PARA VE BANKA 1. Gelecekte finansal piyasaların nasıl olması beklenmektedir? Gelecekteki bir piyasa gelecekteki sözleşmelerin ticaretini düzenler. Bu piyasada satıcılar belli bir standart malı gelecekteki belli bir tarihte üzerinde anlaşılan bir fiyattan sağlamayı kabul eder. Buğday, kabuğu soyulmuş dondurulmuş öğütülmüş yumurta gibi malların gelecekteki piyasası uzun süreden beri vardır. Finansal gelecek piyasa sözleşmeleri ise 1970’li yılların ortalarından beri yapılmaktadır. Finansal aletler içinde gelecekteki piyasaların niçin geliştiğini anlamak için önce gelecekteki finansal sözleşmenin ne olduğunu ve bunun yatırımları faiz oranı riskine karşı nasıl koruduğunu (hedging) ortaya koymak gerekir. 2. Bir gecelik repo nedir? Bir şirketin çek hesabının tutarı belli bir düzeyi aştığında, iş günün sonunda aşan miktar çek hesabından silinmekte ve faiz getirisi sağlayan bir gecelik repo hesabına yatırılmaktadır. Repo hesabı, sahibine faiz geliri sağlamaktadır. Repo bir şirketin satın almayı kabul ettiği hazine bonolarını bankanın ertesi gün az da olsa daha yüksek bir fiyatla geri satın alma anlaşmasıdır. Böylece yasal olarak çek hesabı faiz geliri sağlamazken şirket bir faiz geliri elde etmektedir. 3. Paranın geleneksel işlevleri nelerdir? Kısaca açıklayınız. Hesap Birimi Olarak Para: Paranın bu işlevine “değer ölçüsü”, “muhasebe birimi” gibi, başka isimler de verilir. Hesap birimi mal ve hizmetlerin değerini belirlemede, mal varlığı ve kredileri (ve borçları) hesaplamakta yararlı olmakta, mal ve hizmetlerin fiyatlarını ölçmektedir. Ekonomide paranın sadece bir hesap birimi olarak işlev yapması çok nadir bir olaydır. Para aynı zamanda hem bir hesap birimi hem de bir değişim aracıdır. Değişim Aracı Olarak Para: Paranın diğer işlevi değişim aracı olarak hizmet etmesidir. Para iki mal arasında yer almaktadır. Günümüzde, madeni para, kağıt para ve vadesiz mevduat parası, temel, değişim aracı olarak düşünülmektedir. Değişim aracı olarak paranın yasal bir fiyatı vardır. Bütün borçlar para ile ödenebilir. Para bir değişim aracı olduğundan piyasaya arz edilen herhangi bir mala dönüştürülebilir. Çünkü, paranın bir satın alma gücü vardır. Değişim aracı olarak kullanılacak paranın bazı özelliklerinin olması gerekir. -Birim başına uygun bir fiyat -Para dayanıklı olmalıdır -Para standart ve bölünebilir olmalıdır. Tasarruf Aracı Olarak Para: Para, kara günler için değerli olan her şey gibi saklanabilir. Günümüzde birçok kimse otomobil gibi dayanaklı bir tüketim malını bir stok değeri olarak elde tutmaktadır. Ancak elde otomobili tutmanın en önemli nedeni otomobilin sağladığı hizmete bir talebin olmasıdır. Otomobil talebi düşerse, otomobili tasarruf aracı olarak elde bulundurmanın nedeni ortadan kalkacaktır. Aynı mantık para için de geçerlidir. 4. Likidite yaklaşımı nedir? Likidite yaklaşımına göre, para tüm aktiflerin en likit olanıdır. Bir aktifin likidite özelliğine sahip olması, bilinmeyen bir gelecekte bilinmeyen bir nominal fiyatla ve minimum maliyetle satılabileceğini vurgulamaktadır. Likidite Derecesi: Bu yaklaşım paranın değer saklama işlevi üzerinde durmakta ve paranın değişim aracı olarak oynadığı rolü azaltmaktadır. Bu yaklaşıma göre, para nitelik olarak diğer aktiflerden farklı değildir. Likidite tüm aktiflerin özelliğidir. Derece derece aktifler paradan başlayarak finansal aktifler ve arabalar, dayanaklı tüketim malları, konutlar olarak reel aktifler şeklinde sıralanabilir. Likiditenin Belirlenmesi: Genellikle likidite iki büyük etmene bağlıdır: Bunlar aktiflerin ikincil piyasasının olup olmaması ve aktiflerin vade yapısıdır. Likiditenin ve Paranın Ölçülmesi: Toplumdaki herkes, içindeki para, finansal aktifler ve finansal olmayan aktifler belli bir aktif portföyü oluşturur. Para, bir portföyü oluşturan aktifler içinde likiditesi en fazla olanıdır. 5. T.C. Merkez Bankasının para arzı tanımı nedir? M1 = Dolaşımdaki para + vadesiz mevduat (resmi mevduat dışında) M2 = M1 + Vadeli mevduat (resmi mevduat dışında) M2Y = M2 + Döviz tevdiat hesapları 1 M3 = M2 + Resmi kuruluşların mevduatı + MB’sındaki diğer mevduat M3Y = M3 + Döviz tevdiat hesapları 6. Kredi hattı nedir? Kredi hattı, bir tasarruf kuruluşunun, bir girişimcinin belli bir dönem için önceden belirlenen belli bir miktarı ödünç alabileceğini garanti ettiği kredidir. 7. Ödünç vermede karşılaşılan temel güçlükler nelerdir? Risk: Bir kimse elindeki parayı tasarruf mevduatı olarak herhangi bir bankaya yatırabilir ve faiz geliri elde edebilir. Tahvil satın alabilir, karşılığında bir kupon geliri elde edebilir. Pay senedi elde edebilir, karşılığında her yıl dividant geliri elde edebilir. Bu üç durumda da paranın karşılığı olarak kişinin elinde bir tasarruf hesabı cüzdanı, bir tahvil veya pay senedi vardır. Bununla birlikte her zaman risk sözkonusudur. Enformasyonun Önemi ve Asimetrik Bilgilenme: Riske karşı anahtar araç, enformasyondur. İnsanın ne yapacağını bilmesi önemlidir. Eğer risk çok büyükse kişinin hiçbir şekilde ödünç vermemesi gerekir. Ancak potansiyel kazanç yeterliyse bazı riskler tolerans içinde kabul edilebilir. Bağlayıcı Sözleşme Yapılması: Parasını ödünç veren kimse muhtemelen yalın bir geri ödeme sözüne güvenmeyecektir. Ödünç veren daha bağlayıcı şeyler isteyecektir. Bunun için bir sözleşme yapılması gerekecektir. Kuşkusuz bunun da bir maliyeti olacaktır. İşlem Maliyetinin Bölünemezliği: Bir ödünç vermenin maliyeti belli bir ölçüde bölünemez.10.000 birimlik bir aylık bir ödüncün maliyeti, 100 milyon birimlik 20 yıl vadeli bir ödüncün maliyetinden daha az değildir. Her iki durumda da ödünç alan kimse örneğin yıllık % 10 dan daha fazla faiz vermek istemeyebilir. Bu durumda 100 milyonluk ödüncün maliyeti daha azdır. O halde kısa vadeli küçük ödünçler yapılmayacaktır. Likidite: Ödünç verilirken karşılanabilecek tek sorun, risk değildir. Eğer bir kimse parasını acilen geri almak isterse yada bir acil durum olursa ne yapacaktır? Eğer bu kolayca sağlanıyorsa, menkul kıymetin likit olduğu söylenebilir. Ne var ki, ödünç alanların bunu yerine getirmeleri çok kolay değildir. 8. Finansal aracıların ekonomiye katkıları nelerdir? Finansal aracı kurumlar, fonların tasarruf sahiplerinden fon gereksinimi olanlara transferlerini sağlarken, ekonomiye bazı ek katkılar da bulunurlar. Gömülüme Eğilimini Azaltıcı Etki: Bir ekonomide finansal kurumların varlıklarının temel nedenlerinden biri, ellerinde fon bulunan, ancak bunu yastık altında saklamak istemeyen, bununla birlikte birincil tahvillerin taşıdığı risk ve bunların paraya dönüştürülebilirliği konusunda tereddütlü olan bireylerin varlığıdır. Tasarruf sahipleri, kendilerine finansal aracıların sundukları çeşitli olanaklardan yararlanmayı tercih ederler. Böylece. ellerinde, hem daha güvenilir ve oldukça likit finansal kıymet bulundurma olanağına sahip olurlar, hemde bir gelir elde ederler. Riski Azaltıcı ve Dağıtıcı Etki: Finansal kurumlar, birincil tahvillere sahip olmanın taşıdığı riski göz önüne almada ve bu riski dağıtmada, bireylere göre çok daha avantajlıdır. Finansal kurumlar gerek boyutlarının büyüklüğü, gerekse ellerindeki fonların kabarıklığından dolayı, portföylerini kolayca çeşitlendirerek, herhangi bir tahvilin taşıyabileceği riski küçültebilirler. Vadeleri Ayarlayıcı Etki: Finansal aracılar, tasarruf sahiplerinden fon ihtiyacı olanlara gerekli fonların aktarılmasında köprü görevi yürütürken, gerekli vade ayarlamasını da sağlarlar. Ödünç verenlerle ödünç alanlar arasında vade konusunda ortaya çıkabilecek bu tür uyumsuzluğu, finansal aracı kurumlar ortadan kaldırırlar. Miktar Ayarlama Etkisi: Genellikle tasarrufta bulunanların yapmış oldukları tasarruf tutarları küçük, fon gereksinimi olanların fon talepleri yüksektir. Eğer, tasarruf sahipleri, yapmış oldukları tasarruflar ne kadar küçük olursa olsun bunları yatırabilecekleri bir finansal aracı kurum bulabilirlerse, tasarruf yapmaya özendirilmiş olacaklardır. Fon Maliyetlerini Azaltıcı Etki: Finansal kurumlar uzmanlıkları nedeniyle, gerek tasarruf sahiplerine gerekse fon ihtiyacında olanlara göre portföy yönetimini, piyasa araştırmasını ve finansmanla ilgili diğer faaliyetleri daha düşük maliyetlerle sağlayabilir. Böylece finansal aracılar fon sağlayanların ve ödünç verenlerin araştırma ve yönetim maliyetlerini minimize ederler. Potansiyel Faiz Oranlarını Düşürücü Etki: Bir ekonomide finansal aracıların varlığı, ekonomide atıl kalabilecek fonların piyasaya girmesini sağladığından ve bireylerin para taleplerinin azalmasına neden olduğundan, ekonomide faiz oranlarının potansiyel olarak yükselebileceği düzeyin daha altında 2 oluşmasına katkıda bulunur. Böylece ekonomide yatırımların artmasına ve ekonomik kalkınmanın hızlanmasına yardımcı olurlar. Yatırımların Kalitesi ve Miktarını Artırıcı Etki: Finansal aracılar, ödünç verdikleri fonların riskine, bireylere göre daha fazla katlanma olanağına sahiptirler. Ayrıca, finansal aracılar, giderek daha çok pazarlanabilir birinci tahvillere sahip olurlarsa, ekonominin katlanacağı toplam risk azalacaktır. Son olarak finansal potansiyel faiz oranlarını düşürücü etki de yaparlar. Para Emisyonunun Artış Oranını Azaltıcı Etki: Bir ekonomide finansal aracı kurumların varlığı ve etkin çalışması, ekonomide o anda mevcut para stokunun kullanımının optimum düzeyde olmasını etkiler. Böylece, merkez bankası kaynaklarına yönelme en az düzeye ineceğinden ekonomik istikrarın sağlanmasına olumlu etki yapacaklardır. 9. Mevduat toplayan finansal aracılar nelerdir? Finansal aracıların bir bölümü mevduat toplayarak fon kaynağı yaratabilir. Bunlar bankalar, tasarruf ve yardımlaşma bankaları, tasarruf ve kredi birlikleri ve kredi birlikleri başlıkları altında toplanabilir. Ticari Bankalar: Ticari bankalar, ekonomide para yaratma ve piyasadan nakit çekme sürecine yaptıkları katkılarla aracılar içinde en önemli yere sahiptir. Tasarruf ve Yardımlaşma Bankaları: Bu kuruluşlar kooperatiflere benzerler. Öncelikle konuk ipoteklerine yatırım yaparlar. Dolayısıyla tasarruf ve kredi birliklerine benzerler. Tasarruf ve Kredi Birlikleri: Özellikle konut yapımını ve sahipliğini sağlamak amacıyla bir fon havuzu oluşturmaya yönelik kuruluşlardır. Günümüzde kısıtlı miktarda tüketim kredileri ve ticari krediler de vermektedir. Kredi Birlikleri: Bir kooperatif örgüttür. Üyeleri, tasarruf hesaplarına benzeyen bir sahiplik payı alırlar. Bu pay, üyelere, kuruluştan ödünç para alma olanağı sağlar. Ayrıca tasarruf sahiplerine çeşitli oranlarda faiz ödenir. 10. Havuz oluşturan finansal aracılar nelerdir? Birbirine benzer menkul değerlerden bir portföy oluşturulmasına havuzlama denilmektedir. Havuz oluşturan finansal aracılar şunlardır: Finansman Şirketleri: Finansman şirketleri, fonlarının büyük kısmını diğer finansal aracılardan sağlarlar. Elde ettikleri fonların büyük kısmını tüketici kredisi şeklinde verirler. Yatırım Şirketleri: Yatırım şirketleri, pay senedi çıkartarak kendilerine fon sağlarlar. Elde ettikleri fonları, çeşitli pay senetleri satın alarak kullanırlar. Sermayeleri değişen ve sermayeleri sabit olanlar diye 2’ye ayrılır. Sermayeleri değişen yatırım şirketleri, her zaman yeni pay senedi çıkarabilen ve kendi pay senetlerini piyasa değeri üzeriden geri satın alabilen finansal aracılardır. Sermayeleri sabit yatırım şirketleri, ne yeni pay senedi çıkarabilirler, ne de piyasadaki pay senetlerini geri satın almak için söz verebilirler. Bu şirketler sabit sayıda pay senedi ihraç ederler. Yatırım Bankaları: Yatırım bankaları tasarruf sahipleriyle, fon gereksiniminde olanlar arasındaki fon alışverişinin gerçekleşmesini sağlamak amacıyla kurulurlar. Yatırım bankalrı tümüyle aracı durumundadırlar. Bu aracılar birincil piyasada şu hizmetleri sunarlar: - Pazarlanacak menkul kıymetlerin rasyonel seçimini yapmak, - Finansal kıymet çıkarılması yoluyla gerekli fonu sağlamaya çalışan bir işletmenin, bundan sağlayacağı fonun işletilmesini garanti etmek. - Finansal kıymeti çıkaran ortaklığa, bununla ilgili danışmanlık hizmeti sağlamak. Para Piyasası Ortak Fonları: Çeşitli para piyasası menkul kıymetlerinden bir portföy oluşturmak için yatırım yapmaya yönelik olarak çok sayıda küçük tasarruf sahiplerine olanak tanıyan bir ortak fondur. ABD’de 1972 yılında ortaya çıkmıştır ve hızla gelişmiştir. Fonun başarısı küçük yatırımcılara para piyasası faiz oranlarından daha yüksek getiri sağlamasıdır. Ayrıca yatırımcılara çok büyük likidite sağlamaktadır. 11. Finansal piyasa araçları nelerdir? Hazine Bonoları: Kısa vadeli bir borç aletidir. Vadeler 3, 6, 9 ay olmak üzere bir yılın altındadır. Üzerinde faiz kuponu yoktur. Ciro Edilebilir Mevduat Sertifikası: Bankalara belli bir vade için yatırılan paralar karşılında, mevduat sahibine yatırdığı paranın tutarını ve vadesini göstermek üzere verilen hamiline yazılı bir belgedir. Bu belge rahatlıkla tedavül etmekte ve bankalara devredilmektedir. Devredilebilir olması mevduat sertifikasının en önemli özelliğidir. 3 Finansman Bonosu: Finansman bonosu büyük bankalar ve tanınmış şirketler tarafından çıkartılmış kısa vadeli borç aracıdır. Kısa vadeli tahvil ve emre yazılı senetler arası özellik taşıyan finansman bonoları ülkemizde henüz gelişme aşamasındadır. Geri Satın Alım Anlaşması (Repo): Repo belirli bir vade sonunda belirli bir faiz ya da fiyatla geri alma taahhüdü yapılarak gerçekleştirilen tahvil satış anlaşmasıdır. Banka Kabülü: Bu para piyasası aracı, uluslararası ticaret süreci içinde yaratılmaktadır ve birkaç yüzyıldır kullanılmaktadır. Banka akseptansı (çeke benzeyen bir ödeme biçimi) bir firma tarafından tanzim edilen gelecekte belli bir tarihte ödenebilir bir tür bonodur (poliçe). Banka Bonoları: Banka bonoları bir bankanın borçlu sıfatıyla düzenlediği emre muharrer bir senettir. Vadeleri en az 90, en çok 360 gün olabilir. Eurodolarlar: Eurodolar ABD dışındaki yabancı bankalara yada ABD bankalarının dış ülkelerdeki şubelerine yatırılan ABD dolarına denilmektedir. Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler: Firmalar ve bankaların alacaklarını karşılık göstererek çıkardıkları, belirli bir faiz içeren ve alacakların vadesinden önce paraya çevrilmesine olanak veren menkul kıymetlerdir. 12. Piyasada Alım Satım yapanları tanımlayınız? Hazine veya merkez bankasıyla doğrudan ilişkili yeteri kadar büyük ve sağlam potansiyelli ticari taraflara birincil dealer denir İkincil dearlerlar menkul değerleri birincil dearlerlardan satın alıp halka satan aracılardır. Brokerler: Dealer kamusal menkul değer alıp sattığı zaman, alıp sattığı menkul değere göre bir pozisyona sahip olur. Yani kamusal menkul kıymetler dealerın mülkiyetine geçer. Buna karşılık brokerlar kamusal menkul kıymete sahip olamazlar.Brokerların görevi alışveriş yapan tarafları bir araya getirmektir. 13.Toptancı bankacılığı tanımlayarak perakendeci bankacılıktan ayıran özellikleri sıralayınız Toptancı bankacılığı genel bir ifadeyle müşterilerinden gelen büyük tutarlı kredi taleplerini karşılamak üzere başka firmalardan ve uluslar arası para ve sermaye piyasalarından büyük tutarlı fon sağlayan çok geniş bir iş alanına sahip olan, müşterisiyle çok yakın ilişki içinde bulunan hızlı karar alıp uygulayan az sayıda şube ve uzmanla çalışan derinliğine bankacılık biçimi olarak tanımlanır. Farkları ise 1 çalışma alanları farklıdır. 2 yüksek riskli sermaye yatırımlarına girişebilirler. 3 işlemler toptancı niteliktedir. 4 Topatancı bankalar bazı alanlarda uzmanlaşmaktadır. 5 Fon kaynaklarını genellikle uluslara arsı mali piyasalardan sağlamaktadırlar 6 Fon maliyetleri perakendeci bankalardan daha düşüktür. 7 Çabuk karar alma mekanizmasına sahiptirler 8. birkaç şube ve uzman ve geniş uluslar arası örgütlenme ağına sahiptirler. 9 Çok uluslu şirketler büyük firmalar ve hükümetlerle iş yapmaktadırlar. 10 Rekabet güçleri yüksektir. 14.Offshore Bankalar nedir? Offshore bankacılık dışarıdan sağlanan fonların yine ülke dışında kullandırılmasını sağlayan bir bankacılık türüdür. Bu türde biri veya birkaçı yabancı banka yada offshore bankacılık işlemleri yapmaya yetkili yerel banka olan yabancı kişi veya kuruluşların yabancı parayla yaptıkları bankacılık işlemleri düşünülmelidir. Off shore bankalar işlem hacimlerinin büyüklüğü örgütleniş biçimi çalışma alanlarını genişliği vb gibi konularda toptancı bankacılık niteliği taşımaktadır. 15.Leasing Sözleşmesi nedir Orta vadeli güvenceli ödünçler açısından son derce çekici ve hızla büyüyen bir borç türüdür. Bir işletmenin ihtiyaç duyduğu ve genellikle maliyeti yüksek araçları doğrudan satın almak yerine kiralamasına imkan veren bir finansman yöntemidir. Bu sistemin uygulandığı ülkelerde parasını leasing yoluyla çalıştırmak amacıyla kurulmuş şirketler vardır. Finansal kiralama yönteminde girişimci ihtiyaç duyduğu malları belirler ve bir leasing şirketinden bunların satın alınarak kendisine kiralaması talebinde bulunur. Kiralayan sözleşmede öngörülen şekilde kullandığı mallar karşılığında lesing şirketine bir kira öder, bu arada malla ilgili her türlü vergi sigorta primleri ve rizikoda kiralayana aittir. Kiralanan malın mülkiyeti prensip olarak leasing şirketine aittir, ancak belirli bir süre sonra mülkiyetin kiralayan tarafından devranılması öngörülmüş olabilir. 4