Dr. Mustafa YAŞAR Bilim “Bilim, doğal dünyayla ilgili soruları cevaplamak üzere bilimsel araştırma yöntemlerini kullanarak herkesin irdelemesine açık geçerli ve güvenilir genellemeler ve açıklamalar ortaya koyma etkinliğidir” (William F. McComas). Bilim Bilim, her türlü düzenden yoksun duyu verileri (algılar) ile mantıksal olarak düzenli düşünme arasında uygunluk sağlama çabasıdır. (Albert Einstein) Bilimsel Bilgi Bilimsel bilgi , bilimsel metotlarla elde edilen bilgi türüdür. Bilimsel yöntemler akıl deney ve gözlemlere dayanmaktadır. Bir bilginin bilimsel olabilmesi için yöntemsel olması gerekir. Bilimsel bilgi objektif, sistemli, tutarlı ve eleştiriye açık bilgidir. Bilimsel bilgiyi büyü, fal, edebiyat ya da sanat gibi bilgi türlerinden ayıran temel özellik bilimsel bilginin konusunun ampirik (görgül) ve nesnel gerçeklik olmasıdır. Görgüllük bilginin konusunu oluşturan olay ya da nesnelerin gözlemlenebilir olması anlamına gelir. 1. Paradigmalar Bir alanda ve belli bir zaman diliminde bireylerin çevresindeki olay ve olgulara nasıl bakması, neleri görmesi gerektiğini belirleyen ilkeler, yöntemler ve varsayımlar bütünü -- “bir dünya görüşü” Paradigma bir gözlüktür; paradigma bir dürbündür; paradigma bir penceredir Thomas Kuhn: paradigma, bilim topluluğunun çalışmalarında örnek aldığı model, yine bilim topluluğunun paylaştığı bütün değerler ve alışkanlıklardır. bir bilim çevresine belli bir süre için egemen olan model Kuhn, bilim adamları tarafından kabul görmüş olan inançlar bütününe veya problemlerin nasıl anlaşılması gerektiği konusunda üzerinde hemfikir olunan geleneklere paradigma adını vermiştir. Newton’un mekaniği, Copernicus’un güneş merkezli sistemi ya da herhangi bir kuram paradigma olabilir. Bir paradigma içinde , hem temel soruların hem de cevapların çerçevesi bellidir. Kuhn'a göre paradigma, uzun deneyimleri ve kanıtlarını içerisinde barındırır. Bilim adamlarının hangi deneyleri nasıl yapacaklarını, hangi sorunları öncelikli kabul edeceklerini, hangi soruları soracaklarını belirleyen ey sahip oldukları paradigmalardır. Belirli bir paradigmaya sahip olmayan bir bilim adamı olguları bir araya bile getiremez, çünkü paradigmanın olmadığı yerde bilimin gelişmesini sağlayan tüm olgular eşit derecede önceliklidir. Paradigma değişimleriyle bilim topluluğunun yaşadığı dünya da değişir. Bir konuda yapılan çalışmada aynı olguyu en iyi ve en tutarlı olarak açıklayan kuram ön plana çıkar ve paradigma oluşur. Yeni paradigma, ortaya çıktıktan sonra, önceki paradigmayı benimseyen bilim topluluğu tarafından tepkiyle karşılanır. Bir paradigma hiçbir zaman kendini rakiplerine ikna yoluyla kabul ettiremez. Geçerli paradigmanın yerini bir diğerinin alması “devrim”dir. Bu bilimsel gelişme sürecidir. "Without changing our pattern of thought, we will not be able to solve the problems we created with our current patterns of thought." Albert Einstein Yöntem sorunu paradigma sorunundan sonra gelir. Paradigma, araştırmacılara rehberlik eden temel inanç sistemi ya da dünya görüşüdür Paradigma, araştırmacılara kendi pozisyonlarının ne olduğunu ve ideal bir araştırmanın kapsamına giren ve girmeyen şeylerin neler olduğunu tanımlar. Bir problemin ifade ediliş şekli,çoğu zaman o problemin çözümünden daha önemlidir. Albert Einstein Üretilen bir bilginin bilimsel değerini sorgulamadan önce o bilginin üretilmesine olanak sağlayan epistemolojik, ontolojik ve yöntemsel bakış açılarının incelenmesi gerekir (Willig, 2008). Üç Temel Soru Ontoloji Epistemoloji Metodoloji Ne Bilebiliriz ve Nasıl Bilebiliriz? Yöntemimizin sosyal ve fiziksel çevre hakkında kabul ettiği önbilgiler ve bakış açısı neler? (ontoloji) gerçeklik felsefesi Bilinecek ne var? gerçekçi-göreceli pozisyon Yöntemimiz ne tür bilgiler üretmeyi amaçlıyor? (epistemoloji)Bilgi felsefesi Nasıl bilebiliriz? What is the relationship between the knower and what is known? How do we know what we know? What counts as knowledge? gerçekçi-göreceli pozisyon Yöntemimiz araştırmacının rolü hakkında nasıl bir bakış açısı öngörüyor? (metodoloji) Kazı yapmak vs. Ev inşa etmek Ontoloji ya da varlık felsefesi Ontoloji ya da varlık felsefesi, temel sorunu varlık olan felsefi bir disiplindir. Felsefi anlamda var olan şey, ağaç ve ateş gibi canlı veya cansız bir madde de olabilir, düşünme ve sezme gibi ruhsal bir şey de... Aynı şekilde varlık, inanç gibi manevi bir şey de olabilir. Kısacası felsefe için varlık; fiziksel, zihinsel veya ruhsal olarak kabul görebilir. Varlık felsefesi veya ontoloji; en genel anlamda var olan şeyleri, varlıkların temellerini ve varlıklar arasındaki esas bağları sorgulayan felsefe dalıdır. Varlık felsefesinin konusu, varlıktır. Varlık felsefesi bu bağlamda; varlık var mıdır, varlık varsa bu nasıl oluş biçimi nasıldır, varlık yalnızca fiziksel olarak mı vardır, maddi varlığın dışında tinsel varlıklar da var mıdır ve varlığın nitelikleri nelerdir gibi sorulara cevap aramaktadır? Felsefe bu sorgulamalarla, varlığı ve var olanla ilişkili olayları, bir bütün olarak açıklamaya çalışır. Bu çalışmanın ulaşmak istediği sonuç, tüm varlık dünyasını yöneten ilkeleri bulmak ve açıklamaktır. Epistemoloji Epistemoloji, bilginin doğası, kapsamı ve kaynağı ile ilgilenen felsefe dalıdır. Bilgi felsefesi olarak da adlandırılmaktadır. Bilginin doğasını, kaynaklarını, kökenlerini, değerini araştırır. Araştırmacının epistemolojik duruşu onun dünyaya, bilime ve bilgiye nasıl baktığını yani hangi paradigma içerisinde bilgi üretmeye çalıştığını gösterir (Willig, 2008). Metodoloji Bilgiye ulaşmanın en bilimsel yolu nedir? Bilgiye ulaşmanın tek bir yolu var mıdır? Bilgiye ulaşmanın tek bir doğru yolu var mıdır? Temel Paradigmalar Pozivitizm Post-Pozitivim Yapılandırmacılık ya da Yorumlamacılık Eleştirel Paradigma Pozitivist Paradigma’nın Özellikleri 1. Gerçeklik basittir. 2. Hiyerarşi düzenin ilkesidir. 3. Evren mekaniktir. 4. Gelecek ve yön belirlidir. 5. Nedensellik ilişkisi. 6. Değişim niceldir ve birikim şeklindedir. 7. Nesnellik zorunluluktur. Pozitizm = nesnel ve mutlak bilgi (Algılardan bağımsız tek bir gerçeklik vardır ve bu gerçeğin ne olduğu bilinebilir) Post-pozitivizm Post-pozitivizm= nesnel ama mutlak olmayan bilgi (Algılardan bağımsız tek bir gerçeklik vardır ama bu gerçeğin ne olduğu kesin olarak bilinemez) Yorumlamacı ve yapılandırmacılık Yorumlamacı ve yapılandırmacılık= öznel ve bağlam odaklı bilgi, sosyal gerçekliğin anlaşılması (algılarımızdan bağımsız tek bir gerçeklik yoktur, algılarımızdan bağımsız gerçeklik yoktur) Eleştirel Yaklaşım Eleştirel Yaklaşım= güç, statü ve sosyal yapı odaklı bilgi (Algılardan bağımsız gerçeklikler vardır ama bu gerçekler gücü elinde tutanlar tarafından sahte gerçekliklerle gizlenmektedir.) Pozitivizm ve nicel araştırmalara eleştiriler (Lincoln ve Guba, 1994) Kontekt ve sosyal bağlamdan bağımsız olması Anlam ve amaç gibi olguların dışlanması Sadece dışarıdan bakması, içeriden bakışın dışarıda bırakılması. Genel verilerin bireysel durumlara uygulanamaması Araştırma sürecinin yeni keşiflere kapalı olması İnduction problem Pozitivizm ve nicel araştırmalara eleştiriler (Lincoln ve Guba, 1994) Nesnellik sorunu- kurulan hipotezler ve yapılan gözlemler birbirinden bağımsız olamaz, yapılan gözlemler kuram temellidir, gözlemler sadece bir kuram çerçevesinde değerlendirilebilir dolayısıyla nesnellik imkansız hale gelir. Tümevarım problemi- bir önermenin ya da hipotezin oluşması için tüme varım gerekir ama tüme varım hiç bir zaman mutlak doğruya götürmez. Nicel araştırmalar tümdengelim yoluyla bir kuramın doğruluğunu ispatlayamazlar, sadece yanlışlayabilirler. Değerler sorunu- Kuramlar ve doğrular birbirinden ayrılamayacağı gibi değerler ve doğrular da birbirinden ayrılamaz. Kuramların kendileri değerler bütünüdür. Bilen ve bilinen arasındaki ilişki- araştırmacının araştırma yaptığı şeylerle etkileşime girmeden araştırma yapması mümkün değildir. Nicel araştırmalara eleştiriler Geçerlilik, güvenilirlik ve genelleme nicel araştırmalarda istatistiksel formüller ve matematiksel işlemlerle ortaya konur. Araştırmacılar matematiksel ayrıntılara odaklanırken çoğu zaman felsefi konuları gözden kaçırmaktadırlar. Geçerlilik, güvenilirlik ve genelleme ile ilgili istatistiksel araçlar sadece ideal durumlarda işe yarar ve sosyal yaşamda ideal durum diye bir şey yoktur. Bir araştırmayı nitel araştırma yapan şey nedir? Yöntem? Analiz? Sunum? Paradigma? Felsefi ve kuramsal yaklaşım? Bir problemin ifade ediliş şekli,çoğu zaman o problemin çözümünden daha önemlidir. Albert Einstein Nitel araştırma nedir? Anlam arayışı (anlam insandadır ve konteks içinde belirlenir, sözde ya da yazıda değil) Anlamak keşfetmek değildir, anlamak oluşturulan yapılandırılan bir şeydir. Bilgi, gerçeğin bir versiyonudur ve kopyası değil temsilidir. Karmaşık ve dinamik bir sosyal dünya anlayışını kabul eder Araştırmacının katılımcılarla etkileşimini içerir Nitel araştırma nedir? Nitel araştırmanın amacı, insan deneyimlerinin ve insan davranışlarının oluşturduğu karmaşık dünyayı katılımcıların bakış açısından anlayabilmektir. nitel araştırmanın özellikleri • doğal ortama duyarlılık • araştırmacının katılımı • bütüncül yaklaşım • algıların ortaya konması • araştırma deseninde esneklik • tümevarımcı analiz Nitel araştırma ne değildir? Neden-sonuç ilişkisi Önceden belirlenmiş değişkenler Sonuç vs. Süreç Kontrol ve öngörü (tahmin) Nitel araştırma nedir? Dev.. Deneyimin nitelik ve dokusu önemlidir Doğal ortamda ortaya çıkan olayları ve deneyimleri betimlemeyi ve mümkünse açıklamayı amaçlar Katılımcı merkezlidir Açık uçlu, yeni ve beklenmeyen durumlara yönelik esnektir Belli bir durumu yaşamak nasıl birşey? İnsanlar belli durumlarla nasıl başa çıkıyorlar? Bir araştırma hem nitel olup hem de pozitivist olabilir mi? Nicel-Nitel Karşılaştırılması Nicel Araştırma Yöntemleri • gerçeklik nesneldir • asıl olan yöntem • değişkenler ve ilişkileri ölçülebilir • araştırmacı dışarıda • genelleme • tahmin • nedensellik açıklama • kuram ve hipotez ile başlar • deney-uygulama-kontrol • standardize veri toplama araçları kullanma • parçaların analizi • uzlaşma ve norm arayışı • verinin sayısal gösterimi • olay ve olgu dışı, yansız, nesnel Nitel Araştırma Yöntemleri • gerçeklik oluşturulur • asıl olan durum • değişken ilişkilerini ölçmek zor • araştırmacı katılımcı • derinlemesine tanımlama • yorumlama • aktörlerin bakışını anlama • kuram ve hipotez ile sonlanır • bütünlük içinde-doğal • araştırmacının kendisinin veri toplama aracı olması • örüntüleri ortaya çıkarma • çokluluk ve farklılık arayışı • verinin zenginlik ve derinliğinde tanımlanması • olay-olgulara dahil,öznel,empatik Araştırma süreci Araştırma Konusunun Belirlenmesi Problemler Literatür Taraması Araştırmanın Amacı —hipotezler ve varsayımlar— Araştırma Yönteminin Belirlenmesi Araştırmanın Evreni ve Örneklemi Araştırmanın Verilerinin Toplanması Araştırmanın Verilerinin Analizi Araştırmanın Raporunun Yazılması İyi bir araştırma konusunun özellikleri 1.Araştırılabilir olmak (Somut): Konu hakkında veri toplanabilmeli ve toplanan veriler analiz edilebilmelidir. İşyerinde uyuşturucu kullanımı ya da işletmelerin stratejileri, finansal durumları, üst yönetimin kararları, özel hayat ve aile içi ilişkiler vb gibi konularda araştırılabilirlik sıkıntısı olduğundan iyi bir konu değildir. 2.Uygulama veya kuramsal anlamlılık: Ya piyasadaki işletmelerin sorunlarına çözüm olacak ya da bir teorideki boşluğu doldurmaya yarayacak olmalıdır. 3.Özgünlük: Yeni bir şey ortaya koyan çalışmalardır. 4.Kişisel yetenek ve imkanlara uygundur. 5.Değerlendirme heyetinin beklentileriyle uyum: Eğer araştırma üniversite gibi bir eğitimin parçası ise değerlendiricilerin ya da jüri’nin beklentilerini karşılamalıdır. Araştırmacıyı güdüleyen motifler Merak Problem Eldeki veriler Teknik olanaklar: ekipman, malzeme Ekonomik kaynak Güncel yaklaşımlar KONU SEÇME YOLLARI 1.Kişisel Deneyim 2.Medyada Yer Alan Bir Şeye Dayalı Merak 3.Bir Alandaki Bilgi Durumu 4.Bir Problemi Çözme 5.Toplumsal Prim Yapanlar 6.Kişisel Değerler 7.Gündelik Yaşam Araştırma Probleminin Belirlenmesi Her araştırmanın bir amacı vardır. Araştırma problemi bu amacı yansıtır. Problemin belirlenmesi araştırmanın ilk adımıdır. 1. 2. Araştırma problemini değerlendirmede iki önemli ölçüt vardır: Önem: Araştırmacı, ilgili literatürdeki bir boşluktan ya da uygulamadaki bir sorunun daha iyi anlaşılmasına ya da çözümüne yönelik açıklama yapmalıdır. Yapılabilirlik: Araştırmanın var olan kaynaklar dahilinde yapılıp yapılamayacağına ilişkindir. Kuramsal/Kavramsal Çerçevenin Oluşturulması Araştırma deseninin kendi içinde tutarlı ve amaca dönük olması, Problemlerle ilgili boyutların tanımlanması, Bu boyutların birbiriyle ilişkilerinin saptanması, Bilgi toplama araçlarının boyutlarının belirlenmesi, aşamasında kullanılacak temaların seçilmesinde yardımcı olur. Araştırma Sorusunun Yazılması Araştırmaya konu olan problemin soru olarak ifade edilmiş biçimidir. Araştırmanın temelidir. Araştırmaya temel oluşturan kavramsal çerçeveden derin bir biçimde etkilenir. Pek çok araştırmada literatür taramasıyla eş zamanlı yürür ve birbirini etkileyen iki süreçtir. İki tip araştırma sorusu vardır: 1. Açık uçlu araştırma soruları Öğretmenler sınıfta disiplini nasıl sağlar? 2. Kapalı uçlu araştırma soruları Öğretmenin sınıfta sorduğu soruların türü ile, öğrencinin bu sorulara verdiği yanıtların düzeyi arasında ne tür bir ilişki vardır? Araştırma Alanının/Örnekleminin Belirlenmesi Araştırmacı, alan seçerken ve alana girme girişimleri yaparken şu özellikleri yakalamalıdır: 1. Alana araştırma amacıyla girebilmelidir. 2. Alanda, konusuyla ilgili zengin bilgiler, süreçler ve dökümanlar bulunmalıdır. 3. Alandaki bireylerle güvene dayalı ve etkili bir iletişim kurabilmelidir. 4. Elde ettiği bulguların kalitesi ve geçerliği su götürmez olmalıdır. ÖRNEKLEME YÖNTEMLERİ Olasılık Temelli (seçkisiz, küme, sistematik, tabaka, vb.) Nicel gelenek Amaçlı (aykırı durum, tipik durum, maksimum çeşitlilik, vb.) Nitel gelenek Araştırmacının Rolünün Belirlenmesi Nitel alan araştırmacısı katılımcıdır. Uzaktan ve ikinci elden bilgi toplayan kişi değildir. Kendi varsayımlarını ve önyargılarını, elde ettiği bilgilerden ayrı tutmalıdır. Kendi görüşlerini toplanan veriler analiz edildikten sonra yorumlama aşamasında devreye sokmalıdır. Veri Toplama Araçlarının/Stratejilerinin Geliştirilmesi Araştırma probleminin özelliğine göre bir yöntem ya da yöntemler belirlenmeli, Bu yöntemlerin hangi kapsamda kullanılacağı açıklanmalıdır. Nitel araştırma Niçin? Nasıl? Ne şekilde sorularına yanıt arar. Nitel araştırma kişilerin kanaatleri, tecrübeleri, algıları ve duyguları gibi verilerle (data) meşgul olur. Nitel araştırma bir sosyal olayı doğal ortamı ve doğal oluşumu içinde tasvir eder. Deneysel nicel araştırmalar gibi olayın değişkenleriyle oynamaz. Nitel araştırma desenleri: 1. Etnografi (ethnography) 2. Durum araştırması(case study) 3. Fenemonoloji 4. Gömülü teori (grounded theory) 5. Eylem Araştırmaları 6. Söylem Analizi Etnografi (ethnography) bir topluluğun, bir kültür grubunun gelenekleri, inançları, birbiriyle bağlantıları tanımlanır (descriptive studies) Durum araştırması (case study) bir tek ya da birkaç olayı derinlemesine inceleme bir zaman dilimindeki sosyal olayların incelenmesi Gömülü teori (grounded theory) araştırmacı veri toplarken veya yorumlarken verilerin içine gömülü olan kuramı ortaya çıkartır ve araştırma boyunca yeni kavram ve kuramlara ulaşabilir Eylem araştırması Söylem Analizi nitel araştırmada veri toplama • görüşme • gözlem • döküman inceleme görüşme önceden belirlenmiş, ciddi bir amaç için yapılan, soru sorma ve yanıtlama tarzına dayalı karşılıklı ve etkileşimli bir iletişim süreci • Sıkı yapılandırılmış herkese önceden belirlenen aynı sorular • Gevşek yapılandırılmış bazı açık uçlu sorular vardır bazı konularda derinleşilir • Yapılandırılmamış sorular serbest, istenilen konuda derinleşilir, yanıtlar yönlendiricidir Olumlu • Esneklik • Yanıt oranı • Sözel olmayan davranış • Ortam üzerindeki kontrol • Soruların sırası • Anlık tepki • Veri kaynağının onaylanması • Tamlık • Derinlemesine bilgi Olumsuz • Maliyet • Zaman • Olası yanlılık • Kayıtlı ve yazılı bilgileri kullanamama • Zaman ayırma güçlüğü • Gizliliğin kaybı • Soru standardının olmayışı • Bireylere ulaşmada güçlük gözlem herhangi bir ortam ya da kurumda oluşan davranışı ayrıntılı olarak tanımlamak amacıyla kullanılan bir yöntemdir •ayrıntılı •kapsamlı •zamana yayılmış gözlem türleri 2 boyutu var • gözlem ortamı – doğal – yapay • araştırmacının yapısal kararları – Yapılandırılmış – yapılandırılmamış Gözlemle veri toplama teknikleri • yazılı tasvirler • video kayıtları • fotoğraf ve malzemeler • yazılı kaynaklar gözlem Güçlü yanları • sözel olmayan davranış • doğal çevre • uzun süreli analiz Zayıf yönleri • kontrolün olmaması • sayısallaştırma güçlüğü • örneklem küçüklüğü • alana giriş güçlüğü • gizliliğin ortadan kalkması doküman inceleme araştırılması hedeflenen olgu ya da olgular hakkında bilgi içeren yazılı materyallerin analizini kapsar Diğer dokümanlar • film • video • fotoğraf olumlu • kolay ulaşılamayacak özneler • tepkisellik olmaması • uzun süreli analiz • örneklem büyüklüğü • bireysellik ve özgünlük • görece düşük maliyet • nitelik olumsuz • olası yanlılık • seçilmişlik • eksiklik • ulaşılabilirlik • örneklem yanlılığı • sınırlı sözel olmayan davranış • standart format yokluğu • kodlama zorluğu veri analizi • betimleme- veriler araştırma problemine ilişkin olarak neler söyler, hangi sonuçları ortaya koyar? • analiz – kavramsal kodlama sonrası temaların ilişkileri • yorumlama- söylenen /gözlenenin anlamı analiz süreci verilerin • işlenmesi • görsel hale getirilmesi • sonuç çıkarma ve onaylama Strauss ve Corbin nitel analizi Betimsel analiz İçerik analizi olmak üzere iki grupta sınıflandırır. betimsel analiz Betimsel analiz içerik analizine göre daha yüzeyseldir ve daha çok, araştırmanın kavramsal yapısının önceden açık bir biçimde belirlendiği araştırmalarda kullanılır. Verilerin temalara göre özetlenip yorumlanması, doğrudan alıntılar, temaların ilişkilendirilmesi ve ileriye yönelik tahminler Betimsel analizde, görüşülen ya da gözlenen bireylerin görüşlerini çarpıcı bir biçimde yansıtmak amacıyla doğrudan alıntılara sık sık yer verilir. Bu tür analizde amaç, elde edilen bulguları düzenlenmiş ve yorumlanmış bir biçimde okuyucuya sunmaktır. Betimsel analiz dört aşamadan oluşur. 1. Betimsel Analiz İçin Bir Çerçeve Oluşturma: Araştırma sorularından, araştırmanın kavramsal çerçevesinden ya da görüşme ve/veya gözlemde yer alan boyutlardan yola çıkarak veri analizi için bir çerçeve oluşturulur. Bu çerçeveye göre verilerin hangi temalar altında düzenleneceği ve sunulacağı belirlenir. Eğer daha önceden belirlenmiş bir kavramsal çerçeve yoksa, betimsel analizi kullanmak güçtür. Böyle bir durumda belirlenecek temalar, veri kaybına ve yanlış veri düzenlenmesine neden olabilir. Betimsel Analiz 2. Tematik Çerçeveye Göre Verilerin İşlenmesi: Bu aşamada, daha önce oluşturulan çerçeveye göre elde edilen veriler okunur ve düzenlenir. Buna göre bazı veriler dışarıda kalabilir ya da önemli olmayabilir. Ayrıca bu aşamada, daha sonra sonuçlar yazılırken kullanılacak doğrudan alıntılar da seçilir. 3. Bulguların Tanımlanması: Düzenlenen veriler tanımlanır ve gerekli yerlerde doğrudan alıntılarla desteklenir. 4. Bulguların Yorumlanması: Tanımlanan bulguların açıklanması, ilişkilendirilmesi ve anlamlandırılması bu aşamada yapılır. içerik analizi İçerik analizi, toplanan verilerin derinlemesine analiz edilmesini gerektirir ve önceden belirgin olmayan temaların ve boyutların ortaya çıkarılmasına olanak tanır. amaç toplanan verileri açıklayabilecek kavramlara ve ilişkilere ulaşmak Veriler kavramsallaştırılır organize edilir ve veriyi açıklayan temalar saptanır İçerik Analizi Temel amaç, toplanan verileri açıklayabilecek kavramlara ve ilişkilere ulaşmaktır. Betimsel analizde özetlenen ve yorumlanan veriler içerik analizinde daha derin bir işleme tabi tutulur ve betimsel bir yaklaşımla fark edilemeyen kavram ve temalar bu analiz sonucu keşfedilebilir. Bu amaçla toplanan verilerin önce kavramlaştırılması, daha sonra ortaya çıkan kavramlara göre mantıklı bir biçimde düzenlenmesi ve buna göre veriyi açıklayan temaların saptanması gerekir. İçerik Analizi İçerik analizinde temelde yapılan işlem, birbirine benzeyen verileri belirli kavramlar ve temalar çerçevesinde bir araya getirmek ve bunları okuyucunun anlayabileceği bir biçimde düzenleyerek yorumlamaktır. İçerik analizinin aşamalarını incelemeden önce kullanılan terimleri tanımlamak gerekir. Tümevarımcı Analiz: Kodlama yoluyla verilerin altında yatan kavramlar ve bu kavramlar arasındaki ilişkiler ortaya çıkarmaktır. Nitel araştırmada araştırmacı topladığı tanımlayıcı ve ayrıntılı verilerden yola çıkarak incelediği probleme ilişkin ana temaları ortaya çıkarma, topladığı verileri anlamlı bir yapıya kavuşturma yani bu verilerden yola çıkarak bir kuram oluşturma çabası içindedir. Başka bir deyişle, nitel araştırmalarda tümevarımsal bir yaklaşım söz konusudur. Strauss ve Corbin’e göre incelenen olguya temel oluşturabilecek bir kuramın olmaması durumunda tümevarımcı analiz, yani kodlamaya dayalı içerik analizi gereklidir. İçerik Analizi Kodlama: Veriler arasına yer alan anlamlı bölümlere (bir sözcük, cümle, paragraf gibi) isim verilmesi sürecidir. Kodlama süreci elde edilen verileri bölümlere ayırmayı, incelemeyi, karşılaştırmayı, kavramlaştırmayı ve ilişkilendirmeyi gerektirir. Kavram: Veriler arasında yer alan anlamlı bölümlere (bir sözcük, cümle, paragraf gibi) ve olaylara verilen anlamdır. Kavramlar temel analiz birimini oluşturur. Kategori (Tema): İçerik analizinde elde edilen kavramların birbirleriyle belirli bir tema altında sınıflandırılmasıdır. Kavramların incelenmesi sonucunda birbirleriyle olan ilişkileri ortaya çıkarılır ve bu ilişkiler daha üst düzey bir tema ile açıklanır. Kategori ya da tema içerik analizinde elde edilen kavramlardan daha soyuttur ve geneldir. İçerik Analizi İçerik analizinde görüşme, gözlem veya dökümanlar yoluyla elde edilen nitel araştırma verileri dört aşamada analiz edilir: 1. 2. 3. 4. Verilerin kodlanması, Temaların bulunması, Kodların ve temaların düzenlenmesi, Bulguların tanımlanması ve yorumlanması. İçerik Analizi 1. Verilerin Kodlanması Bu aşamada araştırmacı, elde ettiği bilgileri inceleyerek, anlamlı bölümlere ayırmaya ve her bölümün kavramsal olarak ne anlam ifade ettiğini bulmaya çalışır. Bu bölümler bazen bir sözcük, bazen bir cümle ya da paragraf, bazen de bir sayfalık veri olabilir. Kendi içinde anlamlı bir bölüm oluşturan bu bölümler, araştırmacı tarafından isimlendirilir, diğer bir deyişle kodlanır. İçerik Analizi Verilerin kodlanması süreci genelde, araştırmacının veri setini birkaç defa okumasını ve ortaya çıkan kodlar üzerinde tekrar tekrar çalışmasını gerektirir. Verilerin derinliğine ve kapsamına göre ortaya çıkan kodların sayısı değişir. Strauss ve Corbin üç tür kodlama biçiminden bahsetmektedir. Bunlar: Daha önceden belirlenmiş kavramlara göre yapılan kodlama, Verilerden çıkarılan kavramlara göre yapılan kodlama, Genel bir çerçeve içinde yapılan kodlamadır. Kodlamanın ne kadar ayrıntılı olması gerektiği önemli bir sorudur. Bu sorunun yanıtı araştırmanın amacına ve niteliğine göre farklılık gösterir. İletişim süreçlerini içeren araştırmalarda çok ayrıntılı kodlama yapmak gerekirken, farklı bir konudaki araştırmada bu kadar ayrıntılı kodlama gerekli olmayabilir. İçerik Analizi 2. Temaların Bulunması İlk aşamada ortaya çıkan kodlardan yola çıkarak verileri, genel düzeyde açıklayabilen ve kodları belirli kategoriler altında toplayabilen temaların bulunması gerekmektedir. Bunun için önce kodlar bir araya getirilir ve incelenip ortak yönler bulunmaya çalışılır. Bu bir anlamda tematik kodlama işlemidir. Tematik kodlama için ortaya çıkan kodların benzerlik ve farklılıklarının saptanması ve buna göre birbiriyle ilişkili olan kodlar bir araya getirebilecek türden temaların belirlenmesi gerekir. İçerik Analizi Tematik kodlama yapılırken dikkat edilmesi gereken iki ilke söz konusudur. Bunların ilki, “iç tutarlılığa” ilişkindir. Yani, ortaya çıkan temaların altında yer alan verilerin anlamlı bir bütün oluşturup oluşturmadığı, tematik kodlamada göz önüne alınması gereken önemli bir ilkedir. İkinci ilke ise, ortaya çıkan temaların tümünün araştırmada elde edilen verileri anlamlı bir biçimde açıklayabilmesine ilişkindir. Yani bu temaların, birbirinden farklı olmakla birlikte, kendi aralarında anlamlı bir bütün oluşturmaları gerekmektedir. Bu ilke de tematik kodlamada dış tutarlılığı yansıtır. İçerik Analizi 3. Verilerin Kodlara ve Temalara göre Düzenlenmesi ve Tanımlanması İlk aşamadaki ayrıntılı kodlama ve ikinci aşamadaki tematik kodlama sonucunda, araştırmacı topladığı verileri düzenleyebileceği bir sistem oluşturur. Üçüncü aşamada ise araştırmacı, bu sisteme göre elde edilen verileri düzenler ve bu şekilde belirli bulgulara göre verileri tanımlamak ve yorumlamak mümkün olabilir. Verilerin okuyucunun anlayabileceği bir dille tanımlanması, açıklanması ve sunulması önemlidir. Bu aşamada araştırmacı kendi görüş ve yorumlarına yer vermez ve toplanan bilgileri işlenmiş bir biçimde okuyucuya sunar. İçerik Analizi 4. Bulguların Yorumlanması Nitel araştırmada araştırmacı, incelenen olguya yakın olduğu ve gerekirse o olguya ilişkin ilk elden deneyimler edindiği için, onun yapacağı yorumlar değerlidir. Toplanan verilerin açıklanmasında ve anlamlandırılmasında yardımcı olabilecek araştırmacının görüş ve yorumları nitel araştırmada önemli bir yer tutar. Bu nedenle araştırmacı bu son aşamada topladığı verilere anlam kazandırmak ve bulgular arasındaki ilişkileri açıklamak, neden-sonuç ilişkileri kurmak, bulgulardan birtakım sonuçlar çıkarmak ve elde edilen sonuçların önemine ilişkin açıklamalar yapmak zorundadır. Miles & Huberman tarafından nitel analiz, “veri özleştirme (data reduction)”, “veri sunumu (data display)” ve “sonuç çıkarımı ve teyit etme (drawing conclusion and verification)”olmak üzere üç bölümde incelenir. İlk aşamada araştırmacı veriyi inceler ve kodlar. Kodlama sırasında, araştırma sorusu açısından önemli olan kavramları ve temaları kullanacağından, veriler özetlenmiş ve önemli olanları seçilmiş olur. Daha sade ve araştırma problemiyle uyumlu hale gelen veri seti, ikinci aşamada çeşitli grafikler, tablolar ve şekiller yoluyla görsel hale getirilir. Üçüncü aşamada ise ortaya çıkan kavramlar, temalar ve ilişkiler yorumlanır, karşılaştırılır ve teyit edilir. Bu şekilde, araştırma sonuçlarının anlamlandırılması ve geçerliliğin sağlanması mümkün olmaktadır Dey veri analizi sürecini “betimleme”, “sınıflama” ve “ilişkilendirme” şeklinde üç aşamada incelemektedir. Araştırmacı betimleme aşamasında verileri kapsamlı bir şekilde tanımlar. Amaç okuyucunun veri hakkında değişik boyutlarda bilgi edinmesini sağlamaktır. Sınıflama aşamasında veriler kodlanır ve buna göre sınıflandırılır. Son aşamada ise, belirli temalar altında sınıflandırılan veriler ilişkilendirilir ve bu ilişkiler yorumlanır. 1. Verilerin Kodlanması Bu aşamada araştırmacı, elde ettiği bilgileri inceleyerek, anlamlı bölümlere ayırmaya ve her bölümün kavramsal olarak ne anlam ifade ettiğini bulmaya çalışır. Bu bölümler bazen bir sözcük, bazen bir cümle ya da paragraf, bazen de bir sayfalık veri olabilir. Kendi içinde anlamlı bir bölüm oluşturan bu bölümler, araştırmacı tarafından isimlendirilir, diğer bir deyişle kodlanır. Verilerin kodlanması süreci genelde, araştırmacının veri setini birkaç defa okumasını ve ortaya çıkan kodlar üzerinde tekrar tekrar çalışmasını gerektirir. Verilerin derinliğine ve kapsamına göre ortaya çıkan kodların sayısı değişir. Strauss ve Corbin üç tür kodlama biçiminden bahsetmektedir. Bunlar: Daha önceden belirlenmiş kavramlara göre yapılan kodlama, Verilerden çıkarılan kavramlara göre yapılan kodlama, Genel bir çerçeve içinde yapılan kodlamadır. Kodlamanın ne kadar ayrıntılı olması gerektiği önemli bir sorudur. Bu sorunun yanıtı araştırmanın amacına ve niteliğine göre farklılık gösterir. İletişim süreçlerini içeren araştırmalarda çok ayrıntılı kodlama yapmak gerekirken, farklı bir konudaki araştırmada bu kadar ayrıntılı kodlama gerekli olmayabilir. 2. Temaların Bulunması İlk aşamada ortaya çıkan kodlardan yola çıkarak verileri, genel düzeyde açıklayabilen ve kodları belirli kategoriler altında toplayabilen temaların bulunması gerekmektedir. Bunun için önce kodlar bir araya getirilir ve incelenip ortak yönler bulunmaya çalışılır. Bu bir anlamda tematik kodlama işlemidir. Tematik kodlama için ortaya çıkan kodların benzerlik ve farklılıklarının saptanması ve buna göre birbiriyle ilişkili olan kodlar bir araya getirebilecek türden temaların belirlenmesi gerekir. Tematik kodlama yapılırken dikkat edilmesi gereken iki ilke söz konusudur. Bunların ilki, “iç tutarlılığa” ilişkindir. Yani, ortaya çıkan temaların altında yer alan verilerin anlamlı bir bütün oluşturup oluşturmadığı, tematik kodlamada göz önüne alınması gereken önemli bir ilkedir. İkinci ilke ise, ortaya çıkan temaların tümünün araştırmada elde edilen verileri anlamlı bir biçimde açıklayabilmesine ilişkindir. Yani bu temaların, birbirinden farklı olmakla birlikte, kendi aralarında anlamlı bir bütün oluşturmaları gerekmektedir. Bu ilke de tematik kodlamada dış tutarlılığı yansıtır. 3. Verilerin Kodlara ve Temalara göre Düzenlenmesi ve Tanımlanması İlk aşamadaki ayrıntılı kodlama ve ikinci aşamadaki tematik kodlama sonucunda, araştırmacı topladığı verileri düzenleyebileceği bir sistem oluşturur. Üçüncü aşamada ise araştırmacı, bu sisteme göre elde edilen verileri düzenler ve bu şekilde belirli bulgulara göre verileri tanımlamak ve yorumlamak mümkün olabilir. Verilerin okuyucunun anlayabileceği bir dille tanımlanması, açıklanması ve sunulması önemlidir. Bu aşamada araştırmacı kendi görüş ve yorumlarına yer vermez ve toplanan bilgileri işlenmiş bir biçimde okuyucuya sunar. 4. Bulguların Yorumlanması Nitel araştırmada araştırmacı, incelenen olguya yakın olduğu ve gerekirse o olguya ilişkin ilk elden deneyimler edindiği için, onun yapacağı yorumlar değerlidir. Toplanan verilerin açıklanmasında ve anlamlandırılmasında yardımcı olabilecek araştırmacının görüş ve yorumları nitel araştırmada önemli bir yer tutar. Bu nedenle araştırmacı bu son aşamada topladığı verilere anlam kazandırmak ve bulgular arasındaki ilişkileri açıklamak, neden-sonuç ilişkileri kurmak, bulgulardan birtakım sonuçlar çıkarmak ve elde edilen sonuçların önemine ilişkin açıklamalar yapmak zorundadır. I- Araştırma raporunun yazılmasında temel kurallar 1-Bilimsel kurallar 2-APA 3. Dile özgü kurallar 4. İçerik ile ilgili kurallar Ana bölüm/Metin Özet a-Giriş -Problem -Amaç -Önem -Sınırlılıklar -Tanımlar b-Kaynak araştırması c-Materyal ve yöntem -Evren ve örneklem -Araştırma modeli -Veriler ve toplanması -Verilerin işlenmesi d-Araştırma sonuçları e-Tartışma f-Sonuç g-Öneriler ARAŞTIRMALARDA KAYNAK GÖSTERME TEKNİKLERİ Alıntı Yapılırken Dikkat Edilecek Hususlar Kaynak Göstermenin Zorunlu Olduğu/Olmadığı Durumlar Metin İçerisinde Kaynak Gösterme Kaynakça Listesini Sıralama veya Gruplama Kaynakça Gösterme Yöntemleri Niçin kaynak gösterilmeli? – Başkalarının emeğine saygı – Atıfta bulunacak diğer araştırmacıları yanlış yönlendirmeme – Yasal zorunluluklar ALINTI YAPILIRKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR Doğrudan Alıntılar Kelimesi kelimesine aynen yapılan alıntılardır ve çift tırnak ( “......” ) işareti içerisine metin yazılır. Örnek: Yıldırım (1966, 21)’a göre, hipotez “araştırmacıya bir nevi ışık tutma niteliği taşıyorsa değerli sayılmalıdır.” Dolaylı Alıntılar Alıntı yapılan metin eğer birebir kaynakla aynı değilse, yazar kendi cümleleriyle ifade ediyorsa, alıntı yapılan kısım tırnak içine alınmaz ya da sıkıştırılmış paragraf gibi özel biçimler kullanılmaz; ancak kaynak göstermek zorunludur. KAYNAK GÖSTERMENİN ZORUNLU OLDUĞU DURUMLAR Başkasının eserinden bir aktarma yapılmış ise, Başkasının bulduğu yöntem, sonuç veya amaçtan faydalanılmış ise, Başkasının eserinden rakam, katsayı, şekil, grafik, resim vb. alınarak kullanılmış ise, Az veya çok başkasının eserinden esinlenilmiş ise, Yukarıdakilerin dışında başkasının eserinden doğrudan ve dolaylı olarak faydalanılmış ise yararlanılan kaynakların bildirilmesi zorunludur. KAYNAK GÖSTERMEYİ GEREKTİRMEYEN DURUMLAR Genel kurallar, prensipler veya uygulamalar konusunda kaynak göstermeye gerek yoktur. Örneğin, “yardımseverlik bir erdemdir” ifadesinde kaynak göstermeye gerek yoktur. Herkesin bildiği, açık ve seçik olarak fark edilen bilgiler için kaynak göstermeye gerek yoktur. Örneğin, “Almanya Avrupa Birliğinin en güçlü ekonomisine sahip ülkelerinden biridir” ifadesinde kaynak göstermeye gerek yoktur. KAYNAK NEREDE GÖSTERİLİR? Cümle içerisinde veya cümle sonunda Kitap veya makalenin sonunda Kitap, Bölüm veya makalenin sonunda Kaynakça Listesi Bu alternatiflerden bir veya bir kaçı yazının yayınlanacağı derginin veya kitabın yayın politikalarına; veya ödevlerde ise öğretmenin tercihleri doğrultusunda yapılır. KAYNAKÇA LİSTESİ Nerede yer alır? Yazının metin kısmından hemen sonra Ekler kısmından hemen önce yer alır. Kaynağın türüne göre bir gösterim şekli vardır. Ancak bazı yayıncı kuruluşlar Kaynakça Listesinde ayrı bir gösterim şekli isteyebilir. Nitel araştırmada nitelik sorunu Yıldırım (2010): Katılımcı Teyidi (Dönüt alma, İletişimsel Geçerleme) Uzun Süreli Çalışmalar Ayrıntılı Betimleme Kısa Yoldan Denetleme Eş Denetleme (Uzman İncelemesi) Çeşitleme (Üçgenleme, Sac Ayağı) Negatif ve Alternatif Sonuçlarla Karşılaştırma Çarpık Durumları Gösterme Kendini Değerlendirme (Dönüşlülük, Eylemden Etkilenme) Araştırmanın Sınırlarını Ortaya Koyma Analiz Formu Bağlantılara Yoğunlaşma Ayrıntılı Alıntılar Yapma Rastlantısal Örneklem Seçme Tekrarlı Sorular Sorularla Araştırmacının Kendi Rolünü Sorgulaması Nitel araştırmada öznellik, yorum ve bağlam her araştırma projesinin ayrılmaz bir parçasıdır. öznellik, yorum ve bağlamı araştırma sürecinden ayırmak mümkün değildir, bu mümkün olsa bile bu özellikler araştırma sürecinin dışında tutulmamalıdır. Ama bu durum “her şey mübah” şeklinde yorumlanmamalıdır. Öznelliğin uygun olmayan kullanımı,verilerin yorumlanması, katılımcıların deneyimleri bir kenara bırakılarak araştırmacının önyargıları ve kişisel yargıları temel alınarak yapılmasıdır. Verilerin yorumlanmasında, Öznelliğin kontrollü olarak kullanmada Şeffaflık İletişime açık olma İç tutarlılık (Rubin ve Rubin, 1995) Şeffaflık Diğer araştırmacılar bizim yorumumuza katılmak zorunda değiller ama bu sonuca varırken izlediğimiz aşamaları adım adım görmeleri gerekir. Eğer bizim verileri yorumlama sürecimiz şeffafsa, bu durum verileri bizim kendi inanç, önyargı ve beklentilerimize uydurmadığımızı gösterir. İletişime açık olma Veri analizimizin onaylanabilir olması için, bizim temalarımızın ve oluşturduğumuz yapıların diğer araştırmacılar ve araştırmamızın katılımcıları tarafından anlaşılması ve onlara anlamlı gelmesi gerekir. Bu durum, diğer araştırmacıların bizimle aynı tema ve kategorilere ulaşacağı ya da tema ve kategorilerle ilgili bizimle hem fikir olacağı anlamına gelmez. Sadece ne yaptığımızın anlaşılması demektir. İç tutarlılık Veri analizinin kabul edilebilir olması için tutarlı olması yani, oluşturduğumuz kuramsal yapıların birbirleriyle uyumlu bir bütün oluşturması ve bizim tutarlı bir hikaye anlatmamıza izin vermesi gerekir. Bizim oluşturduğumuz hikaye, olabilecek tek hikaye değildir, ama bizim hikayemiz verileri organize etmemize yardım eder. Nitel araştırmaların geçerliliği ve güvenilirliği nitel araştırma esnek ve açık uçlu bir süreçtir. O halde geçerliliği, yani araştırmamızın betimlemeyi, ölçmeyi veya açıklamayı amaçladığı şeyleri ne ölçüde betimlediğini, ölçdüğünü veya açıkladığını nasıl bilebilir ve karşımızdakini buna ikna edebiliriz? Geçerlilik Nitel araştırmada geçerlilik, araştırmacının başkalarının anlamlarını anlama ve temsil etmedeki yeterliliği ile alakalıdır. Nitel araştırmada katılımcılar araştırmacının olay ya da olgular hakkındaki görüşlerine karşı çıkma ve eleştirme hakkına sahiptir. Araştırmacı katılımcılardan sonuçların onların yaşantılarını ne kadar yansıttığına dair geribildirim alır (member check ya da participant validation) Eğer araştırma ve sonuçları katılımcılar tarafından anlamlı bulunuyorsa araştırmanın belli oranda geçerliliği sağladığı savunulabilir. Geçerlilik Nitel araştırmalar doğal ortamlarda yapıldığı için değişkenlerin kontrolü diye bir şey sözkonusu değildir. Aksine doğal ortanda yapılması yaşananları yansıtmada dolayısıyla geçerlilik konusunda artı haline gelir. Geçerlilik Araştırmacının araştırma sürecinde araştırmada kendi rolü üzerinde sürekli olarak düşünmesi kendi inanç ve tutumunu empoze etmesini engelleyerek geçerliliği artırır. Güvenilirlik Güvenilirlik kullanılan yöntemlerin farklı ortamlarda ve farklı kişler tarafından uygulandığında aynı sonuçları ortaya çıkarmasıdır. Nitel araştırmalarda güvenilirlik ikinci plandadır. nitel araştırmacılar arasında güvenilirlik konusunda fikir birliği yoktur. Güvenilirlik Nitel araştırmacı özel durumları, fenomen ya da deneyimleri inceler. Belli bir değişkenin büyük bir grup üzerindeki etkisine bakmaz. Nitel araştırmalarda güvenilirlik, araştırmacının kayıt ettiği veri ile araştırılan şeyin doğal ortamda ortaya çıkış şekli arasındaki doğruluk düzeyi ve kapsamlılığı olarak da görülmektedir. Bu iki araştırmacının aynı bulgulara ulaşması gerektiği anlamına gelmez. Farklı bulgulara ulaşan iki araştırmacının yaptığı her iki çalışma da güvenilir olabilir. Kvale (1996); nitel araştırma verilerinin ne kadar araştırmacı varsa o kadar farklı yorumu olabilir. Güvenilirlik Bir nitel araştırmanın tekrarı, bulguların yeniden yorumlanmasını ya da aynı konuları farklı bağlamlarda incelenmesini içerir. Dolayısıyla aynı sonuçları tekrar almak ya da sonuçlar arasında süreklilik olması gerekmez, beklenmez. Evren ve örneklem durumu Nicel araştırmalarda örneklemin evreni temsil etmesi en önemli konulardan birisidir. Nitel araştırmalar küçük gruplarla çalışır ve örneklem evreni temsil etmez. nitel araştırmanın incelediği sorulara göre örneklemin önemi artar ya da azalır (durum araştırması vs kalabalık bir grubu ilgilendiren olgular) Genelleme Genelleme ya da genelleyememe nitel araştırmalar için bir problem midir? Genel kanının aksine genelleme nitel araştırmalar için de önemlidir ama nicel araştırmalara göre sistemi farklıdır. “İnsana özgü olan hiç bir şey bana yabancı değil” Terentius (160 M.Ö.) Her bir deneyim mümkünse, evrensele de uygulanabilir Haug 1987) Aktarılabilme vs genelleme Kuramlar araştırma yapılan örneklemin dışındaki kişilere de uygulanabilir olmalıdır. Bunu yaparken cinsiyet farkı, kültürel çeşitlilik gibi unsurları gözardı etmemelidir. Nitel araştırmalarda, temalar ve tekrarlayan fikirler kültüre özgü iken, daha soyut düzeyde veri analizi sonucunda oluşturulan kuramsal yapılar örneklemin ötesinde anlam ifade edebilir. Aktarılabilme vs genelleme Nitel araştırma sürecinde oluşturulan kuramsal yapılar aktarılabilir, oluştıurlan soyut örüntüler değişik altkültürlerde görülebilir. Bu örüntülerin içeriği üzerinde çalışılan altkültüre özgü olarak değişebilir ama örüntü ortak olabilir. Genelleme Genelleme sorununun çözümünde başka bir yol, biriktirme ya da toplama tekniğidir. Çalışma içi ya da çalışmalar arası olarak uygulanabilir. Çalışma içinde toplanan veriler başka ortamlardan toplanan ilgili verilerle karşılaştırılarak daha genel veya kapsayıcı bulgulara ulaşılabilir. Çalışmalar arası ise, çalışma diğer çalışmalarla ilişkilendirilerek bulgulardan çıkarılan sonuçların daha genel ve kapsayıcı olması sağlanabilir. Katılımcıların rolü Nitel araştırmalarda katılımcıların rolü, nicel araştırmadaki “denek”lerin rolünden farklıdır. Kullanılan nitel yönteme göre değişse de bir çok durumda katılımcı ile araştırmacı arasındaki fark azalmakta, araştırmacı katılımcı haline gelebilmekte veya katılımcı araştırmanın sorumluluğunu paylaşarak araştırmacı konumuna girmektedir. Araştırmacının rolü Araştırmacının kendisi, nitel araştırmada en önemli veri toplama ve analiz aracıdır. Etik Katılımcı izin belgesi Katılımcıyı aldatmamak Katılımcının araştırmayı bırakma hakkı Katılımcının araştırma bulguları hakkında bilgilendirilmesi ve son rapora ulaşma hakkı Gizlilik Nitel araştırma soruları Nitel araştırma soruları hipotezden farklıdır. Nitel sorular, - açık uçlu ve süreç odaklı - evet-hayır şeklinde cevaplanamayan - ayrıntılı betimleme gerektiren - ve uygun olduğunda incelenen olguyu açıklamaya gönelik - Yönlendiren ama sonucun ne olacağını belirlemeyen sorular Nitel araştırma soruları Nitel araştırma sürecinde araştırma soruları değişime uğrayabilir. Araştırma soruları, veri toplama yöntemleri, veri analizi birbirleriyle ilişkili seçimlerdir, ayrı ayrı düşünülemez. Geçerlilik, güvenilirlik ve genellenebilme Nicel araştırmalar; öznelliği, yorum yapmayı ve bağlamı araştırma sürecinin dışında tutarlar. Veri analizinin nesnel ve evrensel olarak kabul edilebilir olması gerekir. Nesnel= istatistiksel olarak geçerli ve güvenilir Evrensel kabul= istatistiksel olarak genellenebilme. Nesnellik Güvenilirlik, nesnellik için olmazsa olmaz ölçüttür. Eğer aynı şeyi farklı zamanlarda, farklı kişiler, farklı ortamlarda aynı yada birbirine çok yakın ölçüyorsa güvenlidir ve ölçen kişiden bağımsızdır, yani nesneldir. Nesnellik nesnelliği sağlamak için sadece ölçüm aracının güvenilir olması yetmez, ölçülen şeyin geçerliliği da nesnellik için önemlidir. Sosyal bilimlerde tutum ve inanç gibi kavramları ölçebilmek için geliştirilen ölçeklerin gerçekten bunları ölçtüğünü söylemek zordur çünkü gerçekten olan şeyin ne olduğuna yönelik geçerli bir derecelmeye yoktur. Geçerlik ve güvenilirlik ile ilgili bu probleme “ulaşılmaz ideali aramak” denilebilir. Genelleme Örneklemin evreni temsil etmesi problemi Nitel araştırmalar, nasıl nicel araştırmalar kadar güvenilir olabilir? Nitel araştırmaların kalitesini belirlemede nicel araştırmalarda olduğu gibi net ve kesin ölçütler bulunmaması bir çok probleme neden olmaktadır. Nitel araştırmada kalitenin değerlendirilmesi Nitel ve nicel araştırmaları değerlendirirken aynı ölçütler kullanılabilir mi? Nitel araştırmayı teknik süreçleri içeren bir listeye indirgemek, eğer liste fazla ciddiye alınırsa, nitel araştırmanın doğası gereği olan esneklik ve tahmin edilemezlik boyutlarını engelleyerek kaliteyi düşürecektir. Nitel araştırmalarda oluşabilecek hatalırı ortadan kaldırmanın ya da sınırlamanı kolay çözümü bir”reçetesi” yoktur. Geçerliliği artırmanın yolları Araştırma ortamında uzun zaman geçirmek Üçgenleştirme Katılımcı onayı Ek kodlayıcı Veri toplama ve analizinin net olarak ortaya konması Esneklik Olumsuz durum analizi Adil sunum Üçgenleştirme Veri üçgenleştirme Araştırmacı üçgenleştirme Yöntem üçgenleştirme Zaman üçgenleştirme Kuramsal üçgenleştirme Düzey üçgenleştirme Ek kodlayıcı (iç güvenirlilik?) Bağımsız bir araştırmacı tarafından kodlama stratejisinin ve verilerin yorumlanmasının kontrol edilmesi, Tüm verilerin başka bir araştırmacı tarafından kodlanması zaman ve enerji bakımından ekonomik bir yöntem değildir. Ek kodlayıcı (iç güvenirlilik?) Burada önemli olan ek kodlayıcıların aynı fikirde olması ya da aynı sonuca ulaşması değildir. Önemli olan aynı fikirde olunmayan konular ve farklı içgörülerin kodlama yapısının şekillenmesine yardımcı olmasıdır. Ek kodlayıcı, olası farklı yorumlamaları ortaya çıkarak araştırmacının görüş açısını zengişleştirir. Katılımcı onayı Katılımcıların onayını almak demek katılımcıların yorumunun araştırmacının yorumundan daha önemli olduğu anlamına gelmemektedir. İkisinden birisini seçmek araştırmanın güvenilirliğini zedeler. Kendi yorumunu üstün tutan araştırmacı önyargılarına yenik düşebilir. Katılımcıların yorumunu üstün tutan araştırmacı katılımcıların “yücelterek” araştırmanın bilimsel kalitesini düşürebilir. Güvenilebilirlik (Lincoln and Guba, 1985) İnanılırlık Uygunluk Aktarılabilirlik bağlılık nitel araştırmalarda geçerlilik • Dış geçerlilik – veri toplama aracının benzer gruplarda benzer sonuçlar ortaya çıkarması • İç geçerlilik – ölçülmek istenen verinin kullanılan araçla gerçekten ölçülebilirliği Araştırmacı esnekliği ! Araştırmacının kendisini ve süreci eleştirel gözle sorgulaması ve raporlandırması nitel araştırmalarda güvenilirlik sonuçların tekrarlanabilirliği • Dış güvenilirlik – sonuçların benzer ortamlarda aynı şekilde elde edilmesi • İç güvenilirlik – aynı verilerle başka araştırıcıların aynı sonuca ulaşması nitel araştırmanın temel ilkeleri ile çelişki! İnsan davranış ve algılarındaki farklılıklar dış ve iç güvenilirliği değiştirir Dış güvenilirlik için: araştırmacı konumunun açık hale getirilmesi veri toplanan bireylerin sosyal ortam ve süreçlerin verilerin analizinde kullanılan kavramsal çerçeve ve varsayımların veri toplama ve analiz yöntemlerinin tanımlanması iç güvenilirlik için: • verilerin önce yorumsuz sunumu • birden fazla araştırmacı • gözlemlerin görüşmelerle onaylanması • analizde başka araştırmacı kullanımı • önceden oluşturulmuş ayrıntılı kavramsal çerçeveye bağlı veri analizi çeşitleme (triangulation) ! Nitel araştırma her aşamasında araştırmacının becerilerine, eğitimine, içgörülerine ve analitik düşünme ve stiline bağlıdır. İnsan faktörü nitel araştırmanın engüçlü özelliğidir. İnsan faktörü nitel araştırmanın en büyük zayıflığıdır. Sonuç olarak, daha çok nicel araştırmalarda söz konusu olan genelleme ve genellenebilirliğin nitel araştırmalarda da söz konusu olduğu bazı araştırmacılar tarafından savunulmaktadır. Söz konusu olan sonuçların sınırlandırılması ve analitik genellemelere ulaşılmasıdır. Nitel araştırmalarda sosyal olaylar inceleme konusudur. Sosyal olaylar ise duruma, zamana göre değişiklik göstermektedirler. Nitel araştırmalarda sosyal olaylar inceleme konusudur. Sosyal olaylar ise duruma, zamana göre değişiklik göstermektedirler. Nicel araştırmalar, Pozitivizm ve Post-pozitivizm paradigmaları altında sınıflandırılıken, Nitel araştırmalar çoğunlukla Yorumlamacı ve Yapılandırmacı ile Eleştirel paradigmalar altında sınıflandırılmaktadır (Lincoln ve Guba, 1994). Nicel araştırmada üretilen bilginin kalitesini belirlemede geçerlilik, güvenilirlik ve genellenebilme olmak üzere üç temel ölçüt kullanılmaktadır. Nicel araştırmalar; öznelliği, yorum yapmayı ve bağlamı araştırma sürecinin dışında tutarlar. Veri analizinin nesnel ve evrensel olarak kabul edilebilir olması gerekir. Nitel araştırmada öznellik, yorum ve bağlam her araştırma projesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Nitel araştırmanın öznelliği kabul etmesi “her şey mübah” şeklinde yorumlanmamalıdır (Auerbach ve Silverstein, 2003). Tarihsel açıdan, nitel araştırmalarda veri analizi gizemli bir süreç olarak düşünülmektedir. Eski nitelciler, verilerle beraber izole olabilecekleri bir yere çekilirler, analitik güçlerini kullanarak verileri yorumlarlar ve daha sonra “bulgular”la beraber geri dönerler. Öznelliğin uygun olmayan kullanımı, verilerin yorumlanması sırasında katılımcıların deneyimleri bir kenara bırakılarak araştırmacının önyargıları ve kişisel yargıları temel alınarak yapılmasıdır (Auerbach ve Silverstein, 2003). Nicel araştırma geleneğinden gelen bir çok araştırmacı, nicel araştırmaların kalitesini belirlemek için kullanılan geçerlilik, güvenilirlik ve genelleme gibi ölçütlerin nitel araştırma yapan araştırmacılar tarafından da kullanılmasını savunmaktadır (Mays ve Pope, 2000). Bir yandan nitel araştırmanın bilgiye ve bilime bakış açıssından nicel araştırmaya alternatif olduğunu ileri sürerken nicel araştırmanın ortaya koyduğu kalite standartlarının nitel araştırma için de kullanılması önerilmektedir. Nitel araştırmaların öznel yönünü vurgulayan pek çok araştırmacı, bu ölçütlerin nitel araştırmaya uygun olmadıklarını ve nitel araştırmaların kaliteyi belirlemede kendi ölçütlerinin olmasını savunmaktadır (Mays ve Pope, 2000). Pek çok araştırmacı, nitel araştırmalarda her araştırmacının kendine özgü ve biricik olduğunu, ve araştırmacının bakış açısından dolayı özünde her araştırmanın önyargılı olduğunu savunmaktadır. Bu araştırmacılar, dışsal ya da nesnel anlamda “geçerliliği” sağlama çabasının boşuna olduğunu savunmaktadır. (Trochim, 2000). Daha sonra, nitel araştırmacılar, baskın nicel araştırma camiası karşısında kendi ölçütlerini yaratma sürecine girmişlerdir. İç Geçerlilik= İnanılır olma Dış Geçerlilik=Aktarılabilme Güvenilirlik= Güvenilebilirlik Nesnellik= Onaylanabilme Traditional Criteria for Judging Quantitative Research Alternative Criteria for Judging Qualitative Research internal validity Credibility External validity Transferability Reliability Dependabilitytrustworthiness objectivity confirmability Nitel araştırmalarda geçerlilik standartları karmaşıktır çünkü nitel araştırmalarda bilimsel araştırma sürecine hem özen ve titizlik, hem öznellik, hem de yaratıcılık dahil edilmelidir. Whittemore, Chase ve Mandle (2001) Tarihsel bağlamda nitel araştırmalarda geçerlilik kavramı pek çok değişime uğramıştır. İlk başta, pozitivist bir felsefeye sahip olan geçerlilik ve güvenilirliğin nicel ya da deneysel standartları direkt olarak uygulandı (LeCompte & Goetz, 1984). ( İnanılır Olma Credibility) ya da Geçerlilik İnanılır Olma; Nitel araştırma bulgularının katılımcıların bakış açısına uygun olması. Nitel araştırmanın amacı bu bakış açısına göre fenomeni incelemek olduğu için bulguların geçerliliğine veya inanılır olup olmadığına sadece bu bakış açısından karar verilebilir. Nitel araştırmada geçerlilik, araştırmacının başkalarının anlamlarını anlama ve temsil etmedeki yeterliliği ile alakalıdır. Nitel araştırmalar doğal ortamlarda yapıldığı için değişkenlerin kontrolü diye bir şey sözkonusu değildir. Aksine doğal ortamda yapılması yaşananları yansıtmada dolayısıyla geçerlilik konusunda artı haline gelir. Nitel araştırmalarda geçerlilik standartları karmaşıktır çünkü nitel araştırmalarda bilimsel araştırma sürecine hem özen ve titizlik, hem öznellik, hem de yaratıcılık dahil edilmelidir. Whittemore, Chase ve Mandle (2001) Güvenilebilirlik (Dependability) ya da Güvenilirlik Güvenilirlik kullanılan yöntemlerin farklı ortamlarda ve farklı kişiler tarafından uygulandığında aynı sonuçları ortaya çıkarmasıdır. Biz aynı şeyi iki kere ölçemeyiz, İki kere ölçtüğümüzde aslında iki şeyi ölçmüş oluruz. Nitel araştırmalarda güvenilirlik ya da yeni ifadeyle güvenilebilirlik, araştırmacının kayıt ettiği veri ile araştırılan şeyin doğal ortamda ortaya çıkış şekli arasındaki doğruluk düzeyi ve kapsamlılığı olarak da görülmektedir. Bir nitel araştırmanın tekrarı, bulguların yeniden yorumlanmasını ya da aynı konuları farklı bağlamlarda incelenmesini içerir. Dolayısıyla aynı sonuçları tekrar almak ya da sonuçlar arasında süreklilik olması gerekmez, beklenmez. Aktarılabilme (transferability) Aktarılabilme: Nitel araştırma bulgularının diğer bağlamlara ya da ortamlara ne kadar aktarılabildiği ile alakalıdır. Nitel araştırmalarda, temalar ve tekrarlayan fikirler kültüre özgü iken, daha soyut düzeyde veri analizi sonucunda oluşturulan kuramsal yapılar örneklemin ötesinde anlam ifade edebilir. Nitel araştırmacı, araştırma ortamını ve araştırmaya temel teşkil eden çıkarımlarını ayrıntılı olarak betimleyerek aktarılabilme kriterini güçlendirebilir ama bulguların aktarılmasının sorumluluğu temel anlamda aktarımı yapan kişiye aittir. Bulguları başka ortamlara aktarmak isteyen birey aktarımın ne kadar anlamlı olduğu konusunda kararı kendisi verecektir. Onaylanabilme (Confirmability) ya da Nesnellik Nitel araştırma yaklaşımı, her araştırmacının araştırmaya kendine özgü bir bakış açısı getirdiğini varsaymaktadır. Onaylanabilme,bulguların diğerleri tarafından onaylanma ya da desteklenme derecesini temsil eder. Gelecek slaytta sunulan kaliteyi artırma stratejilerinin pek çoğu aynı zamanda onaylanabilme kriterini de güçlendirmektedir. Nitel araştırmalarda kaliteyi artırmanın yolları Araştırma ortamında uzun zaman geçirmek Üçgenleştirme Katılımcı onayı Veri toplama ve analizinin net olarak ortaya konması Olumsuz durum analizi Eleştirel bir başka öz (şeytanın avukatı) Ek kodlayıcı ya da kodlayıcı güvenilirliği Esneklik Adil sunum Üçgenleştirme Veri üçgenleştirme Araştırmacı üçgenleştirme Yöntem üçgenleştirme Zaman üçgenleştirme Kuramsal üçgenleştirme Düzey üçgenleştirme Ek kodlayıcı (iç güvenirlilik?) Bağımsız bir araştırmacı tarafından kodlama stratejisinin ve verilerin yorumlanmasının kontrol edilmesi, Tüm verilerin başka bir araştırmacı tarafından kodlanması zaman ve enerji bakımından ekonomik bir yöntem değildir. Ek kodlayıcı (iç güvenirlilik?) Burada önemli olan ek kodlayıcıların aynı fikirde olması ya da aynı sonuca ulaşması değildir. Önemli olan aynı fikirde olunmayan konular ve farklı içgörülerin kodlama yapısının şekillenmesine yardımcı olmasıdır. Ek kodlayıcı, olası farklı yorumlamaları ortaya çıkarak araştırmacının görüş açısını zengişleştirir. Sonuç Nitel araştırmada kalitenin değerlendirilmesi için nicel araştırmada olduğu gibi kesin ve net ölçütler yoktur (Mack, Woodsong, MacQueen, Guest, ve Namey, 2005). Nitel araştırmayı teknik süreçleri içeren bir listeye indirgemek, eğer liste fazla ciddiye alınırsa, nitel araştırmanın doğası gereği olan esneklik ve tahmin edilemezlik boyutlarını engelleyerek kaliteyi düşürecektir. Nitel veri analiz sürecinin bir formülü ya da bir reçetesi yoktur, sadece rehberlik eden prensipler vardır (Heaton, 2004). Rehber ilkeler, sürece yönelik öneriler, diğerlerinin uygulamaları nitel araştırmacılar için faydalı olabilir ama bunlar kural değildir (Barbour, 2001). Tek kural, veriyi adil bir şekilde temsil etmek ve araştırmanın amacına uygun şekilde verilerin ortaya koyduklarını sunabilmek için araştırmacının tüm entellektüel kapasiteni kullanarak elinden gelenin en iyisini yapması gerektiğidir. Nitel araştırma her aşamasında araştırmacının becerilerine, eğitimine, içgörülerine ve analitik düşünme ve stiline bağlıdır. Nitel araştırmalarda araştırmacı “temel veri toplama ve veri analizi aracıdır.” Nitel veri analizi, informal bir şekilde veri toplama süreci ile başlar ve veri toplama sürecini etkiler ve yönlendirir. Bir araştırmada bulgular ne kadar sayıya dökülebilirse, grafik ya da figür haline dönüştürülebilirse istatistiksel olarak analiz edilebilirse ve Sonuçlarevet/hayır veya doğru/yanlış şeklinde ortaya konulabilirse akademik çevrede değer olarak üst sıralarda yer alır. İnsanı ne kadar dışarda tutarsak araştırmanın değeri artıyor. Bu bir çelişki midir? Kendimize bakmaktan ve ne çeşit bir toplum yarattığımızı görmekten korkuyor muyuz? İnsan faktörü nitel araştırmanın en güçlü özelliğidir. İnsan faktörü nitel araştırmanın en büyük zayıflığıdır. Dinlediğiniz için TEŞEKKÜR EDERİM