GELİŞİM PSİKOLOJİSİ Psikoloji:organizmaların(merkezi sinir sistemi gelişmiş insan, hayvan) davranışlarını inceleyen pozitif(kanıtlanabilen) bir bilim dalıdır. psikolojinin işlevleri:insan ve hayvan davranışlarını incelemek,insan ve hayvan davranışlarını doğasını açıklamak,davranışlarla ilgili tahminde bulunmak,davranışı kontrol etmek Gelişimde tartışmalar 1-gelişimde kalıtımmı önemlidir?çevremi? 2-kişilik özellikleri doğuştanmıdır yoksa sonradan değiştirilebilirmi? Durağanlık:insan kişiliği doğuştan gelir ve değişmez. Değişme:insan kişiliği yaşam boyunca değişir. 3-gelişim aşamalar halindemi gerçekleşir yoksa bir anda mı gerçekleşir? Süreklilik:gelişim bir andan ortaya çıkar ve dönemler halinde oluşmaz Süreksizlik:gelişim dönemler ve aşamalar halinde olur. GELİŞİM PSİKOLOJİSİNDE KURAMLAR 1)yapısalcılık(strüktüralizm):*wlhem wundt tarafında ortaya atılanyapısalcılık kuramında yapısacılar,zihnin öğelerini ve yapısını incelemişleridir.bellek,bilinç,duygu,muhakeme zihnin ne olduğunu inceler.zihin nedir sorusunu sorarlar.içebakış yöntemini kullanırlar.bilinç ve bilinç süreçlerine odaklanırlar. 2)işlevselcilik(fonksiyonalizm):William James,john dewey tarafından ortaya atılan fonksiyonalizmde zihnin ne olduğu bize fayda sağlamaz derler ve zihin ne işe yarar ? asıl sorulması gereken sorunun bu olduğu ve zihnin fonksiyonunun ne olduğu sorusuna cevap ararlar.ayrıca insan zihninin çevreye uyumunu sağlamanın bir amaç olarak belirlemişlerdir. 3)olgunlaşma kuramı(1920):*ilk gelişim norm tablosunu ve ilk video kaydını kullanan Arnold gessel insan davranışını etkileyen temel faktörün kalıtım olduğunu savunur.bu yüzden bireysel farklılıkların olduğunu ve bunun kalıtıma bağlı olarak olgunlaşmayla açıklanabileceğini söyler. 4)davranışçılık kuramı(1930)-bihevyonizm:*davranışçılar sadece gözlenebilen ve ölçülebilen davranışlara odaklandılar.organizmayı etkileyen temel faktörün çevre olduğunu savunurlar.ve yöntem olarak deney gözlemi kullandılar.insanın dünyaya boş bir levha olarak geldiğini yani doğuştan hiçbirşey gelmediğini sonradan davranışların kazanıldığını savunurlarorganizmanın pasif olduğunu söylerler.john Watson,ivan petroviç pavlov,e.r guthe,e.l thomdike.e.skinner,hull 5)1930-psikodinamik kuram/psikanalitik:*Sigmund Freud tarafından ortaya atılan kuramda iki şekilde insan psikolojisi incelenmiştir.topografik anlayış ve yapısal anlayış şeklinde bilinç,bilinç öncesi ve bilinç dışı veya id,ego ve süper ego şeklinde bölümlerden oluştuğunu söylerler. 6)geştalt kuramı-1945/bütüncül*:İnsan zihni her zaman tam olmak ister.bütün parçaların toplamından herzamn daha fazladır ve değerlidir şeklinde bir anlayışa sahip olan kuramda molar bir anlayış geliştrilmiş ve algı çalışmalarıylada önplana çıkmışlardır. 7)1950-hümanizm(fenomenoloji)**:maslow ve roger tarafından ortaya atılan bu kuramda insanın değerli olduğu biricik olduğu ve özel olduğu savunulmuştur.anlama,empati ve dinleme yöntemini kullanmışlardır. Örnek olarak biz bir insanı anlayarak onun dertlerini dinleyerek ona yardımcı olabiliriz.toplum içindeki insanın görevi empati yapıp diğer insanları anlayarak onlarla birlikte uyumlu bir yaşam sürmenin amaç olduğunu söylerler. 8)bilişsel/cognitif kuram**:jena piaget,lev vygotski ve jerome bruner tarafından geliştirilen kuramda insanın bilişsel yönüne ağırlık vermişlerdir bu yüzden organizmanın pasif olmasını reddetmişler ve aktif olduğunu söylemişlerdir.öğrenme sürecinde organizma aktiftir ve bilişsel yönlerini kullanarak öğrenir şeklinde bir kuramları mevcuttur. 9)ekolojik kuram***:urie bronfenbrenner tarafından geliştirilen kuramda organizmanın davranış kazanma vaya öğrenme sürecinde çevresinden bağımsız olamayacağı ve toplumsal normlara göre davranışlarının şekilleneceğini savunurlar.beş temel çevresel sistem bulunan ekolojik kuramda organizmayı kapsayacak şekilde:mikrosistem(aile,okul,arkadaşlar ve oyun alanı),mezosistem(),egzosistem(komşular,tanıdıklar,sosyal hizmetler ve yaşam hizmetleri vs.),makrosistem(ideolojiler,kültür ve turizm) ve kronosistem(zaman,sosyotarihsel koşullar vs.) oluşur. 10)etolojik kuram:insan gelişiminin biyolojik temellere dayandığını ve evrimsel bir bakış açısından etkilendiğini varsayarlar. 11)biyolojik kuram:hormaonlar etkilenen insna yapısı adolp mayer tarafından savunulmuştur. 12)nörobiyolojik kuram:Donald oldinghebb eger beynin i,şleyiş yapısı analiz edilirse insan davranışına yön verilebileceğinden bahseder(nörofizyolojik) 13)kültürlerarası yaklaşım:sosyal yapıların toplumsal özelliklerin ve her toplumun benimsediği kültürün bireyin gelişimi üzerinde etkili olduğunu savunurlar. 14)eklektik kuram:mükemmel kuram yoktur eger kuramların iyi yönlerini aldığımızda insan gelişimi üzerinde önemli analizler yapılabildiğini savunurlar. GELİŞİM PSİKOLOJİSİ VE YÖNTEMLER 1-Gelişimsel yöntemler:3 e ayrılır enlemsel yöntem (kesitsel yöntem),boylamsal yöntem ve sırasal yöntem olmak üzere aslında hepsinin inceleme zamanına veya yaş özellikleri dikkate alınarak inceleme metodu oluşturulur.enlemsel yani kesitsel yöntemde inceleme yaparken aynı zamanda olması ve farklı yaş gruplarını incelemeye dikkat ederiz.burada araştırmanın amacı tek bir çalışma yapıp veri toplamaktır.kesitsel yöntemin en kısa tanımını yapacak olursak farklı kişilerden tek bir zaman içinde tek bir seferde veri toplamaktır diyebiliriz.(örn:2000 yılında ilköğretim ve ortaöğretim kademesindeki öğrencilerden veri toplamak) Boylamsal yöntem ise kesitsel yöntemden farklı olarak aynı kişilerin yıllar boyunca tekrar tekrar incelenmesine dayanır.yani eğer soruda yıllar boyunca aynı kişilerin incelemesi mantığı varsa bu boylamsal yöntemdir.(örn:500 kişilik bir grupta 1960-1980 arasında veri toplamak.) Sırasal yönteme gelecek olursak kesitsel ve boylamsal yöntemlerin bir sentezi olan sırasal yöntemde farklı yaş gruplarından farklı zamanlarda tekrar tekrar veri toplamaya sırasal yöntem denir. uzun bir süreç gerektirir ve ekonomik değildir. 2-korelasyonel yöntem(istatiski yöntem):korelasyon isminden de anlaşılacağı üzere aradaki uyum olarak tanımlanabilir.eğer sorularda iki değişken veriliyor ve bunlar arasındaki korelasyon katsayıları +1 veya -1 e yakın olacak şekilde veriliyorsa değişkenler arası ilişki miktarı o kadar fazla diyebiliriz.0 a yaklaştıkça değişkenler arasındaki ilişkide o kadar azdır.(-0.98>+0,97;burada – olmasına rağmen arasındaki negatif korelasyondaha güçlü olduğu için -0.98 daha büyüktür.kim +-1 e daha yakınsa o daha büyüktür.) pozitif korelasyonda doğru orantı mantığı vardır iki değişkenden birisi nekadar artarsa veya azalırsa diğeride o kadar artar veya azalır.(ne kadar çok yersen o kadar kilo alırsın vs.) Negatif korelasyonda ise ters orantı mantığı vardır iki değişkenden birisi ne kadar artarsa diğeri o kadar azalır veya birisi ne kadar azalırsa digeride o kadar artar.(alkol kullanımı sonucu sağlığın bozulması vs.) Nötr korelasyonda ise iki değişken arasında nötr bir ilişki vardır ve asla birbirlerini etkilemezler.(sarışın olmak ve zeka arasındaki ilişki vs.) 3-deneysel yöntem:tasarlanmış,kurgulanmış,koşulları önceden belirlenmiş ve araştırmacının duruma müdahale ettiği yöntemlerdir.denek(A ve B grubu),deney grubu(üzerinde deney yapılan gruptur,koşulların değiştiği gruptur diyebiliriz.)kontrol grubu(deneyin ölçütü diyebiliriz kontrolün yapıldığı sabit kalan gruptur.) bağımsız değişken,bağımlı değişken,ana değişken(araştırmacının kontrol edemediği durumlardır.kültür,sağlık,duygular,ekonomi vs.)gibi elemanlardan oluşur. bagımsız değişken: eger ben neyin etkisini inceliyorum? gibi bir soru sorarsam bağımsız değişkeni bulurum.uykunun dikkat üzerine etkisi gibi bir araştırma konum varsa buradaki bağımsız değişken uykudur.bağımlı değişken ise etkilenen değişkendir ve bağımlı değişkenimiz dikkatdir. 4-betimsel(tasviri) yöntemler:olayın fotoğrafını çeken yöntemlerdir yani konu hakkında bizim fikir sahibi olmamızı sağlar.gözlem,test yöntemi,anket yöntemi(gelecek hakkında bize bilgi verir),mülakatgörüşme yöntemi(yanılma ihtimali fazladır.) vaka-olay incelemesi(bir kişiyi derinlemesine ve etraflıca incelemektir.),biyografi incelemesi(bir kişinin 20 yıllık yaşamını incelemek vs.) ve metaanaliz yöntemi(araştırmalar üzerine araştırma yapmaktır.20 yıl içinde aynı konu hakkında yapılmış araştırmaları birleştirip onla rüzerine çalışmaktır.) GELİŞİM PSİKOLOJİSİ TEMEL KAVRAMLAR-GELİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER I-gelişim:gelişim herzaman olumlu ve ileriye doğrudur.eğer ben bir işte ierleme kaydediyorsam ve bu benim için olumluysa bu bir gelişimdir. Iı-değişim:değişim ileriyede olabilir geriyede olabilir.fakat ortada eski halden bir farklılık olmak zorundadır.her gelişim bir değişimdir fakat her değişim bir gelişim değildir diyebiliriz. III-büyüme:büyüme kavramı sadece niceliksel ve fiziksel olarak bir artış göstermektir diyebiliriz.eğer bir çocuğun kilosu,boyu,kafa yarıçapı,hacmi vs. gibi bir artış söz konusuysa bu büyümeye işarettir. IV-olgunlaşma:olgunlaşma çevreden bağımsız olarak kalıtımla ortaya çıkan organizmanın bir işi yapabilecek düzeye gelmesine biz olgunlaşma deriz.burada önemli olan kalıtımla meydana ve yapabilecek düzeye gelmesi ifadesidir.çevre asla olgunlaşmanın sırasını ve şeyrini değiştirmez sadece hızını değiştirebilir.kas sinir sisteminin gelişmesi vs. V-hazırbulunuşluk:ismindende anlaşılacağı üzre hazırbulunuşluk ifadesi öğrenmeye hazırbulunmak anlamına gelir.hazırbulunacak duruma gelmeden önce büyürsün,olgunlaşırsın ilgi,istek,önöğrenme,önbilgi,güdülenme,genel sağlık durumunda iyiyse artık öğrenmeye hazırsındır. VI:yaşantı:yaşamak yani bir olayla ilgili tekrarları ve deneyimlerimizi ifade eder. GELİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER(KALITIM,ÇEVRE VE ZAMAN) 1)kalıtım:doğuştan her canlı belli bir potansiyelle dünyaya gelir.bu potansiyelimizin ne kadarını kullanabileceğimizi kalıtım belirler.insanda 23 çift kromozom bulunur.kullanacagımız zeka sahip olduğumuz kalıtım sayesindedir. -xx kromozomuna sahip bireyler kız olarak xy kromozomuna sahip bireyler ise erkek olarak dünyaya gelir.yani annede xx babada ise herzaman xy kromozomu bulunur.cinsiyet bu şekilde belirlenir. -genozom:1 çifti cinsiyeti belirler. -otozom;22 çifti vücut özelliklerini belirler. -genotip;tüm kalıtsal özelliklerimizdir. -fenotip:kalıtımın dışarıdan gözlenen boyutudur.yüz,saç,kulak şeklimiz vs -mutasyon:genetik farklılaşmadır. 2)çevresel faktörler:çevrenin etkisini 3 bölüme ayırabiliriz.dogum öncesi dönem,doğum sırası dönem ve doğum sonrası dönem olarak; doğum öncesi dönem 280 gün sürer. -annenin ruhsal durumu sağlık durumu,beslenmesi,akraba evliliği,kan uyuşmazlığı,radyasyon,alınan kimyasalllar(ilaç,boya vs.),alkol,sigara ve bağımlılıklar ve çoklu gebelik vs durumları söz konusudur. Doğum sırası çevre. -perinatal anoksiya,kordon dolanması,ters gelmesi,bebeğin başının basınca maruz kalması,forseps,vakum,uzun maşa doğumları,sezeryan,suni sancı,pramatüre bebek ve düşük doğum kilosu gibi faktörlerdir. Doğum sonrası çevre -aile,kardeş sayısı,sosyoekonomik durum,kültür,inançlar,değerler,okul ve ardaşlar vs. Not:**kritik dönem ilk üç ay geçerlidir. Eğer soruda hamilelik boyunca bir durumdan bahsediliyorsa bu çevreyle alakalı bir durum ilk 0-12 haftadan bahsediyorsa buda kritik dönemle alakalı bir durumdur. 3)ZAMAN:kritik dönem,tarihsel zaman ve bölük etkisi(cohart) olmak üzere üç’e ayrılır. YEDİİİKLİM(kişilik gelişimi) -yansıtma(Freud un savunma mekanizması) Bireyin bililnç altındaki dürtüsünü kendisi yerine başkalarına yakıştırmasıdır.bu savunma mekanizmasını en önemli özelliği,bireyin sahip oldugu düşünceyii kendisi oldugu algısından kurtulmak gibi bir çaba içerisindedir ve başkalarına yakıştırır. -eğer birey iç gerilimden kurtulmak için savunma mekanizmasını kullanmak yerine sorunlarıyla yüzleşiyorsa yani(kavga,bağırmak,fiziksel şiddet) kullanıyorsa savunma mekanizmasını kullanmıyor demektir. -bastırma(psikolojinin temel taşı) Bastırma psikooji için oldukça önemli bir savunma mekanizmasıdır.istenmeyen duygu ve düşüncelerin bilince ulaşmasının engelleyrek bireyde unutmaya yol açan bir savunma mekanizmasıdır. -yadsıma(inkar) -Yadsıma bir durumu inkar ederek sanki yok sayıyormuşçasına davranmaktır.cevabı yadsıma olan sorularda görülen kişilerin özellikleri daha çok içinde yaşadıkları veya bu durumu kabul etmeyerek dışarıya yansıtmadıkları görülür. -ergenlik dönemindeki kişiler kimlik arayışına girdilerse o kişilerde moratoryum kimlik yapısının hakim oldugu söylenebilir.eğer ergen birey sorunlarını çözümleyemez ve bu sorunları yetişkinliğe taşırsa toplumdaki kişilerden kendini soyutlama gibi davranışlar görülebilir.kısacası kendini yalıtma eğilimi gösterir. -lider gibi davranan,saldırgan,hırslı,özgüvenli,atılgan bir kişilik yapısına sahip birisi erkeksi cinsiyet özellikleri gösterir. -çocuklarda güvensiz,kaçınmalı bağlanma;eğer çocuk annesini görmezden geliyorsa ve anneis çocuğun gözünde sıradan bir kişiden farklı değilse o çocukta kaçınmalı bağlanma vardır diyebiliriz. -freudun dönemlerinde olan oral dönemde haz kaynağı emmedir ve bu dönem çocuklar üzerinde olumsuz etkiler bırakabilir.eğer bu dönem uzun geçerse veya erken biterse bağımlı bir kişilik yapısı görülebilir.çocugun birden sütten kesilmesi yaşama küsmesine bunun sonucunda da toplumsal ilişkilerinin zayıf olmasına yol açabilir. -güvenli bağlanma:bağlanma çeşitlerinde önemli olan çocuğun annesinşm ortamda yokken verdği tepkiler değildir.önemli olanın çocuğun annesi ortama girince verdiği tepkidir eğer çocuk annesi ortama girince hemen annesine sarılmak istiyor ve annesine karşı bir saldırganlık göstermiyorsa bu çocuğun güvenli bağlandığının göstergesidir. -erikson,girişimciliğe karşı suçluluk (3-6 yaş) Ben olacağımı hayal ettiğim şeyim yani çocuk girişimcidir hayal dünyası geniştir çok merak eder,keşfetmeyi sever,bitmek tükenmek bilmez sorular sorar ve ayıplanırsa cezalandırışa kendini suçlama eğilimi gerçekleştirir.cinsel içerikli sorular sorar.yaşamı keşfetmek ister.kısaca girişimciliğe karşı suçluluk döneminin özellikleri çocukta bu şekildedir. DİL GELİŞİMİ (hızlı haritalama) -psikologların yeni sözcükler ile gerçek dünyadaki göndergeler arasında kategorik bağlantı kurma yeteneği için geliştirmiş oldukları bir terimdir. -çocuların kendilerine ait öyküler uydurduğu,yarın,daha sonra,gelecek hafta gibi zaman dilimini bildiren sözcükleri anlayabildikleri ilk gelişim dönemi 36-48 ay arasıdır. -chomsky ye göre insanın doğuştan dil kazanma aygıtı 2 yapıdan oluşur;temel yapı ve yüzeysel yapı -temel yapı;kavramların düşünsel düzeyidir. -yüzeysel yapı:sözcüklerle ilgili olan yapıdır. --çocuklar gramer döneminde deneme yanılma yoluna sıklıkla başvururlar. -bir çocuğun dile ilişkin bilgisi söyleyebildiği sözcüklerle sınırlı değildir bunun sebebe alıcı dilin ifade edici dilden önce gelişmiş olmasıdır.çocuk kolay öğrenir fakar dile getirme işlemini biraz zor yapar. -kavram gelişimi:bireylerin olaylara kişilere sembolik olarak karşılık vermesi ve zihinlerinde şematik olarak kodlaması ayrıca ihtiyaç duyduğunda yeni karşılık bulmasıdır. -fonemses //morfemhece //demektir… -çocukların yetişkinlerin konuşmalarını tekrar etmesi ve konuşmalarının yetişkinlerin konuşmalarına benzediği oranda pekiştirilmesi davranışçı dil gelişim düşüncesine aittir. -dengeleme:bireyleri zihinsel gelişime zoralayan ve zihinsel gelişimlerini sağlayan temel güçtür. -dilin yöresel özellikler gösterdiği evre:çağıldama evresidir. Vygotsky ve kavramlar Kendiliğinden edinilen kavramlar ve öğretilen kavramlar olmak üzere ikiye ayrılır. Kendiliğinden edinilen kavramlar:günlük hayatta çocuğun kendi kendine öğrendiği kavramlardır mesela kardeş kavramını çocuk ilk olarak herkesin kardeş olduğunu düşünür fakat daha sonraları kardeş olmayanları çıkararak asıl kardeşleri bulur ve böylece tümdengelim yoluyla kardeş kavramını öğrenir. Öğretilen kavramlar:okulda karşılaştığımız kavramlardır.tüm yolutla sömürünün sadece belli ülkeler arasında geçtiğini değil bütün ülkelerin sömürebildiğini anlayabilir örnek olarak. *yetişkinlerin çocuğun dil düzeyine göre kendi dil kullanımlarını düzenlemeleri ve bu dile uygun konuşmalarına annece veya çocuğa yöneltilmiş dil adı verilir. -anne babalar çocujkların kurduğu basit cümleleri dil bilgisi açısından daha doğru şekilde biraz daha uzun hale getirerek tekrar etmelerine yeniden biçimlendirme denir. Piaget ve gelişim --------------------hiçbir bilgi şamadan bağımsız olarak düşünülemez ve hafızada yer alamaz.---merkeziyetsizliğin kazanılması yani odaktan uzaklaşabilme ve olayları veya nesneleri çok yönlü olarak hatırlayabilmedir.(somut işlemler döneminde kazanılır.) -brunerin eylemsel döneminin özelliklerinde çocuk daha çok dokunara yaparak yaşayarak öğrenme özelliği baskın bir şekilde yer alır. -eğer çocukta parçalar arası düşünme beceri gelişmediyse bunun sonucu olarak tümevarımsal düşünmede gelişmemiştir demektir. -vygotsky ye göre çocukların kendi kendilerine konuşmaları özel konuşmadır ve bunun sebebi çocukların kendi oluşturdukları düşünceleri düzenlemek istemeleridir. -eğer bir yetişkin çocuk gibi kendi kendine dışından konuşuyorsa bu gerileme savunma mekanizmasıyla açıklanabilir çocukların sıkk sık yaptığı monologlar. -paiget olgunlaşmayı temele almıştır.bilişsel gelişim aşamalarının belirlenmesinde yaş önemli bir faktördür.ayrıca tüm insanlar 4 evrenin tamamını yaşamazlar. -çocuk ve ergenin problemin çözümüne yönelik yaklaşımlarındaki farklılıkları çocuğun gerçekten başlayıp ilgisize ulaşması ergenlerin ise olasılıkla başlayıp gerçeğe ulaşmalarından kaynaklanı-nıyor. -brunere göre bilişsel gelişim bilgiyi işleme süreçleri ve depolama sistemlerinden bağımsız değildir.çocugun dünyayı anlamlandırmasında en etkin anahtarın dil olduğunu söyler.yetişkinlerin yaşamını ilk üç ayında eylemsel kodlama yeteneğini kazandıklarını ifade eder. -piagete göre sayı uygunluğunu kazanamayan çocuk bunu somut işlemler döneminde kazanır. -*vygotsy e göre bir yetişkinin kendi kendine konuşması içsel konuşmadır. -*tarihsel zaman sadece bireyin içinde bulunduğu zaman diliminden etkilenmesidir. -*hzırbulunuşluk büyüme,olgunlaşma,önbilgi,sağlık durumu vs kapsar. -boy ilkbaharda kilo ise sonbaharda artış gösterir. -birleştirici düşünme:farklı açılardan olaylara bakabilmek ve esnek bir şekilde düşünebilmektir. -ergenlikte benmerkezci düşünme kişisel efsaneyle açıklanır. -**aynı durumun farklı koşullar altnda farklı anlamlar içerebileceğini anlamak göreceli düşünmekle açıklanır ve soyut işlemler döneminde yer alır. -**hacim korunumu en son kazanılan korunum yasasıdır ev bu yüzden hacim korunumu kazanılışsa bütün korunumlar kazanılmıştır demektir. -okul öncesi çağda benmerkezci düşünme:herkesin sanki çocuk ne düşünüyorsa görüyorsa aynı çocuk gibi görmesi mantığına dayanır.çocuga göre herkes dünyayı kendisi gibi görür. Normatif değerlendirme:bütün çocukların var olan ortak yönlerini ele alarak değerlendirme şeklidir. İdiyografik değerlendirme:bireysel farklılıklara yönelerek değerlendirme yapılıyorsa idiyografik değerlendirmedir. Bir davranışı gerçekleştirebilmek için uygun bilişsel ve fiziksel donanıma sahip olmaya türe özgü hazır oluş denir. -gelişimin ilkelerinde olan gelişim sürekli ve aşamalıdırın mantığı önceki dönemin ilerde başka bir dönemi etkilemesidir fakar gelişim bir bitindür de mantık gelişim aşamalarının(sosyal,fiziksel) birbirini etkilemesin e dayanır. -orta yetişkinlik yıllarında birey kendisini eşiyle ilişkilendirir ve yeni kuşaklara rehberlik eder. -fiziksel özellikler kalıtımın etkisiyle belirlenir. -sosyal gelişim hızı her dönemde aynıdır. -beceri kazanmaya dönük oyunu tekrarlamak piaget’in e göre devresel bir tepkidir. Yani bireyin aynı davranışı defalarca arka arkaya yapmasıdır. -piagete göre değişkenleri kontrol etme değişkenleri ayrıştırıp birleştirme ve iki değişkeni aynı anda değerlendirme soyut işlemler döneminde yer alır. -majik düşünme=sihirsel düşünme -eriksona göre üretkenliğe karşı durgunluk dönemi iyi atlatılamazsa birey çevresine ışık olamaz ve verimsizlik meydana gelir. -rol çatışması bireyin birden fazla rolü yerine getirmek zorunda olduğunda ortaya çıkar. Yani evde baba, eş,üşyerinde patron vs. -dagınık kimlik statüsündeki ergenler ya hiç kimlik arayışına girmemiştir yada arayış oolsa bile çok sınırlıdır.yani kimlik bunalımı yaşamamıştır.dagınık kimliğe sahip bireyler hissettikleri eksikliği doldurabilmek için sadece kendileri ile ilgilenmeye başlarlar. -kişilerin doğuştan getirdiği bölüme huy-mizaç denir ve kalıtsaldır.bu kişililik yapımızın duygusal yönünü oluşturur.karakter kişiliğin yaşantı yoluyla kazanılan bölümüdür ve ahlaki yönünü oluşturur.kişilik uyum sağlayıcıdır ve bireylerin karşılaştığı olaylara uyum göstermesini sağlar. -kişinin çatışmalı durumlarla uğraşmasının diğer bir yöntemide bir güdüyü gerçekte olduğunun tam karşıtı olarak algılamasıdır.bu durumda birey düşündüğünün tam tersini yapar ya da söyler buna karşıt tepki geliştirme deriz. -çocukların bağımsızlaşma çabaları altı yaşından çok önce 1,5—2 yaşlarında başlar. -yansıtma savunma mekanizması ;kabahati başkasına mal etme(atma) veya başkalarını suçlama biçiminde işleyen bir mekanizmadır.bu mekanizma kişinin kendinde görmek istemediklerini başkasında görmesi şeklinde özetlenebilir. -kimlik arayışında kendi kimliğini bulan ergen daha sonraları ailesinin isteğine boyun eğerse buna gölgelenmiş kimlik denir. -eriksona göre kazanılan özellikler ileriki zamanlarda kaybedilebilir aynı kazanılmayan özelliğin kazanılacağı gibi -alfred adler:insan bilinçli bir varlıktır.davranışlarımızın temel kaynağı bilmedir.adlerin kuramındaki iki önemli düşünce aşağılık duygusu ve üstünlük arzusudur. -psişik gerekircilik ilkesine göre davranışlarımızın temelinde bilinçdışı yer almaktadır yani davranışlarımızı yönlendiren güçler bilinçdışında yer alır. -cinsiyet farklılıkları freuda göre fallik dönemde kazanılır. -gizil dönemde cinsel dürtünün birden bastırılmasının en önemli nedeni süperegonun ortaya çıkışıdır. Eğer birey iğneleyici sözler sarf ediyorsa bu oral dönemdeki takıntısından kaynaklanmaktadır.