YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ ESAS: 2015/8953 KARAR: 2015/8072 KARAR TARİHİ: 28.04.2015 MAHKEMESİ: Ankara 5. İş Mahkemesi Özeti: Hukuki ve fiili durumlar ışığında, somut olayda, uyuşmazlığın, haksız fiilden kaynaklandığı, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanmadığı belirgin olup, bu yönde, davada 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak başka bir hüküm de mevcut değildir. KARAR Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından, Kurum'dan yaşlılık aylığı alırken 21.10.2010 tarihinde vefat eden sigortalı C. Ö. ‘in vefatından sonra çekilen aylıkların tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve % 40 icra inkâr tazminatı verilmesi istemli açılan davada davanın reddi yönünde verilen karar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmesi üzerine dosya incelendikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 03.04.2015 tarihli yazısında; dava konusu icra takip dosyasında, borçluların itirazlarının alacaklıya tebliğ edilmediği ve İİK 67/1. maddesinde öngörülen 1 yıllık süre İtirazın alacaklıya tebliği ile başladığı halde, İtirazın iptali davasının süresinde açıldığı gözetilerek işin esasına girmek gerekirken, hak düşürücü sürenin geçirilmesi nedeniyle davanın reddine ilişkin temyizsiz kesinleşen Ankara 5. İş Mahkemesinin 31.10.2013 tarih ve 2013/624 esas ve 2013/1458 karar sayılı kararının, HUMK'nun 427/6. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenmiştir. Görev konusu, kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemelerce, yargılamanın her aşamasında resen ele alınması gereken bir husustur. İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanunla kurulmuş olan istisnai nitelikte özel Mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101 'inci maddesi, bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceğini kuralına bağlanmıştır. Somut olayda, mahkemenin görevini belirlerken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığına bakmak gerekir. Uyuşmazlık, murisin vefatından sonra çekilen yaşlılık aylığının yersiz olarak ödendiğinden bahisle istirdatı istemi için yapılan icra takibine vaki İtirazın iptali istemine ilişkin olup, davanın, somut olayın özelliğine göre, sebepsiz zenginleşme ya da haksız fiilden kaynaklandığı kabul edilebilir. Bu hukuki sebeplerden herhangi birine dayanılması imkan dahilinde olup, bu durumda hakların yarışmasından (telahukundan) bahsedilir ( Andreas von Tuhr, Borçlar Hukukunun Umumi Kısmı, C.Edege Çevirisi 1983, Sahife 452 ve 453;, Dr. S.Reisoğlu Sebepsiz iktisap Davasının Genel Şartlan 1961 sahife 42 ve sonrası, Fikret Eren.; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C. III, 4. B., İstanbul,l994, sayfa 14). Yukanda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, somut olayda, uyuşmazlığın, haksız fiilden kaynaklandığı, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanmadığı belirgin olup, bu yönde, davada 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak başka bir hüküm de mevcut değildir. Bu nedenle, davanın İş Mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerektiği gözetilmeden karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi kabul edilerek mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm HMK'nın 363. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASlNA, gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine 28.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.