Olgu Sunumu / Case Report Tanınması zor bir hastalık: Trombosit işlev bozukluğunun eşlik ettiği Gardner-Diamond sendromu A disease difficult to diagnose: Gardner-Diamond syndrome accompanied by platelet dysfunction Zeynep Karakaş, Serap Karaman, Burcu Avcı, Ayşegül Ünüvar, Gülyüz Öztürk, Sema Anak, Ömer Devecioğlu İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Hematoloji-Onkoloji Bölümü, İstanbul, Türkiye Özet Abstract Gardner Diamond sendromu, bedenin değişik bölgelerinde ağrılı ekimozlar, deri ve mukoza kanamaları ile belirgin olan nadir bir durumdur. Etiolojisi tam bilinmemekte, psikojenik etkenlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Cilt lezyonları ve kanamalar, çoğu kez duygusal stresi takiben, nadiren küçük travmalar sonrası gelişir ve tekrarlayabilir. En sık ekstremiteler tutulmakla birlikte bedenin her yerinde gözlenebilir. Hemostatik testler genellikle normaldir. Olguların çoğunu genç kadınlar oluşturur, erkeklerde ve çocuklarda ise daha nadir görülür. Bu yazıda, tekrarlayan ağrılı ekimozlar ve kanama bozukluğu ile başvuran ve kendi kanının deri içine enjeksiyonu ile Gardner Diamond sendromu tanısı konan olgu, bu sendromun çocukluk çağında nadir görülmesi ve yalnız deri lezyonlarında değil, çeşitli sistem kanamalarının ayırıcı tanısında da düşünülmesi gerektiğini vurgulamak için sunulmuştur. (Türk Ped Arş 2014; 49: 250-3) Gardner Diamond syndrome is a rare condition characterized with painful ecchymoses in different parts of the body and cutaneous and mucosal hemorrhages. The etiology is not known fully and psychogenic factors are thought to be involved. Cutaneous lesions and hemorrhages develop mostly following emotional stress and rarely minor traumas and may recur. Although the extremities are involved with the highest rate, the lesions may be observed in any part of the body. Hemostatic tests are generally normal. The majority of the subjects is composed of young women. It is observed more rarely in men and children. In this article, a patient who presented with recurring painful echymoses and bleeding disorder and diagnosed with Gardner Diamond syndrome by intracutaneous injection of autologous blood was presented to emphasize that this syndrome is observed rarely in the childhood and should be considered not only in the differential diagnosis of cutaneous lesions, but also in the differential diagnosis of various system hemorrhages. (Türk Ped Arş 2014; 49: 250-3) Anahtar Kelimeler: Çocuk, Gardner Diamond sendromu, trombosit işlev bozukluğu Key words: Child, Gardner Diamond syndrome, platelet dysfunction Giriş Otoeritrosit duyarlılık sendromu, psikojenik purpura, ağrılı morluk sendromu olarak da bilinen Gardner Diamond sendromu (GDS), çoğunlukla duygusal stres sonrası tekrarlayan, ağrılı ekimotik lezyonlarla belirgin nadir bir otoimmün vaskülopatidir. İlk kez 1995’te Gardner ve Diamond tarafından, küçük travma sonrası tekrarlayan ekimozları olan dört kadında tanımlanmıştır (1). Sıklıkla genç erişkin kadınlarda gözlenir. Literatürde nadiren çocuk olgular da bildirilmiştir (2-5). Hastalığa yol açan esas mekanizma henüz bilinmemektedir. Son yıllarda, eritrosit stromasının bir bileşeni olan fosfotidilserine karşı artmış duyarlılık sonucu oluşan antikorların, immün kompleks ve kompleman aktivasyonuna yol açtığı bildirilmiştir. 250 Yazışma Adresi / Address for Correspondence: Serap Karaman, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Hematoloji-Onkoloji Bölümü, İstanbul, Türkiye. E-posta / E-mail: drkaramans@yahoo.com Geliş Tarihi / Received: 31.07.2012 Kabul Tarihi / Accepted: 08.09.2012 ©Telif Hakkı 2014 Türk Pediatri Kurumu Derneği - Makale metnine www.turkpediatriarsivi.com web adresinden ulaşılabilir. ©Copyright 2014 by Turkish Pediatric Association - Available online at www.turkpediatriarsivi.com DOI:10.5152/tpa.2014.63 Türk Ped Arş 2014; 49: 250-3 Karakaş ve ark. Gardner Diamond sendromu ve trombosit işlev bozukluğu Bu yazıda, trombosit işlev bozukluğunun eşlik ettiği bir GDS olgusu, nadir rastlandığından ve altta yatan başka mekanizmaların olabileceğine dikkat çekmek için sunulmuştur ğünden kendi eritrositleri intradermal olarak enjekte edildi ve ekimozların geliştiği gözlendi (Resim 5, 6). Olgu Nadir görülen bir sendrom olan GDS, tekrarlayan ataklarla seyredebilir ve ataklar arasındaki süre değişken olup, aylar ya da yıllar sürebilir. Ağrılı ekimozlar değişik boyutlarda olabilir, genellikle iki hafta içinde düzelir (6). Ekstremitelerde daha sık olmak üzere tüm bedende görülebilir (3). Deri lezyonları dışında baş ağrısı, parestezi, senkop gibi nörolojik belirtiler, bulanık ya da çift görme, artralji, miyalji, burun, göz, kulak ve genitoüriner sistem kanamaları görülebilir (6). Olgumuzda deri lezyonlarına ek olarak baş ağrısı, burun ve uterus kanaması da bulunmaktaydı. On üç yaşında kız hasta, baş ağrısı, göz etrafında, el sırtında ve ayaklarda ağrılı morarma yakınmasıyla kliniğimize başvurdu. Özgeçmişinden, tekrarlayan burun kanamaları, bedeninde ağrılı morlukları ve menorajisi olduğu, morlukların üzüntü ve stres ile arttığı ve bir süre sonra kendiliğinden gerilediği öğrenildi. Travma, enfeksiyon ya da ilaç kullanımı yoktu. Soygeçmişinde annede de ciltte morarmaların olduğu ve kendiliğinden gerilediği bildirildi. Fizik bakıda büyüme ve gelişmesi yaşına uygun, vital bulguları stabildi. Genel durumu iyi olup, göz çevresinde, el sırtında, kollarda ve ayaklarda belirgin, yuvarlak, üzeri düzgün, ortası sarı, palpasyonla ağrılı ekimoz alanları vardı (Resim 1-4). Tekrarlayan burun kanamalarına yönelik yapılan kulak burun boğaz değerlendirmesinde patolojik bulgu saptanmadı. Laboratuvar incelemelerinde tam kan sayımı, biyokimyasal incelemeler, tam idrar tahlili, C reaktif protein ve eritrosit çökme hızı normal, direkt Coombs testi negatif bulundu. Koagülasyon tetkiklerinden protrombin zamanı (PT), aktive parsiyel tromboplastin zamanı (aPTT), fibrinojen, faktör VII, IX, XI, AT, protein C ve S, von Willebrant faktör (VWF) antijen ve aktivitesi normaldi. Periferik yaymada eritrosit ve trombosit morfolojisi normal, trombositlerde kümelenme vardı. Antinükleer antikor, anti-çift sarmal DNA, C3, C4, antikardiyolipin antikor ve lupus antikoagülanı negatif bulundu. Trombosit agregometri çalışmasında kolajen, ristosetin ile normal, adenozin difosfat (ADP) ile normale yakın, epinefrin ile çok düşük amplitüdlü agregasyon eğrileri elde edildi. Aynı bulgular annesinde de vardı. Hastanın damar dışına çıkan eritrositlerine karşı artmış duyarlılık düşünüldü- Resim 1. Göz etrafında ekimoz Tartışma Resim 2. El sırtında ekimoz Resim 3. Ayak sırtında ekimoz 251 Karakaş ve ark. Gardner Diamond sendromu ve trombosit işlev bozukluğu Resim 4. Kollarda ekimoz Türk Ped Arş 2014; 49: 250-3 Resim 6. Eritrosit enjeksiyonundan 96 saat sonra, ön koldaki ekimozlar tür. Olgumuzda gözlenen menorajinin sebeplerinden biri de bu olabilir. Hastalıkta psikolojik etmenlerin etkili olduğu bildirilse de, bazı hastalarda nadir olarak, anormal eritrosit morfolojisi, antikardiyolipin antikor pozitifliği, sistemik lupus eritematoz, kompleman düşüklüğü, immün kompleks nefriti, artmış fibrinolitik aktivite, idiyopatik trombositopenik purpura gibi hematolojik ve immünolojik anormallikler saptanmıştır. Şimdiye kadar, literatürde olgumuza benzer şekilde trombosit işlevlerinde bozukluğun eşlik ettiği yalnızca dört olgu bildirilmiştir (7-10). Bunlardan sadece ikisi çocuk idi (7, 10). Her iki olguda da ADP ile trombosit agregasyonunda bozukluk saptanırken, olgumuzda epinefrin ile yanıt çok azalmıştı. Hastaların çoğunda laboratuvar bulguları normal olup, deri testi her olguda pozitif olmayabilir. Resim 5. Eritrosit enjeksiyonundan yarım saat sonra ön koldaki elimozlar Hastalığa yol açan etiolojik mekanizma tam olarak bilinmemekte, ciddi stres ya da duygusal travmanın hastalığı tetiklediği düşünülmektedir. Duygudurum bozukluğu, anksiyete ve kişilik bozuklukları, somatoform ve disosiyatif bozukluklar gibi pek çok psikiyatrik bozukluk görülebilir (6). Çoğu olguda özellikle depresif durumlar tabloya eşlik edebilir, ancak ölüm olgusu bildirilmemiştir. Olgumuz, öfke patlama nöbetleri yanında anne ve babasıyla sık sık çatışma yaşıyor ve özellikle bu dönemlerde deri lezyonları ve kanamaları artıyordu. Psikiyatrik değerlendirme sonrası depresyon tanısı konarak antidepresif tedavi önerildi. Olguların çoğunu kadınlar oluşturduğundan, östrojenin hormonal etkileri ile GDS arasında ilişki olduğu ileri sürülmüş- 252 Bu sendromda psikojenik bozukluklar ile birlikte kanamaya eğilim olduğu bilinmekte, ancak hematolojik bozuklukların nedeni ve sıklığı bilinmemektedir. Serotonin, bir nörotransmitter olup, duygudurum, iştah, uyku, öğrenme ve bellek gibi bilişsel işlevlerde rol oynar. Serotonin aynı zamanda trombositlerde de bulunmaktadır. Trombositlerde depolanan serotonin, gerektiğinde salgılanarak, trombosit agregasyonunda rol almakta, damar tonusunun düzenlenmesinde ve pıhtılaşma süreçlerinde rol oynamaktadır. Dolayısıyla serotonin miktarı azaldığında kanama riski artabilmektedir. Olgumuzda serum ya da trombosit serotonin düzeyi bakılamadı ancak, depresyon tanısı nedeniyle serum serotonin düzeyinin düşük olduğunu düşünüyoruz. Bunun yanında trombosit serotonin düzeyi de düşmüş ve kanamaya eğilim artmış olabilir. Hastamızın trombosit agregasyonunun değerlendirildiği agregometrede, epinefrine karşı trombositlerin agregasyon oluşturmamaları ‘epinefrin cevapsızlığı’ olarak değerlendirildi. Sağlıklı insanlarda da %16-40 oranında epinefrin cevapsızlığı görülebilir Türk Ped Arş 2014; 49: 250-3 Karakaş ve ark. Gardner Diamond sendromu ve trombosit işlev bozukluğu ancak, bu olgularda da ADP’ye karşı da agregasyonda azalma beklenir. Tromboza karşı doğal bir koruma sağlayan bu durumda kanamaya eğilim gözlenmez. Oysa olgumuzda ADP ile agregasyon normaldi ve kanama bulguları da vardı. Tedavide antihistaminikler, kortikosteroid, albümin enfüzyonu, immün baskılayıcı tedavi, antikoagülanlar, antihistaminikler, antidepresanlar, hormonlar ve vitamin C gibi tedaviler denenmiş ancak çok da etkili bulunmamıştır. Yine de en etkin tedavi psikolojik tedavi olup, olgumuzda da antidepresan tedavi ve psikoterapi ile lezyonların görülme sıklığında azalma gözlenmiştir. Sonuç olarak; GDS nadir görülen ve tanınması zor bir hastalıktır. Tekrarlayan ekimoz ve kanamaların ayırıcı tanısında bu hastalık da düşünülmeli, ayrıca hematolojik ya da diğer hastalıkların birlikteliği açısından da hastalar dikkatli bir şekilde irdelenmelidir. Hasta Onamı: Yazılı hasta onamı hasta ailesinden alınmıştır. Hakem Değerlendirmesi: Dış bağımsız. Yazar Katkıları: Fikir - Z.K.; Tasarım - Z.K., SK.; Denetleme - S.A., G.Ö., Ö.D., A.Ü.; Kaynaklar - S.K.; Veri toplanması ve/veya işlemesi - S.K.; Analiz ve/veya yorum - Z.K., S.K.; Literatür taraması - S.K., B.A.; Yazıyı yazan - S.K., B.A.; Eleştirel İnceleme - Z.K.; Diğer - S.A., A.Ü., Ö.D. Çıkar Çatışması: Yazarlar çıkar çatışması bildirmemişlerdir. Finansal Destek: Yazarlar bu çalışma için finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir. Informed Consent: Written informed consent was obtained from patient’s parents. Peer-review: Externally peer-reviewed. Author Contributions: Concept - Z.K.; Design - Z.K., SK.; Supervision - S.A., G.Ö., Ö.D., A.Ü.; Funding - S.K.; Data Collection and/or Pro- cessing - S.K.; Analysis and/or Interpretation - Z.K., S.K.; Literature Review - S.K., B.A.; Writer - S.K., B.A.; Critical Review - Z.K.; Other - S.A., A.Ü., Ö.D. Conflict of Interest: No conflict of interest was declared by the authors. Financial Disclosure: The authors declared that this study has received no financial support. Kaynaklar 1. Gardner FH, Diamond LK. Autoerythrocyte sensitization; a form of purpura producing painful bruising following autosensitization to red blood cells in certain women. Blood 1955; 10: 675-90. 2. Hagemeier L, Schyma C, Zillhardt H, et al. Gardner-Diamond syndrome: a rare differential diagnosis of child abuse. Br J Dermatol 2011; 164: 672-3. 3. Okur M, Turan H, Özkan A, et al. An extremely rare cause of bruising in children: autoerythrocyte sensitization syndrome. Turk J Hematol 2012; 29: 201-3. [CrossRef ] 4. Uthman IW, Moukarbel GV, Salman SM, et al. Autoerythrocyte sensitization (Gardner-Diamond) syndrome. Eur J Haematol 2000; 65: 144-7. [CrossRef ] 5. Anderson JE, DeGoff W, McNamara M. Autoerythrocyte sensitization (psychogenic purpura): a case report and review of the literatüre. Pediatr Emerg Care 1999; 15: 47-8. [CrossRef ] 6. Ratnoff OD. Psychogenic purpura (autoerythrocyte sensitization): an unsolved dilemma. Am J Med 1989; 87: 16-21. 7. Puetz J, Fete T. Platelet function disorder in Gardner-Diamond syndrome: a case report and review of the literature. J Pediatr Hematol Oncol 2005; 27: 323-5. [CrossRef ] 8. Fey MF, Beck EA. Psychogenic purpura, idiopathic thrombocytopenic purpura, and platelet dysfunction in the same patient. J Clin Psychiatry 1986; 47: 386-7. 9. Barba A, Sapuppo A, Arosio C, et al. Gardner-Diamond syndrome. Dermatologica 1983; 167: 314-6. [CrossRef ] 10. Regazzini R, Malagoli PG, Zerbinati N, et al. Diamond-Gardner syndrome: a case report. Pediatr Dermatol 1998; 15: 43-5. [CrossRef ] 253