Hepatit her yıl yaklaşık 1,4 milyon can alıyor

advertisement
Hepatit her yıl yaklaşık 1,4 milyon can alıyor
Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Enstitüsü Müdürü Prof.
Dr.Özcebe, "Dünyada her yıl yaklaşık 1,4 milyon kişi hepatit
nedeniyle yaşamını yitiriyor" dedi.
AA
Karaciğer iltihabı olan hepatit hastalığı, dünyada her yıl yaklaşık 1,4 milyon kişinin hayatını
kaybetmesine yol açıyor. Son verilere göre, Türkiye'de yaklaşık 3 milyon hepatit B ve 750 bin
hepatit C hastası bulunuyor.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Halk Sağlığı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hilal Özcebe, yaptığı
açıklamada, tüm dünya ülkeleri için ciddi bir sağlık sorunu olan hepatit için farkındalığın
artırılmasına yönelik çalışmalar yapıldığını söyledi.
Beş farklı çeşit hepatit virüsü içinde özellikle B ve C tiplerinin karaciğer kanseri ve siroz gibi
kronik karaciğer hastalıklarına neden olduğunu belirten Özcebe, hepatitin hem kişinin sosyal
yaşamını olumsuz etkileyen hem de sağlık sistemine maliyeti çok yüksek olan bir enfeksiyon
olduğuna dikkati çekti. Özcebe, hastalığın genellikle belirti göstermeden seyrettiğini ve uzun
süre sonra karaciğer hastalığıyla ortaya çıktığını ifade etti. Hastalığın ölümcül olduğuna işaret
eden Özcebe, "Dünyada her yıl yaklaşık 1,4 milyon kişi hepatit nedeniyle yaşamını
yitiriyor" dedi.
Türkiye'de yaklaşık 3 milyon hepatit B ve 750 bin hepatit C hastası bulunuyor
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından, hepatit ile mücadelede ilk araştırmanın bu yıl 126
ülkede yapıldığını dile getiren Özcebe, Türkiye'nin de yer aldığı araştırmada, toplumların hepatit
bilgileri, ülkelerin yürüttükleri programlar, kanıta dayalı müdahaleler, bulaşmanın önlenmesi,
tarama ve tedavi konularının ele alındığını söyledi. Araştırmaya katılan 126 ülkenin yüzde
37'sinde hepatit ile ilgili kontrol programı olduğunu, yüzde 82'sinde ise veri toplama sistemi
bulunduğunu anlatan Özcebe, Türkiye'ye ilişkin sonuçları paylaştı.
Özcebe, şunları kaydetti:
"Rapora göre, Türkiye'de hepatit B'nin önlenmesi ve kontrol altına alınması için yazılı bir
ulusal politika bulunmaktadır. Bazı özel gruplara yönelik (sağlık çalışanları, enjeksiyon ile
madde kullananlar ve hapishanedeki mahkumlar gibi) olarak ek programlar
yürütülmektedir. Türkiye'de sivil toplum kuruluşları hepatit ile mücadelede destek
olmaktadır. Ulusal bilgi toplama sistemi mevcuttur. Hepatit için vaka tanımı vardır,
karaciğer kanseri için kayıt sistemi mevcuttur. Hepatit salgınları bildirilmek zorunda olup,
laboratuar desteği ile salgınlar kontrol altına alınma sistemi vardır. Türkiye'de hepatit A
ve B aşısı uygulaması çocuklara; hepatit B aşısı sağlık çalışanlarına yapılmaktadır. Sağlık
hizmetlerinde tek kullanımlık enjektörler kullanılmaktadır. Kan bankalarında hepatit B ve
C'nin bulaşmasına yönelik önlemler alınmaktadır. Halka su ve besinlerle bulaşan hepatit
A ve E'den korunmaya yönelik bilgilendirme yapılmaktadır."
Hepatit A en sık görülen çeşit
Türkiye'de hepatit A yönünden yapılan araştırmalara göre, 30 yaş civarına gelen insanların
yüzde 70-90 gibi büyük çoğunluğu hastalığı geçirmiş. Ülkede hepatit A sık; hepatit E ise daha
az görülüyor.
Tarama programlarına göre, Türkiye'de nüfusun yüzde 40-50'si hepatit B'yi geçirmiş durumda.
Halen, Türkiye'de yaklaşık 3 milyon hepatit B ve 750 bin hepatit C hastası bulunuyor. Hastaların
dörtte birinde siroz ya da kanser gelişme riski bulunuyor.
Kan nakli, enjeksiyon yoluyla geçen "hepatit G" virüsü bulundu
Özcebe'nin virüse ilişkin verdiği bilgiye göre, hepatit A virüsü 1973 yılında isimlendirildi ve daha
çok kan nakli ve enjeksiyon yoluyla geçtiği düşünülen hepatit tipine de B virüs hepatiti denildi.
Bugün için, viral hepatitin A, B, C, D ve E tiplerinin dışında son araştırmalarla, yine hepatit B, C
ve D virüsleri gibi kan nakli, enjeksiyon yoluyla geçen bir virüsün bazı özellikleri tanımlandı ve
bu virüse hepatit G virüsü adı verildi. Bu virüsün etki ve özellikleri ile ilgili araştırmalar devam
ediyor.
Hepatit A ve E virüsü, bulunduran su ve besinler aracılığıyla bulaşıyor. Hepatit B ve C ise sık
olarak kan yoluyla geçiyor. Damardan uyuşturucu ilaç kullananlar, farklı kişilerle cinsel
birliktelikleri olanlar riskli kabul edilirken; kan ve kan ürünleri ile kontamine tıbbi aletler
bulaşmada rol oynayabiliyor. Hepatit D virüsü ise hepatit B virüsüyle bulaşıyor.
Korunmada hijyen ilk sırada
Özcebe'nin verdiği bilgiye göre, hepatit A ve E'den korunmak için temiz su ve besin tüketmek
gerekiyor.
Hepatit B ve C'den korunmak için, tıraş bıçağı, diş fırçası, tırnak makası gibi bakım aletlerinin
kişisel olması ve başkalarıyla paylaşılmaması isteniyor.
Hepatit B ve C olan kişilerin vücutlarında açık yara olmaması, varsa kapatmaları başkalarına
bulaştırmamaları için önem taşıyor. Riskli cinsel birlikteliklerden korunmak gerekiyor. Kan
transfüzyonu yapılan tüm birimlerde kan ve kan ürünlerinin tarama testlerinden geçirilmesi
isteniyor. Tek kullanımlık enjektörler, diş tedavisi sırasında steril aletlerin kullanımı, berberlerde,
kuaförlerde, akupunktur, dövme, kulak gelme, manikür ve pedikür sırasında kullanılan aletlerin
ya tek kullanımlık olması ya da uygun koşullarda steril edilmeleri gerekiyor.
Gebelikte geçiş olabileceğinden, bebeğe koruyucu hepatit B yapılması önem taşıyor.
Lohusalarda emzirme sırasında bebeğe bulaşma olabiliyor. Bu nedenle bebeğin korunması
gerekiyor.
En sık görülen hepatit A ve B'ye yönelik aşı yapılıyor.
29 Temmuz 2013
Anadolu Ajansı
Download