Alanda tedavinin genel aşamaları

advertisement
SOĞUĞA VE SICAĞA
BAĞLI SORUNLAR
ÖĞR. GÖR. MUKADDES BOZKURT
TERMOREGÜLASYON
• Sıcak ve soğuğa bağlı acilleri daha iyi değerlendirebilmek için
ortam ısısı ve vücut ısısı arasındaki ilişkiyi ve ısı düzenleme
(termoregulasyon) mekanizmalarını gözden geçirmekte fayda
vardır.
• İnsan vücudu evrimsel olarak sıcak iklimlere adapte olmuştur.
Normal bir insanda vücut sıcaklığı 36.5-37 .C arasındadır.
Vücut işleyişinin normal ve etkili bir biçimde sürdürülebilmesi
için vücut sıcaklığının göreceli dar bir aralıkta korunması
gereklidir.
TERMOREGÜLASYON
Isı Üretimi: Vücutta ısı üretim şekilleri endojen ve
ekzojen olmak üzere ikiye ayrılır.
Endojen mekanizmalar, endokrin sisteminin uyarımı
üzerine metabolizmanın hızlanması yoluyla ısı
üretimini sağlar.
Ekzojen mekanizmalar, ortam ısısının artması sayesinde
vücut ısısında yükselmeye neden olurlar.
TERMOREGÜLASYON
Isı Kaybı: Vücut 4 farklı yöntemle ısı kaybını gerçekleştirir:
Konduksiyon (İletim): Farklı sıcaklıktaki maddelerin birbirine
teması sırasında
sıcaklığı fazla olan taraftan az olan tarafa doğru bir ısı transferi
gerçekleşir.
Örnegin; soğuk bir taşın üzerinde oturmak ile insan vücudu ısı
kaybeder. Aynı şekilde vücut sıcaklığından daha soğuk olan
suyun içerisinde bulunan insan vücudu ısı kaybedecektir.
Konveksiyon: Havanın vücut yüzeyinden hareketi sırasında ısı
kaybı gerçekleşir.
Suyun havaya göre ısıyı iletme oranı 32 kat daha fazladır Bu
nedenle ıslak ya da terli bir vücut ile rüzgara maruz kalan bir
kişide ısı kaybı çok daha süratli olur.
TERMOREGÜLASYON
Evaporasyon (Buharlaşma): Cilt yüzeyinde terin
buharlaşması sırasında ısı kaybı gerçekleşir. Solunum
sırasında da buharlaşma yoluyla bir miktar ısı kaybı
sağlanır.
Radyasyon (Işıma): İnsan vücudundan çevreye kizilötesi
ışın yayılması sırasında ısı kaybı Gerçekleşir. Normal
koşullarda üzerinde giysi bulunmayan bir kişi vücut
ısısının %60.ını ışıma yoluyla kaybeder.
TERMOREGÜLASYON
Vücutta Isı Düzenleme Fizyolojisi;
Vücut içerisinde bulunan termal reseptorler dıG ortam
sıcaklığı hakkında bilgileri beyindeki kontrol
merkezine (hipotalamus) bildirirler. Periferik termal
reseptörler vücudun dış yüzeyinde bulunurlar.
Soğuğu algılayan reseptörler epidermisin hemen
altında yer alırlar.
TERMOREGÜLASYON
• Sıcağı algılayan reseptörler biraz daha derinde, dermis
tabaka içerisinde bulunmaktadır.
• Vücutta soğuğu algılayan reseptörlerin sayısı sıcağı
algılayan reseptörlerin sayısından yaklaşık 10 kat daha
fazladır
• Santral termal reseptörler spinal kord, ve
hipotalamusta bulunmaktadır.
• Periferik ve santral termal reseptörler beraber çalışarak
beyine entegre termal sinyaller gönderirler. Bu sinyaller
ısı düzenleme merkezi hipotalamusta değerlendirilerek
ısı düzenleme refleksleri devreye sokulur.
TERMOREGÜLASYON
Hipotalamustan gelen direktiflere göre vücut farklı yöntemlerle
gerekli ısı
düzenlemelerini yapar.
Bu düzenlemeler genelde 4 farklı alanda gerçekleşir:
1) Vasküler Düzenlemeler: Sıcak ortamda bulunan vücuttan ısı
atımını hızlandırıp dengeyi
korumak için hipotalamustan gelen mesaj ile periferik damarlarda
genişleme meydana gelir.
Bu vasodilatasyon soncu hem dış ortama fazla ısıyı aktaracak
damar yüzey alanı genişler, hem de damarlar vücut dış yüzeyine
daha yaklaşarak cilt yüzeyinden ısı kaybını hızlandırırlar.
TERMOREGÜLASYON
Soğuğa maruz kalan vücutta bunun aksine periferik
damarlarda büzüşme meydana gelir. Vücut dış ortama
yakın olan damar yüzey alanını küçülterek ısı kaybını
önlemeye çalışır.
Isı kaybının devam ettiği durumlarda ekstremitelerdeki
kan vücudun merkezine şant edilir ve yaşamsal
organlar korunmaya çalışılır.
TERMOREGÜLASYON
2) Buharlaşma Düzenlemeleri: Isı düzenleme mekanizmaları
içerisinde en etkili olanı buharlaşma düzenlemeleridir.
Sempatik sistem etkisiyle çalışan ter bezleri tüm vücut
yüzeyine yayılmıştır.
Artan ortam ısı karşısında terleme mekanizması devreye girerek
vücut yüzeyinden terin buharlaşması yoluyla ısı kaybını
sağlarlar. Ancak ortamdaki nemin oranına bağlı olarak
buharlaşma yoluyla ısı kaybının etkinliği değişir. Yüksek nem
oranlarında buharlaşma etkisi önemli oranda azalır.
TERMOREGÜLASYON
3) Metabolik Düzenlemeler: Titreme en etkili endojen
ısı üretim yöntemidir. Soğuk ortamda hipotalamusun
yönlendirmesiyle iskelet kaslarında simultane ve
ritmik kasılmalar (titreme) meydana gelir.
Artan metabolizma yan ürün olan ısı üretimini arttırır.
Titremenin gerçekleşmesi için vücutta metabolizmayı
sürdürecek kadar yakıt bulunmalıdır. Titreme vücut
iç sıcaklığının 30.C.ye düştüğü zaman durur ve bu
nedenle en etkili ısı üretim yöntemi kaybedilir.
TERMOREGÜLASYON
4) Davranışsal Düzenlemeler: İnsanlar değişen ortam
sıcaklıklarında davranışsal düzenlemelerle vücut
termoregulasyonunu sağlamaya çalışırlar.
Soğuk havalarda daha kalın elbiseler giymek, hareket
ederek metabolizmayı hızlandırmak, sıcak havalarda
fazla hareket etmeden metabolizmayı yavaşlatmak
bu tür davranışsal düzenlemelere örnektir.
Ancak davranışsal düzenlemeler bilinç düzeyinin
bozulduğu durumlarda gerektiği şekilde görevini
yapamaz .
Vücutta Isı Düzenlemelerini Etkileyen Faktörler:
Yaş: Cocuklarda ve yaşlı insanlarda ısı düzenleme sistemleri
sağlıklı yetişkinler kadar etkili çalışmaz. Bu nedenle bu gruplar
sıcaklık degişikliğine bağlı rahatsızlıklardan daha fazla
etkilenebilirler.
Genetik Özellik ve Hastalıklar: Diyabet, endokrin yetersizlikleri
(adrenal, hipofiz, tiroid) hastaliklari, Parkinson, ve
malnutrisyon insanlarda ısı düzenleme mekanizmalarını
aksamaya uğratır.
Alkol ve İlaçlar: Belli tür ilaçlar (ör: barbiturat, benzodiazepin,
TCA, antikolinerjik ilaçlar) ve alkol vücudun termostatı olan
hipotalamusun baskılanmasına ve ısı düzenleme görevini
uygun Şekilde yerine getirememesine neden olabilirler.
SICAĞA BAĞLI ACİLLER (HİPERTERMİ)
Hipertermi: Vücut merkez sıcaklığının normal değerlerin
üzerinde olması halidir.
Patofizyoloji: Vücut sıcaklığının artması ile birlikte
hücresel metabolizma hızlanır. Bu durumun devam
etmesiyle kardiyovasküler sistem hem dokuların
oksijen ihtiyacını, hem de ısı kaybetme görevini bir
arada yürütemez ve doku hipoksisi gelişir. Hücresel
boyutta başlayan yıkım birden fazla organ sisteminde
çöküş ve ölümle sonuçlanır
Sıcak Krampları:
Sıcak ortamlarda egzersize bağlı olarak gelişen terleme
sonucu dehidrasyon ve beraberinde görülen elektrolit,
özellikle sodyum, kaybı ile gelişir.
Elektrolit kaybı iskelet kaslarda ağrılı kramplara neden
olur.
Genelde etkilenen kas grupları karın ve bacaklardaki
büyük kas gruplarıdır.
Vücut sıcaklığı ve yaşamsal bulgular normal aralıktadır.
Hasta baş dönmesi ve güçsüzlükten Şikayet edebilir,
ancak herhangi bir oryantasyon kaybı ya da ciddi
santral sinir sistemi değişiklikleri söz konusu değildir.
Sıcak Bitkinliği:
Sıcak bitkinliği orta düzeyde bir sıcak rahatsızlığı olarak
değerlendirilebilir. Sıcak çarpmasında baskın mekanizma
dehidrasyon ve vücutta buna bağlı olarak gelişen elektrolit
dengesizlikleridir.
Vücut sıcaklığı normal ya da biraz yükselmiş olabilir. Baş ağrısı, baş
dönmesi, yorgunluk, halsizlik hissi, endişe, taşipne, taşikardi ve
zayıf nabız, terli ve normal sıcaklıkta cilt görülen belirti ve
bulgular arasındadır.
Sıcak Çarpması: Sıcak çarpması hayati tehlike içeren bir acil
durumdur. Tanım olarak sıcak çarpması vücut iç sıcaklığının
41.C.nin üzerine çıkması olarak değerlendirilir. Bu aşamada
Sıcak Çarpması:
Sıcak çarpması hayati tehlike içeren bir acil durumdur. Tanım olarak
sıcak çarpması vücut iç sıcaklığının 41.C.nin üzerine çıkması
olarak değerlendirilir.
Bu aşamada termoregülasyon bozulur ve hipertermi kompanse
edilemez.
Sonuç olarak hücresel yıkım ve özellikle beyin, karaciğer ve
böbreklerde hasar gelişir
Santral sinir sistemindeki baskılanmalar bu aşamada kendini
belirgin şekilde gösterir.
Sıcak Çarpması:
Sıcak çarpması klasik ve egzersize bağlı olarak iki farklı Şekilde
gelişebilir:
-Klasik: Klasik sıcak çarpması dışsal faktörlerin birincil derecede
sorumlu olduğu bir gelişmedir. Ortam ısısındaki aşırı
yükselmeler, vücuttan ısı kaybını etkili şekilde sağlayamayan
bireylerde vücut ısısının tehlikeli düzeyde yükselmesine neden
olurlar.
Klasik sıcak çarpması yavaş gelişir. Egzersize ve metabolik üretime
bağlı bir ısı artışı söz konusu değildir.
Çocuklar, yaşlılar, kronik hastalıkları olan, malnutrisyonlu ve ilaç ve
alkol bağımlıları bu tür sıcak çarpmaları için riskli
populasyonlardır1.
Sıcak Çarpması:
Klasik sıcak çarpmasında belirtiler;
Cilt kırmızı, sıcak ve dehidrasyon bağlı olarak genelde kurudur.
Taşikardi,
Taşipne,
Hipotansiyon,
Bilinç bulanıklığı,
İlerleyen dönemde bilinç kaybı,
Koma ve konvulsiyon görülebilir.
Sıcak Çarpması:
Egzersize Bağlı: Egzersize bağlı sıcak çarpması genellikle sağlıklı,
genç bireylerde görünen bir durumdur.
Asıl mekanizma içinde bulunulan aktif durum (yoğun tempolu
fiziksel çalışma, ekstrem spor musabakalari, vb.) sonucu
endojen ısı üretiminin artmasıdır.
Egzersize bağlı sıcak çarpması hızlı gelişen bir olgudur.
Egzersize bağlı sıcak çarpmasında klasik sıcak çarpmasının belirti
ve bulguları görülür.
Bunlara ek olarak egzersiz sırasında gerçekleşen terleme cilt
üzerinde görülebilir.
Metabolik asidoz ve hiperkalemi egzersize bağlı sıcak
çarpmasında görülebilen bozukluklardır.
Alanda tedavinin genel aşamaları
Sıcağa bağlı aciller erken aşamada tanınıp alanda etkili şekilde
tedavi başlatılmalıdır.
• Hasta içinde bulunduğu sıcak ortamdan uzaklaştırıp gölgeli ve
serin bir ortama alınmalıdır.
• Isı kaybını hızlandırmak için hastanın üzerindeki fazla giysileri
çıkarılmalıdır.
• Hastanın birincil bakısı tamamlanmalı ve gerekli ise yaşamsal
fonksiyonları destekleyecek girişimler yapılmalıdır.
Alanda tedavinin genel aşamaları
•
•
•
•
Bilinci yerinde olan hastaya oral yoldan sıvı ve
elektrolit tedavisine başlanılmalıdır.
Elektrolit açısından dengeli sporcu içecekleri, tuzlu
ayran, ya da 1 litre su içine 1-2 çay kaşığı tuz
eklenerek hazırlanacak çözeltiler uygun olacaktır.
Hastaya tuz tabletleri vermekten kaçınılması gerekir.
Kas krampları çoğu zaman kaybedilen sıvı ve
elektorilitin yerine konması ile düzelecektir.
Alanda tedavinin genel aşamaları
• Sıcak bitkinliği ve sıcak çarpması durumunda; hasta
oral yolla sıvı alamayacak durumda ise damar yolu
açılarak normal salin verilmeye başlanmalıdır.
• Dehidrasyon ve hipotansiyon göz önünde
bulundurularak ilk aşamada sıvı hızlı şekilde infuze
edilmelidir.
• Bu dönemde kan basıncı ve diğer yaşamsal bulgular
ile bilinç düzeyindeki değişiklikleri monitorize
edilmeli, aşırı sıvı yüklemesine karşı dikkatli
olunmalıdır.
Alanda tedavinin genel aşamaları
Sıcak çarpması durumunda ;
• Hastaya geri dönüşsüz maske ile yüksek konsantrasyonlu
oksijen uygulanmalıdır. Endike olduğu durumlarda ambu ile
ventilasyonun desteklenmesi ve hastanın entübe edilmesi
gereklidir.
• Sıcak çarpması tedavisinde agresif olarak vücut sıcaklığının
düşürülmesi amaçlanmalıdır.
• Hastanın giysilerini çıkarıp üzerine serin su serpmek ve
yelpaze yardımı ile buharlaşma yolu ile yüzeysel yoldan ısı
kaybını hızlandırmak etkili bir yöntemdir.
• Yüksek nem oranının söz konusu olduğu durumlarda hastanın
vücuduna soğuk paketleri uygulamak ısı kaybını
hızlandıracaktır.
Alanda tedavinin genel aşamaları
Sıcak çarpması durumunda ;
• Hastayı soğuk su ya da buz dolu küvete sokarak vücut
sıcaklığının düşürülmesinden kaçınılmalıdır. Bu tür tedavi
yöntemleri periferik vasokonstriksiyona yol açarak sıcak kanın
vücut merkezine toplanması ve paradoksal ısı artışına neden
olur
• Ayrıca ani olarak soğuk uygulama titreme mekanizmasını
harekete geçirerek ısı üretimini başlatabilir.
• Hastada soğutma işlemleri bilinç düzeyinde gelişmelere bağlı
olarak yavaşlatılmalı ve gerekiyorsa hipotermiye neden
olmamak amacıyla durdurulmalıdır.
Alanda tedavinin genel aşamaları
Sıcak çarpması durumunda ;
• Kasılma ve titremeleri önlemek için 5-10 mg IV diazepam
uygulanmalıdır.
• Hastada kardiyak monitorizasyon gercekleştirilmeli ve özellikle
elektrolit bozukluklarına bağlı olarak gelişebilecek ritm
bozuklukları gözlenmelidir.
• Hastada vücut sıcaklığı ölçülüp değişiklikleri monitorize
edilmelidir.
• Bunun için standart termometreler dışında 40 .C ve üzerini
ölçebilen termometreler kullanılmalıdır.
• Vazopresör, antikolinerjik ve antipiretik ajanlardan
kaçınılmalıdır
Alanda tedavinin genel aşamaları
Pediyatrik Populasyonda Hipertermi:
• Isı düzenleme mekanizmaları yetişkinler kadar
• gelişmemiş olan pediyatrik populasyonda sıcağa bağlı aciller
daha erken gelişebilir.
• Endike olduğu zamanlarda diazepam 0.5 mg/kg (maksimum
doz 5 mg.) oranında rektal yoldan verilmelidir.
• İleri derecede dehidrasyon söz konusu ise ve damar yolu
açılamadıysa IO yoldan sıvı tedavisi sağlanabilir.
• Bunun dışında tedavi genel hatlarıyla aynıdır.
Alanda tedavinin genel aşamaları
Geriyatrik Populasyonda Hipertermi:
Altta yatan rahatsızlıkları ve termoregulasyon
bozuklukları nedeniyle geriyatrik hastalarda
hipertermi sağlıklı yetişkinlere göre daha kompleks ve
ağır seyredebilir. Acil tedavi yetişkinler ile aynıdır.
Gebelerde Hipertermi:
Gebelerde hipertermi tedavisinde bir farklılık yoktur.
Download