* * SIVILAR * Sıvıyı meydana getiren tanecikler katılarda olduğu gibi birbirlerine göre sabit konumda değildir. Tanecikler arasındaki çekim kuvvetleri katılarda olduğu kadar güçlü olmaması nedeniyle sıvı tanecikleri birbirinin üzerinden kayarak konumlarını değiştirebilir. Bu nedenle sıvıların belirli bir hacimleri yoktur ve içine konuldukları kabın şeklini alırlar. * * Sıvı tanecikleri üzerine bir kuvvet uygulandığında sıvı taneciklerini bir arada tutan çekme kuvveti itme kuvvetine dönüşür ve sıvı tanecikleri birbirine daha fazla yaklaştırılamaz. Bu özellikleri nedeniyle sıvılar sıkıştırılamaz. *Sonuç olarak sıvıların; * *Belirli bir hacimleri vardır, *İçinde bulundukları kabın şeklini alırları, *Sıkıştırılamazlar. * Bir damlalığa birkaç damla su çektikten sonra temiz bir tabağa bir damla su damlatınız. Su damlasının küreye yakın bir şekilde küçük bir su topu gibi durduğunu görürsünüz. Su taneciklerini bu şekilde bir arada tutan kuvvet, su molekülleri arasındaki elektriksel çekim kuvvetidir. Tüm maddelerin molekülleri arasında var olan bu çekim kuvvetine kohezyon kuvveti denir. Şimdi birkaç damlayı birbirine yakın olacak şekilde tabağa damlatınız. Bir çatalın ucuyla dokunarak damlaları birbirine yaklaştırdığınızda damların kolayca birleşerek daha büyük bir damla oluşturduğunu görürsünüz. Damlaların bu şekilde birleşmesi su molekülleri arasındaki kohezyon kuvvetlerinin etkisiyledir ancak damla büyüdükçe şekli küre gibi olamaz ve daha yassı bir şekil alır. Bu da yerçekimi kuvvetinin kohezyon kuvvetinden büyük olması sebebiyledir. * Temiz bir tabağa birkaç damla su damlattıktan sonra tabağı ters çevirerek su damlalarının yere düşüp düşmeyeceğini gözlemleyelim. Eğer su damlaları uygun büyüklükte ise su damlalarının tabağa yapışarak düşmediğini görürüz. Bu durum su tanecikleri ve tabak arasında bir çekim kuvveti olduğunu gösterir. Bir maddenin kendi molekülleri arasında çekim kuvveti olduğu gibi farklı maddelerin tanecikleri arasında da elektriksel kuvvetlerin sebep olduğu çekim kuvveti vardır. Farklı maddelerin tanecikleri arasındaki bu çekim kuvvetine de adezyon kuvveti denir. Ters çevirdiğimiz tabaktan su damlarının düşmemesinin nedeni su tanecikleri ile tabağın yapıldığı maddenin tanecikleri arasındaki adezyon kuvvetidir. Bir bal kaşığını balın içine tamamen daldıralım. Daha sona kaşığı hızla dışarı çekelim. Bal tanecikleri arasındaki kohezyon kuvveti bu dirence neden olur. Kaşığı dışarı çıkardığımızda ise bir miktar balın kaşığa yapıştığını görürüz. Bu yapışmanın sebebi de kaşık ve bal arasındaki adezyon kuvvetidir. Bir kap içindeki sıvıların kaba temas eden kenar kısımları eğikleşir. Bu eğiklik sıvının türüne göre değişiklik gösterir. Örneğin, bir miktar su, temiz bir cam kaba konulduğunda suyun kaba değen kısımlarının yukarıya doğru kıvrıldığı görülür. Cam kaba cıva konulduğunda ise cıvanın aşağıya doğru kıvrıldığı görülür. Bir kap içine konulan sıvının kaba temas eden kısımlarının hangi yönde eğikleşeceği sıvının kohezyon kuvveti ile sıvı-kap arasındaki adezyon kuvvetine göre şekillenir. Sıvı molekülleri arasındaki kohezyon kuvveti, sıvı ile kabın yapıldığı maddenin adezyon kuvvetinde küçük ise kaba temas eden yukarı doğru eğikleşerek bir miktar yükselir. Cam kaba konulan suyun kenarlarının yükselmesi bu nedenledir. Cam kaba konulan cıvanın kenar kısımları ise aşağı doğru bükülür. Bu ise cıvanın kohezyon kuvvetinin, cıva ile cam arasındaki adezyon kuvvetinden büyük olması sebebi iledir.