Kan Transfüzyonu Dr. Sacide Hazıroğlu Sağlık Sunumları: http://hastaneciyiz.blogspot.com Transfüzyonun Tarihçesi Bilinen ilk kan transfüzyonu 300 yıl kadar önce Jean Baptiste Denis ve Emmeres tarafından koyundan insana yapıldı.1900 yılında Landstainer ve arkadaşları kan grubu kavramını getirdiler.Aynı araştırıcılar sonraki yıllarda ABO grublarını, 1939 yılında da Rh faktörünü ortaya çıkardılar. 2.Dünya savaşınında etkisiyle kan transfüzyonu bir tedavi yöntemi haline geldi. Tanım: Kan transfüzyonu özel bir doku transplantasyonu olarak tanımlanabilir.Alıcıyı metabolik ve endokrin sorunlarla karşıkarşıya bırakır. Çoğu kez hayat kurtarıcı iken bazen gereksiz yere uygulanarak öldürücü bir nitelikte kazanabilir. Amaç: Ana amaç kaybedilen kanın yerine konmasıdır.Küçük ve önemsiz kan kayıplarında sıklıkla transfüzyona başvurulduğu görülmektedir. Araştırmacılar tüm transfüzyonların %1 kadarının hayat kurtarıcı olduğunu ortaya çıkarmıştır. Transfüzyon kararı verirken,sağlanacak yarar ve doğuracağı sorunlar iyice değerlendirilmeli!!! Endikasyonlar: Kan hacmindeki eksikliğin giderilmesi:sağlıklı bir insan 400-500ml kanı, arteryel kan basıncında ve nabızda herhangi bir değişiklik olmadan kaybedebilir.Transfüzyon endikasyonu doğması için kan hacminin % 20-25 nin kaybı gerekmektedir. Kanın O2 taşıma kapasitesinin düzeltilmesi:Bu görev eritrositlerindir, transfüzyon gereksinimi için Hb 10 gr ın altına inmesi ve nefes darlığı ,çarpıntı,halsizlik gibi belirtilerin ortaya çıkması şarttır. Yetersiz pıhtılaşma faktörleri ve kan elemanlarının yerine konması:1 Ünite tam banka kanında 300-350 ml kan ve pıhtılaşmayı engelleyen 75-150 ml ACD solüsyonu bulunur.Htc değeri %30-40 arasında olup 200 mg demir içerir. Kan Ürünleri: Tam kan:Antikoagülanlı, ayrıştırılmamış kandır.İçerisinde fonksiyonel olmayan trombositler ve labil koagülasyon faktörleri dışında(Faktör V-VIII) koagülasyon faktörleri mevcuttur.Enfeksiyon riski yüksek bir üründür. +2 ,+6 derece alarmlı ,ısı kontrollü,onaylı bir dolapta saklanmalıdır. Buzdolabından çıktıktan 30 dk. sonra transfüzyona başlanmalıdır. Tam Kan Endikasyonları: Hipovolemide eritrosit replasmanı amaçlı Exchange transfüzyon Eritrosit süspansiyonu ve konsantreleri temin edilemeyen ancak eritrosit transfüzyonu gereken hastalar Tam Kan Kontrendikasyonları: Kronik anemi Kalp yetmezliği Volüm yüklenmesi durumunda risk taşır. Tam Kan Uygulaması: ABO ve alıcı Rh D uygun olmalı Kan torbasına asla tıbbi ilaç eklenmemeli Transfüzyon 4 saat içerisinde bitirilmeli 1 ünite kan verilerek yapılan transfüzyon herhangi bir yarar sağlamaz.1 ünite kan Hb düzeyini %0,5-1 gr ,Htc değerini %2 artırır. Kan Bileşenleri: Tam kandan ayrıştırılarak elde edilirler. (eritrosit konsantresi,eritrosit suspansiyonu,plazma,trombosit konsantresi) Aferez ile toplanan plazma ve trombosit Kriopresipitat:Taze donmuş plazmadan toplanır.Faktör VIII ve fibrinojenden zengindir. Plazma türevleri:Albümin ,koagülasyon faktör konsantreleri,immunglobulinlerden oluşur. Eritrosit Konsantresi: Plazmasının çoğu uzaklaştırılmış 100-150 ml. eritrositden oluşur. Enfeksiyon açısından tam kanla aynı riski taşır. Saklama koşulları tam kan ile aynıdır. Eritrosit konsantresi endikasyonları: Anemik hastada eritrosit replasmanı amacıyla, Akut kan kaybında,kristaloid ve replasman sıvıları ile beraber kullanım, uygulama tam kandaki gibidir. Eritrosit suspansiyonu: 100ml normal salin,adenin,glukoz,mannitol eklenmiş minimal plazma içeren150-200ml eritrositden oluşur.akım hızı tam kandan daha iyidir. Enfeksiyon riski mevcuttur. Saklama +2,+6 derecedir. Endikasyonu eritrosit konsantresindeki gibidir. Kontrendikasyonları:exchange transfüzyonunda önerilmez. Trombosit konsantresi: 4-6 donörden hazırlanmış üniteler enaz 240 milyar trombosit içerecek şekilde erişkin dozu bir torba içerisinde havuzlanır. Bakteriyel proliferasyon riski mevcuttur.Havuzlandıktan sonra ilk 4 saat içerisinde kullanılmalı ITP,TTP,septisemi de tedavi başladıktan sonra endikedir. Hipersplenizm olgularında endike değildir. Lökositi azaltılmış eritrositler: Lökosit filtresi kullanılarak filtrelenmiş olarak hazırlanan 1 ünitede 5 milyon lökosit bulunduran eritrosit suspansiyonu yada konsantresi. Lökosit azaltılması CMV bulaş riskini azaltır. Taze donmuş plazma: Tan kan donasyonunu izleyen ,ilk 6 saat içinde tam kandan ayrılmış ve hızla -25 derece yada daha alt ısıda soğutularak hazırlanmış plazmayı içeren torbadır. Endikasyonları: Karaciğer hastalığı,warfarin aşırı dozu,masif transfüzyon,DIC,TTP Hızlı infüzyonlarda akut allerjik reaksiyon olabilir. Kriopresipitat: TDP nin +4 derecede kontrollü olarak eritilmesi sırasında oluşan presipitatın 10-20 ml plazma içinde süspansiyonu ile hazırlanır.ABO uygu ürün kullanılmalıdır. Standart kan verme setiyle mümkün olduğunca erken transfüze edilmelidir. Eritildikten sonra 6 saat içerisinde infüze edilmelidir. Endikasyonları:WVB hastalığı,hemofiliA,hemofiliB ve DIC de fibrinojen kaynağı olarak kullanılır. Plazma türevleri: İnsan albümin solüsyonu: donasyon ile elde edilen büyük miktardaki plazma havuzlarından fraksinasyon ile elde edilir. Endikasyonlar:1)terapötik plazma değişiminde replasman sıvısı olarak %5 albumin kullanılır.2)hipoproteinemi de diüretiğe dirençli ödem tedavisi Albümin plasma replasmanında serum fizyolojik ya da diğer kristaloid sıvılarına üstünlüğü yoktur. İntravasküler beslenme için kullanımı uygun değildir. Koagülasyon Faktörleri Faktör VIII Konsantresi: Donör plazmalarının büyük havuzlarından elde edilmiş yarı saflıkta faktör VIII içerir. Endikasyonlar:Hemofili A tedavisi ve WVB hastalığı tedavisi. Rekombinant DNA teknolojisi kullanılarak invitro hazırlanmış faktör VIII konsantreleri bulunmaktadır. Enfeksiyon riski: Lipit zarfı olmayan hepatit A ve parvovirüsleri için daha fazla bulaştırıcıdır. İmmunglobulinler: Plazmanın Ig G antikor bileşenini içeren konsantre edilmiş solüsyondur.Örneğin HBV,kuduz,tetanoz immunglobulinleri. Endikasyon:spesifik enfeksiyonların önlenmesi,immun yetersizlik durumlarının tedavisi Ciddi reaksiyon oluşacağından intravenöz yerine sadece intramusküler olarak kullanılır. Anti Rh D immunglobulin:Rh D negatif annelerde yeni doğanın hemolitik hastalığını önlemek için kullanılır. İntravenöz immunglobulin:intravenöz uygulama için ek işlemden geçmiştir. Endikasyonlar:ITP,immun yetersizlik tedavileri,hipogamaglobulinemi,HIV bağlantılı hastalık Transfüzyon reaksiyonları: İmmünolojik transfüzyon reaksiyonları:akut hemolitik transfüzyon reaksiyonları,febril nonhemolitik transfüzyon reaksiyonları,transfüzyona bağlı akut akciğer hasarı,ürtiker ve anaflaktik reaksiyonlar,immünomodülasyon,transfüzyona bağlı GVHD,posttransfüzyon purpuradan oluşur. İmmünolojik olmayan transfüzyon reaksiyonları:hiperkalemi,sitrat toksisitesi,hipotermi,dolaşım yüklenmesi,transfüzyona bağlı hemosiderozis ve transfüzyonun enfeksiyöz komplikasyonları. GEYİK MUHABBETLERİ Akut hemolitik transfüzyon reaksiyonları: Ateş,titreme,göğüs ağrısı,hipotansiyon,bulantı,kızarıklık,dispne ,hemoglobünüri,şok,genaralize kanama,oligüri veya anüri,sırt ağrısı infüzyon bölgesinde ağrı gibi semptomlarla kendini gösterir. ABO ve diğer gruplar ile Rh uygunsuzluğunda ,yazım hatalarında görülebilir. AHTR şüphesinde neler yapılmalı: 1)hemen transfüzyon durdurulur, 2)normal serum fizyolojik ile intravenöz yol açık tutulur, 3)hastanın yatağı başında tüm etiketleri formları ve tanımlamaları kontrol edilir, 4)drum acele ile kan bankası personeline bildirilir, 5)mümkün olan en kısa sürede alınan gerekli kan örnekleri kan bankasına ulaştırılır. AHTR tedavi ilkeleri Hipotansiyonla mücadele Yeterli renal kan akımının saglanması Şok önlenirse renal yetmezlik önlenir Aynı zamanda diüretik ajanlar eklenir(mannitol) Febril non hemolitik tranfüsyon Rx Transfüsyonların %1 inde görülür. Transfüsyon sırasında yada hemen sonrasında görülür hemoliz bulguları ve vücüt ısısının 1 Dereceden daha fazla artmasıyla görülür. Klinik anlam taşımaz,ancak ayırıcı tanısı önemlidir. Reaksiyon tam kan,eritrosit süspansiyonu,plazma ve F 8 verildiginde görülür. Febril non hemolitik tranfüsyon Rx tedavisi Antihistaminik Epinefrin Steroid Kan transfüzyonuna devam edilir. Transfüsyona baglı akut akciger hasarı(TRALI) Transfüzyondan sonra gelişen solunum sıkıntısı, hipoksi,pulmoner infiltrasyonlarla kendini gösterir. Şiddetli ve akuttur. ARDS den ayırımı zordur,Tx dan kısa sonra gelişen ARDS taplosunda TRALI akla gelmelidir. TRALI tedavisi Hızlı solunum destegi,entübasyon,O2,mekanik ventilasyon uygulanır. TRALI 48-96 saat içinde uygun tedavi ile düzelir. Ürtiker ve anaflaktik Rx Plasmada yer alan proteinlere ,ilaçlara vs karşı bu reaksiyonlar gözlenmekte. Ürtiker ve anjioödem şeklinde kendini gösterir. Hafif sistemik rx daPO antihistaminik ,PO steroid ,IM adrenalin verilir. Şiddetli sistemik rx da ise IV arenalin uygulanabilir. İmunomodülasyon Kan tx dan sonra alıcıların bağışıklık sistemindeki değişiklikleri içerir. İmmun sistemin baskılanması şeklinde görülebilir. Bu tablodan daha ziyade vericiye ait lökositler sorumludur. İmmunosüpreyon nedeni ile yıllardır bb nakil alıcılarına nakil öncesi kan tx u yapılmıştır. Transfüzyana bağlı GVHD Deri döküntüsü ,ishal, kc enzimlerinde yükselme ,sarılık, Kİ hipoplazisi ve pansitopeni şeklinde kendini gösterir. En korkulan tx komplikasyonudur. Tx dan 3-4 hafta sonra enf. A bağlı ölümle sonuçlanır. Tedavide başarılı olunamamıştır. Posttransfüzyon Purpura Orta ve ileri yaştaki kadınlarda görülür. Tx dan 1 hafta sonra trmb. Sayısının hızla düşmesi ve kanama diyatezinin başlaması ile kendini gösterir. Tedavi acilen başlanmalı. Yüksek doz IV IG uygulanır ,bu yoksa yüksek doz trombosit verilir. İMMUNOLOJİK OLMAYAN TX REAX: Hiprcalemi: Depolanmış kanda 3 hafta içerisinde K+ değeri 5-6 kat artar.Kardiac arreste neden olabilir. Tedavi: Ca glukonat , Ca laktat ve katyon değiştirici resinler kullanılır. Sitrat toksisitesi: Kullanılan sitrat iyonize olmuş Ca u bağlar. Masif tx da ,kc fonksiyon bzk .da sitrat toksik hale gelir. Kas tremoru ,kardiac aritmiler ,ağız çevresinde uyşmalar görülür. Ca-clorid, Ca-glukonat verilmesi ile düzelme olur. Hipotermi: Büyük miktarda verilen soğuk kan tx u vücut ısısının 27-29 dercelere düşmesine neden olur. Ventricüler aritmi ve kardiac arrest gelişebilir. Dolaşım Yüklenmesi: Kalp ve akc yetmezliği olanlarda, derin anemi ile uzun süredir yaşamakta olanlarda ve küçük bebeklerde görülür. Tedavi: Tx hızının azaltılması, hastanın pozisyonunun değiştirilmesi ,diüretik ve oksijen verilmesi Konsante eriteosit süsp u verilmesi ile bu risk yarıya iner. Tx. A bağlı Hemosiderozis: Multipl tx yapılan T. Major gibi hastalıklarda görülür. Dokularda Fe birikimi olur. DFO kullanılır, demiri bağlar. C vitamini Fe depolarını mobilize ederek Fe atılımına sebep olur. DFO (-) cinko dengesine neden olarak büyümeyi olumsuz etkiler. TX nun enfeksioz komplikasyonları: Bu enfeksion ajanları dolaşımda uzun süre kalırlar. Taşıyıcılık yada latent hastalığa neden olurlar. İnkübasyon dönemleri uzundur. Asemptomatik enf. A neden olurlar. Enfeksiyon ajanları(Tx ile bulaşan) Brusella ,Salmonella , Yersinia , Spiroketler, Sy , Funguslar, Parazitler , viruslardan HIV ,HB ,HCV, HTLV, Parvovirus B19 ve prion enfeksiyonlarından Deli dana hast.ı 3 günden fazla beklemiş tromb. Ve 21 günden fazla beklemiş eritrosit konsantrelerinde enfeksiyon ajanları daha yoğun hale gelir. Deli Dana Hastı(Variant Creutz. Jakob Hast.) Deli dana hastalığının insandaki formudur. Deli dana hastalığı olan hayvanların kontamine etlerini yiyen insanlarda görülür. Sıkıntı , depresyon, davranış bozuklukları ile başlar, daha sonra motor bozukluklar,istemsiz hareketler,zihinsel sapmalar şeklinde ilerler. Deli Dana Hastı Tanı:Tanısı çok zordur,Beyin MR ve tonsil biopsisi tanı için kullanılır. Tedavi:Henüz hastalığı yok edecek tedavi şekli yoktur. Sağlık Sunumları: http://hastaneciyiz.blogspot.com