek ب َزﻳْ ٌﺪ َﻋ ْﻤًﺮا َ َ ﺿَﺮ ﺲ َزﻳْ ٌﺪ َ ََﺟﻠ Zeyd Amr’ı dövdü. Zeyd oturdu. 2. Bâbın Emsile-i Muhtelifesi ب َ ٌ ﺿﺎ ِر ب ْ ََﻣﺎ ﻳ ُ ﻀ ِﺮ ب ْ ََﻻ ﻳ ْ ﻀ ِﺮ ًِﺿ ْﺮﺑَﺔ ب ْأ ُ َﺿَﺮ ب ْ ََﻻ ﺗ ْ ﻀ ِﺮ ب ﺑِِﻪ ْأ ْ َﺿ ِﺮ ب ْ َﻳ ُ ﻀ ِﺮ ب ْ َﻟَ ْـﻢ ﻳ ْ ﻀ ِﺮ ﺿ ْﺮًﺎﺑ َ ب ْ َﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳ ْ ﻀ ِﺮ ب ْ َﻟِﻴ ْ ﻀ ِﺮ ب ْ َﻟَ ْﻦ ﻳ َ ﻀ ِﺮ ب ْ ِﻣ ٌ ﻀَﺮ ﰊ ﺿ ْﺮِ ﱞ َ ًﺿ ْﺮﺑَﺔ َ اب َ ٌ ﺿﱠﺮ ِ ب ْا ْ ﺿ ِﺮ ْ َﻣﺎ أ َُﺿَﺮﺑَﻪ ب َ َ ﺿَﺮ وب ْ َﻣ ٌ ﻀ ُﺮ ب ْ ََﻻ ﻳ ُ ﻀ ِﺮ ب ْ َﻣ ٌ ﻀَﺮ ﺐ ُ ٌ ْﺿَﺮﻳ 3.Bâb Vezni Mevzunu Binası ﻳَـ ْﻔ َﻌ ُﻞ- ﻓَـ َﻌ َﻞ ﻳَـ ْﻔﺘَ ُﺢ- ﻓَـﺘَ َﺢ • Çoğunlukla müteaddî; Bazen de lâzım için. Müteaddîye Örnek Lâzıma Örnek ﺎب َ َﻓَـﺘَ َﺢ َزﻳْ ٌﺪ ِن اﻟْﺒ ﺐ َزﻳْ ٌﺪ َ َذ َﻫ Zeyd kapıyı açtı. Zeyd gitti. NOT: 3. bâbtan olan bir fiilin aynel veya lâmel fiilinden biri mutlaka boğaz harfi olmak zorundadır. Fakat aynel veya lâmel fiili boğaz harfi olan her fiil 3. bâbtan olacak diye kesin bir şey söylenemez. Boğaz harfleri: أ ح خ ع غ هBu kuralın tek bir istisnası vardır: أَﺑَﯽ – َ�ْﺑَﯽ 3 24 3. Bâbın Emsile-i Muhtelifesi ﻓَـﺘَ َﺢ ﻮح َﻣ ْﻔﺘُ ٌ َﻻ ﻳَـ ْﻔﺘَ ُﺢ َﻣ ْﻔﺘَ ٌﺢ ﻓُـﺘَـْﻴ ٌﺢ ﻳَـ ْﻔﺘَ ُﺢ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـ ْﻔﺘَ ْﺢ اِﻓْـﺘَ ْﺢ ﻓَﺎﺗِ ٌﺢ َﻣﺎ ﻳَـ ْﻔﺘَ ُﺢ َﻻ ﻳَـ ْﻔﺘَ ْﺢ ﻓَـْﺘ ًﺤﺎ ﻟَ ْﻦ ﻳَـ ْﻔﺘَ َﺢ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـ ْﻔﺘَ ْﺢ ﻟِﻴَـ ْﻔﺘَ ْﺢ ِ ﺎح ﻣ ْﻔﺘَ ٌ ﻓَـْﺘ ِﺤ ﱞﻲ ﻓَـْﺘ َﺤﺔً ﱠﺎح ﻓَـﺘ ٌ َﻣﺎ أَﻓْـﺘَ َﺤﻪُ َﻻ ﺗَـ ْﻔﺘَ ْﺢ أَﻓْﺘِ ْﺢ ﺑِِﻪ ﻓِْﺘ َﺤﺔً أَﻓْـﺘَ ُﺢ 4.Bâb Binası Mevzunu Vezni • Çoğunlukla müteaddî; Bazen de lâzım için. َﻋﻠِ َﻢ -ﻳَـ ْﻌﻠَ ُﻢ ﻓَﻌِ َﻞ -ﻳَـ ْﻔ َﻌ ُﻞ Lâzıma Örnek Müteaddîye Örnek َوِﺟ َﻞ َزﻳْ ٌﺪ َﻋﻠِ َﻢ َزﻳْ ٌﺪ ِن اﻟْ َﻤ ْﺴﺄَ ﻟَﺔَ Zeyd korktu. Zeyd meseleyi bildi. 4. Bâbın Emsile-i Muhtelifesi َﻋﻠِ َﻢ ﻮم َﻣ ْﻌﻠُ ٌ َﻻ ﻳَـ ْﻌﻠَ ُﻢ َﻣ ْﻌﻠَ ٌﻢ ﻋُﻠَْﻴ ٌﻢ ِﻋ ْﻠ ًﻤﺎ ﻳَـ ْﻌﻠَ ُﻢ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـ ْﻌﻠَ ْﻢ اِ ْﻋﻠَ ْﻢ َﻋﺎﻟِ ٌـﻢ َﻣﺎ ﻳَـ ْﻌﻠَ ُﻢ ﻟَ ْﻦ ﻳَـ ْﻌﻠَ َﻢ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـ ْﻌﻠَ ْﻢ ﻟِﻴَـ ْﻌﻠَ ْﻢ ِﻣ ْﻌﻠَ ٌﻢ ِﻋ ْﻠ ِﻤ ﱞﻲ َﻋ ْﻠ َﻤﺔً َﻋ ﱠﻼ ٌم َﻣﺎ أَ ْﻋﻠَ َﻤﻪُ 4 25 َﻻ ﺗَـ ْﻌﻠَ ْﻢ أَ ْﻋﻠِ ْﻢ ﺑِِﻪ َﻻ ﻳَـ ْﻌﻠَ ْﻢ ِﻋ ْﻠ َﻤﺔً أَ ْﻋﻠَ ُﻢ 5.Bâb Binası Vezni Mevzunu ﻳَـ ْﻔﻌُ ُﻞ- ﻓَـﻌُ َﻞ َْﳛ ُﺴ ُﻦ- َﺣ ُﺴ َﻦ • Sadece lâzım için. Lâzıma Örnek َﺣ ُﺴ َﻦ َزﻳْ ٌﺪ Zeyd güzel oldu. NOT: 5. bâbtan gelen fiiller tabiatla alakalı olan kalıcı sıfat ve ahlakla ilgilidir. Bu bâb da ism-i fâil yerine sıfat-ı müşebbehe kullanılır. Sıfat-ı müşebbehe semaî’dir. • İsm-i mef’ûl çekimi ile mazî ve muzarîlerin meçhûl çekimleri harf-i cer ile çekilir ve fiil daima müfred müzekker gaib olur. Çekimler harfi cerlere bitişen zamirlerde gerçekleşir. 5. Bâbın Emsile-i Muhtelifesi َﺣ َﺴ ٌﻦ َﻣﺎ َْﳛ ُﺴ ُﻦ َﻻ َْﳛ ُﺴ ْﻦ ًِﺣ ْﺴﻨَﺔ أَ ْﺣ َﺴ ُﻦ َﻻ َْﲢ ُﺴ ْﻦ َﺣ ِﺴ ْﻦ ﺑِِﻪ ْأ َْﳛ ُﺴ ُﻦ ﻟَ ْـﻢ َْﳛ ُﺴ ْﻦ ُﺣ ْﺴﻨًﺎ ﻟَ ﱠﻤﺎ َْﳛ ُﺴ ْﻦ ﻟِﻴَ ْﺤ ُﺴ ْﻦ ﻟَ ْﻦ َْﳛ ُﺴ َﻦ ِ ْﳏ َﺴ ٌﻦ ﲏ ُﺣ ْﺴ ِ ﱞ ًَﺣ ْﺴﻨَﺔ َﺣ ﱠﺴﺎ ٌن َﺣ ُﺴ َﻦ َْﳏ ُﺴﻮ ٌن ﺑِِﻪ اُ ْﺣ ُﺴ ْﻦ َُﻣﺎ أَ ْﺣ َﺴﻨَﻪ َﻻ َْﳛ ُﺴ ُﻦ َْﳏ َﺴ ٌﻦ ﲔ ٌْ ُﺣ َﺴ 5.Bâbın meçhûl çekimine bazı örnekler ﳎﻬﻮل ﻣﻌﻠﻮم ﳎﻬﻮل ﻣﻌﻠﻮم ﳎﻬﻮل ﻣﻌﻠﻮم ِ ﻚ َ ِﻟﻴُ ْﺤ َﺴ ْﻦ ﺑ اُ ْﺣ ُﺴ ْﻦ ُْﳛ َﺴ ُﻦ ﺑِﻨَﺎ َْﳓ ُﺴ ُﻦ ُﺣ ِﺴ َﻦ ﺑِِﻪ َﺣ ُﺴ َﻦ Güzel olundun Güzel ol Güzel olunduk Güzel olduk Güzel olundu Güzel oldu 5 26 6.Bâb Vezni Mevzunu Binası ﻳَـ ْﻔﻌِ ُﻞ- ﻓَﻌِ َﻞ ِ ِ ﺐ ُ َْﳛﺴ- ﺐ َ َﺣﺴ • Çoğunlukla müteaddî; Bazen de lâzım için. Müteaddîye Örnek Lâzıma Örnek ِ َﺣ ِﺴﺐ َزﻳ ٌﺪ ﻋﻤﺮا ﻓ ﺎﺿ ًﻼ ًْ َ ْ َ َ َوﺛِ َﻖ َزﻳْ ٌﺪ/ ث َزﻳْ ٌﺪ َ َوِر Zeyd Amr’ı faziletli zannetti. Zeyd güvendi. / Zeyd varis oldu NOT: 6. bâbtan gelen fiiller genelde illetli fiillerdir. 6. Bâbın Emsile-i Muhtelifesi ِ ﺐ ٌ َﺣﺎﺳ ِ ﺐ ُ َﻣﺎ َْﳛﺴ ِ ﺐ ْ َﻻ َْﳛﺴ ًِﺣ ْﺴﺒَﺔ ﺐ ْأ ُ َﺣ َﺴ ِ ﺐ ْ َﻻ َْﲢﺴ ِﺣ َﺴ ًﺎﺎﺑ ِ ﺐ ْ ﻟَ ﱠﻤﺎ َْﳛﺴ ِ ِ ﺐ ْ ﻟﻴَ ْﺤﺴ ِ ﺐ ُ َْﳛﺴ ِ ﺐ ْ ﻟَ ْـﻢ َْﳛﺴ ِ ﺐ َ ﻟَ ْﻦ َْﳛﺴ ًَﺣ ْﺴﺒَﺔ ﺎب ٌ َﺣ ﱠﺴ ِ ﺐ ٌ ْﳏ َﺴ ﺎﰊ ِﺣ َﺴ ِ ﱞ ِ أ ﺐ ﺑِِﻪ ْ ْ َﺣﺴ ِ ِ ﺐ ْ ا ْﺣﺴ َُﺣ َﺴﺒَﻪ ْ َﻣﺎ أ ِ ﺐ َ َﺣﺴ ﻮب ٌ َْﳏ ُﺴ ِ ﺐ ُ َﻻ َْﳛﺴ ﺐ ٌ َْﳏ َﺴ ﺐ ٌ ُﺣ َﺴْﻴ 6 27 Sülâsî Mezîd Bâblar Sülâsî mezîd; sülâsî mücerred bir fiile harf ekleyerek kök harfi 4, 5 veya 6 harfli olmuş fiillere denir. Bu bâblar üç nevîdir. Bir harf ziyade alan birinci nevi 3 bâb, iki harf ziyade alan ikinci nevî 5 bâb ve üç harf ziyade alan üçüncü nevî 4 bâb olmak üzere toplam 12 bâbtır. Sülâsî Mezîd 1.Nevî 1. إِﻓْـ َﻌﺎلBâbı (3+1) Vezni Mevzunu Binası إِﻓْـ َﻌ ًﺎﻻ- ﻳـُ ْﻔﻌِ ُﻞ- أَﻓْـ َﻌ َﻞ إِ ْﻛَﺮ ًاﻣﺎ- ﻳُ ْﻜ ِﺮُم- أَ ْﻛَﺮَم • Çoğunlukla müteaddî, Nadiren lâzım için. Müteaddîye Örnek Lâzıma Örnek أَ ْﻛَﺮَم َزﻳْ ٌﺪ َﻋ ْﻤًﺮا َﺻﺒَ َﺢ اﻟﱠﺮ ُﺟ ُﻞ ْأ • Lâzımı müteaddî yapmak, müteaddînin derecesini artırmak için. (Alacağı mef’ul sayısını bir arttırır.) Adam sabahladı. Zeyd Amr’a ikram etti. NOT 1: إِﻓْـ َﻌﺎلbâbı genelde lazım olan sülâsî mücerred fiilleri müteaddîye çevirmek için kullanılır. NOT 2: Sülasî mücerred bâblar dışındaki bütün bâblarda ism-i fâil ve ism-i mef’ûl şu şekilde yapılır: Muzarî fiilin başındaki muzâraat harfi atılıp, yerine dammeli bir ‘ ’ مharfi getirildikten sonra, sondan bir önceki harfin harekesi kesra yapılırsa ism-i fâil; fetha yapılırsa ism-i mef’ûl elde edilir. • İsm-i fâil ve ism-i mef’ûl’ün sadece kurallı çekimleri yapılır, kırık çekimleri yapılmaz. ُﻣ ْﻜ ِﺮٌم َﻣﺎ ﻳُ ْﻜ ِﺮُم َﻻ ﻳُ ْﻜ ِﺮْم إِﻓْـ َﻌﺎلBâbının Emsile-i Muhtelifesi إِ ْﻛَﺮ ًاﻣﺎ َﻻ ﺗُ ْﻜ ِﺮْم ﻳُ ْﻜ ِﺮُم ﻟَ ْـﻢ ﻳُ ْﻜ ِﺮْم ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳُ ْﻜ ِﺮْم ﻟِﻴُ ْﻜ ِﺮْم ﻟَ ْﻦ ﻳُ ْﻜ ِﺮَم Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. Emr-i hâzır أَ ْﻛ ِﺮْم أَ ْﻛَﺮَم ُﻣ ْﻜَﺮٌم َﻻ ﻳُ ْﻜ ِﺮُم ُﻣ ْﻜَﺮٌم ﺗُـ َﺆْﻛ ِﺮُمden yapılır. Sülâsî mücerred dışındaki bâblarda ism-i mef’ul ile ism-i zaman, ism-i mekân, masdar-ı mîmî aynı kalıptadır. 7 28 2. Vezni ﺗَـ ْﻔ ِﻌﻴﻞBâbı (3+1) Binası Mevzunu • Çoğunlukla teksir için. (Fiil, fail veya Mef’ulde çokluk) • Bazen de lazımı müteaddî yapmak, müteaddînin derecesini artırmak için. ﺗَـ ْﻔﻌِﻴ ًﻼ- ﻳـُ َﻔ ّﻌِ ُﻞ- ﻓَـ ﱠﻌ َﻞ ﺗَـ ْﻔ ِﺮﳛًﺎ- ﻳـُ َﻔِّﺮ ُح- ﻓَـﱠﺮ َح Fiilde Çokluğa Örnek Fâilde Çokluğa Örnek Mef’ûlde Çokluğa Örnek َ ﻃَﱠﻮ َف َزﻳْ ٌﺪ ِن اﻟْ َﻜ ْﻌﺒَﺔ ِْ ت اﻹﺑِ ُﻞ َ َﻣ ﱠﻮ اب َ َﻏﻠﱠ َﻖ َزﻳْ ٌﺪ ِن ْاﻷَﺑْـ َﻮ Zeyd Kâbe’yi çok tavaf etti. (Çok) Develer öldü. Zeyd (çok) kapıları kapattı. NOT 1: ﺗَـ ْﻔﻌِﻴﻞbâbında gelen bir fiilin son harfinin ‘ ’ یşeklinde yazılmış elif ‘ ’ اolması veya ً ﺗَـ ْﻔﻌِﻠَﺔkalıbında gelir. Örneğin; رﺑﱠﯽ – ﻳـﺮِّﰊ – ﺗَـﺮﺑِﻴ ًﺔ/ ً َﻬﺗْﻨِﺌَﺔ- ُ َﻫﻨﱠﺄَ – ﻳـ َﻬﻨِّﺄgibi. َْ ُ َ َُ NOT 2: ﺗَـ ْﻔﻌِﻴﻞbâbı çoğunlukla teksir için kullanılmakla beraber daha başka manalarda da hemze ‘ ’ أolması halinde masdarları kullanılır. Ayrıca bir fiil ﺗَـ ْﻔﻌِﻴﻞbâbına girdiğinde anlamı tamamen değişebilir. ﺗَـ ْﻔﻌِﻴﻞbâbına giren bir fiilin hangi anlamı yüklendiği ancak sözlüğe bakılarak bilinebilir. Örneğin: ﻗَﺒِ َﻞ Kabul etti ُﻣ َﻔِّﺮ ٌح َﻣﺎ ﻳـُ َﻔِّﺮ ُح َﻻ ﻳـُ َﻔِّﺮ ْح ﻗَـﺒﱠ َﻞ Öptü gibi. ﺗَـ ْﻔ ِﻌﻴﻞBâbının Emsile-i Muhtelifesi َﻻ ﺗـُ َﻔِّﺮ ْح ﺗَـ ْﻔ ِﺮﳛًﺎ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳـُ َﻔِّﺮ ْح ﻟِﻴُـ َﻔِّﺮ ْح ﻳـُ َﻔِّﺮ ُح ﻟَ ْـﻢ ﻳـُ َﻔِّﺮ ْح ﻟَ ْﻦ ﻳـُ َﻔِّﺮ َح Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ﻓَـِّﺮ ْح ﻓَـﱠﺮ َح ُﻣ َﻔﱠﺮ ٌح َﻻ ﻳـُ َﻔِّﺮ ُح ُﻣ َﻔﱠﺮ ٌح 8 29 3. ﺎﻋﻠَﺔ َ ُﻣ َﻔBâbı (3+1) Binası Vezni Mevzunu ِ ﻳـ َﻔ- ﻓَﺎﻋﻞ ً ُﻣ َﻔﺎ َﻋﻠَﺔ- ﺎﻋ ُﻞ ُ ََ َو ﻓِ َﻌ ًﺎﻻ َو ﻓِ َﻴﻌ ًﺎﻻ ً ُﻣ َﻘﺎﺗَـﻠَﺔ- ﻳـُ َﻘﺎﺗِ ُﻞ- ﻗَﺎﺗَ َﻞ َو ﻗِﺘَ ًﺎﻻ َو ﻗِﻴﺘَ ًﺎﻻ Müşarekete Örnek Vahide Örnek ﻗَﺎﺗَ َﻞ َزﻳْ ٌﺪ َﻋ ْﻤًﺮا ُﻗَﺎﺗَـﻠَ ُﻬ ُﻢ ﷲ Zeyd Amr’la savaştı. • Çoğunlukla iki kişi veya iki grup arasında yapılan eylemler için. (Müşâreket) • Bazen de tek taraflı yapılan eylemler için. (Vahid) • Bazen de lazımı müteaddî yapmak, müteaddînin derecesini artırmak için. Allah onları öldürdü. Müşâreket: Fâil ile mef’ûl’ün aynı işi karşılıklı yapmasıdır. Birbirine karşı aynı işi yapan her iki tarafta hem fâil hem de mef’ûl’dür. Fakat zahirde fâil durumunda olan kişi, işi başlatan kişi ya da taraftır. NOT: Bu bâba nakledilen misal fiillerde son iki masdar kullanılmaz. ُﻣ َﻘﺎﺗِ ٌﻞ َﻣﺎ ﻳـُ َﻘﺎﺗِ ُﻞ َﻻ ﻳـُ َﻘﺎﺗِ ْﻞ ﺎﻋﻠَﺔ َ ُﻣ َﻔBâbının Emsile-i Muhtelifesi ُﻣ َﻘﺎﺗَـﻠَﺔً َو ﻗِﺘَ ًﺎﻻ َو ﻗِﻴﺘَ ًﺎﻻ َﻻ ﺗـُ َﻘﺎﺗِ ْﻞ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳـُ َﻘﺎﺗِ ْﻞ ﻟِﻴُـ َﻘﺎﺗِ ْﻞ ﻳـُ َﻘﺎﺗِ ُﻞ ﻟَ ْـﻢ ﻳـُ َﻘﺎﺗِ ْﻞ ﻟَ ْﻦ ﻳـُ َﻘﺎﺗِ َﻞ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ﻗَﺎﺗِ ْﻞ ﻗَﺎﺗَ َﻞ ُﻣ َﻘﺎﺗَ ٌﻞ َﻻ ﻳـُ َﻘﺎﺗِ ُﻞ ُﻣ َﻘﺎﺗَ ٌﻞ 9 30 Sülâsî Mezîd 2.Nevî 1. اِﻧِْﻔ َﻌﺎلBâbı (3+2) Binası Vezni Mevzunu اِﻧِْﻔ َﻌ ًﺎﻻ- ﻳـَْﻨـ َﻔﻌِ ُﻞ- اِﻧْـ َﻔ َﻌ َﻞ اِﻧْ ِﻜ َﺴ ًﺎرا- ﻳَـْﻨ َﻜ ِﺴ ُﺮ- اِﻧْ َﻜ َﺴَﺮ • Sadece Mutâvaat için. Örnek ِ ﻓَﺎﻧْ َﻜﺴﺮ ٰذﻟِﻚ اﻟﱡﺰﺟ،) َﻛﺴﺮت اﻟﱡﺰﺟﺎج ﺎج ُ َ َ ََ َ َ ُ َْ ُ ﺎج( اﻧْ َﻜ َﺴَﺮ اﻟﱡﺰ َﺟ Cam kırıldı (Camı kırdım, o cam da hemen kırıldı) Mutâvaat: Müteaddî fiilin etkisiyle ortaya çıkan sonuçtur. Mutâvaat bir nevi müteaddînin lâzıma dönüşmesidir. Mutâvaat meçhul değildir ama meçhûl anlam ifade eder. NOT: Mutâvaat sadece müteaddî fiillerden yapılır. Bu bâbla mutâvaat olacak müteaddî fiillerin َﻋﻠِ َﻢ, ذَ َﻛَﺮgibi soyut fiillerin mutâvaatı yapılmaz. Aynı zamanda fiilin ilk harfinin (( )ر ل و ن م یmealgunne ve bilâgunne harfleri) harflerinden görünürde bir tesirlerinin olması gerekir. Örneğin; biri olmaması gerekir. Bu harflerle başlayan fiillerin mutâvaatı iftiâl bâbıyla yapılır. • Mutâvaatın İsm-i mef’ûl çekimi ile mazî ve muzarîlerin meçhûl çekimleri yapılmaz. ُﻣْﻨ َﻜ ِﺴٌﺮ َﻣﺎ ﻳَـْﻨ َﻜ ِﺴ ُﺮ َﻻ ﻳَـْﻨ َﻜ ِﺴ ْﺮ اِﻧِْﻔ َﻌﺎلBâbının Emsile-i Muhtelifesi اِﻧْ ِﻜ َﺴ ًﺎرا ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـْﻨ َﻜ ِﺴ ْﺮ ﻟِﻴَـْﻨ َﻜ ِﺴ ْﺮ ﻳَـْﻨ َﻜ ِﺴ ُﺮ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـْﻨ َﻜ ِﺴ ْﺮ ﻟَ ْﻦ ﻳَـْﻨ َﻜ ِﺴَﺮ َﻻ ﺗَـْﻨ َﻜ ِﺴ ْﺮ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. اِﻧْ َﻜ َﺴَﺮ Çekilmez اِﻧْ َﻜ ِﺴ ْﺮ َﻻ ﻳَـْﻨ َﻜ ِﺴ ُﺮ ُﻣْﻨ َﻜ َﺴٌﺮ 10 31 2. اِﻓْﺘِ َﻌﺎلBâbı (3+2) Binası Vezni Mevzunu اِﻓْﺘِ َﻌ ًﺎﻻ- ﻳَـ ْﻔﺘَﻌِ ُﻞ- اِﻓْـﺘَـ َﻌ َﻞ ِ ِ ِ ِ ﺎﻋﺎ ً ا ْﺟﺘ َﻤ- َْﳚﺘَﻤ ُﻊ- ا ْﺟﺘَ َﻤ َﻊ • Çoğunlukla Mutâvaat için. Örnek ِْ ﺎﺟﺘَ َﻤ َﻊ ٰذﻟِ َﻚ ِْاﻹﺑِ ُﻞ( اِ ْﺟﺘَﻤ َﻊ ِْ ﺖ اﻹﺑِ ُﻞ ُ ) َﲨَ ْﻌ ْ َاﻹﺑِ َﻞ ﻓ َ Develer toplandı (Develeri topladım, o develer de hemen toplandı) NOT: Bu bâbda اِﻧْ ِﻔ َﻌﺎلbâbındaki şartlar yoktur. Çoğunlukla mutâvaat için olmakla beraber bazen de edinme, müşâreket, fazlalık gibi mânalar içinde kullanılır. ُْﳎﺘَ ِﻤ ٌﻊ َﻣﺎ َْﳚﺘَ ِﻤ ُﻊ َﻻ َْﳚﺘَ ِﻤ ْﻊ اِﻓْﺘِ َﻌﺎلBâbının Emsile-i Muhtelifesi َﻻ َْﲡﺘَ ِﻤ ْﻊ ِ ِ ﺎﻋﺎ ً ا ْﺟﺘ َﻤ ﻟَ ﱠﻤﺎ َْﳚﺘَ ِﻤ ْﻊ ﻟِﻴَ ْﺠﺘَ ِﻤ ْﻊ َْﳚﺘَ ِﻤ ُﻊ ﻟَ ْـﻢ َْﳚﺘَ ِﻤ ْﻊ ﻟَ ْﻦ َْﳚﺘَ ِﻤ َﻊ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. اِ ْﺟﺘَ ِﻤ ْﻊ اِ ْﺟﺘَ َﻤ َﻊ ُْﳎﺘَ َﻤ ٌﻊ ﺑِِﻪ َﻻ َْﳚﺘَ ِﻤ ُﻊ ُْﳎﺘَ َﻤ ٌﻊ 11 32 3. اِﻓْ ِﻌﻼَلBâbı (3+2) Binası Vezni Mevzunu اِﻓْﻌِ َﻼًﻻ- ﻳَـ ْﻔ َﻌ ﱡﻞ- اِﻓْـ َﻌ ﱠﻞ ِْ ِ ا- َﳛﻤﱡﺮ- اِ ْﲪﱠﺮ ﲪَﺮ ًارا َ َْ Renge Örnek Kusura Örnek َﲪَُﺮ َزﻳْ ٌﺪ – اِ ْﲪَﱠﺮ َزﻳْ ٌﺪ اِ ْﻋ َﻮﱠر َزﻳْ ٌﺪ Zeyd çok kızardı. – Zeyd kızardı. • Sadece renk ve kusur (ayıp) bildiren lâzım fiillerin mübalâğası için. Zeyd şaşı oldu. NOT: Sülâsî mücerred olan muzâaf, nâkıs ve lefîf fiiller bu bâba girmezler. Cahd-ı mutlak ve bunun gibi son harfi meczum (cezimli) olan siygaların müfredleri (müfred muhataba dışında) ve mütekellim çekimleri üç vecih olarak çekilir. • İsm-i mef’ûl çekimi ile mazî ve muzarîlerin meçhûl çekimleri harf-i cer ile çekilir ve fiil daima müfred müzekker gaib olur. Çekimler harfi cerlere bitişen zamirlerde gerçekleşir. اِﻓْ ِﻌ َﻼلBâbının Emsile-i Muhtelifesi ِْ ِا ُْﳏ َﻤﱞﺮ ﲪَﺮ ًارا ِّ ﻟَ ﱠﻤﺎ َْﳛﻤﱠﺮ َﻣﺎ َْﳛ َﻤﱡﺮ ِرْر/ر/ َ ِّ َﻻ َْﳛﻤﱠﺮ ِّ ﻟِﻴَ ْﺤﻤﱠﺮ ِرْر/ر/ ِرْر/ر/ َ َ ِّ َﻻ َْﲢﻤﱠﺮ ِرْر/ر/ َ َْﳛ َﻤﱡﺮ ِّ ﻟَ ْـﻢ َْﳛﻤﱠﺮ ِرْر/ر/ َ ﻟَ ْﻦ َْﳛ َﻤﱠﺮ ِّ اِ ْﲪَﱠﺮ ِرْر/ر/ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. اِ ْﲪَﱠﺮ ُْﳏ َﻤﱞﺮ ﺑِِﻪ َﻻ َْﳛ َﻤﱡﺮ ُْﳏ َﻤﱞﺮ اِ ﻓْ ِﻌ َﻼ لBâbı Cahd-ı Mutlak Çekim Tablosu ﻟَ ْـﻢ َْﳛ َﻤﱡﺮوا ﻟَ ْـﻢ َْﳛ َﻤ ِﺮْر َن ﻟَ ْـﻢ َْﲢ َﻤﱡﺮوا ﻟَ ْـﻢ َْﲢ َﻤ ِﺮْر َن ِّ ﻟَـﻢ َْﳓﻤﱠﺮ ِرْر/ر/ َ ْ ﻟَ ْـﻢ َْﳛ َﻤﱠﺮا ﻟَ ْـﻢ َْﲢ َﻤﱠﺮا ﻟَ ْـﻢ َْﲢ َﻤﱠﺮا ﻟَ ْـﻢ َْﲢ َﻤﱠﺮا ِّ ﻟَـﻢ َْﳛﻤﱠﺮ ِرْر/ر/ َ ْ ِّ ﻟَـﻢ َْﲢﻤﱠﺮ ِرْر/ر/ َ ْ ِّ ﻟَـﻢ َْﲢﻤﱠﺮ ِرْر/ر/ َ ْ ﻟَ ْـﻢ َْﲢ َﻤِّﺮي ِّ ﻟَـﻢ أَ ْﲪَﱠﺮ ِرْر/ر/ ْ 12 33 4. ﺗَـ َﻔ ﱡﻌﻞBâbı (3+2) Vezni Binası Mevzunu ﺗَـ َﻔ ﱡﻌ ًﻼ- ﻳـَﺘَـ َﻔﻌﱠ ُﻞ- ﺗَـ َﻔ ﱠﻌ َﻞ ﺗَ َﻜﻠﱡ ًﻤﺎ- ﻳـَﺘَ َﻜﻠﱠ ُﻢ- ﺗَ َﻜﻠﱠ َﻢ • Çoğunlukla tekellüf için. • Bazen de müteaddîyi mutâvaat (lâzım) yapmak, müteaddînin derecesini azaltmak için. Örnek ﺖ اﻟْﻌِْﻠ َﻢ َﻣ ْﺴﺄَ ﻟَﺔً ﺑَـ ْﻌ َﺪ َﻣ ْﺴﺄَ ﻟٍَﺔ ُ ﺗَـ َﻌﻠﱠ ْﻤ İlmi mesele mesele öğrendim. Tekellüf: Yapılmak istenen bir şeyin bir defada değil de kısım kısım (peyderpey) yapılmasıdır. ﺗَـ َﻔ ﱡﻌﻞbâbı daha başka mânalar için de kullanılır. NOT 1: ﺗَـ َﻔ ﱡﻌﻞbâbı, ﺗَـ ْﻔﻌِﻴﻞbâbının lâzıma yakın olan kısmıdır. Örneğin; Çıkarttı َﺧﱠﺮ َج Çıktı َﲣَﱠﺮج َ NOT 2: Mazîsinin başında ‘ ’ تharfi bulunan sülâsî mezîd bâblarda iki ‘ ’ تharfi yan yana gelince muzaraat harfini hazfetmek câizdir. Örneğin; ُﻣﺘَ َﻜﻠِّ ٌﻢ َﻣﺎ ﻳَـﺘَ َﻜﻠﱠ ُﻢ َﻻ ﻳَـﺘَ َﻜﻠﱠ ْﻢ ﺗَ َﻜﻠﱠ ُﻢ = ﺗَـﺘَ َﻜﻠﱠ ُﻢ ﺗَـ َﻔ ﱡﻌﻞBâbının Emsile-i Muhtelifesi ﺗَ َﻜﻠﱡ ًﻤﺎ َﻻ ﺗَـﺘَ َﻜﻠﱠ ْﻢ ﻳَـﺘَ َﻜﻠﱠ ُﻢ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـﺘَ َﻜﻠﱠ ْﻢ ﻟَ ْﻦ ﻳَـﺘَ َﻜﻠﱠ َﻢ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـﺘَ َﻜﻠﱠ ْﻢ ﻟِﻴَـﺘَ َﻜﻠﱠ ْﻢ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ﺗَ َﻜﻠﱠ ْﻢ ﺗَ َﻜﻠﱠ َﻢ ُﻣﺘَ َﻜﻠﱠ ٌﻢ َﻻ ﻳَـﺘَ َﻜﻠﱠ ُﻢ ُﻣﺘَ َﻜﻠﱠ ٌﻢ 13 34 5. ﺗَـ َﻔﺎﻋُﻞBâbı (3+2) Binası Vezni Mevzunu ﺗَـ َﻔﺎﻋُ ًﻼ- ﺎﻋ ُﻞ َ ﻳَـﺘَـ َﻔ- ﺗَـ َﻔﺎ َﻋ َﻞ ﺗَـﺒَﺎﻋُ ًﺪا- ﺎﻋ ُﺪ َ َ ﻳَـﺘَـﺒ- ﺗَـﺒَﺎ َﻋ َﺪ İki kişi arasında ki Müş. Örnek Çok kişi arasında ki Müş. Örnek ﺎﻋ َﺪ َزﻳْ ٌﺪ َو َﻋ ْﻤٌﺮو َ َﺗَـﺒ ﺼﺎ َﱀَ اﻟْ َﻘ ْﻮُم َ َﺗ Zeyd ve Amr (birbirinden) uzaklaştılar. • İki kişi veya çok kişi (kavimler) arasında Müşâreket için. Topluluk anlaştı. (Birbiri ile barıştılar) NOT: Bu bâbın ﺎﻋﻠَﺔ َ ﻣ َﻔbâbından farkı; fâil ile mef’ûl işi yapma konusunda eşittirler. Her ikisinin de ُ fâillikte eşit olduğu ve ortada bir mağlubiyetten de söz edilmediği için bazen mef’ûl zikredilmez. Bir bakıma bu bâb mef’ûl almayıp iki fâil alır gibi de düşünülebilir. Bu bâb bazen de kendisinde bulunmayan bulunması da istenmeyen olumsuz durumların var gibi gösterilmesi için de kullanılır. Örneğin; Hastalandı : ض َ ﻣ ِﺮ َ ِ ﻣﺘَـﺒ ﺎﻋ ٌﺪ َُ ﺎﻋ ُﺪ َ ََﻣﺎ ﻳَـﺘَـﺒ Hasta (gibi) göründü : ض َ ﲤََﺎر َ ﺗَـ َﻔﺎﻋُﻞBâbının Emsile-i Muhtelifesi ﺗَـﺒَﺎﻋُ ًﺪا ﺎﻋ ْﺪ َ ََﻻ ﻳَـﺘَـﺒ ﺎﻋ ْﺪ َ ََﻻ ﺗَـﺘَـﺒ ﺎﻋ ُﺪ َ َﻳَـﺘَـﺒ ﺎﻋ ْﺪ َ َﻟَ ْـﻢ ﻳَـﺘَـﺒ ﺎﻋ ْﺪ َ َﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـﺘَـﺒ ِ ﺎﻋ ْﺪ َ َﻟﻴَـﺘَـﺒ ﺎﻋ َﺪ َ َﻟَ ْﻦ ﻳَـﺘَـﺒ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ﺎﻋ َﺪ َ َﺗَـﺒ ﺎﻋ ٌﺪ َ َُﻣﺘَـﺒ ﺎﻋ ْﺪ َ َﺗَـﺒ ﺎﻋ ُﺪ َ ََﻻ ﻳَـﺘَـﺒ ﺎﻋ ٌﺪ َ َُﻣﺘَـﺒ 14 35 Sülâsî Mezîd 3.Nevî 1. اِ ْﺳﺘِ ْﻔ َﻌﺎلBâbı (3+3) Vezni Mevzunu - ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻔﻌِ ُﻞ- اِ ْﺳﺘَـ ْﻔ َﻌ َﻞ اِ ْﺳﺘِ ْﻔ َﻌ ًﺎﻻ ِ - ِج ُ ﻳَ ْﺴﺘَ ْﺨﺮ- ا ْﺳﺘَ ْﺨَﺮ َج اِ ْﺳﺘِ ْﺨَﺮا ًﺟﺎ Binası • Çoğunlukla müteaddî; Bazen de lâzım için. • Ayrıca talep için de kullanılır. Lâzıma Örnek Müteaddîye Örnek ﺎل َ اِ ْﺳﺘَ ْﺨَﺮ َج َزﻳْ ٌﺪ ِن اﻟْ َﻤ Talebe Örnek ِ ِ ﲔ ُ ّا ْﺳﺘَ ْﺤ َﺠَﺮ اﻟﻄ Zeyd mal(ı) çıkardı. ِ أ ﺐ اﻟْ َﻤ ْﻐ ِﻔَﺮَة ِﻣْﻨ ِﻪ ْ ْ أ،ََﺳﺘَـ ْﻐﻔ ُﺮ ﷲ ُ ُأَﻃْﻠ:َي Çamur taşlaştı. Allah’tan (cc) bağışlanmamı istiyorum. NOT: Bu bâba giren fiil ecvef olursa i’lâl gereği aynel fiili hazfedilip ona bedel sonuna yuvarlak ‘ ’ ة ِ ً ’ ا ْﺳﺘِ َﻔﺎﻟَﺔvezninde gelir. ِ ِ ِ Örneğin; ًﺳﺘِ َﻘﺎﻣﺔ َ ْ ا ْﺳﺘَـ َﻘ َﺎم – ﻳَ ْﺴﺘَﻘ ُﻴﻢ – ا getirilerek ‘ ِج ٌ ُﻣ ْﺴﺘَ ْﺨﺮ ِج ُ َﻣﺎ ﻳَ ْﺴﺘَ ْﺨﺮ َﻻ ﻳَ ْﺴﺘَ ْﺨﺮ ِْج gibi. اِ ْﺳﺘِ ْﻔ َﻌﺎلBâbının Emsile-i Muhtelifesi ِ ِ اﺟﺎ ً ا ْﺳﺘ ْﺨَﺮ ِج ُ ﻳَ ْﺴﺘَ ْﺨﺮ ﻟَ ْـﻢ ﻳَ ْﺴﺘَ ْﺨﺮ ِْج ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَ ْﺴﺘَ ْﺨﺮ ِْج ﻟِﻴَ ْﺴﺘَ ْﺨﺮ ِْج ِج َ ﻟَ ْﻦ ﻳَ ْﺴﺘَ ْﺨﺮ َﻻ ﺗَ ْﺴﺘَ ْﺨﺮ ِْج Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. اِ ْﺳﺘَ ْﺨﺮ ِْج اِ ْﺳﺘَ ْﺨَﺮ َج ُﻣ ْﺴﺘَ ْﺨَﺮ ٌج ِج ُ َﻻ ﻳَ ْﺴﺘَ ْﺨﺮ ُﻣ ْﺴﺘَ ْﺨَﺮ ٌج 15 36 2. اِﻓْ ِﻌ َﻴﻌﺎلBâbı (3+3) Vezni Binası Mevzunu ِ ِ ِ اِﻓْﻌِ َﻴﻌﺎًﻻ- ﻳَـ ْﻔ َﻌ ْﻮ ِﻋ ُﻞ- ﻴﺸ ًﺎﺎﺑ اِﻓْـ َﻌ ْﻮ َﻋ َﻞ َ ا ْﻋ ِﺸ- ﺐ ُ ﻳَـ ْﻌ َﺸ ْﻮﺷ- ﺐ َ ا ْﻋ َﺸ ْﻮ َﺷ • Lâzımın mübalâğası için. Örnek ِ ﻋﺸﺐ ْاﻷَر ض ُ ْ َ َُ ُ ﺐ ْاﻷ َْر َ ا ْﻋ َﺸ ْﻮ َﺷ- ض Yeryüzü yemyeşil oldu. - Yeryüzü yeşerdi. • İsm-i mef’ûl çekimi ile mazî ve muzarîlerin meçhûl çekimleri harf-i cer ile çekilir ve fiil daima müfred müzekker gaib olur. Çekimler harfi cerlere bitişen zamirlerde gerçekleşir. ِ ﺐ ٌ ُﻣ ْﻌ َﺸ ْﻮﺷ ِ ﺐ ُ َﻣﺎ ﻳَـ ْﻌ َﺸ ْﻮﺷ ِ ﺐ ْ َﻻ ﻳَـ ْﻌ َﺸ ْﻮﺷ اِﻓْ ِﻌ َﻴﻌﺎلBâbının Emsile-i Muhtelifesi ِ ﻴﺸ ًﺎﺎﺑ َ ا ْﻋ ِﺸ ِ ﺐ ْ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـ ْﻌ َﺸ ْﻮﺷ ِ ِ ﺐ ْ ﻟﻴَـ ْﻌ َﺸ ْﻮﺷ ِ ﺐ َ ا ْﻋ َﺸ ْﻮ َﺷ ﺐ ﺑِِﻪ ٌ ُﻣ ْﻌ َﺸ ْﻮ َﺷ ِ ﺐ ُ َﻻ ﻳَـ ْﻌ َﺸ ْﻮﺷ ِ ِ ﺐ ْ ا ْﻋ َﺸ ْﻮﺷ ﺐ ٌ ُﻣ ْﻌ َﺸ ْﻮ َﺷ ِ ﺐ ُ ﻳَـ ْﻌ َﺸ ْﻮﺷ ِ ﺐ ْ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـ ْﻌ َﺸ ْﻮﺷ ِ ﺐ َ ﻟَ ْﻦ ﻳَـ ْﻌ َﺸ ْﻮﺷ ِ ﺐ ْ َﻻ ﺗَـ ْﻌ َﺸ ْﻮﺷ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. 16 37 3. اِﻓْ ِﻌ ﱠﻮالBâbı (3+3) Vezni Mevzunu Binası اِﻓْﻌِ ﱠﻮ ًاﻻ- ﻳَـ ْﻔ َﻌ ِّﻮ ُل- اِﻓْـ َﻌ ﱠﻮَل اِ ْﺟﻠِ ﱠﻮاذًا- ُ َْﳚﻠَ ِّﻮذ- َاِ ْﺟﻠَ ﱠﻮذ • Lâzımın mübalâğası için. Örnek ِْ اِ ْﺟﻠَ ﱠﻮ َذ- َﺟﻠَ َﺬ ِْاﻹﺑِ ُﻞ اﻹﺑِ ُﻞ Develer çok hızlı yürüdü. - Develer yürüdü. • İsm-i mef’ûl çekimi ile mazî ve muzarîlerin meçhûl çekimleri harf-i cer ile çekilir ve fiil daima müfred müzekker gaib olur. Çekimler harfi cerlere bitişen zamirlerde gerçekleşir. اِﻓْ ِﻌ ﱠﻮالBâbının Emsile-i Muhtelifesi اِ ْﺟﻠِ ﱠﻮاذًا ٌُْﳎﻠَ ِّﻮذ َُﻣﺎ َْﳚﻠَ ِّﻮذ َﻻ َْﳚﻠَ ِّﻮ ْذ َﻻ َْﲡﻠَ ِّﻮ ْذ َُْﳚﻠَ ِّﻮذ ﻟَ ْـﻢ َْﳚﻠَ ِّﻮ ْذ ﻟَ ﱠﻤﺎ َْﳚﻠَ ِّﻮ ْذ ﻟِﻴَ ْﺠﻠَ ِّﻮ ْذ ﻟَ ْﻦ َْﳚﻠَ ِّﻮ َذ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. اِ ْﺟﻠَ ِّﻮ ْذ اِ ْﺟﻠَ ﱠﻮ َذ ُْﳎﻠَ ﱠﻮذٌ ﺑِِﻪ َُﻻ َْﳚﻠَ ِّﻮذ ٌُْﳎﻠَ ﱠﻮذ 17 38 4. اِﻓْ ِﻌ َﻴﻼلBâbı (3+3) Binası Vezni Mevzunu ﻳـَ ْﻔ َﻌ ﱡ- ﺎل اِﻓْـ َﻌ ﱠ اِﻓْﻌِ َﻴﻼًﻻ- ﺎل ِْ ِ ا- َﳛﻤﺎ ﱡر- اِ ْﲪﺎ ﱠر ﲪ َﲑ ًارا َ َْ • Lâzımın ziyadeli mübalâğası için. Örnek َﲪَُﺮ َزﻳْ ٌﺪ – اِ ْﲪَﱠﺮ َزﻳْ ٌﺪ – اِ ْﲪَﺎ ﱠر َزﻳْ ٌﺪ Zeyd çok fazla kızardı, kıpkırmızı oldu. – Zeyd çok kızardı. – Zeyd kızardı. NOT : Bu bâb da اِﻓْﻌِ َﻼل bâbı gibi renk ve kusur (ayıp) bildiren lâzım fiillerin mübâlağasında kullanılır. KURAL: Lâfza yapılan her ziyade mânâya yapılan bir ziyadedir. • İsm-i mef’ûl çekimi ile mazî ve muzarîlerin meçhûl çekimleri harf-i cer ile çekilir ve fiil daima müfred müzekker gaib olur. Çekimler harfi cerlere bitişen zamirlerde gerçekleşir. اِﻓْ ِﻌ َﻴﻼلBâbının Emsile-i Muhtelifesi ِْ ِا ﲪ َﲑ ًارا ِّ ﻟَ ﱠﻤﺎ َْﳛﻤﺎ ﱠر َﻣﺎ َْﳛ َﻤﺎ ﱡر ِرْر/ر/ َ ِّ َﻻ َْﳛﻤﺎ ﱠر ِّ ﻟِﻴَ ْﺤﻤﺎ ﱠر ِرْر/ر/ ِرْر/ر/ َ َ ِّ َﻻ َْﲢﻤﺎ ﱠر ِرْر/ر/ َ َْﳛ َﻤﺎ ﱡر ُْﳏ َﻤﺎ ﱞر ِّ ﻟَ ْـﻢ َْﳛﻤﺎ ﱠر ِرْر/ر/ َ ﻟَ ْﻦ َْﳛ َﻤﺎ ﱠر ِّ اِ ْﲪَﺎ ﱠر ِرْر/ر/ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. اِ ْﲪَﺎ ﱠر ُْﳏ َﻤﺎ ﱞر ﺑِِﻪ َﻻ َْﳛ َﻤﺎ ﱡر ُْﳏ َﻤﺎ ﱞر 18 39 RUBÂÎ BÂBLAR Rubâî Mücerred Bâbı Rubâî mücerred fiiller; kök harfi 4 harfli olan fiillerdir. Rubâî mücerred bâb sadece 1 tanedir. Rubâî mücerred bâbın masdarı kıyasî’dir. Yani belli bir vezni vardır. 1. َد ْﺣ َﺮ َجBâbı Vezni Binası Mevzunu ِ ﻓَـ ْﻌﻠَﻠَﺔً َو ﻓِ ْﻌ َﻼًﻻ- ﻳـُ َﻔ ْﻌﻠِ ُﻞ- اﺟﺎ ﻓَـ ْﻌﻠَ َﻞ ً َد ْﺣَﺮ َﺟﺔً َو د ْﺣَﺮ- ِج ُ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ- َد ْﺣَﺮ َج Müteaddîye Örnek Lâzıma Örnek اﳊَ َﺠَﺮ ْ َد ْﺣَﺮ َج َزﻳْ ٌﺪ ِن َد ْرﺑَ َﺢ َزﻳْ ٌﺪ Zeyd taşı yuvarladı. • Çoğunlukla müteaddî; Bazen de lâzım için. Zeyd zelil oldu. NOT : Rubâî mücerred fiillerde kök harfler ‘ ’ ﻓَـ ْﻌﻠَ َﻞşeklindedir. Sülâsî mücerredlerden farklı olarak iki tane lâmel fiil vardır. Bunlardan ilkine 1. lâmel fiil, diğerine ise 2. lâmel fiil denir. ِج ٌ ُﻣ َﺪ ْﺣﺮ ِج ُ َﻣﺎ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ َﻻ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ ِْج َد ْﺣ َﺮ َجBâbının Emsile-i Muhtelifesi ِ اﺟﺎ ِج ً َد ْﺣَﺮ َﺟﺔً َو د ْﺣَﺮ ُ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ ِْج ﻟِﻴُ َﺪ ْﺣﺮ ِْج ﻟَ ْـﻢ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ ِْج ِج َ ﻟَ ْﻦ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ َﻻ ﺗُ َﺪ ْﺣﺮ ِْج Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. َد ْﺣﺮ ِْج َد ْﺣَﺮ َج ُﻣ َﺪ ْﺣَﺮ ٌج ِج ُ َﻻ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ ُﻣ َﺪ ْﺣَﺮ ٌج 19 40 ’ َد ْﺣ َﺮ َجye Mülhak olan Bâblar Sülâsî olan bazı fiiller kendilerine harf ziyade edilerek kalıp itibari ile ‘ ’ َد ْﺣَﺮ َجye benzetilmişlerdir. Bunlara mülhak bâblar denir. Aslen sülâsî olduklarından dolayı rubâî mezîd kapsamına girmezler. Bunlar da 6 bâbtır. NOT: Fiiller bu bâblara; müteaddî yapmak, mübâlağa, mutâvaat gibi mânâ elde etmek için nakledilmezler. Ancak Arapların bu şekilde kullandıkları fiiller bu bâblardan gelir. 1. َﺣ ْﻮﻗَ َﻞBâbı (3+1) Vezni Binası Mevzunu ﻓَـ ْﻮ َﻋﻠَﺔً َو ﻓِ َﻴﻌ ًﺎﻻ- ﻳـُ َﻔ ْﻮ ِﻋ ُﻞ- َﺣ ْﻮﻗَـﻠَﺔً َو ِﺣﻴ َﻘ ًﺎﻻ ﻓَـ ْﻮ َﻋ َﻞ- ُﳛَ ْﻮﻗِ ُﻞ- َﺣ ْﻮﻗَ َﻞ • Sadece lâzım için. Örnek َﺣ ْﻮﻗَ َﻞ َزﻳْ ٌﺪ Zeyd yaşlandı. (Aciz kaldı.) ُﳏَ ْﻮﻗِ ٌﻞ َﻣﺎ ُﳛَ ْﻮﻗِ ُﻞ َﻻ ُﳛَ ْﻮﻗِ ْﻞ َﺣ ْﻮﻗَ َﻞBâbının Emsile-i Muhtelifesi ﻴﻘﺎﻻ ُﳛَ ْﻮﻗِ ُﻞ ً َﺣ ْﻮﻗَـﻠَﺔً َو ِﺣ َﻻ ُﲢَ ْﻮﻗِ ْﻞ ﻟَ ﱠﻤﺎ ُﳛَ ْﻮﻗِ ْﻞ ﻟِﻴُ َﺤ ْﻮﻗِ ْﻞ ﻟَ ْـﻢ ُﳛَ ْﻮﻗِ ْﻞ ﻟَ ْﻦ ُﳛَ ْﻮﻗِ َﻞ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. َﺣ ْﻮﻗِ ْﻞ َﺣ ْﻮﻗَ َﻞ ُﳏَ ْﻮﻗَ ٌﻞ َﻻ ُﳛَ ْﻮﻗِ ُﻞ ُﳏَ ْﻮﻗَ ٌﻞ 20 41 ) Bâbı (3+1ﺑَـ ْﻴﻄََﺮ 2. Binası Mevzunu Vezni • Sadece müteaddî için. ﺑَـْﻴﻄََﺮ -ﻳـُﺒَـْﻴ ِﻄ ُﺮ – ﺑَـْﻴﻄََﺮًة َو ﺑِﻴﻄَ ًﺎرا ﻓَـْﻴـ َﻌ َﻞ -ﻳـُ َﻔْﻴﻌِ ُﻞ -ﻓَـْﻴـ َﻌﻠَﺔً َو ﻓِ َﻴﻌ ًﺎﻻ Örnek س ﺑَـْﻴﻄََﺮ َزﻳْ ٌﺪ ِن اﻟْ َﻔَﺮ َ )إ َذا َﺷ ﱠﻖ ِر ْﺟ َﻞ اﻟﺪﱠاﺑﱠِﺔ( )Zeyd atı yardı.(Baytarlık yaptı. ﺑَـْﻴﻄََﺮ ُﻣﺒَـْﻴﻄٌَﺮ َﻻ ﻳـُﺒَـْﻴ ِﻄ ُﺮ ُﻣﺒَـْﻴﻄٌَﺮ )(Atın ayağı yarıldığında. Bâbının Emsile-i Muhtelifesiﺑَـ ْﻴﻄََﺮ ﺑَـْﻴﻄََﺮًة َو ﺑِﻴﻄَ ًﺎرا ﻳـُﺒَـْﻴ ِﻄ ُﺮ ﺑَـْﻴ ِﻄ ْﺮ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳـُﺒَـْﻴ ِﻄ ْﺮ ﻟِﻴُـﺒَـْﻴ ِﻄ ْﺮ ﻟَ ْـﻢ ﻳـُﺒَـْﻴ ِﻄ ْﺮ ﻟَ ْﻦ ﻳـُﺒَـْﻴ ِﻄَﺮ َﻻ ﺗـُﺒَـْﻴ ِﻄ ْﺮ ُﻣﺒَـْﻴ ِﻄٌﺮ َﻣﺎ ﻳـُﺒَـْﻴ ِﻄ ُﺮ َﻻ ﻳـُﺒَـْﻴ ِﻄ ْﺮ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. 21 42 )َ Bâbı (3+1ﺟ ْﻬ َﻮَر Binası 3. Mevzunu • Sadece müteaddî için. Vezni َﺟ ْﻬ َﻮَر ُ -ﳚَ ْﻬ ِﻮُر َ -ﺟ ْﻬ َﻮَرةً َو ِﺟ ْﻬ َﻮ ًارا ﻓَـ ْﻌ َﻮَل -ﻳـُ َﻔ ْﻌ ِﻮ ُل -ﻓَـ ْﻌ َﻮﻟَﺔً َو ﻓِ ْﻌ َﻮ ًاﻻ Örnek َﺟ ْﻬ َﻮَر َزﻳْ ٌﺪ ِن اﻟْ ُﻘ ْﺮآ َن Zeyd Kur’an’ı cehrî okudu. َﺟ ْﻬ َﻮَر ُﳎَ ْﻬ َﻮٌر َﻻ ُﳚَ ْﻬ ِﻮُر ُﳎَ ْﻬ َﻮٌر َ Bâbının Emsile-i Muhtelifesiﺟ ْﻬ َﻮَر َﺟ ْﻬ َﻮَرًة َو ِﺟ ْﻬ َﻮ ًارا ُﳚَ ْﻬ ِﻮُر َﺟ ْﻬ ِﻮْر ﻟَ ﱠﻤﺎ ُﳚَ ْﻬ ِﻮْر ﻟِﻴُ َﺠ ْﻬ ِﻮْر ﻟَ ْـﻢ ُﳚَ ْﻬ ِﻮْر ﻟَ ْﻦ ُﳚَ ْﻬ ِﻮَر َﻻ ُﲡَ ْﻬ ِﻮْر ُﳎَ ْﻬ ِﻮٌر َﻣﺎ ُﳚَ ْﻬ ِﻮُر َﻻ ُﳚَ ْﻬ ِﻮْر Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. 22 43 ﲑ )َ Bâbı (3+1ﻋﺜْ ََ Binası • Sadece Lâzım için. 4. Mevzunu Vezni َﻋﺜََْﲑ -ﻳـُ َﻌﺜِْﲑُ َ -ﻋﺜََْﲑةً َو ِﻋﺜْـﻴَ ًﺎرا ﻓَـ ْﻌﻴَ َﻞ -ﻳـُ َﻔ ْﻌﻴِ ُﻞ -ﻓَـ ْﻌﻴَـﻠَﺔً َو ﻓِ ْﻌﻴَ ًﺎﻻ Örnek َﻋﺜََْﲑ َزﻳْ ٌﺪ Zeyd kaydı. َﻋﺜََْﲑ ُﻣ َﻌﺜَْﲑٌ ِ َﻻ ﻳـُ َﻌﺜْﲑُ ُﻣ َﻌﺜَْﲑٌ )إ َذا َزﱠل ﻗَ َﺪ ُﻣﻪُ( )(Ayağı kaydığında. ﲑ َ Bâbının Emsile-i Muhtelifesiﻋﺜْ ََ َﻋﺜِْ ْﲑ ِ ﻳـُ َﻌﺜْﲑُ ﻟَ ْـﻢ ﻳـُ َﻌﺜِْ ْﲑ ﻟَ ْﻦ ﻳـُ َﻌﺜِْ َﲑ َﻋﺜََْﲑةً َو ِﻋﺜْـﻴَ ًﺎرا ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳـُ َﻌﺜِْ ْﲑ ﻟِﻴُـ َﻌﺜِْ ْﲑ َﻻ ﺗـُ َﻌﺜِْ ْﲑ ِ ُﻣ َﻌﺜْﲑٌ ِ َﻣﺎ ﻳـُ َﻌﺜْﲑُ َﻻ ﻳـُ َﻌﺜِْ ْﲑ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. 23 44 ﺐ )َ Bâbı (3+1ﺟﻠْﺒَ َ Binası • Müteaddî için. 5. Mevzunu Vezni ِ ﺐ َ -ﺟ ْﻠﺒَـﺒَﺔً َو ِﺟ ْﻠﺒَ ًﺎﺎﺑ ﺐ ُ -ﳚَْﻠﺒ ُ َﺟ ْﻠﺒَ َ ﻓَـ ْﻌﻠَ َﻞ -ﻳـُ َﻔ ْﻌﻠِ ُﻞ -ﻓَـ ْﻌﻠَﻠَﺔً َو ﻓِ ْﻌ َﻼًﻻ Örnek ﺐ اﻟﱠﺮ ُﺟ ُﻞ َﺟ ْﻠﺒَ َ Adam giydirdi. ﺐ َﺟ ْﻠﺒَ َ ﺐ ُﳎَْﻠﺒَ ٌ ِ ﺐ َﻻ ُﳚَْﻠﺒ ُ ﺐ ُﳎَْﻠﺒَ ٌ )إ َذا أَﻟْﺒﺴﻪ ِْ ﺎب( َ َُ اﳉ ْﻠﺒَ َ )(O’na cilbabını giydirdiğinde. ﺐ َ Bâbının Emsile-i Muhtelifesiﺟﻠْﺒَ َ ِ َﺟ ْﻠﺒَـﺒَﺔً َو ِﺟ ْﻠﺒَ ًﺎﺎﺑ ﺐ ُﳚَْﻠﺒ ُ ﺐ َﺟ ْﻠﺒِ ْ ﺐ ﻟَ ﱠﻤﺎ ُﳚَْﻠﺒِ ْ ِ ﺐ ﻟﻴُ َﺠ ْﻠﺒِ ْ ﺐ ﻟَ ْـﻢ ُﳚَْﻠﺒِ ْ ِ ﺐ ﻟَ ْﻦ ُﳚَْﻠﺒ َ ﺐ َﻻ ُﲡَْﻠﺒِ ْ ِ ﺐ ُﳎَْﻠﺒ ٌ ِ ﺐ َﻣﺎ ُﳚَْﻠﺒ ُ ﺐ َﻻ ُﳚَْﻠﺒِ ْ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. 24 45 )َ Bâbı (3+1ﺳ ْﻠ َﻘﯽ Binası • Müteaddî için. ( Bazı kaynaklarda )Lâzım için 6. Mevzunu Vezni ِ ِ َﺳ ْﻠ َﻘﯽ -ﻳُ َﺴ ْﻠﻘﻲ َ -ﺳ ْﻠ َﻘﻴَﺔً َو ﺳ ْﻠ َﻘﺎءً ِ ِ ﻓَـ ْﻌﻠَﯽ -ﻳـُ َﻔ ْﻌﻠﻲ – ﻓَـ ْﻌﻠَﻴَﺔً َو ﻓ ْﻌ َﻼءً Örnek ﺖ َر ُﺟ ًﻼ َﺳ ْﻠ َﻘْﻴ ُ Bir adamı sırt üstü attım. َﺳ ْﻠ َﻘﯽ ُﻣ َﺴ ْﻠ ًﻘﯽ َﻻ ﻳُ َﺴ ْﻠ ِﻘﻲ ُﻣ َﺴ ْﻠ ًﻘﯽ َ Bâbının Emsile-i Muhtelifesiﺳ ْﻠ َﻘﯽ ﻳُ َﺴ ْﻠ ِﻘﻲ َﺳ ْﻠ ِﻖ ِ َﺳ ْﻠ َﻘﻴَﺔً َو ﺳْﻠ َﻘﺎءً ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳُ َﺴ ْﻠ ِﻖ ﻟِﻴُ َﺴ ْﻠ ِﻖ ﻟَ ْـﻢ ﻳُ َﺴ ْﻠ ِﻖ ﻟَ ْﻦ ﻳُ َﺴ ْﻠ ِﻘ َﻲ َﻻ ﺗُ َﺴ ْﻠ ِﻖ ُﻣ َﺴ ْﻠ ٍﻖ َﻣﺎ ﻳُ َﺴ ْﻠ ِﻘﻲ َﻻ ﻳُ َﺴ ْﻠ ِﻖ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. 25 46 Rubâî Mezîd Bâblar Rubâî mezîd; rubâî mücerred bir fiile harf ekleyerek kök harfi 5 veya 6 harfli olmuş fiillere denir. Bu bâblar iki nevîdir. Bir harf ziyade alan birinci nevi 1 bâb, iki harf ziyade alan ikinci nevî 2 bâb olmak üzere toplam 3 bâbtır. Rubâî Mezîd 1.Nevî 1. ﺗَ َﺪ ْﺣ َﺮ َجBâbı (4+1) Binası Vezni Mevzunu ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠُ ًﻼ- ﻳـَﺘَـ َﻔ ْﻌﻠَ ُﻞ- ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠَ َﻞ ﺗَ َﺪ ْﺣ ُﺮ ًﺟﺎ- ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ُج- ﺗَ َﺪ ْﺣَﺮ َج • Mutâvaat için. Örnek اﳊَ َﺠ ُﺮ ْ ﻓَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ َج ٰذﻟِ َﻚ ْاﳊَ َﺠُﺮ( ﺗَ َﺪ ْﺣَﺮ َج،) َد ْﺣَﺮ ْﺟ ُﺖ ْاﳊَ َﺠَﺮ Taş yuvarlandı. (Taşı yuvarladım, o taş da hemen yuvarlandı.) • Mutâvaatın İsm-i mef’ûl çekimi ile mazî ve muzarîlerin meçhûl çekimleri yapılmaz. ِج ٌ ُﻣﺘَ َﺪ ْﺣﺮ َﻣﺎ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ُج ﺗَ َﺪ ْﺣ َﺮ َجBâbının Emsile-i Muhtelifesi ﺗَ َﺪ ْﺣ ُﺮ ًﺟﺎ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ُج ﻟَ ْـﻢ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ْج ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ْج ﻟِﻴَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ْج َﻻ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ْج َﻻ ﺗَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ْج ﻟَ ْﻦ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ َج Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ﺗَ َﺪ ْﺣَﺮ َج Çekilmez ﺗَ َﺪ ْﺣَﺮ ْج َﻻ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ُج ُﻣﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ٌج 26 47 Rubâî Mezîd 2.Nevî 1. اِ ْﺣ َﺮْﳒَ َﻢBâbı (4+2) Binası Vezni Mevzunu اِﻓْﻌِْﻨ َﻼًﻻ- ﻳـَ ْﻔ َﻌْﻨﻠِ ُﻞ- اِﻓْـ َﻌْﻨـﻠَ َﻞ اِ ْح ِرنْ َجا ًما- َی ْح َرنْ ِج ُم- اِ ْح َرنْ َج َم • Mutâvaat için. Örnek ِْ ﺎﺣَﺮْﳒَ َﻢ ٰذﻟِ َﻚ ِْاﻹﺑِ ُﻞ( اِ ْﺣﺮْﳒَﻢ ِْ ﺖ اﻹﺑِ ُﻞ ُ ْ) َﺣ ْﺮ َﲨ ْ َ ﻓ،اﻹﺑِ َﻞ َ َ Develer çevrildi/döndürüldü. (Develeri çevirdim, o develer de hemen çevrildi.) • Mutâvaatın İsm-i mef’ûl çekimi ile mazî ve muzarîlerin meçhûl çekimleri yapılmaz. ُْﳏَﺮِْﳒ ٌﻢ َﻣﺎ َْﳛَﺮِْﳒ ُﻢ َﻻ َْﳛَﺮِْﳒ ْﻢ اِ ْﺣ َﺮْﳒَ َﻢBâbının Emsile-i Muhtelifesi َﻻ َْﲢَﺮِْﳒ ْﻢ اِ ْﺣ ِﺮْﳒَ ًﺎﻣﺎ ﻟَ ﱠﻤﺎ َْﳛَﺮِْﳒ ْﻢ ﻟِﻴَ ْﺤَﺮِْﳒ ْﻢ َْﳛَﺮِْﳒ ُﻢ ﻟَ ْـﻢ َْﳛَﺮِْﳒ ْﻢ ﻟَ ْﻦ َْﳛَﺮِْﳒ َﻢ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. اِ ْﺣَﺮْﳒَ َﻢ Çekilmez اِ ْﺣَﺮِْﳒ ْﻢ َﻻ َْﳛَﺮِْﳒ ُﻢ ُْﳏَﺮْﳒَ ٌﻢ 27 48 2. ﺸ َﻌ ﱠﺮ َ ْ اِﻗBâbı (4+2) Mevzunu Binası اِﻗْ ِﺸ ْﻌَﺮ ًارا- ﻳَـ ْﻘ َﺸﻌِﱡﺮ- اِﻗْ َﺸ َﻌﱠﺮ • Lâzımın mübâlağası için. Vezni (ﻻًﻻ+ َ )اِﻓْﻌِ ْﻞ ﻳَـ ْﻔ َﻌﻠِ ﱡﻞ – اِﻓْﻌِ ﱠﻼًﻻ- اِﻓْـ َﻌﻠَ ﱠﻞ Örnek ﻗَ ْﺸ َﻌَﺮ ِﺟْﻠ ُﺪ اﻟﱠﺮ ُﺟ ِﻞ – اِﻗْ َﺸ َﻌﱠﺮ ِﺟ ْﻠ ُﺪ اﻟﱠﺮ ُﺟ ِﻞ Adamın cildi çok ürperdi. - Adamın cildi ürperdi. • İsm-i mef’ûl çekimi ile mazî ve muzarîlerin meçhûl çekimleri harf-i cer ile çekilir ve fiil daima müfred müzekker gaib olur. Çekimler harfi cerlere bitişen zamirlerde gerçekleşir. ُﻣ ْﻘ َﺸﻌِﱞﺮ َﻣﺎ ﻳَـ ْﻘ َﺸﻌِﱡﺮ ِّ َﻻ ﻳَـ ْﻘ َﺸﻌِﱠﺮ ِرْر/ر/ ﺸ َﻌ ﱠﺮ َ ْ اِﻗBâbının Emsile-i Muhtelifesi اِﻗْ ِﺸ ْﻌَﺮ ًارا ِّ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـ ْﻘ َﺸﻌِﱠﺮ ِرْر/ر/ ِّ ﻟِﻴَـ ْﻘ َﺸﻌِﱠﺮ ِرْر/ر/ ﻳَـ ْﻘ َﺸﻌِﱡﺮ اِﻗْ َﺸ َﻌﱠﺮ ِّ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـ ْﻘ َﺸﻌِﱠﺮ ِرْر/ر/ ُﻣ ْﻘ َﺸ َﻌﱞﺮ ﺑِِﻪ ﻟَ ْﻦ ﻳَـ ْﻘ َﺸﻌِﱠﺮ َﻻ ﻳَـ ْﻘ َﺸﻌِﱡﺮ ِّ اِﻗْ َﺸﻌِﱠﺮ ِرْر/ر/ ِّ َﻻ ﺗَـ ْﻘ َﺸﻌِﱠﺮ ِرْر/ر/ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ُﻣ ْﻘ َﺸ َﻌﱞﺮ 28 49 ’ ﺗَ َﺪ ْﺣ َﺮ َجye Mülhak olan Bâblar Sülâsî olan bazı fiiller kendilerine harf ziyade edilerek kalıp itibari ile ‘ ’ ﺗَ َﺪ ْﺣَﺮ َجye benzetilmişlerdir. Bunlara mülhak bâblar denir. Aslen sülâsî olduklarından dolayı rubâî mezîd kapsamına girmezler. Bunlar da 5 bâbtır. 1. ﺐ َ َ َﲡَﻠْﺒBâbı (3+2) Binası Vezni Mevzunu ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠُ ًﻼ- ﻳـَﺘَـ َﻔ ْﻌﻠَ ُﻞ- ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠَ َﻞ َت َج ْل ُب ًبا- َی َت َج ْل َب ُب- َت َج ْل َب َب • Mutâvaat için. Örnek ﺐ َ َ ﻓَـﺘَ َﺠْﻠﺒَ َﺐ( َﲡَْﻠﺒ،ُ) َﺟْﻠﺒَـْﺒـﺘُﻪ Cilbab giyildi. (Ona cilbab giydirdim, O cilbab da hemen giyildi.) • Mutâvaatın İsm-i mef’ûl çekimi ile mazî ve muzarîlerin meçhûl çekimleri yapılmaz. ِ ﺐ ٌ ُﻣﺘَ َﺠ ْﻠﺒ ﺐ ُ ََﻣﺎ ﻳَـﺘَ َﺠ ْﻠﺒ ﺐ َ َ َﲡَﻠْﺒBâbının Emsile-i Muhtelifesi َﲡَْﻠﺒُـﺒًﺎ ﺐ ْ َﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـﺘَ َﺠ ْﻠﺒ ِ ﺐ ﺐ ْ ََﻻ ﻳَـﺘَ َﺠ ْﻠﺒ ْ َﻟﻴَـﺘَ َﺠ ْﻠﺒ ﺐ ْ ََﻻ ﺗَـﺘَ َﺠ ْﻠﺒ ﺐ ُ َﻳَـﺘَ َﺠ ْﻠﺒ ﺐ ْ َﻟَ ْـﻢ ﻳَـﺘَ َﺠ ْﻠﺒ ﺐ َ َﻟَ ْﻦ ﻳَـﺘَ َﺠ ْﻠﺒ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ﺐ َ ََﲡَْﻠﺒ Çekilmez ﺐ ْ ََﲡَْﻠﺒ ﺐ ُ ََﻻ ﻳَـﺘَ َﺠ ْﻠﺒ ﺐ ٌ َُﻣﺘَ َﺠ ْﻠﺒ 29 50 2. ب َ َﲡَ ْﻮَرBâbı (3+2) Binası Vezni Mevzunu ﺗَـ َﻔ ْﻮﻋُ ًﻼ- ﻳـَﺘَـ َﻔ ْﻮ َﻋ ُﻞ- ﺗَـ َﻔ ْﻮ َﻋ َﻞ َت َج ْو ُر ًبا- َی َت َج ْو َر ُب- َت َج ْو َر َب • Mutâvaat için. Örnek َف َت َج ْو َر َب( َت َج ْو َر َب،) َج ْو َر ْب ُت ُه Çorap giyildi. (O’na çorap giydirdim, o çorap da hemen giyildi.) • Mutâvaatın İsm-i mef’ûl çekimi ile mazî ve muzarîlerin meçhûl çekimleri yapılmaz. ب ٌ ُﻣﺘَ َﺠ ْﻮِر ب ُ َﻣﺎ ﻳَـﺘَ َﺠ ْﻮَر ب َ َﲡَ ْﻮَرBâbının Emsile-i Muhtelifesi َﲡَ ْﻮُرًﺎﺑ ب ْ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـﺘَ َﺠ ْﻮَر ِ ب ب ْ َﻻ ﻳَـﺘَ َﺠ ْﻮَر ْ ﻟﻴَـﺘَ َﺠ ْﻮَر ب ْ َﻻ ﺗَـﺘَ َﺠ ْﻮَر ب ُ ﻳَـﺘَ َﺠ ْﻮَر ب ْ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـﺘَ َﺠ ْﻮَر ب َ ﻟَ ْﻦ ﻳَـﺘَ َﺠ ْﻮَر Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ب َ َﲡَ ْﻮَر Çekilmez ب ْ َﲡَ ْﻮَر ب ُ َﻻ ﻳَـﺘَ َﺠ ْﻮَر ب ٌ ُﻣﺘَ َﺠ ْﻮَر 30 51 ﺸ ْﻴﻄَ َﻦ ) Bâbı (3+2ﺗَ َ Binası • Yalnız lâzım için. 3. Mevzunu Vezni ﺗَ َﺸْﻴﻄَ َﻦ -ﻳَـﺘَ َﺸْﻴﻄَ ُﻦ -ﺗَ َﺸْﻴﻄُﻨًﺎ ﺗَـ َﻔْﻴـ َﻌ َﻞ -ﻳَـﺘَـ َﻔْﻴـ َﻌ ُﻞ -ﺗَـ َﻔْﻴـﻌُ ًﻼ Örnek ﺗَ َﺸْﻴﻄَ َﻦ َزﻳْ ٌﺪ ِ وﻫﺎ( )إ َذا ﻓَـ َﻌ َﻞ ﻓ ْﻌ ًﻼ َﻣﻜُْﺮ ً Zeyd şeytanlaştı. ﺗَ َﺸْﻴﻄَ َﻦ ُﻣﺘَ َﺸْﻴﻄَ ٌﻦ ﺑِِﻪ َﻻ ﻳَـﺘَ َﺸْﻴﻄَ ُﻦ ُﻣﺘَ َﺸْﻴﻄَ ٌﻦ )(Çirkin bir iş yaptığında. ﺸ ْﻴﻄَ َﻦ Bâbının Emsile-i Muhtelifesiﺗَ َ ﻳَـﺘَ َﺸْﻴﻄَ ُﻦ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـﺘَ َﺸْﻴﻄَ ْﻦ ﺗَ َﺸْﻴﻄَ ْﻦ ﺗَ َﺸْﻴﻄُﻨًﺎ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـﺘَ َﺸْﻴﻄَ ْﻦ ﻟِﻴَـﺘَ َﺸْﻴﻄَ ْﻦ ﻟَ ْﻦ ﻳَـﺘَ َﺸْﻴﻄَ َﻦ ُﻣﺘَ َﺸْﻴ ِﻄ ٌﻦ َﻣﺎ ﻳَـﺘَ َﺸْﻴﻄَ ُﻦ َﻻ ﻳَـﺘَ َﺸْﻴﻄَ ْﻦ َﻻ ﺗَـﺘَ َﺸْﻴﻄَ ْﻦ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. 31 52 ) Bâbı (3+2ﺗَـ َﺮْﻫ َﻮ َك Binası • Sadece lâzım için. 4. Mevzunu Vezni ﺗَـَﺮْﻫ َﻮ َك -ﻳَََﱰْﻫ َﻮ ُك -ﺗَـَﺮْﻫ ُﻮًﻛﺎ ﺗَـ َﻔ ْﻌ َﻮَل -ﻳـَﺘَـ َﻔ ْﻌ َﻮ ُل -ﺗَـ َﻔ ْﻌ ُﻮًﻻ Örnek ﺗَـَﺮْﻫ َﻮ َك َزﻳْ ٌﺪ )إ َذا ﺗَ َﻜ ﱠَﱪ ِﰲ اﻟْ َﻤ ْﺸ ِﻲ( Zeyd havalanarak yürüdü. ﺗَـَﺮْﻫ َﻮ َك Bâbının Emsile-i Muhtelifesiﺗَـ َﺮْﻫ َﻮ َك ﻳَََﱰْﻫ َﻮ ُك ُﻣ ََﱰْﻫ َﻮ ٌك ﺑِِﻪ َﻻ ﻳَََﱰْﻫ َﻮ ُك ُﻣ ََﱰْﻫ َﻮ ٌك )(Kibirlenerek yürüdüğünde. ﺗَـَﺮْﻫ ُﻮًﻛﺎ ﻟَ ْـﻢ ﻳَََﱰْﻫ َﻮ ْك ﺗَـَﺮْﻫ َﻮ ْك ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَََﱰْﻫ َﻮ ْك ﻟِﻴَََﱰْﻫ َﻮ ْك ﻟَ ْﻦ ﻳَََﱰْﻫ َﻮ َك ُﻣ ََﱰْﻫ ِﻮ ٌك َﻣﺎ ﻳَََﱰْﻫ َﻮ ُك َﻻ ﺗَََﱰْﻫ َﻮ ْك َﻻ ﻳَََﱰْﻫ َﻮ ْك Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. 32 53 ﺴﻠ َﻘﯽ ) Bâbı (3+2ﺗَ َ Binası • Mutâvaat için. (Bazı kaynaklarda )lâzım için 5. Mevzunu Vezni ﺗَ َﺴ ْﻠ َﻘﯽ -ﻳـَﺘَ َﺴ ْﻠ َﻘﯽ -ﺗَ َﺴ ْﻠ ِﻘﻴًﺎ ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠَﯽ -ﻳـَﺘَـ َﻔ ْﻌﻠَﯽ -ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠِﻴًﺎ Örnek ﺗَ َﺴ ْﻠ َﻘﯽ َزﻳْ ٌﺪ Zeyd sırtüstü yattı/uyudu. ﺗَ َﺴ ْﻠ َﻘﯽ ﺴ ْﻠ َﻘﯽ Bâbının Emsile-i Muhtelifesiﺗَ َ ﻳَـﺘَ َﺴ ْﻠ َﻘﯽ ُﻣﺘَ َﺴ ْﻠ ًﻘﯽ َﻻ ﻳَـﺘَ َﺴ ْﻠ َﻘﯽ ُﻣﺘَ َﺴ ْﻠ ًﻘﯽ ﺗَ َﺴ ْﻠ ِﻘﻴًﺎ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـﺘَ َﺴ ْﻠ َﻖ ﻟِﻴَـﺘَ َﺴ ْﻠ َﻖ ﺗَ َﺴ ْﻠ َﻖ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـﺘَ َﺴ ْﻠ َﻖ ﻟَ ْﻦ ﻳَـﺘَ َﺴ ْﻠ َﻘﯽ ُﻣﺘَ َﺴ ْﻠ ٍﻖ َﻣﺎ ﻳَـﺘَ َﺴ ْﻠ َﻘﯽ َﻻ ﺗَـﺘَ َﺴ ْﻠ َﻖ َﻻ ﻳَـﺘَ َﺴ ْﻠ َﻖ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. 33 54 ’ اِ ْﺣ َﺮْﳒَ َﻢye Mülhak olan Bâblar Sülâsî olan bazı fiiller kendilerine harf ziyade edilerek kalıp itibari ile ‘ ’ اِ ْﺣَﺮْﳒَ َﻢye benzetilmişlerdir. Bunlara mülhak bâblar denir. Aslen sülâsî olduklarından dolayı rubâî mezîd kapsamına girmezler. Bunlar da 2 bâbtır. 1. ِ ﺲ َ اﻗـBâbı (3+3) َ ْﻌ ْﻨ َ ﺴ Vezni Mevzunu Binası اِﻓْﻌِْﻨ َﻼًﻻ- ﻳـَ ْﻔ َﻌْﻨﻠِ ُﻞ- اِﻓْـ َﻌْﻨـﻠَ َﻞ اسا ً اِ ْق ِع ْن َس- س ُ َی ْق َع ْن ِس- س َ اِ ْق َع ْن َس • Lâzımın mübâlağası için. Örnek ِ ِ ﺲ اﻟﱠﺮ ُﺟ ُﻞ َ ﻗَﻌ َﺲ اﻟﱠﺮ ُﺟ ُﻞ – اﻗْـ َﻌْﻨ َﺴ Adam göğsü çok yumru oldu. - Adam göğsü yumru (kamburun zıttı) oldu. ِ ﺲ ٌ ُﻣ ْﻘ َﻌْﻨﺴ س ُ َﻣﺎ َی ْق َع ْن ِس س ْ َﻻ َی ْق َع ْن ِس ِ ﺲ َ اﻗـBâbının Emsile-i Muhtelifesi َ ْﻌ ْﻨ َ ﺴ اسا ً اِ ْق ِع ْن َس س ُ َی ْق َع ْن ِس س ْ ﻟَ ْـﻢ َی ْق َع ْن ِس س ْ ﻟَ ﱠﻤﺎ َی ْق َع ْن ِس س ْ لِ َی ْق َع ْن ِس س َ اِ ْق َع ْن َس ﺲ ﺑِِﻪ ٌ ُﻣ ْﻘ َﻌْﻨ َﺴ س س َ ﻟَ ْﻦ َی ْق َع ْن ِس ُ َﻻ َی ْق َع ْن ِس س ْ اِ ْق َع ْن ِس س ْ َﻻ َت ْق َع ْن ِس Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ﺲ ٌ ُﻣ ْﻘ َﻌْﻨ َﺴ 34 55 ) Bâbı (3+3اِ ْﺳﻠَْﻨـ َﻘﯽ Binası • Lâzım için. (Bazı kaynaklarda )mutâvaat için 2. Mevzunu Vezni اِ ْس َل ْن َقی َ -ی ْس َل ْن ِقي -اِ ْس ِل ْنق ًَاء ِ ِ ِِ اﻓْـ َﻌْﻨـﻠَﯽ -ﻳَـ ْﻔ َﻌْﻨﻠﻲ – اﻓْﻌْﻨ َﻼءً Örnek اِ ْﺳﻠَْﻨـ َﻘﯽ َزﻳْ ٌﺪ )إ َذا َ� َم َﻋﻠَﯽ ﻗَـ َﻔﺎﻩُ( Zeyd sırtüstü yattı/uyudu. )(Ensesi üzerine uyuduğunda. Bâbının Emsile-i Muhtelifesiاِ ْﺳﻠَْﻨـ َﻘﯽ اِ ْس َل ْنقَی َی ْس َل ْن ِقي ُﻣ ْﺴﻠَْﻨـ ًﻘﯽ ﻟَ ْـﻢ َی ْس َلنْقِ َﻻ َی ْس َل ْن ِقي اِ ْس َلنْقِ ُﻣ ْﺴﻠَْﻨـ ًﻘﯽ ُﻣ ْﺴﻠَْﻨ ٍﻖ اِ ْس ِل ْنق ًَاء ﻟَ ﱠﻤﺎ َی ْس َلنْقِ لِ َی ْس َلنْقِ ﻟَ ْﻦ َی ْس َل ْن ِق َي َﻣﺎ َی ْس َل ْن ِقي َﻻ َی ْس َلنْقِ َﻻ َت ْس َلنْقِ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. AKSÂM-I SEMANİYE Örnek Tür َﻛ ُﺮَم َو َﻋ َﺪ ِ َﺳﺎﱂٌ أَ ْﻛ َﺮَم أ َْو َﻋ َﺪ ج َد ْﺣ َﺮ َ س َو ْﺳ َﻮ َ ﺗَ َﺪ ْﺣ َﺮ َج س ﺗَـ َﻮ ْﺳ َﻮ َ Yapı ُﳎَ ﱠﺮٌد ﻏَ ْﲑُ َﺳ ٍِﺎﱂ ِ َﺳﺎﱂٌ َﻣ ِﺰﻳ ٌﺪ ﻏَ ْﲑُ َﺳ ٍِﺎﱂ ِ َﺳﺎﱂٌ ُﳎَ ﱠﺮٌد ﻏَ ْﲑُ َﺳ ٍِﺎﱂ ِ َﺳﺎﱂٌ َﻣ ِﺰﻳ ٌﺪ ﻏَ ْﲑُ َﺳ ٍِﺎﱂ 35 56 Fiil ﺛَُﻼﺛِ ﱞﻲ ُرَﺎﺑ ِﻋ ﱞﯽ AKSÂM-I SEB’A Aksâm-ı seb’a, yedi kısım anlamına gelir. Sülâsî mücerred bir fiilin karşılaşabileceğimiz yedi hâlini anlatmak için kullanılır. Sülâsî mezîd, rubâî mücerred ve rubâî mezîdlerde bu kural aranmaz. ِ (Sahih) 1. ﻴﺢ َ ٌ ﺻﺤ Sülâsî mücerred bir fiilin; tüm harfleri içinde illet harfi yoksa bu fiile sahih fiil denir. İllet harfleri: Vav, yâ, elif, hemze ve şedde ( Örnek: ّ- ء- ا- ي- ) و ِ َﻛ َُﱪ، ﺼ َﻦ َ َﻧ ُ َﺣ، َﻋﻠ َﻢ، َﺷ ِﺮب، َﺷ َﻜَﺮ، ﺼَﺮ 2. ﺎل ٌ َ( ِﻣﺜMisâl) Sülâsî mücerred bir fiilin; sadece fâel fiili illet harflerinden biri olursa bu fiile misâl fiil denir. Örnek: ﻳَِﻘ َﻆ، ﻳَ َﺴَﺮ، َو َﺟ َﺪ، َو َﻋ َﺪ 3. ف ٌ َﺟ َﻮ ْ ( أEcvef) Sülâsî mücerred bir fiilin; sadece aynel fiili illet harflerinden biri olursa bu fiile ecvef fiil denir. Örnek: َ� َم، َﻛ َﺎل، ﻗَ َﺎل ِ 4. ﺺ ٌ ( َ�ﻗNakıs) Sülâsî mücerred bir fiilin; sadece lâmel fiili illet harflerinden biri olursa bu fiile nakıs fiil denir. Örnek: َد َﻋﺎ، َرَﻣﯽ، َﻏَﺰا ِ 5. ﻴﻒ ٌ ( ﻟَﻔLefif) Sülâsî mücerred bir fiilin; üç harfinden iki tanesi illet harflerinden biri olursa bu fiile lefif fiil denir. Eğer bir fiillde illet harfleri ardarda gelirse, buna lefif-i mâkrun, illet harfleri ayrık gelirse, buna da lefif-i mefruk denir. Lefif-i Mâkruna Örnek: ی َ ﻗَ ِﻮ، ﻃََﻮی Lefif-i Mefruka Örnek: ، ﻳَِﻘﻲ- َوﻗَﯽ 6. ﻒ ٌ ﺎﻋ َ ( ُﻣMuzâf) َﻀ Sülâsî mücerred bir fiilin; aynel ve lâmel fiili aynı cinsten şeddeli bir harf olursa bu fiile muzâf fiil denir. Örnek: َرﱠد، َﺷ ﱠﺪ، َﻣ ﱠﺪ 7. ﻮز ٌ ( َﻣ ْﻬ ُﻤMehmuz) Sülâsî mücerred bir fiilin; herhangi bir harfi hemze olursa bu fiile mehmuz fiil denir. Hemzenin konumuna göre isimlendirilir. Mehmuz-ul Fâ’ya Örnek: َﺧ َﺬ َأ Mehmuz-ul Ayn’a Örnek: َل َ َﺳﺄ Mehmuz-ul Lâm’a Örnek: َﻗَـﺮأ َ 36 57 İDGAM İdgam bir harfi başka bir harfe katmak demektir. Yani aynı cins iki harfi şeddelemektir. • Aynı cins olan harflerin ikiside harekeli veya ilki sâkin, ikincisi harekeli ise idgam yapmak vaciptir. • Aynı cins olan harflerin ilki harekeli, ikincisi ârızî (irab kaynaklı) bir sükûn ile sâkin ise idgam yapmak câizdir. • Aynı cins olan harflerin ilki harekeli, ikincisi aslî bir sükûn ile sâkin ise idgam yapmak yasaktır. İdgam yapılırken bakılır; • Aynı cins iki harften önce gelen harf harekeli ise önce hazif (aynı cins olan ilk harf atılır) sonra idgam yapılır. • Aynı cins iki harften önce gelen harf sâkin ise önce nakil (aynı cins olan ilk harfin harekesi kendinden önceki harfe verilir) sonra idgam yapılır. İdgam yapıldıktan sonra şedde; • İlk önce harekelerin en hafifi olan fetha ile harekelenir. • Sonra “sâkin harekelenirken kesra ile harekelenir” kuralına göre kesra ile harekelenir. • Eğer şeddeli harften önceki harf dammeli ise damme ile de harekelenebilir. Örnekler َم ْغ ُز �و �د/ �د/لَ ْم َی ُم �د لَ ْم َی ُم ْد ْد 2.Harf 1.Harf Hüküm ُ◌◌ِ َ◌ ◌ْ ُ◌◌ِ َ◌ َو ِاج ٌب ِض لَ ْم َی ْح َم ِر ْر ٌ ْ◌ َعار ُ◌◌ِ َ◌ َجائِ ٌز ْ◌ أَ ْص ِل �ي َم َد ْد َن | اِ ْح َم َر ْر ُت ُ◌◌ِ َ◌ ُم ْم َت ِن ٌع َم �د | َم ْغ ُزو ٌو �ر | لَ ْم َی ْم ُد ْد/لَ ْم َی ْح َم �ر َم ْد َد لَ ْم َی ْح َم ْر ْر َم َد َد 37 58 ﻛﺘﺎب اﳌﻘﺼﻮد )(Ders Notu ﻇﻔﺮ أﺳﻦ آداﭘﺎزاري ٢٠١٧ 59 ِٰ ﺑِﺴ ِﻢ ﲪ ِﻦ اﻟﱠﺮِﺣﻴ ِﻢ ٰ ْ اﻪﻠﻟ اﻟﱠﺮ ّ ْ ِِ ِ ﺼﻮ ِ ﻪﻠﻟ اﻟْﻮﱠﻫ ِ َ ِﺎب ﻟِْﻠﻤ ْﺆِﻣﻨ ﻼم َﻋﻠَﯽ َر ُﺳﻮﻟِِﻪ ُﳏَ ﱠﻤ ٍﺪ اﻟﱠﺰ ِاﺟ ِﺮ اب َواﻟ ﱠ ُ ﺼﻼةُ َواﻟ ﱠﺴ ُ َ ﻴﻞ اﻟ ﱠ َ ّٰ اَ ْﳊَ ْﻤ ُﺪ َ ﲔ َﺳﺒ ِ اب و ﻋﻠَﯽ آﻟِِﻪ و ِ ِ ﺻﺤ ِ َﺎث َﻋﻠَﯽ ﻃَﻠ ِْ َﻋ ِﻦ ﺎب ْ اﻹ ْذ َ� ِب ِّ َاﳊ َ َ ِ ﺐ اﻟﺜـ َﱠﻮ ََ َ ْ َﺻ ْﺤﺒِﻪ َﺧ ِْﲑ ْاﻵل َو َﺧ ِْﲑ ْاﻻ Fiiller Aslî (Mücerred) ve Ziyâdeli (Mezîd) olmak üzüere iki kısımdır. 1. Aslî: Aslî fiillerde, Sülâsî ve Rubâî olarak ikiye ayrılır. A. Sülâsî Mücerred: Mâzisi üç harften meydana gelen fiiller olup 6 bâbtır. Bâb Yapılışı Vezni ﻓَـ َﻌ َﻞ – ﻳَـ ْﻔﻌُ ُﻞ ﻓَـ َﻌ َﻞ – ﻳَـ ْﻔﻌِ ُﻞ ﻓَـ َﻌ َﻞ – ﻳَـ ْﻔ َﻌ ُﻞ ﻓَﻌِ َﻞ – ﻳَـ ْﻔ َﻌ ُﻞ ﻓَـﻌُ َﻞ – ﻳَـ ْﻔﻌُ ُﻞ ﻓَﻌِ َﻞ – ﻳَـ ْﻔﻌِ ُﻞ 1 2 3 4 5 6 Mevzûnu Aynel fiil mazîde fethalı, muzarîde dammelidir. Aynel fiil mazîde fethalı, muzarîde kesralıdır. Aynel fiil mâzide ve muzarîde fethalıdır. Aynel fiil mazîde kesralı, muzarîde fethalıdır. Aynel fiil mâzide ve muzarîde dammelidir. Aynel fiil mâzide ve muzarîde kesralıdır. ﺼ ُﺮ ُ ﺼَﺮ – ﻳَـْﻨ َ َﻧ ب ْ َب – ﻳ َ ُ ﻀ ِﺮ َ ﺿَﺮ ﻓَـﺘَ َﺢ – ﻳَـ ْﻔﺘَ ُﺢ َﻋﻠِ َﻢ – ﻳَـ ْﻌﻠَ ُﻢ َﺣ ُﺴ َﻦ – َْﳛ ُﺴ ُﻦ ِ ِ ﺐ ُ ﺐ – َْﳛﺴ َ َﺣﺴ NOT: Üçüncü bâbtan olan fiillerin aynel veya lâmel fiili boğaz harflerinden biri olmak zorundadır. Bunun tek istisnası َ�ْﺑَﯽ Boğaz harfleri şunlardır : أ - أَﺑَﯽ حخعغه fiilidir. Buna kural dışı anlamında şaz (ﺷﺎذﱞ َ ) denir. B. Rubâî Mücerred: Mâzisi dört harften meydana gelen fiiller olup 1 bâbtır. ًﻓَـ ْﻌﻠَﻠَﺔً َو ﻓِ ْﻌﻼَﻻ ِ اﺟﺎ ً َد ْﺣَﺮ َﺟﺔً َو د ْﺣَﺮ Vezinleri ﻓَـ ْﻌﻠَ َﻞ ﻳـُ َﻔ ْﻌﻠِ ُﻞ ِج ُ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ ﻓَـ ْﻌﻠَ َﻞ َد ْﺣَﺮ َج Vezni Mevzûnu ye benzeyen 6 bâb vardır ki, bunlar aslen sülâsî mezîddirler. Fakat vezinleri rubâî mücerrede benzediklerinden dolayı bunlara rubâîye mülhak bâblar denir. 6 5 4 3 2 1 ﻓَـ ْﻌﻠَ َﻞ ﺐ َ ََﺟ ْﻠﺒ ﻓَـ ْﻌﻠَﯽ َﺳ ْﻠ َﻘﯽ ﻓَـ ْﻌﻴَ َﻞ َﻋﺜْـﻴَـَﺮ ﻓَـْﻴـ َﻌ َﻞ ﺑَـْﻴﻄََﺮ ﻓَـ ْﻌ َﻮَل َﺟ ْﻬ َﻮَر ﻓَـ ْﻮ َﻋ َﻞ َﺣ ْﻮﻗَ َﻞ Mazî Vezni Mevzûnu 1 60 2. Ziyadeli: Ziyadeli fiiller de, Sülâsî ve Rubâî olarak ikiye ayrılır. A. Sülâsî Mezîd: Sülâsî mücerred üzerine ziyade alanlardır. 3 nev’i olup 14 bâbtır. 1. Rubâîler: Sülâsî mücerrede bir harf ziyade alarak 4 harfli olanlardır. 3 bâbtır. ًإِﻓْـ َﻌﺎﻻ إِ ْﻛَﺮ ًاﻣﺎ ًﺗَـ ْﻔﻌِﻴﻼً َو ﺗَـ ْﻔﻌِﻠَﺔ ـﺤﺎ ً ﺗَـ ْﻔ ِﺮﻳ ًﺎﻋﻠَﺔً َو ﻓِ َﻌﺎﻻً َو ﻓِ َﻴﻌﺎﻻ َ ُﻣ َﻔ ًُﻣ َﻘﺎﺗَـﻠَﺔً َو ﻗِﺘَﺎﻻً َو ﻗِﻴﺘَﺎﻻ ﻳـُ ْﻔﻌِ ُﻞ ﻳُ ْﻜ ِﺮُم ﻳـُ َﻔ ّﻌِ ُﻞ ﻳـُ َﻔِّﺮ ُح ِ ﻳـ َﻔ ﺎﻋ ُﻞ ُ ﻳـُ َﻘﺎﺗِ ُﻞ أَﻓْـ َﻌ َﻞ أَ ْﻛَﺮَم ﻓَـ ﱠﻌ َﻞ ﻓَـﱠﺮ َح ﺎﻋ َﻞ َ َﻓ ﻗَﺎﺗَ َﻞ Vezni 1 Mevzûnu Vezni 2 Mevzûnu Vezni 3 Mevzûnu 2. Humâsîler: Sülâsî mücerrede iki harf ziyade alarak 5 harfli olanlardır. 5 bâbtır. ًاِﻧِْﻔ َﻌﺎﻻ ًاِﻧْ ِﻜ َﺴﺎرا ًاِﻓْﺘِ َﻌﺎﻻ ِ ِ ﺎﻋﺎ ً ا ْﺟﺘ َﻤ ًاِﻓْﻌِﻼَﻻ ِْ ِا ﲪَﺮ ًارا ًﺗَـ َﻔ ﱡﻌﻼ ﺗَ َﻜ ﱡﺴًﺮا ًﺗَـ َﻔﺎﻋُﻼ ﺗَـﺒَﺎﻋُ ًﺪا ﻳَـْﻨـ َﻔﻌِ ُﻞ ﻳَـْﻨ َﻜ ِﺴ ُﺮ ﻳَـ ْﻔﺘَﻌِ ُﻞ َْﳚﺘَ ِﻤ ُﻊ ﻳَـ ْﻔ َﻌ ﱡﻞ َْﳛ َﻤﱡﺮ ﻳَـﺘَـ َﻔ ﱠﻌ ُﻞ ﻳَـﺘَ َﻜ ﱠﺴ ُﺮ ﺎﻋ ُﻞ َ ﻳَـﺘَـ َﻔ ﺎﻋ ُﺪ َ َﻳَـﺘَـﺒ اِﻧْـ َﻔ َﻌ َﻞ اِﻧْ َﻜ َﺴَﺮ اِﻓْـﺘَـ َﻌ َﻞ اِ ْﺟﺘَ َﻤ َﻊ اِﻓْـ َﻌ ﱠﻞ اِ ْﲪَﱠﺮ ﺗَـ َﻔ ﱠﻌ َﻞ ﺗَ َﻜ ﱠﺴَﺮ ﺎﻋ َﻞ َ ﺗَـ َﻔ ﺗَـﺒَﺎ َﻋ َﺪ Vezni 1 Mevzûnu Vezni 2 Mevzûnu Vezni 3 Mevzûnu Vezni 4 Mevzûnu Vezni 5 Mevzûnu 2 61 3. Südâsîler: Sülâsî mücerrede üç harf ziyade alarak 6 harfli olanlardır. 6 bâbtır. ًاِ ْﺳﺘِ ْﻔ َﻌﺎﻻ ِ ِ اﺟﺎ ً ا ْﺳﺘ ْﺨَﺮ ًاِﻓْﻌِ َﻴﻌﺎﻻ ِ ﻴﺸ ًﺎﺎﺑ َ ا ْﻋ ِﺸ ًاِﻓْﻌِ ﱠﻮاﻻ اِ ْﺟﻠِ ﱠﻮا ًذا ًاِﻓْﻌِْﻨﻼَﻻ ِِ ﺎﺳﺎ ً اﻗْﻌْﻨ َﺴ ِِ ًاﻓْﻌْﻨﻼَء ِ ِ ًا ْﺳﻠْﻨـ َﻘﺎء ًاِﻓْﻌِﻴﻼَﻻ ِْ ِا ﲪ َﲑ ًارا ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻔﻌِ ُﻞ ِج ُ ﻳَ ْﺴﺘَ ْﺨﺮ ﻳَـ ْﻔ َﻌ ْﻮ ِﻋ ُﻞ ِ ﺐ ُ ﻳَـ ْﻌ َﺸ ْﻮﺷ ﻳَـ ْﻔ َﻌ ِّﻮ ُل َُْﳚﻠَ ِّﻮذ ﻳَـ ْﻔ َﻌْﻨﻠِ ُﻞ ِ ﻳـ ْﻘﻌْﻨ ﺲ ﺴ ُ ََ ﻳَـ ْﻔ َﻌْﻨﻠِﯽ ﻳَ ْﺴﻠَْﻨ ِﻘﯽ ﻳَـ ْﻔ َﻌ ﱡ ﺎل َْﳛ َﻤﺎ ﱡر NOT: Alimlerin çoğunluğu 4 ve 5. bâbları اِ ْﺳﺘَـ ْﻔ َﻌ َﻞ اِ ْﺳﺘَ ْﺨَﺮ َج اِﻓْـ َﻌ ْﻮ َﻋ َﻞ ِ ﺐ َ ا ْﻋ َﺸ ْﻮ َﺷ اِﻓْـ َﻌ ﱠﻮَل اِ ْﺟﻠَ ﱠﻮ َذ اِﻓْـ َﻌْﻨـﻠَ َﻞ ِا ﺲ ﺴ ﻨ ﻌ ـ ﻗ ْ ْ َ َ َ اِﻓْـ َﻌْﻨـﻠَﯽ اِ ْﺳﻠَْﻨـ َﻘﯽ اِﻓْـ َﻌ ﱠ ﺎل اِ ْﲪَﺎ ﱠر Vezni 1 Mevzûnu Vezni 2 Mevzûnu Vezni 3 Mevzûnu Vezni 4 Mevzûnu Vezni 5 Mevzûnu Vezni 6 Mevzûnu ’ اِ ْﺣَﺮْﳒَ َﻢye mülhak saymışlardır. Fakat maksudun musannıfı asıllarının sülâsî olmaları dolayısıyla sülâsî mezidlerin içinde değerlendirmiştir. B. Rubâî Mezîd: Rubâî mücerred üzerine ziyade alanlardır. 2 nev’i olup 3 bâbtır. 1. Humâsîler: Rubâî mücerrede bir harf ziyade alarak 5 harfli olanlardır. 1 bâbtır. ًﺗَـ َﻔ ْﻌﻠُﻼ ﺗَ َﺪ ْﺣ ُﺮ ًﺟﺎ ﻳَـﺘَـ َﻔ ْﻌﻠَ ُﻞ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ُج ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠَ َﻞ ﺗَ َﺪ ْﺣَﺮ َج Vezni Mevzûnu 2. Südâsîler: Rubâî mücerrede iki harf ziyade alarak 6 harfli olanlardır. 2 bâbtır. ًاِﻓْﻌِْﻨﻼَﻻ اِ ْﺣ ِﺮْﳒَ ًﺎﻣﺎ ًاِﻓْﻌِﻼﱠﻻ اِﻗْ ِﺸ ْﻌَﺮ ًارا ﻳَـ ْﻔ َﻌْﻨﻠِ ُﻞ َﳛَﺮِْﳒ ُﻢ ﻳَـ ْﻔ َﻌﻠِ ﱡﻞ ﻳَـ ْﻘ َﺸﻌِﱡﺮ اِﻓْـ َﻌْﻨـﻠَ َﻞ اِ ْﺣَﺮْﳒَ َﻢ اِﻓْـ َﻌﻠَ ﱠﻞ اِﻗْ َﺸ َﻌﱠﺮ Vezni 1 Mevzûnu Vezni 2 Mevzûnu 3 62 FASIL Masdardan çıkarılmasına şiddetle ihtiyaç duyulan kelimeler altı tanedir. 1. Mâzi fiil 2. Muzârî fiil 3. Emir 4. Nehiy 5. İsm-i Fâil 6. İsm-i Mef’ûl MASDAR Masdarlar başında mim bulunan mimli masdarlar ve başında mim bulunmayan mimsiz masdarlar olmak üzere ikiye ayrılır. Sülâsî mücerred fiillerin mimsiz masdarları semâîdir. Araplardan nasıl işitilmişse ya da sözlükte nasıl yazıyorsa öyle kullanılır. Sülâsî mezid, rubâî mücerred ve rubâî mezid fiillerin mimsiz masdarları kıyâsîdir. Her bâbın bir vezni yani kalıbı vardır. Mimli masdarların tamamı kıyâsîdir. Sülâsî mücerred fiillerin mimli masdar, ism-i zaman ve ism-i mekânları fiilin muzârîsinin aynel fiilinin harekesine göre belirlenir. Bu durum aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. İstisnalar َﻣ ْﻔﻌِ ٌﻞ İsm-i Zaman İsm-i Mekân ِ ، اَﻟْ َﻤ ْﺴ ِﺠ ُﺪ،ب ُ اَﻟْ َﻤ ْﻐ ِﺮ،اَﻟْ َﻤﻄْﻠ ُﻊ ، اَﻟْ َﻤ ْﺠ ِﺰُر، اَﻟْ َﻤ ْﺸ ِﺮ ُق،ﻚ ُ اَﻟْ َﻤْﻨ ِﺴ ِ ، اَﻟْ َﻤ ْﻔ ِﺮ ُق،ﺖ ُ ِ اَﻟْ َﻤْﻨﺒ،اَﻟْ َﻤ ْﺴﻜ ُﻦ اَﻟْ َﻤ ْﺠ ِﻤ ُﻊ،ﻂ ُ اَﻟْ َﻤ ْﺴ ِﻘ،اَﻟْ َﻤ ْﺤ ِﺸ ُﺮ َﻣ ْﻔﻌِ ٌﻞ ِ ِ ُ اَﻟْ َﻤﺼﲑ،اَﻟْ َﻤ ْﺮﺟ ُﻊ - َﻣ ْﻔﻌِ ٌﻞ ب ْ َﻣ ٌ ﻀ ِﺮ ِ ﺐ ٌ َْﳏﺴ َﻣ ْﻔ َﻌ ٌﻞ ﺼٌﺮ َ َﻣْﻨ َﻣ ْﻔﺘَ ٌﺢ َﻣ ْﻌﻠَ ٌﻢ َْﳏ َﺴ ٌﻦ َﻣ ْﻔ َﻌ ٌﻞ َﻣ ْﻔﻌِ ٌﻞ Mimli Masdar َﻣ ْﻔ َﻌ ٌﻞ ب ْ َﻣ ٌ ﻀَﺮ ﺐ ٌ َْﳏ َﺴ Muzârî Fiil ﻳَـ ْﻔ َﻌ ُﻞ- ﻳَـ ْﻔﻌُ ُﻞ ﺼ ُﺮ ُ ﻳَـْﻨ ﻳَـ ْﻔﺘَ ُﺢ ﻳَـ ْﻌﻠَ ُﻢ َْﳛ ُﺴ ُﻦ ﻳَـ ْﻔﻌِ ُﻞ ب ْ َﻳ ُ ﻀ ِﺮ ِ ﺐ ُ َْﳛﺴ ـﻌِـ، َـﻌـ، ـﻌُـ ـﻌِـ، َـﻌـ، ـﻌُـ Sülâsî Mücerred Aksâm-ı Seb’a Vezni 1.Bâb Mevzûnu 3.Bâb Mevzûnu Sahîh, 4.Bâb Mevzûnu Ecvef, 5.Bâb Mevzûnu Muzâaf, Vezni Mehmûz 2.Bâb Mevzûnu 6.Bâb Mevzûnu Tüm Bâblar Nâkıs, Lefîf-i Makrûn Tüm Bâblar Misâl, Lefîf-i Mefrûk 4 63 Sülâsî Mücerred dışındaki fiillerin; Mimli masdar, ism-i zaman, ism-i mekân ve ism-i mef’ûlleri muzârîlerinin meçhûlleri gibi olur. Tek fark olarak muzârâat harfi yârine dammeli bir mim konulur. İsm-i fâilleri de aynı şekilde yapılır. Tek fark sondan bir önceki harfin harekesi kesralı olur. Meselâ; İsm-i Fâil ُﻣ ْﻜ ِﺮٌم ُﻣﺘَ َﺪ ْﺣ ِﺮ ٌج İsm-i Mef’ûl Mimli Masdar İsm-i Zaman İsm-i Mekân ُﻣ َﻜَﺮٌم ُﻣﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ٌج Meçhûl Muzârî Ma’lûm Muzârî Fiil ﻳُ ْﻜَﺮُم ﻳـُﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ُج ﻳُ ْﻜ ِﺮُم ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ُج أَ ْﻛَﺮَم ﺗَ َﺪ ْﺣَﺮ َج MÂZİ Fiil-i mâzi, ma’lûm ve meçhûl olmak üzere iki kısımdır. MA’LÛM MÂZİ Bütün bâbların ma’lûm mâzisinde son harf, gâib ve gâibenin müfretleri ile tesniyeleri fetha üzere, cem-i müzekker gâib damme, cem-i müennes gâibe ile geri kalanların hepsi sükûn üzere mebnîdir. İlk harf ise; başında vasıl hemzesi bulunan humâsî ve südâsî bâblarda kesra, diğer bütün bâblarda fethadır. نصر ﺼ ُﺮوا َ َﻧ ﺼَﺮا َ َﻧ ﺼَﺮ َ َﻧ ﺼ ْﺮ َن َ َﻧ ﺼَﺮَﺎﺗ َ َﻧ ت ْ ﺼَﺮ َ َﻧ ﺼ ْﺮﺗـُ ْﻢ َ َﻧ ﺼ ْﺮﺗـُ َﻤﺎ َ َﻧ ﺼ ْﺮﺗُ ﱠﻦ َ َﻧ ﺼ ْﺮﺗـُ َﻤﺎ َ َﻧ ت َ ﺼ ْﺮ َ َﻧ ﺼ ْﺮ ِت َ َﻧ �َﺼ ْﺮ َ َﻧ ت ُ ﺼ ْﺮ َ َﻧ 5 64 VASIL HEMZESİ Kelimenin aslından olmayıp okumaya o kelimeden başlandığında okunan, fakat kendinden önceki bir kelime ile beraber okunduğunda geçiş yapılarak okunmayan hemzeye (yani harekesiz elife) vasıl hemzesi denir. Şu hemzeler vasıl hemzesidir: 1. Aşağıdaki kelimelerin başındaki hemzeler. ِ ِ ِ اِﺛْـﻨـﺘـ- ﲔ ِ ِ ِ ِ ِ ِ اَﻳْ ُـﻤ ٌﻦ- ﺖ ٌ ا ْﺳ- ا ْﺳ ٌﻢ- ﲔ ْ َ َ ِ ْ اﺛْـﻨَـ- ٌ ا ْﻣَﺮأَة- ٌ ا ْﻣَﺮء- ٌ اﺑْـﻨَﺔ- اﺑْـﻨَ ٌﻢ- اﺑْ ٌﻦ 2. Başında vasıl hemzesi bulunan humâsî ve südâsî bâbların mâzi, masdar ve emr-i hâzırlarının başlarındaki hemzeler. 3. اِﻧْ َﻜ َﺴَﺮ – ﻳَـْﻨ َﻜ ِﺴ ُﺮ – اِﻧْ ِﻜ َﺴﺎراً – اِﻧْ َﻜ ِﺴ ْﺮ | اِ ْﺳﺘَـ ْﻐ َﻔَﺮ – ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻐ ِﻔ ُﺮ – اِ ْﺳﺘِ ْﻐ َﻔﺎراً – اِ ْﺳﺘَـ ْﻐ ِﻔ ْﺮ Sülâsî mücerred fiillerin emr-i hâzırlarının başlarındaki hemzeler. ِ ِ ِ ﺲ ُ ْاُﻧ ْ ا ْﺟﻠ- ا ْﻋﻠَ ْﻢ- ﺼ ْﺮ 4. Lâm-ı târifin hemzesi. ِ اَﻟْ َﻮﻟَ ُﺪ- اَﻟﱠﺮ ُﺟ ُﻞ- ﺎب ُ َاَﻟْﻜﺘ VASIL HEMZESİNİN HAREKESİ • Lâm-ı târifin başında ve • Muzârîsi ﻳَـ ْﻔﻌُ ُﻞ اَﻳْـ ُﻤ ٌﻦkelimesinde fethadır. vezninden gelen sülâsî mücerred fiillerin emr-i hâzırlarının ile humâsî ve südâsîlerin meçhûl mâzilerinin başında dammedir. • Bunların dışında her yerde kelime başında kesradır. MEÇHÛL MÂZİ Meçhûl mâzinin son harfinin harekesi ma’lûmda olduğu gibidir. Diğer harflerin harekesi ise şöyle belirlenir: Sondan bir önceki harf kesra, ondan önceki bütün harekeli harfler damme yapılır. Fakat sâkinler aynen kalır. Ma’lûmu اِ ْﺳﺘَ ْﺨَﺮ َج اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺮ ُﺟﻮا اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺮ َﺟﺎ اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺮ َج اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺮ ْﺟ َﻦ اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺮ َﺟﺘَﺎ ﺖ ْ اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺮ َﺟ اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺮ ْﺟﺘُ ْﻢ اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺮ ْﺟﺘُ َﻤﺎ ﱳ اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺮ ْﺟ ُ ﱠ اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺮ ْﺟﺘُ َﻤﺎ ﺖ َ اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺮ ْﺟ ِ اُﺳﺘُﺨ ِﺮﺟ ﺖ ْ ْ ْ اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺮ ْﺟﻨَﺎ ﺖ ُ اُ ْﺳﺘُ ْﺨ ِﺮ ْﺟ 6 65 MUZÂRÎ Muzârî fiil, mâzi fiilin başına ﲔ َْ أَﺗَـkelimesinin (muzâraat harfleri) harflerinden biri getirilerek elde edilir. Fiil-i muzârî, ma’lûm ve meçhûl olmak üzere iki kısımdır. MA’LÛM MUZÂRÎ Bütün bâblarda ma’lûm muzârînin muzâraat harfi fethalı olur. Ancak Sülâsî mezîd rubâî ve rubâî mücerred bâblarda (4’lü) dammeli olur. Sondan bir önceki harf sülâsî mücerredin dışındaki bâblarda kesradır. Ancak bâblarında ve ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠُﻞ ﺗَـ َﻔ ﱡﻌﻞ، ﺎﻋﻞ ُ ﺗَـ َﻔ bâbı ve onun mülhaklarında kesra değil fetha olur. Son harf ise, başına nasb ve cezm eden bir âmil gelmedikçe dammeli olur. MEÇHÛL MUZÂRÎ Meçhûl muzârîde muzâraat harfi dammeli, sâkin olanlar yine sâkin, son harfin dışında kalan diğer tüm harfler fethalı olur. Son harf ise, başına nasb ve cezm eden bir âmil gelmedikçe dammeli olur. 6’lı 5’li 4’lü R.Müc. 4’lü S.Mez. 3’lü ﻳَ ْﺴﺘَ ْﺨ ِﺮ ُج ﻳُ ْﺴﺘَ ْﺨَﺮ ُج ﻳَـْﻨ َﻜ ِﺴ ُﺮ ﻳـُْﻨ َﻜ َﺴ ُﺮ ﻳُ َﺪ ْﺣ ِﺮ ُج ﻳُ َﺪ ْﺣَﺮ ُج ﻳُ ْﻜ ِﺮُم ﻳُ ْﻜَﺮُم ﺼ ُﺮ ُ ﻳَـْﻨ ﺼ ُﺮ َ ﻳـُْﻨ ﺗَـ َﻔ ﱡﻌﻞ ﺗَـ َﻔﺎﻋُﻞ İstisnalar ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠُﻞ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ُج ﻳـُﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ُج ﻳَـﺘَ َﻜﻠﱠ ُﻢ ﻳـُﺘَ َﻜﻠﱠ ُﻢ ﻳَـﺘَـﺒَﺎ َﻋ ُﺪ ﻳـُﺘَـﺒَﺎ َﻋ ُﺪ Fiil Ma’lûm Meçhûl Ma’lûm Meçhûl EMİR ve NEHİY Emir ve Nehiy, muzârî fiilin başına cemz edatlarından “emir lâm”ı veya “nehiy lâ”sı getirilerek yapılır. Dolayısıyla son harfler meczûmdur. Cezm alâmetleri ise, cemi müennes muhataba nunu (mebni olup fâil zamirdir) hariç; tesniye, müfred muhataba ve cemi müzekker nunlarının düşmesi, müfredlerde ise; fiilin sonu sahîh harf ise cezm olması, illetli harf ise cezm yerine son harfin düşmesidir. Meçhûl çekimleri ise muzârîden elde edildikleri için aynen muzârînin meçhûl çekimi gibidir. 7 66 Emr-i Hâzır Emr-i Hâzır, ma’lûm muzârî fiilin muhatab siygasından iki aşamada elde edilir: 1. Muzârî fiilin sonu cezm ( ) ـ ــْـ ـedilir. 2. Muzâraat harfi atılır. a) Kalan ilk harf harekeli ise; başka bir şey yapılmaz. b) Kalan ilk harf cezimli ise; başına bir vasıl hemzesi ( ا ) getirilir. Bu hemze, sondan bir önceki harf ötreli ise ötreli; değil ise, esreli olur. Neyh-i Hâzır ﻻَ ﺗَـ ُﻘﻮ ْل ﻻَ ﺗـُ َﻘﺎ ْل ﺼ ْﺮ ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ َ ﻻَ ﺗـُْﻨ Emr-i Hâzır (ﻮل ْ )ﻟِﺘَـ ُﻘ ﻗُ ْﻞ ﻟِﺘُـ َﻘﺎ ْل ِ (ﺼ ْﺮ ُ ﺼ ْﺮ )ﻟﺘَـْﻨ ُ ْاُﻧ ِ ﺼ ْﺮ َ ﻟﺘُـْﻨ Nehy-i Gâib ﻻَ ﻳَـ ُﻘﻮ ْل ﻻَ ﻳـُ َﻘﺎ ْل ﺼ ْﺮ ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼ ْﺮ َ ﻻَ ﻳـُْﻨ Emr-i Gâib ﻟِﻴَـ ُﻘﻮ ْل ﻟِﻴُـ َﻘﺎ ْل ِ ﺼ ْﺮ ُ ﻟﻴَـْﻨ ِ ﺼ ْﺮ َ ﻟﻴُـْﻨ Ma’lûm a Meçhûl Ma’lûm b Meçhûl İSM-İ FÂİL Sülâsî Mücerred dışındaki bâbların ism-i fâilleri masdar başlığı altında anlatılmıştı. Sülâsî Mücerredlerin ism-i fâilleri mâzideki aynel fiillinin harekesine bakılarak tespit edilir. Sülâsî Mücerredlerde İsm-i Fâil Mâzisinin Aynel Fiili ﻓَﻌِ َﻞ ﻓَﻌِ َﻞ Lâzım Müteaddî Vezinleri Vezni ﻳﺾ ٌ َﻣ ِﺮ َزِﻣ ٌﻦ Müennes Cemi ُﺣ ْـﻤٌﺮ ِ ﺎش ٌ َﻋﻄ Tesniye Müzekker Müfred Cemi ُﺣ ْـﻤٌﺮ َﺣ ْـﻤَﺮاءُ َﺣ ْـﻤَﺮ َاو ِان ِ ِﻋﻄَﺎش ﻋﻄْ ٰﺸﯽ ﻋﻄْ َﺸﻴ ﺎن َ ٌ َ َ Tesniye Müfred َﺣ َـﻤَﺮ ِان ْأ ﺎ� ِن َ َﻋﻄْ َﺸ َﺣ َـﻤ ُﺮ ْأ َﻋﻄْ َﺸﺎ ُن َﻋﺎﻟِ ٌـﻢ ﻓَـﻌُ َﻞ ﻓَـ َﻌ َﻞ Vezni Vezni Müteaddî - Lâzım َﻋ ِﻈ ٌﻴﻢ َ� ِﺻٌﺮ ﺿ ِﺨ ٌﻢ َ 8 67 NOT: Maksûdda geçen bu vezinlerden başka semâî olarak gelen başka vezinler de vardır. ِ ِ ﻴﻞ ٌ ﻓَـ َﻌ ٌﻞ ﻓُـﻌُ ٌﻞ ﻓَـ ْﻌ ٌﻞ ﻓ ْﻌ ٌﻞ ﻓُـ ْﻌ ٌﻞ ﻓَﻌ ﺐ َﻛ ِﺮﻳ ٌـﻢ ُ ﺐ ِر ْﺧ ٌﻮ َ ﺐ ٌ ﺻ ْﻠ ٌ ﺻ ْﻌ ٌ َُﺣ َﺴ ٌﻦ ُﺟﻨ ﺎل ﻓُـ ْﻌﻼَ ٌن ﻓَـْﻴﻌِ ٌﻞ ﻓُـ ْﻌ ٰﻠﯽ ٌ ﻮل ﻓُـ َﻌ ٌ ُﺎل ﻓَـﻌ ٌ ﻓَـ َﻌ ﺖ ُﺣْﺒـ ٰﻠﯽ َو ْﺣ ٰـﻤﯽ ٌ َﺟﺒَﺎ ٌن َر ُﺳ ٌ ِّﻮل ُﺷ َﺠﺎعٌ ﻋُْﺮَ� ٌن َﻣﻴ ﻓَـ ْﻌ ٰﻠﯽ Vezin Mevzûn İSM-İ MEF’ÛL Sülâsî Mücerred dışındaki bâbların ism-i mef’ûlleri masdar başlığı altında anlatılmıştı. Sülâsî Mücerredlerin ism-i mef’ûlleri müteâddî fiilden elde edilir. Lâzım fiilden ise bir harf-i cer vasıtası ile elde edilir. Kıyâsî Semâî Müennes Müzekker ِ ﻴﻞ ٌ ﻓَﻌ ِ ٌَﻛﺜﲑ ِ ﻴﻊ ٌ َﺟـﻤ َرِﺟ ٌﻴﻢ Müennes Müzekker ٌَﻣ ْﻔﻌُﻮﻟَﺔ ٌﺼ َﻮرة ُ َﻣْﻨ ٌـﺠﺒُ َﻮرة ْ َﻣ ﻮل ٌ َُﻣ ْﻔﻌ ﻮر ُ َﻣْﻨ ٌﺼ ﻮر ْ َﻣ ٌ ُـﺠﺒ ٌـﺠ ُﻬﻮﻟَﺔ ْ َﻣ Vezin Mevzûn ﻮل ٌ ـﺠ ُﻬ ْ َﻣ NOT: Semâî olarak gelen ﻓَ ِﻌﻴﻞvezninin müzekker ve müennesi müsâvîdir. ٌ Mübâlağa Vezinleri İsm-i fâilin mübâlağa vezinleri şunlardır: ِ ِ ﻴﻞ ٌﻓُـ َﻌﻠَﺔ ٌ ﻣ ْﻔﻌ ِ ِ ٌ ﻟُ َﻌﻨَﺔ،ٌ ِﻣ ْﻜﺜِﲑٌ ُﻫ َـﻤ َﺬة،ﲔ ٌ ﻣ ْﺴﻜ NOT: ﺎل ٌ ِﻣ ْﻔ َﻌ ِﻣ ْﺪ َر ٌار ﻓَـﻌُ ٌﻞ ﻆ ٌ ﻳَـ ُﻘ ِِ ﺎل ﻓُـﻌُ ٌﻞ ٌ ﻴﻞ ﻓَـ ﱠﻌ ٌ ﻓ ّﻌ ِِ اب ﻏُ ُﻔ ٌﻞ ٌ ﺻ ّﺪ ٌ ﻳﻖ َﻛ ﱠﺬ ﻮل ٌ ُﻓَـﻌ ﻮل ٌ َﺟ ُﻬ Vezin Mevzûn ٌ ﻓُـ َﻌﻠَﺔveznindeki ayn cezimlenek ٌ ﻓُـ ْﻌﻠَﺔşeklinde okunursa ism-i mef’ûlün mübâlağası için olur. ٌ ﻟُ ْﻌﻨَﺔ: Ziyâde lânet olunmuş. Maksûdda geçen bu vezinlerden başka mübâlağa vezinler de vardır. ﻮل ٌ ُﻓَﺎﻋ وق ٌ ﻓَ ُﺎر ٌﻓَـ ﱠﻌﺎﻟَﺔ ٌَﻋﻼﱠَﻣﺔ ِ ﻴﻞ ٌ ﻓَﻌ َرِﺣ ٌﻴﻢ ﺎل ٌ ﻓُـ ﱠﻌ ﻃُﱠﻮ ٌال Vezin Mevzûn 9 68 FASIL Sahîh Fiillerin Çekimleri Mâzî, muzârî, emir ve nehyin; emsile-i muttaridelerinin ma’lûm ve meçhûl çekimleri 14 siyga olarak çekilir. Bu siygaların 3’ü gâib, 3’ü gâibe, 3’ü muhatab, 3’ü muhataba ve 2’si mütekellim içindir. Ancak emir ve nehiyde mütekellim siygaları çekilmez. Çekildiği durumlarda ise emir veya nehiy anlamı taşımayıp daha ziyade bir şeyi murâd etmek anlamı taşır. Sülâsî Fiillerin Çekimleri Fiil-i Mâzi Cemi Tesniye Müfred Meçhûl Ma’lûm Meçhûl Ma’lûm Meçhûl Ma’lûm ِ ُﻧ ﺼ ُﺮوا ِ ُﻧ ﺼ ْﺮ َن ِ ُﻧ ﺼ ْﺮﺗـُ ْﻢ ِ ُﻧ ﺼ ْﺮﺗُ ﱠﻦ ِ ُﻧ �َﺼ ْﺮ ﺼ ُﺮوا َ َﻧ ِ ُﻧ ﺼَﺮا ِ ُﻧ ﺼَﺮَﺎﺗ ِ ُﻧ ﺼ ْﺮﺗـُ َﻤﺎ ِ ُﻧ ﺼ ْﺮﺗـُ َﻤﺎ ِ ُﻧ �َﺼ ْﺮ ﺼَﺮا َ َﻧ ﺼَﺮَﺎﺗ َ َﻧ ﺼ ْﺮﺗـُ َﻤﺎ َ َﻧ ِ ُﻧ ﺼَﺮ ِ ُﻧ ت ْ ﺼَﺮ ِ ت َ ﻧُﺼ ْﺮ ِ ُﻧ ﺼ ْﺮ ِت ِ ت ُ ﻧُﺼ ْﺮ ﺼَﺮ َ َﻧ ت ْ ﺼَﺮ َ َﻧ ت َ ﺼ ْﺮ َ َﻧ ﺼ ْﺮ ِت َ َﻧ ت ُ ﺼ ْﺮ َ َﻧ ﺼ ْﺮ َن َ َﻧ ﺼ ْﺮﺗـُ ْﻢ َ َﻧ ﺼ ْﺮﺗُ ﱠﻦ َ َﻧ �َﺼ ْﺮ َ َﻧ ﺼ ْﺮﺗـُ َﻤﺎ َ َﻧ �َﺼ ْﺮ َ َﻧ Gâib Gâibe Muhatab Muhataba Mütekellim Fiil-i Muzârî Cemi Tesniye Müfred Meçhûl Ma’lûm Meçhûl Ma’lûm Meçhûl Ma’lûm ﺼ ُﺮو َن َ ﻳـُْﻨ ﺼ ْﺮ َن َ ﻳـُْﻨ ﺼ ُﺮو َن ُ ﻳَـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ُ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮ ِان َ ﻳـُْﻨ ﺼَﺮ ِان َ ﺗـُْﻨ ﺼَﺮ ِان َ ﺗـُْﻨ ﺼَﺮ ِان َ ﺗـُْﻨ ﺼَﺮ ِان ُ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮ ِان ُ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮ ِان ُ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮ ِان ُ ﺗَـْﻨ ﺼ ُﺮ َ ﻳـُْﻨ ﺼ ُﺮ َ ﺗـُْﻨ ﺼ ُﺮ َ ﺗـُْﻨ ﻳﻦ َ ﺗـُْﻨ َ ﺼ ِﺮ ﺼ ُﺮ ُ ﻳَـْﻨ ﺼ ُﺮ ُ ﺗَـْﻨ ﺼ ُﺮ ُ ﺗَـْﻨ ﻳﻦ ُ ﺗَـْﻨ َ ﺼ ِﺮ ﺼ ُﺮو َن َ ﺗـُْﻨ ﺼ ْﺮ َن َ ﺗـُْﻨ ﺼ ُﺮ َ ﻧـُْﻨ ﺼ ُﺮو َن ُ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ُ ﺗَـْﻨ ﺼ ُﺮ ُ ﻧَـْﻨ ﺼ ُﺮ َ ﻧـُْﻨ ﺼ ُﺮ ُ ﻧَـْﻨ ﺼ ُﺮ َ ْأُﻧ ﺼ ُﺮ ُ ْأَﻧ Gâib Gâibe Muhatab Muhataba Mütekellim 10 69 Emir Tesniye Cemi Müfred Meçhûl Ma’lûm Meçhûl Ma’lûm Meçhûl Ma’lûm ِ ﺼ ُﺮوا َ ﻟﻴُـْﻨ ِ ﺼ ْﺮ َن َ ﻟﻴُـْﻨ ِ ﺼ ُﺮوا َ ﻟﺘُـْﻨ ِ ﺼ ْﺮ َن َ ﻟﺘُـْﻨ ِ ﺼ ْﺮ َ ﻟﻨُـْﻨ ِ ﺼ ُﺮوا ُ ﻟﻴَـْﻨ ِ ﺼ ْﺮ َن ُ ﻟﻴَـْﻨ ﺼ ُﺮوا ُ ْاُﻧ ﺼ ْﺮ َن ُ ْاُﻧ ِ ﺼَﺮا َ ﻟﻴُـْﻨ ِ ﺼَﺮا َ ﻟﺘُـْﻨ ِ ﺼَﺮا َ ﻟﺘُـْﻨ ِ ﺼَﺮا َ ﻟﺘُـْﻨ ِ ﺼ ْﺮ َ ﻟﻨُـْﻨ ِ ﺼَﺮا ُ ﻟﻴَـْﻨ ِ ﺼَﺮا ُ ﻟﺘَـْﻨ ﺼَﺮا ُ ْاُﻧ ﺼَﺮا ُ ْاُﻧ ِ ﺼ ْﺮ َ ﻟﻴُـْﻨ ِ ﺼ ْﺮ َ ﻟﺘُـْﻨ ِ ﺼ ْﺮ َ ﻟﺘُـْﻨ ِ ﺼ ِﺮي َ ﻟﺘُـْﻨ ِ ﺼ ْﺮ َ ْﻷُﻧ ِ ﺼ ْﺮ ُ ﻟﻴَـْﻨ ِ ﺼ ْﺮ ُ ﻟﺘَـْﻨ ﺼ ْﺮ ُ ْاُﻧ ﺼ ِﺮي ُ ْاُﻧ - - - Gâib Gâibe Muhatab Muhataba Mütekellim Nehiy Tesniye Cemi Müfred Meçhûl Ma’lûm Meçhûl Ma’lûm Meçhûl Ma’lûm ﺼ ُﺮوا َ ﻻَ ﻳـُْﻨ ﺼ ُﺮوا ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮا َ ﻻَ ﻳـُْﻨ ﺼَﺮا َ ﻻَ ﺗـُْﻨ ﺼَﺮا َ ﻻَ ﺗـُْﻨ ﺼَﺮا َ ﻻَ ﺗـُْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮا ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ َ ﻻَ ﻳـُْﻨ ﺼ ْﺮ َ ﻻَ ﺗـُْﻨ ﺼ ْﺮ َ ﻻَ ﺗـُْﻨ ﺼ ِﺮي َ ﻻَ ﺗـُْﻨ ﺼ ْﺮ ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼ ْﺮ ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼ ِﺮي ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ َن َ ﻻَ ﻳـُْﻨ ﺼ ُﺮوا َ ﻻَ ﺗـُْﻨ ﺼ ْﺮ َن َ ﻻَ ﺗـُْﻨ ﺼ ْﺮ َ ﻻَ ﻧـُْﻨ ﺼ ْﺮ َن ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼ ُﺮوا ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼ ْﺮ َن ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ - ﺼ ْﺮ َ ﻻَ ﻧـُْﻨ ﺼ ْﺮ َ ْﻻَ أُﻧ - - Gâib Gâibe Muhatab Muhataba Mütekellim İsm-i Fâilin Çekimi İsm-i fâil, 10 siyga olarak çekilir. Bu siygaların biri sâlim üçü mükesser olmak üzere 4’ü cem-i müzekker için, biri sâlim diğeri mükesser olmak üzere 2’si cem-i müennes için ve geri kalan 4’ü de müfred ve tesniyeler içindir. ٌﺼَﺮة َ َﻧ Cem-i Mükesser Cemi Tesniye Müfred ﺼٌﺮ ﻧُ ﱠ ِ ﻧَـﻮ اﺻ ُﺮ َ َ� ِﺻ ُﺮو َن ات ٌ َ� ِﺻَﺮ َ� ِﺻَﺮ ِان َ� ِﺻَﺮَﺎﺗ ِن َ� ِﺻٌﺮ ٌَ� ِﺻَﺮة ﺼ ٌﺎر ﻧُ ﱠ Müzekker Müennes 11 70 İsm-i Mef’ûlün Çekimi İsm-i mef’ûl, 7 siyga olarak çekilir. Bu siygaların biri sâlim diğeri mükesser olmak üzere 2’ü cem-i müzekker için, 1’i cem-i müennes sâlim için ve geri kalan 4’ü de müfred ve tesniyeler içindir. Cem-i Mükesser Cemi Tesniye Müfred ِ َﺎﺻﲑ )ﻣﻨ ِ (ﺎﺻ ُﺮ َ ُ ََﻣﻨ ﻮرو َن ُ َﻣْﻨ ُﺼ ﺼ َﻮر ِان ُ َﻣْﻨ ﺼ َﻮرَﺎﺗ ِن ُ َﻣْﻨ ﻮر ُ َﻣْﻨ ٌﺼ ٌﺼ َﻮرة ُ َﻣْﻨ - ات ٌ ﺼ َﻮر ُ َﻣْﻨ Müzekker Müennes TE’KİD NÛNU Te’kid nûnu, manayı kuvvetlendirmek için kelimenin sonuna getirilen bir “ ” نdur. İki kısımdır. 1. Nûn-u Muhaffefe : Sâkin te’kid nûnu ( 2. ) ـ ـ ـ ـ ـ ـ ْـﻦ Nûn-u Müşeddede : Şeddeli te’kid nûnu ( ﻦ ــــــ ﱠ َن+ ) ـ ـ ـ ـ ـ ـ ْـﻦ Lâfza yapılan her ziyâde manaya da tesir edeceğinden nûn-u müşeddede, nûn-u muhaffefeden daha te’kidlidir. Nûn-u müşeddede; emir ve nehiylerin hem ma’lûm hem de meçûl siygalarının tümüne getirilebilirken, nûn-u muhaffefe; tesniye ve cem-i müennes siygalarına getirilemez. Nûn-u müşeddede, tesniye ve cem-i müenneslerde kesra, diğer siygalarda fethadır. Nûn-u muhaffefe dâime sâkindir. Te’kid nûnundan önceki harfin harekesi; müfred muhatabada kesra, cem-i müzekkerlerde damme, diğer siygalarda ise fethadır. Nûn-u Muhaffefe Çekimi Cemi Tesniye Nehiy Emir ﺼ ُﺮ ْن ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼ ُﺮ ْن ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ - Müfred Nehiy Emir Nehiy Emir ِ ﺼ ُﺮ ْن ُ ﻟﻴَـْﻨ - - - - - ﺼ ُﺮ ْن ُ ْاُﻧ - - - - - ﺼَﺮ ْن ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮ ْن ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮ ْن ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼ ِﺮ ْن ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ِ ﺼَﺮ ْن ُ ﻟﻴَـْﻨ ِ ﺼَﺮ ْن ُ ﻟﺘَـْﻨ ﺼَﺮ ْن ُ ْاُﻧ ﺼ ِﺮ ْن ُ ْاُﻧ - - Gâib Gâibe Muhatab Muhataba Mütekellim 12 71 Nûn-u Müşeddede Çekimi Cemi Nehiy Tesniye Emir ِ ﺼ ُﺮ ﱠن ُ ﺼ ُﺮ ﱠن ﻻَ ﻳَـْﻨ ُ ﻟﻴَـْﻨ ِ ﻟِﻴـْﻨ ﺼ ْﺮﻧـَﺎ ِّن ُ ﺼ ْﺮﻧَـﺎ ّن ﻻَ ﻳَـْﻨ ُ َ ﺼ ُﺮ ﱠن ﺼ ُﺮ ﱠن ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ُ ْاُﻧ ِ ْاُﻧ ﺼ ْﺮﻧـَﺎ ِّن ُ ﺼ ْﺮﻧَـﺎ ّن ﻻَ ﺗَـْﻨ ُ - Müfred Nehiy Emir Nehiy Emir ﺼَﺮا ِّن ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮا ِّن ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮا ِّن ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼَﺮا ِّن ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ِ ﺼَﺮا ِّن ُ ﻟﻴَـْﻨ ِ ﺼَﺮا ِّن ُ ﻟﺘَـْﻨ ﺼَﺮا ِّن ُ ْاُﻧ ﺼَﺮا ِّن ُ ْاُﻧ ﺼَﺮ ﱠن ُ ﻻَ ﻳَـْﻨ ﺼَﺮ ﱠن ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ِ ﺼَﺮ ﱠن ُ ﻟﻴَـْﻨ ِ ﺼَﺮ ﱠن ُ ﻟﺘَـْﻨ - ﺼَﺮ ﱠن ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ ﺼ ِﺮ ﱠن ُ ﻻَ ﺗَـْﻨ - ﺼَﺮ ﱠن ُ ْاُﻧ ﺼ ِﺮ ﱠن ُ ْاُﻧ Gâib Gâibe Muhatab Muhataba Mütekellim NOT: Meçhûl çekimlerde benzer şekilde yapılır. ֍ Rubâî, Humâsî ve Südâsîlerin emsile-i muttaride çekimleri de aynen sülâsiler gibi yapılır. Bu sebeple musannıf, buradan itibaren rubâî, humâsî ve südâsîlerin emsile-i muhtelife çekimlerine yer vermiştir. Lâzım fiillerin meçhulleri ve ism-i mef’ûlleri harf-i cer ile çekilir ve fiil daima müfred müzekker gâib olur. Çekimler harfi cerlere bitişen zamirlerde gerçekleşir. ֍ Rubâî Mücerred Fiilin Çekimine Misal Rubâî Mücerred ِج ٌ ُﻣ َﺪ ْﺣﺮ ِج ُ َﻣﺎ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ ﻻَ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ ِْج َد ْﺣَﺮ َج Bâbının Emsile-i Muhtelifesi ِ اﺟﺎ ً َد ْﺣَﺮ َﺟﺔً َو د ْﺣَﺮ ِج ُ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ ﻟَ ْـﻢ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ ِْج ِج َ ﻟَ ْﻦ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ ِْج ﻟِﻴُ َﺪ ْﺣﺮ ِْج ﻻَ ﺗُ َﺪ ْﺣﺮ ِْج َد ْﺣﺮ ِْج Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. Rubâî Mücerred َد ْﺣَﺮ َج َد ْﺣَﺮ َج ُﻣ َﺪ ْﺣَﺮ ٌج ِج ُ ﻻَ ﻳُ َﺪ ْﺣﺮ ُﻣ َﺪ ْﺣَﺮ ٌج Bâbının Meçhûl Çekimi Muzârî Mâzî ﻳُ َﺪ ْﺣَﺮ ُج ِج َ ُد ْﺣﺮ NOT: Rubâî mücerrede mülhâk olan bâbların çekimleri de aynen bu şekilde yapılır. 13 72 Sülâsî Mezîd Rubâî Fiillerin Çekimlerine Misaller Sülâsî Mezîd Rubâî Bâbının Emsile-i Muhtelifesi ِ اﺟﺎ ً إ ْﺧَﺮ ِج ْ ُﻣ ٌ ـﺨﺮ ِج ْ َُﻣﺎ ﻳ ُ ـﺨﺮ ـﺨﺮ ِْج ْ ُﻻَ ﻳ إِﻓْـ َﻌﺎل ـﺨﺮ ِْج ْ ُﻻَ ﺗ ِج ْ ُﻳ ُ ـﺨﺮ ـﺨﺮ ِْج ْ ُﻟَ ْـﻢ ﻳ ـﺨﺮ ِْج ْ ُﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳ ِ ـﺨﺮ ِْج ْ ُﻟﻴ ِج ْ ُﻟَ ْﻦ ﻳ َ ـﺨﺮ َﺧﺮ ِْج ْأ َﺧَﺮ َج ْأ ـﺨَﺮ ٌج ْ ُﻣ ِج ْ ُﻻَ ﻳ ُ ـﺨﺮ ـﺨَﺮ ٌج ْ ُﻣ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. Bu bâbın muzârîsinin nefs-i mütekellim siygasında, zâid olan hemze ile muzâraat harfi olan mütekllim hemzesi cem olacağından muzârînin bütün siygalarında zâid olan hemze hazfedilmiştir. Nefs-i mütekellim siygası : ِج ُ أُ ْﺧﺮ . ِج ُ أَُؤ ْﺟﺮ Bu bâbın tasrifinde uygunluk olması için zâid olan hemze, muzârîde hazfolunduğu gibi ism-i fâil ve ism-i mef’ûl de dâhil olmak üzere bütün siygalarda hazfedilmiştir. NOT: Emr-i hâzır siygasında hemze olarak vasıl hemzesi yerine bâbın orijinalinde bulunan ve alâmetini taşıyan zâid hemze kullanılır. Sülâsî Mezîd Rubâî ـﺨِّﺮ ْج َ ُﻻَ ﻳ Bâbının Meçhûl Çekimi Muzârî Mâzî ـﺨَﺮ ُج ْ ُﻳ ِج ْأ َ ُﺧﺮ Sülâsî Mezîd Rubâî ـﺨِّﺮ ٌج َ ُﻣ ـﺨِّﺮ ُج َ َُﻣﺎ ﻳ إِﻓْـ َﻌﺎل ﺗَـ ْﻔﻌِﻴﻞ Bâbının Emsile-i Muhtelifesi ـﺨِّﺮ ُج َ ُﻳ ـﺨِّﺮ ْج َ ُﻟَ ْـﻢ ﻳ ًـﺨ ِﺮ َﺟﺔ ْ َـﺠﺎ َو ﺗ ْ َﺗ ً ـﺨ ِﺮﻳ ـﺨِّﺮ ْج َ ُﻻَ ﺗ ـﺨِّﺮ ْج َ ُﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳ ِ ـﺨِّﺮ ْج َ ُﻟﻴ ـﺨِّﺮ َج َ ُﻟَ ْﻦ ﻳ َﺧﱠﺮ َج ـﺨﱠﺮ ٌج َ ُﻣ َﺧِّﺮ ْج Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. Sülâsî Mezîd Rubâî ﺗَـ ْﻔﻌِﻴﻞ ـﺨِّﺮ ُج َ ُﻻَ ﻳ ـﺨﱠﺮ ٌج َ ُﻣ Bâbının Meçhûl Çekimi Muzârî Mâzî ـﺨﱠﺮ ُج َ ُﻳ ُﺧِّﺮ َج 14 73 Sülâsî Mezîd Rubâî ِ ﻣـﺨ ﺎﺻ ٌﻢ َُ ِ ﻣﺎ ﻳـﺨ ﺎﺻ ُﻢ َُ َ ِ ﻻَ ﻳـﺨ ﺎﺻ ْﻢ َُ ﺎﻋﻠَﺔ َ َﻣ َﻔ Bâbının Emsile-i Muhtelifesi ِ ﻳـﺨ ﺎﺻ ُﻢ َُ ِ ﻟَـﻢ ﻳـﺨ ﺎﺻ ْﻢ َُ ْ ِ ﻟَﻦ ﻳـﺨ ﺎﺻ َﻢ َُ ْ ِ ﺼ ًﺎﻣﺎ َ ﺎﺻ َﻤﺔً َو ﺧ َ ُﻣـ َﺨ ِ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳـﺨ ﺎﺻ ْﻢ َُ ِ ﻟِﻴـﺨ ﺎﺻ ْﻢ َُ ِ ﻻَ ﺗُـﺨ ﺎﺻ ْﻢ َ ِ ﺧ ﺎﺻ ْﻢ َ ﺎﺻ َﻢ َ َﺧ ﺎﺻ ٌﻢ َ ُﻣ َ ـﺨ ِ ﻻَ ﻳـﺨ ﺎﺻ ُﻢ َُ ﺎﺻ ٌﻢ َ ُﻣ َ ـﺨ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. Sülâsî Mezîd Rubâî ﺎﻋﻠَﺔ َ َﻣ َﻔ Bâbının Meçhûl Çekimi Muzârî Mâzî ﺎﺻ ُﻢ َ ُﻳ َ ـﺨ ِ ﺧ ﻮﺻ َﻢ ُ Sülâsî Mezîd Humâsî Fiillerin Çekimlerine Misaller Sülâsî Mezîd Humâsî ُﻣْﻨ َﻜ ِﺴٌﺮ َﻣﺎ ﻳَـْﻨ َﻜ ِﺴ ُﺮ ﻻَ ﻳَـْﻨ َﻜ ِﺴ ْﺮ اِﻧْ ِﻔ َﻌﺎل Bâbının Emsile-i Muhtelifesi اِﻧْ ِﻜ َﺴ ًﺎرا ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـْﻨ َﻜ ِﺴ ْﺮ ﻟِﻴَـْﻨ َﻜ ِﺴ ْﺮ ﻻَ ﺗَـْﻨ َﻜ ِﺴ ْﺮ ﻳَـْﻨ َﻜ ِﺴ ُﺮ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـْﻨ َﻜ ِﺴ ْﺮ ﻟَ ْﻦ ﻳَـْﻨ َﻜ ِﺴَﺮ اِﻧْ َﻜ ِﺴ ْﺮ اِﻧْ َﻜ َﺴَﺮ ُﻣْﻨ َﻜ َﺴٌﺮ ﺑِِﻪ ﻻَ ﻳَـْﻨ َﻜ ِﺴ ُﺮ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. Sülâsî Mezîd Humâsî اِﻧْ ِﻔ َﻌﺎل ُﻣْﻨ َﻜ َﺴٌﺮ Bâbının Meçhûl Çekimi Muzârî Mâzî ﻳـُْﻨ َﻜ َﺴ ُﺮ ﺑِِﻪ أُﻧْ ُﻜ ِﺴَﺮ ﺑِِﻪ 15 74 Bâbının Emsile-i Muhtelifesi اِ ﺐ ﺴ ﺘ ﻛ ْ َ َ َ ﺐ ﺑِِﻪ ُﻣ ْﻜﺘَ َﺴ ٌ ِ ﺐ ﻻَ ﻳَ ْﻜﺘَﺴ ُ ﺐ ُﻣ ْﻜﺘَ َﺴ ٌ ِ ِ ﺐ ا ْﻛﺘَﺴ ْ اِ ْﻛﺘِ َﺴ ًﺎﺎﺑ ِ ﺐ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَ ْﻜﺘَﺴ ْ ِ ِ ﺐ ﻟﻴَ ْﻜﺘَﺴ ْ ِ ﺐ ﻳَ ْﻜﺘَﺴ ُ ِ ﺐ ﻟَ ْـﻢ ﻳَ ْﻜﺘَﺴ ْ ِ ﺐ ﻟَ ْﻦ ﻳَ ْﻜﺘَﺴ َ ِ ﺐ ﻻَ ﺗَ ْﻜﺘَﺴ ْ اِﻓْﺘِ َﻌﺎل ِ ﺻ َﻔﱠﺮ اْ ﺼ َﻔﱞﺮ ﺑِِﻪ ُﻣ ْ Sülâsî Mezîd Humâsî Mâzî Muzârî ِ ﺐ ﺑِِﻪ اُ ْﻛﺘُﺴ َ ﺐ ﺑِِﻪ ﻳُ ْﻜﺘَ َﺴ ُ Bâbının Emsile-i Muhtelifesi ﺼ َﻔﱞﺮ ُﻣ ْ ِ ﺐ ُﻣ ْﻜﺘَﺴ ٌ ِ ﺐ َﻣﺎ ﻳَ ْﻜﺘَﺴ ُ ِ ﺐ ﻻَ ﻳَ ْﻜﺘَﺴ ْ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. Bâbının Meçhûl Çekimi ﺼ َﻔﱡﺮ ﻻَ ﻳَ ْ اِﻓْﺘِ َﻌﺎل Sülâsî Mezîd Humâsî ﺼ َﻔﱡﺮ ﻳَ ْ ﺼ َﻔﱠﺮ ِّ /رِ /رْر ﻟَ ْـﻢ ﻳَ ْ اِﻓْﻌِﻼَل Sülâsî Mezîd Humâsî ِ ﺻ ِﻔَﺮ ًارا اْ ﺼ َﻔﱠﺮ ِّ /رِ /رْر ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَ ْ ِ ﺼ َﻔﱠﺮ ِّ ﺼ َﻔﱠﺮ ِّ /رِ /رْر /رِ /رْر ﻻَ ﻳَ ْ ﻟﻴَ ْ ﺼ َﻔﱠﺮ ِّ /رِ /رْر ﻻَ ﺗَ ْ ﺼ َﻔﱠﺮ ﻟَ ْﻦ ﻳَ ْ ِ ﺻ َﻔﱠﺮ ِّ /رِ /رْر اْ ﺼ َﻔﱞﺮ ُﻣ ْ ﺼ َﻔﱡﺮ َﻣﺎ ﻳَ ْ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. Bâbının Meçhûl Çekimi اِﻓْﻌِﻼَل Sülâsî Mezîd Humâsî Mâzî Muzârî ﺻ ُﻔﱠﺮ ﺑِِﻪ اُ ْ ﺼ َﻔﱡﺮ ﺑِِﻪ ﻳُ ْ 16 75 Bâbının Emsile-i Muhtelifesi ﺗَ َﻜ ﱠﺴَﺮ ُﻣﺘَ َﻜ ﱠﺴٌﺮ ﻻَ ﻳَـﺘَ َﻜ ﱠﺴ ُﺮ ُﻣﺘَ َﻜ ﱠﺴٌﺮ ﻳَـﺘَ َﻜ ﱠﺴ ُﺮ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـﺘَ َﻜ ﱠﺴ ْﺮ ﻟَ ْﻦ ﻳَـﺘَ َﻜ ﱠﺴَﺮ ﺗَ َﻜ ﱠﺴ ْﺮ ﺗَ َﻜ ﱡﺴًﺮا ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـﺘَ َﻜ ﱠﺴ ْﺮ ﻟِﻴَـﺘَ َﻜ ﱠﺴ ْﺮ ﻻَ ﺗَـﺘَ َﻜ ﱠﺴ ْﺮ ُﻣﺘَ َﻜ ِّﺴٌﺮ َﻣﺎ ﻳَـﺘَ َﻜ ﱠﺴ ُﺮ ﻻَ ﻳَـﺘَ َﻜ ﱠﺴ ْﺮ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. Bâbının Meçhûl Çekimi ﺗَـ َﻔ ﱡﻌﻞ ﺼﺎﻟَ َـﺢ ﺗَ َ ـﺢ ُﻣﺘَ َ ﺼﺎﻟَ ٌ ـﺢ ﻻَ ﻳَـﺘَ َ ﺼﺎﻟَ ُ Sülâsî Mezîd Humâsî Mâzî Muzârî ﺗُ ُﻜ ِّﺴَﺮ ﺑِِﻪ ﻳـُﺘَ َﻜ ﱠﺴ ُﺮ ﺑِِﻪ Bâbının Emsile-i Muhtelifesi ـﺢ ُﻣﺘَ َ ﺼﺎﻟَ ٌ ﺗَـ َﻔ ﱡﻌﻞ Sülâsî Mezîd Humâsî ـﺢ ﻳَـﺘَ َ ﺼﺎﻟَ ُ ﺼﺎﻟَ ْـﺢ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـﺘَ َ ﺼﺎﻟَ ْـﺢ ﺗَ َ ﺗَـ َﻔﺎﻋُﻞ Sülâsî Mezîd Humâsî ـﺤﺎ ﺗَ َ ﺼﺎﻟُ ً ﺼﺎﻟَ ْـﺢ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـﺘَ َ ِ ﺼﺎﻟَ ْـﺢ ﻟﻴَـﺘَ َ ﺼﺎﻟَ َـﺢ ﻟَ ْﻦ ﻳَـﺘَ َ ﻣﺘ ِ ـﺢ َُ َ ﺼﺎﻟ ٌ ـﺢ َﻣﺎ ﻳَـﺘَ َ ﺼﺎﻟَ ُ ﺼﺎﻟَ ْـﺢ ﻻَ ﻳَـﺘَ َ ﺼﺎﻟَ ْـﺢ ﻻَ ﺗَـﺘَ َ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. Bâbının Meçhûl Çekimi ﺗَـ َﻔﺎﻋُﻞ Sülâsî Mezîd Humâsî Mâzî Muzârî ﺼﻮﻟِ َﺢ ﺑِِﻪ ﺗُ ُ ـﺢ ﺑِِﻪ ﻳـُﺘَ َ ﺼﺎﻟَ ُ 17 76 ص-ظ-ط-ز-ذ-د-ت ت bâblarında fâel fiil َ harfinin mahrecine yakın olan bu harflere kalbedilip idgam edilebilir. Bu ت َ ﺗَـ َﻔﺎﻋُﻞ veﺗَـ َﻔ ﱡﻌﻞ NOT: harflerinden biri olduğunda başta bulunan zâid ش-س-ض durumda kelimeye sâkinle başlanamayacağından başına kesralı bir vasıl hemzesi getirilir. Misaller: idi ﺗَ َﺪﺛـﱠ ـَﺮ bâbından ﺗَـ َﻔ ﱡﻌﻞ aslında َد َدﺛـﱠ ـَﺮ ﺗَ َﺪﺛـﱠ ـَﺮ ُﻣ ﱠﺪﺛِـّ ـٌﺮ ﻳَ ﱠﺪﺛـﱠ ـ ُﺮ اِ ﱠدﺛـﱠ ـَﺮ َﻣﺎ ﻳَ ﱠﺪﺛﱠـ ُـﺮ ﻟَ ْـﻢ ﻳَ ﱠﺪﺛﱠـ ْـﺮ ُﻣ ﱠﺪﺛـﱠ ـٌﺮ ﻻَ ﻳَ ﱠﺪﺛﱠـ ْـﺮ ﻟَ ْﻦ ﻳَ ﱠﺪﺛﱠـ َـﺮ ﻻَ ﻳَ ﱠﺪﺛﱠـ ُـﺮ ﻻَ ﺗَ ﱠﺪﺛﱠـ ْـﺮ اِ ﱠدﺛﱠـ ْـﺮ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ُﻣ ﱠﺪﺛﱠـ ٌـﺮ idi ﺗَـﺜَـﺎﻗَ َﻞ ﱠدﺛـﱠ ـَﺮ اِ ﱠدﺛـﱡ ـًﺮا ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَ ﱠﺪﺛﱠـ ْـﺮ ﻟِﻴَ ﱠﺪﺛﱠـ ْـﺮ اِ ﱠدﺛـﱠ ـَﺮ اِ ﱠدﺛـﱠ ـَﺮ bâbından ﺗَـ َﻔﺎﻋُﻞ ﺛﱠـﺎﻗَ َﻞ ِ اﺛﱠـﺎﻗُﻼً ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـﺜﱠـﺎﻗَ ْﻞ ﻟِﻴَـﺜﱠـﺎﻗَ ْﻞ aslında اِﺛﱠـﺎﻗَ َﻞ اِﺛـﱠـﺎﻗَ َﻞ ﺛَـﺜَـﺎﻗَ َﻞ ﺗَـﺜَـﺎﻗَ َﻞ ُﻣﺜﱠـﺎﻗِ ٌﻞ ﻳَـﺜﱠـﺎﻗَ ُﻞ اِﺛﱠـﺎﻗَ َﻞ َﻣﺎ ﻳَـﺜﱠـﺎﻗَ ُﻞ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـﺜﱠـﺎﻗَ ْﻞ ُﻣﺜﱠـﺎﻗَ ٌﻞ ﺑِِﻪ ﻻَ ﻳَـﺜﱠـﺎﻗَ ْﻞ ﻟَ ْﻦ ﻳَـﺜﱠـﺎﻗَ َﻞ ﻻَ ﻳَـﺜﱠـﺎﻗَ ُﻞ ﻻَ ﺗَـﺜﱠـﺎﻗَ ْﻞ اِﺛﱠـﺎﻗَ ْﻞ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ُﻣﺜﱠـﺎﻗَ ٌﻞ 18 77 Rubâî Mezîd Humâsî Fiilin Çekimine Misal Rubâî Mezîd Humâsî ِج ٌ ُﻣﺘَ َﺪ ْﺣﺮ َﻣﺎ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ُج ﻻَ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ْج ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠُﻞ Bâbının Emsile-i Muhtelifesi ﺗَ َﺪ ْﺣ ُﺮ ًﺟﺎ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ُج ﻟَ ْـﻢ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ْج ﻟَ ْﻦ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ َج ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ْج ﻟِﻴَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ْج ﻻَ ﺗَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ْج ﺗَ َﺪ ْﺣَﺮ ْج ﺗَ َﺪ ْﺣَﺮ َج ُﻣﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ٌج ﺑِِﻪ ﻻَ ﻳَـﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ُج ُﻣﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ٌج Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. Rubâî Mezîd Humâsî ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠُﻞ Bâbının Meçhûl Çekimi Muzârî Mâzî ﻳـُﺘَ َﺪ ْﺣَﺮ ُج ﺑِِﻪ ِج ﺑِِﻪ َ ﺗُ ُﺪ ْﺣﺮ NOT: Bu bâba mülhâk olan bâbların çekimleri de aynen bu şekilde yapılır. Sülâsî Mezîd Südâsî Fiillerin Çekimlerine Misaller ِ Sülâsî Mezîd Südâsî ﺳﺘِ ْﻔﻌﺎل ْ اBâbının Emsile-i Muhtelifesi ُﻣ ْﺴﺘَـ ْﻐ ِﻔٌﺮ َﻣﺎ ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻐ ِﻔ ُﺮ ﻻَ ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻐ ِﻔ ْﺮ َ اِ ْﺳﺘِ ْﻐ َﻔ ًﺎرا ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻐ ِﻔ ْﺮ ﻟِﻴَ ْﺴﺘَـ ْﻐ ِﻔ ْﺮ ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻐ ِﻔ ُﺮ ﻟَ ْـﻢ ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻐ ِﻔ ْﺮ ﻟَ ْﻦ ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻐ ِﻔَﺮ ﻻَ ﺗَ ْﺴﺘَـ ْﻐ ِﻔ ْﺮ اِ ْﺳﺘَـ ْﻐ ِﻔ ْﺮ اِ ْﺳﺘَـ ْﻐ َﻔَﺮ ُﻣ ْﺴﺘَـ ْﻐ َﻔٌﺮ ﻻَ ﻳَ ْﺴﺘَـ ْﻐ ِﻔ ُﺮ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ُﻣ ْﺴﺘَـ ْﻐ َﻔٌﺮ ِ Sülâsî Mezîd Südâsî ﺳﺘِ ْﻔﻌﺎل ْ اBâbının Meçhûl Çekimi َ Muzârî Mâzî ﻳُ ْﺴﺘَـ ْﻐ َﻔ ُﺮ اُ ْﺳﺘُـ ْﻐ ِﻔَﺮ 19 78 ِ اِ ْﻏ َﺪ ْوَد َن ُﻣ ْﻐ َﺪ ْوَد ٌن ﺑِِﻪ ﻻَ ﻳَـ ْﻐ َﺪ ْوِد ُن ُﻣ ْﻐ َﺪ ْوَد ٌن Bâbının Emsile-i Muhtelifesiاﻓْﻌِﻴﻌﺎل Sülâsî Mezîd Südâsî اِ ْﻏ َﺪ ْوِد ْن َ ﻳَـ ْﻐ َﺪ ْوِد ُن ﻟَ ْـﻢ ﻳَـ ْﻐ َﺪ ْوِد ْن ﻟَ ْﻦ ﻳَـ ْﻐ َﺪ ْوِد َن ِ ﻳﺪ ًا� ا ْﻏ ِﺪ َ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـ ْﻐ َﺪ ْوِد ْن ﻟِﻴَـ ْﻐ َﺪ ْوِد ْن ﻻَ ﺗَـ ْﻐ َﺪ ْوِد ْن ُﻣ ْﻐ َﺪ ْوِد ٌن َﻣﺎ ﻳَـ ْﻐ َﺪ ْوِد ُن ﻻَ ﻳَـ ْﻐ َﺪ ْوِد ْن Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ِ Bâbının Meçhûl Çekimiاﻓْﻌِﻴﻌﺎل Sülâsî Mezîd Südâsî َ Mâzî Muzârî اُ ْﻏ ُﺪ ْوِد َن ﺑِِﻪ ﻳـُ ْﻐ َﺪ ْوَد ُن ﺑِِﻪ ِ اِ ْﺟﻠَ ﱠﻮ َذ Bâbının Emsile-i Muhtelifesiاﻓْﻌِ ﱠﻮال Sülâsî Mezîd Südâsî ـﺠﻠَ ِّﻮذُ ﻳَ ْ ـﺠﻠَ ِّﻮ ْذ ﻟَ ْـﻢ ﻳَ ْ ـﺠﻠَ ﱠﻮذٌ ﺑِِﻪ ُﻣ ْ ـﺠﻠَ ِّﻮذُ ﻻَ ﻳَ ْ ـﺠﻠَ ﱠﻮذٌ ُﻣ ْ اِ ْﺟﻠِ ﱠﻮا ًذا اِ ْﺟﻠَ ِّﻮ ْذ ـﺠﻠَ ِّﻮ ْذ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَ ْ ِ ـﺠﻠَ ِّﻮ ْذ ﻟﻴَ ْ ـﺠﻠَ ِّﻮ َذ ﻟَ ْﻦ ﻳَ ْ ـﺠﻠَ ِّﻮ ْذ ﻻَ ﺗَ ْ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ِ Bâbının Meçhûl Çekimiاﻓْﻌِ ﱠﻮال Sülâsî Mezîd Südâsî Mâzî Muzârî اُ ْﺟﻠُِّﻮ َذ ﺑِِﻪ ـﺠﻠَ ﱠﻮذُ ﺑِِﻪ ﻳُ ْ 20 79 ـﺠﻠَ ِّﻮذٌ ُﻣ ْ ـﺠﻠَ ِّﻮذُ َﻣﺎ ﻳَ ْ ـﺠﻠَ ِّﻮ ْذ ﻻَ ﻳَ ْ ِ Bâbının Emsile-i Muhtelifesiاﻓْﻌِﻴﻼَل Sülâsî Mezîd Südâsî اِ ْﺷ ِﻬﻴـﺒَ ًﺎﺎﺑ ﺎب ﺎب ﻳَ ْﺸ َﻬ ﱡ اِ ْﺷ َﻬ ﱠ ﺎب ِّ ِ ﺎب ِّ ِ ﺎب ﺐ ﺎب ﺑِِﻪ َﻣﺎ ﻳَ ْﺸ َﻬ ﱡ ﺐ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَ ْﺸ َﻬ ﱠ ﻟَ ْـﻢ ﻳَ ْﺸ َﻬ ﱠ ُﻣ ْﺸ َﻬ ﱞ /ب/ﺑ ْ /ب/ﺑ ْ ﺎب ِّ ِ ﺎب ِّ ِ ﺐ ﺎب ﺎب ﺐ ﻻَ ﻳَ ْﺸ َﻬ ﱠ ﻟِﻴَ ْﺸ َﻬ ﱠ ﻟَ ْﻦ ﻳَ ْﺸ َﻬ ﱠ ﻻَ ﻳَ ْﺸ َﻬ ﱡ /ب/ﺑ ْ /ب/ﺑ ْ ﺎب ِّ ِ ﺎب ِّ ِ ﺐ ﺐ ﻻَ ﺗَ ْﺸ َﻬ ﱠ اِ ْﺷ َﻬ ﱠ /ب/ﺑ ْ /ب/ﺑ ْ ﺎب ُﻣ ْﺸ َﻬ ﱞ ﺎب ُﻣ ْﺸ َﻬ ﱞ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ِ Bâbının Meçhûl Çekimiاﻓْﻌِﻴﻼَل Sülâsî Mezîd Südâsî ِ ﻚ ا ْﺳ َﺤْﻨ َﻜ َ ﻚ ُﻣ ْﺴ َﺤْﻨ َﻜ ٌ ﻮب ﺑِِﻪ اُ ْﺷ ُﻬ ﱠ ﺎب ﺑِِﻪ ﻳُ ْﺸ َﻬ ﱡ ’ye Mülhak Bâbların Çekimlerine Misallerاِ ْﺣ َﺮﻧْـ َﺠ َﻢ ِ Bâbının Emsile-i Muhtelifesiاﻓْﻌِْﻨﻼَل Sülâsî Mezîd Südâsî ﻚ ﺑِِﻪ ُﻣ ْﺴ َﺤْﻨ َﻜ ٌ ﻚ ﻻَ ﻳَ ْﺴ َﺤْﻨ ِﻜ ُ Mâzî Muzârî اِ ْﺳ ِﺤْﻨ َﻜﺎ ًﻛﺎ ﻚ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَ ْﺴ َﺤْﻨ ِﻜ ْ ﻚ ﻟِﻴَ ْﺴ َﺤْﻨ ِﻜ ْ ﻚ ﻳَ ْﺴ َﺤْﻨ ِﻜ ُ ﻚ ﻟَ ْـﻢ ﻳَ ْﺴ َﺤْﻨ ِﻜ ْ ﻚ ﻟَ ْﻦ ﻳَ ْﺴ َﺤْﻨ ِﻜ َ ِ ﻚ ا ْﺳ َﺤْﻨ ِﻜ ْ ﻚ ُﻣ ْﺴ َﺤْﻨ ِﻜ ٌ ﻚ َﻣﺎ ﻳَ ْﺴ َﺤْﻨ ِﻜ ُ ﻚ ﻻَ ﻳَ ْﺴ َﺤْﻨ ِﻜ ْ ﻚ ﻻَ ﺗَ ْﺴ َﺤْﻨ ِﻜ ْ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ِ Bâbının Meçhûl Çekimiاﻓْﻌِْﻨﻼَل Sülâsî Mezîd Südâsî Mâzî Muzârî ﻚ ﺑِِﻪ اُ ْﺳ ُﺤْﻨ ِﻜ َ ﻚ ﺑِِﻪ ﻳُ ْﺴ َﺤْﻨ َﻜ ُ 21 80 ِ اِ ْﺳﻠَْﻨـ َﻘﯽ Bâbının Emsile-i Muhtelifesiاﻓْﻌِْﻨﻼَء Sülâsî Mezîd Südâsî ﻳَ ْﺴﻠَْﻨ ِﻘﯽ ُﻣ ْﺴﻠَْﻨـ ًﻘﺎ ﺑِِﻪ ﻻَ ﻳَ ْﺴﻠَْﻨ ِﻘﯽ ُﻣ ْﺴﻠَْﻨـ ًﻘﺎ ِ ِ ا ْﺳﻠْﻨـ َﻘﺎءً ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَ ْﺴﻠَْﻨ ِﻖ اِ ْﺳﻠَْﻨ ِﻖ ﻟَ ْـﻢ ﻳَ ْﺴﻠَْﻨ ِﻖ ﻟَ ْﻦ ﻳَ ْﺴﻠَْﻨ ِﻘ َﯽ ﻟِﻴَ ْﺴﻠَْﻨ ِﻖ ﻻَ ﺗَ ْﺴﻠَْﻨ ِﻖ ُﻣ ْﺴﻠَْﻨ ٍﻖ َﻣﺎ ﻳَ ْﺴﻠَْﻨ ِﻘﯽ ﻻَ ﻳَ ْﺴﻠَْﻨ ِﻖ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ِ Bâbının Meçhûl Çekimiاﻓْﻌِْﻨﻼَء Sülâsî Mezîd Südâsî Mâzî Muzârî اُ ْﺳﻠُْﻨ ِﻘ َﯽ ﺑِِﻪ ﻳُ ْﺴﻠَْﻨـ َﻘﯽ ﺑِِﻪ Rubâî Mezîd Südâsî Fiillerin Çekimlerine Misaller ِ ِ ـﺠ َﻢ ا ْﺣَﺮﻧْ َ ـﺠ ٌﻢ ﺑِِﻪ ُﻣ ْ ـﺤَﺮﻧْ َ ـﺤَﺮﻧْ ِـﺠ ُﻢ ﻻَ ﻳَ ْ ـﺠ ٌﻢ ُﻣ ْ ـﺤَﺮﻧْ َ Bâbının Emsile-i Muhtelifesiاﻓْﻌِْﻨﻼَل Rubâî Mezîd Südâsî اِ ْﺣَﺮﻧْ ِـﺠ ْﻢ ِ ـﺠ ًﺎﻣﺎ ا ْﺣ ِﺮﻧْ َ ـﺤَﺮﻧْ ِـﺠ ْﻢ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَ ْ ِ ـﺤَﺮﻧْ ِـﺠ ْﻢ ﻟﻴَ ْ ـﺤَﺮﻧْ ِـﺠ ُﻢ ﻳَ ْ ـﺤَﺮﻧْ ِـﺠ ْﻢ ﻟَ ْـﻢ ﻳَ ْ ـﺤَﺮﻧْ ِـﺠ َﻢ ﻟَ ْﻦ ﻳَ ْ ـﺤَﺮﻧْ ِـﺠ ْﻢ ﻻَ ﺗَ ْ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. ِ Bâbının Meçhûl Çekimiاﻓْﻌِْﻨﻼَل Rubâî Mezîd Südâsî Mâzî Muzârî اُ ْﺣ ُﺮﻧْ ِـﺠ َﻢ ﺑِِﻪ ـﺠ ُﻢ ﺑِِﻪ ﻳُ ْ ـﺤَﺮﻧْ َ 22 81 ـﺤَﺮﻧْ ِـﺠ ٌﻢ ُﻣ ْ ـﺤَﺮﻧْ ِـﺠ ُﻢ َﻣﺎ ﻳَ ْ ـﺤَﺮﻧْ ِـﺠ ْﻢ ﻻَ ﻳَ ْ ِ ُﻣ ْﻘ َﺸﻌِﱞﺮ َﻣﺎ ﻳَـ ْﻘ َﺸﻌِﱡﺮ ِّ ﻻَ ﻳَـ ْﻘ َﺸﻌِﱠﺮ ِرْر/ر/ Rubâî Mezîd Südâsî اﻓْﻌِﻼﱠلBâbının Emsile-i Muhtelifesi اِﻗْ ِﺸ ْﻌَﺮ ًارا ِّ ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـ ْﻘ َﺸﻌِﱠﺮ ِرْر/ر/ ﻳَـ ْﻘ َﺸﻌِﱡﺮ ِّ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـ ْﻘ َﺸﻌِﱠﺮ ِرْر/ر/ ﻟَ ْﻦ ﻳَـ ْﻘ َﺸﻌِﱠﺮ ِّ ﻟِﻴَـ ْﻘ َﺸﻌِﱠﺮ ِرْر/ر/ ِّ ﻻَ ﺗَـ ْﻘ َﺸﻌِﱠﺮ ِرْر/ر/ ِّ اِﻗْ َﺸﻌِﱠﺮ ِرْر/ر/ Buradan sonrası bir vasıta ile çekilir. اِﻗْ َﺸ َﻌﱠﺮ ُﻣ ْﻘ َﺸ َﻌﱞﺮ ﺑِِﻪ ﻻَ ﻳَـ ْﻘ َﺸﻌِﱡﺮ ُﻣ ْﻘ َﺸ َﻌﱞﺮ ِ Rubâî Mezîd Südâsî اﻓْﻌِﻼﱠلBâbının Meçhûl Çekimi Muzârî Mâzî ﻳـُ ْﻘ َﺸ َﻌﱡﺮ ﺑِِﻪ اُﻗْ ُﺸﻌِﱠﺮ ﺑِِﻪ FASIL Bazı Fâideli Bilgiler Lâzımın Müteaddîye Dönüşü Lâzım bir fiil üç sebepten biriyle müteaddî fiile döner. 1. Başına bir hemze ekleyip إِﻓْـ َﻌﺎلbâbına naklederek. (Sadece Sülâsî lâzımların dönüşümünde) 2. Aynel fiilini şeddeleyip ﺗَـ ْﻔ ِﻌﻴﻞbâbına naklederek. (Sadece Sülâsî lâzımların dönüşümünde) 3. Sonuna harf-i cer getirmekle. (Hem Sülâsî hem Rubâî lâzımların dönüşümünde) Lâzımın Müteaddîye Dönüşü .ﺖ ِﻣ َﻦ اﻟﺪﱠا ِر ُ َﺧَﺮ ْﺟ .َﺧَﺮ ْﺟﺘُﻪُ ِﻣ َﻦ اﻟﺪﱠا ِر ْ أ1 . َﺧﱠﺮ ْﺟﺘُﻪُ ِﻣ َﻦ اﻟﺪﱠا ِر2 .ﺖ ﺑِِﻪ ِﻣ َﻦ اﻟﺪﱠا ِر ُ َﺧَﺮ ْﺟ3 Evden çıktım. O’nu evden çıkardım. O’nu evden çıkardım. O’nu evden çıkardım. 23 82 Ayrıca ﺗَـ َﻔ ﱠﻌ َﻞve ﺗَـ َﻔ ْﻌﻠَ َﻞ ’nin başındaki ت َ ’ler hazfedilerek lâzım fiil müteaddîye çevrilir. َد ْﺣَﺮ َج َزﻟَْﺰَل َﻋﻠﱠ َﻢ ﱠل َ ﺑَﺪ Yuvarladı Salladı Öğretti Değiştirdi ﺗَ َﺪ ْﺣَﺮ َج ﺗَـَﺰﻟَْﺰَل ﺗَـ َﻌﻠﱠ َﻢ ﱠل َ ﺗَـﺒَﺪ Yuvarlandı Sallandı Öğrendi Değişti Müteaddînin Lâzıma Dönüşü • Bir müteaddî fiilde yukarda anlatıldığı gibi lâzımı müteaddîye çeviren bir durum var ise; bu sebep hazfedilerek lâzıma çevrilir. (Yani en baştaki duruma geri dönülür.) • Eğer böyle bir sebep olmayıp; a) Fiil sülâsî mücerred ise; çoğunlukla lâzıma çevrilir. Kırıldı Kesildi Toplandı اِﻧْ َﻜ َﺴَﺮ اِﻧْـ َﻘﻄَ َﻊ اِ ْﺟﺘَـ َﻤ َﻊ اِﻧْ ِﻔ َﻌﺎلbâbına, bazende اِﻓْﺘِ َﻌﺎلbâbına Kırdı Kesti Topladı b) Fiil rubâî mücerred ise; o zaman da başına Sallandı ﺗَـَﺰﻟَْﺰَل ت َ Salladı nakledilerek َﻛ َﺴَﺮ ﻗَﻄَ َﻊ َﺟ َـﻤ َﻊ ziyâde edilerek lâzıma çevrilir. َزﻟَْﺰَل * Lâzım fiil, bir mef’ûle ihtiyacı olmayan fiil olduğundan, lâzım fiilin ism-i mef’ûlü ve meçhulü gelmez. Ancak bir harf-i cer vasıtası ile gelir. ﺎﻋ َﻞ َ َب ﻓ ُ َﺎﺑ ﺎﻋﻠَﺔ َ ُﻣ َﻔ bâbı çoğu kez iki kişi arasında müşâreket içindir. Mef’ûlün fâile cevap vermesi mümkün olmayan nadir durumlarda ise tek taraflı yapılan bir işi anlatan müteâddî fiil olur. Onunla atıştık. Takunyayı kırdım. Hırsıza azap ettim. .ُﺿ ْﻠﺘُﻪ َ �َ .ﱠﻌ َﻞ ُ ْﻃَ َﺎرﻗ ْ ﺖ اﻟﻨـ .ﺺ ﺖ اﻟﻠِّ ﱠ ُ َﻋﺎﻗَـْﺒ Müşâreket Tek taraflı 24 83 ﺎﻋ َﻞ َ ب ﺗَـ َﻔ ُ َﺎﺑ ﺗَـ َﻔﺎﻋُﻞ bâbı da çoğu kez iki kişi arasında müşâreket içindir. Bazen de çok kişi arasında müşâreket içindir. Nâdiren ise müşâreket anlamı taşımayıp içte (gerçekte) olmayan bir şeyi izhar (açığa vurmak) içindir. .ﺗَ َﺪاﻓَـ ْﻌﻨَﺎ Birbirimizi müdâfaa ettik. .ﺼﺎﻟَ َـﺢ اﻟْ َﻘ ْﻮُم َ َﺗ Kavim (kendi aralarında) sulh oldular. .ﺖ ْ ﺗَ َـﻤ َﺎر ُﺿ Hasta göründüm. olursa Eğer, اِﻓْـﺘَـ َﻌ َﻞ اِﻓْﺘِ َﻌﺎل ’nin ’ اِﻓْـﺘَـ َﻌ َﻞnin ت bâbının mâzisinin fâel fiili ’ تsi ’ طya kalbolur. اِﻇﱠ َﻬَﺮ NOT: اِﻇْﻈَ َﻬَﺮfiilinde ط • Eğer, kalbolur. اِﻓْﺘِ َﻌﺎل اِ ﱠد َﻛَﺮ اِ ﱠد َﻣ َﻊ اِ ْد َد َﻛَﺮ ص-ض-ط-ظ ِ ب ْا َ ﺿﺘَـَﺮ اِﻃْﺘَ َـﺮَد اِﻇْﺘَـ َﻬَﺮ harflerinden biri ب َ َ ﺿَﺮ ﻃََﺮَد ﻇَ َﻬَﺮ harfinin mahrecine yakın olduğundan د-ذ-ز اِ ْذ َد َﻛَﺮfiilinde ذharfinin mahreci د ِﱠ sonra da idgam edilerek ﻛﺮ َ َ ادolmuştur. NOT: ظ اِﻇﱠ َﻬَﺮolmuştur. bâbının mâzisinin fâel fiili harfleri olan ِ ب ْا َ ﺿﻄََﺮ اِﻃْﻄََﺮَد اِﻇْﻄَ َﻬَﺮ harfinin mahreci kalbolunup sonra da idgam edilerek ’sinin Kalbedilmesi إِﻃْﺒَﺎ ٌق اِﻃﱠَﺮَد اِﻇْﻈَ َﻬَﺮ Çok Kişilik Müşâreket Olmayanı İzhar için .ﺎﻫ َﻞ َ ـﺠ َ َﺗ Câhil göründü. • İki Kişilik Müşâreket اِْزَد َﺟَﺮ اِ ْد َد َﻣ َﻊ اِ ْذ َد َﻛَﺮ harflerinden biri olursa اِْزﺗَـ َﺠَﺮ اِ ْدﺗَـ َﻤ َﻊ اِ ْذﺗَ َﻜَﺮ اِﻓْـﺘَـ َﻌ َﻞ ظ ’nin ’ya ’ تsi ’ دe َز َﺟَﺮ َد َﻣ َﻊ ذَ َﻛَﺮ harfinin mahrecine yakın olduğundan د ’e kalbolunup 25 84 اِﻓْﺘِ َﻌﺎلbâbının mâzisinin fâel fiili و- ی- ث ’ اِﻓْـﺘَـ َﻌ َﻞnin ’ تsine idgam olunur. Eğer, • kalbolunup اِﺗﱠـ َﻘﯽ اِﺗﱠ َﺴَﺮ اِﺗﱠـﻐََﺮ اِﺗْـﺘَـ َﻘﯽ اِﺗْـﺘَ َﺴَﺮ اِﺗْـﺘَـﻐََﺮ harflerinden biri olursa, bu harfler اِْوﺗَـ َﻘﯽ اِﻳْـﺘَ َﺴَﺮ اِﺛْـﺘَـﻐََﺮ ت ’ye َوﻗَﯽ ﻳَ َﺴَﺮ ﺛـَﻐََﺮ Zâid Harfler İsim ve fiillere ziyade edilen harfler 10 tanedir. Akılda kalması için ُﺴﺎﻩ َ اَﻟْﻴَـ ْﻮَم ﺗَـ ْﻨterkibiyle ifade edilir. Misaller: ه ا ﺻﺎﺑٌِﺮ َ ﻓَـﺘَ َﺤﺎ ﺑُ ْﺸَﺮی ﺎت ٌ أُﱠﻣ َﻬ ﻛِﺘَﺎﺑُ ُـﻬ ْﻢ س ُﻣ ْﺴﺘَـ ْﻐ ِﻔٌﺮ اِ ْﺳﺘَ ْﺨَﺮ َج َﺳﻴَ ْﺸ ُﻜ ُﺮ ن ت م و َﻋﻄْ َﺸﺎ َن ﺐ ُ ُﻧَﻜْﺘ ٌَﻣ ْﻜﺘَـﺒَﺔ ﺗَ َﻜ ﱠﺴَﺮ اِ ْﺳﺘَـ ْﻘﺒَ َﻞ ﺐ ٌ ََﻣﻜْﺘ َﻛﺘَـْﺒـﺘُ ْﻢ وب ٌ َﻣْﻨ ُﺪ ﺼﻮٌر ُ َﻣْﻨ َﺟ ْﻬ َﻮَر ﺼ ُﺮوا َ َﻧ َذ َﻫْﺒـ َﻦ ی َرِﺣﻴ ٌﻢ َﺳ ْﻠ َﻘﯽ ب ُ ﻳَ ْﺸَﺮ ل أ اﻟﱠﺮ ُﺟ ُﻞ ﻟِْﻠ َﻘﻠَِﻢ ﻟِـ ٰﻠّ ِﻪ أَ ْﲪَ ُﺪ أَ ْﻛَﺮَم ﺼ ُﺮ َ ْأَﻧ Bir kelimedeki harf sayısı üçten fazla ise bakılır; Eğer o kelimeden bir harf atıldığında ortada en az üç harfli manası olan bir kelime kalıyorsa atılan harf zâid harftir denilir. Eğer o kelimeden bir harf atıldığında ortada en az üç harfli manası olan bir kelime kalmıyorsa atılan harf kelimenin aslındandır denilir. Yani atılan harf zâid harf değildir. Meselâ س َ َو ْﺳ َﻮ kelimesindeki و ’lardan birini veya her ikisini birden kaldırdığımızda geriye kalan harflerden manası olan bir kelime ortaya çıkmayacağından şeyler سharfi içinde geçerlidir. ﺼ ُﺮ ُ ﻳَـ ْﻨ kelimesindeki ی و harfi bu kelimenin aslındandır denilir. Aynı ’yi kaldırdığımızda ise geriye manası olan bir mâzi fiil kaldığından kelimenin aslından olmayıp zâid harftir denilir. ی harfi bu 26 85 Bâbların Umumen Binâları • Rubâî bâbların hepsi (ister sülâsî mezîd, ister rubâî mücerred, ister mülhak) müteaddîdir. Ancak rubâî mücerredin bazıları lâzımdır. Meselâ : د ْرﺑَﺢ َ : Boyun eğdi, Zelil oldu. َ • ﺑَـ ْﺮَﻫ َﻢ: Devamlı baktı. …gibi. Humâsî bâbların hepsi lâzımdır. Ancak arasında müşterektir. اِﻓْﺘِ َﻌﺎل- ﺗَـ َﻔ ﱡﻌﻞ- ﺗَـ َﻔﺎﻋُﻞ Lâzım Müteaddî Kazandı Teşekkür etti Münazaa etti • ِ ﺐ َ ا ْﻛﺘَ َﺴ ﺗَ َﺸ ﱠﻜَﺮ ع َ ﺗَـﻨَ َﺎز Südâsî bâbların hepsi lâzımdır. Ancak Toplandı Kırıldı Tevâzu etti اِ ْﺳﺘِ ْﻔ َﻌﺎل اِ ْﺳﺘَ ْﺨَﺮ َج Ayrıca اِﻓْ ِﻌ ْﻨﻼَء اِ ْﺟﺘَ َﻤ َﻊ ﺗَ َﻜ ﱠﺴَﺮ اﺿ َﻊ َ ﺗَـ َﻮ bâbı lâzım ile müteaddî arasında müşterektir. Lâzım Müteaddî Çıkardı bâbları lâzım ile müteaddî Taşlaştı اِ ْﺳﺘَ ْﺤ َﺠَﺮ bâbından iki kelime de müteaddîdir. O’nu kahretti ِ ُا ْﻏَﺮﻧْ َﺪاﻩ إِﻓْـ َﻌﺎل Müteaddî ِ ُا ْﺳَﺮﻧْ َﺪاﻩ O’na gâlip geldi Bâbının Binâsı إِﻓْـ َﻌﺎلbâbının ’ أsi bir çok mânâlara gelir. Bunlar: 1. Ta’diye (geçişlilik) için ُأَ ْﻛَﺮْﻣﺘُﻪ أَ ْﺧَﺮ َج َﻋﻠِ ﱞﯽ اﻟْ َﻘﻠَ َﻢ O’na ikram ettim. Ali kalemi çıkardı. ( ) ﻟِﻠﺘـ ْﱠﻌ ِﺪﻳَِﺔ 2. Sayrûre için (sahip olma mânâsında) Adam yürüyen (hayvan) sahibi oldu. Gece karanlık sahibi oldu. أَْﻣ َﺸﯽ اﻟﱠﺮ ُﺟ ُﻞ أَﻇْﻠَ َﻢ اﻟﻠﱠْﻴ ُﻞ Keremli oldu. Çıktı. ( ﺼْﻴـ ُﺮ َورِة ) ﻟِﻠ ﱠ Yürüdü. Zulmet, Karanlık َﻛ ُﺮَم َﺧَﺮ َج َﻣ َﺸﯽ ﻇُْﻠ ٌﻢ 27 86 3. Vicdan (buluş) için َ ْأَﺑ ُـﺨ ْﻠﺘُﻪ Onu cimri buldum. ( ) ﻟِْﻠ ِﻮ ْﺟ َﺪ ِان Cimri oldu. 4. Haynûne için (zamanı yaklaşma mânâsında) ُﺼ َﺪ اﻟﱠﺰْرع َ أَ ْﺣ Ekinin biçme zamanı yaklaştı. Biçti. 5. İzâle için (giderme mânâsında) ُأَ ْﺷ َﻜْﻴـﺘُﻪ Ben O’ndan şikâyeti giderdim. ( ) ﻟِ ِْﻺ َزاﻟَِﺔ Şikâyet etti. 6. Dühûl için (bir şeye girme mânâsında) ﺻﺒَ َﺢ اﻟﱠﺮ ُﺟ ُﻞ ْ َأ Adam sabaha dâhil oldu. 7. Kesret (çokluk) için Adamın (yanında) süt çok oldu. Adamın (yanında) meyve çok oldu. أَﻟْﺒـَ َﻦ اﻟﱠﺮ ُﺟ ُﻞ أَﺛْ َـﻤَﺮ اﻟﱠﺮ ُﺟ ُﻞ اِ ْﺳﺘِ ْﻔ َﻌﺎل ( ) ﻟِْﻠ َﺤْﻴـﻨُﻮﻧَِﺔ ِ ) ﻟِْﻠ ُﺪﺧ ( ﻮل ُ Sabah oldu. ( ) ﻟِْﻠ َﻜﺜْـَﺮِة Süt Meyve ﺑَ ِـﺨ َﻞ ﺼ َﺪ َ َﺣ َﺷ َﻜﯽ ﺻﺒَ َﺢ َ ﻟَﺒـَ ٌﻦ ﺛَ َـﻤٌﺮ Bâbının Binâsı اِ ْﺳﺘِ ْﻔ َﻌﺎلbâbının ’ سi bir çok mânâlara gelir. Bunlar: 1. Talep (istemek) için Af istedi. اِ ْﺳﺘَـ ْﻐ َﻔَﺮ Affetti. 2. Suâl (sormak) için Haber sordu. ِ َ) ﻟِﻠﻄﱠﻠ (ﺐ اِ ْﺳﺘَ ْﺨﺒَ َـﺮ ( ) ﻟِﻠ ﱡﺴ َﺆ ِال 3. Tahavvül (dönüşme) için Şarap sirkeye döndü. ِ ـﺨ ْﻤ ُﺮ َ ْا ْﺳﺘَ َﺨ ﱠﻞ اﻟ Haber ِ ( ﱠﺤ ﱡﻮِل َ ) ﻟﻠﺘ Sirke َﻏ َﻔَﺮ َﺧﺒَ ٌـﺮ َﺧﻞﱞ 28 87 4. İ’tikâd (inanma) için ِ ُا ْﺳﺘَ ْﻜَﺮْﻣﺘُﻪ O’nun keremli olduğuna inandım. 5. Vicdan (buluş) için ِ ُا ْﺳﺘَ َﺠ ْﺪﺗُﻪ Ben O’nu iyi buldum. 6. Teslîm için اِ ْﺳﺘَ ْـﺮ َﺟ َﻊ (Musibet anında) teslim olarak döndü. و،ی،ا ( ) ﻟِ ِْﻺ ْﻋﺘِ َﻘ ِﺎد Keremli oldu. ( ) ﻟِْﻠ ِﻮ ْﺟ َﺪ ِان َﻛ ُﺮَم İyi َﺟﻴِّ ٌﺪ Döndü. َر َﺟ َﻊ ِ ( ﱠﺴﻠِﻴ ِﻢ ْ ) ﻟﻠﺘ Harfleri Med harfleri, lîn harfleri, zevâid harfler ve illet harfleri diye bilinen harflerin ittifak ettiği harfler 3 tanedir. Bunlar: و ،ی،ا ’dir. Fiillerin Kısımları 1. Fael fiilinde illet harflerinden biri bulunan fiile, mu’tel ve misâl ismi verilir. Mu’tel illetli demek olup, kendisinde illet harfi bulunduğundan bu ismi almıştır. Kendisinde illet harfi bulunduğu halde bir değişiklik (i’lâl) yapılmayıp, hareke yüklenmek bakımından sahîh fiile benzediğinden misâl ismi de verilir. َو َﻋ َﺪ، ﻳَ َﺴَﺮ، ﻆ َ ﻳَـ َﻘ … gibi. 2. Eğer illet harfi aynel fiilinde olursa, o zaman fiile içi boş manasına gelen ecvef ismi verilir. İllet harfi bulunduğu için mu’tel de denir. ﻗَﺎ َل، ع َ ﺑَـﺎ، َﻛﺎ َل … gibi. 3. Eğer illet harfi lâmel fiilinde olursa, o zaman illet, fiilin sonunda olduğundan noksan manasında olan nâkıs ismi verilir. َﻏَﺰا، َرَﻣﯽ … gibi. 4. Eğer fiilde iki illet harfi bulunursa, illet harfi sahîh harften çok olduğundan illetle sarılmış manasında lefif ismi verilir. a) Bu illet harfleri aynel ve lâmel fiillerinde olursa illet harfleri bitişik olduğundan illetleri yakın lefif anlamında lefif-i makrûn denir. َرَوی، َﺷ َﻮی، ی َ ﻃَ ِﻮ، ی َ ﻗَ ِﻮ … gibi. b) Bu illet harfleri fâel ve lâmel fiillerinde olursa illet harfleri ayrı olduğundan illetleri ayrı lefif anlamında lefif-i mefrûk denir. َوﻗَﯽ، َوﻟَﯽ … gibi. 29 88 5. Fiilin aynel ve lâmel fiili aynı harf olduğunda, o zaman aynel fiil lâmel fiile idgâm edilir ve katlanmış manasında muzâaf ismi verilir. َﻣ ﱠﺪ، ﻓَـﱠﺮ … gibi. 6. Harflerinden biri hemze olan fiile ise hemzelenmiş manasında mehmûz ismi verilir. a) Eğer hemze fâel fiildeyse, mehmûz-ül fâ denir. أَ َﺧ َﺬ، أَ َﻛ َﻞ … gibi. b) Eğer hemze aynel fiildeyse, mehmûz-ül ayn denir. َﺳﺌَ َﻞ، ف َ َرُؤ … gibi. c) Eğer hemze lâmel fiildeyse, mehmûz-ül lâm denir. َ ﻗَـَﺮأ، ََﻫﻨَﺄ … gibi. 7. Sayılan bu altı kısma girmeyen sülâsî fiiller ise sahîh ismi alırlar. MU’TELLÂT (İLLETLİ FİİLLER) İlletli fiillerin çekimleri bazı kaidelere göre yapılır. Bu kaideler gereğince yapılacak işlemler şunlardır: Kalb : İlletli bir harfi başka bir harfe çevirmek. İskân : Harfin harekesini hazfederek sâkin kılmak. Hazf : Harfi tamamen ortadan kaldırmak. İdgâm : İki harfin birincisini ikincisine girdirmek. NOT : Fiillerde bulunan cemi vavları ve tesniye elifleri her ne kadar illet harfi olsalar da zamir olduklarından hiçbir değişikliğe uğramazlar. İctimâ-i sâkineyn : İki sâkinin yan yana gelmesidir. Bunlardan ikincisi vakıf sebebiyle olursa, (ﻚ ْ اَﻟْ ُﻤ ْﻠgibi) veya birincisi harf-i med, ikincisi şeddeli olursa (ﺿﺎ ﱞر َ gibi) lisâna uygundur. Bunun dışında 2 sâkin cem olup biri harf-i med ise, lisâna uygun olmayıp harf-i med olan hazfedilir. 30 89 İ’LÂL KAİDELERİ Ecvef ve Nâkıs ِ .ـﺤﱠﺮَﻛﺘَﺎ َواﻧْـ َﻔﺘَ َﺢ َﻣﺎ ﻗَـْﺒـﻠَ ُﻬ َﻤﺎ؛ ﻗُﻠِﺒَـﺘَﺎ أَﻟًِﻔﺎ َ َ اَﻟْ َﻮ ُاو َو اﻟْﻴَﺎءُ إ َذا ﺗ.١ 1. Vav ve ye kendileri harekeli olup kendilerinden önceki harf fethalı olduğunda elif’e kalbedilirler. ِ ِﺎل اﻟﻨﱠﺎﻗ ﺺ ُ َِﻣﺜ َﻏَﺰَو « َﻏَﺰا َرَﻣ َﯽ « َرَﻣﯽ ِ ﺎل ْاﻷَﺟﻮ ِ ف َ ْ ُ َﻣﺜ ﻏَ َﺰا َرَﻣﯽ ﻗَـ َﻮَل « ﻗَﺎ َل َﻛﻴَ َﻞ « َﻛﺎ َل ﺎل َ َﻗ ﺎل َ َﻛ Nâkıs fiillerin tesniyelerinde ise vav ve ye’ler elif’e kalbedilmezler. Çünkü kalbolunduklarında 2 sâkin cem olup biri hazfedilince müfredleriyle aynı olurlar. َرَﻣﻴَﺎ « َرَﻣﺎا « َرَﻣﯽ َﻏَﺰَوا « َﻏَﺰاا « َﻏَﺰا Nâkıs fiillerin cem-i müennes, muhatab ve mütekellim siygalarında da vav ve ye’ler elif’e kalbedilmezler. Çünkü 2. maddedeki kaideye göre aslından sâkin olan vav ve ye’ler kalbedilmezler. �َ َﻏَﺰْو.... َﻏَﺰْوﺗُ ْـﻢ- َﻏَﺰْوﺗُ َـﻤﺎ- ت َ َﻏَﺰْو- َﻏَﺰْو َن َرَﻣْﻴـﻨَﺎ.... َرَﻣْﻴـﺘُ ْـﻢ- َرَﻣْﻴـﺘُ َـﻤﺎ- ﺖ َ َرَﻣْﻴ- َرَﻣﻴـْ َﻦ ِ ِ ِ ِ ِ ِ َﺻﻠِ ٍّﯽ ْ اَﻟْ َﻮ ُاو اﻟ ﱠﺴﺎﻛﻨَﺔُ َو اﻟْﻴَﺎءُ اﻟ ﱠﺴﺎﻛﻨَﺔُ ﻻَ ﺗُـ ْﻘﻠَﺒَﺎن أَﻟ ًﻔﺎ إِﻻﱠ ﻓﯽ َﻣ ْﻮﺿ ٍﻊ ﻳَ ُﻜﻮ ُن ُﺳ ُﻜﻮﻧُ ُـﻬ َﻤﺎ َﻏْﻴـَﺮ أ.٢ ِ .ﺖ َﺣَﺮَﻛﺘُـ ُﻬ َﻤﺎ إِﻟَﯽ َﻣﺎ ﻗَـْﺒـﻠَ ُﻬ َﻤﺎ ْ َِﺄﺑَ ْن ﻧُﻘﻠ 2. Aslından sâkin olan vav ve ye, elif’e kalbedilmezler. Ancak harekeleri, kendinden öncekine verilmek suretiyle (sonradan) sâkin kalıp (kendinden öncekinin harekesi de fetha olmak kaydıyla) kalbolunurlar. ﺎم َ َاَﻗ ﺎب ُ ﻳَـ َﻬ اَﻗْـ َﻮَم « اَﻗَـ ْﻮَم « اَﻗَﺎ َم ب ُ ﺐ « ﻳَـ َﻬﺎ ُ ﺐ « ﻳَـ َﻬْﻴ ُ َﻳَـ ْﻬﻴ اَﻗَ َﺎم aslında اَﻗْـ َﻮَم idi. Vav illetli olup harekeli, kendinden önceki ()ق ْ sahih ve sâkin. Hareke yüklenmek bakımından sahih harf, illetli harften daha evla olduğundan vav’ın harekesi kaf’a verilir Vav sâkin (aslından değil) ma kabli meftuh olduğundan vav, elif’e kalbedilir, ﺎب ُ ﻳَـ َﻬ ﺎب ُ ﻳَـ َﻬolur. aslında ﺐ ُ َﻳَـ ْﻬﻴ اَﻗَ َﺎمolur. اَﻗَـ ْﻮَم olur. idi. Aynı şekilde ye’nin harekesi ma kablindeki he’ye verilip, elif’e kalbedilir, 31 90 َﻏَﺰُوواve َرَﻣﻴُﻮاidi. 1. kaideye göre kendileri harekeli ve ma kabilleri fethalı olduğundan elif’e kalbedildier. ﻏﺰاوا ََ ve َرَﻣﺎواolup iki sâkin cem olmuş oldu. Cemi vav’ı hazfedilse cemilik bozulacağından, vav ve ye’den kalbolunan elifler hazfolunup, ﻏﺰوا ْ َ َ ve َرَﻣ ْﻮاoldular. Nâkısın cem-i müzekkeri aslında َرَﻣﻴُﻮا « َرَﻣﺎوا « َرَﻣ ْﻮا َﻏَﺰُووا « َﻏَﺰاوا « َﻏَﺰْوا َﻏَﺰَوَﺎﺗve َرَﻣﻴَـﺘَﺎ kabilleri fethalı olduğundan elif’e kalbedildiler. اﺎﺗ َ َﻏَﺰve ﺎﺎﺗ َ َرَﻣ Nâkısların tesniye gâibeleri aslında idi. 1. kaideye göre kendileri harekeli ve ma oldular. ت müfredinde sâkin olup, tesniye elif’inden dolayı harekelendiği için, aslına itibar edilerek sâkin sayılıp, elif de sâkin olduğundan iki sâkin cem olup elif hazfedilir. َﻏَﺰَﺎﺗ ve َرَﻣﺘَﺎ olur. َرَﻣﻴَـﺘَﺎ « َرَﻣﺎ َﺎﺗ « َرَﻣﺘَﺎ ﻗَـ َﻮﻟْ َﻦve َﻛﻴَـ ْﻠ َﻦidi. 1. kaideye göre kendileri harekeli ve ma kabilleri fethalı olduğundan elif’e kalbedildiler. ﻗَﺎﻟْﻦve ﻛﺎﻟْﻦ َ َ َ oldular. İki sâkin cem olduğu için vav ve ye’den kalbolan elifler hazfedildiler. ﻗَـ ْﻠﻦve ﻛ ْﻠﻦ َ َ َ kaldılar. Hareke bakımından ikisi de Ecvef olan ﻗَ َﺎل ve َﻛ َﺎل َﻏَﺰَو َﺎﺗ « َﻏَﺰا َﺎﺗ « َﻏَﺰَﺎﺗ ’nin cem-i müenneslerinin asılları aynı olup, asıllarının hangisinin vav’lı hangisinin ye’li olduğu belli olmadığından, kaf’ın fethası vav’a delâlet etmesi için zammeye, kef’in fethası da ye’ye delâlet etmesi için kesraya nakledildi. َﻛﻴَـ ْﻠ َﻦ « َﻛﺎﻟْ َﻦ « َﻛ ْﻠ َﻦ « ﻛِ ْﻠ َﻦ ﻗُـ ْﻠ َﻦ ve ﻛِ ْﻠ َﻦ oldular. ﻗَـ َﻮﻟْ َﻦ « ﻗَﺎﻟْ َﻦ « ﻗَـ ْﻠ َﻦ « ﻗُـ ْﻠ َﻦ NOT : Ecvef fiillerin cem-i müennesten itibaren sonuna kadar olan siygalarında vavlı’lar fâel fiil zammeli, ye’liler ise kesralı olarak çekilir. Ancak ﺎف َ َﺧ aynel fiilin harekesi fâel fiile nakledilerek kesralı çekilir. ﻧَ ِﻮْﻣ َﻦ « ﻧَـﺎ ْﻣ َﻦ « ﻧَـ ْﻤ َﻦ « ﻧِـ ْﻤ َﻦ ve َ� َم fiilleri vav’lı oldukları halde 4. bâbtan olup, َﺧ ِﻮﻓْ َﻦ « َﺧﺎﻓْ َﻦ « َﺧ ْﻔ َﻦ « ِﺧ ْﻔ َﻦ 32 91 ِ ِ ِ ِ ِ اَﻟْﻤﺘَـﻮﻟِّ ُﺪ ِﻣﻦ اﻟ ﱠ.٣ .ﻒ ُ ﻀ ﱠﻤﺔ اﻟْ َﻮ ُاو َو ﻣ َﻦ اﻟْ َﻜ ْﺴَﺮِة اﻟْﻴَﺎءُ َو ﻣ َﻦ اﻟْ َﻔْﺘ َﺤﺔ ْاﻷَﻟ َ َُ 3. Zammeden vav, kesradan ye, fethadan elif doğar.(Yani zamme vav’a, kesra ye’ye, fetha elif’e delâlet eder.) ِ ِ ِ ِ .ًـﺤَﺮَﻛﺔُ ﻓَـْﺘ َﺤﺔ ْ اَﻟْﻴَﺎءُ إِ َذا اﻧْ َﻜ َﺴَﺮ َﻣﺎ ﻗَـْﺒـﻠَ َﻬﺎ ﺗُِﺮَﻛ.٤ َ ْﺖ َﻋﻠَﯽ َﺣﺎﻟ َـﻬﺎ َﺳﺎﻛﻨَﺔً أ َْو ُﻣﺘَ َﺤِّﺮَﻛﺔً إ َذا َﻛﺎﻧَﺖ اﻟ 4. Ye harfi sâkin veya fethayla harekeli olup, ma kabli de kesra olduğunda i’lâl yapılmaz. ِ ﺖ َ ﻧَﺴﻴ ﻧَ ِﺴ َﯽ ِ ﺖ َ َﺧﺸﻴ َﺧ ِﺸ َﯽ ِ ﺖ َ َرﺿﻴ َر ِﺿ َﯽ ِ ِ .ﺖ َو ًاوا َ ْ اَﻟْﻴَﺎءُ اﻟ ﱠﺴﺎﻛﻨَﺔُ إِ َذا اﻧ.٥ ْ َﻀ ﱠﻢ َﻣﺎ ﻗَـْﺒـﻠَ َﻬﺎ ﻗُﻠﺒ 5. Sâkin ye’nin ma kabli zamme olursa vav’a kalbedilir. ﻳـُْﻴ ِﺴ ُﺮ « ﻳُﻮ ِﺳ ُﺮ ﻆ ٌ ِﻆ « ُﻣﻮﻗ ٌ ُﻣْﻴ ِﻘ أَﻳْ َﺴ َﺮ ﻆ َ أَﻳْـ َﻘ ِ ِ .ًﺖ َ�ء ْ َ اَﻟْ َﻮ ُاو اﻟ ﱠﺴﺎﻛﻨَﺔُ إِ َذا اﻧْ َﻜ َﺴَﺮ َﻣﺎ ﻗَـْﺒـﻠَ َﻬﺎ ﻗُﻠﺒ.٦ 6. Sâkin olan vav’ın ma kabli kesra olduğu zaman ye’ye kalbedilir. ِﻣ ْﻮَزا ٌن « ِﻣﻴَﺰا ٌن Ecvef fiil olan ﻗَ َﺎل ’nin meçhulünde ِ ﻴﻞ َ ﻗ denir. Aslında ﻗُ ِﻮَل idi. Vav’ın kesrasından evvel kaf’ın zammesi ağır geldiğinden, kaf sâkin kılınıp vav’ın kesrası kaf’a nakledildi sâkin ma kabli kesra olduğundan ye’ye kalbedilip ِ ﻴﻞ َ ﻗoldu. ﻗِ ْﻮَل oldu. 6. kâideye göre vav ﻗُ ِﻮَل « ﻗِ ْﻮَل « ﻗِﻴ َﻞ 33 92 ِ ِ ِ ِ ِ اَﻟْﻮاو اﻟْـﻤﺘَﺤ ِﺮَﻛﺔُ إِ َذا وﻗَـﻌ.٧ .ًﺖ َ�ء ْ َﺖ ﻓﯽ آﺧ ِﺮ اﻟْ َﻜﻠ َﻤﺔ َو اﻧْ َﻜ َﺴَﺮ َﻣﺎ ﻗَـْﺒـﻠَ َﻬﺎ ﻗُﻠﺒ ََْ َّ ُ ُ َ 7. Harekeli olan vav harfi kelimenin sonunda bulunup ma kabli de kesra olduğunda ye’ye kalbedilir. َر ِﺿ َﻮ « َر ِﺿ َﯽ َﻏﺒِ َﯽ ’nin aslının ُد ِﻋ َﻮ « ُد ِﻋ َﯽ ی َ ﻗَ ِﻮَو « ﻗَ ِﻮ َﻏﺒِ َﻮ « َﻏﺒِ َﯽ َﻏﺒِ َﻮolduğunu masdarından anlarız. Çünkü masdarı ً َﻏﺒَ َﺎوةolarak gelir. Meçhûl nâkısın cem-i müzekker siygasında ﻏُُﺰوا olarak gelip ma kabli kesra olduğundan ye’ye kalbedilir denir. Aslı ﻏُ ِﺰﻳُﻮا ﻏُ ِﺰُووا idi. Vav kelime sonunda harekeli olur. Kesradan zammeye geçmek lisana ağır ﻏُُﺰﻳﻮاolur. Vav ve ye iki sâkin bir araya ﻏُُﺰواkalır. olduğundan ze’nin kesrası hazfedilip, ye’nin zammesi ze’ye nakledilir geldiğinden ye’ hazfedilir (vav, cemi vav’ı olduğundan hazfedilmez) ﻏُ ِﺰُووا « ﻏُ ِﺰﻳُﻮا « ﻏُُﺰﻳﻮا « ﻏُُﺰوا ٍ ِ ﲔ ﻳ ُﻜﻮ ُن ﻣﺎ ﻗَـﺒـﻠَﻬﻤﺎ ﺣﺮﻓًﺎ ﺻ ِﺤﻴﺤﺎ ﺳﺎﻛِﻨًﺎ ﻧُِﻘﻠَﺖ ﺣﺮَﻛﺘـﻬﻤﺎ إِﻟَﯽ اﻟْـﺤﺮ .ﻴﺢ ِ ﺼ ِﺤ ف اﻟ ﱠ َ ً َ ْ َ َ ُ ْ َ َ ِ ْ ُﻛ ﱡﻞ َوا ٍو َو َ�ء ُﻣﺘَ َﺤِّﺮَﻛ.٨ َْ َ ُ ُ ََ ْ 8. Harekeli olan vav ve ye’nin ma kabli de sahih ve sâkin bir harf olursa bu vav ve ye’nin harekeleri ma kablindeki sahih ve sâkin harfe nakledilir. ﻳَ ْﻜﻴِ ُﻞ « ﻳَ ِﻜﻴ ُﻞ ف ُ ف « ﻳَـ َﺨﺎ ُ ف « ﻳَـ َﺨ ْﻮ ُ ﻳَـ ْﺨ َﻮ ﻳَـ ْﻘ ُﻮ ُل « ﻳَـ ُﻘﻮ ُل ِ ْ ُﻛ ﱡﻞ وا ٍو و َ� ٍء إِ َذا َﻛﺎﻧـَﺘَﺎ ُﻣﺘَ َﺤ ِﺮَﻛﺘَـ.٩ ف ُﻣﺘَ َﺤِّﺮَﻛﺔٌ ﺑِﻐَ ِْﲑ اﻟْ َﻔْﺘ َﺤ ِﺔ اُ ْﺳ ِﻜﻨَـﺘَﺎ َﻣﺎ ﻟَ ْـﻢ ٌ ﲔ َو َوﻗَـ َﻌﺘَﺎ ﻓِﯽ ﻻَِم اﻟْ ِﻔ ْﻌ ِﻞ َو َﻣﺎ ﻗَـْﺒـﻠَ ُﻬ َﻤﺎ َﺣ ْﺮ َ َ ّ ِ ِ .ﻀ ﱠﻤ ِﺔ َﻋﻠَﯽ اﻟْ َﻮا ِو َو اﻟْﻴَﺎء ﻮﺎﺑ ﻻ ْﺳﺘِﺜْـ َﻘ ِﺎل اﻟ ﱠ ُ ﻳَ ُﻜ ْﻦ َﻣْﻨ ًﺼ 9. Vav ve ye harekeli olarak lâmel fiilinde bulunup; ma kabli de fetha dışında harekeliyse, kendileri mansûb olmadıkça sâkin kılınırlar. Çünkü vav ve ye’ye zamme ağır gelir. (ـﺨ َﺸﺎ ْ َ)ﻳ ﻳَـ ْﺨ َﺸ ُﯽ « ﻳَـ ْﺨ َﺸﯽ ﻳَـ ْﺮِﻣ ُﯽ « ﻳَـ ْﺮِﻣﯽ ﻳَـ ْﻐ ُﺰُو « ﻳَـ ْﻐ ُﺰو ِ ﺎ� ﻣْﻨﺼ ِ .ـﺨﻔ ِﱠﺔ اﻟْ َﻔْﺘ َﺤ ِﺔ َﻋﻠَْﻴ ِﻬ َﻤﺎ َ ﻮﺎﺑ ﻟ ً ُ َ َ َو ﻳَـﺘَ َﺤﱠﺮُك اﻟْ َﻮ ُاو َو اﻟْﻴَﺎءُ إ َذا َﻛ.١٠ 10. Vav ve ye mansûb olduklarında ma kabli de fetha dışında harekeliyse, fetha hafif hareke olduğundan sâkin kılınmayıp olduğu gibi kalır. ﻟَ ْﻦ ﻳَـ ْﺮِﻣ َﯽ ﻟَ ْﻦ ﻳَـ ْﺨ َﺸ َﯽ « ﻟَ ْﻦ ﻳَـ ْﺨ َﺸﯽ ﻟَ ْﻦ ﻳَـ ْﻐ ُﺰَو 34 93 ِ ﻳـﺨ َﺸﯽ ﻳـﺨ َﺸﻴ ﺎن َْ َ َْ ِ ﺗَـﺨ َﺸﯽ ﺗَـﺨ َﺸﻴ ﺎن ْ َ ْ ِ ـﺨ َﺸ ْﻮ َن ْ َـﺨ َﺸﻴَﺎن ﺗ ْ َـﺨ َﺸﯽ ﺗ ْ َﺗ ِ َﺗ ِ ـﺨ َﺸْﻴـ َﻦ ْ َـﺨ َﺸﻴَﺎن ﺗ ْ َـﺨﺸﻴـ َﻦ ﺗ ْ ـﺨ َﺸﯽ َﺧ َﺸﯽ ْ َﻧ ْأ ـﺨ َﺸ ْﻮ َن ْ َﻳ ـﺨ َﺸْﻴـ َﻦ ْ َﻳ ﻳَـ ْﺮُﻣﻮ َن ﻳَـ ْﺮِﻣﻴـ َﻦ ﺗَـ ْﺮُﻣﻮ َن ﺗَـ ْﺮِﻣﻴـ َﻦ ﻧـَ ْﺮِﻣﯽ ِ ﻳـﺮِﻣﻴ ﺎن َ َْ ِ ﺗَـﺮِﻣﻴ ﺎن َْ ِ ﺗَـﺮِﻣﻴ ﺎن َْ ِ ﺗَـﺮِﻣﻴ ﺎن َْ ﻳَـ ْﺮِﻣﯽ ﺗَـ ْﺮِﻣﯽ ﺗَـ ْﺮِﻣﯽ ﺗَـ ْﺮِﻣﻴـ َﻦ أ َْرِﻣﯽ ﻳَـ ْﻐ ُﺰو َن ﻳَـ ْﻐ ُﺰو َن ﺗَـ ْﻐ ُﺰو َن ﺗَـ ْﻐ ُﺰو َن ﻳَـ ْﻐ ُﺰَو ِان ﺗَـ ْﻐ ُﺰَو ِان ﺗَـ ْﻐ ُﺰَو ِان ﺗَـ ْﻐ ُﺰَو ِان ﻧـَ ْﻐ ُﺰو ﻳَـ ْﻐ ُﺰو ﺗَـ ْﻐ ُﺰو ﺗَـ ْﻐ ُﺰو ﺗَـ ْﻐ ِﺰﻳـ َﻦ أَ ْﻏ ُﺰو ِ ﻳـﺨ َﺸolur ve başına nasb ve Bu fiillerin tesniyelerinde i’lâl yapılmaz. Çünkü i’lâl yapılırsa örneğin; ﺎن ْ cezm edatı geldiğinde müfredi ile aynı olmuş olur. َ Ecvef’in İsm-i Fâili Ecvef fiilden ism-i fâil yapmak için fâel fiil ile aynel fiil arasına bir fâil elifi getirilir. Bu durumda biri fâil elifi diğeri de vav veya ye’den kalbolunan elif olmak üzere iki elif bir araya gelmiş olur. İki sâkin cem olamayacağından aynel fiilinden kalbolan elif hemzeye kalbedilir. ﺎل « ﻛﺎ ٌال « َﻛﺎﺋِ ٌﻞ َﻛ ﺎل « ﻗَﺎ ٌال « ﻗَﺎﺋِ ٌﻞ َ َﻗ Ayrıca zâid eliften sonra gelen kelime sonundaki vav ve ye’ler de hemzeye kalbedilir. ِ ِ ٌ ا ْﻋﻄَﺎ ٌی « ا ْﻋﻄَﺎء ٌُد َﻋﺎ ٌو « ُد َﻋﺎء Nâkıs’ın İsm-i Fâili Nâkısın ism-i fâili nasb halindeyken fetha hafif olduğundan i’lâl yapılmayıp olduğu gibi bırakılır. Fakat raf ve cer halinde zamme ve kesra ağır geldiğinden i’lâl yapılır. Şöyleki; َر ِاﻣ ٌﯽ « َر ِاﻣﻴُ ْـﻦ « َر ِاﻣﻴ ْـﻦ « َر ِاﻣ ْﻦ « َراٍم َر ِاﻣ ٍﯽ « َر ِاﻣﻴِ ْـﻦ « َر ِاﻣﻴ ْـﻦ « َر ِاﻣ ْﻦ « َراٍم ی « َﻏﺎ ِزﻳُ ْـﻦ « َﻏﺎ ِزﻳ ْـﻦ « َﻏﺎ ِز ْن « َﻏﺎ ٍز ٌ َﻏﺎ ِز َﻏﺎ ِز ٍی « َﻏﺎ ِزﻳِ ْـﻦ « َﻏﺎ ِزﻳ ْـﻦ « َﻏﺎ ِز ْن « َﻏﺎ ٍز Merfu Mecrur 35 94 Bunların başına lâm-ı ta’rif geldiğinde sondaki tenvin düştüğünden iki sâkinin cem olma durumu ortadan kalktığı için vav ve ye hazfedilmez. Marife Çoğul İkil اﻟْﻐَ ُﺎزو َن ت ُ �َاﻟْﻐَﺎ ِز ِ ﻳﻦ َ اﻟْﻐَﺎز ِ �اﻟْﻐَﺎ ِز ت َ ِ ﻳﻦ َ اﻟْﻐَﺎز ِ �اﻟْﻐَﺎ ِز ت َ اﻟْﻐَﺎ ِزَ� ِن ِ َاﻟْﻐَﺎ ِزﻳـﺘ ﺎن َ ِ ْ َاﻟْﻐَﺎ ِزﻳـ ﲔ ِ ْ اﻟْﻐَﺎ ِزﻳـَﺘَـ ﲔ ِ ْ َاﻟْﻐَﺎ ِزﻳـ ﲔ ِ ْ اﻟْﻐَﺎ ِزﻳـَﺘَـ ﲔ Tekil Çoğul اﻟْﻐَﺎ ِزي ُاﻟْﻐَﺎ ِزﻳَﺔ َﻏ ُﺎزو َن ت ٌ �ََﻏﺎ ِز ِ ي َ اﻟْﻐَﺎز َاﻟْﻐَﺎ ِزﻳَﺔ اﻟْﻐَﺎ ِزي اﻟْﻐَﺎ ِزﻳَِﺔ İkil َﻏﺎ ِزَ� ِن ِ ََﻏﺎ ِزﻳـﺘ ﺎن َ ِ ْ َﻏﺎ ِزﻳَـ ﲔ ِ ْ َﻏﺎ ِزﻳَـﺘَـ ﲔ ِ ﻳﻦ َ َﻏﺎز ٍ �َﻏﺎ ِز ت َ ِ ﻳﻦ َ َﻏﺎز ٍ �َﻏﺎ ِز ت َ ِ ْ َﻏﺎ ِزﻳَـ ﲔ ِ ْ َﻏﺎ ِزﻳَـﺘَـ ﲔ Marife Çoğul İkil اﻟﱠﺮ ُاﻣﻮ َن ِ ﺎت ُ َاﻟﱠﺮاﻣﻴ ِ ﲔ َ اﻟﱠﺮاﻣ ِ اﻟﱠﺮ ِاﻣﻴ ﺎت َ ِ ﲔ َ اﻟﱠﺮاﻣ ِ اﻟﱠﺮ ِاﻣﻴ ﺎت َ ِ اﻟﱠﺮ ِاﻣﻴ ﺎن َ ِ َاﻟﱠﺮ ِاﻣﻴـﺘ ﺎن َ ِ ْ اﻟﱠﺮ ِاﻣﻴَـ ﲔ ِ ْ اﻟﱠﺮ ِاﻣﻴَـﺘَـ ﲔ ِ ْ اﻟﱠﺮ ِاﻣﻴَـ ﲔ ِ ْ اﻟﱠﺮ ِاﻣﻴَـﺘَـ ﲔ ﻏَ َﺰا Nekre Tekil َﻏﺎ ٍز ٌَﻏﺎ ِزﻳَﺔ Eril Merfu Dişil �ًَﻏﺎ ِز ًَﻏﺎ ِزﻳَﺔ Eril Mensub Dişil َﻏﺎ ٍز َﻏﺎ ِزﻳٍَﺔ Eril Mecrur Dişil َرَﻣﯽ Nekre Tekil اﻟﱠﺮ ِاﻣﻲ ُاﻟﱠﺮ ِاﻣﻴَﺔ اﻟﱠﺮ ِاﻣ َﻲ َاﻟﱠﺮ ِاﻣﻴَﺔ اﻟﱠﺮ ِاﻣﻲ اﻟﱠﺮ ِاﻣﻴَ ِﺔ Çoğul İkil ِ ر ِاﻣﻴ ﺎن َ َ ِ َر ِاﻣﻴـﺘ ﺎن َ َ ِ ْ ر ِاﻣﻴَـ ﲔ َ ِ ْ ر ِاﻣﻴَـﺘَـ ﲔ َ ِ ْ ر ِاﻣﻴَـ ﲔ َ ِ ْ ر ِاﻣﻴَـﺘَـ ﲔ َ َر ُاﻣﻮ َن ِ ﺎت ٌ ََراﻣﻴ َر ِاﻣﻴـ َﻦ ٍ ر ِاﻣﻴ ﺎت َ َ ِ ﲔ َ َراﻣ ٍ ر ِاﻣﻴ ﺎت َ َ Tekil َراٍم ٌَر ِاﻣﻴَﺔ َر ِاﻣﻴًﺎ ًَر ِاﻣﻴَﺔ َراٍم َر ِاﻣﻴَ ٍﺔ Eril Merfu Dişil Eril Mensub Dişil Eril Mecrur Dişil Ecvef’in İsm-i Mef’ûlü Ecvef’in ism-i mef’ûl’ünde (8. kâide gereği) vav ve ye harekeli, ma kabli sahih ve sâkin olduğundan harekesi ma kabline nakledilir. Bu durumda 2 sâkin cem olacağından vav ve ye hazfedilir. Aslı ye’li olan fiil belli olsun diye (6. kâide gereği) ma kabli kesralanır ve kesrayla uyumlu olması için vav, ye’ye kalbedilir. َﻣ ْﻘ ُﻮوٌل « َﻣ ُﻘﻮوٌل « َﻣ ُﻘﻮٌل َﻣ ْﻜﻴُﻮٌل « َﻣ ُﻜﻴﻮٌل « َﻣ ُﻜﻮٌل « َﻣ ِﻜ ْﻮٌل َﻣ ِﻜﻴ ٌﻞ ﺎل َ َﻗ ﺎل َ َﻛ 36 95 ِ ﺖ اﻟْﻮاو ِان ْاﻷُوﻟَﯽ ﺳﺎﻛِﻨَﺔٌ و اﻟﺜﱠﺎﻧِﻴﺔُ ﻣﺘَﺤ ِﺮَﻛﺔٌ ﻓَﺎُ ْد ِﻏﻤ ِ .ﺖ ْاﻷُوﻟَﯽ ﻓِﯽ اﻟﺜﱠﺎﻧِﻴَ ِﺔ ْ إِ َذا.١١ َ َ َ اﺟﺘَ َﻤ َﻌ َّ ُ َ َ َ 11. Birincisi sâkin, ikincisi harekeli iki vav harfi cem olduğunda birincisi, ikincisine idgâm olunur. وو « َﻣ ْﻐ ُﺰﱞو ٌ َﻣ ْﻐ ُﺰ ِ ﺖ اﻟْﻮاو و اﻟْﻴﺎء و ْاﻷُوﻟَﯽ ﺳﺎﻛِﻨَﺔٌ و اﻟﺜﱠﺎﻧِﻴﺔُ ﻣﺘَﺤ ِﺮَﻛﺔٌ ﻗُﻠِﺒ ِ ﺖ اﻟْ َﻮ ُاو َ�ءً َو ُﻛ ِﺴَﺮ َﻣﺎ ﻗَـْﺒ َﻞ ْاﻷُوﻟَﯽ إِ ْن َﻛﺎ َن ْ إِ َذا.١٢ َ َّ ُ َ َ َ َ ُ َ َ ُ َ اﺟﺘَ َﻤ َﻌ ِ ﺼ ﱠﺢ اﻟْﻴﺎء و اُْد ِﻏﻤ ِ َﻀﻤﻮﻣﺎ ﻟِﺘ .ﺖ اﻟْﻴَﺎءُ ﻓِﯽ اﻟْﻴَ ِﺎء ً ُ ْ َﻣ َ ََُ 12. Birincisi sâkin (vav), ikincisi harekeli (ye) olarak vav ve ye harfleri cem olduğunda vav, ye’ye kalbolunur. Birinci ye’nin ma kabli mazmum ise ye’nin sahih olması için kesralanır ve birincisi, ikincisine idgâm olunur. ِ ﻣـﺨ ُﺸﻮی « ﻣـﺨ ُﺸﻴـﯽ « ﻣ ـﺨ ِﺸ ٌﯽ ْ ـﺨﺸﻴـْ ٌﯽ « َﻣ َْ ٌْ ْ َ ٌ ْ َ ﻮی « َﻣ ْﺮُﻣﻴـْ ٌﯽ « َﻣ ْﺮِﻣﻴـْ ٌﯽ « َﻣ ْﺮِﻣ ﱞﯽ ٌ َﻣ ْﺮُﻣ Ecvef’in Emr-i Gâibi ﻟِﻴَـ ُﻘﻮ ْل « ﻟِﻴَـ ُﻘ ْﻞ ِ ِ ﻴﻞ « ﻟِﻴَ ِﻜ ْﻞ ْ ﻟﻴَﻜ ﻳَـ ْﻘ ُﻮ ُل « ﻳَـ ُﻘﻮ ُل ﻳَ ْﻜﻴِ ُﻞ « ﻳَ ِﻜﻴ ُﻞ Ecvef’in Emr-i Hâzırı ﻳَـ ْﻘ ُﻮ ُل « ﻳَـ ُﻘﻮ ُل ﻳَ ْﻜﻴِ ُﻞ « ﻳَ ِﻜﻴ ُﻞ ﻗُﻮ ْل « ﻗُ ْﻞ ِ ﻴﻞ « ﻛِ ْﻞ ْ ﻛ Tesniyelerinde ise َﻗُﻮﻻ ve َﻛِﻴﻼ denir. Müfredlerinde iki sâkin cem olduğu için vav ve ye düşmüştü. Fakat tesniyede iki sâkinin cem olma durumu ortadan kalktığı için vav ve ye geri döner. ِ ِ َﺟ ْﺰُم اﻟﻨﱠﺎﻗ.١٣ .ﺺ َو َوﻗْـ ُﻔﻪُ ُﺳ ُﻘﻮ ُط ﻻَِم ﻓِ ْﻌﻠِ ِﻪ 13. Nâkıs fiilin cezm ve vakfı, lâmel fiilin düşmesiyledir. اُ ْﻏ ُﺰْو « اُ ْﻏ ُﺰ اِْر ِﻣ ْﯽ « اِْرِم ﻟِﻴَـ ْﻐ ُﺰْو « ﻟِﻴَـ ْﻐ ُﺰ ﻟِﻴَ ْـﺮ ِﻣ ْﯽ « ﻟِﻴَ ْـﺮِم 37 96 ِ ِ ِ ﺺ اﻟْﻮا ِو ِی ﺗُـ ْﻘﻠَﺐ اﻟْﻮاو �ء ﻓِﯽ اﻟْﻤﺴﺘَـ ْﻘﺒ ِﻞ و ْاﻷَﻣ ِﺮ و اﻟﻨـﱠﻬ ِﯽ اﻟْﻤﺠﻬﻮﻻَ ِت ِﻷَﻧـﱠﻬ ﱠﻦ ﻓَـﺮع اﻟْﻤ .ﺎﺿﯽ ُْ َ ْ َ ْ َ َ ْ ُ َ ُْ ُ ً َ ُ َ ُ ّ َ ِ َو ﻓﯽ اﻟﻨﱠﺎﻗ.١٤ 14. Vavlı nâkısın meçhûl muzârî, emir ve nehyinde de (bunlar mâzinin dalları olduklarından dolayı) aralarında uygunluk olması için vav, ye’ye kalbedilir. ِ ﻟِﻴُ ْﺪ َﻋﻴَﺎ- ع َ ﻟﻴُ ْﺪ ِ ﻳ ْﺪﻋﻴ- ﻳ ْﺪﻋﯽ ﺎن َ ُ ََ ُ ﻳُ ْﺪ َﻋ ُﻮ « ﻳُ ْﺪ َﻋ ُﯽ « ﻳُ ْﺪ َﻋﯽ NOT : Nâkısın meçhûl mâzisinde vav, kelime sonunda bulunup makabli kesra olduğundan (7. Kâide gereği) ye’ye kalbedilmişti. ُد ِﻋ َﻮ « ُد ِﻋ َﯽ ی َ ﻏُ ِﺰَو « ﻏُ ِﺰ Muzârî, emir ve nehyin meçhûllerinde ise bu kâide geçerli olmadığı halde aralarında uygunluk olması için vav, ye’ye kalbolundu. Misâl ِ َﻂ ﻓَﺎء ﻓِﻌﻠِ ِﻪ ﻓِﯽ اﻟْﻤﺴﺘـ ْﻘﺒ ِﻞ و ْاﻷَﻣ ِﺮ و اﻟﻨـﱠﻬ ِﯽ اﻟْﻤﻌﺮوﻓ ﺎت إِ َذا َﻛﺎ َن ﻓَﺎﺋُﻪُ َو ًاوا ِﻣ ْﻦ ُ َ َو أَﱠﻣﺎ اﻟْ ُﻤ ْﻌﺘَ ﱡﻞ اﻟْ ِﻤﺜ.١٥ ْ ُ ُ ﺎل ﻓَـﺘَ ْﺴ ُﻘ ُْ َ ْ َ ْ َ َ َْ ُ ٍ ﺛَﻼَﺛَﺔَ أَﺑْـﻮ (6.) ﻓَﻌِﻞ – ﻳَـ ْﻔﻌِﻞ، (3.) ﻓَـ َﻌﻞ – ﻳَـ ْﻔ َﻌﻞ، (2.) ﻓَـ َﻌﻞ – ﻳَـ ْﻔﻌِﻞ .اب َ ُ َ ُ َ ُ َ 15. Misâl fiilin fâel fiili vav olduğu zaman 2., 3. ve 6. bâblarda bu vav, muzârî, emir ve nehyin malûmlarında düşer. ﻻَ ﺗَﻌِ ْﺪ- ِﻋ ْﺪ- ﻳَﻌِ ُﺪ- َو َﻋ َﺪ ث ْ ﻻَ ﺗَ ِﺮ- ث ْ ِر- ث ُ ﻳَِﺮ- ث َ َوِر ﺐ ْ ﻻَ ﺗَـ َﻬ- ﺐ ْ َﻫ- ﺐ ُ ﻳَـ َﻬ- ﺐ َ َوَﻫ ﻳَـ ْﻮ ِﻋ ُﺪ- ( َو َﻋ َﺪ2. bâb) ث ُ ﻳَـ ْﻮِر- ث َ ( َوِر6. bâb) ﺐ ُ ﻳَـ ْﻮَﻫ- ﺐ َ ( َوَﻫ3. bâb) ﻻَ ﺗَـ َﻘ ْﻊ- ﻗَ ْﻊ- ﻳَـ َﻘ ُﻊ- َوﻗَ َﻊ NOT : Son iki fiilin asılları 2. bâbdan olup muzârîleri ﻳَـ ْﻮﻗَ ُﻊ- ( َوﻗَ َﻊ3. bâb) ِ ﺐ ُ ﻳَـ ْﻮﻫ ve ﻳَـ ْﻮﻗِ ُﻊ idi. Vav, ye ile kesra arasında bulunduğundan (lisâna ağır geldiğinden) hazfedildi. Aynel veya lâmel fiilinde boğaz harfi bulunduğundan hafiflik olsun diye aynel fiil fethalandı ve 3. bâba girmiş oldu. 4. bâbdan olan ﻳَ َﺴ ُﻊ- َو ِﺳ َﻊ ve ُ ﻳَﻄَﺄ- َو ِﻃ َﺊ fiillerinde de vav hazfedilir. Çünkü bunlar da aslında 6. babdan olup aynel fiilleri sonradan fethalandı. 38 97 Lefif-i Makrûn ِ ِ ِْﻢ ﻻَِم ﻓِ ْﻌﻠِ ِﻪ َﻛ ُﺤ ْﻜ ِﻢ ﻻَِم ﻓِ ْﻌ ِﻞ اﻟﻨﱠﺎﻗ .ﺺ ِ ﺼ ِﺤ ْﻢ َﻋﻴـْ ِﻦ ﻓِ ْﻌﻠِ ِﻪ َﻛ ُﺤ ْﻜ ِﻢ اﻟ ﱠ ُ أَﱠﻣﺎ اﻟﻠﱠﻔ.١٦ ُ ﻴﺢ ﻻَ ﻳَـﺘَـﻐَﻴﱠـ ُﺮ َو ُﺣﻜ ُ ﻴﻒ اﻟْ َﻤ ْﻘ ُﺮو ُن؛ ﻓَ ُﺤﻜ 16. Lefîf-i makrûnun aynel fiilinin hükmü sahih harf hükmündedir, değişmez. Lâmel fiilinin hükmü ise nâkısın lâmel fiilinin hükmü gibidir. (Yani aynı nâkıs gibi i’lâl yapılır.) ﻻَ ﺗَـ ْﺮِو- اِْرِو- ی َﻣ ْﺮِو ﱞ- َرا ٍو- ﻳَـ ْﺮِوی- َرَوی ﻻَ ﺗَﻄْ ِﻮ- اِﻃْ ِﻮ- ی َﻣﻄْ ِﻮ ﱞ- ﻃَﺎ ٍو- ﻳَﻄْ ِﻮی- ﻃََﻮی َرَوی ﻃََﻮی Lefif-i Mefrûk ِ ِ ِ ِ ِ وق؛ ﻓَﺤﻜ ِ ِ ِِ ِ ِ ِْﻢ ﻻَِم ﻓِ ْﻌﻠِ ِﻪ َﻛ ُﺤ ْﻜ ِﻢ ﻻَِم ﻓِ ْﻌ ِﻞ اﻟﻨﱠﺎﻗ .ﺺ ُ َو أَﱠﻣﺎ اﻟﻠﱠﻔ.١٧ ُ ْﻢ ﻓَﺎء ﻓ ْﻌﻠﻪ َﻛ ُﺤ ْﻜﻢ ﻓَﺎء ﻓ ْﻌ ِﻞ اﻟْﻤﺜَﺎل َو ُﺣﻜ ُ ُ ُ ﻴﻒ اﻟْ َﻤ ْﻔ ُﺮ 17. Lefîf-i mefrûkun fâel fiilinin hükmü, misâl fiilin fâel fiilinin hükmü gibidir. Lâmel fiilinin hükmü ise nâkısın lâmel fiilinin hükmü gibidir. ﻳَِﻘﯽ- ﻳَِﻘ ُﯽ- ﻳَـ ْﻮﻗِ ُﯽ ﻗِ ْﻪ- ِق- ﻗِ ْﯽ- اِﻗِ ْﯽ- اِْوﻗِ ْﯽ ِ ِ ِ ِ ِ ﲔ َ ْ ﻗ- ﻗﻴَﺎ- ﻗُﻮا | ﻗﯽ- ﻗﻴَﺎ- ﻗ ْﻪ ِ ِ ِ ِ ﲔ َ ْ ﻻَ ﺗَﻘ- ﻻَ ﺗَﻘﻴَﺎ- ﻻَ ﺗَـ ُﻘﻮا | ﻻَ ﺗَﻘﯽ- ﻻَ ﺗَﻘﻴَﺎ- ﻻَ ﺗَ ِﻖ ﻳَِﻘﯽ ﻗِ ْﻪ Muzârî Emir َوﻗَﯽ Emir Nehiy Çekimi NOT : Emr-i Hâzırda durmak kolay olsun diye bir “sekte he’si” getirilir. Muzâaf ِ ِ ِ إِ َذا َﻛﺎ َن ﻋﻴـﻦ ﻓِﻌ ِﻞ اﻟْﻤﻀ.١٨ ِْ َﺎﻫـﻤﺎ ُﻣﺘَ َﺤ ِﺮَﻛﺘَﻴـْ ِﻦ ﻓ .ﺎﻹ ْد َﻏ ُﺎم ﻓِ ِﻴﻪ ﻻَ ِزٌم َ َ ُ ْ َُْ َ ُ َﺎﻋﻒ َﺳﺎﻛﻨَﺔً َو ﻻَ ُﻣﻪُ ُﻣﺘَ َﺤِّﺮَﻛﺔً أ َْو ﻛ ْﻠﺘ ّ 18. Muzâafın aynel fiili sâkin, lâmel fiili harekeli olursa, veya her ikisi de harekeli olursa idgam yapmak lâzımdır. (Yani idgam yapmak vaciptir.) NOT : İdgam yapmak için; 1.harf harekeliyse önce onu sâkin kılmamız gerekir. Sâkin kılmak için; ma kabli harekeliyse, doğrudan harekesini hazfederiz. Ma kabli sâkin ise, harekesini ma kabline naklederiz. 2.harf ise harekeli olmalıdır. Eğer sâkin ise harekeler, daha sonra idgam yaparız. َﻣ ْﺪ ًدا « َﻣ ًّﺪا ﻳَـ ْﻤ ُﺪ ُد « ﻳَـ ُﻤ ْﺪ ُد « ﻳَـ ُﻤ ﱡﺪ َﻣ َﺪ َد « َﻣ ْﺪ َد « َﻣ ﱠﺪ 39 98 ٍ ِ ِ ِ ِْ ََﺻﻠِ ٍﯽ ﻓ ِ ِِ ِ .ﺎﻹﻇْ َﻬ ُﺎر ﻓِ ِﻴﻪ ﻻَ ِزٌم ّ ْ إ ْن َﻛﺎ َن َﻋﻴـْ ُﻦ ﻓ ْﻌﻠﻪ ُﻣﺘَ َﺤّﺮَﻛﺔً َو ﻻَ ُﻣﻪُ َﺳﺎﻛﻨَﺔً ﺑ ُﺴ ُﻜﻮن أ.١٩ 19. Muzâafın aynel fiili harekeli, lâmel fiili sükûnu aslî ile (aslından) sâkin ise, o zaman izhar lâzımdır. İdgam mümteni olup yapılmaz. (Yani idgam yapmak yasaktır.) Meselâ: ... ، ت َ َﻣ َﺪ ْد، َﻣ َﺪ ْد َن siygalarında birinci dâl harekeli, ikincisi aslından sâkin olduğundan idgam mümtenidir, yapılmaz. Mazinin cem-i müennesinden sonuna kadar, muzari ve ondan türeyen fiillerin cem-i müennes siygalarında idgam mümtenidir. ٍ إِ ْن َﻛﺎ َن ﻋﻴـﻦ ﻓِﻌﻠِ ِﻪ ﻣﺘَﺤ ِﺮَﻛﺔً و ﻻَﻣﻪ ﺳﺎﻛِﻨَﺔً ﺑِﺴ ُﻜ.٢٠ ِْ اﻹ ْد َﻏ ُﺎم و ِْ ﻮز ٍ ﻮن َﻋﺎ ِر .اﻹﻇْ َﻬ ُﺎر ُ ض ﻓَـﻴَ ُﺠ َ ُ ُ َ َّ ُ ْ ُ ْ َ َ ُ 20. Muzâafın aynel fiili harekeli, lâmel fiili ise sükûnu ârız ile (aslından olmayıp bir âmil sebebiyle) sâkin olursa, idgam yapmak da caizdir, yapmayıp izharla okumak da caizdir. Meselâ: ﻟَـ ْﻢ ﻳـَ ْﻤ ُﺪ ْد idgamsız da kalabilir, idgam da yapılabilir. ِ ﺖ اﻟﺜﱠﺎﻧِﻴﺔُ و اُْد ِﻏﻤ ِ و إِ ْن َﻛﺎﻧَـﺘَﺎ ﺳﺎﻛِﻨَـﺘَﻴـ ِﻦ ﻓَﺤ ِﺮَﻛ.٢١ .ﺖ ْاﻷُوﻟَﯽ ﻓِ َﻴﻬﺎ َ َ َ َ ُّ ْ َ 21. Muzâaf fiilde (idgamın caiz olduğu yerde idgam yapmak için aynel fiil sâkin kılındığından) aynel ve lâmel fiilin her ikisi de sâkin olurlarsa; ikincisi harekelendirilip sonra birinci, ikinciye idgam edilir. Meselâ: ﻟَـ ْﻢ ﻳـَ ْﻤ ُﺪ ْد de idgam yapılacağı zaman birinci dâl’in harekesi mim’e nakledilir. ﻟَـ ْﻢ ﻳـَ ُﻤ ْﺪ ْد iki dâl da sâkin kalır. Bu durumda ikincisi harekelendirilir, (ya en hafif hareke ile fethalanır, ya aynel fiiline teb’an zammelenir ya da sâkin, geçilirken kesralandığından dolayı kesralanır) daha sonra idgam yapılır. ِ ِ ﱡد/د/ ّ د « ﻟَـ ْﻢ ﻳـَ ُﻤ ﱠﺪ/ ُ د/ﻟَـ ْﻢ ﻳـَ ْﻤ ُﺪ ْد « ﻟَـ ْﻢ ﻳـَ ُﻤ ْﺪ ْد « ﻟَـ ْﻢ ﻳـَ ُﻤ ْﺪ َد Muzâafın emr-i hâzırında da idgam caiz olup yapılabilir. اُْﻣ ُﺪ ْد olarak idgamsız gelebildiği gibi idgam da ِ ِ ﱡد/د/ ّ د « ُﻣ ﱠﺪ/ ُ د/اُْﻣ ُﺪ ْد « اُُﻣ ْﺪ ْد « ُﻣ ْﺪ َد Mim harekelendiğinde baştaki hemze düşer ve ikinci dâl üç harekeyle de harekelenebilir. Aynel fiili zammeli olmayan bablarda ise yalnız iki harekeyle (fetha, kesra) harekelenebilir. Çünkü zamme aynel fiile teb’an veriliyordu. 40 99 ِّ ِر « ﻓِﱠﺮ/اِﻓْ ِﺮْر « اِﻓِْﺮْر « ﻓِْﺮر ر/ َ (’ ﻓَـﱠﺮ – ﻳَِﻔﱡﺮ )ﻳَـ ْﻔ ِﺮُرnun emr-i hâzırı ِ ِ ِ ﺾ ض/ ض « َﻋ ﱠ/ ْ ﺾ « َﻋ ْ ﺾ « ا َﻋ َ ا ْﻋ ْ ﻀ ْ ﻀ ِّ ﺾ َ ﻀ (ﺾ ﺾ – ﻳَـ َﻌ ﱡ ’ َﻋ ﱠnun emr-i hâzırı َ ﺾ )ﻳَـ ْﻌ ُ ﻀ َﻣ ﱠﺪ ود – ُﻣ ﱠﺪ – ﻻَ ﺗَـ ُﻤ ﱠﺪ ٌ َﻣ ﱠﺪ – ﻳَـ ُﻤ ﱡﺪ – َﻣﺎدﱞ – َﻣـ ْﻤ ُﺪ ِ ور ﺑِِﻪ – ﻓِﱠﺮ – ﻻَ ﺗَِﻔﱠﺮ ٌ ﻓَـﱠﺮ – ﻳَﻔﱡﺮ – ﻓَﺎ ﱞر – َﻣ ْﻔ ُﺮ ﺾ ﺾ – َﻋﺎ ﱞ ﺾ – ﻻَ ﺗَـ َﻌ ﱠ ﻮض – َﻋ ﱠ ﺾ – ﻳَـ َﻌ ﱡ َﻋ ﱠ ُ ض – َﻣ ْﻌ ٌ ﻀ ﻓَـ ﱠﺮ ﺾ َﻋ ﱠ Muzâaf fiilin if’âl babı şöyle çekilir. ِ ِ ﺐ ﺐ – ﻳـُ ِﺤ ﱡ َﺣ ﱠ ْأ َﺐ « أ َﺐ « أ ُ ﺐ – ﻳـُﺤْﺒ َ َﺣْﺒ ُ ﺐ – ﻳـُ ْﺤﺒ َ ََﺣﺒ ﺐ ﺐ – ﻻَ ﺗُ ِـﺤ ﱠ ﺐ – اَ ِﺣ ﱠ ـﺤ ﱞ ﺐ – اِ ْﺣﺒَ ًﺎﺎﺑ – ُﻣ ِـﺤ ﱞ ﺐ – ﻳـُ ِﺤ ﱡ َﺣ ﱠ َ ﺐ – ُﻣ َأ ﺐ َﺣ ﱠ ﺐ َﺣ ﱠ َأ Mehmûz ِ ِ ِ ﺖ اﻟْـﻬﻤﺰةُ ﺳﺎﻛِﻨﺔً ﻳـﺠﻮز ﺗَـﺮُﻛﻬﺎ ﻋﻠَﯽ ﺣﺎﻟِـﻬﺎ و ﻳـﺠﻮز ﻗَـ ْﻠﺒـﻬﺎ إِﻻﱠ أَ ْن ﻳ ُﻜﻮ َن ﻣﺎ ﻗَـﺒـﻠَﻬﺎ ﻫـﻤﺰةً ﻓَِﺈ ﱠن اﻟْ َﻘ ْﻠ ِ .ﺐ َْ َ َ ْ َ َ َ ُ ُ ُ َ َ َ َ َ َ ْ ُ ُ َ َ َ َ ْ َ َ َو إِ ْن َﻛﺎﻧ.٢٢ ٌ ﺐ ﻓﻴﻪ َواﺟ َ ِ ﻀﻤ ِ ِ ِ ِ ْ ﻓَِﺈ ْن َﻛﺎ َن ﻣﺎ ﻗَـْﺒـﻠَ َﻬﺎ ﻣ ْﻔﺘُﻮﺣﺎ ﻗُﻠِﺒ .ﺖ َو ًاوا ْ َﻮﻣﺎ ﻗُﻠﺒ ْ َْﺴ ًﻮرا ﻗُﻠﺒ َ ً َ ً ُ ْ ﺖ َ�ءً َو إ ْن َﻛﺎ َن َﻣ َ ُ ﺖ أَﻟ ًﻔﺎ َو إ ْن َﻛﺎ َن َﻣﻜ 22. Hemze sâkin olduğunda hâli üzere bırakmak da hemzeyi kalbetmek de caizdir. Ancak sâkin olan hemzenin ma kabli de hemze olursa o zaman kalbetmek vacip olur. Hemzenin ma kabli fetha ise elif’e, kesra ise ye’ye, zamme ise vav’a kalbedilir. Meselâ: ﻳَـﺄْ ُﻛ ُﻞ de caiz olduğundan aynen de kalabilir, elif’e kalbedilerek ﻳـُ ْﺆِﻣ ُﻦ de caiz olduğundan aynen de kalabilir, vav’a kalbedilerek اِﺋْ َﺬ ْن de ma kabli hemze olduğundan ye’ye kalbederek أَأَْﻣ َﻦ de ma kabli hemze olduğundan elif’e kalbederek اِﻳ َﺬ ْن َآﻣ َﻦ ِﻳ ﻮﻣ ُﻦ ُ ﻳَـﺎ ُﻛ ُﻞ de olabilir. de olabilir. yapmak vaciptir. yapmak vaciptir. 41 100 ِ َ و إِ ْن َﻛﺎﻧ.٢٣ .ﻴﺢ ِ ﺼ ِﺤ ﺖ اﻟْ َـﻬ ْﻤَﺰةُ ُﻣﺘَ َﺤِّﺮَﻛﺔً َو َﻣﺎ ﻗَـْﺒـﻠَ َﻬﺎ َﺣ ْﺮﻓًﺎ ُﻣﺘَ َﺤِّﺮًﻛﺎ ﻻَ ﺗَـﺘَـﻐَﻴﱠـ ُﺮ اﻟْـ َﻬـ ْﻤَﺰةُ َﻛﺎﻟ ﱠ َ 23. Hemze de ma kabli de harekeli olursa, sahih fiilmiş gibi değerlendirilir, değişmez. Meselâ: َﺳﺌَ َﻞ، َﻗَـَﺮأ de olduğu gibi. ِ ِ ِ .ﻮز ﻧَـ ْﻘ ُﻞ َﺣَﺮَﻛﺘِ َﻬﺎ إِﻟَﯽ َﻣﺎ ﻗَـْﺒـﻠَ َﻬﺎ ُ ﻮز ﺗَـ ْﺮُﻛ َﻬﺎ َﻋﻠَﯽ َﺣﺎﻟ َـﻬﺎ َو ﻳَـ ُﺠ ُ َو إِ ْن َﻛﺎﻧَﺖ اﻟْ َـﻬ ْﻤَﺰةُ ُﻣﺘَ َﺤِّﺮَﻛﺔً َو َﻣﺎ ﻗَـْﺒـﻠَ َﻬﺎ َﺣ ْﺮﻓًﺎ َﺳﺎﻛﻨًﺎ ﻳَـ ُﺠ.٢٤ 24. Hemze harekeli olup ma kabli sâkin olursa, hemzeyi hâli üzere bırakmak da caizdir, hemzenin harekesini ma kabline nakletmek de caizdir. Meselâ: َﺳﺌَ َﻞ ’nin emr-i hâzırı olan اِ ْﺳﺌَ ْﻞ ’de hemze harekeli, ma kabli sâkin; olduğu gibi de kalabilir; hemzenin harekesini ma kabline nakletmek de caizdir. Nakledilir ise iki sâkin cem olduğundan hemze hazfedilir. Sin harekelenince baştaki hemzeye de gerek kalmayıp düşer. اِ ْﺳﺌَ ْﻞ « اِ َﺳْﺌ ْﻞ « َﺳْﺌ ْﻞ « َﺳ ْﻞ أ ََﻣَﺮ، َﺧ َﺬ َ أ، أَ َﻛ َﻞfiillerinin emr-i hâzırları أ ُْؤُﻣ ْﺮ، أ ُْؤ ُﺧ ْﺬ، أ ُْؤ ُﻛ ْﻞolup 22. kâide gereği أُوﻣﺮ، ُوﺧ ْﺬ ُ أ، أُو ُﻛ ْﻞolurlar. Fakat bu kelimeler arap lisânında çok kullanıldıklarından kâideye göre ُْ değil, kısaltarak ﻣﺮ، ﺧ ْﺬ ْ ُ ُ ، ُﻛ ْﻞşeklinde kullanılırlar. Mehmûz fiil olan NOT : Mehmûz fiilde yukarıdaki i’lâl kâidelerinden (22-23-24) biri bulunmadığında fiil, sahih fiil gibidir, i’lâl yapılmaz. ֍ NOT : Bir kelimede idgam ve i’lâl cem olursa i’lâl idgama tercih edilir. Meselâ : * İ’lâl yapılınca idgam sebebi ortadan kalkar. َﺣﻴِ َﯽ ve َﻋﻴِ َﯽ ی َ ﻗَ ِﻮَو « ﻗَ ِﻮ fiillerinde lefif-i makrûn olduklarından aynel fiil sahih hükmünde, lâmel fiil de (4. kâideye göre) ma kabli meksur olduklarından hâli üzere bırakılır, i’lâl yapılmaz. Bu şekilde kalabildikleri gibi, i’lâl yapılmadığından idgam yapılarak caizdir. َﺣ ﱠﯽ ve َﻋ ﱠﯽ gelmeleri de * Sahih olmayan bir fiil ile karşılaştığımızda önce sahihmiş gibi çekeriz. Sonra anlatılan kâidelere göre bir i’lâl gerekirse yaparız, gerekmez ise yapmayız. 42 101 * Bazı yerlerde kâide gereği i’lâl yapılması gerektiği halde bazı sebeplerle yapılmaz. Meselâ : َﻋ ِﻮَر ’da 1. kâideye göre vav, elif’e kalbedilmesi gerektiği halde ye’li olan fiiliyle karışacağından kalbedilmeden َﻋ ِﻮَر (tek gözü kör oldu) olarak kalır. َﻋ َﺎر (ayıpladı) NOT : Mazisinde i’lâl yapılmayan fiillerin diğer siygalarında da i’lâl yapılmaz. ﺐ َ َ’ َﺟ ْﻠﺒde idgam vacip olduğu halde ilhâk bozulmasın diye yapılmaz. ’ اِ ْﺳﺘَـ َﻮیde aynel fiilinde olup sahih hükmündedir (16. kâide) zira elif’e kalbedilirse ِ ِ ﺎی « اِ ْﺳﺘَﯽ ْ َ ا ْﺳﺘَـ َﻮی « ا ْﺳﺘolup hangi babdan olduğu anlaşılmaz. --- ֍ --- 43 102 İLAL ÖZETLERİ (31 Madde) 1 1) ال ََ َ قaslında قََوََلidi. Vav harfi illet müteharrik, makabli meftûh olunca Elif’e kalb edildiğinden Vav’ı Elif’e kalb ettik قَا ََلoldu. 2) Vav ile Ya sükûn-u aslî ile sakin oldukları zamanda Elif’e kalb olunmazlar. َغَزْو َنve ي ََ ْ ََرمgibi. 3) اَقَا ََمaslında وم ََ َ ْ اَقidi. Vav harfi illet müteharrik, makabli sahih sakin olan Kaf. Sahih harf illetli harften hareke yüklenme bakımından daha evlâ olduğundan Vav’ın harekesini makablindeki sahih ve sakin olan Kaf’a naklettik وم ََ ْ َ أَقoldu. Vav sükûnu arızî ile sakin (önceden harekeli) makabli de şuanda meftûh olduğu için Vav’ı Elif’e kalb ettik اَقَا ََمoldu. 4) َغَزْواaslında َغَزُوواidi. Vav harfi illet müteharrik, makabli meftûh olunca Elif’e kalb edildiğinden Vav’ı Elif’e kalb ettik َغَزاْواoldu ve iki sakin toplandı. Biri zamir olan Vav, diğeri Elif’i-maklûbe. Bir kelimede iki sakinin cem’i caiz olmadığı için birini hazf etmek zorunda kaldık. Vav’ı zamir olduğu için hazf edemediğimizden Elif’i-maklûbeyi hazf ettik َغَ ْزَواoldu. 5) زت َْ َ َغaslında وت َْ َ َغَزidi. Vav harfi illet müteharrik, makabli meftûh olunca Elif’e kalb edildiğinden Vav’ı Elif’e kalb ettik ات َْ َغَزoldu ve iki sakin toplandı. Biri sakin olan Te diğeri Elif’i-maklûbe. Bir kelimede iki sakinin cem’i caiz olmadığı için birini hazf etmek zorunda kaldık. Te’yi hazf edemediğimizden Elif’i-maklûbeyi hazf ettik زت َْ َ َغoldu. 6) زت ََ َ َغaslında َغَزَوََتidi. Vav harfi illet müteharrik, makabli meftûh olunca Elif’e kalb edildiğinden Vav’ı Elif’e kalb ettik ات ََ َغَزoldu ve iki sakin toplandı. Biri önceden sakin olan Te (çünkü Te’nin harekesi tesniye Elif’inden dolayı gelmiştir) diğeri Elif’i-maklûbe. Bir kelimede iki sakinin cem’i caiz olmadığından birini hazf etmek zorunda kaldık. Te’yi hazf edemeyeceğimizden Elif’i-maklûbeyi hazf ettik َزت َ َ َغoldu. 7) َ قُلْ َنaslında ْن ََ قََولidi. Vav harfi illet müteharrik, makabli meftûh olunca Elif’e kalb edildiğinden Vav’ı Elif’e kalb ettik ْن ََ قَالoldu ve iki sakin toplandı. Biri Elif’i-maklûbe diğeri sakin olan lamel fiili. Bir kelimede iki sakinin cem’i caiz olmadığından birini hazf etmek zorunda kaldık ve Elif’i-maklûbeyi hazf ettik قَلْ ََنoldu. Sonra hazf edilen Vav’a delâlet etsin için Kaf’ın fethasını zammeye çevirdik قُلْ ََن oldu. 8) َ كِلْ َنaslında َكيَ لْ ََنidi. Ya harfi illet müteharrik, makabli meftûh olunca Elif’e kalb edildiğinden Ya’yı Elif’e kalb ettik ْن ََ َكَالoldu ve iki sakin toplandı. Biri Elif’i-maklûbe diğeri sakin olan lamel fiili. Bir kelimede iki sakinin cem’i caiz olmadığından birini hazf etmek zorunda kaldık ve Elif’i-maklûbeyi hazf ettik ك ْل ََن َ oldu. Sonra hazf edilen Ya’ya delâlet etsin için Kef’in fethasını kesraya çevirdik كِ ْل ََن oldu. 9) يُوِسَُرaslında يُْي ِسَُرidi. Ya harfi illet sakin makabli zammeli, Ya’yı Vav’a kalb ettik يُْوِسَُرoldu. Vav sakin makabli zammeli Vav’ı hali üzere bıraktık يُوِسَُرoldu. 10) ان َ ِميَزaslında ان َ ِمْوَزidi. Vav harfi illet sakin makabli kesralı, Vav’ı Ya’ya kalb ettik ان َ ِ ْمي َزoldu. Ya sakin makabli kesralı Ya’yı hali üzere bıraktık َ ِميَزانoldu. 11) قِي ََلaslında قُ ِو ََلidi. Vav’ın kesrasından evvel Kaf’ın zammesi ağır olduğu için Kaf’ın zammesini hazfettik. ق ِو ََلoldu. Vav harfi illet müteharrik makabli sahih sakin olan Kaf. Sahih sakin olan harf hareke yüklenme bakımından illetli harften daha evla olduğu için Vav’ ın kesrasını makablindeki sahih harfe verdik. قِْو ََلoldu. Vav sakin makabli kesralı, Vav’ı yaya kalbettik قِْي ََلoldu. Ya sakin makabli kesralı hali üzere bıraktık قِي ََلoldu. ِ idi. Harekeli Vav tarafta vaki olup, makablide kesralı olduğundan Va’vı Ya’ya kalbettik رض َى ِ oldu. 12) ى َ َر ِضaslında رض ََو َ َ َ َ 13) غُُزواaslında غُ ِزُوواidi. Harekeli Vav tarafta vaki olup, makablide kesralı olduğundan Va’vı Ya’ya kalbettik غُ ِزيُواoldu. Ya’nın zammesinden evvel Ze’nin kesrası ağır görüldüğü için Ze’nin kesrasını hazfettik غُْزيُواoldu. Ya harfi illet müteharrik makabli sahih sakin olan Ze. Sahih harf illetli harften hareke yüklenme bakımından daha evla olduğundan Ya’nın zammesini Ze’ye naklettik ُغُزيوا oldu. İki sakin toplandı. Biri lamel fiili olan Ya, diğeri zamir olan Vav. İki sakinin cem’i caiz olmadığından lamel fiili olan Ya’yı hazfettik غُُزواoldu. 14) َول ُ يَ ُقaslında يَ ْقُو َُلidi. Vav harfi illet müteharrik, makabli sahih sakin olan Kaf. Sahih harf illetli harften hareke yüklenme bakımından daha evla olduğu için Vav’ın zammesini Kaf’a naklettik يَ ُقْو َُلoldu. Vav sakin makabli zammeli Vav’ı hali üzere bıraktık َول ُ يَ ُقoldu. 15) َاف َُ َْ ََيidi. Vav harfi illet müteharrik, makabli sahih sakin olan Ha. Sahih harf illetli harften hareke yüklenme ُ َ ََيaslında وف bakımından daha evla olduğu için Vav’ın fethasını Ha’ya naklettik وف َُ َْ ََيoldu. Vav önceden harekeli makabli şuanda meftûh, Vav’ı Elif’e kalb ettik اف َُ َ ََيoldu. 103 2 16) Sakin veya fethalı olan Ya’nın makabli meksûr olursa, Ya hali üzere bırakılır. ى َ يت – َخ ِش ََ َخ ِشgibi. َ 17) يَغُْزوaslında يَغُْزَُوidi. Vav harfi illet müteharrik makabli zammeli, Vav’ın zammesini hazfettik يَغُْزَْوoldu. Vav sakin makabli zammeli Vav’ı hali üzere bıraktık يَغَُْزوoldu. 18) يَ ْرِمىaslında مى َُ ِ يَْرidi. Ya harfi illet müteharrik makabli kesralı, Ya’nın zammesini hazfettik مى َْ ِ يَْرoldu. Ya sakin makabli kesralı Ya’yı hali üzere bıraktık يَْرِمىoldu. 19) شى َ َْ َيaslında ََيْ َش َىidi. Ya harfi illet müteharrik makabli meftûh, Ya’yı Elif’e kalb ettik ََيْ َشىoldu. ُ 20) َ يَ ْغُزونaslında يَ ْغُزُوو َنidi. Vav harfi illet müteharrik makabli zammeli, Vav’ın zammesini hazfettik يَ ْغُزوو َنoldu. İki sakin toplandı. Biri lamel fiil olan Vav diğeri zamir olan Vav. İki sakinin cem’i caiz olmadığı için lamel fiili olan Vav’ı hazfettik َ يَ ْغُزونoldu. ِ 21)َ َرمون ُ ْ َ يaslında َ يَْرميُونidi. Ya’nın zammesinde evvel Mim’in kesrası ağır görüldüğü için hazfedildi َ يَْرميُونoldu. Ya harfi illet müteharrik makabli sahih sakin olan Mim. Sahih harf illetli harften hareke yüklenme bakımından daha evla olduğu için Ya’nın zammesini Mim’e naklettik َرميون ُ ْ َ يoldu. İki sakin toplandı. Biri lamel fiili olan Ya diğeri zamir olan Vav. İki sakinin cem’i caiz olmadığı için Ya’yı hazfettik َ يَ ْرُمونoldu. 22) َش ْون َ َْ َيaslında ََيْ َشيُو َنidi. Ya harfi illet müteharrik makabli meftûh Elif’e kalb ettik ََيْ َشاْو َنoldu. İki sakin toplandı. Biri Elif’i-maklûbe diğeri zamir olan Vav. İki sakinin cem’i caiz olmadığı için Elilf’i-maklubeyi hazfettik شْو َن َ ْ ََيoldu. 23) ين ََ تَغْ ِزaslında ين ََ تَغُْزِوidi. Vav’ın kesrasından evvel Ze’nin zammesi ağır olduğu için Ze’nin zammesini hazfettik ين ََ تَغْزِوoldu. Vav harfi illet müteharrik makabli sahih sakin olan Ze. Sahih harf illetli harften hareke yüklenme bakımından daha evla olduğu için Vav’ın kesrasını Ze’ye naklettik َوين َ تَغْ ِزoldu. İki sakin toplandı. Biri lamel fiili olan Vav diğeri zamir olan Ya. İki sakinin cem’i caiz olmadığı için lamel fiili olan Vav’ı hazfettik ين ََ تَغْ ِزoldu. 24) َ قَائِلaslında قَا ََلidi. İsmi fail yapmak için faul fiili ile aynel fiili arasına bir Elif ziyade edildi. قاالoldu. İki Elif toplandı. İsmi fail Elif’inden sonraki Elif’i-maklûbe Hemze’ye kalb olundu. َ قَائِلoldu. 25) َغا َزaslında َغا ِزَوidi. Vav tarafta vaki olup makabli kesralı olduğu için Vav’ı Ya’ya kalb ettik ى َ َغا ِزoldu. Ya’nın üzerine zamme ağır görüldüğü için Ya’nın zammesini hazfettik َغا ِزىoldu. İki sakin toplandı. Biri Ya diğeri Nun’u sakin olan tenvin. İki sakinin cem’i caiz olmadığı için Ya’yı hazf ettik َغا َزoldu. 26) َ َم ُقولaslında َم ْقُوو َلidi. Vav harfi illet müteharrik makabli sahih sakin olan Kaf. Sahih harf illetli harften hareke yüklenme bakımından daha evla olduğu için Vav’ın zammesini Kaf’a naklettik َم ُقْوو َلoldu. İki sakin toplandı. Biri aynel fiili olan Vav diğeri ismi mef’ul Vav’ı. Sibeveyh’e göre ismi mef’ul Vav’ı olan ikinci Vav hazf edildi. Ahfeş’e göre ise aynel fiili olan birinci Vav hazf edildi َم ُقو َلoldu. ِ مaslında مكْيو َلidi. Ya harfi illet müteharrik makabli sahih sakin olan Kef. Sahih harf illetli harften hareke yüklenme bakımından 27) َكيل َ ُ َ daha evla olduğu için Ya’nın zammesini Kef’e naklettik َم ُكيْو َلoldu. İki sakin toplandı. Biri aynel fiili olan Ya diğeri ismi mef’ul Vav’ı. ِ مoldu. Vav sakin ma kabli kesralı Vav’ı Ya’ya kalb ettik Ya’yı hazf ettik َم ُكْو َلoldu. Giden Ya’ya delalet etsin için Kef’i kesraladık كْو َل َ َ َم ِكْيلoldu. Ya sakin makabli kesralı Ya’yı hali üzere bıraktık َم ِكي َلoldu. 28) َم ْغُزَوaslında َم ْغُزوَوidi. İki tane Vav yan yana gelip birincisi sakin ikincisi harekeli olduğundan birinci Vav’ı ikinci Vav’a idğam ettik َم ْغُزَوoldu. 29) َ َم ْرِمىaslında وى َ مَْ ُرمidi. Vav ve Ya yan yana gelip, birincisi sakin ikincisi harekeli olduğundan Vav’ı Ya’ya kalb ettik َ مَْ ُرم ْى َىoldu. ِ ِ Ya’nın binası sahih olsun diye Mim’i kesraladık َمىَى ْ مَْرoldu. İdğam vacib olduğundan birinci Ya’yı ikinci Ya’ya idğam ettik َ مَْرمىoldu. 30) قُ َْلaslında اُقْ ُوَْلidi. Vav harfi illet müteharrik makabli sahih sakin olan Kaf. Sahih harf illetli harften hareke yüklenme bakımından daha evla olduğu için Vav’ın zammesini Kaf’a naklettik اُقُْوَْلoldu. İki sakin toplandı. Biri aynel fiili olan Vav diğeri lamel fiili olan Lam. Bir kelimede iki sakinin cem’i caiz olmadığından Vav’ı hazf ettik اُقَُ َْلoldu. Kaf’ın harekesinden dolayı hemze-i vasıl hazf edildi قُ َْلoldu. 31) 2. , 3. ve 6. Bablardan gelen Misali Vavîlerin faul fiili, fiili muzâri, emir ve nehiylerin malumundan hazf edilir. ِ وع َدَ–َيعِ ُد ََ–َع ْدَ–َََلَتَعِ ْد َ ََ Murat Liv 104 ﻛﺘﺎب اﻟﻌﻮاﻣﻞ )(Ders Notu ﻇﻔﺮ أﺳﻦ آداﭘﺎزاري ٢٠١٦ 105 ِٰ ﺑِﺴ ِﻢ ﲪ ِﻦ اﻟﱠﺮِﺣﻴ ِﻢ ٰ ْ اﻪﻠﻟ اﻟﱠﺮ ّ ْ ِِ ِ ْ ﺼ َﻼةُ واﻟ ﱠﺴ َﻼم ﻋﻠَﯽ ُﳏ ﱠﻤ ٍﺪ وآﻟِِﻪ أ ِ .ﲔ َ َﲨَﻌ َ ب اﻟْ َﻌﺎﻟَﻤ ِّ اَ ْﳊَ ْﻤ ُﺪ ّٰﻪﻠﻟ َر َ َ َ ُ َ ﲔ َواﻟ ﱠ İ’râbı bilmek isteyen herkesin yüz şeyi öğrenmesi gerekir. Bunlar üç bâb olarak aşağıdaki şemada gösterilmiştir. اَﻟ َْﻌ َﻮ ِاﻣ ُﻞ 100 اب ُ اَِْﻹ ْﻋَﺮ اَﻟْ َﻌﺎ ِﻣ ُﻞ اَﻟْ َﻤ ْﻌ ُﻤﻮ ُل 10 30 Örnek cümle üzerinde gösterilişi: اب ُ اَِْﻹ ْﻋَﺮ 60 ِ إِﻟَﯽ اﻟْﺒـﻴ ﺖ َْ اَﻟْ َﻤ ْﻌ ُﻤﻮ ُل ﺐ َ ذَ َﻫ اَﻟْ َﻌﺎ ِﻣ ُﻞ 1. ÂMİL Âmiller, iki kısımdır. 1. Lafzî Âmiller (58) 1. Semâî Âmiller (49) 1. Harf-i Cerler (20) 2. İsmini Nasb, Haberini Raf’ eden Harfler (8) 3. İsmini Raf’, Haberini Nasb eden Harfler (2) 4. Muzârî Fiili Nasb eden Harfler (4) 5. Muzârî Fiili Cezm eden Kelimeler (15) 2. Kıyâsî Âmiller (9) 2. Ma’nevî Âmiller (2) 1 106 1. LAFZÎ ÂMİLLER (58) 1.1. Semâî Âmiller (49) 1.1.1. Harf-i Cerler (20) Sadece bir ismi cer eden harflerdir. Bunlara “cer harfleri” ve “izafet harfleri” denir. İlk sekiz tanesi çok kullanılır. Kullanım sıklığına göre sırasıyla şunlardır: ِ ب Hem zamirle, hem Lâfzatullah ile, hem de diğer isimlerle kullanılabilir. ...ile, -e, -a, -ı, -i, -de, -da 1 ِٰ آﻣْﻨﺖ ِﺎﺑ . َو ﺑِِﻪ َﻷُﺑْـ َﻌﺜَ ﱠﻦ،ﻪﻠﻟ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ ّ ُ َ Allah Teâlâ’ya iman ettim ve O’na yemin ederim ki, öldükten sonra tekrar diriltileceğim. Diğer Örnek: Kalemle yazdım. .ﺖ ِﺎﺑﻟْ َﻘﻠَِﻢ ُ َﻛﺘَـْﺒ -den, -dan 2 ِﻣ ْﻦ ٍ ْﺖ ِﻣ ْﻦ ُﻛ ِﻞ َذﻧ .ﺐ ُ ﺗُـْﺒ ّ Bütün günahlardan tevbe ettim. Diğer Örnek: Evden çıktım. ِ ﺧﺮﺟﺖ ِﻣﻦ اﻟْﺒـﻴ .ﺖ َْ َ ُ ْ َ َ -e, -a, -ı, -i إِﻟَﯽ 3 ِٰ ﺗُـﺒﺖ إِﻟَﯽ .اﻪﻠﻟ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ ُْ ّ Allah Teâlâ’ya tevbe ettim. Uzaklaşma manası vardır. -den, -dan Haramdan men edildim. Diğer Örnek: Günahlardan uzaklaştım. 4 َﻋ ْﻦ ِ .اﳊََﺮاِم ْ ﺖ َﻋ ِﻦ ُ ُﻛﻔ ْﻔ ِ ِ ُت َﻋ ِﻦ اﻟ ﱡﺬﻧ .ﻮب ُ اﺑْـﺘَـ َﻌ ْﺪ …üzerine, …üzerinde َﻋﻠَﯽ 5 ٍ َِِﲡﺐ اﻟﺘـﱠﻮﺑَﺔُ َﻋﻠَﯽ ُﻛ ِﻞ ُﻣ ْﺬﻧ .ﺐ ْ ُ ّ Her günahkâr üzerine tevbe gerekir. 2 107 … için, (aidiyet) ِل 6 ِﰲ 7 ِِٰ أَ�َ ﻋﺒـﻴ ٌﺪ .ﻪﻠﻟ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ ّ ْ َُ Ben, Allah Teâlâ’nın (O’nun için) küçük bir kuluyum. -de, -da, … içinde ِ .اﳉَﻨ ِﱠﺔ ْ ﻴﻊ ِﰲ ُ اَﻟْ ُﻤﻄ İtaat eden cennettedir. … gibi O’nun gibi hiçbir şey yoktur. (Şûrâ, 42/11) -e kadar, -a kadar َك 8 .ٌﺲ َﻛ ِﻤﺜْﻠِ ِﻪ َﺷ ْﻲء َ ﻟَْﻴ َﺣﺘﱠﯽ 9 .اﻪﻠﻟَ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ َﺣﺘﱠﯽ اﻟْ َﻤ ْﻮ ِت ّٰ أ َْﻋﺒُ ُﺪ Ölünceye kadar Allah Teâlâ’ya kulluk edeceğim. Nice …, pek az … Nice Kur’an okuyan vardır ki, Kur’an ona lanet eder. Hem Lâfzatullah ile hem de diğer isimlerle kullanılabilir. Allah’a yemin ederim ki, büyük günahları işlemeyeceğim. Sadece Lâfzatullah ile kullanılır. Allah’a yemin ederim ki, farzları muhakkak yapacağım. 10 ب ُر ﱠ .ب َﺎﺗ ٍل ﻳَـ ْﻠ َﻌﻨُﻪُ اﻟْ ُﻘ ْﺮآ ُن ُر ﱠ 11 (َو ) َو ُاواﻟْ َﻘ َﺴ ِﻢ ِٰ و .اﻪﻠﻟ َﻻ أَﻓْـ َﻌ ُﻞ اﻟْ َﻜﺒَﺎﺋَِﺮ َّ 12 (ت ) َﺎﺗءُاﻟْ َﻘ َﺴ ِﻢ َ ِ ِ .ﺾ َ َﺎﺗ ّٰﻪﻠﻟ َﻷَﻓْـ َﻌﻠَ ﱠﻦ اﻟْ َﻔَﺮاﺋ 3 108 Çoğunlukla harfi cer, bazen fiil olarak kullanılır. (İstisna edatı) … hariç 13 َﺣﺎ َﺷﺎ .ﺎﺷﺎ اﻟْ َﻌ ِﺎﱂ َ ﱠﺎس َﺣ َ ََﻫﻠ ُ ﻚ اﻟﻨ Âlim hariç, insanlar helâk oldu. İsim olarak kullanıldığı durumlarda vardır. -den beri, -den itibaren Büluğa erdiğim günden beri işlediğim bütün günahlardan tevbe ettim. -den beri, -den itibaren Büluğa erilen günden itibaren namaz farz olur. (İstisna edatı) … hariç 15 ُﻣ ْﻨ ُﺬ ِ .ﻮغ ِ ُﺼ َﻼةُ ُﻣْﻨ ُﺬ ﻳَـ ْﻮِم اﻟْﺒُـﻠ ﺐ اﻟ ﱠ ُ َﲡ َﺧ َﻼ 16 َﻋ َﺪا 17 .ﻚ اﻟْ َﻌﺎﻟِ ُﻤﻮ َن َﺧ َﻼ اﻟْ َﻌ ِﺎﻣ ِﻞ ﺑِﻌِْﻠ ِﻤ ِﻪ َ ََﻫﻠ İlmiyle amel eden hariç, âlimler helâk oldu. Çoğunlukla fiil, bazen harfi cer olarak kullanılır. 14 ٍ ْﺖ ِﻣ ْﻦ ُﻛ ِﻞ َذﻧ .ﻮغ ِ ُﺐ ﻓَـ َﻌ ْﻠﺘُﻪُ ُﻣ ْﺬ ﻳَـ ْﻮِم اﻟْﺒُـﻠ ُ ﺗُـْﺒ ّ İsim olarak kullanıldığı durumlarda vardır. Çoğunlukla fiil, bazen harfi cer olarak kullanılır. ُﻣ ْﺬ (İstisna edatı) … hariç ِ ِﻚ اﻟْ َﻌﺎﻟِ ُﻤﻮ َن َﻋ َﺪا اﻟْ ُﻤ ْﺨﻠ .ﺺ َ ََﻫﻠ İhlaslı olan hariç, ilmiyle amel edenler helâk oldu. Bir zamirle birlikte kullanılır. Tek olarak fiil anlamındaır. 18 ﻟَ ْﻮَﻻ ِٰ َ � ر ْﲪﺔ- ﻟَﻮَﻻ َك .ﱠﺎس َ َ َﳍَﻠ- اﻪﻠﻟ ّ َََ ْ ُ ﻚ اﻟﻨ … olmasay-dı, -dın, -dık Sen olmasaydın ey Allah’ın rahmeti, muhakkak insanlar helâk olurdu. Ancak mâ ile kullanıldığında harfi cer olur. Sondaki he estetik içindir manayı etkilemez. Niçin? (Ne + için?) ( َﻣﺎ+َﻛ ْﻲ ) َﻛ ْﻲ 19 ﺖ؟ َ ﺼْﻴ َ َﻛْﻴ َﻤ ْﻪ َﻋ Niçin isyan ettin? 4 109 20 ﻟَ َﻌ ﱠﻞ ِٰ ﻟَﻌ ﱠﻞ .اﻪﻠﻟ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ ﻳَـ ْﻐ ِﻔ ُﺮ َذﻧِْﱯ ّ َ Sadece “Ukayl” kabilesinin lügatine göre harfi cerdir. Umulur ki … Umulur ki, Allah Teâlâ günahımı bağışlar. 1.1.2. İsmini Nasb, Haberini Raf’ eden Harfler (8) Bu harfler sekiz tanedir. İlk altı harfe “fiile benzeyen harfler” (ﺸﺒﱠـ َﻬﺔُ ِﺎﺑ ﻟْ ِﻔ ْﻌ ِﻞ ُ )اَ ْﳊُُﺮadı verilir. َ وف اﻟْ ُﻤ Tahkik içindir. Başta gelir. Muhakkak, Şüphesiz, Kesinlikle Şüphesiz Allah Teâlâ her şeyi bilir / bilendir. Diğer Örnek: Muhakkak ki, Allah alîmdir. إِ ﱠن 1 أَ ﱠن 2 .اﻪﻠﻟَ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ َﻋ ِﺎﱂُ ُﻛ ِّﻞ َﺷ ْﻲ ٍء ّٰ إِ ﱠن .اﻪﻠﻟَ َﻋﻠِ ٌﻴﻢ ّٰ إِ ﱠن Tahkik içindir. Ortada gelir. Yan cümleyi ana cümleye bağlar. -dığı, -diği ِ .اﻪﻠﻟَ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ ﻗَ ِﺎدٌر َﻋﻠَﯽ ُﻛ ِّﻞ َﺷ ْﻲ ٍء ُ ا ْﻋﺘَـ َﻘ ْﺪ ّٰ ت أَ ﱠن İnandım ki, Allah Teâlâ her şeye kâdirdir. / Allah Teâlâ’nın her şeye kâdir olduğuna inandım. Diğer Örnek: Zeyd’in faziletli olduğunu bildim. ِ َﻋﻠِﻤﺖ أَ ﱠن َزﻳ ًﺪ ﻓ .ﺎﺿ ٌﻞ ْ ُ َْ Teşbih içindir. … sanki, … gibi َﻛﺄَ ﱠن 3 .اﳊََﺮ َام َ�ٌر ْ َﻛﺄَ ﱠن Haram, sanki ateştir. İstidrâk içindir. (Önceki cümleden kay. muhtemel bir yanlış anlaşılmayı önlemek için) Fakat Cahil kurtulmadı, fakat âlim kurtuluşa erendir. Temennî içindir. Keşke Keşke ilim herkese nasip olsaydı. ﻟَ ِﻜ ﱠﻦ 4 ِ اﳉ .ﺎﻫ ُﻞ ﻟَ ِﻜ ﱠﻦ اﻟْ َﻌ ِﺎﱂَ ﻓَﺎﺋٌِﺰ َْ َﻣﺎ ﻓَ َﺎز 5 ﺖ َ ﻟَْﻴ ِ ٌ ﻟَﻴﺖ اﻟْﻌِْﻠﻢ ﻣﺮز .َﺣ ٍﺪ َُْ َ َ ْ َ وق ﻟ ُﻜ ِّﻞ أ 5 110 6 ﻟَ َﻌ ﱠﻞ .اﻪﻠﻟَ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ َﻏﺎﻓُِﺮ َذﻧِْﱯ ّٰ ﻟَ َﻌ ﱠﻞ Teraccî içindir. Umulur ki Umulur ki, Allah Teâlâ günahımı bağışlar. İstisnâ-i munkatı içindir. Müstesnâ, müstesnâ minh’e dâhil değildir. Yani farklı kategorideki varlıklardır. إِﱠﻻ Fakat, Ancak ِ ْ ﺼﻴﺔُ ﻣﺒـﻌِ َﺪةٌ ﻋ ِﻦ ِ .ﺎﻋﺔَ ُﻣ َﻘِّﺮﺑَﺔٌ ِﻣْﻨـ َﻬﺎ َ اﳉَﻨﱠﺔ إِﱠﻻ اﻟﻄﱠ َ ّ َُ َ اَﻟْ َﻤ ْﻌ Masiyet cenetten uzaklaştırır, fakat tâat cennete yaklaştırır. Daha ziyade şöyle kullanılır. Talebeler geldi. Ancak hoca hariç. 7 ُﺳﺘَﺎ َذ ْ ْاﻷ Müstesna إِﱠﻻ İstisna edatı ب ُ اﻟﻄﱡﱠﻼ Müstesna minh َﻻ Cinsi nefyetmek içindir. Yoktur Kötülük yapan kurtuluşa eremez. / Kötülük yapan için kurtuluş yoktur. ََﺟﺎء 8 ِ ََﻻ ﻓ .ﺎﻋ َﻞ َﺷٍّﺮ ﻓَﺎﺋٌِﺰ 1.1.3. İsmini Raf’, Haberini Nasb eden Harfler (2) Bu harfler iki tanedir. Leyse’ye benzeyen َﻻDaha ziyade şiirlerde kullanılır. 1 َﻣﺎve َﻻ 2 ِِٰ وَﻻ ﺷﻲء ﻣﺸ ِﺎﻬﺑﺎ،ﺎن ٍ ِ ِ .ﻪﻠﻟ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ َﻣﺎ ٰﱠ ّ ً َ ُ ٌ ْ َ َ اﻪﻠﻟُ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ ُﻣﺘَ َﻤ ّﻜﻨًﺎ ﲟَ َﻜ –mez, … değil Allah Teâlâ hiçbir yerde mekân tutmaz ve hiçbir şey Allah Teâlâ’ya benzemez. 1.1.4. Muzârî fiili Nasb eden Harfler (4) Bu harfler dört tanedir. Muzârî bir fiili mana olarak mastara çevirir. أَ ْن 1 ِ .اﻪﻠﻟَ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ أ ُِﺣ ﱡ ّٰ ﻴﻊ َ ﺐ أَ ْن أُﻃ Allah Teâlâ’ya itâat etmeyi severim. 6 111 Asla Allah Teâlâ kâfirleri asla bağışlamayacak. 2 ﻟَ ْﻦ ِ ِ ِ .ﻳﻦ ّٰ ﻟَ ْﻦ ﻳَـ ْﻐﻔَﺮ َ اﻪﻠﻟُ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ ﻟ ْﻠ َﻜﺎﻓ ِﺮ 3 َﻛ ْﻲ ِ ﻮل اﻟْﻌﻤ ِﺮ َﻛﻲ أ .ﺼ َﻞ اﻟْﻌِْﻠ َﻢ أ ُِﺣ ﱡ ّ ُﺣ َ ْ ْ ُ َ ُﺐ ﻃ … için İlim tahsil etmek için ömrümün uzun olmasını isterim. / Uzun ömrün ilim tahsil etmek için olanını severim. Öyleyse, O halde, O zaman – Allah Teâlâ’ya itâat edeceğim. – O zaman cennete girersin. إِ َذ ْن 4 ِ .َاﳉَﻨﱠﺔ ْ – إِ َذ ْن ﺗَ ْﺪ ُﺧ َﻞ.اﻪﻠﻟَ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ ّٰ ﻴﻊ ُ – أُﻃ 1.1.5. Muzârî fiili Cezm eden Kelimeler (15) Bu kelimeler on beş tanedir. Bazıları harf bazıları kelimedir. Bunlardan ilk dördü sadece bir fiili cezm eder. Son on bir kelime iki fiili birden cezm eder. Bunlara Şart-Ceza kelimeleri denir. Cezm edilen ilk fiil şart, ikinci fiil ceza (karşılık-cevap) dır. -medi, -madı Allah Teâlâ doğurmamış ve doğmamıştır. (İhlâs, 112/3) Henüz … -madı 1 َْﱂ .{} َﱂْ ﻳَﻠِ ْﺪ َو َﱂْ ﻳُﻮﻟَ ْﺪ ﻟَ ﱠﻤﺎ 2 .ﻟَ ﱠﻤﺎ ﻳَـْﻨـ َﻔ ْﻊ ﻋُ ْﻤ ِﺮي Ömrüm henüz fayda vermedi. Emir bildirir. Salih amel işlesin! 3 (ِل )َﻻ ُم ْاﻷ َْﻣ ِﺮ ِ ﻟِﻴـﻌﻤﻞ ﻋﻤ ًﻼ ﺻ .ﺎﳊًﺎ َ ََ ْ ََْ 7 112 Nehiy bildirir. (ﱠﻬ ِﻲ ْ َﻻ )ِﰲ اﻟﻨـ Günah işleme! Eğer … ise 4 ِ .ﺐ ْ َﻻ ﺗُ ْﺬﻧ إِ ْن 5 َﻣ ْﻬ َﻤﺎ 6 ِ .ﻚ َ ُﺐ ﻳـُ ْﻐ َﻔ ْﺮ ذُﻧُﻮﺑ ْ ُإ ْن ﺗَـﺘ Eğer tevbe edersen, günahların bağışlanır. Her ne … ise .َُﻣ ْﻬ َﻤﺎ ﺗَـ ْﻔ َﻌ ْﻞ ﺗُ ْﺴﺄ َْل َﻋْﻨﻪ Her ne yapsan, ondan sorulursun. 7 َﻣﺎ ِٰ ﻣﺎ ﺗَـ ْﻔﻌﻞ ِﻣﻦ ﺧ ٍﲑ َِﲡ ْﺪﻩ ِﻋْﻨ َﺪ .اﻪﻠﻟ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ ّ ُ َْ ْ ْ َ َ Ne … ise Ne hayır işlersen, onu Allah Teâlâ’nın katında bulursun. 8 َﻣ ْﻦ ِ ﻣﻦ ﻳـﻌﻤﻞ ﻋﻤ ًﻼ ﺻ .ﺎﳊًﺎ ﻳَ ُﻜ ْﻦ َ� ِﺟﻴًﺎ َ ََ ْ َ َْ ْ َ Kim … ise Kim sâlih amel işlerse, kurtulur. Nerede … ise 9 أَﻳْ َﻦ .ت َ أَﻳْ َﻦ ﺗَ ُﻜ ْﻦ ﻳُ ْﺪ ِرْﻛ ُ ﻚ اﻟْ َﻤ ْﻮ Nerede olsan, ölüm seni yakalar. Ne zaman … ise o zaman … َﻣ َﱵ 10 .ﻚ ْ َِﻣ َﱵ َْﲢ ُﺴ ْﺪ َﻬﺗْﻠ Ne zaman haset edersen, o zaman helâk olursun. 8 113 Her nerede … ise أَﻧﱠﯽ 11 ي أَ ﱡ 12 ِ .اﻪﻠﻟُ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ َ ﺐ ﻳَـ ْﻌﻠَ ْﻤ ّٰ ﻚ ْ أَﻧﱠﯽ ﺗُ ْﺬﻧ Her nerede günah işlersen işle, Allah Teâlâ seni bilir. Hangi … ise ِ أَ ﱡ .اﻪﻠﻟُ َﺗﻌﺎﻟَﯽ ْ ِي َﻋ ٍﺎﱂ ﻳَـﺘَ َﻜ ﱠْﱪ ﻳـُْﺒﻐ ّٰ ُﻀﻪ Hangi âlim kibirlenirse, Allah Teâlâ ona buğzeder. Her nerede … ise Her nerede yaparsan, fiilin (amelin) yazılır. Ne zaman … ise o zaman … 13 َﺣ ْﻴـﺜُ َﻤﺎ ِ ﺣﻴـﺜﻤﺎ ﺗَـ ْﻔﻌﻞ ﻳﻜْﺘ .ﻚ َ ُﺐ ﻓ ْﻌﻠ ْ َ ُ ْ َ َُ َْ إِ ْذ َﻣﺎ 14 إِ َذ َاﻣﺎ 15 ِ .ﻚ َ ُﺐ ﺗـُ ْﻘﺒَ ْﻞ ﺗَـ ْﻮﺑَـﺘ ْ ُإ ْذ َﻣﺎ ﺗَـﺘ Ne zaman tevbe edersen, o zaman tevben kabul edilir. Ne zaman … ise o zaman … Ne zaman ilminle amel edersen, o zaman insanların en hayırlısı olursun. ِ ﻚ ﺗَ ُﻜ ْﻦ َﺧ ْ َﲑ اﻟﻨ .ﱠﺎس َ إِ َذ َاﻣﺎ ﺗَـ ْﻌ َﻤ ْﻞ ﺑِﻌِْﻠ ِﻤ 9 114 1.2. Kıyâsî Âmiller (9) Her fiil bir takım ma’mûlleri raf’ ve nasb eder. Raf’ olan ma’mûle Fâil, Nasb olan ma’mûle Mef’ûl denir. اَﻟ ِْﻔ ْﻌ ُﻞ ُﻣﻄْﻠَ ًﻘﺎ Her fiilin muhakkak merfû bir ma’mûlü olur. (Her fiil (Ma’lûm fiil İsm-i Fâil, Meçhûl fiil ise Nâib-i Fâil gerektirir.) gizli veya açık bir fâil gerektirir.) .ﻧـََﺰَل اﻟْ ُﻘ ْﺮآ ُن ﻧـُُﺰ ًوﻻ Kur’an-ı Kerim indi. 1 Her türlü fiil .اﻪﻠﻟُ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ ُﻛ ﱠﻞ َﺷ ْﻲ ٍء ّٰ َﺧﻠَ َﻖ Her şeyi Allah Teâlâ yarattı. A B Eğer bir fiil merfû bir ma’mûl alınca kelâm (anlamlı bir Eğer bir fiil merfû bir ma’mûl alınca kelâm (anlamlı bir cümle) oluyorsa o fiile tam fiil denir. cümle) olmayıp mansûb bir habere ihtiyaç duyuyorsa o fiile nâkıs fiil denir. ِ اﻪﻠﻟُ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ ّٰ َﻋﻠ َﻢ .اﻪﻠﻟُ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ َﻋﻠِ ًﻴﻤﺎ َﺣ ِﻜ ًﻴﻤﺎ ّٰ َﻛﺎ َن Allah Teâlâ bildi. Allah Teâlâ alîmdir, hakîmdir. َﻛﺎ َن … idi, … oldu, … öyledir. ﺻ َﺎر َ … oldu. َﻣﺎ َز َال Hala … -dır, Dâima … oldu. َﻣﺎ َد َام -dığı müddetçe … ﺲ َ ﻟَْﻴ (şimdi) Değildir. Âsi, azabı hak edici oldu. ِ ﺻﺎر اﻟْﻌ .ﺎﺻﻲ ُﻣ ْﺴﺘَ ِﺤﻘًّﺎ ﻟِْﻠ َﻌ َﺬا ِب َ ََ ِٰ ﻣﺎ ز َال اﻟْﻤ ْﺬﻧِﺐ ﺑﻌِ ًﻴﺪا ِﻣﻦ .اﻪﻠﻟ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ ّ َ َ ُ ُ َ َ Günahkâr, dâima Allah Teâlâ’dan uzak oldu. ِ ﺗـُ ْﻘﺒﻞ اﻟﺘـﱠﻮﺑﺔُ ﻣﺎ دام اﻟﱡﺮوح د .اﺧ ًﻼ ِﰲ اﻟْﺒَ َﺪ ِن َ ُ َ َ َ َْ ُ َ Can bedende olduğu müddetçe tevbe kabul edilir. Allah Teâlâ cisim değildir. İsm-i fâil, ma’lûm fiili gibi amel eder. (Her fâil gizli veya açık bir fâil gerektirir.) ِ اِﺳﻢ اﻟْ َﻔ ﺎﻋ ِﻞ ُْ 2 ِ ُاِ ْﺳﻢ اﻟْﻤ ْﻔﻌ ﻮل َ ُ 3 ٍ ُﻛ ﱡﻞ ﺣﺴ .ُﻮد ُْﳏ ِﺮ ٌق َﺣ َﺴ ُﺪﻩُ َﻋ َﻤﻠَﻪ َُ Her haset edenin hasedi amelini yakar. (yakandır) Diğer Örnek: Talebe, dersi anlayandır.(anlar) .اﻪﻠﻟُ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ ِﺟ ْﺴ ًﻤﺎ ّٰ ﺲ َ ﻟَْﻴ ِِ ﱠ .س ُ ﻓَﺎﻫ ٌﻢ اَﻟﻄﺎﻟ َ ﺐ اﻟﺪ ْﱠر İsm-i mef’ûl, meçhûl fiili gibi amel eder. (Her mef’ûl gizli veya açık bir nâib-i fâil gerektirir.) ٍ ُِﻛ ﱡﻞ َﺎﺗﺋ .ُﻮل ﺗَـ ْﻮﺑَـﺘُﻪ ٌ ُﺐ َﻣ ْﻘﺒ Her tevbe edenin tevbesi kabul edilir. (kabul edilendir) Diğer Örnek: Ders anlaşılandır. (anlaşılır) .س ٌ َﻣ ْﻔ ُﻬ ُ ﻮم اﻟﺪ ْﱠر 10 115 Sıfat-ı müşebbehe, fiili gibi amel eder. (İsm-i fâilden farkı: 1- Anlamının kalıcı olması, 2- Kalıbının semâî olması.) İbadetin sevabı güzel, masiyetin azabı çirkindir. ِ 4 ُﺸﺒﱠـ َﻬﺔ َ ﻟﺼ َﻔﺔُ اﻟ ُْﻤ ّ َا ِ ِ .ﻴﺢ َﻋ َﺬ ُاﻬﺑَﺎ ٌ ِ َواﻟْ َﻤ ْﻌﺼﻴَﺔُ ﻗَﺒ،اَﻟْﻌﺒَ َﺎدةُ َﺣ َﺴ ٌﻦ ﺛـَ َﻮ ُاﻬﺑَﺎ ِ اِﺳﻢ اﻟْﺘﱠـ ْﻔ ِﻀ 5 ﻴﻞ ُْ ِ .اﳊِْﻠ ُﻢ ِﻣْﻨﻪُ ِﰲ اﻟْ َﻌ ِﺎﱂ ْ َﺣ َﺴ َﻦ ﻓِ ِﻴﻪ ْ َﻣﺎ ﻣ ْﻦ َر ُﺟ ٍﻞ أ İsm-i tafdîl, fiili gibi amel eder. Hilim, hiç kimsede âlimdeki kadar güzel değildir. Mastar, fiili gibi amel eder. 6 ﺼ َﺪ ُر ْ اَﻟ َْﻤ .اﻪﻠﻟُ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ إِ ْﻋﻄَﺎءً ﻟَﻪُ َﻋْﺒ ُﺪﻩُ ﻓَِﻘ ًﲑا ِد ْرَﳘًﺎ ُِﳛ ﱡ ّٰ ﺐ (Sadece açık fâil alır.) Allah Teâlâ, kulunun kendisi için fakire para vermesini sever. Muzâf olan isim cer eder. (Lâfız bakımından tam değildir.) İsm-i Mübhem-i Tam, nasb eder. (Lâfız bakımından tamdır, Mana bakımından kapalıdır.) اَِْﻻ ْﺳ ُﻢ اﻟ ُْﻤ ْﺒـ َﻬ ُﻢ اﻟﺘﱠﺎ ﱡم 8 َﻣ ْﻌﻨَﯽ اﻟ ِْﻔ ْﻌ ِﻞ 9 .ًﻳﺢ ِﻋ ْﺸُﺮو َن َرْﻛ َﻌﺔ َاَ ﱠ ُ ﻟﱰا ِو Terâvih namazı yirmi rekattır. Kendisinden fiil manası anlaşılan her lafza “mana-yı fiil” denir. Zarf-ı Müstekar’a Örnek Esma-i Ef’al’e Örnek Günahkâr Allah Teâlâ’dan uzak oldu. 7 ِٰ ُِﻋﺒﺎدة .ٌاﻪﻠﻟ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ َﺧ ْﲑ ّ ََ Allah Teâlâ’ya ibadet etmek hayırdır. ِٰ ﻫﻴـﻬﺎت اﻟْﻤ ْﺬﻧِﺐ ِﻣﻦ .اﻪﻠﻟ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ ّ َ ُ ُ َ َ َْ ﺎف ُ ﻀ َ اَِْﻻ ْﺳ ُﻢ اﻟ ُْﻤ .ﺗَـَﺮ ِاك َذﻧْـﺒًﺎ Günahı bırak. .ٌاﺣﺔ َ َﻣﺎ ِﰲ اﻟ ﱡﺪﻧْـﻴَﺎ َر Dünyada rahat yoktur. İsm-i Mensub’a Örnek .ُﻳَـْﻨـﺒَﻐِﻲ ﻟِْﻠ َﻌ ِﺎﱂ أَ ْن ﻳَ ُﻜﻮ َن ُﳏَ ﱠﻤ ِﺪ ًّ� ُﺧﻠُ ُﻘﻪ Âlimin ahlâkının Muhammedî olması gerekir. 11 116 2. MANEVÎ ÂMİLLER (2) 1 ْ َراﻓِ ُﻊ اﻟ ُْﻤ ْﺒـﺘَ َﺪأِ َو اﳋََِﱪ ِٰ ﻮل .اﻪﻠﻟ ّ ُ ُﳏَ ﱠﻤ ٌﺪ َر ُﺳ Mübtedâ ile Haberi Raf’ eden Ma’nevî Âmil Muhammed Allah’ın resûlüdür. 2 ﻀﺎر ِِع َ َراﻓِ ُﻊ اﻟ ِْﻔ ْﻌ ِﻞ اﻟ ُْﻤ ِ .ﺐ ّٰ ﻳَـ ْﺮ َﺣ ُﻢ َ اﻪﻠﻟُ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ اﻟﺘﱠﺎﺋ Muzârî Fiili Raf’ eden Ma’nevî Âmil Allah Teâlâ, tevbe edene merhamet eder. 2. MA’MÛL Ma’mûller, iki kısımdır. 1. Doğrudan Ma’mûl olanlar َﺻﺎﻟَِﺔ ُ ( اَﻟْ َﻤ ْﻌ ُﻤ25) َ ﻮل ِﺎﺑ ْﻷ 1. Merfû Ma’mûller (9) 2. Mansûb Ma’mûller (13) 3. Mecrûr Ma’mûller (İsimlere Mahsus) (2) 4. Meczûm Ma’mûller (Fiillere Mahsus) (1) 2. Dolaylı olarak Ma’mûl olanlar ﻮل ِﺎﺑ ﻟﺘّـﺒَﻌِﻴﱠ ِﺔ ُ ( اَﻟْ َﻤ ْﻌ ُﻤ5) 1. DOĞRUDAN MA’MÛL OLANLAR (25) 1.1. Merfû Ma’mûller (9) Hem fiiller hem de isimler merfû olabilir. Fâil ِ اَﻟْ َﻔ 1 ﺎﻋ ُﻞ ِ ِ .ﺐ ّٰ َرﺣ َﻢ َ اﻪﻠﻟُ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ اﻟﺘﱠﺎﺋ Allah Teâlâ, tevbe edene merhamet etti. (Dua niyetiyle söylenirse merhamet etsin anlamına gelir.) Nâib-i Fâil ِ َ�ﺋِﺐ اﻟْ َﻔ ﺎﻋ ِﻞ ُ 2 ِ ِ .ﺐ ُ ُرﺣ َﻢ اﻟﺘﱠﺎﺋ Tevbe edene merhamet edildi. 12 117 İsim cümlesinin ögeleridir. 3-4 ْ اَﻟ ُْﻤ ْﺒـﺘَ َﺪأُ َو ُاﳋََﱪ .ﺼ َﻼةُ َو اﻟ ﱠﺴ َﻼ ُم ُﳏَ ﱠﻤ ٌﺪ َﺧ َﺎﰎُ ْاﻷَﻧْﺒِﻴَ ِﺎء َﻋﻠَْﻴ ِﻬ ُﻢ اﻟ ﱠ Mübtedâ ve Haber Muhammed, peygamberlerin sonuncusudur (Salât-ü selâm onların üzerine olsun). Haberi Mansûbtur. “Kâne” ve Benzerlerinin İsmi 5 اِ ْﺳ ُﻢ َﻛﺎ َن َوأَ َﺧ َﻮ ِاﻬﺗَﺎ . َﺣ ِﻜ ًﻴﻤﺎ،اﻪﻠﻟُ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ َﻋﻠِ ًﻴﻤﺎ ّٰ َﻛﺎ َن Allah Teâlâ alîmdir, hakîmdir. İsmi Mansûbtur. “İnne” ve Benzerlerinin Haberi َﺧ َﱪُ إِ ﱠن َوأَ َﺧ َﻮ ِاﻬﺗَﺎ 6 ِ َﺧ َﱪُ َﻻ ﻟِﻨَـ ْﻔ ِﯽ ا ْﳉِْﻨ ﺲ 7 .ﺚ َﺣ ﱞﻖ َ إِ ﱠن اﻟْﺒَـ ْﻌ Şüphesiz öldükten sonra dirilmek haktır. İsmi Mansûbtur. Cinsi nefyeden “Lâ” nın Haberi .ﻮل ٌ َُﻻ َﻋ َﻤ َﻞ ُﻣَﺮ ٍاء َﻣ ْﻘﺒ Riyakârın hiçbir ameli makbul değildir. Haberi Mansûbtur. “Leyse” ye Benzeyen “Lâ” ve “Ma” nın İsmi Âlime büyüklenmek yaraşmaz, haset de helâl değildir. Başında Nasb ve Cezm edatlarından biri bulunmayan “Muzârî fiil” ِ ِ َ اِ ْﺳﻢ َﻣﺎ وَﻻ اﻟْﻤ8 ﺲ ُ َ ُ َ ﺸﺒﱠـ َﻬﺘَ ْﲔ ﺑﻠَْﻴ . َوَﻻ َﺣ َﺴ ٌﺪ َﺣ َﻼًﻻ،َﻣﺎ اﻟﺘﱠ َﻜ ﱡﱪُ َﻻﺋًِﻘﺎ ﻟِْﻠ َﻌ ِﺎﱂ ِ اﳋَ ِﺎﱄ َﻋ ِﻦ اﻟﻨـﱠﻮ ِ اﺻ ْ ُﻀﺎرِع ﺐ َوا ْﳉََﻮا ِزِم َ اَﻟ ِْﻔ ْﻌ ُﻞ اﻟ ُْﻤ َ 9 .اﺿ َﻊ ُِﳛ ﱡ ُ اﻪﻠﻟُ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ اﻟﺘـ َﱠﻮ ّٰ ﺐ Allah Teâlâ tevazuu sever. 13 118 1.2. Mansûb Ma’mûller (13) Hem fiiller hem de isimler mansûb olabilir. Mef’ûl-i Mutlak, fiilden sonra fiilin manasını kuvvetlendirmek (te’kid), çeşidini (nev’) ve sayısını (adet) bildirmek için kullanılır. O fiille aynı kökten gelen mastardır. Mef’ûl-i Mutlak olarak eş anlamlı bir mastar da kullanılabilir. Mastar ﻮل اﻟ ُْﻤﻄْﻠَ ُﻖ ُ ُاَﻟ َْﻤ ْﻔﻌ 1 .ﻮﺣﺎ ُ ﺗُـْﺒ ُ َﺖ ﺗَـ ْﻮﺑَﺔً ﻧ ً ﺼ Tevbe-i nasûh ile tevbe ettim. Te’kid’e Örnek: Sağlam vurdum. (Vurmakla vurdum.) .ًﺿ ْﺮﺑَﺔ َ ﺖ َ ُ ْﺿَﺮﺑ .ﺿ ْﺮًﺎﺑ َﺷ ِﺪ ًﻳﺪا َ ب َ َ ﺿَﺮ .ﺿ ْﺮًﺎﺑ َ ﺖ َ ُ ْﺿَﺮﺑ *Genelde mimsiz mastar olarak gelir. *Genelde mastar bina-yı merre olarak gelir. Aded’e Örnek: Bir defa vurdum. Nev’’e Örnek: Şiddetli vurdu. *Genelde muzâaf veya mevsuf olarak gelir. ﻮل ﺑِ ِﻪ ُ ُاَﻟ َْﻤ ْﻔﻌ 2 Nesne ﻮل ﻓِ ِﻴﻪ ُ ُاَﻟ َْﻤ ْﻔﻌ 3 Zarf Mef’ûlün Bih bir cümlede üçten fazla olamaz. Tam adı Mef’ûlün Bih Sarihtir. Harf-i cerle beraber kullanılırsa adı Mef’ûlün Bih Gayr-i Sarih olur. ِ .اﻪﻠﻟَ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ ّٰ أ ُْﻋﺒُﺪ Allah Teâlâ’ya kulluk et. Mef’ûlün Fîh, fiilin işlendiği yeri ve zamanı (zarfiyeti) gösterir. Fî’den başka harf-i cerlerde kullanılır. .ﻀﺎ َن َ ﺻ ْﻢ َﺷ ْﻬَﺮ َرَﻣ ُ Ramazan ayında oruç tut. (“Şehre” kelimesinden önceki fî hazfedilmiş.) .ﻒ ﺖ ِﰲ اﻟ ﱠ ِّ ﺼ ُ َد َر ْﺳ ِِ ِ ُ ﺻﻠﱠ Diğer Örnek: Mescitte namaz kıldım. .ﺎﺑ ﻟْﻤﺴﺠﺪ َ ْ َ ﻴﺖ Diğer Örnek: Sınıfta ders yaptım. Mef’ûlün Leh, bir fiilin gerçekleşme sebebini bildirir. Niçin? Sorusunun cevabıdır. Lâm’dan başka harf-i cerlerde kullanılır. 4 ُ ُاَﻟ َْﻤ ْﻔﻌ ُﻮل ﻟَﻪ ِٰ اِﻋﻤﻞ ﻃَﻠَﺒﺎ ﻟِﻤﺮﺿ ِﺎة .اﻪﻠﻟ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ ّ َ َْ ً ْ َ ْ Sebep Allah Teâlâ’nın rızasını kazanmak için amel et. (“Taleben” kelimesinden önceki lâm hazfedilmiş.) ِ .ﺖ ﻟِﻠﺪ ْﱠر ِس ُ ﺟْﺌ Diğer Örnek: Açlıktan öldü. .ﻮع ِ ُاﳉ ْ ﺎت ِﻣ َﻦ َ َﻣ Diğer Örnek: Ders için geldim. 14 119 ُ ُ اَﻟ َْﻤ ْﻔﻌ5 ُﻮل َﻣ َﻌﻪ .ﻚ ُ ﻳَـ ْﻔﻨَﯽ اﻟْ َﻤ َ َﺎل َوﺗَـْﺒـ َﻘﯽ َو َﻋ َﻤﻠ Mef’ûlün Meah, beraberlik bildirir. Vâv-ı Maiyye’den sonra gelir. Beraberlik Mal yok olur, amelinle baş başa kalırsın. (“Ameleke” kelimesinden önceki vâv, vâv-ı maiyyedir.) Hâl, fiil gerçekleşirken fâilin, mef’ûlün veya her ikisinin birden durumunu gösteren sözdür. Nasıl? Sorusunun cevabıdır. Birden fazla olabileceği gibi, müfred, cümle ve şibih cümle şeklinde de gelebilir. Hâlin Sahibi ile Hâl arasındaki uyum, Mübteda ile Haber arasındaki uyum gibidir. Hâl ﺎل ُ َاَ ْﳊ 6 ِ .اﻪﻠﻟَ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ َﺧﺎﺋًِﻔﺎ َر ِاﺟﻴًﺎ ّٰ أ ُْﻋﺒُﺪ Allah Teâlâ’ya korkarak ve umarak kulluk et. .ﱠﺎي َﺟﺎﻟِ ًﺴﺎ *Hâl’in sahibi Zeyd. َ َﺷ ِﺮ َ ب َزﻳْ ٌﺪ اﻟﺸ Mef’ûl’ün Hâl’ine Örnek: Zeyd çayı sıcak içti. .ﺎرا *Hâl’in sahibi çay. ًّ ﱠﺎي َﺣ َ َﺷ ِﺮ َ ب َزﻳْ ٌﺪ اﻟﺸ ِ ْ ب َزﻳْ ٌﺪ َﻋ ْﻤﺮا ﻗَﺎﺋِﻤ Her ikisine Örnek: Zeyd Amr’ı ikiside ayakta iken dövdü. .ﲔ َ *Hâl’in sahibi Zeyd ve Amr. َ ﺿَﺮ َ ً Fâil’in Hâl’ine Örnek: Zeyd çayı oturarak içti. Temyîz, kendinden önce gelen (mana bakımından kapalı) bir isimle ne kastedildiğini açıklayan veya işin ne bakımdan olduğunu beyan eden yalın, nekre ve mansûb bir isimdir. Kapalılık bir kelimede olabileceği gibi cümlenin genelinde de olabilir. Temyîz Âlim, kulluk bakımından güzel oldu. Müstesnâ müstesnâ minh’e dâhildir. Yani aynı kategorideki varlıklardır. Müstesnâ اَﻟﺘ ْﱠﻤﻴِ ُﻴﺰ7 .ﺎب اﻟْ َﻌ ِﺎﱂُ ِﻋﺒَ َﺎد ًة َ َﻃ اَﻟ ُْﻤ ْﺴﺘَـﺜْـﻨَﯽ 8 .ﱠﺎس إِﱠﻻ اﻟْ َﻜﺎﻓَِﺮ ْ ﻳَ ْﺪ ُﺧ ُﻞ َ اﳉَﻨﱠﺔَ اﻟﻨ Kâfir hariç, insanlar cennete girecek. İsimi Merfû’dur. “Kâne” ve Benzerlerinin Haberi Melekler, Allah Teâlâ’nın kullarıdır. Haberi Merfû’dur. “İnne” ve Benzerlerinin İsmi 9 َﺧ َﱪُ َﻛﺎ َن َوأَ َﺧ َﻮ ِاﻬﺗَﺎ ِٰ َﻛﺎ َن اﻟْﻤ َﻼﺋِ َﻜﺔُ ِﻋﺒﺎد .اﻪﻠﻟ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ ّ ََ َ اِ ْﺳ ُﻢ إِ ﱠن َوأَ َﺧ َﻮ ِاﻬﺗَﺎ 10 .إِ ﱠن اﻟ ﱡﺴ َﺆ َال َﺣ ﱞﻖ Suâl, haktır. 15 120 Haberi Merfû’dur. Cinsi nefyeden “Lâ” nın İsmi ِ اِ ْﺳ ُﻢ َﻻ ﻟِﻨَـ ْﻔ ِﯽ ا ْﳉِْﻨ ﺲ 11 ٍ َﺎﻋﺔَ ﻣ ْﻐﺘ .ٌﺎب َﻣ ْﻘﺒُﻮﻟَﺔ ُ َ ََﻻ ﻃ Gıybet edenin hiçbir ibadeti makbul değildir. İsimi Merfû’dur. “Leyse” ye Benzeyen “Lâ” ve “Ma” nın Haberi Gıybet helâl değildir, lâf taşımak da câiz değildir. Başında Nasb edatlarından biri bulunan “Muzârî fiil” ِ ِ َ َﺧ َﱪ َﻣﺎ وَﻻ اﻟْﻤ 12 ﺲ ُ َ ُ َ ﺸﺒﱠـ َﻬﺘَ ْﲔ ﺑﻠَْﻴ .ً َوَﻻ َﳕِ َﻴﻤﺔٌ َﺟﺎﺋَِﺰة،َﻣﺎ اﻟْﻐِْﻴـﺒَﺔُ َﺣ َﻼًﻻ ِ ﻀﺎرِعُ اﻟﱠ ِﺬي َد َﺧﻠَﻪُ إِ ْﺣ َﺪی اﻟﻨـﱠﻮ ِ اﺻ ﺐ َ اَﻟ ِْﻔ ْﻌ ُﻞ اﻟ ُْﻤ َ 13 .ﺐ أَ ْن ﻳـُ ْﻐ َﻔَﺮ ذُﻧُ ِﻮﰊ أ ُِﺣ ﱡ Günahlarımın bağışlanmasını dilerim. 1.3. Mecrûr Ma’mûller (2) Sadece isimler mecrûr olabilir. Harf-i Cerle Mecrûr Olan İsim İhlâsla amel et. İzâfetle Mecrûr Olan İsim Kulun günahı, kalbini karartır. ِ اَﻟْﻤﺠﺮور ِﲝﺮ 1 ف ا ْﳉَِّﺮ َْ ُ ُ ْ َ ٍ اِ ْﻋ َﻤ ْﻞ ﺈﺑِِ ْﺧ َﻼ .ص 2 ﺿﺎﻓَ ِﺔ َ ور ِﺎﺑ ِْﻹ ُ اَﻟ َْﻤ ْﺠ ُﺮ .ُﺐ اﻟْ َﻌْﺒ ِﺪ ﻳُ َﺴ ِّﻮ ُد ﻗَـ ْﻠﺒَﻪ ُ َْذﻧ 1.4. Meczûm Ma’mûller (1) Sadece fiiller meczûm olabilir. Başında Cezm edatlarından biri bulunan “Muzârî fiil” ﻀﺎرِعُ اﻟﱠ ِﺬي َد َﺧﻠَﻪُ إِ ْﺣ َﺪی ا ْﳉََﻮا ِزِم َ اَﻟ ِْﻔ ْﻌ ُﻞ اﻟ ُْﻤ 1 ِ .ﻚ َ ُﺺ ﻳـُ ْﻘﺒَ ْﻞ َﻋ َﻤﻠ ْ إِ ْن ُﲣْﻠ Eğer ihlâslı olursan, amelin kabul edilir. 16 121 2. DOLAYLI OLARAK MA’MÛL OLANLAR (5) Sıfat mevsufuna dört bakımdan uyar. 1.Müfred-Cemi. 2.Müzekker-Müennes. 3.Ma’rife-Nekre. 4.İ’rab ِ 1 ُﻟﺼ َﻔﺔ ّ َا ِ .اﻪﻠﻟَ اﻟْ َﻌ ِﻈ َﻴﻢ ّٰ أ ُْﻋﺒُﺪ Yüce Allah’a kulluk et! Diğer adı Atf-ı Nesaktır (dizmek). Ma’tûf, Ma’tûfun Aleyh’in i’râbına tâbî olur. On Harften Biriyle Atfedilen Kelime (Ma’tûf) Öncelik-sonralık bildirmez. Allah’a ve peygambere itaat ederim. İftitâh tekbiri ve hemen peşinden kıyâm farzdır. ِ ْﻒ ِﺄﺑَﺣ ِﺪ ا ْﳊﺮ ﺸ َﺮِة َ وف اﻟ َْﻌ ُُ َ ُ اَﻟ َْﻌﻄ Ve َو a Akabinde ف َ b ﰒُﱠ c َﺣﺘﱠﯽ d أ َْو e إِ ﱠﻣﺎ f أ َْم g Değil َﻻ h Bilakis, Aksine ﺑَ ْﻞ i ِﻟ َﻜ ْﻦ j ِ ﻮل َ اﻪﻠﻟَ َواﻟﱠﺮ ُﺳ ّٰ ﻴﻊ ُ أُﻃ ِْ َُِﳚﺐ ﺗَ ْﻜﺒِﲑة .ﺎح ﻓَﺎﻟْ ِﻘﻴَ ُﺎم ِ َاﻻﻓْﺘِﺘ َ ُ Sonra Bilmek, sonra da amel etmek gerekir. ِ .ﺐ اﻟْﻌِْﻠ ُﻢ ﰒُﱠ اﻟْ َﻌ َﻤ ُﻞ ُ َﳚ Dahi, Bile, Hatta İnsanlar öldüler, peygamberler bile. .ﱠﺎس َﺣﺘﱠﯽ ْاﻷَﻧْﺒِﻴَﺎءُ َﻋﻠَْﻴ ِﻬ ُﻢ اﻟ ﱠﺼ َﻼةُ َواﻟ ﱠﺴ َﻼ ُم َ َﻣ ُ ﺎت اﻟﻨ Veya Kuşluk namazını dört veya sekiz rekât kıl. Hem Ma’tûf hem de Ma’tûfun Aleyh’ten sonra kullanılır. .ﱡﺤﯽ أ َْرﺑَـ ًﻌﺎ أ َْو َﲦَﺎﻧِﻴًﺎ َ َ ﺻ ِّﻞ اﻟﻀ Ya… ya da … Ya vacip ya da müstehap amel yap! ِ ِ ِ ِ .ﺤﺒًّﺎ َ َإ ْﻋ َﻤ ْﻞ إ ﱠﻣﺎ َواﺟﺒًﺎ َوإ ﱠﻣﺎ ُﻣ ْﺴﺘ Yoksa Allah’ın rızasını mı, yoksa gazabını mı istiyorsun? Sonraki hükmü ortadan kaldırır. Sâlih amel yap, kötü değil! Önceki hükmü ortadan kaldırır. Helâl, yok hayır, temiz rızık talep et! ِٰ أَ ِرﺿﺎء .ُﺨﻄَﻪ َ ﺐ أ َْم َﺳ ّ ََ ُ ُاﻪﻠﻟ ﺗَﻄْﻠ ِ اِﻋﻤﻞ ﺻ .ﺎﳊًﺎ َﻻ َﺳﻴِّﺌًﺎ َ ْ َْ .ﺐ َﺣ َﻼًﻻ ﺑَ ْﻞ ﻃَﻴِّﺒًﺎ ْ ُاُﻃْﻠ Fakat Riyâ helâl olmaz, fakat ihlâs helâl olur. 2 ِ ِ .ص ٌ َﻻ َﳛ ﱡﻞ ِرَ�ءٌ ﻟَﻜ ْﻦ إِ ْﺧ َﻼ 17 122 Te’kîd Lâfzî Te’kîd ِ ﻮب ُﻛﻠﱠ َﻬﺎ َ ُاُﺗْ ِﺮك اﻟ ﱡﺬﻧ Bütün günâhları terket! Bedel, Mübdelin Minh’e tâbî olur. Bedel ِ ِ .ُاﻪﻠﻟَ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ َﺣﻘﱠﻪ ّٰ ا ْﺣ َﻔﻆ Allah’ı, O’nun hakkını koru! 3 Manevî Te’kîd ِ ُاُﻃْﻠ ِْ ص ِْ ﺐ .ص َ اﻹ ْﺧ َﻼ َ اﻹ ْﺧ َﻼ İhlâsı ara, ihlâsı! (Tekrar ile yapılır) اَﻟﺘﱠﺄْﻛِﻴ ُﺪ ِ ِأَﺑْﻐ .اﻪﻠﻟَ ﺗَـ َﻌﺎﻟَﯽ ِﻣْﻨـ ُﻬ ْﻢ ّٰ ﺼﯽ َ ﱠﺎس َﻣ ْﻦ َﻋ َ ﺾ اﻟﻨ İnsanlara, onlardan Allah’a isyan edenlere buğz et! اَﻟْﺒَ َﺪ ُل 4 ِ .ﲔ َ اُ ْﻋﺒُ ْﺪ َرﺑﱠ َ ﻚ إِٰﻟﻪَ اﻟْ َﻌﻠَﻤ Rabbine, âlemlerin ilâhına kulluk et! ِ 5 ُﻟﺼ َﻔﺔ ّ َا .ﺼ َﻼةُ َواﻟ ﱠﺴ َﻼ ُم َآﻣﻨﱠﺎ ﺑِﻨَﺒِﻴِّﻨَﺎ ُﳏَ ﱠﻤ ٍﺪ َﻋﻠَْﻴ ِﻪ اﻟ ﱠ Atf-ı Beyân Peygamberimiz Muhammed (s.a.v.)’e iman ettik. NOT: Kastedilen şey Bedelde önce, Atf-ı Beyânda sonra söylenir. Kullanım şekli aynıdır. Birbirinden ayırt etmek zordur. 18 123 3. İ’RÂB I. İ’RÂB ALÂMETLERİ İ’râb alâmetleri ya hareke, ya harf veya haziftir. A. HAREKELER 1. Zamme 2. Fetha 3. Kesra B. HARFLER 1. Vâv 2. Yâ 3. Elif 4. Nûn C. HAZİFLER Hazifler üç tanedir ve fiile mahsustur. 1. Harekenin hazfi 2. Son harfin hazfi 3. Nûn’un hazfi II. İ’RÂB ALÂMETLERİNE GÖRE MU’RAB KELİMELER Mu’rab kelimeler, i’râb alâmetlerine göre dokuz kısımdır. İsimlerde İ’râb (6) A. Sadece Hareke ile (3) Fiillerde İ’râb (3) B. Sadece Harf ile (3) C. Hareke + Hazif ile (2) • • Müfred Munsarif Ve Cem-İ • Esmâ-İ Sitte (Altı İsim) Mükesser Munsarif • • Gayr-İ Munsarif Cem-İ Müzekker Sâlim, أُوﻟُوKelimesi Ve َِﻋ ْﺷ ُرون Ve Benzerleri • Sonuna Zamir Bitişmeyen D. Harf + Hazif ile (1) • Sonuna Cem-İ Müennes Ve Son Harfi Sahih Olan Nûnundan Başka Zamir Muzârî Fiiller Bitişen Muzârî Fiiller (Müfredât-ı Hams) (Ef’âl-i Hamse) Sonuna Zamir Bitişmeyen Ve Son Harfi İlletli Olan Muzârî Fiiller (Müfredât-ı Hams) • • Cem-İ Müennes Sâlim Tesniye İsimler, ﺎن ِ ْاِﺛ Kelimesi Ve Zamire Muzâf Olan ِﻛ َلKelimesi 19 124 A. SADECE HAREKE İLE İ’RÂBLANANLAR İ’RÂBI Tam ﻧَـ ْﻮعُ اﻟْ ُﻤ ْﻌَﺮ ِب ف ﺼ ِﺮ ُ اَﻟْ ُﻤ ْﻔَﺮُد اﻟْ ُﻤْﻨ َ Nâkıs ف ﺼ ِﺮ ُ اَ ْﳉَ ْﻤ ُﻊ اﻟْ ُﻤ َﻜ ﱠﺴ ُﺮ اﻟْ ُﻤْﻨ َ َﻏﲑ اﻟْﻤْﻨﺼ ِﺮ ِ ف ُْ ُ َ َﲨْﻊ اﻟْﻤﺆﻧ ِ ﱠﺚ اﻟ ﱠﺴﺎﻟِـ ِﻢ ُ َُ İ’RÂBI ﻧَـ ْﻮعُ اﻟْ ُﻤ ْﻌَﺮ ِب Tam Nâkıs َﻋ َﻼ َﻣﺔُ اﻟﱠﺮﻓ ِﻊ ُ◌ ُ◌ ُ◌ ُ◌ َﻋ َﻼ َﻣﺔُ ﱠﺼ ِ ﺐ اﻟﻨ ْ َ◌ َ◌ َ◌ ِ◌ َﻋ َﻼ َﻣﺔُ اﳉَِّﺮ ْ ِ◌ ِ◌ َ◌ ِ◌ َرﻓْ ٌﻊ ِ ﺐ َﺟﺎءَ اﻟﻄﱠﺎﻟ ُ ب َﺟﺎءَ اﻟﻄﱡﱠﻼ ُ َﲪَ ُﺪ َﺟﺎءَ أ ْ ِ ت ت ُﻣ ْﺴﻠ َﻤﺎ ٌ َﺟﺎءَ ْ اَْﻷ َْﻣﺜِﻠَﺔُ ﺐ ﻧَ ْ ﺼٌ ِ ﺐ َرأَﻳْ ُ ﺖ اﻟﻄﱠﺎﻟ َ ب َرأَﻳْ ُ ﺖ اﻟﻄﱡﱠﻼ َ َﲪَ َﺪ ﺖأْ َرأَﻳْ ُ ﺖ ُﻣ ْﺴﻠِ َﻤﺎ ٍت َرأَﻳْ ُ َﺟﱞﺮ ﺖ َﻋﻠَﯽ اﻟﻄﱠﺎﻟِ ِ ﺐ َﺳﻠﱠ ْﻤ ُ ﺖ َﻋﻠَﯽ اﻟﻄﱡﱠﻼ ِب َﺳﻠﱠ ْﻤ ُ َﲪَ َﺪ ﺖ َﻋﻠَﯽ أ ْ َﺳﻠﱠ ْﻤ ُ ﺳﻠﱠﻤﺖ ﻋﻠَﯽ ﻣﺴﻠِﻤﺎ ٍ ت َ ْ ُ َ ُْ َ B. SADECE HARF İLE İ’RÂBLANANLAR Tam Nâkıs Nâkıs ِ اﻟﺴﺘﱠﺔُ ٭ اَْﻻَ ْﺳـ َﻤﺎءُ ّ ﻮﻫﺎ، َﺧﻮﻩَُ ،ﲪُ َ أَﺑُﻮﻩُ ،أ ُ َﻫﻨُﻮﻩُ ،ﻓُﻮﻩُ َو ذُو َﻣ ٍﺎل َﲨْ ُﻊ اﻟْ ُﻤ َﺬ ﱠﻛ ِﺮ اﻟ ﱠﺴﺎﻟـُِﻢ ،أُوﻟُﻮ، ِ َﺧ َﻮاﺗُـ َﻬﺎ ﻋ ْﺸ ُﺮو َن َو أ َ اَﻟﺘﱠـﺜْﻨِﻴﺔُ ،اِﺛْـﻨَ ِ ﺎن، َ ِ ِ ٍ ﻀ َﻤﺮ( ﻀﺎﻓًﺎ إﻟَﯽ ُﻣ ْ )ﻣ َ َو ﻛ َﻼ ُ اَْﻷ َْﻣﺜِﻠَﺔُ ﺐ ﻧَ ْ ﺼٌ َﺟﱞﺮ ﺳﻠﱠﻤﺖ ﻋﻠَﯽ أ ِ َﺧﻲ َزﻳْ ٍﺪ َْ ُ َ َﻋ َﻼ َﻣﺔُ اﻟﱠﺮﻓ ِﻊ َﻋ َﻼ َﻣﺔُ ﱠﺼ ِ ﺐ اﻟﻨ ْ َﻋ َﻼ َﻣﺔُ اﳉَِّﺮ ْ َرﻓْ ٌﻊ و ا ي َﺧﻮ َزﻳْ ٍﺪ َﺟﺎءَ أ ُ َﺧﺎ َزﻳْ ٍﺪ َرأَﻳْ ُ ﺖأَ و ي ي َﺟﺎءَ اﻟْ ُﻤ ْﺴﻠِ ُﻤﻮ َن ﺖ اﻟْ ُﻤ ْﺴﻠِ ِﻤﻴـ َﻦ َرأَﻳْ ُ ﺖ َﻋﻠَﯽ اﻟْ ُﻤ ْﺴﻠِ ِﻤﻴـ َﻦ َﺳﻠﱠ ْﻤ ُ ا ي ي َﺟﺎءَ اﻟﱠﺮ ُﺟﻠَـﺎ ِن ﺖ اﻟﱠﺮ ُﺟﻠَﻴـ ِﻦ َرأَﻳْ ُ ﺖ َﻋﻠَﯽ اﻟﱠﺮ ُﺟﻠَﻴـ ِﻦ َﺳﻠﱠ ْﻤ ُ * Bu isimlerin bu şekilde i’rablanabilmeleri için şu şartları bulundurmaları gerekir. )Müfred olacaklar. (Tesniye veye Cemi olmayacaklar )Mükebber olacaklar. (İsm-i Tasğir olmayacaklar Muzâf olacaklar. Muzâfun ileyhleri mütekellim “ya” sı olmayacak. 20 125 1234- C. HAREKE VE HAZİF İLE İ’RÂBLANANLAR İ’RÂBI ﻧَـ ْﻮعُ اﻟْ ُﻤ ْﻌَﺮ ِب Tam ﻤﺲ ات ْ اَﻟْ ُﻤ ْﻔَﺮَد ُ اﳋَ ُ ﺼ ِﺤﻴﺤﺔُ ِ اﻵﺧ ُﺮ اﻟ ﱠ َ Tam ﻤﺲ ات ْ اَﻟْ ُﻤ ْﻔَﺮَد ُ اﳋَ ُ اﻟـﻤﻌﺘَـﻠﱠﺔُ ِ اﻵﺧ ُﺮ ُْ َﻋ َﻼ َﻣﺔُ اﻟﱠﺮﻓ ِﻊ َﻋ َﻼ َﻣﺔُ ﱠﺼ ِ ﺐ اﻟﻨ ْ ُ◌ َ◌ َ◌ ُ◌ )(Takdirî َ◌ َﻋ َﻼ َﻣﺔُ اﳉَِّﺮ ْ ف َﺣ ْﺬ ُ ـﺨَﺮَﻛ ِﺔ اﻟْ َ ف َﺣ ْﺬ ُ ْاﻵ ِﺧ ِﺮ َرﻓْ ٌﻊ اَْﻷ َْﻣﺜِﻠَﺔُ ﺐ ﻧَ ْ ﺼٌ َﺟﱞﺮ ﺼﺮُ ﻳَـْﻨ ُ ﺼﺮَ ﻟَ ْﻦ ﻳَـْﻨ ُ ﺼﺮْ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـْﻨ ُ ﻳَـ ْﺮِﻣﻲ ﻟَ ْﻦ ﻳَـ ْﺮِﻣﻲَ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـ ْﺮِم ﻟَ ْـﻢ ﻳَـ ْﻐ ُﺰ ﻟَ ْﻦ ﻳَـْﻨ َﺴﯽ ﺲ ﻟَ ْـﻢ ﻳَـْﻨ َ ﻳَـ ْﻐ ُﺰو ﻳَـْﻨ َﺴﯽ )(Takdirî ﻟَ ْﻦ ﻳَـ ْﻐ ُﺰوَ D. HARF VE HAZİF İLE İ’RÂBLANANLAR İ’RÂBI Nâkıs ﻧَـ ْﻮعُ اﻟْ ُﻤ ْﻌَﺮ ِب َﻋ َﻼ َﻣﺔُ اﻟﱠﺮﻓ ِﻊ َﻋ َﻼ َﻣﺔُ ﱠﺼ ِ ﺐ اﻟﻨ ْ ف َﺣ ْﺬ ُ اﻟﻨ ِ ﱡﻮن ن اَْﻻَﻓْـ َﻌ ُ ﺎل ا ْﳋَ ْﻤ َﺴﺔُ َﻋ َﻼ َﻣﺔُ اﳉَِّﺮ ْ ف َﺣ ْﺬ ُ اﻟﻨ ِ ﱡﻮن َرﻓْ ٌﻊ اَْﻷ َْﻣﺜِﻠَﺔُ ﺐ ﻧَ ْ ﺼٌ َﺟﱞﺮ ﺼَﺮانِ ﻳَـْﻨ ُ ﺼَﺮا ﻟَ ْﻦ ﻳَـْﻨ ُ ﺼَﺮا ﻟَ ْـﻢ ﻳَـْﻨ ُ İ’RÂB TÜRLERİ III. Eğer i’râb alâmeti lafızda görülürse buna “lafzî i’râb”, lafızda görülmeyip, fakat lafzın sonunda takdir edilirse buna “takdirî i’râb”, ne lafızda görülür, ne de lafzın sonunda takdir edilirse buna da “mahallî i’râb”, denir. ظ اَْﻷَﻟْ َﻔﺎ ُ 1 2 3 Lafızlar ikiye ayrılır. اﻹ ْﻋﺮ ِ ﻟَ َـﻬﺎ َﻣ َ ِ ِ اب. ـﺤﻞﱞ ﻣ َﻦ ْ َ اﻹ ْﻋﺮ ِ ِ ِ اب. َﻻ َﻣ َ ـﺤ ًّﻞ ﻟَ َـﻬﺎ ﻣ َﻦ ْ َ )İ’râbtan Mahalli Olanlar (İ’râblananlar) (3 )İ’râbtan Mahalli Olmayanlar (İ’râblanmayanlar) (4 ﻟَ ْﻔ ِﻈ ﱞﻲ ي ﺗَـ ْﻘ ِﺪﻳ ِﺮ ﱞ ـﺤﻠِّ ﱞﻲ َﻣ َ َﺟﺎءَ َزﻳْﺪٌ ﺟﺎء اﻟْ َﻘ ِ ﺎﺿﻲ ََ ◌ُ ﺎل اﻟْﻤ ِ ﺎل ْاﻷ َْﻣ ِﺮ 4اَﻟْـ ُﺠ َﻤ ُﻞ ﺎﺿﻴَﺔٌ 3أَﻓْـ َﻌ ُ َ 1ﺣُﺮ ٌ وف 2اَْﻷَﻓْـ َﻌ ُ َ takdir edilir َﺟﺎءَ ٰﻫ َﺬا 21 126