FOBİK BOZUKLUK Hepimiz çevremizde farklı korkulara sahip birçok çocuğa şahit olmuşuzdur. Çocuklarda gözlemlediğimiz bu durumlar biz yetişkinler tarafından normal karşılanır ve doğru olanda budur. Çünkü gelişim dönemlerinde bireyin etrafı tanımaya başlamasıyla beraber yaşa göre bazı korkular oluşabilir ve buda çok doğal bir süreç olarak değerlendirilir. Örneğin 4 yaşındaki bir çocuğun karanlıktan korkması veya hayvanlardan korkması gibi. Fakat beklenen durum, yaşın artmasıyla beraber korkuların azalmasıdır. Bu durumda fobik bir tablodan değil yaşa göre normal olan bir korkudan bahsetmek yanlış olmaz. Ancak aynı durum yetişkinlerde geçerli değildir. Yaşa göre normal sayılan bir korku yoktur. Korkunun fobik bir durum olması için bazı kriterlerin karşılanması gerekmektedir. En yalın haliyle, yetişkinler olarak tabi ki korku bizler içinde normaldir fakat bu durum yaşam kalitemizi bozuyorsa kaygı bozukluğunun bir türü olan fobik bir durumdan şüphelenmeliyiz. Fobik bozukluk, bireyde belirli bir nesne ya da durumla ilgili ortaya çıkan abartılı ve asılsız korkular olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca fobik bozuklukta, kişi yoğun bir şekilde kaygı duyduğu duruma maruz kalmasalar da, zihninde bu durumu canlandırması korkunun ortaya çıkması için çoğu zaman yeterli olabilmektedir. Kişiler bu durumun normal olmadığının farkında olsalar dahi kalbin hızlı çarpması, titreme, terleme, sık idrara çıkma, bayılma hissi, nefes darlığı, baş dönmesi, uyuşma gibi kaygı belirtileri ortaya çıkmaktadır. Fobik bozuklukta, kişi ya kaçınma ya da zorunlu bir şekilde durumla yüzleşme şeklinde bu durumla baş etmeye çalışır. Fakat her iki durumda kişinin ciddi anlamda işlevselliğini bozup, yaşamı zorlaştıran yöntemlerdir. Bilinmelidir ki, kişilerin böyle bir durumla yaşaması buna alışması gerekmemektedir. Fobik bozukluk gerekli ve uygun tedavi yöntemleriyle kişinin korkusuyla vedalaştığı, tedavi edilebilir bir bozukluktur. Klinik Psikolog Betül UZUN