ATIKSU ARITMA TESİSLERİ Dünyada su kaynaklara hızla azalmaktadır. Bu kaynaklar arasında içilebilir kalitede olan su kaynakları da azalarak tükenme noktasına gelmiştir. Diğer yandan bir şekilde arıtılmadan alıcı ortamlara bırakılan atık sular, miktarı her geçen gün azalan su kaynaklarının kirlenmesine neden olmaktadır. Bu nedenle var olan su kaynaklarının kirletilmemesi ve su kaynaklarının daha verimli kullanılması için atık suların arıtılması gerekmektedir. Arıtılan bu atık sular su karakterlerine göre çeşitli alanlarda kullanılabilmektedir. Hızla azalan su kaynaklarının insanlık için çok önemli olduğu kabul edilerek, atık suların uygun arıtma işlemine tabi tutularak arıtılmasından sonra istenilen değerleri sağlaması halinde çeşitli alanlarda kullanılması mümkündür. Pissu Arıtma işlemi, gün geçtikçe hızlı bir şekilde kirlenmekte olan temel yaşam kaynağı suyun ıslah edilmesi işlemidir. Atık su: evlerden, sanayi tesislerinden farklı ticari işletmelerden, kurumlardan ve benzer binalardan kullanıldıktan sonra boşaltılan sular atık su olarak tanımlanmaktadır. Bu sular insan ve hayvan dışkısı ve idrarı ile gri su denilen banyo, lavabo ve mutfaklardan kullanım sonucu kirlenen sulardan ibarettir. Atık Suların Fiziksel Özellikleri Toplam katı madde: Ortalama olarak evsel atık sular 720 mg/l toplam katı madde içerir. Toplam katı maddenin yaklaşık 500 mg/l'si çözünmüş hâlde, geri kalanı ise askıda katı durumdadır. Çözünmüş ve askıdaki katılar sabit ve uçucu hâlde olabilir. Koku: Atık suda bulunan organik maddelerin bozulmasıyla oluşan gazlar kokuya neden olmaktadır. Yağlar, petrol ve organik çözücüler de atık suyun kokmasına neden olur. Sıcaklık: Genellikle atık su sıcaklığı, kış aylarında hava sıcaklığından daha yüksektir. Yaz aylarında ise hava sıcaklığından daha düşüktür. Renk: Su renksiz ve kokusuz bir maddedir. İçilebilir nitelikte bir suyun renksiz olması gerektiğini biliyoruz. Suyun rengi; içerisindeki endüstriyel atıklara, organik ve inorganik bir takım eriyiklere bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Atık Suların Kimyasal Özellikleri Biyokimyasal oksijen ihtiyacı (BOİ5): Atık sudaki organik maddelerin biyokimyasal oksidasyonu esnasında mikroorganizmalarca kullanılan çözünmüş oksijen miktarıdır. Kimyasal oksijen ihtiyacı (KOİ): KOİ testi, atık suların organik maddelerin kullandığı oksijen miktarını ölçmek amacı ile yapılır. Atık suyun KOİ’si, BOİ’sinden daha yüksektir. pH: Atık sudaki hidrojen iyonu yoğunlaşmasının parametresidir. Atık suyun pH değeri biyolojik ve kimyasal arıtma işlemlerinin belirlenmesinde önemlidir. İçme suyunun pH değeri 6–8 arasında, deniz suyunun 8, doğal suların 7 ve evsel atık suyun ise 7–8 arasındadır. Klorür: Evsel atık sularda klorürlerin belli başlı kaynağı insan idrarıdır. Su sertliğinin yüksek olduğu yörelerde, su yumuşatıcılarının kullanılması ile büyük miktarda klorür atık suya karışmaktadır. Alkalinite: Atık suda alkalinite; kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum gibi elementlerin hidroksit, karbonat ve bikarbonatların varlığından veya amonyaktan oluşmaktadır. Atık su genelde alkalidir. Azot: Atık sudaki mikroorganizmalar için bir besin maddesidir. Azot yeterli olmadığı durumlarda atık suyun arıtılması için azot ilavesi gerekebilir. Evsel atık suda azot, biyolojik arıtım için gerekli miktarda vardır. Fosfor: Atık sudaki mikroorganizmalar için bir besin maddesidir. Alıcı ortama deşarj edilen arıtılmış atık suda fosfor varsa alıcı ortamda ötrifikasyona (bitkilerin su içerisinde anormal çoğalması) sebep olabilir. Kükürt: Sülfat iyonu doğal olarak atık suda mevcuttur. Sülfatlar, kimyasal olarak anaerobik (oksijensiz) koşullarda bakteriler tarafından sülfürlere ve hidrojen sülfüre (H2S) indirgenir. Daha sonra hidrojen sülfüre (H2S) biyolojik olarak sülfürik aside oksitlenir. Ağır metaller ve zehirli bileşikler: Nikel, kuşun, krom, kadmiyum, çinko, bakır ve cıva gibi ağır metaller ve oluşturdukları bileşikler mikroorganizmalar için zehirlidir. Bu nedenle atık suyun biyolojik arıtımı safhasında sorun yaratır. Evsel atık sularda ağır metaller ve zehirli elementler bulunmaz. Gazlar: Evsel atık sularda bulunan gazlar; azot, oksijen, karbondioksit amonyak ve metandır. Atık sulardaki oksijen miktarı, mikroorganizmaların oksijen tüketimi sebebi ile çok düşüktür. Atık suda bulunan organik maddelerin oksijensiz parçalanmasının yan ürünlerinden biri metan gazıdır. Bu gaz çabuk alev alan ve patlama tehlikesi olan bir gazdır. H2S gazının ise toksik etkisi çok fazladır. Atık Suların Biyolojik Özellikleri Evsel atık sularda bulunan belirgin organizma grupları; bitkiler, hayvanlar, fungi, protozoa, virüsler, bakteriler ve algler gibi mikroorganizmalardır. Atıksu içinde bakteri, protozoa, virus, helmint gibi patojenik olabilecek mikroorganizma türleri bulunabilmektedir. Bu patojen organizmalar hastalıkla enfekte olmuş veya özel bir hastalığın (tifo, paratifo, dizanteri, diyare ve kolera gibi gastro intestinal sistem hastalıklarına yakalanmış) taşıyıcıları olan insanlar tarafından deşarj edilmektedir. Bu organizmalar oldukça enfeksiyöz oldukları için sanitasyonun zayıf olduğu bölgelerde özellikle tropiklerde her yıl binlerce ölümlere sebep olabilmektedirler. Koliform bakterileri insan atıklarından kaynaklanan kirlenmenin bir göstergesidir. Algler de tat ve koku problemlerine yol açmaktadır. Atık suyun arıtımı esnasında organik maddeler bakteriler aracılığıyla parçalanmaktadır. Atıksu Atırma; Suların çeşitli kullanımlar sonucunda atıksu haline dönüşerek yitirdikleri fiziksel, kimyasal ve bakteriyolojik özelliklerinin bir kısmını veya tamamını tekrar kazandırabilmek, ve boşaltıldıkları alıcı ortamın doğal fiziksel, kimyasal, bakteriyolojik ve ekolojik özelliklerini değiştirmeyecek hale getirebilmek için uygulanan fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtma işlemlerinin birini veya birkaçına atık su arıtma adı verilmektedir. Atık suyun niteliğine göre kullanılacak arıtma prosesleri de farklılık göstermektedir. Atık su içerisinde bulunan çözünmüş organik maddelerin bakteriyolojik faaliyetler sonucu giderilmesi için biyolojik arıtma tesisi, atık su içerisinde çözünmüş veya askıda bulunan ve gravitasyonla (yerçekimi etkisi ile) çökelmeyen maddelerin çökeltilerek sudan uzaklaştırılması için kimyasal atık su arıtma tesisi, suyun içerisinde bulunan ve kendiliğinden çökebilen katı maddelerin atıksudan uzaklaştırılması için fiziksel atık su arıtma tesisi tercih edilmelidir. Bu prosesler ayrı ayrı kullanılabileceği gibi birbiri ardına gelecek şekilde de kullanılarak arıtma tesisi kurulabilir. Atıksu arıtma sisteminden çıkan arıtılmış su çıkış kalitesine göre Kentsel kullanım o Tuvalet temizliği o Araba yıkama o Yangın suyu olarak kullanım Tarımsal sulama Yeraltı suyu beslemesi Endüstriyel amaçlı kullanım olarak kullanılabilir. Atıksu Arıtma Çeşitleri Farklı kaynaklardan çeşitli yapıda atık sular oluşmaktadır. Konutlardan ve işyerlerinden kaynaklı evsel atık sular için evsel atık su arıtma tesis, üretim proseslerinden kaynaklı atık sular için endüstriyel atık su arıtma tesisleri kullanılmaktadır. Evsel Atık su Arıtma: Evsel atık su arıtma tesisleri, betonarme veya paket arıtma olarak sacdan imal edilmektedir. Evsel atık su arıtma tesislerinde biyolojik arıtma kullanılır. Biyolojik arıtma yöntemi, atık suda ki kirliliğin oluşturan mikroorganizmalar tarafından giderilmesidir. Ortalama olarak evsel atık sular 720 mg/lt toplam katı madde içerir. Toplam katı maddenin yaklaşık 500 mg/lt'si çözünmüş halde, geri kalanı ise askıda katı durumdadır. Çözünmüş ve askıdaki katılar sabit ve uçucu halde olabilirler. Arıtma işlemlerinin çoğu, askıdaki katı madde ve uçucu çözünmüş katı maddelerin uzaklaştırılması için tasarlanır. Evsel atık sular ; Konutlar ve toplu konutlar, Askeri birlikler, Turistik tesisler, Fabrika ve sanayi kuruluşları, Yazlık siteler ve villalar, Mezbahaneler, Köy ve belediyeler, Dinlenme tesisleri, Sosyal tesisler, Okullar, Hastaneler evsel nitelikli atık su oluşturmaktadır Endüstriyel Atık su Arıtma: Sanayi tesisleri, fabrikalar, organize sanayi bölgeleri gibi kuruluşların üretim prosesleri sonucu oluşan atık sularını geri kazanılması ve bertaraf edilmesi amacıyla kurulmuş olan atık su arıtma tesisleridir. Bu atık su arıtma tesisleri sektör ve atık su karakterine göre özel olarak planlanmaktadır. Endüstriyel nitelikli atık suların arıtılması amacı ile dizayn edilen atık su arıtma sistemleri, boyutları ve arıtma üniteleri; sanayi/sektör türü, üretim yöntemi, atık su miktarı, atık suyun kirlilik değerleri ve alıcı ortam türüne göre değişiklik göstermektedir. Arıtma tesisleri paket atık su arıtma sistemi olarak dizayn edilmektedir. Evsel, endüstriyel nitelikli atık sular için farklı tiplerde paket arıtma sistemleri yapılmaktadır. Paket atık su arıtma tesisleri; nüfusu az olan turistik tesisler, yazlıklar gibi yerleşim alanları ile şantiyeler, fabrikalar ve üretim tesislerinde uygulama alanı bulmaktadır. Paket atık su arıtma sistemi kanalizasyon sistemi bulunmayan veya kanalizasyon sistemi olup ta atık su arıtma tesisi istenen tesis ya da bölgelerde atık su arıtma tesisi ihtiyacını en ekonomik ve en kaliteli şekilde çözmeye çalışılan atık su arıtma sistemidir Endüstriyel atık su arıtma uygulanan sektörler: Et entegre tesisleri ve kesimhaneler Deri fabrikaları Un ve makarna üretim tesisleri Süt ve süt ürünleri üretim tesisleri Tekstil fabrikaları Konserve ve deniz ürünleri üretim fabrikaları Karışık endüstriyel kökenli atık sular (organize sanayi bölgeleri) Bitkisel yağ üretim fabrikaları Şarap ve bira fabrikaları ATIKSU ARITMA YÖNTEMLERİ Atık su arıtma işlemi kimyasal, fiziksel veya biyolojik yollarla yapılabilmektedir: • Kimyasal arıtıma, atık su çökeltme havuzundan geçtikten sonra karıştırma ünitesinde çeşitli kimyasallar eklenerek, bu kimyasalların suyun içindeki kirleticiler ile reaksiyona girerek çökelmesi ile oluşur. • Biyolojik arıtma; evsel veya endüstriyel atık suların çeşitli bakteriler yardımı ile biyolojik olarak parçalanması ile gerçekleşir. • Fiziksel arıtma; hiçbir kimyasal veya bakteri kullamadan fiziksel yollarla ve cazibe ile atık suyun içindeki yağ ve kaba atıkların ızgara ve benzeri düzenekler ile uzaklaştırılmasıdır. Ana atık su arıtma sistem; Izgara (ince veya Kaba), Ön dinlendirme havuzu, Koagulasyon ünitesi, Flokulasyon unitesi, Çöktürme ünitesi, filtrasyon ünitesinden oluşmaktadır Fiziksel Arıtma Prosesleri: Fiziksel arıtma atıksu içerisinde bulunan yüzer maddeler ile kendiliğinden çökebilen katı maddelerin giderilmesi amacıyla yapılır. Bu amaçla kullanılan ekipmanlar; ızgara ve elekler, kum ve yağ tutuculardır. Genel olarak biyolojik veya kimyasal arıtma tesisilerinin başında da fiziksel arıtma tesisleri kullanılır. Bu şekilde atıksu içerisinde bulunan kirleticilerin bir kısmının giderilmesi mümkün olacaktır. Kimyasal veya biyolojik arıtma tesislerin başında kurulan fiziksel arıtma tesisleri, hem ana arıtma sistemine gelecek kirlilik yükünü azaltacak, ana arıtma içerisindeki boru, vana vb. ekipmanların zarar görmesini engelleyecek aynı zamanda ana arıtma tesisinin işletme maliyetini düşürecektir Biyolojik Arıtma Prosesleri: Biyolojik arıtma prosesleri aerobik ve anaerobik arıtma olarak sınıflandırılabilir. Aerobik arıtma havanın bulunduğu ortamlarda gerçekleştirilen arıtma prosesleridir. Aerobik arıtma uygulamaları; Aktif Çamur, Biyofilm, Stabilizasyon Havuzları, Havalandırmalı Lagünlerdir. Anaerobik arıtma ise havasız ortamlarda gerçekleştirilen arıtma prosesleridir. Uygulamaları ise Sürekli Karışımlı Reaktörler, Anaerobik Filtreler ve Akışkan Yataklı sistemleridir. En yaygın aerobik biyolojik arıtma uygulaması, aktif çamur prosesidir. Aktif Çamur prosesleri; Ön Çöktürme Havuzları, Havalandırma Havuzları, Son Çöktürme Havuzları ve Dezenfeksiyon ünitesinden oluşur. Dezenfeksiyon işlemi ise; atıksu arıtma tesisi çıkış suyunun alıcı ortama verilmeden önce içerisindeki bakteri ve virüslerin bertaraf edilmesi işlemidir. Kimyasal Arıtma Prosesleri: Suda çözünmüş halde ve askıda bulunan katı maddelerin çökelmesini ve bu şekilde sudan uzaklaştırılmasını sağlayan kimyasal arıtma tesisilerinde, uygun PH aralığında atıksuya kimyasal maddeler ilave edilmektedir. Kimyasal arıtma proseslerinde çökeltme işlemini sağlayan bu kimyasal maddeler koagülant madde adıyla anılır. Kimyasal arıtma prosesinin üniteleri, atıksuyun uygun PH aralığına getirildiği nötralizasyon bölümü , atıksuya çökeltimi sağlayacak kimyasal maddelerin ilave edildiği koagülasyon bölümü ve koagülant ilave edilmiş atıksuyun uygun hızda karıştırılması ile flokların oluşmasını ve çökeltimi sağlayan flokülasyon bölümüdür. FİZİKSEL ARITMA Fiziksel arıtma atık suda bulunan çökelebilen, yüzebilen değişik boyutlardaki katı maddelerin, çözünmüş organik ve inorganik maddelerin uzaklaştırılması amacıyla uygulanan işlemleri kapsamaktadır. Izgara ve elekler, öğütücüler ve parçalayıcılar, dengeleme havuzları, yüzdürme havuzları, filtreler, kum tutucular, çöktürme havuzları, yağ ayırıcılar fiziksel arıtma üniteleridir. Fiziksel Arıtma Prosesleri Izgaralar Su içinde bulunan kaba maddelerin pompa, boru ve teçhizata zarar vermemesi; diğer arıtma kısımlarına gelen yükün hafifletilmesi veya yüzücü kaba maddelerin sudan ayrılması gibi amaçlarla ızgaralar kullanılır. Izgara aralıkları çubuk aralıklarına göre ince ve kaba ızgaralar, temizlenme şekline göre elle veya mekanik olarak temizlenen ızgaralar olarak sınıflandırılırlar. Çubuk aralıkları ince ızgaralarda 15-30 mm kaba ızgaralarda 40-100 mm’dir. Elekler Elekler, Elyaflı maddeler, askıdaki tanecikleri tutmak amacıyla kullanılırlar. Bu üniteler tutulan maddelerin boyutlarına göre kaba ve ince elekler olarak sınıflandırılırlar. Elek aralığı kaba eleklerde 5-15 mm, ince eleklerde 0,25-5mm, mikro eleklerde 0,020-0,035mm’dir. Kum tutucular Kum çakıl gibi inorganik maddeleri atık sudan ayırmak, arıtma tesislerindeki pompa ve benzeri teçhizatın aşınmasına ve çökeltim havuzlarında tıkanma tehlikesine engel olabilmek için kum tutucular kullanılır. Kum tutucularda yoğunluğu 2.650 kg/m3 ve tane çapları 0,1 -0,2 mm’den daha büyük olan katı maddelerin tutulur. Yüzer madde tutucular Atıksuda bulunan ve yoğunluğu sudan küçük olan yağ, gres, solvent ve benzeri yüzen maddeleri sudan ayırmak için yüzer madde tutucular kullanılır. Ön çökeltim havuzunun olmaması veya bu gibi maddelerin oranının çok yüksek olması halinde, gerek bu maddeleri geri kazanmak, gerekse arıtma verimini yükseltmek amacıyla yüzer madde tutucular yapılmalıdır. Dengeleme havuzları Atık sularda debi, bileşim ve kirlilik yükünün zaman içindeki değişimlerinin dengelenmesini ve arıtma tesisine giden atık su debisinin düzenli olması için kullanılır. Dengeleme havuzlarında bileşimin homojenleştirilmesi ve askıda katı maddelerin çökelmesinin engellenmesi için karıştırma uygulanabilir. Çökeltim havuzları Çökelme işlemi, sudan daha yoğun olan askıda katı maddelerin veya kimyasal ve biyolojik işlemlerle çökelebilir hale getirilen katı maddelerin yerçekimi etkisiyle çökeltilmesi suretiyle sudan ayrılmasıdır. Böylece kirleticiler çökelebilir katı maddeler halinde sudan uzaklaştırılarak diğer arıtma ünitelerine geçmeleri engellenir. KİMYASAL ARITMA Suda çözünmüş veya askıda halde bulunan maddelerin fiziksel durumunu değiştirerek çökelmelerini sağlamak üzere uygulanan arıtma prosesleridir. Kimyasal arıtma işleminde, uygun pH değerinde atıksuya kimyasal maddeler (koagülant, polielektrolit vb.) ilave edilmesi sonucu, çöktürülmek istenen maddeler çökeltilerek çamur halinde sudan ayrılır.Kimyasal arıtma işlemi ile askıda katı madde, KOİ, BOİ, ağır metal ve fosfor gibi parametrelerin giderimi sağlanmaktadır.Kimyasal arıtma sistemleri çelik konstrüksiyon ve betonarme olarak inşa edilebilir Kimyasal Arıtma Prosesleri Kimyasal arıtma uygulamaları; nötralizasyon, flokülasyon ve koagülasyondur Nötralizasyon Asidik ve bazik karakterdeki atıksuların uygun pH değerinin ayarlanması amacı ile yapılan asit veya baz ilavesi işlemidir Koagülasyon Koagülant maddelerin uygun pH’da atıksuya ilave edilmesi ile atıksuyun bünyesindeki kolloidal ve askıda katı maddelerle birleşerek flok oluşturmaya hazır hale gelmesi işlemidir Koagülant maddeler; Aleminyum Sülfat, Demir(3) Klörür, Demir Sülfat ve Poli Aleminyum Klörür dür. Flokülasyon Flokülasyon (yumaklaştırma), atıksuyun uygun hızda karıştırılması sonucunda koagülasyon işlemi ile oluşturulmuş küçük taneciklerin, birbiriyle birleşmesi ve kolay çökebilecek flokların oluşturulması işlemidir Klorlama Sudaki patojen mikroorganizmaların yok edilmesi maksadıyla dezenfeksiyon yapılır. Dezenfeksiyon işleminde en çok klor kullanılmaktadır. Klorlama ünitesi, suya ilave edilen klorun depo edildiği ve dozlamaya hazır hâle getirildiği ünitedir. Basınçlı tanklarda sıvı olarak saklanan klor, buhar hâline geldikten sonra suyla karıştırılır. Klorlama yapmanın amaçları: Ham su girişindeki alg oluşumunu minimize etmek Durultucuları alglere karşı korumak Tesisi midyelere karşı korumak İnsan sağlığını etkileyen bakterileri bertaraf etmek veya oluşumunu önlemek ve Suyun dezenfektasyonunu sağlamak Ozonlama Aktif oksijen (Ozon O3), bilinen en etkili mikrop öldürücü ve koku gidericidir. Güneşin ultraviyole ışını ve yıldırım anında ortaya çıkan elektrik arkları ile oluşan ozon, dünyanın etrafında koruyucu kalkan olarak mevcuttur ve canlıları güneşin radyasyon etkisine karşı korur. Yıldırımlar sonucu oluşan ozon, havayı temizler. Özellikle yükseltilerde ve deniz kenarlarında taze hava kokusu diye içimize çektiğimiz, havada bu hissi yaratan yıldırımlar sırasında meydana gelmiş olan ozondur. Ozon, oksidasyon gücü çok yüksek olan bir gaz ve bilinen en kuvvetli dezenfektandır. Yüksek oksidasyon kuvveti, ozonun bakterilerin tahribatında tam etkin bir rol oynamasına sebep olur. Ozon gazının şişelenmiş suyun içerisinde konsantrasyonuna bağlı olarak belirli bir süre kalması, hem suyun dezenfeksiyonunu sağlaması hem de şişe ve kapaklardan gelen kirlilikleri yok etmesi açısından önemli bir avantajdır. Böylece kapağı açılmadığı sürece su steril kalmaktadır. BİYOLOJİK ARITMA Biyolojik arıtma atıksuyun içinde bulunan askıda veya çözünmüş organik maddelerin bakterilerce parçalanması ve çökebilen biyolojik floklarla sıvının içinde kalan veya gaz olarak atmosfere kaçan sabit inorganik bileşiklere dönüşmesidir. Biyolojik arıtma sistemleri değişik şekillerde sınıflandırılabilirler. Ortamda oksijen varlığına göre havalı (aerobik) ve havasız (anaerobik) olarak sınıflandırılan bu sistemler kullanılan mikroorganizmaların sistemdeki durumuna göre askıda ve sabit film (biyofilm) prosesleri olarak da sınıflandırılabilirler. Biyolojik Arıtmada Mikroorganizmaların Rolü BOI’nin giderimi, çökmeyen kolloidal katıların pıhtılaştırılması ve organik maddelerin kararlı hale gelmesi, başta bakteriler olmak üzere çeşitli mikroorganizmalar tarafından gerçekleştirilir. Mikroorganizmalar, kolloidal ve çözünmüş karbonlu organik maddeleri çeşitli gazlara ve yeni hücrelere dönüştürerek kullanırlar. Hücre dokusunun özgül ağırlığı sudan daha fazla olduğundan arıtılmış sudan çökerek ayrılır. ARITMA ÇAMURLARI İÇİN HAVASIZ ARITMA SİSTEMLERİ Havasız çürütme, çamur stabilizasyonunda kullanılan en eski prosestir. Günümüzde atıksu arıtımından çıkan konsantre çamurların stabilizasyonun yanısıra bazı endüstriyel atıksuların arıtımında da kullanılmaktadır. Havasız arıtıma prosesleri, yüksek miktarda organik kirlilik içeren atıksuların arıtımında oldukça geniş kullanım alanı bulmuştur. Kuvvetli atıkların arıtımında havalı arıtıma proseslerine kıyasla çok daha ekonomik olduğu belirlenen havasız arıtım prosesleri son yıllarda evsel atıksu arıtımında da kullanılmaktadır. Havasız arıtma prosesleri organik maddelerin oksijensiz ortamda biyokimyasal olarak ayrıştırılması esasına dayanmaktadır. Arıtma esnasında oluşan biyogaz yaklaşık olarak %65-85 metan ve %15-35 karbondioksit karışımından oluşmaktadır. Havasız arıtma teknolojilerinin gelişimi 19. yüzyılın başlarına dayanmaktadır ve II. Dünya Savaşı sonrası enerji kaynaklarında yaşanan kriz nedeni ile hızlı bir gelişme yaşanmıştır (Alvarez, 2003). Havasız çamur çürütücüler standart-hızlı ve yüksek-hızlı olmak üzere iki ana grupta toplanabilir. Standart-hızlı olanlarda reaktörde karışma ve ısıtma yoktur. Hidrolik bekletme süresi 30-60 gün olup hidrolik bekletme süresi çamur yaşına eşit veya çok yakındır. Yüksek-hızlı havasız reaktörlerde ise karışım ve ısıtma yapılır. Hidrolik bekletme süreleri 20 günün altında tutulur. Kuvvetli organik atıkların anaerobik olarak arıtıldığı yüksek hızlı reaktörlerde ise 1 günden az hidrolik kalış sürelerinde bile yüksek verimlerle karbonlu organik madde giderimi sağlanabilmektedir. Havasız Arıtmaya Genel Bakış Havasız arıtma sistemleri biyolojik ve fizikokimyasal arıtmalarda oluşan arıtma çamurlarının stabilizasyonunda uygulandığı gibi endüstriyel ve evsel nitelikli, askıda katı madde içeren veya içermeyen sıvı atıkların arıtımında da kullanılmaktadır. Atıksu içerisindeki organik maddelerin havasız ortamda ayrışması en basit haliyle iki temel aşamada gerçekleşmektedir. İlk aşamada (hidroliz ve asit fermentasyonu), organik maddelerin asit bakterileri tarafından organik asitlere, alkollere ve CO2’ye dönüşümü gerçekleşmektedir. İkinci aşama (metan oluşumu) ise asit bakterilerinin parçalama reaksiyonları sonucunda oluşan ürünlerin, metanojenler tarafından metan, CO2 ve suya dönüştürülmesini içermektedir. Bu prosesler sonucu oluşan metan gazının kalorifik değeri yüksektir ve enerji kaynağı olarak kullanılabilmektedir. Havasız arıtma esnasında yağlar, proteinler, karbonhidratlar, amino asitler ve organik asitler gibi kompleks veya monomer yapıda olan çeşitli organik maddelerparçalanabilmektedir. Bu farklı reaksiyonlar sonucunda oluşacak metan miktarları da farklılık göstermektedir. Örneğin; yağların ayrışması sonucunda yüksek metan yüzdesine sahip biyogaz elde edilebilirken, protein ve karbonhidratların parçalanmasında daha az miktarda biyogaz ve metan yüzdesi elde edilmektedir (UNIDO,1992) İleri Arıtma Dezenfeksiyon Arıtma tesisi çıkış suyunun alıcı ortama verilmesinden önce suda bulunan bakteri ve virüslerin uzaklaştırılması işlemidir. Azot giderme Atık suyun içerdiği amonyum iyonları, azot bakterileri yardımıyla nitrifikasyon kademesinde önce nitrite ve sonra nitrata dönüştürülür. Daha sonra denitrifikasyon kademesinde anoksik şartlar altında azot gazı hâlinde sudan uzaklaştırılır. Fosfor giderme Fosfor bileşiklerini gidermek için kimyasal ve biyolojik metotlar ayrı ayrı veya birlikte kullanılır. Kimyasal arıtmada kimyasal maddeler kullanılarak yüksek pH değerinde fosfor, fosfat tuzları hâlinde çöktürülür. Biyolojik metotlarla fosfor arıtımı, biyolojik arıtma sırasında fosfatın mikroorganizmalarca alınması ile sağlanır ATIKSU ARITMA TESİSİ KİRLİLİK YÜKÜ KİRLİLİK YÜKLERİ: 1.Biyokimyasal Oksijen İhtiyacı (BOİ) ve Kimyasal Oksijen İhtiyacı (KOİ): Atıksu arıtma tesislerinin ana işlevlerinden birisi, atıksu içerisinde organik kirleticilerin giderilmesi sağlamaktır. Dolayısı ile organik madde giderme amacına hizmet etmek için kurulacak bir arıtma tesisine gelecek organik madde içeriğinin bilinmesi önemlidir. Arıtma tesisine gelen organik madde yükünün tespiti için genellikle Biyokimyasal Oksijen İhtiyacı veya Kimyasal Oksijen İhtiyacı kullanılır. Biyokimyasal Oksijen İhtiyacı atıksu içerisinde biyolojik olarak oksitlenebilen organik maddenin bir göstergesidir. Ancak Biyokimyasal Oksijen İhtiyacı parametresinin ölçümü için en az 5 günlük bir süreye ihtiyaç duyulması, sonuca ulaşmada olumsuzluk arz etmektedir. Buna karşık KOİ (Kimyasal Oksijen İhtiyacı parametresi ise sadece birkaç saat içerisinde ölçülebilmektedir Normal koşullarda BOİ ile KOİ arasında doğrusal bir ilişki bulunmaktadır. Tüm atıksular için KOİ değeri BOİ değerinden daha büyük olup, KOİ/BOİ oranı 1,5-3 arasındadır. Bu aralıktan daha yüksek orana sahip olan atıksular, biyolojik parçalanabilirliği zor atıksulardır. Bu nedenle KOİ/BOİ 1,5-3 aralığından yüksek olan atıksular için biyolojik atıksu arıtma tesisi yerine kimyasal atıksu arıtma tesisi tercih edilmesi daha sağlıklı olacaktır 2.Azot (N) ve Fosfor (P) Değerleri : Atıksu içerisinde bulunan azot ve fosfor, biyolojik arıtma reaktöründeki reaksiyonların gerçekleşmesi için önem taşımaktadır. Bunun nedeni mikroorganizmaların atıksu içerisindeki organik maddeleri okside edebilmesi için gerekli elementlerin C (Karbon)/N (Azot) /P (Fosfor) olmasıdır. Ayrıca sayılan elementler, göl veya su hareketleri kısıtlı olan kapalı veya yarı kapalı koy, körfez, haliç, lagün, ve benzeri su ortamlarına taşınması ile ekolojik dengenin olumsuz yönde değişmesine neden olabilecek özelliğe hazidir. Bu nedenle C/N/P’un sadece arıtma tesisine giriş değerleri değil, çıkış değerleri de su kirliliği açısından önem arz etmektedir Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ve Su Ürünleri Yönetmeliği gereğince Azot ve Fosfor değerleri sadece tasarım esnasında bilinmesi gereken değerler değil aynı zamanda arıtma tesisinde giderilmesi ve deşarj standartları sağlanması gereken değerlerdir. Bu durum Azot ve Fosfor’un atıksu arıtma tesisinin seçimi, ünnitelerinin ve ünite boyutlarının belirlenmesinde göz ardı edilmemesi gereken değerler olduğunu ifade etmektedir 3. PH: pH değeri suyun asidik veya bazik olduğunun bir göstergesidir. Kurulacak arıtma tesisinde biyolojik olarak oksidasyonun sağlanabilmesi için mikroorganizmaların aktivitesinin optimum düzeyde sağlanabileceği pH aralığının tespiti ve işletme esnasında sağlanması gerekmektedir. Söz konusu arıtma tesisinin kimyasal arıtma tesisi olarak tercih edilmesi halinde ise, su içerisindeki çözünmüş halde bulunan kirleticilerin koagülant maddelerin ilavesi ise çökeltilmesi için yine uygun pH aralığına ihtiyaç bulunmaktadır. Dolayısı ile arıtma tesisine gelecek atıksuyun biyolojik veya kimyasal arıtma açısından uygun olmayan pH aralığında olması halinde giriş ünitesine pH’ı düzenlemek amacıyla nötralizasyon havuzunun kurulması gereklidir. Ayrıca pH değeri de sadece giriş aşamasında bilinmesi gereken bir değer değil, aynı zamanda Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nde verilen bir çok tabloda çıkış suyunda izlenmesi zorunlu olan bir parametredir. Dolayısı ile çıkış suyundaki pH’ın deşarj standartlarını sağlamasını teminen ihtiyaç duyulması halinde nötralizasyon havuzu arıtma tesisi çıkışına da kurulmalıdır ARITMA TESİSLERİNİN TASARIM ESASLARI Atıksu arıtma tesisleri, çeşitli faaliyetler sonucu ortaya çıkan sıvı atıkların arıtıldıkları, içerisindeki kirletici parametrelerin giderildiği tesislerdir. Arıtma tesisleri genellikle birbirini takip eden ardışık havuz veya tanklardan meydana gelirler. Arıtma tesisleri, kurulum amacına ve sağlanması istenilen deşarj standartlarına göre, fiziksel, kimyasal, fizikokimyasal veya biyolojik işlemlerin bir veya birkaçını gerçekleştirebilirler. Atıksu arıtma tesislerinin sağlıklı bir şekilde çalışması, öncelikle söz konusu arıtma tesisinin planlama ve projelendirme aşamasında verilerin sağlıklı bir şekilde seçilmesi ile mümkündür. Bir atıksu arıtma tesisinin projelendirilmesi aşamasında verilere ihtiyaç duyulmaktadır. 1). Giriş Debisi 2). Debi değişimi (Saatlik, Günlük, Aylık vb.) 3).Kirlilik Yükü Değerleri 3.1.BOİ Yükü (Biyokimyasal Oksijen İhtiyacı) 3.2.KOİ Yükü (Kimyasal Oksijen İhtiyacı) 3.3.pH 3.4.N,P 3.5.Atıksuyun Özelliğine Göre İstenilen Diğer Analizler 4. İstenilen Çıkış Suyu Kalitesi 5. Atıksu Arıtma Tesisinin Kurulacağı Alana Ait Özellikler A.DEBİ: Atıksu arıtma tesisinin projelendirilmesi aşamasında ihtiyaç duyulan verilerden birisi olan debinin tespit edilebilmesinde en sağlıklı yöntem ölçüm yapmaktır. Ancak söz konusu debi ölçümü, gerçek debiyi temsil edebilecek nitelikte ve debideki değişimleri kapsayacak şekilde yapılmalıdır. Ölçüm yapmanın zor veya uzun olduğu, veya ölçüm yapmanın imkansız olduğu durumlarda ise bazı mevcut verilere dayanarak debiyi tespit etmekte mümkündür. Örneğin henüz kurulmamış, planlama aşamasında olan bir sanayi tesisinin veya yerleşim alanının debisini, kirlilik yüklerini ölçmek mümkün değildir. Bu durumda yerleşim alanı için kişi başına su kullanım miktarına, nüfusa veya tüketilen içme ve kullanma suyu miktarının kanala dönüş yüzdesi ile debi tahmininde bulunulabilir. Endüstri tesisleri için ise, benzer proses içeren tesislerin su kullanım miktarları, üretilen ürün miktarı başına oluşan atıksu miktarları incelenerek debi tahmininde bulunmak mümkündür. B.DEBİ DEĞİŞİMİ: Atıksu arıtıma tesislerinin tasarımında debinin tespit edilmesi kadar debinin değişimi de önemlidir. Kentsel atıksularda bu değişim günlük, saatlik yada mevsimsel olabilir. Örneğin tatil bölgelerinin arıtma tesisi tasarım parametrelerinin belirlenmesi aşamasında, yazın bölgenin nüfusunun, nüfusa bağlı olarak debinin, debiye bağlı olarak kirlilik yüklerinin de artacağı dikkate alınmalıdır. Endüstri tesislerinde ise debideki değişim kentsel atıksulara nispeten daha azdır. Değişim doğrudan üretim teknolojisine ve çalışma süresine bağlıdır. ATIKSU ARITMA TESİSİ ÇIKIŞ SUYU KALİTESİ İSTENİLEN ÇIKIŞ SUYU KALİTESİ: Atıksu arıtma tesislerinin tasarımında daha önce belirtilen giriş parametreleri kadar istenilen çıkış suyu kalitesi de önemlidir. Ülkemizde çıkış suyu kalitesi, 2872 sayılı Çevre Kanununa istinaden yayımlanan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nde, işletmelerin faliyetleri sonucu oluşması muhtemel kirlilik yükleri gözönüne alınarak belirlenmiştir. Dolayısı ile tesisinize gelen atıksuyun kirlilik yükünün ne olduğu kadar, gelen kirliliğin emniyet payı ile hangi değerleri sağlayacak şekilde arıtılması gerektiği, atıksu arıtma tesisinin ünitelerinin boyutlandırılması sırasında esas alınması gereken bir konudur ATIKSU ARITMA TESİSİNİN KURULACAĞI ALANA AİT ÖZELLİKLER: Atıksu arıtma tesisinin tasarımında önemli olan bir diğer etmende arıtma tesisinin kurulacağı alandır. Arıtma tesisine atıksuyun giriş ve arıtma tesisinden çıkış noktalarında kot durumunun bilinmesi tesisin hidrolik tasarımının belirlenmesi için gereklidir. Söz konusu arıtma tesisinin kurulacağı alanın zemin özelliği, taşıma kapasitesi, kot durumu, atıksuyun deşarj edilmek istendiği yere olan durumu, seçilecek atıksu arıtma tesisinin türüne göre büyüklüğü ve iklim koşulları önemlidir. Örneğin hava sıcaklığının uygun ve arazi büyülüğünün yeterli olduğu alanlarda biyolojik arıtma yerine doğla arıtma sistemleri, KOİ/BOİ oranı 1,5-3 aralığında olan atıksular için soğuk iklim koşullarının mevcut olduğu bölgelerde biyolojik arıtma tesisi yerine kimyasal arıtma tesisleri tercih edilebilir. Alanın çoğrafi özellikleri dikkate alınarak planlanmış olan arıtma tesislerinde verim daha yüksek olacaktır. Arıtma tesisinden çıkan arıtılmış suyun hem kalitesi daha iyi olacak hemde yönetmelikte belirlenmiş olan değerleri sağlamış olacaktır. Yapılan analizlerde istenmeyen sıkıntıların yaşanmasının önüne geçilmiş olacaktır. Arıtma tesisi ile deşarj noktası ve tesis ile arıtma tesisi arasında oluşturulan bağlantılar proje kapsamında harita üzerinde koordinatları ile yer almalıdırlar DEŞARJ İZNİ ve DEŞARJ ÖN İZNİ İLE İLGİLİ BAZI TANIMLAR Alıcı ortam: Atıksuların deşarj edildiği veya dolaylı olarak karıştığı göl, akarsu, kıyı ve deniz suları ile yeraltı suları gibi yakın veya uzak çevreyi, Atıksu: Evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer kullanımlar sonucunda kirlenmiş veya özellikleri kısmen veya tamamen değişmiş sular ile maden ocakları ve cevher hazırlama tesislerinden kaynaklanan sular ve yapılaşmış kaplamalı ve kaplamasız şehir bölgelerinden cadde, otopark ve benzeri alanlardan yağışların yüzey veya yüzeyaltı akışa dönüşmesi sonucunda gelen suları, Evsel Atıksu: Yaygın olarak yerlerşim bölgelerinden ve çoğunlukla evsel faaliyetler ile insanların günlük yaşam faaliyetlerinin yer aldığı okul, hastane, otel gibi hizmet sektörlerinden kaynaklanan atıksuları, Endüstriyel Atıksu: Herhangi bir ticari veya endüstriyel faaliyetin yürütüldüğü alanlardan, evsel atıksu ve yamur suyu dışında oluşan atıksuları, Atıksu arıtımı: Suların çeşitli kullanımlar sonucunda atıksu haline dönüşerek yitirdikleri fiziksel, kimyasal ve bakteriyolojik özelliklerinin bir kısmını veya tamamını tekrar kazandırabilmek ve/veya boşaldıkları alıcı ortamın doğal fiziksel, kimyasal, bakteriyolojik ve ekolojik özelliklerini değiştirmeyecek hale getirebilmek için uygulanan fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtma işlemlerinin birini veya birkaçını, Atıksu kaynakları: Faaliyet ve üretimleri nedeniyle atıksuların oluşumuna yolaçan konutlar, ticari binalar, endüstri kuruluşları, maden ocakları, cevher yıkama ve zenginleştirme tesisleri, kentsel bölgeler, tarımsal alanlar, sanayi bölgeleri, tamirhaneler, atölyeler, hastaneler ve benzeri kurum, kuruluş ve işletmeler ve alanları, Deşarj: Arıtılmış olsun olmasın, atıksuların doğrudan veya dolaylı olarak alıcı ortama (sulamadan dönen drenaj sularının kıyıdan veya uygun mühendislik yapıları kullanılarak toprağa sızdırılması hariç) veya sistemli bir şekilde yeraltına boşaltılması Derin deniz deşarjı: Yeterli arıtma kapasitesine sahip olduğu mühendislik çalışmaları ile tespit edilen alıcı ortamlarda denizin seyreltme ve doğal arıtma süreçlerinden faydalanmak amacıyla atık suların sahillerden belirli uzaklıklarda deniz dibine boru ve difüzörlerle deşarj edilmesi, Evsel atıksu: Konutlardan ve okul, hastane, otel gibi küçük işletmelerden kaynaklanan, insanların günlük normal yaşam faaliyetlerindeki ihtiyaç ve kullanımları nedeniyle oluşan atıksuları, Fekal atıklar: Bir su kütlesinin özellikle bakteriyolojik açıdan kirlenmesine neden olan, insan veya sıcak kanlı hayvanların idrar, dışkı ve kalıntılar DEŞARJ Atık Suların Canlı Yaşamına Etkisi ve Deşarj • Atık sular; yeraltı sularında, akarsularda, göllerde ve denizlerde oluşan çevre kirliliğinin en önemli kaynağıdır. • Fabrika, kimyasal artıkları kentin kanalizasyon sistemine boşaltırsa arıtma tesisinin çalışması ciddi ölçüde aksar; çünkü kimyasal artıklar arıtmayı sağlayan bakterileri zehirleyip öldürür. Bu neden ile kimyasal artıkların kanalizasyon sistemine boşaltılması yasaktır. Atık sular, arıtılmadan akarsulara boşaltıldığında • Tifo, • Dizanteri, • Kolera ve • Çocuk Felci gibi hastalıkların salgın oluşturmasına neden olur. içme suyu genellikle, hastalık mikroplarını taşıyan atıkların karıştığı bu akarsulardan sağlanır. Atık sularda kirlenmeyi oluşturan etmenler • Organik maddeler, • Ağır metal bileşikleri • Kimyasallar Organik maddeler, • Proteinler, • Karbonhidratlar, • Yağ ve Gres, • Fenoller, Pestisidler, • Klorlu Bileşikler Ağır metal bileşikleri • Antimon, arsenik, • bor, • bakır, gümüş • baryum, • çinko, kurşun, nikel, krom, kalay, kobalt,, magnezyum, Kimyasallar • siyanür, • poliklorobifenil, • polibrobifenil, • aromatik ve alifatik hidrokarbonlar, • asbest • deterjanlar Atık Su Yönetimi Nedir Atık suların; çevre ve insan sağlığına zarar vermelerini önlemek amacı ile toplanması, uzaklaştırılması, arıtılması, mevzuat standartlarına uygun hale getirildikten sonra deşarj edilmesi gibi işlemleri kapsayan çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Bu yöntemlerin tümüne, atık su yönetimi denir • 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu; genel sağlığı korumak amacıyla atıkların bertaraf edilmesi ile ilgili hükümler. • 2872 Sayılı Çevre Kanunu; atık suları toplayan kanalizasyon sistemi ile atık suların arıtıldığı ve arıtılmış atık suların bertaraf’ının sağlandığı atık su altyapı sistemlerinin kurulması, bakımı, onarımı, ıslahı ve işletilmesinden; belediye ve mücavir alan sınırları dışında iskâna konu her türlü kullanım alanında valiliğin denetiminde bu alanları kullananlar sorumludur • 3202 Sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanunu; köy ve bağlı yerleşim birimlerinin yol, su, elektrik, kanalizasyon tesislerinin inşaatı, bakımı, onarımı, geliştirme ve işletme hizmetlerini düzenlemek üzere gerekli tedbirleri almak, bakım, onarım, işletme ve geliştirme hizmetlerine ait esasları tespit etmek ve yürütmek” köye yönelik hizmetler arasında sayılmıştır. • 5302 Sayılı il Özel idaresi Kanunu; belediye sınırları dışında kanalizasyon hizmetlerini il özel idaresinin görev ve sorumlulukları arasında saymıştır • Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği; su ortamlarının kalite sınıflandırmaları ve kullanım amaçlarını, su kalitesinin korunmasına ilişkin planlama esaslarını ve yasaklarını, atık suların boşaltım ilkelerini ve boşaltım izni esaslarını, atık su altyapı tesisleri ile ilgili esasları ve su kirliliğinin önlenmesi amacıyla yapılacak izleme ve denetleme usul ve esaslarını kapsar. • Kentsel Atık Su Arıtımı Yönetmeliği; yönetmelik, kanalizasyon sistemlerine boşaltılan kentsel ve belirli endüstriyel atık suların toplanması, arıtılması ve deşarjı; atık su deşarjının izlenmesi, raporlanması ve denetlenmesi ile ilgili teknik ve idari esasları kapsar. Atık Su Arıtımı Nedir • Suların, çeşitli kullanımlar sonucunda atık su haline dönüşerek yitirdikleri fiziksel, kimyasal ve bakteriyolojik özelliklerinin bir kısmını veya tamamını tekrar kazandırabilmek ve/veya boşaldıkları alıcı ortamın doğal fiziksel, kimyasal, bakteriyolojik ve ekolojik özelliklerini değiştirmeyecek hale getirebilmek için uygulanan fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtma işlemlerine, atık su arıtımı denir. Sıvı Atıklar Artıma Tesisine nasıl gelir • Fosseptik, • Parsel bacası/Rögar aracılığı ile toplanıp • Vidanjör ve kanalizasyon aracılığı ile arıtım tesislerine taşınır. Sıvı atıkların, insan ve çevre sağlığına zarar vermeden uzaklaştırılması gerekir Deşarj Nedir Arıtılmış olsun ya da olmasın atık suların doğrudan veya dolaylı olarak alıcı ortama (toprağa sızdırılması hariç) veya sistemli bir şekilde yeraltına boşaltılmasına denir Alıcı Ortam nedir • Atık suların deşarj edildiği veya dolaylı olarak karıştığı göl, akarsu, kıyı ve deniz suları ile yeraltı suları gibi yakın veya uzak çevreyi ifade eder Atık Su Bağlantı İzni • Kanalizasyon sistemi bulunan yerlerde her türlü atık suların kanalizasyon Şebekesine bağlanması, ilke olarak bir hak ve mecburiyettir. • Ancak bir Şehir ve/veya sanayi bölgesinde parsellerin, kurum, kuruluş ve işletmelerin atık sularını atık su altyapı tesislerine bağlayabilmeleri, atık su altyapı tesisleri yönetimince verilecek olan atık su bağlantı iznine • tabidir. Kıta içi alıcı su ortamına yapılacak her türlü atık su deşarjı denetiminde • Büyükşehir belediyesi mücavir alan sınırı içerisinde ve büyükşehre içme ve kullanma suyu sağlayan su havzalarında, büyükşehir belediyesi su ve kanalizasyon idaresi, • Büyükşehir, il ve ilçe belediyesi mücavir alan sınırı dışında mahallin en büyük mülki amirliği, • İl ve ilçe belediyesi mücavir alan sınırı içerisinde belediye başkanlığı, . • Büyükşehir belediyesi haricindeki yerleşimlere içme ve kullanma suyu temin edilen su havzalarını mahallin en büyük mülki amirliği, denetlemekle yükümlüdür Atık Suların alıcı Ortama Boşaltılması • Alıcı su ortamına deşarj izni başvuru dosyasının eksiksiz hazırlanması ve alınan atık su analiz sonuçlarının, (akredite olmuş laboratuar tarafından yapılacak analizler) ilgili yönetmelikte belirtilen standartları sağlaması durumunda, müracaat tarihinden itibaren en geç iki ay içerisinde deşarj izin başvurusu sonuçlandırılır. • İzin belgeleri, periyodik olarak yenilenir. Bu yenileme işlemi sırasında idarece tesisin daha önce belirtilen özelliklerinde bir değişiklik olup olmadığı, atık su miktar ve kirlilik yüklerinin değişip değişmediği, daha önce alınması istenen teknolojik tedbirlerin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, yeni tedbirlere gerek olup olmadığı, ölçüm programlarının düzenli bir biçimde yapılıp yapılmadığı araştırılı Denetim Atık su üreten kurum ve kişiler; gerekli deşarj standartlarını sağlamak için arıtma tesislerinin çıkış sularında deşarj izin belgesinde belirtilen aralıklarla numune almak, ölçüm ve analiz yaptırmak suretiyle kontrol etmek, atık suların özellikleri ve miktarlarına ilişkin bilgileri belirlemek, belgelemek ve denetimlerde beyan etmekle yükümlüdür. Su Deşarj Standartları • Alıcı su ortamına atık su deşarj standartları; anlık, iki saatlik ve yirmi dört saatlik kompozit çıkış suyu numunelerinden elde edilen konsantrasyonları ifade eder. Denetlemelerde, normal işletme şartlarına ait iki saatlik kompozit numuneler ve bunlara ait sınır değerler esas alınır Deşarj İzni • Yapılan işlerden kaynaklanan atık suların, çevre ve insan sağlığına olan olumsuz etkilerini en aza indirecek Şekilde bertaraf edilmesi amacıyla alınan izindir. • Alıcı ortama, her türlü evsel ve/veya endüstriyel atık su deşarjında deşarj izin belgesi alınması zorunludur. • Her atık su deşarjı için idarenin istediği çıkış suyu kalitesinin ve diğer Şartların sağlanması gerekir Yetki Kimde • Alıcı ortama yapılacak deşarj ile derin deniz Deşarjı konulu çevre izinlerinde; Çevre ve şehircilik Bakanlığı ve İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü yetkilidir • Deşarj izini 5 yıl geçerlidir Deşarj izin dilekçe Örneği ……… VALİLİĞİNE İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü) ..…..İlimiz, …….İlçesi, ……………………………………adresinde faaliyet gösteren İşletmemizin, 31.12.2004 tarih ve 25687 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği gereğince “Deşarjİzni” kapsamında değerlendirilmesi hususunda; Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim. Tarih İmza “Şirket Kaşesi Dilekçe Ekleri • Kapasite raporu, • Proses özeti, • İş akım Şeması, • Yapı kullanma izin belgesi, • Vaziyet planı, (ilgili belediyeden onaylı) • Fosseptik projesi varsa, (ilgili belediyeden onaylı) • Son aya ait sigorta bildirimi, • Çevre Etki Değerlendirilmesi (ÇED) ile ilgili yazı, • Resmi makamlardan alınmış izin onay belgeleri, (çalışma ruhsatı ve benzeri) • Kanalizasyona bağlantı izni ya da kalite ruhsatı, • Varsa arıtma tesisi ile ilgili proje, • Deşarj izni başvurusu formu, Deşarj İzni Almak Zorunda Olan İşletmeler Üretimi sırasında atıksu oluşumuna neden olan ve bu atıksularını herhangi bir alıcı ortama (göl, deniz, akarsu, dere yatağı ve benzeri) veya sistemli bir şekilde yeraltına boşaltan İşletmeler. Üretimi sırasında atıksu oluşmamasına rağmen, İşletmede çalışan personel sayısı 84 kişinin üzerinde olan ve çalışan personelden kaynaklanan evsel nitelikli atıksularını herhangi bir alıcı ortama (göl, deniz, akarsu, dere yatağı ve benzeri) veya sistemli bir şekilde yeraltına boşaltan İşletmeler Sektörlere Göre . Gıda sanayi sektörü. . İçki sanayi sektörü. . Maden sanayii sektörü. . Cam sanayi sektörü. . Kömür hazırlama işleme ve enerji üretimi sektörü. . Tekstil sanayi sektörü. . Petrol sanayi sektörü. . Selüloz, kâğıt, karton sanayii sektörü. . Kimya sanayi sektörü. . Metal sanayi sektörü. . Ağaç mamulleri ve mobilya sanayii sektörü. . Seri makine imalatı, elektrik makineleri ve teçhizatı, yedek parça sanayii sektörü. . Taşıt fabrikaları ve tamirhaneleri sanayi sektörü. . Karışık endüstri sektörü. . Endüstriyel nitelikli atıksu üreten diğer tesisler sektörü. Bu sektörlere giren tesislerden tamamen kuru tipte çalışanlar için atıksu standartları uygulanmaz. Deşarj İzin Belgesinin İptali • İşletmenin çevre izin aykırı iş ve işlemlerinin tespit edilmesi durumunda idari yaptırım uygulanır. • Uygunsuzluğunun düzeltilmesi için, İşletmeye en fazla bir yıla kadar süre verilebilir. • İşletmeye süre verilmemesi veya işletmeye verilen sürenin bitiminde uygunsuzluğun giderilmemesi halinde, yetkili merci tarafından çevre izin veya çevre izin ve lisans belgesi iptal edilir.İ • işletmenin faaliyeti, kısmen veya tamamen, süreli veya süresiz durdurulur Derin Deniz Deşarjı . Derin deniz Deşarjı; Denizin seyreltme ve doğal arıtma süreçlerinden faydalanmak amacıyla atık suların sahillerden belirli uzaklıklarda deniz dibine boru ve difüzörlerle Deşarj edilmesine denir. . Difüzör; seyreltilebilmesi amacıyla atık su borusunun ucuna eklenen ve çoklu bir jet akımı sağlayarak atık suların alıcı ortama çıkışı sırasındaki akım özelliklerini kontrollü bir biçimde sağlayan özel bir donanımdır. Derin deniz Deşarjlarında kullanılan difüzör Deniz Araçlarının Yarattığı Kirlilik Deniz araçlarından kaynaklanan kirli balast suyu, slop, slaç, sintine suları gibi kirleticiler ve çevreden kaynaklanan fabrika, evsel atık gibi sıvı atıklar denizlere gelişi güzel Deşarj edilemez. Kirli balast; duran veya seyir halindeki deniz araçlarından su üzerine bırakıldığında, su üstünde petrol, petrol türevi veya yağ izlerinin görülmesine neden olan, suda renk değişikliği oluşturan veya emülsiyon halinde maddelerin birikmesine yol açan balast suyuna denir. Slaç; gemilerin makine dairelerinde yakıtın ve yağın ayrıştırılması sonucu geride kalan, kullanılmayan atık kısmına (yakıt/yağ çamuru) denir. . Slop; tankerlerde yükün boşaltılmasından sonra tanklarda kalan artık kısmına(yük çamuru) denir. Sintine suyu; gemilerin sintine bölümünde biriken makine dairelerinde olabilecek kaçak ve sızıntı su ve yağlarına denir. Seyrelme; bir alıcı ortama Deşarj edilen atık suyun içerdiği kirletici parametrenin atıksudaki konsantrasyonunun Deşarj sonucunda alıcı ortamda oluşan fiziksel, hidrodinamik olaylar veya çeşitli fiziksel, kimyasal ve biyokimsayal reaksiyonlar sonucunda azalması. Tabakalaşma; haliçler, koy ve körfezler başta olmak üzere, kıyı ve açık deniz bölümlerinde ve göllerde derinlik boyunca sıcaklık, tuzluluk ve bunlara bağlı yoğunluk farklılaşmasının aniden büyük değerler göstermesi sebebiyle, farklı özelliklerde birden fazla su kütlesinin bulunabilmesine denir. Tam karışım noktası; atık suyun alıcı ortamda dağılıp homojen bir konsantrasyona ulaştığı Deşarj noktasına en yakın noktasına denir. Tatlı su sınır noktası; denizle bağlantısı olan kıta içi su kaynaklarında tuzluluk derecesinin hissedilir derecede arttığı ve tespitinde klorür iyonları konsantrasyonunun 250 mg/L olarak kabul edildiği noktaya denir. T90 – değeri; fekal kaynaklı indikatör mikroorganizmaların, deniz ve kıyı sularındaki ortam şartlarında, hidrodinamik ve dispersiv seyrelme şartları sabit tutulmak kaydıyla, ilk konsantrasyonlarının % 10 una düşünceye kadar geçecek süreye denir. Kıyı çizgisi; deniz, tabii veya suni göl, baraj rezervuarları ve akarsularda taşkın durumları dışında, suyun karayla temas ettiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgiye denir. Kıyı koruma bölgesi; deniz ve göllerin kıyı sularının, plaj olarak veya benzeri bir amaçla kullanılmaları durumunda, kirlenme riski açısından korumaya alınması gereken bölümlerine denir. Mansap; Bir ırmağın denize veya başka bir ırmağa döküldüğü veya kavşak yerine denir. Derin deniz Deşarjından önce sadece sınırlı düzeyde bir arıtma yapıldığı için deniz ortamının korunabilmesi amacıyla, derin deniz Deşarjıyla alıcı ortama verilebilecek atıksu özellikleri sınırlandırılmıştır. Derin Deniz Deşarj Kriterleri (bazıları) Atık suların Deşarj edilebilmesi için projedeki ilk seyrelme S1(difizörden çıkan atıksuyun yayılmaya başladığı ana kadarki seyrelmesidir) değeri 40’ ın altında bulunmamalı, tercihen S1 100 olmalıdır. Minimum Deşarj derinliği 20 metre olmalı, Yaz aylarında T-90 değeri(konsantrasyonun %90 azalması için gerekli süre) Ege ve Akdeniz’de en az 1,5 saat, Karadeniz’de ise 2 saat alınır. Kış aylarında T90 değerlerinin daha yüksek olacağı ve ortalama 3-5 saat civarında bulunacağı göz önünde tutulur Göllerin Kirletilmesine Karşı Alınacak Tedbirler Bu tedbirler; içme ve kullanma suyu temini dışındaki amaçlarla yapılmış olan rezervuarlar ile bu amaçlar dışında kullanılan göl ve göletlere, arıtılmamış evsel ve endüstriyel nitelikli atıksular verilmez. Göllere atık su deşarjı ile ilgili olarak ilgili mevzuat uyarınca derin deniz deşarjı kriterleri uygulanamaz. Toplam koliform ile azot ve fosfor elementlerinin, alıcı göl ortamındaki tolere edilebilen sınırlara uyması esastır. Kirlilik ve ötrofikasyon kontrolü açısından göllere verilecek evsel ve endüstriyel atık suların, deşarj standartlarını sağlamak amacıyla yapılacak olan bir ileri arıtma tesisinde arıtıldıktan sonra göllere deşarj edilmesi gerekir. Bu konuda yapılacak yatırımların çok yüksek bulunması halinde, ekonomik kıyaslaması yapılmak kaydıyla atık suların söz konusu gölün su toplama havzası dışına kollektör veya kapalı kanal sistemleri tahliyesi yapılır. Alınan bütün bu tedbirlere rağmen, alıcı ortam olarak göl sularının kalitesi ilgili mevzuatta istenen düzeylere ulaşmadığı takdirde, su kalitesinin düzenlenmesi amacıyla bir havza koruma planı hazırlanır. Bu yolla hazırlanacak koruyucu plana uyulması esastır.