1848 İHTİLALLERİ LİBERALİZM NASYONALİZM 1830 ihtilallerinden sonra liberalizm (hürriyetçilik) güçlenmeye devam etmiştir. Ekonomik gelişmeler, demiryolu, haberleşme araçlarının gelişimi toplumları birbirlerine daha da yaklaştırdı. Fikir akımları yayılıyor. XIX. yüzyılın ortalarında en kuvvetli fikir nasyonalizm (milliyetçilik) olmuştur. Aynı toprak üzerinde farklı milletlere mensup toplulukların kendi kaderlerini kendilerinin tayin etmesi fikri nasyonalistleri ve liberalleri birleştirmiştir. FRANSA’DA ŞUBAT İHTİLALİ Fransa’da işçiler, Temmuz İhtilali’nin sadece zenginlerin işine yaradığını, demokrasi bakımından eksik kaldığını iddia etti. İşçiler, gizli dernekler kurmuş, grevlere gitmeye başlamışlardı. İşçiler ne istiyor? Uzun çalışma saatleri, ücret azlığı, sağlıksız çalışma şartları, kadınlarla çocukların çalıştırılmasından şikâyetçiler. Liberaller, aydınlar ve ılımlı cumhuriyetçiler de durumdan memnun değillerdi. Onlar da demokrasinin eksik kaldığından şikayet ediyordu. Muhaliflerin sesi yükseldikçe Kral LouisPhilippe de liberal fikirlerden vazgeçmeye başladı. İşçilerin sorunlarını çözüp onların sesini susturacağına, zor kullanarak onları susturmayı seçti. Basın hürriyeti kısıtlandı, yazarlar ağır cezalara çarptırıldı. 22 Şubat 1848’de muhaliflerin yapacağı geniş katılımlı bir toplantı hükümet tarafından yasaklandı. Bu durum ayaklanmaya neden oldu. Paris’in doğusunda öğrenciler ve işçiler barikatlar kurup bölgeyi savaş alanına çevirdiler. Başbakan Guizot 23 Şubat günü istifa etti. Bu istifa memnuniyet yarattı. Halk Dışişleri Bakanlığı’na doğru yürürken paniğe kapılan bazı askerler halka ateş açınca 52 kişinin öldüğü olaylar patlak verdi. Bu durum öfkeyi artırmış ve artık “yaşasın reform” diye bağıranlar “yaşasın cumhuriyet” diye bağırmaya başlamıştı. 24 Şubat günü Kral tarafından göstericilerin üzerine gönderilen askerler halkın tarafına geçti. 24 Şubat günü Kral tahttan feragat etti ve İngiltere’ye sığındı. Cumhuriyetçiler geçici hükümet kurdular. Paris artık işçilerin kontrolündeydi. İşçiler silahlıydı ve dolayısıyla geçici hükümet, çalışma sürelerini bir saat kısaltarak Paris’te 10, taşrada 11 saate düşürdü. Mart 1848’de seçim kararı alındı. 23 Nisan 1848’de seçim yapıldı. Seçime rağmen olaylar durulmadı. Haziran’da işçiler yeterli temsil elde edemediklerini düşünerek olaylar çıkarınca 11.000 işçi tutuklandı ve 4000’i de sömürgelere sürüldü. Yeni anayasa kabul edildi. 1848 yılında başlayan devre “İkinci Cumhuriyet” denir. Birinci Cumhuriyet 1792-1804 arası yaşanmıştı. İlk Cumhurbaşkanı, Napolyon’un Hollanda Kralı olan kardeşi Louis’in oğlu Louis-Napolyon Bonapart seçildi. Yaşasın İmparator sesleri 1852 yılında yapılan halk oylaması ile imparator oldu. III. Napolyon oldu. İTALYA’DA MİLLİ BİRLİK MÜCADELESİ Viyana Kongresi ile İtalya dağınık halde tutulmuş, Kuzey İtalya ise Avusturya’nın kontrolüne bırakılmıştı. 1847 yılında itibaren başlayan gösterilerde “Avusturyalılara ölüm” diye bağırılıyordu. 1848 yılında İtalyan liberaller, yabancıları kovarak milli birliği sağlama fikrini yaymaya başlamıştı. 1848’de Lombardiya’da halk ayaklanarak Avusturyalılara saldırdı. Askerler halka ateş açınca ölenler ve yaralananlar oldu. Ayaklanmalar yayıldı. Bütün İtalya harekete geçmişti. İtalya devletleri içinde en güçlüsü olan Piyemonte’nin Kralı CharlesAlbert “İtalya Kralı” ilan edildi. Lombardiya ve Venedik, Avusturyalılardan temizlendi. Ancak aynı yıl 120.000 kişilik Avusturya ordusu İtalya’ya girdi ve Piyemonte kuvvetlerini ezerek kontrolü ele geçirdi. 1848 yılında Metternich’in istifası ardından da Macarların bağımsızlıklarını ilan etmesiyle başlayan karışıklıklar CharlesAlbert’in yeniden harekete geçmesine neden oldu. Ancak 1849 yılında Avusturya ordusu yeniden İtalyan milliyetçilerinin heveslerini kursağında bıraktı. ALMANYA Gümrük birliğini kuran Alman devletleri hızla zenginleşmişti. 1848 ihtilalleri buraya da sıçramış ve Berlin’de halk sokaklara barikatlar kurarak askerlerle çatışmıştı. Alman milliyetçileri 31 Mart 1848’de Frankfurt’ta tüm Alman devletlerinden temsilcilerin katıldığı geçici bir parlamento düzenlemişti. Almanya’da iki görüş vardı. Küçük Almanya Büyük Almanya. Küçük Almanya, Prusya’nın liderliğinde Avusturya’nın yer almadığı Almanya devleti idi. Diğeri ise Avusturya’nın dahil olduğu Büyük Almanya. Avusturya’nın olmadığı Almanya’da karar kılındı. Avusturya’nın baskıları nedeniyle Prusya Kralı Frederick Wilhelm kendisine sunulan Almanya İmparatorluğu tacını reddetti. Frederick Wilhelm: “Allah’ın ihsan etmediği bir tacı alamam”. Avusturya’nın müdahalesi ile Almanya’daki birlik çabaları bir süre daha beklemek zorunda kalacaktı. AVUSTURYA Metternich’in en büyük korkusu liberalizm ve milliyetçilik hareketlerinin Avusturya’ya sıçraması idi. Avrupa’daki gelişmeler çok geçmeden Macarlar arasında etkisini göstermiştir. Metternich, farklı unsurları bir arada tutabilmek için sıkı bir rejim uygulamış, gizli polis teşkilatı ile herkesi yakından takip etmeye çalışmıştı. Şubat İhtilali Viyana’da öğrenci ve aydınları harekete geçirdi. Meclis önünde toplanan ahali “Yaşasın Hürriyet” diye bağırmış, halkın üzerine askerler ateş açınca, bu kez “Kahrolsun Metternich” diye bağırmaya başladılar. Halk meclis binasını basınca da Metternich istifa etmek zorunda kaldı. Anayasa hazırlandı ve Milli Meclis toplandı. Meclis daha ilk oturumlarında feodal hakları kaldırdı. Liberal hareketler Macar milli bağımsızlık hareketlerine zemin hazırladı. Macarlar Mart 1848’de kendi hükümetlerini kurdular. Macar lider Kossuth, tüm Macarları mücadeleye çağırdı. Bu çağrı sonrası Polonyalılar Macarların yardımına koştu. 1848 Kasım ayında Avusturya Başbakanı olan Schwarzenberg, sert tedbirlere başvurdu. Macaristan, Avusturya’nın bir eyaleti olarak kabul edildi. Buna karşılık Macarlar cumhuriyeti ilan ettiler ve Kossuth Cumhurbaşkanı oldu. Avusturya ordusu Macaristan’ın başkenti Peşte’ye girdi. Macarlar, Polonyalıların yardımı ile rakiplerine üstünlük kurdular. 1849 Şubat ayında Rus ordusu yardıma geldi. Rusya neden yardım etti? 1. Macarlar başarılı olursa olayların Rusya’nın kontrolündeki Polonya’ya sıçrama ihtimali var. Macarların safında savaşan sayısız Polonyalı vardı. 2. Ruslar, Avusturyalıları kendilerine minnettar bırakarak Balkan meselelerinde önlerine engel çıkarmalarına mani olmak istiyordu. General Paskeviç, 200.000 kişilik ordusuyla Ağustos 1849’da Macaristan’ı silindir gibi ezdi. Ardından da Avusturya ordusu büyük öfkeyle Macaristan’a girdi. Kossuth dahil pek çok Macar ve Leh Osmanlı Devleti’ne sığındı. Mülteciler Sorunu