İBN SİNA FELSEFESİNDE METAFİZİĞİN İNCELEME ALANI Yakup

advertisement
İBN SİNA FELSEFESİNDE METAFİZİĞİN İNCELEME ALANI
Yakup ÖZKAN
Giriş
Bu araştırmamızda İbn Sina metafiziğinin inceleme alanlarının (konu ya da sorun)
neler olduğunu belirlemek istiyoruz. Ancak bundan önce, ilkin metafizik kelimesinin, terim
olarak nasıl ortaya çıktığına ve ikinci olarak da metafiziğin konularının veya sorunlarının
neler olduğu hakkında İbn Sina öncesini kısmen de olsa görebilmek için Aristoteles başta
olmak üzere bazı felsefecilerin görüşlerine kısaca değinmek istiyoruz.
Terimin bir felsefe bilim dalının adı oluşunda, bu bilim dalının konusu, sorunları ve
terimler dizgesinin bir bütünlük içinde belirlenmesinde Aristoteles’in Metafizika adlı eseri
yönlendirici olmuştur. Zamanla da bu isim fizik ötesi varlık ve bilgi alanını ifade eden bir
terime dönüşmüştür.1Metafizik (meta ta physika) kavramı Aristoteles’te bulunmaz. O,
varlığın bilimini belirtmek üzere, aralarında bir ayrım yapmaksızın bilgelik (sophia), felsefe
(philosophia), ilk felsefe (prote philosophia) ve Tanrıbilim/teoloji (thelogia) kavramlarını
kullanmıştır. Ancak İ.Ö. birinci yüzyıla gelinceye kadar söz konusu eser “ilk felsefe” adıyla
anılmıştır. Aristoteles’in “metafizik” adıyla bildiğimiz eserine bu isimle ilk gönderme
yapan kişinin Şamlı Nikolaos olduğu kabul edilir. Nikolaos’un kullandığı metafizik adının
ise İ.Ö. birinci yüzyılda yaşamış olan Andronikos’un Aristoteles’in eserlerini yayımlama
çalışmasında yaptığı tasniften kaynaklandığı ve bu düzenlemede metafizik adıyla fizikle
ilgili eserlerden sonraya yerleştirilen eserlerin kastedildiği genel olarak kabul görür. Bu şu
anlama gelir: Aristoteles’in bu eserine, Metafizika, “Fizika’dan sonra gelen” anlamında

Bu yazı, 2011-2012 Güz doktora ders dönemimde ödev olarak sunulmuştur.

Doktora Öğrencisi, Sakarya İlahiyat Fakültesi, İslam Felsefesi Bilim Dalı,
1
Kutluer, İlhan, Metafizik maddesi, DİA, XXIX, İstanbul, 2004, s. 399.
1
dışsal olarak verilmiş bir isimdir. Bununla birlikte bazı felsefe tarihçileri, bu adlandırmada
iç-yapıyla ilgili bazı düşüncelerin de rol oynadığını dile getirmişlerdir.2
Aristoteles’in Metafizika adlı eseri çeviri faaliyetleri sırasında fizik ötesi kastedilerek
Ma ba’de’t-tabia adıyla da Arapçaya çevrilmiş ve terim metafizik bilim dalının adı olarak
İslam dünyasında kullanılmaya başlanmıştır. Ancak ortaçağın İslam geleneğine ait
felsefecileri ilk felsefe (felsefe-i ula), Tanrıbilim (ilm-i ilahi, ilahiyat), bilgelik (el-hikme,
el-hikmetü’l-mutlaka), gerçek felsefe (felsefet-ü bi’l-hakikati), doğadan önce olan (ma
kable’t-tabia), doğanın üstünde olan (Ma fevka’t-tabia) ifadelerini de metafizik karşılığı
olarak kullanmışlardır.3
Görüldüğü üzere Aristoteles’in kendisinin bilgelik, felsefe, ilk felsefe ve Tanrıbilim
olarak adlandırdığı, kendisinden sonra ise M.Ö. birinci yüzyıla kadar daha çok ilk felsefe
olarak adlandırıldığı eseri bu tarihten itibaren Metafizik olarak da adlandırılmaya
başlanmıştır. Dolayısıyla bu terimin ortaya çıkmasının nedeni Aristoteles’in söz konusu
eseridir. Diğer yandan içerik bakımından metafiziğin tarihi gelişiminin başlangıcını
Parmenides’e kadar götürebiliriz. Çünkü o, varlık felsefesini deneysel verilere değil, ama
mantığın ilkelerine ve kavramların çözümlemesine dayandırmıştır. 4
Aristoteles Metafizik’in III. kitabının tamamını ve IV. kitabının ilk iki bölümünü
metafiziğin sorunlarının ya da konularının neler olduğuna dair araştırmaya ayırmıştır. 5
Onun metafiziğinin sorunlarını veya konularını özetle şöyle sıralayabiliriz: 1) Tanrı, göksel
2
Aristoteles, Metafizik, (çev: Ahmet Arslan), İstanbul, 1996, s. 9; Ross, David, Aristoteles, (çev: Ahmet
Arslan ve diğerleri), İstanbul, 2002, s. 28; Arslan, Ahmet, İlkçağ Felsefe Tarihi 3-Aristoteles-, İstanbul,
2007, s. 18; Kaya, Mahmut, Ma Ba’de’t-Tabia maddesi, DİA, XXVII, İstanbul, 2003, s. 265.
3
Kutluer, İlhan, Metafizik maddesi, DİA, XXIX, İstanbul, 2004, s. 399; Kaya, Mahmut, Ma Ba’de’t-Tabia
maddesi, DİA, XXVII, İstanbul, 2003, s. 265; Kindi, Resailü’l-Kindi el-felsefiyye, (thk: Muhammed
Abdülhâdî Ebû Rîde), Kahire, 1950, s. 97; İbn Sina, Metafizik I, (çev: Ekrem Demirli-Ömer Türker),
İstanbul, 2004, s. 3.
4
Kutluer, İlhan, Metafizik maddesi, DİA, XXIX, İstanbul, 2004, s. 399.
5
Aristoteles, Metafizik, (çev: Ahmet Arslan), İstanbul, 1996, s. 153-199.
2
cisimlerin akılları ve etkin akıl; 2) oluş ve yokoluş içinde olmayan biçimler (form); 3)
varlık bakımından varlık ve ona özü gereği ait olan ana nitelikler; 4) aksiyomlar ve
kanıtlamanın ilk ilkeleri (çelişmezlik ve üçüncü halin olanaksızlığı). 6
Bu girişte son olarak Kindi ve Farabi’nin konumuzla ilgili görüşlerine değindikten sonra
asıl konumuza gelmek istiyoruz. Kindi, İlk Felsefe adlı eserinin birinci bölümünün ikinci
kısmında değişik başlıklar altında metafiziğin alanından söz eder. Örneğin, o, eserinin ilk
başlarında, felsefenin en değerlisi ve mertebe bakımından en yücesinin ilk felsefe olduğunu
belirtir ve bununla da her gerçeğin nedeni olan “İlk Gerçek” hakkındaki bilgiyi kastettiğini
söyler. Ayrıca Kindi, “İlk Neden”in bilgisine ilk felsefe denmesini de doğru bulur. Çünkü
ilk felsefeye ait bilgi felsefenin geriye kalan tüm disiplinlerini kuşatmış durumdadır. Ayrıca
İlk Neden’in bilgisi, değer ve cins, bir şeyin kesin bilgisine ulaşmadaki tertip ve zaman
bakımından ilktir. Yine İlk Neden zamanın da nedenidir. Bu ifadelere göre Kindi’nin,
Tanrı’yı metafiziğin en başta gelen inceleme alanı olarak gördüğü açıktır. Kindi, araştırma
yöntemlerinden söz ettiği yerde de metafizik varlıklar alanı ifadesinden maddesi ve madde
ile ilişkisi olmayan varlık alanını kastettiğini belirtir. Başka bir yerde ise metafizik bilginin
değişmeyenin bilgisi olduğunu söyler. 7 Farabi’ye gelince, o, küçük farklılıklar ve bir kısım
Yeni Platoncu eklemeler dışında metafiziğin inceleme alanıyla ilgili düşüncelerinde
Aristoteles’le uyum içindedir. Onun bu konuyla ilgili düşüncelerini özet olarak şöyle
belirtebiliriz: 1) Varlıklar ve onlara varlıklar olmaları bakımından ilişen şeyler; 2) kuramsal
bilimlerde bulunan burhanların ilkeleri; 3) cisimsel olmayan varlıklar ve onların en yetkin
varlıkta sona erdiği gerçeği; 4) cisimsel olmayan varlıkların en yetkini olan Tanrı’dan o
varlıkların nasıl meydana geldiklerini, varlıklarını O’ndan nasıl aldıklarını ve varlıkların
derecelerini ve birbirleriyle bağlantılarını ve ayrıca Tanrı’nın kendisinde, eylemlerinde ve
yarattığı varlıklarda kusur bulunduğu şeklindeki yanlış inançları çürütme. 8
6
Arslan, Ahmet, İlkçağ Felsefe Tarihi 3-Aristoteles-, İstanbul, 2007, s. 115-116; Aristoteles, Metafizik, (çev:
Ahmet Arslan), İstanbul, 1996, s. 199-200.
7
Kindi, Felsefi Risaleler, (çev: Mahmut Kaya), İstanbul, 2006, s. 139-140, 146-147.
8
Fakhri, Majid, “Metafiziğin Konusu: Aristoteles ve İbn Sina”, (çev: Ömer Mahir Alper), İ.Ü. İ. F. D., S. IV,
İstanbul 2001-2002, s.196-197; Farabi, İlimlerin Sayımı, (çev: Ahmet Arslan), Ankara, 2011, s. 98-100.
3
İbn Sina’da Metafiziğin Alanı
Şifa adlı eserinin Metafizik (İlahiyyat) kısmında, bilimleri kuramsal (nazari) ve kılgısal
(ameli) olarak ikiye ayıran İbn Sina, birincisini, aklın edimselleşmesi ile nefsin kuramsal
gücünü yetkinleştirmeyi istediğimiz bir bilim olarak tanımlar. Kuramsal bilimi de doğa,
matematik ve metafizik şeklinde üçe ayırır. Bu ifadelere göre öncelikle belirtebileceğimiz
şey, metafiziğin kuramsal/kurgusal bir bilim olduğudur. Bu bilimin genel olarak inceleme
alanı ise, hem varlıkta hem de tanımda maddeden ayrık şeylerdir. 9
İbn Sina’ya göre metafiziğin inceleme alanlarından biri, Tanrı’dır. Bu inceleme,
Tanrı’nın varlığı ve nitelikleri yönünden olabilir. Bununla birlikte Tanrı bu bilimin konusu
değil, ama sorunudur. Çünkü bir bilim, kendi konusunu kanıtlamaz. Bu nedenle de Tanrı,
bu bilimin kabul edilmiş konusu olarak alınmaz, ama kanıtlanmaya gereksinimi olan
sorunu olarak alınır, kanıtlanır ve sonrasında nitelikleri bakımından incelenir. Eğer
Tanrı’nın varlığı konu olarak alınacaksa ancak araştırma konusu olarak alınabilir; kabul
edilmiş veya varsayılmış olarak alınamaz. 10İbn Sina I. makale I. bölümde ayrıca metafizik,
tümellik, tekillik, kuvvet, fiil, olanak ve zorunluluk gibi neden olmaları bakımından
nedenlere özgü ilinekler arasında bulunmayan anlamları da metafiziğin incelediğini belirtir.
Çünkü bunlar, doğal ve matematiksel şeylere özgü ilineklerden olmadıkları gibi kılgısal
(ameliyyet) şeylere özgü ilinekler arasında da bulunmazlar. 11 O, bu bölümün sonunda daha
genel bir inceleme alanı düzenler. Ona göre eğer araştırma, varlık olmaları yönünden
nedenler ve bu yönden onlara ilişen şeyler hakkındaysa, metafiziğin ilk konusunun varlık
oluşu bakımından varlık olması gerekir. Buna göre de metafiziğin konusunun uzak nedenler
olduğu biçimindeki düşüncenin yanlışlığı açık olmuştur. Çünkü İbn Sina’ya göre uzak
nedenler metafiziğin yetkinliği ve ereğidir (matlub).12
9
İbn Sina, Metafizik I, (çev: Ekrem Demirli-Ömer Türker), İstanbul, 2004, s. 2.
10
İbn Sina, Metafizik I, (çev: Ekrem Demirli-Ömer Türker), İstanbul, 2004, s. 2-4.
11
İbn Sina, Metafizik I, (çev: Ekrem Demirli-Ömer Türker), İstanbul, 2004, s. 5.
12
İbn Sina, Metafizik I, (çev: Ekrem Demirli-Ömer Türker), İstanbul, 2004, s. 7.
4
İbn Sina I. makalenin II. bölümünde ise metafiziğin amacının belirginleşmesini sağlamak
için metafiziğin inceleme alanıyla ilgili konuyu belirginleştireceğini söyler. Bu bölümde
konuyla ilgili ilk olarak, bu bilimin ilk konusunun (mevzu) varlık olması bakımından varlık
olduğunu ve sorunlarının da (medalibuhu) varlığa hiçbir şart olmaksızın kendi olması
bakımından ilişen şeyler olduğunu söyler.13 Daha sonra metafiziğin zorunlu olarak çeşitli
kısımlara ayrıldığını ifade eder. Ona göre bir kısmı, en uzak nedenleri inceler. Çünkü uzak
nedenler, nedenli her varlığın varlığı bakımından nedenleridir. Ayrıca metafizik nedenli her
varlığın yalnızca hareketli veya yalnızca nicelikli bir varlık olması bakımından değil,
nedenli varlık oluşu bakımından kendisinden taştığı ilk nedeni inceler. Diğer bir kısmı ise
varlığın ilineklerini inceler. Yine bu bilim tikel bilimlerin ilkelerini inceler. İbn Sina bu
ifadelerinden sonra bir çıkarım olarak, bu bilimin varlığın hallerini ve onun kısımları ve
türleri konumundaki şeyleri incelediğini belirtir. Birkaç cümle sonrasında ise, özet bir
çıkarsama yaparak, metafiziğin sorunlarının (mesail) bir kısmının varlık olmak bakımından
nedenli varlığın nedenleri, bir kısmının varlığın ilinekleri ve bir kısmının da tikel bilimlerin
ilkeleri hakkında olduğunu söyler. Bu bilimde amaçlanan (madlub) bilginin bu olduğunu ve
bu bilimin de ilk felsefe olduğunu ifade eder. Çünkü bu bilim İlk Neden’in ve genel
kavramların ilkesi olan varlık ve birliğin bilgisini verir.14
İbn Sina metafiziğin hemen başında metafiziğin (ilahiyat) genel olarak inceleme alanının
hem varlıkta hem de tanımda maddeden ayrık şeyler olduğunu söylemişti. Bununla ilgili
olarak I. makalenin bu II. bölümünde daha geniş bir açıklama verir. Bu açıklamaya göre
metafizikte incelenen şeyler dört kısma ayrılır. Bir kısmı maddeden ve maddesel olmaktan
tamamen uzaktır. Bir kısmı madde ile karışıktır, bu karışıklık önce gelen ve var eden
nedenin karşıması gibidir ve madde onu var etmez. Bir kısmı da, bazen maddede bazen de
maddede olmaksızın var olur; nedensellik ve birlik gibi. Bunların kendindeleri (bima hiye
hiye/kendi olmaklıkları bakımından)bakımından ortak özelliği, var-olmak için maddenin
varlığına gereksinimi olmamaktır. Hepsinin ortak paydası varlıklarının maddesel olmaması,
yani varlıklarını maddeden almamalarıdır. Dördüncü kısım ise, hareket ve hareketsizlik gibi
13
İbn Sina, Metafizik I, (çev: Ekrem Demirli-Ömer Türker), İstanbul, 2004, s. 11.
14
İbn Sina, Metafizik I, (çev: Ekrem Demirli-Ömer Türker), İstanbul, 2004, s. 12-13.
5
maddesel şeylerdir, ancak bu bilimde onların maddedeki durumları değil, sahip oldukları
varlık tarzı incelenir. Bu dördünün ortak paydası ise, metafizikte varlığı maddeye bağlı
olmayan bir anlam olma yönünden incelenmeleridir.15
Fakhri, “Metafiziğin konusu: Aristoteles ve İbn Sina” adlı makalesinde İbn Sina’nın
“burhani kanıtlamanın ilk ilkeleri”ne çok kısa değindiğini, dahası bu konuyu bütünüyle
Şifa’nın bir özeti olan Necat adlı eserine bırakacak kadar ileri gittiğini söyler. O, sonuç
bölümünde ise İbn Sina’nın fiilen bu konunun incelenmesini metafiziğinin dışında tutmuş
olduğunu ve mantığa ait olduğunu iddia etmiştir.
16
Oysa İbn Sina, metafiziğin burhani
kanıtlamanın ilkelerini incelediğini söyler. Dahası bu konuyu I. makalenin VIII. bölümünde
inceler. Ayrıca o, I. makalenin III. bölümünde metafiziğin faydasından söz ederken
neredeyse metafiziğin faydasını onun bu konuyu incelemesine bağlar. Buna göre bu bilimin
faydası, tikel bilimlerin ilkelerine kesinlik kazandırmak ve ilke olmasalar bile bütün
bilimlerde ortak sorunların mahiyetini belirlemektir.17Bu noktada diyebiliriz ki İbn Sina’nın
bu konuyu metafiziğinin dışında tutmaya çalışmış olduğu kabul edilse bile, yine de onun
bunu fiilen gerçekleştirmediği ortadadır. Fakhri’ye göre İbn Sina Şifa adlı eserinde
ilahiyatı, varlık ve onun temel niteliklerinin araştırılmasına ayırmıştır. O, bunu hem
yukarıdaki ifadelerine hem İbn Sina’nın metafiziğin konusu (mevzu) ile amacı (matlub)
arasında bir ayrım yaptığına dair kendi yorumuna hem de ilahiyatın II. bölümünde YeniPlatoncu gerecin İbn Sina’nın Aristoteles’in kendi eseri olarak düşündüğü PseudoTheology’ye kadar geri götürülebileceği yorumuna dayandırır. Ayrıca Fakhri’ye göre
İlahiyatın sonuç bölümlerinde pür İslami konuların ele alınması, “şeylerin ilk ilkesi ve
nedenleri”nin incelenmesi olarak metafiziğin konusunun oldukça geniş bir şekilde
düşünülmesi temelinde açıklanabilir. Bütün bu içeriğe rağmen Fakhri, yine de İbn Sina’nın
ilahiyatını varlık ve onun temel niteliklerinin araştırılmasına ayırdığını savunur. Bunun da
15
İbn Sina, Metafizik I, (çev: Ekrem Demirli-Ömer Türker), İstanbul, 2004, s. 13-14.
16
Fakhri, Majid, “Metafiziğin Konusu: Aristoteles ve İbn Sina”, (çev: Ömer Mahir Alper), İ.Ü. İ. F. D., S. IV,
İstanbul 2001-2002, s. 198, 206.
17
İbn Sina, Metafizik I, (çev: Ekrem Demirli-Ömer Türker), İstanbul, 2004, s. 16.
6
Farabi’nin yukarıda belirtildiği üzere ortaya koyduğu dört bölümden birinci bölüme karşılık
düştüğünü ifade eder.18
İbn Sina, konuyu I. makale IV. bölümde yeniden ele alır ve bazı eklemelerde de bulunur.
İlkin o, şey ve mevcudun kategorilerle ilişkisini, yokluk, zorunluluk (yani zorunlu varlık ve
şartlarını), imkan, kuvve, fiil, bizzat ve bilaraz, cevher ve araz gibi kavramları
inceleyeceğini söyler. Ayrıca tümel ve tikeli, bütün ve parçanın durumunu, tümellerin
zihindeki ve dış dünyadaki varlıklarının nasıllığını, cins ve türü, ilke, başlangıç, öncelik,
sonralık, hadislik vb. gibi kavramları inceleyeceğini ifade eder. Yine sayının ve sürekli
niceliğin varolanlarla ilişkisini, sayılara ve şekillere vb. gibi sürekli niceliklere ilişen
benzer, denk, uygun, cinsdeş, misildeş ve özdeş gibi birin izleyeni olan ilinekleri ortaya
koyacağını belirtir.19 Bu gibi konuları, varlık ve onun temel nitelikleriyle ilgili olarak
görebiliriz. İbn Sina’nın bunlarda Aristoteles ve Farabi ile uyum içinde olduğunu ifade
edebiliriz.
İbn Sina bu bölümde Tanrı hakkında araştırma yapacağını daha ayrıntılı bir plan vererek
yeniden dile getirir. Bu ifadelerinden sonra, metafiziğin II. bölümünün IX. ve X.
makalelerinde işlediği konuların adlarını verir. Buradaki konuları Yeni-Platoncu ve İslami
olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Yeni-Platoncu konular şöyledir: Metafizik, meleksel-akılsal
tözlerden başlayarak meleksel-nefissel ve feleksel-göksel tözleri, bunlardan oluşan şeyleri,
insanı, varlıkların Tanrı’dan nasıl bir düzen içinde çıktıklarını ve O’na nasıl döneceklerini,
O’nun bu şeylerin fail ilkesi ve yetkinlik ilkesi oluşunun niteliğini, insan nefsinin bedenle
ilişkisi kesildiğindeki durumunun ne olacağını inceler. İslami konular ise şöyledir: Bunlar
peygamberliğin değerinin yüceliği, ona itaatin zorunluluğu ve peygamberin Tanrı katından
bir zorunluluk olduğu, uhrevi mutluluğa ulaşmaları için insan nefislerinin hikmetin yanında
gereksinim duydukları eylem ve ahlakı gösterme ve mutluluk türleri gibi konulardır. 20
18
Fakhri, Majid, “Metafiziğin Konusu: Aristoteles ve İbn Sina”, (çev: Ömer Mahir Alper), İ.Ü. İ. F. D., S. IV,
İstanbul 2001-2002, s. 195-206.
19
İbn Sina, Metafizik I, (çev: Ekrem Demirli-Ömer Türker), İstanbul, 2004, s. 23-25.
20
İbn Sina, Metafizik I, (çev: Ekrem Demirli-Ömer Türker), İstanbul, 2004, s. 25-26.
7
Sonuç
İbn Sina metafiziğinin inceleme alanını beş grupta toplayabiliriz. Birincisi Tanrı’nın
varlığı ve nitelikleridir. Metafizik, Tanrı’nın varlığını kabul edilmiş bir konu olarak değil,
ama bir sorun olarak ele alır. Bu konuda İbn Sina, metafiziğin, özellikle Tanrı’nın bilgisi
olduğunu vurgular. Aynı zamanda Tanrı’nın bilinmesi bu bilimin ereğidir. İkincisi, varlık
bakımından varlık ve ona varlık olmaları bakımından ilişen şeylerdir. Şey, mevcud, yokluk,
zorunluluk, olanak, gizil güç, edimsellik, özsel, ilineksel, töz, ilinek, tümel, tikel, bütün,
parça, sayı, sürekli nicelik, cins, tür, öncelik, sonralık vb. gibi kavramların ve ayrıca
nedenlerin varlık olmaları bakımından incelenmesi bu ikinci sınıfa girer. Üçüncüsü, her
bilimin temelinde bulunan ilk ilkeler, ortak ilkelerdir. Yani burhani kanıtlamanın ilkeleridir.
Dördüncüsü, varlıkların bir düzen içinde Tanrı’dan çıkmaları ve yine O’na erekleri olarak
dönmeleridir. Bu bağlamda O’nun ilke bakımından failliği ve yetkinliği araştırılır. Ayrıca
insan nefsinin bedenden sonraki durumunun incelenmesi bu sınıfa girer. Beşincisi ise, dini
konulardır; peygamberliğin neliği ve uhrevi mutluluk için bilgeliğin yanında gerekli olan
eylem ve ahlak türleri gibi. İbn Sina son iki sınıfa giren konularda Aristoteles’ten ayrılır.
KAYNAKLAR
Aristoteles, Metafizik, (çev: Ahmet Arslan), Sosyal Yayınlar, İstanbul, 1996.
Arslan, Ahmet, İlkçağ Felsefe Tarihi 3-Aristoteles-, İstanbul Bilgi Ü. Yay., İstanbul, 2007.
Fakhri, Majid, “Metafiziğin Konusu: Aristoteles ve İbn Sina”, (çev: Ömer Mahir Alper),
İ.Ü. İ. F. D., S. IV, İstanbul 2001-2002.
Farabi, İlimlerin Sayımı, (çev: Ahmet Arslan), Divan Kitap, Ankara, 2011.
İbn Sina, Metafizik I, (çev: Ekrem Demirli-Ömer Türker), Litera Yayıncılık, İstanbul, 2004.
Kaya, Mahmut, Ma Ba’de’t-Tabia maddesi, DİA, XXVII, İstanbul, 2003
Kindi, Felsefi Risaleler, (çev: Mahmut Kaya), Klasik, İstanbul, 2006.
Kindi, Resailü’l-Kindi el-felsefiyye, (thk: Muhammed Abdülhadi Ebu Ride), Kahire,
Darü’l-Fikri’l-Arabi, 1950/1369.
Kutluer, İlhan, Metafizik maddesi, DİA, XXIX, İstanbul, 2004.
Ross, David, Aristoteles, (çev: Ahmet Arslan ve diğerleri), İstanbul, 2002.
8
Download