C. Senatosu B : 28 İkinci sual de, derneklere yardım mevzuu­ dur. Şu anda tesMt etmeme va katî bir rakam vermeme imkân yok, yazılı olarak kendilerine veririm. Üçüncü husus, haklarında tahkikat yapı­ lan millî eğitim müdürleri... («ve okul müdür­ leri» sesi.) Efendim, okul müdürü hatırlamıyo­ rum. millî eğitim müdürlerinden üzerinde durulanlar vardır ve teftiş raporları gereği gibi, zamanında değerlendirilecektir. BAŞKAN — Sayın Cebe, soru? TURGUT CEBE (Ankara) — Efendim halen Millî Eğitim Bakanlığında bulunduğu­ nu duyduğumuz Üniversiteler kanunu tasarısı­ nın 115 sayılı Kanunla Üniveristokr arası Ku­ ruldan sonra her üniversitenin kendi senetotosunda görüşülmesi lâsımgelcliğine dair olan âmir hükme riayet edilmiş midir, edilmemiş midir? Çünkü bu hususta dışarıda bası riva­ yetler ortaya atılmaktadır. Bu hususta, sena­ tolarda kanun tasarısı üzerinde her 'hangi bir görüşme yapılmamış seklinde bir durum var mıdır, Sayın Bakan tenvir edebilirler mi? BAŞKAN — Buyurun Sayın Bakan. MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İLHAMİ ERTEM (Devamla) — Efendim, bu son münakaşalardan sonra biz de bunun her senatoda görüşülmesi­ ni ve tekliflerini beklemekteyiz. Ona göre ha­ zırlıklarımızı tamamlıy a c ağız. BAŞKAN — Sayın Çumralı sorunuzu soru­ nuz. SEDAT ÇUMRALİ (Konya) — Sayın Ba­ kan Aralık ayında Konya'yı teşriflerinde ma­ hallî gazetelerde Konya'da bar üniversite açıla­ cağını müjdelemişlerdir. 1268 yılında bir fakül­ te açılması düşünülüyor mu? BAŞKAN — Buyurunuz Sayın Bakan. MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İLHAMİ ERTEM (Devamla) — Efendim, fakülteleri biz açmıyo­ ruz. Fakülteleri açmıya karar veren fakülte profesörler kurulu ve üniversite senatolarının kararından sonra fakülteler açılmaktadır. Biz üniversitelerin açılması için, 10 üniversite açıl­ ması için kanun tasarılarımızı hazırladık, Dev­ let Plânlama Teşkilâtı ile görüşmekteyiz. Dev­ let Plânlama Teskilâtınında mütalâasını aldık­ tan ve anlaşmaya vardıktan sonra Yüksek Mec­ lise bu 10 üniversitenin açılması kanunu sunu­ lacaktır. («Konya da dâhil mi?» sesleri) Konyada dâhil, efendim. 5 . 2 . 1968 O : 2 BAŞKAN — Sayın Karavelioğlu, soru. KÂMİL KARAVELİOĞLU (Tabiî Üye) — Sayın Başkan, söz veremiyecek misiniz? BAŞKAN — imkânı yok, kifayet takriri oy­ lanmış ve kabul edilmiştir. Yalnız son söz hariç. KÂMİL KARAVELİOĞLU (Tabiî Üye) — Sayın Bakan beni iyi niyetsizlikle, maksatsızlıkla itham edeceklerini zannetmiyorum. MÎLLÎ EĞİTİM BAKANI İLHAMİ ERTEM (Devamla) — Asla, asla. KÂMİL KARAVELİOĞLU (Tabiî Üye) — Teşekkür ederim. Kendi görüşlerine başkaları­ nın iştirak etmesi mümkün değil. Ancak Türk Dil Kurumunu küçümsemelerini yadırgamıştım. Kendilerine bir fırsat vermek istiyorum. Ben kendilerinin partizanlıkla itham edildiğini bel­ gelerle ifade etmiş ve kendilerine sual tevcih etmiştim. Siz, Sayın Başbakanın «okullara po­ litika sokmıyacağız» direktifine bağlı mısınız? Yoksa ayrı bir politikanın yürütücüsü müsünüz? diye sual sordum ve A. P. BAŞKAN — Bu suailinizi tekrar ediyorsu­ nuz. KÂMİL KARAVELİOĞLU (Tabiî üye) — A. P. nin tutan ve davranışları bu yönde olan öğretmenleri acaba niçin iıiçolmazsa örnek ol­ sun diye bir tanesini takibat altına almıyor­ sunuz? dedim ve diyorum ki, misal olarak, ben partinin adamıyım diyen bir Millî Eğitim Mü­ dürü bas bas bağırırken Bakanın sadece mese­ leyi tek taraflı masanın üzerine uglariyle koy­ ması doğru mu? Kendisine bilhassa partizanlık hakkındaki görüşünü açıklamak fırsatını ver­ mek istiyorum. Teşekkür ederim. BAŞKAN — Buyurun sayın Bakan. MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İLHAMİ ER­ TEM (Devamla) Çok muhterem senatörler, ha­ yatımda hiçbir zaman partizan olmadım ve hiç­ bir zaman partizan da olmıyacağım. Binaen­ aleyh partizanlığı sureti katiyede kendimden çok uzak telâkki ederim. Sayın Başbakan'm okullara politika sokmıyacağız sözünün elbette ki Millî Eğitim Baka­ nı olarak bunun bir numaralı uygulayıcısıyım. Sayın Başbakan bu fikri söyledikten sonra bu­ nun dışında ayrı bir görüşü yoktur, ayrı bir imâsı dahi mevsııbahsolamaz. Sayın Başbaka­ nımızın okullara, kışlaya, politika sokturma607 —