HASAN ENOCAK 178 ABSTRACT KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM YÖNTEMLER Hasan ENOCAK ÖZET lk ça lardan beri tüm toplumlarda “korunmaya muhtaç çocuklar n" bak m hizmetlerinin sa lanmas , en önemli sosyal politika problemlerinden biri olmu ve halen de bu niteli ini sürdürmektedir. Sosyal politikan n kapsam içindeki yoksullar, hastalar, özürlüler, ya lar ve toplumlar n gelece i olan çocuklar gibi kendi kendine yeterli olamayan gruplardan birisini olu turan korunmaya muhtaç çocuklar n bak , daima özel bir önem ta r. Nitekim, çocuklar n korunmas sosyal politika tarihinde ilk kanuni düzenlemeler içinde yer alm r. Korunmaya muhtaç çocuklara yönelik sosyal hizmetler sunumunda korunmaya muhtaç duruma gelmi çocu un öz ailesi yan nda bak m ve korunmas sa lay hizmetlere öncelik verilmelidir. Ancak, bu gerçekle emiyorsa kurum bak , koruyucu aile uygulamas ve evlatl k gibi de ik bak m türlerine ba vurmak faydal olacakt r. Ülkemizde, hakk nda korunma karar al nan korunmaya muhtaç çocuklara yönelik hizmetler, 1983 y nda ç kar lan 2828 say Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu hükümlerine göre yürütülmektedir. Ne var ki veriler, mevcut yap n, sorunlar n üstesinden gelinmesinde yetersiz kald ortaya koymaktad r. Zira, ülkemizde 550 bin civar nda oldu u tahmin edilen korunmaya muhtaç çocuklardan sadece 19.233’üne hizmet verilebilmektedir. To undertake caring for “the children who needed to be protected” is one of the most important social policy problems in all societies from the beginning of antiquity, and seems to be so. The care for the children who needed to be protected has always carried a special weight, like poors, patients, handicappeds, aged persons and children that all of them are not competent by themselves, covered by the discipline of social policy. As a matter of fact, child care has been within the first legal regulations in the social policy history. First of all, it is required to attach importance to the family welfare services in the context of social welfare services towards the children which needed to be protected. At the same time, it should given priority to the services for care and protection of the children which needed to be protected in the company of real family. Because, the family is an ideal environment for the child. Only in the nonexistence of it, it will be useful to prefer different child welfare service kinds like the institutional care, foster care and child adoption. The services towards the children which needed to be protected are beeing performed in direction of the law of 1983 named as “Social Services and Child Protection Institution Act” in Turkey, the act number is 2828. Nevertheless, the data shows that existing institutions are not sufficient to cope with the problems. Because, it is estimated that only for the 19,233 children which needed to be protected out of 550,000 are beeing served. Çocuklar, bir ülkenin gelece ini olu turduklar için, onlar n yeti tirilmesi ve e itimlerinin sa lanmas hususlar nda son derece özen gösterilmesi gerekmektedir. Kimli veya kimsesiz, yoksul veya zengin, suçlu veya suçsuz, bedensel veya ruhsal ya da zihinsel özürlü olmas veya olmamas gibi ayr mlara girilmeksizin, çocu un bütün olarak korunmas gerekmektedir. Ancak, normal hayatlar nda herhangi bir unsur eksik oldu u için özel bir ilgiye muhtaç olan küçüklerin olu turdu u bir grup vard r ki, ö retide ve kanuni düzenlemelerde bunlara “korunmaya muhtaç çocuklar” denilmektedir. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu ise, korunmaya muhtaç çocuklar ; beden, ruh ve ahlaki geli meleri tehlikede Dr., Ü ktisat Fakültesi, Çal ma Ekonomisi ve Endüstri li kileri Bölümü KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 179 olup, anne ve babas z, anne ve babas belli olmayan, anne ve babas taraf ndan terk edilen, anne ve babas taraf ndan ihmal edilip, fuh a, dilencili e, alkollü içkileri ve uyu turucu maddeleri kullanmaya ve serserili e sürüklenmek tehlikesine maruz bulunan çocuklar olarak tan mlamaktad r. Çe itli nedenlerle bir aileye sahip olamayan, ailesinden ayr lmak zorunda kalan, öz ailesi yan nda yeti me ans na sahip olmayan ve bak ma muhtaç olan bu çocuklar n, korunma alt na al narak topluma kazand lmalar , toplumun gelece i aç ndan hayati öneme sahiptir. Kanunun temel felsefesi, çocu un bak m ve korunmas kendi “öz ailesi içinde” mümkün hale getirmek, ancak bu gerçekle miyorsa, di er bak m yollar na ba vurmakt r. Di er bak m yollar aras nda, öncelikle “koruyucu aile bak ” yöntemine ba vurulmas öngörülmektedir. “Kurum bak ” ise, koruyucu aile bak n çocuk için faydal görülmedi i veya koruyucu aile bak konusunda herhangi bir ba vurunun olmad durumlarda öngörülen bir yoldur. 1. Çocu un Kendi Ailesi veya Akrabas Yan nda Korunmas Bu bak m türünün ortaya ç di er bak m türlerine nazaran oldukça eskidir. ngiltere’de 1601 tarihinde Elizabeth Yoksulluk Kanunu ile bak ma muhtaç çocuklar n sorumlulu unu yüklenmi olan ana–baba ve akrabalara nakdi yard m yap lmas öngörülmü tür2. Çocu un kendi ailesi veya akrabas yan nda korunmas yöntemi, ekonomik yönden deste e ihtiyaç duyan ailelerin parasal ve nesnel hizmetlerden (mal ve malzeme yard , rehberlik, yönlendirme vb.) faydalanmas sa layacak bir sosyal yard m türü olarak 2828 say Kanunda öngörülmü tür. Bu hizmetten, ailesi veya yak n akrabalar olan ancak, belli bir süre korunmas gereken çocuklar yararlanmaktad r. Baz durumlarda aile maddi destek ve rehberlikten yoksun oldu u için çocu un ihtiyaçlar kar layamamakta ve ona uygun bir ortam sa layamamaktad r. Yoksullu un ve yeti tirme yurtlar n yat okul gibi alg lanmas ndan kaynaklanan bir dü ünce tarz n etkisiyle, özellikle yoksul ana–babalar 2 Emine Akyüz, Çocu un Haklar n ve Güvenli inin Korunmas , Ankara, MEB Yay., 2003, s. 472. HASAN ENOCAK 180 korunma karar ald rtarak çocuklar vermektedir3. bak m ya da yeti tirme yurtlar na Bu konuda de ik dönemlerde yap lan ara rmalar bu yol ile yeti tirme yurtlar na önemli say da çocuk yerle tirildi ini göstermektedir4. Yoksulluk gerekçesi ile çocuklar n ailelerinden al narak kurumlara konulmas çocuklar aç ndan çok sak ncal bir koruma eklidir. Çünkü, zorunlu hale gelmedikçe ana–baba ve çocuklar n ortak ya ant , çocuk ve ana–baba aras ndaki günlük ili kileri parçalamamak gerekir. Hakim yapt inceleme sonucunda ana– baban n, çocu u yoksulluk nedeniyle kuruma vermek istedi i kan na var rsa, ana–baban n bu talebini reddetmelidir. te 2828 say Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu, yoksulluk kökenli nedenlerle çocuklar n yat kurumlarda heba edilmesini önleyen ve ülkenin sosyal hizmet alan ndaki kaynaklar n daha rasyonel kullan lmas sa layan bir sisteme geçilmesi imkan temin etmi tir. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 9. maddesinin “d” bendine dayan larak ç kart lan “Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Ayni ve Nakdi Yard m Yönetmeli i” ile çocu un ailesi yan nda korunmas sa layacak 5 imkanlar getirilmi tir . 2. Kurum Bak 2. 1. Tan m Öncelikle, bak m yöntemlerinden bir tanesi olan “kurum bak ”n n ne oldu u tan mlanacak olursa; bir ailenin olmad ya da ailenin fonksiyonlar yerine getiremedi i durumlarda, kimsesiz ve korunmaya muhtaç çocuklara resmi ya da özel kurumlarca geçici ya da sürekli olarak sunulan bak m hizmetine verilen bir add r6. Kurum 3 Musa kizo lu, “Türkiye’de Yoksulluk ve Sosyal Yard m Uygulamalar n Bugünkü Durumu”, nsani Geli me ve Sosyal Hizmet, Prof. Dr. Nesrin Ko ar’a Arma an, Yay na Haz. Kas m Karata , Çi dem Ar kan, Ankara, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu Yay., 2001, s. 164. 4 Emine Akyüz, Çocu un Güvenli i lkesi I nda Korunmaya Muhtaç Çocuklar, AÜ E itim Bilimleri Fakültesi Dergisi, C. 4, S. 2, 1992, s. 715. 5 RG. 28.9.1986, S. 19235. 6 Nesrin Güran, “Çocuklar çin Kurum Bak ve Sosyal Hizmet”, Prof. Dr. brahim Yasa’ya Arma an, Ankara, AÜ. SBF Yay., Ayr Bas m, 1983, s. 15. KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 181 bak alt ndaki çocuklar, kendileriyle herhangi bir kan ba olmayan ayn durumdaki çocuklarla bir arada topluca ya amakta ve kendileriyle biyolojik bir yak nl olmayan yeti kinlerce bak lmaktad r7. Bu tan ma göre, yukar da ifade edilen bak m hizmetleri kanunen “çocuk yuvalar ” ile “yeti tirme yurtlar ”nda yerine getirilmektedir. 2828 say Kanun, çocuk bak m yuvalar u ekilde tarif etmi tir: “0–12 ya aras korunmaya muhtaç çocuklarla, gerekti inde 12 ya dolduran z çocuklar n bedensel, e itsel, psiko–sosyal geli imlerini sa kl bir ki ilik ve iyi al kanl klar kazanmalar sa lamakla görevli ve yükümlü yat sosyal hizmet kurulu lar r” (SHÇEKK. m. 3/e, bent 1). Yine ayn kanunda yeti tirme yurtlar da tarif edilmi tir. Buna göre yeti tirme yurtlar , “13–18 ya aras korunmaya muhtaç çocuklar korumak, bakmak ve bir i veya meslek sahibi edilmelerini ve topluma faydal ki iler olarak yeti melerini sa lamakla görevli ve yükümlü olan yat sosyal hizmet kurulu lar r” (SHÇEKK. m. 3/e, bent 2). 2. 2. Kurum Tipleri Kurum tiplerini ve “kapal ve aç k tip kurumlar” eklinde ele almak mümkündür8. Kapal Tip Kurumlar: Çocu un d dünya ile ili kisinin neredeyse tamamen kesildi i kapal tip kurumlarda bar nma, okul, hastane sinema vs. tüm olanaklar hep ayn mekan içinde gerçekle tirilmektedir. Aç k Tip Kurumlar: Yukar dakinin aksine, bak ma muhtaç çocuklar n okul, hastane, sinema gibi ihtiyaçlar toplum içinde yer alan kurumlardan sa lanmakta, bu yolla çocuklar n toplum ile olan ba kuvvetlendirilmeye çal lmaktad r. Aç k kurumlar, çocuklar n geli imi aç ndan daha uygun bir bak m yöntemidir. Di er yandan, kurumlar farkl aç lardan s fland rmak da mümkündür. A da kurumlar, fiziksel geli im süreçleri aç ndan grupland lm r. 7 8 brahim C lga, “Yeti tirme Yurtlar nda Toplumsalla ma”, HÜ. Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu Dergisi, C. II, S. 1–3, Ocak–Eylül 1984, s. 84; Emel Ba , “Memleketimizde Sosyal Hizmetlerin Çe itleri”, Forum, S. 288, Nisan 1966, s. 10. Halit ahin, Kimsesiz Çocuklar Konusunda Bak m ekilleri ve Koruyucu Aile Uygulamas , (Yay nlanmam Yüksek Lisans Tezi), Ankara 1975, s. 23. 182 HASAN ENOCAK Gerçekte, kimsesiz ve korunmaya muhtaç çocuklar n bak mlar n gerçekle tirilece i kurumlar n, bizzat bu amaç do rultusunda in a edilmi olmalar arzu edilir bir durumdur. Ne var ki, ülkelerin sosyo– ekonomik geli mi lik durumlar na ve toplumda geçerli olan anlay a ba olarak, bak m amac yla kullan lan binalar n her zaman için uygun bir plan ve proje do rultusunda in a edilmedikleri gözlenmektedir. Genel olarak, kurum türlerini u ekilde kategorize etmek mümkündür9: la Tipi Kurumlar: Çocuklar toplumdan ve (var oldu u takdirde) ailelerinden soyutlad için uygun bulunmayan bu kurum tipinde10, çocuklar n hem bak mlar n hem de mesleki e itimlerinin bir arada gerçekle tirildi i büyük binalar in a edilmektedir. Bu tür kurumlar n geli im süreci incelendi inde, ilk basamakta k la tipi kurumlar n yer ald gözlenmektedir. Çok say da çocu un bar nd bu la tipi yap lar n ortaya ç kard çok say daki sak ncalar nedeniyle, bu tür hizmetler zamanla daha küçük ve sevimli binalarda sürdürülmeye ba lanm r. Okul Tipi Kurumlar: kinci basamakta yer alan kurumlar ise, as l amac genel e itim–ö retim kurumlar d nda kalan zihinsel özürlü, itme özürlü, suçlu ya da uyumsuz çocuklar n e itim–ö retimine tahsis edilmi olan kurumlard r. Ev Tipi Kurumlar: Kurumsal geli im sürecinde gelinen son a ama ise, az say da (5–10) çocuk grubuna yönelik olan ve büyük yatakhaneler ve yemekhaneler yerine küçük odalarda yat lan ve küçük odalarda yemek masalar nda yemek yenilen ünitelerden te ekkül etmektedir11. Bütün bu s fland rmalar n ard ndan söylenecek olan ey, ne türde olursa olsun, bu tür bak m kurumlar n ana hedefinin çocuklar toplum ya am na haz rlamak oldu unun unutulmamas r. Bak m kurumlar , “çocuklar tekrar topluma döndürme merkezleri” olarak 9 Sevda Ta tekil, “Korunmaya Muhtaç Çocuklara Yönelik Bak m Yöntemleri”, Dokuz Eylül Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Dergisi, C. 7, S.1, 1992, s. 314. 10 Ne e Erol, “Yuva ve Yeti tirme Yurtlar Sorunun mu Yoksa Çözümün mü Parças ”, Koruma Alt ndaki Çocuklar, (Yay na Haz.: Runa Uslu), Prof. Dr. Mualla Öztürk An na XVII. Sempozyum Sunumlar , Ankara, AÜ. Yay., 2004, s. 134. 11 Birsen Gökçe, Memleketimizde Cumhuriyet Devrinde Kimsesiz Çocuklar Sorunu, Ankara, Sosyal Hizmetler Genel Müdürlü ü Yay., 1971, s. 132. KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM fonksiyon görmeli, bu özelli i ile do ru orant sahip olmal r12. 183 fiziksel ko ullara da 2. 3. Kurum Türleri 2. 3. 1. Çocuk Yuvalar Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 3/e 1 bendine göre çocuk yuvalar , 0–12 ya lar aras ndaki korunmaya muhtaç çocuklar n bedensel ve psiko–sosyal yönden geli tirilmelerini sa lamak, onlar e itmek, sa kl bir ki ilik ve iyi al kanl klar kazand rmakla yükümlü sosyal hizmet kurulu lar r. Çocuklar n bu yuvalara kabulü, bak m ve e itimleri ve buradan ayr lma ko ullar Çocuk Yuvalar Yönetmenli inde ayr nt biçimde düzenlenmi tir. l sosyal hizmetler müdürlükleri, mahkemeden al nan korunma karar ndan sonra çocu un bir yuvaya yerle tirilmesi i lemlerini yürütür. Yerle tirme a amas nda çocu un geli iminin olumsuz yönde etkilenmesini önlemek amac yla iki önemli noktaya dikkat etmek gerekir. Bunlardan birincisi çocu un ailesinin bulundu u ildeki yuvaya yerle tirilmesidir. Korunmaya Muhtaç Çocuklar n Tespiti, nceleme ve Korunma Kararlar n Al nmas ve Kald lmas na li kin Yönetmeli in 15. maddesi, çocu un ayn ildeki kurulu lara yerle tirilemezse uygun görülecek illerdeki kurulu lardan birine yerle tirilmesine izin vermektedir13. Ailesinden ayr larak bir kurumda ya amaya ba lamas çocuk üzerinde olumsuz etkilere yol açacakt r. Bu olumsuz etkileri kurum bak ndaki çocuklar n aileleri ve yak nlar yla ba lant bir ölçüde azaltabilmektedir14. Bu nedenle, çocu un ailesinin bulundu u yerdeki yuvalara yerle tirilmesine özen göstermek gerekmektedir. kinci önemli bir nokta ise, karde ler hakk nda al nm sa mümkün oldu u ölçüde bunlar n yerle tirilmesine çaba gösterilmesidir. Zira, parçalanm çocuklar n geli imleri için büyük önem ta yan bu 12 korunma karar ayn kuruma ailelerden gelen uygulama, ayn Ta tekil, a. g. e., s. 315. RG. 28.11.1983, S. 18235. 14 Gönül Erkan, Korunmaya Muhtaç Çocuklar, (Çocuk Yuvalar nda Bir Ara rma), Ankara, 1995, s. 55. 13 184 HASAN ENOCAK zamanda çocuklar n birbirlerini tamamlama ve aralar ndaki ba sürdürmelerini sa lamaktad r15. Çocuklar n yuvada koruma alt nda bulunduklar dönem, ya gruplar dikkate al nd nda ki ilik yap lar etkileyecek al kanl klar kazand klar dönemdir. Bu dönemde çocuklara sistemli ve tutarl davran lmas büyük önem ta maktad r. Bu nedenle çocuk yuvalar nda mümkün oldu u ölçüde uzman personel denetim ve gözetiminde sistematik bir hizmet sunulmal r16. Ülkemizdeki çocuk yeti tirme yurtlar n fiziki yap k la tipi niteli indedir. Burada çok say da çocu a, çok say da personel taraf ndan bak m ve e itim verilmektedir. Çocuklar kurumsal ya aman n beraberinde getirdi i birçok kurala ve yasa a uymak zorunda kalmaktad r. Bu durum çocuklar n fiziki, zihni, duygusal ve sosyal geli imlerini olumsuz etkilemektedir17. Ba bakanl k Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna ba 86 çocuk yuvas nda 9096 korunmaya muhtaç çocu un kendini ifade edebilen, özgüvenli, sorumluluk sahibi, ba ms z dü ünüp karar verebilen birey olmalar , temel al kanl klar kazanmalar , fiziksel, duygusal, zihinsel ve sosyal yönden sa kl olmalar Atatürk ilke ve ink laplar çerçevesinde milli, manevi, ahlaki ve kültürel de erlere ba bireyler olarak yeti tirilmeleri amaç edinilmi tir18. Son zamanlarda çocuk yuvalar s cak ev ortam na benzetme çal malar sürdürülmekte ve imkanlar ölçüsünde k la tipi kurulu lar yerine küçük kapasiteli çocuk yuvalar veya küçük grup evlerinden çocuk kompleksleri olu turularak korunmaya muhtaç çocuklar n bu ortamlarda bak lmalar sa lanmakta ayr ca, yüksek kapasiteli kurulu lar n da kapasiteleri dü ürülmektedir19. 15 Erkan, a. g. e., s. 75. Sema Kut, “Türkiye’de Korunmaya Muhtaç Çocuklar”, Türkiye’de Çocu un Durumu , 1990’lar n Çocuk Politikas Kongresi, Ankara, DPT–Unicef Türkiye Temsilcili i Yay., 1989, s. 142. 17 Atalay Yörüko lu, De en Toplumda Aile ve Çocuk, 6. bs., stanbul, Özgür Yay nevi Yay., 1997, s. 192. 18 http://www.shcek.gov.tr/portal/dosyalar/hizmetler/cocuk/hizm_cy.asp. 22.9.2005. 19 Aysel Ek i, “Koruma Alt nda Çocuklar: Dünya’da Be K t’an n Çe itli Ülkelerinden Örnekler”, Koruma Alt ndaki Çocuklar, (Yay na Haz.: Runa Uslu), Prof. Dr. Mualla Öztürk An na XVII. Sempozyum Sunumlar , Ankara, AÜ. Yay., 2004, s. 9–10. 16 KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 185 2. 3. 2. Yeti tirme Yurtlar Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu, yeti tirme yurtlar nda korunmaya muhtaç çocuklar korumak, bakmak, bir i ve meslek edinmelerini ve topluma yararl ki iler olarak yeti melerini sa lamakla görevli ve yükümlü olan yat sosyal hizmet kurulu lar olarak tan mlam r (m. 3/e. 2). Kanunun 15. maddesine dayan larak kar lan “Yeti tirme Yurtlar n Kurulu ve leyi ine li kin Yönetmelik” ile korunmaya muhtaç çocuklara verilen hizmetin türü, niteli i, i leyi ine ili kin esaslar belirlenmi tir20. Yeti tirme yurtlar bir k la, bir slahevi olarak de il, çocuklar n aile ortam biçiminde birlikte ya ad klar bir topluluk meydana getirmelerini sa layacak örgütsel yap içinde olmal rlar. Yurtlar n kendilerinden beklenen i levleri yerine getirebilmeleri için, bütün etkinliklere uygun bir örgütsel yap ya sahip olmalar gerekti i gibi personelin de bu i levlere sahip olmas gerekir.21 Yeti tirme yurtlar n toplum ve di er kurumlarla ili ki kurabilmeleri amac yla ehir içinde kurulmalar na dikkat edilmelidir. Aksine uygulamalar çocuklar n toplumdan soyutlanmalar na neden olarak uzun dönemde toplumsal sorunlar n da ortaya ç kmas na yol açabilecektir22. Yeti tirme yurtlar ndaki bar nma ve beslenme imkanlar n niteli i de, çocuklar n geli imi aç ndan çok önemlidir. Bu yüzden, bar nma ve beslenme düzeni çocuklar n fiziki, sosyal ve kültürel yönden geli melerine uygun bir yap ya sahip olmal r. Bu niteliklere sahip bir yeti tirme yurdu, çocuklar n sosyalle melerini de olumlu yönde etkiyecektir23. Yeti tirme yurtlar ndaki çocuklar n kurum d ndaki ki ilerle kurum içindeki ili kileri s rland lm r (YYY. m. 16). Koruma 20 RG. 13.11.1995, S. 22462. 21 brahim C lga, “Toplumun Korunmas Alt ndaki Çocuklar n hmali ve stismar ”, Çocuk stismar ve hmali, Ankara, Çocuk stismar ve hmalini Önleme Derne i Yay., 1999, s. 230. 22 I l Bulut, U ur Özdemir, “Yeti tirme Yurtlar ve Gençlik Liderli i”, Sosyal Hizmetler Dergisi, C. 1, S. 7, Ocak 1998, s. 23. 23 brahim C lga, Gençlik ve Ya am Niteli i, Ankara, TC Ba bakanl k Gençlik ve Spor Genel Müdürlü ü Yay., 1994, s. 65. HASAN ENOCAK 186 alt ndaki çocuklar n d çevre ile ili kilerini s rlayan, denetim ve kontrol alt nda tutan bu hükümler, e er çocu un yarar na ayk biçimde uygulan rsa onun duygusal, zihni ve sosyal geli imini engelleyebilir. Bu nedenle, bu hükümler yeti tirme yurtlar na özgü ya am n niteli ini verimli ve etkili bir yap ya yöneltecek biçimde yeniden düzenlenmelidir. Tablo 1 – Yeti tirme Yurtlar nda Kalan Çocuklardan Ö renime Devam Edenlerin Ö renim Kurumlar na Göre Da , 2004 REN M DURUMU Erkek Toplam 1117 2626 3743 Ortaö retim (Lise ve Dengi) 998 2200 3198 Yüksek Ö renim 179 414 593 TOPLAM 2294 5240 7534 lkö retim Okulu z Kaynak: SÇHEK, (Çevrimiçi): http://www.shcek.gov.tr/portal/dosyalar/hizmetler/ cocuk/hizm_yy.asp. 22.9.2005. Ülkemizde 62’si erkek, 39’u k z ve 4’ü karma olmak üzere toplam 109 yeti tirme yurdu bulunmaktad r. Bu yurtlarda halen 3420’si k z, 7089’u erkek olmak üzere toplam 10509 çocuk koruma alt ndad r24. 1050 çocuk ayni–nakdi yard mla ailesi yan nda bak lmakta, 182 çocuk ise koruyucu aile hizmetinden yararland lmaktad r. Çe itli nedenlerde ö renimlerine devam etmeyen çocuklar ise kurulu atölyelerinde veya özel i yerlerinde çal makta ve 3308 say kanun gere i Milli E itim Bakanl ’na ba Ç rakl k E itim Merkezlerine devamlar sa lanmaktad r. Tablo 2 – Yeti tirme Yurtlar nda Kal rken Çal an Çocuklar n Da ÇALI ILAN YER z Erkek Toplam Kurulu Atölyesinde Çal an 3 11 14 Özel 47 167 214 Bo ta ve Beklemeli 369 460 829 TOPLAM 419 638 1057 yerinde Çal an Kaynak: SÇHEK, (Çevrimiçi): http://www.shcek.gov.tr/portal/dosyalar/hizmetler/ 24 http://www.shcek.gov.tr/portal/dosyalar/hizmetler/cocuk/hizm_yy.asp. 22.9.2005. KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 187 cocuk/hizm_yy.asp. 22.9.2005. Her y l say lar giderek artan korunmaya muhtaç çocuklar topluma kazand rmak, ö renimini veya 18 ya tamamlayarak yurttan ayr lma a amas na gelen gençleri sosyal güvenceye kavu turmak ve üretim sürecine katmak amac yla 3413 Say Kanun gere i her y l 1500 dolay nda genç çe itli kamu kurum ve kurulu lar nda i e yerle tirilmektedir. 3413 say Kanunun yürürlü e girdi i 1988 y ndan bugüne kadar 24.055 genç i e yerle tirilmi tir25. Tablo 3 – e Yerle tirilen Gençlere li kin Son 4 Y n statistiki Verileri, (2000–2003) itim Düzeyi Mezun e yerle tirilen Oran% lkokul 1110 693 62 Ortaokul 1899 1470 77 Lise ve Dengi 2169 60 45 Yüksek Okul 133 60 45 Üniversite 77 33 43 TOPLAM 5388 2316 43 cocuk/izm_yy.asp. 22.9.2005. na Ba vuru Nedenleri ve Kurum Bak n Öncelikle belirtmek gerekir ki, kurum bak , her ne kadar özellikle ekonomik imkanlar k tl olan ülkeler için tamam yla vazgeçilmesi mümkün olmayan bir durum olsa da, günümüzün modern dünyas nda, konu ile ilgili uzmanlar n da üzerinde hemfikir olduklar üzere, kimsesiz ve bak ma muhtaç çocuklara verilen bak m hizmetleri aç ndan ilk s rada yer almas arzu edilir bir durum de ildir26. Birazdan a da de inilece i gibi, çocuklar n toplum içinde mutlu ve topluma yararl birer ki i olarak yeti tirilmelerinde kurum bak baz aç lardan yeri doldurulamaz bir ihtiyaçt r, baz aç lardan ise sak ncalar do urmaktad r. Bu nedenle, modern sosyal refah hizmetleri 25 26 HASAN ENOCAK kapsam nda, çocu un aile ya da aileye benzer bir yap içinde bak lmas önem kazanmakta27, bu nedenle öncelikle bak ma muhtaç çocuklardan aileleri var olanlar n ailelerine “ayni ve nakdi yard m” yap lmas , ailesi olmayanlar n “koruyucu aile” yan na verilmesi ya da “evlatl k” verilmesi gibi uygulamalar öne ç kmakta, bütün bunlar n geçersiz oldu u durumlarda “kurum bak ”n n devreye girmesi istenmektedir28. Çocuklar, bir kurum yerine, sa lanan bir destek ile kendi öz aileleri yan nda tutuldu unda ya da en az ndan koruyucu bir aile yan na yerle tirildi inde, biraz sonra bahsedilecek sak ncalardan uzak tutulmu olmaktad r. Bu nedenle, bu temayül giderek tüm ülkelerin sosyal hizmet uygulamalar içinde yerle mi bulunmaktad r29. 2. 4. 1. Ba vuru Nedenleri Kaynak: SÇHEK, (Çevrimiçi): http://www.shcek.gov.tr/portal/dosyalar/hizmetler/ 2. 4. Kurum Bak Sak ncal Yanlar 188 http://www.shcek.gov.tr/portal/dosyalar/hizmetler/cocuk/hizm_yy.asp. 22.9.2005. Latife B kl , “Korunmaya Muhtaç Çocuklar ve S.O.S. Çocuk Köyleri”, Prof. Dr. Hamide Topcuo lu’na Arma an, Ankara, AÜ. Hukuk Fakültesi Yay., 1995, s. 171. Çocuklar n kurum bak na verilmesinin önemli bir nedeni, özellikle geli mekte olan ülkelerde geçerli olan “yoksulluk” (ekonomik neden) gerçe idir. Bu ülkelerde, mevcut imkanlar, çocuklar n kendi aileleri yan nda korunmas ya da koruyucu aileye verilmesini mümkün k lmad ndan, geriye tek bir seçenek kalmaktad r; o da devletin sa lad bir hizmet olan kurum bak r. stanbul’daki yeti tirme yurtlar nda yap lan saha ara rmas yoksullu un, kurum bak na muhtaç çocuklar aç ndan önemli bir nedeni te kil etti ini ortaya ç karm r30. Öte yandan, geli mi bir sosyal hizmet uygulamas olarak koruyucu ailenin önemine inan lan ülkelerin bir k sm nda da, bu tür bir program olu turulamam sa, o zaman kurum bak na ba vurmaktan ba ka çare kalmamaktad r31. Yoksullu un d nda ba ka faktörler de vard r. Örne in, ebeveynin ölümü ya da hastalanmas , bo anma ya da terk nedenleriyle 27 Bu amaç do rultusunda, aile kurumunu korumak gayesiyle önlemler al nmakta, bir yandan ailenin ekonomik durumlar güçlendirici sosyal hizmetler art lmakta, di er yandan ise evlilik rehberli i, gündüz bak m evleri gibi aileye yönelik sosyal hizmetler geli tirilmektedir. Bkz. Osman Ya ar, Çocuklar n Müesseselerde Bak , Ankara, Sa k ve Sosyal Yard m Bakanl Yay., 1962, s. 12. 28 Güran, a. g. e., s. 5. 29 Sevda Demirbilek, “Türkiye’de Korunmaya Muhtaç Çocuklar Sorunu’, Metin Kutal’a Arma an, Ankara, yy, 1998, s. 621. 30 Hasan enocak, Korunmaya Muhtaç Çocuklar: stanbul Yeti tirme Yurtlar Üzerine Bir Alan Ara rmas , (Yay nlanmam Doktora Tezi), Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, stanbul, 2005, s. 163. 31 Osman Ya ar, a. g. e., s. 13. KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 189 çocu un öz ailesinin devre d kalmas ya da kentle me ile birlikte akrabal k ve kom uluk ili kilerinin zay flamas gibi nedenler dolay yla çocu un bak sa lanamamakta ve kurum bak na ihtiyaç 32 duyulmaktad r . 2. 4. 2. Sak ncalar Ne var ki, çocuklar n, s rf ekonomik yetersizlikler ve paras z itim almalar gibi nedenlerle ailelerinden ve yak n çevresinden uzakla lmalar , a da bahsedilecek olan mahzurlar da beraberinde getirmektedir. Kurumlar, her ne kadar çocu un baz maddi ihtiyaçlar n kar lanmas na yard mc olsalar da, kesinlikle ailenin ve çevrenin ona kazand raca sevgi, efkat ve de er yarg lar vermekten uzakt r. Bu konuda yap lan ara rmalar, çocuk ve toplum sa için en uygun yolun, çocu un kendi ailesi taraf ndan bak lmas ve yeti tirilmesi oldu unu, ancak bu gerçekle tirilemedi i taktirde di er yöntemlerin devreye girmesi gerekti ini, bunlar içinde de en iyi yöntemin, çocu un koruyucu bir aile yan na yerle tirilmesi oldu unu ortaya koymaktad r33. Tabi ki, böyle bir sonuca ula mak, bir tak m tarihsel geli im süreçleri sonucunda mümkün olabilmi tir. Özellikle annenin ya da anne rolünü üstlenecek bir ki inin çocu un geli iminde ne kadar önemli bir rol oynad , II. Dünya Sava ’ndan itibaren ABD’de yap lan bir tak m ara rmalarla34 tespit edilmi , bu ara rmalar neticesindedir ki, kurum bak önemini kaybederken di er bak m türleri öne ç kmaya ba lam r. Böylece, ABD ve Bat Avrupa ülkelerinde, bu ara rmalar n neticesinde, 6 ya ndan küçük çocuklar n kesinlikle kurum bak na tabi tutulmayaca , en uygun yöntem olarak koruyucu aile bak oldu u görü ü benimsenmi tir35. 32 33 34 35 Cafer Tatl bal, “Türkiye’de Korunma Alt ndaki Çocuklara Yönelik Shçek Uygulamalar ”, Koruma Alt ndaki Çocuklar, Yay na Haz. Runa Uslu, Prof. Dr. Mualla Öztürk An na XVII. Sempozyum Sunumlar , Ankara, AÜ. Yay., 2004, s. 26. Meliha Dan man, “Korunmaya Muhtaç Çocuklar n Aile Yan na Yerle tirilmesindeki Sosyal ve Psi ik Sebepler”, Sosyal Hizmet Dergisi, C. I, S. 5, Nisan 1962, s. 9. Bunlardan bir tanesi, John Bowlby’ n 1952 y nda Dünya Sa k Örgütü için yapt “Maternal Care and Mental Health” adl yay nd r. Bir di eri, Dr. Ner Littner’in “Primary Needs of Young Children” adl eseridir. Bu eser, “Küçük Çocuklar n Temel htiyaçlar ” ad yla Sa k ve Sosyal Yard m Bakanl , Sosyal Hizmetler Genel Müdürlü ü taraf ndan dilimize de çevrilmi tir. Bir di eri ise, S. Provence ve B. Lipton’un haz rlad “Kurumlardaki Çocuklar” adl kitapt r. R. W. Poole, “Türkiye’de Çocuk Refah ”, Çev. Günseli Kuntbay, Sosyal Hizmet Dergisi, C. 1, S. 5, Nisan 1962, s. 7. HASAN ENOCAK 190 Bu sak ncalar , II. Milli Sosyal Hizmetler Konferans ’nda belirtilen ekliyle özetlersek36; Her çocuk efkate ve kendine yak n olan birinin sevgi, anlay ve güvencesine muhtaçt r. Bunun için özel e yalar , odas olmal , al veri yapabilece i, arkada lar kabul edebilece i ekonomik olanaklar bulunmal r. Ne var ki, kurum bu olanaklar ona sa layamaz, Kurumda anne özlemi ya da s k s k bak de tirmek söz konusu olup; bu durum çocuk üzerinde olumsuz etki yarat r, Kurumun geni binalar , koridor ve merdivenleri, gürültü olmas na olanak vermekte ve bu durum çocu u korkutarak huzursuz lmaktad r, Baz çocuklar n (özellikle 3 ya ndan küçük çocuklar n) özel bak ma ve anne kuca na ihtiyaçlar vard r. Kurum bak ise, bu ihtiyac kar layamaz, Nihayet, yetim çocuklar, bir aileye ait olma ihtiyac duymaktad rlar. Ancak, ne yaz k ki kurum bu ihtiyac da cevaplayamamaktad r. 2. 4. 3. Yararlar Halen, hem ülkemizde hem de di er ülkelerde kendisinden yararlan lan kurum bak yönteminin, yukar daki sak ncalar yan nda elbette sa lad yararlar da vard r. Ki bu faydalar kurumlar n, toplum içinde varl klar n devam gerekli k lmaktad r. Yukar da s ralanan sak ncalar da, tamamen ortadan kald lamasa bile, bir tak m yöntemlerle en aza indirilebilir. Her çocuklar n bak na hizmetten grupland 36 eyden önce, kurum bak na gerçek anlamda ihtiyaç duyan tespiti büyük önem ta maktad r. Her çocu un kurum tabi tutulmas uygun görülmedi ine göre, kimler bu yararlanabilecektir? Bu tür çocuklar a daki gibi labilir: ahin, a. g. e., s. 28. KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 191 Kendisinin ve toplumun menfaati için bir süre çevresinden uzakla mas gereken çocuklar, 192 otoriter de il, s cak olmal ve aile ortam and rmal r40. Çocuklar n ihtiyaçlar , kurumun ihtiyaçlar ndan daha ön planda tutulmal r 41. 3. Koruyucu Aile Bak Sorunlar olan ve bu sorunlar n ortaya ç kmas na aile ortam ve yak n çevresi neden oldu u için, bu ortamdan ayr lmad kça sorunlar çözümlenemeyecek durumda olan çocuklar, Yo un bir psikolojik tedavi, özel e itim ve ya tlar yla birlikte ya amak suretiyle rehabilite edilebilecek çocuklar, Birbirlerinden ayr lmamalar gerekli görülen karde ler, Ailesine olan yak n ba yan na verilemeyen çocuklar37. nedeniyle bir ba ka ailenin 2. 4. 4. Kurumlar n Ta malar Gereken Temel Özellikler Bak m kurumlar , daha somut ifadesiyle çocuk yuvalar ve yeti tirme yurtlar , yaln zca belirli bir ya a kadar çocuklara güvence sa layan birer kurum olmaktan öte, çocuklar n her tür sorunlar yla ilgilenen, onlar n ailesi ile ili kilerinin devam sa layan, toplum ya am na uyum sa layabilmelerine yard mc olan bir anlay ile hizmet vermelidir38. Kurumlar n nas l bir hizmet anlay ile hareket etmeleri gerekti i daha geni bir ekilde ele al rsa; her eyden önce, çocu un ailesi ve akrabas ile ili kisinin sürdürülmesine özel bir gayret gösterilmelidir. Bu kurumlarda çal acak olan personelin seçimine özel bir önem verilmeli, çocu a ilgiyle ve sevgiyle yakla abilecek sahas nda uzman ki iler bu i için görevlendirilmelidir 39. Kurumlara hakim olan atmosfer, resmi ve 3. 1. Koruyucu Aile Kavram , Önemi ve Tarihçesi Korunmaya muhtaç çocuklara yönelik bir sosyal hizmet türü olan “koruyucu aile42 bak ”, çocu a ailesinin bakamad durumlarda veya çocu un evlat olarak verilmesinin mümkün olmad ya da uygun görülmedi i durumlarda, devletin sa layaca destek ile bu çocu un öz ebeveyninin yerini alabilecek bir aile yan nda geçici ya da sürekli olarak bak n sa lanmas r43. Çocu un annesi ya da babas ona uygun bir bak m ortam sa layamazsa ya da onu incidir veya ihmal ederse, devlet çocu u ba ka bir eve yerle tirmek üzere harekete geçebilir44. Dolay yla, kimsesiz ve bak ma muhtaç çocuklar, belirli kriterlere göre seçilecek koruyucu ailelerin sa layaca sevgi ve efkat ortam nda bak lmakta, masraflar da devlet taraf ndan kar lanmaktad r45. Genelde, çocu un ailesine geri dönme durumu söz konusu oldu unda koruyucu aile bak tercih edilirken, böyle bir ihtimal yoksa evlatl k verilme yoluna ba vurulmaktad r. Koruyucu aile, mahkemece hakk nda korunma karar al nan çocu un, geçici veya sürekli, ücretli veya gönüllü olarak aile ortam nda bak gerçekle tirecek ve öz ana–baba yerini tutabilecek aileler veya 40 41 42 37 Güran, a. g. e., s. 5. M. ükrü Tulay, “Korunmaya Muhtaç Çocuklar n Müesseselerde Bak ”, Sosyal Hizmet Dergisi, C. III, S. 12, Eylül 1969, s. 18. 39 Kurumlarda çal an personel ile çocuklar aras ndaki ileti im önemlidir. Bu kurumlarda görev alan, yöneticiler, sosyal hizmet uzmanlar , psikologlar, sosyologlar, ö retmenler, doktorlar, çocuk geli imi ve itimi uzmanlar ve di er elemanlar, bir bütünün parçalar halinde, planl , programl ve ekip çal mas ile hizmetleri yerine getirmelidirler. stanbul’daki yeti tirme yurtlar üzerine yapt z çal man n Anket uygulamas esnas nda yurtlarda yeterli say da personelin bulunmad fark ettik. Ayr ca gözlemledi imiz di er bir husus da yo un bir bürokratik atmosferdi. ayet yurtlarda sosyal ve ekonomik yönden maksimum fayda elde edilmesi isteniyorsa biran önce bu olumsuz ko ullar n elimine edilmesi gerekmektedir. 38 HASAN ENOCAK 43 44 45 Martin Gula, Çocuk Bak Müesseseleri ve Bunlar n Toplumda Çocuklar çin Yeni Hizmetler Tesisindeki Rolü, Çev. Ülker Ergun, Ankara, Sa k ve Sosyal Yard m Bakanl Yay., 1962, s. 18. brahim C lga, “Korunmaya Muhtaçl k Olgusunun Sosyolojik Analizi”, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, S. 7, Kas m 1986, s. 43. “Koruyucu aile”nin ngilizce literatürdeki kar “foster home”dur. Ayn zamanda, “foster family” ve “foster care” kavramlar da kullan labilmektedir. Amerikan Çocuk Refah Birli i, Koruyucu Aile Bak , Hizmeti ve Standartlar , Ankara, Sosyal Hizmetler Genel Müdürlü ü Yay., 1962, s. 10; Zuhal Arnaz, “Koruyucu Aile Bak ndaki Çocu un Geli im Özellikleri Ana Yoksunlu unun Çocuk Geli imine Etkileri Aç ndan Koruyucu Aile Bak n Kurum Bak ile Kar la rmal ncelemesi, HÜ. Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu Dergisi, S. 2–3, May s–Eylül 1983, s. 123. Jennifer Shroff Pendley, “Foster Families”, (Çevrimiçi): http//:www.kidshealth.org/kid/feeling/home_family/foster_families.html, 12.09.2005. Fethi Bayc n, “Türkiye’de Korunma a Muhtaç Çocuklar ve Koruyucu Aile Denemesi”, Sosyal Hizmet Dergisi, C. I, S. 2, Mart 1962, s. 12. KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 193 ki ilerdir (KAY. m. 4/e). Bu tan ma göre, koruyucu aile bak kendi ailesiyle herhangi bir nedenden dolay ya ayamayan çocuklara k sa veya uzun süreli aile ya am sa lar. Koruyucu aile bak , çocuk refah alan n önemli bir hizmeti olarak yetkili bir kurumun gözetim ve denetiminde yürütülür. Bu süreç içerisinde çocu un ve biyolojik ailesinin ihtiyaç duydu u ki isel çal ma ve di er tedavi hizmetleri sa lan r46. Çocuk refah alan na giren bir hizmet olarak koruyucu aileye ili kin ilk kanuni düzenlemenin ngiltere’de Kraliçe I. Elizabeth zaman nda 1601 y nda ç kar lan “Yoksullar Kanunu”nda yer ald bilinmektedir47. Bu Kanuna göre, anne–baba ya da büyük anne–baba taraf ndan bak lamayan çocuklar, yün ticareti yapan ailelerin yan na el tezgahlar nda çal mak üzere ç rak olarak verilmi lerdir. Ç rakl k süresinin erkek çocuklar için 24, k z çocuklar için ise 21 ya na ya da evleninceye kadar devam etmesi öngörülmü tür. ngiltere’de ba layan bu hizmet, koloni devrinde Amerika’da, rakl k eklinde olmak üzere, 19. yüzy la kadar devam etmi tir. 1909 nda çocuklar n korunmas na ili kin olarak Beyaz Saray konferanslar yap lmaya ba lam r48. Bu konferanslar n amac , çocuklar n ihtiyaçlar belirlemek ve bu ihtiyaçlar giderici çocuk refah hizmetlerinin de erlendirilmesini yapmakt r. Yap lan konferans sonucunda, çocuk refah ile ilgili baz tavsiyelerde bulunulmu tur. Bu tavsiyelere göre, çocuklar zorunlu bir neden olmad kça ailelerinden al nmayacak ve onlar korunmaya maruz b rakan nedenler mümkün oldu unca ortadan kald lacakt r. Bu ba lamda koruyucu aile hizmeti ailelerinden ayr lan çocuklar için tercih edilen bak m türü olarak de erlendirilmelidir 49. Bugünkü ekliyle koruyucu aile bak ise 1948’de Birle mi Milletlerde Çocuk Dairesinin kurulmas ndan sonra ortaya ç km ; 46 ebnem Gülfidan, “ ngiltere’de Aile”, Aile Politikalar –Kar la rmal Ülkeler Panoramas , Ankara, Aile Ara rma Kurumu Yay., 1991, s. 204; Ayr ca bkz. Halis Yunus Ersöz, Sosyal Politika Perspektifinden Yerel Yönetimler, stanbul, Filiz Kitabevi Yay., 2004. 47 Walter A. Friedlander, Sosyal Hizmetlerin Kavram ve Metodlar , Çev. Elkin Besin, Ankara, Sa k ve Sosyal Yard m Bakanl Yay., 1965. 48 Yörüko lu, a. g. e, s. 200. 49 H. Fredericksen, R. A. Mulligan, The Child and Welfare, San Fransisco, 1972, s. 38. 194 HASAN ENOCAK 1950’lerde aile krizlerinin etkilerini azaltmak amac yla çocuklar, k sa süreler içinde olsa koruyucu ailelerin yan na yerle tirilmi lerdir. Koruyucu aile kavram geli tikçe farkl koruyucu aile türleri ortaya km r. 1970’li y llardan itibaren ise problemli çocuklar n korunmas bak ndan koruyucu aileye olan ilgi artm r50. Türk toplumunda ise, kimsesiz bir çocu un büyütülmesi, i sahibi yap lmas ve evlendirilmesi sevap kabul edilen bir gelenektir. Ancak sadece ki ilerin iyi niyetine kalm bu uygulama zamanla çocuklar n istismar edilmeleri, bo az toklu una kötü ko ullarda çal lmalar sonucunu do urmu tur. Ayr ca bu uygulamalar ki isel düzeyde kalm , örgütlenememi ve toplumsal ihtiyaçlar kar layamam r51. Türkiye de çocu un ba ka bir ailede bak aile ilgili ilk kanuni düzenleme 1926 tarihli Medeni Kanunun 273. maddesinde yer alm r. 1930 y nda ç kart lan Umumi H fz ss hha Kanununda koruyucu aile hizmetine ili kin hükümler (m. 159–161) yer alm r52. Medeni Kanunda hakk nda koruma karar verilen çocu un hakim taraf ndan bir aile yan na yerle tirilebilece i öngörülmü tür. Umumi H fz ss hha Kanunu’nda çocuklar n bak lmak üzere aileler yan na yerle tirilmesi yetkisi belediyelere verilmi tir. Söz konusu kanunlarda hükümler yer almas na ra men ilk uygulama 27.5.1949 tarihli ve 5387 say 50 Gülfidan, a. g. e., s. 203. Koruyucu aile, genelde anla ld üzere yaln zca çocuklara yabanc kimselerin sundu u bir hizmet de ildir. Örne in, ABD’ye bakt zda, milyonlarca koruyucu ailenin önemli bir sm n (2 milyondan fazla çocu un) “akraba bak ” (kinship care) yoluyla himaye alt nda oldu u görülmektedir. Akrabalar n bir k sm , bu hizmeti tamamen devletten ba ms z yerine getirirken, bir k sm devletten bir miktar destek almakta, bir k sm ise bu hizmeti tamamen devlet ile ba lant olarak sunmaktad r (200 bin çocuk, devlet taraf ndan evlatl k olarak akrabalar n yan na yerle tirilmi tir). Shelley Waters Boots, Rob Geen, “Family Care or Foster Care? How State Policies Affect Kinship Caregivers”, New Federalism: Issues and Options for States, Series A, No: A–34, July, 1999, s. 1–2; Jill Duerr Berrick, “When Children Cannot Remain Home: Foster Family Care and Kinship Care”, The Future of Children: Protecting Children from Abuse and Neglect, Vol: 8, No: 1, Sprin2 1998, s. 72. ABD’de, problemli çocuklar n korunmalar ndan do an maliyetlerin azalt lmas na yönelik çabalar n, bu çocuklara zarar verece ini belirten yay nlar yap lmaktad r. Bkz.: David Rubin, Neal Halfon, Ramesh Raghavan, Sara Rosenbaum, Protecting Children in Foster Care: Why Proposed Medicaid Cuts Harm Our Nation’s Most Vulnerable Youth, Seattle, WA, Casey Family Programs Publ., 2005. 51 M. ükrü Tulay, “Türk Aile Sistemi çinde Koruyucu Ailenin Yeri ve Önemi”, Sosyal Hizmet Dergisi, C.V, S.8, Kas m–Aral k–Ocak 1972, s. 2. 52 RG. 6.5.1930, S. 1489. KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 195 Korunmaya Muhtaç Çocuklar Hakk ndaki Kanunu’nun yürürlü e giri inden sonra olmu tur53. 2828 say Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununda koruyucu aile kurumu ayr nt biçimde düzenlemi tir54. Kanunun 23. maddesine göre, “mahkemece korunma karar al nan korunmaya muhtaç çocu un bak ve yeti tirilmesi, bu kanuna göre kurulmu kurumlarda oldu u kadar kurumun denetim ve gözetiminde bir koruyucu aile taraf ndan da yerine getirilebilir. Koruyucu aile, korunmaya muhtaç çocu un bak ve yeti tirilmesini gönüllü olarak üstlenebilece i gibi kurumca belirlenecek ve ödenecek bir ücret kar nda da yapabilir. Koruyucu ailelerin seçimine, çocukla ilgili sorumluluklar na, kurumla olan ili kilerine, hizmetin i leyi ine ili kin esaslar bir yönetmelikle düzenlenir”. Bu maddeye dayan larak 2.10.1984’te ilk Koruyucu Aile Yönetmeli i ç kar lm r55. Koruyucu aile uygulamalar 1993 y na kadar bu yönetmelikte belirtilen esaslara göre yürütülmü tür. 14 Ekim 1993’te ise daha önceki yönetmeli in eksikliklerini tamamlamak amac yla ikinci bir Koruyucu Aile Yönetmeli i ç kar lm r56. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, koruyucu aile bak te vik etmek ve ülke düzeyinde yayg nla rmak amac yla 1992 nda koruyucu aile projesi haz rlam r. Bu projenin amac , Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna ba çocuk yuvalar ve yeti tirme yurtlar nda bak lan çocuklarla, s rada bekleyen korunma kararl çocuklar n kurum bak yerine istekli ve gönüllü koruyucu aileler yan na yerle tirilmesidir. 3. 2. Koruyucu Aile Türleri Para Kar nda Hizmet Veren Koruyucu Aileler: Para kar koruyucu aile görevi yapanlar ya “geçici” olarak ya da “sürekli” olarak bu hizmeti üstlenmektedir. Sürekli olarak bu hizmeti sunmak isteyen aileler rakamsal olarak ço unluktad r. Bir ülkenin ekonomik 196 imkanlar n geni li ine ba olarak, sosyal hizmet kurumu taraf ndan bu ailelere tespit edilecek esaslar dahilinde belirli bir ayl k ba lan r. Bu ayl k ile, çocu un beslenme, giyim, e itim, sa k ve varsa özel masraflar kar lan r57. Genel olarak bak ld nda, koruyucu ailelere verilen para, çocu un masraflar ancak kar layacak miktarda hesaplanmaktad r; aksi takdirde, para kazanmak amac yla koruyucu aile olmay isteyeceklerin miktar n artmas ndan endi e edilmektedir. Gönüllü Olarak Hizmet Veren Koruyucu Aileler: Genellikle, çocuk evlat edinmesi mümkün olmayan ailelerin, gönüllü olarak ve bir kar k beklemeksizin çocuklara koruyucu aile olma yolunu seçtikleri gözlenmektedir. Bu tür ailelere de, genellikle anne ve babas olmayan ve evlatl k verilmesi mümkün olmayan çocuklar n bak verilmektedir. Hatta, bu koruyucu aile bak m türünün evlat edinmeye adeta bir basamak te kil etti i ifade edilmektedir58. Çok Say da Çocu a Bak m Sa layan Koruyucu Aileler: Özel bir bak m yöntemidir. Tek ba na bir koruyucu aile yan na verilmesi uygun görülmeyen, çok ki inin ya ad yurtlarda sa lanan kurum bak na da uyum sa layamayan çocuklara yönelik olarak (örne in, ergenlik ça nda ve depresyon alt nda olan çocuklar bu kategoride dü ünülebilir) geli tirilmi bir metottur. Evli bir çiftin yan na, en fazla 10 çocuk verilmekte, bunlar n masraflar , her bir çocuk için belirli bir ücret ödenerek devlet taraf ndan kar lanmaktad r59. 3. 3. Koruyucu Aile Bak M. ükrü Tulay, “Türk Aile Sistemi çinde Koruyucu Ailenin Yeri ve Önemi”, Sosyal Hizmet Dergisi, C. V, S. 8, Kas m–Aral k–Ocak 1972, s. 5. 54 RG. 24.05.1983, S. 18059. 55 RG. 02.10.1984, S. 18592. 56 RG. 14.10.1993, S. 21728. n Benzer Bak m Türlerinden Fark Koruyucu aile bak , ülkemizde tarihi geli im sürecinde korunmaya muhtaç çocuklara hizmet vermi olan süt evlatl k ve beslemelik gibi geleneksel bak m türlerinden farkl oldu u gibi evlat edinmeden de farkl r. 57 53 HASAN ENOCAK Sevda Ta tekil, “Korunmaya Muhtaç Çocuklara Yönelik Bir Bak m Yöntemi Olarak Koruyucu Aile Bak ”, Çimento veren, C. II, S. 2, Mart 1990, s. 10. 58 Birsen Gökçe, Memleketimizde Cumhuriyet Devrinde Kimsesiz Çocuklar Sorunu ile lgili Tutumun Sosyolojik Mukayeseli Tahlil ve Analizi, Ankara, Sosyal Hizmetler Genel Müdürlü ü Yay., 1981, s. 74– 75; 59 Ta tekil, a. g. e., s. 8–9. KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 197 3. 3. 1. Süt Evlatl ktan Fark Süt evlatl k, bir kad n kendisinden do mayan bir çocu u emzirmesiyle olu an geleneksel bir kurumdur. Burada amaç, yeni do mu bebe in süt ihtiyac n kar lanmas r. Koruyucu aile bak nda da çocu un ihtiyaçlar n kar lanmas söz konusudur. Ancak burada, bebe in sadece beslenme ihtiyac de il ailesi olmayan ya da ailesi yan nda sürekli yada da geçici olarak yeti me olana bulamayan korunmaya muhtaç bir çocu a bunun sa lanmas r. Ayr ca koruyucu aile bak hukuken kurumsalla ve kanunlarla düzenlenmi bir bak m türüdür60. 3. 3. 2. Beslemelikten Fark Beslemelik, varl kl ailelerin, kimsesiz ya da yoksul aile çocuklar , hizmetleri kar nda bak p yeti tirdikleri geleneksel bir kurumdur. Örf ve adete dayanan bu kurum, evin beyi ya da han ile çocu un ana–babas ya da yak nlar aras nda yap lan bir sözle me ile meydana gelir61. Ancak, hukuki bak mdan düzenlenmeyen bir kurum oldu u için, yükümlülükleri vicdani olmu ve yapt da ahlak kurallar düzenlemi tir62. Besleme olarak yerle tirilen çocukla, çal ran ki i aras ndaki ili kinin hukuki niteli i ise tart mal r. Hukuki niteli in “fiili durum”63, “ahlaki borcun ifas ”64, “kölelik”65 oldu unu ileri sürenler gibi, bunun yaz olmayan bir hizmet sözle mesi oldu unu da ileri sürenler olmu tur66. 198 HASAN ENOCAK Çocuk hakk nda korunma karar al narak, koruyucu aile yan na yerle tirilmesi durumunda, özellikle k z çocuklar n beslemelik anlay ile çal ld gözlemlenmi tir67. 3. 3. 3. Evlat Edinmeden Fark Koruyucu aile bak n en çok kar ld kurumlardan biri de evlat edindirmedir. Hatta ülkemizde aileler ço unlukla, evlat edinmek amac yla koruyucu aile olmak istemektedirler. Evlat edinme, ko ullar sonuçlar ve sona ermesi Medeni Kanun da düzenlenmi bulunan hakimin izni ile tamamlanan hukuksal bir kurum olup evlat edinenle evlatl k aras nda evlilik içi soy ba na benzer bir ml k ili kisi meydana getirir. Evlat edinme, ana–babas hukuken ya da fiilen belli olmayan veya ana–babas bulunmakla birlikte as l ailesinde sa kl yeti me olana bulunmayan çocuklar n, ba ka bir ailenin devaml ve asli üyesi durumuna gelmesini sa lar68. Böylece evlat edinilen çocu a kan ba ile ba oldu u ana–babas n evinde bulamad güvenlik, do an n gereklerine en uygun aile ortam nda sa lanm olur. Evlat edinme sonucunda, çocuk evlat edinenin mirasç olur, onun soyad al r ve onun velayeti alt na girer (MK. m. 314). Koruyucu aile bak ise, çocu un korunmas amac güden ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunun denetimi ve gözetimi alt nda yürütülen bir çocuk refah hizmetidir. Çocuk koruyucu aile yan na k sa ya da uzun bir süre veya kimsesiz ise re it oluncaya kadar yerle tirilir. Koruyucu aile yan na yerle tirme çocukla koruyucu aile aras nda h ml k ba olu turmaz, çocuk koruyucu ebeveynin velayeti alt na girmez. Bununla birlikte e er velisi yoksa, hakim koruyucu ana– babay ya da bunlardan birisini çocu a vasi atayabilir. 60 Ferhunde Özbay, “Türkiye’de Evlatl k Kurumu: Köle Mi, Evlat M ?”, Türkiye Cumhuriyetinin 75 Y na Toplu Bak Uluslararas Kongresi, C.II, stanbul, Tarih Vakf Yay., 1999, s. 278. 61 Bülent Davran, “Bir Sosyal Davam z: Beslemelerin Hukuki Durumu”, Sosyal Hukuk ve ktisat Mecmuas , l. 1, S. 2, 1948, s. 52. 62 Muslih Fer, “Korunmaya Muhtaç Çocuklar”, Korunmaya Muhtaç Çocuklar, stanbul, ktisadi Ara rmalar Vakf Yay., 1970, s. 19. 63 Ali Naim nan, Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, Ankara, AÜ. Hukuk Fakültesi Yay., 1971, s. 16. 64 Ülker Gürkan, “Evlat Edinme ve Beslemelerin Hukuki Durumu”, Türk Hukuku ve Toplumu Üzerine ncelemeler, Ankara Türkiye Kalk nma Vakf Yay., 1974, s. 202. 65 Hülya Aksoy, “Beslemelerin Hukuki Durumu”, Günümüzde Yarg , Çocuk Hukuku Özel Say , S. 26, Haziran 1978, s. 29. 66 Gürkan, a. g. e., s. 170. 67 68 Tulay, a. g. e., s. 4. Süheyla Balkar, “Türk Hukukunda Evlat Edinme”, Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, l: 1, S. 2, 2002, s. 238. KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 199 3. 4. Çocu un Koruyucu Aile Yan na Yerle tirilmesi Koruyucu Aile Yönetmeli ine göre çocuk yuvalar , yeti tirme yurtlar , rehabilitasyon merkezleri, her ay koruyucu aile yan na yerle tirilecek çocuklar n ad ve soyadlar , do um yeri, do um tarihleri ve korunma karar verilmesinin nedenlerini kapsayan bir liste ile birlikte sa k durumunu, psiko–sosyal ve fiziksel geli imlerini gösteren sosyal inceleme raporunu l Müdürlüklerine gönderirler (KAY m. 7). Koruyucu Aile Yönetmeli inde, koruyucu aile yan na yerle tirilecek çocuklarda aran lacak özellikler belirtilmemi tir. Her somut olayda kurum uzmanlar koruyucu aile yan na yerle tirilecek çocuklar belirlemektedir. Ancak bu belirleme, çocuk yerle tirilmeden önce gözlem merkezlerinde doktor, psikiyatr, psikolog ve sosyal yard mc lardan olu an bir ekip taraf ndan yap lan kapsaml bir inceleme sonucunda yap lmal r. Koruyucu aile yan na yerle tirmede çocuk aç ndan en önemli faktör ya r. Bir ya s koymak bilimsel bak mdan uygun olmamakla birlikte 13 ya ndan küçük çocuklar için koruyucu aileye yerle tirme daha uygun bulunmaktad r. Çünkü, bu ya n üstündeki çocuklar ergenlik ça na girmi olduklar ndan yabanc birisinin otoritesini kolay kabul edememektedirler. Öte yandan, bu ya n üstünde olan çocuklarda aile ortam ndan beklenen duygusal etkile im zay flam , çocukla aile aras nda anla mazl k olas artm r69. Hatta Amerikan Çocuk Refah Birli i bu ya 6 olarak belirlemi tir. Koruyucu aile yan na yerle tirilen çocuk, görevli sosyal çal mac taraf ndan düzenli olarak izlenir. Ve bu süreçte ortaya ç kacak sorunlar çözmek için gerekli çal malar yap r (KAY. m.14). 3. 5. Koruyucu Aile Bak n Faydalar Koruyucu aile bak n hem korunmas gereken çocu a, hem bu çocu un gerçek ailesine, hem koruyucu aileye, hem de sosyal hizmetler kurumuna faydalar vard r. 200 Koruyucu aile bak n çocuklar aç ndan en büyük faydas , onlara bir aile ortam n s cakl vermesidir. Zira koruyucu aile bak öz ailesince kendisine yeterli bir bak m sa lanamayan, ancak aile hayat na uyum sa lamda herhangi bir güçlükle kar la mayan ya da anne ve babas ndan tamamen ayr lm , kimsesiz, terkedilmi ve aile ortam na ihtiyaç duyan çocuklar için birçok fayda sa lamaktad r. Fakat unutulmamal r ki koruyucu aile bak n her çocuk her zaman faydal olamayaca r. Örne in 6 ya ndan küçük çocuklar n ve ana baba ili kilerine kar koyanlar d nda bulu ça nda olan çocuklar için koruyucu aile bak uygundur. Buna kar k, bulu ça nda olan ve aile ba lar ndan kurtulup ba ms z olmak isteyen çocuklarla, suçlu, ruhen veya bedenen geri kalm çocuklar n koruyucu aile bak na uygun olmad klar ileri sürülmektedir70. Öte yandan çocu un gerçek ailesine olan yarar ise u ekilde ortaya ç kmaktad r. Çocuk ile öz ailesi aras nda olan bir tak m nedenlerden dolay çocuk ailesinden uzakla ld nda, sosyal hizmet uzmanlar hem bu çocuk için en uygun bak m yöntemini bulmaya ve uygulamaya çal rken, bir yandan da aileden kaynaklanan sorunlar bulma ve bunlar giderme yönünde hareket etmektedir. Çünkü, burada amaç, sorunlar bir an önce çözüme kavu turmak, böylece çocu un ailesiyle ili kisinin devam sa lamay , aile bireylerinin bir arada ya amalar mümkün k lmakt r. Neticede çocu un gerçek ailesi, sorunlar n çözümünde yard m görmesinin yan nda çocu un bak m ve korunmas hususunda da desteklenmi olmaktad r71. Koruyucu aile olmak istemenin alt nda birtak m genel nedenler yatmaktad r. Bunlar n ba nda; çocuklara yard m etme iste i, toplumda koruyucu aileye duyulan gereksinimi kar lama, aile bütçesine katk , yaln zl a bir çözüm, aileyi daha da geni letme, evlatl k edinme, çocu unun kayb telafi etme ya da dini gerekçeler vb. say labilir72. Ülkemizde ise, genellikle u nedenler öne ç kmaktad r: Koruyucu aileler, kimsesiz ve korunmaya muhtaç çocuklar yanlar na ald klar 70 Gökçe, a. g. e., s. 5. Sevda Ta tekil, “Korunmaya Muhtaç Çocuklara Yönelik Bir Bak m Yöntemi Olarak Koruyucu Aile Bak ”, Çimento veren, C. II, S. 2, Mart 1990, s. 9. 72 Oriana Linares, Daniela Montalto, “Foster Families”, Child Study Center Letter, Vol: 8, No: 2, Nov.–Dec. 2003, s. 2. 71 69 Latife B kl , “Geli mi Ülkelerde Suçlu ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar çin Koruyucu Aile Uygulamas ”, Çocuk Suçlulu u ve Çocuk Mahkemeleri Sempozyumu, Ankara, AÜ. E itim Bilimleri Fakültesi Yay., 1983, s. 61. HASAN ENOCAK KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 201 taktirde, e er çocuk sahibi de illerse çocuk sevgisini tatmakta, çocuklar var ise, maddi bir kazanç imkan elde etmektedir. Koruyucu aile veya ki iler daha çok evlat edinmek istedikleri çocuklara koruyucu aile olmak istemektedirler. Çünkü koruyucu ailelik evlat edinmenin ön a amas olarak görülmektedir73. Kurumun bu durumdan sa lad fayda ise, hem kurum bak na nazaran daha ucuz bir sosyal hizmet üretmek, hem de çocuk için daha uygun bir yeti me ortam sa lamak eklinde özetlenebilir74. Ancak unu unutmamak gerekir ki, sosyal hizmet kurumlar n temel amac , çocuk için en uygun yeti me ortam tespit ederek çocu un böyle bir ortamda yeti mesini sa lamakt r. 3. Kar la 6. Koruyucu lmas Aile Bak n Kurum Bak le Bahsedildi i üzere, kimsesiz ve korunmaya muhtaç olan çocuklara yönelik olarak üç tür bak m yöntemi söz konusudur (kurum, koruyucu aile ve evlatl k yöntemleri). Bu üç yöntemden en uygun olan n, koruyucu aile bak yöntemi oldu u kabul gören bir görü tür. Çocuk refah alan nda yap lan ara rmalar ve gerçekle tirilen gözlemler, anne, baba ve çocuklardan olu an bir aile ortam n, çocu un geli imi aç ndan en uygun ortam oldu unu ortaya koymaktad r. Bu nedenle, geli mi ülkeler kurum bak en aza indirirken, koruyucu aile bak ise mümkün oldu unca art rmaya çal r. Bugün geli mi Bat ülkelerinde benimsenen yöntem, çocu un koruyucu aile yan na yerle tirilmesidir75. Ancak, ne yaz k ki, koruyucu aile bak m yöntemine ülkemizde yeterince önem verilmedi i, bunun yerine kurum bak n tercih edildi i gözlenmektedir. Halbuki, bu yöntem, sonuçlar itibariyle daha etkili bir yöntemdir ve geli mi ülkeler taraf ndan kurum bak na nazaran tercih edilmektedir76. 73 Nilgün Balamir, “Türkiye’de Koruyucu Aile Uygulamas ”, Çocuk Suçlulu u ve Çocuk Mahkemeleri Sempozyumu, Ankara, AÜ. E itim Bilimleri Fakültesi Yay., 1983, s. 72. 74 Fethi Bayc n, “Türkiye’de Korunma a Muhtaç Çocuklar ve Koruyucu Aile Denemesi”, Sosyal Hizmet Dergisi, C. I, S. 2, Mart 1962, s. 13. 75 B kl , “Geli mi Ülkelerde Suçlu ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar çin Koruyucu Aile Uygulamas ”, s. 63. 76 Tatl bal, a. g. e., s. 29. 202 HASAN ENOCAK Di er yandan, koruyucu aile bak m yönteminin bu üstünlü ü, di er yöntemlerin önemlerini ortadan kald rmaz. Çünkü, bir bak m yöntemi her çocuk için uygun bir yöntem de ildir. Farkl özellikler ve ihtiyaçlara sahip çocuklar için onlara uygun farkl yöntemler söz konusudur. Ne var ki, koruyucu aile bak n, sa lad s cak bir yuva ortam yla, kurum bak ortam ndan olumsuz etkilenmi çocuklar üzerinde dahi tedavi edici etkilerde bulundu u gözlenmektedir. Bu çocuklar, kurumda yeti enlere göre daha sa kl olmakta, sosyal ya ama daha çabuk intibak edebilmektedir. Bu ba lamda koruyucu aile yönteminin iyi i leyebilmesi için sosyal hizmet uzmanlar na büyük bir rol dü mektedir. ayet aile ile çocu u iyi e le tiremezlerse, o zaman yöntemin ba ar ans dü ük olacakt r. Önemli olan kar kl uyumdur, bu sa land taktirde koruyucu aile yöntemi en ideal yöntem olarak 77 görülebilir . 3. 7. Koruyucu Aile Bak n Sona Ermesi 3. 7. 1. Genel Olarak Koruyucu aile yan na yerle tirme sözle mesinin sona ermesi sözle meden kaynaklanan nedenler yan nda korunma karar n kalkmas ndan da kaynaklanmaktad r. Sözle meyi sona erdirme, iki taraf içinde her zaman mümkündür. Üçüncü ah s olan çocuk da, yarar na yap lan sözle menin sona erdirilmesini isteyebilir. Sözle menin sona erdirilmesi korunma karar n kalkmas na ba de ildir. Ancak korunma karar n kald lmas sözle menin hukuki dayana olan gerekçenin ortadan kalkmas ifade etti i için sözle me bu ekilde sona ermi olacakt r. 3. 7. 2. Korunma Karar Sözle menin Sona Erdirilmesi n Kald lmas na Ba Olarak Çocuk hakk nda verilmi olan korunma karar , gerekçesini te kil eden korunmaya muhtaçl k durumunun sona ermesi ile ortadan kalkar. Korunmaya muhtaçl k durumu çocu un ölümü, rü düne ula mas , 77 Muammer Örs, “Koruyucu Aile”, Sosyal Hizmet Dergisi, C. II, S. 2–3, Haziran–Temmuz–A ustos–Eylül 1966, s. 23. KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 203 korunma karar n verilme nedenlerinin ortadan kalkmas ve çocu un evlat edinilmesi ile sona ermektedir. 3. 7. 3. Çocu un Ölümü Çocu un ölümü ile korunma alt na al nma hali sona erer. Ölüm nedenine ba olarak koruyucu ki inin haks z fiilden dolay sorumlulu una gidilebilir (BK .m. 50–51) 3. 7. 4. Çocu un Re it Olmas Korunma karar kural olarak çocu un re it olmas ile sona erer (ÇKK. m. 7/6, SHÇEKK. m. 24/I). Çocu un evlenmesi ve mahkeme karar ile de re it k nmas hali de korunma karar n kald lma nedenini te kil edecektir (MK. m. 11/II, 12). Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununda rü de ra men, korunmaya muhtaçl k durumunun devam etti i faraziyesi ile çocu un r zas n al nmas ko ulu ile, korunma karar n uzat labilece i hüküm alt na al nm r (SHÇEKK. m. 24/I). Bu hükme göre, ortaö retime devam edenlerin 20, yüksek ö retime devam edenlerin 25 ya na kadar, 18 ya doldurmu çocuklar n bir i veya meslek sahibi edilerek, kendi kendilerine yeterli olabilmelerinin sa lanmas amac yla 20 ya na kadar korunma karar uzat labilir (SHÇEKK. m. 24/I bent b). Bedensel, zihinsel ve ruhsal sakatl klar nedeniyle sürekli bak ma muhtaç durumda bulunan ve çal maktan aciz olan çocuklar n korunma karar uzat r (SHÇEKK. m. 24/l bent c). Korunma karar n uzat lmas da mahkeme karar ile olmaktad r. 18 ya doldurmu okumayan ya da ortaö retimini bitirmi çocuklar n korunma karar n uzat lmas Kurum taraf ndan genellikle istenmemektedir. Bu konuda korunma alt ndaki ki inin, kurumda kalma iste i de dikkate al nmamaktad r. Bu durumda korunma karar n uzat lmas için mahkemeye ba vurma hakk n çocu a da tan nmas uygun olacakt r. Neticede, kuruma tan nan takdir hakk n kötüye kullan lmas mahkeme taraf ndan engellenmi olacakt r78. 204 unu vurgulamakta yarar vard r; 18 ya , ülkemiz aç ndan uzun llar kurum bak alt nda geçirmi çocuk için dü ük bir ya r. Kurumun, gençleri, korunma karar kald ld ktan sonra izlemesi hüküm alt na al nm sa da (SHÇEKK. m. 4 bent k; 24/I bent b cümle 2), uygulamada bu durum i lememektedir. Bu nedenle, ülkemizdeki e itim anlay ve kurum bak nda olman n olumsuz yanlar da dikkate al narak ya üst s n gerçekçi biçimde de tirilmesi gerekmektedir79. 3. 7. 5. Korunma Karar Say ta, a. g. e., s. 96. n Ba ka Bir Yarg Karar ile Kalkmas Çocuk hakk nda korunma karar al nmas veya geçici korunma alt na al nmas (SHÇEKK. m. 22/son) yerle tirme tedbirine (MK. m. 347) veya velayetin kald lmas karar na (MK. m. 348) dayanarak verilebilir. Bu tedbirlerin kald lmas veya de tirilmesi ile korunma karar da kald labilir. Tedbirler en geç velayetin sonra ermesine yani rü de kadar devam eder. 3. 7. 6. Çocu un Evlat Edinilmesi Koruma alt ndaki çocu un evlat edinilmesi, sürekli yerle tirme biçimi olarak dü ünülmekte ve korunmaya muhtaç çocu un yarar na en uygun çözüm olarak uygulanmaktad r (MK. m. 305/II). Çocuk yerle tirilmi oldu u aile taraf ndan evlat edinilebilir. Ülkemizde koruyucu aile yan na yerle tirme fiilen, evlat edinmenin alt basama olarak uygulanmaktad r80. Böylece evlat edinmeden önce belli bir deneme süresi geçirilmi olmaktad r. Evlat edinilme sonucu evlat edinen ile çocuk aras nda velayet ili kisi kurulmakta ve çocuk korunma alt ndan ç kar lmaktad r. 3. 7. 7. Korunma Karar n Kald lmas Korunma kar n kald lmas na ili kin hükümler Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununda yer almaktad r. Korunma karar verilmesine neden olan ko ullar n de mesi veya ortadan kalkmas halinde, il müdürlü ünün bildirmesi ile çocuk 79 78 HASAN ENOCAK Bekir Aksay, Ceza Hukukunda Ya Küçüklü ü, Kusur Yetene ine ve Sorumlulu a Etkisi, stanbul, 1990, s.58. 80 Say ta, a. g. e., s. 97. KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 205 hakk nda Kurum taraf ndan haz rlanan rapor dikkate al narak korunma karar mahkeme taraf ndan kald r (SHÇEKK. m. 24/I). Kurum d nda, koruma karar n kald lmas n Çocuk Koruma Kanununda say lan ilgililer taraf ndan talep edilebilece i hüküm alt na al nm r (ÇKK. m. 8/3). Ancak burada “talep” teriminin kullan lmas do ru de ildir. Çünkü Hakim, ba ms z olarak çocu un yarar na olan karar almakla yükümlüdür ve ilgililerin talepleri ile de ba de ildir81. 4. Evlat Edinme Evlat edinme günümüzde her zamankinden daha fazla önem kazanm r82. Çünkü sosyal politika aç ndan önem ta yan ve güncelli ini sürdüren esas sorun; çocu un korunmas üstlenecek, ona biyolojik ve psikolojik geli mesi için gerekli bak m olanaklar sa layacak as l toplumsal kurumun belirlenmesi sorunudur. Bugün, ailenin, uyum ve istikrar içinde oldu u sürece, çocu un yeti mesi bak ndan en uygun ortam olu turdu u konusunda görü birli i vard r. Bu ba lamda evlat edinme, aile ortam nda yeti mekten yoksun çocuklara bu olana sa layan ve çocu un fiziksel zihinsel, duygusal güvenli ini korumaya hizmet eden önemli bir kurumdur. Bu hizmetin amac ; biyolojik ailesi taraf ndan bak lamayan çocu a devaml bir aile, aileye de çocuk sevgisini giderme olana sa lamakt r83. Ayr ca çocu un geli imine uygun aile ortam yoksa çocu a yeni bir aile ortam haz rlamak devletin temel görevlerinden biridir. Evlat edinme, devletin bu görevini yerine getirdi i korunmaya muhtaç çocuklara sa lanan bak m yöntemlerindendir84. Çocuk ile ana ve babas aras ndaki ili kiyi ifade eden soyba , meydana geli ekline göre gerçek ve yapay olmak üzere ikiye ayr r. 81 Akyüz, a. g. e., 725. Son y llarda ABD ba ta olmak üzere geli mi ülkelerde evlat edinme say nda görülen art , çocuk refah ile ilgili alanda sa lanan en önemli ba ar r. Örne in, ABD’de 1995 ile 2001 y llar aras nda yakla k 25,000 çocuk evlat edinilmi tir. Ülkemizle ise, Medeni Kanun’un yürürlü e girdi i 1926’dan itibaren evlat edinilen çocuk say yaln zca 7,529’dur. Duncan Lindsey, Ira M. Schwartz, “Advances in Child Welfare: Innovations in Child Protection, Adoptions and Foster Care”, Children and Youth Services Review, Vol: 26, 2004, s. 999–1000. 83 Nesrin Güran Ko ar, “Korunmaya Muhtaç Çocuklar”, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu Dergisi, C. 5, S. 2–3, Ocak 1987, s. 72. 84 Esin Konanç, “Türk Hukuk Sisteminde Çocu un Korunmas ”, Türkiye’de Çocu un Durumu, 1990’lar n Çocuk Politikas Kongresi, Ankara, DPT–Unicef Türkiye Temsilcili i Yay., 1989, s. 11. 82 HASAN ENOCAK 206 Buna göre, gerçek soyba , kan ba na dayanan soyba olarak tan mlan rken, evlat edinmeyle kurulan soyba ise yapay soyba olarak ifade edilmektedir85. Evlat edinmenin sosyal, psikolojik ve ahlâki yönden ta önem ve her eyden önce insana özgü bir tak m ihtiyaçlara cevap vermesi, bu kurumun hemen hemen tüm modern hukuk sistemlerinde yer almas n sebebini olu turmaktad r. Kurumun zaman içerisinde de en i levi ile birlikte, evlat edinmeye ili kin kanuni düzenlemelerde de zorunlu olarak bir tak m de iklikler olmu tur. Türk Hukukunda ilk kez 1926 tarihli ve 743 say Türk Medeni Kanunu ile varl k bulan evlat edinme, 4721 say yeni Medeni Kanunun kabul edilmesiyle büyük ölçüde de ikli e ram r; bununla beraber, eski hukuka göre kurulmu olan evlat edinme ili kilerine 743 say Türk Medeni Kanunu hükümleri 86 uygulanmaya devam edecektir . Bu önemli yararlar na kar n evlat edinme, çocuklar n de ik amaçlarla istismar edilmesine ya da kanuni mirasç lar n miras haklar ndan yoksun b rak lmas na da yol açabilmektedir. te bu nedenlerle, yeniden düzenlenen kanunlar, bir yandan evlat edinmeyi kolayla rmakta bir yandan da evlat edinmenin sak ncalar na kar önlem almaktad rlar87. 4. 1. Tan , Hukuki Niteli i ve levi 4. 1. 1. Tan Kendilerine ait aile ortam ndan yoksun çocuklara yönelik bir sosyal hizmet türü olan evlat edinmeye ili kin doktrinde ve uygulamada çe itli tan mlara rastlan lmaktad r. Bu tan mlardan birine göre evlat edinme, çocu un ihtiyaçlar kar lamay amaçlayan bir sosyal hizmet alan r88. Bir di er tan ma göre ise evlat edinme, evlat edinilecek çocu u, onun öz ailesini ve çocu u evlat edinecek aileyi içine alan 85 Kemal O uzman, Mustafa Dural, Aile Hukuku, stanbul, Filiz Kitabevi Yay., 1994, s. 195. Balkar, a. g. e., s. 240. 87 ükran pka, “4721 Say Türk Medeni Kanunu’nun Evlat Edinmeye li kin Hükümlerinin ncelenmesi”, Ü. Hukuk Fakültesi Mecmuas , C. LVII, S. 1–2, 1999, s. 305. 88 Arthur Fink, Sosyal Hizmet Alan , Çev.: Lütfiye Yasa–Necil Ulusay, Ankara, Sa k Bakanl Yay., s. 225. 86 KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 207 süreçtir. Bu nedenle, çocu un sorumlulu u tamam yla evlatl k alan aileye verilirken, gelece i de kanunlar n öngördü ü biçimde güven alt na al nm olmaktad r89. Hukuki aç dan di er bir tan mda da evlat edinme, çocu u olmayan bireylere evlat sevgisini sa lamaya yarayan hukuki sonuçlar itibariyle sahih nesebe e de er bir geçerli nesep ba eklinde ele al nmaktad r90. Ba ka bir tan mda ise evlat edinme, do umla bir h ml k grubuna mensup olan bireyin sosyolojik bak mdan kan ba lar na denk tutulan yeni h ml k ba lar kazanmas sa lay müessesele mi bir uygulama eklinde belirtilmekte ve yeni kazan lan ba lar n eskilerini büsbütün veya k smen bertaraf etti i vurgulanmaktad r. Bu niteli i itibariyle evlat edinme, suni olarak nesep ba kurmaya olanak veren bir müessesedir91. 4. 1. 2. Hukuki Niteli i Çocuk ile ana ve babas aras ndaki ili kiyi ifade eden soyba , meydana geli ekline göre gerçek ve yapay olmak üzere ikiye ayr r. Buna göre, gerçek soyba , kan ba na dayanan soyba olarak tan mlan rken, evlat edinmeyle kurulan soyba ise yapay soyba olarak ifade edilmektedir92. Gerçekten de, yapay soyba , kan ba ndan kaynaklanan soyba ndan farkl olarak, evlat edinmeye dayanan ve mahkeme karar ile kurulan bir h ml k ba r. Nitekim, MK. md. 315/l'de yer alan "Evlat edinme karar , evlat edinenin oturma yeri; birlikte evlat edinmede lerden birinin oturma yeri mahkemesince verilir. Mahkeme karar yla birlikte evlatl k ili kisi kurulmu olur" hükmü bu hususu aç kça ortaya koymaktad r. Evlat edinmenin hukuki niteli i ise, önceden oldu u gibi, yeni düzenleme sonras nda da tart malara sebebiyet verecek niteliktedir. 208 HASAN ENOCAK Eski Medeni Kanunun yürürlükte oldu u dönemde evlatl k ili kisinin bir "aile hukuku sözle mesi" oldu u doktrinde hemen hemen oybirli i ile kabul edilmekteydi93. Zira, evlatl k ili kisi, t pk di er sözle meli ili kilerde oldu u gibi, evlat edinen ile evlatl n kar kl zalar na ihtiyaç duymakta ve taraflar bu r zalar , hakimin ön izninden sonra noterde düzenletecekleri resmi bir senetle belgelemekteydiler. Eski Medeni Kanunun 256'nc maddesine göre evlat edinme ili kisi, bu ekilde haz rlanan resmi bir senetle kurulmu olmaktayd . Oysa yeni Medeni Kanun, eski düzenlemeden tamam yla farkl bir biçimde, evlatl k ili kisinin "mahkeme karar ile kurulaca " belirtmektedir (MK. md. 315/1). Böylece, noterde resmi senet yapma gere i de ortadan kalkm r. Keza, evlat edinme ili kisini kurup kurmamakta hakime tan nan geni takdir yetkisi ve her türlü detayl ara rmay yapma görevinin yan s ra, evlatl k ili kisini verece i hükümle kurma yetkisine sahip olmas da, evlat edinmenin bundan böyle taraflar aras nda yap lan bir sözle me olmad ortaya koymaktad r94. Bu ba lamda yeni düzenleme ile birlikte, evlat edinme lemi, olu um bak ndan art k bir yarg karar na dayanacakt r. Eski düzenlemeden farkl olarak, evlatl k ili kisinin taraflar n anla mas ile her zaman sona erdirilebilece ine ili kin hükmün yeni Medeni Kanunda yer almamas da, evlat edinmenin kanun koyucu taraf ndan salt bir sözle me gibi görülmedi ini destekler niteliktedir95. Gerek bu sebepten dolay , gerek evlatl k ili kisinin mahkeme karar yla kurulaca düzenleyen ve resmi senet art kald ran hüküm gere i ve gerekse evlatl k ili kisinin kurulmas ndan önceki, ras ndaki ve sonras ndaki mahkemeye atfedilen tek yetkili olma s fat dolay yla, evlat edinme kurumunun art k bir sözle me niteli ine sahip olmad söylemek mümkündür96. 89 Ayd n Zevkliler, Mehmet Be ir Acabey, Emre Gökyayla, Medeni Hukuk, Ankara, Seçkin Yay., 1999, s. 1073. 90 Tu rul Arat, “Evlât Edinme Hukukundaki Geli melere Toplumsal levsel Aç dan Bak ”, Prof. Dr. Osman F. Berkiye Arma an, Ankara, 1977, s. 105. 91 M. ükrü Tulay, “Evlât Edinme”, Sosyal Hizmet Dergisi, C.IV, S. 5–6–7, ubat–Mart–Nisan 1970, s. 18. 92 Zevkliler, Havutçu, a. g. e., s. 304. 93 Selahattin Sulhi Tekinay, Aile Hukuku, stanbul, 1990, s. 445; O uzman, Dural, a. g. e., s. 245. pka, a. g. e., s. 316. 95 Turgut Ak ntürk, Türk Medeni Hukuku, Yeni Medeni Kanuna Uyarlanm Aile Hukuku, C. II, 7. bs., stanbul, Beta Yay., 2002, s. 362. 96 pka, a. g. e., s. 305. 94 KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 4. 1. 3. 209 levi Evlat edinme, kan ba ndan do an gerçek soyba ndan farkl olarak, evlatl kla evlat edinen aras nda mahkeme karar yla kurulan ili kiyi ifade eden bir aile hukuku kurumudur. Evlat edinme kurumunun sosyal, psikolojik ve ahlâki yönden ta önem, ayn zamanda böyle bir kurumun hemen hemen tüm modern hukuk sistemlerinde yer almas n da sebebini te kil etmektedir. üphesiz unutulmamal r ki, evlat edinme kurumu her eyden önce insana özgü bir tak m ihtiyaçlara cevap vermektedir97. Kurumun tarihi geçmi ine bak ld nda, evlat edinmenin öncelikli sebebinin çocu u olmayan kimselere soylar n devam n sa lanmas imkân vermek ve böylelikle aile servetlerini b rakabilecekleri kanuni bir mirasç lar n olmas sa lamak oldu u görülmektedir98. Ancak, aile hukukuna ait di er kurumlarda da oldu u gibi evlat edinme kurumunun da amac günümüze gelene dek zaman içerisinde de ikliklere u ram r. Bugün için evlat edinme, hem evlatl k hem de evlat edinen ki ilerin psikolojik ihtiyaçlar gidermek ve bunun neticesinde sa kl bir toplumsal yap olu turma amac na odaklanm r. Gerçekten de, evlat edinme olana sayesinde kimsesiz ve terkedilmi çocuklar sa kl bir yuvaya, bak lamayan çocuklar ise ki iliklerini geli tirebilecekleri bir aile ortam na kavu mu olurlar. Çocu u olmayan kimseler de böylelikle çocuk sevgisi tadabilme ve anne–baba olma deneyimini ya ayabilme imkân elde ederler. Bu aç dan bak ld nda evlat edinme kurumu, bir taraftan çocu u korumas ve onun bak m ve e itimini gözetmesi ile çocu un psikolojik ihtiyaçlar na; di er taraftan çocu u olmayan veya olamayacak olan kimselere anne– baba olma duygusu ya atmas yla onlar n psikolojik ihtiyaçlar na hizmet etmektedir. Neticede sözü geçen amaçlar gerçekle irken ayn zamanda toplumsal hayat n daha sa kl bir biçimde yap lanmas na da katk sa lanmaktad r99. 210 Evlat edinme kurumunun fonksiyonu ve amac zaman içerisinde de mi se de, bu amaçlar aras nda bugün için en ön planda olan , hiç ku kusuz çocu a destek olma hususudur. Zira, çocuk sahibi olma konusundaki biyolojik engeller, büyük geli me gösteren t p bilimi sayesinde birer birer a nca, art k amaç olarak, ki ilere çocuk sevgisini tatt rmaktan çok, terk edilmi , yetim ya da evlilik d nda do mu çocuklara s cak bir yuva ortam kazand rmak dü üncesi öne kmaktad r. Bu sebepledir ki sosyal hukuk ba lam nda evlat edinme, çocu un e itimi ve bak aç ndan büyük önem ta yan bir aile hukuku kurumu olarak nitelendirilmektedir100. Evlat edinme kurumunun öncelikle gözetti i bu amaç yeni Medeni Kanunumuzda da göze çarpmaktad r. Söz konusu Kanun evlat edinmeyi iki ayr ekilde düzenlemi ; temelde küçüklerin evlat edinilmesini esas al rken, erginlerin ve k tl lar n evlat edinilmesini ancak belirli artlar n olu mas na ba olarak, bir "istisna" biçiminde kabul etmi tir (MK. md. 313). Evlat edinme kurumunun yukar da belirtti imiz yararlar na ve toplumsal hayata sa lad katk lara ra men olumsuz baz yönlerinin de bulundu unu göz ard etmemek gerekir. Bunlar n ba nda, evlat edinenlerin kimi zaman baz maddi beklentilerle ve ç kar hesaplar yla hareket etmeleri gelmektedir. Evlat edinme yoluyla kanuni mirasç lar n mahfuz hisselerini ortadan kald rmak, miras kaç rmak veya evlatl hayali bir tak m vaadlerle kand rarak onu hastabak veya hizmetçi gibi kullanmak bu hususta en çok rastlan lan örneklerdir101. Bununla beraber, bu sak ncalardan hareketle toplumsal aç dan son derece önemli bir i leve sahip olan evlatl k kurumun varl n reddedilmesi de kabul edilebilir bir dü ünce olmaktan uzakt r. Nitekim günümüzdeki hukuki düzenlemeler, kurumun bar nd rd bu sak ncalar ve tehlikeleri bertaraf edecek hukuki mekanizmalar getirmek suretiyle bu sorunu a maya çal maktad r102. Bu ba lamda, yeni Medeni Kanunumuz da, evlat edinme kurumunun temas etti i hassas menfaatleri kapsar ekilde konuyu yeniden düzenlemi ve 100 97 Aytekin Ataay, Medeni Hukukda Evlat Edinme, stanbul, Ü. Hukuk Fakültesi Yay., 1957, s. 27. 98 O uzman, Dural, a. g. e., s. 244. 99 Balkar, a. g. e., s. 239. HASAN ENOCAK Feyzi Feyzio lu, Aile Hukuku, stanbul, Filiz Kitabevi Yay., 1986, s. 463. Tekinay, a. g. e., s. 446; Ak ntürk, a. g. e., s. 362; Feyzio lu, a. g. e., s. 463. 102 Ahmet Cemal Ruhi, Türk Hukuku’nda Evlat Edinme ve Evlat Edinme le lgili Yabanc Mahkeme Kararlar n Türkiye’de Tan nmas , 2. bs., Ankara, Seçkin Yay., 2003, s. 19. 101 KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 211 oldukça ayr nt hükümler getirerek kurumu ba tan sona yenilemi tir. Böylece yeni Medeni Kanunumuz, evlat edinme kurumuna ili kin getirdi i düzenlemeler aç ndan ça da hukuk sistemleri aras ndaki yerini alm r. 4. 2. Evlat Edinmenin artlar Esasa ve ekle ili kin bir tak m artlara tabi tutulan evlat edinme kurumunun yeni Medeni Kanunda en fazla de ikli e u ram olan kurumlar n ba nda geldi ini ifade etmek abart say lmaz103. 4. 2. 1. Esasa li kin artlar Yukar da belirtti imiz gibi, evlat edinme kurumunun ard nda yatan temel dü ünce, çocuksuz ailelere, çocuk sevgisini tatt rmak ve ayn zamanda, çocuklar koruyup, onlar n e itim ve bak mlar sa lamak oldu u için hemen her ülkenin hukuk sisteminde evlat edinme, öncelikli olarak küçükler dü ünülerek düzenlenmi bir aile hukuku kurumu eklinde yer almaktad r. Bu ba lamda erginlerin evlat edinilmesinde ise, ancak belirli artlar n gerçekle mesi durumunda izin verilmektedir. Yeni Medeni Kanun, küçüklerle erginlerin evlat edinilmesini ayr ba klar halinde ve farkl artlara tabi tutarak bu geli meye paralel düzenleme yapm r. 4. 2. 1. 1. Küçüklerin Evlat Edinilmesine li kin artlar Yeni Medeni Kanun, küçüklerin evlat edinilmesi konusunu düzenlemi tir. Küçük olarak kastedilen kimseler, MK.md.11'de ergin olarak ifade edilen kimselerin d nda kalanlar (onsekiz ya doldurmam veya evlenme suretiyle ergin olmam olanlar) ile MK.md.12 uyar nca hakk nda mahkemece erginli ine karar verilmemi olan ki ilerdir. Dolay yla, bunlar n evlat edinilmesi durumunda da incelenecek olan artlar n mevcudiyetinin bulunmas gerekmektedir. 4. 2. 1. 1. 1. Ehliyet Medeni Kanun, evlat edinecek olan ki i veya ki ilerin otuz ya doldurmas aram r. Böylece, önceki Medeni Kanunda otuz be olan ya s otuza indirilmi olmaktad r. Yukar da da belirtti imiz gibi, Medeni Kanun evlat edinilen ki i bak ndan ikili bir ayr m yapm r. Buna göre, küçük olarak isimlendirilen, di er deyi le Medeni Kanunun kabul etti i esasa göre onsekiz ya doldurmayan veya evlenme ya da mahkeme karar ile ergin k nmayan ki iler ile "ergin say lan ki iler ve k tl lar n evlat edinilmesi farkl kurallara tabi tutulmu tur. Dolay yla, bir kimse ya ne olursa olsun evlat edinilebilir; fakat bu konuda aranacak artlar, evlat edinilecek olan ki inin ya na ba olarak de ecektir. Ancak, kanun koyucu, evlat edinen ile evlat edinilen aras nda belirli bir ya fark n bulunmas da aram r. Bu fark, önceki Medeni Kanunda oldu u gibi onsekizdir. Bu husus, MK. md. 308/1'de "Evlat edinilenin, evlat edinenden en az onsekiz ya küçük olmas artt r" hükmünde aç kça ortaya konulmu tur104. 4. 2. 1. 1. 2. R za Evlat edinme, ki inin r zas ile girece i bir hukuki ili kiyi ifade eder. Dolay yla, evlat edinecek ki i tam ehliyetli ise, onun aç ndan evlat edinmeye ili kin bir engel yoktur. ayet evlat edinmek isteyen kimse, kendisine mü avir atanm s rl ehliyetli ise, kanuni mü avirin zas na gerek kalmaks n evlat edinebilir105. Zira evlat edinme, MK. md. 429'da say lan hallerden de ildir. Tam ehliyetsizler ise hiçbir ekilde evlat edinemezler. Evlat edinmek isteyen kimse s rl ehliyetsizse, bu durumu iki ayr biçimde incelemek gerekecektir. Ay rt etme gücüne sahip küçükler, zaten kanunun arad ya ko ulunu gerçekle tirmediklerinden evlat edinemezler106. 30 ya doldurmu ve ay rt etme gücüne sahip k tl lar ise, kendi r zalar n yan nda vesayet makam n ve sonras nda denetim 104 Ak ntürk, a. g. e., s. 367. O uzman, Dural, a. g. e., s. 248. 106 Tekinay, a. g. e., s. 447. 105 103 pka, a. g. e., s. 302. HASAN ENOCAK 212 KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 213 makam n izni ile evlat edinebilirler (MK. md. 463/1). Zira, evlat edinmenin ki iye s surette ba bir hak olmas na ra men, md. 463/1'de yer alan bu düzenlemenin sebebi, evlat edinmenin ayn zamanda malvarl na ili kin sonuçlar da do urabilmesi olarak aç klanmaktad r107. Belirtmek gerekir ki, e lerin ancak birlikte evlat edinebileceklerini ve birlikte evlat edinme imkân n sadece birbirleriyle evli olan ki ilere tan yan MK. md. 306 hükmünde düzenlenen "birlikte evlat edinme" hali için de, yukar da aç klad z ehliyet artlar aranacakt r108. Öte yandan, Medeni Kanunun 308'ici maddesinin ikinci f kras nda, "ay rt etme gücüne sahip olan küçük, r zas olmad kça evlat edinilemez" hükmü getirilmek suretiyle, eski Medeni Kanunun 254'üncü maddesinde yer alan düzenlemenin ayn benimsenmi tir. Ayr ca, Medeni Kanunun 316'nc maddesinde yap lmas öngörülen ara rman n bir gere inin de evlat edinilenin dinlenmesi ve evlat edinen ile ili kisinin ara lmas oldu u aç kça ifade edilmi tir. Bu hükmün amac , özellikle küçü ün ay rt etme gücüne sahip olmamas durumunda, onun evlat edinilmeye ve evlat edinecek olan ki iye kar tav r ve yakla mümkün oldu unca de erlendirmek ve dikkate almakt r109. 4. 2. 1. 1. 3. Ana ve Baban n Muvafakati Medeni Kanunun 309'uncu maddesine göre evlat edinme, küçü ün ana ve babas n r zas gerektirir. Bu ko ul, küçük ile anne ve babas aras nda var olan soyba n bir gere i olarak aranmaktad r. Ana ve baban n r zas , bunlar bo anm olsalar da ya da hiç evlenmemi olmakla birlikte soyba , babal a hüküm veya tan ma gibi durumlar n varl neticesinde olu mu olsa bile aranacakt r110. HASAN ENOCAK 214 4. 2. 1. 1. 4. Vesayet Dairelerinin zni Medeni Kanun, 308'inci maddenin 3'üncü f kras nda, vesayet alt ndaki küçü ün, ay rt etme gücüne sahip bulunsun veya bulunmas n, vesayet dairelerinin izni ile evlat edinilebilece ini hüküm alt na alm r111. Nitekim bu husus, “vesayet alt ndaki ki inin evlat edinmesi veya evlat edinilmesi için vesayet makam n izninden sonra denetim makam n da izninin gerekece ini” belirten MK. md. 463'ün ilk bendinde aç kça hükme ba lanm r. 4. 2. 1. 1. 5. Küçü ün Evlat Edinen Taraf ndan Bir Y l Süreyle Bak lm ve E itilmi Olmas Medeni Kanunun 305'inci maddesinin ilk f kras na göre, bir küçü ün evlat edinilmesi, evlat edinen taraf ndan bir y l süreyle bak lm ve e itilmi olmas ko uluna ba r. Önceki Medeni Kanunda bulunmayan bu ko ul, evlat edinecek olanlara, böyle bir ili kiyi kurup kurmama yönünde karar vermelerinde yard mc olmak amac ta maktad r. Dolay yla, evlat edinmek isteyen ki iler, bir y l gibi bir süreyle küçü ün bak ve e itimi ile ilgilenmi olmakla, hem bir deneme sürecine hem de bu zaman zarf nda kararlar n do rulu undan emin olma imkân na kavu mu olurlar112. Öte yandan, küçü ün bir y l süreyle evlat edinen taraf ndan bak lmas ve e itilmesi, 305'inci maddenin ikinci f kras nda yer alan ve evlat edinmenin her halde küçü ün yarar na bulunmas gerekti ini ifade eden ko ulun da gerçekle ip gerçekle medi inin belirlenmesinde yard mc olabilecek bir göstergedir. Zira bu sayede evlat edinen ki i veya ki ilerin evlat edinilecek küçü e davran biçimi gözlemlenmi olacakt r. Ancak belirtmek gerekir ki, bu ko ulun amac gerekle tirmesi ancak küçü ün, evlat edinen veya edinenler taraf ndan, kendi ya ad klar yerde ki isel olarak bak lmas ve e itilmesi ile mümkündür113. Üzerinde durulmas gereken bir di er nokta da, evlat edinecek ki i veya ki ilerin evlat edinecekleri küçü ün bu süre içerisinde bak ve 107 Zevkliler, Havutçu, a. g .e., s. 458. Ak ntürk, a. g. e., s. 374. 109 Tekinay, a. g. e., s. 450. 110 O uzman, Dural, a. g. e., s. 250. 108 111 Ak ntürk, a. g. e., s. 316. pka, a. g. e., s. 308. 113 Balkar, a. g. e., s. 247. 112 KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 215 itimlerini hiçbir maddi kar k beklemeden sa lamalar gerekti i ve sonuçta bu bak m ve e itim sebebiyle herhangi bir bedel talep edemeyecekleridir. üphesiz ki, evlat edinme kurumunun temelinde var olan sosyal dü ünce bunu gerektirmektedir114. 4. 2. 1. 1. 6. Evlat Edinmenin Küçü ün Yarar na Olmas ve Evlat Edinenin Di er Çocuklar n Yarar Zedelememesi Medeni Kanunun 305'inci maddesinin ikinci f kras nda, "Evlat edinmenin her halde küçü ün yarar na bulunmas ve evlat edinenin di er çocuklar n yararlar n hakkaniyete ayk bir biçimde zedelenmemesi de gerekir" hükmü yer almaktad r. Bu hükme göre, bir küçü ün evlat edinilmesi, ancak her türlü art n ve durumun de erlendirilmesi neticesinde evlat edinilmenin onun yarar na olaca sonucuna var labilmesi halinde mümkündür. Zira, evlat edinmenin küçü ün yarar na olup olmad de erlendirirken, artlar n ve ortam n onun ki ili inin sa kl bir biçimde geli ebilmesi için uygun olup olmad dikkate al nmal r. Bununla beraber, evlat edinme sonucunda küçükle evlat edinenler aras nda kurulacak ili ki ile gerçek ana ve babayla mevcut olan ili ki de, bu hususun tespitinde önemli bir ölçüt olacakt r115. Öte yandan, evlat edinmenin genel ko ullar ndan bir di eri de, evlat edinenin di er çocuklar n yararlar n hakkaniyete ayk bir biçimde zedelenmemesi gere idir (md.305/2). Böylece evlat edinenin di er çocuklar n yararlar n zedelenmemesi art yla, kural olarak çocu u olanlar n da evlat edinmesine izin verilmi , sadece erginlerin ve tl lar n evlat edinilmesinde, altsoyun bulunmamas art konulmu tur (md. 313). Hal böyle iken, çocu u olan kimselerin de, çocuklar n yararlar n hakkaniyete ayk bir biçimde zedelenmemesi ko uluyla evlat edinebileceklerini söyleyebiliriz116. Evlat edinenin di er çocuklar n yararlar n zedelenmemesinde esas al nmas gereken ölçüt, kanuni düzenlemede "hakkaniyete ayk olup olmama" eklinde ifade edilmi tir. Bu hükümden kastedilen 216 durum, evlat edinenin çocuklar n miras pay n azalmas de ildir. Zira, evlat edinilene tan nan miras hakk , evlat edinmenin do al sonuçlar ndand r. Doktrinde bu ko ulun amac n, evlat edinmeyle, evlat edinen ki inin çocuklar n geli iminin olumsuz olarak etkilenmesini, mevcut aile yap n sars lmas ve bu çocuklar n her türlü maddi ve manevi ihtiyac n giderilmesini engellemeyecek olmas eklinde anla lmas gerekti i ileri sürülmü tür117. Bu ba lamda MK. md. 316'daki "evlat edinenin altsoyu varsa, onlar n evlat edinme ile ilgili tav r ve dü ünceleri de de erlendirilir" hükmü de bu dü ünceyi do rular niteliktedir. 4. 2. 1. 2. Erginlerin ve K artlar Zevkliler, Acabey, Gökyayla, a. g. e., s. 1075. 115 Hüseyin Hatemi, Rona Serozan, Aile Hukuku, stanbul, 1993, s. 325. 116 Tekinay, a. g. e., s. 449. tl lar n Evlat Edinilmesine li kin Daha önce de belirtmi oldu umuz gibi, Medeni Kanun "küçüklerin evlat edinilmesi" ile "erginlerin ve k tl lar n evlat edinilmesi"nin ko ullar k smen farkl ekilde düzenlemi tir. MK. md. 313'te yer alan ve erginlerin ve k tl lar n evlat edinilmesini düzenleyen bu hüküm, evlat edinme kurumunun i levi ve gerçekle tirdi i sosyal fayda dikkate al nd nda, kural olarak ve ilk planda küçükleri hedef alan bu aile hukuku kurumu, kanunda say lan baz istisnai hallerde, erginlerin ve k tl lar n da evlat edinilmesine imkân tan r118. Unutmamal r ki, erginlerin ve k tl lar n evlat edinilmesine ili kin en önemli art, küçüklerin evlat edinilmesinden farkl olarak, evlat edinenin alt soyunun bulunmamas art r119. Bu ko ulun yan ra, ergin ve k tl lar n evlat edinilmelerine ili kin artlar 313'üncü maddede üç bent halinde s rl say da ve alternatifli olarak belirtilmi tir. Bunlardan ilki, bedensel veya zihinsel özrü sebebiyle sürekli olarak yard ma muhtaç ve evlat edinen taraf ndan en az be ldan beri bak p gözetilmekte olma halidir. kinci durum ise, evlat edinen taraf ndan, küçükken en az be y l süreyle bak p gözetilmi ve itilmi olmaya ili kindir. Kanunda düzenlenmi olan son ihtimal ise, bu ikisinin d nda kalan, di er hakl sebeplerin mevcudiyeti ile birlikte 117 114 HASAN ENOCAK pka, a. g. e., s. 306. Balkar, a. g. e., s. 250. 119 Önceki Medeni Kanunda bu art, “nesebi sahih füruu bulunmamas ” eklinde olup, evlât edinmenin genel kurallar aras nda yer almaktayd . EMK. md. 253. 118 KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 217 evlat edinilenin, en az be y ldan beri evlat edinen ile aile halinde birlikte ya amas haline ili kindir120. Evli bir kimse ancak e inin r zas yla evlat edinilebilir (md. 313/2). Bu hüküm, önceki Medeni Kanunun 255'inci maddesinde de yer almaktayd . 4. 2. 2. ekle li kin artlar Medeni Kanunun 315 ve 316'nc maddeleri ekil ve usule ili kin hükümler içermektedir. Belirtmek gerekir ki, yürürlükteki Medeni Kanun, önceki Medeni Kanundan oldukça farkl ekil ve usul hükümleri getirmi tir. Kurumun sosyal hayatta ta öneme paralel olarak, evlat edinme i leminin gerçekle tirilmesinde kapsaml bir ara rma öngörülmü ve bu ara rman n içeri i de belirtilmi tir. Evlat edinme karar , evlat edinenin oturma yeri; birlikte evlat edinme halinde ise e lerden birinin oturma yeri mahkemesince verilir ve mahkeme karar yla birlikte evlatl k ili kisi kurulmu olur (MK. md. 315/1). Söz konusu bu hüküm, eski Medeni Kanunun kabul etti inden farkl bir esas benimsemi tir. Önceki Medeni Kanunun ekle ili kin 256'nc maddesinin ilk f kras uyar nca evlat edinme, "evlat edinenin oturdu u yer sulh hakiminin izni üzerine yap lacak resmi bir senetle olur ve evlat edinme do um kütü üne yaz r" eklinde düzenlenmi ti. Bunun anlam , evlat edinme i leminin gerçekle mesi için öncelikle hakimin izni ön ko ulunun arand ve ancak hakimin, kanuni artlar n gerçekle ip gerçekle medi ini ve di er tüm hâl ve artlar göz önüne alarak yapaca ara rma neticesinde, takdir yetkisini de kullanarak verece i izin üzerine noterce düzenlenecek resmi bir senetle evlatl k ili kisinin kurulaca ve böylelikle kurulan evlatl k ili kisinin nüfus kütü üne kaydedilmesinin gerekti i idi121. Oysa yeni Medeni Kanun, de ik merciler taraf ndan gerçekle tirilen bu formaliteleri kald rm ve evlat edinme ili kisinin, ilgililerin ba vurusu üzerine mahkeme karar ile kurulaca hüküm 120 121 Ak ntürk, a. g. e., s. 318. Tekinay, a. g. e., s. 459; Ak ntürk, a. g. e., s. 374; Hatemi, Serozan, a. g. e., s. 324. 218 HASAN ENOCAK alt na alm r. Böylelikle, noter taraf ndan düzenlenecek resmi bir senede ihtiyaç kalmam , gerekli ara rmalar yapma i i yetkili mahkemeye b rak lm ve mahkeme, sadece izin veren makam de il, verdi i karar ile evlatl k ili kisini kuran makam haline getirilmi tir122. Öte yandan, evlat edinmenin amaçlar na yabanc la lmamas ve evlatl n üstün yarar n sonuna kadar korunabilmesi için hakimin ara rmas titizlikle ve kapsaml olarak yürütmesi gerekir123. MK. md. 306/2 ise, e lerin bir kimseyi birlikte evlat edinebilmeleri için, en az be y ldan beri evli olmalar veya otuz ya doldurmu bulunmalar aramaktad r. Böylece yürürlükteki Kanunun öngördü ü ya , otuz be ten, "otuza" indirilmi olmaktad r. Yap lan bu yeni düzenlemeyle, e ler otuz ya doldurmu olmalar veya otuz ya doldurmam olmakla birlikte en az be y ld r evli bulunmalar halinde evlat edinebileceklerdir. Di er taraftan, Kanun tasar n madde gerekçeleri bölümünde ise, otuz ya n gerekli olgunlu u sa layabilece i dü üncesi nedeniyle farkl bir düzenleme getirildi i belirtilmektedir124. 4. 3. Evlat Edinmenin Sonuçlar 4. 3. 1. Genel Olarak Evlat edinme ile, evlatl k ve evlat edinen aras nda soyba ili kisi meydana gelir (MK. md. 282/3). Ancak evlat edinme ile evlat edinilen ile evlat edinenin h mlar aras nda ya da evlat edinen ile evlatl n mlar aras nda bir h ml k veya hukuki bir ili ki kurulmu olmaz. Öte yandan, doktrinde evlat edinen ile evlatl n altsoyu aras nda bir ml k ili kisinin varl kabul edilmektedir125. Unutulmamal r ki, bu ml k ili kisi suni bir ili ki oldu u için, kan ba na dayal h ml k ili kisine göre, niteli i gere i, baz farkl klar ta maktad r126. 122 Serozan, a. g. e., s. 231. Zevkliler, Havutçu, a. g. e., s. 307. 124 pka, a. g. e., s. 309. 125 Bilge Öztan, Medeni Hukukun Temel Kavramlar , Ankara, 2002, s. 450. 126 Mehmet Be ir Acabey, Soyba , Kurulmas , Genel Olarak Sonuçlar , Özellikle Evlilik D nda Do an Çocuklar n Mirasç , zmir, 2002, s. 170. 123 KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 219 4. 3. 2. Ana ve Babaya Ait Hak ve Yükümlülükler Medeni Kanuna göre, ana ve babaya ait olan haklar ve yükümlülükler evlat edinme ile birlikte evlat edinene geçer (MK. md. 314/1). Di er bir ifadeyle, velayet hakk evlat edinene geçecektir. Böylelikle, küçüklerin evlat edinilmesinden sonra çocu un bak ve itimi, sorumlulu u, mallar n yönetim yetkisi ve geliri evlat edinene ait olacakt r127. Gerçek ana ve baban n velayet hakk n sona erece i ikard r. 4. 3. 3. Nafaka Yükümü Evlat edinmenin di er bir sonucu da, evlat edinen ile evlatl k aras nda MK. md. 364'e dayanan bir yard m nafakas ödeme yükümü do urmas r. As l olarak evlatl k ve evlat edinen aras nda bulunan kar kl nafaka ili kisinin, evlatl n alt soyu ile evlat edinen aras nda da mevcut olup olmayaca doktrinde tart mal r. Evlat edinme ili kisinin, sadece evlatl k ile evlat edinen aras nda soyba kuraca fikrini savunan yazarlara göre, evlatl n alt soyu ile evlat edinen aras nda nafaka ili kisi do maz128. Buna kar k, soyba n evlatl n alt soyu ile evlat edinen aras nda da kurulaca kabul eden yazarlar ise, aradaki soyba sebebiyle, evlatl n alt soyu ile evlat edinen aras nda nafaka ili kisinin do aca savunurlar129. Kanaatimizce, evlatl n alt soyu ile evlat edinen aras nda nafaka ili kisinin bulundu unu kabul etmek, kurumun ruhu göz önünde tutulursa, daha isabetli olacakt r. 4. 3. 4. Mirasç k MK. md. 314/2'ye göre, evlatl k evlat edinenin mirasç olur. Evlat edinilen, evlat edinenin altsoyu gibi onun sakl payl mirasç olmas na kar n, evlat edinenin h mlar n mirasç olamaz. Ayn ekilde, evlat edinen de evlat edinilenin mirasç olamaz (MK. md. 500/2). Zira evlat edinme, tek yönlü mirasç k do uran bir soyba yaratmaktad r ve bu soyba sadece evlat edinen ile edinilen ve onun altsoyu aras nda kurulmu say lmaktad r130. Bundan ba ka, evlatl n öz ana ve babas ile mlar na kar mirasç da evlat edinme ili kisi yüzünden sona ermemektedir. Bu husus, MK. md. 500'de "Evlatl n kendi ailesindeki mirasç da devam eder" eklinde yer alan ifadeyle ve MK. md. 314/5 hükmündeki "evlatl n, miras ve ba ka haklar n zedelenmemesi, aile ba lar n devam etmesi için evlatl n naklen geldi i aile kütü ü ile evlat edinenin aile kütü ü aras nda her türlü ba kurular" düzenlemesiyle aç kça vurgulanm r. Belirtmek gerekir ki, bu hükümlerin varl , yeni Medeni Kanunumuzun sahip oldu u evlat edinen ile evlatl k aras nda, gerçek anne–baba ile çocuk aras ndakine benzer bir hukuki ili ki ve kan ba na dayanan soyba na benzer bir soyba kurma amac yla örtü memektedir131. Yukar da sözü geçen hususlar eski Medeni Kanunun 257'nci maddesinde de yer almaktayd . Ancak yeni Medeni Kanun, eskisinden farkl olarak, evlatl k ve füruunun miras hakk kald ran ya da rlayan sözle melerin yap lmas kabul etmemi tir. Gerçekten de, eski Medeni Kanunun yürürlükte oldu u dönemde, evlatl k ve füruunun evlat edinene kar olan mirasç klar sözle me ile ortadan kald labilmekteydi132 (EMK. md. 257/l). 4. 3. 5. Ad ve Soyad MK. md. 314/3'e göre, evlatl k küçük ise evlat edinenin soyad al r. Evlat edinen isterse çocu a yeni bir ad verebilir. Evlatl n ergin olmas halinde ise kanun, evlat edinilme s ras nda ki inin iste i ile evlat edinenin soyad alabilece ini belirtmektedir. Bunun anlam , ergin olan evlatl n, kendi soyad ile evlat edinen ki inin soyad aras nda tercih yapabilece idir. Oysa evlat edinilen ki inin küçük olmas halinde böyle bir imkân yoktur. Zira Kanuna göre, küçük olan evlatl k için evlat edinenin soyad almak hem bir hak hem de bir yükümlülüktür133. 130 127 Öztan, a. g. e, s. 454. 128 Tekinay, a. g. e, s. 468; Ak ntürk, a. g. e, s. 279; Öztan, a. g. e, s. 458. 129 O uzman, Dural, a. g. e., s. 259. HASAN ENOCAK 220 Öztan, a. g. e., s. 453. Acabey, a. g. e., s. 171. 132 Serozan, a. g. e, s. 231. 133 Balkar, a. g. e, s. 258. 131 KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 221 4. 3. 6. Evlenme Engeli MK. md. l29/3'e göre evlat edinen ile evlatl n veya bunlardan biri ile di erinin altsoyu ve e i aras nda evlenme yasakt r. Önceki Medeni Kanunun (md. 92) düzenlemesinden farkl olarak, yeni Medeni Kanunda, evlat edinen veya evlatl ktan biri ile di erinin altsoyu aras nda da evlenme yasa konmak suretiyle mevcut düzenlemenin kapsam geni letilmi tir134. 4. 3. 7. Evlatl n Gerçek Ana ve Babas yla li kisi Her ne kadar evlat edinme ile birlikte velayet hakk evlat edinene geçerse de, çocukla gerçek ana ve babas aras ndaki ili kiler tamam yla kesilmemektedir. Zira bu ili kiler, velayet hakk ndan ba ms z olarak, irs ve psi ik durumla ilgilidir. Öyle ki, evlat edinenin hakl bir sebep olmaks n bu ili kiyi engellemesi durumunda, gerçek ana ve baban n ki isel ili kinin kurulmas mahkemeden talep etme haklar 135 bulunmaktad r . 4. 4. Evlatl k li kisinin Sona Ermesi Kanuni sebep bulunmaks n, r za al nmam sa, r zas al nmas gereken ki iler, küçü ün menfaati bunun sonucunda a r biçimde zedelenmeyecekse, hakimden evlatl k ili kinin kald lmas isteyebilirler (MK. m. 317). Medeni Kanun’a göre, evlat edinme esasa ili kin di er noksanl klardan biriyle sakatsa, Cumhuriyet Savc veya her ilgili, evlatl k ili kisinin kald lmas isteyebilir. Burada “esasa ili kin noksanl k” deyiminden kastedilen, kanunda evlat edinme için öngörülmü olan artlara uyulmamas durumlar r. Buna göre, evlat edinme ile evlatl k aras nda 18 ya fark bulunmamas , belirli süreyle bak p, gözetme ve e itme art n yerine getirilmemesi, evlat edinmenin küçü ün yarar na bulunmamas veya evlat edinenin di er çocuklar n menfaatlerinin hakkaniyete ayk bir biçimde zedelenmesi gibi haller, evlat edinme ili kisinin esasa ili kin noksanl klar sebebiyle sakat olmas ve Cumhuriyet Savc veya bir ilgili taraf ndan aç labilecek iptal davas ile kald lmas sonucunu do uracakt r136. Ülkemizde evlat edinmek üzere y lda ortalama 3000 aile ba vuruda bulunmaktad r. Bir y l içinde evlat edindirilmek üzere aile yan na yerle tirilen çocuk say ise ortalama 450–500’dür. Evlat edinmek üzere ba vuran ailelerin büyük ço unlu u 0–1 ya çocuk istemekte ve cinsiyet olarak da “k z” çocuk tercih etmektedirler137. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlü ünden evlatl k verilen çocuk say 7529’dur. 2004 y nda 133 çocuk evlat edinilerek, i lemleri tamamlanm r. 2004 y nda ise aile yan na yerle tirilen çocuk say 288 olup, Medeni Kanunun 305. maddesi gere ince 1 y ll k izleme sürecindedir138. Evlat edinmelerde Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, gizlilik ve resmiyeti nedeniyle evlat edinecek ki iler aras nda daima tercih edilen bir Kurum olmas na ra men, evlat edinilecek çocuk say aile say na oranla yetersiz kalmaktad r. SONUÇ lk ça lardan beri tüm toplumlarda “korunmaya muhtaç çocuklara” yönelik bak m hizmetlerinin sa lanmas , en önemli sosyal politika problemlerinden biri olmu tur ve halen de bu niteli ini sürdürmektedir. Sosyal politikan n kapsam içindeki yoksullar, hastalar, özürlüler, ya lar, çocuklar gibi kendi kendine yeterli olamayan gruplar aras nda, toplumlar n gelece i olan korunmaya muhtaç çocuklar n bak , daima özel bir önem ta r. Nitekim, çocuklar n korunmas dü üncesi, sosyal politika tarihindeki ilk yasal düzenlemelerde dahi önemli oranda yer alm r. 1601 tarihli Yoksulluk Kanunu’nda ailesi taraf ndan bak lmayan k z ve erkek çocuklar n ç rak olarak veya ev lerinde çal lmak üzere di er ailelere verilece i belirtilmi ve bu yöntemle çocuklar n korunmas amaçlanm r. 136 134 pka, a. g. e, s. 317; Acabey, a. g. e, s. 169. 135 O uzman, Dural, a. g. e., s. 261. HASAN ENOCAK 222 Balkar, a. g. e., s. 263. http://www.shcek.gov.tr/portal/dosyalar/hizmetler/cocuk/hizm_cy.asp. 22.9.2005. 138 http://www.shcek.gov.tr/portal/dosyalar/hizmetler/cocuk/hizm_cy.asp. 22.9.2005. 137 KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 223 Öte yandan, korunmaya muhtaç duruma gelmi çocuklar n öz aileleri yan nda bak m ve korunmalar sa lay hizmetlere öncelik verilmelidir. Unutulmamal r ki, aile, çocuk için en ideal ortamd r. Ancak bu gerçekle miyorsa, kurum bak , koruyucu aile uygulamas ve evlatl k gibi de ik bak m türlerine ba vurmak faydal olacakt r. Ailesi yan nda b rak lmas n sak ncal olmayan durumlarda, öz aile parasal ve psiko–sosyal yard mlarla desteklenerek, çocu un kendi çevresinden ayr lmadan korunmas na öncelik verilmelidir. Bu amaçla, ailelere yap lan ve yetersiz olan parasal ve psiko–sosyal deste in art lmas gerekir. Ailelere yap lan nakdi yard n ayl k miktar 158 YTL’dir. Yoksulluk nedeniyle çocuklar n ailelerinden ayr lmalar önlemek amac yla ç kar lan “Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Ayni ve Nakdi Yard m Yönetmeli i” hükümleri çerçevesinde, 2003 y nda 13.253 ki iye, 2004 y nda 21.817 ki iye ve 2005 y n ilk 139 alt ay nda 10.651 ki iye nakdi yard m yap lm r . Ailenin, çocu un bedensel, zihinsel ve ruhsal geli imi bak ndan önemli oldu u dikkate al narak, öz ailesi yan nda parasal ve psiko– sosyal destekle korunamayan çocuklar, koruyucu aile yan na yerle tirilmelidir. Korunmaya muhtaç çocuklara yönelik modern bak m ve koruma yöntemi olarak da nitelendirilen koruyucu aile uygulamas , ülkemizde 1961 y ndan itibaren uygulanmaya ba lam r. O tarihten günümüze kadar 3.917 çocuk koruyucu aile uygulamas ndan yararlanm r. Koruyucu aile uygulamas n da ba ar oldu unu söylemek mümkün de ildir. Halen 536 koruyucu aile yan nda 575 çocuk bulunmaktad r ve bunlar n 459’i için ailelere bak m ücreti ödenmektedir. stanbul’daki yeti tirme yurtlar üzerine yap lan ara rma sonuçlar da koruyucu aile sisteminin i lemedi ini ortaya koymaktad r. Nitekim, yeti tirme yurtlar nda ya ayan çocuklar n sadece % 29,5’i aile yan na verilmeyi en iyi bak m yöntemi olarak belirtmi tir140. Geleneksel kültürümüzde kan ba na a derecede önem verilmektedir ve ba kas n soyundan gelen çocuk üphe ile kar land 139 Bu bilgiler, SHÇEK Genel Müdürlü ü’nden 24.9.2005 tarihinde bilgi edinme hakk gere ince elektronik posta yoluyla temin edilmi tir. 140 enocak, a. g. e., s. 187. 224 HASAN ENOCAK gibi özellikle kuruma b rak lan çocuklar hakk nda daha da olumsuz bir bak aç söz konusu olmaktad r. Bu durum, neredeyse Cumhuriyetle ya t olan “evlat edinme” uygulamas n, ba lang ndan günümüze kadar sadece 8.078 çocukla s rl kalmas na yol açm r. 2004 y nda ise sadece 133 çocuk evlat edinilmi tir. Yukar da bahsedilen ara rmaya kat lan çocuklar n % 19,9’u, evlatl k verilmeyi kendileri için en iyi bak m yöntemi olarak nitelendirmi tir. Korunmaya muhtaç çocuklar için bir di er yöntem olan kurum bak ise, çocuk refah alan nda en eski ve en önemli bak m yöntemidir. Bu bak m türünde, bir aile ortam nda korunamayan çocuklar n, yat olarak kendileriyle herhangi bir ba bulunmayan di er çocuklarla birlikte gruplar halinde ya da topluca ya amalar söz konusudur. Çocuklara yönelik bak m ve korunma hizmetlerinin, yat sosyal hizmet kurumlar taraf ndan yürütülmesinin uygun olup olmad çok tart mal bir konudur. Çünkü, bu kurumlar n, çocu un maddi gereksinimlerini kar lamakla birlikte, ailenin kazand raca de er hükümleri ile ruh sa ve ki ili ini olumlu yönde etkileyen faktörlerin yerle mesini sa layamayaca ileri sürülmektedir. Söz konusu ara rmaya kat lan çocuklar n % 50,6’si kurum bak kendileri için en iyi bak m yöntemi olarak belirtmi tir. Ancak, ülkemizde gerek koruyucu aile ve gerekse evlatl k edinme uygulamas nda ba ar olunamad da bir gerçektir. Bu iki uygulaman n korunmaya muhtaç çocuklar n bak m hizmetlerinin sa lanmas ndaki pay oldukça s rl r. Üstelik, baz çocuklar için kurum bak daha faydal olabilir. Örne in, aileye uyum gösteremeyen, davran lar ve e ilimleri nedeniyle kurum bak na yatk n çocuklar için kurum bak tercih edilecek bir bak m yöntemidir. KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 225 KAYNAKÇA Acabey, Mehmet Be ir: Soyba , Kurulmas , Genel Olarak Sonuçlar , Özellikle Evlilik nda Do an Çocuklar n Mirasç , zmir, yy, 2002. Ak ntürk, Turgut: Türk Medeni Hukuku, Yeni Medeni Kanuna Uyarlanm Aile Hukuku, C. II, 7. bs., stanbul, Beta Yay., 2002. Aksay, Bekir: Ceza Hukukunda Ya Küçüklü ü, Kusur Yetene ine ve Sorumlulu a Etkisi, Yay nlanmam Yüksek Lisans Tezi, stanbul, 1989. Aksoy, Hülya: “Beslemelerin Hukuki Durumu”, Günümüzde Yarg , Çocuk Hukuku Özel Say , S. 26, Haziran 1978, ss. 23-32. Akyüz, Emine: Çocu un Güvenli i lkesi I nda Korunmaya Muhtaç Çocuklar, AÜ itim Bilimleri Fakültesi Dergisi, C. 4, S. 2, 1992, ss. 709-734. Akyüz, Emine: Çocu un Haklar n ve Güvenli inin Korunmas , Ankara, MEB Yay., 2003. Amerikan Çocuk Refah Birli i: Koruyucu Aile Bak , Hizmeti ve Standartlar , Ankara, Sosyal Hizmetler Genel Müdürlü ü Yay., 1962. Arat, Tu rul. “Evlât Edinme Hukukundaki Geli melere Toplumsal levsel Aç dan Bak ”, Prof. Dr. Osman F. Berkiye Arma an, Ankara, 1977. Arnaz, Zuhal: “Koruyucu Aile Bak ndaki Çocu un Geli im Özellikleri Ana Yoksunlu unun Çocuk Geli imine Etkileri Aç ndan Koruyucu Aile Bak n Kurum Bak ile Kar la rmal ncelemesi, HÜ. Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu Dergisi, S. 2–3, May s–Eylül 1983, ss. 45-48. Ataay, Aytekin: Medeni Hukukda Evlat Edinme, stanbul, Ü. Hukuk Fakültesi Yay., 1957. Balamir, Nilgün: “Türkiye’de Koruyucu Aile Uygulamas ”, Çocuk Suçlulu u ve Çocuk Mahkemeleri Sempozyumu, Ankara, AÜ. E itim Bilimleri Fakültesi Yay., 1983, ss. 69-74. Ba , Emel: “Memleketimizde Sosyal Hizmetlerin Çe itleri”, Forum, S. 288, Nisan 1966, ss. 10-13. Bayc n, Fethi: “Türkiye’de Korunma a Muhtaç Çocuklar ve Koruyucu Aile Denemesi”, Sosyal Hizmet Dergisi, C. I, S. 2, Mart 1962, ss. 11-14. Berrick, Jill Duerr: “When Children Cannot Remain Home: Foster Family Care and Kinship Care”, The Future of Children: Protecting Children from Abuse and Neglect, Vol: 8, No: 1, Spring 1998, ss. 72-87. kl , Latife: “Geli mi Ülkelerde Suçlu ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar çin Koruyucu Aile Uygulamas ”, Çocuk Suçlulu u ve Çocuk Mahkemeleri Sempozyumu, Ankara, AÜ. E itim Bilimleri Fakültesi Yay., 1983, ss. 61-67. kl , Latife: “Korunmaya Muhtaç Çocuklar ve S.O.S. Çocuk Köyleri”, Prof. Dr. Hamide Topcuo lu’na Arma an, Ankara, AÜ. Hukuk Fakültesi Yay., 1995, ss. 171-187. Boots, Shelley Waters, Rob Geen: “Family Care or Foster Care? How State Policies Affect Kinship Caregivers”, New Federalism: Issues and Options for States, Series A, No: A–34, July 1999, ss. 1-6. 226 HASAN ENOCAK Bulut, I l, U ur Özdemir: “Yeti tirme Yurtlar ve Gençlik Liderli i”, Sosyal Hizmetler Dergisi, C. 1, S. 7, Ocak 1998, ss. 20-25. lga, brahim: “Korunmaya Muhtaçl k Olgusunun Sosyolojik Analizi”, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, S. 7, Kas m 1986, ss. 31-45. lga, brahim: “Toplumun Korunmas Alt ndaki Çocuklar n hmali ve stismar ”, Çocuk stismar ve hmali, Ankara, Çocuk stismar ve hmalini Önleme Derne i Yay., 1999, ss. 223-239. lga, brahim: “Yeti tirme Yurtlar nda Toplumsalla ma”, HÜ. Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu Dergisi, C. II, S. 1–3, Ocak–Eylül 1984, ss. 83-113. lga, brahim: Gençlik ve Ya am Niteli i, Ankara, TC Ba bakanl k Gençlik ve Spor Genel Müdürlü ü Yay., 1994. Dan man, Meliha: “Korunmaya Muhtaç Çocuklar n Aile Yan na Yerle tirilmesindeki Sosyal ve Psi ik Sebepler”, Sosyal Hizmet Dergisi, C. I, S. 5, Nisan 1962, ss. 8-27. Davran, Bülent: “Bir Sosyal Davam z: Beslemelerin Hukuki Durumu”, Sosyal Hukuk ve ktisat Mecmuas , Y l. 1, S. 2, 1948, ss. 45-57. Demirbilek, Sevda: “Türkiye’de Korunmaya Muhtaç Çocuklar Sorunu’, Metin Kutal’a Arma an, Ankara, yy, 1998, ss. 615-628. Ek i, Aysel: “Koruma Alt nda Çocuklar: Dünya’da Be K t’an n Çe itli Ülkelerinden Örnekler”, Koruma Alt ndaki Çocuklar, Yay na Haz. Runa Uslu, Prof. Dr. Mualla Öztürk An na XVII. Sempozyum Sunumlar , Ankara, AÜ. Yay., 2004, ss. 9-24. Erkan, Gönül: Korunmaya Muhtaç Çocuklar: Çocuk Yuvalar nda Bir Ara rma, Ankara, TC Ba bakanl k Gençlik Spor ve Genel Müdürlü ü Yay., 1995. Erol, Ne e: “Yuva ve Yeti tirme Yurtlar Sorunun mu Yoksa Çözümün mü Parças ”, Koruma Alt ndaki Çocuklar, Yay na Haz. Runa Uslu, Prof. Dr. Mualla Öztürk An na XVII. Sempozyum Sunumlar , Ankara, AÜ. Yay., 2004, ss. 133-140. Ersöz, Halis Yunus: Sosyal Politika Perspektifinden Yerel Yönetimler, stanbul, Filiz Kitabevi Yay., 2004. Fer, Muslih: “Korunmaya Muhtaç Çocuklar”, Korunmaya Muhtaç Çocuklar, stanbul, ktisadi Ara rmalar Vakf Yay., 1970, ss. 10-42. Feyzio lu, Feyzi: Aile Hukuku, stanbul, Filiz Kitabevi Yay., 1986. Fink, Arthur: Sosyal Hizmet Alan , Çev. Lütfiye Yasa–Necil Ulusay, Ankara, Sa k Bakanl Yay., 1963. Fredericksen, H., R. A. Mulligan: The Child and Welfare, San Fransisco, 1972. Friedlander, Walter A.: Sosyal Hizmetlerin Kavram ve Metodlar , Çev. Elkin Besin, Ankara, Sa k ve Sosyal Yard m Bakanl Yay., 1965. Gökçe, Birsen: Memleketimizde Cumhuriyet Devrinde Kimsesiz Çocuklar Sorunu, Ankara, Sosyal Hizmetler Genel Müdürlü ü Yay., 1971. Gökçe, Birsen: Memleketimizde Cumhuriyet Devrinde Kimsesiz Çocuklar Sorunu ile lgili Tutumun Sosyolojik Mukayeseli Tahlil ve Analizi, Ankara, Sosyal Hizmetler Genel Müdürlü ü Yay., 1981. KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM 227 Gula, Martin: Çocuk Bak Müesseseleri ve Bunlar n Toplumda Çocuklar çin Yeni Hizmetler Tesisindeki Rolü, Çev. Ülker Ergun, Ankara, Sa k ve Sosyal Yard m Bakanl Yay., 1962. Gülfidan, ebnem: “ ngiltere’de Aile”, Aile Politikalar –Kar la rmal Ülkeler Panoramas , Ankara, Aile Ara rma Kurumu Yay., 1991. Güran, Nesrin: “Çocuklar çin Kurum Bak ve Sosyal Hizmet”, Prof. Dr. brahim Yasa’ya Arma an, Ankara, AÜ. SBF Yay., Ayr Bas m, 1983. Gürkan, Ülker: “Evlat Edinme ve Beslemelerin Hukuki Durumu”, Türk Hukuku ve Toplumu Üzerine ncelemeler, Ankara, Türkiye Kalk nma Vakf Yay., 1974, ss. 163-205. Hatemi, Hüseyin, Rona Serozan: Aile Hukuku, stanbul, Filiz Kitabevi Yay., 1993. kizo lu, Musa: “Türkiye’de Yoksulluk ve Sosyal Yard m Uygulamalar n Bugünkü Durumu”, nsani Geli me ve Sosyal Hizmet, Prof. Dr. Nesrin Ko ar’a Arma an, Yay na Haz. Kas m Karata , Çi dem Ar kan, Ankara, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu Yay., 2001, ss. 161-169 . nan, Ali Naim: Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, Ankara, AÜ. Hukuk Fakültesi Yay., 1971. Konanç, Esin: “Türk Hukuk Sisteminde Çocu un Korunmas ”, Türkiye’de Çocu un Durumu, 1990’lar n Çocuk Politikas Kongresi, Ankara, DPT– Unicef Türkiye Temsilcili i Yay., 1989, ss. 3-33. Ko ar, Nesrin Güran: “Korunmaya Muhtaç Çocuklar”, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu Dergisi, C. 5, S. 2–3, Ocak 1987, ss. 69-74. Kut, Sema: “Türkiye’de Korunmaya Muhtaç Çocuklar”, Türkiye’de Çocu un Durumu , 1990’lar n Çocuk Politikas Kongresi, Ankara, DPT– Unicef Türkiye Temsilcili i Yay., 1989, ss. 135-147. Linares, Oriana, Daniela Montalto: “Foster Families”, Child Study Center Letter, Vol: 8, No: 2, Nov.–Dec. 2003, ss. 1-6. Lindsey, Duncan, Ira M. Schwartz: “Advances in Child Welfare: Innovations in Child Protection, Adoptions and Foster Care”, Children and Youth Services Review, Vol: 26, 2004, ss. 999-1005. uzman, M. Kemal, Mustafa Dural: Aile Hukuku, stanbul, Filiz Kitabevi Yay., 1994. Örs, Muammer: “Koruyucu Aile”, Sosyal Hizmet Dergisi, C. II, S. 2–3, Haziran– Temmuz–A ustos–Eylül 1966, ss. 23-25. Özbay, Ferhunde: “Türkiye’de Evlatl k Kurumu: Köle Mi, Evlat M ?”, Türkiye Cumhuriyetinin 75 Y na Toplu Bak Uluslararas Kongresi, C.II, stanbul, Tarih Vakf Yay., 1999, ss. 277-288 . Özdemir, Süleyman: Küreselle me Sürecinde Refah Devleti, stanbul, TO Yay., 2004. Öztan, Bilge: Medeni Hukukun Temel Kavramlar , Ankara, Seçkin Yay., 2002. Pendley, Jennifer Shroff: “Foster Families”, (Çevrimiçi): http//:www.kidshealth.org/kid/feeling/home_family/foster_families.html, 12.09.2005. Poole, R. W.: “Türkiye’de Çocuk Refah ”, Çev. Günseli Kuntbay, Sosyal Hizmet Dergisi, C. 1, S. 5, Nisan 1962, ss. 5-7. 228 HASAN ENOCAK Rubin, David, Neal Halfon, Ramesh Raghavan, Sara Rosenbaum: Protecting Children in Foster Care: Why Proposed Medicaid Cuts Harm Our Nation’s Most Vulnerable Youth, Seattle, WA, Casey Family Programs Publ., 2005. Ruhi, Ahmet Cemal: Türk Hukuku’nda Evlat Edinme ve Evlat Edinme le lgili Yabanc Mahkeme Kararlar n Türkiye’de Tan nmas , 2. bs., Ankara, Seçkin Yay., 2003. ahin, Halit: Kimsesiz Çocuklar Konusunda Bak m ekilleri ve Koruyucu Aile Uygulamas , (Yay nlanmam Yüksek Lisans Tezi), Ankara, 1975. enocak, Hasan: Korunmaya Muhtaç Çocuklar: stanbul Yeti tirme Yurtlar Üzerine Bir Alan Ara rmas , (Yay nlanmam Doktora Tezi), Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, stanbul, 2005. pka, ükran: “4721 Say Türk Medeni Kanunu’nun Evlat Edinmeye li kin Hükümlerinin ncelenmesi”, Ü. Hukuk Fakültesi Mecmuas , C. LVII, S. 1–2, 1999, ss. 301-322. Ta tekil, Sevda: “Korunmaya Muhtaç Çocuklara Yönelik Bak m Yöntemleri”, Dokuz Eylül Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Dergisi, C. 7, S.1, 1992, ss. 312-327. Ta tekil, Sevda: “Korunmaya Muhtaç Çocuklara Yönelik Bir Bak m Yöntemi Olarak Koruyucu Aile Bak ”, Çimento veren, C. II, S. 2, Mart 1990, ss. 7-13. Tatl bal, Cafer: “Türkiye’de Korunma Alt ndaki Çocuklara Yönelik Shçek Uygulamalar ”, Koruma Alt ndaki Çocuklar, Yay na Haz. Runa Uslu, Prof. Dr. Mualla Öztürk An na XVII. Sempozyum Sunumlar , Ankara, AÜ. Yay., 2004, ss. 25-33. Tekinay, Selahattin Sulhi: Aile Hukuku, stanbul, Filiz Kitabevi Yay., 1990. Tulay, M. ükrü: “Evlât Edinme”, Sosyal Hizmet Dergisi, C.IV, S. 5–6–7, ubat–Mart– Nisan 1970, ss. 18-23. Tulay, M. ükrü: “Korunmaya Muhtaç Çocuklar n Müesseselerde Bak ”, Sosyal Hizmet Dergisi, C. III, S. 12, Eylül 1969, ss. 3-7. Tulay, M. ükrü: “Türk Aile Sistemi çinde Koruyucu Ailenin Yeri ve Önemi”, Sosyal Hizmet Dergisi, C.V, S.8, Kas m–Aral k–Ocak 1972, ss. 2-5. Ya ar, Osman: Çocuklar n Müesseselerde Bak , Ankara, Sa k ve Sosyal Yard m Bakanl Yay., 1962. Yörüko lu, Atalay: De en Toplumda Aile ve Çocuk, 6. bs., stanbul, Özgür Yay nevi Yay., 1997. Zevkliler, Ayd n, Mehmet Be ir Acabey, Emre Gökyayla: Medeni Hukuk, Ankara, Seçkin Yay., 1999.