A New Kind of Dualism

advertisement
MSGSÜ Felsefe Bölümü
5 Mart 2013
Cemsinan Deliduman
Güneş
Dünya
Ay
Batlamyus
Kopernik
Mars’ın ilmek
hareketinin
Güneş merkezli
modelde açıklaması
 Antik çağda yapılan ve Araplar tarafından yapılan yeni
gözlemler Kopernik’in evren modelini uydurmakta
kullandığı verilerin çoğunu oluşturdu. Kendisi çok az
ve pek doğru olmayan gözlemler yaptı. Kopernik’in
kullandığı veriler kısmen yanlıştı. Hem evren modeli
tam olarak doğru değildi, hem de onu bazı yanlış
verilere uydurmaya çalışıyordu.
 Önemli ilerlemeler kaydetmeden önce, kapsamlı,
hatası az ve güvenilir gözlemlere gereksinim vardı.
Dünya
Ay
 Kepler “Kozmografik
Gizem” (1596) isimli
kitabında evrenin
yasalarını geometri,
gökbilim, müzik ve
astrolojinin bir bileşimiyle
elde etmeyi dener.
Platonik
Katılar
 Kepler’in düşündüğü, düzgün Platonik şekillerin her
birini kürelere, biri diğerinin içinde olacak şekilde, peşi
sıra yerleştirmekti. Bu Güneş’in merkezde olduğu altı
eşmerkezli küre oluşturabilmek demekti. Kürelerin her
biri o zaman bilinen altı gezegene karşılık bir yörünge
içerecekti.
 Aslında doğru diye verilen bu anlamlı açıklama yanlıştır.
Kepler’in zamanında gezegenlerin yörüngelerinin
oranını doğru olarak vermemekteydi ve bugün biliyoruz
ki altıdan daha çok gezegen vardır.
 Kepler, 1600’den 1606’ya kadar Brahe’nin verileriyle
Mars’ın yörüngesini çembersel hareketlerin
birleşimleriyle tam olarak uydurmayı denedi. Yayın sekiz
dakikasına kadar uyum elde etti, ama veriler daha hassas
olmasına karşın daha iyi bir uyum elde edemedi.
 “... Bundan sonra bu yolda kendi fikirlerime göre önden
gideceğim. Çünkü, bu sekiz dakikayı ihmal
edebileceğimize inansaydım, hipotezimi ona göre
onarırdım. Fakat bunları ihmal etmek izin verilemez
olduğu için, bu sekiz dakika gökbilimin tamamen
yenilenmesine giden yolu işaret ediyor ...”
 Kepler’in yasalarını formüle etmesi yaklaşık yirmi yıl
almıştır .
 Bu yasalar büyük oranda gözlemsel olarak ve deneme
yanılmayla, gerilerinde anlaşılır bir kuram olmadan
keşfedildiler. Bunlar Kepler’in uzun yıllar boyunca
büyük miktarda veriyi çalışarak bulduğu
düzenliliklerin kısa matematiksel özetleriydi.
 Bu nedenle Kepler yasalarını sentetik sonsal olarak
nitelendirebiliriz.
Gezegen
Odak
Güneş
 Eğer elipsin odak noktaları
üst üste iseler çember elde
edilir.
 Gezegen yörüngeleri
dışmerkezliği çok küçük
olan elipslerdir.
 Kuyrukluyıldız yörüngeleri
ise dışmerkezliği büyük
olan elipslerdir.
Güneş
l
Merkez Güneş
a: Yarı-majör eksen
Çember
Güneş
Yarı-majör eksenin kübü
Bu düz çizgi Kepler’in
Periyot Yasasıdır.
Yörünge periyodunun karesi
Gezegenlerin yörüngeleri odaklarından birinde Güneş
olan bir elipstir.
2) Gezegenden Güneş’e çizilen bir doğru gezegenin
hareketi süresince eşit zamanlarda eşit alanlar tarar.
3) Bir gezegenin yörünge periyodunun (Güneş etrafında
bir tam tur atmak için geçen zaman) karesi gezegenin
Güneş’ten ortalama uzaklığının (yarı-majör eksenin
uzunluğu) kübüyle doğru orantılıdır:
T2 ile a3 orantılıdır.
1)
© K. Yavuz Ekşi
© K. Yavuz Ekşi
 Uğursuzluğun kaynağı olarak rasathane
gösteriliyor.
 Takiyüddin ve çalışma arkadaşlarının
rasathaneden meleklerin bacaklarını
gözlediği dedikoduları ortaya atılıyor.
 Şeyhülislam (Ahmed Şemseddin
Efendi): “Alttan delikli borularla
meleklerin bacaklarını dikizlemek
büyük günahtır”.
© K. Yavuz Ekşi
 İhrac-ı Rasad meş'um perde-i esrarı felekiyeye küstahane
itlak-ı cür'etin vehamet ve akibeti meczumdur. Hiçbir
mülkde mübaşeret olunmadı ki ma'mur iken harap ve
bünyan-ı devleti zelzelenak-i inkilab olmaya.
 Gözlem yapmak uğursuzluk getirir. Feleklerin sırlarını
küstahça anlamaya çalışmanın vahim sonuçları çok açıktır.
Gözlem yapılan hiçbir memlekette mamur devletin tahrip
olmadığı ve devlet yapısının zelzeleye uğramadığı
görülmemiştir.
© K. Yavuz Ekşi
 Osman İbn Abdulmannân
 Bernard Varenius: Geographia Generalis
 Coğrafya Kitabı Tercümesi (1751)
 Eğer bir kimse kebap pişirmek isteyip bir şişe et
taksa, makul ve münasip olan, kebabı ateşin
etrafında döndürmektir; yoksa ateşi kebabın
etrafında döndürmek değil.
 Gene de bu görüşün, mantıklı olsa da, semavî
dinlere uymadığını dile getirmiştir.
© K. Yavuz Ekşi
Dünya merkezli sistem
Güneş merkezli sistem
Dünya dönüyorsa, nasıl oluyor da zıplayıp
aynı yere düşüyoruz?
Aristo: Doğal olmayan hareket dış bir etkenin etkisine
gereksinim duyar.
 Hipparchus: “Etkili kuvvet” kavramı. Bu etkili kuvvet,
cismi saran ortam tarafından yavaşça dağıtılır ve böylece
cisim en sonunda durur.
 Philoponus (533): Farklı ağırlıklar farklı zamanlarda
düşmez. “Burada mutlak yanlış olan birşey var ve
mantık yoluyla yapılacak gösterimlerdense gerçekle
daha iyi sınayabileceğimiz birşey.”
“Bir taş kuvvetle fırlatıldığında ... fırlatan, taşa hareket
ettirici bir kuvvet [verir].”
 Ockhamlı William: Hareket başladıktan sonra onu
sürdürecek bir nedene ihtiyaç duymaz.
 Buridan: “İtki” kuramı. İtki = kütle x hız. Bir nesneyi
hareket ettiren, itkiyi nesneye aktarır. İtki bir dış etken
tarafından azaltılmadığı sürece kütlede sonsuza kadar
kalabilir. Kendi haline bırakılmış hareket eden bir
cisim hareket etmeye devam eder.
 Oresme: Sabit ivmeli hareket için: x= vt / 2 (Merton
teoremi). Galilei’den 300 yıl önce ispatladı.
 İtki kuramı Galilei tarafından biliniyordu.

Algı organlarımız bize Güneş’in hareket ettiğini
söylerler. Usumuzu kullanarak görebiliriz ki
Güneş’in gökyüzündeki hareketi aslında bizim
hareketimizdir.
Basit birleşik hareketler genelde sürtünme veya hava direnci
gibi çevresel etkilere maruz kalırlar. Bilimsel yöntem
sistematik olarak hareketin özelliklerini irdeleyerek olayın
gerçek nedenini açığa çıkarmaya çalışır.
Görünümlerin arılaştırılması
Göreli olanın mutlak olandan ayrıştırılması



“... hareketi incelememizde, sanki elimizden
tutulmuş gibi, doğanın diğer bütün işlemlerinde,
kendi geleneğini ve alışkanlıklarını izlerken, doğanın
yalnızca en yaygın, basit ve kolay araçlarını kullanma
yolunu seçtik.”
 1602 – Sarkaç deneyleri.
 1604 – Eğik düzlem deneyleri.
 1607 – Eğik atış hareketinin incelenmesi. Eğik atışın
yörüngesinin parabol olduğunun keşfi.



1. Düzgün sürekli hareket çevresel etkilerden
bağımsız kalır.
2. Eylemsizlik ilkesine ve cisimlerin düzgün
düşüşlerine örnek oluşturur.
3. Hareketin sicim uzunluğuna ve sarkaç kütlesine
bağımlılığının matematiksel analizine olanak tanır.
 Hareketi yavaşlatarak matematiksel ilişkilerin
keşfedilmesine olanak sağlar.
 Hava direncinin etkilerinden kurtarır.
 Görünümleri basitleştirip arıtarak hareketin ilk
matematiksel yasasının bulunmasına olanak sağlar.
 Bu deneylerde Galilei zamanı “serbest değişken”
olarak düşündü. Zaman, Newton için de “akıp giden
değişken” olarak önemli olacaktı.
Hareket edilen toplam uzaklık geçen zamanın karesiyle
orantılıdır.
 “Hareketsiz halde başladığında, eşit zaman aralıklarında
eşit hız artışları kazanan bir harekete sabit ivmeli
hareket denir.”
 Bir cisim dünya yüzeyine yakın bir yerden serbest
bırakıldığında sabit bir ivmeyle düşer. Galilei, bu tür
sabit ivmeli hareketten doğal olarak ivmelenen hareket
diye söz etti.
 Galilei’ye göre Dünya’nın yüzeyine paralel bir şekilde
hareket eden bir cisim engellenmedikçe bu hareketine
devam eder. Galilei, doğal hareketi düzgün bir doğru
boyunca yapılan hareket olarak algılamadı.
 Görünümlerin arındırılması:
Hareket bileşenlerinin ayrıştırılması ve incelenmesi.
Sadece yatay
hareket
Eğik atış
hareketi
Sadece düşey
hareket
 Görünümlerin arındırılması hareketin farklı
bileşenlerinin ayrıştırılmasına ve matematiksel olarak
betimlenmesine olanak tanır.
 Bilimsel yöntem indirgemecidir. Karmaşık yapıları
basit parçalarına ayırır.
Hareketli gözlemciye
göre topun hareketi
Duran gözlemciye
göre topun hareketi
Göreli olanı mutlak olandan ayırmak:
 1. Birincil özellikler gerçekten cisimin sahip olduğu
özelliklerdir. Örneğin büyüklük, biçim, miktar, hız gibi.
 2. İkincil özellikler cisimlerin bizim üzerinde yarattığı ve
sadece bizim kafamızda olan, ancak cisimde olmayan,
özelliklerdir. Örneğin tüyün verdiği gıdıklanma hissi.
Galileo’ya göre bütün algılanabilir özellikler, örneğin renk,
ses, sıcaklık, tat ve koku sadece kafamızın içinde yer
almaktadır. Algılanan özellikler görelidir.
Serbest düşme
Doğal Hareket
Eğik atış
Açıklanması gereken hareket
Serbest düşme
Doğal Hareket
Açıklanması gereken hareket
Eylemsizlik ilkesi hakkında:
 “Doğanın ikinci yasası: Bütün hareketler kendiliklerinden
düzgün bir doğrudadır ve dolayısıyla bir çemberde hareket
eden bütün cisimler her zaman tanımladıkları çemberin
merkezinden uzaklaşma eğiliminde olurlar.
Kendi haline bırakılan bir cismin bütün parçaları, hiçbir
zaman eğrilen bir doğru boyunca değil, aksine yalnızca
düzgün bir doğru boyunca hareke etmeye devam eder... ve
bütün eğrisel hareketler her zaman zorlamadır.”
Download