Teşekkür etmek

advertisement
Center for Nonoviolent Communication™
www.cnvc.org
Şiddettsiz İletişim Merkezi- CNVC
Şiddettsiz İletişim Merkezi- CNVC herkesin ihtiyaçlarının barışçıl biçimde karşılandığı bir
dünya düşleyenlerin kurduğu küresel bir örgüttür. CNVC kişinin kendisiyle ve başkalarıyla
bağ içinde olmasını pekiştiren eğitim programlarını desteklemenin yanısıra kurum ve
örgütlerde hayatı zenginleştiren sistemlerin gelişmesini de destekleyerek bu düşe katkıda
bulunmaktadır.
Bu çabasını gönül bağı kurma yeteneklerini güçlendiren, kaynak paylaşımını ve çatışmaları
barışçıl yolla çözümlemeyi öneren Şiddetsiz İletişim™ sürecini yaşayarak, öğreterek,
sürdürmektedir. Kendisini bu işe adayan mekez, karar alma durumunda örgütün her seviyesinde Şiddetsiz İletişim™ sürecini uygulayarak, konsensüs ile hareket ederek, öğrettiği
ile uyum içinde yaşamayı öngörerek, barışçıl, adil ve ekolojik dengeye sahip bir dünya için
çalışan diğer kurum ve örgütlerle işbirliği içine girerek yapmaktadır.
Şiddetsiz İletişim (NVC) nasıl ortaya çıktı- Bu yöntemi geliştiren Marshall Rosenberg
1940’lı yılların ABD’inde yahudi bir ailenin çocuğu olarak çok genç yaşta şiddetle tanıştı.
İnsanların birbirlerline şiddet göstermelerine neyin yol açtığını anlamak, barışçıl çözümler
sağlayacak alternatifleri araştırmak onu klinik psikoloji alanında doktora yapmaya kadar
götürdü. Şiddetin dil, düşünce ve iletişim tarzımızla ilişkisini kurarak Şiddetsiz İletişim™
sürecini geliştirdi.
Şiddetsiz İletişim™ ilk kez ABD de 1960'larda devlet okullarında ve diğer kamu kuruluşlarında ırk çatışmalarına barışçıl uzlaşma sağlamaya çalışan gruplarda uygulandı.
Bu projelerde çalışan Dr. Rosenberg ve arkadaşları Şiddetsiz İletişim™i etkin biçimde
geniş bir tabana yaymak ihtiyacı ile, 1984'te Şiddetsiz İletişim Merkezini kurdular.
Marshall Rosenberg ve ekibi, 130'u aşan sertifikalı eğitmen aracılığıyla dünyada Şiddetsiz
İletişim™i yaygın biçimde sunmaktadır. Ayrıca bu işle uğraşan yüzlerce gönüllü, seminerler
ve çalışma grupları örgütlemekte, uygulama gruplarına katılmakta ve ekipler koordine
etmektedir.
Eğitim çalışmaları okullarda, iş yerlerinde, sağlık merkezlerinde, hapishanelerde, topluluk
ve ailelerde, çatışmaları çözmeye ve önlemeye yardımcı olmak için yapılmaktadır.
Marshall Rosenberg ve ekibi Sierra Leone, Sri Lanka Ruanda, Burundi, Bosna, Sırbistan,
Kolombiya ve Orta Doğu gibi savaştardan yara almış bölgelerde Şiddetsiz İletişim Yöntemi
ile Arabuluculuk/Mediyasyon hizmetleri sunmaya devam etmektedir.
Bugün Merkez Kuzey Amerika, Latin Amerika, Afrika, Güney Asya, Brezilya ve Orta Doğudaki projelerini destekleyecek kaynak arayışındadır. Vakıfa yapılan bağışlar eğitmenler için
kaynak yaratarak dünyanın çeşitli coğrafyalarında yenilikçi eğitim projelerinin ve çocuk
yetiştirme, sosyal değişim ve hapishanelerde eğitim gibi çalışmaların başlatılmasına destek
olmaktadır.
Şiddettsiz İletişim Merkezi- CNVC Şiddetsiz İletişim™ in tanıtımı ve
yaygınlaştırılmasında aşağıdaki konulara uyulmasını önemle rica eder:
Şiddetsiz İletişim Merkezi sizleri değerli bulduğunuz bu bilgileri işyerlerinize, okulunuza
camianıza ve topluluğunuza götürmeye davet eder. Daha barışçıl ve demokratik bir dünya
yaratma çabasını düşünmeye ve desteklemeye çağırır ve bunları dilinizin döndüğü gibi
aktarmaya cesaretlendirir.
Bununla birlikte, Şiddetsiz Iletişim™in birlik ve saflığını korumak için Sertifikalı Eğitmen
yetişmekteyiz. Sertifikalı Eğitmenler, Şiddetsiz İletişim™in aslına ve amacına uygun özenle
verilmesinin güvencesidir. Merkez, Şiddetsiz İletişim™ eğitim programları sunmaya
Sertifikalı Eğitmenlerin yetkili olduklarını kamuoyununun bilgisine sunar.
©2005 Vivet Alevi – CNVC sertifikalı Eğitmen
Şiddetsiz İletişim™
Dr. Marshall Rosenberg’in Yaklaşımı ile
Gönülden Gönüle
İletişim
Temel Bilgiler
© Vivet Alevi CNVC Sertifikalı Eğitmen
info@siddetsiz-iletisim.com
www.siddetsiz-iletisim.com
www.cnvc.org
www.gewaltfrei.de
YÖRET VAKFI TARAFINDAN DÜZENLENMİŞTİR.
©2005 Vivet Alevi – CNVC sertifikalı Eğitmen
’’ Tüm şiddetin, doyurulamayan ihtiyaçların yürekler acısı veeı
feci bir ifadesi olduğunu düşünüyorum’’
M.B.R.
a
’’ bizi ya da ötekileri harekete geçireni,
yani davranışlarının arkasında yatan ihtiyaçları anladığımızda
düşmanımızın kalmadığını farkedeceğiz’’
M.B.R.
Gene Knudsen Hoffman,
‘’Düşman, hikayesini henüz işitmediğimiz biridir’’ der.
©2005 Vivet Alevi – CNVC sertifikalı Eğitmen
Sevgili Okur,
Veda niyetine sizinle bu sayfada dil ile ilgili bazı dertlerimi paylaşmak istiyorum. Şiddetsiz
İletişimin kuramı ingilizceden aktarıldı. Genç zürafa arkadaşlarım Hale, Ayşe ve Bora haklı
olarak öncelikle anlaşılmak kaygısı ile broşürü sıkı bir elden geçirdiler. Bana işte şu anda
yaptığımı, dil ile ilgili dertlerimi burada ayrıca sizinle paylaşmamı önerdiler. Kendilerine
verdikleri parlak fikir ve bu broşürün son halini almasına yaptıkları redaksyonel katkılar için
burada şükranlarımı belirtmek istiyorum. Onlar olmadan bu broşürü bitiremezdim. Elleri,
dilleri dert görmesin dostlarımın.
Efendim gelelim konumuza; Çeviri sırasında bazı seçenekler karşısında epey bir çaresizliğe
düştüm. Neden derseniz şöyle açıklıyayım.
Örneğin M.B.Rosenbergin Şiddetsiz İletişim – Bir Yaşam Dili kitabında empathy türkçeye
duygudaşlık diye çevrildi. İngilizce/TR Sözlük temel alındığında doğru gibi görünen çeviri,
içeriğe baktığımda söylemeğe çalıştığımızı yansıtmaktan uzak kaldı. Öyleki bu broşürde ve
konuşmalarımda dilimize yavaş yavaş yerleşmeye başlayan empati sözcüğünü kullanmayı
tercih ettim. İşin diğer bir ilginç yanı bir dost toplantısında ne demek olduğunu soranlara
empatiyi açıkladığımda, tasavvufu bilen bir kişi ’’teveccüh demek istiyorsun’’ dedi.
Yaptığımız görüş alışverişi sonunda empati kurma halinin tasavvuf geleneğinde varolduğu,
karşılığının teveccüh olduğu açıklık kazandı. Anlaşılan cumhuriyet döneminde tasavvuf
geleneği canlılığını kaybedince teveccüh günümüze dedelerimizin kullandıkları osmanlı
kibarlığının bir kalıntısı biçiminde özünden kopup gelmiş.
Dilimizde bugün de yaygın kullanılan ancak modern bir dille bağdaştırmakta zorlandığımız
bir takım başka kavramlar ise yeniden hakettikleri yere davet edilmeyi bekliyor gibi.
Bunun zenginlik olacağını, şiddetsiz bir dil oluşturmaya çalışırken düşünmeme neden olan
sözcüklerle karşılaştım.
Örneğin: Gönülü bütün itirazlara rağmen terk edemedim. Niye derseniz Marshallın ana
dilinde böyle bir sözcük olsaydı bazı seyleri o kadar uzun anlatmak yorunda kalmıyacaktı
gibi geldi bana. Bir bizim dilimizde var ruhun barındığı yere verilmiş böyle özel bir ad.
Yürek, Kalp gibi somut bir organ ile ruhun buluştuğu, aşk ateşinin alevlendiği manevi yerin
adı GÖNÜL. Burdan türeyen, Siddetsiz İletişimde dilimizi kolaylaştıracak bir dizi kavram
daha var. Gönüllülük, gönül birliği, gönül alışverişi, alçak gönüllülük gibi.
Bir başka sevdiğim söz muhabbet. İçinde hab yani sevgi hecesini barındırıyor. Dostlar
arasında sevgi ile yapılan iletişim, şefkat akışının gerçekleştiği sohbet. İletişimden çok daha
anlamlı değilmi sizce? İletişim salt beyindel, düşünsel bir etkinlik, oysa Marshall bizi
duygularımızın barındığı yere cana, içimizde canlı olana, gönlümüze odaklanmaya yani
sevginin olduğu iletişime muhabbete çağırıyor. Can ile canan arasında.
Celebration kutlama olarak türkçeye çevirildi. Ölümü kutlamak ihtiyacı diye okuduğumuzda
şeytani/macabre geliyor kulağa. Oysa marshallın sözünü ettiği tören/merasim yapmak
geçiştirmemek üstünü örtmemek. Hem Cenaze hem de Düğün töreni/merasimi yapılır.
Böyle bir çerçevede Marshall bizi yaradılışı kutlamaya çağırıyor.
Son örnek: Özveri ve fedakarlık. Biri gönüllülük diğeri kendinden ödün vermeyi içeriyor,
aynının iki kutbunu dile getirdiği için ikisi de lazım dilimize.
Bir de kullandığımız dilin bizi belli siyasetlere mal etmesi korkusuyla osmanlıcadan dilimize
devrolan sözlerden vazgeçip, tercüme, kokan yapay bir dili tercih edince, sonuçta dilde
farklılaştırma, berraklık, ifade keskinliği mümkün olmuyor.
Davranışlarımız dilimizin aynası. Başkatürlü davranmak istiyorsak başka bir dil öğrenmeliyiz. Dil bilincimizin aynası. Dilimize yansıyacak onu zenginleştirecek olan bilincimizin
berraklığı ferkındalığımızın derinleşmesiyle doğru orantılı seyrediyor.
©2005 Vivet Alevi – CNVC sertifikalı Eğitmen
Bu ve benzeri kaygılarla sözel eğitim çalışmalarımda osmanlıca kullanımını ingilizceye
tercih etmeye niyetleniyorum. Sizerle paylaşmayı istedim.
Sevgi ile, sağlıcakla kalın. Muhabbetimiz bol olsun.
Vivet
Teşekkür ederim
Zürafanın teşekkürü üç adımda gerçekleşir:
1. Gözlem
Bu seminere katılarak anlattıklarımı dinlediğiniz için,
2. Duygular
çok mutlu ve müteşekkirim,
3. İhtiyaçlar
çünkü gönlümde yatanı gerçekleştirdim,
Şiddetsiz İletişimi anlatmak ve
insanlarla paylaşmak imkanını buldum.
Nonviolent Communication - A language of Life -second edition,
Şiddetsiz İletişim - Bir Yaşam Dili
adı altında Sistem Yayıncılıkta yayınlandı
©2005 Vivet Alevi – CNVC sertifikalı Eğitmen
Yüksek Öğrenimde Rehberliği Tanıtma ve Rehber Yetiştirme Vakfı
Valikonağı Cad. Akkavak Sok. No: 19/11 Nişantaşı –İSTANBUL
Tel-Fax: 0212 219 28 67 – 246 76 47 yoret@yoret.org.tr www.yoret.org.tr
18
Gönül Bağı kurmak için
Şiddetsiz İletişim™
Şiddetsiz İletişim™; insanın doğasında var olan şefkati ortaya çıkararak
aynı zamanda insanların birbirleri ile alışverişlerinde derin saygı ve
anlayış zemini oluşturarak, herkesin ihtiyaçlarının gözetildiği eylemlerin
gerçekleşmesine katkıda bulunma çabasıdır.
Şiddetsiz İletişim™, insanların bütün yaptıklarının arkasında bir
ihtiyaçlarını karşılama çabasının yattığı temel varsayımından yola
çıkar. Biz insanlar sosyal varlıklar olarak, birçok ihtiyacımızı ancak diğer
insanlarla işbirliği ve bağ içinde olduğumuzda karşılayabiliriz. Bu
ihtiyaçları anlamak ve değer vermek bizi; barış ve ihtiyaçlarımızın
karşılıklı gözetildiği bir çözüm arayışına, işbirliğine, küresel barışa ve
benzeri değerlerin paylaşıldığı bir zemin yaratmaya götürür.
Şiddetsiz iletişim nedir?





Teknik bir model gibi ve basit görünmekle beraber özünde bir
tavır, bir hayatta duruş biçimidir.
Kendimizi anlamakta ve diğerleri ile aramızda olan biteni açıklığa
kavuşturmakta, etkin ve dönüştürücü bir araçtır.
Pratik ve öğrenilebilir bir yoldur.
Karşımızdakini empati ve içtenlik ile dinleyerek, derin ve müşfik
bir bağ kurmaktır.
Belli bir dine veya dünya görüşüne ait olmadan da ortak insanlık
değerlerini ifade edebilmektir.
Şiddetsiz iletişim ne sağlar?



Herkesin ihtiyaçlarının barışçı yollardan gözetilmesini sağlayacak
nitelikte ilişkiler yaratmamıza yardım eder.
İnsanların yargılama, suçlama, etiketleme, teşhis, tahlil, analiz ve
eleştiri eğilimini, empati ve yaratıcılıkla yapıcı bir iletişime
dönüştürme becerisini geliştirir.
İnsanlara yeni bir farkındalık ve günlük iletişimimizde
uygulanabilir seçimler sunar.
©2005 Vivet Alevi – CNVC sertifikalı Eğitmen

İçinde yaşadığımız koşullar ve ilişkilerimiz üzerinde dönüştürücü
etkiler yaratabilir.
3
©2005 Vivet Alevi – CNVC sertifikalı Eğitmen











Bizi kızgınlığa, korku ve depresyona götüren düşünce kalıplarını
fark etmeye ve kırmaya cesaretlendirir.
Düşmanlık yaratmadan duygularımızı ifade edilebilir ve
ihtiyaçlarımızı karşılanabiliriz.
Çatışmaları barışçıl diyaloga dönüştürebiliriz.
İnsanlarla çatıştığımız durumlarda saygılı ve insanca kalarak,
düşman imajlarına gereksinmeden bütün tarafların ihtiyaçlarının
gözetildiği bir yol bulabiliriz.
Çatışmalarda, kavga ve çekişmelerde, arabulucu konumunda bütün
tarafların ihtiyaçlarının gözetildiği bir yol bulabiliriz.
Birbirimizin hayatını güzelleştirerek, buna katkıda bulunmaktan
haz almaya başlayabiliriz.
İçimizde canlanan duygularımız ve kaynaklandıkları ihtiyaçların
farkına vararak, özümüzle temas içinde oluruz.
Duygularımızı ve ihtiyaçlarımızı, karşımızdaki insanın bunları
karşılamamıza yardımcı olma arzusu duyacağı biçimde ifade ederek,
işbirliğini geliştirebiliriz.
Şiddetsiz İletişimle bilincimizin ışığını korku, suçluluk, suçlama veya
utanca yönelterek, şefkat ve empatiye ulaşırız.
Seçimlerimiz için kişisel sorumluluk almaya başlarız.
Farklılıklarımıza barışçıl yaklaşabilmek için ihtiyacımız olan iletişimin
akışını kolaylaştırır.
Bizi ortak değerlerimizi keşfetmeye davet eder.
Şiddetsiz İletişim Süreci:
Dört adımda gerçekleşen bir süreçtir:
 Gözlem
 Duygu
 İhtiyaç
 İstek/ rica
Şiddetsiz İletişim Nasıl İşler?
Şiddetsiz İletişim çift yönlüdür:

İçtenlikle, eleştirmeden ve suçlamadan,
kendimizi dört adımda tam anlamı ile ifade etmek;
 Karşımızdakini -düşmanca ifadeler kullansa bileeleştiri ve suçlama duymadan,
bunların arkasında yatan duygu ve ihtiyaçları
dört adımda empatik (gönül kulağı ile) dinlemek.
Diğer insanlar yöntemi bilmeseler de olağanüstü
dönüştürücü bir etki yaratır.
4 ©2005 Vivet Alevi – CNVC sertifikalı Eğitmen
Bağ Kurmaya Davet
İstek/Rica
Konuşma sırasında dile getirilen ricanın amacı; bir ihtiyacı doyurmak için
kendime ya da başka bir insana yönelmektir. Olumlu ve somut bir eylem
dili konuşmaktır.
İhtiyacınız olanı elde etme şansını yükseltmek istiyorsanız;
- sizi talep yerine, gerçek bir ricada bulunmaya davet ediyorum.
Rica ederken konuştuğumuz insanın bağımsız ve değerli biri olduğuna
saygılı bir tavır içinde isek bu tavır karşımızdakini, ricamızı özgür iradesiyle
yerine getirmeye istekli kılar.
Tarafların zihninde seçme hakları olduğu bilinci canlıdır.
Ricada mı talepte mi bulunduğumu hayır dendiğinde verdiğim tepkiden
anlarım. Eğer hayırı red edilme diye anlar, eleştiri veya baskıyla cevap
verirsem talepti demektir; karşımdakinin özlük hakkına saygılı kalıp
baskı yapmadıysam rica etmişim demektir.
Utandığım, korktuğum, suçluluk duyduğum için ricayı yerine
getirmişsem, bunun bedeli ilişkimize pahallıya gelecektir, emin olunuz.
-
Ricamı olumlu ifade ettiğimde; yani ne istemediğimi değil de
ne istediğimi söylediğimde, karşımdakine evet veya hayır
diyebileceği bir seçenek sunarım.
sizi yapılabilir, gerçekleştirilebilir bir ricada
bulunmaya davet ediyorum
karşılanmasını sağlamak için ricayı şu anda, burada
cevaplanabilir şekilde dile getirmekte yarar vardır.
Bir rica; konuştuğumuz kişi, ihtiyacımızı karşılamak için ne yapması,
ne demesi, hangi eylemde bulunması istendiğini anlıyabildiyorsa somuttur.
Somut yapılabilecek olanı şimdiki zamanda ve burada cevaplanabilir
şekilde istemek karşılanmasını kolaylaştırır.
Örneğin:
Lütfen ne anladığını, ne duyduğunu şimdi tekrar eder misin?
Lütfen bu duydukların karşısında şimdi ne hissettiğini söyler misin?
Lütfen bunu şimdi yapmaya razı mısın söyler misin?
Şiddetsiz - Gönülden iletişim , gönüllü muhabbet demek;
yani bir başkasının hayatını zenginleştirmeye istekli olduğum için
ricasını yerine getiriyor olmamdır.
Veya insanların benim hayatımı daha da güzelleştirmek için ne yapmalarını arzu ediyorsam bunun için neye ihtiyacım olduğunu istemektir.
©2005 Vivet Alevi – CNVC sertifikalı Eğitmen
17
Bazı Ortak İhtiyaçlar
Özerklik (Otonomi)
• insanın kendi hayallerini,
düşlerini, hedeflerini değerlerini
seçmesi
• insanın hayallerini, hedeflerini,
değerlerini gerçekleştirmek
için kendi planını seçmesi
Tören/Merasim/Kutlama
• hayatın yaratılmasını ve
hayallerin gerçekleşmesini
törenle kutlamak: şenlik
• kayıpların ardından tören
yapmak: Sevilen kişilerin,
kaybolan düşlerin yasını tutmak
Bütünlük/Dürüstlük
• hakikilik, inandırıcılık
• anlam
• yaratıcılık
Karşılıklı bağlılık
• kabul görmek
• taktir etmek/edilmek
• değer vermek/değer bilmek
• gözetmek
• topluluk/aidiyet
• karşımızdakini düşünmek
• hayatı zenginleştirmeye
katkıda bulunmak (insanın
başkalarının ve kenilerinin
iyiliğine katkı gücünü kullanması
• işbirliği
• duygusal güvence
• empati (teveccüh)
• güçlendirici dürüstlük
-sınırlılığımızdan öğrenmemizi
sağlayan dürüstlük • şefkat
• iletişim
©2005 Vivet Alevi – CNVC sertifikalı Eğitmen
•
•
•
•
•
•
•
sıcaklık
sevgi
saygı
yakınlık
anlayış
destek
karşımızdakine itimat etmek
güvenmek
• güvence verme (istikrarlılık)
Oyun
• eğlence, keyif
• kendini ifade etmek
Manevi Birlik
• güzellik
• uyum/denge
• etkinlik
• esinlenme/ilham
• düzen
• berraklık/arınma
• barış, huzur
• gelişme, büyüme
• şifa
Fiziksel Korunma
• hava, su, gıda
• hareket, antreman
• dinlenme
• cinsel ifade
• barınma
• dokunma
• sağlık
• Güvenlik,hayatı tehdit edici
yaşam biçimlerinden korunma:
virüsler, bakteriler, haşarat,
yırtıcı hayvanlar (özellikle
insanlardan) gibi
16
Şiddetsiz İletişimde
dört adım
1.
Gözlem / Durum / sebebiyet veren / Başlatan
(şunu, bunu) .......dediğinde,
.......yaptığında,
.......şöyle veya böyle olduğunda
Önemli: Gözlemlediğimizle, buna getirdiğimiz kişisel yorumu
veya yargıyı birbirinden ayırabilmektir.
2.
Duygular
Kendimi ...............(şöyle, böyle) hissediyorum,
Önemli: Duygularımızla düşüncelerimizin ayırımında ve
farkında olmamız söylediğimzin duyulma şansını artırır.
3. İhtiyaçlar
Çünkü ..........(şuna, buna) ihtiyacım var.
Önemli: İhtiyaçlarımızla onları tatmin etmek için arzu
ettiğimiz, seçtiğimiz stratejileri birbirinden ayirmaktır.
4.
Rica
onun için lütfen söylermisin
......yu, .....yi yapmaya razı mısın?
Önemli: Ricanın karşımızdaki kişinin zorunlu bir
talep algılamıyacağı bir dilde, olumlu ifade edilmesidir.
©2005 Vivet Alevi – CNVC sertifikalı Eğitmen
5
Şiddetsiz İletişim
Karşımızdakini suçlamadan,
yorum yapmadan,
şikayet etmeden, eleştirmeden
kendimizi açık seçik
ifade etmek.
GÖZLEM
1. İyi olmama katkıda bulunan veya
engel olan ne ise gözlemlemek.
“.......... gördüğümde (duyduğumda), “
DUYGU
2. Bende hangi duygular uyanıyor?
“kendimi............ hissediyorum,”
İHTİYAÇ
3. Bu duygular hangi ihtiyaçtan kaynaklanıyor?
çünkü …......ye,
.........ya ihtiyacım var”
RİCA
4. Şu anda somut olarak ne rica ediyorum?
’’ onun için lütfen.......yi yapmanı rica
ederim.”
’’ onun için ................yi yapar mısın?”
’’ onun için ................yi yapmaya hazır mısın
söyler misin?”
6 ©2005 Vivet Alevi – CNVC sertifikalı Eğitmen
İhtiyaçlara Dair Bazı Düşünceler
İhtiyaçlar içimizdeki canlılığı sağlayan hayat enerjisidir.
İhtiyaçlarımızı karşılamazsak, hayatımız sınırlanır. Hasta olur,
hatta ölebiliriz.
-
Her eylemimizin arkasında tatmin olmuş veya olmamış
bir ihtiyaçlarımız yatar,
- yaptığımız her eylem belli bir ihtiyacımızı karşılama denemesi,
veya karşılanan ihtiyacımızdan dolayı duyduğumuz şükran
duygusunun ifadesidir.
- Doyuma ulaşmayan ihtiyaçlar bizde rahatsız duygular uyandırır.
Bu duyguların görevi bizi ihtiyaçlarımızı karşılamak için çaba
harcayarak yeniden dengeyi oluşturmaya yöneltmektir.
- Rahatsız duygular bizi bir rica ile sonuçlanacak eyleme yöneltir.
Bu rica çeşitli biçimlerde ifade edilebilir ve bazen karşımızdakinin
kendini özgür hissetmesi zorlaşır. Maalesef sıklıkla talep olarak da
anlaşıldığı olur.
- Doyuma ulaşan ihtiyaçlar içimizde hoş duygular uyandırır.
Bir ’’teşekkür’’le sonuçlanır.
Keyfimize diyecek olmaz. Tören yaparız. Herkezin de iyiliğine
katkıda bulunmak isteriz. Hayatımızdan memnunuzdur. Doyumlu
olduğumuzda huzur içinde, rahat, iyimser, işbirliğinden yana,
yaratıcı oluruz ve hayal gücümüz zengin çalışır.
- Bütün insanlar bütün kültürlerde aynı ihtiyaçları duyarlar.
- İhtiyaclarımızı karşılamak için çeşitli stratejiler seçebiliriz.
İhtiyaçlarımız değil, doyurmak için seçtiğimiz stratejiler
birbiri ile rekabet içindedir.
- İhtiyaçlarımız aracılığı ile birbirimizle bağ kurarız.
Başka bir insanın davranışının temelindeki ihtiyacı fark
edebildiğimizde, aramızda bağ doğar ve ilişki kurulur.
- İhtiyaçlarımız asla bir kişiye veya eyleme bağlı değildir.
belli bir insana veya davranışa bağlı olan bu kişinin ihtiyacımızı
doyurması arzusudur.
DİKKAT: İhtiyaçla arzu arasındaki farkın ayırımında olalım.
Bir ihtiyacın belli biçimde doyurulmasını arzu ederiz.
- Algılayışımız ve düşüncelerimiz ihtiyaçlarımızın ’’açlık’’
derecesinden etkilenir.
İhtiyaçlarımızın önceliğine göre davranırız.
Karnımız cok açsa güzel bir tabloyu farkedemiye biliriz.
Yani en fazla aç olan ihtiyaç ön planda hissedilir.
©Beate
©2005Ronnefeldt/1/2000
Vivet Alevi – CNVC sertifikalı Eğitmen
15
İhtiyaçlarımız karşılandığında hissettiklerimiz
alakalı
ateşli
bahtiyar
büyülenmiş
canlı
canı sıkkın
cin gibi
coşkulu
cürretli
dili tutulmuş
dingin
duyarlı
duygulanmış
emin
emniyette
enerjik
engin
esinlenmiş
ferahlamış
gevşemiş
gözü kamaşmış
gururlu
güven içinde
güvenli
halinden memnun
hararetli
harika
hassas
hayat dolu
hayran
haz almış
hevesli
heyecanlı
14
hoş
hoşnut
huzurlu
içi hop etmiş
içi içine sığmayan
içi rahatlamış
ilgili
istekli
iyimser
katılımcı
kaygısız
kendinden geçmiş
kendine gelmiş
kendini kaptırmış
kenetlenmiş
keyifli
kıpır kıpır
kıvançlı
konuyla ilgili
kurtulmuş
latif
meftun
memnun
meraklı
mest olmuş
minnettar
muradına ermiş
mutlu
müşvik
mütecessis
müteşekkir
nefesi kesilmiş
neşeli
©2005 Vivet Alevi – CNVC sertifikalı Eğitmen
olgun
özgür
parlak
rahat
saadet içinde
sakin
samimi
serin kanlı
sevecen
sevgi dolu
sevinçli
sevinmiş
sıcak
şakacı
şaşakalmış
şefkatli
şen şakrak
şerefli
şükran içinde
tahrik olmuş
takdirkar
tatmin olmuş
tazelenmiş
umutlu
uyanık
ümit dolu
vecde gelmiş
yardımsever
yerinde duramaz
yoğun
yüreklenmiş
zafer sarhoşu
zinde
Süreci Nasıl İşler?
Karşımızdakinin nasıl olduğunu
yorum yapmadan,
suçlamadan, eleştirmeden
Anlamaya çalışmak,
empatik algılamak.
1. Karşımdakinin iyi olmasına katkıda bulunan veya
keyfini kaçıran ne ise gözlemlemek.
“.......... gördüğünde (duyduğunda), ”
2. Sende hangi duygular uyanıyor?
“kendini........... mi hissediyorsun?”
3. Bu duygular hangi ihtiyaçtan kaynaklanıyor?
Çünkü ............ye mi,
…..........ya mı ihtiyacın var?”
4. Şu anda somut olarak ne rica ediyorsun?
“onun için ................yi yapamı mı istiyorsun?”
“onun için ............... şöyle, böyle mi istersin?”
©2005 Vivet Alevi – CNVC sertifikalı Eğitmen
7
Çakalın Dünyası
Çakalın elinden gelen en iyi işler:
Tahlil eder:
’’ şuna şöyle dikkat etseydin....’’
Eleştirir:
’’ bu böyle yapman lazımdı, oldu mu şimdi!...’’
Yorumlar:
’’ bunu böyle yapmanın sebebi belli,
çünkü zaten sen...’’
Diğerinin ne olduğunu en iyi o bilir:
’’Sen ’’akıllısın’’, ’’aptalsın’’, ’’iyisin’’, ’’kötüsün’’,
’’tembelsin...’’
Yargılar, iltifat eder, ölçü koyar:
’’ Bunu iyi yaptın aferin’’
’’ Bizde bu böyle olmaz!..’’
Cezalandırır tehdit eder:
’’Hemen yapmazsan fena yaparım seni..’’
Kurallara ve ölçülere dikkat eder
Her zaman kendini haklı görür
Her zaman haklı çıkmayı ister
........ve hemen bir suçlu arar:
’’Ama sen de zaten .....mıştın....’’
’’hep senin yüzünden’’, ’’ sen olmasaydın ........olmazdı..’’
Genel olarak bu durumlarda karşı taraf kendini kötü hisseder,
Savunmaya geçer, isteksizlik duyar, kaçar, suçluluk duyar.
Bu gibi çakallıklar yabancılaşmanın, şiddetin kaynağıdır.
İnsanlar birbiri ile bağ içinde değillerdir.
Şiddetsiz İletişim™ e göre çakalın kullandığı dil (farkında olmasa da)
ihtiyaçlarını karşılamak için girişilmiş başarısız bir çabadır.
Kendimizde ve diğer insanlarda gözlediğimiz çakallıkları vesile alarak,
arkasında yatan ihtiyaçları keşfetmeye yönelerek, çakalların bize
sunduğu öğrenme imkanına sevinebilir.
8
©Klaus
©2005Dieter
Vivet Gens/www.gewaltfreiforum.de
Alevi – CNVC sertifikalı Eğitmen
İhtiyaçlarımız karşılanmadığında hissettiklerimiz
acı içinde
ağır
aksi
alıngan
asabi
azgın
berbat
bitkin
boynu bükük
canı sıkkın
çaresiz
çılgın
dalgın
dehşet içinde
dehşete düşmüş
durgun
duygusuz
sukutu hayal
düşmanca
elemli
endişeli
gergin
halsiz
hevesi kaçmış
hevesi kırık
hoşnutsuz
huzursuz
huzuru kaçmış
hüzünlü
içe kapanık
içerlemiş
içi acımış
ilgisiz
incinmiş
irkilmiş
renksiz
isteksiz
sabırsız
kafası karışmış
sabrı tükenmiş
kafası şişmiş
sarsak
kalbi kırık
sarsılmış
kapana kısılmış
sersemlemiş
karamsar
sıcaklamış
kasvetli
sıkıntılı
kaygılı
sinirli
kayıtsız
soğuk
kederli
suçlu
kıskanç
şaşkın
kindar
şevki kırılmış
kopuk
şoke olmuş
korkmuş
tahrik olmuş
kötü
tatsız
kötü bakışlı
telaşlı
kötümser
tembel
kuşkulu
tetikte
küskün
tikli
lagar
tiksinmiş
mahcup
umursamaz
mahzun
utanç içinde
memnuniyetsiz
uykulu
mızmız
uyuşuk
moralsiz
üzgün
mutsuz
yalnız
mütereddit
yaslı
öfkeden deliye dönmüş
öfkeli
yenik
panik içinde
yorgun
pasif
yaralı
rahatı kaçmış
zalim
rahatsız
Bir ’’sohbeti canlandırma’’nın yolu duygu ve ihtiyaçlarımızı algılayıp
ifade ettiğimizde açılır böylece yeniden hayata döneriz.
13
©2005 Vivet Alevi – CNVC sertifikalı Eğitmen
gıpta etmek
özenmek
büyüme dürtüsüdür,
özenmektir
kıskançlık
kıskançlık düşüncelerimizle
kızışır, karşılaştırmadan doğar
irkilme veya
sağlıklı başkaldırma, öfke
“dur, stop, yeter”
dedirtir
Kızgınlık, hiddet
düşüncelerden beslenir ve
alevlenir (birilerinin doğru ya da
yanlış olduğunu varsayar)
Korku
kaygı, telaş
Korku “dikkat!” anlamına gelir
kaygı, panik düşüncelerden
beslenir. Kafada kurmak,
kuruntu yapmakla ilgilidir
Sevgi
sahiplenme, mülkedinme
Sevgi kendine yeterli
olmaktan doğar
Sahiplenme yokluk, eksiklik
düşüncesinden kaynaklanır
Duygularımız biriktiğinde, içsel fırtınalar başladığında kendimizi
korumak adına düşüncelere kapılarak, akıl yürüterek, kafamızda
yorumlar yaparak, yargılayarak, esas duygularımızdan uzaklaşır,
kopar canlılığımızı yitiririz. Duygularımızı hissetmek yerine zihnimizde
düşüncelerin çarkına kaptırırız kendimizi, örneğin, kan beynime sıçradı
deriz. Hayatla bağımız kopar.
Sıkıldığımızda bu, birşeylerin yolunda olmadığının belirtisidir. Duygu ve
ihtiyaçlarımızı algılayıp ifade etme yoluyla hayata dönerek uyuşan bir
sohbeti yeniden canlandırabiliriz.
Duygu Kelime Haznemiz
Duygularımızı ifade ederken genellemeler veya belirsiz sözcükler
kullanmak karşımızdakinin bizim gerçekten ne hissetiğimizi tam olarak
anlamasını engeller. Duygularımızı açık ve net ifade edebilen bir kelime
haznesine sahip olmak yararlı olur. Örneğin "İyiyim" dediğimizde
buradaki iyi sözcüğü; mutlu, heyecanlı, sağlıklı, ferahlamış ya da daha
başka bir çok anlama gelebilir. İyi ve kötü gibi genel sözcüklerle
kendimizi yeterli ifade edebilmemiz zor olur.
Aşağıdaki liste, geniş bir yelpaze içindeki çeşitli duyguları daha açık ve
net olarak tanımlamak ve duygularımızı ifade etme gücünüzü
artırmanıza yardımcı olmak için derlendi. Önerilerinizle gelişecek.
©Beate
Ronnefeldt/1/2000
©2005
Vivet Alevi – CNVC sertifikalı Eğitmen
12
Zürafa
Gönül kulağı ile dinler
Gönül gözü ile görür
Gönül dili ile konuşur
Onun için
gözlemlediği ile kendi değerlendirmesini birbirinden ayırır
Kendinin farkındadır
yani duygularına ve onların arkasında yatan
ihtiyaçlarına dikkat ve özen gösterir
Diğer insanların duygularına dikkat eder ve
arkasında yatan ihtiyaçlarına empati (teveccüh) ile yaklaşır
Herkezin ihtiyacını gözetir
Talep ederek zorlamak yerine
Ricada bulunur
©2005 Vivet Alevi – CNVC sertifikalı Eğitmen
9
Gözlem mi Yargı mı?
Karşımızdaki kişiyle hangi durumdan söz ettiğimizi açıklığa
kavuşturmak için gözlemlerimizi ve algıladığımızı dile
getiririz.
Salt gözlem ile buna verdiğimiz yargının karıştığı yorumu
ayırd etmemiz çok önemlidir.
Zürafa
Gözlem: ’’ Bugün çöpü dışarı çıkarmamışsın...’’
Çakal
Yargı:
Zürafa
Gözlem: ’’ Bu hafta 3 kere 15 dakika geciktiniz...’’
Çakal
Yargı:
’’ Bugün yine tembelliğin üstündeydi...’’
’’ İşinizi ciddiye almamaya devam ederseniz...’’
Gözlediğimizle, bu gözlem hakkındaki düşüncelerimizi ve
yargımızı birbirine karıştırırsak; karşımızdaki eleştiri duyar
ve savunmaya geçer. Aradaki bağ kopar ve anlaşmazlık
çatışmaya dönüşür.
10
©KlausVivet
Dieter
Gens/www.gewaltfreiforum.de
©2005
Alevi
– CNVC sertifikalı Eğitmen
Duygulara Dair Düşünceler
Duygularımız daha derinlerde yatan ihtiyaçlarımızdan kaynaklanırlar.
 Hoş olmayan duygular; örneğin üzüntü, ızdırap, tedirginlik
ihtiyaçlarımızın karşılanmadığına işaret ederler.
Hoş duygular; örneğin keyif, mutluluk, sevgi, ihtiyaçlarımızın
karşılandığına işaret ederler.
* Duygularımız bizi ihtiyaçlarımıza götüren yol göstericilerdir ve
canlılığımızı muhafaza etmemize, geliştirmemize en önemlisi
hayatı kutlamamıza yardım ederler.
*
Asıl duygularımızla ne kadar temas halinde olursak,
kendimizi o kadar daha canlı hissederiz.
*
Hayatın akışı içinde kalabilmek için yani hayat pınarından
beslenebilmek için, duygularımızı ifade edebilmeliyiz.
Kendini ifade edemeyen duygular bizi abluka altına alırlar.
Bu bizi daraltır, hatta vucudumuzu veya ruhumuzu hasta eder.
*
Eğitimimizden ve sosyal çevremizin etkisinden dolayı esas
duygularımıza özen gösteremez, onları ifade etme yollarını
unutursak veya kıymetini takdie edemezsek, bu durum duygu
tıkanıklığına veya durağanlığına neden olur.
Duygu tıkanılığı sonucu birikim çok yoğunlaştığında duvarlar
yıkılabilir ve içsel taşkınlığa fırtınalara yol açabilir ya da
durgunluk o kadar yoğunlaşır ki içsel çöküntüye neden olur.
Sonuçta ortaya çıkan; suskunluklar, saplantılar, duygularla
düşüncelerin birbirine girmesinden doğan kafa karışıklığıdır.
O nedenle bazı noktaları farklılaştırarak ayırımına varmakta
yarar vardır.
Örneğin:
yas tutmak
Biteni, yitirileni salıvermenin
koyvermenin verdiği
acı, keder = Yas, matem
depresyon, bunalım
Düsüncelerimizden kaynaklanan
depresyonda hayata yabancılaşırız
©Beate
Ronnefeldt/1/2000
©2005
Vivet Alevi – CNVC sertifikalı Eğitmen
11
Download