Ekonominin güçlendirilmesi | B2S 24 GW) %25’inden fazlası, yani 6,4 GW’lık kapasite, Siemens türbinleri tarafından sağlanıyor olacak. Siemens, Avrupa’nın en büyük rüzgar enerjisi üreticilerinden biri olabilecek konumdaki Türkiye’de pazar payını 2020’ye kadar %30’a çıkarmayı hedefliyor. Özelleştirmelerle gelen verimlilik artışı Özelleştirilen enerji santrallerinin modernizasyonu, enerji verimliliği ve üretim artışı açısından büyük önem taşıyor. Siemens, enerji santralleri için sunduğu rehabilitasyon ve yenileme hizmetleriyle, toplam kapasiteyi %80’e varan oranlarda artırabilecek çözümlere imza atıyor. 2015 yılında hazırlanan özel pazar analizlerine göre, özelleştirilen santrallerdeki kapasite kullanım oranının %80 ve üzerine çıkması, 3000 MW kurulu güce sahip yeni bir termik santralin üreteceği enerjiye eşdeğer bir kaynak anlamına geliyor. Siemens bu çerçevede ilk projesini Hamitabat’ta gerçekleştirecek. Mevcut tesisinin yenilenmesi sürecinde temin edilen iki adet H-sınıfı türbin ve diğer güç adası bileşenleriyle Hamitabat Santrali 1,2 GW’lık kapasiteye ulaşacak. Özellikle kömürle çalışan santrallerin inşası ya da özelleştirilmesi söz konusu olduğunda, CO2 emisyonları en temel kaygıyı oluşturuyor. Türkiye, Paris Konferansı’nda imzaladığı sözleşme çerçevesinde emisyonlarını azaltmayı taahhüt etti. Bu taahhüdü yerine getirebilmek için de kömür kullanan santrallerin mümkün olan en sürdürülebilir şekilde işletilmesi önem kazanıyor. Siemens, termik santrallerin yaşam süreleri boyunca sürdürülebilir, verimli ve güvenilir şekilde işletilmesine yönelik çözümler sunuyor. Yenilenebilir enerjide önemli adımlar Türkiye’nin önemli atılımlar peşinde olduğu alanlardan biri de yenilenebilir enerji kullanımı. Yenilenebilir kaynakların zenginliği, hükümetin 2023 Vizyonu’nda kendine geniş yer buluyor. Türkiye enerji sektörüne katkı sağlayacağı öngörülen bu kaynaklardan azami düzeyde faydalanılması planlanıyor. 26 Siemens de özellikle hidroelektrik santrallere ve jeotermal enerji santrallerine yönelik çözümleriyle Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunuyor. Halen nehir tipi hidroelektrik santrallerinden elde edilen toplam 6 GW kurulu gücün 3 GW’ı, Siemens ürün ve çözümleriyle elde ediliyor. 695 MW kapasiteli jeotermal enerji santrallerinde Siemens’in katkısı ise 90 MW düzeyinde. Bir başka önemli yenilenebilir enerji kaynağı ise, Türkiye’nin büyük bir potansiyele sahip olduğu rüzgar. Toplam 4,6 GW kurulu güce sahip rüzgar santrallerinde Eylül 2016 itibarıyla Siemens, 450 MW’lık paya sahip. Siemens, Avrupa’nın en büyük rüzgar enerjisi üreticilerinden biri olabilecek konumdaki Türkiye’de pazar payını 2020’ye kadar %30’a çıkarmayı hedefliyor. Üründen servise, kapsamlı hizmet Enerji santrallerinin inşası ya da modernizasyonu, çok büyük ölçekli yatırımlar anlamına geliyor. Enerji verimliliği sağlamak açısından, santrallerin kurulumu kadar bakımı da büyük önem taşıyor. Siemens, Türkiye’deki enerji üretimine istikrar ve sürdürülebilirlik kazandırmak üzere, enerji santrallerine 7/24 bakım hizmeti de veriyor. Siemens’in, döner ekipman için müşterilerine sunduğu uzun vadeli servis sözleşmelerinin ölçeği, toplam 12 GW’lık kapasiteye denk geliyor. Diğer bir deyişle, Türkiye’de enerji sektöründe kurulu gücün %16’sı Siemens’ten profesyonel servis desteği alıyor.