(Düşünme, Düşünme Biçimleri ve Sosyolojik Düşünme) (Sosyolojik Düşünme: Yöntem ve Teknikleri) Doç. Dr. Ali ARSLAN İçindekiler • • • • • • • • • • • Düşünme ve düşünme türleri Sosyolojik düşünme ve toplum Sosyolojik bilginin kaynağı Niçin sosyolojik düşünme Sosyolojik düşünmede bütüncül bakış Sosyolojik düşünmeyi diğer düşünme biçimleri ile karşılaştırma Sosyoloji ve sosyolojik düşünme ile ilgili bazı kavramlar Sosyolojik düşünebilme yeteneği Sosyolojik düşünme hakkında yazılmış bazı eserler Sosyolojinin araştırma sahası Kaynaklar Düşünme gözlem, tecrübe, sezgi, akıl yürütme ve diğer kanallarla elde edilen malumatı kavramsallaştırma, uygulama, analiz ve değerlendirmenin disipline edilmiş şeklidir. “mevcut bilgilerden başka bir şeye ulaşma” ve “eldeki bilgilerin ötesine gitme” şeklinde de tanımlanabilir. Düşünme Bütün konular belli bir düşünme biçiminin yansıması ve somutlaşması olarak ortaya çıkmaktadır. Düşünme Türleri En çok bilinen düşünme türleri Eleştirel düşünme, Bilimsel düşünme, Problem çözme, Analitik düşünme, Tümevarım, tümdengelim Realistik düşünme, İdealistik düşünme….. Düşünme Türleri Analitik düşünenler olgu, rakam, yön ve nedenlerle ilgilenirler. Kavramsal düşünenler zihinlerinde hep problemin ait olduğu büyük tabloyu resimlemek isterler. Soyut düşüncelere ilgi duyarlar. Yapısal düşünenler ise, problemin asıl nedenini bulmak için sistematik bağlantılar kurmayı denerler. Düşünme Türleri Sosyal düşünenler, ortak çözüm önerileri geliştirmeye çalışanlardır. Herkesle konuşur, ortak çözümler bulmak için uğraşırlar. İnsanların duygu ve düşüncelerini anlamak onların düşünme tarzının en karakteristik özelliğidir. Başkalarının fikrini almak ve herkesin kabul edeceği ortak bir zemin bulmak en önemli şeydir onlar için. Önemli olan insanlardır, onların düşünceleridir, hisleridir . Düşünme Türleri Düşünmeyi öğrenme, farklı şekillerde düşünebilmektir . 6 Şapkalı Düşünme Tekniği Edward de Bono tarafından geliştirildi Beyaz şapka: Daha çok olgu ve rakamlarla ilgilenilir. 6 Şapkalı Düşünme Tekniği Duygusal olanlarla ilgilenilir 6 Şapkalı Düşünme Tekniği Siyah şapka: Her şeyin niçinini olumsuz yönden gösterenleri temsil eder 6 Şapkalı Düşünme Tekniği Sarı şapka: İyimser düşünenleri temsil eder. 6 Şapkalı Düşünme Tekniği Yeşil şapka: Yaratıcı ve yeni fikirlere açık olan insanları temsil eder . 6 Şapkalı Düşünme Tekniği Mavi şapka. Mavi şapkalı düşünürler kontrolle ilgilenirler . 6 Şapkalı Düşünme Tekniği • • • • • • Beyaz Şapka: Tarafsız ve objektif düşünce Kırmızı Şapka: Duygusal bakış açısı Siyah Şapka: Karamsar ve olumsuz düşünce Sarı Şapka: Umutlu ve olumlu düşünme Yeşil Şapka: Yaratıcılık ve yeni fikirler Mavi Şapka: Kontrol Sosyolojik düşünme ve toplum • Sosyolojik düşünme için sosyal olay ya da olgunun olması gerekir. • Sosyal bir olayın gerçekleşmesi için ise, en az iki insanın bir araya gelmesi gereklidir. • İnsanlar, tarih boyunca her zaman sürekli birlikte yaşamaktadırlar. Sosyolojik düşünme ve toplum • Doğayı düzenlemeye çalışan ve aynı zamanda çoğalma, korunma gibi ihtiyaçlarını karşılayabilmek için küçük topluluklar içinde yaşayan insanlar, bir yandan doğaya egemen olmaya çalışırken diğer yandan da • birbirleriyle karşılıklı etkileşim içinde bulunarak yaşamaya çalışırlar.” Sosyolojik düşünme ve toplum • Sosyolojik düşünce, toplumdaki pratik yaşam ile aklın etkinliğinin bütünleşmesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Sosyolojik düşünme ve toplum • İnsanlar, ihtiyaçlarını ve ortak ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kendi aralarında birleşmek ve örgütleşmek zorundadırlar. • Bu olgu toplumu ve toplumsal yaşamın temelini oluşturmuştur. Sosyolojik düşünme ve toplum • Sosyolojik düşünce: Toplumsal olguların bir bütünü olan toplum veya toplumsal yaşamın çeşitli yönlerinin pratikten hareket ederek, sistemli bir mantıksal bütün içinde değerlendirilmesidir. • Sosyolojik düşünce ortaya çıkan engeller önünde bir soruşturma tutumu takınarak sürekli olarak kendisini yeniler ve yenilediği ölçüde de yapıda yeni etkileşimlerin kaynağı olur. Sosyolojik düşünme ve toplum • Sürekli bir dönüşüm içinde olan toplumsal yaşam, ekonomik gelişme, teknik ilerleme ve nüfus hareketleri gibi toplum içinde ortaya çıkan değişimlerle, insanın ruh yapısını, duyma, düşünme, algılama ve isteme tarzlarını etkilemektedir. Sosyolojik düşünme ve toplum • Dolayısıyla sosyolojik düşünce, birbiri üzerine yapılanan soyut ve somut düzeydeki bu değişmelerin alanı olan toplumsal yaşam dinamiğinin sistemli bir biçimde değerlendirilmesidir. Sosyolojik Bilginin Kaynağı • Sosyolojik bilginin kaynağı, insanın tutum ve davranışlarıdır. • Sosyal ilişki esnasında meydana gelen etkilenme de mevcut şartların dışında farklı bir bilgi kaynağıdır. Sosyolojik Bilginin Kaynağı • Sosyolog, incelediği davranışları çeşitli araçlar kullanarak kavrar ve yorumlar. • Bu davranışların sosyal realitede nasıl iseler öylece anlaşılabilmesini sağlayacak belirli bir tarz, bakış açısı, teknik veya metot kullanılması gerekmektedir. Sosyolojik Bilginin Kaynağı • Sosyolog, sadece düşünerek kalmaz, aynı zamanda ampirik veriler toplayarak toplum açıklamasını yapmaktadır. • Kaydedilmiş bilgi de, örneğin tarihi bilgiler de sosyolojide bir kaynak olarak kullanılabilir. • Tutum ve davranışların gözlemlenmesi, deneyler, raporlar, kayıt ve dokümanların analizleri, mülakat ve anketler sosyologlar için çeşitli bilgi edinme yollarıdır. • Vapurdan çıkan insanların davranışlarını gözlemlemek, günlük gazeteleri taramak sosyolog için bir veri kaynağıdır. • Sosyoloğun yaptığı sosyolojik bir araştırma: genel olarak sosyal olgular arasındaki ilişkiler ve bunlardan genellemeler yapılarak ortaya çıkarılabilecek çalışmalardır. Sosyolojik Düşünme • İnsan ve toplum arasındaki ilişkinin ve etkileşimin kendine has kuralları vardır. • Sosyal hadiseler olup bittikten sonra sosyologlar tarafından belli bir zaman süreci esas alınarak, • mümkün olan tüm detaylarıyla • sebep sonuç ilişkileri analiz edilmekte ve • bu hadisenin bağlı olduğu sosyal kurallar tespit edilmektedir. • Sosyolojik düşünme ile, sosyal olguların bağlı bulundukları kurallar, bir düşünme tarzı veya bir kavrayış şekli ile sosyologun zihinsel faaliyetlerini düzenlemektedir. Niçin Sosyolojik Düşünme • Niçin sosyolojik düşünme sorusuna verilecek cevap, niçin sosyoloji sorusuna verilecek cevap ile hemen hemen aynıdır. • Çünkü sosyolojinin önemi ortadadır. Şöyleki, sosyoloji, bir tek bakış açısı ile değil, diğer bilim dallarının bulgularını da hesaba katarak, sosyal realitenin mümkün olan en geniş şekliyle kavranmasını sağlamaktadır. Niçin Sosyolojik Düşünme • Sosyolojik düşünme tarzı, araştırmaların bir kısım faktörlerde yoğunlaşarak diğerlerinin ihmal edilmesiyle meydana gelecek muhtemel değerlendirme hatalarını önleyecektir. Sosyolojik Düşünmede Bütüncül Bakış • Sosyal realitenin bütün boyutlarıyla ele alınması sosyolojinin temel yaklaşımıdır. • Örneğin, "...sosyal vakıaların sadece sosyal faktörler arasındaki karşılıklı tesirin bir neticesi olmadığı, • hatta • coğrafî ve fizikî çevre şartları ile sosyal şartlar arasında da karşılıklı bir tesir münasebetinin mevcut olduğu ve olması gerektiği" de sosyolojinin vardığı bir sonuçtur. Diğer bilimler, sebep sonuç ilişkilerinde bakış açılarına göre belirli faktörleri ele alırken, sosyoloji bütüncül karakteriyle realitenin tümünün kucaklamaktadır. Sosyolojik Düşünmede Bütüncül Bakış • Bu nedenle, sebeplerin bir kısmının ihmal edilmesiyle yapılmış olan analizlerde bazı eksiklikler olmaktadır. • Sosyolojik düşünen bir araştırmacı, kendisini sosyal olayların çok sebepliliğini de göz önünde bulundurarak çok yönlü olarak analiz eder. Diğer Bakış Açıları ile Bir Karşılaştırma • • • • • Piyasada çok satılmakta olan bir dergiyi örnek olarak alalım. Eğer iktisadî düşünülürse, bu derginin fiyatının ucuz olduğu ve fiyat-talep dengesi sonucu çok miktarda satıldığı neticesine varılır. Psikolojik düşünüldüğü takdirde dergideki renkli fotoğrafların okuyucu etkilediği ve daha çok dergi satılmak isteniyorsa daha cazip resimlerle donatılması gerektiği sonucu ortaya çıkar. Siyasal düşünmenin bulacağı sonuç ise geniş bir kesimin siyasi görüşünün dergide yansıtıldığıdır. Bu değerlendirmelere göre derginin fiyatı artırıldığında ya da fotoğraflar azaltıldığında satış miktarı düşecektir. Diğer Bakış Açıları ile Bir Karşılaştırma • Bu gayet yüzeysel bir değerlendirmedir ve mesela • başka siyasal görüş sahibi insanların dergiyi okumasını • veya fiyatının artmasına rağmen satışının düşmemesini açıklamamaktadır. • Halbuki sosyoloji bütün bunları birer faktör olarak yerli yerince kabul edip, aralarındaki ilişkiyi, • sosyal oluşun diğer faktörlerini de hesaba katarak değerlendirmektedir. İktisadi Siyasal Sosyolojik Düşünme Psikolojik Diğerleri Diğer Bakış Açıları ile Bir Karşılaştırma • Böylece sosyolojik düşünme çok yönlü bakış açısıyla gerçeğin, gerçekte olduğu şekliyle anlaşılmasını sağlamaktadır. • Sosyolojik düşünmenin gerekli olduğu bir hususa daha dikkat edilmelidir. Bazı durumlarda sosyal olayların sebepleri teşhis edilememekte veya görüş birliği sağlanamamaktadır. Böyle bir durumda sosyolojik düşünme modeli kullanıldığında sebeplerin teşhisi kolaylaşmaktadır. • Tümdengelim metoduyla olay yeni baştan analiz edilmeli ve sosyolojik kavramlar kullanılarak ilişkiler açıklanmalıdır. Sosyolojik Düşünme ile ilgili Bazı Kavramlar • SOSYOLOJİ: Kelime anlamı toplumbilimidir. Latince toplum anlamına gelen Socius ile Yunanca bilgi demek olan Logos sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur. • Sosyolojinin kurucusu İbn-i Haldun olsa da, Sosyoloji kelimesini ilk kullanan Fransız sosyoloğu Auguste Comte (1798 - 1857) olduğu için bu bilimin kurucusu kabul edilmektedir. Sosyolojik Düşünme ile İlgili Bazı Kavramlar • Sosyoloji (Toplum bilimi): Toplumu, sosyal olay ve olguları inceleyen bilim dalıdır. • Toplumların kuruluş, yükseliş ve çöküşü ile toplumların kendi aralarındaki münasebetleri ve kendi içindeki insan ilişkilerinin yasalarını inceleyen bilim dalıdır. • Bilim olarak Sosyoloji: Toplumların meydana gelişini, gelişmesini,toplum içinde farklı kesimlerde görülen sosyal olayları, sosyal kurumları, sosyal ilişkileri, sosyal yapı özelliklerini ve bu yapıda ortaya çıkabilecek değişme eğilimlerini ele alarak inceleyen bir bilim dalıdır. Sosyolojik Düşünme ile İlgili Bazı Kavramlar • TOPLUM: Belli bir coğrafya parçası üzerinde yer alan,üyeleri arasında sıkı bir etkileşim ve işbölümü olan bir insan topluluğudur. SOSYAL OLAY: Toplum içinde meydana gelen, başlama ve bitiş noktaları belirli olan birden fazla kişiyi ilgilendiren bir oluşumu ve değişimi ifade eder. SOSYAL OLGU: Genellikle başlangıç ve bitiş zamanı bilinmeyen, nerede başlayıp nerede bitebileceği kesin olarak tesbit edilemeyen bir sosyal oluşum ve değişimi ifade eder.Tek tek meydana gelen sosyal olayların genel bir ifade tarzıdır. Selma ile Mehmed'in evlenmesi bir sosyal olaydır. Ama tüm evlilik olaylarının hepsine birden evlenme denir. Bu ise sosyal olgudur. Sosyolojik Düşünme ile İlgili Bazı Kavramlar • SOSYAL KURUM: Birbirleriyle sosyal ilişki ve etkileşim halinde bir arada bulunan insanların, toplum içinde nasıl davranmaları gerektiğini ve bu davranışların kurallarını belirleyen, kişilere belli şekillerde davranışlarda bulunması için zorlayıcı etkide bulunan, aralarında birlik ve bütünlük olan, uyumlu ve örgütlü bütünlerdir. Aile,eğitim, din, hukuk,ekonomi, yönetim, devlet kurumları. SOSYAL İLİŞKİ: Birbirinden haberdar olan en az iki insan arasında belirli bir süre devam eden, anlamlı ve belirli amaçlar etrafında kurulan sosyal bir bağdır. SOSYAL YAPI: İçinde sosyal ilişkilerin sosyal olayların meydana geldiği, sosyal grupların ve kurumların yer aldığı,nüfus ve yerleşim tarzının şekillendirdiği, toplumun şekil ve çevresi ile ilgili dış görünüşe sahip olan bir sosyal varlıktır. SOSYAL GRUP: Belli ortak özelliklere sahip, etkileşim ve ilişki içinde bulunan iki veya daha fazla kişinin meydana getirdiği göreli bir sürekliliği olan bireyler topluluğudur. Sosyolojik Düşünme ile İlgili Bazı Kavramlar • SOSYAL DÜZEN: Bir toplumdaki üretim güçleri ve üretim ilişkileriyle din, hukuk, eğitim gibi kurumların karşılıklı bağımlılık içinde oluşturdukları uyumlu bir bütündür. KÜLTÜR: Tarihsel ve sosyal değişme süreci içinde oluşturulan, bütün maddi ve manevi değerleri ile bunları yaratmada ve gelecek kuşaklara iletmede kullanılan araçların tümüdür. CEMAAT: Kan bağlılığının, benzerliğin, geleneklerin bulunduğu, iş bölümünün görülmediği insan topluluğudur. CEMİYET: İş bölümünün geliştiği, akılcılığın egemen olduğu, daha çok organik dayanışmanın görüldüğü toplumdur. MİLLET: Siyasi bir birlik şeklinde yaşayan, ortak, mazi ve kültüre sahip, devlet şeklinde teşkit-lanmış fert ve zümrelerin toplamıdır. KALABALIK: Ortak fikirlerle hareket eden ve aynı heyecanı taşıyan, teşkilatsız ve sürekli olmayan, kendiliğinden oluşan insan yığınıdır. Sosyolojik Düşünme ile İlgili Bazı Kavramlar • HALK: Üyeleri yoğun bir şekilde bir araya toplanmış olmayan, bir arada bulunmaları tesadüfi olmaktan uzak,sürekli, ortak bir kültürle birbirlerine bağlı, teşkilatsız yaygın,insan topluluğudur. SOSYAL DEĞİŞME: Bir toplumda ekonomik büyüme ile birlikte sosyal, siyasi ve kültürel alanlarda bir ilerlemenin olması demektir. SOSYAL BÜTÜNLEŞME: Bir toplumu oluşturan, topluluk,grup ve kurumları gibi, sosyal yapının çeşitli öğeleri arasındaki birbirini tamamlayabilme durumuna denir. SOSYAL ÇÖZÜLME: Bir toplumda maddi ve manevi kültür öğelerinin bir araya gelerek bir anlam ifade edecek ve işleyen bir bütün oluşturacak çok biçimde birbirlerini tamamlayamamalarıdır. Sosyolojik Düşünme ile İlgili Bazı Kavramlar • İŞBÖLÜMÜ: Bir toplumsal üretim düzeni içindeki değişik görev ve hizmetlerin, toplumun üyeleri, grupları arasında karşılıklı bağımlılık ilişkileri içinde bölünmesi sürecidir. SOSYAL TABAKALAŞMA: Toplumu meydana getiren üyelerin ya da öğelerin bir ya da daha fazla ölçüte göre hiyerarşik sırılanmaları SOSYAL SINIF: Toplumun düzeyi, yaşam biçimi, eğitim,saygınlık gibi özellikler bakımından birbirine benzeyen ve bunun bilincinde olan insanlar tarafından oluşturulan bir bütündür. SOSYAL HAREKETLİLİK: Kişilerin, ailelerin ve sosyal grupların toplum içinde sahip oldukları bir stüdüden diğer bir statüye veya bir tabakadan diğer tabakaya geçmeleridir Sosyolojik Düşünme ile İlgili Bazı Kavramlar • Sosyal Olay: Toplum içinde meydana gelen, başlama ve bitiş noktaları belli olan ve birden fazla kişiyi ilgilendiren bir oluşumu, değişimi ifade eder. Sosyal Olgu: Genellikle başlangıç ve bitiş zamanı bilinmeyen nerede başlayıp nerede bitebileceği kesin olarak tesbit edilemeyen bir sosyal oluşumu ve değişimi ifade eder. Tek tek meydana gelen sos olayların genel bir ifade tarzından SOSYALLEŞME: Bireyin toplumsal etkileşim sonucu o toplumun kültür, davranış, düşünme biçimlerini kazanması süresine denir. ANOMİ: Düzensizlik ve kuralsızlık ifade eder. SOSYAL DAYANIŞMA: Grup içindeki bireylerin diğer bireylerle uyumlu ilişkilere girmesi ile ortaya çıkan duruma denir. Sosyolojik Düşünebilme Yeteneği • Sosyolojik düşünme yeteneğine sahip olanlar, insanların yaşadıkları gündelik hayatın keşmekeşi içinde kendi toplumsal konumları (pozisyon) hakkında nasıl yanlış ve yanıltıcı bir bilinçsizlik içinde bulunduklarını göz önünde tutmak gerektiğini bilirler. Sosyolojik Düşünebilme Yeteneği • Bir kimsenin sosyolojik düşünme yeteneği aracılığıyla ulaşacağı ilk sonuç “... • Kendi yaşamının anlamını kavrayabilmesi, • insanın kendisini de, yaşadığı tarih dönemi içinde ele alması; • kendi toplumsal koşulları altında yaşayan diğer insanların durumunun da bilincinde olması gerektiğidir. ... • Tarihle biyografiyi kavramak ve bu ikisi arasındaki ilişkileri anlayabilmek için sosyolojik düşünceye sahip olmamız gerekmektedir.” Sosyolojik Düşünce ile ilgili yazılmış bazı eserler ve sosyolojik düşünme C.Wright Mills: Sosyolojik Tahayyül • Bireyin ve toplumun hayatında biyografi ve tarih olmak üzere iç içe iki boyut vardır. Bu ikisi arasındaki ilişkileri anlayabilmek için, kendi kavramıyla sosyolojik tahayyüle (imgelem) ihtiyaç duyulmaktadır. • Biyografi ve • Tarihin karşılıklı etkileşimi birlikte ele alınmalıdır. • Mills’e göre, “sosyolojik düşünme yeteneğine sahip olanlar, tarihsel dönemlere ve bu dönemlerin olgularına, bunların değişik ve çok sayıdaki insanın iç yaşam ve dışsal kariyerleri açısından taşıdığı anlamları yönünden bakabilme yeteneği kazanmışlardır. Peter L. Berger: “Sosyolojiye Davet” (Invitation to Sociology)/1963 • Berger, sosyolojiyi bir tür bilinç formu olarak tanımlayarak sosyolojinin perspektiflerini • Toplumdaki insan, • İnsandaki toplum ve • Bir drama olarak toplum şeklinde konumlandırmaktadır. • Sosyolojik düşünme, toplumun nasıl görüleceği, bu bakış açılarıyla sağlanmaktadır. Peter L. Berger: “Sosyolojiye Davet” (Invitation to Sociology)/1963 • Toplum içindeki insan perspektifi; toplumun, benliğin dışında bir şey olduğunu öngörmektedir. • Objektif ve dışsal bir olgu olarak toplum, bir takım zorunluluklar getirmektedir. Kurumları, davranışlarımızı ve beklentilerimizi yönlendirmektedir. Peter L. Berger: “Sosyolojiye Davet” (Invitation to Sociology)/1963 • İnsan içindeki toplum yaklaşımında ise sosyalleştirme kavramı önem kazanmaktadır. • Sosyalleştirme, sosyal dünyanın insanın iç dünyasında içselleştirilmesidir. • Bundan dolayı toplum; Durkheim’ın dediği gibi, sadece insanın “dışında” değil, içsel varlığının bir parçası olarak “içinde”dir. • Toplum sadece hareketlerimizi kontrol etmekle kalmaz, kimliğimizi, düşüncelerimizi ve duygularımızı şekillendirmektedir. • Toplumdaki yapılar kendi bilincimizdeki yapılar haline dönüşmektedir. Sheldon Goldenberg :“Sosyolojik Düşünme” (Thinking Sociologically) • Goldenberg, • Sosyolojik düşünmeye: • Metodolojik olarak, bir düşünme tarzı ve sosyolojinin bir tür pratiği olarak bakmaktadır. • Bu eserde ana hatlarıyla, mevcut bilgilerin eksik ve engelleyici özellikleri eleştirilmekte ve bu nedenle mevcut sosyolojik birikime bağlı kalmadan bilimsel metodoloji kullanılarak sosyolojik çalışmaların yapılması savunulmaktadır. Zygmunt Bauman: Sosyolojik Düşünme • Sosyolojinin teorik bir bilgi yığını olması görüşüne karşı çıkan ve • sosyal hayata standartlaştırılmış ve dondurulmuş bir bakış açısıyla değil, • toplum hayatındaki belirsizliğin kabulüne dayalı sosyolojik düşünme tarzının önemini savunan bir diğer yazar Zygmunt Bauman’dır. • Eserde, sıradan insanların hayata değişik bir gözle bakarak, başka biçimlerde de yorumlanabileceğini göstermek amaçlanmaktadır. Zygmunt Bauman: Sosyolojik Düşünme • Bauman’a göre, • Sosyolojik düşünmek en başta kesinliğe yol almak değildir. Tam aksine müphemlikleri çoğaltmaktır. • Sosyolojik düşünmek nedenleri ortaya koymaktır, sonuç üretmeye çalışmamaktır. Bir yaşam biçimidir. Köydeki hurafelerden, metropoldeki rol çatışmalarına, tramvaydaki dialoglardan, kafelerdeki koltukların dizimine kadar her şeye/her şeyi ve onları, ulaşabilme ve yorumlayabilme biçimidir. Zygmunt Bauman: Sosyolojik Düşünme • Geniş düşünebilme halidir. • Bir olayın birden çok nedeninin olabileceğini akla getirme halidir. Zygmunt Bauman’ın Kitabı: Sosyolojik Düşünme • Somut örneklerden yola çıkıp istatistiki bulgular elde edebildiği gibi, • Sezgi ile, yorum ile, bir başka veri çeşidine ulaşabilme biçimidir. • Her görünen olguya-olaya şak diye inanmama durumudur. • Arkasında yatan enginleri algılayabilme yeteneğidir. • Sanattan, iktisattan, tarihten, gündelik yaşamdan, cinsellikten, kültürel süreçten ve her şeyden haberdar olabilme gerekliliğidir. Zygmunt Bauman: Sosyolojik Düşünme • Kısaca zor zanaattır. • Bir iki cümle ile anlatılabilecek bir şey olmadığı gibi, herkesin anlayabileceği bir şey de değildir. • Sosyolojik düşünceyi içselleştirmiş bireylerin artık işleri hem daha kolay, hem de daha zordur. • (Zygmaunt Bauman’ın kitabı ile ilgili uludagsözlük.com) Zygmunt Bauman: Sosyolojik Düşünme • Dört eserin ortak tarafı, bir sosyoloji teorisi kurmaya çalışmamaları ve toplumu olduğu gibi düşünmeleridir. • Mevcut sosyoloji birikimlerinden yararlanılmakta fakat değişmez gerçekler olarak temel alınmamaktadır. • İnsana içinde yaşadığı toplumdan nasıl etkilendiğini ve onu nasıl etkileyebileceğini göstermek amaçlanmaktadır. • Bunun için gerekli görülen şey, farklı kavramlarla adlandırılmış olsalar bile, sosyolojinin bulgularından yararlanılarak sosyolojik düşünmektir. Sosyolojinin Araştırma Sahası • Sosyal hayatın incelenmesi son derece karmaşık bir bütünün analizini gerektirmektedir. • Sosyal yapı da sürekli ve hızlı bir şekilde değişmektedir. • Bireyler değişmekte, böylece bireylerin meydana getirdiği toplum da değişmekte ve farklı bir insan tipi ortaya çıkmaktadır. Sosyolojinin Araştırma Sahası Sosyolojinin araştırma sahasını • insan toplulukları ve • sosyal davranış olmak üzere iki ana gruba ayırmak mümkündür. Sosyolojinin Araştırma Sahası • Sosyoloji, sadece insanı ve insan hayatıyla ilgili olan sosyal olayları incelemektedir. • Bir sosyal çerçevede olmasının haricinde birey, sosyolojinin konusu değildir, • insan toplulukları ve gruplar sosyolojinin odak noktasıdır. • Sosyoloji, grupların nasıl işlediğini, birbirlerini nasıl etkilediklerini ve grupların bireylerin yaptıklarından nasıl etkilendiklerini açıklamaktadır. Sosyolojinin Araştırma Sahası • Kısaca sosyoloji, insan davranışlarının, grup hayatının ve toplumların bilimsel incelenmesidir. • Gurubun eleman sayısı iki veya milyonlarca olabilir. Her grubun kendine ait bir sosyal yapısı vardır. • Sosyal yapılar, sosyolojinin ve dolayısıyla sosyoloji teorilerinin konularıdır. • Sosyoloji teorileri, birey ve grup arasındaki karşılıklı ilişkiyi açıklayan sistematik bulgulardır. Sosyolojinin Araştırma Sahası • Klasik sosyoloji teorileri 19. ve 20. yy da geliştirilmiş olan ana teorilerdir. • Sosyolojideki çağdaş teoriler veya perspektifler ise fonksiyonalist, çatışmacı ve yorumcu yaklaşımları kullanan teorilerdir. • Fert ve toplum arasındaki ilişki her iki unsur bakımından da sosyoloji tarafından incelenmektedir. • Gurup üyeliği, yani belirli bir ailenin, arkadaş çemberinin, dini bir cemaatin, ırk veya etnik gurubun ilişkiler ve üyelikler ağı, ferdin davranışlarını ve düşüncelerini etkilemektedir. • Gruplar kültür yaratarak sosyal davranışları ortaya koymaktadırlar. Sosyolojinin Araştırma Sahası • Ferdin sosyal çevredeki hareketleri kısaca sosyal davranış olarak adlandırılmaktadır. • İnsanların yaptıkları şeyler, çevrelerindekileri nasıl etkiledikleri, kendi hareketlerine nasıl bir tepki verebilecekleri konusunda düşündükleri, gruplara bölünmeleri, bu grupların nasıl işlediği, üyelerin birbirlerini nasıl etkiledikleri, grupların fertlerin yaptıklarından etkilenmeleri ve toplum içindeki fertle ilgili olarak akla gelebilecek diğer pek çok husus sosyolojinin inceleme alanıdır ve geniş anlamıyla sosyal tutum ve davranışlar olarak adlandırılmaktadır. Sosyolojinin Araştırma Sahası • Alanı itibariyle sosyolojik incelemede iki farklılık ortaya konmaktadır. • Bunlardan ilki insanın • diğeri ise grupların veya gruplar arasındaki etkileşim yollarının incelenmesidir. Sosyolojinin Araştırma Sahası • Gruplar sosyolojinin odak noktası olduğu için, fert psikolojiden farklı olarak bir sosyal çevrede olmasının haricinde sosyolojinin konusu değildir. • Kitleyi oluşturan bireyler ne tür özelliklere sahip olursa olsunlar veya yaşayışları, işleri, zekaları birbirine ne denli benzerse benzesin, kitle içerisinde biçim değişikliğine uğrayarak kolektif bir ruh kazanmaktadırlar. Sosyolojinin Araştırma Sahası • Toplum içinde fert, tek başınayken hissedeceği, düşüneceği ve davranacağından başka türlü hissetmekte, düşünmekte ve davranmaktadır. • Bir organizmadaki hücreler nasıl bir araya gelerek tek olduklarından ayrı bir varlık oluşturmakta iseler, sosyal grup da birbirleriyle kaynaşmış ayrı tür öğelerin (heterojen) oluşturduğu geçici bir varlık olarak ortaya çıkmaktadır. Sosyolojinin Araştırma Sahası • İnançlara, yargılara ve değerlere bağlı olarak ortaya çıkan sosyal tutum ve davranışlar, bilimsel metotlarla tespiti, anlaşılması ve açıklanması son derece güç ve kompleks sosyolojik kavramlara ihtiyaç duyan vakalardır. • Ferdin toplum içindeki yaşantısı son derece karmaşık bir yapılanmaya dayanmaktadır. • Mesela, “ahlaksızlığın toplumda yıkıcı etkisi” olduğuna inanan bir şahıs bundan dolayı “fahişeliğin yanlış ve kötü olduğu” yargısına sahip olur, “sosyal normlar, cinsel sınırlılık ve evlilik” gibi değerleri ihlâl ettiğini düşünerek fahişeliğe karşı bir tutum sergiler. • Onun bu tutumu pek çok sosyal davranışına, toplum içindeki konumuna, zihni yapılanmasına veya diğer insanlarla olan ilişkisine yansıyabilir. Kaynaklar • Anthony Giddens, Sosyoloji, İstanbul: Kırmızı Yayınları, 2008 • Cüneyt Birkök, Sosyolojik Düşünme ve Metodolojisi, İstanbul 1988, Elektronik Sürüm 1.6 • Stephen Cole, Sosyolojik Düşünme Yöntemi: Sosyoloji Bilimine Giriş, Ankara, Vadi Yayınları • Zygmunt Bauman, Sosyolojik Düşünmek, İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 1998. • Yüksel Özden, Düşünmeyi Öğrenme, Düşünme Becerileri, • Eleştirel Düşünme, Sunum, • http://www.vazgectimsenden.com/sosyolojik_dusunme_nedir _ne_gibi_faydalari_69_1_89954.1_konu.htm