11.10.2012 Prokaryotlarda durum Gen düzenleyici proteinler ve gen anlatımının düzenlenmesi Doç.Dr. Erdal BALCAN 2 PROKARYOTLARDA GEN ANLATIMININ NEGATĐF KONTROLÜ Negatif Đndüklenebilen Operonlarda, düzenleyici bir repressör normalde operatöre bağlanarak transkripsiyonu önler. Aktivatör (Đnaktif) (aktif) Repressör (inaktif) Eğer bir indükleyici molekül varsa repressöre bağlanarak yapısal değişikliğe neden olur. Bu değişiklik repressörün operatöre bağlanmasını engeller ve transkripsiyon gerçekleşir. Negatif Baskılanabilen Operonlarda, operonun transkripsiyonu normal olarak gerçekleşir. Repressör proteinler regülatör bir gen tarafından üretilir ancak normal konformasyonu ile operona bağlanamaz. Aktivatör (aktif) Aktivatör (Đnaktif) (inaktif) Doç.Dr. Erdal BALCAN 3 Ancak, korepressör (son ürün) repressör proteine bağlanır ve konformasyonal bir değişiklik yaparak repressörü aktif hale getirir. Aktive repressör operatöre bağlanır ve transkripsiyonu engeller. Doç.Dr. Erdal BALCAN 4 Repressör re (aktif) 1 11.10.2012 LAC OPERONUN NEGATĐF KONTROLÜ PROKARYOTLARDA GEN ANLATIMININ POZĐTĐF KONTROLÜ ORTAMDA LAKTOZ YOK Aktivatör (aktif) Aktivatör aktivatör (Đnaktif) Aktivatör (Đnaktif) aktivatör Aktivatör Pozitif indüklenebilir operonlarda, aktivatör proteinler normalde DNA’ya bağlanamazlar. Bir indüktör, aktivatör proteine bağlandığı zaman yapısal değişiklik yaparak aktivatörün DNA’ya bağlanmasını ve transkripsiyonun gerçekleşmesini sağlar. Pozitif Baskılanabilir operonlarda, aktivatör protein normalde DNA segmentine bağlanabilir. Ancak, bir korepressör aktivatör ile birleştiğinde aktivatörün DNA’ya bağlanması gerçekleşmez ve transkripsiyon durur. Bakteri enerjiden tasarruf yapar. Baskılayıcı gen tarafından sentezlenen baskılayıcı protein operatöre bağlanır. Bu bağlanma RNA polimerazın aktivitesine engel olur enzim sentezi gerçekleşmez. P lac I O lac Z lac Y lac A ENZĐM SENTEZĐ YOK RNA pol. Baskılayıcı protein NEGATĐF ĐNDÜKLENEBĐLEN OPERON (aktif) Doç.Dr. Erdal BALCAN 5 Doç.Dr. Erdal BALCAN 6 LAC OPERONUN NEGATĐF KONTROLÜ ORTAMDA LAKTOZ VAR Laktoz baskılayıcıya bağlanır. Baskılayıcı yapısal değişikliğe uğrar. Bu değişiklik baskılayıcının operratöre bağlanmasını engeller RNA polimeraz yapısal genlerin transkripsiyonunu gerçekleştirir. lac I P O lac Z lac Y TRANSKRĐPSĐYON VAR lac A Lac -repressor TRANSKRĐPSĐYON ENZĐM SENTEZĐ BAŞLAR NEGATĐF ĐNDÜKLENEBĐLEN OPERON Doç.Dr. Erdal BALCAN TRANSKRĐPSĐYON YOK 7 Doç.Dr. Erdal BALCAN 8 2 11.10.2012 LAC OPERONUN POZĐTĐF KONTROLÜ LAC OPERONUN POZĐTĐF KONTROLÜ ORTAMDA GLUKOZ VARSA KATABOLİT AKTİVATÖR PROTEİN (CAP) Transkripsiyonel aktivatör protein ORTAMDA GLUKOZ YOKSA CAP-cAMP RNA pol. kompleksi bağlama bölgesi bağlanma bölgesi CAP P O cAMP lac Z lac Y lac A O P TRANSKRĐPSĐYON lac Y lac A TRANSKRĐPSĐYON AZALIR Adenilat siklaz Ortamda glukoz yokken CAP RNA polimerazın promotora bağlanmasını lac Z cAMP kolaylaştırarak POZĐTĐF KONTROL etkisi yaratır. CAP ortamda glukoz varken LAC operonu baskılar. Ancak CAP’ın promotor bölgeye bağlanabilmesi için cAMP ile kompleks oluşturması gerekir. KATABOLĐK REPRESYON denilen bu olayda ortamda laktoz cAMP adenilat siklaz enzimi ile ATP’den sentezlenir. olsa bile lac operon aktive olmaz Glukoz adenilat siklazı baskılayarak cAMP düzeyini düşürür. Doç.Dr. Erdal BALCAN POZĐTĐF ĐNDÜKLENEBĐLEN OPERON 9 Hücre enerji kaynağı olarakDoç.Dr. glukozu Erdal BALCAN kullanır. 10 Ökaryotik genomik yapının özellikleri ÖKARYOTLARDA Gen düzenleyici proteinler ve gen anlatımının düzenlenmesi Doç.Dr. Erdal BALCAN Çok büyük Kompleks Ökaryotik genomun bir transkripsiyonel ünitesinde sadece bir gen bulunur. 11 Ökaryotik genomda çok sayıda tekrarlayan dizi bulunur. Birçok ökaryotik gende çok sayıda non-koding dizi vardır. Doç.Dr. Erdal BALCAN 12 3 11.10.2012 ÖKARYOTLARDA Gen Anlatımının Düzenlenmesi Promotor Gen (kırmızı) intron (yeşil) 1. DNA replikasyon Plasmid 2. Transkripsiyon Primer transkript 3. Posttranskripsiyonal süreç mRNA yıkımı olgun mRNA 4. Translasyon inaktif protein 5. Posttransyonel süreç Protein harabiyeti aktif protein Doç.Dr. Erdal BALCAN 13 Doç.Dr. Erdal BALCAN 14 Düzenlenme Biçimine Göre Genler Gen anlatımının Hücre İçindeki Etkileri •Gen artışı (amplifikasyon) •Gen Kaybı •Yeniden düzenleme Hücrenin ortama ayak uydurması Gelişim, çoğalma ve farklılaşmanın kontrolü Konstitutif Genler: sürekli anlatım yapan genler (Konstitutif genler çevresel koşullardan etkilenmezler, anlatımları sadece promotor ve RNA polimeraz arasındaki etkileşimle düzenlenir). İndüklenebilen (ve baskılanabilen) Genler: Anlatımları çevresel değişikliklere yanıt olarak gerçekleşen ya da hücre döngüsüne bağımlı olan genler (anlatımları promotor ile RNA polimeraz arasındaki etkileşim dışında başka faktörlerle de düzenlenir. Bu genlerin düzenleme bölgelerinde özel diziler yer alır). Fakültatif Genler: Gereksinim olduğunda genler. Doç.Dr. Erdal BALCAN 15 Doç.Dr. Erdal BALCAN transkribe olan 16 4 11.10.2012 GENEL KAVRAMLAR transkripsiyon regülasyon faktörleri Transkripsiyon regülasyon faktörlerinin çoğu trans-acting faktörlerdir, Bir kaçı cis-acting proteinler olarak bulunur • • trans-acting faktör- cis-acting protein (trans regülasyon-cis regülasyon) protein A trans-acting protein trans-acting faktör trans-regülasyon PA Bakteri, maya ve insan genomunda düzenleyici kısımlar. Doç.Dr. Erdal BALCAN A PB protein B cis-acting protein 18 cis-regülasyon 17 GENEL KAVRAMLAR Cis-acting elementler: Ökaryotik gen anlatımında düzenleyici B Doç.Dr. Erdal BALCAN Ökaryotlarda DNA kısımlarıdır. Promotor, enhancer ve silencerleri içerir. Trans-acting faktörler: Gen ifadesini kontrol etmek için cis-acting cis-acting elementlerin ve trans ya da cis -acting faktörlerin yapısı cis-acting elementler dizilere (elementlere)- bağlanan proteinler. Poly A sitesi başlangıç sitesi AATAAA, 30bp intron Trans-acting faktör upstream silencer ATG TAA downstream enhancer koding 5’ Gen düzenleyici proteinler Transkripsiyon Başlangıç kompleksi Gen düzenleyici proteinler 3’ dizi 1 1 n-1 2 2 n Kalıp dizi RNA pol II 5’ 3’ enhancer -10kb to -50kb gene -200 Çeşitli kontrol dizileri TATA kutusu Doç.Dr. Erdal BALCAN silencer +10kb to +50kb upstream promotor enhancer ekzon GC kutusu CAAT kutusu 19 sonlandırıcı downstream silencer TATA kutusu trans ya da cis-acting Doç.Dr. Erdal BALCAN faktörler 20 5 11.10.2012 GENEL KAVRAMLAR enhancer Proteinlere (trans-acting faktörler ve transkripsiyon faktörlerine) bağlanarak transkripsiyon düzeyini arttıran kısa DNA dizileri. DNA’daki bazı düzenleyici kısımlar promotor bölgeye yakın olabilir (proksimal). Bazıları ise oldukça (binlerce nukleotid) uzaktadırlar (distal) enhancer Enhancerin etkisinin transkripsiyon başlangıç bölgesinden uzaklığı ile ilgilisi yoktur. Transkripsiyon başlangıç bölgesinden çok uzakta olabilir ve upstream ve downstream bölgelere yerleşebilir, hatta intron içinde de olabilir. Gen düzenleyici proteinler Gen düzenleyici proteinler transkripsiyon başlangıç kompleksi RNA pol II 5’ 3’ Enhancer-2 -10kb to -50kb Enhencer-1 -200 gen TATA box Doç.Dr. Erdal BALCAN Enhancer-3 +10kb to +50kb 21 Doç.Dr. Erdal BALCAN 22 GENOMĐK IMPRINTING GENEL KAVRAMLAR insulator Diploid organizmalarda somatik hücrelerde genomun biri anneden Promotorları enhancerin etkisinden “koruyan” DNA dizisi. biri de babadan gelen iki kopyası bulunur. Dolayısıyla her otozomal gen iki kopya ( ya da allel) ile ifade edilir. IBP’lerin bağlandığı insulator diziler enhancerin loop dışında etki göstermesine engel olur Otozomal genlerin büyük çoğunluğunda her iki allelin de ekspresyonu söz konusudur. Bazı durumlarda (%1’den daha az oranlarda) genler imprint durumdadır. Yani gen ekspresyonu sadece bir allelden gerçekleşir (gen Omurgalılarda en iyi bilinen IBP, CTCF’dir (CCCTC-bağlayan Faktör) kopyalarının bir tanesi eksprese edilirken diğeri sessiz kalır). Genomik imprinting, bazı genlerin ebeveynlerden sadece bir tanesinde eksprese olması fenomenidir. Doç.Dr. Erdal BALCAN 23 Watson et al., 2008 Doç.Dr. Erdal BALCAN 24 6 11.10.2012 Teorik olarak enhancer, aktivatör tarafından bağlandığında her iki geni de aktive etmelidir. H19 Igf2 Bir hücrede H19 geninin sadece bir (anneden gelen) kopyası eksprese edilir. Babadan gelen diğer kopya ise Soru: enhancer neden sadece anneden gelen kromozomda H19’u (ya da sadece babadan gelen kromozomda Igf2’yi) aktive ediyor? kapalıdır. Yanıt: Insulator’ün rolü ve bu bölgenin metilasyonu. Igf2 geninde ise babadan gelen gen açıkken anneden aktivatör gelen gen kapalıdır. Bu genlerin farklı ekspresyonlarında iki düzenleyici bölge önemlidir: ENHANCER (H19 geninin downstream bölgesinde) INSULATOR (H19 ve Igf2 genleri arasında) Doç.Dr. Erdal BALCAN 25 Watson et al., 2008 Doç.Dr. Erdal BALCAN 26 GENEL KAVRAMLAR DNA’nın bükülmesi, transkripsiyon faktörlerinin enhancerlere bağlanmasını ve transkripsiyonu başlatıcı kompleksinin etkileşim halinde olmasını sağlar. Enhancere bağlanarak bir genin transkripsiyonunu sağlayan transkripsiyon faktörüne Aktivatör denir. Enhancer anneden gelen kromozomda Igf2 genini aktive edemez, çünkü bu kromozomda insulator ‘e bağlanan bir protein olan CTCF CTCF, Igf2 genini aktive edecek enhanceri bloke eder (a). Babadan gelen kromozomda insulator ve H19 promotor metillenmiştir. Bu durumda transkripsiyon faktörleri H19 promotoruna bağlanamaz. Sonuçta enhancer Igf2 genini aktive eder (b). H19 geni daha sonra babadan gelen kromozomda MeCP2’nin metillenmiş insulator’e bağlanması ve bu proteinin Erdal BALCAN 27 histon deasetilazları çağırması ile Doç.Dr. baskılanır. Aktivatörler, enhancere bağalanarak promotor ile RNA polimeraz arasındaki bağlantıyı ve transkripsiyon başlangıç kompleksinin oluşumunu kolaylaştıran proteinlerdir Doç.Dr. Erdal BALCAN 28 7 11.10.2012 10/11/2012 Erdal Balcan 29 Tipik bir ökaryotik gen çok sayıda aktivatör protein içerir. Bu gen regülatör proteinler RNA polimeraza, genel transkripsiyon faktörlerine ve mediatör adı verilen tüm proteinleri promot bölgeye toplayan proteinlere yardımcı olurlar. Ayrıca aktivatörler ATP bağımlı kromatin remodeling kompleksler ve Histon deasetilazlara da etki ederler. Doç.Dr. Erdal BALCAN Figure 6-19 Molecular Biology of the Cell (© Garland Science 2008) GENEL KAVRAMLAR 30 GENEL KAVRAMLAR silencer Transkripsiyon faktörlerine bağlanarak transkripsiyonu baskılayan DNA dizileri. Enhancerlerin tersine gen transkripsiyonunda negatif elementlerdir. Silencerler özel düzenleyici proteinlere bağlanarak gen transkripsiyonunu baskılarlar. Transkripsiyon Faktörleri Tipleri Genel Transkripsiyon Faktörleri Özel Transkripsiyon Faktörleri Özel genlerin transkripsiyonu için RNA polimerazin promotor ile gereklidir. bağlanması için gereklidir. RNA polimerazın bir bileşeni olarak Özel transkripsiyon faktörlerinin çoğu transkripsiyon aktivatörüdür, çok da değerlendirilebilir. az bir kısmı transkripsiyon Bazı transkripsiyon inhibitörleri direkt olarak DNA ile etkileşmez, genel transkripsiyon faktörü II-D’ye ya da bazı transkripsiyon aktivatörlerine bağlanır ve transkripsiyonu baskılar. Doç.Dr. Erdal BALCAN 31 inhibitörü olarak hareket eder. Transkripsiyon aktivatörü enhancer Transkripsiyon inhibitörü silencer Doç.Dr. Erdal BALCAN 32 8 11.10.2012 GENEL KAVRAMLAR RNA PolI’nin Transkripsiyon Faktörleri TF Enhancer: proteinlere (trans-acting faktörler ve transkripsiyon faktörlerine) bağlanarak transkripsiyon düzeyini arttıran kısa DNA dizileri. Moleküler ağırlık, kD Fonksiyon TF II A 12, 19, 35 TF II D’nin stabilizasyonu TF II B 33 TF II D TBP/38, TAP/15-250 TATA kutusunu tanır TF II E 57(α α), 34(β β) ATPaz TF II F 30, 74 helikaz TF II H 35-89 RNA pol II’nin karboksi terminal ucunun fosforilasyonu Insulator: Enhancerlerin uygun olmayan genleri aktive etmesine engel olan DNA TF II I elementleridir. Enhancer ile promotor arasındaki “iletişimi” bloke eder. RNA pol II’nin DNA ile bağlanmasını hızlandırır TF II D’nin TATA bağlanmasını güçlendirir 120 Doç.Dr. Erdal BALCAN 33 Figure 1-39 Molecular Biology of the Cell, Fifth Edition (© Garland Science 2008) GEN DÜZENLEYİCİ PROTEİNLER NASIL ÇALIŞIR Trans-acting faktörler – gen ifadesini kontrol etmek için cis-acting dizilere (elementlere)bağlanan proteinler. Cis-acting elementler – bir genin yakınında bulunan ve gen ekspresyonu için gerekli DNA dizileri (promotor, enhancer ve silencerleri içerir). Silencer: Transkripsiyon faktörlerine Trans-regulatör elementler: transkripsiyon bağlanarak transkripsiyonu baskılayan faktörlerini kodlayan DNA dizileri Doç.Dr. Erdal BALCAN 34 DNA dizileri GENETİK ANAHTARLARIN İKİ ÖNEMLİ BİLEŞENİ Hücre zarındaki reseptör proteini çevresel sinyali algılar Gen düzenleyici protein aktive olur…. KISA DNA DİZİLERİ …ve düzenleyici DNA’ya bağlanır… GEN DÜZENLEYİCİ PROTEİNLER …bir başka proteinin üretimini sağlayacak bir genin aktivasyonunu sağlar… Protein kodlama bölgeleri oluşan bu protein diğer regülatör bölgelere bağlanır düzenleyici bölge Gen düzenleyici proteinleri de içeren çok sayıda protein üretilir 35 Maya aktivatör Gal4 dimer olarak DNA’da 17 bç’lik tanıma bölgesine bağlanır. DNA bağlanma bölgesi aktivasyon Doç.Dr. Erdal BALCAN domaininden ayrıdır. 36 9 11.10.2012 KISA DNA DİZİLERİ-GENETİK ANAHTARLARIN ANA BİLEŞENLERİ DNA sarmalı üzerinde bulunan 20 baz çiftinden küçük bazı özel nukleotid dizileri moleküler karakterleri belirleyen genetik anahtarlar olarak görev yaparlar. Bu özel diziler özel gen düzenleyici proteinlerin bağlanmaları için tanıma bölgeleri oluştururlar. Doç.Dr. Erdal BALCAN 37 Doç.Dr. Erdal BALCAN Table 7-1 Molecular Biology of the Cell (© Garland Science 2008) 38 ÖKARYOTİK GEN AKTİVATÖR PROTEİNLER ÖKARYOTİK GEN AKTİVATÖR PROTEİNLER -Enhancerlere bağlanırlar -Đki domainden oluşurlar -Bir domain özel DNA dizisini tanır - Diğer domain (aktivasyon domaini) transkripsiyonu aktive eder. Genel transkripsiyon faktörlerinin, mediatörün ve RNA pol II’nin transkripsiyon başlangıç bölgesine gelmesi, pozisyon alması aktivatör proeininin görevidir. Doç.Dr. Erdal BALCAN Figure 7-45 Molecular Biology of the Cell (© Garland Science 2008) 39 Doç.Dr. Erdal BALCAN 40 10 11.10.2012 Spacer DNA, transkribe edilmeyen ve DNA’nın bükülmesi için gerekli esnekliği sağlayan DNA’dır. Tandem olarak tekrarlayan genler arasında bulunur. Doç.Dr. Erdal BALCAN Figure 7-44 Molecular Biology of the Cell (© Garland Science 2008) 41 Doç.Dr. Erdal BALCAN 42 BÜYÜK OLUK-KÜÇÜK OLUK GEN DÜZENLEYİCİ PROTEİNLERDE DNA BAĞLAMA MOTİFLERİ Gen düzenleyici proteinleri (transkripsiyon faktörleri gibi) Trans-acting faktörler ya da cis acting proteinler ile cisacting elementlerin bağlanması. Non-kovalent etkileşim Sonuçta DNA-protein kompleksi oluşur DNA yapısında spesifik nukleotid dizilerini tanımak zorundadırlar. Daha önceleri bu proteinlerin DNA sarmalının iç tarafında baz çiftleri arasındaki hidrojen bağlarına ulaşması gerektiği Düzenleyici proteinlerin bir çoğu cis-acting elementlere düşünülmekteydi. bağlanmadan önce homodimer, heterodimer, homopolimer ya da heteropolimer yapı oluştururlar. Günümüzde bu proteinlerin (bir DNA dizisini diğerinden Bazı düzenleyici proteinlerin cis-acting elementlere bağlanma ayırt edebilmek için) çift sarmalın açılmaya gerek kalmadan yeteneği polimerizasyondan sonra artar ya da azalır. sarmalın dış yapısındaki stereokimyasal kısımları tanıdığı Doç.Dr. Erdal BALCAN 43 belirlenmiştir. Doç.Dr. Erdal BALCAN 44 11 11.10.2012 BÜYÜK ve KÜÇÜK OLUKLAR NEDEN VAR? Şekerler glikosidik bağlarla bazlara asimetrik olarak bağlanırlar. Bu durum, baz çiftlerinin karşılıklı kenarlarında büyük ve küçük olukların oluşumu ile sonuçlanır. http://www.umass.edu/molvis/tutorials/dna/dna 53.htm 10/11/2012 Erdal Balcan 45 Doç.Dr. Erdal BALCAN •Her bir baz çiftinin sınırı Her bir baz çifti büyük ve küçük (büyük ya da küçük oluk) oluklarında baz çiftini belirleyecek stereokimyasal ortamlar (hidrojen bağı •Bu yüzeyler proteinler Metil grubu etkileşim ortamları büyük farklı şekillerde hidrojen olukta (küçük oluğa göre) daha bağı alıcıları, hidrojen bağı komplekstir. vericileri ve hidrofobik Hidrojen atomu kısımları içerir. Doç.Dr. Erdal BALCAN Figure 7-7 Molecular Biology of the Cell (© Garland Science 2008) vericileri, alıcıları ve van der Waals yüzeyleri) oluşturur. Bu tarafından tanınacak H-bağı vericisi BÜYÜK OLUK-KÜÇÜK OLUK çift sarmalın bir yüzeyini oluşturur. H-bağı alıcısı 46 47 Watson et al., 2008 A: hidrojen bağı alıcısı D: Hidrojen bağı vericisi H: non-polar hidrojenler M: Metil grupları Doç.Dr. Erdal BALCAN 48 12 11.10.2012 Sadece büyük oluk baz çifti eşleşmesinin 4 kombinasyonunda H-bağı alıcısı tamamen farklıdır. Bu nedenle gen H-bağı vericisi düzenleyici proteinler genellikle büyük oluğa bağlanırlar. Doç.Dr. Erdal BALCAN Figure 7-8 Molecular Biology of the Cell (© Garland Science 2008) Hidrojen atomu H bağ alıcılarındaki spesifik geometri nedeniyle argini guanini tam olarak tanır. Metil grubu 49 Doç.Dr. Erdal BALCAN Figure 7-25 Molecular Biology of the Cell (© Garland Science 2008) 50 DNA BAĞLAYAN YAPISAL MOTĐFLER Replikasyon, tamir, depolama, kovalent modifikasyonlar (DNA metilasyonu gibi). 1.Heliks Turn Heliks 2.Homeodomain 3.Zinc-Finger 4.Lösin Zipper Motif 5.Heliks Loop Heliks Doç.Dr. Erdal BALCAN 51 Doç.Dr. Erdal BALCAN 52 13 11.10.2012 Prokaryotlarda Genetik Anahtarlar Triptofan repressör trp operonu GENETĐK ANAHTARLAR NASIL ÇALIŞIR Beş yapısal gen arka arkaya sıralanmıştır (trp E, D, C, B ve A). Bu enzimler triptofan biyosentezinde rol alacak enzimlerin sentezini düzenleyen tek bir polisistronik mRNA olarak transkribe olur. Doç.Dr. Erdal BALCAN 53 Doç.Dr. Erdal BALCAN 54 Doç.Dr. Erdal BALCAN 56 Figure 7-34 Molecular Biology of the Cell (© Garland Science 2008) TRİPTOFAN REPRESYONU Negatif düzenleme Doç.Dr. Erdal BALCAN 55 Figure 7-35 Molecular Biology of the Cell (© Garland Science 2008) 14 11.10.2012 Ökaryotlarda Genetik Anahtarlar Ökaryotik Gen Kontrol Bölgesi-Anahtar Kompleksi Ökaryotlarda bir genin anlatımını kontrol eden DNA dizileri genellikle uzun DNA dizisi boyunca bir dağılım gösterir. Gen Kontrol Bölgesi- Bir genin düzenlendiği ve transkripsiyonun başlatıldığı, promotoru ve düzenleyici bölgeleri de içeren geniş DNA bölgesine verilen isim. Doç.Dr. Erdal BALCAN 57 Figure 7-36 Molecular Biology of the Cell (© Garland Science 2008) Doç.Dr. Erdal BALCAN 58 ÖKARYOTİK GEN AKTİVATÖR PROTEİNLER KROMATİN YAPISINI MODİFİYE EDER Kromatin yapısında değişiklik yapmanın 4 ana yolu: Spacer DNA, transkribe edilmeyen ve DNA’nın bükülmesi için gerekli esnekliği sağlayan DNA’dır. Tandem olarak tekrarlayan genler arasında bulunur. Ökaryorik kromozomun diğer bölgeleri gibi gen kontrol bölgelerinde bulunan DNA’lar da nukleozomlarda Doç.Dr. Erdal BALCAN paketlenmiştir. Figure 7-44 Molecular Biology of the Cell (© Garland Science 2008) 59 1. Nukleozomun yeniden şekillenmesi 2. Histon modifikasyonları 3. Histonların (nukleozomun) uzaklaştırılması 4. Nukleozom yapısının yeniden oluşturulması Gen aktivatör proteinler 1. Kromatin remodeling kompleksler 2. Histon modifikasyon enzimleri 3. Histon şaperon proteinleri Doç.Dr. Erdal BALCAN 60 15 11.10.2012 HĐSTON ASETĐLASYONU 1 Lizinlerin asetilesyonu kromatin yapısının gevşemesine neden olur. Çünkü asetil gruplarının lizine eklenmesi bu amino asitlerin pozitif yükünü uzaklaştırır ve bunun sonucunda kuyruğun nukleozoma afinitesi azalır. Böylece asetillenmiş nukleozomlar 3 transkripsiyonel olarak aktif kromozom bölgeleri ile ilişkilidir. Tersine, deasetillenmiş nukleozomlar transkripsiyonel olarak baskılanmış kromatin ile ilişkilidir. 4 Kondanse Kromatin. 2 Doç.Dr. Erdal BALCAN Pozitif yükte azalma, Kromatin daha az kondanse. 61 Figure 7-46 Molecular Biology of the Cell (© Garland Science 2008) BİR GENİN TRANSKRİPSİYONUNUN BAŞLAMASI SÜRECİNDEKİ OLAYLAR DİZİSİ Gen Aktivatör Proteinler kromatine bağlanır 62 ÖKARYOTİK GEN BASKILAYICI PROTEİNLER A) Gen aktivatör proteinler ve gen baskılayıcı proteinler aynı düzenleyici gen TRANSKRİPSİYONUN BAŞLAMASI KRK Doç.Dr. Erdal BALCAN bölgesine bağlanmak için yarışırlar. B) Her iki tip protein de DNA’ya bağlanabilir, ancak baskılayıcı aktivatör proteinin Diğer aktivatör Proteinler aktivasyon domainine bağlanarak aktivasyon fonksiyonunun gerçekleşmesine engel olur. Bu stratejinin bir varyasyonu olarak baskılayıcı DNA’ya direkt olarak Promotor bölgede preinitiation kompleksin kümelenmesi Kromatin remodeling Histon modifikasyon enzimleri Histon modifikasyonu Diğer aktivatör Proteinler Doç.Dr. Erdal BALCAN bağlanmaksızın aktivatöre bağlanabilir. C) Baskılayıcı genel transkripsiyon faktörlerinin kümelenmesini bloke eder D) Baskılayıcı promotor bölgenin nukleozomal durumunu pre-transkripsiyonal Mediatör GTF RNA pol II formda tutacak olan kromatin remodeling kompleksini çağırır. Gen düzenleyici bölgelere diğer aktivatör proteinlerin bağlanması 63 E) Baskılayıcı, bir histon modifiye edici enzimi (örn. histon deasetilazı) promotora çeker. F) Baskılayıcı, histonların pozisyonlarının değişimine neden olacak histon metil transferazları çağırır. Doç.Dr. Erdal BALCAN 64 16 11.10.2012 Her iki tip protein de DNA’ya bağlanabilir, ancak baskılayıcı aktivatör proteinin aktivasyon domainine bağlanarak aktivasyon fonksiyonunun gerçekleşmesine engel olur. Gen aktivatör proteinler ve gen baskılayıcı proteinler aynı düzenleyici gen bölgesine bağlanmak için yarışırlar. Doç.Dr. Erdal BALCAN Figure 7-50a Molecular Biology of the Cell (© Garland Science 2008) 65 Baskılayıcı genel transkripsiyon faktörlerinin kümelenmesini bloke eder. Doç.Dr. Erdal BALCAN Figure 7-50c Molecular Biology of the Cell (© Garland Science 2008) 67 Doç.Dr. Erdal BALCAN Figure 7-50b Molecular Biology of the Cell (© Garland Science 2008) 66 Baskılayıcı promotor bölgenin nukleozomal durumunu pretranskripsiyonal formda tutacak olan kromatin remodeling kompleksini çağırır. Doç.Dr. Erdal BALCAN Figure 7-50d Molecular Biology of the Cell (© Garland Science 2008) 68 17 11.10.2012 Baskılayıcı, histonların pozisyonlarının değişimine neden olacak histon metil transferazları çağırır. Baskılayıcı, bir histon modifiye edici enzimi (örn. histon deasetilazı) promotora çeker. Doç.Dr. Erdal BALCAN 69 Figure 7-50e Molecular Biology of the Cell (© Garland Science 2008) Doç.Dr. Erdal BALCAN 70 Doç.Dr. Erdal BALCAN 72 Figure 7-50f Molecular Biology of the Cell (© Garland Science 2008) HĐSTON ASETĐLASYONU Lizinlerin asetilesyonu kromatin yapısının gevşemesine neden olur. Çünkü asetil gruplarının lizine eklenmesi bu amino asitlerin pozitif yükünü uzaklaştırır ve bunun sonucunda kuyruğun nukleozoma afinitesi azalır. Böylece asetillenmiş nukleozomlar transkripsiyonel olarak aktif kromozom bölgeleri ile ilişkilidir. Tersine, deasetillenmiş nukleozomlar transkripsiyonel olarak baskılanmış kromatin ile ilişkilidir. Kondanse Kromatin. Pozitif yükte azalma, Kromatin daha az kondanse. Doç.Dr. Erdal BALCAN 71 18 11.10.2012 NUKLEAR RESEPTÖR SÜPER AİLESİ Nüklear reseptörler-Liganda bağımlı gen düzenleyici proteinler Çeşitli hidrofobik sinyal molekülleri plazma membranını geçerek hücre içindeki reseptörlerine bağlanır. Bu reseptörler aynı zamanda gen düzenleyici proteinlerdir. Steroid hormanlar Tiroid hormonları Retinoidler Vitamin D Sinyal molekülleri Yapıları farklı, etki mekanizmaları benzer “Nuklear reseptörler (NR) embriyogenez, farklılaşma ve homeostazisin devamı gibi birçok biyolojik süreçte rol alan transkripsiyon faktörleridir. Bu nedenle, NR’ler kanser ve inflamatör hastalıklar gibi birçok bozukluğun transkripsiyonel kontrolünün belirlenmesinde kullanılır.” •GELİŞİM •HOMEOSTASİS •METABOLİZMA Shi, 2007 Lee et al., 2008 Ligand bağlı değil inaktif lipofilik sinyalleme molekülleri → TF → transkripsiyonel yanıt Ligand bağlı aktif Endokrin hücrelerden salınan klasik steroid hormonlar → kanda taşınma → hedef hücre→ hücre içine difüzyon→ reseptöre bağlanma→ aktivasyon → hedef genlerin modülasyonu Christopher KG & Sumito O (2006) Combinatorial roles of nuclear receptors in inflammation and immunity Nat Rev Immu 6: 44–55 doi:10.1038/nri1748 Doç.Dr. Erdal BALCAN 76 Figure 15-14c Molecular Biology of the Cell (© Garland Science 2008) 19 11.10.2012 NUKLEAR RESEPTÖR AİLESİ SINIF 1: STEROİD RESEPTÖRLER (adopted orphan receptors) Androjen reseptörü (AR) Östrojen reseptörü (ER) Glukokortikoid reseptörü (GR) SINIF 2: NON-STEROİD RESEPTÖRLER Retinoik asit reseptörü (RAR) Tiroid hormon reseptörü (TR) SINIF 3: ORPHAN NUKLEAR RESEPTÖRLER Östrojen reseptörle ilişkili reseptör alfa (ERRα α) Retinoik asit ile ilişkili reseptör (ROR) Kısa heterodimerik partner (SHP) Human nuklear faktör 4 (HNF4) Liver reseptör homolog protein-1 (LHR-1) Doç.Dr. Erdal BALCAN Shi, 2007 Lee et al., 2008 scienceblogs.com/.../cellcell_interactions.php 77 Lee et al., 2008 NR’ler gen ekspresyonunu liganda bağımlı olarak düzenleyen transkripsiyon faktörleridir. NR’lerin görevi, pozitif (coaktivatör) ya da negatif (corepressor) düzenleyici proteinlerin yardımı ile hormonlara ve diğer metabolik ligandlara karşı transkripsiyonel yanıtları düzenlemektir. Monomer (steroidogenic faktör, SF-1), homodimer (ER ve AR) ya da heterodimer (retinoik asit X reseptör, RXR) formda diğer NR’lere bağlanarak işlev gösterirler. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Nuclear_receptor_action.png 20 11.10.2012 NR’lar hedef genleri ile etkileştiklerinde co-regülatör (koregülatör) Koaktivatörler:: gen ekspresyonunu arttıran Koaktivatörler kompleksleri çağırır çağırır. proteinler. RNA polimeraz holoenzimin oluşumunu Bu koregülatörler NR’lerle etkileşen ve RNA polimeraz II güçlendirerek transkripsiyonun başlamasını arttırırlar. aktivitesini modüle edecek “histon asetiltransferaz” ya da Koaktivatörler transkripsiyonun diğer bazı adımlarını da “histon deasetilaz” aktivitesine sahip koaktivatör veya korepressör kompleksleri içerirler. (örn. uzama, RNA splicing, sonlanma ve koaktivatör-TF Bu nedenle, nukleozomlarda histonların modifikasyonlarına neden kompleksinin haraplanması gibi) kontrol ederler. olurlar. McKenna and O'Malley 2002 Glass and Rosenfeld, 2000 Doç.Dr. Erdal BALCAN Rosenfeld and Glass, 2001 82 koaktivator matriks. SWI/SNF (SWItch/Sucrose NonFermentable, p300 Rosenfeld M G et al. Genes Dev. 2006;20:1405-1428 Doç.Dr. Erdal BALCAN http://www.geneswitch.com/how/induction_of_transcription.html 83 ©2006 by Cold Spring Harbor Laboratory Press 21 11.10.2012 Korepressörler:: Korepressörler korepressor matriks. Prokaryotlarda:: Baskılayıcı proteinin DNA’ya Prokaryotlarda bağlanmasını sağlayan küçük sinyal molekülleri. Ökaryotlarda:: Histon deasetilaz aktivitesine sahip Ökaryotlarda gen ekspresyonunu baskılayan proteinlerdir. Histon deasetilaz: lizin amino asitlerinden asetil gruplarının uzaklaşmasını katalizleyen enzimler. Deasetile lizin içeren histon proteinleri pozitif yüklü hale gelir ve DNA ile daha sıkı etkileşir→ heterokromatin Rosenfeld M G et al. Genes Dev. 2006;20:1405-1428 organizasyon. Doç.Dr. Erdal BALCAN Doç.Dr. Erdal BALCAN Rosenfeld and Glass, 2001 85 87 ©2006 by Cold Spring Harbor Laboratory Press Doç.Dr. Erdal BALCAN 88 22 11.10.2012 Doç.Dr. Erdal BALCAN 89 Doç.Dr. Erdal BALCAN Figure 7-51 Molecular Biology of the Cell (© Garland Science 2008) 90 KAYNAKLAR 1. Alberts B, Johnson A, Lewis J, Raff M, Roberts K, Walter P. Molecular Biology of the Cell 5th ed. 2008 2. Watson JD, Baker TA, Bell SP, Gann A, Levine M, Losick R Molecular Biology of the Gene 5th ed. 2004. 3. Watson JD, Baker TA, Bell SP, Gann A, Levine M, Losick R Molecular Biology of the Gene 6th ed. 2008 4. Christopher KG & Sumito O (2006) Combinatorial roles of nuclear receptors in inflammation and immunity Nat Rev Immu 6: 44–55 doi:10.1038/nri1748 5. Kouzarides T. Chromatin-modifying enzymes in transcription and cancer Biochem. Soc. Trans. 2003;31: 741-3. 6. Clark D. Molecular Biology Elsevier, 2005 7. Rosenfeld MG, Lunyak VV, Glass CK. Sensors and signals: a coactivator/corepressor/epigenetic code for integrating signal-dependent programs of transcriptional response. Genes Dev. 2006 Jun 1;20(11):1405-28. 8. http://www.geneswitch.com/how/induction_of_transcription.html Doç.Dr. Erdal BALCAN 91 23