biçimsel olmayan (informal)

advertisement
ETKİLİ İLETİŞİM DERSİ
KONU: İNFORMAL İLETİŞİM
KURUM İÇİ İLETİŞİM ARAÇLARI
HAZIRLAYAN: SEVCAN ŞAFAK
4-B 20070098
BİÇİMSEL OLMAYAN (İNFORMAL) İLETİŞİM
Biçimsel iletişim, kurumun faydacı
ihtiyaçlarını karşılarken, biçimsel olmayan
iletişim, çalışanların insani amaçlarla iletişim
kurma ihtiyaçlarının sonucunda gerçekleşir.
Biçimsel olmayan iletişim sistemi, biçimsel
olarak yapılandırılmış bir organizasyonda,
biçimsel düzenlemelere bağlı olmayan iletişimi
kapsar. Kurumun iletişim ihtiyacını, biçimsel
iletişim sistemi tek başına karşılayamaz.
Kurumlarda biçimsel olmayan iletişim
kişilerden çok, durumların yarattığı bir sonuçtur.
Biçimsel yapı “olması gerekeni”, biçimsel
olmayan yapı ise “olanı” gösterir. Bu açıdan iki
iletişim sistemi, kurumun iletişim sistemini
tamamlayan birbirinin eksikliğini gideren bir işlev
üstlenirler.

Her birey ve grup, endişe ve güvensizlik
dönemlerinde, dedikodu iletişim sisteminin
en aktif üyesi olabilir. Örneğin işten çıkarma
ya da yeniden yapılanma kararlarının
alındığı dönemlerde grubun bu
gelişmelerden fazlasıyla etkilendiği ve
dedikodu mekanizmasının hızla çalıştığı
görülür. İşte bu gibi durumlarda yöneticilerin
son derece uyanık olmaları ve iletişim
kanallarını gerçek mesajlarla beslemeleri
gerekir.
Biçimsel Olmayan İletişim Kanalları
Biçimsel olmayan iletişim kanalları yada
söylenti zincirleri başlıca dört grupta
toplanmaktadır:




Tek hat (kulaktan kulağa)
Dedikodu zinciri
Olasılık zinciri
Kümeli iletişim
Tek hatlı zincir: Bu modelde
mesaj A’ dan B’ye, daha
sonra da B’den C’ye iletilir
ve bu şekilde sürer. Bu
model iletilen mesajın
giderek değişikliğe
uğramasına neden olabilir.
D
C
B
A
Dedikodu zinciri: A sahip
olduğu bilgiyi herkese
söyler ve böylece bilgi
bir kişiden birçok kişiye
yayılır. Bu model normal
yaşamda nadiren
görülmektedir. Çünkü
daha çok teoriktir.
D
C
E
B
F
A
Olasılık zinciri: Burada A
tamamen tesadüfen F ve
D ile iletişime geçer. Daha
sonra da F ve D
çevrelerinde kime
rastlarsa, onlarla bilgiyi
paylaşır. Normal yaşamda
da sık sık rastlanan bir
model olup, söylenti ve
dedikodunun nasıl
kolaylıkla yayılabildiğini
gözler önüne sermektedir.
C
E
I
G
D
K
H
B
D
F
A
Küme zinciri: A sahip olduğu
mesajı seçtiği üş kişiye iletir.
Bunlardan en az biri mesajı
bilerek diğer iki kurum üyesi
arkadaşına aktarır. Daha
sonra bu iki kişiden biri söz
konusu mesajı başka birine
iletebilir. Böylece dedikodu
yayılır. Küme zinciri modeli
en yaygın dedikodu
modelidir. Diğerlerinden
farklı olarak bu modelde
birey sahip olduğu bilgiyi
paylaşacağı kişileri kendisi
seçebilir.
J
F
C
E
I
A
B
Dedikodu bir insanın çıkar ve
anlayışına bağlı olduğu için bir kişiden
diğerine geçerken değişikliğe uğrar.


Bu değişiklik, iki yönde gelişir.
Bir kısım dedikodular, bir kişiden
diğerine geçerken duygusal etkiler ve
çıkar düşünceleri ile yeni şeyler
eklenerek aktarılır.
Bazen de tersi görülür yani
her geçişte bir kısmı ayıklanır ve kendi
işine geldiği gibi iletilir.
Her ikisi de gerçek dışı haberlerin
iletilmesi biçiminde işlediği için çoğu kez
çalışanlar arasında gereksiz yere
tedirginlik ve huzursuzluk yaratır.
Dedikodular genellikle gerçek dışı olmakla
birlikte, yine de çalışanlar, “ateş olmayan
yerde duman tütmez” varsayımı ile çıkarılan
her türlü dedikoduyu ilgiyle izleme
eğilimindedirler. Özellikle, çok sayıda çalışanı
yakından ilgilendiren bir konuda çıkarılan
olumsuz bir söylenti çalışanların moralleri
üzerinde çok kötü bir etki yaratabilir.
Dedikodular karşı en önemli panzehir,
gerçekleri bütün açıklığıyla biçimsel
kanallardan ve sürekli olarak çalışanlara
iletmektir.
Bu iletişim şeklinin yararları aşağıdaki şekilde
sıralanabilir:
 Biçimsel iletişimin tamamlayıcısıdır;
 Özellikle astların dilek ve yakınmalarını üstlere
ulaştırmak için mükemmel bir araçtır;
 Kurumun çevresindeki değişikliklerden
zamanında haberdar olmasına ve bu değişim ve
gelişmelere uygun olarak iç yapısında gerekli
düzenlemeleri yapmasına olanak sağlar;
 Kurumda çalışanlar arasında birlik ruhunun
oluşmasını sağlar ve takım çalışmalarını
kolaylaştırır;
 Kurumda bazı önemli kararların zamanında
alınmasını sağlar.



Fakat, biçimsel olmayan iletişim her zaman
yararlı değildir.
Özellikle kurum sırlarının başkaları tarafında
öğrenilmesi günümüz rekabet koşullarında hiç
de hoşa gidecek bir durum değildir.
Ayrıca bu tür bilgilerin dışarı sızılması
kurumun isminin lekelenmesine de sebep olabilir.
Bunların yanı sıra, bilginin bazen yanlış ve
zamansız gelmesi, bu bilgilere göre alınan
kararların kurumu büyük zararlara sokması,
kurum içinde birtakım zararlı ve kasıtlı iletilerin
yayılabilmesi de bu tür iletişimin sakıncaları
arasındadır.
Biçimsel olmayan iletişim, kurumun,
aksaklıklarını yansıtan bir ayna gibidir. Bir
kurumda, biçimsel olmayan iletişim kanalları
yaygın ve yoğun biçimde kullanılıyorsa, bu
durum, o kurumun biçimsel iletişim kanallarının
iyi işlemediğini gösterir. Böyle bir ortamda,
gerekli gereksiz birçok gruplaşmalar veya
ikilikler oluşur.
Biçimsel olmayan iletişim kanallarının yaygın ve
yoğun olduğu kurumlarda, alınacak önlemleri şu
şekilde açıklayabiliriz:
- Kurumun çeşitli bölümlerindeki kadro şişkinliği
azaltılmalıdır.
- İletişime engel olan insanlar varsa, bunlar önemli
yerlere getirilmemeli ya da davranışlarının
düzeltilmesine çalışılmalıdır.
- Yazılı ve sözlü iletişimde terim birliği sağlanmalıdır.
Bunların dışında, dikey iletişim kanallarında görülen
tıkanıkları gidermek gerekir. Bu kanallar sağlıklı
çalışmıyorsa, biçimsel olmayan iletişim kanallarının bu
görevi yüklenmesi kaçınılmaz olacaktır.
KURUM İÇİ İLETİŞİM ARAÇLARI
İletişim araçları, iletişim sürecinde mesajı karşı
tarafa iletmek amacıyla kullanılan araçlardır.
Bir kurum çalışanlarıyla iletişimde kullanacağı
araçları, amaçlarına ve mevcut bütçesine göre
ayarlamaktadır.
Bilgi akışını hızlandırıcı, kolaylaştırıcı, anlaşılır
ve açık işleyen iletişim araçlarını yere ve zamana
göre seçimi özenle yapılarak etkinliği arttırılabilir.
Eğitimli insanlara göre, eğitimsiz veya
daha az eğitimli insanlar için sözlü iletişimin
daha elverişli olduğu söylenebilir. Eğer bir
temizlikçi kadın, işvereninden kurumda
nereyi, nasıl ve ne ile silip süpürmesi
konusunda bilgi almak istiyorsa, yazılı bir
bülten veya kitap yanlış seçim olacaktır. Bu
kadına en iyisi görsel-işitsel araç
göstermek(örneğin,poster,resim veya kısa
film) yada sadece sözlü direktifler vermek
daha sağlıklı olabilir.
1.dünya Savaşı’ndan önce Ruslar askere çağrılan
birçok cahil Rus köylüsüne sağ-sol ayırımını
öğretememişler. Bu zorluğa ortadan kaldırmak için
çavuşlardan biri onların sol ayak botlarına saman çöpleri
bağlamış. Böylece köylüler “sol, sol, sol” komutunu
hatırlayamazsa bile “saman, saman, saman” komutunu
anlamış ve her sol ayağı kaldırmak gerektiğinde saman
bağlı ayaklarını kaldırmışlar. Bu iletişim aracı o kadar
başarılı olmuş ki,Amerikalılar 1918 yılında Amerika’nın
kenar köylerinden askere gelen gençlere de bu yöntemi
uygulamış ve onlara sağ-sol kavramını öğretmede başarılı
olmuşlardır.Savaş süresince Amerika’da kullanılan
“Hayfoot, Strawfoot” marşının sözleri de buradan
gelmektedir.
Bir başka beceri örneği de Amerika’da zeki
domates tarlası sahiplerinin çalışanlarına karşı
uyguladığı iletişim aracıdır. Tarla sahipleri bir
türlü çalışanlarına kızarmamış domatesleri
toplamalarını öğretememişler. Bu durumu
çözmek için onların parmaklarına kırmızı boya
sürmüş ve sadece bu renkteki domatesleri
toplamaları gerektiğini anlatmışlar. Böylece
çalışanlarıyla kurdukları iletişimde başarılı
olmuşlardır.

Örgüt içi süreli yayınlar: Günümüzde
özellikle halkla ilişkiler birimi olan her
kuruluşun, hemen hemen tümünde gazete,
dergi gibi süreli yayınlar çıkarılmaktadır.
Haftalık, 15 günlük, aylık ya da iki aylık
sürelerle çıkarılan bu yayınlardan kurum içi
iletişimde olduğu kadar, kurumun çevresiyle
iletişiminde de yararlanılır.

Broşür, bülten, el kitapları ve diğerleri

Mektuplar: Kurum mektupları genellikle kurum
içinden çok kurum dışında dolaşmaktadır. Bazen
yöneticiler herhangi bir durumu çalışanlarına
veya yönetici arkadaşlarına özel olarak bildirmek
yada bir konuyu özel görüşme istedikleri ve
bunu yüz yüze görüşme veya toplantı şeklinde
yapamadıkları zaman onların ev adreslerine
mektuplar göndermektedirler.

Afişler ve Duyuru Panoları: Kurumda belirli
yerlere konulan ya da asılan bu tür araçların en
önemli niteliği iletilmek istenen mesaja, ilgili
ilgisiz herkesin dikkatini çekmektir. Duyuru
panoları, az masraflı fakat hızlı bir iletişim sağlar.
Kurumda herkesin görebileceği belirli yerlere
konulan bu panoları etkili şekilde kullanabilmek
için, yazıların güncel olmasına dikkat etmek
gerekir. Uzun süre asılı kalan kirli ve yıpranmış
kâğıtlar, kurum hakkında hiç iyi bir izlenim
yaratmaz.

Eğitsel Faaliyetler – Konferans ve
Seminerler: Kurumlarda, konferans ve
seminerlerden aynı zamanda birer kurum içi
iletişim ortamı olarak da yararlanılır.
Çalışanların, bu tür toplantılarda yöneticilerini
aralarında görmeleri, eğitimin sağlayacağı yararı
yükselteceği gibi, çalışanlarla yöneticiler
arasındaki ilişkiyi de olumlu yönde etkiler.

Bilgi Teknolojileri Bilgisayar-intranet:
Günümüzde, çağdaş iletişim teknolojileri, kurum
içi iletişim de olduğu kadar, kurumun çevresiyle
iletişiminde de yaygın bir şekilde
kullanılmaktadır.

Danışma ve Çalışanlarla İlişki Büroları:
Kurumlarda genellikle halkla ilişkiler ya da insan
kaynakları birimlerine bağlı olarak görev yapan
bu bürolar, işe yeni başlayan çalışanların
kuruma uyumlarını kolaylaştırmak eski ve yeni
çalışanlar arasında iyi ilişkilerin kurulmasını
sağlamak amacına yönelik olarak çalışırlar.

Üst Düzey Yöneticilerin Bölüm ya da
Birimleri Ziyaretleri: Ziyaretler, çalışanların
yöneticileriyle rahat iletişim kurmalarını, çeşitli
sorunlarını kolayca yöneticilere iletme olanağı
sağlayarak, her iki tarafın da birbirlerini yakından
tanımaları için olumlu bir ortam oluşturur.

Çalışanların Ailelerine Yönelik İletişim:
Çalışanların eş ve çocukları; anne, baba
ya da diğer aile bireyleri de kurumu
tanımak, kendilerini de o kurumun bir
çalışanı gibi görmek isterler. Bu bakımdan,
aile bireylerinin de kurum için gerçekten
önemli olduğu duygusunu yaratacak
çalışmaların yapılması kurum içi iletişim
açısından önem taşır.
Toplantılar: Kurum içinde bireysel amaçlarla
kurumsal amaçların bütünleştirilmesi,
çalışanların kararlara, uygulamaya ve denetime
katılmalarını gerektirir. Bu açıdan toplantılar, çift
yönlü etkin bir iletişim yöntemi olarak son derece
önemli bir işleve sahiptirler.
Download