Kurumsal Haberler | Siemens World • Şu anda dünyadaki gelişmeler hakkında giderek artan endişeler söz konusu ve ekonomi de bu durumun önemli bir parçası. Dünya ekonomik gelişiminde en büyük riskin ne veya nerelerde olduğunu düşünüyorsunuz? Genel olarak baktığımızda, yüzde 2,5’lik bir GDP büyüme beklentisiyle dünya ekonomisi 2016’da da biraz yavaş bir seyir izleyecek. Brezilya ve Rusya’da durgunluk yaşanıyor. Dünya ekonomisi için önemli bir risk de, Çin gibi büyük ülkelerin de ekonomik faaliyet dinamiklerinde azalma olması ve global talebin bir darbe daha almasıdır. Ayrıca “Brexit” yani İngiltere’nin AB’den ayrılma olasılığı da muhtemelen İngiltere ekonomisine bir darbe vuracaktır ve dünya ekonomisinin istikrarına belli bir oranda zarar verecektir. Mevcut durumda ortak pazar modeline göre Türkiye, 2020’de 10 milyar Euro’luk bir toplam iş fırsatı potansiyeli sunacak. Bu da dünya pazarının yüzde 1,6’sına tekabül ediyor.. Bu pazarın önemini size anlatmak için Mobility örneğini verebilirim: Avrupa, Siemens’in en önemli demiryolu pazarıdır. Avrupa içinde bizim en çok ilgilendiğimiz ülkeler İngiltere ve Türkiye. Yıllık yüzde 4,8’lik büyüme oranıyla Türkiye ulaşım pazarı, Siemens Mobility için çok cazip ve birinci kademe bir büyüme pazarını temsil ediyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılı olan 2023’te tamamlanması düşünülen demiryolu projelerine, yaklaşık 35 milyar Euro’luk yatırım yapılması planlanıyor. Biz de bu ihaleleri kazanmak için yerel katkımızı en üst seviyeye çıkarmalıyız; bu nedenle Türkiye’de bölgesel yerelleşmeye hız veriyoruz. Bu sadece pazarın büyüme fırsatlarından yararlanmak için değil, aynı zamanda yerel kaynak kullanımı stratejimiz sayesinde maliyet tarafındaki rekabetçiliğimizi artırmak için de önemli. Uzun vadede stratejik hedefimiz Türkiye’de demiryolu pazarında lider olmak. Asıl soru, bu risklerle ve devam eden makroekonomik zorluklarla nasıl başa çıkılacağı. Ernst&Young tarafından yeni yayınlanan bir araştırmaya göre şirketler, stratejik satın alma ve birleşmelere yöneliyorlar ve büyüme sağlamak, pazar payını artırmak üzere ortaklıklardan güç almaya çalışıyorlar; böylece “kendi pupa rüzgarlarını” yaratıyorlar; ki bu Siemens’in de sürekli göz önünde bulundurduğu bir seçenek. • Son olarak, Türkiye hakkındaki görüşlerinizi de almak isteriz. Siemens Türkiye’nin Siemens Grubu içindeki konumunu ve rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’nin taşıdığı potansiyel Siemens AG için global olarak ne anlama geliyor? Güçlü büyüme potansiyeline sahip pazarlara önem vermemiz gerekiyor. Türkiye burada çok önemli bir rol oynuyor. 8