i ĠÇĠNDEKĠLER ĠÇĠNDEKĠLER - Süleyman Demirel Üniversitesi

advertisement
ĠÇĠNDEKĠLER
ĠÇĠNDEKĠLER ............................................................................................................. i
ÖZET............................................................................................................................ ii
ABSTRACT ................................................................................................................ iii
ÖNSÖZ VE TEġEKKÜR ........................................................................................... vi
SĠMGELER DĠZĠNĠ................................................................................................... vii
ġEKĠLLER DĠZĠNĠ................................................................................................... viii
ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ ............................................................................................... ix
1. GĠRĠġ ....................................................................................................................... 1
1.1. ÇalıĢmanın Amacı ve Ġzlenen Yol ........................................................................ 2
2. KAYNAK ÖZETLERĠ ............................................................................................ 4
3. MATERYAL VE YÖNTEM ................................................................................... 8
3.1. Materyal ................................................................................................................ 8
3.1.1. YağıĢ .................................................................................................................. 8
3.1.1.1. YağıĢın OluĢumu............................................................................................. 9
3.1.1.2. YağıĢ Türleri ................................................................................................. 11
3.1.1.3. YağıĢın Ölçümü ............................................................................................ 12
3.1.2. Isparta ............................................................................................................... 12
3.1.2.1. Ġklim .............................................................................................................. 12
3.1.2. 2. Coğrafik Yapısı ............................................................................................ 13
3.1.3. Ġstasyonlar ve Veriler ....................................................................................... 14
3.2. Yöntem ................................................................................................................ 17
3.2.1. Yapay Sinir Ağları ........................................................................................... 17
3.2.1.1. Yapay Sinir Ağlarının Genel Tanımı ........................................................... 17
3.2.1.2. Biyolojik Sinir Hücresi ................................................................................. 19
3.2.1.3. Yapay Sinir Hücresinin Ana Öğeleri ............................................................ 20
3.2.1.4. Yapay Sinirin Ağının Yapısı ......................................................................... 24
3.2.1.5. Yapay Sinir Ağlarının Eğitimi ve Test Edilmesi .......................................... 26
3.2.1.6. Yapay Sinir Ağlarının Öğrenme Stratejilerine ve Yapılarına Göre
Sınıflandırılması ......................................................................................................... 27
4. ARAġTIRMA BULGULARI ................................................................................ 31
5. TARTIġMA ve SONUÇ ....................................................................................... 46
KAYNAKLAR .......................................................................................................... 48
ÖZGEÇMĠġ ............................................................................................................... 51
i
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
YAPAY SĠNĠR AĞLARI METODU ĠLE YAĞIġ TAHMĠNĠ
Eda Çevik
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Yapı Eğitimi Anabilim Dalı
Juri: Prof.Dr. Mümin FĠLĠZ
Doç. Dr. Özlem TERZĠ (DanıĢman)
Yrd.Doç.Dr. Mesut ÇĠMEN
Meteorolojik olaylar insan hayatını sürekli olarak etkilemektedir. Ayrıca bu olaylara
müdahale imkânı yoktur. Meteorolojik olayların insan hayatında meydana getirdiği
önemli sonuçlar göz önüne alındığında bu değiĢkenlerin doğru bir Ģekilde tahmin ve
analiz edilmesi büyük önem kazanmaktadır. Bu meteorolojik değiĢkenlerden biri
olan yağıĢ büyük bir öneme sahiptir. YağıĢ, akıĢı meydana getiren önemli bir
parametredir. Kısa sürede aĢırı yağıĢ meydana gelmesi sel ve taĢkın gibi insan
hayatını etkileyen önemli olaylara neden olur. Ancak uzun sürede yetersiz yağıĢ
meydana gelmesi durumunda ise kuraklık ortaya çıkmaktadır. Görüldüğü gibi su
kaynakları, su kullanım alanları ve insan hayatına etkisi bakımından yağıĢın tahmini
çok önemlidir. Fakat coğrafi ve bölgesel değiĢimlerden ve özelliklerden etkilenmesi,
yağıĢın tahminini oldukça zorlaĢtırmaktadır.
Son yıllarda hidroloji alanında yapay zeka metotlarının kullanımı giderek
artmaktadır. Yapay sinir ağları, olayların örneklerine bakmakta ve ilgili olay
hakkında genellemeler yapmaktadır. Ayrıca bilgiler toplamakta ve daha sonra hiç
görmediği örnekler ile karĢılaĢınca bu bilgileri kullanarak karar vermektedir.
Bu çalıĢmada, Isparta iline ait aylık yağıĢ tahmini yapmak için, Devlet Meteoroloji
ĠĢleri tarafından iĢletilen Isparta’da bulunan Senirkent, Uluborlu, Eğirdir, Yalvaç ve
Isparta istasyonlarından alınan yağıĢ verileri kullanılmıĢtır. Hidrolojik çalıĢmalarda
ii
verilerin homojen olması Ģartı arandığı için DMĠ’den alınan aylık yağıĢ verileri
kullanılmadan önce homojenlik analizi yapılmıĢtır. Homojenlik açısından uygun
olduğu görülen aylık yağıĢ verileri kullanılarak yapay sinir ağları metodu ile
Isparta’nın aylık yağıĢ değerlerini tahmin etmek için çeĢitli modeller geliĢtirilmiĢtir.
Ayrıca yağıĢ tahmini için aynı girdi parametreleri kullanılarak çoklu lineer regresyon
modelleri de geliĢtirilmiĢtir. Isparta ili için geliĢtirilen yağıĢ modellerinin
performansını değerlendirmek için hem yapay sinir ağı modellerinin hem de çoklu
lineer regresyon modellerinin sonuçları, ölçüm değerleri ile karĢılaĢtırılmıĢ ve
yüksek determinasyon katsayıları elde edilmiĢtir. Sonuç olarak, geliĢtirilen
modellerin, ölçümün yapılamadığı, ölçüm sisteminin arızalı olduğu veya yağıĢ
verilerinin eksik olduğu durumlar gibi problemlerle karĢılaĢıldığında yağıĢ
tahminlerinde kullanılabileceği sonucuna varılmıĢtır.
Anahtar Kelimeler: YağıĢ, Yapay Sinir Ağları, Homojenlik Analizi, Lineer
Regresyon Modelleri, Isparta.
2009, 51 sayfa
iii
ABSTRACT
M.Sc. Thesis
RAINFALL FORECASTING WITH ARTIFICIAL NEURAL NETWORKS
METHOD
Eda ÇEVĠK
Süleyman Demirel University Graduate School of Applied and Natural Sciences
Department of Construction Education
Thesis Committee: Prof.Dr. Mümin FĠLĠZ
Assoc. Prof. Özlem TERZĠ (Supervisor)
Asst.Prof. Mesut ÇĠMEN
Human life is very affected by meteorological events. Moreover, there is no
possibility of intervention in this incident. When meteorological events in the life of
people bring forth the important results are taken into consideration, analysis and
accurately estimate is great importance. The rainfall is one of meteorological
variables, has a great importance. Precipitation is an important parameter to occur
flow. Origination of excessive rainfall in a short time can cause significant affect
human life, such as floods and flood events. However, inadequate rainfall in a long
time to come up in case drought occurs. As you can see water resources, water usage
and its impact on human life in terms of rainfall prediction is very important. But the
geographical and regional changes and features affected makes that estimates of
rainfall very difficult.
In recent years use of artificial intelligence methods in the field of hydrology is
increasing. Artificial neural networks look at the examples of events and make
generalizations about the events. Also to collect information and then when come on
did not see any examples, use this information to decide.
iv
In this study, rainfall data from Senirkent, Uluborlu, Eğirdir, Yalvaç and Isparta
stations in Isparta, operated by the Turkish State Meteorological Serviceare used to
estimate monthly rainfall. Monthly rainfall data from TSMS, was made homogeneity
analysis before using, because hydrological studies of the condition that the data is
called homogeneous. Seem to be appropriate for homogeneity by using monthly
rainfall data with artificial neural networks method to estimate the values of Isparta's
monthly rainfall for the various models were developed. Moreover, the same input
parameters for rainfall estimation using multiple linear regression models were
developed. Artificial neural network models and multiple linear regression model
results are compared with measured values to evaluate for performance of the rain
model, developed for Isparta and high determinasyon coefficients have been
obtained. As a result, the developed models, not of measurement, measurement
system is defective, or rainfall data are missing, such as cases where the problem is
encountered is concluded rainfall estimates can be used, is concluded.
Key Words: Precipitation, Artificial Neural Networks, Homogeneous Analysis,
Multi Linear Regression Models, Isparta.
2009, 51 pages
v
ÖNSÖZ VE TEġEKKÜR
Su kaynakları, su kullanım alanları ve insan hayatına etkisi bakımından yağıĢın
belirlenmesi büyük önem taĢımaktadır. YağıĢ tahmininin coğrafi ve bölgesel
değiĢimlerden ve özelliklerden etkilenmesi nedeni ile yanlıĢ veya eksik tahmin
problemleri ile karĢılaĢılabilmektedir. Ayrıca, literatürdeki mevcut yağıĢ modelleri,
genellikle geliĢtirildikleri bölgeye özgü olduğu için doğrudan kullanılamamakta ve
incelenen bölgeye uyarlanmaları gerekmektedir. Bu sebeple, çalıĢmamızda,
Isparta’ya ait yağıĢ tahmininin belirlenmesi amacıyla çeĢitli yağıĢ modelleri
geliĢtirilmiĢtir. YağıĢ modellerinin geliĢtirilmesinde kullanılan meteorolojik verilerin
toplanabilmesi için Devlet Meteoroloji ĠĢleri tarafından iĢletilen Isparta’da bulunan 5
istasyondan
yararlanılmıĢtır.
GeliĢtirilen
yağıĢ
modellerinin
performansı
değerlendirilerek kullanılabilirliği gösterilmiĢtir.
Bu çalıĢma konusunu bana öneren, benden destek ve görüĢlerini esirgemeyen,
çalıĢmamın her aĢamasında değerli fikirleriyle yol gösteren danıĢmanım Doç.Dr.
Özlem TERZĠ’ye Ģükranlarımı sunarım. Ayrıca çalıĢma süresince manevi katkıda
bulunan eĢime ve bugünlerimi borçlu olduğum aileme sonsuz teĢekkürlerimi
sunarım. SDÜ AraĢtırma Projeleri Yönetim Birimi’ne ve Devlet Meteoroloji ĠĢleri
Genel Müdürlüğü’ne teĢekkür ederim.
Eda ÇEVĠK
ISPARTA, 2009
vi
SĠMGELER DĠZĠNĠ

Toplam fonksiyonu
Ei(ölçüm)
Gerçek yağıĢ
Ei(tahmin)
Tahmin edilen yağıĢ değeri
Eort
Ölçülen yağıĢ değerlerinin ortalaması
F
BoyutsuzlaĢtırılmıĢ değer
Fi
Ölçümlerdeki i. değer
Fmax
Ölçümlerdeki maksimum değer
Fmin
Ölçümlerdeki minimum değer
hi
Gizli tabaka nöronu
m
Toplam çıktı sayısı
n
GözlenmiĢ verilerin sayısı
net
Hücrede toplanan girdinin tümü
OKH
Ortalama karesel hata
vi
Toplama iĢlevi
wi
Tabakalar arası iĢlem elemanı ağırlığı
xi
Girdi tabakası nöronu
yi
Çıktı tabakası nöronu
YSAG
GeliĢtirilen yapay sinir ağı modeli
Z
Gizli hücre
Δbok
Bias düzeltme terimi
δk
Hata terimi
Δwjk
Ağırlık düzeltme terimi
θ
EĢik değeri
vii
ġEKĠLLER DĠZĠNĠ
ġekil 3.2. Isparta haritası (Keskin vd. 2007) .............................................................. 14
ġekil 3.3. Biyolojik sinir hücresi (Terzi, 2004) .......................................................... 19
ġekil 3.4. Yapay sinir hücresi .................................................................................... 21
ġekil 3.5. Basit bir yapay sinir ağı ............................................................................. 25
ġekil 3.6. Yapay sinir ağı tabakalarının birbiri ile iliĢkileri ....................................... 25
ġekil 3.7. Çok tabakalı yapay sinir ağı ....................................................................... 30
ġekil 4.1. Çift toplam yağıĢ eğrisi .............................................................................. 32
ġekil 4.2. YSAT2 (2,5,1) modeli ile yağıĢ ölçüm değerleri arasında çizilen saçılma
diyagramları ....................................................................................................... 36
ġekil 4.3. YSAL3 (3,6,1) modeli ile yağıĢ ölçüm değerleri arasında çizilen saçılma
diyagramları ....................................................................................................... 38
ġekil 4.4. YSAL4 (4,3,1) modeli ile yağıĢ ölçüm değerleri arasında çizilen saçılma
diyagramları ....................................................................................................... 40
ġekil 4.5. YTM4 modeli ile yağıĢ ölçüm değerleri arasında çizilen saçılma
diyagramları ....................................................................................................... 43
ġekil 4.6. YSA, YTM modelleri ve yağıĢ ölçüm değerlerine ait zaman serisi .......... 45
viii
ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ
Çizelge 3.1. Önemli yağıĢ tipleri ................................................................................. 8
Çizelge 3.2. Isparta, Senirkent ve Uluborlu istasyonlarına ait yıllık yağıĢ değerleri . 15
Çizelge 3.3. Yalvaç ve Eğirdir istasyonlarına ait yağıĢ değerleri .............................. 16
Çizelge 3.4. Aktivasyon fonksiyonları ....................................................................... 23
Çizelge 3.5. Biyolojik sinir ağı ile yapay sinir ağının karĢılaĢtırılması ..................... 24
Çizelge 4.1. Isparta ile diğer istasyonlar arasındaki korelasyon katsayıları(R) ......... 33
Çizelge 4.2. GeliĢtirilen YSA2 modellerinin eğitim ve test setleri için R2 ve OKH
değerleri.............................................................................................................. 34
Çizelge 4.3. GeliĢtirilen YSA3 modellerinin eğitim ve test setleri için R2 ve OKH
değerleri.............................................................................................................. 37
Çizelge 4.4. GeliĢtirilen YSA4 modellerinin eğitim ve test setleri için R2 ve OKH
değerleri.............................................................................................................. 39
Çizelge 4.5. Lineer yağıĢ tahmin modellerine ait R2 ve OKH değerleri .................... 42
Çizelge 4.6. YSA ve YTM’nin test seti için R2 ve OKH değerleri ............................ 44
ix
1. GĠRĠġ
Yerkürede hayatın olmazsa olmazı olan su, katı, sıvı veya buhar halinde bulunur ve
bu haller arasında devamlı bir sirkülasyon içindedir. Atmosferde bulunan suyun katı
veya sıvı halde yeryüzüne düĢmesine yağıĢ denir. YağıĢın sıvı haldeki suyun
yeryüzüne düĢmesi Ģeklinde meydana gelmesine yağmur; bu olayın katı haldeki su
ile meydana gelmesine kar denir. Ancak katı yağıĢ Ģekilleri kar ile sınırlı değildir.
Dolu, çığ ve kırağı da diğer katı yağıĢ Ģekillerindendir. Belirtmek gerekir ki
hidrolojiyi en çok ilgilendiren yağıĢ Ģekilleri kar ve yağmurdur.
YağıĢ, sel, taĢkın ve heyelan gibi önemli doğal afetlere yol açabilmektedir. Bundan
baĢka, yağıĢın yetersiz düzeyde olduğu durumlarda ise kuraklıkla karĢılaĢılmaktadır.
Son derece karmaĢık bir sürecin sonunda meydana gelen yağıĢın doğru tahmin
edilmesinde ciddi zorluklar yaĢanmaktadır. Yapay sinir ağları metodu kullanıcıdan
oldukça az etkilenen, sonuçları girdiler üzerinden tahmin eden baĢarılı bir metottur.
Bilindiği gibi yapay zekâ metotları bütün dünyada giderek yaygınlaĢan bir kullanım
alanına sahiptir. Bu bağlamda yapay sinir ağları modeli, lineer olmayan sistemlerin
davranıĢında kullanılabilen baĢarılı bir kara kutu modeli olarak değerlendirilmektedir
(Partal vd. 2008). Yukarıda da değinildiği gibi karmaĢık bir sürecin sonunda
meydana gelen yağıĢın tahmininde yapay sinir ağları, sayısal hava tahmin
modellerine göre daha baĢarılı ve alternatif bir yaklaĢım imkânı sunmaktadır. Ayrıca
yağıĢ tahmininin amacına da uygunluk göstermektedir.
Ġnsanlık ve çevrenin geleceği için küresel iklim değiĢikliğinin değerlendirilmesi çok
önemlidir. Bu değerlendirmede yağıĢ tahmini anahtar unsurdur. Son 20 yıldır, yağıĢ
tahmininde uydu verilerinin kullanılmasında büyük artıĢ olmuĢtur. Ġnteraktif
bilgisayar sistemleri kullanılmasına rağmen yağıĢ tahmini üretmek için uzun bir
süreye ihtiyaç vardır. Bununla birlikte doğrulama çalıĢmaları yağıĢ için ortalama
hatayı %30 civarında göstermektedir. YağıĢ tahmin sistemleri karmaĢıktır. Bütün
bunların aksine sinir ağ grupları kullanılarak çok güçlü yağıĢ tahmin sistemleri
oluĢturulabilir (Zhang vd., 1997).
1
1.1. ÇalıĢmanın Amacı ve Ġzlenen Yol
Hidrolojide kullanılan yağıĢ terimi, atmosferden yere gelen her türlü suyu kapsar.
YağıĢ, karalar üzerindeki kullanılabilir suyun kaynağını teĢkil eder ve insanoğlu için
hayati önem arz eder. Kısa süreli aĢırı yağıĢlar sel ve taĢkınlara, uzun süre yağıĢ
meydana gelmemesi ise kuraklığa sebebiyet vermektedir. Bu sebeple, yağıĢ su
bütçesinin belirlenmesinde, kuraklık analizinde ve su kaynakları planlama
çalıĢmalarında önemli bir parametredir. YağıĢ tahmininin deterministik olarak
belirlenmesi zor olduğu için yapay zekâdaki son geliĢmeler ve özellikle bu
teknolojilerin örnek tanımayı amaçlaması, yağıĢın modellenmesinde alternatif
yaklaĢım sağlamaktadır.
ÇalıĢmanın amacı; yapay sinir ağları metodu kullanılarak Isparta iline ait yağıĢ
tahmin modeli geliĢtirmektir. Isparta için yağıĢ tahmin modeli geliĢtirirken
kullanılacak olan veriler, Isparta ilinde bulunan Senirkent, Uluborlu, Eğirdir ve
Yalvaç ilçelerinde bulunan istasyonların yağıĢ verileridir. Yapay Sinir Ağları (YSA)
metodunun en önemli avantajı, sayısal veriler arasında tanımlanamayan iliĢkileri
tespit etme ve bunlara ait tahmin modelleri geliĢtirme yeteneğine sahip olmasıdır.
Son zamanlarda YSA metodu meteorolojik ve hidrolojik olayların modellenmesinde
de oldukça yaygın bir kullanıma sahiptir. Bu çalıĢmada çalıĢma alanı olarak seçilen
Isparta bölgesi için yağıĢ olayını temsil eden en uygun model belirlenecektir.
Ġkinci bölümde, konu ile ilgili daha önce yapılmıĢ olan akademik çalıĢmalara yer
verilmiĢtir.
Üçüncü bölümde, materyal kısmında yağıĢın tanımı, yağıĢın meydana gelmesi ve
yağıĢ çeĢitleri anlatılmıĢtır. Meteorolojik ölçüm ve Isparta’nın iklimi ve coğrafik
konumu hakkında bilgi verilmiĢtir. Metot kısmında ise, yapay sinir ağları metodu
anlatılmıĢtır.
2
Dördüncü bölümde, yağıĢ tahmini için geliĢtirilen yapay sinir ağları modelleri ve bu
modelleri kıyaslayabilmek için geliĢtirilen lineer yağıĢ tahmin modellerinden
bahsedilmiĢtir.
BeĢinci bölümde ise, geliĢtirilen modellerden elde edilen bulgulara göre çıkarılan
sonuçlar tartıĢılmıĢ ve öneriler yapılmıĢtır.
3
2. KAYNAK ÖZETLERĠ
Zhang vd. (1997), ilk olarak YSA grup teorisi geliĢtirmiĢler, daha sonra sinir ağ
gruplarının her türlü sürekli iĢleve nasıl uygulandığını göstermiĢler ve doğruluğunu
derecelendirerek çalıĢmalarına devam etmiĢlerdir. YağıĢ tahminini YSA uzman
sistemi ile örneklendirmiĢlerdir. Bu yaklaĢım ile geleneksel tekniklere göre yağıĢ
tahminlerinin 10 kat daha hızlı hesaplanabildiğini ve ortalama hatanın % 10’un altına
düĢtüğünü göstermiĢlerdir. ÇalıĢmalarında sonuçları temel alarak, YSA grup
teorisinin çeĢitli alanlarda karmaĢık sorunları çözmede önemli potansiyele sahip
olduğunu göstermiĢlerdir.
Bodri ve Cermak (1999), çalıĢmalarında yapay sinir ağ modelini yağıĢ tahmini için
değerlendirmiĢlerdir.
Geri
yayılmalı
sinir
ağlarını
Moravia
meteoroloji
istasyonundan alınan aylık yağıĢ verileri ile eğitmiĢlerdir. Sonuç olarak yağıĢ
tahmininde, yapay sinir ağı model sonuçları ile gerçek verilerin iyi bir uyum
sağladığını ve yüksek bir fizibilite gösterdiğini belirtmiĢlerdir.
SırdaĢ vd. (2001), YSA metodunu atmosfer bilimlerindeki yağıĢlı ve yağıĢsız
günlerin sınıflandırılması probleminde kullanmıĢlardır. YSA metodunun donanım
kolaylığının yanı sıra diğer yöntemlere göre daha baĢarılı sonuçlar elde ettiğini
belirtmiĢlerdir.
Trafalis vd. (2002), çalıĢmalarında verileri kullanan ve akıllı bir sistem olan YSA ile
yağıĢ tahminini amaçladıklarını ifade etmiĢlerdir. YağıĢ verilerinin akıllı sistem
tekniklerini uygulamak için gerekli olduğunu belirtmiĢlerdir. Bu tür verilerin
benzersiz
kaynağı
olarak
Oklahoma
Mesonet’i
göstermiĢlerdir.
Oklahoma
Mesonet’den gelen yağıĢ verilerini, eğitim ve çıktı verileri olarak kullanmıĢlardır.
Sonuç olarak yoğun yağıĢ oluĢtuğu zaman tüm lineer modellerin baĢarısız tahminlere
eğimli olduğunu ancak YSA sonuçlarının en yoğun yağıĢta bile baĢarısız tahminlere
eğiliminin az olduğunu göstermiĢlerdir.
4
Lallahem ve Mania (2002), çalıĢmalarında matematiksel model (MERO) ve YSA
arasında verimli etkileĢim sistemi oluĢturmayı amaçlamıĢlardır. Bu yöntemin
özellikle büyük ölçekli ve uzun vadeli simülasyon sorununun çözümü için uygun
olduğunu belirtmiĢlerdir. Bu projede, ilk hedefleri çatlak ve kireçli bölgede iyi
sonuçlar veren MERO modeli kullanılarak yer altı suyu sızmasını etkileyen
parametreleri belirlemek olmuĢtur. Sonra bu parametreleri YSA‘da kullanmıĢlardır.
Sızmayı etkileyen parametreleri belirlemek için, farklı dört girdili YSA modelini test
etmiĢlerdir. Ġkinci olarak, mevcut ve geçmiĢ veri setleri kullanarak model sonuçlarını
incelemiĢlerdir. Sonuçların YSA-MERO kombinasyonunun ve özellikle çoklu sinir
modellerinin faydasını ortaya çıkardığını belirtmiĢlerdir.
Shoji ve Kitaura (2004), çalıĢma alanlarının dağlık Chubu, düzlük Kanto ilçeleri ve
Orta Japonya olduğunu belirtmiĢlerdir. Saatlik, günlük ve yıllık yağıĢın istatistiksel
dağılımı ve lognormal dağıtımlarından her ikisininde iyi uyum sağladığını, ancak
üstel dağıtım için daha fazla aylık yağıĢ verisi gerektiğini belirtmiĢlerdir.
Ramirez
vd.(2004),
günlük
yağıĢ
tahmini
oluĢturmayı
amaçlamıĢlardır.
ÇalıĢmalarındaki testi Sao Paulo'nun 6 istasyonunun 1997–2002 yaz ve kıĢ dönemi
verileri için gerçekleĢtirmiĢlerdir. Analizi, ileri beslemeli sinir ağı ve esnek yayılmalı
öğrenme algoritması kullanarak yapmıĢlardır. Meteorolojik değiĢkenleri, yağıĢ
tahmini yapan eğitim ağlarında girdi verisi olarak kullanmıĢlardır. Ayrıca, çoklu
lineer regresyon modeli tahminleri ile YSA’nın sonuçlarını karĢılaĢtırmıĢlardır. Bu
amaçla çalıĢılan bölge üzerinde yağıĢ tahmin becerisini değerlendirmek için bir
istatistik analiz yapmıĢlardır. Sonuç olarak YSA’nın yağıĢ tahmininde üstünlük
gösterdiğini ifade etmiĢlerdir.
Ko ve Cheng (2004), meteoroloji değiĢkenlerinin, akarsuyun akıĢ oranına etkisinin
çok olduğunu ifade etmiĢlerdir. Ontario’nun güney kesiminde istatistik ve coğrafi
bilgi sistemlerini (CBS) farklı türde kullanarak meteoroloji verilerini hidrolojik
5
verilerle iliĢkilendirmiĢlerdir. Sonuç olarak CBS yolu ile nehir havzalarının akıĢının
farklı fiziksel özelliklere bağlı olduğunu ifade etmiĢlerdir.
Alp ve Cığızoğlu (2004), su kaynakları uygulamalarında sıkça kullanılan ileri
beslemeli geriye yayınım metodu (ĠBGY) ile son zamanlarda uygulanmaya baĢlanan
genelleĢtirilmiĢ regresyon sinir ağı (GRSA) yöntemini nehir akımı tahmininde
kullandıklarını belirtmiĢlerdir. Sonuçları seçilen performans kriterleri cinsinden
karĢılaĢtırmıĢlardır. GRSA ile ĠBGY metodunun yerel minimum sorunu çözdüğünü
ve tek simülasyonla değiĢmeyen sonuç elde edildiğini belirtmiĢlerdir. ĠBGY ile ise
her farklı yapay sinir ağı mimarisi için en iyi sonucu elde edene kadar çok sayıda
simülasyon yapmıĢlardır. En iyi ĠBGY simülasyonunun gerek GRSA gerekse klasik
model tahminlerinden daha iyi sonuç verdiğini ifade etmiĢlerdir.
Marzano vd. (2005), ileri beslemeli yapay sinir ağı algoritmasını temel alan yeni
metodolojiyi değerlendirmiĢler ve daha önce geliĢtirilen regresyon tekniği ile
karĢılaĢtırmıĢlardır. Önerilen sinir ağı tekniğini en iyi frekans yağıĢ oranını
belirlemek için test etmiĢlerdir. Sonuçların olumlu olduğunu belirtmiĢlerdir.
Chang vd. (2005), değiĢtirilmiĢ bir yöntem olarak ters uzaklık yöntemi ve bulanık
teori yöntemini birleĢtirmiĢlerdir. Bu yöntemi yağıĢ ara değerlerini bulmak için
uygulamıĢlardır. Bu arada, genetik algoritmayı (GA) yağıĢ kayıtları olmayan yerler
ve bunların etrafındaki yağıĢölçerler arasındaki iliĢkiyi temsil eden parametreleri
belirlemek için kullanmıĢlardır. Optimizasyon sürecinde amacın yağıĢ tahmininde
hatayı en aza indirmek olduğunu belirtmiĢlerdir. Sonuç olarak genellikle bu yöntem
ile tahmin hatasının azaldığını ifade etmiĢlerdir.
Hughes (2005), Güney Afrika bölgesindeki dört havza için uydu yağıĢ verileri ile
kullanılabilir ölçüm verilerinin karĢılaĢtırılmasının potansiyel bir ön analizini
yapmıĢtır. Bu uydu verilerinin doğrudan tarihi veri ile kullanılamayacağını
saptamıĢtır. Özellikle, uydu verilerinin bazı havzalarda topografya yağıĢlarındaki
6
güçlü etkileri yansıtmadığını ifade etmiĢtir. Ancak, basit ayarlamalar ile sonuçların
umut verici olduğunu ifade etmiĢtir.
Teegavarapu ve Chandramouli (2005), YSA tekniğinin bugünkü çalıĢmalarda
geliĢtirildiğini ve eksik yağıĢ verilerini tahmin etmek için test edildiğini ifade
etmiĢlerdir. Sonuçta YSA’nın kayıp yağıĢ kayıtları tahminini en iyi ağırlık
parametreleri ile gerçekleĢtirebileceğini önermiĢlerdir.
Coulibaly (2006), çalıĢması sonucunda, 1940’tan sonra 2–6 yıllık süre içinde güçlü
bir iklim/yağıĢ etkinliği olduğunu bulmuĢtur. Ayrıca korelasyon analizi sonuçlarında
1940’tan beri tüm bölgelerde daha güçlü ve olumlu yağıĢ iliĢkilerini saptamıĢtır.
Partal (2007), çalıĢmasında Türkiye’nin günlük meteorolojik verilerini kullanarak,
YSA ve dalgacık analizi metotları ile günlük yağıĢ tahmini yapmayı amaçlamıĢtır.
YağıĢ tahmini üzerine, meteorolojik verilerin yardımı ile geniĢ kapsamlı bir tahmin
modeli, YSA ve dalgacık analizi uygulaması olarak ortaya koymuĢtur. Sonuç olarak
dalgacık
dönüĢümünün
YSA
ile
birlikte
yağıĢ
tahmininde
kolaylıkla
uygulanabileceğini ifade etmiĢtir.
Partal vd. (2008), çalıĢmalarında YSA ve dalgacık dönüĢümü yöntemleri ile günlük
yağıĢ tahmini yapmıĢlardır. Bu amaçla Türkiye’ye ait üç istasyonun günlük
meteorolojik verilerini kullanmıĢlardır. YSA yönteminin literatürde en çok kullanılan
algoritmalarından, Ġleri Beslemeli Geriye Yayılmalı YSA (ĠBGYSA) ve Radyal
Tabanlı YSA (RTYSA) yöntemleri yağıĢ tahmini amacıyla kullanmıĢlardır. Farklı
girdi kombinasyonları deneyerek her istasyon için en uygun modeli bulmaya
çalıĢmıĢlardır. Sonuçta ileri beslemeli geriye yayılmalı YSA algoritmasının
kullanıldığı yöntem en iyi performansı göstermiĢtir. Dalgacık dönüĢümü-YSA
yönteminin tahmin sonuçları çoklu lineer regresyon yönteminin sonuçları ile
kıyaslanmıĢ ve performans kriterlerine göre daha iyi olduğunu bulmuĢlardır.
7
3. MATERYAL VE YÖNTEM
3.1. Materyal
3.1.1. YağıĢ
Atmosferden katı ya da sıvı halde yeryüzüne düĢen sulara yağıĢ denilir. Sıvı haldeki
yağıĢ yağmur Ģeklindedir, katı haldeki yağıĢ ise kar, dolu, çiğ, kırağı Ģekillerinde
olabilir. Yağmur ve kar hidrolojik bakımından en önemli iki yağıĢ Ģekli olup
hidrolojik açıdan aralarındaki önemli fark yağmur halinde yeryüzüne düĢen sular
derhal akıĢ haline geçtikleri halde karın genellikle uzun bir süre sonra erimesidir.
YağıĢ özellikle meteorolojinin inceleme alanına girer. Ancak yağıĢ ölçümleri akım
ölçümlerine göre daha uzun bir süredir yapılmakta olup birçok bölgede oldukça sık
yağıĢ ölçme ağları kurulmuĢ durumdadır. Aynı zamanda yağıĢ ölçümlerini yapmak
fazla bilgili kiĢileri gerektirmez, daha kolaydır. Bu nedenlerle yağıĢ verileri diğer
hidrolojik verilere göre daha uzun süreler için ve daha güvenilir Ģekilde elde
edilebilir. Çizelge 3.1.’de önemli yağıĢ tipleri verilmiĢtir( Bayazıt, 2003).
Çizelge 3.1. Önemli yağıĢ tipleri
Tip
Çiğ
Sis damlası
Çisenti
Yağmur
Sulu sepken
Kar kristalleri
(KuĢbaĢı kar )
Kar tanesi
Kar toprağı
Buz tanesi
Buz sepkeni
Dolu
Özellikleri
Yeryüzünde, özellikle bitki yüzeylerinde birikir
(donmuĢ hali kırağıdır )
Bitki örtüsünde ve diğer cisimlerin üzerinde biriken sis
(donmuĢ hali kırağıdır )
Damla çapı 0.5m’den küçüktür (yüzey sıcaklığı 0
°C’den düĢükse buz taneleri Ģeklindedir )
Damla çapı>0.5 mm,
Tipik olarak 1-2 mm.
Kısmen eriyik kar veya karla karıĢık yağmur
YapıĢık buz kristalleri, birkaç cm büyüklüğünde
olabilir.
Çok küçük, düz, saydam olmayan buz tanecikleri
2-5mm çaplı saydam olmayan buz toprakları, sağanak
halinde yağar
Buz tanelerini saran saf buz ya da kar toprağı
DonmuĢ yağmur ve çisenti damlaları
Küresel buz toprakları, çap 5–50 mm veya fazladır,
kesitte saydam olmayan ve temiz buzdan katmanlı bir
yapıya sahiptir.
8
Tipik miktar
– 1.0 mm/gece
4 mm/sa’e kadar
0.2 – 0.5 mm/sa
Hafif<mm/sa
ġiddetli >7mm/sa
3.1.1.1. YağıĢın OluĢumu
YağıĢın gerçekleĢmesi için hava doygun olmalıdır, ama eğer hava saf ise %100
doygunluk bile yağıĢı doğuramaz. YağıĢın oluĢması için dört mekanizmanın
birbirinin peĢi sıra meydana gelmesi gerekir. Bunları, soğutma mekanizması,
yoğunlaĢma mekanizması, damlacıkların büyümesi mekanizması ve yağıĢ bölgesine
nemli bulutların gelmesi olarak sıralayabiliriz.
Soğutma mekanizması
Havanın veya bulutların doygunluğa ulaĢabilmesi için bir Ģekilde soğumaları gerekir.
Havanın soğuması dinamik yolla, farklı sıcaklıktaki iki hava kütlesinin karıĢmasıyla
veya havanın kendisinden soğuk yer veya su yüzeyiyle temas etmesiyle olabilir.
Yeryüzüne yakın doymamıĢ hava, konveksiyon veya baĢka yollarla daha yukarı
tabakalara taĢındığında, basıncın yükseklikle azalması sonucu genleĢme olur. Bu
iĢlem sırasında havaya dıĢ kaynaklardan ısı eklenmez ve havadan ısı çıkarılmaz.
Buna rağmen, geniĢleme iĢlemi sırasında iĢe çevrilen ısı enerjisi nedeniyle havanın
sıcaklığı düĢer. Bu olay dinamik veya adyabatik soğuma olarak bilinir.
YoğunlaĢmanın temel sebebi bu tür soğumadır ve sonuçta konvektif sağanaklar
ortaya çıkar. YoğunlaĢmanın ve yağmurların önemli bir bölümü de bu Ģekilde
meydana gelir.
Eğer nemli hava, topografik bir engel nedeniyle yükselmeye zorlanırsa, bunu
geniĢleme, soğuma ve yağıĢ takip eder. ġartların orografik diye bilinen bu tür yağıĢa
müsait olduğu yerlerde en yoğun yağıĢlar gözlenir (Usul, 2008).
Yoğunlaşma mekanizması
Havanın soğuması ile su buharı yoğunlaĢarak sıvı hale geçer. YoğunlaĢma için
havada yoğunlaĢma (donma veya süblimleĢme ) çekirdekleri diye bilinen çok küçük
su çeken parçacıkların olması gerekir. Bu tozlar (organik cisimler, volkanik kül,
sülfirik ve nitrik asit, kil taneleri, tuz ve duman) atmosferde daima mevcut
olduğundan hava doymuĢ hale geçince bu Ģart her zaman gerçekleĢir. Bu
9
parçacıkların yokluğu durumunda % 100 doymuĢ durumda bile yoğunlaĢma
gerçekleĢmez. Atmosferdeki su çeken parçacıkların çokluğu sodyumklorid ve
sülfürtrioksittir. Bunların büyüklüğü 10 µ’nun altındadır. (Bayazıt, 2003; Usul,
2008).
Damlacıkların büyümesi mekanizması
YoğunlaĢma her zaman yağıĢa sebep olmaz. YoğunlaĢma ortalama 40 µ çapa sahip
küçük su damlacılarından oluĢan sis veya bulutlar oluĢturur. Yağmur damlaları ise
500 – 4000 µ arasında değiĢen çaplara sahiptir. YoğunlaĢan su damlacıklarının yere
düĢebilmesi için belli bir büyüklüğe gelmeleri gerekir. Demek ki yağıĢın
gerçekleĢmesinden önce damlaları büyütecek bir iĢleme gerek vardır.
Damlacıkların büyümesi için iki yol vardır. Birincisinde, bulutun içerisinde su ve buz
damlacıkları karıĢık halde olmalıdır.
Donma noktasının altındaki sıcaklıklarda,
doygun su buharı basıncı buz yüzeyinde su yüzeyine nazaran daha düĢüktür. Bulutun
içindeki havanın basıncı bu iki basıncın arasındadır. Sonuç olarak su damlacıkları
buharlaĢacak ve aynı anda buz parçacıklarının üzerinde yoğunlaĢma olacaktır.
Böylelikle oluĢan büyük damlacıklar düĢmeye baĢlayacaktır. Buna buz kristalleri
etkisi denir. Ġkincisinde, yağıĢ sırasında, büyük damlacıklar düĢerken küçük
damlacıklara çarparak onları içine alır, böylece boyları daha da büyür. Buna da
çarpışma etkisi denir.
Yağış bölgesine nemli bulutların gelmesi
Gözlemlere göre bulutlardaki su miktarı bir hayli azdır. Bir bulut, bir m3 hacimde
ortalama 2–3 gr sıvı sudan fazlasını taĢıyamaz. Bu nedenle uzun süreli yağıĢın
gerçekleĢmesi için yukarıdaki mekanizmaya ek olarak yağıĢ alanına yeni su yüklü
bulutların gelmesi gerekir. Ancak bu dört mekanizma peĢpeĢe gerçekleĢtiğinde
önemli uzun süreli yağıĢlar meydana gelebilir (Usul, 2008).
10
3.1.1.2. YağıĢ Türleri
YağıĢın meydana gelmesi için gerekli Ģartlardan biri olan soğuma havanın yukarı
çıkması ile olur. Yeryüzünden yukarıya çıkıldıkça basınç azalacağından ideal gaz
kanununa göre hava kütlesinin sıcaklığı da azalır. Bu yükselme çeĢitli nedenlerle
olabilir ve yükselmenin nedenine göre çeĢitli yağıĢ tipleri tanımlanır. Bunlar
aĢağıdaki gibi sıralanabilir:
Konvektif yağış: Yeryüzüne yakın hava fazla ısınırsa yükselir. Bu özellikle etrafı
dağlarla çevrili bölgelerde yaz aylarında görülür. YağıĢ yerel, kısa süreli ve
Ģiddetlidir. Türkiye’de Ġç Anadolu’da yaz akĢamlarında görülen sağanakların nedeni
budur.
Depresyonik (siklonik) yağış (cephe yağışı): Bir sıcak hava kütlesi ile bir soğuk hava
kütlesi düĢey bir cephe boyunca karĢılaĢtıklarında sıcak hava yükselir, soğuk hava
aĢağıya iner. Cephe boyunca soğuk havanın sıcak havayı iterek ilerlemesi halinde
soğuk cephe yağıĢı, sıcak havanın soğuk havayı iterek ilerlemesi halinde ise sıcak
cephe yağıĢı görülür. Soğuk cephe yağıĢları daha Ģiddetli ve etkilidir.
Belirli bir cephe olmaksızın da düĢük basınç bölgelerinde depresyonik yağıĢ
görülebilir. Cephe yağıĢlarının Ģiddeti orta, süresi uzundur, geniĢ bir alanı kaplar.
Türkiye’de meydana gelen yağıĢların çoğu depresyoniktir. Bazen soğuk hava
kütlesinin sıcak havayı sarıp siklon Ģeklinde yükseltmesiyle çok Ģiddetli yağıĢlar da
meydana gelebilir.
Orografik yağış: Nemli bir hava kütlesi ile bir dağ dizisini aĢmak için yükselirken
soğur ve orografik yağıĢa yol açar. Türkiye’de denize paralel ve orografik yağıĢ alan
bölgelerde arazinin kotu ile yağıĢ yüksekliği arasında bir iliĢki vardır ( Bayazıt,
2003).
11
3.1.1.3. YağıĢın Ölçümü
Ülkemizde yağıĢ değerleri aĢağıdaki aletlerle ölçülür.
Plüviyometre (yazıcı olmayan yağışölçerler) : Atmosferden yer yüzeyine düĢen
yağıĢı direkt olarak ölçen alettir. DüĢey kenarlı herhangi bir kap yağıĢ ölçmekte
kullanılır. Plüviyometreler yağıĢ yüksekliğinin zamanla değiĢimini kaydedemezler,
ancak belli zaman aralığındaki toplam yağıĢı verir.
Plüviyograf (yazıcılı yağışölçerler): Atmosferden yer yüzeyine düĢen yağıĢı
diyagram üzerine kaydeden alettir. Birçok çeĢit plüviyograf olmakla birlikte
Türkiye’de en çok terazi tipi kullanılmaktadır. Bu ölçücüde yağıĢ bir kovada toplanır,
yaya bağlı olan kova ağırlaĢınca dönen bir kâğıt Ģerit üzerinde bir ucu hareket
ettirilir. Böylece yağıĢ yüksekliğinin zamanla değiĢimini gösteren eğri elde edilir
(Bayazıt, 2003; Usul, 2008; http://www.dmi.gov.tr ).
3.1.2. Isparta
3.1.2.1. Ġklim
Isparta yöresi, kıĢ aylarında Ġzlanda alçak basıncının Balkanlar üzerinden ve Orta
Akdeniz'e inerek, ılımanlaĢmıĢ Ģeklinden etkilenir. KıĢ aylarında kuru soğukların
sebebi olan Sibirya yüksek basıncı zaman zaman bölgeye kadar sokulmaktadır.
Ayrıca kıĢ aylarına geçiĢ dönemlerinde Kuzey Afrika üzerinden gelen tropikal hava
kütlelerinin etkisi gözlenir. Yaz aylarında ise Basra alçak basınç sistemi ve Azor
yüksek basınç sisteminin etkili olduğu görülür.
Isparta ili uzun süreli gözlemlerin klimatolojik olarak incelenmesi sonucunda,
Akdeniz iklimi ile Orta Anadolu’ da yaĢayan karasal iklim arasında geçiĢ bölgesinde
yer almaktadır. Bu nedenle il sınırları içinde her iki iklimin özelikleri gözlenir.
Akdeniz kıyılarında görülen sıcaklık ve yağıĢ özellikleri ile karasal iklimin düĢük
sıcaklık ve düĢük yağıĢ özellikleri tam olarak gözlenmez. Ġlin güneyinde (Sütçüler)
Akdeniz, kuzeyinde (ġ.Karaağaç, Yalvaç) ise karasal iklimin özellikleri gözlenir.
12
Ġl merkezinin uzun yıllar sıcaklık ortalaması 12.0 ºC’dir. Yılın en soğuk ayları Ocakġubat ayları olup, günlük ortalama sıcaklıkları 1.7–2.7 ºC arasındadır. En sıcak aylar
olan Temmuz-Ağustos aylarında günlük ortalama sıcaklıkları ise 22.9–23.2 ºC
arasındadır.
Ġlin ortalama yıllık yağıĢ toplamı 551.8 kg/m2’dir. YağıĢların büyük kısmı kıĢ ve
bahar aylarında (%72.69) olmaktadır. Yaz ve sonbahar ayları ise oldukça kurak
(toplam yağıĢın %29.31) geçmektedir. YağıĢlar genellikle yağmur, kıĢ aylarında ise
zaman zaman kar, bahar ve yaz aylarında ise sağanak yağıĢlar Ģeklinde gözlenir. Ġl
içindeki yağıĢ dağılımında ise güneyden, kuzeye çıkıldıkça, yıllık yağıĢ toplamları
azalmaktadır.
3.1.2. 2. Coğrafik Yapısı
Isparta ili, Akdeniz Bölgesi’nin kuzeyinde yer alan Göller bölgesinde yer almaktadır.
Ġl, 30º 20' ve 31º 33' doğu boylamları ile 37º 18' ve 38º 30' kuzey enlemleri arasında
bulunmaktadır. 8.933 km2’lik yüzölçümüne sahip olan Isparta ili, kuzey ve
kuzeybatıdan Afyon ilinin Sultandağı, Çay, ġuhut, Dinar ve Dazkırı, batıdan ve
güneybatıdan Burdur ilinin Merkez, Ağlasun ve Bucak, güneyden Antalya ilinin
Serik ve Manavgat, doğu ve güneydoğudan ise Konya ilinin AkĢehir, Doğanhisar ve
BeyĢehir
ilçeleri
ile
çevrilmiĢtir.
Rakımı
ortalama
1050
metredir
(http://www.isparta.gov.tr).
ġekil 3.2.‘de Isparta’nın konumu ve çalıĢmada yağıĢ verileri kullanılan Isparta,
Senirkent, Uluborlu, Eğirdir ve Yalvaç istasyonları gösterilmiĢtir.
13
ġekil 3.2. Isparta haritası (Keskin vd. 2007)
3.1.3. Ġstasyonlar ve Veriler
ÇalıĢmada yağıĢ tahmin modelleri geliĢtirmek için Isparta ilinde yer alan beĢ
istasyonda Devlet Meteoroloji ĠĢleri Genel Müdürlüğü’nün ölçtüğü yağıĢ verileri
kullanılmıĢtır. ÇalıĢma bölgesindeki istasyonlar; Senirkent, Uluborlu, Eğirdir, Yalvaç
ve Isparta istasyonlarıdır. YağıĢ tahmin modelleri geliĢtirilirken bu beĢ istasyonun
1964–2005 yılları arasında bulunan aylık yağıĢ verileri kullanılmıĢtır. Tablo 3.2. ve
Tablo 3.3. ’de bu istasyonlara ait yıllık minimum, maksimum, ortalama ve toplam
yağıĢ değerleri verilmiĢtir. Görüldüğü üzere en çok yağıĢı 1981 yılında Eğirdir
istasyonu almıĢtır.
14
Çizelge 3.2. Isparta, Senirkent ve Uluborlu istasyonlarına ait yıllık yağıĢ değerleri
YIL
1964
1965
1966
1967
1968
1969
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
ISPARTA
Min. Max
17
1171
92
1440
53
3601
54
749
202
1425
11
2590
13
524
119
1298
17
834
76
606
27
1248
3
1272
113
963
35
734
18
1300
9
2025
68
847
69
1823
22
1149
136
904
23
1536
19
973
97
849
53
829
83
1206
4
723
60
1014
80
1642
18
945
6
1062
56
1087
53
1267
32
1321
227
768
20
1686
18
786
47
766
28
2178
10
1346
26
1516
49
2014
361
1054
Ort.
577
800
837
388
585
807
256
487
309
315
363
574
504
263
557
802
470
632
421
415
421
426
346
531
509
290
290
498
346
401
436
395
451
449
667
260
389
633
417
600
430
715
Top
5768
7207
8370
4270
3513
9689
2560
5853
3401
1892
4367
6309
5551
2637
5569
8020
3861
6324
5056
2492
4637
4694
3806
5315
6117
3197
3195
5977
3813
3615
5241
4746
5416
4943
6672
3120
4279
6337
5005
6607
4735
2875
SENĠRKENT
Min Max
35
1574
151 1411
219 2704
38
1062
241 1839
65
2563
141 987
196 1649
28
846
132 712
85
1141
79
1403
28
1177
49
779
45
1889
71
1964
76
1475
113 2778
17
1307
33
1364
69
1407
8
1539
42
1396
230 957
15
1834
15
1439
42
1347
96
2248
7
931
61
1191
108 1083
32
1955
64
1835
254 1486
114 1640
97
1532
13
1196
2
3071
148 991
72
1989
22
2256
670 1106
15
Ort.
499
736
821
447
686
870
568
726
439
408
504
689
588
325
710
856
642
900
527
486
510
581
555
680
600
400
400
624
433
560
528
575
633
596
745
507
567
836
505
819
521
882
Top
4999
6628
8216
4921
4117
10441
5689
8717
4834
2451
6054
7583
6474
3256
7103
8593
6427
9003
6334
2919
5620
6398
6112
6809
7207
4409
4407
7495
4770
5041
6341
6906
7603
6566
7456
6085
6247
8364
6070
9015
5739
3530
ULUBORLU
Min Max.
40
2157
120 2060
260 2560
66
1252
255 1507
125 2096
60
811
210 1328
16
709
80
548
117 947
108 1522
39
1077
90
638
35
1637
22
1899
291 1342
88
2376
15
986
50
1505
47
1411
5
1122
49
1090
355 885
15
1424
12
1021
29
1184
79
1615
37
947
231 960
56
1018
69
1625
89
1626
109 1311
81
1354
50
1301
11
1152
30
2438
49
863
17
1577
24
1806
392 833
Ort.
727
918
916
495
629
693
448
602
364
281
444
627
531
317
618
803
594
759
504
508
525
524
476
660
468
350
352
566
474
581
565
514
600
549
673
467
542
701
485
658
415
628
Top
7271
8265
9167
5452
3776
8320
4487
7230
4008
1688
5337
6902
5846
3175
6180
8031
5941
7593
6056
3053
5776
5764
5242
6605
5618
3858
3575
6792
5218
5230
6783
6177
7207
6045
6730
5611
5965
7013
5828
7239
4566
2514
Çizelge 3.3. Yalvaç ve Eğirdir istasyonlarına ait yağıĢ değerleri
YIL
1964
1965
1966
1967
1968
1969
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
YALVAÇ
Min. Max.
9
971
Ort.
486
Topl
4869
EĞĠRDĠR
Min.
Max.
7
1193
Ort.
476
Top
4762
175
72
204
320
16
143
39
29
60
56
43
23
33
33
85
169
208
46
8
12
17
41
205
54
6
1
177
11
37
34
26
38
115
31
72
2
48
26
5
15
368
619
544
509
532
502
386
336
324
185
341
488
508
346
591
469
502
617
423
454
431
507
405
520
490
382
347
510
393
434
407
555
476
639
536
393
452
554
324
513
371
598
5573
5440
5606
3194
6027
3864
4032
3571
1111
4099
5372
5588
3461
5915
4699
5023
6171
5082
2724
4746
5579
4463
5207
5891
4207
3825
6129
4328
3913
4888
6667
5717
7038
5368
4726
4979
5548
3898
5644
4083
2395
142
88
33
253
16
35
109
24
53
19
48
3
14
7
47
152
9
38
149
27
25
61
195
26
6
20
25
8
7
95
46
56
253
9
63
5
5
10
16
36
1033
892
824
468
681
708
374
577
375
402
520
903
641
467
1144
1167
862
1314
575
530
709
686
581
776
761
588
486
698
512
746
546
709
756
764
865
497
571
1032
633
835
651
1529
8028
8240
5154
4090
8499
3746
78
4132
4132
6240
9937
7060
4675
69
11675
8627
13149
6907
3182
7805
7554
6392
7767
9143
6475
5356
8380
5633
6714
6555
8518
9077
8406
8658
5967
6285
10329
7601
9192
7165
6117
1375
1491
1204
1088
1098
841
850
635
407
685
959
928
721
1344
980
1047
1503
1182
1422
1377
1252
1008
878
1302
1290
891
1512
703
708
824
1238
1228
1368
822
872
982
2067
912
1343
880
977
2376
2856
1003
1724
2603
924
1520
1028
1088
2356
2874
1336
1499
2505
4322
2016
5607
1889
1367
2222
2485
1768
1457
1785
1647
1889
3256
1549
2056
1207
1940
2830
1949
1901
1979
1291
3548
2303
2407
3346
1952
16
3.2. Yöntem
3.2.1. Yapay Sinir Ağları
3.2.1.1. Yapay Sinir Ağlarının Genel Tanımı
Günümüzde
bilgi
iĢleme
büyük
çoğunlukla
sayısal
bilgisayarlar
ile
gerçekleĢmektedir. Bu durum, bilgi iĢlemenin sayısal bilgisayarlara bağımlı olduğu
gibi yaygın bir yanılgıya yol açmıĢtır. Fakat bilgi biliminin temelini oluĢturan
sibernetik ve diğer disiplinlere baktığımızda bilgi iĢlemenin kendi ortamlarında
hayatta kalmak için mücadele eden canlılarla birlikte ortaya çıktığını ve bugün
bilgisayarlar tarafından iĢlenen bilginin bunun sadece küçük parçasını oluĢturduğunu
görürüz. Gerçekte bilgi iĢlem makinelerinin değiĢik türlerini ortaya çıkarmayı
amaçlayan araĢtırmalar, sayısal bilgisayar dünyasındaki baĢ döndürücü geliĢmelerin
gölgesinde kalmasına rağmen devam etmektedir. Bu araĢtırmaların bir yönünü
insanların ve diğer canlıların sahip olduğu yapıları, iĢletim ilkelerini taklit eden bir
bilgi iĢletim sistemini geliĢtirmek oluĢturmaktadır.
Sayısal bilgisayarlar 1940’ların sonlarında günümüze değin hızla geliĢmiĢtir.
Önceleri matematik hesaplarda kullanılan sayısal bilgisayarlar, daha sonra metin,
sembol, resim ve ses iĢlemeyi de kapsayan geniĢ bir uygulama alanı bulmuĢtur.
Son zamanlardaki sinirsel ve sinirsel-psikolojik deneyler beyin yapısını önemli
ölçüde aydınlatmıĢtır. Ġnsan bilgi iĢlem sürecini geniĢ açıdan inceleyen biliĢsel bilim
gibi alanlarda, paralel çalıĢma için birleĢtirilmiĢ çoklu iĢlem elemanlarını içeren
modeller önerilmiĢtir. Ayrıca matematik ve fizik alanındaki araĢtırmalar değiĢik
yollarla birleĢtirilen çoklu elemanları içeren matematik analizleri üzerine daha çok
yoğunlaĢmaktadır. Bu etmenler insanların ve hayvanların bilgi iĢlem sistemlerinde
görülen çalıĢma ilkelerini ve yapılarını açığa çıkarmayı amaçlayan, bu yapı ve
çalıĢma ilkelerini temel alan bir bilgi iĢlem sistemi inĢa etme yolunda araĢtırmaları
artırmıĢtır. Sinirsel-bilgi-iĢlem terimi bu araĢtırmanın bilgi mühendisliğiyle ilgili
yönlerini ifade etmek için kullanılan terimdir.
17
Yapay sinir ağları (YSA), insan beyninden esinlenerek geliĢtirilmiĢ, ağırlıklı
bağlantılar aracılığıyla birbirine bağlanan ve her biri kendi belleğine sahip iĢlem
elemanlarından oluĢan paralel ve dağıtılmıĢ bilgi iĢleme yapılarıdır. Yapay sinir
ağları, bir baĢka deyiĢle, biyolojik sinir ağlarını taklit eden bilgisayar programlarıdır.
Yapay sinir ağları zaman zaman bağlantıcılık, paralel dağıtılmıĢ iĢlem, sinirsel-iĢlem,
doğal zeka sistemleri ve makine öğrenme algoritmaları gibi isimlerle de anılmaktadır
(Elmas, 2003).
Yapay sinir ağlarının bazı genel karakteristik özellikleri aĢağıdaki gibi sıralanabilir:

Yapay sinir ağlarının güvenle çalıĢtırılabilmesi için örnekleri eğitip test
edebilmeleri,

Algılamaya yönelik olaylarda kullanabilmeleri,

Örnekleri iliĢkilendirebilme ve sınıflandırma yapabilme yeteneği,

Kendi kendini organize etme yetenekleri vardır,

Hata toleransına sahip olabilmeleri,

Eksik bilgi ile çalıĢabilmeleri (Öztemel, 2003).
Yapay Sinir Ağları çok kısa sürede verimli sonuçlar için basit elemanlarla oluĢan en
büyük paralel ağı keĢfetmeyi amaçlar. Bu özelikleri, yapay sinir ağları örüntü tanıma,
sinyal iĢleme, finansman, bilgisayarlı görüntü tanıma için uygun hale getirmektedir
(Ramirez vd., 2004). Ayrıca doğrusal olmayan problemlerde çözüm sağlamak için
çok yönlü ve güçlü bir araçtır (Marzano vd., 2005).
Yapay sinir ağlarının yukarıda belirtilen birçok avantajlı özelliklerinin yanında bazı
dezavantajları da vardır. Probleme uygun ağ yapısının belirlenmesi genellikle
deneme yanılma yolu ile yapılmaktadır. Bazı ağlarda ağın parametre değerlerinin
(öğrenme katsayısı, her tabakada olması gereken iĢlem elemanı sayısı, tabaka sayısı
vb.) belirlenmesinde de bir kural olmaması diğer bir problemdir. Yapay sinir ağları
sadece
sayısal
bilgiler
ile
çalıĢmaktadırlar.
Problemin
sayısal
gösterime
dönüĢtürülmesi gerekmektedir. Ağın eğitiminin ne zaman bitirileceğine karar vermek
için de geliĢtirilmiĢ bir yöntem yoktur. Bütün bu dezavantajlarına rağmen yapay sinir
18
ağları, her problem için değiĢik Ģekillerde çözüm üretebilmekte ve baĢarılı
uygulamalar oluĢturabilmektedir (Terzi, 2004).
3.2.1.2. Biyolojik Sinir Hücresi
Sinir hücreleri ana hatları ile çok kutuplu, iki kutuplu, tek kutuplu, anaksonik olmak
üzere sınıflandırılabilir. ÇalıĢmalarda genel olarak örnek alınan sinir çok kutuplu
tiptedir. Yani çok sayıda dendriti ve tek bir aksonu vardır. Bu sinirlerin hücre
gövdeleri omuriliğin ön boynuzunda bulunur ve miyelin tabaka ile çevrelenmiĢtir.
Ayrıca miyelin tabaka ile kaplı akson üzerinde her birkaç mm’de bir yer alan ve
iĢaretleri periyodik olarak yeniden üretmeye yarayan ranvier adı verilen boğumlar
vardır. Bununla birlikte, ġekil 3.3.’de verilen biyolojik bir sinir hücresinde dört temel
bileĢeni vardır. Bunlar, dendritler, soma, akson ve snapstır ( Elmas,
2003).
Dendritler bilgiyi, iletim hatları olarak kullanılan uzun fiberlerden oluĢmuĢ aksonlar
boyunca diğer sinir hücrelerinden alır ve hücre gövdesine taĢırlar. Aksonlar ise,
gövdedeki bilgiyi diğer sinir hücrelerin dendritlerine taĢımakla sorumludur (Nabiyev,
2005).
Snapsler sinir hücreleri arasındaki bağlantılar olarak görülebilir. Bunlar
fiziksel bağlantılar olmayıp bir hücreden diğerine elektrik sinyallerinin geçmesini
sağlayan boĢluklardır. Bu sinyaller somaya giderler. Soma bunları iĢleme tabi tutar,
sinir hücresi kendi elektrik sinyalini oluĢturur ve akson aracılığı ile dendritlere
gönderir (Öztemel, 2003).
Hücre gövdesi
Sinaps
Akson
Hücre gövdesi
Sinaps
Dendrit
Dendrit
ġekil 3.3. Biyolojik sinir hücresi (Terzi, 2004)
19
3.2.1.3. Yapay Sinir Hücresinin Ana Öğeleri
Yapay sinir ağları, birbirine bağlı çok sayıda iĢlem elemanlarından oluĢmuĢ,
genellikle paralel iĢleyen yapılar olarak adlandırılabilir. Yapay sinir ağlarındaki
iĢlem elemanları (düğümler) basit sinirler olarak adlandırılır. Bir yapay sinir ağı,
birbirleriyle bağlantılı çok sayıda düğümlerden oluĢur.
Yapay sinir ağları, insan beyni gibi, öğrenme hatırlama ve genelleme yeteneğine
sahiptirler. Ġnsan beyninde öğrenme üç Ģekilde olur.Bunlar,
—Yeni aksonlar üretilmesi
—Aksonların uyarılması
—Mevcut aksonların güçlerinin değiĢtirilmesi
Her aksonun, üzerinden geçen iĢaretleri değerlendirebilecek yetenekte olduğu
savunulmaktadır. Aksonun bu özelliği, bir iĢaretin belli bir sinir hücresi için ne kadar
önemli olduğunu göstermektedir.
Yapay sinir ağlarının temel birimi, iĢlem elemanı ya da düğüm olarak adlandırılan
yapar sinir hücresidir. Bir yapay sinir hücresi, biyolojik sinir hücrelerine göre daha
basit olmasına karĢın, biyolojik sinir hücrelerin dört temel iĢlevini taklit ederler.
ġekil 3.4.’de bir yapay sinir hücresi (düğüm) gösterilmiĢtir. Burada girdiler x i
sembolüyle gösterilmiĢtir. Bu girdilerin her biri ağırlık wij ile çarpılır. Basitçe, bu
ürünler eĢik değer 0j ile toplanır ve sonucu oluĢturmak için aktivasyon iĢlevi ile iĢlem
yapılır ve yi çıkıĢı alınır.
Tüm yapay sinir ağları bu temel yapıdan üretilmiĢtir. Bu yapıdaki farklılıklar yapay
sinir ağlarının farklı sınıflandırılmalarını sağlar. Bir yapay sinir hücresinin öğrenme
yeteneği, seçilen öğrenme algoritması içerisinde ağırlıkların uygun bir Ģekilde
ayarlanmasına bağlıdır.
20
Girdiler Ağırlıklar
x1
Toplama ĠĢlevi
Aktivasyon ĠĢlevi
Çıktı
w1j
n
vĠ = ∑ wij xi + 0J
w2j
f(etkinlik)
y
i=1
x2
wij
xi
EĢik
0j
ġekil 3.4. Yapay sinir hücresi
Girdiler
Girdiler ( x1 x2,……., xi,) çevreden aldığı bilgiyi sinir hücresine getirir. Ayrıca
kendinden önceki sinir hücrelerinden veya dıĢ dünyadan sinir ağına gelebilirler. Bir
sinir hücresi genellikle geliĢi güzel birçok girdileri alır (Elmas, 2003).
Ağırlıklar
Ağırlıklar ( w1,w2,…., wi), bir yapay sinir hücresine gelen bilginin önemini ve hücre
üzerindeki etkisini gösterir. Her bir giriĢ kendine ait bir ağırlığa aittir. Ağırlıkların
büyük ya da küçük olması önemli veya önemsiz olduğu anlamına gelmez. Bir
ağırlığın değerinin sıfır olması o ağ için en önemli olay olabilir. Eksi değer önemsiz
demek değildir. O nedenle artı veya eksi olması etkisinin pozitif veya negatif
olduğunu gösterir. Ağırlıklar değiĢken veya sabit değerler olabilirler.
21
Toplama İşlevi
Toplama iĢlevi vi, bir hücreye gelen net girdiyi hesaplar. Bunun için değiĢik
fonksiyonlar kullanılmaktadır. En yaygın olanı ağırlıklı toplamı bulmaktır. Burada
her gelen girdi değeri kendi ağırlığı ile çarpılarak toplanır. Böylece ağa gelen net
girdi bulunmuĢ olur.
Aktivasyon Fonksiyonu (Etkinlik İşlevi)
Bu fonksiyon, hücreye gelen net girdiyi iĢleyerek hücrenin bu girdiye karĢılık
üreteceği çıktıyı belirler. Toplama fonksiyonunda olduğu gibi aktivasyon fonksiyonu
olarak çıktıyı hesaplamak içinde değiĢik formüller kullanılmaktadır. Bazı modeller
(mesela çok katmanlı algılayıcı) bu fonksiyonun türevinin alınabilir bir fonksiyon
olmasını Ģart koĢmaktadır. Toplama fonksiyonunda olduğu gibi aktivasyon
fonksiyonunda da ağın iĢlem elemanlarının hepsinin aynı fonksiyonu kullanması
gerekmez.
Bazı
elemanlar
aynı
fonksiyonu
diğerleri
farklı
fonksiyonları
kullanabilirler. Bir problem için en uygun fonksiyon yine tasarımcının denemeleri
sonucunda belirlenebilir.
Günümüzde en yaygın olarak kullanılan çok katmanlı algılayıcı modelinde genel
olarak aktivasyon fonksiyonu olarak sigmoid fonksiyonu kullanılmaktadır. Bu
fonksiyon Ģu formül ile gösterilmektedir.
f (net) 
1
1  e net
(3.1 )
Burada net iĢlem elemanına gelen net girdi değerini göstermektedir. Bu değer
toplama fonksiyonu kullanarak belirlenmektedir.
Aktivasyon fonksiyonu olarak kullanılacak olan diğer fonksiyonlara örnekler ise
Çizelge 3.4.’de verilmiĢtir (Öztemel, 2003).
22
Çizelge 3.4. Aktivasyon fonksiyonları
Açıklama
Aktivasyon fonksiyonu
Gelen girdiler olduğu gibi hücrenin
Lineer fonksiyon
f net  net
çıktısı olarak kabul edilir.
Gelen net girdi değerinin belirlenen bir
Step fonksiyonu
1
f ( x)  
0
net  
net  
eĢik değerinin (θ) altında veya üstünde
olmasına göre hücrenin çıktısı 1 veya 0
değerlerini alır.
Öğrenilmesi düĢünülen olayların sinüs
Sinus fonksiyonu
f net  Sinnet
fonksiyonuna uygun dağılım gösterdiği
durumlarda kullanılır.
EĢik değer fonksiyonu
0

f net  net
1

Gelen bilgilerini 0 veya 1’den büyük
net  0
0  net  1
veya küçük olmasına göre bir değer alır.
net  1
Bunların dıĢında değerler almaz.
0 ve 1 arasında değerler alabilir.
Gelen
Hiperbolik tanjant fonksiyonu


f net  e net  e  net / e net  e  net

net
girdi
fonksiyonundan
değerinin
tanjant
geçirilmesi
ile
hesaplanır.
Ölçekleme ve Sınırlama
Sinir
hücrelerinde,
aktivasyon
fonksiyonunun
sonuçları
ölçek
veya
sınır
iĢlemlerinden geçebilir. Bu ölçeklendirme basitçe bir ölçek etmeni ile etkinlik
değerinin çarpımının sonucudur. Sınırlandırma ise ölçeklenmiĢ sonuçların en az ve
en çok sınırlarını aĢmamasını sağlamaktır.
23
Hücrenin Çıktısı
Çıktı yi=f(s), aktivasyon fonksiyonu sonucunun dıĢ dünyaya veya diğer sinir
hücrelerine gönderildiği yerdir. Bir hücrenin bir tek çıkıĢı vardır. Sinir hücrelerinin
bu çıkıĢı, kendinden sonra gelen herhangi bir sayıdaki diğer hücrelerin giriĢi olabilir.
Her bir sinir hücresinde bir çıkıĢ iĢaretine izin verilir. Bu iĢaret diğer yüzlerce sinir
hücresinin giriĢi olabilir. Bu durum biyolojik sinirde olduğu gibidir. Biyolojik sinirde
de birçok giriĢ varken sadece bir çıkıĢ etkinliği vardır. Sinir hücresi çıkıĢı aktivasyon
fonksiyonu sonucuna eĢdeğerdir. Fakat bazı ağ yapıları, komĢu düğümler arasında
yarıĢma oluĢturmak için aktivasyon sonuçlarını düzenleyebilir. Böylece yarıĢmacı
giriĢler hangi sinir hücresinin öğrenme ya da uyma iĢlemine katılacağına karar
verilmesinde yardımcı olur.
Bütün bu anlatılanların ıĢığında yapay sinir ağı ve biyolojik sinir ağı arasındaki
benzerlik Çizelge 3.5.’ de ki gibi gösterilebilir (Elmas, 2003).
Çizelge 3.5. Biyolojik sinir ağı ile yapay sinir ağının karĢılaĢtırılması
Biyolojik Sinir Ağı
Yapay Sinir Ağı
Sinir sistemi
Sinirsel hesaplama sistemi
Sinir
Düğüm (Sinir hücresi, ĠĢlem Elemanı)
Sinaps
Sinirler arası bağlantı ağırlıkları
Dendrit
Toplama fonksiyonu
ücre gövdesi
Aktivasyon iĢlevi
Akson
Sinir hücresi çıkıĢı
3.2.1.4. Yapay Sinirin Ağının Yapısı
Bir yapay sinir ağında girdi, gizli ve çıktı olmak üzere üç farklı tabaka bulunmaktadır
(ġekil 3.5.). Her birim birçok sinir hücresinden oluĢmakta olup tabakalar arasında
ağırlık kümeleri ile bağlanmaktadırlar. Bağlanma Ģekli ve her kısımdaki sinir hücresi
sayısı değiĢebilmektedir. Aynı kısımdaki sinir hücreleri arasında iletiĢim olmasına izin
verilmemektedir. Sinir hücreleri girdiyi ya baĢlangıç girdilerinden ya da ara
24
bağlantılardan alırlar (Cığızoğlu, 2001). Girdi, gizli ve çıktı tabakaları aĢağıda
açıklanmıĢtır ve birbirleri ile iliĢkileri ġekil 3.6.’da gösterilmiĢtir.
Girdi Tabakası: Bu tabakadaki iĢlem elemanları dıĢ dünyadan bilgileri alarak ara
tabakalara transfer etmekle sorumludurlar. Bazı ağlarda girdi tabakasında herhangi
bir bilgi iĢleme tabi tutulmaz.
x1
y1
x2
h1
y22
.
.
.
x3
.
.
.
y2
ym
hp
.
.
.
xn
y2
Gizli
tabaka
Girdi
tabakası
Çıktı
tabakası
ġekil 3.5. Basit bir yapay sinir ağı
Ara Tabaka: Girdi tabakasında gelen bilgilei iĢleyerek çıktı tabakasına gönderirler.
Bu bilgilerin iĢlenmesi ara tabaka gerçekleĢtirilir. Bir ağ için birden fazla ara tabaka
olabilir.
Çıktı Tabakası: Bir tabaka iĢlem elemanları ara tabaka gelen bilgileri iĢleyerek ağın
girdi tabakasında sunulan girdi seti (örnek) için üretmesi gereken çıktıyı üretirler.
ġekil 3.6. Yapay sinir ağı tabakalarının birbiri ile iliĢkileri
25
Çıktı Bilgileri
Çıktı Katmanı
Ara Katmanlar
Girdi katmanı
Girdi Bilgileri
Üretilen çıktı dıĢ dünyaya gönderilir ( Öztemel, 2003).
ArdıĢık tabakaların hücrelerini birbirlerine bağlayan bağlantı birimleri ileriye veya
geriye beslenmeli, simetrik veya antisimetrik olabilir.
İleri beslemeli ağlar: bütün bağlantılar giriĢten çıkıĢa doğru bilgi akıĢını temin
ederler.
Geri beslemeli ağlar: bunlar ya geriye dönüĢlü veya döngüler Ģeklinde bilgi akıĢını
temsil eder.
Simetrik bağlantılar: bir hücreden diğerine ve yine ilk hücreye bilgi akıĢları olur. Ġki
yöndeki ağırlıkları birbirine eĢittir (ġen, 2004).
3.2.1.5. Yapay Sinir Ağlarının Eğitimi ve Test Edilmesi
Yapay sinir ağlarının eğitimi, sistem için en uygun olan bağlantı ağırlıklarının elde
edilmesi Ģeklinde tanımlanır. Eğitim ise,
—Yeni bağlantı ağırlıkları oluĢturmakla,
—Bağlantı ağırlıklarının yenilenmesiyle,
—Bazı bağlantı ağırlıklarının yok edilmesi ile gerçekleĢir. Yapay sinir ağları eğitimi
esnasında elde ettiği bilgileri, sinir hücreleri arasındaki bağlantı ağırlıkları olarak
sağlar. Eğitim süresi boyunca bilgiye ihtiyaç duyulması ve sinir hücreleri arasındaki
bağlantı ağırlıkları vasıtasıyla bilgilerin saklanması yönüyle sinir hücreleri insan
beynini andırırlar.
Yapay sinir ağların eğitimindeki önemli noktalardan biri de eğitimi sağlayacak olan
eğitim kümesinin seçilmesidir. YanlıĢ kanılardan birisi, eğitim kümesinin ne kadar
büyük seçilirse eğitmenin o kadar iyi olacağıdır. Hâlbuki, eğitim kümesi
oluĢturulurken birbirine yakın bilgilerden ziyade, az miktarda da olsa birbirinden
farklı ve bağımsız bilgilerin seçilmesi daha verimli bir eğitme sağlar (SırdaĢ vd.,
2001).
Ağın eğitimi tamamlandıktan sonra öğrenip öğrenmediğini (performansını) ölçmek
için yapılan denemelere ise ağın test edilmesi denilmektedir. Test etmek için ağın
öğrenme sırasında görmediği örnekler kullanılır. Test etme sırasında ağın ağırlık
değerleri değiĢtirilmez. Test örnekleri ağa gösterilir. Ağ eğitim sırasında belirlenen
26
bağlantı ağırlıklarını kullanarak görmediği bu örnekleri için çıktılar üretir. Elde
edilen çıktıların doğruluk değerleri ağın öğrenmesi hakkında bilgiler verir. Sonuçlar
ne kadar iyi olursa eğitimin performansı da o kadar iyi demektir (Öztemel, 2003).
3.2.1.6. Yapay Sinir Ağlarının Öğrenme Stratejilerine ve Yapılarına Göre
Sınıflandırılması
Yapay sinir ağları, genel olarak birbirleri ile bağlantılı sinir hücrelerinden
oluĢmaktadırlar. Her bir sinir hücresi arasındaki bağlantıların yapısı, ağın yapısını
belirler. Kullanılan bir öğrenme kuralına göre, hatayı sıfıra indirecek Ģekilde ağın
ağırlıkları değiĢtirilir. Günümüzde hücrelerin bağlantı Ģekillerine, öğrenme
kurallarına ve aktivasyon fonksiyonlarına göre çeĢitli yapay sinir ağı modelleri
geliĢtirilmiĢtir (Terzi, 2004).
Yapay sinir ağlarının en ayırt edici özelliklerinden birisi de öğrenme yeteneğine
sahip olmasıdır. Öğrenme, elimizde bulunan örnekler arasındaki yapının iyi bir
performans göstermesini sağlayabilecek olan bağlantı ağırlıkların hesaplanması
olarak tanımlanmıĢtır (Sönmez, 1998). Yapay sinir ağları gibi örneklerden öğrenen
sistemlerde
değiĢik
öğrenme
stratejileri
kullanılmaktadır.
Öğrenmeyi
gerçekleĢtirecek olan sistem ve kullanılan öğrenme algoritması bu stratejilere bağlı
olarak değiĢmektedir. Genel olarak dört öğrenme stratejisinin uygulandığı
görülmektedir.
Öğretmenli öğrenme
Bu tür stratejide öğrenen sistemin olayı öğrenebilmesine bir öğretmen yardımcı
olmaktadır. Öğretmen sisteme öğrenilmesi istenen olay ile ilgili örnekleri Girdi/Çıktı
seti olarak verir. Yani, her örnek için hem girdiler hem de o girdiler karĢılığında
oluĢturulması gereken çıktılar sisteme gönderilirler. Sistemin görevi girdileri
öğretmenin belirlediği çıktılara haritalamaktır. Bu sayede olayın girdileri ile çıktıları
arasındaki iliĢkiler öğrenilmektedir.
27
Destekleyici öğrenme
Bu tür stratejide de öğrenen sisteme bir öğretmen yardımcı olur. Fakat öğretmen her
girdi seti için olması gereken (üretilmesi gereken) çıktı setini sisteme göstermek
yerine sistemin kendisine gösterilen girdilere karĢılık çıktısını üretmesini bekler ve
üretilen çıktının doğru veya yanlıĢ olduğunu gösteren bir sinyal üretir. Sistem,
öğretmenden gelen bu sinyali dikkate alarak öğrenme sürecini devam ettirir.
Öğretmensiz öğrenme
Bu tür stratejide sistemin öğrenmesine yardımcı olan herhangi bir öğretmen yoktur.
Sisteme sadece girdi değerleri gönderilir. Örneklerdeki parametreler arasındaki
iliĢkileri sistemin kendi kendisine öğrenmesi beklenir. Bu, daha çok sınıflandırma
problemleri için kullanılan bir stratejidir. Yalnız sistemin öğrenmesi bittikten sonra
çıktıların ne anlama geldiğini gösteren etiketlendirmenin kullanıcı tarafından
yapılması gerekmektedir.
Karma stratejiler
Yukarıdaki üç tratejiden birkaçını birlikte kullanarak öğrenme gerçekleĢtiren ağlarda
vardır. Burada kısmen öğretmenli, kısmen ise öğretmensiz olarak öğrenme yapan
ağlar kastedilmektedir (Öztemel, 2003).
Bir yapay sinir ağında sinir hücrelerinin bağlanması sonucu oluĢan topoloji, sinir
hücrelerinin sahip oldukları toplam ve aktivasyon fonksiyonları, öğrenme stratejisi
ve kullanılan öğrenme kuralı ağın modelini belirlemektedir. Günümüzde çok sayıda
model geliĢtirilmiĢtir. Bu modellerden tek tabakalı ve çok tabakalı algılayıcı ağları
aĢağıda anlatılmıĢtır.
Tek Tabakalı Algılayıcı Yapay Sinir Ağları
Yapay sinir ağları ile ilgili çalıĢmalar tek tabakalı yapay sinir ağları ile baĢlamıĢtır.
Tek tabakalı yapay sinir ağları sadece girdi ve çıktı tabakalarından oluĢur. Her ağın
bir veya daha fazla girdisi ve çıktısı vardır. Çıktı nöronları bütün girdi nöronlarına
bağlanmaktadır. Her bağlantının bir ağırlığı vardır. Tek tabakalı bir ağa örnek
28
vermek gerekirse ağ
n girdi ve m çıktıdan oluĢmaktadır. Bu ağlarda sinir
hücrelerinin değerlerinin ve dolayısıyla ağ çıktısının sıfır olmasını önleyen birde eĢik
değeri θ vardır. EĢik değerinin girdisi daima birdir. Ağın çıktısı ağırlıklandırılmıĢ
girdi değerlerinin eĢik değeri ile toplanması sonucu bulunur. Bu girdi değeri bir
aktivasyon fonksiyonundan geçirilerek ağın çıktısı hesaplanır. ġu formülle
verilebilir.
 n

y  f   wi xi   
 i 1

(3.2)
Tek tabakalı algılayıcılarda çıktı fonksiyonu doğrusal fonksiyondur. Yani ağa
gösterilen örnekler iki sınıf arasında paylaĢtırılarak iki sınıfı birbirinden ayıran doğru
bulunmaya çalıĢılır. Bu yüzden eĢik değer fonksiyonu kullanılmaktadır. Burada ağın
çıktısı 1 veya -1 değerlerini (bazen 1 ve 0 değerlerini) almaktadır. 1 ve -1 sınıfları
temsil etmektedir. Eğer ağın çıktıları 1 ise birinci sınıfta -1 ise ikinci sınıfta kabul
edilmektedir.
Çok Tabakalı Algılayıcı Yapay Sinir Ağları
Çok tabakalı bir algılayıcı ağı girdi tabakası, hesaplama yapan sinir hücreleri olan bir
veya daha fazla gizli tabaka ve çıktı tabakasından oluĢur. ġekil 3.7.’de görüldüğü
üzere iki komĢu tabaka arasında ileriye doğru ağırlıklı bağlantılar vardır. Yapay sinir
ağlarında tek tabakalı algılayıcı modelinin çözüm üretemediği doğrusal olmayan
iliĢkiler söz konusu olduğunda çok tabakalı algılayıcılara ihtiyaç vardır. Çok tabakalı
algılayıcı ağlarının eğitilmesi çok zor olabildiği gibi bazı durumlarda eğitim çok
baĢarılı olabilir. Tek tabakalı ağlarda çözümü zor veya mümkün olmayan problemler
çok tabakalı ağlarda kolaylıkla çözülebilmektedir.
29
x1
h1
y1
x2
.
h2
.
.
.
.
xn
Girdi
tabakası
.
.
y
. m
h. p
Bağlantı ağırlıkları
Çıktı
tabakası
Gizli
tabaka
ġekil 3.7. Çok tabakalı yapay sinir ağı
Çok tabakalı algılayıcı ağları eğiticili öğrenme stratejisine göre çalıĢır. Çok tabakalı
algılayıcı ağının öğrenme kuralı en küçük kareler yöntemine dayalı delta öğrenme
kuralının genelleĢtirilmiĢ halidir. Bu yüzden öğrenme kuralına genelleĢtirilmiĢ delta
kuralı da denilmektedir. Ağın öğrenebilmesi için eğitim seti adı verilen ve
örneklerden oluĢan bir sete ihtiyaç vardır. Bu eğitim seti içinde her örnek için ağın
hem girdiler hem de o girdiler için üretmesi gereken çıktılar belirlenmiĢtir.
GenelleĢtirilmiĢ delta kuralı iki safhadan oluĢur.
Ġleri doğru hesaplama: ağın çıktısını hesaplama safhasıdır.
Geriye doğru hesaplama: ağırlıkları değiĢtirme safhasıdır (Terzi, 2004).
30
4. ARAġTIRMA BULGULARI
YağıĢ su bütçesinin belirlenmesi, kuraklık analizi ve su kaynakları planlama
çalıĢmalarında önemli bir parametredir. KarmaĢık bir fiziksel süreç sonucunda
meydana gelmesi ve ayrıca meteorolojik değiĢkenler ve bölgesel özelliklerden
etkilenmesi yağıĢın tahmin edilmesini oldukça zorlaĢtırır YağıĢ tahmininin
deterministik olarak belirlenmesi zor olduğu için yapay zekâdaki son geliĢmeler ve
özellikle bu teknolojilerin örnek tanımayı amaçlaması, yağıĢın modellenmesinde
alternatif yaklaĢım sağlamaktadır. Son zamanlarda, hidrolojinin pek çok alanında
oldukça yaygın olarak uygulanan yapay sinir ağı (YSA) metodu Isparta’nın aylık
yağıĢ tahmininde kullanılmıĢtır. YSA metodu ile yağıĢ tahmin modelleri geliĢtirmek
için Isparta ilinde yer alan beĢ istasyonda Devlet Meteoroloji ĠĢleri Genel
Müdürlüğü’nün Plüvyometre ve Plüvyograf aletleri yardımı ile ölçtüğü yağıĢ verileri
kullanılmıĢtır. ÇalıĢmada yağıĢ verileri kullanılan istasyonlar; Senirkent, Uluborlu,
Eğirdir, Yalvaç ve Isparta istasyonlarıdır. YağıĢ tahmin modelleri geliĢtirilirken bu
beĢ istasyonun 1964–2005 yılları arasında bulunan aylık yağıĢ verileri kullanılmıĢtır.
Hidrolojik çalıĢmalarda verilerin homojen olması Ģartı arandığı için DMĠ’den alınan
aylık yağıĢ verileri kullanılmadan önce homojenlik analizi yapılmıĢtır. Gözlem
yönteminde değiĢiklikler ya da yağıĢ ölçeğinin yerinde veya konumunda değiĢme
yapılıp yapılmadığını kontrol etmek için çift toplam yağış eğrisi çizilmiĢtir. Çift
toplam yağıĢ eğrisi yönteminde, bir eksene Senirkent, Uluborlu, Eğirdir, Yalvaç
istasyonlarına ait yıllık yağıĢ verilerinin ortalaması, diğer eksene ise Isparta
istasyonuna ait yıllık yağıĢ verileri uygulanmıĢtır. Veriler, zaman içinde geriye
giderek, her bir yılın yağıĢı öncekilerin toplamına katılmak üzere taĢınmıĢtır. ġekil
4.1’ de görüldüğü üzere iĢaretlenen noktalara uydurulan doğrunun eğiminde herhangi
bir kırıklık yoktur. Böylece verilerin homojen olduğu görülmüĢtür.
31
ġekil 4.1. Çift toplam yağıĢ eğrisi
Yapay sinir ağı modelleri, genellikle YSA(i,j,k) ağ mimarisi ile gösterilir. Burada i,
girdi tabakasındaki nöron sayısı, j gizli tabakadaki nöron sayısı, k ise çıktı
tabakasındaki nöron sayısıdır. GeliĢtirilen yapay sinir ağı modellerinde, girdi
tabakası nöronu i=2, 3 ve 4, çıktı tabakası nöronu k=1 olarak alınmıĢ ve farklı gizli
tabaka nöron sayıları denenerek yağıĢ olayını en iyi temsil eden nöron sayıları
belirlenmiĢtir. YSA metodu ile model geliĢtirmek için kullanılan parametreleri
boyutsuz büyüklükler cinsinden elde etmek için denklem 4.1. kullanılmıĢtır.
F  Fi  Fmin  / Fmax  Fmin 
(4.1.)
Burada, F, herhangi bir boyutsuz değer, Fi, ölçümlerdeki i. değer, Fmax ve Fmin
ölçümlerdeki maksimum ve minimum değerlerdir. Böylece veriler 0~1 arasına
indirgenmiĢtir.
En iyi yapay sinir ağı modeli determinasyon katsayısı (R2) ve ortalama karesel hata
(OKH) değerlerine göre belirlenmiĢtir. Determinasyon katsayısının 1’e ve ortalama
karesel
hatanın da 0’a
yakınlığı
yağıĢ
tahmin modellerinin
yeterliliğini
göstermektedir. Determinasyon katsayısı (R2) ve ortalama karesel hata (OKH)
aĢağıdaki gibi verilebilir (Terzi, 2004).
32


R 2  Eo  Eˆ / Eo
(4.2)
Eo   Ei ölçüm   Eort 
(4.3)
2
Eˆ   Ei ölçüm   Ei tah min  
(4.4)
n
2
i 1
n
i 1
OKH 
1 n
 Ei ölçüm   Ei tah min  2
n i 1
(4.5)
Burada, n gözlenmiĢ verilerin sayısı, Ei(ölçüm) yağıĢ ölçüm değeri, Ei(tahmin) tahmin
edilen yağıĢ değeri ve Eort yağıĢ ölçüm değerinin ortalamasıdır. Senirkent, Uluborlu,
Eğirdir ve Yalvaç istasyonlarının yağıĢ verileri girdi parametresi olarak kullanılmıĢ
ve Isparta’nın yağıĢ tahmini yapılmıĢtır. Isparta için model geliĢtirirken Isparta ile bu
dört istasyon arasındaki iliĢkilere bakılmıĢ ve Çizelge 4.1.’deki sonuçlar elde
edilmiĢtir. Çizelge 4.1’den de görüldüğü üzere, Isparta istasyonunun yağıĢ
değerlerinin en iliĢkili olduğu istasyonlar sırasıyla Senirkent, Uluborlu, Eğirdir ve
Yalvaç olarak tespit edilmiĢtir.
Çizelge 4.1. Isparta ile diğer istasyonlar arasındaki korelasyon katsayıları(R)
Ġstasyonlar
R
Senirkent
0.858
Uluborlu
0.852
Yalvaç
0.733
Eğirdir
0.808
Bu elde edilen sıralamaya göre, Senirkent ve Uluborlu istasyonlarının yağıĢ
değerlerini kullanarak iki girdili YSA2, Senirkent, Uluborlu ve Eğirdir istasyonlarının
yağıĢ değerlerini kullanarak üç girdili YSA3 ve Senirkent, Uluborlu, Eğirdir ve
Yalvaç istasyonlarının yağıĢ değerlerini kullanarak dört girdili YSA4 modelleri
geliĢtirilmiĢtir.
33
Bu modelleri geliĢtirirken verilerin %80’i eğitim seti, %20 si ise test seti olarak
kullanılmıĢtır. Eğitim setinde kullanılan veriler 1964–1996 yılları arasında 344 aylık
veriyi kapsarken, test setinde kullanılan 1997–2005 yılları arasında 92 aylık veriden
oluĢmaktadır. Ağ, eğitim seti ile verilen bilgiyi öğrendikten sonra, test seti ile yapay
sinir ağı modelinin doğruluğu değerlendirilmiĢtir. YSA modellerinde çıktı değerleri
olarak Isparta’nın aylık yağıĢ değerleri kullanılmıĢtır. Bu modelleri geliĢtirirken ileri
beslemeli geri yayılımlı yapay sinir ağları metodu kullanılmıĢtır. Ayrıca aktivasyon
fonksiyonu olarak tanjant sigmoid ve logaritmik sigmoid fonksiyonlarını
denenmiĢtir. Senirkent ve Uluborlu istasyonlarının yağıĢ verileri kullanılarak
geliĢtirilen Isparta yağıĢ tahmin modellerinin (YSA2) determinasyon katsayısı (R2)
ve ortalama karesel hata (OKH) değerleri Çizelge 4.2.’de verilmiĢtir.
Çizelge 4.2. GeliĢtirilen YSA2 modellerinin eğitim ve test setleri için R2 ve OKH
değerleri
Model yapısıaktivasyon
fonksiyonu
Eğitim seti
Test seti
R2
OKH (mm)
OKH (mm)
R2
YSA2 (2,2,1)-tansig
40549,85
0,784
67806,72
0,666
YSA2 (2,3,1)-tansig
36326,15
0,806
67923,4
0,665
YSA2 (2,4,1)-tansig
38014,5
0,797
66774,06
0,671
YSA2 (2,5,1)-tansig
38845,6
0,793
46932,06
0,769
YSA2 (2,6,1)-tansig
31908,26
0,830
73078,17
0,640
YSA2 (2,7,1)-tansig
30900,58
0,835
69754,45
0,656
YSA2 (2,8,1)-tansig
30155,88
0,839
84637,2
0,583
YSA2 (2,9,1)-tansig
29879,16
0,841
73131,52
0,640
YSA2 (2,10,1)tansig
33532,79
0,821
70959,27
0,650
YSA2 (2,2,1)-logsig
46698,53
0,751
47187,24
0,768
YSA2 (2,3,1)-logsig
39123,41
0,792
66164,28
0,674
YSA2 (2,4,1)-logsig
36100,7
0,808
69513,06
0,658
YSA2 (2,5,1)-logsig
35598,56
0,810
64972,85
0,680
YSA2 (2,6,1)-logsig
32369,1
0,828
81274,15
0,600
YSA2 (2,7,1)-logsig
29185,7
0,845
117690,3
0,420
YSA2 (2,8,1)-logsig
31669,75
0,831
70920,16
0,651
YSA2 (2,9,1)-logsig
30431,23
0,838
68704,57
0,661
YSA2(2,10,1)logsig
28672,38
0,847
117926,9
0,419
34
Çizelge 4.2’den de görüldüğü üzere, en küçük ortalama karesel hataya ve en yüksek
determinasyon katsayısına sahip YSA2 modelleri, aktivasyon fonksiyonu olarak
tanjant sigmoid kullanılan modeller içerisinde YSAT2(2,5,1) ve aktivasyon
fonksiyonu olarak logaritmik sigmoid kullanılan modeller içerisinde YSAL2(2,2,1)
modelidir. Bu iki model kıyaslandığında küçük bir farkla YSAT2(2,5,1) modeli ile
daha iyi R2 değeri elde edilmiĢtir.
YSAT2(2,5,1) modelinin performansını daha iyi görmek için, ġekil 4.1’de eğitim ve
test setleri için YSAT2 modeli ile yağıĢ ölçüm değerleri karĢılaĢtırmalı olarak
verilmiĢtir. ġekil 4.1’den görüldüğü üzere bütün noktalar 45°lik doğru etrafında
dağılım göstermektedir. Bu durum sonuçların uyum içerisinde olduğunun
göstergesidir.
35
ġekil 4.2. YSAT2 (2,5,1) modeli ile yağıĢ ölçüm değerleri arasında çizilen saçılma
diyagramları
36
Senirkent, Uluborlu ve Eğirdir istasyonlarının yağıĢ verileri kullanılarak geliĢtirilen
Isparta yağıĢ tahmin modellerinin (YSA3) R2 ve OKH değerleri Çizelge 4.3.’de
verilmiĢtir.
Çizelge 4.3. GeliĢtirilen YSA3 modellerinin eğitim ve test setleri için R2 ve OKH
değerleri
Model yapısıaktivasyon
fonksiyonu
Eğitim seti
Test seti
2
OKH (mm)
R
R2
OKH (mm)
YSA3 (3,2,1)-tansig
34767,92
0,815
58046,5
0,714
YSA3 (3,3,1)-tansig
32592,31
0,826
57365,71
0,718
YSA3 (3,4,1)-tansig
33387,51
0,822
57475,59
0,717
YSA3 (3,5,1)-tansig
28307,62
0,849
70783,07
0,651
YSA3 (3,6,1)-tansig
30885,9
0,835
61100,29
0,699
YSA3 (3,7,1)-tansig
27316,7
0,854
68658,81
0,662
YSA3 (3,8,1)-tansig
24610,96
0,869
180903,8
0,109
YSA3 (3,9,1)-tansig
20992,79
0,888
147834,3
0,272
YSA3(3,10,1)-tansig
20499,83
0,891
110142,9
0,457
YSA3 (3,2,1)-logsig
35072,14
0,813
58545,17
0,712
YSA3 (3,3,1)-logsig
32380,27
0,827
57007,44
0,719
YSA3 (3,4,1)-logsig
27251,22
0,855
61735,74
0,696
YSA3 (3,5,1)-logsig
25754,65
0,863
68074,24
0,665
YSA3 (3,6,1)-logsig
31775,28
0,831
54435,81
0,732
YSA3 (3,7,1)-logsig
21804,15
0,884
84727,02
0,583
YSA3 (3,8,1)-logsig
20802
0,889
91921,15
0,547
YSA3 (3,9,1)-logsig
20627,75
0,890
156376,5
0,230
YSA3(3,10,1)-logsig
20188,08
0,892
98357,03
0,515
Çizelge 4.3.’den de görüldüğü üzere, en küçük OKH ve en yüksek R2 değerlerine
sahip YSA3 modelleri, aktivasyon fonksiyonu olarak tanjant sigmoid kullanılan
modeller içerisinde YSAT3(3,3,1) ve aktivasyon fonksiyonu olarak logaritmik
sigmoid kullanılan modeller içerisinde YSAL3(3,6,1) modelidir. Bu iki model
kıyaslandığında YSAL3(3,6,1) modeli ile daha iyi R2 değeri elde edilmiĢtir.
YSAL3(3,6,1) modelinin performansını daha iyi görmek için, ġekil 4.3’de YSA
L3
modelinin eğitim ve test setinin sonuçları ile yağıĢ ölçüm değerleri karĢılaĢtırmalı
olarak verilmiĢtir. ġekil 4.3’den görüldüğü üzere bütün noktalar 45°lik doğru
37
etrafında dağılım göstermektedir. Bu durum sonuçların uyum içerisinde olduğunun
göstergesidir.
ġekil 4.3. YSAL3 (3,6,1) modeli ile yağıĢ ölçüm değerleri arasında çizilen saçılma
diyagramları
38
Senirkent, Uluborlu, Eğirdir ve Yalvaç istasyonlarının yağıĢ verileri kullanılarak
geliĢtirilen dört girdili Isparta yağıĢ tahmin modellerinin (YSA4) R2 ve OKH
değerleri Çizelge 4.4.’de verilmiĢtir.
Çizelge 4.4. GeliĢtirilen YSA4 modellerinin eğitim ve test setleri için R2 ve OKH
değerleri
Model yapısıaktivasyon
fonksiyonu
YSA4 (4,2,1)tansig
30544,32
0,837
60018,8
0,704
YSA4 (4,3,1)tansig
28945,79
0,846
60213,77
0.703
YSA4 (4,4,1)tansig
29398,61
0,843
73963,75
0.636
YSA4 (4,5,1)tansig
23563,09
0,874
59925,12
0,705
YSA4 (4,6,1)tansig
YSA4 (4,7,1)tansig
23595,68
22452,38
0,874
0,880
66797,68
62548,79
0,671
0,692
YSA4 (4,8,1)tansig
20067,17
0,893
129721,5
0,361
YSA4 (4,9,1)tansig
18232,12
0,903
116561,7
0,425
YSA4(4,10,1)tansig
19313,74
0,897
166524,6
0,179
YSA4 (4,2,1)-log
37508,69
0,800
35151,76
0,827
YSA4 (4,3,1)-log
35904,6
0,809
34435,34
0,830
YSA4 (4,4,1)-log
26802,17
0,857
112503,2
0,446
YSA4 (4,5,1)-log
28852,03
0,846
39919,48
0,803
YSA4 (4,6,1)-log
24871,58
0,867
89017,06
0,561
YSA4 (4,7,1)-log
21847,38
0,884
297174,7
-0,464
YSA4 (4,8,1)-log
21584,53
0,885
135553,6
0,332
YSA4 (4,9,1)-log
17772,71
0,905
70777,07
0,651
YSA4 (4,10,1)-log
17894,94
0,905
123241,7
0,393
Eğitim seti
Test seti
2
OKH (mm)
R
R2
OKH (mm)
Çizelge 4.4’den de görüldüğü üzere, en küçük OKH ve en yüksek R2 değerlerine
sahip YSA4 modelleri, aktivasyon fonksiyonu olarak tanjant sigmoid kullanılan
modeller içerisinde YSAT4(4,5,1) ve aktivasyon fonksiyonu olarak logaritmik
sigmoid kullanılan modeller içerisinde YSAL4(4,3,1) modelidir. Bu iki model
kıyaslandığında YSAL4(4,3,1) modeli ile daha iyi R2 değeri elde edilmiĢtir. ġekil
4.4’de YSA
L4
modelinin eğitim ve test setinin sonuçları ile yağıĢ ölçüm değerleri
karĢılaĢtırmalı olarak verilmiĢtir. ġekil 4.4’den görüldüğü üzere bütün noktalar
39
45°lik doğru etrafında dağılım göstermektedir. Bu durum sonuçların uyum içerisinde
olduğunun göstergesidir.
ġekil 4.4. YSAL4 (4,3,1) modeli ile yağıĢ ölçüm değerleri arasında çizilen saçılma
diyagramları
40
YSA metodu ile geliĢtirilen tüm yağıĢ tahmin modelleri ele alındığında, en küçük
OKH ve en yüksek R2 değerine sahip modeller, iki girdili YSAT2(2,5,1), üç girdili
YSAL3(3,6,1) ve dört girdili YSAL4(4,3,1) modelleridir. GeliĢtirilen YSAT2(2,5,1),
YSAL3(3,6,1) ve YSAL4(4,3,1) modelleri incelendiğinde, bu modeller içerisinde test
seti için en küçük OKH (34435,34) ve en yüksek R2 (0,830) değerlerine sahip olan
YSAL4(4,3,1) modelinin en uygun model olduğu görülmüĢtür. YSAL4(4,3,1)
modelinin diğer modellerden farkı ise girdi parametrelerinin daha fazla olmasıdır. Bu
sonuçlar, Isparta iline ait yağıĢ verilerine, YSAT2(2,5,1) modelinin %76,
YSAL3(3,6,1)
modelinin %73 ve YSAL4(4,3,1) modelinin ise %83 oranında
yaklaĢım sağladığını göstermektedir.
Aynı zamanda geliĢtirilen YSA modellerinde kullanılan parametreler dikkate
alınarak iki, üç ve dört girdili üç adet lineer yağıĢ tahmin modelleri (YTM)
geliĢtirilmiĢtir.
Lineer yağıĢ tahmin modellerine ait bağıntılar aĢağıdaki gibi elde edilmiĢtir. Ġki
parametreli model,
YTM 2  15,474  0,370 S  0,431U
(4.6)
olarak belirlenmiĢtir. Burada YTM = Isparta için hesaplanan yağıĢ (mm), S:Senirkent
istasyonunun yağıĢ değeri (mm), U : Uluborlu istasyonunun yağıĢ değeri (mm)dir.
Üç parametreli model ise,
YTM 3  18,525  0,212 S  0,416 U  0,146E
(4.7)
Ģeklindedir. Burada E : Eğirdir istasyonunun yağıĢ değeri (mm) dir. Dört parametreli
model ise,
YTM 4  25,006  0,219S  0,434 U  0,153E  0,056Y
olarak belirlenmiĢtir. Burada Y : Yalvaç istasyonunun yağıĢ değeri (mm) dir.
41
(4.8)
GeliĢtirilen lineer yağıĢ tahmin modellerine R2 ve OKH değerleri Çizelge 4.5’de
verilmiĢtir. Çizelge 4.5’den de görüldüğü gibi test seti için iki girdili yağıĢ tahmin
modelinin (YTM2) R2 değeri 0,779, üç girdili yağıĢ tahmin modelinin (YTM3) R2
değeri 0,818 ve dört girdili yağıĢ tahmin modelinin (YTM4) R2 değeri ise 0,819
olarak hesaplanmıĢtır. Modellerde girdi parametre sayısı arttıkça model sonuçları
daha iyi R2 değerlerine ulaĢmaktadır. ġekil 4.5’de YTM4 modelinin eğitim ve test
setinin sonuçları ile yağıĢ ölçüm değerlerine ait saçılma diyagramları verilmiĢtir.
Çizelge 4.5. Lineer yağıĢ tahmin modellerine ait R2 ve OKH değerleri
Modeller
Eğitim seti
Test seti
R2
OKH (mm)
R2
OKH (mm)
YTM2
0,749
47080,17
0,779
44731,05
YTM3
0,767
43676,61
0,818
36922,16
YTM4
0,768
43577,19
0,819
36819,82
42
ġekil 4.5. YTM4 modeli ile yağıĢ ölçüm değerleri arasında çizilen saçılma
diyagramları
43
Çizelge 4.6’de hem YSA hem de YTM modellerine ait test seti için R2 ve MSE
değerleri verilmiĢtir. Çizelge 4.6’dan görüldüğü üzere, bütün modeller içerisinde
YSA4 modeli en iyi performansı göstermiĢtir. Ġki ve üç girdili modellere
bakıldığında, lineer yağıĢ tahmin modelleri daha iyi performans göstermiĢtir.
Sonuçta, YSA ve YTM modellerinin, sınırlı parametre durumunda yağıĢ tahmini için
kullanılabilirliği görülmüĢtür.
Çizelge 4.6. YSA ve YTM’nin test seti için R2 ve OKH değerleri
YSA
Modeller
R
Ġki girdili
(Senirkent-Uluborlu)
Üç girdili
(Senirkent-Uluborlu-Eğirdir)
Dört girdili
(Senirkent-Uluborlu-Eğirdir-Yalvaç)
2
YTM
2
OKH (mm)
R
OKH (mm)
0,769
46932,06
0,779
44731,05
0,732
54435,81
0,818
36922,16
0,830
34435,34
0,819
36819,82
YSA4, YTM4 ve aylık yağıĢ ölçüm değerlerine ait zaman serileri ġekil 4.6’da
verilmiĢtir. YağıĢ değerlerinin, yüksek ve düĢük yağıĢ periyotları arasında geniĢ
varyasyonlarının olmasına rağmen, YSA4 modelinin sonuçları aylık yağıĢ ölçüm
değerlerine diğerinden daha yakın olmuĢtur. YTM4 modeli daha aĢağıda tahminler
vermiĢtir.
44
ġekil 4.6. YSA, YTM modelleri ve yağıĢ ölçüm değerlerine ait zaman serisi
Sonuç olarak, geliĢtirilen yapay sinir ağları ve lineer yağıĢ tahmin modelleri, oldukça
iyi performans gösterdikleri için yağıĢ hesaplarında kullanılabilirliği görülmüĢtür.
45
5. TARTIġMA ve SONUÇ
Ġnsan
yaĢamı
meteorolojik
olaylardan
etkilenir.
Bu
yüzden
meteorolojik
değiĢkenlerin doğru analizi çok önemlidir. Bu meteorolojik değiĢkenlerden biri olan
yağıĢ, su kaynakları ve kullanımı açısından önemli bir faktördür. Ancak yağıĢ,
tahmin edilmesi zor bir değiĢkendir. ÇalıĢmada yapay sinir ağları metodu, Isparta
ilinin aylık yağıĢ tahminleri için kullanılmıĢtır. Bu çalıĢmanın literatürdeki benzer
çalıĢmalardan farkı, tahmini yapılmak istenen istasyonun bulunduğu bölgedeki diğer
yağıĢ istasyonlarının değerlerinin kullanılmasıdır.
ÇalıĢmada, ilk olarak Senirkent, Uluborlu, Eğirdir, Yalvaç ve Isparta istasyonlarının
aylık yağıĢ değerleri kullanılarak çeĢitli yapay sinir ağı modelleri geliĢtirilmiĢtir.
Model geliĢtirmeden önce homojenlik analizi yapılarak istasyonların yağıĢ
verilerinin homojen olduğu gösterilmiĢtir. Bu modellerde Senirkent, Uluborlu,
Eğirdir, Yalvaç aylık yağıĢ verileri girdi, Isparta aylık yağıĢ verileri ise çıktı olarak
kullanılmıĢtır. Isparta ili ile ilçelerinin aylık yağıĢ değerlerinin iliĢkilerine bakılarak,
Isparta ilinin aylık yağıĢ değerleri üzerinde etkili olan istasyonlar sıralanmıĢtır. Bu
sıralamaya göre, 2 girdili (Senirkent ve Uluborlu) YSA2 modeli, 3 girdili (Senirkent,
Uluborlu ve Eğirdir) YSA3 modeli ve 4 girdili (Senirkent, Uluborlu, Eğirdir ve
Yalvaç) YSA4 modelleri geliĢtirilmiĢtir. GeliĢtirilen bu modeller incelendiğinde en
uygun sonuç dört parametreli olan YSAL4(4,3,1) modelinden elde edilmiĢtir. Bu dört
girdili modelin %83 oranında yaklaĢım sağladığı görülmüĢtür. Böylece bu modelin
Isparta için yağıĢ tahmininde güvenle kullanılabileceği söylenebilir. Bu YSA
modellerinin performansını kıyaslayabilmek için aynı girdi parametreleri ile üç adet
lineer yağıĢ tahmin modelleri (YTM) geliĢtirilmiĢtir. Dört istasyonun yağıĢ
değerlerini kullanan modeller incelendiğinde YSA modelinin performansının YTM
ye göre daha iyi olduğu gözlenmiĢtir. Ġki ve üç istasyonun yağıĢ değerlerini kullanan
modeller kıyaslandığında, lineer tahmin modelleri öne çıkmıĢtır. Bütün bunlar göz
önüne alındığında girdi parametre sayısı çok olan modellerde yapay sinir ağları
metodunun tercih edilebileceği, az parametreli modellerde ise lineer yağıĢ tahmin
modellerinin kullanılabileceği kanaatine varılmıĢtır.
46
Sonuç olarak, mevcut metotlara göre alternatif olarak geliĢtirilen yağıĢ modellerinin,
hesaplama süresinin az olması ve sadece yağıĢ parametresiyle oldukça iyi
performans göstermelerinden dolayı ölçümün yapılamadığı, ölçüm sisteminin arızalı
olduğu
veya
yağıĢ
verilerinin
eksik
olduğu
durumlar
gibi
karĢılaĢıldığında yağıĢ tahminlerinde kullanılabileceği görülmüĢtür.
47
problemlerle
KAYNAKLAR
Alp, M., Cığızoğlu, H.K., 2004. Farklı Yapay Sinir Ağları Metodu ile YağıĢ-AkıĢ
ĠliĢkisinin Modellenmesi. ĠTÜ Dergisi, 3(1), 80-88.
Barut, H. B., 2002. Eğirdir Gölü Havzasının YağıĢ Özelliklerinin Belirlenmesi.
S.D.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 170s. Isparta.
Bayazıt, M., 2003. Hidroloji. Birsen Yayınevi, No:2, 219s. Ġstanbul.
Bodri, L., Cermak, V., 1999. Prediction of Extreme Precipitationusing a Neural
Network: Application to Summer Flood Occurence in Moravia. Advances in
Engineering Software, 31 (2000), 311-321.
Chang, C.L., Lo, S.L., Yu, S.L., 2005. Applying Fuzzy Theory and Genetic
Algorithm to Interpolate Precipitation. Journal of Hydrology, 314, 92-104.
Cığızoğlu, H.K., 2001. YSA ve Zaman Seriler Analizinde Kullanımı. III. Ulusal
Hidroloji Kongresi, 579-586, Dokuz Eylül Üniversitesi, Ġzmir.
Coulibaly, P., 2006. Spatial and Temporal Variability of Canadian Seasonal
Precipitation. Advances in Water Resources, 29, 1846-1865.
Devlet Meteoroloji ĠĢleri, 2009. http://www.dmi.gov.tr. EriĢim tarihi: 11.05.2009.
Elmas, Ç., 2003. Yapay Sinir Ağları. Seçkin Yayıncılık, No:1, 192s. Ankara.
Hughes, D.A., 2005. Comparison of Satellite Rainfall Data With Observations From
Gauging Station Networks. Journal of Hydrology, 327, 399-410.
Keskin, M.E., Terzi, Ö., Taylan, E.D., 2007. Göller Bölgesi Meteorolojik Kuraklık
Analizi Sonuç Raporu. TÜBĠTAK Projesi, 106Y300.
Ko, C., Cheng, Q., 2004. GIS Spatial Modeling of River Flow and Precipitation in
the Oak Ridges Moraine Area, Ontario.
48
Lallahem, S., Mania, J., 2003. A Nonlinear Rainfall-Runoff Model Using Neural
Network Technique: Example in Fractured Porous Media. Mathematical and
Computer Modelling, 37, 1047-1061.
Marzano, F.S., Fionda, E., Ciotti, P., 2005. Neural-network Approach to GroundBased Passive Microwave Estimation of Precipitation Intensity and
Extinction. Journal of Hydrology, 328, 121-131.
Nabiyev, V.V., 2005. Yapay Zeka. Seçkin Yayıncılık, 764 s. Ankara.
Öztemel, E., 2003. Yapay Sinir Ağları. Papatya Yayıncılık, No:2, 232s. Ġstanbul.
Partal, T., 2007. Türkiye YağıĢ Miktarlarının Yapay Sinir Ağları ve Dalgacık
DönüĢümü Yöntemleri ile Tahmini. Ġ.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora
Tezi, 181s. Ġstanbul.
Partal, T., Kahya, E., Cığızoğlu, K., 2008. YağıĢ Verilerinin Yapay Sinir Ağları ve
Dalgacık DönüĢümü Yöntemleri ile Tahmini. ĠTÜ Dergisi, 7(3), 73-85.
Ramirez, M.C.V., Velho, H. F. C., Ferreira, N. J., 2004. Artificial Neural Network
Technique for Rainfall Forecasting Applied to The Sao Paulo Region. Journal
of Hydrology, 301, 146-162.
Teegavarapu, R. S. V., Chandramouli, V., 2005. Improved Weighting Methods,
Deterministic and Stochastic Data-Driven Models for Estimation of Missing
Precipitation Records. Journal of Hydrology, 312, 191-206.
Terzi, Ö., 2004. Eğirdir Gölü’ne Ait BuharlaĢma Modellerinin GeliĢtirilmesi ve
Uygulanması. S.D.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktara Tezi, 124s. Isparta.
Trafalis, T.B., Richman, M.B., White, A., Santosa, B., 2002. Data Mining
Techniques for Improved WSR-88D Rainfall Estimation. Computers&
Industrial Engineering, 43, 775-786.
T.C. Isparta Valiliği, 2003. http://www.isparta.gov.tr. EriĢim tarihi: 12.05.2009.
49
Shoji, T., Kitaura, H., 2004. Statistical and Geostatistical Analysis of Rainfall in
Central Japan. Computers & Geosciences, 32(2006), 1007-1024.
SırdaĢ, S., ġen, Z., Sönmez, Ġ., 2001. Sınıflandırma için yapay sinir ağları yaklaĢımı.
III. Ulusal Hidroloji Kongresi, 609-616, Dokuz Eylül Üniversitesi, Ġzmir.
Sönmez, Ġ.,1998. YSA’nın Meteorolojik Uygulamaları.Ġstanbul Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü, Y.Lisans Tezi, Ġstanbul. 66 s.
ġen, Z., 2004. Yapay Sinir Ağları Ġlkeleri. Su Vakfı Yayınları, No:1, 183s. Ġstanbul.
Usul, N., 2008. Mühendislik Hidrolojisi. ODTÜ Yayıncılık, No:1, 405 s. Ankara.
Zhang, M., Fulcher, J., Scofield, A.R., 1997. Rainfall Estimation Using Artifical
Neural Network Group. Neurocomputing, 16, 97-115.
50
ÖZGEÇMĠġ
Adı Soyadı
: Eda (METE) ÇEVĠK
Doğum Yeri ve Yılı: Yozgat 1980
Medeni Hali : Evli
Yabancı Dili : Ġngilizce
Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl)
Lise
: 1994-1998 Yozgat Atatürk Lisesi
Önlisans
: 1999-2001 Atatürk Üniversitesi
Erzurum Meslek Yüksek Okulu ĠnĢaat Bölümü
Lisans
: 2002-2005 Süleyman Demirel Üniversitesi
Teknik Eğitim Fakültesi Yapı Eğitimi Bölümü
Yüksek Lisans :
ÇalıĢtığı Kurum/Kurumlar ve Yıl:
Yayınları (SCI ve diğer makaleler)
1- Terzi, Ö., M.E. Keskin ve E. Mete, "Modeling Solar Radiation Using Adaptive
Neural Based Fuzzy Inference System," International Conference on Environment:
Survival and Sustainability, Northern Cyprus, 2007.
51
Download