T.B.M.M. B : 26 15.1.1992 0:1 BAŞKAN — Rica ederim... Buyurun. CAVİT SADÎ PEHLtVANOĞLU (Ordu) — Sözlerimi bağlarken biraz zamandan çalar­ sam kusura bakmazsınız değil mi sayın Başkan? BAŞKAN — Estağfurullah... Buyurun efendim. Pazarlık yok... Bakınız, değerli başkanvekiliniz aşağıdan uyarıyor. Buyurun. CAVtT SADİ PEHLtVANOĞLU (Ordu) — Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; 29 Aralık 1991 tarihinde Özbekistan'da yapılan seçimler için Özbekistan'ın Türkiye Büyük Millet Meclisinden iki kişi gönderilmesi isteği üzerine, Doğru Yol Partisinden Çanakkale Milletvekili Sayın Rahmi Özer ile birlikte Özbekistan'a gittik. Özbekistan'da, 29 Aralık İ991 günü üç oyla­ ma vardır. Bunlardan bir tanesi devlet başkanlığı seçimi, bir tanesi Taşkent Belediye Reisi seçi­ mi -yalnız merkezî hükümetin belediye reisi seçimi- bir diğeri de, daha önce ilan edilmiş olan azadlık (bağımsızlık) kararının referandumla millete sunulması. Özbekistan -bildiğiniz gibi- ilk defa bir seçim denemesini geçiriyordu. Onun için, bizim anladığımız manada demokratik rejimlerin icabı dörtbaşı mamur bir seçimdi diyemeyiz; ama, bu bir ilk seçimdi. Biz de zaten, Türkiye olarak, nice sıkıntılardan, nice eksikliklerden, nice denemelerden sonra bugünkü duruma geldik. İnşallah onlar da tam bir demokratik rejime ka­ vuşurlar. 29 Aralık 1991'de yapılan başkanlık seçiminde iki aday vardı. Bunlardan biri Halk De­ mokratik Partisinin adayı, yani şimdiki Devlet Başkanı İslam Kerimov'un Başkanı olduğu par­ tinin adayı, ikincisi de, ELK, yani Hürriyet Partisinin adayı -şair olan- Muvaffak Salih Salah'tı. Belediye reisi seçimi için de bir tek aday vardı. Bizde 1946'da yapıldığı gibi, bu belediye reisi adayı için, vatandaş bir taraftan kâğıdı aldı, sandığa attı... Böyle bir seçim oldu. Devlet başkanlığı seçimine iştirak yüzde 94 oldu. Yüzde 94 iştirakin yüzde 85,5'ini İslam Kerimov aldı, yüzde 12'sini muhalefet partisinin adayı olan Muvaffak Salih Salah aldı. Bu se­ çim tam demokratik, tam serbest irade içinde cereyan etmedi diyebiliriz; ama, o kadar vahim bir müdahale de müşahede etmedik. Seçime iştirak edenlerin tamamı azadlık (bağımsızlık) için müspet oy kullandı. 6 901 san­ dıkta, 10,5 milyon seçmen oy kullandı. Burada halen iki parti vardır ve 500 milletvekilleri mevcuttur. 50 milletvekilinden müte­ şekkil bir heyet devamlı çalışıyor. Yani, bizdeki ve demokratik memleketlerdeki gibi, milletve­ killeri devamlı çalışmıyor; 50 milletvekilinden müteşekkil bir komite kurmuşlar... Yalnız, bir hususu Yüksek Meclise arz etmek istiyorum: Eski Sovyet İmparatorluğuna dahil cumhuriyetlerdeki hükümetler katiyen milletvekilinden olmuyor; bütün bakanlar dışarıdan oluyor; bura­ da da öyle. Diğer 450 milletvekili ise, üç veya beş ayda bir toplanıp bazı hususlarda karar alırlarmış. Biz oradayken, Özbekistan'ın bağımsızlığını, Amerika ve Japonya'da dahil 17 devlet tanı­ mıştı. Kuzey Avrupa'da birkaç devlet hariç -İskandinav memleketlerinden birkaç devlet- Kara Avrupasından hiç ses yoktu. Maalesef, Kara Avrupası, bu demokrat Kara Avrupası, bu tanı­ ma meselesinde yine çifte standarda başvuruyordu. Hani biz bugünlerde hep demokratik sü­ reçten bahsediyoruz ya, inşallah bizim çalışmalarımız onlara da bir numune olur da, bu çifte standardı demokratikleşme meselesinde ortadan kaldırırlar. — 667 —